Anayasa Referandumu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi

Benzer belgeler
YÜRÜTME FONKSİYONU BAKIMINDAN CUMHURBAŞKANLIĞI SİSTEMİNİN ANALİZİ

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

MEHMET UTKU ÖZTÜRK 1961 KURUCU MECLİSİ

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

ANAYASA HUKUKU DERSİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

Cumhurbaşkanı. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

2-) Türkiye de tek dereceli seçim ilk kez hangi seçimlerde uygulanmıştır? A) 1942 B) 1946 C) 1950 D) 1962 E) 1966

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü TÜRK ANAYASA DÜZENĐ BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

21 EKİM 2007 TARİHLİ HALKOYLAMASI

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

GENEL OLARAK DEVLET TEŞKİLATI SORULARI

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

1-Hâkim ve Savcılar idari görevleri dolayısıyla aşağıdaki kurumlardan hangisine bağlıdır?

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

ANAYASA HUKUKU DERSİ

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Komisyon. KPSS HUKUK Çek Kopar Soru Bankası ISBN Kitap içeriğinin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

3.Meclisin faaliyetlerine ara vermemesi şeklinde olan meclisin her zaman açık olması yasamanın hangi ilkesi ile ilgilidir?

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

10. Herhangi bir sebeple boşalan bakanlığa en geç kaç gün içinde yeni bakan atanır? A) 5 gün B) 10 gün C) 15 gün D) 20 gün E) 25 gün

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

16 Nisan 2017 Anayasa Değişikliği Karşısında Mahalli İdareler Seçimlerinin Durumu

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (2) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU


Sosyal Düzen Kuralları

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

Anayasası na göre, TBMM aşağıdakilerden hangisini bir parlamento kararıyla gerçekleştirir? Anayasası na göre ara seçim ne demektir?

(Đktisat, Đktisat ĐÖ ve Maliye Bölümleri)

GÜCLÜ DEMOKRASİ GÜCLÜ MECLİS MECLİS CUMHURBASKANINI VE BAKANLARI DENETLİYOR

BİRİNCİ KISIM İDARE HUKUKUNUN TEMEL KAVRAMLARI

Bir ülkede yürürlükte olan yasa, tüzük, yönetmelik vb. bütünü.

Anayasa ve İdare Türk idare teşkilatı Anayasal bir kurumdur Anayasası belli başlıklar altında idari teşkilatlanmayı düzenlemiştir.

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI

HUKUK. Soru Bankası İÇTİHAT

SORULARLA. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Prof. Dr. Abdurrahman Eren. ANAYASA HUKUKU DERS NOTLARI (Genel Esaslar-Türk Anayasa Hukuku)

TEMEL HUKUK. Hukuk ve Kaynakları

Hukukun Dalları Hukukun Kaynakları. Pozitif Hukuk: İdeal Pozitif Hukuk. Hukukun Dalları. Maddi Hukuk- Biçimsel Hukuk

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR? 30 SORU 30 CEVAP. (Anayasa Komisyonundan Geçmiş Haline Göre)

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Yeni Anayasa Nasıl Olmalı, Nasıl Yapılmalı?

ANAYASA HUKUKU DERSĐ ( GÜZ DÖNEMĐ FĐNAL SINAVI) Đktisat ve Maliye Bölümü

2 Ders Kodu: KMY Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Yüksek Lisans

Öğrencinin adı ve soyadı: Numarası:

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR? 35 SORU 35 CEVAP

KMÜ İİBF KAMU YÖNETİMİ VİZE SORULARI

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

İ Ç İ N D E K İ L E R

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

Kamu Yönetimi 2. Kısm Ders Notları. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

1: İNSAN VE TOPLUM...

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ NE GETİRİYOR?

