HIZLI ZAYIFLAMAK MÜMKÜN MÜ? 10 Gün içinde 10 kilo verin İstediğiniz kadar yiyin ve yine de kilo verin Bir günde bir beden incelin Moda diyetler ve zayıflatıcı gıda takviyeleri, kısa sürede daha ince bir vücut sözü verir. Eğer reklamlardaki iddialara inanıyorsanız, hızlı kilo verme, hızlı ve kolay olabilir! Peki bu ürünlerden herhangi biri gerçekten hızlı kilo verdiriyor mu? Güvenli mi? Bu kadar hızlı kilo vermenin riskleri nelerdir? BariatrikLab Obezite ve Metabolik Cerrahi Merkezi kurucusu Prof. Dr. Halil Coşkun, bazı hızlı kilo verme iddialarını ve kanıtlarını sizler için değerlendirdi: Bu tür diyetlerin varyasyonları en az 1950 lerden beri var olmuştur. Ne yazık ki çok düşük kalorili diyet ve kilo verme cerrahisinin yanı sıra başka hiçbir ürünün, hapın veya diyetin hızlı kilo vermede işe yaramadığı ispatlanmıştır. Reçeteli ilaç orlistat yardımcı olabilir, ancak yavaş etki eder ve sadece diyet ve egzersizle işe yarar. Orlistat Xenical olarak pazarlanmaktadır. Orlistat ın, ciddi karaciğer hasarına neden olabileceği belirtilir. Herhangi bir hızlı kilo verme programında, gerçekten yağ yakan şey bir hap veya yiyecek türü değildir. Egzersizle birlikte, kalorilerin ciddi bir şekilde azaltılması vardır. HIZLI KİLO VERMENİN RİSKLERİ NELERDİR? Hızlı kilo kaybı, vücutta bazı problemlere yol açar. Olası ciddi riskler şunlardır: Safra taşları, birkaç aydan sonra çok fazla kilo veren insanların yüzde 12-25 inde görülür. Dehidrasyon, bol miktarda sıvı içmekten kaçınılması sonucu oluşur.
Dengesiz beslenme, genellikle bir kerede haftalarca yeterli miktarda protein yememekten meydana gelir. Elektrolit dengesizlikleri, nadiren yaşamı tehdit edebilir. Hızlı kilo vermenin diğer yan etkileri şunları içerir: Baş ağrısı Asabiyet Yorgunluk Baş dönmesi Kabızlık Adet düzensizlikleri Saç dökülmesi Kas kaybı Hızlı kilo vermenin tehlikeleri, diyet için harcanan zamanla birlikte artar. Proteinsiz bir diyet yapmak özellikle risklidir. HIZLI KİLO KAYBI İYİ BİR FİKİR DEĞİL MİDİR? Hızlı kilo verme diyetleri, hastalıklara neden olabilir, ancak obezite de aynı şekilde hastalıkların kaynağıdır. Bu nedenle, çok düşük kalorili diyetler kilo verme cerrahisi gibi belirli bir amaç için hızlı kilo vermeye ihtiyaç duyan obez insanlar için makul bir kilo verme seçeneği olarak kabul edilir. Çok düşük kalorili diyetler birkaç hafta süren doktor denetiminde olan diyettir. Yemekler beslenme açısından dengeli, ancak pahalıdır. İnsanlar zamanla binlerce lira
harcayabilirler. Çok düşük kalorili diyetler, 12 hafta içinde vücut ağırlığının yüzde 15 ila yüzde 25 inin kaybedilmesini güvenle sağlamaktadır. Bu süre sonunda, insanların yüzde 25 ila yüzde 50 si programı tamamlamıyor. Diyet bırakıldığında kilolar geri gelir ve bu hızlı bir şekilde olur. Bazı uzmanlar, düzenli diyetlere kıyasla kilo vermeye daha sürdürülebilir bir yaklaşımın daha iyi olacağını söylüyorlar. BİR ELBİSEYE SIĞABİLMEK VEYA PLAJDA İYİ GÖRÜNMEK İÇİN Hızlı kilo vermek isteyen insanların çoğu, genellikle bunu kendi başlarına yaparlar. Sık