D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U TANISI KONULAN B R KL N K ÖRNEKLEMDE YIKICI DAVRANIfi BOZUKLUKLARI VE ÖZGÜL Ö RENME BOZUKLUKLARI Ayhan B LG Ç*, Birim Günay KILIÇ**, Ka an GÜRKAN**, Ayla AYSEV*** ÖZET Amaç: Dikkat eksikli i hiperaktivite bozuklu u (DEHB) tan s konmufl olan bir klinik örneklemde davran m bozuklu u (DB), karfl t olmakarfl gelme bozuklu u (KGB) ve özgül ö renme bozuklu u (ÖÖB) efltan lar n n s kl ve bu efltan lar n di er klinik de iflkenlerle iliflkisi incelenmifltir Yöntem: Baflvuru yafllar 418 yafl aral nda olan, DEHB tan s konmufl 266 çocu un dosya verileri geriye dönük olarak de erlendirildi. DEHB tan s n n konulmas ve alt tiplerinin belirlenmesinde klinik görüflme yan s ra, Conners Anababa ve Ö retmen Derecelendirme Ölçe i ile Turgay Çocuk ve Ergenlerde Davran m Bozukluklar için DSMIV'e dayal Tarama ve De erlendirme Ölçe i'nden yararlan ld. ÖÖB tan s Wechsler Çocuklar çin Zeka Ölçe i ve OkumaYazma de erlendirilmesinden yararlan larak DSMIV kriterlerine göre konuldu. Okul öncesi dönemde baflvurular olan 5 olguda ise ÖÖB efltan s okula bafllad ktan sonra belirlenmiflti. Sonuçlar: Olgular n %36.1' inde DB, %25.9'unda KGB, % 21.7'sinde ÖÖB efl tan lar n n oldu u belirlendi. DB'nin bileflik tip DEHB'de en yüksek, dikkatsizli in önde geldi i tip DEHB'de en düflük oranda oldu u görüldü. Y k c davran fl bozuklu u (KGB ve DB) efl tan s olan olgularda klinik baflvuru yafl n n daha küçük oldu u saptand. ÖÖB olan çocuklar n annelerinin e itim düzeyinin daha düflük oldu u belirlendi. Cinsiyet ve zeka puanlar ile efl tan alma aras nda ise bir iliflki saptanmad. Tart flma: DEHB olgular nda saptanan efltan lar n klinik baflvuru ve tedavi aray fl üzerine olan etkileri tart fl lm flt r. Anahtar sözcükler: Dikkat eksikli i hiperaktivite bozuklu u, efltan, karfl t olmakarfl gelme bozuklu u, davran m bozuklu u, özgül ö renme bozuklu u SUMMARY: DISRUPTIVE BEHAVIOR DISORDERS AND SPECIAL LEARNING DISORDERS IN A CLINICAL SAMPLE WITH DIAGNOSIS OF ATTENTION DEFICIT HYPERACTIVITY DISORDER Objective: Frequency of Conduct Disorder (CD), Oppositional Defiant Disorder (ODD) and Special Learning Disorder (LD) and their relations to other clinical variables were examined in a clinical sample with diagnosis of Attention Deficit Hyperactivity Disorder (ADHD). Method:Patient records of 266 children with ADHD between ages 418 years, were evaluated retrospectively. In addition to clinical interview, Conners Parent Rating Scale, Conners Teacher Rating Scale and Turgay Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders, 4th edition (DSMIV)Based Child and Adolescent Behavior Disorders Screening and Rating Scale (TDSMIVS), were used for diagnosis of ADHD and definition of subgroups. Weschler Intelligence Scale for ChildrenRevised and ReadingWriting Test were used in the evaluation of LD diagnosis according to DSMIV. In 5 children who referred before school age, LD comorbidity was determined after starting school. Results: CD was detected in 36.1%, ODD in 25.9% and LD in 21.7% of the cases. CD was most common among cases with combined type of ADHD and least common in predominantly inattentive type of ADHD. Clinical referral age was found lower in children with comorbid disruptive behavior disorders (CD and ODD). Maternal educational level was lower in LD cases. There