ULUSLARARASI FİNANSTA TEMEL PARİTE KOŞULLARI

Benzer belgeler
Uluslararası Finans T.C. KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI FİNANSTA TEMEL PARİTE KOŞULLARI. Yrd. Doç. Dr.

Döviz Kurunun Belirlenmesi

ÜNİTE 5: DÖVİZ KURLARININ ANLAMI VE BELİRLENMESİ DÖVİZ KURLARININ ANLAMI

ÜNİTE 5: DÖVİZ KURLARININ ANLAMI VE BELİRLENMESİ DÖVİZ KURLARININ ANLAMI

Tahvil Yatırımında Risk Anapara ve Faizin Ödenmeme Riski

ÜNİTE 4: FAİZ ORANLARININ YAPISI

Bölüm 8 DÖVİZ PİYASASI. Döviz Nedir? Döviz Piyasası (FOREX)

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

Döviz kurunun yabancı para birimi başına ulusal para miktarı olarak tanımlanmasına dolaysız kotasyon yöntemi denmektedir.

DÖVİZ PİYASASI DOÇ. DR. DİLEK SEYMEN ASLI SEDA BİLMAN

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

Vahap Tolga KOTAN Murat İNCE Doruk ERGUN Fon Toplam Değeri ,49 Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

A) %1 B) %2 C) %3 D) %4 E) %5

Plan Ödemeler Dengesi, tanım, kapsamı Ana Hesap Grupları Cari Denge, Sermaye Hesabı Dengesi Farklı Ödemeler Dengesi Tanımları Otonom ve Denkleştirici

VAKIF EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

Rapor N o : SYMM 116 /

1. Nominal faiz oranı %25, enflasyon oranı %5 olduğuna göre reel faiz oranı % kaçtır?

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI

STEMLERĐ VE DR. DĐLEK SEYMEN ASLI SEDA BĐLMAN

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. OKS Dengeli Değişken Emeklilik Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Tahvil Değerlemesi. Risk Yönetimi

A) %15 B) %25 C) %75 D) %100 E) %150


1 OCAK - 31 ARALIK 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

Opsiyon piyasaları ikiye ayrılır: 1) Tezgahüstü piyasa 2) Opsiyon borsaları

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU. Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

Borsa Istanbul Faiz Döviz

SERMAYE PİYASALARI VE FİNANSAL KURUMLAR


Ekonomi II. 23.Uluslararası Finans. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: ULUSLARARASI FİNANSAL MİMARİ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ekim 2014

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Temmuz 2014

TAHVİL DEĞERLEMESİ. Prof. Dr. Aydın Yüksel MAN 504T Yön. için Finansal Analiz & Araçları Ders: Tahvil Değerlemesi

M2 Para Tanımı: M1+Vadeli ticari ve tasarruf mevduatları (resmi mevduatlar hariç)

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KARMA BORÇLANMA ARAÇLARI DÖVİZ EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS

I. Uluslararası Parasal Ortam 1

Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. OKS Dinamik Değişken Emeklilik Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

EUR/GBP Temel ve Teknik Analizi

Halka Arz Tarihi 07/11/2008 Portföy Yöneticileri. Fon Toplam Değeri 527, Fonun Yatırım Amacı, Stratejisi ve Riskleri

ÇALIŞMA SORULARI-6 DIŞA AÇIK MAKROEKONOMİK MODEL: IS-LM-BP

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

ÜNİTE 3: FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ VE BELİRLENMESİ FAİZ ORANLARININ ANLAMI

Aegon Emeklilik ve Hayat A.Ş. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu İstanbul

REEL DÖVİZ KURU TEORİ VE UYGULAMA, KUR-ENFLASYON İLİŞKİSİ VE CARİ AÇIK


FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş İKİNCİ KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU (Eski unvanıyla Ergo Emeklilik ve Hayat A.Ş. Katkı Emeklilik Yatırım Fonu )

1. Temel Finansal Kavramlar. 2. Finansal Analiz ve Planlama. 3. Yatırım ve Çalışma Sermayesi. 4. Fizibilite Etüdleri- Yatırım Kararının Alınması

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş. DENGELİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU FON KURULU FAALİYET RAPORU

Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. OKS Dinamik Katılım Değişken Emeklilik Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

