OSMANLI DEVLETİ NİN LEHİSTAN A DAİR İSTİHBARAT KAYNAKLARI ( ) ÖZET

Benzer belgeler
HÜRRİYET GAZETESİ: DÖNEMİNİN YAYIN POLİTİKASI

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

The person called HAKAN and was kut (had the blood of god) had the political power in Turkish countries before Islam.

Lehistan/Polonya Kaynakçası

KİTAP TANITIMI. Necmi UYANIK

Parça İle İlgili Kelimeler

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

This empire began in 330 and lasted until 1453, for 1123 years.

Yüksek Lisans Programı

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

TAR TAR TAR TAR TAR 722 Türk-Macar İlişkileri Tarihi

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

PRELIMINARY REPORT. 19/09/2012 KAHRAMANMARAŞ PAZARCIK EARTHQUAKE (SOUTHEAST TURKEY) Ml=5.1.

YBÜ SBF Uluslararası İlişkiler Bölümü Lisans Programı Department of International Relations Undergraduate Curriculum

Kur an da Geçen zevc ve imrae Kelimeleri Üzerine

TARİH BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ DERS KATALOĞU

Demokrat Partiden Günümüze Siyasal Gelişmeler. XV. ve XVI. Yüzyıllarda Ortadoğu Ticaret Tarihi II

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

ABSTRACT IMPACT OF POLISH MEMBERSHIPS IN NATO AND THE EU ON POLISH FOREIGN POLICY TOWARDS RUSSIA. Bodur, Kadriye

ŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI

Avrupa da ve Osmanlı da Savaş, Vergi ve Modern Devletin Oluşumu,

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

ġevkġ EFENDĠ ve HASAN RIZA EFENDĠ SÜLÜS-NESĠH MURAKKAʻLARININ MUKAYESESĠ

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

AZİZZÂDE HÜSEYİN RÂMİZ EFENDİ NİN ZÜBDETÜ L-VÂKI ÂT ADLI ESERİ NİN TAHLİL ve TENKİTLİ METNİ

A UNIFIED APPROACH IN GPS ACCURACY DETERMINATION STUDIES

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

Yüksek Lisans: Hacettepe Üni., Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Tarih Blm. 1985

Akçakoca Belediyesi 2017 YILI MAVİ BAYRAK ÇEVRE EĞİTİM VE BİLİNÇLENDİRME ETKİNLİKLERİ DOSYASI

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Kamu Yönetimi Trakya Üniversitesi 2001

A) Siyasi birliklerini geç sağlamaları. B) Sömürge alanlarını ele geçirmek istemeleri. C) Sanayi devrimini tamamlayamamaları

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

(8) TÜRKÇE: DÜNYA TARİHİNDE İSTİHBARAT ENGLSIH: AN INTELLIGENCE IN THE WORLD HISTORY. Andaç KARABULUT Metin oğlu *

BOĞAZİÇİ UNIVERSITY KANDİLLİ OBSERVATORY and EARTHQUAKE RESEARCH INSTITUTE GEOMAGNETISM LABORATORY

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)


ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÜNEYDOĞU AVRUPA ÇALIŞMALARI UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

WEEK 11 CME323 NUMERIC ANALYSIS. Lect. Yasin ORTAKCI.

Determinants of Education-Job Mismatch among University Graduates

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI DERS PLANLARI Z ULI5302 ULI5328

Unlike analytical solutions, numerical methods have an error range. In addition to this

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Sosyal Bilimlerde Dünya`nın En İyi Üniversiteleri. Harvard Oxford Yale

HAKKIMIZDA ABOUT US. kuruluşundan bugüne PVC granül sektöründe küresel ve etkin bir oyuncu olmaktır.

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı W. MONTGOMERY WATT IN VAHİY VE KUR AN ALGISI.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers

1915 OLAYLARINI ANLAMAK: TÜRKLER VE ERMENİLER. Mustafa Serdar PALABIYIK

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.

.. ÜNİVERSİTESİ UNIVERSITY ÖĞRENCİ NİHAİ RAPORU STUDENT FINAL REPORT

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES

( Özet - Abstract ) 1-8 s ind

Erol KAYA Yönetim Kurulu Başkanı Chairman Of The Board

OSMANLI - İRAN. Sınır ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER OSMANLI - İRAN. Sınır Ve Aşiret ( ) Sıtkı ULUERLER

YIL ÜRETİM ALANI(da) ÜRETİM(ton)

DETERM INING THE M OST SUITABL E RENEWEABLE ENERGY RESOURCES USING ANALYTICALNETWORK PROCESS APPROACH

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Questions for Turkish Experts re: Barış Pehlivan s Odatv Computer

Günay Deniz D : 70 Ekim finansal se krizler, idir. Sinyal yakl. temi. olarak kabul edilebilir. Anahtar Kelimeler:

I.DÜNYA SAVAŞI ve BALKANLAR

Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır]

İsmail Mangaltepe - Recep Karacakaya, Paul Cambon un İstanbul Büyükelçiliği ve Ermeni Meselesi, 106 sayfa, Yeditepe Yayınevi, İstanbul 2010.

FATİH SULTAN MEHMET VAKIF ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜZYIL İSTANBUL KADI SİCİLLERİ NDE EV VE KENTSEL KONUMU

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

II. MEŞRUTİYET DÖNEMİ

ĠġLETME ve ĠġLETME Ġkinci Öğretim BÖLÜMLERĠ 1. SINIF (Bahar Dönemi) 2. SINIF (Bahar Dönemi) Kodu

ÖNEMLİ PREPOSİTİONAL PHRASES

INTERNATIONAL RELATIONS ACADEMIC YEAR UNDERGRADUATE PROGRAMME FIRST YEAR

BİR İLETİŞİM BİÇİMİ OLARAK MODA: TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL DEĞİŞME AÇISINDAN ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ (TESETTÜR MODASI)

Yüz Tanımaya Dayalı Uygulamalar. (Özet)

ÖZET. SOYU Esra. İkiz Açık ve Türkiye Uygulaması ( ), Yüksek Lisans Tezi, Çorum, 2012.

