Tükenmifllik: Aile Hekimli i Asistan Hekimleri Üzerinde Bir nceleme



Benzer belgeler
KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

HUZUREVLER NDE ÇALIfiAN HEMfi RELER N TÜKENM fil K DÜZEYLER BURNOUT LEVEL OF THE NURSES WORKING IN RESIDENTIAL HOUSES. ARAfiTIRMA RESEARCH ABSTRACT

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Farkl Ülkelerde Çal flan Psikiyatrlarda Tükenmifllik ve fl Doyumu

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

ANALYSIS OF THE RELATIONSHIP BETWEEN LIFE SATISFACTION AND VALUE PREFERENCES OF THE INSTRUCTORS

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Hasta Hizmetleri Rehberi

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i


ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Onkoloji Bölümünde Çal şan Sağl k Personelinde Tükenmişlik ve Depresyon Düzeylerinin Sosyodemografik Özelliklerle İlişkisi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Pratisyen hekimlerde tükenmişlik, işe bağlı gerginlik ve iş doyumu düzeyleri

Sa l k çal anlar nda tükenmi lik ve i doyumu

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HASTANELERİNDE ÇALIŞAN DOKTOR VE HEMŞİRELERİN TÜKENMİŞLİK DÜZEYLERİ

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

T.C ÇAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME YÖNETİMİ ANABİLİM DALI

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

Hastanemizde Çal flan Personelin Sigara çme Durumu ve Etkileyen Faktörler

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Psikiyatri Kliniklerinde Çal flan Hemflirelerde Tükenmifllik (*)

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Bir Üniversite Hastânesinde Çal flan Asistan Doktorlar n Örgütsel Stres Düzeylerinin De erlendirilmesi

Araştırma Notu 15/177

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

A LE PLANLAMASI YÖNTEMLER YLE LG L TUTUMLARIN ETK N A LE PLANLAMASI DANIfiMANLIK H ZMET ÖNCES VE SONRASINDA KARfiILAfiTIRILMASI

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Uzm.Dr., Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Manisa, Türkiye

Hacettepe Üniversitesi

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Ankara

Kahraman Marafl ta Difl Hekimleri ve Di er Difl Sa l Personeli Aras nda Hepatit B ve C Seroprevalans

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Available online at

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Mercedes-Benz Orijinal Ya lar

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

AMEL YATHANE HEMfi RELER NDE fi DOYUMU, ANKS YETE VE TÜKENM fil K: (TRABZON ÖRNE )*

GENEL MATEMATİK DERSİNDEKİ ÖĞRENCİ BAŞARISI İLE ÖSS BAŞARISI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Hemşirelerin Hasta Hakları Konusunda Bilgi Düzeylerinin Değerlendirilmesi

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

ÜN TE II L M T. Limit Sa dan ve Soldan Limit Özel Fonksiyonlarda Limit Limit Teoremleri Belirsizlik Durumlar Örnekler

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

T bbi Makale Yaz m Kurallar

HAM PUAN: Üniversite Sınavlarına giren adayların sadece netler üzerinden hesaplanan puanlarına hem puan denir.

CONSANGUINEOUS MARRIAGE IN MANISA (TURKEY) AND ITS EVALUATION FROM THE ASPECT OF FAMILY MEDICINE. Fatih Özcan 1

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

ORİJİNAL ÇALIŞMA ORIGINAL ARTICLE

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

ATATÜRK ÜNÝVERSÝTESÝ DÝÞ HEKÝMLÝÐÝ FAKÜLTESÝNDE ÇALIÞAN DÝÞ HEKÝMLERÝ VE HEMÞÝRELERÝNÝN MESLEKÝ DURUM DEÐERLENDÝRMESÝ, BÖLÜM I: ÝÞ DOYUMU

Yönetici Hemflirelerin Çat flma Çözme E ilimleri Nurse Managers s Conflict Solving Tendencies

E T M ÇALIfiANLARINDA UYKU KAL TES VE TÜKENM fil K SENDROMU

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

TRABZON İL MERKEZİNDEKİ SAĞLIK OCAKLARI ÇALIŞANLARINDA TÜKENMİŞLİK SENDROMU İLE İŞ DOYUMU DÜZEYLERİ VE İLİŞKİLİ FAKTÖRLER

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

Tebriz (İran) Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrencilerinin Okuma Alışkanlıkları Üzerine Bir Çalışma

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

Hastane yöneticilerinde tükenmişlik düzeyi

Transkript:

Türk Psikoloji Dergisi 2002, 17 (49), 37-44 Tükenmifllik: Aile Hekimli i Asistan Hekimleri Üzerinde Bir nceleme Hakan Yaman* Süleyman Demirel Üniversitesi Özet Hekimlerde s kça görülen tükenmifllik sendromunun t p e itimi ya da yo un asistan hekimlik e itimi s ras nda ortaya ç kt düflünülmektedir. Bu çal flmada aile hekimli i asistan hekimleri aras ndaki tükenmifllik düzeyi ve tükenmiflli in sosyodemografik ve e itim ile ilgili de iflkenlerle iliflkisinin incelenmesi amaçlanm flt r. Ankara da bulunan e itim hastanelerinde ihtisas e itimi gören aile hekimli i asistanlar na fiubat 1998 tarihinde anket uygulanm flt r. Anket demografik özellikler, çal flma koflullar, al flkanl klar ve bofl zaman u rafl s ile ilgili 14 soru içermekteydi. Ankete Türkçe ye uyarlanm fl Maslach Tükenmifllik Envanteri de eklenmifltir. Bekar bireylerin duygusal tükenme (dt) ve duyars zlaflma (dysz) puanlar daha yüksek iken, evlilerin kiflisel baflar (kb) puanlar daha yüksek bulunmufltur. Daha k sa mesleki çal flma süresine sahip asistanlar n dt ve dysz puanlar yüksek ve kb puanlar düflük bulunmufltur. Bir bireyde tükenmiflli in geliflmesi ifle karfl olan tutumunu etkilemekte ve hastalara karfl sahip oldu u duygular tüketmektedir. Anahtar kelimeler: Tükenmifllik, asistanl k, e itim, stres Abstract It is suggested that burnout process begins in medical school where emotional requirements are often ignored or in high-pressure structure residency programs. The aim of this study is to examine the occurrence of three dimensions of burnout syndrome (emotional exhaustion [ee], depersonalization [dp], and personal accomplishment [pa]) among family medicine residents and the relationship of burnout to socio-demographic and educational factors. A written questionnaire was developed and distributed to family medicine residents working in Ankara in February 1998. The questionnaire contained, 14 questions, concerning demographics, work conditions, habits, free time usage. An optional part contained an instrument proven valid, reliable for Turkish Health Workers as measure for job-related burnout. Single residents had higher ee and dp scores, married residents had higher pa scores. Residents with shorter duration of work experience had higher ee, dp and lower pa scores. Detrimental effects increase psychosomatic complaints, negative affective states, workwithdrawing behaviours and decreases positive affective states. Key words: Burnout, in-training, education, stress Mehmet Ungan Orta Do u Teknik Üniversitesi Rehberlik ve Sa l k Merkezi *Yaz flma Adresi: Yrd. Doç. Dr. Hakan Yaman, Çelebiler Mah. 11.9 Cad. No: 11/7, Isparta. E-posta: hyaman@sdu.edu.tr Yazar Notu: Bu çal flmaya katk lar ndan dolay Sn. Dr. Altu Kut ve Dr. Mehmet Özen'e teflekkür ederiz. Bu çal flma, European General Practice Research Workshop, Tampere, Finland, 3-6 Haziran 2001 toplant s nda bildiri olarak sunulmufltur.

38 H. YAMAN M. UNGAN Sa l k hizmeti vermek oldukça stresli bir u raflt r. Sa l k çal flanlar, kendi duygusal birikimlerinden ödün vererek, her gün birey ve ailelerin afl r gereksinimlerine cevap vermek durumunda kalmaktad rlar. Zaman geçtikçe, meslekleri gere i karfl lamak durumunda kald klar bu yükü kald ramaz duruma gelmekte, stresle bafla ç kma yollar ve duygusal birikimleri tükenmektedir. Bu duruma düflen hekimlerde tükenmifllik ortaya ç kabilmektedir (Deckard, Hicks ve Hamory, 1992). Bireylerin iflleri gere i iletiflimde bulunduklar insanlara karfl duyars zlaflmalar, duygusal yönden kendilerini tükenmifl hissetmeleri ve kiflisel baflar ve yeterlik duygular n n azalmas biçiminde ortaya ç - kan tükenmifllik insanlarla yüz yüze iliflki gerektiren mesleklerde görülmektedir (Ergin, 1993). Tükenmifllik kavram yorgunluk, y pranma ve ifl doyumsuzlu- u kavramlar ndan farkl bir kavramd r ve bunlarla kar flt r lmamal d r (Maslach ve Jackson, 1986). Yo un tükenmifllik duygular psikosomatik yak nmalar art rd gibi, aile içi huzursuzlu u fliddeti ve olumsuz d flavurumu da artt r r (sinir, öfke, tahammülsüzlük), görevi ihmal etmeyi ve iflten ayr lmay s klaflt r r, ifl doyumunu azalt r, ilaç ve alkol tüketimini ve sigara kullan m n artt r r (Deckard, Hicks ve Hamory, 1992; Ergin, 1993; Maslach ve Jackson, 1986). Tükenmiflli i kronik yorgunluk sendromuyla iliflkilendirenler de vard r. Bat l ülkelerde (ABD ve Kanada) hekim muayenesine baflvuran hastalar n %4-9 nun bu tür yak nmalar n n olmas bu sorunun yayg nl n da göstermektedir (Melamed, Kushnir ve Shirom, 1992). Tükenme sinsi bir süreçtir. Üretkenli i azalan kifli, kiflisel baflar duygusunda bir azalma hisseder. Bununla bafla ç kma yollar n n da yetersiz kalmas sonucunda benlik sayg s azal r. Depresyon geliflir, kifli k s r döngüye girer ve intihar e ilimi artar (Fawzy, Fawzy ve Pasnau, 1991). Hekimlik yaparken bireyin maruz kald stres sürekli ve yo un olmaktad r. Duygusal birikimlerin son haddine kadar zorlanmas hekimin kendisini tükenmifl hissetmesine neden olmaktad r. Duygusal tükenme bu evrede kendisini, bireyin çevresinden izole etmesiyle, yani arkadafl, aile ve hastalar ndan uzaklaflmas yla göstermektedir. Duyars zlaflma di er bir aflamad r. Bu aflamada hastalar, birey olarak alg lanmaktan ç kar ve birer hastal k olarak alg lanmaya bafllan r. Bu arada kiflisel baflar duygular da azalmaya bafllamaktad r (Deckard, Hicks ve Hamory, 1992). Hekimlerin % 30-40 n n kiflisel ve mesleksel verimlili ini etkileyecek düzeyde tükenmifllik içinde olduklar bildirilmektedir (Deckard, Hicks ve Hamory, 1992). Hekimlerdeki tükenmiflli in s kl farkl varsay mlarla aç klanmaya çal fl lm flt r. Bu sürecin, duygusal gereksinimlerinin ihmal edildi i ve sa l k bak m n teknolojik boyutlar n n ön plana ç kar ld mezuniyet öncesi t p e itimi s ras nda ya da stres ve s k nt içinde geçen asistanl k e itimi s ras nda bafllad düflünülmektedir (Deckard, Meterko ve Field, 1994). Baz lar sa l k hizmeti vermek ile iliflkili etmenlerin buna neden oldu unu; di er baz lar da hekimin kiflili ine özgü etmenlerin buna zemin oluflturdu unu ileri sürmektedir (Ergin, 1993). Tükenmifllik; tutum, mizaç ve davran fllar üzerinde olumsuz etkilere yol açmaktad r. Hekimin verimini ve sundu u sa l k hizmetini de olumsuz yönde etkilemektedir (McCue, 1982). Freudenberger (1974) taraf ndan ilk kez kullan - lan tükenme terimi, Maslach ve Jackson (1986) taraf ndan, ifl ile iliflkilendirilip, bir ölçek ile ölçülmeye çal fl lm flt r. Maslach Tükenmifllik Ölçe i olarak isimlendirilen bu ölçe in üç alt boyutu bulunmaktad r. Bunlar, duygusal tükenme (DT), duyars zlaflma (DYSZ) ve kiflisel baflar (KB) alt boyutlar d r. Ülkemizde bu ölçek Ergin taraf ndan 1993 y l nda uyarlanm flt r (Ergin, 1993). Tükenmiflli i en iyi belirleyen alt boyut duygusal tükenmedir. Duygusal tükenme, bireyin kendisini tükenmifl hissetmesine yol açan artm fl duygusal ve ruhsal gereksinimlere ba l olarak geliflmektedir. Duyars zlaflma alt boyutu ise baflkalar na karfl olumsuz ve alayc tutumlar ifade etmektedir (Ergin, 1993). Hekimlikte ifl verimini korumak için hastalar ile iliflkide araya belirli bir mesafe konmas yararl olmakla birlikte; duyars zlaflma- HAZ RAN 2002, C LT 17, SAYI 49

