EVRENSEL DİLBİLGİSİ VE DİLBİLGİSİ EŞLEŞTİRME MODELLERİ: DİLİN ZİHİNDEKİ DURUMUNA YAKLAŞIMLAR

Benzer belgeler
Üretici Dilbilgisi I

DİL ÜRETİMİ ve BEYİN

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

ANADİLİ EĞİTİMİ, YABANCI DİL ÖĞRETİMİ VE EVRENSEL DİLBİLGİSİ*

DERS BİLGİLERİ. Dil Edinimi YDI208 IV.Yarıyıl Bu dersin ön koşulu ya da eş koşulu bulunmamaktadır.

Ay şen CemDeğer Ege Üniversitesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNİN EĞİTBİLİMSEL VE DİLBİLİMSEL TEMELLERİ

İKİDİLLİLİKTE BEYİN VE ZEKA

İKİDİLLİ TÜRK ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN İNGİLİZCE VE TÜRKÇE YAZILI ANLATIMLARINDA SÖZDİZIMSEL YAPILAR

Özge Can (Ed.), Dilbilim Kuramları, İki Düzlem Beş Kuram, İstanbul, 2018, İthaki Yayınları, 382 sayfa ISBN: Erkan HİRİK *

İÇİNDEKİLER I. KISIM YABANCI DİL OLARAK TÜRKÇE ÖĞRETİMİNE KURAMSAL YAKLAŞIMLAR

3. Snf Sözdizim Sunumu

Türkçenin İkinci Dil Olarak Ediniminde. Adıl-Düşürme Değiştirgeni. Yüksek Lisans Tezi. Keriman Kırkıcı

Dr. Halise Kader ZENGİN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ A ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

İÇİNDEKİLER SUNUŞ VE TEŞEKKÜR KİTABIN YAPISI VE KAPSAMI YAZAR HAKKINDA 1. BÖLÜM ÜSTÜN YETENEKLİLİKLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR VE KURAMSAL ÇERÇEVE

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

PSY 221-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Uzm.Psk.İpek Özsoy

İÇİNDEKİLER 1: DİL VE DÜŞÜNCE ARASINDAKİ İLİŞKİ...

Öğrenmeye Bilişsel Yaklaşım

BİLİŞSEL PSİKOLOJİ VE BİLGİ İŞLEME MODELİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

International Journal of Languages Education and Teaching

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Ortak Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

International Journal of Language Academy

ANAOKULU 4 YAŞ GRUBU 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

T ehlikedeki Diller Dergisi Ağ Sayfası

Yazılım Mühendisliği 1

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S

İKİDİLLİLİK VE ÇEVİRİ

BİLGİ SİSTEMLERİNİN GELİŞTİRİLMESİ

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

4. SINIF - 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ LİSANS PROGRAMI. DERSİN ADI T U K DERSİN ADI T U K YDI Bağlamsal Dilbilgisi I YDI Bağlamsal Dilbilgisi II 3 0 3

Çocuklar için Çeviri (ETI432) Ders Detayları

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ders Bilgi Formu

Ulusal müfredat testleri Turkish

T.C. UFUK ÜNİVERSİTESİ

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim Aralık 2014 )

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

Günümüz Sözdiziminde Üretimsel Yaklaşımlar

Çoğuldizge Kuramı. Ünal Yoldaş* Giriş

ODTÜ BLOG SERVĐSĐ ve BLOG HAZIRLAMA

Kavram ortak özelliklere sahip birbirine benzeyen nesneleri ya da olayları bir araya getirerek bir ad altına toplamaktır.kavram;

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

2.1 Bir Sınıfı Örneklerinden Öğrenme Vapnik-Chervonenkis (VC) Boyutu Olası Yaklaşık Doğru Öğrenme... 21

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

DİL ve DÜŞÜNCE ÜZERİNE TEORİLER

Dokuz Eylül Üniversitesi Yayın Geliş Tarihi:

International Journal of Languages Education and Teaching

BİÇİMBİRİMLER. Türetim ve İşletim Ardıllarının Sözlü Dildeki Kullanım Sıklığı. İslam YILDIZ Funda Uzdu YILDIZ V. Doğan GÜNAY

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ

HAZIRLIK SINIFLARI 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

Avrupa Dilleri Ortak Başvuru Metni nin Dilbilimsel Açıdan İncelenmesi. Korkut U. İŞİSAĞ

Bölümümüzün Vizyonu: Bölümümüzün Misyonu:

YABANCI DİLLE EĞİTİM

ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

GESTALT KURAMıN ORTAYA ÇıKıŞı

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. ( 27 Mart-12 Mayıs 2017 )

DEMOCRİTUS. Atom hakkında ilk görüş M.Ö. 400 lü yıllarda Yunanlı filozof Democritus tarafından ortaya konmuştur.