Ders Kodu Dersin Adı Yarıyıl Teori Uygulama Lab Kredisi AKTS RI-801 Uluslararası Güvenlik ve Strateji

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DERS NOTU I. DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ OSMANLI DEVLETİ NİN GENEL DURUMU. Ekonomik Durum:

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

M.Ü. lâhiyat Fakültesi Dergisi 41 (2011/2),

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz ÖZET ar

Profiling the Urban Social Classes in Turkey: Economic Occupations, Political Orientations, Social Life-Styles, Moral Values

Kültür, Kimlik, Politika: Mardin'de Kültürlerarasılık

ULUSLARARASI ÖĞRENCİ HAREKETLİLİĞİNE İLİŞKİN OECD ÜLKE SIRALAMASI İLE İLKOKUL YÖNETİCİLERİNİN ÜLKE TERCİHLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Prof. Dr. N. Lerzan ÖZKALE

Sosyoekonomi / / Deniz Aytaç. Sosyo Ekonomi

Transkript:

, p. 113-122 DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.8655 ISSN: 1308-2140, ANKARA-TURKEY OSMANLI DEVLETİ NİN LEHİSTAN A DAİR İSTİHBARAT KAYNAKLARI (1772-1795) Vedat KANAT ** ÖZET Osmanlı Devleti, klasik dönemden itibaren istihbarat işine çok önem vermiş, içeride ve dışarda atacağı her türlü askeri ve siyasi adım bu kanallardan gelen bilgiler doğrultusunda şekillenmiştir. Oluşturduğu bilgi ağı yoluyla başarılar elde etmesi, istihbaratın önemini daha da arttırmıştır. 16. yüzyılla birlikte ücretli casus, tüccar ve gezginlerden elde edilen bilgiler ağırlık kazanmaya başlamış, zamanla istihbarat ağı coğrafi ve siyasi şartlara göre değişiklik göstermiştir. Sınırlarının genişlemeye başlamasıyla birlikte Osmanlı Devleti, kıta Avrupa sında önemli bir güç haline gelerek çevresinde olup bitenlere ilişkin daha geniş bir istihbarat ağı oluşturmuştur. 18. yüzyıla gelindiğinde önemli aktörlere karşı doğru politika üretebilmek için mümkün olan en yaygın istihbaratı sağlamıştır. Özellikle Karlofça Antlaşması sonrasına kadar çatıştığı Lehistan a karşı iyi ilişkiler kurmaya çalışan Osmanlı Devleti, bu ülke içinde veya dışında yapılan bütün faaliyetleri yakından takip etmiştir. Lehistan ın 18. yüzyılın ikinci yarısında Rusya, Prusya ve Avusturya arasında parçalanmaya başlamasıyla Osmanlı Devleti, gelişmelerden haberdar olmak için her türlü istihbarat kaynağını kullanmıştır. Bu konudaki en önemli istihbarat kaynağı İstanbul da Fenerliler arasından seçtiği Eflak ve Boğdan voyvodaları olmuştur. Bu yöneticiler, emrindeki casuslar aracılığıyla elde ettikleri bilgileri hemen merkeze ulaştırmış ve gerekli önlemin alınmasını sağlamışlardır. Bunlara bağlı olarak çalışan casuslar dışında bağımsız casuslar da olduğu gibi ayrıca Osmanlı elçileri, Lehistan elçileri ve yöneticileri, diğer ülke elçileri, Kırım hanları ve Osmanlı yönetimindeki civar birim yöneticileri de kullanılan istihbarat kaynakları arasında yer almıştır. Bu kaynaklar Lehistan ın parçalanma süreci boyunca Bab-ı Âli ye en yeni ve en önemli bilgileri yetiştirerek, Devlet in konumunu belirlemesine katkıda bulunmuşlardır. Bu çalışmada sözü edilen istihbarat kaynakları üzerinde durulacak ve Lehistan ın parçalandığı 1772 ve 1795 yılları arasında istihbarat konusunda nasıl bir rol oynadıkları değerlendirilecektir. Anahtar Kelimeler: İstihbarat, İstihbarat Kaynakları, Lehistan, Parçalanma. Bu makale Crosscheck sistemi tarafından taranmış ve bu sistem sonuçlarına göre orijinal bir makale olduğu tespit edilmiştir. ** Mersin Üniversitesi Doktora Öğrencisi, El-mek: vedatkanat@hotmail.com

