HACCI ANLAMAK. Haccın Hikmetleri ve Yapılışı



Benzer belgeler
Kur an ın Bazı Hikmetleri

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

HAC ve UMRE. Memduh ÇELMELİ

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

HAC YÜCE ALLAH IN (c.c) EMRİDİR.

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

ÖNSÖZ Bu kitap, muhtelif dinlere mensup baz insanlar n, slam dini hakk ndaki eksik ve yanl fl düflünceleri nedeniyle kaleme al nm flt r. Muhtelif zama

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

HACCI ANLAMAK PROF.DR. BÜNYAMİN ERUL DR. EKREM KELEŞ

BELGES Z MAL BULUNDURULMASI VEYA H ZMET SATIN ALINMASI NEDEN YLE KDV SORUMLULU U

HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR

Duhanc Hac Mehmet Sok. No: 35 Küçükçaml ca Üsküdar - stanbul

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Yoga. Beden Ruh ile Bulufluyor

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

CO RAFYA. DÜNYA NIN fiekl N N VE HAREKETLER N N SONUÇLARI ÖRNEK 1 :

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

CİHADA DENKTİR Evet, içinde savaş olmayan bir cihad var ki hac ve umredir Küçüğün, büyüğün, zayıfın, kadının cihadı hac ve umredir.

TEŞVİK BELGELİ MAKİNA VE TEÇHİZAT TESLİMLERİNE UYGULANAN KDV İSTİSNASINDA BİR SORUN

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

ZEKAT FITIR SADAKASI SADAKA FARZ VACİP SÜNNET HÜKMÜ ŞARTI NİSAP MİKTARI MALA SAHİP OLMAK VE ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇMİŞ OLMASILAZIM HERKEZ

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

2005 yılı HAC SINAVI SORU VE CEVAPLARI

Hac ve Umre İle İlgili Mekânlar

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Yazar Rehnüma Cumartesi, 20 Kasım :00 - Son Güncelleme Cumartesi, 20 Kasım :09

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

HAC ÖNCESİ DİNİ HAZIRLIKLAR

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Cümlede Anlam İlişkileri

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Sanat Dan flman : Teknik Dan flman: Editör: Grafik: Dia Çekim: Renk Ayr m: Bask :

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

HAC KİTABIM İstanbul, 2013

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

ÇOCUKLARLA BAfiBAfiA. M. Esad Coflan

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

TEVRAT VE İNCİL DE İSLÂM A UYGUN ABDEST, NAMAZ, ORUÇ, HAC, ZEKAT, KURBAN İBÂDETİ VE ÎMAN ESASLARI

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

İçindekiler Şekiller Listesi

KAMU PERSONEL SEÇME SINAVLARI LE SERBEST MUHASEBEC MAL MÜ AV RL K STAJA BA LAMA SINAVINA HAZIRLIK KURSLARI ÇERÇEVE PROGRAMI

İbadetin Manası ve Çeşitleri

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

NTERNET ÇA I D NAM KLER

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Yeniflemeyen Zarlar B:

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

G ümrük Müsteflarl Gümrükler Genel Müdürlü ünün yay mlam fl oldu-

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Çeviren: Dr. Almagül sina

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

EYÜP SULTAN HAKKINDA B R B BL YOGRAFYA DENEMES -ARAPÇA VE OSMANLICA-

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Deneme Sınavı

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

6 MADDE VE ÖZELL KLER

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

Transkript:

HACCI ANLAMAK Haccın Hikmetleri ve Yapılışı

Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları / 626 Cep Kitapları / 70 Tashih İsmail DERİN Yusuf Apaydın M. Ali Soy Grafik & Tasarım Recep Kaya - Hasan Ekinci Mehmet Karadaş - Hüseyin Dil Baskı Türkiye Diyanet Vakfı Yay.Mat.Tic.Ltd.Şti. Tel: (0312) 354 91 31 2004-06-Y-0003-626 ISBN: 975-19-3602-0 Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları Dini Yayınlar Dairesi Başkanlığı Derleme ve Yayın Şubesi Müdürlüğü Tel: (0.312) 295 73 06 295 72 75

D DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI HACCI ANLAMAK Haccın Hikmetleri ve Yapılışı Hazırlayanlar / Doç. Dr. Bünyamin ERUL Dr. Ekrem KELEŞ ANKARA 2004 III

Bu eser, Din İşleri Yüksek Kurulu nun 24/06/2004 tarih ve 99 sayılı kararıyla basılmıştır.

Ç NDEK LER ÖN SÖZ..........................................................IX G R fi..............................................................i B R NC BÖLÜM HACCI ANLAMAK....................................................6 1. Hacdaki Sembolleri Anlamak..........................................7 2. Ça r y anlamak....................................................8 3. Yolculu u anlamak.................................................9 4. Mikat anlamak...................................................11 5. hram anlamak...................................................12 6. Yasaklar anlamak..................................................17 7. Telbiyeyi anlamak.................................................18 8. Kâbe yi anlamak..................................................20 9. Tavaf anlamak...................................................21 10. Hacer-i Esved i anlamak............................................25 11. Mültezem i anlamak...............................................28 V

12. Makam- brahim i anlamak.........................................28 13. Zemzem i anlamak...............................................29 14. Sa yi anlamak...................................................30 15. Arafat anlamak..................................................33 16. Vakfe yi anlamak.................................................34 17. Müzdelife yi ve Mefl ar-i Haram anlamak...............................37 18. Mina y anlamak.................................................39 19. fieytan tafllamay anlamak..........................................41 20. Kurban anlamak.................................................43 21. T rafl olmay anlamak..............................................45 22. Ziyaret ve Veda tavaf n anlamak......................................46 23. Hira da inzivay ve vahyi anlamak.....................................48 24. Sevr de stratejiyi ve hicreti anlamak....................................49 VI K NC BÖLÜM HACCIN YAPILIfiI....................................................52 A. Temettu Hacc n n yap l fl..........................................54 1. hram.......................................................54 2. Kutsal klime Girifl..............................................55 3. Tavaf.......................................................56 4. Sa y........................................................58 5. T rafl Olup hramdan Ç kma.......................................58

6. Hac çin hrama Girifl ve Arafat a Ç k fl................................59 7. Arafat.......................................................60 8. Müzdelife....................................................62 9. Cemerât a Tafl Atma (fieytan Tafllama)...............................63 10. Hac Kurban (fiükür Hedyi).......................................65 11. T rafl Olup hramdan Ç kma......................................65 11. Ziyaret Tavaf.................................................66 12. Veda Tavaf..................................................67 B. frad Hacc n n yap l fl.............................................68 C. K ran Hacc n n Yap l fl.............................................68 D. Hacda Kad nlarla lgili Baz Özel Durumlar...............................69 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM MED NE Y YAfiAMAK.................................................70 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM HAC DÖNÜfiÜ VE SONRASI............................................86 EK 1: Hz. Peygamber in Veda Hacc......................................95 EK 2: Hac Takvimi [Temettu Hacc na Göre]................................97 EK 3: Hacda Dikkat Edilmesi Gereken Baz Hususlar...........................98 EK 4: Krokiler......................................................101 VII

VIII

ÖN SÖZ Allah a ve gönderdi i dine inanan insan n, Yarat c s na karfl sorumlulu u ibadet kavram yla ifade edilir. badet, en genifl anlam yla, mü minin bütün hayat n, Allah n arzu etti i flekilde tanzim etmesi iken, dar anlam yla da namaz, oruç, zekat, hac ve kurban gibi çeflitli flekillerde Yüce Allah a yönelifltir. Her bir ibadetin kendine has baz özellikleri ve hikmetleri olup, bunlar n bilinerek yap lmas o ibadetleri daha da anlaml k lar. Özellikle, neredeyse tamam sembolik eylemlerden oluflan hacc n, tarihî, ahlâkî ve kültürel boyutlar n n bilinmesi, hikmetlerinin ortaya konulmas, hacc n ruhunun yakalanabilmesi aç s ndan çok önem arz etmektedir. Toplumu Din konusunda ayd nlatmakla görevli bulunan Baflkanl m z öteden beri hac ibadetini yerine getirmek isteyen vatandafllar m za da sorumluluk alan çerçevesinde ve imkanlar ölçüsünde hizmet sunmaya çal flmakta ve bu hizmetlerin gelifltirilmesi için çaba harcamaktad r. Hac vazifelerini yapacak Müslümanlar n, bu görevlerini usul ve erkan na göre yerine getirmeleri hususunda Baflkanl m z hizmetlerinin önemli bir baflar düzeyine ulaflt na inan yoruz. Bu hizmet düzeyini daha da yükseltebilmek amac yla, Baflkanl m z elinizdeki kitapç haz rlam flt r. Bu kitapç ktaki amaç, hacc n farzlar n, vaciplerini, sünnetlerini, mekruhlar n vb. f khî boyutunu anlatmak de il, hac lar m z n hacc n anlam n ve özünü daha iyi yaflayarak görevlerini yapmalar na ve bu önemli olay n hayatlar nda olumlu anlamda bir dönüm noktas teflkil edebilmesine katk sa lamakt r. Dolay s yla bu çal flmada öncelik ve a rl k, hacc n anlam na ve anlafl lmas na verilmeye çal fl lm flt r. IX

