Preeklamptik anne bebeklerinde beyaz küre sayısı ile bronkopulmoner displazi gelişimi ilişkisi

Benzer belgeler
Gestasyonel Haftadaki Ağır Preeklamptik Anne İnfantlarının Neonatal Prognozları

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

GEBELERDE SPOT İDRARDA PROTEİN/KREATİNİN ORANININ 24 SAATLİK İDRAR PROTEİNÜRİSİNİ ÖNGÖRMEDEKİ BAŞARISI

Zeynep Eras, Özlem Konukseven, Fuat Emre Canpolat, Çiğdem Topçu, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

PREMATÜRE BEBEKLERDE OKSİDATİF HASARI ÖNLEMEDE HANGİ LİPİD SOLÜSYONU DAHA ETKİLİ; SMOFLIPID Mİ, CLINOLEIC Mİ?

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi Journal of Cukurova University Faculty of Medicine

ACOG diyor ki APGAR SKORU. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

Bronkopulmoner displazili bebeklerin kısa ve uzun süreli izlemi: on yıllık deneyim

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Takip Edilen Preterm Yenidoğanların Retrospektif Analizi

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

Postnatal erken dönemde kraniyal ultrasonografi incelemesi yapılan yenidoğanlarda periventriküler/intraventriküler kanama sıklığı ve risk faktörleri

Yenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler

İnönü Üniversitesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Olgularımızın Değerlendirilmesi +

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

Düşük doğum ağırlıklı bebeklerde morbidite ve mortaliteyi etkileyen faktörler

DOĞUM ŞEKLİNİN YENİDOĞAN ÜZERİNE ETKİLERİ

Preeklamptik Anne Bebeklerinin Demografik, Klinik ve Laboratuar Özelliklerinin Değerlendirilmesi

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Antenatal Steroid Uygulamasının Erken Dönem Prematüre Sorunları Üzerine Etkisi

*'" Atatürk Ünİ\'ersitesi Hemşirelik Yüksekokulu. (Arş. Gör.) PREMATÜRE BEBEKLERDEKİ MORTALİTE YE MORBİDİTE İNSİDANS I VE ÖNDE GELEN ÖLÜM NEDENLERİ

Prematüre retinopatisi gelişen olgularda risk faktörlerinin değerlendirilmesi

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk


DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

Yüksek Riskli Yenidoğanların Uzun Dönem Sonuçları. Doç. Dr. Ş. Suna OĞUZ Zekai Tahir Burak Kadın Sağ. EAH Yenidoğan Kliniği

Kliniğimizde, bir yıllık yenidoğan puls oksimetre tarama testi deneyimimiz ve doğumsal kalp hastalığı sıklığı

ZKTB OLGU SUNUMU ÖZET. Anahtar kelimeler: Adölesan, ileri maternalyaş, yenidoğan, yenidoğan yoğun bakım

Perinatal Tıp ta Düşük Doz «Düşük Molekül Ağırlıklı Heparin in» Proflaktik Uygulaması

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde beş yıllık sürede ( ) neonatal ölüm nedenleri

Bir üniversite yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen düşük doğum ağırlıklı bebeklerin geriye dönük değerlendirilmesi

Ağır Preeklampsideki Proteinüri Maternal ve Perinatal Sonuçları Etkiler mi?

Bronkopulmoner Displazide Risk Faktörleri

SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

Bronkopulmoner displazili bebeklerde uzun süreli izlem ve yeniden hastaneye yatış özellikleri

Gebe ve Emziren Kadında Antihipertansif Tedavi. Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

PREEKLAMPSİ. Dr. Sadettin Güngör. Yeni ACOG Önerileri. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Perinatal Merkezi İstanbul

Van Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yenidoğan Bakım Ünitesinde İzlenen Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Olgularımızın Değerlendirilmesi

GEÇ PREMATÜRE YENİDOĞANLARIN ERKEN KLİNİK SONUÇLARI THE EARLY CLINICAL OUTCOMES OF LATE PRETERM NEWBORNS

Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde ventilatör ilişkili pnömoninin önlenmesinde bundle stratejisi

Gestasyonel Diyabette Nötrofil- Lenfosit Oranı, Ortalama Platelet Hacmi ve Solubıl İnterlökin 2 Reseptör Düzeyi

Aile Hekimliği Uzmanı, Altıyüzevler Aile Sağlığı Merkezi, Tokat. Adres: Karşıyaka Mh. İbni. Kemal Cd. 8. Sk Göksu Evleri, Altıyüzevler Aile Sağlığı

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Anne Yaşı ve Gebelik Sayısının Bebeğin Doğum Ağırlığı ile İlişkisi

ALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Prematüre Bebeklerde İntraventriküler Kanama Sıklığı ve Risk Faktörlerinin Değerlendirilmesi

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

İkiz eşlerinin doğum ağırlıklarındaki diskordans morbidite ve mortalite açısından risk oluşturur mu?

