Miller-Urey Deneyi amino asitler, üre, HCN (hidrojen siyanür), asetik asit ve laktik asit

Benzer belgeler
ADIM ADIM YGS-LYS 52. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-12 HAYVANLAR ALEMİ 3- OMURGALI HAYVANLAR SORU ÇÖZÜMÜ

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 8

ADIM ADIM YGS-LYS 54. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-14 HAYVANLAR ALEMİ 5- OMURGALI HAYVANLAR-3 SORU ÇÖZÜMÜ

Hayvanların Evrimi III (Sırt İpliği İçeren Vertebratlar) (Balıklar, Amphibia, Aves, Mammalia) Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

ADIM ADIM YGS LYS Adım HAYATIN BAŞLANGICI

HAYVANLARIN EVRİMİNE GİRİŞ (Devam) Hazırlayan: Yrd.Doç.Dr. Yosun MATER

FAMİLYA 7. SCOMBRİDAE USKUMRU BALIKLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

Çevre Biyolojisi

ANNELIDA. (Halkalı kurtlar) İÜ SÜFAK SUUM2038 SU OMURGASIZLARI DERSİ Prof. Dr. Bayram ÖZTÜRK

EKOSİSTEM. Cihangir ALTUNKIRAN

Kısa İçerik. KISIM I Omurgalıların Çeşitliliği, Fonksiyonu ve Evrimi 1. KISIM II Amniyonsuz Omurgalılar: Balıklar ve Amfibiler 71

12. SINIF KONU ANLATIMI 33 HAYATIN BAŞLANGICI

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

ADIM ADIM YGS-LYS 46. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-6 PROTİSTA ALEMİ

-Kloroplast ve mitokondri bulunmaz fakat bu organellerde bulunan aynı bulunur.

CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ

Gaz Alışverişi, İnsanda Solunum Sistemi

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

Ekosistem ve Özellikleri

ADIM ADIM YGS LYS Adım EKOLOJİ 7 MADDE DÖNGÜLERİ (Su, Karbon ve Azot Döngüsü)

CLASSİS: ARACHNİDA (ÖRÜMCEKGİLLER)

HÜCRESEL EVRİM. Prof. Dr. Müjgan Cengiz Prof. Dr. Ayhan Deviren

CANLI ALEMLERİ HAYVANLAR ALEMİ

BİY455 OMURGASIZLAR BİYOLOJİSİ II

KARBON ve CANLILARDAKİ MOLEKÜL ÇEŞİTLİLİĞİ

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ EĞİTİM PLANI

a. Segmentasyon Gelişimin başlangıcında hızlı ve birbirini takip eden mitoz bölünmeler gerçekleşir. Bu bölünmelere segmentasyon denir.

ADIM ADIM YGS LYS. 73. Adım ÜREME BÜYÜME GELİŞME EMBRİYONİK ZARLAR İNSAN EMBRİYOSUNUN GELİŞİMİ-1

Dünya nüfusunun her geçen yıl artması, insanları beslenme, giyinme ve barınma gibi temel ihtiyaçlarını gidermek için değişik yollar aramaya

RNA Dünyası dersine giriş

solunum >solunum gazlarının vücut sıvısı ile hücreler arasındaki değişimidir.

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

EKOSİSTEMLERİN İŞLEYİŞİ. Veli&Sümeyra YILMAZ

Organik Bileşikler. Karbonhidratlar. Organik Bileşikler YGS Biyoloji 1

Güneş enerjisi yapraklardaki klorofil pigmenti yardımı ile kimyasal bağ enerjisine dönüşür. Fakat bu dönüşüm için, yaprağın önce ışığı soğurması

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

1. ÜNİTE: YAŞAM BİLİMİ BİYOLOJİ...10

Ayxmaz/biyoloji. Azot döngüsü. Azot kaynakları 1. Atmosfer 2. Su 3. Kara 4. Canlılar. Azot döngüsü

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.