sık, bir elbiseye sığabilmek veya plajda iyi görünmek gibi kısa vadeli bir hedef elde etmek isterler. Kendinizi aç bırakmak kesinlikle iyi bir fikir değildir. Ancak, sağlıklı değilseniz, kısa süreli aşırı kalori kısıtlamasının size zorluk yaşatması muhtemel değildir. Ne yaptığınızı doktorunuza bildirin ve diyetinize protein eklemeyi unutmayın (günde 70 ila 100 gram). Bir multivitamin alın ve potasyumdan zengin yiyecekler (domates, portakal ve muz) yiyin. Ayrıca, şok diyetlerinin uzun süreli ve sağlıklı bir kilo elde etmenize pek yardımı dokunmayacağını unutmayın. Kaynak: http://www.womenshealth.com.tr/hizli-zayiflamak-mumkun-mu/?the me=mobile OBEZİTE CERRAHİSİ SONRASI SAÇ DÖKÜLMELERİ
ÇOCUKLARINIZDA OBEZİTEYE DİKKAT! Obezitenin günümüzde hem çocuklar, hem de yetişkinler için endişe verici boyutlara ulaştığını belirten Obezite & Metabolik Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun, artık çocukların yüzde 25 inin obez olarak sınıflandırıldığını söyledi. Çocuklarınızla TV izlemek yerine basketbol oynayın, yürüyüşe çıkın diyen Prof. Dr. Halil Coşkun çocuklarda obeziteyi önlemek ve tedavi etmek için yapılabilecekler hakkında önemli bilgiler verdi. ÇOCUKLARA DAHA BÜYÜK PORSİYON VERMEYİN Coşkun, öneri ve uyarılarını şöyle sıraladı: Son 30 yılda yemek yeme tarzımızdaki önemli değişim çocukların daha büyük porsiyonlar ve atıştırmalık yiyeceklerle şekerli içeceklere daha fazla bağımlı olmasına sebep olmaktadır. Daha sağlıklı ve gerekli besinlerden mahrum ederek daha çok şeker verilen bebeklerde, bu tür gıdalara karşı bir tercih geliştiğini bilmekteyiz.
MEŞRUBATLAR İKRAM OLARAK KALSIN Oldukça yakın dönemlere kadar nadir birer ikram olan meşrubat vs şekerli içecekler, beslenmemizin temel dayanağı haline gelmiştir. Büyük porsiyonlar da ayrı bir problem. Daha çok yemek verilen çocuklar, aşırı yemek yemeye eğilim göstermektedir. İyi bir temel kural, porsiyon başına 10 gramdan fazla şeker içeren gıdalardan kaçınmaktır. TATLI YA DA ATIŞTIRMALIK YERİNE MEYVE VERİN - Beslenme ile ilgili bir diğer müdahale de daha fazla meyve ve sebze yenmesini teşvik etmektir. Meyve kasesinin dolu olduğundan emin olun ve tatlı ya da atıştırma yerine düzenli olarak meyve verin. Buzdolabınızdaki meyve ve sebzelerin hep çocuklarınızın rahat erişebileceği biçimde yer aldığına emin olun. AİLECEK EGZERSİZ YAPIN Yaşam tarzımızla ilgili çocukluk obezitesine katkıda bulunan bir başka büyük fark da daha az egzersizdir. Yetişkinler olarak yeterince aktif değiliz. Bir aile olarak egzersiz yapmak ve birlikte oynamak aile bağlarını güçlendirmenin yanında genel aktivite düzeyimizi artırmak için de önemli rol oynamaktadır. Çocuklarınız ile birlikte TV izlemek yerine, birlikte basketbol oynayın, yürüyüşe ya da gezmeye çıkın. YAŞAM TARZI DEĞİŞMELİ Obeziteyi önlemek ve tedavi etmek için yapabileceğimiz her şeyi yapmak zorundayız. Bu, hepimiz tarafından önemli bir kararlılık ve yaşam tarzı değişiklikleri gerektirmektedir. Ancak çocuklarımız için en iyisi neyse onu isteriz ve bu da bazı seçimler yapmak anlamına gelmektedir. İyi haber, değişimin yalnız çocuklarımız için değil, aynı zamanda bu çocukların yaşamlarında bulunan büyükler için de yarar sağlayacağıdır.