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...IX KISALTMALAR... XIII I. BÖLÜM SEÇİM DÖNEMİ

İÇİNDEKİLER. ŞEKİL LİSTESİ... ix TABLO LİSTESİ... xi KISALTMALAR... xii

Bölüm 6 DEVLET KAVRAMI I. Devlet Terimi

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Yerel Demokrasi, Yerel Hukuk ve Evrensel Değerler

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Türkiye ye Özgü Yeni Bir Hükümet Modeli: Cumhurbaşkanlığı Sistemi

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

REKABET FORUMU HUKUK EKONOMİ-POLİTİKA

Transkript:

Anayasa Referandumu ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Gonca Bayraktar Durgun* Karşılaştırmalı siyaset bilimi literatürü anayasa ve hükümet sistemi değişikliklerinin yaygın kanının aksine sıklıkla gerçekleştiğini, anayasaların genel ömrünün göreli olarak kısa olduğunu göstermektedir. 1950 li yıllardan beri dünyada hükümet sistemi değişikliğinin özellikle otoriter sistemden demokrasiye geçiş yaşayan ülkelerde belirgin bir özellik olduğu, parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişler kadar ters yönde bir değişimin de gerçekleştiği gözlenmiştir. 1990 lı yıllardan itibaren, her ne kadar daha öncesi olmakla birlikte, Türkiye de de hem akademinin hem de siyasetin önemli bir tartışma alanı yeni bir anayasa yapımı ve hükümet sistemi olmuştur. 2007 yılında, cumhurbaşkanının seçimini düzenleyen 1982 Anayasası nın ilgili maddesinin değişikliğini içeren referandum ile cumhurbaşkanının halk tarafından doğrudan seçiminin kabul edilmesi ile bu ilgi daha da yoğunlaşmıştır. Söz konusu tartışmalarda parlamenter ve başkanlık sistemleri anayasalarda yer alan temel özellikleri ile birbirini dışlayan zıt kutuplar olarak ele alınmış ve çoğunlukla sistemlerden birinin diğerine olan üstünlüğü üzerinden tartışma yürütülmüştür. Çoğunlukla her iki sistem için saf addedilen özelliklerin aşırı genelleştirmesi ve ülke uygulamalarındaki farklılaşmaların göz ardı edilmesi yoluyla, sistemlerin birbirinin zıddı olarak ele alınması; hükümet sisteminin, siyasal rejimin istikrarı ya da istikrarsızlığı hususunda tek belirleyici kabul edilip, demokrasinin devamlılığının buna bağlı olarak değerlendirilmesine yol açmıştır. Bu yaklaşım, hükümet sistemlerinin anayasalarda yer alan prensipleri ile pratik koşullar içinde aldıkları biçimlerin farklılıklarını çoğu zaman göz ardı etmekle sonuçlanmıştır. Dolayısıyla, bu tür bir yaklaşım bir sistem doğası gereği bu veya şu sonuca ulaşacaksa, aynı sistemin farklı ülkelerdeki farklı sonuçları nasıl açıklanabilir? sorusuna cevap vermekte zorlanmaktadır. Çünkü hükümet sistemleri çeşitli koşullar altında işlevseldir. Bir ülkedeki kurumların bizatihi kendisinden ziyade, içinde var olduğu koşullar başkanlık ya da parlamenter demokrasinin istikrar/istikrarsızlığına yol açar. Başkanlık ya da parlamenter sistemin kurumsal yapısı ile istikrar/istikrarsızlık ya da demokrasi/diktatörlük arasında doğrusal bir nedensellik ilişkisi inşa etmek çok faktörlü meseleyi tek faktörle açıklama iddiası taşır. Dünyada aynı kategoriye ait kabul edilmekle birlikte birbirinin aynısı olan bir hükümet modeli bulmak kolay değildir. Hükümet sistemi modelleri ülkelerin siyasal, iktisadi, sosyal özelliklerinden bağımsız kendiliğinden var olan yapılar değildir. Bu nedenle, Türkiye de mevcut hükümet sisteminin, İngiliz parlamenter sistemden ya da Fransız yarı başkanlık sisteminden farklı özelliklere sahip olması gibi, temel özellikleri itibariyle başkanlık sistemi özellikleri çerçevesinde tasarlanan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin de başka ülke modelleri ile aynı olma zorunluluğu yoktur. Siyasal tarihimiz açısından anayasa yapım biçimi tepeden inmeci, tek merkezlidir. Hâlbuki Türkiye nin içinde bulunduğu, (*) Prof. Dr., Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü. 1 YENİ TÜRKİYE 94/2017