114 Vedat KANAT THE INTELLIGENCE SOURCES OF THE OTTOMAN EMPIRE ON POLAND (1772-1795) ABSTRACT The Ottoman Empire gave importance to the intelligence from the classical period, both inside and outside all kinds of military and political steps taken by the Empire formed according to the informations came from these contacts. The getting success through the network of information formed has increased the importance of intelligence. With the 16th century the intelligence obtained from the paid spies, merchants and explorers began to gain weight, in time the intelligence network varied according to geographical and political conditions. With the begining of expansion of its boundaries, the Ottoman Empire becoming a major force in continental Europe consisted of a wider intelligence network about what is happening around. By the 18th century the Empire provided the fullest extent intelligence which was possible, to create the right policy to the key actors. The Ottoman Empire tried to establish good relations with Poland which was in conflict espacially until after Karlowitz Treaty, closely followed all the activities performed inside or outside. With begining of partition of Poland among Russia, Prussia and Austria in the second half of 18th century the Ottoman Empire used every kind of intelligence sources to be informed about news. The most important source of intelligence on this subject was voivodes of Wallachia and Moldovia had been chosen from Phanariots in Istanbul. These managers faxed immediately the information acquired through spies under their command to the center and provided taking the necessary measures. In addition to these spies, as well as the spies working independently, the Ottoman envoys, Polish ambassadors and managers, ambassadors of other countries, Crimean khans and the managers of neighboring units in the Ottoman administrations were the intelligence sources which used. During the partition of Poland, these sources faxing the latest and most important information to the Porte, contributed to determine the position of the Empire. In this study will focused on the intelligence sources mentioned and will evaluated how these sources played a role between 1772 and 1795 when Poland was parted. STRUCTURED ABSTRACT The intelligence which gets intensity in relations among states, is an activity that has continued throughout the human history. As in all the other states, the Turks also have benefited from this activity since the first time of their state. The Ottoman Empire which appeared to the stage of history from the 14th century, gave importance to the intelligence from the classical period, both inside and outside all kinds of military and political steps taken by the Empire formed according to the informations came from these contacts. The getting success through the network of information formed has increased the importance of intelligence. With the 16th century the intelligence obtained from the paid spies, merchants and explorers began to gain weight, in time the intelligence network varied according to geographical and political

Osmanlı Devleti nin Lehistan a Dair İstihbarat Kaynakları (1772-1795) 115 conditions. With the begining of expansion of its boundaries, the Ottoman Empire becoming a major force in continental Europe consisted of a wider intelligence network about what is happening around. Especially with the conquest of the Balkans, intelligence gained importance and were utilized from the espionage activities in the unusual circumstances. However, it should be noted that the activities of intelligence were quite different from the institutionalized intelligence activities of today. The classical Ottoman intelligence consisted of a non-systematic method used to take meauseres against disorder, and to direct the fights of a state against other state by the different names and shapes. By the 18th century the Empire provided the fullest extent intelligence which was possible, to create the right policy to the key actors. The Ottoman Empire tried to establish good relations with Poland which was in conflict espacially until after Karlowitz Treaty, closely followed all the activities performed inside or outside. In parallel with the changing balance of power, there have been significant political processes in the 18th century. During this process such states as Russia, Prussia and Austria began to be strengthened in eastern Europe and these produced the policies towards expanding. There were Poland and the Ottoman Empire in the determined policy of these states, and this situation combined both of these states in a common destiny. It began to form good relations between Poland and the Ottoman Empire which had clashed with each other until the end of the 17th century. The Ottoman Empire supported Poland at the beginning of the 18th century and closely observed everything that was happening there. With begining of partition of Poland among Russia, Prussia and Austria in the second half of 18th century the Ottoman Empire used every kind of intelligence sources to be informed about news. The most important source of intelligence on this subject was voivodes of Wallachia and Moldovia had been chosen from Phanariots in Istanbul. These managers faxed immediately the information acquired through spies under their command to the center and provided taking the necessary measures. In addition to these spies, as well as the spies working independently, the Ottoman envoys, Polish ambassadors and managers, ambassadors of other countries, Crimean khans and the managers of neighboring units in the Ottoman administrations were the intelligence sources which used. It has seen that the intelligence obtained from Poland interrupted almost completely between the years 1787-1792 the war of the Ottoman Empire with Russia and Austria, but was revived towards the end of the war. It has noticed that during this period the Ottoman Empire benefited from the newspaper which was a different source of intelligence on Poland. During the partition of Poland, these sources faxing the latest and most important information to the Porte, contributed to determine the position of the Empire. Poland could not resist more against the continuing problems, and was shared among Russia, Prussia and Austria third and final time. Thus, Poland was wiped off the map politically and physically, and there was no state to obtain intelligence about. In this study will focused on the intelligence sources mentioned and will evaluated how these sources played a role between 1772 and 1795 when Poland was parted.

116 Vedat KANAT Conclusion After establishing and expansion, the Ottoman Empire has given a great importance to the intelligence and shaped its internal and external politics according to the intelligence obtained. The changing balances of Europe in 18th century caused coming closer the Ottoman Empire and Poland, and the Ottoman Empire tried to get as much information as possible about this country. In the years between 1772 and 1795 in which Poland was partitioned and erased from the map of Europe, a wide range of intelligence was obtained about this country by the Ottoman Empire. Although the sources of intelligence were different, it has seen that the contents of intelligence were generally similar and related to the process of partition. The intelligence obtained by the Empire, mostly about the military preparations of Russia, Prussia, and Austria to invade the territory of Poland, and the internal situation of Poland against these preparations. These intelligences were obtained from the managers or people lived in areas close to Poland. The managers in vicinity such as Wallachia, Moldavia and Hotin, reported the intelligence gained through their spies immediately to the capital. Besides these the independent spies, envoys mutually sent, interpreters, traders and travelers were also taken part in this vast intelligence network. Until Poland disappeared from the map of Europe completely in 1795, the Ottoman Empire benefited from every possible source of intelligence about there and produced internal and external politics according to the intelligence which were formed by the these units. Key Words: Intelligence, Intelligence Sources, Poland, Partition. Giriş Devletlerarası ilişkilerde yoğunluk kazanan istihbarat, insanlık tarihi boyunca varolan ve bu varlığını sürdüren bir faaliyettir. Diğer bütün devletlerde olduğu gibi Türkler de daha ilk zamanlardan beri bu faaliyetlerden faydalanmışlardır. XIV. yüzyıldan itibaren tarih sahnesine çıkan Osmanlı Devleti nin, komşu devletlerle ilişkileri noktasında bu faaliyete sık sık başvurduğu görülmüştür. Özellikle Balkanların fethi ile birlikte istihbarat önem kazanmış ve olağanüstü durumlar karşısında casusluk faaliyetlerinden yararlanılmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki bu istihbarat faaliyetleri, bugünün kurumsallaşmış istihbarat faaliyetlerinden oldukça farklıdır. Osmanlı nın klasik istihbaratı; farklı isim ve şekillerde, devletin diğer ülkelere karşı girişecekleri mücadelelere yön vermek ve asayişsizliklere karşı önlem almak amacıyla kullanılan sistematik olmayan bir yöntemden ibarettir. XVIII. yüzyılda Avrupa nın değişen dengeleri, Osmanlı Devleti ni Avrupa devletleri hakkında daha çok bilgi sahibi olmasını zorlamıştır. Bundan yola çıkarak Osmanlı Devleti, bilgi ve haber aktarımı için mümkün olan her bağlantıyı kullanmış ve istihbari veriler elde etmiştir. Çalışmamızda Lehistan ın parçalandığı 1772 ve 1795 yılları arasında Osmanlı Devleti nin burasıyla ilgili ne gibi kaynaklardan ne tür istihbarat elde ettiği üzerinde durulacaktır. Özellikle Lehistan konusunda faydalandığı kaynakların daha iyi anlaşılabilmesi için devletin, genel anlamdaki istihbarat ağının detaylı bir biçimde değerlendirilmesi yararlı olacaktır.