were no associations between comorbidity and gender and IQ scores. Conclusion: The impact of comorbid diagnoses on clinical referral and treatment seeking in ADHD cases was discussed. Key words: Attention deficit hyperactivity disorder, comorbidity, conduct disorder, oppositional defiant disorder, special learning disorder G R fi Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Bozuklu u (DEHB) çocukluk ça nda en s k görülen psikiyatrik bozukluklardand r (Gillberg ve ark. 2004). DEHB okul ça çocuklar n n %35'ini etkilemekte (APA, 2000) ve akademik baflar ile psikososyal uyum üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktad r *Arfl. Gör. Dr., Ankara Üniv. T p Fak., Çocuk Ruh Sa l ve Hastal klar Anabilim Dal, Ankara. **Uzm. Dr., Ankara Üniv. T p Fak., Çocuk Ruh Sa l ve Hastal klar Anabilim Dal, Ankara. ***Prof. Dr., Ankara Üniv. T p Fak., Çocuk Ruh Sa l ve Hastal klar Anabilim Dal, Ankara. Çocuk ve Gençlik Ruh Sa l Dergisi : 13 (2) 2006 54 (Gillberg ve ark. 2004). DEHB'de efltan görülme oranlar oldukça yüksek olup, %60 ile %100 aras nda de iflen oranlar bildirilmifltir (Kuhne ve ark. 1997). Karfl t olmakarfl gelme bozuklu u (KGB), davran m bozuklu u (DB) ve özgül ö renme bozuklu u (ÖÖB) en s k saptanan efltan lar aras ndad r (Kadesjö ve Gillberg, 2001). Çocukluk döneminde bafllayan KGB ve DB s kl kla DEHB zemininde ortaya ç kmaktad r (Loeber ve ark. 2000). KGB'nin DB geliflimi öncesi bir geçifl evresi oldu u düflünülmektedir (Gilberg ve ark. 2004). DEHB olan çocuklarda KGB veya DB
DEHB'de Efltan lar efltan lar n n bulunuyor olmas, kiflileraras iliflkilerde olumsuz etkiler yaratmaktad r (Schachar ve Wachsmuth, 1990) DEHB ve ÖÖB'nin etiyolojik olarak birbirinden ba ms z bozukluklar oldu u bilinmektedir (Fletcher ve ark. 1999). Bununla birlikte bu iki klinik tablo s kl kla bir arada bulunmaktad r. DEHB'de ÖÖB efltan s görülme oranlar n n yöntemsel farkl l klar ve tan kriterlerindeki belirsizlikler nedeniyle %10 ile %92 aras nda bildirildi i görülmektedir (Biedermann ve ark. 1991). Bu iki nöropsikiyatrik bozuklu un yüksek oranlarda bir arada bulunuyor olmas, DEHB olan olgularda ÖÖB efltan s n n erken dönemde belirlenmesi ve tedavisinin yürütülmesini gerekli k lmaktad r. Bu çal flmada DEHB olan çocuklarda DB, KGB ve ÖÖB efltan lar n n s kl, DEHB alt tiplerine göre efltan lar n da l m ve efltan lar n, yafl, cinsiyet, baflvuru yafl, zeka puanlar ve anababa e itim düzeyi gibi di er klinik de iflkenlerle iliflkisi incelenmifltir. YÖNTEM Örneklem Ankara Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Ruh Sa l ve Hastal klar Anabilim Dal, DEHB ve Özgül Ö renme Güçlü ü Ünitesinde izlenmekte olan, baflvuru yafllar 418 yafl aral nda, zeka gerili i ve a r nörolojik/metabolik hastal bulunmayan, toplam 266 çocu un dosya verileri geriye dönük olarak de erlendirildi. Olgular n baflvuru yafl, cinsiyeti, annebaba e itim düzeyi ile zeka düzeyi belirlenmifl olan 217 olgunun test sonuçlar kaydedildi. Tüm olgularda DSMIV tan ölçütlerine göre yap lm fl olan psikiyatrik görüflme ve de erlendirmeler gözden geçirildi ve DB, KGB ve ÖÖB efltan lar belirlendi. DB, KGB ve ÖÖB d fl nda da efltan lar n saptanm fl olmas na karfl n, bu üç efltan d fl ndaki di er efltan lar n saptanmas nda nesnel ölçeklerin kullan m n n standart olmamas ve efltan lar n önemli bir bölümünün DB, KGB ve