QNB FİNANS PORTFÖY AMERİKAN DOLARI YABANCI BORSA YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Portföy Yöneticileri Fon Toplam Değeri

GÖSTERGELER BÜYÜME: Yıllık büyüme hızının seyri (%)

2015/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK SINAVLARI FİNANSAL YÖNETİM 29 Mart 2015-Pazar 17:00

GROUPAMA EMEKLİLİK FONLARI DAĞILIMI

Yatırım Ve Yönetime İlişkin Bilgiler

GSYH (Milyar TL, Cari Fiyatlarla) GSYH (Milyar $, Cari Fiyatlarla)

BİZİM PORTFÖY İKİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Allianz Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları (Euro) Emeklilik Yatırım Fonu nun 31 Aralık 2012 Tarihinde Sona

Aegon Emeklilik ve Hayat A.. Dengeli Emeklilik Yatırım Fonu İstanbul

2016 YILI I.DÖNEM AKTÜERLİK SINAVLARI EKONOMİ

Avivasa Emeklilik ve Hayat A.Ş. OKS Muhafazakar Değişken Emeklilik Yatırım Fonu'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş İKİNCİ STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU (Eski unvanıyla Ergo Emeklilik ve Hayat A.Ş. Standart Emeklilik Yatırım Fonu )

QNB FİNANS PORTFÖY BİRİNCİ SERBEST (DÖVİZ) FON'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU. Fon'un Yatırım Amacı

FİNANSAL YATIRIM ARAÇLARININ REEL GETİRİ ORANLARI HABER BÜLTENİNDE YAPILAN ANA REVİZYONA İLİŞKİN METODOLOJİK DOKÜMAN

FAİZ ORANLARININ ANLAMI, ÖLÇÜMÜ, BELİRLENMESİ ve YAPISI

ERGO EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

ONDOKUZUNCU BÖLÜM ULUSLARARASI EKONOMİVE ULUSLARARASI FİNANSMAN

PERGAMON STATUS DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekonomi II. 20.Para Teorisi ve Politikası. Doç.Dr.Tufan BAL. Not:Bu sunun hazırlanmasında büyük oranda Prof.Dr.Tümay ERTEK in Temel Ekonomi kitabından

Allianz Hayat ve Emeklilik Anonim Şirketi Gelir Amaçlı Kamu Dış Borçlanma Araçları Emeklilik Yatırım Fonu nun 31 Aralık 2012 Tarihinde Sona Eren

1 OCAK - 31 ARALIK 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

Finans Portföy Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

1 OCAK - 31 ARALIK 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

internet adreslerinden

1 OCAK - 30 HAZİRAN 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

Temel Finans Matematiği Örnek Soru Çözümleri Sayfa. 1 Eylül 2009

Prof. Dr. Güven SAYILGAN Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe-Finansman Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

ERGO EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI İKİNCİ KAMU DIŞ BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU

BİZİM PORTFÖY BİRİNCİ KİRA SERTİFİKASI KATILIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU

Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler

Groupama Emeklilik Fonları

FİNANS PORIFÖY AMERİKAN DOLARI YABANCI BORSA YATIRIM FONU

1 OCAK 31 ARALIK 2017 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

1 OCAK ARALIK 2016 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

1 OCAK - 31 ARALIK 2014 DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU VE YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

VAKIF MENKUL KIYMET YATIRIM ORTAKLIĞI A.Ş.

OSMANLI PORTFÖY KISA VADEL

PERFORMANS SUNUŞ RAPORU HAZIRLANMA ESASLARI

Groupama Emeklilik Fonları

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU A. TANITICI BİLGİLER

A. TANITICI BİLGİLER. PORTFÖYE BAKIŞ Halka arz tarihi: 20 Mayıs 2009 YATIRIM VE YÖNETİME İLİŞKİN BİLGİLER

HALK HAYAT VE EMEKLİLİK A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI STANDART EMEKLİLİK YATIRIM FONU HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS

Transkript:

ULUSLARARASI FİNANSTA TEMEL PARİTE KOŞULLARI Finans pariteleri, döviz kurlarında değişmeye yol açan etkenlerin açıklanmasında büyük önem taşır. Bu bakımdan pariteler, gerek ülkelerin ekonomik politikalarının belirlenmesi gerekse özel işletmeler yönünden kritik rol oynayan kur değişimlerinin, özellikle uzun vadede, tahmin edilebilmesinde önemli bir göstergedir. Paritelere geçmeden önce bazı kavramların üzerine durulması gerekmektedir. Bu yüzden öncelikle arbitraj mekanizması ve tek fiyat kanunu üzerinde duralım. Tek Fiyat Kanunu Ticarete konu olabilen bir ekonomik varlığın, aynı anda tüm piyasalarda geçerli fiyatı aynı olmalıdır. Tek fiyat kanunu denilen bu olgunun ortaya çıkış nedeni arbitraj mekanizması ile ilgilidir. Daha önce belirtildiği üzere, arbitraj mekanizması piyasalar arasındaki fiyatların birbirlerinden sapmalarını önlemektedir. Uluslararası piyasalar açısından tek fiyat kanunu, aynı bir ekonomik varlığın, denge döviz kuruna göre bir ulusal para ile ifade edilen fiyatının her yerde aynı olması anlamına gelir. Bu durumu ürün piyasasından bir örnekle açıklayalım: Tek fiyat kanununa göre, bugünkü denge döviz kuru üzerinden TL ye dönüştürülmüş ABD deki buğday fiyatının, Türkiye deki TL cinsinden buğday fiyatlarına eşit olması gerekir. Tersine, Türkiye deki buğday fiyatlarının da Dolar cinsiden değerleri ABD deki Dolar cinsinden ifade edilen buğday fiyatlarıyla aynı olmalıdır. Buradaki önemli bir varsayımsa şudur: Taşıma giderleri, tarifeler vb. maliyetler yok kabul edilmektedir. Matematiksel olarak ifade edecek olursak; döviz kurunu S, buğdayın ABD deki fiyatını BUS ve Türkiye deki fiyatını BTL olarak gösterdiğimiz takdirde, TL cinsinden tek fiyat kanunu aşağıdaki biçimde olacaktır: 1

Eğer tek fiyat kanunu sağlanmazsa arbitrajcı ortaya çıkarak fiyat farklarından kar elde etmeye çalışır. Bu da nihayetinde yine dengenin sağlanmasına yardımcı olacaktır. Varsayalımki, buğdayın tonu ABD de $100, Dolar ın cari TL kuru 2,00 TL ve Türkiye de buğdayın tonu 250 TL dir. Bunun anlamı ABD de buğdayın tonunun Türkiye dekinden 50 TL ucuz olmasıdır. Arbitrajcı bu fiyat farkını görür ve ABD den buğday alıp Türkiye de satmaya başlayarak kar elde etmeye çalışır. Bu durum ABD deki buğdaya olan talebi dolayısıyla buğday fiyatlarını artıracak ve Türkiye de buğday arzını artması dolayısıyla da buğday fiyatlarını düşürecektir. Bir mal ne derece homojen, kolay taşınabilen ve bozulmayan nitelikte ise tek fiyat kanunu söz konusu mal için aynı derecede geçerlidir. Altın, döviz, buğday, ham petrol bu mallara örnek verilebilirler. SATIN ALMA GÜCÜ PARİTESİ Mutlak Satın Alma Gücü Paritesi: Ülkelerin denge döviz kurlarına göre birbirine dönüştürülmüş fiyatlar genel düzeylerinin tüm ülkelerde aynı olması gerektiğini belirtir. Diğer bir ifade ile SGP, belirli bir mal sepetinin bir ülkedeki fiyatının, cari döviz kurlarına göre ifade edildiğinde, dünyanın her yerinde aynı olması gerektiği anlamına gelir. Bu açıdan SGP, tek fiyat kanunundaki bireysel fiyatlar yerine tüm malları kapsayan ulusal fiyat düzeyinin ele alınmış bir şekli durumundadır. Anında teslim kuru S, yurt içi fiyat endeksi Pd, dış fiyat endeksi de Pf ile gösterildiği takdirde denge aşağıdaki şekilde olmaktadır: Pd = S Pf Fiyat endeksi, bir ekonomide belli bir andaki fiyatların ağırlıklı genel ortalamasını ölçer. Bir fiyat endeksi oluşturmak için endekse girecek bireysel fiyatlara, yani hangi mal ve hizmetlerin gözlemleneceğine karar verilir. Bunlar ülkedeki harcamaları temsil edici nitelite olmalıdır. Sonra da bu bireysel mal ve hizmetlerin fiyatlarına, bunların her birinin önemini yansıtan ağırlıklar verilir. Bu ağırlıklar, örneğin toplam harcama içerisinde her birisinin payları olabilir. 2