Osmanlı Devleti nin Lehistan a Dair İstihbarat Kaynakları (1772-1795) 117 I. Osmanlı Devleti nin İstihbarat Ağı Arapça haber kökünden türemiş bir kelime olan istihbarat, en genel anlamıyla bir memleketin başka bir memleket hakkında bilgi toplama, haber alma faaliyetine denir (Yılmaz, 2006: 140). İstihbaratçılık, bir meslek olmadan önce kervanlar, gezginler, büyücüler ve gezgin din adamları tarafından icra edilmiştir. Meta dolaşımının hızlanması, sermaye birkiminin oluşması ile birlikte gelişen ticaret yolları ve artan nüfusla birlikte istihbaratçılık, çiftçilik ve tüccarlık gibi bir meslek haline gelmiştir (Şimşek, 2003: 12-13). Dünya tarihinde istihbarat faaliyetlerine her dönem önem verilmiş ve bunun Türk Devletlerinde de yer alan bir uygulama olduğu görülmüştür. Osmanlı Devleti de daha kurulduğu dönemden itibaren, kendisine karşı olası bir faaliyette bulunulmasına karşı, hem ülke içerisinde hem de ülke dışında, istihbarat faaliyetlerine başvurmuştur. Osmanlı Devleti, istihbarat ağını belirli birimlerden oluşturmuş, buralardan gelen bilgilerle politikalarını belirlemiştir. Elde edilen istihbaratın, klasik anlamda şu unsurlara dayandığı görülmüştür: I.1. Martoloslar Osmanlı Devleti nin Hıristiyan dünyasına karşı kurduğu bir casusluk örgütü olan Martolosların tam olarak ne zaman oluşturuldukları bilinmemekle beraber, genelde XV. yüzyıla dayandırılmaktadırlar. Avrupa da özellikle İtalya ve Avusturya da görev yapan bu casuslar, daha çok Yahudiler ve Hıristiyanlar arasından seçilmişlerdir. Dikkat çekmemek ve gözden uzak olmak için çeşitli işlerle uğraşmışlardır. Gayrımüslim olmaları ve birden çok dil bilmeleri, yabancı memleketlerde rahatça hareket edebilmelerini ve önemli bilgiler elde edip merkeze bildirmelerini sağlamıştır (Dünya Casusluk Tarihi, 1974: 12-13). I.2. Voynuklar Genel olarak kuruluşu 1376-77 (Ercan, 1989: 5) yıllarına kadar giden ve Rumeli de fethedilen bölgelerde gayrımüslim halktan oluşturulan Voynuk teşkilatının görevleri arasında casusluğun bulunduğu ve bunların görevleri karşılığında vergilerden bağışlandıkları bilinmektedir (Ercan, 1989: 75). I.3. Esirler (Dil Alma) Osmanlı Devleti, istihbarat konusunda daha önceki devletlerde olduğu gibi Dil denilen düşman esirlerinden de faydalanmıştır. Savaşlarda ve akınlarda diri olarak ele geçirilen esirlerden ülkeleri ve orduları hakkında bilgi edinilmiştir (Pehlivanlı, 2002: 656). I.4. Elçiler Osmanlı Devleti, Batılı devletler gibi temasta bulunduğu ülkelere devamlı görev yapacak elçiler göndermemiştir. Ancak cülus, harp ilanı ve barış yapılması gibi meseleler için yabancı ülkelere elçi gönderilmiştir. Fevkalade elçiler denilen bu görevliler, işlerini bitirip geri döndüklerinde yanlarında gittikleri ve gördükleri memleketler hakkında bilgi de getirmişlerdir (Pehlivanlı, 2002: 658). I.5. Tüccar ve Gezginler Klasik Dönem Osmanlı tarihine bakıldığında, gerek Osmanlı vatandaşı ve gerekse yabancı ülkenin vatandaşı olup Osmanlı Devleti lehine casusluk yapanlar görülmüştür. Bu tüccar ve gezginlerin hemen her ülkeye gitmelerinde bir sakınca bulunmamıştır. Sahip oldukları statü gereği istedikleri her yere gidebilmiş ve gerekli bilgileri alabilmişlerdir (Pehlivanlı, 2002: 658). Bu durumdan dolayı sahip oldukları bu bilgiler hemen hemen bütün devlet adamlarını cezbetmiş ve devlet adamları bu önemli bilgileri elde edebilmek için her yolu denemişlerdir.

