E,ıwnomik Yaklaşım Cilt : 4, Sayı : 10, 1993 İŞVEREN SİGORTA: PRiMLERİNİN EMEGİN GÖRELi GELİR PAYI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Dr. Şerife Türcan, ÖZŞUCA * Sosyal sigorta primleri belli oranlar çeı:ıçevesinde, işçi ve işveren tarafmdan birlikte ödenmektedir. Her ne kadar sosyal güvenlik sistemi, prim yüküml'ülüğünü bir «katkı» olarak tanımlıyorsa da, gerçekte bu katkı, muafiıyet ve istisnaların bulunmadığı, istek dışı bir bordro vergis1 niteliğindedir. İşverenlerin ödediği primler, çalışanlara bir gelir transferi görünümünde olmakla birlikte, işveren primlerinin üreüm ve hizmet maliyetleri aracılığıyla tüketicilere veya ücretler aracılığıyla sigortalıya transfer edilme olasılığı bulunmakta, dolayısıyla da iışveren primlerinin tümüyle ~şverenlerin üzerinde mi kaldığı, yoksa bu primierin tümüyle ya da kısmen çalışanlara mı yansıtıldığının belirlenmesi, başka bir deyişle, işveren prim payının nihai ödeyicisinin kim olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Bu ölçüm, özellikle sigorta prim oranlaırının yüksek olduğu ülkelerde, işverenlerin emek maliyetlerinin değerlendirilmesi; ayrıca da işçinin vergi yükünün belirlenmesi açısından önemlidir. İşveren prim payının nihai taşıyıcısını belirlemeye yönelik çok az ampirik çalışma bulunmasına ka:rışın, pek çok ekonomist, uzun dönemde işveren prim payının işçi tarafından taşınacağını öngörmektedir (Brown, 1924: 160-163; Griedman, 1965: 8; Brittain, 1971: 114; Peohman, 1983 : 216). İşveren prim payının yansımasını test eden Brittain, 1958 yılı için 64 ülkeyi kapsayan bir kesit analizi çalışması yapmıştır. Brittain, veri bir verimlilik düzeyinde işçi üc :retlerinin, yaklaşık işverenin prim payı kadar azaldığını saptailmştır (Brittain, 1971 : 120-122). Brittain'in kullandığı modeli, 1958 ıve 1964 yılları için OECD ülkelerine uygulayan Vroman'da, Brit- C') Yrd. Doç. Dr., Gazi üniv., İİBF, İktisat Bölümü.
102.Şerife Türcan ÖZŞUCA tain'in ulaştığı sonucu destekleyen bulgular elde etmiştir (Vroman, 1974 : 191-195). Bu çalışmada, öncelikle Brittain'in işveren primlerinin emeğin göreli gelir payı üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla kullandığı modelle ilgili özet bilgi verilmiş, daha sonra model, Türk imalat sanayi için test edilmiştir. Bu amaçla kamu, özel ve toplam imalat sanayi için ayrı ayrı zaman serisi (1965-1989) ve kesit analizleri (1982 ve ı989) yapılmıştır. Kesit seçiminde, prime esas tavan ücretlerin, ortalama kişi başına ücretin altında kaldığı ı989 yılı ile, üstünde kaldığı ı982 yılı seçilmiştir. Bu iki yılın diğer bir farklılığı da, ı982 yılı enflasyon oranının göreli olarak düşük (% 28.4) ı989 yılının ise yüksek (% 64.