Ali Ayten. Kur an ve Oryantalistler Selahattin Sönmezsoy Ankara: Fecr Yayýnevi, 1998. 335 sayfa.



Benzer belgeler
KÝTÂBÝYAT. Frager in eseri Teþekkür, Önsöz, sekiz bölüm ve Ýndeks ten oluþmaktadýr.

Psikoloji ve Din: Psikologlarýn Din ve Tanrý Görüþleri Ali Ayten Ýstanbul: Ýz Yayýncýlýk, sayfa.

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF


Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum


Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

ünite1 Sosyal Bilgiler

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Kanguru Matematik Türkiye 2017

m3/saat AISI

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý


2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

Simge Özer Pýnarbaþý

Modern Dönemde Dinî Ýlimlerin Temel Meseleleri - Ýlmî Toplantý -


MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI


STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Gelir Vergisi Kesintisi

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Vahiy Kaynaklý Metinler Baðlamýnda Dinin Baðlayýcýlýðý ve Ýnsanýn Özgürlüðü Ömer Müftüoðlu Ankara: Ankara Okulu Yayýnlarý, sayfa.

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

K U L L A N I C I E L K Ý T A B I

Ýslâm Filozoflarýndan Felsefe Metinleri

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:


Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?




Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Kanguru Matematik Türkiye 2015


Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

600.yýl. Türkçe Özetler. Ýdeal-Gerçek Uyuþmazlýðýna Ýbn Haldun un Yaklaþýmýnýn Bazý Örneklerle Tahlili. Ali Çaksu

Kanguru Matematik Türkiye 2017

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

ISSN ISSN

SINIF ÖÐRETMENLÝÐÝ ÖÐRETMEN ADAYLARININ BÝLGÝ OKUR-YAZARLIÐI BECERÝLERÝ ÜZERÝNE BÝR DURUM ÇALIÞMASI

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

Paul Meets Muhammad: A Christian-Muslim Debate on the Resurrection Michael R. Licona Grand Rapids Michigan: Baker Books, sayfa.

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti

C. H. Becker ( ) Örneðinde Uygulamalý Oryantalizm (Angewandte Orientalistik) Anlayýþý-Oryantalizm Çalýþmalarýnýn Siyasallaþma Süreci

ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÖÐRETMENLERÝNÝN ÖRGÜTSEL DEÐERLERE ÝLÝÞKÝN GÖRÜÞLERÝ

fýkýh birikimine uygulamada en seçkin eser olduðu tespiti de (s.161) hayli su götürür bir iddiadýr.

2007/82 Nolu SGK GENELGESÝ(Fatura Bedellerinin Ödenmesinde Karþýlaþýlan Sorunlar) Cuma, 26 Ekim 2007

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr

Ýslâm Ahlak Teorileri (Ethical Theories in Islam)

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

HUKUK HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

Kanguru Matematik Türkiye 2015

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK - II

Disiplinlerarasý Bir Alan Olarak Halkla Ýliþkiler: Türkiye deki Akademik

Kanguru Matematik Türkiye 2017

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

7 Mart Çýkmýþ 62 Soru ve Cevabý Gönderen : total - 08/03/ :00

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI


MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

6111 Sayýlý Yasa Kapsamýnda Kdv Arttýrýmýnda Bulunmak Ýsteyen Mükellefleri Bekleyen Süpriz Salý, 01 Mart 2011

citation Bu yazý ile tanýtmaya çalýþacaðýmýz yýllarý arasýnda Bozok Üniversitesi

AVRUPA BÝRLÝÐÝ SÜRECÝNDE TÜRKÝYE ve ENERJÝ AÇILIMLARI

OTOMATÝK KAPI SÝSTEMLERÝ

SAÐLIK BÝLÝMLERÝ DERGÝLERÝNDE KULLANILAN KAYNAK GÖSTERME BÝÇÝMLERÝ

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Eisenhower'dan Reagan'a Jules Feiffer'ýn Amerikasý

Özay Çelen (*), Turgut Karaalp (*), Sýdýka Kaya (**), Cesim Demir (*), Abdulkadir Teke (*), Ali Akdeniz (*)

YASALARIN ANAYASAYA UYGUNLUĞUNUN DENETİMİ ve ANAYASA YARGISI

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ.