118 Vedat KANAT I.6. Sınır Beyleri İstihbarat faaliyetlerinde sınır boylarında oturan ve devamlı komşu devletlerle ilgili bilgi toplayan beylerden de istifade edilmiştir. Bunlar doğuda sınır eyalet valileri, kuzeyde Kırım Hanları, batıda Eflak ve Boğdan Beyleri, Dubrovnik Cumhuriyeti ve Erdel Krallığı dır. Önemli kararlar verilmeden önce yapılan toplantılara sınır boylarından gelen beyler çağırılmış ve onların bilgisine başvurulmuştur. Toplantılarda ilk söz onlara verilmiş ve onların verdiği bilgiler kararda etkili olmuştur (Pehlivanlı, 2002: 657). Şimdi Osmanlı Devleti nin XVIII. yüzyılın ikinci yarısında, Lehistan konusunda bu istihbarat kaynaklarından hangilerini kullandığı ve ne tür bilgiler elde ettiği tespit edilebilir. II. Osmanlı Devleti nin Lehistan a Dair İstihbarat Kaynakları (1772-1795) XVIII. yüzyılda, değişen güç dengelerine paralel olarak önemli siyasal gelişmeler yaşanmıştır. Bu süreçte Doğu Avrupa da Rusya, Prusya ve Avusturya gibi devletler güç toplamaya başlamış ve bunlar, genişleyebilme yolunda politikalar üretmiştir. Belirlenen politikalarda da Lehistan ve Osmanlı Devleti nin yer alması, bu iki devleti ortak bir kader birliğinde birleştirmiştir. XVII. yüzyılın sonuna kadar sürekli çatışan Lehistan ve Osmanlı Devleti arasında, iyi ilişkiler oluşmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti, daha yüzyılın başından itibaren Lehistan ı desteklemiş ve Lehistan da olup biten herşeyi yakından takip etmiştir. Lehistan ve bulunduğu coğrafyayla ilgili haber elde edebilmek amacıyla mümkün olan her kaynağı kullanmıştır. Lehistan Kralı III. August un 1763 yılında ölmesi üzerine Rusya nın da etkisiyle Stanislaw August Poniatowski kral seçilmiştir. Yeni kralın Rus taraftarı olması; Rusya nın Lehistan ın iç işlerine müdahale etme fırsatı vermiştir. Bunun sonucunda Rusya, Prusya ile anlaşarak, Lehistan daki Ortodoks halkın, Katoliklerle aynı haklara sahip olması kararını Leh meclisine zorla onaylatmıştır (Kurat, 1993: 287). Lehistan serkatibinden İstanbul a gelen bir istihbarata göre Rusya, Leh meclisinde aldırdığı bu kararları meclis üyelerini tehdit ederek aldırmıştır (BOA. HAT. 1429 / 58499. [M. 28.05.1767]). Leh soyluları, bu gibi girişimleriyle ülkede bir Rus himayesi oluşturmaya çalışan Rusya ya karşı, Osmanlı Devleti ne bir mektup yazıp yardım istemişlerdir. Bunun üzerine Osmanlı Devleti, Fransa nın ve Kırım Hanı nın da etkisiyle 1768 yılında Rusya ya savaş açmıştır (Shaw, 1982: 336). Yaklaşık altı yıl süren bu savaş sırasında Osmanlı Devleti ağır yenilgiler almış ve savaş Rusya nın galibiyetiyle sonuçlanmıştır. Savaş devam ederken Rusya, Prusya ve Avusturya ile anlaşarak 1772 yılında Lehistan ı aralarında paylaşmışlardır. Bu paylaşım sonrasında Lehistan, topraklarının yaklaşık 1/3 ünü kaybetmiş, ülkede önemli bir yıkım gerçekleşmiştir. Varşovadan gelen fakat kaynağı belli olmayan bir haberde, Lehistan da halk arasında büyük bir huzursuzluğun yaşanmakta olduğu ve devlet ricalinin yapmak istediği bir çok şeyi Rusya nın zor gücüne dayanarak gerçekleştirdiği belirtilmektedir. Bunun yanında Baltık kıyısındaki kentlerde gerçekleştirilen ticarete dair yeni ve zorlayıcı kuralların getirildiği de verilen haberler arasındadır (BOA. A. DVN. DVE. (8) 169 / 33. [M. 1776]). Her iki devletin de bu süreçte yaşadıkları bütün bu olumsuzluklara rağmen, Osmanlı Devleti ve Lehistan arasında ilişkiler normal seyrinde devam etmiş ve iletişim kesilmemiştir. Karşılıklı elçilerle güzel hediyeler gönderilmiştir (Reychman, 1964: 16-17). I. Abdülhamid in tahta çıkışını bildirmek için görevlendirilen Seyyid Numan Bey ve mahiyeti 1777 yılında yanına bir takım hediye alarak yola çıkmış ve Lehistan da bir yıl kaldıktan sonra 1778 yılında memlekete geri dönmüştür. (Kanat, 2011: 49) Seyyid Numan Bey, Lehistan da kaldığı süre boyunca önemli durum ve olayları maiyetinden birilerini görevlendirerek araştırtmış ve İstanbul a haber aktarmıştır (BOA. HAT. 28 / 1344. [M. 02.11.1777]).

