07. Staphylococcus aureus

Benzer belgeler
Staphylococcus Gram pozitif koklardır.

10. Campylobacter jejuni

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

Takım: Bacillales Familya: Staphylococcaceae Genus: Staphylococcus

Gıda zehirlenmeleri neden önemlidir?

İzmir'de Piyasada Açıkta Satışa Sunulan Bazı Gıdaların Staphylococcus aureus ve Enterotoksinleri Bakımından İncelenmesi 1

Pastırmada Enterokoklar

TEBLİĞ VE STANDARTLARDA MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

Tüketime Sunulan Çeşitli Gıda Gruplarının Bacillus cereus ile Kontaminasyonu, Korelasyonu ve Halk Sağlığı Üzerine Etkilerinin Araştırılması 1

Staphylococcus aureus Analiz Yöntemleri (Kaynak 1)

HAYVANSAL GIDALARDA LISTERIA TÜRLERİNİN VARLIĞININ KONVANSİYONEL VE İMMUNOLOJİK YÖNTEMLERLE ARAŞTIRILMASI

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir.

İlk «sarı renkli koliform» olarak 1929 da rapor edildi

Klostrodiol Gıda Zehirlenmesi

ENTERİK BAKTERİLER. Enterik bakteriler barsak florasında bulunan bakterilerdir

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Staphylococcus türleri ile ilgili genel bilgiler ve analiz yöntemleri klinik mikrobiyoloji ve gıda mikrobiyolojisi bölümlerinde de bulunmaktadır.

Prof. Dr. A. Kadir Halkman; Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

VİBRİONACEAE FAMİLYASI. Dr.Tuncer ÖZEKİNCİ D.Ü TIP FAKÜLTESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ A.D

HİJYEN VE SANİTASYON

Bacillus anthracis. Hayvanlarda şarbon etkenidir. Bacillus anthracis. Gram boyama. Bacillus anthracis. Bacillus anthracis

01. Gıda Kaynaklı Mikrobiyolojik Hastalıklar

1.Basillus cinsleri. 4 Basillus spp. gıda kaynaklı hastalıklardan sorumludur: B. cereus (dominant). B. subtilis, B. licheniformis B.

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri

Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ. Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DİRENÇLİ BAKTERİ ENFEKSİYONLARINA KARŞI KULLANILAN ANTİBİYOTİKLER

Gıda Zehirlenmesi ve Önlenmesi

09. Clostridium perfringens

Su Mikrobiyolojisi 02

02. Gıda Patojenlerinin Analizi (Standart Yöntemler)

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) BESİN MİKROBİYOLOJİSİ BES GÜZ Önkoşullar. Anlatım, Soru-Yanıt, Gösterme, Uygulama - Alıştırma

Enterobakteriler. Dr. Kaya Süer. YDÜ Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

STAFİLOKOKLAR. Yrd. Doç. Dr. Emrah Ruh. YDÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

MİKROBİYAL BULAŞMA KAYNAKLARI

SALMONELLA ARANMASI. a. GENEL ÖZELLİKLERİ

Biyofilm nedir? Biyofilmler, mikroorganizmaların canlı/cansız yüzeye yapışmaları sonucu oluşan uzaklaştırılması güç tabakalardır.

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

IDC Savunma Sanayi Nakliye Ticaret A.Ş. HIZLI BİYOLOJİK PATHOJEN/TOKSİN ve KİMYASAL GAZ TESPİT SİSTEMLERİ

SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI

HACCP. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi

ANTRAKS (ŞARBON) septisemik, bulaşıcı, zoonoz

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

hominis or S. piscifermentans.

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI

FARKLI SÜRE VE SICAKLIKLARDA MUHAFAZA EDİLEN ÇİĞ SÜTLERDE KOAGULAZ POZİTİF STAPHYLOCOCCUS TÜRLERİNİN DAĞILIMI VE STAFİLOKOKAL ENTEROTOKSİN OLUŞUMU

MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARINDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

Bu durumda klasik yöntemler hâlâ geçerlidir ve FDA ile ISO gibi kuruluşlar bu yöntemleri esas almaktadırlar.