HASTANE HİZMET KALİTE STANDARTLARI METODOLOJİSİ

KURUMSAL REKLAMIN ANLATTIKLARI. Prof. Dr. Müge ELDEN Araş. Gör. Sinem YEYGEL

EDEBİYAT. Edebiyat okumak bakmak ve görmek arasındaki hassas çizgiyi anlamayı sağlayan bir yolculuğa çıkmaktır. (By Oleg Shuplyak)

sorular-sorular-sorular

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

1. SINIF 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

Turgay Sebzecioğlu Ana Yönleriyle Minimalist Program

PSK 529 KİŞİLERARASI NÖROBİYOLOJİ

ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı ı


Ş Ö


SiSTEM ANALiZi ve TASARIMI

BURSA TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ BÖLÜM AÇMA BAŞVURU DOSYASI

Hızlı Başlangıç Kılavuzu

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

SEÇMELİ YABANCI DİL DERSLERİ

1,2 1,2 1,2 1,2 DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜRESEL VE BÖLGESEL SİYASET II KBS Ön Koşul Dersleri - Türkçe

İNGİLİZCENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİ BAĞLAMINDA HATA ÇÖZÜMLEME DENEMESİ

Fen Edebiyat Fakültesi Mütercim Tercümanlýk (Ýngilizce)

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? Dil (devam) Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7

Sosyal Beyin, Zihin Kuramı ve Evrim

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. İleri Dilbilgisi Çalışmaları II BIS

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI (ÖZEL EĞİTİM PROGRAMI)

Transkript:

EVRENSEL DİLBİLGİSİ VE DİLBİLGİSİ EŞLEŞTİRME MODELLERİ: DİLİN ZİHİNDEKİ DURUMUNA YAKLAŞIMLAR Bilge Öztürk Özet Bu çalışmanın amacı, değiştirgen ayarlama yaklaşımının anadil ve ikinci dilin zihindeki temsiline nasıl etki ettiğini tartışarak dilin zihindeki durumu ve bu durumun başlangıçtaki konumuna ilişkin yaklaşımların bir özetini sunmaktır. Böylelikle birden fazla değiştirgen dizisine sahip olan ikidilli bir bireyin zihinsel temsilinin Evrensel Dilbilgisi çerçevesinde nasıl bir görünüm sergileyeceği konusunda okuyucunun bir fikir sahibi olacağı düşünülmektedir. Anahtar sözcükler: Evrensel Dilbilgisi, Dilbilgisi Eşleştirme Modelleri, Dilin zihindeki durumu UNIVERSAL GRAMMAR AND GRAMMAR MATCHING MODELS: APPROACHES TO THE INITIAL STATE Abstract The aim of this paper is to discuss how parameter setting approach influnce the first and second language representation in the mind and to summarize approaches about the initial state of language. Thus, it is thought that the reader will have an idea of how a bilingual s mental representation within the framework of Universal Grammar is being shaped. Key words: Universal Grammar, Grammar Matching Models, state of language in mind 74