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS UYGULAMA FÖYÜ (MF) LYS FÝZÝK - 13 KALDIRMA KUVVETÝ - I

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

Transkript:

Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi þeyh okyanusla baðlantýlý bir nehre benzetilir (s. 191). Yazar eserini kalp, nefs ve ruhun karþýlýklý iliþkilerinin anlatýldýðý Sekizinci Bölüm le bitirmektedir ki, kanaatimizce bu bölümün önceden ele alýnmasý daha isabetli olurdu. Kitap bir derviþin dilinden Ey Rabbimiz! Sen olmaksýzýn biz huzur bulamayýz meâlindeki anlamlý bir dua ile sona ermektedir. Ali Ayten Kur an ve Oryantalistler Selahattin Sönmezsoy Ankara: Fecr Yayýnevi, 1998. 335 sayfa. Müslüman dünyanýn Batý dünyasý ile iliþkileri, uzun bir tarihî seyre sahiptir. Ýliþkiler zamana baðlý olarak farklý biçimlerde tezahür etmiþ ve günümüzde de oldukça yeni bir düzleme yerleþmiþ durumdadýr. Dinî ve kültürel farklýlýklara sahip söz konusu iki dünyanýn iliþki biçimlerinin büyük oranda güç dengesi ile þekillendiði anlaþýlmaktadýr. Oryantalizm/þarkiyatçýlýk da bu faktörlere baðlý olarak ortaya çýkmýþ, zamanla içerik ve metot bakýmýndan bir hayli deðiþim ve geliþme kaydetmiþ bir olgu olmasý yanýnda, yeni bir güç olarak da kendisinden faydalanýlmýþtýr. Tam olarak bir baþlangýç belirlenemese de, yoðun bir biçimde kendini gösterdiði son üç yüz yýllýk sürecin ardýndan, klasik oryantalizmin yaþayýp yaþamadýðý ya da hangi boyutlarda devam ettiði henüz tam olarak tespit edilebilmiþ deðildir. Þu kadarýný söylemek yanlýþ olmaz herhalde: Batý da Ýslâm dünyasýna dair son zamanlardaki oryantalist çalýþmalar, dinî alaný biraz ihmal ederek sosyal ve kültürel alana fazla yönelmiþ ve eskiye oranla anlamaya çalýþan bir yaklaþýmý daha çok tercih eder olmuþtur. Buna karþýn oryantalizm hakkýnda Müslüman müelliflerin farklý dillerde yüze yakýn kitap ve bu sayýnýn birkaç katý da makale telif etmiþ olduklarý anlaþýlmaktadýr. Ancak Müslüman entelektüellerin ilgilerini klasik oryantalizm üzerinde teksif ettiði, bunun da o dönemin yeterince çözümlenip anlaþýlamadýðýný ve tahlil edilemediðini gösterdiði söylenebilir. Selahattin Sönmezsoy un kitabý, bu alandaki boþluðu doldurma çabalarýndan biridir. Ayrýca özel olarak Kur an hakkýnda yazýlmýþ olmasý bakýmýndan, yazarýn da kitabýn baþýnda belirttiði gibi, sahasýnda Türkçede ilktir. 128