FERMENTE ET ÜRÜNLERİ. K.Candoğan-ET

GIDALARDA BİYOJEN AMİNLER VE ÖNEMİ

08. Clostridium botulinum

Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi

İzmir İlinde Satılan Sokak Sütleri ile Orta ve Büyük Ölçekli Çiftliklerde Üretilen Sütlerin Özelliklerinin Belirlenmesi 1

Stafilokok Enfeksiyonları (1 saat)

AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI UZAKTAN EĞİTİM ÖNLİSANS PROGRAMLARI DERS PLANI GIDA KALİTE KONTROLÜ VE ANALİZİ ÖNLİSANS PROGRAMI

Süt ve Süt Ürünlerinde Hijyen ve Kontroller (27-31 Mayıs 2013, Brescia, İTALYA)

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16

Klinik Mikrobiyoloji Testlerinde Doğrulama (verifikasyon) ve Geçerli Kılma (validasyon)

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

EL YIKAMA. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Funda Peker

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR

TGK-KREMA VE KAYMAK TEBLĐĞĐ (2003/34) (Yayımlandığı R.G.: /25242)

PROF. DR. AYLA SOYER İÇERİK. Soyer, A., İşletme Sanitasyonu, gıda güvenliği

GSM 1009 Gastronomiye Giriş

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler

ÖĞRETİM YILI LABORATUVAR DERSLERİ BAŞLAMA, BİTİŞ VE SINAV TARİHLERİ

BALIKLARDA BOTULİSMUS

ULUSAL MİKROBİYOLOJİ STANDARTLARI (UMS) Koagülaz Testi. Basıldığında KONTROLSUZ KOPYA niteliğindedir.

Gıdaların Mikrobiyolojik Analizi (05) 07. Ekim. A. Kadir Halkman Giriş Analiz Yöntemi Seçimi

BAL ÜRETİM SÜRECİNDE KRİTİK KONTROL NOKTALARININ BELİRLENMESİ, SEKONDER KONTAMİNASYON KAYNAKLARININ

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

4. BÖLÜM. Prof. Dr. Nevzat ARTIK Prof. Dr. Nevin ŞANLIER Yrd. Doç. Dr. Aybuke CEYHUN SEZGİN İÇERİK

1. Süt, süt ürünleri ve süt bazlı ürünler 1.1. İçme sütü

Hatice YILDIRAN. Gıda Mühendisi BURDUR İL MÜDÜRLÜĞÜ

CİLT MİKROBİYOTASI PROF.DR. NİLGÜN SOLAK BÜLENT ECEVİT Ü. TIP FAK. DERMATOLOJİ AD

Clostridium. Clostridium spp. Clostridium endospor formu. Bacillus ve Clostridium

Çiğ süt ve peynir örneklerinden Staphylococcus aureus ve koagülaz negatif stafilokokların identifikasyonu ve antibiyotik duyarlılığı

Mikroorganizmalara giriş. Yrd.Doç.Dr. Sema CAMCI ÇETİN

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI

Termofilik kampilobakterler

Doç.Dr. SERAP SAVAŞAN

Enzimlerinin Saptanmasında

Ġ.Ü. MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ ÇEVRE MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ

Minimum Bakterisidal. Prof.Dr.Ayşe Willke Topcu Mart 2010, Aydın

Besinlerin Bozulma Nedenleri

DONDURMA ÖRNEKLERİNDE BAZI MİKROORGANİZMALARIN VARLIĞI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ÖZET A STUDY ON EXISTENCE OF SOME MICROORGANISMS IN ICE-CREAM SAMPLES

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

Tarımsal mikrobiyoloji; tarımsal üretimi artırmak için mikroorganizmalardan yararlanılır.

Transkript:

07. Staphylococcus aureus Prof. Dr. A. Kadir HALKMAN Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü GDM310 Gıda Mikrobiyolojisi II Ders notu 07. 07.01. Tanımı Önceden Micrococcaceae familyası üyesi iken yeni (2009 yılında yayımlanmış olan "Bergey s Manual of Systematic Bacteriology, Second Edition, Volume Three) kaynağına göre Staphylococcaceae familyası üyesidir. Adını, mikroskopta üzüm salkımı şeklinde görülen kok formu (Staphylococcus) ve genel besiyerlerinde altın (aureus Au) renkli koloni oluşturmasından alır. İnsanlarda menenjit, septisemi ve iltihaplı yaralara ve eklem romatizmalarına neden olabilir. Suşlarının çoğu, gıdalarda geliştiğinde enterotoksinlerini salgılayarak tipik intoksikasyon tip gıda kaynaklı hastalıklara neden olur. Gıdalarda ve gıda işletmelerinde bu bakteriye rastlanması hijyen eksikliğinin göstergesi olarak kabul edilir. S. aureus, başta ısıl işlem olmak üzere mikroorganizmaların indirgenmesine yönelik tüm uygulamalara karşı yüksek bir duyarlık göstermesine rağmen, insanlarda hastalığa neden olan ve yüksek derecede ısı stabilitesi gösteren protein yapısında 5 tip toksin üretir. 07.02. Ekolojisi S. aureus, en yaygın olarak burun ve boğaz boşluğunu örten mukoz dokuda yer alır. Deride, yüzde, ellerde ve kollarda insan ve hayvanların dışkılarında, özellikle apseli yaralarda, sivilce ve çıbanlarda yoğun olarak bulunmaktadır. Boğaz kültürlerinde ortamın dominant florası arasında S. aureus da vardır ve buradan izole edilen suşların % 20'sinin enterotoksin oluşturduğu belirlenmiştir. Bir diğer deyiş ile S. aureus'un da dâhil olduğu pek çok stafilokok türü insanların ve hayvanların doğal florasıdır ve bu bakterilerin doğal habitatları insan ve hayvanlardır. S. aureus, süt hayvanlarında mastitis hastalığının en önemli etmenlerinden birisidir. Buna bağlı olarak mastitisli hayvan sütlerinde sıklıkla bulunur. Sağıcıdan da süte S. aureus bulaşabilir. Gıda kaynaklı intoksikasyonlarda S. aureus'un gıdaya bulaşmasındaki en önemli etkenin insan olduğu saptanmıştır. İnsanlar taşıyıcı olarak bu bakteriyi diğer insanlara ve gıdalara bulaştırırlar. Benzer şekilde bakterinin hava, toz, lağım ve sudan kolaylıkla izole edilebilmesi gıdaların kontaminasyonu için çok sayıda kaynağın bulunduğunu göstermektedir. 07.03. Gelişmesi ve Canlı Kalması Gram pozitif, sporsuz, hareketsiz, katalaz pozitif, fakültatif anaerob ve mezofil karakterlidir. Gelişme sıcaklığı 6-46 (optimum 30-37) o C iken, toksin oluşturması için gereken sıcaklıklar 10-48 o C'dır. 4,0-9,3 ph sınırları arasında (optimum 7,0-7,5) gelişir, toksin oluşturabilmesi için gereken en düşük ph 4,9-5,1'dir. Gelişebilmesi için gereken minimum su aktivitesi değeri; aerob gelişme için A s = 0,83-0,86; anaerob gelişme için A s = 0,90 iken, toksin oluşturabilmeleri için daha yüksek su aktivitesi gerekir. Isıl işleme direnci düşüktür. Sütte belirlenen; D 60 = 3,1-3,4 dakikadır. Tuz, tellurit, cıva klorür, sodyum azid gibi kimyasallar ile neomisin ve polimiksin gibi bazı antibiyotiklere de dirençlidirler. %10 NaCl varlığında gelişmesini kolaylıkla sürdürür. Bazı suşların %20 NaCl varlığında gelişebildiği saptanmıştır. 1