GENÇ A LE HEK MLER NDE TÜKENM fil K 39 da bunun dozu kaçar, yerini alayc l k ve so ukluk al r. Böyle kat bir tav r ile yaklaflma e ilimi, hastalar n sorunlar n hak ettiklerini düflünmeye kadar varabilmektedir (Deckard, Hicks ve Hamory, 1992). Üçüncü boyut olan kiflisel baflar, kiflinin meslekteki baflar düzeyinin ve yeterli inin bir ölçüsüdür. Duygusal kaynaklar boflald kça birey, ruhsal bak mdan baflkalar na bir fley veremeyece ini hissetmekte, idealizm, enerji ve amaca ulaflma iste i azalmaktad r. Birey kendisini ve özellikle çal flma biçimini olumsuz de erlendirmeye e ilimli; mesleki baflar s konusunda da mutsuz ve doyumsuz olmaktad r (LeBourdais, 1989). Tükenmifllik ölçe inin alt boyutlar iliflkili olsalar da, birbirlerinden farkl kavramlard r. Bu nedenle, ölçekle de erlendirme yap l rken toplam bir tükenme puan elde etmek mümkün de ildir. Her bir alt boyut ayr ayr de erlendirilip, yorumlanmal d r. Ancak tükenme artt kça DT ve DYSZ alt boyutlar - n n puan artmakta ve kiflisel baflar puan azalmaktad r (Maslach ve Jackson,1986). Tükenmifllik sendromunun aile hekimlerinde de s k görüldü ü bildirilmektedir. Aile hekimleri, hastanede çal flan meslektafllar na göre daha fazla say - da hastayla karfl lafl rlar ve destekleyici sa l k personelinden yoksundurlar. Tüm bilgi ve becerilerini an nda sergilemeleri gere i ve çal fl rken s kça ifllerinin bölünmesi gibi etmenlerin tükenmeye neden oldu u düflünülmektedir. K rsal alanlarda çal flmak durumunda kalan aile hekimlerinin, di er meslektafllar ndan ve yak nlar ndan uzak kalmalar da sorumlu tutulmaktad r (Chambers, 1993). Avustralya da yap lan bir çal flmada genç aile hekimlerinin yafll lara göre daha yüksek duygusal tükenme ve duyars zlaflma gösterdikleri belirlenmifltir (Winefield ve Anstey, 1991). Artm fl ifl yükünün de tükenmiflli e neden oldu u bilinmektedir (Howie, Hopton ve Heaney, 1992). Özellikle asistanl k e itimi (t pta uzmanl k e itimi) s ras nda gerek klini in ifl yükü, s k tutulan nöbetler ve gerekse gelir artt r c olarak hastane d fl nda tutulan nöbetlerin de duygusal tükenme ve duyars zl a neden olabilece i düflünülebilir. Yetersiz uyku süresi di er bir etmen olabilir. Bireyin, günlük ifl stresinden uzaklaflmas ve bununla bafl edebilmesi için serbest zamanlar nda yapt u rafllar ve sorunlar çözmek için kulland yöntemler belirleyicidir (Aslan, Bengi Gürkan, Alparslan ve Ünal, 1996; Schweitzer, 1994). Stres ile bafl edemeyen genç hekimlerin sigara ve alkol tüketimi artmakta ya da narkotik ilaç ba ml l geliflmektedir (Chambers, 1993). Bu çal flmada e itim veren devlet hastanelerinde aile hekimli i uzmanl k e itimi alan hekimlerin tükenmifllik düzeylerini belirlemek ve tükenmiflli in, sosyodemografik özellikler, e itim, bofl zaman u rafllar, uyku al flkanl, sigara ve alkol tüketimi gibi de iflkenlerle iliflkilerinin de erlendirilmesi amaçlanm flt r. Bu çal flma, sorunu belirlemeye yönelik bir ön çal flma niteli indedir. Örneklem Yöntem Araflt rmaya Ankara E itim Hastanelerinde Aile Hekimli i Asistanl görevinde bulunan 135 kifli kat lm fl, aralar ndan 91 i anket ve ölçe i yan tlam flt r (yan tlama oran % 67.4). Anketi yan tlayan bireylerin yafl ortalamalar 30.9 (S = 2.83) dur. 50 si kad n, 41 i erkek olmak üzere toplam denek say s 91 dir. Kat l mc lar n 32 si bekar ya da eflinden ayr lm fl (yaln z yaflayan) (% 35) ve 59 u evlidir (% 65). Bekar ya da efllerinden ayr lm fl olanlar n ve evli olanlar n 29 u çocuksuzdur (% 49). Kat l mc lar n 56 s Ankara Numune E itim Araflt rma Hastanesinde (% 61), 28 i Ankara E itim ve Araflt rma Hastanesinde (% 31) ve 7 si Dr. Muhittin Ülker Trafik Hastanesinde (% 8) kadrolu olarak çal flmaktad r. Veri Toplama Araçlar Haz rlanan 14 soruluk bir anket yafl, cinsiyet, medeni durum, çocuk say s ve çal fl lan kuruma iliflkin sorular içermektedir. Ayr ca asistanlara, asistanl k süreleri, tutulan ortalama ayl k nöbet say s, hastane d fl nda nöbet tutup tutmama ile bofl zamana iliflkin olarak uyku süresi, sigara ve alkol tüketimine iliflkin sorular sorulmufltur. Bu anketin sonuna Türkçe ye uyarlanmas Ergin (1993) taraf ndan yap lm fl TÜRK PS KOLOJ DERG S