2YENİ TÜRKİYE 94/2017 2007 den beri devam edegelen anayasa yapım süreci öncekilerden önemli farklılıklara sahiptir. Yoğun olarak başlayan yeni anayasa ve hükümet sistemi tartışmasında siyasal ya da sivil kurum/kuruluşlar tarafından alternatif metinler hazırlanmış, anayasa tartışması toplumsal tabana yaygınlaşmıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi nin olağan dönemde anayasa yapımına önderlik etmesi ilk kez toplumun katıldığı bir tartışma platformunun oluşmasını sağlamıştır. Milli Mücadele ve milli devletin kuruluş sürecinin özelliklerini taşıyan 1921 ve 1924 Anayasalarının kendi tarihsel şartları içinde değerlendirilmeleri gerekir. Bu nedenle 1961 Anayasası asıl olarak bugünü de etkileyen vesayet odaklı anayasal kültürünün başlangıcını oluşturur. 1960 darbesini gerçekleştiren cunta liderinin başbakan olarak görev yaptığı bir dönemde, Milli Birlik Komitesi tarafından görevlendirilen bir grup tarafından anayasa hazırlanmıştır. Temmuz 1961 de Türkiye de yapılan ilk anayasa referandumunda, kapatılan ve liderleri Yassıada mahkemelerinde yargılanmakta olan Demokrat Parti nin yerine kurulan Adalet Partisi nin lideri, bizzat olağanüstü dönemin başbakanı Cemal Gürsel tarafından evet denilmesi yönünde toplum önünde uyarılır. Bir diğer askeri cuntanın tercihlerinin dayatıldığı 1982 Anayasası referandumu ise daha yasakçı olarak tarihte yerini alır. Kenan Evren in başkanlık yaptığı cunta tarafından oluşturulan bir kurul tarafından hazırlanan anayasaya aleyhine hayır kampanyası yürütmek dönemin şartları dikkate alındığında mümkün değildi. 1982 Anayasası otoriter, baskıcı, askeri vesayetin en geniş haliyle aktif olduğu bir ortamda yapılan bir anayasaydı ve anayasa referandumu da bir tercihten ziyade bir dayatmaydı. Evet oyu kullananların neye evet dediklerini bilmedikleri baskıcı bir dönemin ürünü olan 1982 Anayasası na oy vermemek Evren in liderliğini yaptığı askeri rejime başkaldırmak anlamındadır. Bütün siyasi faaliyetlerin yasaklandığı, baskı ve şiddetin yaygın olduğu sıkıyönetim dönemi dikkate alındığında, referandumun hangi şartlarda yapıldığı açıktır. Referanduma katılım ile kabul oranının bu şartlar içinde düşünülmesi gerekir. Bugün yaşadığımız sürecin farklılıkları bu haliyle kendiliğinden ortaya çıkar. 15 Temmuz melun darbe teşebbüsünün mecbur bıraktığı olağanüstü hal döneminde hemen hemen her platformda anayasa değişikliğinin serbestçe tartışıldığı, siyasi ya da sivil kurum/ kuruluşların serbestçe evet ya da hayır kampanyaları düzenlendiği, değişiklik önerilerinin bütün detayları ile toplum tarafından açıkça tartışıldığı bir süreç ile karşı karşıyayız. Şöyle ki, sistem değişikliği tartışması başladığından beri dillendirilen başkanlık hükümet sistemi yönünde bir değişikliğin zorunlu olarak federalizme geçiş ve akabinde parçalanma tehlikesi nin temelsiz olduğunu Anayasa değişiklik teklifi ile aşikâr hale gelmiştir. Teklifte 1982 Anayasası ile çerçevesi çizilen üniter yönetim ve tek meclisli parlamento yapısı korunmaktadır. Çünkü federalizm başkanlık tipi hükümet modelinin zorunlu özelliği değildir. Başkanlık sistemlerinin genel ortak özellikleri yasama ve yürütmenin seçilmesi için iki ayrı sandık kurulması ile yürütmenin tek başlı olması ve doğrudan seçilmesidir. Bunun dışındaki özellikler ülkelerin kendi özellikleri ve ihtiyaçları ile şekillenir. Nitekim Fransa nın 5. Cumhuriyet dönemini belirleyen anayasasında hayat bulan yarı-başkanlık modeli parlamenter ile başkanlık modellerinin sentezi olarak Fransa nın ihtiyaç duyduğu istikrarlı hükümetleri oluşturmak üzere kurgulanmıştır. Bu sebeple, Türkiye de kendi ihtiyaçlarını karşılamayı, kendi sorunlarını çözmeyi amaç edinmek zorunda olduğundan başka ülkelerden farklılaşması kaçınılmazdır. Demokratik ilke ve kurallar çerçevesinde kalkınma ve demokratik istikrar hedefine dönük olarak, Türkiye deki mevcut sistem ile dünyadaki başkanlık sistemlerinde tecrübe edilen tıkanıkların engellenmesi amacıyla karma bir sistem tercih edilmiştir.