ı) olmasıdır. ı. Modefm Açıklanması Brittain ücretleri, birey başına katma değer (V/L) ve işveren primlerinin (tw) bir fonksiyonu olarak ifade etmiştir (ayrıntılı bilgiiçin bkz. Brittain, ı971: ıı8-ıı9). V W = a + b- - L s (tw) «S» katsayısı işveren primlerinin işçilere yansıyan kesrini belirlemektedir. İşveren primlerinin çalışanlara yansıması, ücret fonksiyonunun aşağı kayarak ücret düzeyinin düşmesi şeklinde kendini göstermektedir. Kuramsal olarak s katsayısı, pozitif olma koşuluyla O ~ s ~ ı değerlerini alabilmektedir. s = O olması, iışveren primlerinin tümüyle işveren üzerinde kaldığını; s = ı olması ise işveren primlerinin tümüyle çalışanlara yansıtıldığını göstermektedir. Kuşkusuz s katsayısının alacağı değerler, emeğin arz ve talep esnekliklerine bağlı olmaktadır. Emek arz esnekliğinin ELs = O olması durumunda, işveren primlerinin tümüyle çalışanlara yansıyacağı aıçıktır. Bununla birlikte s > ı olma olasılığı da bulunmaktadır. Bu durum, ücretierin işveren primlerinden daha fazla düşeceği anlamına gel 1 mektedir. Böyle bir durum, emek arz ve talep esnekliklerinin karşılıklı iki özel durumuna denk düşmektedir. Bu ;özel durumlar : 1. Emek arz esnekliğinin sıfırdan küçük, buna karşılık emek talep esnekliğinin birden büyük (els < O, ew > ı),
Ekonomik Yaklaşım. 103 2. Emek arz esnekliğinin sıfırdan büyük, emek talep esnekliğinin birden küçük (LS O, LD 1) olmasıdır (Brittain, 1971 : 116). \ Bu iki özel durumu şekille açıklamadan önce, işveren primlerinin emek talebi üzerindeki etkisini incelediğimizde, işveren,primlerinin işverenlerin işçi başına elde ettiği getiriyi prim miktarı kadar azalttığını, emek talep eğrisini her ücret düzeyinde, ödenen prim miktan kadar sola doğru aşağıya kaydırdığını görmekteyiz. Daha yüksek ücret daha fazla prim kesintisi anlamına gele ceği için kayma paralel değil, yüksek ücret düzeyinde daha çok olmaktadır. Primiere taban ve tavan uygulandığında tavanın üstündeki ücret düzeyinde daha fazla, taibanın altındaki ücret düzeyinde daha az prim söz konusu olamıyacağı için, kayma bu düzeyle Tİn altında ve üstünde paralel olmaktadır. ll w taban ıa. Tavan ve taban limiti yoksa b. Tavan ve taban liıniti varsa Şekil 1. İşveren primlerinin emek talebine etkisi Emek arz esnekliğinin negatif, buna karşılık emek talebinin esnek olduğu durum şekil 2'de gösterilmektedir. W sosyal güvenlik priminden önceki ücret düzeyini, V ise istihdam düzeyini göstermektedir. Devletin «t» oranında işveren primi uygulaması durumunda emek talep eğrisi tw 1 kadar sola, kayarak L02 şeklini alacak ve denge ücret düzeyi Wz'de oluşacaktır (Emek arz esnekliğinin talep esnekliginden büyük olması durumunda denge ücret dü-: zeyi belirsiz olacağı için, böyle bir durum analiz dışı bırakılmıştır). Emek arz eğrisi negatif eğimli olduğu için (ELs < O), ücretlerdeki azalma istihdamı Lz'ye çıkartmaktadır. Wı ücret düzeyinde işve-