ÖÖB olmas nedeniyle di er efltan lar n görülme oranlar ve klinik de iflkenlerle iliflkisi de erlendirmeye al nmad. DSMIV ölçütlerine göre DEHB tan s konulan olgularda DEHB alt tiplerinin ve DB ile KGB efltan lar n n belirlenmesinde Conners AnneBaba Derecelendirme Ölçe i, Conners Ö retmen Derecelendirme Ölçe i ve annebaba ve ö retmen taraf ndan doldurulan TurgayÇocuk ve Ergenlerde Davran m Bozukluklar için DSMIV'e Dayal Tarama ve De erlendirme Ölçe i'nden (T DSMIVÖ) yararlan lm flt. Dosya taramas yap l rken efltan lar n belirlenmesindeki hata olas l n n en aza indirilmesi için tüm hastalar n anne babas na verilmifl olan TDSMIVÖ'den yararlan larak, daha önceden saptanm fl olan efltan lar n do rulu u gözden geçirildi. ÖÖB tan s, klinik bulgusu olan çocuklara Wechsler Çocuklar çin Zeka Ölçe i (WÇZÖ) ve Okuma Yazma De erlendirilmesi (Erden ve ark. 2002) uygulanmas ndan yararlan larak DSMIV kriterlerine göre yap lm fl olan klinik görüflme sonras nda konulmufltu. Veri Toplama Araçlar Conners Ö retmen Derecelendirme Ölçe i: Ö rencilerin s n f içi davran fllar n n ö retmenleri taraf ndan derecelendirilmesi amac yla gelifltirilmifl bir ölçektir (Conners 1969). Ölçe in ilk formu 39 madde içerirken gözden geçirilmifl formu 28 madde içermektedir (Goyette ve ark. 1978). Ölçe in gözden geçirilmifl halinin Türkçe geçerlik ve güvenilirli i fiener ve arkadafllar (1995) taraf ndan yap lm flt r. Ölçek, Hiperaktivite / Atakl k, Dikkat Eksikli i / Edilginlik ve Davran m Bozuklu u/toplumsallaflamama alt ölçeklerinden oluflmaktad r. Conners Anababa Derecelendirme Ölçe i: Toplam 48 maddeden oluflan bir ölçektir. Ölçe in Türkçe uyarlamas Dereboy ve arkadafllar taraf ndan yap lm flt r (1998). Dikkat eksikli i, hiperaktivite, DB ve KGB'yi tarayan alt ölçekleri bulunmaktad r. TurgayDSMIV'e Dayal Çocuk ve Ergenlerde Davran m Bozukluklar çin Tarama ve Derecelendirme Ölçe i (TDSMIVÖ): DSMIV ölçütlerine göre dikkat eksikli i, afl r hareketlilik, dürtüsellik, karfl t olma karfl gelme bozuklu u ve davran m bozuklu unu sorgulayan toplam 41 maddeden oluflan (Turgay 1994), geçerlik ve güvenilirli i Ercan ve arkadafllar taraf ndan yap lm fl olan bir ölçektir (2001). Wechsler Çocuklar çin Zeka Ölçe i Gelifltirilmifl Formu (WÇZÖR) : Wechsler taraf ndan gelifltirilmifl olan ölçe in (1974) Türk çocuklar üzerinde standardizasyonu Savafl r ve fiahin taraf ndan yap lm flt r (1994). WÇZÖR sözel ve performans olmak üzere iki bölümden 55
B LG Ç VE ARK. oluflmaktad r. Her bölümde 6'flar olmak üzere toplam 12 alt test bulunmaktad r. Sözel ve Performans puanlar n n toplanmas ile Toplam Test Puan elde edilmektedir. OkumaYazman n De erlendirilmesi: Çocu a s n f düzeyine uygun bir metin okutularak do ru okudu u kelime say s belirlenmekte ve okudu unu anlama becerisi ölçülmektedir. Yazma becerisinin test edilmesinde s n f düzeyine uygun bir parça çocu a yazd r lmakta ve yaz m hatalar belirlenmektedir. Türk çocuklar için norm çal flmas Erden ve arkadafllar (2002) taraf ndan yap lm flt r. statistik de erlendirme Analizlerde statistiksel Paket Program (SPSS 10.0) kullan lm flt r. Sürekli de iflkenlerin karfl laflt r lmas nda ttesti, kategorik de iflkenlerin karfl laflt r lmas nda kikare testi kullan lm flt r. BULGULAR Örneklemimizde 40 k z (%15), 226 erkek (%85) toplam 266 çocuk yer al yordu ve olgular n ortalama yafl 11.8±2.61 