Preterm Erken Membran Rüptürü Olan Gebelerde Kliniğimizin Perinatal Sonuçları

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

The Fetal Medicine Foundation

9. BÖLÜM. PREEKLAMPSİ ve EKLAMPSİ

YENIDOĞAN YOĞUN BAKıM ÜNITESINDE MEKANIK VENTILASYON DESTEĞI ALAN YENIDOĞANLARDA NOZOKOMIYAL ENFEKSIYON ANALIZI

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

Sepsis Hastalarının Yoğun Bakımdan Servise Taburculukta ph, LDH ve Kalp Hızının Sistematik Değerlendirilmesi

Preeklampsi. Prof Dr Rıza Madazlı Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Preeklampsi Maternal Sendrom /Endotel Disfonksiyonu

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

Yirmi sekiz hafta ve altındaki preterm bebeklerde profilaktik ve selektif surfaktan uygulaması: tek merkez deneyimi

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

Birinci Basamakta Hasta Çocuğa Yaklaşım

)üşük Doğum Ağırlıklı Bebeklerin Perinatal Sonuçlarının Değerlendirilmesi

İstanbul da Bir Referans Hastanesinin Üçüncü Basamak Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Yenidoğanların Klinik Seyri

HELLP Sendromu ve A r Preeklampsi Olgular nda Maternal ve Fetal Sonuçlar n Karfl laflt r lmas

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Analysis of Maternal and Fetal Outcomes of Patients Diagnosed with HELLP Syndrome

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Prematüre bebeklerde kronik akciğer hastalığı: Tanı ve tedavide güncel bilgiler

Gestasyonel Diyabet (GDM)

Prematüre Retinopatisinde Risk Faktörleri ve Tarama Sonuçları

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ?

Plasenta ilişkili gebelik komplikasyonları ve trombofili. Dr. Kadir Acar Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Erişkin Hematoloji BD.

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD, Yenidoğan BD, Erzurum, Türkiye

Hacettepe Üniversitesi Hastanesi dönemi perinatal mortalite analizi

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma

Hacettepe Üniversitesi Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi'nde izlenen prematüre bebeklerin nörogelişimsel izlemi

TABURCULUK SONRASI REHOSPİTALİZASYON VE NEDENLERİ..Dr. Ömer ERDEVE

Epstein-Barr virüs enfeksiyonlarında trombosit parametrelerinin değerlendirilmesi

Çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerin hastalık ve ölüm oranlarının zaman içerisindeki değişimi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi dönemi çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerin uzun süreli izlem sonuçları

Journal of Contemporary Medicine 2013;3(3): doi: /ctd

Geç Başlangıçlı Fetal Gelişim Kısıtlılığı. Prof Dr Rıza Madazlı İÜ-Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

Transkript:

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2010; 53: 198-203 Orijinal Makale Preeklamptik anne bebeklerinde beyaz küre sayısı ile bronkopulmoner displazi gelişimi ilişkisi Fuat Emre Canpolat 1, Gülsevin Tekinalp 2, Ayşe Korkmaz 3, Şule Yiğit 2, Murat Yurdakök 2 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1 Pediatri Öğretim Görevlisi, 2 Pediatri Profesörü, 3 Pediatri Doçenti SUMMARY: Canpolat FE, Tekinalp G, Korkmaz A, Yiğit Ş, Yurdakök M. (Department of Pediatrics, Hacettepe University Faculty of Medicine, Ankara, Turkey). The association between white blood cell count and inflammatory diseases in premature infants of preeclamptic mothers. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 2010: 53:198-203. Although the etiology is not clear, neonatal neutropenia is frequently seen in infants of preeclamptic mothers in the first week of life. Bronchopulmonary dysplasia is a chronic pulmonary morbidity that is associated with fetal and neonatal inflammation and neutrophil activation. In this study, we aimed to investigate the relation between absolute neutrophil count and subsequent development of bronchopulmonary dysplasia in infants of preeclamptic mothers. Between January 2003 and December 2007, 84 infants of preeclamptic mothers and 91 controls who were born and admitted to Hacettepe University İhsan Doğramacı Children s Hospital Neonatal Intensive Care Unit were included in the study. Complete blood count including white blood cell and differential count and peripheral blood smears were noted from hospital records in all infants. Mean gestational age was 30.2 ± 1.7 weeks in the preeclamptic group and 30.7 ± 1.8 in the control group, while the mean birth weights were 1035 ± 177 g and 1042 ± 149 g, respectively. There were statistically significant differences between the two groups with respect to white blood cell, absolute neutrophil and platelet counts (p<0.05). There was a positive correlation between white blood cell count, absolute neutrophil count and the development of bronchopulmonary dysplasia (white blood cell count odds ratio [OR]: 3.5, 95% confidence interval [CI]: 1.8-8.8; absolute neutrophil count OR: 2.6, 95% CI: 1.2-6.3). Neonatal neutropenia, which is frequently seen in infants of preeclamptic mothers, may prevent the development of bronchopulmonary dysplasia. Increased white blood cell count may reflect a risk factor for the development of bronchopulmonary dysplasia but this should be tested in prospective studies. Key words: preeclampsia, white blood cell, inflammation, bronchopulmonary dysplasia, prematurity. ÖZET: Neonatal nötropeni preeklamptik anne bebeklerinde yaşamın ilk haftası içinde sık görülen ve etiyolojisi tam olarak bilinmeyen hematolojik bir bozukluktur. Bronkopulmoner displazi ise prematüre bebeklerde etiyopatolojisinde fetal ve neonatal enflamasyonun ve nötrofil aktivasyonunun önemli olduğu kronik bir morbiditedir. Bu çalışmada preeklamptik anne bebeklerinde beyaz küre ve absolü nötrofil sayısı ile bronkopulmoner displazi gelişimi arasındaki ilişkinin ve bu hastalığın nötropenik preeklamptik anne bebeklerindeki sıklığın araştırılması amaçlandı. Çalışmaya son beş yıl içinde Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi nde izlenen 84 preeklamptik anne bebeği ile kontrol grubu olarak annelerinde hipertansiyon olmayan 91 bebek alındı. Her vakada yaşamın ilk günü tam kan sayımı yapılarak beyaz küre sayısı ve periferik yayma yapılarak lökositlerin dağılımı ve absolü nötrofil sayıları hesaplandı. Ortalama gebelik yaşı preeklamptik anne bebeklerinde 30.2 ± 1.7, kontrol grubunda 30.8 ± 1.8 hafta, ortalama doğum ağırlıkları ise sırasıyla 1035 ± 177 gr, 1042 ± 149 gr idi. Her iki grupta ortalama beyaz küre, absolü nötrofil ve