104 Şerife Türcan ÖZŞUCA ren primi twz olup Wı - Wz'den küçüktür. Dtğeı bir deyişle, ücretlerdeki azalma prim miktanndan büyüktür. Bu durumda s > 1 olmaktadır. ı.: 1 : ı ı.:. - - 1.lı 2 r_;i.. ı. 2 ;:~ 1 : ı...[lı 1 ı ı t02 ' '...- ı., ı. ı (b) Şekil 2. a. Emek; arz esnekliğinin sıfırdan küçük, emek talep esnekliğinin birden büyiik olduğu durum <c:ts < O, ew > 1), b. Emek arz esnekliğinin pozitif, emek talep esnekliğinin birden küçük oldu~ durum <Ets > O, ew < 1). Emek arz esnekliğinin pozitif, emek talep esnekliğinin birden küçük olması (şekil 2. b) durumunda, ücretler Wı'den Wz'ye düşerken emek gücü istihdamılı'den Lı'ye azalmaktadır. twz işveren primi, ücretlerdeki azalmadan (Wı - Wz) daha küçük olmaktadır. 2. Testle ilgili Açıklamalar Türk imalat sanayi ile ilgili çalışmamızda, V logw = a + blog -- - L slog (tw) modeli kullanılıp, kestirimler en küçük kareler yöntemi ile yapılmıştır. w Birey başına ortalama ücret olup, SSK'ya ve emekliye işverenin iştiraki ve benzeri ödemeler dışında olmak üzere gelir vergisi, emeklilik, sosyal sigorta vb. keseneklerden önce bordrolarda brüt olarak gözüken ödemeleri,
Ekonomik Yaklaşım. 105 V /L : birey başına katma değeri, t : işveren prim payını göstermektedir. işverenin ödeyeceği en düşük prim oranları, 1965-1974 yıllan arasında% 11.5,1975-1980 yılları arasında% 15.5, 1981'den bu yana da % 19.5'dir. Hesaplamalarda sektörler ortalaması olarak 1965-1974 yılları için % 12.5, 1975-1980 yılları için % 15.5 ve 1981-1989 yılları için % 20.5 oranları esas alınmıştır. Ortalama ücretierin prime esas tavan ücreti geçtiği yıllar için, prime esas kazancın üst sının üzerinden işverenin ödeyeceği prim miktarı hesaplamalarda kullanılmıştır. Kesit analizi kamu kesiminde 24, özel kesimde 26, toplam da ise 27 sektörü kapsamıştır. Her sektör için işveren prim oranı belirlenerek, hesaplaınalarda kullanılmıştır. Tahmin edilen yansıına verilmektedir. katsayısına ilişkin sonuçlar tablo l'de Tahmin edilen s katsayıları, işverenlerin prim paylarını taşıınıyarak büyük ölçüde yansıttıkları sonucunu vermektedir. Zaman serisi analizinde kamu kesimi yansıtma yüzdesinin 0.78, özel kesim yansıtma yüzdesinin 0.40 olduğu saptanmaktadır. 1989 kesit analizinde de kamu kesimi işveren primlerinin 0.95'ini yansıtmasına kai'şılık, özel kesimin çok az yansıtıyor olması (0.19) akla özel kesimin ücret verilerinin daha az gerçeği yansıtıyor olmasını getirmektedir. Ayrıca fiyatlar yoluyla yansıtmanın piyasa türüne bağlı olması, kamu kesiminin özel kesime göre, göreli olarak daha tekelci bir yapıya sahip olduğunu, böylece kamu kesiminin daha fazla yansıtmayı gerçekleştirdiğini düşündürmektedir. 1975 yılı için yaptığımız kesit analizinde kamu ve özel kesim işvereni'erinin primlerini yaklaşık aynı oranda sırasıyla 0.91 ve 0.90 yansıtmaları, zaman içinde özel kesimin tekelci yapısının zayıfladığını akla getirmektedir (bkz., Özşuca, 1990: 210). Ortalama birey başına ücretierin prime esas ücret tavanının altında kaldığı 1982 yılı için özel kesim ve toplam imalat sanayi için kestirilen yansıma katsayısı ile birey başına ücret arasında daha zayıf bir ilişki saptanmış, ayrıca determinasyon katsayılarıda düşmüş, kamu kesimi için ise hiçbir ilişki belirlenememiştir. Bu durum prime esas ücret tavanının düşük belidendiği yıllarda, işveren prim payının ücret üzerindeki etkisinin daha zayıf olduğunu göstermektedir.