Her ikisi de doğrudan halk tarafından seçilen yasama ve yürütme organı anayasa değişiklik teklifinin önemli unsurudur. Yasama organı içinden çıkmayan hükümet yapısı ile tek başlı yürütme düzenlemesi, hem yasamayı yürütmenin tahakkümünden kurtarmayı hem de siyasal tarihimizde kronik hale gelen ve çift-başlılıktan kaynaklanan yürütme içi krizleri önlemeyi amaçlamaktadır. Yürütmenin tahakkümünden kurtarılacak olan yasama organı, asli işlevlerinden olan yasa yapma işlevi yanında denetim işlevini yerine getirebilme imkânına kavuşacaktır. Siyasal partiler kanunu ve seçim sisteminde yapılacak destekleyici düzenlemeler ile parlamenter rolü güçlendirilecek olan milletvekilleri, yasama faaliyetleri ile yürütme organını denetleyen ve dengeleyen aktif bir yasama erkinin oluşmasına katkı sunabilecektir. Partizan rolü yerine parlamenter rolü destekleyici mekanizmalar ile yasamanın yürütmeyi denetleme işlevindeki mevcut sorunlar azaltılabilecektir. Kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği Anayasa değişiklik teklifi önemli bir özelliğe sahiptir. Hiç kimse aynı anda hem yasama hem de yürütme organı içinde görev alamaz. Cumhurbaşkanının doğrudan atayacağı cumhurbaşkanı yardımcıları ile kabine üyeleri, eğer TBMM üyeleri ise görevleri sona ermiş sayılacaktır. Bunun sonucu, 1982 Anayasası nın mevcut düzenlemesinin aksine, hükümetin kontrolünden çıkarılmış yasama olacaktır ki, bu durum milletvekillerinin yasa yapma, yürütmeyi denetleme gibi parlamenter sorumluluklarını daha etkin yerine getirmelerine hizmet edecektir. Nitekim, bütçe kanunu hariç kanun teklif etme yetkisi sadece milletvekillerine aittir. Bakanlık bürokrasilerinin kontrolünden çıkarılan yasama organında meclis komisyonlarının yasama faaliyeti alanında daha etkin çalışması gerekecektir. Anayasanın 8. maddesinde de ifadesini bulan yürütme yetkisi ve görevinin anayasaya ve kanunlara uygun kullanılması ve yerine getirilmesi anayasal kuraldır. Yani, seçimle doğrudan gelen yasama, seçimle doğrudan gelen yürütme karşısında aslında belirleyici olandır. Anayasa değişiklik teklifinde ifadesini bulan TBMM nin araştırma, genel görüşme ve cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlara yazılı soru sorma yetkileri yasamanın yürütmeyi denetlemesinde önemli araçlardır. Bu araçların etkin olarak kullanılması yasama organını yürütme karşısında etkin ve aktif kılacaktır. Genel görüşme ve meclis araştırmasına yürütme adına herhangi bir temsilcinin katılamayacak olması anayasa değişiklik teklifi açısından önemli bir yeniliktir ve kuvvetler ayrılığı ilkesinin gereğidir. Ancak, bütçe kanunu teklifinin yürütmeye ait olması başkanlık hükümet modelleri için kilit önemdedir. Aksi, yasamanın insiyatifine terkedilmiş bir yürütme anlamına gelir ki, yürütme alanından sorumlu olan cumhurbaşkanının seçilmesine dayanak teşkil eden politika önerilerini uygulayamaması ile sonuçlanması kaçınılmazdır. Bütçenin ancak yasama meclisinin onayı ile yürürlüğe girebilecek olması yasama organının yürütme üzerinde denetim yetkisidir. Yeni sistemle bütçeyi hazırlayan ile bütçeyi onaylayan farklılaşmaktadır. Meclisin bütçeyi onaylamama yanında, onayladığı bütçenin harcamalarını da denetleme yetkisi vardır. Halk tarafından doğrudan seçilen cumhurbaşkanı, devlet başkanı ve hükümet başkanı olarak yürütme yetkisi ve görevine sahiptir. Yürütme görevini, kendi atayacağı cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar ile yerine getirecektir. Seçimler sonrası hükümetin TBMM nin güvenoyuna ihtiyaç duymadan kurulabilecek olması sandık iradesinin doğrudan hükümeti kurmada belirleyiciliğini kural haline getirirken, gelecekteki muhtemel hükümet kuramama sorununu kökten çözümleyerek, yönetimde istikrar için önemli bir adım olacaktır. Yani, siyasi pazarlıklar seçim öncesi sonuçlandırılmak zorunda olacağından seçimler sonrası zaman ve kaynak israfı en aza indirgenebilecektir. 3 YENİ TÜRKİYE 94/2017

