Yeryüzünde en esrarengiz yapılardan bir tanesi şüphesiz Mısır Piramitleridir. Nasıl yapıldığı hakkında birçok görüş ortaya atılsa da dönemin şartları göz önüne alındığında esrarengiz olaylar bizleri karşılamaktadır. En az 4 bin yıllık olduğu tahmin edilen bu piramitlerin uzaylılar tarafından yapıldığı hakkındaki iddiaları tartışacağız. Dünyanın 7 harikasından bir tanesi olma özelliği gösteren bu yapılar mısır bilimciler, arkeologlar, araştırmacılar tarafından tam olarak ne için yapıldığı, neye hizmet ettiği gibi konularda hem fikir olamamışlardır. Bazı araştırmacılar Piramitlerin bir mezar anıt türü yapılar olduğunu söylese de bir grup araştırmacı bu yapıların astronomik veya jeneratör kapsamında bir yapı olduğunu savunmaktadır. Matematiksel olarak konu alan bu yazı piramitlerin tamamen matematiğe eğilimi ve matematiksel estetiğin nasıl kullanıldığını ve dönemin matematiği ile yakından bir ilişki olmadığını gösteren kanıtlar üzerinde durulacaktır. Piramitler matematiği hakkında bilgi sahibi olmak için iki tür matematik bilginizin olması gerekiyor.bazı bilgiler temel düzey matematik gerektirir ki bunlar anlaşılacak nitelikler taşır fakat bazı detaylar hiç de kolay anlaşılamamaktadır. Kayda değer ilk araştırmalar ise 1859 yılına dayanır. John Taylor adında matematikçi büyük piramidin çevresinin 2 ile çarpılması sonucu yüksekliğini bulmuş daha sonraları Charles Smyth kitap haline getirmiştir. Bu hesaplama piramitin içinde bulunan odalara girilmeden yüzeysel olarak yapıldı ve diğer araştırmacalara ilham kaynağı oldu. Fakat diğer bilim insanları onun kadar şanslı olamamıştı. Özellikle kuşbakışı bakılarak anlaşılacağı matematiksel hesaplamaların yapılması için bölgenin bir uçak, zeplin ya da hava araçlarından herhangi birisi ile gözlenmesi gerekmesi
gerçeği kafa karıştırıcıydı. Bu durum o dönemin teknolojisi ile çelişiyor ya da öyle sanıyorduk. Yıl 1983 olduğunda 7 kişilik araştırma ekibi piramitlerin içindeki araştırmalarını bitirdikten sonra kanser nedeniyle öldüler ve çok faydalı, nitelikli bilgileri alamadık. Özellikle aşağıda bahsettiğimiz Giza Piramidinin yerin altında bulunan 3.katındaki bazı matematiksel çalışmalar gün yüzüne çıkacaktı ve belki de o dönemlerin teknolojisi, bilimi ve sanatı hakkında daha çok şey öğrenecektik. Sahi eskiler saçı sakalı karışmış, üstünde elbisesi olmayan yabani insanlar mı? Neyse Başlıyoruz! Üç önemli piramit Büyük Piramit, Giza Piramidi, Keops Piramidi Mısır ın geniş arazilerinde bir geometrik eser niteliğinde insanoğlunu büyülemekte. Aslında Platon un akademisine yazdığı Geometri bilmeyenler giremez Asıl cümle: Kim ki geometri bilmiyor, içeri girmesin ibaresini piramitlerin girişlerine yazmak gerekti. Aşağıda bahsedeceğimiz tüm matematiksel olgular Mısır Bilimler Akademisi tarafından onaylanmış gerçeklerin tam da kendisidir. Okura Önemli Bir Not: İlk kez bilgi edinecekler için lütfen yazıyı okurken şaşkınlıktan şok olmayınız. Mısır Piramitlerinin yükseklik, taban alanı ve hacimsel katsayıları matematikte en önemli üç sabiti içerir. Bunlar pi ( ), fi( ) ve Euler sabiti (e) dir. Araştırmacı J.H.Cole bu işe kafa yoranlardan biri. Kendisinin yaptığı standart ölçümler sonucu 51 derecelik 51 saniyelik açı ile karşılaşmış piramitlerde. Çalışmasının sonunda bu sabitlerin kullanıldığı yerleri gösteren bir de makale yazmış. Bu açı başta rastgele seçilmiş gibi düşündürse de aslında 3 matematiksel sabitin piramitte yer alması bu sayede oluyor. Aslında burada şaşılacak şey bu açının o dönemde 0.00001 derece bile hata yapılmadan çizilmesi hayret verici. Düşünün ki elinizde açı ölçer ile 34.231221 yi çizebilir misiniz?