Girifl bölümünde ibadet ve hacla ilgili olarak dikkat çekilen birkaç önemli husustan sonra, Hacc Anlamak bafll n tafl yan birinci bölümde, hac fiil ve davran fllar ndan her birinin hikmetleri ve anlamlar üzerinde durulmaya çal fl lm flt r. Hacc n Yap l fl adl ikinci bölümde ise, f khî ihtilaflara ve ayr nt lara girmeksizin yal n bir anlat mla hac görevlerinin nas l yap laca geçmifl tecrübelerin fl alt nda uygulama s ras dikkate al - narak özetlenmifltir. Konunun f khî boyutu ve ayr nt lar ise, yine Diyanet flleri Baflkanl nca haz rlanm fl olan Hac lmihali nde bulunabilecektir. Medine yi Yaflamak bafll alt ndaki üçüncü bölümün ise, mana ve muhteva bak m ndan faydal olaca na inan yoruz. Burada okuyucuyu zihnen ve ruhen Hz. Peygamber in yaflad günlere, Asr- Saadet e götürmek ve O na komflu olman n, civar nda bulunman n anlam üzerinde düflündürmeye çal flmak hedeflenmifltir. Hac dönüflü ve sonras ile ilgili son bölümde de, hac vazifesini tamamlayan kardefllerimize hac sonras ndaki hayat yolculu una ne flekilde devam edeceklerine dair baz tavsiyelere yer verilmifltir. Hac lar m z n, bu kutsal bölgede ve özel zaman dilimlerinde yapaca çeflitli görevlerin manevi iklimini zenginlefltirmek, fleklin mana ile buluflmas n sa lamak en büyük arzumuzdur. Eserin hacc anlamak, yaflamak ve orada kazand klar n hayat nda yeni bir dönemin fl yapmak isteyen herkese yararl olmas temennisiyle. Diyanet İşleri Başkanlığı X

G R fi Ben insanlar ve cinleri, ancak bana kulluk etsinler diye yaratt m. (Zâriyât, 56) nsan n hem Allah, hem de di er insanlar ve varl klarla iliflkilerini düzenleyen ve hayat na yön veren, onlarla ilgili davran fllar na esas olacak kurallar bütününe din denilmektedir. Din duygusu insanlar n f trat nda, yani yarat l fl nda vard r. Ruh ve bedenden oluflan insan, yap s itibariyle dine muhtaçt r. Bu durum, hem bedensel ihtiyaçlar, hem de ruh sa l bak m ndan bir zarurettir. nsan bu ihtiyac n, ayn zamanda bir inanç, ibadet ve ahlak sistemi olan din vas tas yla giderebilir. nanc n prati e yans malar olan ibadetler, hem bireyi, hem de toplumu psikolojik ve sosyolojik olarak huzura kavuflturmay hedeflemektedir. Bu, ibadet boyutuyla Allah-kul iliflkisini güçlendirirken, hikmet boyutuyla da ruh sa l ve sosyal dayan flmay beslemektedir. Bedenle yap lan namaz ve oruç ibadetinde nefis terbiyesi a r basarken; mal varl yla yap lan zekat, sadaka ve kurban ibadetlerinde dayan flma ruhu öne geçmektedir. Hem bedenle, hem de mal ile yap lan hac ibadetine gelince, o bu özelliklerin hepsini bünyesinde toplar. Gerçekten de hac, çok yönlü bir ibadettir. Malî ve bedenî bir ibadet oldu u gibi, maddî ve manevî, dünyevî ve uhrevî, ferdî ve ictimaî boyutlar da vard r. Bu haliyle o, küllî bir teslimiyetin ifadesidir. Hac ibadetinde zaman kadar, mekan unsuru da çok 1

2 önem arz etmektedir. O bir taraftan maziye yap lm fl ibretli bir yolculuk iken, di er taraftan da gelece e yap lacak yolculuk için çizilecek hikmetli bir yol haritas d r. Hac, bir taraftan Allah a iman, tevhid inanc, peygamberlere iman, ahiret inanc gibi inanç esaslar n pekifltirdi i gibi, di er taraftan da müslümanlara takva, sab r, sevgi-sayg, kardefllik, fedakârl k, cömertlik vb. ahlâkî güzellikleri kazanma ve yaflama imkan sunar. Bu yönleriyle hac, hem akaid, hem ibadet, hem de ahlâk dersleri yo unlaflt - r lm fl olan bir e itim merkezi gibidir. Hacc n tarihçesine bak ld nda, Hz. brahim e ve Hz. Peygamber e kadar uzanan tarihî bir boyutu oldu u görülür. Nemrud la olan mücadelesinin sonunda Hz. brahim önce Filistin e gelmiflti. Sonra, ilerleyen yafl nda efli Hz. Hacer le o lu smail i, su bulunmayan ve ekili olmayan bir vadiye, Mekke deki Beyt-i Haram n yan na yerlefltirmiflti. O beldenin bereketli olmas için dua etmiflti. ( brahim, 14/35-37) Yüce Allah, Hz. brahim e ve o lu smail e Beyt ini, tavaf edenler, namaz k lan, rükû ve secde edenler için putlardan temizlemelerini emretmiflti. Bunun üzerine onlar Kâbe nin temellerini birlikte yükseltmifller ve bunu kendilerinden kabul etmesi, oray güvenli ve bereketli k lmas ve zürriyetlerinden Allah a teslim olacak bir ümmet vermesi için dua etmifllerdi. (Hac, 26; Bakara, 125-128) Sonra Allah, Hz. brahim e, yaya olarak veya bineklerle gelip Kâbe yi tavaf etmeleri, kurbanlar n keserek tevhidi yeniden tesis etmeleri, günahlar ndan ar n p takvaya ulaflmalar için insanlar hacca davet etmesini emretmiflti. (Hac, 27-37) Bu ilahi emirler do rultusunda Hz. brahim hacda yap lacak fiil ve davran fllar ortaya koyarak Kâbe nin her y l ziyaret edilmesini sa lam fl ve o lu smail i orada b rak p Filistin e dönmüfltü. O tarihten itibaren gelen peygamberler ve ümmetleri de hac uygulamas n sürdürmüfllerdi.

Daha sonralar Kâbe yönetimini ele geçiren Huzaa ya mensup baz Yemenli bedevîlerin, befl as rl k hakimiyetleri döneminde putperestlik ortaya ç kmaya bafllad. Böylece brahimî gelene e ba l olarak yap lmakta olan hac ibadetine flirk kar flmaya bafllad. Nitekim slam n do uflu s - ras nda Kâbe yi tavaf, umre, Arafat ve Müzdelife de vakfe, kurban kesme gibi âdetler devam ettirilmekte, hac putperest gelenekleriyle birlikte sürmekteydi. Mekke nin fethinden sonra Kâbe nin içinde ve etraf nda bulunan putlarla birlikte Hz. brahim in tebli etti i hac ibadetinde bulunmayan flirk unsurlar da tamamen temizlenmiflti. Gerek hac ile ilgili inen ayetler, gerekse Veda Hacc nda Hz. Peygamber in uygulamalar hacca son fleklini vermifltir. Hac, sözlükte kastetmek ve yönelmek anlam na gelmektedir. F k h terimi olarak ise, Mekke flehrindeki Kâbe yi ve civar ndaki kutsal say lan özel yerleri, özel vakit içinde usulüne uygun olarak ziyaret etmek ve yap lmas gereken di er menasiki yerine getirmek demektir. slam n befl temel ibadetinden biri olan hac, hicretin IX. y l nda farz k l nm flt r. Hacc n nas l yap laca, bu kitapç n Hacc n Yap l fl bafll n tafl yan ikinci bölümünde k saca anlat lm flt r. Birkaç cümleyle iflaret etmek gerekirse; niyet edip ihrama girerek hacca bafllan r. Kâbe tavaf edilir. Yap lan hac çeflidine göre, gerekiyorsa sa y yap l r. Bundan sonra ifrad ve k ran hacc yapanlar, ihramda kalmaya devam ederler. Temettu hacc yapanlar, umreden sonra ihramdan ç karlar. Daha sonra Mina ya, oradan Arafat a ç k l r ve Arafat vakfesi yap l r. Oradan Müzdelife ye intikal edilir ve Müzdelife vakfesi yap l r. Sonra Mina ya gelinir ve cemerata tafl at l r. Sonra temettu ve k ran hacc yapanlar hac kurban keserler ve ihramdan ç k l r. Kâbe ye gelinerek ziyaret tavaf yap l r. Mina da üç dört gün kal n r. Sonra Mekke ye dönülür. Mekke den ayr lmadan önce de Veda tavaf yap l r. 3