Spor oluşturmadığı halde vücut dışında canlılığını uzun süre koruyabilen tek insan patojenidir. Ağır metallere, klinik mikrobiyolojide kullanılan pek çok antimikrobiyele karşı genetik olarak kazanılmış bir direnç sistemine sahiptir. Methicillin-resistant Staphylococcus aureus (MRSA), hastane enfeksiyonlarında oldukça önemli bir klinik patojendir. Tuza dayanıklılıkta en önemli ozmoprotektant maddeler hücre içine biriken glisin, betain ve prolin'dir. Yüksek tuz ortamına maruz bırakıldıktan sonra 3 dakikadan daha kısa bir sürede S. aureus'un prolin içeriğinde 21 misli artış olduğu belirlenmiştir. Bu özellikleri nedeni ile tuzlu ve düşük su aktiviteli gıdalarda diğer bakteriler gelişemezken S. aureus, bunların rekabetçi etkisinden kurtularak daha rahat bir gelişme gösterir. Benzer şekilde gıdalarda S. aureus aranmasında/ sayılmasında yüksek tuz konsantrasyonlu besiyerleri kullanılarak refakatçi floranın gelişimi baskılanır. 07.04. Özellikleri S. aureus'un dört önemli özelliği vardır. Bunlar; lesitinaz aktivitesi, koagülaz üretimi, enterotoksin oluşturması ve termonükleaz aktivitesidir. -Lesitinaz Aktivitesi: S. aureus suşları genellikle fosfolipaz C (= lesitinaz) aktivitesi gösterirler. Buna bağlı olarak, yumurta sarısı emülsiyonu katılan besiyerlerinde tanımlanması sağlanır. Ürettikleri lesitinaz, besiyerinde yumurta sarısı emülsiyonunda bulunan lesitini hidrolize ederek koloni etrafında berrak bir zon oluşmasına neden olur. Koagülaz negatif olan S. epidermidis suşlarının fosfolipaz C oluşturma yetenekleri olmadığından yumurta sarısı emülsiyonu katılmış besiyerlerinde zonsuz olarak gelişirler. Ancak böyle besiyerlerinde zonsuz atipik koloni oluşturan S. aureus suşlarının da geliştiği saptanmıştır. Süt ürünlerinde atipik S. aureus suşlarına sıklıkla rastlanmaktadır. -Koagülaz Aktivitesi: S. aureus suşları, koagülaz enzimi üretirler. Koagülaz, trombin gibi kanda bulunan fibrinojene etki ederek onu fibrine dönüştürür ve koagülasyona neden olur. Bu test, tavşan kanı plazması ile yapılır. Plazmadan bir damla alınarak lam üzerinde S. aureus kültürü ile karıştırıldığında "clumping factor" denilen kümeleşme (topaklaşma) meydana gelirse bu hücre duvarına (partiküle) bağlı koagülaz ile plazma fibrinojeninin reaksiyona girdiğini gösterir. Tüpte yine tavşan plazması ile yapılan testte hücrelerin serbest koagülaz enzimlerinin etkisiyle plazmanın koagülasyonu gerçekleşir. S. aureus suşlarının tamamı koagülaz üretmediği gibi, S. aureus dışında başka Staphylococcus türlerinin de partiküle bağlı veya serbest koagülaz ürettikleri belirlenmiştir. Bu nedenle hem "clumping factor" hem de tüpte koagülaz testinin birlikte yapılması önerilir. Koagülaz üretimi ile enterotoksin oluşumu arasında çok yüksek bir korelasyon vardır. Buna bağlı olarak, asıl önemli olan koagülaz pozitif S. aureus varlığının veya sayısının belirlenmesidir. Ulusal ve uluslararası nitelikte pek çok standartta koagülaz pozitif S. aureus kontrolü yapılır. Baird-Parker Agar besiyerine yumurta sarısı emülsiyonu yerine, doğrudan tavşan kanı plazması katılarak da analiz yapılmaktadır (Rabbit Plasma Fibrinogen Agar; ISO 6888-2). -Enterotoksinler: S. aureus uygun gelişme koşullarında hızla çoğalır ve suşa göre değişmek üzere A, B, C 1, C 2, C 3, D, E, G, H toksinlerinden bir ya da birkaçını oluşturabilir. Bnların dışında, F toksini, diğerlerinden şok sendrom adlı önemli bir toksik rahatsızlıkla ayrılır ve "Toksik Şok Sendromu Toksini (TSST-1)" olarak adlandırılır. Bu toksinin etkisi Rhesus maymunlarında araştırılmış ve çok farklı hastalık belirtileri görülmüştür. İshal görülmediği gibi, akciğerlerde su toplanması (ödem), endotel hücrelerinin dejenerasyonu ve böbrek yetmezliği gibi önemli rahatsızlıklar ve şoka sokan bir toksik etki gözlenmiştir. S. aureus enterotoksinleri içinde en toksik olanı enterotoksin A'dır. Buna karşılık B de ısıya en dayanıklı olanıdır. Aktif halde bulunan toksinlerin proteolitik enzimlere dirençli oldukları ve parçalanmadıkları belirlenmiştir. Ancak ph 2,0'de pepsine duyarlılıkları artmaktadır. S. aureus'tan başka enterotoksin oluşturan suşlar da 2