Yukarıda resimde görülen kodlamaları doğrulamaya çalışalım. 4 x 51.85 / 76.30 = (99.998%) tan 51.85 = 4 / (99.99%) cos 51.85 = 1 / (99.95%) sin 51.85 = 4 / (99.94%) Sonuçları görüyor musunuz? Çok garip ve esrarengiz. Yazıyı hazırlarken kendi kendime şunu sormadan devam edemiyorum. Bundan 4 bin yıl önce bu şekilde matematiksel hesaplamalar nasıl yapılır? Okura bir soru daha e sayısı ile gösterilen bu sabit 1618 yılında bulunduğu matematik tarihi araştırma kaynaklarında yazılı olarak bulunur. Sizce de bu sayının varlığı ve tam olarak aynı sayı olması garip değil mi? Ya e sayısı biliniyordu ya da Leonhard Euler bize yalan
söyledi. Bence şimdiden şaşırmayın! Büyük Piramidin başka bir matematiksel güzelliği pi sayısı ile yapılan hesaplamalardan geçer. Piramidin tabanı ikizkenar üçgen biçiminde olduğundan dolayı yüksekliği hesaplamak için şu şekilde bir matematik yolu izlenir. Taban alanı hesaplanır, aynı alana sahip bir çember çizilir. Oluşan çemberin yarıçapının 3.14 katı ile yükseklik belirlenir. Bu hesaplardan sonra hayali uç piramit tasarlanır ve aynı biçimde hesaplama tekrar edilip iki adımda piramit inşa edilir. Anlaşılan o ki, sayısının sonsuza gittiğini biliyorlardı ki bu yüzden 3.14 değerini aldılar. Bu noktada hatırlamanız gereken eski bir matematik sorusu olan Çemberi kareleştirmek adlı çalışmalardır aslında. Bizler biliyoruz ki ve e sayıları transandantal sayı ya da diğer ismiyle aşkın sayılar olarak nitelendirilmektedir günümüzde. Yani cebirsel sayılar değillerdir. Bir sayıyı aşkın hale getiren soru ise alanı verilen bir dairenin alanına eşit olan kareyi cetvelle veya pergelle çizme problemidir. sayısının, aşkın bir sayı olduğu çok çok uzun yıllar sonra kanıtlanmış (1882, Lindemann) olduğuna göre Mısırlılar pi ve e sayısının nasıl bir sayı olduğunu biliyorlardı anlaşılan.
Piramitlerdeki geometriyi analiz etmenin bir diğer yolu, zemin düzlemine göre 45 derece döndürülmüş bir karenin içine yerleştirilmeye çalışılan üç çemberdir. Bu şekilde bir matematiksel hesaplama yapılması tabana çizilecek üçgenin estetik açıdan değerlendirilmesi anlamına gelir. Bunun için ilk 2 çemberi ölçüp aşağıdaki deneme yapılmıştır. Çemberin yarıçapları toplamı karenin köşegenini veriyor.. Ölçüleri ise diyagonal biçimde 555.5 feet yada 6666 inç çevre uzunluğuna sahip. Eğim açısının ise 51 derecelik bir açı ile yapılması %99.8 gibi kesine yakın teğet çemberleri yerleştirmeye olanak sağlamakta. Hesaplama oranını gördünüz mü? Tam ölçüm sonucundan 0.02 eksik! Dolayısıyla 51 derecenin piramitlerin şifresini çözmeye yardımcı bir açı olduğuna karar verebiliriz.
Piramidin yüksekliği ise yukarıda verdiğimiz sayı ile orantılıdır. (inç biçiminde verilen sayının değeridir.) Minimal bir hata ( 0.0001 inç) yapılması halinde piramidin yüksekliğinden kaynaklanan sorun ile hiçbir şekilde inşa edilemeyeceği anlaşılmaktadır. Taban içinde oluşan ve ölçümün bu şekilde yapıldığı düşünüldüğünde 2 çember 777 feet ve bir tanesi ise 7777 inçtir. Burada 7 sayısının bolca kullanılması ise farklı bir yorum getirecektir elbette akıllara.
Piramidin tabanındaki üçgensel bölgeye de 365.242 feet çapa sahip bir dünya sığacağı ise böyle bir hesaplamanın ancak uzaya gönderilen bir ölçüm aracının topladığı veriler ile gerçekleşeceğini göstermektedir. Peki bu hesap tam tamına nasıl yapıldı? Bu şekilde aslında gündoğumunun hesabını yaptılar ve başardılar. Güneşin geliş açısını değerlendirdiler ve mevsimlerin ne zaman oluşacağını, saatin kaçta tam tepede olduğunu
piramide bakarak tahmin etmelerine olanak sağladılar. Özellikle elimizde bulunan yandaki fotoğraf buna açık açık kanıt getirmektedir. 1940 yılında Birleşik Krallığa ait savaş uçakları piramitlerin üstünden uçarken çektikleri fotoğrafta oluşan gölgenin gündoğumu ve günbatımı hesaplamalarını piramide bakarak kolayca tahmin etmelerine yardımcı oldu. Aşağıda görsel ise dünyanın tabana tam olarak sığdığının bir kanıtıdır. Bu hesaplamanın olması için ise iki şey gereklidir. Ya dünyanın çevresi bilinmektedir ve işlem bu şekilde yapılmıştır. Ya da işleri güçleri yokmuş gibi dünyanın çevresini yıllarca ölçüp daha sonra piramitleri yapmışlardır. Bir sonraki ilginç hesaplama ise taban uzunluğu dünyanın çapı ile aynı uzunluğa sahip bir piramit tabanı arasında olan ilişkidir. Ünlü filozof ve yazar John Michell büyük piramidin yükselikliğini kullanarak Ay ve Dünya arasındaki mesafeyi tam olarak ölçmüştür. Ayı, dünyanın üstüne teğet bir biçimde getirmiş ve ölçüm yapmıştır. Bu ölçümde iki mesafe arasındaki hesaplamanın zorluğundan kaynaklanan bir yeni method geliştirilmiştir. Piramit iki parça biçiminde kesmiş ( Yukarıda söz etmiştik ) ve kesik piramidin ucu dünyanın kutup noktasına teğet gelecek şekilde, istenilen ölçüm ise dünyaya teğet olacak biçimde koymuştur. ( Bu hesaplamada dünya ay arası hesaplanma yapıldığı için kutup noktasına ay yerleştirilmiştir.