4 Hac ibadeti, ihram, namaz, telbiye, zikir, vakfe, isti far, tavaf, sab r, ilgili yasaklar, kurban, sadaka vb. yo unlaflt r lm fl bir dizi ibadet ve taatten oluflmakta ve en az birkaç gün almaktad r. Bu ise, özellikle ibadet için peflpefle birkaç günün ayr lmas neredeyse imkans z hale gelen asr m zda, her türlü ifl telafl ndan uzak, s rf ibadetlerle yo unlaflt r lan birkaç gün geçirme imkan sunmaktad r. Hac, asl nda manevî ve derûnî bir tecrübedir. Çünkü di er ibadetlerde oldu u gibi hac ibadetinde de aslolan, aklîlefltirme de il, içsellefltirmedir. Bu ibadetlerin, baz dînî ve dünyevî faydalar varsa da, aslolan onlar n s rf Allah istedi i için yap lm fl olmas d r. Hac, belli bir zaman ve belirli mekanlarda gerçekleflen bir ibadet oldu u için müslümanlara zaman ve mekan mefhumunu, dünyada her fleyin belli bir düzen içinde gerçekleflti i fluurunu kazand r r. Buna göre hac, bir ay içerisinde bafllay p biten bir ibadet de ildir. Bireyin iç dünyas n n evrensel olana aç l m ve toplum hayat n n kaynaflt r c bir mayas d r. Hac, müslümanlar n kuvve-i maneviyelerini güçlendirecek, morallerini takviye edecek, onlar n izzet ve flerefini art racak, sorumluluk bilincini gelifltirecek, onlara birlikte hareket edebilme yetisi kazand racak en önemli ibadetlerden biridir. Bu mübarek iklimde müslümanlar, karfl l kl olarak sevgi, bilgi, görgü, tecrübe ve kültürel al flverifl yapma, birbirlerinden yararlanma cihetine giderler. Hac, dünyan n her taraf ndan gelen müslümanlar n ayn amaç için bir araya gelmelerine ve böylece kolektif bilincin oluflmas na imkan veren evrensel bir olayd r. Dilleri, renkleri, rklar, ülkeleri, kültürleri, sosyal ve ekonomik durumlar farkl olan milyonlarca müslüman, ayn inanç ve ayn duygular içerisinde yek vücut olduklar n, kardefl olduklar n, bir bütün olduklar n yaflayarak idrak ederler. Bu haliyle hac, müslümanlar aras etkileflim ve iletiflim için bulunmaz bir f rsatt r. K sa bir sürede ortak duygu, düflünce ve amac n gizemli motivasyonuyla, ayn toplumun bireyleri olduklar n n bilincine vararak, tüm hayatlar boyunca unutamayacaklar dostluklar kurarlar. Böylece hac, uluslar aras bar fl n, birlikteli in ve dayan flman n da f rsat n bahfleder. Müslümanlar, kardefllik duygular yla birbirleriyle tan fl p, karfl l kl görüfl al fl-veriflinde bulunurlar, problemlerine birlikte çözüm ararlar. Bu yönleriyle hac, toplumsal bütünleflme ve kaynaflman n bir anlamda uluslar aras boyutta gerçeklefltirilmesidir. Dünyan n dört bir taraf ndan gelen müslümanlar, hem dayan flma ruhunu daha derinden ve daha coflku-

lu hissederler, hem de birbirlerinin yan nda ve arkas nda olduklar n gösterirler, birbirlerini desteklediklerini ortaya koyarak bir anlamda güç gösterisinde bulunurlar. Hemen bütün rklara mensup olan, fizyonomileri, ruhi özellikleri, sosyal konumlar ve co rafi bölgeleri farkl bulunan birçok insan n kat ld hac ibadeti günlerinde Mekke ve Medine yi dolduran kalabal klar seyretmek, bu sayede birlik içinde çoklu un ve çokluk içinde birli in tecellilerine muttali olmak, gerçekten slam n azamet ve mükemmeliyetini müflahede etme sonucunu do urmaktad r. Hac, as rlard r farkl bölgelerden gelen âlimlerin bulufltuklar, tan flt klar, tart flt klar ilmî al fl-verifl yapt klar bir ilim merkezi olmufltur. Hac vesilesiyle çeflitli yeni fikirlerden, yeni eserlerden haberdar olan kimi âlimlerin ilmî hayat nda ciddi de iflim ve geliflim meydana gelebilmifltir. Hac esnas nda dünyan n her taraf ndan Kâbe ye gelen müslümanlar, aralar nda önceden yap lm fl herhangi bir anlaflma olmaks - z n ayn fiilleri ayn flekilde gerçeklefltirirler. Böylece müslümanlar, birbirlerinden habersiz olarak ayn ideallere yönelik bir gayret içinde bulunduklar n fark ederler. Bu arada kendileri d fl nda milyonlarca insan n ayn amac paylaflt n n bilincine ulafl rlar. Hac, dünyan n neresinde yaflarlarsa yaflas nlar, bütün müslümanlar n ayn de erlere sahip olduklar ve bu de erlerin kendileri için ortak bir zemin oluflturdu u gerçe ini ortaya koyar. 5

B R NC BÖLÜM HACCI ANLAMAK 6

Kim Allah n sembollerine sayg gösterirse, flüphesiz ki bu, kalplerin takvas ndand r. (Hac, 32) 1. Hacdaki Sembolleri Anlamak badetler, Allah nas l emretti ve elçisi nas l gösterdi ise öyle yap l r. Çünkü ibadeti yapacak olan Mü mindir. nanan ve Allah a ba lanan bir Müslüman için ibadet bir yük de il, zevkle yerine getirmek istedi i bir ihtiyaçt r. Mü min bu ihtiyac n Allah ve Rasulü nün sundu u program dahilinde yerine getirir. Dolay s yla ibadetlerin flekli ve yap l fl konusunda aklen yap lacak aç klamalar, nihayet bir yorumdan öteye geçmez. Bu alanda akla gelebilecek pek çok sorunun cevab fludur: Hz. Peygamber Ben nas l namaz k l yorsam, siz de öyle k - l n! (Buhari, Edep, 27); Hacc n yap l fl na iliflkin uygulama, fiil ve davran fllar n benden al n! (Nesâî, Menâsik 220) buyurmufltur ve onun için bu ibadetler böyle yap lmaktad r. fiu kadar var ki, ibadetlerin görünen yönlerinin yan s ra, çeflitli hikmetlerinin de varl inkar edilemez. Dolay s yla, onlar n flekillerinin ve yerine getirilifl biçimlerinin ö renilmesi kadar, hikmetlerinin de anlafl lmaya çal fl lmas bir ihtiyaçt r. Özellikle de hac gibi bünyesinde pek çok sembolik anlaml fiili bulunan ibadetlerin özünün ve ruhunun yakalanabilmesi aç s ndan bu ayr bir önem tafl maktad r. Zira hac, bafltan sona sembollerle dolu bir ibadettir. Bir semboller haritas d r âdeta. Tavaf, sa y, fleytan tafllama, Arafat ta vakfe vb. hac ile ilgili fiil ve davran fllar n hepsi de sembolik anlamlar tafl maktad r. Hac, ruhun Allah a yükseliflini temsil etti inden, Kâbe hedef de il, belki sonsuzlu a ve bu manevî atmosfere geçiflin bafllang c d r. D fltan bak ld n- 7