Dil Dergisi Sayı: 144 Nisan-Mayıs-Haziran 2009 Dil edinim çalışmalarında temel tartışmalardan biri de dilin zihindeki başlangıç durumudur. Zihin doğuşta deneyimlerle yapılandırılacak boş bir levha yani tabula rasa mıdır yoksa doğuştan gelen ve dil ve düşünceyi şekillendiren bileşenler mi içermektedir sorusu deneyselci ve akılcı yaklaşımların en çok çatıştığı alanlardan biri olmuştur. Akılcı yaklaşımın temsilcilerinden olan Chomsky ve Pinker, dili doğuştan gelen, insana özgü ve diğer bilişsel süreçlere gereksinim duymayan bir yeti olarak tanımlamaktadırlar. Başka bir deyişle zihinde bir çeşit dil şablonu bulunmaktadır ve Evrensel Dilbilgisi (ED) olarak adlandırılan bu bileşen etkin hale geçmek için en küçük uyaranı yani dil girdisini beklemektedir (Fotos 2001: 270-1). Akılcı yaklaşımla yapılan anadil edinim çalışmalarında değiştirgen ayarlama (parameter setting) olgusu birçok araştırmacı tarafından tercih edilen bir yaklaşım olmuştur. Değişmeyen, belli ilkeler çerçevesinde olası dilbilgisel ve sesbilgisel değişkenler dizisi olarak tanımlanabilecek dilsel değiştirgenler Evrensel Dilbilgisinin doğuştan gelen bileşenlerinden biridir (Ekiert 2003: 1). Evrensel dilbilgisi bu değiştirgenlerin tetiklenmesiyle ortaya çıkmaktadır. Bazı dilbilimciler, dil ediniminin beynin simetrisini bozarak beyni değiştirdiğini ileri sürmektedirler (Dehaene 1999 dan aktaran Ekiert 2003: 1). Bu noktada ikinci bir dili öğrenen bireylerin değiştirgenlerinin nasıl göründüğü ya da ayarlandığı sorusu ortaya çıkmaktadır. Bu soru doğrultusunda bu çalışmanın amacı, değiştirgen ayarlama yaklaşımının anadil ve ikinci dilin zihindeki temsiline nasıl etki ettiğinin ve dilin zihindeki durumu ve bu durumun başlangıçtaki konumuna ilişkin yaklaşımların bir özetini sunmaktır. Böylelikle birden fazla değiştirgen dizisine sahip olan ikidilli bir bireyin zihinsel temsilinin Evrensel Dilbilgisi çerçevesinde nasıl bir görünüm sergileyeceği konusunda okuyucunun bir fikir sahibi olacağı düşünülmektedir. 2. Evrensel Dilbilgisinin Tanımı Flynn ve Lust (2002) Evrensel Dilbilgisini (ED), dil aygıtının (language faculty) ve dilin başlangıç durumunun kuramı olarak tanımlamaktadırlar. ED, birbirinden ayrı işleyen sınırlı sayıda ilke ve değiştirgenden oluşmaktadır. Cook (1996) bu ilke ve değiştirgenleri, zihinde bulunan şalterlere benzetmektedir. Dil edinim sürecinin başlangıç durumunda ilke ve değiştirgenler yani şalterler nötr, (+) veya (-) konumda olabilirler; dile özgü bilginin dil aygıtına ulaşmasıyla birlikte bu şalterlerin değerleri değişmeye başlar (Cook tan aktaran Cem-Değer 1996: 102). Zihindeki ilke ve değiştirgenlerin başlangıç durumu ve daha sonraki gelişimlerine ilişkin iki farklı dil edinim modeli olabileceği düşünülmektedir (Flynn ve Lust 2002: 97): - Olgunlaşma Modeli - Güçlü Devamlılık Modeli Yukarıda verilen modeller, ED modeliyle uyumlu görünmektedir. Ancak yine de hangi modelin ED için daha uygun bir temsil ileri sürdüğü tartışmalıdır. 75

Bilge Öztürk 3. Olgunlaşma Modeli Olgunlaşma Modelinde, ED zaman içerisinde dile-özgü dilbilgisi haline gelmektedir (Flynn ve Lust 2002: 97). Yani Türkçeyi anadil olarak edinen bir çocuğun ED si Türkçeye özgü bir ED haline gelmektedir. Bir başka deyişle Türkçenin dilbilgisi ve ED birbirinden ayrılamaz hale gelmektedir. Böyle bir durumda ED ye erişim Türkçenin edinimi tam olarak sonlanmadan olanaksız görünmektedir (2002: 97): Şekil 1: Olgunlaşma Modeli: D(urum) 1 - > D 2 - > D n -> Çekirdek - > L 2 - > L 2 Dilbilgisi L 1 -> ED Şekil (1) e göre, ED aşamalı olarak gelişmektedir. Yani sesel girdiyi bilgiyle eşleştiren dilbilgisel eşleştirme işlevi dil edinim sürecinde farklı gelişimsel aşamalardan geçmektedir. Örneğin, Ali sütü içti tümcesini duyan bir anadil ya da ikinci dil öğrenicisi eğer ED gerekli gelişimsel aşamaya gelmemişse Ali nin Özne, süt ün Nesne olduğunu algılayamayacaktır. Ancak ED nin daha ileriki aşamalarında böyle bir girdi, öğrenicinin dilbilgisinde değişiklilere yol açabilecektir (2002: 98). Olgunlaşma modelinde ED dil edinim süreci boyunca değişmekte ve anadilden ayrılamaz duruma gelmektedir. Bu durumda ikinci bir dilin ED ye erişmesi ancak anadil aracılığıyla olmaktadır. 4. Güçlü Devamlılık Modeli Güçlü devamlılık modelinde, ED dile özgü dilbilgilerinden ayrı konumlanmakta, bir başka deyişle zaman içinde sabit olarak kalmaktadır (Flynn ve Lust 2002: 98). Böylelikle yeni dillerin edinilmesi sürecinde ED her zaman başlangıç durumundaki haliyle erişilebilir olmaktadır. Şekil 2: Güçlü Devamlılık Modelinde ED: EVRENSEL DİLBİLGİSİ DİLBİLGİSEL EŞLEŞTİRME Dile Özgü Dilbilgisi DÖD DÖD DÖD 76 Türkçe İngilizce Almanca Fransızca