Cilt 53 Sayı 3 Preeklamptik Anne Bebeklerinde Beyaz Küre Sayısı ile Bronkopulmoner Displazi Gelişimi İlişkisi 199 trombosit sayıları istatistiksel olarak önemli düzeyde farklıydı (p<0.05). Her iki grup ayrı ayrı ve birlikte değerlendirildiğinde yüksek beyaz küre sayısı ile bronkopulmoner displazi gelişmesi arasında pozitif bir ilişki olduğu, ancak diğer hastalıklar için böyle bir ilişki olmadığı gösterildi (Beyaz küre sayısı için OR: 3.5, %95 CI 1.8-8.8, absolü nötrofil sayısı için OR: 2.6, %95 CI 1.2-6.3). Beyaz küre sayısı ve bronkopulmoner displazi arasında pozitif korelasyon olduğu görüldü (r=0.230 p=0.002). Preeklamptik anne bebeklerinde görülen neonatal nötropeni, enflamasyonla ilişkili hastalıkların gelişiminde koruyucu rol oynayabilir. Bulgularımıza göre bronkopulmoner displazinin nötropenik preeklamptik anne bebeklerinde daha az görüldüğü söylenebilir. Ancak bu bulgunun desteklenmesi için çok sayıda vakayı içeren prospektif çalışmalara gereksinim vardır. Anahtar kelimeler: preeklampsi, beyaz küre sayısı, enflamasyon, kronik akciğer hastalığı, prematürite. Preeklampsi, gebeliğin 20. haftasından sonra ortaya çıkan ve etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, hipertansiyon, proteinüri ve yüzde ve elde ödem ile karakterli bir gebelik komplikasyonudur 1. Bütün gebeliklerin %2-8 inde görülebilir ve maternal ve fetal önemli morbidite ve mortaliteye yol açabilir 2-4. Preeklampsinin neonatal etkileri arasında hematolojik bulgular ve nötropeni önemlidir. Nötropeni preeklamptik anne bebeklerinde %40-50 oranında görülür ancak etiyolojisi tam olarak belirlenememiştir 5,6. Erken neonatal dönemde beyaz küre sayıları düşük olan bebeklerin bir kısmında bu bulgunun düzeldiği bir kısmında ise bir aya kadar uzadığı görülmüştür 6-10. Preeklampsi ilişkili nötropeni yenidoğanlarda enfeksiyon gelişimi için bir risk faktörü oluşturmaktadır 7,10,11. Ayrıca bu bebeklerin nötrofil fonksiyonlarının da bozuk olduğu ortaya konmuştur 6,7,11. Prematüre bebeklerde fetal ve neonatal enflamasyon ise nekrotizan enterokolit, bronkopulmoner displazi (BPD), prematüre retinopatisi, intrakraniyal kanama ile ilişkili bulunmuştur 12-14. Prematüre bebeklerde periferik kanda ve bronkoalveolar lavaj sıvısı örneklerinde nötrofil sayısının yüksek bulunması ile BPD gelişimi arasında bir ilişki olduğu gösterilmiştir 15. Yenidoğanlarda beyaz küre sayısının yüksek olması BPD gelişme riskini arttırabilir 15,16. Bu çalışmada nötropenik preeklamptik anne bebeklerinde başta BPD oamak üzere enflamasyon ile ilişkili hastalıkların gelişimi arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Materyal ve Metot Bu çalışmada 1 Ocak 2003 ile 31 Aralık 2007 tarihleri arasında Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi nde annelerine preeklampsi tanısı konmuş olan yenidoğanlar retrospektif olarak incelendi. Hastaların dosyaları irdelenerek demografik (cinsiyet, gebelik yaşı, doğum ağırlığı, doğum şekli, beşinci dakika Apgar skoru, resüsitasyon yapılıp yapılmadığı) ve klinik morbiditeleri belirlendi. Preeklamptik anne bebeklerinde yaşamın ilk altı saati içinde tam kan sayımı ve periferik yayma incelemesi yapıldı. Kontrol grubu olarak alınan diğer prematüre bebeklerin de ilk 12-24 saat içinde tam kan sayımı ve periferik yayma incelemesi yapılmış olanlar çalışmaya alındı. Preeklampsi tanısı, daha önce tansiyonu normal sınırlarda olan 20. gebelik haftasını doldurmuş bir gebede sistolik kan basıncının 140 mm Hg nin veya diastolik kan basıncının 90 mmhg nin üzerinde olması, 24 saatlik idrar örneğinde 0.3 gr ve üzerinde protein atılımının saptanması ile konuldu 17. Sistemik lupus eritematozus ve benzeri otoimmün hastalıkları olan veya gebelik sırasında neonatal hematolojik etkileri olduğu bilinen ilaçları kullanmış annelerin bebekleri çalışma dışında bırakıldı. BPD tanısı Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tanı ve sınıflamasına göre değerlendirildi, BPD tanı kriterleri Tablo I de özetlenmiştir 18. Respiratuar distres sendromu (RDS) tanısı ise tipik klinik ve radyolojik özelliklere göre konuldu. Doğumdan sonra 4-6 içinde başlayan solunum sıkıntısı, takipne ve inleme, akciğer