40 H. YAMAN M. UNGAN olan ve 22 sorudan oluflan Maslach Tükenmifllik Ölçe i eklenmifltir. Ergin in ad geçen araflt rmas nda, bu ölçe in duygusal tükenme, duyars zlaflma ve kiflisel baflar alt boyutlar na iliflkin Cronbach alfa iç tutarl k katsay lar s ras yla (n = 552).83,.65 ve.72 olarak; test tekrar test güvenirli i s ras yla (n = 99).83,.72 ve.67 olarak hesaplanm flt r. Yap geçerli i için faktör analizi (varimaks rotasyon) yap lm fl ve üç 3 temel faktör elde edilmifltir. Kozan n (1983) sosyal be enirlik ölçe i ile karfl laflt r ld nda DT, DYSZ ve KB alt boyutlar na iliflkin korelasyon katsay lar s ras yla -.32, -.48 ve.36 biçimindedir. Bu çal flmada DT, DYSZ ve KB alt boyutlar n n test tekrar test güvenirliklerine iliflkin bilgi 30 kiflilik bir örneklem grubundan iki ayr zamanda (zaman aral biliniyorsa belirtmekte yarar var) elde edilen puanlar aras tutarl l k katsay lar na bak larak elde edilmifltir. ki puan serisi aras ndaki korelasyon katsay lar alt boyutlar için s ras yla r =.72, r =.81, ve r =.63 olarak tespit edilmifltir. Tüm katsay lar.05 düzeyinde anlaml d r. Ölçe in, kendini tükenmifl hissetme derecesi nin öznel olarak de erlendirilmesine yönelik 5 Likert puanl bir soru ile geçerli i s - nanm flt r. Ölçe in üç alt boyutunun, kat l mc lar n öznel de erlendirmeleri ile gösterdi i korelasyon katsay lar flu flekildedir: Duygusal tükenme r =.52; Duyars zlaflma r =.22; Kiflisel baflar r =.15. Söz konusu korelasyon katsay lar.05 düzeyinde anlaml - d r. fllem Anketler araflt rmac lar taraf ndan ilgili hastanelerde çal flan aile hekimli i asistan hekimlerine tek tek da t lm flt r. Uygulamada Ergin in (1993) uygulama yönergesi dikkate al nm flt r. Baz maddelerin hassas özelliklerinden dolay uygulama anonim olarak yap lm flt r. Ölçek da t l rken tükenmifllik ölçe- i ifadesinden kaç n l p, bunun yerine ifl ile ilgili tutumlar n ölçüldü ü bildirilmifltir. Uygulama s ras nda, kat l mc lar n yöneticisi durumunda olan hiç Tablo 1 Ba ms z De iflkenlere Göre Tükenmifllik Durumu Çocuk Say s DT DYSZ KB X S X S X S Yok n=61 16.7 7.75 10.1 7.42 15.4 5.60 Bir n=24 15.2 6.06 7.6 6.12 19.5 4.25 Birden Fazla n=6 23.5 3.78 16.3 6.50 9.3 4.89 Asistanl ktaki Süre Ayl k Nöbet Say s (Gece) D flar da Tutulan Nöbet Say s (Gece) Uyku Süresi 1 Y l n=26 22.9 4.13 14.1 4.08 10.9 4.58 2 Y l n=23 14.2 7.83 8.9 5.98 18.7 6.77 3 Y l n=42 14.3 6.43 7.7 4.66 17.9 7.66 Yok n=29 10.3 4.89 5.0 3.43 21.7 4.78 1-3 n=16 18.8 6.55 12.9 5.53 14.0 5.92 4-6 n=37 18.2 7.23 10.9 5.14 14.7 7.97 7-10 n=9 22.1 3.89 11.4 4.48 12.6 6.41 Yok n=44 11.6 5.23 6.5 4.34 20.6 5.63 Bir n=29 20.6 6.23 12.5 4.55 12.9 6.75 Birden Fazla n=18 22.9 4.32 13.9 4.81 10.2 5.51 < 6 Saat n=24 23.0 4.71 14.5 5.05 10.2 5.00 6-8 Saat n=59 13.9 6.71 7.9 4.76 19.2 6.38 > 8 Saat n=8 18.5 6.19 10.6 4.63 11.0 7.67 HAZ RAN 2002, C LT 17, SAYI 49