olarak saptand. Örneklemde baflvurular okul öncesi dönemde olup da izlemleri süren 5 çocuk bulunuyordu. K z ve erkek çocuklar n yafl ortalamalar aras nda anlaml bir fark bulunmad. Olgular n DEHB alt gruplar na göre da l m incelendi inde, % 76.2'sinin (n=203) bileflik tipte, %15.3'ünün (n=41) dikkatsizli in önde geldi i (DE) tipte, %8.5'inin (n=22) afl r hareketlilikdürtüselli in önde oldu u (HA) tipte yer ald saptand. Tüm olgular n %36.1'inde (n=96) DB, %25.9'unda (n=69) KGB efltan lar n n oldu u belirlendi. ÖÖB tan s n koyarken zeka düzeyinin belirlenmesi zorunlu oldu undan, ÖÖB efltan s oran WÇZÖ R uygulanm fl 217 çocuk dikkate al narak % 21.7 (n=47) olarak saptand. ÖÖB efltan s okul öncesi dönem baflvurular olan olgularda okula bafllad ktan sonra belirlenmiflti. 13 (%4.9) olguda KGB ile ÖÖB, 12 (%4.5) olguda da DB ile ÖÖB efltan lar n n her ikisi de bulunuyordu. Toplam 187 (%70.3) çocukta bu üç efltan dan en az biri bulunmaktayd, 79'unda (%29.7) ise üç efltan da bulunmuyordu. DEHB'nin alt tipleri ile efl tan alma aras ndaki iliflki incelendi inde, DB'nin bileflik tip DEHB'de en yüksek, dikkatsizli in önde geldi i tip DEHB'de en düflük oranda oldu u görüldü. Bileflik alt tip ve HA alt tipi ile DE alt tipi aras nda DB görülmesi aç s ndan anlaml bir fark bulunmaktayd (s rayla p=0.000, X_=15.18= ve p=0.039, X_=4.84). Bileflik alt tip ile HA alt tipi aras nda ise anlaml bir fark bulunmuyordu. KGB ve ÖÖB efltan s ile DEHB alt tipleri aras nda ise bir iliflki saptanmad (Tablo 1). Cinsiyetler aras nda efltan alma oranlar karfl laflt r ld nda da k z ve erkekler aras nda anlaml bir fark olmad gözlendi (Tablo 2). Tablo1: DEHB Alt Tiplerine Göre Efltan lar n Görülme Oranlar DE Alt HA Alt Kombine Alt Grubu Grubu Grup X p (n=41) (n=22) (n=203) DB n (%) 4 (9.8) 7 (31.8) 85 (41.9) 15.4 0.000*** KGB n (%) 11 (26.8) 6 (27.3) 52 (25.6) 0.48 0.97 ÖÖB n (%) 8 (20.0) 2 (9.1) 37 (18.2) 1.30 0.52 DB:Davran m bozuklu u, KGB: Karfl olma karfl gelme bozuklu u, ÖÖB: Ö renme bozuklu u, DE: Dikkat eksikli i, HA: Hiperaktivite ***p<0.001 Kombine>DE (p=0.000, X =15.18), HA>DE (p=0.039, X =4.84), Kombine=HA (p=0.494, X =0.83) Tablo2: K z ve Erkeklerde Efltan lar n Görülme Oranlar. K z (n=40) Erkek (n=226) DB n (%) 12 (30.0) 84 (37.2) 0.76 0.38 KGB n (%) 12 (30.0) 57 (25.2) 0.40 0.53 ÖÖB n (%) 10 (25.6) 37 (16.4) 1.96 0.16 DB:Davran m bozuklu u, KGB: Karfl olma karfl gelme bozuklu u, ÖÖB: Ö renme bozuklu u Klini e baflvuru yafl n n y k c davran fl bozuklu u efl tan lar (DB ve KGB) olan olgularda 7.7±2.3, y k c davran fl bozuklu u olmayanlarda ise 8.5±2.4 oldu u saptand ve aradaki fark anlaml düzeydeydi (p=0.032, t=2.16). ÖÖB olan olgular n baflvuru yafl 8.1±1.7 iken ÖÖB olmayanlar n baflvuru yafl 8.0±2.4 olarak saptand ve arada anlaml bir fark bulunmuyordu. Anne baba e itim düzeyi ile y k c davran fl bozukluklar efltan lar aras nda bir iliflki bulunmazken, ÖÖB olan X P 56