200 Canpolat ve ark. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi Temmuz - Eylül 2010 Tablo I. NIH bronkopulmoner displazi tanımı ve sınıflandırması. Gebelik Yaşı < 32 hafta 32 hafta Değerlendirme Zamanı Hafif BPD Ağır BPD PMY 36. hf veya taburculukta (hangisi önce ise) >%21 oksijen ile en az 28 gün tedavi + PMY 36. hf da veya taburculukta %30 dan az oksijen gereksinimi (hangisi önce ise) PMY 36. hf da veya taburculukta %30 veya daha fazla oksijen ve/ veya Pozitif basınç (PBV/NCPAP) gereksinimi (hangisi önce ise) Postnatal yaş >28 gün fakat <56 gün veya taburculukta (hangisi önce ise) Postnatal yaş 56. günde veya taburculukta oda havası soluma (hangisi önce ise) Postnatal yaş 56. günde veya taburculukta %30 dan fazla oksijen ve/ veya pozitif basınç (PBV/ NCPAP) gereksinimi (hangisi önce ise) PMY postmenstrüel yaş, PBV pozitif basınçlı ventilasyon, NCPAP nasal continuous positive airway pressure (nazal sürekli havayolu basıncı) grafisinde tipik retikülogranüler görünüm ve arteriyel kan gazı değişiklikleri olan hastalarda RDS tanısı düşünüldü 19. Patent duktus arteriyozus (PDA) tanısı transtorasik ekokardiyografi bulgularına ve klinik bulgulara dayanılarak, prematürelik retinopatisi (PR) tanısı ise pediatrik oftalmoloji uzmanları tarafından yapılan göz dibi muayene bulgularına göre konuldu. PR uluslararası sınıflandırma kriterlerine göre dört parametreyle tanımlandı; şiddetine göre evresi, yerleşimi, tutulum alanı (boyutu) ve plus hastalığın olup olmaması 20. Neonatal sepsis tanısı ise bebeklerde vücut ısısında düzensizlik (hipotermi, hipertermi), deride solukluk veya toksik bir görünüm, periferik dolaşım bozukluğu, hipotansiyon, bradikardi (kalp tepe atımı<80/dk), taşikardi (kalp tepe atımı>160/dk), emmede azalma, letarji, huzursuzluk, hipotoni, kusma, konvülsiyon, karında distansiyon, hepatomegali (>2 cm), siyanoz, takipne, dispne, vücuttaki yerel enfeksiyonlar (apse, selülit, omfalit) gibi klinik bulguların varlığında ve kan kültüründe bakteriyel üreme olması durumunda konuldu. Ancak kan kültüründe üreme olmayan bebekler de şüpheli sepsis olarak değerlendirildi. İntrakranial kanama tanısı transfontanel ultrasonografi bulgularına göre evrelenerek konuldu 21. İstatistiksel değerlendirmede Student-t testi, Pearson korelasyon ve lojistik regresyon analizi testleri kullanıldı. p değerinin <0.05 olması istatistiksel olarak anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular Çalışmada beş yılık dönemde (Ocak 2003- Aralık 2007) Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi nde toplam 84 preeklamptik anne bebeğinin izlendiği belirlendi. Kontrol grubu olarak gebelik yaşı ve doğum ağırlığı açısından benzer ancak maternal preeklampsi ve hipertansiyon öyküsü olmayan 91 bebek alındı. Ortalama gebelik haftası preeklamptik anne bebeklerinde 30±1.7, kontrol grubunda 30±1.8 hafta; ortalama doğum ağırlıkları ise sırasıyla 1035±177 gr ve 1042±149 gr olarak bulundu. Ortalama beyaz küre sayısı preeklamptik anne bebeklerinde mm 3 de 8326±5048, kontrol grubunda mm 3 de 12671±4266 (p<0.05), ortalama absolü nötrofil sayısı preeklamptik anne bebeklerinde 2253±2362, kontrol grubunda 4753±2437 idi (p<0.05, Tablo II). Her iki grup ayrı ayrı ve birlikte beyaz küre ve absolü nötrofil sayıları açısından değerlendirildiğinde, regresyon analizinde, BPD gelişmesi ile yüksek beyaz küre sayısı arasında pozitif bir ilişki olduğu, ancak diğer hastalıklar için böyle bir ilişki olmadığı gösterildi (Beyaz küre sayısı için OR 3.5, %95 CI 1.8-8.8, absolü nötrofil sayısı için OR 2.6, %95 CI 1.2-6.3). Pearson korelasyon analizinde beyaz küre sayısı ve BPD gelişimi arasında pozitif korelasyon olduğu görüldü (r=0.230, p=0.002). Tüm hastalarda beyaz küre ve absolü nötrofil sayıları ile enflamasyonla ilişkili neonatal morbiditelerin gelişme riskleri Tablo III de gösterilmiştir.