Kitâbiyat Çalýþma, Sunuþ, Önsöz, Giriþ, yedi bölüm, Genel Sonuç ve Karma Bibliyografya dan oluþmaktadýr. Yazar, Giriþ te oryantalizmin ne olduðundan bahsedip tarihçesini özetlemiþ ve ardýndan oryantalistlerin Kur an a dair çalýþmalarýnýn önemlilerini liste halinde sunmuþtur. Kur ân-ý Kerim Tercümesi ve Oryantalist Tutum, Kur ân-ý Kerim in Kaynaðý Meselesi ve Ýlâhi Vahiy Meselesi baþlýklarýný taþýyan ilk üç bölüm, Kur an ýn kaynaðý ve mahiyetine ayrýlmýþtýr. Sonraki üç bölüm ise, Kur ân-ý Kerim in Nassýnýn Ýntikali Meselesi, Kur an Metninin Sýhhati Meselesi ve Mekkî ve Medenî Kur an Meselesi adlarýyla Kur an ýn vahiy sonrasý günümüze intikali ve Kur an ýn muhtevasýna ayrýlmýþtýr. Son bölüm ise Kur an da Nesh Meselesi baþlýðýný taþýmaktadýr. Yazar hemen her bölümün sonunda bir özet yaparak konu hakkýndaki hükümleri tekrar etmiþ, Genel Sonuç baþlýðý altýnda ise kitabýn bir özetini vermiþtir. Bu hâliyle kitabýn, konularýn bölümlenmesi açýsýndan dengeli olduðunu söyleyebiliriz. Yazarýn bölümleri iþleyiþ formatý þöyledir: Önce her bölümün ana konusu hakkýnda geleneksel bilgiler ýþýðýnda mevcut anlayýþý ve Müslüman müelliflerin açýklamalarýný sunmuþ, ardýndan oryantalistlerin konu ile ilgili görüþ ve iddialarýna yer verip bunlarý eleþtirmek veya reddetmek suretiyle irdelemiþtir. Oryantalizme dair son zamanlarda ülkemizde ve diðer Müslüman ülkelerde kitap, makale, sempozyum vb. çalýþmalarýn sayýca artýþ göstermesi sevindirici bir geliþme olmasýna raðmen, konunun tahlil ve tenkidinde arzulanan seviyeye gelinmediði anlaþýlmaktadýr. Çünkü Müslüman müelliflerin oryantalizme yaklaþýmlarý çoðunlukla duygusal, savunmacý ve suçlayýcý zeminde cereyan etmiþtir. Kýsaca Müslüman müellifler acaba diyerek oryantalistlerin söylediklerinde, az da olsa, doðruluk payý olup olmadýðýný sorgulamamýþ, kendi kaynaklarýna yönelik bunca olumsuz iddia ve varsayýmlarla yüzleþmekte çekimser davranmýþlardýr. Sönmezsoy un yaklaþým tarzý da bu minval üzere cereyan etmiþtir (s. 20, 32, 147, 156, 203, 204, 208, 212, 219, 289, 313 vd.). Elbette bir medeniyetin temel dayanaklarýndan birine yönelik her akla gelen düþüncenin, hem de en kýþkýrtýcý biçimde ileri sürülmesinin reddedilmesi doðal bir tepki olarak kabul edilmelidir. Ancak cevaplar, onlarýn iddialarýndan daha soðukkanlý, gerçekçi ve delile dayalý olmalýdýr. Bunlar içinde cevap vermeye deðmeyecek basit iddialarýn gündeme bile alýnmasýna gerek duyulmayabilir; ancak emek ve ilim mahsulü ciddi iddia ve eleþtiriler daha büyük ciddiyetle ele alýnmalýdýr. Bu nedenle sözgelimi, bazý iddialarýna kýzýp müsteþrikleri Mekkeli müþriklerle ayný kefeye koymak (s. 155, 224-25), Mu tezile nin fikirleriyle onlarýnkini ayný kabul etmek (s. 298-305) gibi 129

Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi yaklaþýmlarýn kitabýn muhtevasý ve ciddiyetiyle baðdaþmadýðýný düþünüyoruz. Oryantalistlerin ve Müslümanlarýn konulara yaklaþým tarzý arasýnda elbette farklýlýklar olacaktýr. Metot, kaynak ve bakýþ açýsý olarak üç noktada toplayabileceðimiz farklýlýklar, klasik oryantalizm ile geleneksel Müslüman anlayýþý arasýnda son derece bariz bir þekilde gözükmektedir. Sönmezsoy un çalýþmasý, bu bakýmdan güzel bir örnektir. Nitekim yazar, daha Önsöz de Hýristiyan ve Yahudiler in Hz. Peygamber in zamanýndan itibaren devam edegelen Ýslâm a saldýrýlarýndan bahsetmekte ve oryantalizmi de bu olgunun bir parçasý olarak takdim ederek hemen baþta konuyu hangi düzlemde ele aldýðýný belli etmektedir. Ne yazýk ki, bilimsel çalýþmalarda bu hareket tarzý objektiflikten ve ikna edici olmaktan uzak olabileceði hissini doðurmakla kalmayýp, yazarýn kendisini müsteþrikler hakkýnda yakýndýðý ilmî ciddiyetten, bilimsel objektiflikten, bilim adamýnda bulunmasý gereken tarafsýzlýk ve aðýrbaþlýlýktan uzak olmak gibi durumlara düþürebilir. Nitekim kitapta bu kaygýmýzý haklý çýkaracak þekilde oryantalistler için, Kur an hakkýnda þüpheler uyandýrmak, Kur an ý bozmak, tahrif etmek, þüphe tohumu ekmek, kötü niyetli olmak, Kur an ýn hükümlerini iptal etmek veya deðiþtirmek, Kur an ýn ilâhi kaynaðýný inkâr etmek... gibi ifadelere sýkça rastlanmaktadýr (s. 55, 62-63, 65, 67, 313-319). Elbette o, bu yargýlarýnýn bir kýsmýnda haklýdýr. Nitekim müsteþriklerin ahkâm, cihad, kadýn gibi Kur an da yer verilen bazý meseleler hakkýnda açtýklarý yanlýþ çýðýrlar, ilim ehli tarafýndan yakinen bilinmektedir. Kitabýn Birinci Bölüm ü, Kur an hakkýndaki bazý yanlý ve yanlýþ oryantalist tutumlarý göstermesi bakýmýndan yeterince ikna edicidir. Oryantalistlerin dine ve dinî metinlere yaklaþým tarzýný XVIII. yüzyýldan itibaren Avrupa da egemen olmaya baþlayan yeni bilimsel metotlar ve anlayýþlarýn belirlediðini biliyoruz. Onlar tarih, sosyoloji, psikoloji gibi yeni ilmî geliþmelerin sunduðu imkânlarla olaylarý, olgularý ve nesneleri açýklamaya çalýþan, buradan mülhem olarak Ýncil üzerinde her þeyi söyleyebilme yetkisini kendisinde bulan bir bilimsel anlayýþ ortamýnda yetiþmiþlerdir. Kur an a yaklaþýrken de söz konusu anlayýþ ýþýðýnda hareket etmek, onlar için en uygun yol gibi geliyordu. Kýsaca, Batýlý araþtýrmacýlar kendi devirlerinin ilim anlayýþý ve ilmî verileri doðrultusunda olaylarý açýklamaktadýr. Dolayýsýyla baþkasý için kutsal olan birçok þey, onlar için bilimsel incelemenin konusu olan bir nesne olmaktan daha fazla bir þey ifade etmeyebiliyordu. Onlarýn tercih ettiði metot, genelde Ýslâm a; özelde de Kur an a yönelik yanlý, yanlýþ ve tahrif 130