DEHB'de Efltan lar çocuklar n annelerinin e itim düzeyinin ÖÖB olmayan çocuklar n annelerine göre daha düflük oldu u belirlendi (p=0.016, t=2.43) (Tablo 3). Tablo3: DEHB de Efltan lara Göre AnneBaba E itim Süresi. (n= 82) DB (n= 135) KGB ÖÖB (n= 55) (n=162) (n= 46) (n= 170) Anne E itim Süresi (Y l ±ss) Baba E itim Süresi (Y l ±ss) 10.0± 3.9 11.8± 3.4 10.4± 3.8 t=0.82 p=0.41 10.4± 4.0 11.3± 3.5 t=0.23 10.3± 3.8 p=0.81 11.9± 3.2 9.1± 4.1 12.1± 2.9 t=2.43 10.6± 3.7 p=0.016* 11.7± 3.4 DB:Davran m bozuklu u, KGB: Karfl olma karfl gelme bozuklu u, ÖÖB: Ö renme bozuklu u ss :Standard sapma *p<0.05 11.7± 3.2 t=0.13 p=0.89 t=1.2 p=0.24 t=0.86 p=0.39 Klinisyenlerin zeka düzeyi belirlenmesine gerek gördü ü 217 olgunun sözel, performans ve toplam zeka bölümlerinden ald klar puanlar ile bu olgularda DB, KGB ve ÖÖB efltan lar n n görülmesi aras nda bir iliflki bulunup bulunmad incelendi. Efltan bulunmas ile zeka düzeyi aras nda bir iliflki saptanmad (Tablo 4). TARTIfiMA Toplum örneklemlerinde DEHB'nin alt gruplara göre da l m s ras yla, DE alt grubu, bileflik alt grup ve HA alt grubu biçimindedir (Wolraich ve ark, 1996). Klinik örneklemlerde ise en büyük alt grubu bileflik alt grup oluflturmakta, bunu s ras yla DE alt grubu ve HA alt grubu izlemektedir (Biederman ve ark. 1998, Lalonde ve ark. 1998) Bizim çal flmam zda da alt gruplar n da l m n n di er klinik örneklem çal flmalar na benzer oldu u görülmektedir. Bu durum, afl r hareketlilikdürtüsellik belirtilerinin varl n n klini e baflvuruda önemli bir etken oldu unu ve dikkat eksikli i belirtilerinin ön planda oldu u DEHB hastalar n n s kl kla tedavi alamad klar n düflündürmektedir. DEHB tan s konulmufl olan çocuklarda KGB efltan s görülme oranlar n n DB'ye göre genel olarak daha yüksek oldu u bildirilmektedir (Biederman ve ark, 1996, Kuhne ve ark, 1997). Buna karfl n, çal flmam zda DB efltan s n n KGB'den daha s k oldu u görülmüfltür. DB tan s konulan hastalar n tedavilerinde yaflanan zorluklar nedeniyle üçüncü basamak sa l k kurulufllar na daha fazla sevk ediliyor olmas örneklemimizdeki efltan da l m n DB lehine etkilemifl olabilir. Ayr ca toplumumuzda klini e baflvuru için ço unlukla DB belirtileri ortaya ç kana kadar gecikiliyor olmas da efltan da l m nda farkl l a neden olmufl olabilir. Tablo4: DEHB Olgular nda Efltan lara Göre Zeka Bölümü Puanlar. Sözel Zeka Bölümü ±ss Performans Zeka Bölümü ±ss Toplam Zeka Bölümü ±ss DB (n= 82) (n= 135) 98.2 ±15.5 101.5±21.9 100.6±17.6 t=0.50 t=0.46 97.1 ±17.0 p=0.62 102.6±16.0 p=0.65 99.5 ±17.2 t=0.42 p=0.67 GB (n= 55) (n=162) 98.6±16.3 103.5±16.1 101.1±15.4 t=0.59 t=0.62 97.1±16.5 p=0.55 101.7±19.2 p=0.54 99.5 ±19.0 t=0.61 p=0.55 B (n= 46) (n= 170) 98.2±12.2 105.5±13.9 102.0±12.4 t=0.29 t=1.37 97.4±17.4 p=0.77 101.3±19.5 p=0.17 99.4 ±18.5 t=0.91 p=0.36 DB:Davran m bozuklu u, KGB: Karfl olma karfl gelme bozuklu u, ÖÖB: Ö renme bozuklu u, ss :Standard sapma 57
B LG Ç VE ARK. DEHB alt gruplar na göre efltan lar n da l m incelendi inde, DB'nin en s k kombine alt tipte, en az ise DE alt tipinde görüldü ü saptanm flt r. DB efltan s n n DEHB alt gruplar na göre da l m ile ilgili bu bulgu yaz n bilgilerine benzerdir (Jensen ve ark. 2001). Yaz nda KGB efltan s n n DEHB alt tipleri aras ndaki da l m n n da DB'ye benzer oldu u bildirilmektedir (Gillberg ve ark. 2004). Bununla birlikte, örneklemimizde KGB efltan s n n DEHB alt gruplar aras ndaki da l m aç s ndan gruplar aras nda anlaml bir fark saptanmam flt r. Bu durum, kombine alt tip d fl ndaki DEHB alt tiplerindeki örneklem say s n n düflük olmas yla iliflkili olabilir. Çocukluk döneminde görülen birçok ruhsal bozuklukta oldu u gibi, DEHB'de de d fla vurum belirtilerinin fliddetinin klini e baflvuru olas l n artt rd bilinmektedir (Cohen ve ark 1991). Örneklemimizde