Ötrifikasyon. Ötrifikasyonun Nedenleri

9. SINIF KONU ANLATIMI 46 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ

MADDE DÖNGÜLERİ SU, KARBON VE AZOT DÖNGÜSÜ SELİN HOCA

VIA GRUBU ELEMENTLERİ

Biyoloji = Canlı Bilimi. Biyoloji iki ana bölümden oluşur:

Hayvanlar Aleminin Sınıflandırılması

ADIM ADIM YGS-LYS 48. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-8 BİTKİLER ALEMİ

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği

*Canlıların canlılık özelliği gösteren en küçük yapı birimine hücre denir.

ELEMETLER VE BİLEŞİKLER ELEMENTLER VE SEMBOLLERİ

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 4. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği

1. ÜNİTE VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

HAYVANSAL HÜCRELER VE İŞLEVLERİ. YRD. DOÇ. DR. ASLI SADE MEMİŞOĞLU RESİM İŞ ZEMİN KAT ODA: 111

Solunum. Solunum ve odunsu bitkilerin büyümesi arasında yüksek bir korelasyon bulunmaktadır (Kozlowski ve Pallardy, 1997).

Kloroform, eter ve benzen gibi organik çözücülerde çözünen bunun yanı sıra suda çözünmeyen veya çok az çözünen organik molekül grubudur.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #19

AMPHİOXUS TA ZİGOT TAN SONRAKİ GELİŞMELER

Türkiye de bir ilk: Mersin ilinde omurgalı fosili Metaxytherium (Deniz İneği) bulgusu

Bir Yıldız Sisteminde Canlılığın Oluşması İçin Gereken Etmenler

MAKEDONYA BİYOLOGLAR BİRLİĞİ. Çözümler

OKSİJENLİ SOLUNUM

4. SINIF FEN VE TEKNOLOJİ DERSİ II. DÖNEM GEZEGENİMİZ DÜNYA ÜNİTESİ SORU CEVAP ÇALIŞMASI

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #17

Bölüm 4 Nükleer Fiziğin Uygulamaları. Prof. Dr. Bahadır BOYACIOĞLU

Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organı. Koku alma organıdır.

HAYVANLAR ÂLEMİ. Nicholas Blechman. Hazırlayan Simon Rogers. Çeviren Egemen Özkan

1 Canlı Bilimine Giriş 2. 2 Yaşamın Kimyası 18

VÜCUDUN TEMEL PARÇALARI. 1) Baş-boyun 2)Gövde 3)Ekstremiteler (Kollar ve bacaklar)

Doğadaki Enerji Akışı

9. SINIF KONU ANLATIMI 5 CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

TEMEL İLK YARDIM VE ACİL MÜDAHALE

FOTOSENTETİK OLARAK AKTİF IŞIK

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #20

ADIM ADIM YGS-LYS 5. ADIM CANLININ TEMEL BİLEŞENLERİ -İNORGANİK MADDELER 1- SU

Güneş Bulutsusu (Solar Nebula)

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

Tüm yaşayan organizmalar suya ihtiyaç duyarlar Çoğu hücre suyla çevrilidir ve hücrelerin yaklaşık %70 95 kadarı sudan oluşur. Yerküre içerdiği su ile

*Bu alemde bulunan tüm canlılar ökaryot hücre yapısına sahiptirler ve genelde bir hücreli canlılardır.

Suyun Fizikokimyasal Özellikleri

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

MEMELİ BİYOLOJİSİ M.YAVUZ MEMELİLERİN YAŞAMINA BİR BAKIŞ

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

ENERJİ AKIŞI VE MADDE DÖNGÜSÜ

Bir populasyonun birey sayısı, yukarıdaki büyüme eğrisinde görüldüğü gibi, I. zaman aralığında artmış, II. zaman aralığında azalmıştır.

Ekosistemi oluşturan varlıklar ve özellikleri

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #18

EVRİM VE FOSİL KANITLAR

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Tatlı su, deniz ve rutubetli topraklarda yaşarlar. Büyük bir kısmı insan ve diğer hayvanlarda parazittir. Bilateral simetriye sahiptirler.