GENÇ A LE HEK MLER NDE TÜKENM fil K 41 kimsenin cevaplar göremeyece i konusunda güven sa lanm flt r. Uygulamalar n ortalama süresi 20 dakikad r. Bulgular Maslach Tükenmifllik Ölçe i ne iliflkin puanlar n, öncelikle, betimsel istatistikleri hesaplanm fl, sonra da ortalamalar aç s ndan gruplar aras farkl - l klar n anlaml olup olmad klar n incelemek amac yla ba ms z gruplar için T-Testi ve Tek Yönlü Varyans Analizi yap lm flt r. Parametrik varsay mlar n yerine gelmedi i durumlarda (denek say s n n azl gibi) Kruskal-Wallis (KW) varyans analizi kullan lm flt r. Gruplar aras fark n kayna n tespit etmek amac yla post-hoc testlerden Tukey ve Man- Whitney-U Testi uygulanm flt r. Tüm bireylerin tükenmifllik alt boyutlar na iliflkin ortalama de erleri duygusal tükenme için 16.7 (S = 7.4), duyars zl k için 9.9 (S = 5.6) ve kiflisel baflar için 16.1 (S = 7.4) dir. Tükenmifllik ölçe inin alt boyutlar ndan en fazla al nabilecek puanlar DT için 36, DYSZ için 20, KB için 32 dir. Tüm alt boyutlar n da l m merkezi bir e ilim göstermektedir. Ergin in (1996) Türk sa l k personeli üzerinde yapm fl oldu u Maslach Tükenmifllik Ölçe i ne iliflkin norm çal flmas nda uzman doktorlar ve pratisyen hekimler için belirlenen norm de erlerine göre, bu çal flmada elde edilen ortalama de erler, DT puan bak m ndan alt s n rda, DYSZ puan aç s ndan orta grupta ve KB bak m ndan alt s n rda kabul edilebilir. Ancak bu norm çal flmas nda çal flmam z n popülasyonunu oluflturan asistan hekimler yer almamaktad r. Çal flmam zda, kat l mc lar n sosyodemografik özellikleri ile tükenmifllik düzeyleri aras ndaki iliflki incelendi inde, kad n ve erkek aile hekimli i asistanlar aras nda bir fark bulunmam flt r. Bekar ve ayr yaflayanlar n DT ve DYSZ alt boyutlar evlilere göre daha yüksek t(89) = 5.89, p <.05; t (89) = 6.69, p <.05, kiflisel baflar puanlar daha düflük bulunmufltur t(89) = -7.22, p <.05. Çocuk say s birden fazla olan evli bireylerin DT ve DYSZ puanlar daha yüksek, KB puanlar daha düflük bulunmufltur (s ras yla KW (2) = 6.95, p <.05; KW (2) = 10.7, p <.05 ve KW (2) = 10.1, p <.05) (Bkz. Tablo 1). Asistanl a yeni bafllayan (1.y l) ile daha k demli olan hekimler aras nda (1 y ldan sonras ) DT, DYSZ ve KB alt boyutlar bak m ndan anlaml fark bulunmufltur (s ras yla F (2,88) = 17.57, p <.05; F (2,88) = 14.76, p <.05 ve F (2,88) = 11.35, p <.05). Ayl k nöbet say s na göre ise, nöbeti olmayanlar n 1-3 gece, 4-6 gece ve 7-10 gece nöbeti olanlara göre daha düflük DT ve DYSZ puanlar na ve daha yüksek KB puanlar na sahip olduklar tespit edilmifltir (s ras yla KW (2) = 25.97, p <.05; KW (2) = 26.62, p <.05 ve KW (2) = 18.19, p <.05). Hastane d fl nda nöbet tutmayanlar n tutanlara göre DT ve DYSZ puanlar daha düflük, KB puanlar daha yüksek bulunmufltur (s ras yla KW (2) = 44.4, p <.05; KW (2) = 33.36, p <.05 ve KW (2) = 31.91, p <.05) (Bkz. Tablo 1). Bofl zaman u rafl s olmayan bireylerin, bofl zamanlar nda bir ya da birden fazla u rafl olan kiflilere (spor, k sa gezinti, sinema, tiyatro, dernek iflleri, TV, kitap, gazete, bilgisayar,) göre daha yüksek DT ve DYSZ puanlar na ve daha düflük KB puanlar na sahip olduklar belirlenmifltir (s ras yla KW (4) = 16.87, p <.05; KW (4) = 17.94, p <.05 ve KW (4) = 13.06, p <.05). Uyku süresi k sa olanlar (< 6 saat) özellikle 6-8 saat uyuyanlara göre daha yüksek DT, DYSZ puanlar na sahip iken; 6-8 saat uyuyan grupta KB puanlar di er iki gruba göre daha yüksek bulunmufltur (Bkz. Tablo 1). Tükenmiflli in DT, DYSZ ve KB alt boyutlar aç s ndan sigara kullananlar ile kullanmayanlar aras nda; ayr ca farkl miktarda sigara kullananlar aras nda ve alkol kullananlar ve kullanmayanlar aras nda anlaml bir fark bulunmam flt r. Bununla birlikte ihtisas s ras nda alkol tüketimi artm fl bireylerin DT ve DYSZ puanlar n n artt ve KB alt boyutunun azald gözlenmifltir (s ras yla t (89) = 7.57, p <.05; t (89) = 5.84, p <.05, t(89) = -7.14, p <.05). Tart flma Ergin (1993), cinsiyetin önemli bir tükenmifllik TÜRK PS KOLOJ DERG S