y k c davran fl bozuklu u efltan s konulan olgular n aileleri taraf ndan daha erken yaflta klini e getirilmifl olmalar da bu bilgiler ile uyumlu bulunmufltur. Y k c davran fl bozukluklar n n ortaya ç kmas nda anne baban n kiflilik özellikleri, komfluluk iliflkileri, arkadafl iliflkileri ve sosyoekonomik etmenler gibi psikososyal faktörler etkili olabilmektedir (Burke ve ark. 2002). Örneklemimizde sosyoekonomik durum aç s ndan önemli bir belirleyici olan anne baba e itim düzeyi ile y k c davran fl bozukluklar aras ndaki iliflki incelenmifl ve anne baba e itim düzeyinin efltan ortaya ç kmas nda belirleyici olmad saptanm flt r. Bu durum ek y k c davran fl bozukluklar n n ortaya ç kmas nda çocu un biyolojik yatk nl n n önemini akla getirmektedir. ÖÖB tan s konulan olgularda ise anne e itim düzeyinin daha düflük oldu u saptanm flt r. ÖÖB olan çocuklar n ailelerinde ÖÖB'ye daha s k rastland bilinmektedir (Faraone ve ark. 1993). Dolay s yla, ÖÖB olan çocuklar n annelerinde e itim düzeyinin daha düflük olmas, bu annelerde ÖÖB'ye s k rastlanmas ve buna ba l olarak yaflam fl olduklar akademik baflar s zl klar ile iliflkili olabilir. Örneklemimizde DEHB tan s konulan çocuklar n %85'inin erkek, %15'inin k z oldu u görülmüfltür. DEHB'nin toplum tabanl çal flmalarda erkeklerde k zlara göre yaklafl k olarak 3 kat daha s k görüldü ü, buna karfl l k klini e baflvuran olgularda erkeklerin k zlar n yaklafl k 10 kat oldu u bildirilmektedir (Arnold 1996, Gaub ve Carlson 1997). DEHB'de klini e baflvurudaki cinsiyet farkl l n n nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, k zlarda DE'nin önde geldi i tipin daha s k görülmesinin, ÖÖB'nin daha az olmas n n ve okulla ilgili sorunlar n daha az görülmesinin bu farkl l kta etkili olabilece i ileri sürülmektedir (Biederman ve ark. 2002) Çal flmam zda efltan görülmesi bak m ndan cinsiyetin belirleyici olmad saptanm flt r. Yaz nda KGB ve DB bulgular n n erkek çocuklar nda daha fliddetli oldu u bildirilmekle birlikte (Newcorn ve ark. 2001), DEHB olan çocuklarda cinsiyete göre efltan görülme oranlar aç s ndan belirgin bir fark olmad n belirten çal flmalar n a rl kta oldu u gözlenmektedir (Biederman ve ark. 2005, Byun ve ark. 2006). ÖÖB'nin toplum örneklemlerinde erkeklerde k zlara göre daha s k görüldü ü bildirilmektedir (Rutter ve ark. 2004). Bizim örneklemimizde de ÖÖB olan erkek çocuklar n n say s k z çocuklar na göre daha fazla olmakla birlikte, iki cins aras nda ÖÖB görülme oranlar bak m ndan fark bulunmam flt r. DEHB varl halinde, ÖÖB'nin cinsiyetler aras ndaki da l m n n nas l etkiledi inin daha büyük örneklemler üzerinde araflt r lmas gerekmektedir. Çal flmam zda DB, KGB ve ÖÖB efl tan lar n n görülmesi ile zeka puanlar aras nda iliflki bulunamam flt r. Bizim sonuçlar m za benzer flekilde DB ve KGB ile zeka puanlar aras nda iliflki olmad n bildiren çal flmalar bulunmaktad r (Kuhne ve ark. 1997). Bu durum, zekan n DB ve KGB ortaya ç kmas nda koruyucu bir rolünün olmad n göstermektedir. Geriye dönük hasta dosyalar n n taranmas na dayal bir çal flma olmas nedeniyle yap land r lm fl bir görüflme yap lamam fl olmas ve DB, KGB ve ÖÖB d fl ndaki di er efltan lar n de erlendirilmemifl olmas çal flman n k s tl l klar ndand r. Zeka testinin tüm hastalarda uygulanmam fl olmas da zeka testi uygulanan hasta grubunun homojen olmas n engellemektedir. Ayr