da sembolik davran fllar fleklinde gözüken hacdaki her fiil ve davran fl n bir anlam ve mü mini e itici ve bilinçlendirici bir yönü vard r. Afla daki sat rlarda, Hacca iliflkin fiil ve davran fllardan her birinin, bizim zihinlerimizde ça r flt rd sembolik anlamlar üzerinde durulmaya ve bu manalardan belli hikmetler, belli s rlar dile getirilmeye çal fl lm flt r. İnsanları hacca çağır ki, yürüyerek veya uzak yollardan gelen yorgun develer üstünde sana gelsinler... (Hac, 27) 8 2. Ça r y anlamak Yüce Allah t r bu ça r emrini veren. Ça rmakla emrolunan ilk önce Hz. brahim dir. Ça r lacak davetliler bütün insanlar, davete icabet edenler ise teslim olanlard r. Hz. brahim e Kâbe yi infla ettirip namaz k lacaklar için her türlü flirk unsurundan temizlettikten sonra Allah Teâlâ ona, insanlar hacca davet etmesini emretmifltir. Son Peygamber Hz. Muhammed ise bu brahimî ça r y yenilemifl ve ebedîlefltirmifltir. lgili ayetlere bak ld nda, insanlar, birtak m faydalara tan k olmalar ve Allah n kendilerine verdi i hayvanlar Allah n ad yla kurban etmeleri, etlerinden muhtaçlara yedirmeleri, günah kirlerinden ar nmalar, adaklar n yerine getirmeleri, Beyt-i Atik i (Kâbe yi) tavaf etmeleri vb. baz hikmetler için ça - r lmaktad r. (Hac, 27-37) K saca bu ça r, Allah mübarek yer ve zamanlarda anmaya, tevhide ve takvaya bir ça r d r. Halk m z aras nda çok yayg n olan Hacca ça r lma deyimi, buradan gelmektedir. Ça r, Allah n emriyle ta Hz. brahim taraf ndan yap lm fl, Veda Hacc nda ise bizzat Hz. Peygamber taraf ndan yinelenmifltir. fiayet bir Müslüman hacca gidebilecek güç ve imkan bulabiliyorsa, o bu ça r n n do rudan muhatab d r ve fazla gecikmeden bu daveti kabul etmelidir. Nitekim Yüce Allah, Yoluna gücü yetenlerin Beyt i

haccetmeleri, insanlar üzerinde Allah n bir hakk d r (Âl-i mran, 97) buyurmufltur. Bu brahimî ça r y duymak istemeyenler, davetin kimden geldi ini, davetçinin kim oldu unu ve davette neler kazanaca n dikkate almal d r. Aksi takdirde bu ça r ya icabet etmeyip, son ça r ya (ölüm) kat lmak durumunda kalmalar halinde, neler kaybedeceklerini de düflünmeleri gerekmektedir. Her y l tekrarlanan bu ça r y lebbeyk! diyerek kabul etme bahtiyarl - na eren Müslüman da, bunun herhangi bir ülkeye s radan yap lm fl bir seyahat davetiyesi olmad n bilmelidir. Bunun çok çok özel bir ça r oldu unu, kendisinin de Allah n seçkin davetlileri aras na girdi ini ve O nun huzuruna hangi ruh hali ile gidece ini idrak etmelidir. K saca, bu ça r y, niçin ve nereye ça r ld n anlamal d r. 3. Yolculu u anlamak (Yol için) kendinize az k al n. Gerçekten en hay rl az k takvad r. (Bakara, 197) Mekke d fl ndan gelenler için hac, -yak n olsun, uzak olsun- neticede bir yolculuktur. Hangi vas tayla yap l rsa yap ls n, her yolculu un belli bir heyecan, stresi ve çilesi vard r. Belki de hac esnas nda gerekli olan sabr n ilk tüketilece i, ilk s nav n verilece i k s md r yolculuk. Daha yak n zamanlara kadar k zg n çöllerde günlerce, haftalarca süren, bin bir türlü güçlüklerle afl - lan, veba, soygun, açl k ve susuzlu un yafland hac yolculuklar n n yan nda, bugün yap lan birkaç saatlik yolculuk için Yüce Rabbimize ne kadar flükredilse azd r. 9

10 Her yolculuk için belli bir haz rl k yap ld gibi, bu kutsal yol için de çok yönlü haz rl klar yap lmal d r. Bu çerçevede hacca gidenler, kul haklar n öder, çevresindeki kardeflleriyle helalleflir, bütün günahlar na samimi bir flekilde tövbe eder, gözü arkada kalmayacak flekilde dua ve niyazlarla Allah a tevekkül ederek evinden ayr l r. Yol arkadafllar n n, kendisini oraya ulaflt racak vas tan n, kendisine rehberlik edecek kimseler ile organizasyonun seçiminde dikkat ve hassasiyet gösterir. Yolculu un huzurlu, verimli ve bereketli geçmesi için elinden gelen gayreti gösterir, herkese iyi davran r, himmet ve hizmet eder. Allah a yap lan bir yolculuk oldu unun bilinciyle, sanki bunun, Ahirete giden son yolculu u oldu unu düflünür. Asl nda ölümün nerede ve ne zaman gelece i bilinmedi inden bu ihtimal her yolculuk için söz konusudur. Zira hacca varabilece i ihtimal dahilinde iken, hayat yolculu unu hiç bilmedi i bir anda tamamlayaca muhakkakt r. Dolay s yla çok k - sa bir süre için ç k lan hac yolculu una yap lan haz rl klar n, daha fazlas yla hayat yolculu u için yap lmas gerekir. Örne in, yetmifl y l süren bir ömür yolculu unda hac, sadece 3-4 haftal k k sm oluflturur. Bu yolun 3-4 haftal k k sm nda sembolik olarak Kâbe ye gidilirken, onun öncesinde ve sonras nda kulun Allah a olan yolculu u devam etmektedir. Bu nedenledir ki, inançl ve bilinçli bir yolcu, as l haz rl - l n bu ebedî yolculu u için yapmal d r. Yüce Rabbimizin Kur an da slam daima bir yol (sebîl, s rât) olarak zikretti ini, Peygamber Efendimizin de bir hadisinde, Dünyada gurbetteymifl gibi ya da bir yolcuymufl gibi (Buhârî, Rikâk, 3) olmam z tavsiye etti- ini bilen gerçek yolcu, gidece i yere hangi az kla ve haz rl kla ulaflabilece ini, oraya neler götürece ini iyi bilmelidir. Yukar da zikretti imiz ayette bu az k flüphesiz takva yani, sorumluluk bilincidir. K saca hac yolcusu, ayn zamanda Hak yolcusu oldu unu anlamak durumundad r. Hac yolculu u için bir haz rlan - yorsa, Hak yolculu u için bin haz rlanmal d r. Hac yolculu unun heyecan veren baflka bir taraf da, onun bir taraftan âdeta Hz. brahim in asr na veya Hz. Peygamber ve Sahabe

dönemine yani geçmifle; di er taraftan da hac sonras nda kazand klar yla gelece e yap lan bir yolculuk olmas - d r. Dolay s yla bu yolcu, âdeta bir zaman tüneliyle Hz. brahim ve ailesine, Asr- Saadet e gitmektedir. Sanki Hz. brahim in ça r s n bizzat kulaklar yla duymufl, âdeta orada onlarla görüflecekmifl gibi bir ruh hali ile ç kar yola. Nihayet bu yolculukta, ömür boyu her namazda yöneldi i k blesi olan Kâbe yle aras ndaki binlerce kilometrelik mesafe kalkacak, y llarca hasretini çekti i Allah n evini birkaç metreden dünya gözüyle doya doya seyrederek namaz k lacakt r. Yüce Allah n huzuruna ç kaca, zaman ve mekan n dürülece i, tarifi mümkün olmayan, ancak yaflayarak tadaca bir yolculuk yapacakt r. 4. Mikat anlamak Arapça vakit kelimesinden türeyen Mîkât kelimesi, Kur an da yedisekiz defa geçmektedir. Tayin edilen vakit, buluflma vakti, bugünkü tabirle randevu anlam na gelmektedir. Bu ayetlerde Allah ile konuflmak üzere Hz. Musa için belirledi i toplam k rk gecelik mîkattan, Hz. Musa n n Rabbini görme arzusundan söz edilir. (A raf, 142-143, 155) Haklar nda hüküm verilecek olan büyük gün de, insanlar n Allah a kavuflma vakti (mîkât) olarak an lmaktad r. (Nebe, 17; Duhân 44) Her randevunun belli bir zaman oldu u gibi, belli bir yeri de vard r. flte mîkat, hacc n bafllad yer ve zaman ifade eder. Dolay s yla mîkat mahalline gelindi inde, büyük randevu, Allah ile buluflma ve kavuflmay simgeleyen hac bafllar. Mîkat mahallinde ve orada niyet edildi inde art k start ve- Musa, mîkat m za gelip de Rabbi ona konuflunca: Rabbim! Bana (kendini) göster de sana bakay m! dedi. (A raf, 143) 11