Cilt 53 Sayı 3 Preeklamptik Anne Bebeklerinde Beyaz Küre Sayısı ile Bronkopulmoner Displazi Gelişimi İlişkisi 201 Tablo II. Preeklamptik anne bebekleri ve kontrol grubunun temel özelliklerinin karşılaştırılması. Preeklamptik anne bebekleri (n=84) Kontrol grubu (n=91) p Gebelik yaşı (hafta)* 30.0 ± 1.7 30.1 ± 1.7 >0.05 Doğum ağırlığı (gr)* 1035 ± 177 1042 ± 149 >0.05 Beyaz küre (/mm 3 )* 8326 ± 5048 12671 ± 4266 0.004 Absolü notrofil sayısı (/mm 3 )* 2253 ± 2362 4753 ± 2437 0.023 Hemoglobin (gr/dl)* 13.5 ± 1.4 13.7 ± 1.1 >0.05 Trombosit (/mm 3 )* 120686 ± 51348 145824 ± 48564 0.051 RDS, n (%) 38 (45) 42 (46) >0.05 PDA, n (%) 44 (52) 42 (46) >0.05 Sepsis, n (%) 12 (14) 9 (10) >0.05 IKK, n (%) 7 (8) 8 (9) >0.05 NEK, n (%) 7 (8) 6 (6) >0.05 BPD, n (%) 8 (9) 14 (17) 0.02 PR, n (%) 4 (5) 5 (5) >0.05 * Ortalama ± Standart Sapma RDS respiratuar distres sendromu, PDA patent duktus arteriyosus, İKK intrakraniyal kanama, NEK nekrotizan enterokolit, BPD bronkopulmoner displazi, PR prematürelik retinopatisi. Tartışma Maternal hipertansiyon hem prematüreliğin hem de maternal, fetal ve neonatal morbidite ve mortalitenin en önemli nedenleri arasındadır. Preeklampsi, maternal hipertansiyona ödem ve proteinürinin eşlik etmesi olarak tanımlanır. Hipertansiyon temel bulgu olmakla birlikte preeklampsi sistemik bir hastalıktır. Maternal hastalık vazospazm, koagülasyon sisteminin aktivasyonu, kan basıncı ve intravasküler hacmi kontrol eden birçok endokrin ve hümoral sistemde bozukluk ve oksidatif stresle giden bir süreçtir. Plasenta, böbrek, beyin ve karaciğerde oluşan birçok değişiklikler temelde iskemik bir bozukluğu yansıtırlar. Patogenez tam olarak bilinmemektedir. Ancak preeklampsinin kesin tedavisinin doğum olması etiyopatogenezde etkili temel faktörün plasenta olduğuna işaret etmektedir 22,23. Preeklampsinin yenidoğandaki en önemli hematolojik etkilerinin başında neonatal nötropeni gelir. Preeklampsi ile neonatal nötropeni gelişimi arasındaki patofizyoloji araştırılmış ancak tam olarak açıklanamamıştır 22,23. Çalışmamızda da preeklamptik anne bebeklerinde ortalama beyaz küre sayısı ve absolü nötrofil sayısı kontrol grubuna göre önemli düzeyde düşük bulunmuştur. Son yıllarda bazı neonatal hastalıklarının etiyolojisinde enflamasyon ile ilişkili doku zedelenmesinin rol oynadığı kabul gören bir teori haline gelmiştir 24. Fetal ve neonatal enflamasyon BPD, nekrotizan enterokolit, prematürelik retinopatisi ve intrakranial kanama gibi önemli morbidite ve mortalite nedeni olan hastalıklar ile ilişkilidir 25. Bu açıdan değerlendirildiğinde Tablo III. Enflamasyon ile ilişkili neonatal morbiditeler ve beyaz küre sayıları arasındaki arasındaki ilişkiler. İKK OR (%95 CI) NEK OR (%95 CI) BPD OR (%95 CI) PR OR (%95 CI) Absolü nötrofil sayısı <2500/mm 3 0.8 (1.2-3.5) 1.8 (1.7-7.5) 0.9 (1.6-8.5) 0.7 (1.5-4.9) Absolü notrofil sayısı 2500/mm 3 1.5 (0.5-12.1) 0.9 (1.4-7.8) 2.6 (1.2-6.3) 1.6 (0.5-8.3) Beyaz küre sayısı >10.000/ mm 3 1.7 (0.6-10.5) 1.2 (1.2-6.5) 3.5 (1.8-8.8) 1.2 (0.6-7.3) RDS respiratuar distres sendromu, PDA patent duktus arteriyosus, İKK intrakraniyal kanama, NEK nekrotizan enterokolit, BPD bronkopulmoner displazi, PR prematürelik retinopatisi.