ca klinik örneklem üzerinde yap lan çal flmalar n toplum tabanl araflt rmalardan farkl sonuçlar gösterebilece i bilinmektedir. Bu nedenle bu sonuçlar hastal n gerçek do as n tam olarak yans tm yor olabilir. Özetle, örneklemimizde en s k görülen DEHB alt grubu kombine alt grup olurken üç efltan aras nda en s k görülen efltan ise DB olmufltur. Ayr ca DB ve KGB efltan lar n n varl halinde daha küçük yaflta klini e baflvuruldu u saptanm flt r. Elde edilen bu veriler, DEHB olan çocuklar n d fla vurum belirtilerinin fliddetinin klini e baflvuruda önemli bir etken oldu unu ortaya koymaktad r. 58
DEHB'de Efltan lar Bu durum DEHB'nin s kl kla efltan lar ile birlikte görüldü ünü ve efltan lar n tedavi aray fl nda da etkili oldu unu göstermektedir. Türk çocuklar nda DEHB ve efltan da l m ile ilgili bilgilerin artt r lmas için klinik çal flmalar n yan s ra toplum tabanl çal flmalar n da yap lmas n n gerekli oldu u düflünülmektedir. KAYNAKLAR American Psychiatric Association (APA) (2000). Diagnostic and statistical manual of mental disorders, 4th ed. Text Revision(DSMIVTR), American Psychiatric Association, Washington DC. Arnold L (1996) Sex differences in ADHD: conference summary. J Abnorm Child Psychol 24:555569 Biederman J, Newcorn J, Sprich S (1991) Comorbidity of attention deficit hyperactivity disorder with conduct, depressive, anxiety, and other disorders. Am J Psychiatry 148: 564577 Biederman J, Faraone SV, Milberger S ve ark. (1996) Is childhood oppositional defiant disorder a precursor to adolescent conduct disorder? Findings from a fouryear followup study of children with ADHD. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 35(9):11931204 Biederman J, Faraone SV, Taylor A (1998) Diagnostic continuity between child and adolescent ADHD: finding from a longitudinal clinical sample. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 37:305313 Biederman J, Mick E, Faraone SV ve ark. (2002) Influence of gender on attention deficit hyperactivity disorder in children referred to a psychiatric clinic. Am J Psychiatry 159:3642 Biederman J, Know A, Aleardi M ve ark. (2005) Absence of gender effects on attention deficit hyperactivity disorder: findings in nonreferred subjects. Am J Psychiatry 162: 1083 1089 Burke JD, Loeber R, Birmaher B (2002) Opposiional defiant disorder and conduct disorder: a review of the past 10 years, part II. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 41(11): 1275 1293 Byun H, Yang J, Lee M ve ark. (2006) Psychiatric comorbidity in Korean children and adolescents with attentiondeficit hyperactivity disorder: psychopathology according to subtype. Yonsei Med J 47:113121 Cohen P, Kasen S, Brook JS ve ark. (1991) Diagnostic predictors of treatment patterns in a cohort of adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 30:989993 Conners CK (1969) A teacher rating scale for use in drug studies with children. Am J Psychiatry 126: 884 888. Dereboy Ç, fienol S, fiener fi ve ark. (1998) Conners anababa derecelendirme ölçe i uyarlama çal flmas. X. Ulusal Psikoloji Kongresi, Ankara. Ercan ES, Amado S, Somer O ve ark. (2001) Dikkat eksikli i hiperaktivite bozuklu u ve y k c davran fl bozukluklar için bir test bataryas gelifltirme çal flmas. Çocuk ve Gençlik Ruh Sa l Dergisi, 8:132144. Erden G, Kurdo lu F, Uslu R (2002) lkö retim okullar