Sağlıklı karşılaştırma için kullanılan fiyat endeksinin de karşılaştırılabilir olması gerekir, yan, aynı mal ve hizmetlerden oluşması gerekmektedir. SGP ile ilgili formülden bazı önemli sonuçlar çıkartılabilir: Formülü şeklinde yazabiliriz. Formülün bu şekli bize döviz kurunun iç ve dış fiyat endekslerinin oranına bağlı olduğunu gösteriyor. Buna göre yurt içi fiyatlar, yurt dışı fiyatlardan ne derece yüksekse (düşükse), döviz kuru (yabancı para birimi başına ulusal para miktarı) o ölçüde yüksek (düşük) olacaktır.bununla birlikte uygulamada bu ilişkilerin geçerliliği her zaman tutmayabilir. Gerçek dünya çok karmaşıktır. Tek fiyat kanunu bir tek mal için geçerli olsa da, her birisi farklı ağırlıklar taşıyan çok sayıda mala dayanarak elde edilen fiyat endeksleri bu kanuna uygun sonuçlar doğurmayabilir. (Ülkeler arası farklar) Ayrıca gerçek dünyada ürünler arasında önemli kalite farkları bulunmaktadır. Dolayısıyla, ülkelerdeki endeks farkları bir ölçüde bu kalite farklılıklarından kaynaklanmış olabilir. Bunun ötesinde, ülkeler arasında fiyat eşitligini bozacak pek çok doğal ve yapay engel vardır. Örneğin, hükümetlerin koymuş oldukları gümrük tarifeleri, kotalar gibi. Yine tekelci piyasa yapısına sahip ülkelerdeki yüksek yurtiçi fiyatları veya yanlızca taşıma giderleri dolayısıyla fiyat farklılıklarının doğması bunlar arasındadır. Çok önemli olan bir neden de, her ülkede geniş bir grup mal ve hizmetin fiyat endekslerinin kapsamında yer almakla birlikte, bunların uluslararası ticarete konu olmamasıdır. Ticaret dışı mallar adı verilen bu mal ve hizmetlerin fiyatları ise ülkeler arasında büyük farklılıklar gösterir.(yeme içme, ev kiraları, yurt içi taşıma) Ticaret dışı malların fiyatlarının değişiklik göstermesi fiyat endekslerini de değiştir. Fakat, döviz kurlarında bir değişme gerekli olmayabilir. Çünkü bu tür mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişmeler, dış ticaret akımlarını dolayısıyla döviz arz-talebin etkilemez. 3

Sözü edilen bu gibi engeller karşısında yapılan uygulamalı çalışmalar da beklenene uygun olarak mutlak anlamda SGP`nin gecerliliğinin fazla yaygın olmadığını göstermiştir. Fakat bu engellerin çoğunun uygulamadan kaynaklandığı göz önünde bulundurularak, teorinin farklı bir açıdan yorumlaması yapılmıştır. Bu da nisbi satın alma gücü paritesidir. Nisbi Satın Alma Gücü Paritesi Nispi SGP, mutlak SGP gibi, belirli bir anda döviz kurunun ne olacağı sorusu ileilgilenmez. Tersine belirli bir başlangıç yılini baz alarak kurların nasıl değişeceğini açıklamaya çalışır. Buna göre, belirli bir dönemden diğerine döviz kurundaki değişme, bu dönem boyuncaiç ve dış fiyat artış oranları arasındaki farka eşittir. Diğer bir deyişle, nisbi SGP teorisine göre, yurt içi enflasyon oranı dış enflasyon oranı ndan yüksek olan ülkede döviz kuru bufark ölçüsüne yükselir, düşük olan ülkede ise o ölçüde düşer. Bunu formulize edersek : Yurt içi enflasyon : Yurt dışı enflasyon : İlk dönemdeki kur : Sonraki dönemdeki kur Eğer nisbi SGP yi geleceğe ait tahminler biçiminde ele alırsak, o takdirde formülde sonraki dönemde gerçekleşen kuru ifade eden S1 yerine E(S) yazmak gerekir ki, bu döviz kurunun gelecek dönemde beklenen değerini yansıtır. S0 yine bugünkü kuru ifade eder. O halde Eğer 2013 başında döviz kuru 1$=2 TL is eve yıl sonunda enflasyon Türkiye de %10, ABD de %2 olmuşsa bu durumda 2013 yılı sonunda döviz kuru, 4