202 Canpolat ve ark. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi Temmuz - Eylül 2010 nötropenik preeklamptik anne bebeklerinde bu morbiditelerin daha az sıklıkta görülmesi beklenebilir. Çalışmamızda da preeklamptik anne bebeklerinde BPD kontrol grubuna göre daha az sıklıkla görülmekle birlikte, beyaz küre sayısı ve absolü nötrofil sayısının artması ile BPD gelişmesi arasında pozitif korelasyon olduğunu gözlemledik. Ancak periferik dolaşımdaki beyaz küre sayısı dokularda tutulan lökositleri ve makrofajları temsil etmemektedir. Örneğin, BPD geliştiren prematüre bebeklerin bronkoalveolar lavajlarından alınan örneklerde daha çok miktarda ve uzun süre yaşayabilen lökositler olduğu gösterilmiştir 15,16. Bunun nedeni ise apoptozisin yetersiz oluşuna ve prematüre bebeklerde hücre yıkımından sorumlu Fas ligandların erişkinlerden daha az eksprese edilmesine bağlanmıştır 16. BPD gelişimi sırasında hava yollarına lökosit hücumu gerçekleşirken dolaşan kanda lökosit sayısında azalma olur. Bu fenomen pulmoner ödemin artmasına ve BPD gelişiminin hızlanmasına neden olur. Büyük olasılıkla nötrofiller enflamatuar olaylar nedeniyle aktive olarak endotele yapışır ve zedelenme olayları başlatılmış olur 26, 27. Bu görüşler ışığında ilk saatlerde bakılan beyaz küre sayısının düşük olması BPD gelişme riskini azaltabilir. Buna karşılık yaşamın ilk saatlerinde beya küre sayısının yüksek olması akciğer dokusu tarafından tutulacak hücrelerin sayısını arttıracağından BPD gelişme riskini arttırabilir. Çalışmamızda preeklamptik anne bebeklerinde beyaz küre sayısı ve absolü nötrofil sayısı kontrol grubu ile karşılaştırıldığında düşük bulundu. Tüm hastalarda ise beyaz küre sayısının yüksek olması BPD gelişimi için tek başına artmış bir risk faktörü olarak belirlendi. Beyaz küre sayısının yüksekliği enflamasyonla ilişkili diğer neonatal morbiditelerin gelişme riskini de bir ölçüde arttırmış olmasına rağmen bu ilişki en çok BPD de belirgin olarak bulundu. Ancak çalışmanın retrospektif olması ve hasta sayısının kısıtlılığı nedeniyle, yenidoğanlarda yaşamın ilk günü beyaz küre sayısı arttıkça BPD gelişme riski artmaktadır şeklinde bir yorum yapılması güçtür. Bu konuda çok sayıda hasta içeren, prospektif çalışmalara gereksinim vardır. KAYNAKLAR 1. Landy HJ. The impact of maternal illness on the neonate. In: MacDonald MG, Mullett MD, Seshia MMK (eds). Neonatology, Pathophysiology and Management of the Newborn (6th ed). Philadelphia: Lippincott Williams and Wilkins, 2005: 202-223. 2. American College of Obstetricians and Gynecologist Committee. Diagnosis and management of preeclampsia and eclampsia. Obstet Gynecol 2002; 99: 159-167. 3. WHO International Collaborative Study of Hypertensive Disorders of Pregnancy. Geographic variation in the incidence of hypertension in pregnancy. Am J Obstet Gynecol 1988; 158: 80-83. 4. Duley L. Maternal mortality associated with hypertensive disorders of pregnancy in Africa, Asia, Latin America and Caribbean. Br J Obstet Gynaecol 1992; 99: 547-553. 5. Manroe BL, Weinberg AG, Rosenfeld CR, Browne R. The neonatal blood count in health and disease. I. Reference values for neutrophilic cells. J Pediatr 1979; 95: 89-98. 6. Koening JM, Christensen RD. Incidence, neutrophil kinetics, and natural history of neonatal neutropenia associated with maternal hypertension. N Engl J Med 1989; 321: 557-562. 7. Mouzinho A, Rosenfeld CR, Sanchez PJ, Risser R. Effect of maternal hypertension on neonatal neutropenia and risk of nosocomial infection. Pediatrics 1992; 90: 430-435. 8. Barton JR, O Brien JM, Bergauer NK, Jacques DL, Sibai BM. Mild gestational hypertension remote from term: progression and outcome. Am J Obstet Gynecol 2001; 184: 979-983. 9. Xiong X, Mayes D, Demianczuk NN, et al. Impact of pregnancy-induced hypertension on fetal growth. Am J Obstet Gynecol 1999; 180: 207-213. 10. Mouzinho A, Rosenfeld CR, Sánchez PJ, Risser R. Revised reference ranges for circulating neutrophils in very-low-birth-weight neonates. Pediatrics 1994; 94: 76-82. 11. Doron MW, Makhlouf RA, Katz VL, Lawson EE, Stiles AD. Increased incidence of sepsis at birth in neutropenic infants of mothers with preeclampsia. J Pediatr 1994; 125: 452-458. 12. Dammann O, Leviton A. Inflammation, brain damage and visual dysfunction in preterm infants. Semin Fetal Neonatal Med 2006; 11: 363-368. 13. Cornette L. Perinatal inflammation and infection. Minerva Ginecol 2005; 57: 411-421. 14. Botwinski CA. Systemic inflammatory response syndrome. Neonatal Netw 2001; 20: 21-28. 15. Speer CP. Inflammation and bronchopulmonary dysplasia: a continuing story. Semin Fetal Neonatal Med 2006; 11: 354-362. 16. Speer CP. Chorioamnionitis, postnatal factors and proinflammatory response in the pathogenetic sequence of bronchopulmonary dysplasia. Neonatology 2009; 95: 353-361.