na devam eden Türk çocuklar n n s n f düzeylerine göre okuma h z ve yaz m hatalar normlar n n gelifltirilmesi. Türk Psikiyatri Dergisi 13(1) 5:13 Faraone SV, Biederman J, Lehman BK ve ark. (1993) Evidence for the independent familial transmission of attention deficit hyperactivity disorder and learning disabilities: results from a family genetic study. Am J Psychiatry 150:891895. Fletcher JM, Shaywitz SE, Shaywitz BA (1999) Comorbidity of learning and attention disorders. Separate but equal. Pediatr Clin North Am 46(5):885897 Gaub M, Carlson CL (1997) Gender differences in ADHD: a metaanalysis and critical review. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 36:10361045 Gillberg C, Gillberg IC, Rasmussen P (2004) Coexisting disorders in ADHDimplications for diagnosis and intervention. Eur Child Adolesc Psychiatry 13(suppl 1):180 192 Goyette CH, Conners CK, Ulrich RF (1978) Normative data on revised Conners' parent and teacher rating scales. J Abnorm Child Psychol 6: 221236. Jensen PS, Hinshaw SP, Kraemer HC (2001) ADHD comorbidity findings from the MTA study: comparing comorbid subgroups. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 40(2): 147 158 Kadesjo B, Gillberg C (2001) The comorbidity of ADHD in the general population of Swedish schoolage children. J Child Psychol Psychiatry 42(4): 487492 Kuhne M, Schachar R, Tannock R (1997) Impact of comorbid oppositional or conduct problems on attentiondeficit hyperactivite disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 36(12): 17151725 Lalonde J, Turgay A, Hudson JI (1998) Attentiondeficit hyperactivity disorder subtypes and comorbid disruptive behaviour disorders in a child and adolescent mental health clinic. Can J Psychiatry 43(6): 623628 Loeber R, Burke JD, Lahey BB, Winters A, Zera M (2000) Oppositional defiant and conduct disorder: a review of the past 10 years, part I. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 39: 14681484 Newcorn JF, Halperin JM, Jensen PS ve ark. (2001) Symptom profiles in children with ADHD: Effects of comorbidity and gender. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 40(2): 137146 Rutter M, Caspi A, Fergusson D ve ark. (2004) Sex differences in developmental reading disability: new findings from 4 epidemiological studies. JAMA 28;291(16):20072012 Savafl r I, fiahin N (1994) Wechsler Çocuklar çin Zeka Ölçe i (WISCR) Türk Psikologlar Derne i Yay n, Ankara Schachar RJ, Wachsmuth R (1990) Oppositional disorder in children: a validation study comparing conduct disorder, oppositional disorder and normal control children. J Child Psychol Psychiatry 31:10891102 fiener fi, Dereboy Ç, Dereboy F ve ark. (1995) Conners Ö retmen Derecelendirme Ölçe i Türkçe uyarlamas I. Çocuk ve Gençlik Ruh Sa l Dergisi 2(3):131141 Turgay A (1994) Disruptive Behavior Disorders Child and Adolescent Screening and Rating Scale for Children, Adolescents, Parents, and Teachers. West Blomfield (Michigan), Integrative Therapy Institute Publication. Wechsler D: WISCR Manual for the Wechsler ntelligence Scale for ChildrenRevised. New York, Psychological Corporation, 1974. Wolraich M, Hannah J, Pinnock T ve ark. (1996) Comparison of diagnostic criteria for attentiondeficit hyperactivite disorder in a countywide sample. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 35:319324. 59