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/saglik/2017/01/13/cocuklarinizda-obezi teye-dikkat BARİATRİK BESLENME UZMANININ BARİATRİK TAKİPTEKİ YERİ VE ÖNEMİ Hem dünyada hem de ülkemizde giderek artan obezite nedeniyle son zamanlarda sıkça duyduğumuz obezite ameliyatları bazı meslek gruplarında farklı branşların gelişmesine sebep olmuştur. Obezite cerrahisi alanında uzmanlaşmış bariatrik cerrahlar, uzun süre bu alanda hasta takip ederek deneyim kazanan bariatrik beslenme uzmanları, obezite ile ilgilenen fizyoterapistler, yeme bozuklukları alanında uzmanlaşmış psikiyatrist/psikologlar gibi. Kuşkusuz obezite cerrahisi bir ekip işidir. Ne tek başına bir cerrah, ne de tek başına psikolog veya diyetisyen bu alanda başarılı olabilir. Obezite nasıl multifaktöriyel bir hastalıksa, tedavisi de multidisipliner olmalıdır. Obezite de en büyük risk Vücut Kitle İndeksi (VKİ)> 40 kg/m 2 olan morbid obez hasta grubudur. Yaşam tarzı değişikliği, medikal tedavi gibi cerrahi olmayan yöntemlerle yaklaşık olarak %5-10 ağırlık kaybı görülür; ama morbid obezite tedavisi için %20-40 ağırlık kaybı hedeflenmektedir. Hedeflenen ağırlık kaybı ile özellikle diyabeti, hipertansiyonu, metabolik sendromu olan kişilerde %85 oranında
iyileşme görülmektedir. Bu durum aynı zamanda kişinin yaşam kalitesinin artmasını da sağlamaktadır. Hastaların büyük umutlarla çıktıkları bu yolda ekibin bir parçası olan bariatrik diyetisyenin son derece önemli bir yeri vardır. Yapılan bilimsel çalışmalar da bu önemli ortaya koymaktadır. Obezite cerrahisi sonrası bariatrik beslenme uzmanının takibinin ağırlık kaybı üzerinde etkisinin olup olmadığını belirlemek için Endevelet ve ark. ları tarafından bir çalışma yapılmıştır ve bu çalışmaya 1680 hasta dahil edilmiştir. Hastaların 681 i obezite cerrahisi alanında bariatrik diyetisyenden beslenme danışmanlığı almıştır. En az 2 ve daha fazla bariatrik diyetisyenden beslenme danışmanlığı alan hastaların VKİ sinde, beslenme danışmanlığı almayan hastalara göre %5 daha fazla azalma olduğu saptanmıştır. Obezite cerrahisi sonrası ilk 6 ay, diğer dönemlere kıyasla daha hızlı ağırlık ve vücut yağ dokusu kaybı oluşmaktadır. Bu nedenle ameliyat sonrası özellikle ilk 6 ay beslenme danışmanlığı almak hem etkili kilo kaybı için hem de olası vitamin-mineral yetersizlikleri ile karşılaşmamak için son derece önemlidir. Yine yapılan çalışmalar ameliyat sonrası bariatrik diyetisyen takibi ile vitamin-mineral yetersizlikleri arasında anlamlı bir ilişki saptamıştır. Ameliyat sonrası bariatrik diyetisyen takibine devam eden hastalarda vitamin ve mineral yetersizliği, etmeyenlere göre anlamlı düzeyde düşüktür ve sırf bu nedenle ameliyat sonrası düzenli bariatrik diyetisyen takibi önerilmektedir. Obezite ameliyatları sonrası düzenli olarak tecrübeli bir ekip tarafından multi-disipliner olarak izlenmek ve bariatrik diyetisyen ile beslenmenizi düzenlemek hem kaybedilecek kilo oranını artırmakta hem de kaybedilen kilonun daha rahat korunmasını sağlamaktadır. Uzm. Bariatrik Dyt. Nazlı Acar
