Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı çocuklarda doğum sırası

Benzer belgeler
Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

DENEYSEL RATLARDA ATOMOKSETİN VE OMEGA 3 ÜN SERUM ÇİNKO VE BAKIR DÜZEYLERİ ÜZERİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mevlüt Sait KELEŞ

Ergenlik döneminde DEHB bozukluğu tanısı konan bir grubun özellikleri ve altı-on yaş grubunda tanı konan çocuklarla karşılaştırılması

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı ve Danışman(lar)ı :

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirtiler, Tanýlar ve Tanýya Yönelik Ýncelemeler

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu: Alt tipleri*

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

ÇOCUK PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU. Prof. Dr. Berna Özsungur Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

İSTANBUL AREL ÜNİVERSİTESİ/SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU/ÇOCUK GELİŞİMİ BÖLÜMÜ)

JOURNAL OF SOCIAL AND HUMANITIES

A.Evren Tufan, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi

Şizofrenide QT ve P Dispersiyonu

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

BİLİŞSEL GELİŞİM GERİLİĞİ VE OTİSTİK SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARDA SERUM PROGRANULİN DÜZEYLERİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu nun

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

Epidemiyolojik çalışmalar belirli bir hastalığın toplumda dağılımını ve bu hastalıkla. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu Epidemiyolojisi

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

14 Aralık 2012, Antalya

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde depresyon ve anksiyete düzeyleri

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

WiNGATE ANAEROBiK PERFORMANS PROFiLi VE CiNSiYET FARKLıLıKLARı

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) DEHB Tanılı Çocukların Ebeveynlerinde DEHB ile İlişkili Bazı Sorunlu Yaşam Olayları

DEHB, okul çağı çocuklarının yaklaşık olarak

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı ve Danışman(lar)ı :

Madde Kötüye Kullanım Öyküsü Olan Bireylerde Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtilerinin Yaygınlığı

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN 8-12 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA YAŞAM KALİTESİ DEĞERLENDİRMESİ

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

TEŞHİS İLİŞKİLİ GRUPLAR VERİLERİNİN İSTATİSTİKSEL ANALİZİ

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Týp Fakültesi Öðrencilerinde Dikkat Eksikliði Ve Hiperaktivite Bozukluðunun Sosyodemografik Ve Klinik Özellikleri

TEŞEKKÜR. Her zaman içtenliğiyle çalışmama ışık tutan ve desteğini esirgemeyen sevgili arkadaşım Sedat Yüce ye çok teşekkür ederim.

Çocuk ve ergen psikiyatri poliklinikleri farklı ruhsal. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımı

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan Çocuk ve Ergenlerde Eşlik Eden Psikiyatrik Bozukluklar

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Hastalarda Tanı Dağılımları

Zekâ Geriliği Olan Çocuk ve Ergenlerde Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğunun Özellikleri

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

İBRAHİM DURUKAN Doçent

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Çiğdem Yektaş 1, Sümeyra Elif Kaplan 1. Yektaş Ç ve ark. Fakültesi Çocuk Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı, Düzce, Türkiye

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUKLARIN ANNE BABALARINDA PSİKOLOJİK BELİRTİLER VE AİLE İŞLEVSELLİĞİ

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN DİZİNİ

ÇOCUKLUKTA DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU TANISI ALMIŞ OLGULARIN ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ PSİKİYATRİK DURUMLARININ İNCELENMESİ

Prof.Dr. Hatice ÖZYILDIZ GÜZ Ondokuz Mayıs Üniversitesi Psikiyatri ABD

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

ÇOCUK VE ERGENLERDE DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞUNUN SOSYO-DEMOGRAFİK OLARAK İNCELENMESİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA: ARDAHAN ÖRNEĞİ

KRUSKAL WALLIS VARYANS ANALİZİ. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı

Örneklemden elde edilen parametreler üzerinden kitle parametreleri tahmin edilmek istenmektedir.