Kitâbiyat edici fikirlerini serdetmede dahi iyi imkânlar saðlýyordu. Özel amaçlarýný açýkça ifade etmeleri, zaten beklenemez. Yukarýda izah etmeye çalýþtýðýmýz oryantalist tutum, onlar incelenirken göz önünde bulundurulmalýdýr. Zannediyorum bu metodolojik yaklaþým tarzýný görmezden gelerek onlardan mümin gibi davranmalarý ný beklemek (s. 73, 80, 144-45, 159, 301) saðlýklý ve saðduyulu sonuçlar elde etmenin önündeki en büyük engeldir. Dolayýsýyla ister cevap vermek, ister iddialarýný çürütmek ve isterse eleþtirmek için olsun, onlarýn hareket ettikleri bilimsel yaklaþýmý tersine çevirerek onlara ikna edici bir þekilde karþýlýk vermek avantaj saðlayacaktýr. Bu nedenle ne kadar güçlü örülmüþ olursa olsun, bir fikrî yapýnýn yanlýþ olduðunu söylemek, onu çürütmek ve geçersiz kýlmak amacýyla yapý-bozum (deconstruction) yolunu tercih etmek, daha makul sonuçlara ulaþmayý saðlayabilir. Böylece oryantalistlerin birbirlerine yönelttikleri eleþtirileri de kullanarak olabildiðince çeliþkilerini ve çýkmazlarýný sergilemek mümkün olur. Bu nedenle yazar kitapta bölümlere baþlarken geleneksel Müslüman anlayýþý özetleyerek ele alacaðý konuyu önceden ispatlamak yerine, o konuda oryantalistlerin görüþlerini doðrudan kendi ifadeleriyle verdikten sonra hem kaynaklara dayanarak ve hem de onlarýn önemsediði sosyal bilimlerden istifade ederek geniþ bir þekilde cevaplama yoluna gitseydi daha elveriþli sonuçlara ulaþabilirdi. Nitekim kitaba bir Sunuþ yazan Prof. Dr. Suat Yýldýrým da oryantalizme dair çalýþmalarýn bu düzlemde yürütülmesi gerektiðini belirtmiþtir (s. 16). Bu arada oryantalistlerin bazý konularda var olan karmaþadan yeterince istifade ettikleri malumdur. Bizce bu gibi konularda onlarý eleþtirmeden veya onlara suçlamalar yöneltmeden önce, problemin Ýslâm düþüncesinin kendi bünyesinde çözülmesi gerekir. Bunun en iyi örnekleri IV. Bölüm de ve V. Bölüm de tartýþýlan Kur ân ýn Tertîbi, Yedi Harf, Kýraatler ve VII. Bölüm deki nesh konusudur. Bir baþka dikkat çekici nokta ise oryantalistler hakkýnda hüküm verirken genelleyici ifadelere yer verilmesidir. Mesela bir kiþinin herhangi bir konuda yanlýþ yapmasý, diðer söylediklerinin tamamýnýn kabul edilemeyecek olumsuz þeyler olduðu veya bazýlarýnýn art niyetli, düþmanca davranmasý ve kaynaklarý istismar etmesi, hepsinin ayný niyeti taþýdýðý anlamýna gelmez. Kitabý okuyunca, Acaba oryantalistlerden hiç mi haklý ve doðru fikirler sadýr olmamýþtýr? gibi bir soru akla geliyor. Madem onlardan objektif olmayý bekliyoruz, o hâlde bunu öncelikle bizim yapmamýz gerekir. Yazarýn kendisinin de zaman zaman iþaret ettiði gibi, sonraki oryantalistler öncekilerin Kur an, vahiy ve Hz. Peygamber hakkýnda gayriilmî olmasý bir yana, insafa sýðmaz bazý id- 131

Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi dialarýný ve nazariyelerini reddetmiþler (s. 119, 187-89, 217, 220, 249, 284) ya da son derece makul ve itirazsýz kabul edilebilecek güzel açýklamalar yapmýþlardýr (s. 88-89, 141, 221-22, 20-41). Nihayet oryantalizmin Ýslâm dünyasýnda neþv ü nema bulduðu sýralarda Ýslâm a yaklaþýmý ile XX. yüzyýldaki yaklaþýmý oldukça farklýlaþmýþ, olumsuz yaklaþýmdan olumluya doðru bir evrilme süreci yaþanmýþtýr. Artýk oryantalistler veya Batý daki Ýslâm araþtýrmacýlarý klasik oryantalizme eleþtiriler yöneltmekte, basit yargýlarda bulunmamaya özen göstermektedirler. Þu hâlde kitapta bu durumu anlatan bir bölüm veya baþlýk olmalý, hiç olmazsa yeri geldikçe haklarý teslim edilmeli ve verilecek hükümde bir ayrým yapýlmalýydý diye düþünüyoruz. Oryantalistler Ýslâm ý ve Müslümanlarý araþtýrmaya baþladýklarýnda, iþi temelden ve çok ciddi bir biçimde ele almýþlar, mümkün olduðu kadarýyla en eski kaynaklara dayanmayý ilke edinmiþlerdir. Mesela klasik oryantalistler Kur an ýn kaynaðý, mahiyeti ve onunla alakalý diðer konularda ilk dönem kaynaklarýný kullanmýþlardýr. Bu arada yazarýn zaman zaman iþaret ettiði üzere itibar edilmeyen, zayýf ve hatta uydurma rivayetlere dayanmýþlarsa da her halükârda var olan kaynaklarýmýza dayanmýþlardýr. Böylece onlar teorilerini ispat etmede bazen de avantaj elde etmiþlerdir. Bu tarafta ise, kitapta da gözlemlediðimiz gibi, onlarýn dayandýklarý görüþlerin zayýf veya uydurma olduðu söylenerek kýsa yoldan reddetme yolu tercih edilmiþtir. Örneðin Kur an nassýnda farklýlýklarýn olduðu iddialarýnda genellikle Ýbn Ebî Dâvûd un (ö. 316/929) Kitâbü l-mesâhif ve Ebû Amr ed-dânî nin (ö. 444/1053) el-mukni adlý eserleri gibi kaynaklara dayanmýþlardýr. Keza Garanik Olayý gibi son derece hassas konularda da mevcut kaynaklarýn verilerini kullanmýþlardýr. Dolayýsýyla onlarýn iddialarý çürütülmeye çalýþýlýrken bu eserlere de müracaat edilmelidir. Müellifin onlarý red sadedinde (s. 270-76) bu tür asli kaynaklarý tahlil etmesi ve ardýndan kendi yorumunu vermesi gerekirdi. Maalesef kitapta bu yol benimsenmemiþ, sadece çaðdaþ müelliflerin görüþleri ile yetinilmiþtir. Kaynaklar konusunda önemli bir husus da Sönmezsoy un yurt dýþýnda bulunmuþ ve doktorasýný Fransa da yapmýþ olmasýnýn avantajý ile kitabýnda zengin bir literatüre yer vermesine raðmen, ne yazýk ki, oryantalistlerin fikirlerini yansýtmada ve doðrudan eserlerinden aktarmada o kadar baþarýlý bir sunum saðlayamamýþ olmasýdýr. Onlar hakkýnda birçok iddia ve yargý ileri sürmüþ, fakat bunlarýn bir kýsmýný doðrudan müellifin eserinden vermek yerine ikinci, üçüncü þahýslarýn gözlemlerinden aktarmakla yetinmiþtir. Örneðin, Batý dillerine yapýlan Kur an meâllerinde bir çok tahrif ve yanlýþýn bulunduðu, þâzz kýraatlere göre ve keyfî tercümelerin yapýldýðý anlatýlmasýna raðmen 132

Kitâbiyat (s. 54-67), buna örnek olacak bir âyet meâli, velev Fransýzca olsun, verilmemiþtir. Yine müsteþriklerin Kur an ýn Yahudi ve Hýristiyan geleneklerinden etkilendiðini iddia ettikleri konular sýralanmýþ (s. 106, 284-285); ama bunlarý kimlerin hangi eserlerde öne sürdüðü gösterilmemiþtir. Üstelik yazar onlar hakkýnda hüküm verirken, I. Bölüm de görüldüðü üzere yine kendi tespitleri yerine, baþka yazarlarýn gözlem ve kanaatlerini aktarmayý tercih etmiþtir. Zannediyorum en problemli olan tutum da bir yazarýn sözlerini, kendi eseri yerine bir baþka yazarýn kitabýndaki tercümesinden aktarmaktýr. 60-61. sayfada Palmer den alýntýyý Bedevî nin kitabýndan nakletmesi, buna örnektir (baþka örnekler için bk. s. 64, 65, 84, 85, 96, 97, 140, 143, 164, 165, 187, 189, 201, 208, 212, 218-19, 223, 225, 234-35, 300). Belki de vâkýf olunmayan bir dildeki kitaplar söz konusu olduðunda onlardan hiç alýntý yapmamak daha uygun bir tutumdur. Ayný tutumu bir konuda yazýlmýþ ve kaynak deðeri olmayan son dönem çalýþmalarýna karþý da göstermek gerekir. Kur an ve Oryantalistler kitabýnda referans gösterilen (s. 191-192, 298) bazý kaynaklar bu kabildendir. Zira yapýlan iþ son derece ciddi ve nazik bir iþtir. Önemine binaen ilk kaynaklara ve fikirleri tartýþýlan þahýslarýn eserlerine doðrudan müracaat etmek, ileri sürülen fikirlerin ispatý için her zaman ikna edici olmaya daha yakýndýr. Bazý yerlerde hadislerin ve diðer rivayetlerin kaynaklarýnýn gösterilmemesi (s. 90, 97, 164, 166, 191-192) de kaynak kullanýmý ile ilgili olumsuz noktalardan biri olarak not edilmelidir. Oryantalistlerin Kur an la ilgili görüþlerine yer verdikleri eserlerin tamamýna ulaþmak son derece zordur. Dolayýsýyla araþtýrmacýlar bu konuda mazur görülebilir. Yazar doðal olarak bu problemi Müslüman müelliflerin yazdýðý tanýtýcý eserlerden istifade ile aþmaya çalýþmýþtýr. Ancak sayfa 40-47 arasýnda Arapça bir kitaptan (Necîb el-akîkî, el-musteþrikûn) sunduðu oryantalistlere ait Batý dillerindeki eserlerin isimlerini Arapça olarak vermesi, o eserlerin en azýndan ismini orijinal hâliyle bilmek ve onlardan istifade etmek isteyenler için pek de yararlý deðildir. Kaynaklarla ilgili son bir noktaya dikkat çekmekte fayda görüyoruz: Sönmezsoy, ele aldýðý konularda örnek olarak seçtiði oryantalistlerin birçok eseri bulunmasýna raðmen, genellikle onlarýn birer eseriyle yetinmiþtir. Watt bunun en iyi örneðidir. Üstelik onun kitapta yer verilmeyen eserlerinde makul ve makbul birçok açýklamasý yanýnda, kendinden önceki meslektaþlarýna yönelttiði bir hayli eleþtiri de vardýr. Dahasý, adýndan ve eserlerinden hiç bahsedilmeyen birçok oryantalist vardýr. Þu halde rahatlýkla diyebiliriz ki, bu kitapta da gözlemlediðimiz gibi, konularý çok kapsamlý veya birçok konuyu bir 133