vardır. S. haemolyticus, S. cohnii, S. xylosus, S. equorum, S. lentus, S. capitis, S. intermedius suşlarının enterotoksin oluşturabildikleri saptanmıştır. Tersine olarak, S. aureus'un bütün suşları da enterotoksin oluşturmaz. Sığır kökenli olanlar ender olarak enterotoksin oluşturabilirler. Baird Parker Agar üzerinde bulunan atipik S. aureus kolonilerinin veya koagülaz negatif suşların da enterotoksin oluşturabildikleri görülmüştür. Çeşitli klinik kaynaklardan ve gıdalardan elde edilen ve enterotoksin oluşturdukları saptanan S. aureus suşlarının % 93'ü koagülaz pozitif bulunmuştur. Saf enterotoksinler ısıya çok dayanıklıdır. Özellikle B'nin inaktivasyonu için yüksek sıcaklık dereceleri gereklidir. S. aureus enterotoksinlerinin inaktivasyonu için gerekli ısıl işlem 100 o C'de 1-3 saat veya 120 o C'de 10-40 dakikadır. -Termonükleaz: S. aureus intoksikasyonlarında şüpheli gıdada S. aureus'un kültürel yöntemle belirlenmesi ve toksinin gösterilmesi beraberce yapılmalıdır. Toksinin belirlenemediği durumlarda koagülaz pozitif S. aureus suşlarının gıdadaki sayısı önemli olmaktadır. Bununla beraber, asitliğin fazla geliştiği veya hafif bir ısıl işlem uygulanmış gıdalarda, önceden üremiş ve toksin oluşturmuş S. aureus suşları ölmüş olabilir ve ortamdaki varlıkları ya hiç belirlenemez veya çok daha düşük sayıda belirlenir. Ortamda S. aureus'un belirlenememesi, gıdada toksin olmadığını göstermez. Gıdada termonükleaz varlığının gösterilmesi, orada stafilokokların en az 10 5 KOB/g düzeyinde çoğaldıktan sonra ortamdan çekildiklerini gösterir. Termonükleaz varlığı stafilokok varlığını kanıtlar ancak, termonükleaz ile enterotoksin oluşumu arasında ilişki yoktur. Diğer bazı bakterilerin de termonükleaz oluşturabilecekleri gözden kaçırılmamalıdır. 07.05. Patojenitesi S. aureus'un neden olduğu intoksikasyon tipi gıda kaynaklı hastalık, dünya çapında en yaygın olarak görülen gastroenteritislerden birisidir. Gıda kaynaklı mikrobiyolojik hastalıklar içinde stafilokokal intoksikasyonu payının ülkelere göre değişmek üzere %15-40 olduğu tahmin edilmektedir. Staphylococcus cinsi içinde insanlarda gastroenteritise neden olan enterotoksin üretme potansiyelinde olan başka türler varsa da hastalık hemen tümüyle S. aureus tarafından oluşturulur. Stafilokokal enterotoksinler pirogenik toksin (pyrogenic toxin; PT) olarak adlandırılan geniş bir gruba girerler. Streptococcus pyogenes de aynı gruba ait olmak üzere stafilokokal enterotoksin benzeri bir toksin oluşturur. Gıdanın tüketiminden yaklaşık 4 saat sonra belirtiler görülmeye başlar. Bu süre 0,5-7,0 saat arasında değişebilir. Hastalık belirtileri kusma ve ishaldir. Bulantı, bitkinlik, terleme, hatta vücut sıcaklığının düşüşü de gözlenebilir. A tipi en etkili toksin olduğundan kusturucu dozu çok düşük olup, sadece 1 mg'dır. Hatta 0,1-0,2 mg alınması bile intoksikasyona neden olabilir. B toksini için bu doz, 20-25 mg'dır. S. aureus intoksikasyonlarının görülmesi için bu bakterinin gıda üzerinde çoğalarak hücre sayısını 10 5-10 6 KOB/g düzeyine veya üzerine çıkarması gerekir. Bu sayıya eriştiğinde; toksin, gıda üzerinde zehirlenmeye neden olabilecek dozda üretilmiş olur. Bunun dışında, stafilokok enteritleri, süt çocuklarında sadece gıdada bulunan enterotoksinin vücuda alınmasıyla değil, bakteri enfeksiyonu ile de kendini göstermektedir. 07.06. İntoksikasyona Aracı Olan Gıdalar Tüketime hazır hale getirilmiş et ve tavuk ürünleri ile şarküteri ürünleri olarak tanımlanan jambon, dil, salam gibi ısıl işlem görmüş veya tütsülenmiş etler, pişmiş yumurta ve yumurta ile hazırlanan ürünler, etli ve ciğerli börekler, süt ve süt ürünleri, özellikle dondurma ve pastacılık 3