Şekil(2) de de görüldüğü gibi, ED dile özgü dilbilgilerinden ayrı kalmakta ve birden fazla dilin doğrudan erişimine izin vermektedir. 5. Erişimsizlik Modeli Cook (1996), ED ye erişim için yukarıda sunulan iki modeli farklı adlarla kapsayan 3 farklı ED erişim modeli olduğunu ileri sürmektedir: - Doğrudan Erişim (Güçlü Devamlılık Modeli) - Dolaylı Erişim: (Olgunlaşma Modeli) - Erişimsizlik: İkinci dil ediniminde ED nin hiçbir rolü yoktur. İkinci dil ediniminde zihnin dil bölmesi değil zihindeki diğer bölmeler söz sahibidir. Flynn ve Lust (2002) Olgunlaşma modelinin ED kuramının temeline ters düştüğünü ileri sürmektedirler. Olgunlaşma modeli temel alındığında ED artık bir başlangıç durumu kuramı olmaktan çıkmaktadır. Yani insanların zihninde doğuştan yer alan ve genetik olarak aktarılan bir yeti olma özelliğini kaybetmekte, dil girdisinin tetiklemesiyle oluşan ve zaman içinde değişen bir zihinsel yeti haline gelmektedir. Flynn ve Lust ın araştırmaları Güçlü Devamlılık Modelinin ED nin zihindeki temsili için geçerli bir model olduğu yönünde kanıtlar sunmaktadır. Flynn ve Lust, ED nin başlangıç durumunun yeniden tanımlanması gerektiği görüşünden yola çıkarak bu kavramı herhangi bir dilin deneyimlenmesiyle başlayan bilgiyle ilişkilendirmektedirler (2002: 114). Flynn ve Lust ın bu bulgularından yola çıkarak Güçlü Devamlılık Modeli için verilen Şekli yeniden yorumlayabiliriz: Şekil 3: Erişimsizlik Modelinde ED: Dil Dergisi Sayı: 144 Nisan-Mayıs-Haziran 2009 EVRENSEL DİLBİLGİSİ DİLBİLGİSEL EŞLEŞTİRME B(aşlangıç) D(urumu) BD BD BD Dile Özgü Dilbilgisi DÖD DÖD DÖD Türkçe İngilizce Almanca Fransızca Flynn ve Lust ın bulguları ve yukarıda Şekil (3), ED nin zihinsel temsilinin nasıl olduğunu ve dile özgü dilbilgisiyle ED arasında nasıl bir ilişki olduğunu göstermektedir. Ancak anadil ve ikinci dil arasındaki ilişkinin nasıl temsil edildiği konusu belirsiz kalmaktadır. 77