KİLOLU ÇİZGİ KARAKTERLER ÇOCUKLARI ŞİŞMANLATIYOR! Çocukların izlediği çizgi filmlerdeki kilolu karakterleri gördükçe daha fazla yemek yemek istediklerini söyleyen Prof. Dr. Halil Coşkun, bu durumun obeziteye neden olduğunu söylüyor. Coşkun, Karakterler fast-food ürünlerini rahat yedikçe çocuklar bunun çok normal olduğunu düşünüyor diyor. Çocukların sakinleşmesi için başvurulan tek kaynak şüphesiz televizyon. Yemek yedirirken bile çizgi filmin açılıp Bak Pepe yemek yiyor, hadi biz de yiyelim taktiği birçok annenin kurtarıcı yöntemi olmuştur. Çizgi filmin birçok zararlı etkisi tartışılırken buna bir yenisi daha eklendi. Obezite ve Metabolik Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun, kilolu çizgi film karakterlerinin çocukları obeziteye kadar götürdüğünü söylüyor. Bu konuyla ilgili yakın bir zaman önce deney yapıldı. Farklı vücut ağırlıklarındaki çizgi film karakterlerinin, besin değeri yüksek olmayan gıda tüketimi üzerine etkisi olup olmadığını anlamayı amaçlayan çalışma, Colorado Devlet Üniversitesi ve Indiana Üniversitesi tarafından gerçekleştirildi. Çoşkun bu deney için şunları söylüyor: Taş devri, Pepe, Homer Simpson gibi kilolu karakterlerin bulunduğu çizgi filmleri çocuklar izlediğinde daha çok yeme isteği oluşuyor. Çocukların bilinçaltını etkileyecek çizgi filmlere izin vermemeliyiz. Bu durumda ailelere de büyük rol düşüyor. GÖRSELLİK ALGIYI ARTTIRIYOR
Obezite ve Metabolik Cerrah Prof. Dr. Halil Coşkun, algıların 6-14 yaş arası daha açık olduğunu dile getirerek yemeklerin çocuklar üzerinde pozitif bir algı oluşturduğunu belirtiyor. Coşkun, o dönemi şöyle anlatıyor: Çocuklar kopyalama yöntemiyle büyüyor. Kendi karakterlerini de buna göre oluşturuyor. Ebeveynler, okul ve çevre de çocuğun karakterini etkiliyor. Günümüzde ise en son geldiğimiz nokta olan televizyon çocuğu en fazla etkileyen unsur oldu. Çocuğun sevdiği karakteri televizyonda bulan anne-baba yemeğini yedirmek için bile bu karakteri kullanıyor. Çizgi film karakterleri de kilolu, fast-food ürünlerini rahat yiyen karakterler olunca bir zaman sonra çocuk bunları yemenin doğal olduğunu düşünüyor. Görsellik her zaman algıyı arttırır. Taş Devri, Pepe, Peppa Pig, Homer Simpson, Garfield gibi çizgi filmler çocukları en fazla etkileyen arasında. Homer Simpson yemek yedikçe çocuklar aynısından yemek istiyor ya da Garfield ın fast food tüketmesi çocuklara cazip geliyor. Köylerde obezite oranı daha düşükken şehir merkezine yaklaştıkça obezite artıyor. DEVLET KONTROLÜ GELMELİ Çocukların bilinçaltına etkisi olan çizgi filmlerin devlet tarafından kontrol edilmesi gerektiğine değinen Coşkun, aslında en büyük rolün ailelere düştüğüne de vurgu yapıyor. Toplum olarak kilolu çocuğun daha sağlıklı olduğuna inandığımızı belirten Coşkun, Yanakları pembe pembe, kilolu olan çocuklar bize her zaman sağlıklı