kremaları, sütlaç vb tatlılar, mayonezli salatalar, ezme haline getirilmiş ürünler stafilokokal intoksikasyonlarda aracı gıda olarak görülmüştür. Bu gıdaların ortak yanı çoğunlukla pişirilmiş, elle hazırlanan ve tüketime kadar buzdolabında muhafaza edilmiş olmalarıdır. Et ve et ürünleri ile su ürünleri stafilokokal intoksikasyonda önemli aracı gıdalardır. Mastitisli hayvan sütlerinden çiğ olarak yapılan peynirler de önemli bir aracı gıdadır. Pişirildikten sonra kontaminasyon gerçekleşirse, refakatçi floranın kalktığı ortamda kısa sürede kritik S. aureus sayısına ulaşılır. 07.07. Toksin Testleri Gıdalarda koagülaz pozitif S. aureus varlığı ya da 10 5-10 6 KOB/g düzeyde sayısı belirlense dahi bu bulgu, gıdanın mutlaka stafilokokal intoksikasyona neden olacağı anlamına gelmez. Bakteri varlığı ile toksin salgılama arasındaki ilişki en azından gıdanın bileşimi ve başta sıcaklık olmak üzere korunduğu ortam koşullarına bağlıdır ve bakteri gelişmiş olsa dahi toksin oluşturmamış olabilir. Tersine ve çok daha önemli olarak analiz edilen gıdada koagülaz pozitif S. aureus'a rastlanmamış olması, bu gıdanın stafilokokal toksinler açısından tehlikeli olmadığını göstermez. Örneğin, S. aureus, gıdada gelişmiş, toksin salgılamış, daha sonra ısıtma ile öldürülmüş olabilir. Bakteri, ısıl işleme dayanıksızdır ancak toksinleri biyolojik stabilitelerini 100 o C'ta 30 dakika ısıl işlem uygulamasında koruyabilmektedirler. Bu durumda asıl önemli olanın toksin testleri olduğu anlaşılmaktadır. Ancak sadece toksin testi yaparak gıdanın güvenli olduğuna karar verilemez. Toksin testi, sadece gıda tüketilmeden çok kısa bir süre içinde yapılırsa anlamlıdır. Aksi halde gıdada bulunan S. aureus, gelişerek toksin oluşturabilir. Uluslararası pek çok standartta gıda güvenliği açısından doğrudan S. aureus analizi yapılması yeterlidir. Toksin testi sadece şüpheli gıdada yapılır. Bunun nedeni, bu testlerin analiz maliyetlerinin rutin analizlerde kullanılamayacak kadar yüksek olmasıdır. 2011 yılı sonunda (29 Aralık 21011) yenilenen "Türk Gıda Kodeksi Mikrobiyolojik Kriterler Yönetmeliği", tüketime hazır çeşitli gıdalarda dahi belirli sayılarda koagülaz pozitif S. aureus bulunmasına izin vermektedir. Yararlanılan ve Okunması Önerilen Kaynaklar Asperger H. 1998. Staphylococcus aureus. Çiğ Sütte Patojen Mikroorganizmalar. 1. Basım. Uluslararası Sütçülük Federasyonu Yayını. Çevirenler Ö. Kınık, S. Gönç, AS Akalın. Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları no 527. Ege Üniversitesi Basımevi, Bornova, İzmir. 284s. Aytaç SA, Taban BM. 2010. Gıda Kaynaklı İntoksikasyonlar. Gıda Mikrobiyolojisi Ed O. Erkmen. Eflatun Basım Dağıtım Yayıncılık Ltd., Ankara, 552 s. Bennett RW, Lancette GA. 2001. Staphylococcus aureus. in; Bacteriological Analytical Manual; BAM. http://www.fda.gov/food/scienceresearch/laboratorymethods/bacteriologicalanalyticalman ualbam/default.htm Erol İ. 2007. Gıda Hijyeni ve Mikrobiyolojisi. Pozitif Matbaacılık Ltd. Şti, Ankara, 392 s Jablonski LMi Bohach GA. 1997. Staphylococcus aureus. Food Microbiology; Fundamentals and Frontiers. Eds. MP Doyle, LR Beuchat, TJ Montville. American Society for Microbiology, Washington, USA, 768 pp. 4

Sutherland J, Varnam A. 2002. Enterotoxin-Producing Staphylococcus, Shigella, Yersinia, Vibrio, Aeromonas and Plesiomonas. Foodborne Pathogens; Hazard, Risk Analysis and Control. Eds CW Blacburn, PJ McClure. Woodhead Publishing Ltd, Cambridge, England, 521 s. Tunail N. 2000. Mikrobiyel Enfeksiyonlar ve İntoksikasyonlar. Gıda Mikrobiyolojisi ve Uygulamaları. Ank. Üniv. Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Yayını, Genişletilmiş 2. Baskı. Sim Matbaası, Ankara, 522 s. 5