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #9

ADIM ADIM YGS-LYS 32. ADIM HÜCRE 9- SİTOPLAZMA

Hitit Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü. Öğr. Gör. Kayhan ALADOĞAN

Organik bileşikler; karbonhidratlar, lipidler, proteinler, vitaminler ve nükleik asitler olmak üzere beş gruba ayrılır.

ERVİM VE FOSİL KANITLAR 9

Canlının yapısında bulunan organik molekül grupları; o Karbonhidratlar o Yağlar o Proteinler o Enzimler o Vitaminler o Nükleik asitler ve o ATP

İlk Zaman KAMBRİYEN ÖNCESİ: 3-Hadeyan, 2-Arkeyan, 1-Proterozoik

Bitkilerde Eşeyli Üreme

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #21

PALEONTOLOJİ. Canlıların Sınıflandırılması. Sistematik

TEST 1. Hücre Solunumu. 4. Aşağıda verilen moleküllerden hangisi oksijenli solunumda substrat olarak kullanılamaz? A) Glikoz B) Mineral C) Yağ asidi

Transkript:

Sudan Karaya Geçiş

Canlıların evrimi İlk atmosfer gazları amonyak, metan, hidrojen ve su buharı, mor ötesi ışınlarının yüksek enerjisi ile daha karmaşık yapılı bileşikleri oluşturarak kimyasal reaksiyona girmektedir. Bu reaksiyonlar sonucunda oluşan maddeler, önce küçük su birikintisinde çoğalıp zamanla denizlere okyanuslara taşınmış ve basit organik bileşikleri meydana getirmişlerdir. Harold Urey, ilkel yerküre koşullarına benzer ortam yaratmayı düşünmüştür. 1953 yılında Urey in öğrencisi Stanley Miller bunu bir deneyle açıklamaya çalışmıştır.

Deneyin sonucunda toplama kabında amino asitler, üre, HCN (hidrojen siyanür), asetik asit ve laktik asit gibi organik maddelerin oluştuğu görülmüştür Miller-Urey Deneyi

Miller-Urey Deneyi Bu deney sonucunda; ilkel yerküre koşullarında okyanuslarda ve denizlerde organik moleküller oluştuğu varsayılır. Birbirini etkileyen bu moleküller, birikerek proteinlere dönüşmüştür. Proteinlerin bir kısmı enzim olarak iş görmüş ve bu enzimler diğer moleküllerin oluşumunu hızlandırmıştır. Bu ortamda oluşan nükleik asitler proteinlerle kümeler oluşturarak nükleoproteinleri oluşturmuştur. Nükleoproteinler önce koaservat adı verilen ön hücrelere sonra kendi kopyalarını yapabilen basit canlılara dönüşmüştür. Bu çalışmalar günümüzde devam etmektedir.

Yeryüzünün Kambriyen Öncesi Evrimi

OZON Dünyanın etrafında koruyucu kalkan olarak mevcut olup öldürücü olan güneşin radyasyon etkisine karşı canlıları korur.

Ozon Nasıl Oluşur? Ozon, güneşin UV ışınları ve yüksek enerji boşalmalarıyla oluşur. 1- Yüksek enerjili mor ötesi ışınlar bir O 2 molekülüne çarpar. 2- Bu çarpmayla oksijen molekülü iki serbest oksijen atomuna ayrılır.

Ozon Nasıl Oluşur? 3- Serbest kalan oksijen atomu oksijen molekülüyle birleşir. 4-Bu birleşimle ozon molekülü (O 3 ) oluşur.

Genel başlıklar Sudan karaya geçiş nedenleri Karaya geçişte karşılaşılan sorunlar Kordata ve vertebrata (omurgalılar) hakkında genel bilgi Omurgalıların Amfibilerin karaya geçişi

Ökaryot canlıların yeryüzünde 1,5 milyar yıllık evrimi

Sudan karaya geçiş nedenleri Devonyende meydana gelen kuraklık Predatörlerden kaçış ve artan rekabet Havadaki serbest oksijen konsantrasyonu

Karaya geçişte karşılaşılan sorunlar Hayvanlar için kritik olan vücut kuruluğu, farklı habitatlara yayılma, yerçekimi etkisi, ve solungaçlarla sudan alınan oksijenden daha fazlasını akciğerlerle atmosferden sağlamak.