rilmifl, milyonlarca hac aras nda yap lacak olan takvâ maratonu bafllam fl, art k yar fl alan na girilmifltir. Hz. Peygamber taraf ndan belirlenmifl olan mîkat s n rlar, art k randevu bölgesine gelindi inin habercisidir. Hac, y llarca bekledi i zamana ve mekana kavuflmufltur. Mîkat a giren mü min, kendisini Tur Da na Allah ile konuflmaya giden Hz. Musa gibi hissetmelidir. Acaba Allah ile nas l buluflulacakt r? O nu, rahmetini, azametini nerede, nas l ve ne kadar görebilecektir? Acaba Allah kendisini kabul edecek midir? Hac, onun için gerçekten ilahî bir randevuya dönüflecek midir? Peki ya bu mîkat, geri dönüflü olmayan, iyi ile kötünün, hak ile bat l n birbirinden ay rt edilece i yevmu l-fasl denilen hüküm günü olarak düflünülürse, acaba o gün durumu nice olacakt r? yilerden yana m, kötülerden yana m düflecektir? As l o mîkat gelip çatmadan önce, bu geçici mîkat provas ile gerekli dersleri ç karmal, mîkata bu düflüncelerle bafllamal d r. Randevularda belirlenmifl olan zaman ve mekanda olmak önemlidir. Ancak bu sadece buluflmay sa layan bir araçt r. Amaç ise, randevunun sonucudur. Dolay s yla mîkat mahalline girmek, sadece belirlenen yerde, belirlenen zamanda hacca bafllamakt r. Randevunun sonucunu ise, niyet, sab r, gayret, samimiyet ve bu kutsal iklimi en verimli bir flekilde de erlendirme belirleyecektir. 12 5. hram anlamak hram, asl nda yap lmas caiz olan baz söz, fiil ve davran fllar n, hac ve umre yapacak kifliler için belli bir süre Allah ve Rasûlü nün getirdi i yasaklar

çerçevesinde haram k l nmas demektir. Söz konusu yasaklar, hac veya umre için niyet edip ihrama girmekle bafllar. hrama giren erkekler, bafllar n açarak ve normal giysilerini ç kararak izâr ve ridâ denilen dikiflsiz iki parça havluya/beze bürünürler. Han mlar n ihram için ise günlük giysileri d fl nda ayr bir k - yafet yoktur. Onlar n ihram yüzlerini aç k bulundurma zorunlulu u ile simgelenir. Nitekim bir rivayette Han m n ihraml oluflu yüzünde, erke in ihraml oluflu ise bafl ndad r (Dârekutnî, Sünen, II. 294) buyurulmufltur. hrama bürünme flu anlamlara gelmektedir: Hacca gelenler, sosyal ve ekonomik statülerini gösteren dünyevî elbiselerini, makam ve mevkilerini ortaya koyan üniformalar n, zevklerini, kültürlerini, ve karakterlerini yans tan her türlü (süs, zinet, makyaj vb.) göstergeleri b rak p, Allah önünde herkesin eflit oldu unu sembolize eden iki basit giysiye bürünmüfl olurlar. Yani ihram ilk önce, Allah nezdinde mal, mülk, madde ve meta n bir hiç say ld, bütün Müslümanlar n bu kutsal iklimde eflit ve kardefl oldu unu ifade eder. Birini di erinden ayr cal kl, üstün gösteren hiçbir emmare yoktur. Art k dünyevî elbiseler ç - kart lm fl, sadece kimlikler, kiflilikler ortaya konulmufltur. Di er bir ifade ile kiflilikleri ço u zaman örten, flahsiyetleri gizleyen süslü elbiseler at lm fl, takva elbisesi esas al nm flt r. Burada örtülen iki parça da sadece eflitli i sa lamak ve avret yerlerini örtmeye yöneliktir. Mîkat ile bafllayan bu kutsal yolculukta as l giyilmesi gereken elbise ise takva elbisesi, yani sorumluluk bilincidir. Zira Yüce Allah n buyurdu u gibi, Takva elbisesi daha hay rl d r. (A raf, 26) Bafl aç k, yal n ayak, aç ve muhtaç, yokluk ve yoksulluk görüntüsü içinde, sonsuz güç ve kudret sahibinin karfl s nda kendi güç, kudret, makam, mevki ve varl n n bir anlam ifade etmeyece ini ortaya koymufl bir vaziyette girer. Harem bölgesine. Bu, ayn zamanda insan n millet, s n f, sosyal statü gibi insanlar birbirinden farkl laflt rmaya yol açan çeflitli sosyal unsurlar n henüz teflekkül etmedi i ilk yarat l fltaki insan, Hz. Âdem i sembolize eder. hram, Allah la buluflmaya niyet edilmesi, tövbe edilerek gelinmesi, kulun kendisi için yeni bir sayfa açmas, ihram ile birlikte yasaklar n bafllamas, kiflinin elinden geldi i kadar bütün günahlardan uzaklaflmas gibi de iflim nedeniyle, geçici bir süre için âdeta beyaz kanatl meleklere dahil olmas fleklinde de anlafl lmaktad r. Öyle ki art k hac, beflerî özellikler de il, melekî melekeler peflinde olacakt r. T pk melekler gibi, Allah a asla isyan etmeyecek, ne emrolunmuflsa 13

14 onu yapacakt r. En az ndan hac süresince nefis ve flehvet gibi, beflerî zafiyetlerinden uzak kalacak, elde etti i yeni melekeleriyle âdeta melekleflecektir. Giydikleri beyaz örtüler içindeki hac lar, âdeta bar fl bayraklar n açm fl, bar fl n sembolü olan beyaz güvercinlere dönmüfllerdir. Harem bölgeye, dokunulmazl k alan na, savafls z bölgeye, bar fl alan na girmifllerdir. Önce Rabbi yle bar fl k oldu unu, sonra kendisiyle bar flt n ve nihayet bütün kardeflleriyle bar flmaya geldi ini ilan etmektedir. Bir yandan bar fl n sembolü olan ihram, di er yandan bu bar fl sa lamaya yönelik olarak hac n n fleytana, flehvetine ve nefsine karfl giriflti i görünmez savaflta âdeta bir z rh niteli i tafl r. Normal bir z rh, kifliyi karfl dan gelen darbelere karfl korurken, iflbu ihram z rh, sahibini öncelikle nefsine, flehvetine ve fleytana karfl koruyacakt r. T pk Hz. Peygamber in Oruç, sahibi için bir kalkand r (Müslim, S - yam, 162) benzetmesinde oldu u gibi, ihram da kifliyi dahilî ve haricî bütün darbelere karfl koruyacak kadar güçlü bir z rh, güçlü bir kalkand r. Hacc n baflka bir boyutu da, ölümü, dirilifli ve mahfleri hat rlatmas d r. Beyaz kefenlere bürünen Müslümanlar, âdeta ölüm ve ötesi hayat n bir provas n gerçeklefltirirler hacda. Statüleri ne olursa olsun, bütün Müslümanlar ayn k yafetler içinde, kardeflliklerini ve Allah n huzurunda eflit olduklar n gösterirler bedenleriyle. hramla ölümü tadarlar, Arafat ta dirilifl ve mahfleri yaflarlar ve bu ruh ile Allah n huzuruna ç karlar. K saca hem Ölmeden önce ölme bilincini, hem de manevî dirilifli kazanmaya çal fl rlar. Böylece onlar, önemli bir irade egzersizi yapmak suretiyle ilahî iradeye boyun e meye haz r olduklar n kendilerine telkin ederler. hram, ölen her Müslüman n giyece i kefeni sembolize eder. Hacca giden Müslüman, ihrama girerken büründü ü giysi ile, kabre girerken bürünece i kefenin benzerli inin fluurunda olarak art k bir bak ma dünya d fl bir düzene ayak uydurdu unu hisseder ve bunun etkilerini duyar. Hac, dünyada iken ölüm elbisesine, ihrama bürünür, âhirete, mahfler gününe gider gibi kefen giyer. fiimdiye kadar k ymet ölçüsü olarak bildi i her fley; servet, makam, milliyet, cinsiyet, beflerî üstünlükler olarak ne varsa hepsi ihram n rengi içinde erir ve sadece Rabbine kul oldu unu gösterir. Renksiz, dikiflsiz, rozetsiz, bayraks z bu elbise, Müslümanlar dünyevî bütün güç ve imkânlardan soyutlar. Hac mevsiminde bembeyaz ihramlar yla hac lar, sanki beyaz