4YENİ TÜRKİYE 94/2017 Farklı ülkelerdeki başkanlık modellerinde olduğu gibi başkan ve başkan yardımcısının birlikte seçiminin tercih edilmemesi dikkate alınması gereken bir öneridir. Diğer ülkelerdeki başkanlık sistemlerinde seçilen başkan yardımcısının yasama organında sahip olduğu rol hatırlandığında aradaki temel farklılık ortaya çıkmaktadır. Federal sistemlerdeki iki-meclisli parlamentolarda, federe devletlerin eşit temsil edildiği ikinci meclisin başkanlığını yapan başkan yardımcısı federal devletin temsilcisi olarak oradadır. Türkiye üniter ve tek meclisli bir sisteme sahiptir. Ayrıca bazı ülke tecrübelerinde görüldüğü üzere seçilmiş başkan yardımcısı yürütme içinde ayrı bir vesayet odağı haline gelebilmekte, hatta başkanı görevden uzaklaştırmayı hedefleyen anti-demokratik müdahalelerin aktörü olabilmektedir. Anayasa değişiklik teklifinde bu tür eğilimleri önlemek amacıyla önerilen çözüm, seçmenin hakemliğine başvurmak yoluyla seçimlerin yenilenmesidir. Başkanlık makamının farklı sebeplerden dolayı boşalması halinde genel seçim takvimi belirleyici olarak alınmış olup, genel seçimlere bir yıldan az ya da daha çok süre olması durumunda iki farklı çözüm önerilmiştir. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile diğer ülkeler için de örnek teşkil edebilecek bir öneri geliştirilmiştir. Bu değişikliğin kabulü halinde ülkemizde Cumhurbaşkanlığı seçimleri, meşruiyetini doğrudan seçmenden alan yapısı ile anti-demokratik müdahalelerin odağı olmaktan çıkarılacak ve demokratik kurumsallaşmanın ana merkezlerinden biri haline gelecektir. Sandıktan meşruiyetini alan ve seçmene karşı siyasi olarak sorumluluk yüklenmiş olan cumhurbaşkanları artık sadece seçmene hizmet eden siyasal aktörler olabilecektir. Halk oyuyla doğrudan seçilen Cumhurbaşkanının, 1982 Anayasası nın mevcut halinde olan partisi ile ilişiğinin kesilmesi ilkesi ile görev yapmasının zorlanması hem siyasal gerçekliklerle hem de demokratik ilkelerle bağdaşmaz. Başkanlık ya da parlamenter sistemlerde hükümet etme görevine talip olan adayların seçimlerde başarılı olabilmesi, parti sistemi özelliklerine bağlı olarak, en az bir ya da daha çok siyasal partinin desteğini zorunlu kılmaktadır. Doğrudan seçim ile siyasal sorumluluğu olan, anayasa teklifinde önerilen madde ile de cezai sorumluluk yüklenecek olan cumhurbaşkanının kendi partisinin desteği olmadan politika üretmesi, hizmet etmesi ve belirli bir güven ortamı içinde görevinde kalabilmesi beklenemez. İlke olarak tarafsızlık ilkesi sembolik yetkilere sahip devlet başkanının olduğu saf parlamenter sistemler için uygundur. Başkanlık sistemlerinde tarafsız olmak, partisiz olmak değil seçmenin bütününe hizmet etmek anlamındadır. Dünya uygulamalarında başkanlık hükümet modellerinde dikkat çeken bir diğer özellik sabit süre için görev yapabilme durumudur. Ancak bu durum ABD de dahil bazı ülkelerde sistemin kilitlenmesine yol açabilmektedir. Cumhurbaşkanı ve TBMM ye karşılıklı olarak seçimleri yenileyebilme yetkisi verilmiş olması yasama ve yürütme arasında ortaya çıkabilecek krizleri aşabilme, birlikte uyumlu çalışmaya motive etme amaçlıdır. Bu yetkinin sıklıkla kullanılacak bir yetki olacağı beklenilmemelidir. Çünkü bu yetkisini kullanan cumhurbaşkanı kendi görev döneminden feragat etmiş olacaktır. Aynı şekilde meclisin bu yetkiye başvurması da kendi görevi ile birlikte yürütmenin de görevini sonlandırması demektir. Bunun yanında, 1982 Anayasası saf parlamenter sistemi sonlandırmış, yürütmenin başı olarak cumhurbaşkanını güçlü yürütme yetkileri ile donatmış ancak hesap verme yükümlülüğü getirmemiştir. Bu açıdan hukuk devleti ilkesi ile çelişir durumdadır. Demokratik hukuk devleti olmanın gereği olarak, değişiklik teklifinde doğrudan halk tarafından beş yıl için seçilecek olan ve en fazla iki dönem görev yapabilecek olan cumhurbaşkanına cezai sorumluluk getirilmesi ve kademeli olarak yargılanması önerilmektedir. Cumhurbaşkanı ile birlikte yürütme görevini