Ýslâm Araþtýrmalarý Dergisi arada ele almak pek de yararlý olmayabiliyor. Bunun yerine -sözgelimi- bu kitabýn her bir bölümü ayrý bir çalýþma olarak ele alýnabilir ya da bir veya birkaç oryantalistin görüþleriyle sýnýrlý kalarak daha derinlikli bir þekilde tartýþýlabilir, tahliller yapýlabilir ve karþý fikirler geniþ bir biçimde ortaya konabilirdi. Þüphesiz kitapta ele alýnan konular, Kur an ýn mevsukiyeti baðlamýnda son derece hayatî konulardýr. Dolayýsýyla iddialarýn ve teorilerin derinliðine ele alýnarak incelemeye tabi tutulmasý, insaný kalýcý çözümlere götürebilir. Böylece farklý dillerde yazýldýðý için anlamakta zorlanýlan ve asýl eserin yerine; ikinci, üçüncü derecedeki kaynaklardan bilgi aktarma mecburiyetinden de kurtulmak mümkün olur. Kitabýn baþarýlý yönleri de kaynaklar hakkýndaki bu düþüncemizi desteklemektedir. Söz gelimi, yazarýn Goldziher e yönelttiði eleþtirileri (s. 35), Hanifler ve Cahiliye þairlerinin Kur an ýn kaynaðý olmadýðýna (s. 93-96) ve kutsal kitaplarýn ortak kaynaktan geldiðine dair açýklamalarý (s. 107, 117-118), Hz. Peygamber in sara vb. hastalýðýnýn olmadýðýný ispatlamaya çalýþmasý (s. 149-152), vahyin geliþim aþamalarý ve üslubundaki deðiþimin izahý (s. 242-243, 244, 263-264, 278) bu kabilden sayýlabilir. Batýlý bilim adamlarý, kendi çaðdaþlarý olan Müslüman müellifleri yok sayan ve onlarýn görüþlerine yer vermek istemeyen yaklaþýmlarýný epeydir terk etmiþe benzemektedir. Buna karþýn Müslümanlar onlarýn çalýþmalarýndan uzun zamandan beri istifade etmektedir. Ancak Sönmezsoy böyle bir istifadede pek istekli gözükmemektedir. Her þeyden önce yazar genel yaklaþýmýný bu konuda da sergileyerek onlardan bir mümin gibi davranmalarýný beklemekte, böyle olmadýðýný tespit ettiði yerlerde de onlarýn amaç ve hedeflerinin farklý olduðuna sözü getirerek hükmünü vermektedir. Kýsaca Kur an ve Oryantalistler adlý kitap, oryantalistlerin Kur an a yaklaþýmlarýndaki olumsuz, ön yargýlý ve kasýtlý fikirlerini toplamakta büyük bir baþarý göstermiþ olmasý bakýmýndan, sanki alt baþlýk olarak Oryantalistlerin Kur an Hakkýndaki Olumsuz Yaklaþýmlarý ismini daha fazla hak etmektedir. Bu kitap, Kur an merkezli oryantalist tartýþma konularýný, bu konular hakkýnda neler söylenmiþ olduðunu ve bu konudaki baþlýca eserleri derli toplu bir þekilde veren bir çalýþma olmasý bakýmýndan önemlidir. Fakat konularýn daha detaylý bir tahlile tabi tutulmasý gerektiðini ve daha ikna edici cevaplarýn bundan sonraki araþtýrmacýlara kaldýðýný, bu alanda araþtýrma yapacaklarýn bu kitaba müracaat ederek eksikleri ve yapýlmasý gerekenleri tespit ettikten sonra araþtýrma yapmalarýný salýk veririz. 134