42 H. YAMAN M. UNGAN de iflkeni oldu unu; duyars zlaflma alt boyutunun iki cinsiyette farkl olmasa da kad nlarda duygusal tükenmenin daha fazla oldu unu, erkeklerin ise kiflisel baflar duygusunda azalmay daha fazla yaflad n bildirmektedir. Schweitzer in (1994) genç hekimler üzerinde yapm fl oldu u bir çal flmada ise cinsiyetler aras nda fark gözlenmemifltir. Bu konudaki genel görüfl, kad nlar n cinsiyet rolleri gere i karfl lar ndaki insanlar daha fazla gözetmeleri ve önem vermelerinin, duygusal tükenmelerini artt rd biçimindedir. Ancak, bizim çal flmam zda kad n ve erkek kat l mc lar aras nda tükenmifllik bak m ndan bir fark bulunamam flt r. Maslach ve Jackson (1985) bekar hekimlerde evlilere göre duyars zlaflma ve duygusal tükenmenin daha fazla oldu unu bildirmifltir. Aslan ve arkadafllar (1996) bekarlarda duyars zlaflmay daha yüksek oranda tespit etmifllerdir. spanya da asistan hekimler üzerinde yap lan bir çal flmada da tükenmiflli in bekarlarda daha fazla görüldü ünü bildirilmifltir (Belloch, Renovell, Calabuig ve Gomez Salinas, 2000). Bulgular m za göre, bekarlar n duygusal tükenmifllikleri ve duyars zl klar evlilere göre daha yüksek, kiflisel baflar lar ise daha düflük bulunmufltur. Bunu evli olan kiflilerin, kifliler aras iliflkiler ve krizler ile bafla ç kma deneyimlerinin fazla olmas ile sorun çözme becerilerinin daha geliflmifl olmas na ba lamak mümkün olabilir (Ergin, 1993; Maslach ve Jackson, 1986). Di er bir etmen ise aile ortam n n, bireyin ifl stresi ile bafla ç kabilmesi için sosyal destek sa l yor olmas d r (Belloch, Renovell, Calabuig ve Gomez Salinas, 2000). Evli olan bireylerde çocuk say s duygusal tükenmifllik ve duyars zl k için bir etmen gibi görünmektedir. Özellikle birden fazla çocuk sahibi olan asistan hekimler tek çocuk sahibi ya da çocu u olmayanlara göre daha belirgin yüksek DT ve DYSZ puanlar na sahiptirler. Bunu da ifl ortam ndaki strese ev ortam nda ev iflleri ve çocuk bak m iflleriyle eklenen stres ile aç klamak mümkün olabilir. Ergin (1993), çal flma süresi artt kça tükenmiflli- in azald n bulmufltur. Di er bir deyiflle tükenmifllik daha çok ifle yeni bafllayan bireylerde ortaya ç - kan bir durumdur. Aslan ve arkadafllar da (1996) yafl ve çal flma y l n n artmas yla duyars zl n artt n bildirmifllerdir. Alexander ve arkadafllar (1985) birinci y l asistanlar n n daha düflük bafla ç kma birikimine sahip olduklar n ileri sürmüfltür. Bizim çal flmam zda benzeri biçimde birinci y l asistanlar n n daha yüksek DT, DYSZ ve daha düflük KB puan ald klar bulunmufltur. Mesle e yeni bafllayan genç hekimlerin pek çok niteli e sahip olmalar na ra men sezgi ve iç donan mdan yoksun olmalar nedeniyle karfl laflt klar stresle bafl edemedikleri öne sürülmüfltür (Cherniss, 1980). Ayr ca k demsiz asistanlar n telefondan s kça aranmalar n n, uykular n n bölünmesinin ve ça r cihazlar n n s kça sinyal vermesinin de tükenmelerine neden oldu u bildirilmifltir (Badger, Cesebro ve Hartman, 1987). Hekimlerin ifl yerlerindeki tükenmeye yol açan en önemli stres etmeni ifl koflullar d r. fl koflullar n zorlaflt ran etmenler aras nda nöbetler, nöbete ba l uykusuzluklar, geçim s k nt s nedeniyle hastane d - fl nda tutulan nöbetler de yer almaktad r (Aslan, Bengi Gürkan, Alparslan ve Ünal, 1996). Goldberg ve arkadafllar (1996) acil servis hekimleri üzerinde yapm fl olduklar bir çal flmada ayl k nöbet say s, uyku düzensizlikleri ile tükenmifllik aras nda yüksek düzeyde bir korelasyon bulmufllard r. Bizim olgular m zda da daha fazla nöbet tutan ya da hastane d - fl nda ek olarak nöbet tutan bireylerin tükenmifllikleri anlaml olarak daha yüksek bulunmufltur. S k nöbet tutma, nöbetlerde sürekli uyand r lma, eve gidince yeterince dinlenememe gibi nedenlerle az uyku uyuyan bireylerde (< 6 saat/gün) kiflisel baflar d fl ndaki tükenmifllik alt boyutlar daha yüksek bulunmufltur. Fazla uyku uyuyan grubun (> 8 saat), az uyku uyuyan gruba yak n ancak anlaml olmayan tükenmifllik de erlerine sahip oldu u tespit edilmifltir. Hekimlerin sigaran n zararlar n bilseler de sigara içmeye devam etmeleri ifl yüküne ba lanm flt r (Güvercin ve rgil, 2000). Çok yo un t bbi sa l k hizmeti veren bireylerde alkol ve sigara tüketiminin (Goldberg, Boss, ve Chan, 1996; Adebamowo, Ezeome, Ajuvon ve Adenkule, 1998) ve çok da ender olmayan durumlarda da narkotik kullan m n n HAZ RAN 2002, C LT 17, SAYI 49