kefenleriyle kabirlerinden dirilifli ve mahflerde toplan fl hat rlat r bize. flte bilinçli bir hac bu dirilifl senaryosunu yaflamak suretiyle bundan sonraki hayat nda gerçek dirilifle daha iyi haz rlanma sözünü verir kendi kendisine ve ruhunda kalbî bir dirilifli gerçeklefltirir. hramla, kefenler giyilmifl, âdeta cesetler mîkatta kalm fl ve harem bölgeye ruhlar devam etmifltir. Bütün ben ve benlik duygular, elbiselerle birlikte mikatta ç kart lm fl, biz olarak ilahi cazibe merkezi olan Kâbe de birleflmifl ve yekvücut olmufltur. fiu halde ihram, sadece zahirî bir k yafet de iflikli i de il, insan n yaflama ve davran fl biçiminin köklü bir de iflikli e u ramas demektir. Nitekim ihraml kifli, bu k yafeti tafl d süre içinde baflka zamanlarda kendisine meflru olan bir dizi davran fltan uzak durmak zorundad r. Bu program d fl hayat, kiflinin kendini geçici kayg, al flkanl k ve ba- ml l klar ndan kurtulmas na ve kendisiyle hesaplaflmas na imkan tan yan önemli bir f rsatt r. Hac esnas nda günlük giysilerinden soyunup, bembeyaz, lekesiz ihram örtülerine bürünen Müslümanlar, her türlü gösterifl ve alayiflten uzaklaflmay, zinet ve servetle böbürlenmemeyi, insanlar aras ndaki eflitli i, ölümü ve ötesini hat rlamay fi- Kim Allah n yasaklar na sayg gösterirse, o, Rabbinin yan nda kendisi için daha hay rl d r. (Hac, 30)

ilen yaflay p ö renmeleri yan nda, kötü arzu ve al flkanl klar ndan da s yr - l p, tertemiz yeni bir hayata bafllama iradesini de sergilerler. hraml için konulan yasaklar, hiçbir canl ya zarar vermeme, bütün yarat klara flefkat ve merhamet, zorluklara sab r, k saca kifliye düzenli ve disiplinli yaflama melekesi kazand r r. Böylece bu e itimden geçen Müslümanlar, önce zarars z olmay, ard ndan da çevresine yararl olma al flkanl n kazan rlar. hrama giren kiflinin elbiselerini bile ç kar p iki parça beyaz örtüye bürünmesi, âdeta dünya ad - na tafl d her fleyi at p, Cenab- Hakk a yürümesini simgelemektedir. Yal n ve yaln z bir flekilde tek bafl na sadece Rabbine kul oldu unu art k daha rahat görebilir. Böyle bir durumda onu de erli k lacak tek fleyin, Rabbine kulluk oldu unun bilincine varabilir. Hacda arzu edilen ruhî yenilenmeyi sa layabilmek için, ihrama girerken yaln zca elbiseleri de il, kifli, içindeki her türlü manevî kir ve pas, ruhuna yük teflkil eden bütün a rl klar da söküp atmal - d r. Tüm dünyal k kayg lar bir tarafa b rak p ruhunu ar nd rmaya tam anlam yla yo unlaflmal d r. Elbiselerini ç kar p beyaz iki parça beze bürünürken o güne kadar ruhuna s k nt veren, gönlünü rahats z eden kalbine a rl k veren ne varsa hepsinden soyunmal ve hacc n kutsal iklimine öyle girmelidir.

6. Yasaklar anlamak Hacda kötü söz, çirkin davran fl, günaha sapma ve kavga yoktur. (Bakara, 197) Hac, s rf ibadet kast yla, helal ve mübah olan baz fleyleri ihram ile kendisine yasak etmektedir. Namaza bafllarken al nan iftitah tekbiri nas l kifliye namaz içinde baz davran fllar yapmas n yasakl yorsa, oruca bafllayan kifli nas l imsak ile yemeyi içmeyi kendisine yasakl yorsa, ihram ile birlikte hac da önceden mübah olan baz fleyleri kendisine yasaklamaktad r. Kur an, bu konuda üç türlü yasaktan söz etmektedir: 1- Rafes kapsam içine girecek cinsel arzularla ilgili konuflma dahil, her türlü flehevî yasaklar, 2- F sk ve fusûk kapsam içine girecek her türlü günah, kötülük ve masiyetler, 3- Cidâl kapsam na girecek baflkalar yla kavga, kap flma, tart flma, sövüflme, dövüflme vb. bütün olumsuz davran fllar. Dikkat edilirse bu üç çeflit yasaktan ilki, kifliyi flehvetine, ikincisi nefsine, üçüncüsü de baflkalar na karfl korumay amaçlamaktad r. Bunun anlam kifli, hac esnas nda ne flehvetiyle, ne nefsiyle, ne de kardeflleriyle en küçük bir problem yaflamamal, bar fl içinde olmal d r. nsanlar n genellikle birçok günaha girmelerine sebep olan bu üç cephedir. Bunlardan darbe almamal d r. Hac süresince kazand bu deneyimle hac sonras nda da, kendini bunlara karfl korumal d r. flte Hz. Peygamber, bu yasaklara riayet ederek hac yapabilen kimsenin annesinden do du u günkü haline dönece ini müjdelemektedir. (Buhari, Hac, 4), Kur ân- Kerim de belirlenen bu temel yasaklardan baflka hadislerde de baz ihram yasaklar yer alm flt r. hram süresince erkeklerin, -ayaklar na geçirdikleri terlik ve büründükleri iki parça havlu hariç- baflka hiçbir giysi giyememeleri; ihrama girildikten sonra güzel koku kullan lmamas, av hayvanlar n n avlanmamas, Harem bölgesinin do al bitki örtüsüne zarar verilmemesi bunlardand r. Harem bölgede her ne sebeple olursa olsun kan dökmek, kay p bürosuna verme d fl nda buluntu bir eflyay al p sahiplenmek de bu yasaklardand r. hram yasaklar, sadece Müslümanlar veya insanlar de il, canl ve cans z hemen her fleyi kapsamaktad r. Bütün hayvanlar, bütün bitkiler ve hatta Allah n mü minlere bahfletti i bütün tabiat ve çevre dokunulmaz bir sit alan d r art k. Hiçbir kimseye, hiçbir fleye zarar vermeyeceksiniz, bu bölgenin otunu, çiçe ini bile kopartamayacaks n z, kuflunu dahi korkutmayacaks - n z. B rak n o mübarek yerlere tükürmeyi, insanlar rahats z edecek herhangi bir çöpü dahi sa a-sola atamayacaks n z. Zira, böyle bir çöpü baflka yerlerde bile yol- 17

dan kald r p atmak sadaka yani Allah a sadakat olarak kabul edilmifltir. Bunun aksini hem de Harem bölgede yapmak, oray temizlemek yerine kirletmek ise, sadakatsizliktir. Hac esnas nda hiçbir fleye zarar vermemek esas oldu undan insan n çevresiyle iliflkisinde son derece dikkatli davranmas gerekti i ortaya ç kar. Özellikle bitki ve hayvan türünden canl lara karfl gösterilmesi gereken hassasiyet, kifliye baflka zamanlarda kazanamayaca ölçüde bir duyarl l k sa lar. Art k hac, yeflil bir yapra a, herhangi bir canl ya bile zarar veremez. Bunun yan nda öfkelenmemek, kimseyi incitmemek ve güler yüzlü olmak gibi ahlâkî davran fllar da, hacc gere i gibi yerine getirenlerin elde edecekleri manevî kazançlar aras nda yer al r. K saca, ihram süresince toplumsal bar fl ve bütünlü ü bozucu, bencilli i uyand r c, geride b rak lan geçici haz ve menfaatleri hat rlat c mahiyetteki her türlü eflya ve fiiller yasaklanm flt r. 18 7. Telbiyeyi anlamak Telbiye, seferberlik emrine uyarak cephe için gerekli haz rl klar n yapm fl, üniformas n giymifl, silah n kuflanm fl bir askerin komutan n n huzuruna ç karak Emret komutan m! tekmili vermesine benzer. hram z rh n giyen hac Buyur Allah m buyur! Emrindeyim buyur! derken Kâbe sine ça ran Rabbinin tam önündeymifl, Lebbeyk Allâhümme lebbeyk! Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk! İnne l-hamde ve n-ni mete leke ve l-mülk, lâ şerîke lek! Telbiye denilen bu sözlerin anlam fludur: Buyur Allahım buyur! Emrindeyim buyur! Buyur Allahım! Senin hiçbir ortağın yoktur. Buyur Allahım! Şüphesiz hamd sana mahsustur. Nimet de senindir, mülk de senin. Senin hiçbir ortağın yoktur.