Kordatanın özellikleri ve vertabratanın evrimi Kordata aşağıdaki özellikleri bulundurur, Bütün kordalı embriyolarında notokorda denen iskelete benzer bir yapı bulunur, Notokordanın dorsalinde ektodermden meydana geldikten sonra boylu boyunca bükülerek tüp şeklini alan içi boş sinir kordonu bulunur, Başın iki yanında yutak yarıkları bulunur. Vertebratlar (omurgalılar), kordatanın bir alt filumunda bulunan ve sırt omurgaya sahip organizmalardır.

Kordatanın özellikleri Amphioxus yapısı kordatanın üç özelliğini göstermektedir: Notokorda, sinir kordonu, ve yutak yarıkları

Çok eski bir kordata Yunnanozoon lividum en eski kordalılardan biri olarak bilinir. Çin de Yunnan bölgesinde 525 MY yaşındaki kayaçlarda bulunmuştur. Hayvanın boyu 5 cm civarındadır.

KORDALILAR ÜÇ SUBFİLUMDA EVRİMLEŞMİŞLERDİR Kordata Urochordata Bir sifonla aldıkları suyu yutaktan geçirdikten sonra bir başka sifondan uzaklaştırırlar. Yutakta filtre ettikleri besinlerle beslenir Cephalochordata Suda asılı besinleri tentakülleri ile ağızlarına çekerek beslenirler. Genellikle vücut yüzeyi ile solurlar Vertebrata (Omurgalılar)

VERTEBRATA (Omurgalılar) ÖZELLİKLERİ 1-Nöral borunun dorsal girintilerinde oluşan embriyonik hücreler, gelişimin ileri evrelerinde baş iskeletini meydana getirir. 2-Beyinle birlikte, göz, burun ve kulak gibi duyu organlarıyla özelleşmiş baş bölümü ayırt edilir. 3-Omurga iskeletin eksenini oluşturur. Bu iskelet yapısı omurgalı vücudunun büyümesine olanak sağlamıştır. Kaburgalar kaslara bağlanma yeri olmuş ve iç organları korumuş; gövdeyi oluşturan bu iskelete bağlanmış olan yüzgeçler ve ekstremiteler hareketi artırmıştır. 4-İskelet, içindeki hücrelerin salgıladığı inorganik maddelerle canlının büyümesine uygun olarak gelişmektedir. 5-Güçlü kalbin desteklediği kapalı dolaşım sistemi, büyümüş ve hareketi artmış olan vücudun hücrelerindeki mitokondrilere ihtiyacı olan bol oksijeni taşıyabilmektedir.

Omurgasızlardan omurgalıların evrimi (solda); Omurgalıların çeşitlenmesi (sağda)

Devonyen: Balıkların çağı Birçok balık devonyen periyodu boyunca evrimleşti. Bunlar, Acanthodian Placoderm, Ostracoderm, Kıkırdaklı ve kemikli balıklar gibi diğer balık grupları, Devonyen genel olarak Balıkların çağı olarak adlandırılır.

520 MYÖ kambriyende yaşamış olan çenesiz ve zırhlı omurgalıların (Ostracoderm), balıkların atası olduğu düşünülmektedir.

Ostracoderm lerin aktüel örneği Lamprey.

Çenenin evrimi Çenesiz balıklar sadece döküntülerle beslenirken Çeneli balıklar Besinleri çiğneyebilme özelliğine sahip ve aynı zamanda aktif predatörlerdir. Böylece birçok ekolojik nişe sahip olmuşlardır. İlk iki veya üç anterior solungaç kemerinin görülebilir modifikasyonu

Jeolojik dönemlerde temel balık grupları

Işın yüzgeçli ve lop yüzgeçli balıklar (a) Tipik bir ışın yüzgeçli balığın yüzgeç kemiklerinin düzenlenişi (b) Bir lop yüzgeçli balıkta kaslı yüzgeç daha fazla esneklik sağlamaktadır.