Kitâbiyat Son olarak, kitap vesilesiyle, ülkemizin yayýncýlýk alanýndaki bir eksikliðine de iþaret etmek istiyoruz. O da editoryal hizmetlerin ilmi kitaplardan esirgenmesidir. Gerek Türkçenin kullanýmýna iliþkin gerekse yazýmdaki maddî hatalarýn, olduðu gibi baskýya yansýmasý bir türlü giderilememektedir. Bu ise kitaplara verilen emeðin sonuca yansýmamasý bakýmýndan üzücüdür. Kitabýn, yayýn aþamasýnda nihai olarak yazar ve yayýncý editör tarafýndan bir kez daha mutlaka gözden geçirilmesini, ilmî gayretin son aþamasý olarak gördüðümüzden bu hususu da belirtmek yerinde olacaktýr. Ýsmail Çalýþkan Türk-Ýslâm Dönemine Geçiþte Tahiroðullarý Hasan Kurt Ankara: Araþtýrma Yayýnlarý, 2002. 232 sayfa. Abbâsîlerin iktidara geliþi Türk-Ýslâm tarihinin baþlangýcýnda önemli bir dönüm noktasý teþkil eder. Diðer mevâlî guruplar gibi Emevîlere karþý Abbâsîlere destek veren Türkler daha sonra Halife Hârûn er-reþîd in oðullarý Emin ile Me mûn arasýndaki mücadelede Tahir b. Hüseyin in etrafýndaki Ýranlý unsurlarla birlikte Me mûn un hilafete geçiþisinde etkin rol oynamýþlardýr. Me mûn tarafýndan Horasan valisi tayin edilen Tahir b. Hüseyin in burada kurduðu Tahirîler (Tahiroðullarý) hanedaný döneminde Ýranlý unsurlarýn yanýnda Türklerin de siyasî ve askerî nüfuzu artarak devam etmiþtir. Bu bakýmdan Türk-Ýslâm tarihi açýsýndan önem taþýyan Tahirîler hakkýndaki bu araþtýrma Türkçede konuyla ilgili ilk müstakil çalýþma olarak dikkat çekmektedir. Eser Önsöz, Bazý Kaynak ve Araþtýrma Eserleri, beþ bölüm, Sonuç, Bibiliyografya ve Dizin den oluþmaktadýr. Kanaatimizce esere Tahiroðullarýnýn tarihî macerasýnýn vuku bulduðu devrin genel bir panaromasýný veren bir giriþ yazýlmadan doðrudan konuya girilmesi bir eksikliktir. Araþtýrmayý ve okuyucuyu konuya ýsýndýracak mahiyette tarihî, coðrafî, sosyal ve kültürel ortam genel olarak bir giriþte verilseydi, daha faydalý olurdu düþüncesindeyiz. Çünkü Tahiroðullarý o dönemde Abbâsî Devleti nde ortaya çýkan tek hanedan deðildir. Eserin 58. sayfasýnda bir cümleyle bahsedilen Ýdrisîler ve Aðlebîler gibi devletçiklerden giriþte özet olarak bahsedilebilirdi. Bu hâliyle eser- 135