Formülünden S1=2.16 olmalıdır. Nisbi SGP yaklaşımında kurlardaki değişmeler esas alındığı için Pd ve Pf nin mutlak değerleri ile değil, bunlardak, değişmelerle yani enflasyon oranları ile ilgilenilmektedir. Dolayısıyla, nisbi SGP genel fiyat düzeylerine dayalı mutlak SGP teorsinie göre daha yumuşatılmış bir yaklaşımdır. Şöyle ki, eğer mutlak SGP geçerli ise göreceli SGP de geçerlidir. Ama mutlak SGP geçerli olmasa da nisbi SGP yine geçerli olabilir. Kur Değişmesi [(S1-S0)/ S0] 40 C Parite Doğrusu Eksik değerleme 30 A 20 B Aşırı değerleme 10 10 20 30 40 Enflasyon oranları farkı Pd-Pf Yukarıdaki grafiğe bakacak olursak, dikey eksende doların TL kurundaki değişmeler, yatay eksende ise Türkiye nin ABD ye göre enflasyon oranındaki farklılıklar ölçülmektedir. Nisbi SGP, parite doğrusu üzerindeki noktalarda sağlanır. A noktasında; Türkiye de enflasyon ABD den %30 daha yüksektir. Bu enflasyon farkı dolayın TL ye göre %30 değer kazanması ile dengelenmiştir. B noktasında; Türkiye de enflasyon ABD den %30 daha yüksek olmasına karşılık dolar yalnızca %20 değer kazanmış (TL değer yitirmiş) yani TL aşırı değerlendirilmiştir. 5

C noktasında; Enflasyon farkı %30 iken kur %40 yükselmiş, diğer bir deyişle TL eksik değerlendirilmiştir. Nisbi SGP hipotezinin vardığı önemli bir sonuca göre enflasyon oranı nisbeten yüksek bir ülkede, döviz kurunun yeterince yükseltilmemesinin mal ve hizmet ihracı konusunda onu diğer ülkeler karşısında daha az rekabetçi yapması, ithalatta ise yabancı malların yurt içi mallara göre daha ucuz duruma gelmesidir. Bir yandan ihracatın gerilemesi diğer yandan ithalatın özendirilmesi ise dış ticaret bilançosunun açık vermesine ya da mevcut açıkların büyümesine neden olur. Kurların Geçiş Etkisi: Bir ülkenin reel döviz kurunun uzun dönemler için SGP den sapmasının bir diğer nedeni de kur değişmesinin eksik geçiş etkisi ile ilgili olabilir. Döviz kurundaki bir değişme sonucunda ithal ve ihraç mallarının fiyatlarında görülen değişme oranına geçiş etkisi adı verilir. Örneğin, Türkiye nin Almanya ya tekstil ihracatını ele alalım. Türkiye de tekstil üretim masrafları TL ile yapılmakta, fiyatlar TL ile belirlenmekte, Almanya ya yapılacak ihracatın fiyatları euro ile ifade edilmektedir. Buna göre Türk tekstilinin Alman piyasasındaki euro fiyatı (TPEU) TL fiyatının euroya dönüştürülmesinden ibarettir. TPEU= TPTL 1/, 1 =2TL 20 1/2=10 Eğer TL euro karşısında söz gelişi %20 oranında değer kaybederken (1 =2.40 TL) Türk tekstilinin Almanya daki euro fiyatı da aynı oranda düşmüşse (8 ) kurun geçiş etkisi tamdır. Oysa yabancı para cinsinden fiyatlardaki düşme daha düşük olursa kısmi bir geçiş etkisi vardır. Söz gelişi, TL kurundaki %20 lik bir değer kaybı karşısında tekstil fiyatları euro cinsinden yalnızca %10 oranında bir geçiş ortaya çıkmış olabilir (9 ). Bu durumda Türk ihracatçı firmaları kar marjlarındaki azalmayı engellemek için TL deki düşüşün fiyatları indirici etkisinin bir bölümünü kendilerine alıkoymuş olmaktadırlar. Nominal vs Reel Kurlar 6