Osmanlı Devleti nin Lehistan a Dair İstihbarat Kaynakları (1772-1795) 119 Bölgeyle ilgili değerlendirilmesi gereken diğer bir istihbarat kaynağı da Osmanlı yönetimindeki civar yerleşim birimlerinin yöneticileridir. Bu yöneticilerden biri olan Hotin Muhafızı Süleyman Paşa, emrindeki görevliler ve tercümanlar vasıtasıyla elde ettiği, Lehistan daki zahire fiyatlarından Rusya nın bölgeyle ilgili planlarına kadar, önemli bir çok haberi saraya iletmiştir. 1777 yılında ilettiği haberlerden Rusya nın Lehistan a karşı bir harekat niyetinde olduğu ve böyle bir durum gerçekleşirse ilk önce Hotin e saldıracağı bilgisini vermiştir. Buna karşılık olarak Hotin de yeteri kadar cephane ve mühümmat olmadığını ifade etmiş ve bunun giderilmesi için en uygun olan yöntemin, ihtiyaçların yakın yerlerden sağlanması olduğunu belirterek İstanbul a aynı zamanda bir tavsiye bildirmiştir (BOA. HAT. 28 / 1344. [M. 02.11.1777]). Yine Milova Muhafızı Ahmed Paşa, Rus General Zirefski komutasında büyük bir ordunun Lehistan içerisinden Sorika ya doğru yaklaştığını, casusları aracılığıyla öğrenmiş ve Sorika ya acilen cephane gönderilmesi gerektiği konusunda istihbarat vermiştir (BOA. HAT. 26 / 1269. [M. 20.06.1778]). 1782 yılında kaynağının Varşova da bir asker olduğu belirtilen bir istihbarat mektubu alınmıştır. Verilen bilgilere göre; Rusya tarafından Lehistan a bir ulak gönderilerek daha önce iki devlet arasında yapılmış olan anlaşma maddesi düzeltilmiştir. Bunun yanı sıra mektupta sadece Lehistan la ilgili değil, Lehistan ı ilgilendireceği düşünülen haberler de aktarılmıştır. Papa nın acilen Beç şehrine gideceği duyulmuş ancak bu ziyaretin sebebinin gizli tutulduğu bildirilmiştir. Mektupta bazı kimselerden duyularak öğrenildiği belirtilen diğer bir haber ise, yakında Avrupa devletleri arasında bir savaşın çıkacağıyla ilgilidir (BOA. A. DVN. DVE. (8) 170 / 75. [M. 08.04.1782]). Lehistan konusunda gelen istihbarat kaynağının önemli bir bölümünü, komşu birimlerin beyleri ve yöneticileri oluşturmuştur. Özellikle Eflak ve Boğdan voyvodaları bu konuda önemli bir yeri doldurmaktadır. Osmanlı Devleti nin, XVIII. yüzyılda Fenerli aileler arasından çıkan ve memur gibi çalışan bu voyvodalar için Bâb-ı Âli nin Avrupa ya çevrilmiş iki gözü tabirini kullanması, bunların istihbarat görevlerinin önemini vurgulamıştır (Çiftçi, 2010: 36). Voyvodalar, bulundukları bölgede kendi casusları veya sorguladıkları tüccarlar vasıtasıyla Avrupa da neler olup bittiğini öğrenmiş ve elde ettiği bu bilgileri klaraş veya karalaş denilen ulakları aracılığıyla yazılı olarak merkeze bildirmişlerdir (Uzunçarşılı: 100). Lehistan ın parçalanması boyunca Eflak ve Boğdan voyvodalarının İstanbul a devamlı bilgi aktardığı görülmektedir. Eflak Voyvodası nın 1783 yılında birkaç defa gönderdiği istihbarat mektupları buna örnek gösterilebilir. Voyvoda, casusları vasıtasıyla Lehistan ve diğer Avrupa devletleriyle ilgili edindiği bilgileri sürekli saraya iletmiştir. Mektuplarında genellikle Rusya, Prusya ve Avusturya nın Lehistan üzerindeki baskısından ve askeri girişimlerinden bahsedilmektedir (BOA. C. MTZ. 18 / 877 [M. 29.12.1782], CEV. HAR. 27 / 1346 [M. 31.03.1783], C. MTZ. 15 / 728 [M. 17.07.1783], HAT. 12 / 447-B [M. 03.11.1783]). Aynı şekilde Boğdan Voyvodasının da casusları aracılığıyla elde ettiği bilgileri İstanbul a ulaştırdığı görülmektedir. 2 Ağustos 1783 tarihinde yazdığı mektupta; Rusya, Prusya ve Avusturya nın Lehistan ı aralarında tekrar paylaşmayı amaçladıklarını ve bunun için her üç ülkenin de Lehistan sınırlarında hazırlıklara giriştiğini belirtmektedir (BOA. HAT. 10 / 327-D [M. 02.08.1783]). Boğdan voyvodası bu ülkelerin grişimleriyle ilgili öğrendiği her yeni bilgiyi İstanbula ulaştırmaya devam etmiştir (BOA. HAT. 12 / 443-E [M. 09.09.1783], HAT. 12 / 443 [M. 26.09.1783]). Bunun yanında voyvodalar tarafından gönderilen casusların her zaman başarılı oldukları söylenemez. Öyle ki, Boğdan Voyvodası; Varşova da bulundurduğu casusların uzun bir zamandan beri raporları gelmediğinden yakalanmış olabileceklerini ve bazı güçlükler nedeniyle geri dönemediklerini düşünerek merkeze bilgi vermiştir (BOA. HAT. 10 / 327-E [M. 07.03.1783]).