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

Kısa Araştırmalar / Brief Reports. Cem Gökçen 1, Bilge Burçak Annagür 2

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

POSTPARTUM DEPRESYON VE ALGILANAN SOSYAL DESTEĞİN MATERNAL BAĞLANMAYA ETKİSİ

Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 61, Aralık 2017, s

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

DEHB VE SUÇ. Bana bulaşmak istemezsin.ben de otoriteye karşı saygı eksikliği varmış! Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

BİYOİSTATİSTİK Tek Örneklem ve İki Örneklem Hipotez Testleri Dr. Öğr. Üyesi Aslı SUNER KARAKÜLAH

Üniversite öğrencilerinin Erişkin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Ölçeği nin alt boyutları düzeylerinin çeşitli değişkenler açısından incelenmesi

Ana Sağlığını Etkileyen Faktörler ve Alınacak Önlemler

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİYE BAŞVURU SÜRECİNDE ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ VE KLİNİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI

Sema DOĞU, Kader KOÇ, Zeynep ASLAN, Serpil TÜRKER, Nur İHTİYAR GİRİŞ

Vajinal Doğum Bebeğin Bilişsel Gelişimini Etkiler mi?

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Pediatri, Ankara, Türkiye 2. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Endokrinoloji, Ankara, Türkiye 3

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

Araştırma / Research. Şükriye Boşgelmez 1, Ali Evren Tufan 2

T.C. İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİREYSEL DEĞERLER İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ İLİŞKİSİ: İSTANBUL İLİNDE BİR ARAŞTIRMA

Nuran DEMİR*, Zehra TOPAL*, Basri KÖYLÜ**, Evren TUFAN***, Umut Mert AKSOY**** *Arş. Gör. Dr., AİBÜ Tıp Fak. ÇERSAH AD **Arş. Gör. Dr., AİBÜ Tıp Fak.

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Transkript:

Evrensel ve ark. 69 Kısa rapor / Short report Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu tanılı çocuklarda doğum sırası Alper EVRENSEL, 1 Serdar ALPARSLAN, 2 Özgür YORBİK, 3 ÖZET Amaç: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun (DEHB) etiyopatogenezi tam olarak aydınlatılamamıştır. Çevresel ve genetik nedenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Perinatal fetal örselenmeler minimal beyin hasarına neden olabilmektedir. İlk çocuk olmak doğum travmaları açısından risk etkenidir. DEHB de doğum sırasının etkisine ilişkin az sayıda araştırmaya rastlanmıştır. Bu çalışmada DEHB tanılı çocuklarda doğum sıra özelliklerini araştırmak amaçlanmıştır. Yöntem: DEHB tanısı konmuş 49 erkek, 16 kız çocuğun kardeşleri arasındaki doğum sırası belirlenmiştir. Doğum sırasının belirlenmesinde Slater İndeksi kullanılmıştır. Veriler kontrol grubu ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlar: DEHB olan kız ve erkek çocukların doğum sırası indeksleri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur. Bu sonuçlar, ilk veya önce doğmuş çocukların daha fazla DEHB ile birlikte olduğunu düşündürmektedir. Tartışma: Araştırma sonuçları, ilk veya önce doğmuş çocukların perinatal örselenmelere daha çok maruz kaldığı, bu nedenle DEHB etiyopatogenezinde minimal beyin hasarının önemli rol oynadığı yönünde yorumlanmıştır. (Anadolu Psikiyatri Derg 2015; 16(1):69-73) Anahtar sözcükler: Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, doğum sırası, Slater indeksi ABSTRACT Birth order in children diagnosed with attention deficit hyperactivity disorder Objective: Etiopathogenesis of attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) has not been elucidated. It has been thought that environmental and genetic factors played a role in it. Perinatal fetal traumas might cause minimal brain damage. Being a first born child is a risk factor in term of exposure to birth traumas. There are few studies which focus on the effect of birth order in ADHD. The present study aims to analyze the birth order characteristics of children with ADHD. Methods: The birth orders of children, 16 females and 49 boys with ADHD were determined with Slater s Index. Data were compared with the control group. Results: The birth order index of children with ADHD was statistically lower compared to the control group. This results indicate that the firstborn children are more likely to have ADHD. Discussion: The results of this research show first or one of the first born children are more under exposure to perinatal traumas and for those reason minimal brain damages play an important role in etiopathogenesis of ADHD. (Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16(1):69-73) Key words: attention deficit hyperactivity disorder, birth order, Slater index GİRİŞ dikkatini sürdürmede güçlük, aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirtileriyle karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Dikkat eksikliği ile hiperakti- Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB), 1 Yrd.Doç.Dr., Psikiyatri Uzmanı; 2 Yrd.Doç.Dr. 3 Prof.Dr., Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı, Üsküdar Üniversitesi, İstanbul Correspondence address / Yazışma adresi Yrd.Doç.Dr. Alper EVRENSEL, Üsküdar Üniversitesi NPSUAM Etiler Polikliniği, Nispetiye Cad. No.19 Etiler-Beşiktaş/İstanbul E-mail: alperevrensel@gmail.com Geliş tarihi: 20.11.2013, Kabul tarihi: 07.08.2014, doi: 10.5455/apd.167079