yerine getirecek olan cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar da aynı şekilde cezai sorumluluğa sahiptir. Teklifte önerildiği haliyle, aynı cumhurbaşkanı için olduğu gibi onlar için de, görevleri bitse dahi ilgili hükmün uygulanması demokratik hukuk devleti olmanın gereğidir. Anayasa değişiklik teklifinde yer alan öneriye göre hakkında TBMM tarafından soruşturma açılan cumhurbaşkanının seçim kararı alamayacak olması oldukça isabetlidir. Teklifteki önemli önerilerden biri de yasama ve yürütme arasında uyumlu bir işbirliğinin oluşmasını desteklemek ve muhtemel siyasi tıkanmaları önlemek için Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin eş zamanlı yapılmasıdır. Yani aynı günde seçmenin önüne iki sandığın konulmasıdır. Değişiklik teklifine karşı olanlarca bu önerinin diktatörlüğe gidişin yolu olacağı iddia edilse de, bu iddiayı temellendirmek kolay değildir. Diktatörlük-başkanlık ilişkisi, başkanlık sisteminin sahip olduğu kendine has kuralları/mekanizmaları dolayısıyla değil, tarihsel olarak gelişmiş bir durumdur. Tek açıklayıcı değişken olarak hükümet sistemi ile diktatörlük arasında doğrusal bir neden-sonuç ilişkisi öne sürmek doğru değildir. Nihayetinde buradaki basit sav, seçmenin aynı günde hem yasama hem de cumhurbaşkanlığı için ayrı ayrı oy kullanırken çoğunlukla tek bir aday ve o adayın partisinde yoğunlaşacağı ve bu sonucu elde eden adayın da kaçınılmaz olarak diktatöre dönüşeceği basit ön-kabulüne dayanmaktadır. Böyle bir iddia Türkiye nin demokratik siyasi tecrübesini küçümsemek, toplumu örgütsüz homojen kitle olarak tasavvur etmek demektir. Cumhurbaşkanının seçmenle olan bağlantısı gereği, kısa vadede ikinci kez seçilmeyi, uzun vadede de kendi partisinin başarısına katkı sunması için akla yatkın makroekonomik politikalar izlemesi gerekir. Çünkü cumhurbaşkanı güçlü bir ekonomi, istikrar ve demokrasinin kalitesinin yükseltilmesi ile ilgili sonuçlardan dolayı seçmene karşı sorumludur. Cumhurbaşkanının yetkileri düşünüldüğünde bu tür politikalarda başarısızlık parlamenter sistemde olduğu gibi yasama, yargı ya da diğer siyasi aktörler üzerinden açıklanamaz. Farklı hedeflere sahip diğer siyasi aktörlerin cumhurbaşkanının eylemlerini hem demokratik hem de yargısal yollardan kontrol edebilme imkânı vardır. Yani, beceriksiz ya da kötü niyetli bir başkanın iktidara gelmesi durumunda, güçlü başkanlık yetkileri kendiliğinden ve doğrudan yanlış politika izlemeye açık çek değildir. Rekabetçi demokratik seçimler ile sınırlı süre için seçilen yürütme ile yasama organlarının eş zamanlı seçilmesinden diktatörlük sonucunun çıkarılması ne ülke insanımızın demokratik değerlere bağlılık derecesi ile ne de dünya gerçekleri ile örtüşmektedir. Bu iddialar tamamen 1982 Anayasası nın 4. maddesinde ifadesini bulan değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez olan ve Cumhuriyetin niteliklerini oluşturan 1., 2. ve 3. maddeleri ile 5., 6,7, 8. ve 9. maddelerini göz ardı etmekte; seçmene de bu açıdan akılsız, ruhsuz, niteliksiz güruh muamelesi yapmaktadır. Cumhurbaşkanının yürütme alanı ile ilgili yönetsel kararname çıkarması başkanlık uygulamasının rutinlerindendir ve dünyada yaygın olarak başvurulan bir yetkidir. Çünkü Cumhurbaşkanı yürütme alanından sorumlu olmak üzere halk tarafından doğrudan seçildiğinden, yürütme alanında düzenleme, atama ve yapısal yeniden düzenlemeler yapma gibi yetkilere sahip olması gerekir. Anayasa değişiklik teklifinde de Cumhurbaşkanının kanunların uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkaracağı hükmü vardır. Teklifte sınırları belirlenen kararname yetkisi özellikle 1980 ler ile birlikte hızlı kalkınma hedeflerine dönük olarak başkanlık sistemlerinde başvurulan bir yetkidir. Değişiklik teklifinde Anayasanın 2. kısmının 1. ve 2. bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle; 4. bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevlerin Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenemeyeceği; anayasada kanunla 5 YENİ TÜRKİYE 94/2017