Reel değerler, nominal büyüklüklerin uygun fiyat oranları ile düzeltilmesi sonucu elde edilir. Reel: Enflasyon etkisinden arındırıldıktan sonra kalan miktar. Eğer tüm nominal değerler enflasyonla aynı oranda artarsa (örneğin, enflasyon %10 gerçekleşirken, nominal değerlerin de %10 artması gibi) hiçbir reel değerde sapma olmaz. Reel döviz kuru endeksi de şöyle tanımlanır: Reel döviz kuru=anında kur/sgp kuru Endeks<1 ise reel dövizin kuru düşmüş, ya da ulusal para aşırı değerlenmiştir (ihracatı caydırıcı, ithalatı özendirici). Endeks>1 ise tersine ulusal para eksik değerlenmiştir. Endeks=1 ise SGP tam geçerli olmuş, ülkenin dış rekabet gücünde bir değişme ortaya çıkmamıştır. Denklem simgesel olarak şöyle ifade edebiliriz. Reel kur için (R), nominal kur için (N), önceki dönem için (0), sonraki dönem için (1) alt yazılarını kullanalım. (S1-S0)/ S0=PTR-PUS denkleminden S1 i çekecek olursak S1= S0(PTR-PUS)+ S0 elde edilir. Formül buna göre yeniden yazılacak olursa, Örneğin, önceki yılın anında kuru SN0=2.00TL/$, bu yılın anında kuru SN1=2.25 TL/$, geçen yıldan bu yana ABD nin gerçekleşen enflasyon oranı PUS=%5, Türkiye nin enflasyon oranı PTR=%55 olsun. Bu duruma göre reel kur endeksi elde edilir. Endeksin 1 in altında olması reel kurun düştüğünü ve ülkenin dış rekabet gücünün gerilediğini gösterir. Gerçekten de SGP nin geçerli olması için bu dönem sonunda 3 TL olması 7

gerekirken cari anında kurdan 1 dolar yalnızca 2.25 TL ile değiştirilebilmektedir. Bu da TL nin aşırı değerlendiği anlamına gelir. FAİZ PARİTESİ TEORİSİ Faiz oranı paritesi teorisi, kısa sürekli uluslararası mali fon piyasalarının, ya da uluslararası para piyasaları arasındaki arbitraj faaliyetlerinin bir sonucudur. Kısa sureli mali araçlar arasında risk açısından farklılıklar vardır. Örneğin, hazine bonoları, euro çekler risksiz yatırım araçları olarak kabul edilebilir. Aynı risk düzeyinde kısa vadeli bir mali aracın söz gelişi risksiz kabul edilen hazine bonosu faiz oranlarının değişik ülkelerde farklı olması, ülkeler arasında faiz arbitrajı yapma olanağı doğurur. Şöyle ki, fonlar faiz oranının düşük olduğu ülkeden yüksek olduğu ülkelere yatırılarak kazanç artışı sağlanabilir. Ancak arbitrajın temel özelliği yatırımların riskisz olarak yapılmasıdır. Oysa fonlar bir başka ülkeye yatırıldığında olası kur değişimlerinden dolayı orataya çıkabilecek bir risk vardır. O bakımdan arbitraj amaçlı yatırımcının kur riskini gidermek üzere önlem alması gerekir. Bunun dolaysız bir yolu, vadeli döviz piyasalarını kullanmaktır. Diğer bir deyişle yatırımcı, bir yandan elindeki uluslararası para fonlarını anında teslim piyasasında dövize çevirip yabancı hazine bonosu gibi bir araca yatırım yaparken, diğer yandan da bir vadeli piyasa işlemi ile kendisini güvence altına almalıdır. Birbirine bağlı olarak gerçekleştirilen işlemlerden bu ikincisi, yabancı mali varlığa yapılan yatırımın ana para ve faiz gelirlerinin öngörülen süre sonunda teslimi kaydıyla vadeli piaysada satışı biçimindedir. İki işlem mali kurumla ve birbirine bağlı olarak yapıldığından kur riski tamamen önlenmiş olur. Uluslararası mali yatırımcının gelirleri açısından burada biri olumlu diğeri olumsuz iki factor söz konusudur. Olumlu faktör; yurt dışında faizlerin yurt içi faizlerden yüksek olması dolayısıyla yatırımcının sağladığı ek faiz kazancıdır. Olumsuz faktör ise yabancı para cinsinden sağlanacak olan yatırım gelirlerinin vadeli piyasada satılmasından ötürü uğranabilecek kayıpları ifade eder. 8