Cilt 53 Sayı 3 Preeklamptik Anne Bebeklerinde Beyaz Küre Sayısı ile Bronkopulmoner Displazi Gelişimi İlişkisi 203 17. American College of Obstetricians and Gynecologists Committee. ACOG practice bulletin on diagnosing and managing preeclampsia and eclampsia. Am Fam Physician 2002; 66: 330-331. 18. Jobe AH, Bancalari E. Bronchopulmonary dysplasia. Am J Respir Crit Care Med 2001; 163: 1723-1729. 19. Sweet D, Bevilacqua G, Carnielli V, et al. European consensus guidelines on the management of neonatal respiratory distress syndrome. J Perinat Med 2007; 35: 175-186. 20. Sarıcı SÜ, Mutlu FM, Altınsoy Hİ. Prematüre retinopatisi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2008; 51: 51-61. 21. Limperopoulos C, Benson CB, Bassan H, et al. Cerebellar hemorrhage in the preterm infant: ultrasonographic findings and risk factors. Pediatrics 2005; 116: 717-724. 22. Güner S, Yiğit S, Cetin M, et al. Evaluation of serum granulocyte colony stimulating factor levels in infants of preeclamptic mothers. Turk J Pediatr 2007; 49: 55-60. 23. Paul DA, Kepler J, Leef KH, Siscione A, Palmer C, Stefano JL. Effect of preeclampsia on mortality, intraventricular hemorrhage, and need for mechanical ventilation in very low-birth-weight infants. Am J Perinatol 1998; 15: 381-386. 24. Agrons GA, Courtney SE, Stocker JT, Markowitz RI. From the archives of the AFIP: lung disease in premature neonates: radiologic-pathologic correlation. Radiographics 2005; 25: 1047-1073. 25. Harrison CM, Andersen CC. Exhaled breath measures of inflammation: are they useful in neonatal chronic lung disease? Arch Dis Child Fetal Neonatal Ed 2005; 90: F6-10. 26. Kotecha S, Mildner RJ, Prince LR, et al. The role of neutrophil apoptosis in the resolution of acute lung injury in newborn infants. Thorax 2003; 58: 961-967. 27. Koenig JM, Stegner JJ, Schmeck AC, Saxonhouse MA, Kenigsberg LE. Neonatal neutrophils with prolonged survival exhibit enhanced inflammatory and cytotoxic responsiveness. Pediatr Res 2005; 57: 424-429.