GENÇ A LE HEK MLER NDE TÜKENM fil K 43 artt bildirilmifltir (Chambers, 1993). Çal flmam zda sigara içen, ihtisas s ras nda içilen sigara miktar - n artt ran ve alkol alan hekimlerin sigara içmeyen ve alkol kullanmayanlara göre tükenmifllik düzeylerinde bir de iflme gözlenmemifltir. Sadece ihtisas e itimi s ras nda alkol tüketimi artan bireylerin DT ve DYSZ alt boyutlar ndan daha yüksek puanlar ald klar tespit edilmifltir. Çal flmam zda bofl zamanlarda hiçbir fley yapmayan ya da ifllerinden dolay buna belki de vakit bulamayan bireylerin daha tükenmifl olduklar saptanm flt r. flindeki stres ortam n n üstesinden gelemeyen hekimin, ya içinde oldu u s k nt l durumu ailesi ya da yak n arkadafllar na yans tmad ; ya da s - k nt lar n kimseyle paylaflmad bildirilmifltir (Fawzy, Fawzy ve Pasnau, 1991). Ergin in (1996) sa l k personeline yönelik norm çal flmas na göre; çal flmam z n DT düzeyi alt s n rda, DYSZ düzeyi ortada ve KB düzeyi alt s n rda bulunmaktad r. Buna göre anketimizi yan tlayan bireylerin tükenmifllik düzeyleri düflük bulunmaktad r. Tükenmiflli i destekleyebilecek tek alt boyut KB d r, ancak bu alt boyutun Maslach Tükenmifllik Ölçe inde DT kadar a rl yoktur. Ergin in (1996) hekimler için önerdi i norm de erleri uzman hekim ve pratisyen hekimler içindir. Bizim çal flmam za kat lan asistan hekimleri bu normlarla karfl laflt rmak olanakl görünmemektedir, çünkü asistalar n çal flma koflullar bir uzman hekimden ve pratisyen hekiminden farkl d r. Farkl çal flma koflullar na sahip olan hekimlerin ay r m gözetmeksizin ayn biçimde de- erlendirdi i bir norm kullan ld için elde edilen bulgular n, aile hekimli i asistanlar n n tükenmifllik düzeyleri hakk nda bir fikir vermesi mümkün olmayabilir. Bu nedenle, bu çal flmada elde edilen bulgular bu norm çal flmas do rultusunda dikkatle yorumlanmal d r ve yeni çal flmalarda asistan hekimler ve aile hekimli i asistanl na yönelik norm çal flmalar na yer verilmelidir. Sonuç olarak; tüm hekimler tükenmiflli in ne oldu unu ve nas l bafla ç k labilece ini bilmemektedirler, ayr ca asistan e itimi konusunda sorumlu olan e itmenler de tükenmiflli in erken bulgular konusunda hassas olmal ve risk alt nda bulunan bireylere destek olunmal d r. Tükenmifllik depresyona ve di er psikosomatik sorunlara yol açabilece i gibi; ifl verimi kayb na da neden olmaktad r. Stres ve tükenmifllik kavram mezuniyet öncesi t p e itimi kapsam nda da verilmelidir. Hastalar yla ilgilenmesini ö renen genç hekim aday, bu çabalar çerçevesinde kendisiyle de ilgilenmeyi ö renmelidir. Böylece, tükenmiflli in önemli bir risk etmeni erkenden yok edilebilir. Kaynaklar Adebamowo, C. A., Ezeome E. R., Ajuwon A. J., & Adekunle O. O. (1998). Job stress associated with surgical training in Nigeria. African Journal of Medicine and Medical Science, 27 (3-4), 233-237. Alexander D., Monk J.S., & Jonas A. P. (1985). Occupational stress, personal strain, and coping among residents and faculty members. Journal of Medical Education, 60 (11), 830-839. Aslan H., Bengi Gürkan S., Alparslan Z. N., & Ünal M. (1996). T pta uzmanl k ö rencisi hekimlerde tükenme düzeyleri. Türk Psikiyatri Dergisi, 7 (1), 39-45. Badger L.W., Chesebro M. J., & Hartman J. A. (1987). First year stress: sources and mediators. Family Practice Research Journal, 7 (2), 104-113. Belloch G. S. L., Renovell F. V., Calabuig A. J. R., & Gomez Salinas L. (2000). The professional burnout syndrome in resident physicians in hospital medical specialties. Anales de Medicina nterna, 17 (3), 118-122. Chambers R. (1993). Avoiding burnout in general practice. British Journal of General Practice, 42, 442-443. Cherniss C. (1980). Professional burnout in human service organization. New York. Praeger. Deckard G. J., Hicks L. L., & Hamory B. H. (1992). The occurrence and distribution of burnout among infectious disease physicians. Journal of Infectious Disease, 165, 224-228. Deckard G. J., Meterko M., & Field D. (1994). Physician Burnout: An examination of personal, professional, and organizational relationship. Medical Care, 32, 745-754. TÜRK PS KOLOJ DERG S

44 H. YAMAN M. UNGAN Ergin C. (1993). Doktor ve hemflirelerde tükenmifllik ve Maslach Tükenmifllik Ölçe inin uyarlanmas (1993). çinde: VII. Ulusal Psikoloji Kongresi Bilimsel Çal flmalar. Bayraktar R, Da I (Ed). Ankara: VII. Ulusal Psikoloji Kongresi Düzenleme Kurulu ve Türk Psikologlar Derne i Yay n, s.143-160. Ergin C. (1996). Maslach Tükenmifllik Ölçe inin Türkiye sa l k personeli normlar. 3 P Dergisi, 4 (1), 28-33. Fawzy I. F., Fawzy N. W., & Pasnau R (1991). Burnout in the health professions. In: Handbook of studies on general hospital psychiatry. Judd, Burrows, Lipsitt (Ed). NewYork. Elsevier Science Publishers. pp.119-130. Freudenberger N. J. (1974). Staff burnout. Journal of Social Issues, 30, 159-165. Goldberg R., Boss R. W., & Chan L. (1996). Burnout and its correlates in emergency physicians: four years experience with a wellness booth. Academic Emergency Medicine, 3 (12), 1156-1164. Güvercin C., & rgil E (2000). Uluda Üniversitesi T p Fakültesi araflt rma görevlilierinin al flkanl klar ve yaflam biçimleri. Sa l k ve Toplum, 10 (1), 36-41. Howie J. G. R., Hopton J. L., & Heaney D. J. (1992). Attitudes to medical care, the organization of work, and stress among general practitioners. British Journal of General Practice, 42, 181-185. Landau C., Hall S., & Wartman S.A.(1986). Stress in social and family relationships during the medical residency. Journal of Medical Education, 61 (8), 654-60. Le Bourdais (1989). Hopelessness and helplessness: Treating the doctors who treat AIDS patients. Canadian Medical Association journal, 140, 440-443. Maslach C., & Jackson S. E. (1985). The role of sex and family variables in burnout. Sex Roles, 12 (7-8), 837-851. Maslach C., & Jackson S. E. (1986). Maslach Burnout Inventory. 2 nd ed. Pal Alto: Consulting Psychologists Press, pp. 6-10. McCue J. D. (1982). The effects of stress on physicians and their medical practice. New England Journal of Medicine, 306, 458-463. Melamed S., Kushnir T., & Shirom A. (1992). Burnout and risk factors for cardiovascular disease. Behavioral Medicine, 18, 53-60. Schweitzer B. (1994). Stress and burnout in junior doctors. South African Medical Journal, 84, 352-354. Winefield H. R., & Anstey T. J. (1991). Job stress in general practice: Practitioner age, sex, and attitudes as predictors. Journal of Famiyl Practice, 8, 140-141. Kozan K. (1983). Davran fl bilimleri araflt rmalar nda sosyal be enirlik boyutu ve Türkiye için bir sosyal be enirlik ölçe i. ODTÜ Geliflme Dergisi, 10 (3), 447-478. HAZ RAN 2002, C LT 17, SAYI 49