Yaşayan fosil: Lob yüzgeçli Coelacanth Coelacanth denizel ortamda yaşayan lob yüzgeçli balıklardır bu balıklar orta Devonyen boyunca evrimleşmiştir ve Cretaceous sonlarında bunların yok olduğu düşünülüyordu 1938 yılında, bir balıkçı Madagaskar ın derin sularında bir Coelacanth yakalamıştır Ve daha sonra bu balıklardan birkaç düzine daha yakalanmıştır.

Latimeria chalumnae (Takım:Coelacanthini) (Latimeria) (Ichthyostega)

Akciğerli balık Akciğerli balık Devonyen boyunca oldukça yaygın bulunuyordu, Fakat günümüzde ise birkaç tatlısu cinsi mevcuttur, Bunların herbiri Güney Amerika, Afrika ve Avustralya da bulunmaktadır. Akciğer güncel olarak bir yüzme kesesine dönüşmüştür Çoğu balık bu organı yüzmeyi kolaylaştırmada kullanmaktadır. Akciğerli balıklarda, göl ya da akarsular durgunlaşınca veya kuruyunca bu yapı oksijen absorbsiyonu yaparak solunumu sağlamaktadır.

Amphibiler Crossopterygian dan evrimleşmişlerdir Crossopterygian lop yüzgeçli balıklarının önemli bir grubudur. Bazı türleri 2 m den daha fazla bir uzunluğa sahipti, Bunlar geç Paleozoik dönemde tatlı suların baskın predatörleriydi

Amfibiler karasal otama geçiş sorunlarını kısmen çözmüştür Bu canlılar henüz omurga ve ekstremitelere sahiptiler Ve akciğerle oksjien ekstraksiyonu yapabilmeteydi.

Crossopterygian takımına (ordo) ve Rhipidistia familyasına ait Eusthenopteron

Amfibilerin atası olmaya aday olan bir fosil, Devoniyende yaşamış ve loblu yüzgeçlere sahip olan Eusthenopteron dur. Balığa benzemesine rağmen, pektoral ve pelvik yüzgeçlerinde yerde sürünen omurgalılar için gerekli olan kemik yapılar içermesi onun mükemmel bir geçiş fosili olarak değerlendirilmesine neden olmuştur.

KARAYA GEÇİŞİ GERÇEKLEŞTİREN RHİPİDİSTİA FAMİLYASI BALIKLARIDIR Günümüzden 395 MYÖ (devoniyen devri) yaşanmış olan önemli bir gelişme; Rhipidistia olarak isimlendirilen ve loblu yüzgeç (kaslı bir kol ucundaki yüzgeç) lere sahip olan kemikli balıkların, yüzgeç taşıyan kollarının bugünkü karasal omurgalıların kaslı ve kemikli yapıya sahip olan bacaklarına benzer şekilde değişip gelişmeleri ve bu arada çeşitlenip yaygınlaşmalarıdır. Bu gelişmeye sahip olan canlılar, bulundukları bataklık ya da çamurlu zemin üzerinde hareket edebilme yeteneğine sahiptiler. Ayrıca, ripidistian'lar genel olarak solungaçlarıyla soluyan hayvanlar olmakla birlikte; yuttukları hava içindeki oksijeni akciğerlerinde kazanma yeteneğine de sahiptiler. Aktüel balıklarda bu ciğerler yüzme keselerine dönüşmüş durumdadır.

Balık/Amfibi Karşılaştırması Crossopterygian lop yüzgeçli balık ve labyrinthodont amfibileri arasındaki benzerlikler İskeletleri benzerlik gösterir.

Balık/Amfibi Karşılaştırması Balık Amfibi Fig. 21.23, p. 579

Ekstremitelerin karşılaştırılması crossopterygian ulna radius humerus Amfibi Kemikler renklerle tanımlanmaktadır. Bu iki grup benzerlik göstermektedir.