106 ışerife Türcan ÖZŞUCA Tablo 1. Tahmin Edilen Yansıma Katsayısının Sonuçları Regresyon 'İstatistikler Kaımu Öııel Toplalnl A s S (s) R2 F DW e 0.780 0.073 0.991 1150.07 0.60 d 0.409 0.126 0.998 5182.71 0.43 e 0.532 0.121 0.996 2696.39 0.31 B s S (s) Rı F DW "' 0.954 1.506 0.057 0.63 1.91 b 2.62 1.157 0.607 17.76 2.07 c 3.159 1.109 0.615 19.19 2.34 c s S (s) Rı F DW e 0.966 0.156 0.946 183.68 2.12 c 0.189 0.067 0.798 45.51 1.93 e 0.877 0.046 0.976 498.06 2.27 Not A. 1965-1989 zaman serisi, B. 1982 yılı kesit analizi, C. 1989 yılı kesit analizi sonuçlarıdır. s yansıma lmtsayısını, S (s) s katsayısının standart sapmasını, a : 0.053 düzeyinde beklenen yönde (pozitif) ilişki bulunduğunu, b : 0.025 düzeyinde beklenen yönde (pozitif) ilişki bulunduğunu, c : 0.01 düzeyinde beklenen yönde (pozitif) ilişki bulunduğunu, d : 0.005 düzeyinde beklenen yönde (pozitif) ilişki bulunduğunu, e : 0.001 düzeyinde beklenen yönde (pozitif) ilişki bulunduğunu, x : anlamlı ilişki bulunmadığını göstermektedir. 3. SONUÇ Bu çalışma, yansıma mekanizması hangi yöne olursa olsun, gerçekte işveren prim yükünün emek tarafından taşındığını göster-
Ekonomik Yaklaşım 107 mektedir. Bu bulgunun en aızıridan çok önemli iki sonucu bulunmaktadır. 1. İşveren primleri emek ve sermaye tahsisi yönünden yansızdırlar. Eğer işveren sigorta prim payı, işveren bakımından net maliyet değilse, emeğin yerine sermayeyi ikame etmek gibi bir teşvik yaratmayacaktır. Dolayısıyla işveren sigorta primlerinin yükseltilmesinin otomasyonu geliştireceği ve işsizlik problemini derinleştireceğini söylemek doğru bir iddia olmayacaktır. 2. İşveren prim payının işçi tarafından ya da tüm tüketiciler tarafından taşınıyor olması, düşük gelir gruplarının vergi yükünün tahmin edilenden daha yüksek olduğu anlamına gelmektedir. Bütün ülke nüfusunun, özellikle de sosyal güvenlik gereksinimi güçlü en düşük gelir gruplarının sosyal güvenlik kapsamında olmamaları, sosyal güvenlik primlerinin gelir dağılımı üzerindeki etkisinin oldukça regresif olduğuna işaret etmektedir.
108 ışerife Türcan ÖZŞUCA KAYNAKLAR Brittain, J.A., «The Ineidence of Social Security Payroll Taxes», American Economic Review, vol. 61, March 1971, s. 110-12,5. -----, «Reply», American Econonıic Review, vol. 62, September 1972, s. 739-742.,Brown, H.G., The EconoınJ.cs of Taxation, New York, 1924. ıderan, E., «Changes in Factor Ineome Shares Under the Social Security Tax», Review of Economics and Sta.tistics, vol. 49, November 1967, s. 627-630.,Feldstein, M., «The Ineidence of the Social Security Payroll Tax : Comment», Americ,an Economic Review, vol. 62, September 1972, 735-738. ıfriedman, M., <<Transfer Payments and the Social Security System», The Conference Board Record, New York, September 1965, ll, s. 7-10. Hamermesh, D.S., «New Festimates of the Ineidence of the Payroll Tax», Southern Economic Journal, April 1979, vol. 45, s. 1208-1219. f{offman, R.F., «Factor Shares and the Payroll Tax: A Comment», Review of Economics and Statistics, vol. 50, November 1968, s. 506-508. Özşuca, Ş.T., Türkiye'de Sosyal Güvenlik Sisteminin Ekonomi Üzerindeki Etkileri (1965-1988), G.Ü. Maliye Bölümüne sunulmuş yaymlanmamış doktora tezi, Ankara, 1990. Pechman, J.A., Federal Tax Policy, The Brookings Institution, Washington D.C., 1983. Vroman, w., «Employer Payroll Tax Ineidence : Empirical Tests With Cross Country Data», Public Finance, vol. 29, 1974, s. 184-200.