70 DEHB tanılı çocuklarda doğum sırası vite/impulsivite olmak üzere iki ayrı belirti kategorisi vardır. Yaygınlık oranının %6-12 arasında olduğu bildirilmiştir. 1 Erkek çocuklarda kızlardan 3-5 kat daha fazla görülmektedir. 1,2 DEHB nin erkeklerde kızlardan daha fazla görülmesine yönelik bazı açıklamalar öne sürülmüş olsa da, bu farkın nedeni kesin olarak bilinmemektedir. DEHB nin etiyopatogenezi henüz bilinmemektedir. Bozukluğa, izole tek bir etkenin neden olmadığı düşüncesi vardır. Toksinler, gebelik/doğum sorunları, beyin hasarı, bağışıklık sistemine bağlı sorunlar gibi çevresel ve genetik etkenlerin birlikte rol oynadığı yönündeki görüşler ağırlıktadır. Evlat edinme ve genetik çalışmaları da bu görüşü desteklemektedir. 1 Gebelikte ve doğumda bebeğin etkisinde kaldığı örselenmeler (asfiksi, enfeksiyon, toksik-metabolik-mekanik örselenmeler gibi), bebek beyninde minimal beyin hasarına ve işlev bozukluğuna neden olabilmektedir. 2 Bu işlev bozukluğunun silik nörolojik belirtiler eşliğinde DEHB ye neden olabileceği belirtilmiştir. 1-3 Doğum sırası, herhangi bir rahatsızlık yönünden incelenen bireyin kardeşleri arasında kaçıncı sırada (birinci, ikinci, üçüncü, sonuncu) olduğunu, o birey için dünyaya geliş sırasını tanımlamaktadır. Psikiyatrik bozukluklar ve durumların doğum sırası ile birlikteliği daha önceki çalışmalarda araştırılmıştır. Doğum sırasının önemi psikiyatrik yazında en çok cinsel yönelim bozukluklarında araştırılmıştır. Örneğin, eşcinselliğin ilk çocuklarda görülme olasılığının düşük olduğu, ikinci-üçüncü-sonuncu çocuk olmanın eşcinsellik için risk etkenini artırdığı ileri sürülmüştür. 4-6 Bu araştırmalarda annenin bağışıklık sistemindeki sorunlara ilişkin açıklamalar ağırlık kazanmaktadır. 7 Asperger sendromlu kişilerle yapılan bir çalışmada (s=29), bu kişilerin %86 sının ilk çocuk olduğu belirlenmiştir. İlk çocuk olmanın gebelik/doğum ve bağışıklık sistemi sorunları gibi nedenlerle risk etkeni olabileceği belirtilmiştir. 8 DEHB ile doğum sırası ilişkisinin araştırıldığı çalışmalarda çelişkili bulgular elde edilmiştir. Berger, 598 DEHB li çocuğun aile özelliklerini araştırmıştır. Bu çocukların %47.1 inin ailesinde dört ve daha fazla çocuğun olduğu, DEHB tanısı ile doğum sırası arasında ilişki bulunmadığı saptanmıştır. 9 Yüz DEHB li çocuğun incelendiği bir diğer çalışmada da doğum sırası ile DEHB arasında ilişki saptanmamıştır. 10 İran da yapılmış benzer desenli üç araştırma vardır. Amiri ve arkadaşlarının çalışmasında DEHB li 1658 çocuk incelenmiştir. 11 Ghanizadeh Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16:69-73 ve arkadaşlarının araştırmasında 173 DEHB li çocuk ile 43 psikiyatrik tanı konmayan çocuk doğum sırası açısından karşılaştırılmıştır. 12 Diğer çalışmada ise, DEHB li 387 genç çalışmaya alınmıştır. 13 Bu üç çalışmada da DEHB ile doğum sırası arasında ilişki saptanmamıştır. Carballo ve arkadaşlarının 16823 olguyu incelediği çalışmada, diğer çalışmaların aksi bulgulara ulaşılmıştır. Bu geniş örneklemli çalışmada ortanca çocuk olmanın DEHB için koruyucu özellik taşıdığı, ilk çocuk olmanın DEHB için risk etkeni olduğu saptanmıştır. 14 Önceki çalışmalarda birbiriyle çelişkili bulguların saptanması ve bilgi birikiminin yetersizliği nedeni ile, bu çalışmada, DEHB tanısı konan çocukların genel ve cinsiyetlere göre ayrı ayrı doğum sırası araştırılmıştır. Bulgular, DEHB etiyopatogenezinde risk etkenleri açısından tartışılmıştır. YÖNTEM Olgu grubu Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Polikliniği ne ayaktan başvuran ve DSM-5 tanı ölçütlerine göre DEHB tanısı konan, 6-14 yaşları arasındaki 90 çocuk (20 kız, 70 erkek) ardışık olarak çalışmaya alınmıştır. Çalışmaya alınan çocukların anneleri ile tek görüşme yapılmıştır. Görüşmede DEHB olan çocukların kendinden büyük erkek kardeş, kendinden büyük kız kardeş, kendinden küçük erkek kardeş ve kendinden küçük kız kardeş sayıları sorgulanmıştır. Çalışma için yerel etik kurulundan izin alınmıştır. Doğum sıra değerinin belirlenmesi Doğum sırası, Slater tarafından geliştirilen Doğum Sırası İndeksi ile hesaplanmıştır. Slater İndeksi (Sİ), incelenen bireyin kendinden büyük kardeş sayısının, toplam kardeş sayısının bir eksiğine bölünmesi ile elde edilmektedir. 4 Slater İndeksi = Büyük kardeş sayısı/toplam kardeş sayısı-1 Bu indeks, incelenen bireyin tek çocuk olduğu durumlarda hesaplanamamaktadır. Çünkü aritmetikte herhangi bir sayının sıfıra bölünmesi ile sonuç sonsuz olmaktadır. Bir veya daha çok kardeşin varlığında elde edilen sonuç, 0-1 arasında olmaktadır. İncelenen birey ilk çocuk ise sonuç sıfır, son çocuk ise sonuç1 olmaktadır. Slater İndeksi, erkek kardeşler ve kız kardeşler için ayrı ayrı hesaplanabilmektedir. 6 Erkek kardeşler arasındaki doğum sırası, incelenen bireyin kendinden büyük erkek kardeş sayısının,

