FİKİR VE SANAT ESERLERİNİN DENETİMİ

Benzer belgeler
NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ NE. DAVACI : : DIGITAL Platform Teknoloji Hizmetleri A.Ş. KONU :

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...VII İÇİNDEKİLER...IX

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

1.Medya Hukukunun Kavram ve Kaynakları. 2.Basın ve Yayın Faaliyetleri ve Yasal Düzenlemeler. 3.Radyo ve Televizyon Yayıncılığı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

KİŞİSEL VERİLERİN KAYDEDİLMESİ SUÇU

İdari Yargının Geleceği

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI SORULARI

Sosyal Düzen Kuralları

MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. D A N I Ş T A Y ONİKİNCİ DAİRE Esas No : 2011/6627 Karar No : 2015/4677

kurallarına aykırı olup olmadığı yanında, öncelikle bu yönlerdenirdelenmelidir.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Doç. Dr. Nusret İlker ÇOLAK Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi KİTLE İLETİŞİM HUKUKU

KİTLE İLETİŞİM HUKUKU

Türkiye de Çocukların Terör Suçluluğu. Dr. Yusuf Solmaz BALO

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

BİREYSEL BAŞVURU KARARLARININ SONUÇLARI

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN YAYIMLANDI

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

TALEP EDEN : ESRA KESKİNKILINÇ VEKİLİ : Av. ALPER ERSAN ATİK TALEP TARİHİ: 11/04/2016 KARAR TARİHİ: 12/04/2016

Bireysel Başvuru Yolu

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDE GEREKÇELERİ MADDE

TEMEL HUKUK. Hukuk ve Kaynakları

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

YILDIRIM v. TÜRKĐYE KARARIN KISA ÖZETĐ

Savcıların Mesleki Sorumluluk Standartları ile Temel Görev ve Hakları Beyannamesi*

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

ÖZET : 353 Sayılı Kanunun 10/^ maddesi uyarınca asker kişi sayılan. UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ CEZA BÖLtMÜ. sanıkların askerî cezaevinde işledikleri

ÜÇÜNCÜ KISIM Olağanüstü Kanun Yolları. BİRİNCİ BÖLÜM Karar Düzeltme ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının İtiraz Yetkisi

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Özel Görevli Ağır Ceza Mahkemelerinin Tarihi Gelişimi

İçindekiler İKİNCİ BAB HÜRRİYET ALEYHİNDE İŞLENEN CÜRÜMLER. Birinci Fasıl Siyasi Hürriyet Aleyhinde Cürümler

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

AKOFiS. Halkla İlişkiler Başkanlığı

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ. Hasan Celal GÜZEL-TÜRKİYE DAVASI. (Başvuru no:65849/01) NİHAİ KABULEDİLEBİLİRLİK KARARININ ÖZET ÇEVİRİSİ

dan itibaren ücret gelirlerine farklı (düşük oranlı) gelir vergisi tarifesi uygulamasına son veren kanuni düzenlemenin,

OLAĞANÜSTÜ HAL KAPSAMINDA GÖREVDEN ÇIKARILAN, İHRAÇ EDİLEN, UZAKLAŞTIRILAN KAMU PERSONELİNİN HUKUKİ HAKLARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

Emrah URAN TÜRKİYE DEKİ BAĞIMSIZ İDARİ OTORİTELERİN İDARİ YAPTIRIM YETKİSİ

T Ü R M O B TÜRKİYE SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLER ODALARI BİRLİĞİ SİRKÜLER RAPOR MEVZUAT

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

Danıştay ve Yargıtay İçtihatları Işığında İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGININ GÖREV ALANI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

OSMAN KAVALA DOSYASI YARGIYI YARGILAMA

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2019/078 Ref: 4/078

Türkiye Büyük Millet Meclisi nde ( TBMM ) 26 Mart 2015 tarihinde 688 Sıra Sayılı Kanun ( 688 Sıra Sayılı Kanun ) teklifi kabul edilmiştir.

ŞEFFAF DEVLETTE BİLGİ EDİNME HAKKI VE SINIRLARI

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İÇİNDEKİLER TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI. Madde Sayfa BAŞLANGIÇ...17 BİRİNCİ KISIM. Genel Esaslar. I. Devletin şekli

AYŞE ÇELİK ve DESTEKÇİLERİ DOSYASI

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

KABUL EDİLMEZLİK KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

4 Ocak 2004 Tarihli Resmi Gazete Sayı: Başbakanlık Genelgesi 2004/12 Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

Prof. Dr. SİBEL İNCEOĞLU ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU TÜRKİYE VE LATİN MODELLERİ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ KONUYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR.1) KONUNUN TAKDİMİ, ÖNEMİ

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI. Resmi Gazete tarih/sayı: /25526 Esas Sayısı : 2004/52 Karar Sayısı : 2004/94 Karar Günü :13.7.