gelmiştir. Anne ve babaların böyle bir algısı var. Bunun içinde yemek yemesi için her türlü yöntemi deniyorlar. Kilolu çocuklar sağlıklı olarak görülmemeli. Ayrıca anne ve babası kilolu olan çocukların obezite olma ihtimali çok yüksek. Yemek yedirirken başına bantla telefonu bağlayıp dikkatini kendisine çekmeye çalışan anneler bile var. Anne ve babalar her ne kadar yapmayacağım dese de yine bu davranışlarından vazgeçmiyorlar. Bu nokta da ailelere büyük rol düşüyor diyor. Obez olmadan önlem alınmalı
Obezitenin doğuştan itibaren başladığını söyleyen Prof. Dr. Halil Coşkun, önlemin çok küçük yaşlarda alınması gerektiğini belirtiyor. Bu nedenle çocukların obez olmadan korunması gerektiğini dile getiren Coşkun, Obez olan çocuğu koruyamazsınız. O noktaya gelene kadar önlem alınmalı. 10-11 yaşına geldiğinde 110 kilo olan çocuğun artık tedavi edilmesi gerekiyor şeklinde konuşuyor. Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi Prof. Dr. Halil Coşkun Röportajı KURBAN BAYRAMI İÇİN BESLENME ÖNERİLERİMİZ Obezite cerrahisi geçiren hastalarımıza BariatrikLab ekibi olarak kurban bayramı öncesi birkaç önerimiz olacak. Ameliyat sonrası katı gıda almaya başlayan hastalarımız Kurban Bayramında olası hazımsızlık şikayetleri yaşamamaları için kesilmiş hayvanın etini hemen tüketmemelidirler! Geleneksel olarak kurban eti kesildikten sonra hemen kavutturulup sabah kahvaltısında yada en geç öğle yemeğinde sofralarda yerini bulur. Bu durum aslında yanlıştır. Hayvan kesildikten sonra et bir süre dinlendirilmeli, katılığı geçtikten sonra tüketilmelidir. Hemen tüketilen etin sindirilmesi güç olur. O nedenle bayram tatilinizi hazımsızlık uykusuzluk şikayetlerinizle geçirmemeniz için kurban etinizi en erken 24 saat sonra tüketmelisiniz ve etinizi tüketirken hayvanın iç yağları ile kavurma işlemi yerine sebzelerle yada domatesin bol olduğu bu ayda domates ile sotelenerek tercih edebilirsiniz. Bu şekilde daha az kalori de almış olacaksınız. Peki kurban bayramında her öğünde et tüketebilir miyiz?
Sabah kahvaltısında etin tercih edilmesi sindirimin uzun sürmesi açısından biraz keyifsiz olabilmektedir. O nedenle kahvaltınızı klasik Türk Kahvaltısı yumurta ve peynir gibi tercih etmeniz sizin için iyi bir alternatif olacaktır. Öğle ve akşam yemeklerinizde ana yemek olarak etinizi soteleyerek tüketebilirsiniz. Et ürünleri önemli mineraller içermektedir. Özelikle kırmızı etin demir içeriği bizler için oldukça kıymetlidir. Minerallerin emilimini azaltmamak için öğle ve akşam yemeğinizden sonra hemen çay içmemeli mümkünse 40 dakika sonra tercih içmelisiniz. Sağlık problemi olanlar dikkat! Kalp hastaları, yüksek tansiyonu ve yüksek kolestrolü olan hastaların et porsiyonlarına dikkat etmeleri son derece önemlidir. Günde sadece bir öğünde (özellikle öğle öğününde) etli bir menü tercih etmeleri ve tercihen de sağlıklı pişirme teknikleri ile yapılmış eti tüketiyor olmaları olası sağlık problemleri riskini azaltacaktır. Önerilerimiz ile sağlıklı bir bayram geçirmeniz dileğiyle BariatrikLab Ekibi