, Piramitlerde özellikle platonik cisimlerlerden de yararlanıldığını gösteren birkaç delil de elimizde bulunmaktadır. Platonik cisimlerden aynı sınıfa ait olan icosahedron ve dodecahedron yansıması ölçümünde kullanılmaktadır. Peki nasıl? İcosahedron dodecahedron un ters yüzüdür. Bir madalyon misali
Siz eğer bu platonik cisimlerden birini ters çevirip birleştirirseniz şekil bir bütün olur. Yandaki fotoğrafta korelasyona bakarak bu iki katmandaki açısal derecelerin toplamının 10080 eşit olduğunu göreceksiniz ki bu sayı Dünya ile Ay arasındaki uzaklığın aynısıdır ( mil cinsinden ) Bu noktada Sylvia Brown Dünyanın Sırları ve Gizemleri adlı kitabında bu yapıların insanlar tarafından yapılmasının güçlüğü anlatılmaktadır. Bazı kafa karıştıran sorular bilimler akademisi tarafından açıklanmaya çalışılmaktadır. Piramitler ile ilgili olarak sorular şunlar 1-) Piramitlerin yapıldığı taşların ağırlığı yaklaşık 2 ile 10 ton arası değişmektedir. Dönemin taş ocakları yapılan kazılar sonucu piramitlerin yapıldığı yerden kuzey taş ocağı 38 km, batı nil 34 km, güney kepiso 63 km gibi uzaklıklarda yer alması piramitlerin yapılmasına nasıl olanak sağladı? 2-) Kefren Piramidinde 1975 yılında yapılan çalışmalar sonucunda bulunan tablette Biz ne size inandık ne de Kefren e, şahit olsun göklerden gelen yabancılara gibi bir ifade belirmesi ne anlam ifade etmektedir? 3-) Büyük piramidin tepesindeki eksik kısım bir elektromanyetik alan merkezi mi? İçeriye giren araştırmacıların saatleri neden çalışmamaktadır? 4-) Piramitlerin yapılış hizası gökyüzünde bulunan Mintaka, Alnilam ve Alnitak yıldızlarının sırası ile derece farkı gözetmeksizin aynı biçimde dizilmesi (hata oranı sıfır ) astronomi de iyi olduklarını mı göstermektedir? (Evet göstermektedir ama insanoğlu hata yapar! Sıfır hata nasıl olur?) 5-) 1992 yılında özel olarak alınan izinler doğrultusunda bir grup araştırmacının girdiği esrarengiz odada neler oldu? O kişiler neden ruhsal problemlerle baş etmektedir? Vücutlarında bulunan radyasyon lekeleri de neyin nesi? 6-) Üç piramitte dönemin kralı için yapıldığı bilinir. Kralların defin edildiği oda yalnızca iki kere güneş alır. İlk güneş, Kralın doğduğu gün diğer güneş ise tahta çıktığı gün girer. Dünyanın güneş etrafındaki hareketi de dikkate alınırsa bu olay nasıl gerçekleşmektedir? Bu sorular bizlere bazı tarihçilerin ve bilim dünyasının savunduğu bir tezi tekrar ortaya atmamıza neden oluyor. İnsanlık, teknolojiyi ve bilimi eskiden çok üst düzey bir şekilde kullandı, kısım kısım felaketler bu teknoloji alıp götürdü ve tekrar başlangıç noktasına döndü Referans 1. Brown, S; Dünyanın Sırları ve Gizemleri Mısır Piramitleri 2. www.ancient-origins.net
3. mathhistory.com 4. http://www.handylore.com/a/math-facts-about-the-great-pyramid Matematiksel Sonrası Mısır Piramitlerinin Arkasındaki Esrarengiz Matematik Matematiksel ilk ortaya çıktı. [status draft] [nogallery] [geotag on] [publicize off twitter facebook] [category güvenlik] [tags PARAPSİKOLOJİ & GİZEM DOSYASI, Mısır Piramitleri, Esrarengiz, Matematik]