Örneğin, vadeli piyasada, söz konusu yabancı para iskonto yapıyorsa böyle bir kayıp ortaya çıkacaktır. O halde yatırımcı arbitraj yapmaya karar verirken bu iki faktörü birbiriyle kıyas eder ve ancak yabancı ülkede ana ülkeye göre daha yüksek olan faiz farkının, vadeli piyasada ilgili para üzerindeki iskonto oranından daha büyük olması durumunda fonlarını yurt dışına yatırma yoluna gider. (Söz gelişi, ABD de faizler Türkiye deki faizlerden %30 daha yüksekken vadeli piyasada doların TL karşısında %20 iskonto yapması durumunda olması gibi) Buna göre faiz paritesi teorisinin temel önerisi şöyledir: Düşük faizli bir ülkenin ulusal parası, vadeli piyasada, yüksek faizli bir başka ülkenin ulusal parası karşısında bu faiz farkı tutarında vadeli prim yapar. Yüksek faizli ülkenin parası da vadeli piyasada faiz oranları farkı ölçüsünde iskontolu satılır. Faiz oranları farkı iskonto ya da prim Faiz paritesi teorisine göre, kur riskine karşı korunmuş dış yatırım getirisi ile aynı risk düzeyindeki yurt içi yatırımların faiz getirisi tam olarak birbirine eşitlenecektir. Piyasalar arasındaki garantili ya da güvence altına alınmış faiz oranları farklılığı sıfırdan büyük olduğu sürece, parasal fonların kısa sureli yatırım amacıyla, bir piyasadan diğerine aktarılması karlıdır. Ama bu geçici bir durumdur, bir süre sonra ülkeler arasında kur riskine karşı güvenceye alınmış faiz farklılıkları ortadan kalkar, faiz paritesi sağlanır ve arbitraj olanakları da sona erer. Örnek: ABD de kısa vadeli faizler Türkiye den %30 daha yüksek iken vadeli piyasada dolar yalnızca %10 iskonto yapmaktadır. Bu durumda fonların ABD ye yatırılması daha karlıdır. Mali fonlar Türkiye den ABD ye doğru aktıkça da Türkiye de fon arzı kıtlaşır, ABD de ise bollaşır. Buna bağlı olarak da kısa vadeli faizler Türkiye de yükseleceği ve ABD de düşeceği için başlangıçta ABD açısından yüksek olan faiz farkı azalacaktır. Bu da arbitrajı doğuran nedenlerin giderek etkisini kaybetmesi demektir. Bu işlemler döviz piyasalarını da etkiler. Şöyle ki; Türkiye deki yatırımcılar ellerindeki TL fonlarını bir yandan anında teslim piyasasında dolara çevirtip ABD2de yatırımlarını 9

gerçekleştirirken, diğer yandan da belli bir süre sonra elde edecekleri dolar ana para ve faiz gelirlerini vadeli piyasada TL karşılığında satmaktadırlar. Bu işlemler, doların TL kurunu anında piyasada yükseltici, vadeli piyasada düşürücü etki yapar. Böylece de döviz piyasasında da vadeli dolar iskontosu küçülmüş olur. İki piyasda açıklanan bu gelişmeler bir yandan dışarıdaki yüksek faiz farkını azaltacak, diğer yandan dolar iskonto oranını büyütecek ve sonunda ikisini birbirine eşitleyecektir. Eşitliğin sağlanması simgesel olarak şu denklemle gösterilebilir: itr-ius=(f-s)/s (Faiz paritesi teorisi eşitliği) itr: TR faiz ius: US faiz F: Vadeli döviz kuru S: Anında döviz kuru itr-ius>(f-s)/s durumunda, TR için yüksek olan faiz farkı TL nin vadeli iskonto oranından daha yüksekse o takdirde fonları ana ülke piyasasında yatırmak daha karlı olur. Ancak faiz paritesi teorisine göre, eşitliğin bozulduğu durumlar geçerlidir. Arbitraj faaliyetlerinin yol açacağı fon akımları, kısa sürede paritenin yeniden sağlanmasına neden olacaktır. Örnek: TR de faiz oranı %20, ABD de %10 ve anında kur 1$=2 TL olsun. Acaba fazi paritesini sağlayan vadeli kur neye eşit olmalıdır? 0.2-0.1=(F-2)/2 ise F=2.20 TL bulunur. Bu bir faiz paritesi kurudur. 10