huzurundaym fl gibi hisseder kendisini. Davetini duydum, emrine uydum, huzuruna geldim, bütün benli imle ve içtenli imle emrindeyim! der ve günlerce bunu birçok davran fl yla ispatlamaya çal fl r. Bu sözler, dünyan n dört bir taraf ndan gelen, renkleri, dilleri, ülkeleri ve kültürleri farkl, fakat hedef ve gayeleri ayn milyonlarca Müslüman n hep birlikte seslendirdikleri ortak bir and, ortak bir parola olarak kutsal iklimde sürekli yank lan r. Tevhid inanc na ba l l ve Allah tan baflkas na asla kul köle olunamayaca n anlatan bu sözler, slam dininin mü minlere kazand rd en önemli ortak noktalardan birini dile getirir. Hac, hacc n en önemli slogan ve fliar olan telbiye ile, Hz. brahim vas tas yla kendisine yap lan ve Hz. Muhammed taraf ndan yenilenen ça r ya koflmufl ve kay ts z-flarts z, kayg s z ve endiflesiz bir flekilde teslim oldu unu Buyur Rabbim! Emrine âmâdeyim! diyerek hem sözüyle, hem de fiiliyle ortaya koymufltur. Her ne emrolunduysa yapm flt r. Haramlar terk etmekle kalmam fl, ihramla birlikte baz helalleri de terk etmifltir. O nun r zas n elde edebilmek için tavaf ve sa y edecek, Arafat ta, Müzdelife de vakfeye duracak, Mina da fleytan ve taraftarlar n protesto edecek, kurban kesecektir. Bütün bunlar, s rf Allah emretti i için, mahza ibadet kast yla yapacakt r. Telbiye ile hac lar, dünyan n dört bir taraf ndan Kâbe ye gelerek iman ve teslimiyetlerini fiili olarak göstermifl olurlar. Allah ça rd, onlar nice zorluklarla huzuruna geldi. Kendilerine emredilen hac ibadetlerini Hz. Peygamber in ö retti i gibi yapt lar ve her fleyiyle O nun emrinde olduklar n kan tlad lar. O nun buyruklar na boyun e menin, gerçek kulluk oldu unu, nefislerinin esaretinden ancak bu flekilde kurtulabileceklerini Lebbeyk: Emrindeyim Allah m! diyerek hem söylemleriyle, hem de eylemleriyle ispatlad lar. T pk flehid olaca n çok iyi bildi i halde, dini ve vatan u runa can n seve seve vermek isteyen bir askerin, düflman kalesine sanca dikme emri karfl s nda hiç tereddüt etmeden çok sevdi i-sayd - komutan na Emret komutan m! demesi gibi bir teslimiyet ifadesidir telbiye. Müslüman, telbiyeyi orada belli yerlerde ve zamanlarda söyler. Ancak bunu, hacdan sonra hâl diliyle sürekli söylemeli, kendisine hayat verecek her türlü ilahî buyruk karfl s nda sürekli Emret Allah m, emrin olur Allah m! bilinciyle hareket etmelidir. Namaz, oruç, zekat, dürüstlük, emanet, adalet, samimiyet hepsi için Emrine âmâdeyim Allah m! diyebilmelidir. 19

8. Kâbe yi anlamak Kâbe-i Muazzama y gördü ü o ân, âdeta durur zaman ve sanki dürülür mekan ve bir uzay bofllu una düfler insan. Özellikle de bu, ilk karfl laflma veya kavuflma ise... Hac ibadetinin yap ld mekanlar n merkezidir Kâbe. Allah için herhangi bir mekan söz konusu olmad halde, Kâbe için Evim buyurmak suretiyle oray flereflendirmifl, çevresini de çeflitli yasaklar n geçerli oldu u bir Harem bölge ilan etmifltir. Kâbe ve çevresi için kullan lan Harem tabiri, bölgedeki bütün iliflkilerin Allah n emir ve yasaklar na sayg esas na göre düzenlendi ini, baflta insan olmak üzere a aç ve bitki örtüsünden hayvanlara kadar bölgedeki bütün varl klar n ilahi koruma alt na al nd n ifade eder. Kâbe, yeryüzündeki ilk ibadet yeri olmas n n yan s ra, özellikle namaz ve hac ile ilgili belirli flartlar n yerine getirilmesi bak m ndan da ayr bir öneme sahiptir. Kâbe nin bulundu u yöne, k bleye do ru yönelmek namaz n flartlar ndan oldu u gibi, hac ve umre ibadetinin rükünlerinden biri olan tavaf da Kâbe nin etraf nda yap l r. Ayr ca Kâbe nin, bütün Müslümanlar bir noktada toplayan, her birinin ortak istikameti olma gibi birlefltirici, bütünlefltirici sembolik bir anlam da bulunmaktad r. Hac, Kâbe yi gördü ünde, âdeta Kâbe nin Rabbini görüyormuflcas na tazim etmelidir. Hz. Peygamber in ih- Allah, saygın ev Kâbe yi insanlar için bir dayanak yaptı. (Mâide, 97) Orada apaçık belgeler, İbrahim in makamı vardır. Kim oraya girerse güvende olur. (Âl-i İmran, 97) 20

san derecesinden söz ederken dedi i gibi Sen O nu göremesen de O seni görür. (Buhari, man, 38) flte bu bilinç içerisinde, kendisine dünya gözüyle Beyt i gösteren Allah a flükredip, ahirette de cemalini göstermesi için dua etmelidir. Y llard r binlerce kilometre uzaklardan yöneldi- i Kâbe, art k tam karfl s ndad r. Aradan mesafe kalkm fl, vuslat gerçekleflmifltir. Kulun Kâbe ye kavuflmas, Rabbine kavuflmas n hat rlat r. Kim bilir ne zaman, nerede ve ne hâlde? Önce son nefesle var fl, sonra dirilifl ve huzura ç k fl... Acaba hangi yüzle, hangi yönden ve hangi sermaye ile? Kâbe ye her gidiflte abdestli bulunmak, sükûnet ve huflû içerisinde Kur an tilaveti, dua, isti far, tesbih, tehlil ve tekbirle meflgul olmak, mümkün mertebe konuflmamak, baflkalar n rahats z etmemek, geçifl yerlerinde oturarak veya namaz k larak izdihama sebep olmamak, -namaz içerisindeyken dahi- Kâbe yi doya doya gözyafllar içerisinde temafla etmek tavsiye edilen âdâb aras ndad r. Hac lar, Duyûfu r-rahmân yani Rahman n misafirleri dir. Evet gerçekten de hac lar O nun birkaç günlük veya haftal k en k ymetli misafirleridir. Dolay s yla, önce hac kendisinin bir misafir oldu u, hem de Rabbine misafir oldu u bilinci içerisinde geçirmeli bu k ymetli zaman n. Ayr ca gerek hâne sahibine karfl, gerekse O nun di er misafirlerine karfl sayg ve hürmette kusur etmemelidir. Kâbe bir semboldür. Bu sembole yaklafl rken Rabbimize yak nl m z ölçmeliyiz. Mesele yaln zca fizikî planda Kâbe nin yan nda olmak de ildir. Önemli olan kiflinin bu fizikî yak nl Rabbine olan manevî yak nl n art rmaya vesile k labilmesidir. Nerede olursa olsun yüzünü Kâbe ye çevirirken gönlünü de Allah tan baflka her fleyden çevirme bilincine ulaflabilmesidir. Yeryüzünün ilk mabedinin etraf nda, ibadetlerin özü olan ihlâs n en güzel örneklerine tan k olunur. Burada içtendir yakar fllar. Müslüman, af için Rabbine nihaî baflvurusunu burada yapar. Buras, affedilmeden ayr lmama noktas d r. Onun için daha ötesi düflünülemeyecek bir rahmet ortam nda eller aç l r Rahmetin sahibine 9. Tavaf anlamak Tavaf, sözlükte bir fleyin etraf nda dönmek ve dolanmak demektir. Evrende maddenin en küçük parças olan atomdan, en büyük galaksilere var ncaya kadar her fley tavaf halindedir. Atomda elektronlar bir kalp mesabesindeki çekirdek etraf nda 21