Bilge Öztürk 6. Anadil ve İkinci Dilin Zihindeki Temsili Cook (2002), ikinci dil kullanıcısının dili tek dilli bir kullanıcıdan farklı amaçlar için kullandığını ileri sürmektedir. Ayrıca ikinci dil kullanıcısının bilgisinin o dili anadil olarak kullananlardan farklı olduğu ve ikinci dil öğrencisinin anadiline ilişkin bilgisinin tek dilli bireylerden farklı olduğu Cook un savları arasında yer almaktadır (2002: 4-6). Cook, ikinci dil öğrencisinin iki diline ait zihinsel temsillerin zihinde nasıl oluştuğuna ilişkin 3 farklı olasılık ileri sürmüştür (2002: 11): - dillerin tamamen bağımsız olduğu tam ayrışım - dillerin az ya da çok birbirleriyle ilişkili olduğu kesişim - dillerin birleşerek bir tek dizge oluşturduğu tümleşim Cook, yukarıda verilen zihinsel temsil olasılıklarının dilbilgisinin farklı bileşenleri için farklı özellikler sergileyeceğini ileri sürmektedir. Örneğin bir ikinci dil öğrenicisinin iki dilinin sesbilimsel dizgeleri tamamen ayrı olarak temsil edilebilir ya da iki dilin sesbilimsel dizgesinin tümleşim sergilediği durumlar ortaya çıkabilir. Ayrıca dile özgü dilbilgilerinin gelişimsel aşamaları ilerledikçe iki dilin herhangi bir bileşeni (sözdizim, sesbilgisi) tümleşik hale gelebilir ya da bu durumun tam tersi olarak bileşenlerden biri diğerinden ayrışabilir: Şekil 4: Dil Ediniminin Farklı Aşamaları: Ayrışım Kesişim Tümleşim & Dil ediniminin farklı aşamalarında dilin bileşenleri yukarıdaki şekilde görülen tümleşim çizgisinin herhangi bir konumundan bir başka konumuna geçiş sergileyebilirler. Dil bileşenlerinin tümleşim çizginde sergiledikleri görünüm bireyler arasında da farklılık gösterebilmektedir. Ayrıca anadil ve ikinci arasındaki benzerlikler dillerin tümleşim çizgisindeki konumlarını etkileyebilmektedir (Cook 2002: 12-13). Anadil ve ikinci dilin zihindeki temsillerinin ayrışım, kesişim ve tümleşim olasılıkları yoluyla oluşturulabileceğinden yola çıkan Cook, dil oluşumunun temeli olarak varsayabileceğimiz kavram ve dil ilişkisinin ikinci dil kullanıcısının zihninde nasıl temsil edildiğini sorgulamıştır. Pavlenko nun (1999) kavramsal düzeyi dilin 78

Dil Dergisi Sayı: 144 Nisan-Mayıs-Haziran 2009 kendisinden ayrı tutan görüşünden yola çıkarak, bu iki düzeyin ilişkisinin zihindeki temsillerine ilişkin olasılıkları ele aldığımızda, bu olasılıkların içinde de farklı seçeneklerin olabileceği görülmektedir. 6.1. Ayrışım Zihindeki iki dil ayrışım sergilediklerinde, kavramlarla diller arasında iki bağlantı oluşmaktadır (Cook 2002: 14): Şekil 5: Ayrışım: Bileşik (compound) Denk (Coordinate) Şekil (5) te de görüldüğü gibi, iki dil ile ilişkiye giren kavram bileşik ya da denk olabilir. Başka bir deyişle, bir tek kavram iki farklı dildeki farklı sözcüklerle bağlantı oluşturabilir ya da iki farklı kavram her iki dilde farklı sözcüklerle bağlantı oluşturabilir. Cook a göre, kavramların dille ilişkisinin bileşik bağlantılarla oluşturulması insanların yalnızca bir düşünme şekli olduğunu kabullenme olarak algılanabilir. Dil edinim süreci ilerledikçe tümleşim çizgisinin bir sonraki aşaması olan kesişim olasılığı ön plana çıkmaktadır. 6.2. Kesişim Eğer iki dil zihinde birbiriyle ilişkiliyse, bu iki dil arasında örtüşmeler olacaktır (Cook 2002: 15): Şekil 6: Kesişim Yanal (subordinate) örtüşen diller örtüşen diller aynı kavram farklı kavram 79

Bilge Öztürk Şekil (6) daki gibi yanal bağlantılar kurulduğunda dil kullanıcısının kavram düzeyi değişmemekte ve kavramsal düzeye yalnızca aracılığıyla erişebilmektedir. Dillerin aynı kavramla örtüşen bağlantılar kurması durumunda ise dil kullanıcısı her iki dildeki sözcüğü de aynı kavram için rahatlıkla kullanabilmektedir. Farklı kavramlar için örtüşen bağlantıların kurulmasında ise birbirinden çok az faklı olan kavramların var olması kavramların algılanmasına etki etmekte ve iki dil konuşan bir dil kullanıcısının kavramları algılayışında değişiklikler olmaktadır. 6.3. Tümleşim İki dil bileşenlerine ayrılamayacak bir dizge oluşturmuşlarsa bu dillerin zihindeki temsilleri tümleşim görünümü sergiliyor olabilir (Cook 2002: 16): Şekil 7: Tümleşim: & Kavramlar ve diller birbiriyle tümleşik duruma geldiğinde zihinde iki dil arasında bir ayrım kalmamaktadır. İki dil dizgesinin birbirinden bağımsız olarak kodladıkları kavramlar tek bir kavramda tümleşik duruma gelirken, dil kullanıcıları ya da sözcüklerini oluşan bu yeni kavram için kullanabilmektedirler. Ancak zihinde kavram dil ilişkisinin oluşturulmasında yalnızca bir bağlantı türünün işlediğini ileri sürmek olanaksız gibi görünmektedir. Çünkü yalnızca bileşik bağlantıların kurulması insanların fraklı düşünüş şekillerini dolayısıyla diller arasında görülen farklı anlarım biçimlerini göz ardı etmemize yol açmaktadır. Yalnızca denk bağlantıların kurulmasının ise diller arasında çeviri yapmayı neredeyse olanaksız hale getirebileceği düşünülebilir. Kavramlar ve dil arasındaki ilişki olasılıklarını yüne bir tümleşim çizgisi üzerinde bütünleştirdiğimizde dilin bileşenlerinin farklı dil edinimi aşamalarında zihinde nasıl temsil edildiğine ilişkin genel bir bilgi sahibi olabiliriz (Cook 2002: 17): Şekil 8: Ayrışım, Kesişim, Tümleşim: Ayrışım Kesişim Tümleşim 80