6YENİ TÜRKİYE 94/2017 düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacağı hükmü vardır. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacak olmasının yanında, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde kanun hükümlerinin uygulanacağının hükme bağlanması kararnamelerin sınırını belirlemektedir. Bununla birlikte, TBMM nin aynı konuda kanun çıkarması durumunda Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin hükümsüz hale gelmesi bu tür kararnamelerin kanun altı statüde yer aldığını kurala bağlamaktadır. Yani, kararname yetkisi iddia edildiği gibi sınırsız ve yasama yetkisini ihlal eden bir yetki değildir. Cumhurbaşkanının sorumluluğunu taşıdığını yürütme alanı ile ilgili görevlerini yerine getirmesine yönelik bir yetkidir. Anayasa değişiklik teklifinde demokratikleşme yönünde önemli diğer düzenlemelere örnekler şunlardır: Teklifte, yargı bağımsızlığı ilkesine tarafsızlığı ibaresinin de eklenmesi Türkiye de şimdiye kadar yargının sahip olduğu tarafgirlik sorununu çözmeye yöneliktir. Yüksek yargı organı olmaktan ziyade aslında yargı alanında yönetsel bir mekanizma olan Hakimler ve Savcılar Kurulu nun isminde önerilen revizyon bu kurulun bir yüksek mahkeme statüsüne sahip olmadığına vurgudur. Yargıda tarafsız ve çoğulcu bir yapının oluşabilmesi için HSYK üyelerinin seçimi usulünde değişiklik yapılması önerilmektedir. Üye sayısının düşürülmesi ve üyelerin belirlenmesi yetkisinin halk tarafından doğrudan seçilen yasamaya ve yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanına verilmesi dünya uygulamaları ile uyumludur. Bunun yanında, Anayasa Mahkemesi nin asker kökenli üyelerin çıkarılması AYM nin sivilleşmesi yönünde demokratik bir adımıdır. Ayrıca, Askeri Yargıtay ve Askeri Danıştay ın kaldırılması ile yargıda birlik sağlanmış olacak ve bir imtiyaz alanı da son bulacaktır. Devlet Denetleme Kurulu nun askeri bürokrasiyi de denetlemesi yetki, sorumluluk ve hesap verme dengesi açısından önemlidir. Anayasanın 125. maddesinin 2. fıkrasının da kaldırılması ile YAŞ kararlarının yargı denetimine açık olması demokratik hesap verilebilirlik için gereklidir. 1982 Anayasası nda 122. madde ile düzenlenen sıkıyönetim uygulamasının kaldırılması sivilleşme ve demokratikleşme açısından önemli adımlardandır.