Türk Psikoloji Dergisi 2002, 17 (49), 45-46 Summary Burnout in Young Physicians: A Study on Family Medicine Residents Hakan Yaman* Süleyman Demirel Üniversitesi Mehmet Ungan Orta Do u Teknik Üniversitesi Rehberlik ve Sa l k Merkezi The practice of medicine is stressful. Health professionals must continuously respond to the needs of patients, routinely interact with the most intense emotional aspects of life, and expend their own emotional resources to provide care and caring others (Deckard et al, 1992). Job-related burnout is most often observed in professionals who have steady contact to people (Ergin, 1993). And the term burnout should be distinguished from fatigue, job dissatisfaction, depression etc. (Maslach & Jackson, 1986). Intense burnout increases psychosomatic complaints, and also insidious changes in attitudes, moods, and behavior may occur and cause some consequences on physician role performance (Deckard, 1992; Ergin, 1993; Maslach & Jackson, 1986). Burnout has consistently been found to be related to work performance, job satisfaction, withdrawal behavior, quality of life, and psychological well-being. Moreover, burnout, as conceptualized in psychology, appears to overlap, to some extent, with the syndrome of chronic fatigue, as defined in internal medicine (Melamed, 1992). Reaching into finite store of emotional resources is too often and too deep in physicians. Therefore they may feel drained and depleted from their work. Emotional detachment becomes a form of self-defense as the physicians begin to distance themselves from friends, family, and patients. Depersonalization of patients, separating the human from the disease, occurs in a further attempt to cope with the emotional demands of patient care. Feelings of competence and personal accomplishment may diminish with this ongoing process (Deckard, 1992). Burnout is very often reported in family physicians (Chambers, 1993). In a Australian study younger family physicians were more emotionally exhausted and depersonalized than their elder colleagues (Winefield, 1991). Enhanced workload has been determined as a major factor for burnout (Howie, 1992). The aim of this study is to evaluate the level of burnout and its relation to socio-demographic variables, working conditions and life-style in family medicine residents who are in training. Method Ninety-one family physician residents working in 5 teaching hospitals in Ankara participated in this study. The mean age of the respondents was 30.89 (sd = 2.83). The sample was consisted of single or divorced (n = 32), married (n = 59), single married with no children (n = 29), married with one child (n = 24) and married with two or more children (n = 6) participants. A questionnaire including 14 questions has been administered to the participants. Age, gender, number of children, work place conditions (years in training, days on call), hobbies, sleeping time, smoking and alcohol consumption were asked to the participants. Maslach Burnout Inventory (MBI) was used in order to measure burnout. This questionnaire has been adapted by Ergin (1993) into Turkish and contains 22 Likert type questions. *Address for Correspondence: Yrd. Doç. Dr. Hakan Yaman, Çelebiler Mah. 11.9 Cad. No: 11/7, Isparta, Turkey. E-mail: hyaman@sdu.edu.tr

46 H. YAMAN M. UNGAN Results The mean and standard deviations of scores according to the sub scales of MBI were as follows: emotional exhaustion (ee) (M = 16.71, sd = 7.35), depersonalization (dp) (M = 9.87, sd = 5.57) and personal accomplishment (M = 16.1, sd = 7.42). There was not any sex difference. It was observed that singles had higher ee and dp and lower pa points than married participants. Also the data revealed that participants who had more than one child had higher ee and dp and lower pa points than childless couples. First year residents had significantly different burnout points than second and third year residents. Residents who were not on-call had lower burnout scores than other groups. Participants who had no free-time activity had higher burnout scores than their colleagues who had one or more activity. Residents with shorter sleeping time had higher burnout scores than other groups. In addition it was found that increasing alcohol consumption was correlated with burnout scores. Discussion It is reported that gender is an important determinant of burnout (Ergin, 1993). Ee is especially high in women and pa low in male. However Schweitzer (1994) did not find any gender difference. These contrasting findings should need explanation. Maslach and Jackson (1985) mentioned that in single living people ee and dp has been observed more frequently than married couples. Aslan (1996) also observed a higher frequency of dp in single living young doctors. Our results showed that single living or divorced people had higher ee and dp, and lower pa scores. The reason might that married people had more experience than single ones in personal relations and could better cope with the stressful life (Ergin, 1993; Maslach & Jackson, 1986). Another factor could be the family itself supporting the person to cope with burnout (Belloch, Renovell, Calabuig and Gomez Salinas, 2000). The number of children might predicts ee and dp scores among married residents. Especially in person with more than one child a higher dp and ee score could be observed in this study. This can be explained by the increased rate of stress related with children at home. Ergin (1993) has reported that increasing tenure (in years) is correlated with decreasing burnout. Aslan et al. (1996) postulated that dp increases with age and tenure. Alexander et al.(1985) observed that residents in their first training year had lower coping reserves. We also confirmed this finding showing higher burnout level in first year residents. Working conditions were also critical in the prediction of burnout. For example frequency of on-call work, short sleeping time and financial problems might trigger burnout (Aslan, Bengi Gürkan, Alparslan and Ünal, 1996). Goldberg et al. (1996) has found high correlation between on-call shifts, sleeping irregularities and burnout level confirming our findings. High smoking and alcohol consumption rates are not a rarity among hard working physicians (Goldberg, Boss and Chan, 1996; Adebamowo, Ezeome, Ajuwon and Adekunle, 1998; Chambers, 1993). A significant relationship between alcohol consumption and ee and dp sub scales was observed in our study being parallel with above studies. In conclusion, all physicians, their relatives and educators should be aware of the early symptoms of burnout and also should support young residents under risk. HAZ RAN 2002, C LT 17, SAYI 49