120 Vedat KANAT Takip eden yıllarda Boğdan ve Eflak Voyvodaları nın bünyesinde bulunan casusların, istihbarat aktarması devam etmiştir. Bu istihbarat kaynaklarına İsmail ve Bender 1 kale muhafızlar gibi civar yöneticiler de eklenmiştir. Bu yöneticiler de Lehistan konusunda bilgi edinebilmek için casus görevlendirmişlerdir. İsmail kale yöneticisinin casusu aracılığıyla elde ettiği istihbaratta, Rusya ve Avusturya nın Lehistan ın sınır bölgelerine asker yığdığı belirtilmiştir. Aynı zamanda Leh hükümetinin Osmanlı topraklarında taun (veba) hastalığı çıktığı bahanesiyle, giriş çıkışları yasakladığı bilgisi de ilettiği bilgiler arasındadır (BOA. HAT. 17 / 764 [M. 02.11.1785]). Görüldüğü üzere büyük güçler Lehistan ın geri kalan kısımlarını da parçalamak isteyerek, ülkeye üç bir yandan müdahalelerini arttırmışlardır. Bu durumdan rahatsızlık duyan bazı Lehistan vatandaşları farklı coğrafyalara göç etmişlerdir. Bu göçlerin bir kısmı Osmanlı topraklarına olmuştur. 22 Ekim 1786 tarihinde Hotin muhafızı İsmail Paşa tarafından, Hotin ve Boğdan taraflarına yüz elli dört kadar Yahudi ailenin göç ettiği bilgisi verilmiştir (BOA. HAT. 1358 / 53375 [M. 22.10.1786]). Küçük Kaynarca Antlaşması ndan sonra bağımsızlaşan ve 1783 yılında Rus himayesine giren Kırım dan da Lehistan ın durumuna dair bigilerin geldiği görülmektedir. Kuban Hanı Şahbaz Giray 2, bölge ve özellikle Lehistan hakkında elde ettiği bilgileri hemen merkeze iletmiştir (BOA. HAT. 24 / 1216 (M. 11.10.1787), HAT. 24 / 1217 [M. 11.10.1787]). Yine Kırım ahalisinden olup ticaret için Osmanlı Devleti ne gelen Mehmed Ağa adlı kişinin de bilgi ilettiği görülmüştür. Mehmed Ağa, raporunda bölgeyle ilgili duyup gördüğü herşeyi detaylarıyla anlatmıştır. Rusya ve Prusya nın Lehistan içerisine asker gönderdiği ve Lehistan ın da bu konuda gerekli önlemleri aldığı Kırımlı Mehmed Ağa nın verdiği bilgiler arasında yer almaktadır (BOA. CEV. HAR. 9047 [M. 21.12.1787]). Osmanlı Devleti nin Rusya ve Avusturya ile savaştığı 1787-1792 yılları arasında, Lehistan konusunda gelen istihbaratın neredeyse tamamen kesildiği ancak savaşın sonlarına doğru tekrar canlandığı görülmektedir. Osmanlı Devleti nin bu dönemde Lehistan konusunda farklı bir istihbarat kaynağı olan gazetelerden faydalandığı tespit edilmiştir. 1791 yılında gelmiş olan gazete evrakının özetinde Lehistan ve özellikle Varşova daki halkın genel durumuyla ilgili bilgi iletilmiştir (BOA. A. DVN. DVE. (8) 170 / 64 [M. 13.04.1791]). Yine aynı yıl içerisinde Leh tercümanından ve Leh elçisinden de bilgi elde edilmiştir. Leh tercümanı; Prusya ve Lehistan arasında görüşülen konular hakkında bilgi vermiş, Leh halkının Osmanlı Devleti dışında kimseye itimadı olmadığını belirtmiştir (BOA. CEV. HAR. 6096 [M. 01.06.1791]). Leh elçisi ise Avrupa daki devletlerin genel durumuyla ilgili bilgi verdikten sonra Lehistan konusundaki haberleri aktarmıştır. Bu haberlere göre; İngiltere, Lehistan ın Torun ve Dancka (Gdansk) şehirlerinin Prusya ya verilmesi konusunda ısrar etmiştir. Rusya ise Boğdan ve Bucak memleketlerinden 20.000 e yakın nüfusu, Lehistan dan aldığı topraklara zorla göç ettirmiştir (BOA. CEV. HAR. 4264 [M. 30.11.1791]). Osmanlı-Rus savaşının bitmesinin ardından Osmanlı cephelerinden çekilen Rus ordusu Lehistan a sevk edilmiş, birkaç ay sonra da 1793 yılında Rusya ve Prusya arasında Lehistan ın ikinci paylaşımı gerçekleştirilmiştir (Kolodziejczyk, 2000: 168). İkinci paylaşım sonrasında Lehistan ile ilgili istihbarat sağlama görevi, yine Boğdan voyvodasının olmuştur. Buna örnek gösterilecek belgede Boğdan voyvodası; Rusya ve Prusya nın, paylaşılan Leh topraklarında yaşayan Lehlilere tebaa hakkını tanıyacakları bilgisini iletmiştir (BOA. HAT. 258 / 14877 [M. 1 Bender ve Hotin kale muhafızlarına; Leh boyarları tarafından ülkelerindeki Rusya, Prusya ve Avusturya işgalleri hakkında bilgi ileten bir mektup yazılmıştır. Bu mektupların tercümeleri merkeze iletilmiştir (BOA. HAT. 11 / 353 [M. 1784]). 2 Şahbaz Giray, Osmanlı Devleti tarafından Kuban Hanı ünvanıyla, Kuban nehri etrafındaki Türk kabilelerinin başına han olarak tayin edilmiştir (Ağustos 1787). (İnalcık, 1996: 78).