Oysa bu durumda piyasada geçerli vadeli kur 2.50 TL gibi bir düzeyde olsaydı, vadeli piysada TL nin %25 lik iskonto oranı, Türkiye lehine olan %10 fazi farkını aşacağı için, faiz oranı yüksekliğine rağmen fonları Türkiye de değil ABD ye yatırmak daha karlı olacaktır. Vadeli İskonto (F-S)/S ABD de faizler yüksek Fonlar dışarıya yatırılır 40 Parite Doğrusu M 30 20 K 10 10 20 30 L Fonlar ana ülkeye yatırılır itr-ius TR de faizler yüksek Vadeli prim K: Faiz farkı=vadeli iskonto L: Faiz farkı yabancı paranın vadeli priminden yüksek, dolayısıyla fonlar ana ülkede kalır. M noktasında ise tersi olur. FISHER ETKİSİ Fisher etkisine göre her ülkede nominal faiz oranı (i), reel faiz oranı (r) ile beklenen enflasyonu ( ) yansıtan bir oranın toplamına eşittir. i=r+ 11

Reel faiz tasarrufçunun sağladığı gerçek getiriyi ifade eder. Reel faiz, nominal faizlerin enflasyondan arındırılmış halidir. Fisher etkisi de bir arbitraj imkanı sağlar. Ancak bu arbitraj ekonomideki reel ve nominal varlıklar arasındadır. Fisher etkisinin ifade ettiği arbitraj şu şekildedir: Beklenen enflasyon oranının yüksek olduğu fakat faiz getirilerine tam olarak yansıtılmadığı durumlarda kişiler mali varlıklardan çıkıp fiziki mallara yönelirler. Başka bir deyişle, parasal varlıklarıyla fiziki mallar satın alır, stok yaparlar. Tersine beklenen enflasyon oranının düşük olduğu ve bu düşüşün faizlere yansımadığı durumlardaise mali varlıklara yatırım tercih edilir. Fisher etkisinin geçerli olduğu durumda ise mali varlıkların getirisi tam olarak beklenen enflasyon oranını yansıtır ve böylece reel getiriyi artırma olanağı kalmaz. Fisher etkisinin dışa açık piyasalardaki uygulamasında; iki ülkedeki nominal faiz oranlarının farkı, ilgili ülkelerin beklenen enflasyon oranları farkına eşittir. Türkiye ve ABD için denilebilir. Buna Genelleştirilmiş Fischer Etkisi Denklemi denilmektedir. Fisher etkisinin bu genelleştirilmiş şekline göre beklenen enflasyon oranı yüksek olan bir ülkede nominal faiz oranı, enflasyon oranı daha düşük olan bir ülkeye göre bu fark ölçüsünde daha yüksek düzeyde bulunur. Genelleştirilmiş Fisher etkisini sağlayan mekanizma yine arbitrajdır. Şöyle ki, mali fonların bir ülkenin para piyasasına yatırılmasından elde edilecek reel faiz getirisi, diğer ülkeninkinden daha yüksekse kısa süreli fonlar reel faizi düşük olandan yüksek olan ülkeye doğru akar. Söz konusu arbitraj faaliyetleri reel faizler eşitlenene kadar surer. Reel faiz eşitlenince eşitliği sağlanır. 12

Yabancı ülkeye yatırım karlı Parite çizgisi 20 C 20 D Ana ülkeye yatırım karlı C noktası denge noktası. %20 enflasyon farkı, %20 faiz farkı ile dengelenmektedir. Oysa D noktasında reel faiz farkı ana ülkede %10 daha yüksektir. Dolayısıyla mali fonlar yabancı ülkeden ana ülkeye doğru akacak ve beklenen reel getiri oranları ülekeler arasında eşitleninceye kadar bu akım sürecektir. 13