Sayı : [02] /556/ /01/2013

AVRAPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

SPOR HUKUKU 1.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

Transkript:

FİKİR VE SANAT ESERLERİNİN DENETİMİ Çisem Gürsoy- Süheyla Nur Erçin Özet: Fikir ve sanat eserlerine uygulanan sansür günümüzde birçok tartışmaya yol açmaktadır. Sansürü ifade özgürlüğünün önünde bir engel olarak görenlerin yanı sıra kişilik hakkı ihlallerinin önlenmesi ve kamu düzeni için bir gereklilik olduğunu düşünenlerin sayısı da azımsanmayacak derecededir. Farklı görüşlerden dolayı, uygulanan sansür kararlarının gerekli olup olmadığı konusunda tartışmalar yapılmaktadır. Sanat eserleri doğrudan bireyin bir kişilik hakkına saldırıyorsa belli oranlarda müdahalede bulunulması kabul edilebilir yalnız bu bahanelerin arkasına sığınıp sansürü bir baskı ya da kısıtlama aracı haline getirmek yanlış olur. Sansür uygulanmasına neden olan gerekçeler sağlam bir şekilde temellendirilmelidir aksi takdirde yapılanlar, susturma ve engelleme teşkil eder. Anlamları kapalı, soyut, farklı şekilde yorumlanmaya açık bu tür eserleri, sanat konusunda yeterince yetkin olmayan kurumların değerlendirmesine bırakmak ciddi sorunlar ortaya çıkarabilir. Bütün bu durumlar göz önünde bulundurulduğunda sanat eserlerini inceleme yetkisinin uzman bir kuruma bırakılması gerektiği görülmektedir. Çalışmamızda hedeflediğimiz amaç edebiyat ve sanat eserlerinin denetiminde gerekçelendirmenin önemi ve yetkili kurumların mahkemeler olmasının oluşturduğu sorunlar ve eksikliklerinin tespitidir. Ancak bu şartlar sağlandığında insan haklarına aykırılık teşkil etmeyecek sansür kararlarının verilmesi sağlanabilir. Anahtar Sözcükler: Sansür Kararları, İfade Özgürlüğü, Mahkemelerin Sansür Konusundaki Yetkileri, Eserlerin Denetimi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 1

Fikir ve sanat eserlerinin denetimi söz konusu olduğunda sansür, ifade özgürlüğü, devlet müdahalesi gibi kavramlar gündeme gelmektedir. Sansür ve ifade özgürlüğü kavramlarının önemi, gelişen sosyal medya ağıyla birlikte giderek artmaktadır. Sansür, genellikle hükümetin toplum üzerindeki otoritesini sağlama araçlarından biridir. Kimi zaman bu araç toplum düzeninin sağlanması sebep gösterilerek kullanılmaktadır. Bu durum güncel yaşamda etkisini farklı biçimlerde göstermeye başlamıştır. Bunlardan en dikkat çekenlerden biri otosansürdür. Otosansür genellikle devlet-dışı aktörlerden kaynaklı müdahalelerin yol açtığı önemli bir olgudur. Eser ve fikir sahipleri, içinde bulundukları pazarın değişen siyasi, ekonomik ve farklı bir takım koşullarına uyum sağlamak, yaptırıma tabi olmamak ve kimi zaman da tepki çekmemek için bu yola başvurmaya başlamışlardır. Bu durum, zaman zaman ifade özgürlüğü engelleniyor mu? Yeni fikirlerin ortaya çıkışı durdurulmaya mı çalışılıyor? Gibi soruları gündeme taşımaya başlamıştır. Gerek kişilerin kendilerine uyguladıkları otosansür gerekse bir baskın otorite tarafından uygulanan sansür ifade özgürlüğüne kısıtlama getirebilir. Bu gibi durumların önlenmesi ve yaşanabilecek kısıtlamaların açıklanabilmesi için T.C. Anayasasının 25. Ve 26. Maddelerinde geçen düşünce ve kanaat hürriyeti zaman içinde değişerek en son haliyle şu şekilde tanımlanmıştır: Madde 25 [Düşünce ve kanaat hürriyeti] Herkes, düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebep ve amaçla olursa olsun kimse, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; düşünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz. Madde 26 [Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti] Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. (Değişik: 3.10.2001-4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. (Üçüncü fıkra mülga: 3.10.2001-4709/9 md.) 2

Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. (Ek: 3.10.2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir. 1 Yukarıda da görüldüğü üzere geçen zaman içerisinde maddelerde, değişikler ve eklentiler olmuştur. 26. Madde de meydana gelen değişikliklerin ifade özgürlüğünü sınırlandırmaya yönelik olması dikkat çekiyor. Bir sanat veya fikir eserine sansürün politik, dini, ideolojik, nefret söylemi, ifade suçu, muhalif baskısı gibi gerekçeler gösterilerek uygulandığını söyleyebiliriz. Burada dikkat çekmemiz gereken bir nokta varsa oda uygulanan sansürün korumaya çalıştığı değerlerin toplum yararını gözeterek saptanıp saptanmadığıdır. Eğer insanların bir şekilde düşüncelerini, tepkilerini ifade ettikleri sanat eserlerine uygulanan sansürler kamu yararını gözeterek değil de egemen çarkın devamlılığını sağlamak, eleştirileri engellemek için yapılıyorsa işte bu noktada ifade özgürlüğüne getirilmiş keyfi bir kısıtlamadan söz edebiliriz. Bu nedenle denetimin sağlanabilmesi için, sansür vakalarının sürekli olarak izlenmesi, kayıt altına alınması ve olası yargısal başvuru yollarının kullanılması atılması gereken önemli adımlardan olabilir. Sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik devlet kaynaklı müdahaleler yasama, yürütme veya yargı organı kaynaklı olabilmektedir. İlk aktör olarak belirtilen yasama organının müdahalesi sanatsal ifade özgürlüğünün kullanılmasının önünde engel düzenlemelerin ifade özgürlüğü bakımından sorun yarattığı uzun bir süredir bilinmesine rağmen bu yönde yasal değişikliklerin yapılmaması ile gerçekleşmektedir. 2 Devlet kaynaklı müdahalelerin bir ikinci aktörü yürütme organı veya genel olarak idaredir. Anayasa ve yasaların uygulanmasından sorumlu olan bu aktörler sanatsal ifade özgürlüğüne yönelik önemli müdahalelerin ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Yürütme organı, yaptığı tüzük ve yönetmelik gibi düzenleyici işlemlerle veya kişiye yönelik ortaya koyduğu bireysel nitelikli işlemlerle ifade özgürlüğüne müdahale edebilmektedir. Bu tür müdahaleler çoğu zaman keyfi biçimde ortaya çıkmaktadır. Sinema filmlerinin veya belgesel filmlerin gösterimi için eser işletme belgesi verilmemesi, tiyatro oyunlarının sahnelenmesinin yasaklanması, gösterim veya sahneleme için salon tahsis edilmemesi idarenin keyfi tutumunun birer göstergesidir. 3 Devlet kaynaklı müdahalelerde son aktör yargı organlarıdır. Yargı organları tazminat talepleri veya ceza davaları yoluyla sanatsal ifade özgürlüğüne müdahaleler gerçekleştirebilmektedir. Tazminat davaları özel hukuk gerçek veya tüzel kişileri tarafından hukuk mahkemeleri vasıtasıyla harekete geçirilirken, ceza davaları savcılıklar tarafından düzenlenen iddianamelerin ceza mahkemeleri 3