Osmanlı Devleti nin Lehistan a Dair İstihbarat Kaynakları (1772-1795) 121 08.8.1793]). 1794 yılında gönderdiği mektupta ise, Ruslar ve Lehliler arasında geçen çatışmayı bildirmiştir. Verilen bilgilere göre; Lehistan içerisinde bulunan Rus askeri, Lehliler tarafından bastırılarak dağıtılmış ancak daha sonra Ruslara takviye güç istenerek Lehliler etkisiz hale getirilmiştir (BOA. CEV. HAR. 1283 [M. 27.08.1794]). Lehistan sürüp giden olumsuzluklar karşısında daha fazla direnememiş, 1795 yılında Rusya, Prusya ve Avusturya arasında üçüncü ve son kez paylaşılmıştır. Böylelikle hakkında istihbarat elde edilecek bir Lehistan kalmamış, ülke siyasi ve fiziki olarak haritadan silinmiştir. Sonuç Osmanlı Devleti, kurulup genişlemeye başladıktan sonra istihbarata büyük bir önem vermiş, elde ettiği istihbarata göre iç ve dış siyasetini şekillendirmiştir. XVIII. yüzyılda Avrupa nın değişen dengeleri Osmanlı Devleti ve Lehistan ı birbirine yaklaştırmış ve Osmanlı Devleti, bu ülke hakkında mümkün olduğu kadar bilgi elde etmeye çalışmıştır. Lehistan ın parçalandığı ve Avrupa haritasından silindiği 1772 ve 1795 yılları arasında, ülkeye dair çok çeşitli istihbarat bilgileri elde edilmiştir. Bu bilgilerin kaynağı farklı olmakla birlikte, içeriklerinin genellikle benzerlik gösterdiği ve gelen bilgilerin parçalanma sürecine ilişkin olduğu görülmüştür. Gelen istihbarat; çoğunlukla Rusya, Prusya ve Avusturya nın Lehistan topraklarını işgal etmek üzere giriştikleri askeri hazırlıklar ve bu girişimler karşısında ülke içerisinde oluşan genel durum üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bu bilgiler, Lehistan a yakın bölgelerdeki yöneticilerden veya o bölgeden gelen kişilerden elde edilmiştir. Eflak, Boğdan ve Hotin gibi civar birim yöneticileri, görevlendirdikleri casuslar aracılığıyla elde ettikleri istihbaratı hemen merkeze bildirmişlerdir. Bunların yanısıra bağımsız casuslar, karşılıklı gönderilen elçiler, tercümanlar, tüccar ve gezginler de bu geniş istihbarat ağının içerisinde yer almıştır. Osmanlı Devleti, Lehistan 1795 yılında tamamen yok olana kadar; burasıyla ilgili mümkün olan her istihbarat kaynağından faydalanmış, bunların oluşturduğu haber ve bilgi birikimine dayalı içeride ve dışarıda politika üretmiştir. KAYNAKÇA I. Arşiv Belgeleri Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA.) Düvel-i Ecnebiye Defteri (8) A. DVN. DVE. (8) 169 / 33. A. DVN. DVE. (8) 170 / 64. A. DVN. DVE. (8) 170 / 75. Eyalet-i Mümtaze Tasnifi C. MTZ. 15 / 728. C. MTZ. 18 / 877. Cevdet Hariciye Tasnifi CEV. HAR. 27 / 1346. CEV. HAR. 1283. CEV. HAR. 4264. CEV. HAR. 6096. CEV. HAR. 9047. Hatt-ı Hümayun HAT. 10 / 327-D. HAT. 10 / 327-E. HAT. 11 / 353. HAT. 12 / 443.

122 Vedat KANAT HAT. 12 / 443-E. HAT. 12 / 447-B. HAT. 17 / 764. HAT. 24 / 1216. HAT. 24 / 1217. HAT. 26 / 1269. HAT. 28 / 1344. HAT. 258 / 14877. HAT. 1358 / 53375. HAT. 1429 / 58499. II. Araştırma ve İnceleme Eserler, (1974) Dünya Casusluk Tarihi, I. Cilt, Artel Yayınları, İstanbul. Çiftçi C., (2010) Bâb-ı Âli nin Avrupa ya Çevrilmiş İki Gözü: Eflak ve Boğdan da Fenerli Voyvodalar (1711-1821), Uluslararası İlişkiler, Cilt 7, Sayı 26, ss. 27-48. Ercan Y.,(1989) Osmanlı İmparatorluğu nda Bulgarlar ve Voynuklar, Ankara: TTK Yayınları. İnalcık H., (1996) Giray, İslam Ansiklopedisi, XIV. Cilt, Ankara: Türk Diyanet Vakfı Yayınları, ss. 76-78. Kanat V., (2011) Lehistan ın Parçalanma Sürecinde Osmanlı Devleti ile İlişkileri (1772-1795), (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Mersin: Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Kolodzıejczyk D., (2000) Ottoman Polish Diplomatic Relations (15th-18th century), An Annotated Edition of Ahdnames and other Documents, Leiden: Brill. Kurat A.N., (1993) Rusya Tarihi; Başlangıçtan 1917 ye Kadar, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Pehlivanlı H., (2002) Osmanlılarda İstihbaratçılık, Türkler, XIII. Cilt, (Ed. H. Celal Güzel v.d.), Ankara: Yeni Türkiye Yayınları, ss. 653-667. Reychman J., (1964) Polonya ile Türkiye Arasında Diplomatik Münasebetlerin 550. Yıldönümü, Ankara: Polonya Halk Cumhuriyeti Büyükelçliği. Shaw S., (1982) Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, Cilt I, (Çev. M. Ali Kılıçbay), İstanbul: E Yayınları. Şimşek E., (2003) Türkiye de İstihbaratçılık ve Mit, İstanbul: Kum Saati Yayınları. Uzunçarşılı İ.H., (Yayın tarihi belirtilmemiş) Osmanlı Tarihi, VI. Cilt, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. Yılmaz S., (2006) 21. Yüzyılda Güvenlik ve İstihbarat, İstanbul: Alfa Basım Yayın. Citation Information/Kaynakça Bilgisi Kanat, V., (2015). Osmanlı Devleti nin Lehistan a Dair İstihbarat Kaynakları (1772-1795)/ The Intelligence Sources Of The Ottoman Empire On Poland (1772-1795), TURKISH STUDIES -International Periodical for the Languages, Literature and History of Turkish or Turkic-, ISSN: 1308-2140, (Prof. Dr. H. Ömer Karpuz Armağanı), Volume 10/13 Fall 2015, ANKARA/TURKEY, www.turkishstudies.net, DOI Number: http://dx.doi.org/10.7827/turkishstudies.8655, p. 113-122.