Dil Dergisi Sayı: 144 Nisan-Mayıs-Haziran 2009 7. Sonuç Cook un bulguları, ED nin doğuştan gelen bir yeti olduğu görüşüyle uyumsuz gibi görünmektedir. Çünkü değişmez ve kısıtlı bir ilkeler ve değiştirgenler dizisi olan ED, Cook un ileri sürdüğü iki dilin zihindeki temsiline uymamaktadır. Cook un ileri sürdüğü savda, iki dilin bileşenleri farklı gelişimsel aşamalarda tümleşim ya da ayrışım gösterebilmektedir. Dolayısıyla ED için bir başlangıç durumundan söz etmek zorlaşmaktadır. Ancak, Flynn ve Lust ın Güçlü Devamlılık Modeli ile Cook un savlarını bir araya getirdiğimizde, ED yine sabit kalmakta, farklı gelişim aşamalarında ayrışım, kesişim ya da tümleşim yoluyla değişikliğe uğrayan dile özgü deneyimler sonucu oluşan başlangıç durumu olmaktadır. Cem Değer, yukarıda sözü edilen başlangıç durumunun anadil ve ikinci dil için farklı olduğunu ileri sürmektedir. Cem-Değer, Cook un ileri sürdüğü gibi ikinci dil kullanıcısının bilgisinin o dili anadil olarak kullananlardan farklı olduğu nu ve ikinci dilin bilgisinin bireyden bireye farklılıklar gösterdiğini ileri sürmektedir (1996: 105). Cem- Değer in de dile getirdiği Cook un bu savı, Flynn ve Lust ın Güçlü Devamlılık Modeliyle örtüşmektedir. Bir başka deyişle, zihinde her dil için farklı başlangıç durumları dolayısıyla da farklı son durumlar vardır. Dilin ve ikinci dilin zihinde nasıl temsil edildiğini ve ED den dile özgü dilbilgisine eşleştirmenin nasıl yapıldığını sorgulayan çalışmaların sonuçları anadil ve ikinci dil ediniminin ED ye doğrudan erişebildiği yönünde ağırlık kazanmaktadır. Bireyin edindiği her dil için farklı başlangıç konumları dolayısıyla da farklı son durumları olduğu çalışmaların büyük bir kısmında kabul görmektedir. Flynn ve Lust (2002) ve Cook un (2002) bulguları birleştirildiğinde ED nin aslında ne olduğu yine bulanık kalmakta ve ED akılcı yaklaşımların kara kutusu olma özelliğini sürdürmektedir. Kaynakça Cem-Değer, Ayşen. Evrensel Dilbilgisi ve İkinci Dil Edinim Kuramı. Dilbilim Araştırmaları (1996):100-113. Cook, Vivian. J. Portraits of the L2 User. Clevedon, GBR: Multilingual Matters Ltd, 2002. Dehaene, Stanislas. Fitting two languages into one brain. Brain 122.(1999): 2207-2208. Ekiert, Monika. The Bilingual Brain. Colombia University Working Papers in TESOL & Applied Lingusitics 3-2 (2003): 1-8. Flynn, Suzanne. ve Barbara Lust. A Minimalist Approach to L2 Solves a Dilemma of UG. Portraits of the L2 User. Ed. Vivian. J. Cook. Clevedon, GBR: Multilingual Matters Ltd., 2002. 93-121. Pavlenko, Aneta. New approaches to concepts in bilingual memory. Bilingualism: Language and Cognition 2. (1999): 209 30. 81