tarafından kabul edilmesi sonrasında ceza mahkemeleri vasıtasıyla ortaya çıkmaktadır. 4 Yukarıdaki açıklamalar devletin organlarıyla başlayan sansürleme sürecine devlet dışı aktörlerin de idari aşamadan sonra katılamaya başladığını belirtmekte. Örneğin dağıtım ve pazarlama şirketleri, salon sahipleri, bireyler, medya organları, sponsorlar devlet dışı aktörler olarak bu sürece katılımda bulunmaktalar. Yazıda vurgulanan konu devletin sansürü sadece yargı organı yoluyla değil diğer organları kullanarak da gerçekleştirdiği şeklindedir. Örneğin fikir ve sanat eserlerine yönelik kısıtlayıcı yasama faaliyetleri eser sahiplerinde otosansüre sebep olmaktadır. Devletin fikir ve sanat eserlerini denetlemesi olumsuz ve olumlu her iki açıdan da düşünülebilir. Kişinin siyasi görüşü, siyasi iktidarın medyaya müdahalesine farklı açılardan bakmasına sebep olabilir. Bu konuda önemli olan objektif bir denetim yapılmasını sağlamaktır. Denetleyenlerin veya yazarların siyasi görüşlerine göre değil objektif ölçütlere göre değerlendirme yapmaya çalışmak adil bir sansür uygulaması için gereklidir. Yargı organlarının eser sahiplerine uyguladığı müdahaleler farklılık göstermektedir: Cumhuriyet savcılıkları tarafından soruşturma açılması, kişilerin gözaltına alınması, dava açılması; ifade özgürlüğünü kullanan kişilere yönelik devlet-dışı aktörler tarafından tazminat davaları açılması ve bu davaların yargı organlarınca kabulü biçiminde ortaya çıkabilmektedir. Örneğin; Can Dündar ın 29 Ekim 2008 de vizyona giren ve Atatürk ün hayatını konu alan Mustafa belgeseli hakkında Demokratik Kitle Örgütleri Birliği Platformu Genel Başkanı Ali Behram Şahbudak tarafından Atatürk e hakaret edildiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusu sonucunda 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ile 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun a muhalefet suçları kapsamında soruşturma açılmış ancak soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti. Başsavcılığın kararına karşı suçtan zarar gören kişi sıfatını taşımamasına karşın Ali Behram Şahbudak tarafından yapılan itirazı değerlendiren Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise itirazı kabul ederek, Can Dündar a dava açılmasına hükmetmişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise Adalet Bakanlığı nın kanun yararına bozma talebi üzerine mahkemenin bu kararı ile ilgili bozma kararı vermişti. 5 Devlet dışı aktörler tarafından açılan davaların yargı organlarınca kabulü söz konusu olmaktadır. Yargı organlarının sanat ve fikir eserleri konusunda karar verirlerken dava konusu olan ürünün bir sanat eseri olduğu ve sanatçının ifade özgürlüğünü kullanarak bu ürünü oluşturduğunu dikkate almaları gerekmektedir. 4

Fikir ve sanat eserlerinde gerekçelendirme Fikir ve sanat eserlerine uygulanan sansür; müstehcenlik, terör örgütü propagandası, kamu görevlilerine hakaret, kişilik haklarına saldırı, kamu düzeni ve genel ahlak gibi kalıp yargılar kullanılarak gerekçelendirilmektedir. Her biri kendine özgü olan sanat eserlerine yönelik yapılan değerlendirmeler onlar gibi özgün olmalıdır. Kalıp ifadelerin arkasına sığınılarak verilen sansür kararları yerine detaylandırılmış ve sağlam gerekçeler kullanılmalıdır. Gerekçelerin yetersizliğinin bir nedeni de; anlamları kapalı, soyut ve imgesel olan sanat eserlerine bu konuda yeterince sanatsal birikim sahibi olmayan insanların denetimine bırakılmasından kaynaklanmaktadır. Gerekçelendirmenin önemi ifade özgürlüğü ve insan hakları kavramlarıyla birlikte daha iyi anlaşılmaktadır. Nitelikli gerekçelendirmeler sansür kararlarında oluşabilecek keyfiliğin önüne geçilmesi için önemli bir etkendir. Önemini vurguladığımız gerekçelendirmenin sağlam temeller üzerine oturtulabilmesi için bu konuda bilgi sahibi insanlar tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bir sanat eseri yazıldığı dönem, yazarı, yazarın edebi ve siyasi kişiliğiyle bir bütündür. Eseri, yazarı ya da çevirmeni yargılarken sadece o anki duruma ya da ifadeye değil bütün kompozisyona bakmamız gerekir. Bu konuda karar vermekte yetkili kişilerin; fikir ve sanat eserleri konusunda bilgi ve tecrübe sahibi, insan hakları ve ifade özgürlüğü kavramlarının bilincinde olan bireyler olması siyasi ve toplumsal etkenlerin sansür kararlarını etkilemesini engelleyebilir. İnsan haklarına aykırılık teşkil etmeyecek yargı kararlarının verilmesi sağlanabilir. 5

KAYNAKÇA 1 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 2 Siyah Bant-2013 3 Siyah Bant-2013 4 Siyah Bant-2013 5 Can Dündar ın Mustafa filmi AİHM yolunda, http://www.hurriyet.com.tr/ kultur-sanat/haber/21424849.asp (erişim: 05.11.2013) Yayınlama Özgürlüğü Raporu 6