Sonra manevi kirlerini gidersinler, adaklarını yerine getirsinler ve Beyt-i Atîk i (Kâbe yi) tavaf etsinler! (Hac, 29) bafl döndürücü bir h zla dönerken, galaksiler de milyarlarca y ld z sistemleriyle galaksinin merkezi etraf nda ak l almaz bir h zla dönmektedirler. Sanki hepsi kendilerini var eden ve yaratan Yarat c ya ibadet etmektedirler. Kur an da ifade edildi i gibi, her biri bir yörüngede seyretmektedir. (Yâsin, 40) Kâbe nin etraf nda tavaf eden on binlerce Müslüman n oluflturdu u tablo, bir galaksinin, milyarlarca y ld z yla dönüflünü and ran bir manzara gibidir. Bu bak mdan tavaftaki manevi hazz tam anlam yla elde edebilmek için kendini yörüngeye b rakmak gerekmektedir. Zaten Kâbe nin çekim alan nda yörüngeye girebilen bu manevî ak fla kendini b rak r ve mü minler denizinden bir damla olabilmenin zevkine erer. Kâbe etraf nda dönerek gerçeklefltirilen tavaf, kâinat n ve yarat l fl n özeti, teslimiyetin ve ilahî takdire boyun e iflin sembolü say l r. Erkeklerin tavaf n ilk üç flavt nda daha heybetli yürümelerine Remel, tavafta ihraml yken sa omuzlar n aç k bulundurmalar na Izt ba ad verilir. Burada yap lan üç davran fl n da tarihi anlam, has mlara karfl güç ve gövde gösterisiydi. Mekke li müslümanlar Medine ye hicret edince, oran n havas kendilerini olumsuz etkilemifl ve biraz zay f düflmüfllerdi. Aradan yedi y l geçtikten sonra üç günlü üne geldikleri umre ziyaretinde Mekkeliler taraf ndan bu durumlar dile getirilince Hz. Peygamber, ashab na, o müflriklere karfl güçlü görünmelerini, onlar n oturdu u tarafa doland klar nda daha çal ml ve güçlü görünmelerini emretmifl ve onlar da bunu yapm flt. fiüphesiz o gün için onlar n bu hareketi güçlü olduklar n ifade etmeye yetmekteydi. Ya bugün hac - lar kendilerinin, Müslümanlar n güçlü oldu unu nas l gösterebilecekler? Maddi güç, manevi güç, moral güç... Neleri, nerede, nas l kaybettik ve nas l kazanaca z? Hiç flüphesiz hac yaparken bunu da düflünmeliyiz. bn Abbas a göre bafllang çta tavaf esnas nda s rf Kureyfllilere karfl gösteri amac yla yap lan remel (heybetli yürüyüfl), Hz. Peygamber in ve-

da hacc nda, tavaf n ilk üç flavt nda yapmas yla sünnet olmufltur. Yine Hz. Ömer, Hacer-i Esved le ilgili sözünün devam nda: Biz neden hâlâ bu remele devam ediyoruz ki? Çünkü vaktiyle biz, bu remel ile (bizim zay f düfltü ümüzü söyleyen) müflriklere karfl (güçlü) görünmek isterdik. Hâlbuki Yüce Allah onlar helâk etmifltir dedikten sonra, Ama biz, Hz. Peygamber in yapm fl oldu u bir fleyi terketmek istemeyiz demifltir. (Buhari, Hac, 57) O, müflriklerin helâkiyle bu gerekçenin kayboldu unu düflünmesine ra men, Hz. Peygamber in yapm fl oldu u bir uygulamay terk etmek istememifl ve aynen ittiba etmiflti. Belki de düflmanlar karfl s nda her dönemde nas l güçlü olmalar gerekti ini Müslümanlar n hiçbir zaman unutmamalar için... Tavafa Kâbe sola al narak bafllan r. Bunun da simgesel bir anlam vard r. Nazargâh- ilâhî olan insan n kalbi, Beytullah yani Allah n eviyle karfl karfl ya gelir tavafta. Allah, insan n flekline, kal b na, mal na mülküne de il, kalbine bakar. Bu yönüyle Kâbe ile insan kalbi aras nda dikkat çekici bir ilgi vard r. Bu sebeple tavafta kiflinin kalbi Kâbe taraf nda yer al r. Bunda ayn zamanda tavaf n ne kadar kalpten ve gönülden yap lmas gerekti ine de bir iflaret vard r. Kâbe nin etraf nda mü min olman n zevki yaflan r. Allah a yak n olman n tatt rd bu zevki bir baflka yerde bu kadar canl ve bu kadar coflkulu bir flekilde yaflamak çok zordur. Bu kutsal mekanda tan k olunan yak nlaflma duygusu, hac ya kendi evinde oldu u hissini verir. Burada hac kendini s laya kavuflmufl gibi hisseder. Çünkü Kâbe nin yüzü kendisine öylesine tan d k, kokusu öylesine bildik, s cakl öylesine kuflat c gelir ki mü min için, baflka hiçbir sevgi bu denli çekici olamaz. T pk namaz k larken oldu u gibi, Kâbe nin etraf nda tavaf eden insanlar aras nda hiçbir ay r m yoktur. Burada müminler eflitlenir. Kifliyi di erlerinden ay ran hiçbir iflaret veya alâmet yoktur art k. Orada tevhidin simgesi olan birlik vard r. Burada mü minler denizinde kaybolmak ve toplulukta erimek gerekmektedir. Birisinin etraf nda dönmek, âdeta onun etraf nda pervane kesilmek, sembolik olarak yürekten ba l l ve onun için her fleyini feda edebilece ini gösteren bir harekettir. Bu bak mdan Beyt-i Atîk tavaf, yaln zca Yüce Yarat c ya yönelmenin ve yaln zca onun huzurunda e ilmenin ve ondan baflkas na ibadet etmemenin fiilî bir göstergesidir. Tavafta hac, Allah n huzurunda oldu unun bilinciyle, O na yaraflan bir ta zim ve hürmet, korku ile ümit aras bir muhabbet içerisinde olmal d r. Tavaf eder- 23

24 ken, Hz. brahim o lu smail ile, Allah n evini nas l döne döne infla ettilerse, hac da ayn flekilde döne döne iman evini, gönül evini yani kalbini yeniden infla etmelidir. Kâbe Allah n evi, kalpler de O nun nazargâh d r. Hac orada sürekli Kâbe ye bakar, onu seyreder, onun yüceli ini temafla eder, Allah da daima kulun kalbini gözetir, onu dikkate al r. Hz. Peygamber in veciz bir flekilde ifade ettikleri gibi Allah sizin fleklinize flemalinize ve mallar n za bakmaz, aksine kalplerinize ve amellerinize bakar. (Müslim, Birr, 33) Bu dünyada da böyledir, ahirette de. Hani flairin fiuarâ, 88. ayeti esas alarak söyledi i gibi, hiçbir fleyin fayda vermeyece i k yamet gününde Yüce Allah, alt n ve gümüfl de il, teslim olmufl bir kalp istemektedir: Sanma ey hâce, senden zer u sîm isterler, Yevme lâ yenfeu da kalb-i selîm isterler. Nitekim, kültürümüzde sufîler, Kâbe yle ilgili Kur an da ve hadislerde geçen bütün s fatlar insan n kalbi için kullanm fllar ve ona Beytullah demifllerdir. Yahut Beytulharam demifller ve bunu da insan n gönlü için kullanm fllard r. Çünkü gönül, Allah n evidir ve sevgiliden baflkas n n oraya girmesi haramd r, demifllerdir. Nitekim Allah Rasûlü nün Kâbe yi tavaf ederken söyledi i flu hadis bunu teyit etmektedir: (Ey Kâbe!) Ne kadar hoflsun, kokun ne kadar da güzel! fiân n, hürmetin ne kadar da yüce! Ama, can m elinde olan Allah a yemin ederim ki, Allah nezdinde mal yla, can yla mü minin hürmeti (dokunulmazl ), senin hürmetinden daha büyüktür! ( bn Mâce, Fiten, 2) Bu hadisten, mü min kalbinin, Kâbe kadar hürmete lay k oldu u, sayg nl n n, dokunulmazl n n bulundu u anlafl lmaktad r. Kâbe ye kalplerini kuvvetlendirmek için gidenler, bunun ilk ve temel flart n n mü min kardeflinin kalbini k rmamaktan, bu dokunulmazl çi nememeden geçti ini iyi bilmelidirler. T pk Yunus Emre nin dedi i gibi: Ak sakall bir koca Bilinmez hâli nice Emek vermesin hacca Bir gönül y kar ise Yunus Emre der hoca Gerekse var bin hacca Hepisinden iyice Bir gönüle girmektir