Amfibi tetrapodlar Sonraki amfibi İlk tetrapod

Ichthyostega Acanthostega

Tiktaalik roseae 2006 yılında 1.2-2.8 m boyunda 374 milyon yıl öncesine (geç devonyen) ait bir ayaklı balık (fishapod) bulunmuştur. Tiktaalik roseae (akarsulardaki büyük balık) İlk tetrapodlardan olan Acanthostega ve Panderichthys gibi lop yüzgeçli balıkların ortasında olduğu düşünülmüştür.

Geç Devonyen periyodu lop yüzgeçli balıklar ve amfibi tetrapodlar

Bu ayaklı balık hem balıkların hem de tetrapodların özelliklerini taşımaktaydı Bu canlı solungaçlara ve balıkların ebatlarına sahipti. Fakat aynı zamanda geniş bir kafatası, gözler kafa bölgesinin üst bölgesinde, esnek bir boyun ve büyük bir göğüs kafesi mevcuttu. Tüm bunlar vücudunu sığ sularda ve karasal ortamda destekleyecek yapılardı. Tiktaalik roseae

Sağda bulunan diyagram Tiktaalik roseae nın lop yüzgeçli balıklar ile tetrapodlar arasında bir geçiş türü olduğunu göstermektedir. Tiktaalik roseae

Kafa tası yapısı Devon devrinde balık yüzgecinin amfibi ayağına evrimi

Karada yürüyememe durumu Acanthostega fosili, Bu hayvan ekstremitelere sahip olmasına karşın Karada çok rahat yürüme yeteneğine sahip değildi. Paleontolog Jenny Clack, Acanthostega nın ekstremitelerinin karasal ortamda ağırlığını kaldırabilecek yeterlilikte olmadığına dikkat çekmiştir, ve göğüs kafesinin çok küçük olduğunu dolayısıyla yerçekimine karşı koyacak yeterlikte kaslara sahip olmadığını vurgulamıştır.

Acanthostega solungaç ve akciğerlere sahipti Acanthostega karasal ortamda da yaşayabiliyordu fakat sucul ortam için daha uygun bir adaptasyona sahipti. Clack, Acanthostega nın Ekstremiteleri, yüzmenin zor olduğu özellikle bataklık ve bitkilerin yoğun olduğu sucul ortamlarda hareketini kolaylaştırmak için bir avantaj sağladığını ileri sürmüştür.

Ichthyostega yarı sucul ve balığa benzerlikleri olan bir canlıdır.

Farklı karasal habitatlara yayılma Bitki ve hayvanlar sudan karaya geçişte temelde benzer sorunları çözmek zorunda kalmışlardır. Bu iki grup için, farklı karasal çevrelerde üreyip yayılabilmesi başlıca sorunu teşkil ediyordu. Ancak bitkilerde tohumun ve hayvanlarda ise amniyota yumurtanın gelişimi ile, Bu sınırlama ortadan kalkmıştır, ve iki grup tüm karasal habitatlara yayılmaya başlamıştır.

Farklı karasal habitatlara yayılma, Reptillerin evrimi Amfibilerin karada koloni haline geçmeleri sınırlıydı Çünkü jelatin yapıdaki yumurtalarını bırakmaları için suya geri dönmeleri gerekiyordu. Amniyota yumurtanın evrimi reptilleri bu kısıtlamadan kurtarmıştır. Öyle bir yumurtada, içi sıvı dolu kese içindeki gelişen embriyoyu susuzluğa karşı koruyan Amniyon bulunur. Ve bu yumurta aynı zamanda besin desteği sağlayan vitellüs ve atıkların depolandığı bir allantois denilen yapıyı içerir.

Farklı karasal ortamlara yayılma Amniyota yumurtanın gelişimi ile birlikte omurgalılar üreme döngülerinin bir parçası olan suya dönmeye artık ihtiyaç duymadıklarından farklı karasal ortamlara yayılmışlardır Reptiller gelişmiş üreme yeteneklerinin yanı sıra, güçlü çene ve diş yapıları ve karada hızlıca hareket edebilmelerinden dolayı kısmen de olsa farklı karasal ortamlara yayılmayı başarmışlardır.