Evrensel ve ark. 71 toplam erkek kardeş sayısının bir eksiğine bölünmesi ile elde edilmektedir. Benzer şekilde, kız kardeşler arasındaki doğum sırası, incelenen bireyin kendinden büyük kız kardeş sayısının toplam kız kardeş sayısının bir eksiğine bölünmesi ile elde edilmektedir. Erkek doğum sırası = Büyük erkek kardeş sayısı/toplam erkek kardeş sayısı-1 Kız doğum sırası = Büyük kız kardeş sayısı/toplam kız kardeş sayısı-1 Kontrol grubu Varsayımsal olarak, Slater İndeksinin dünya ortalamasının 0.500 olması gerektiği belirtilmiştir. Bilimsel araştırmalarda, herhangi bir özel gruptaki doğum sıra değeri karşılaştırılırken 0.500 sayısı temel alınmaktadır. 5 Sunulan çalışmada normal sağlıklı popülasyondan sosyodemografik özellikleri olgu grubu ile uyumlu bir kontrol grubu oluşturulmamıştır. Olgu grubunun sonuçları kontrol grubu olarak dünya genelinin ortalaması olduğu kabul edilen 0.500 değeri ile karşılaştırılmıştır. İstatistiksel analiz Araştırma verileri bilgisayar ortamında SPSS 14.0 programı ile değerlendirilmiştir. Grupların normal dağılıma uygunluğu Kolmogorov-Smirnov testi ile analiz edilmiştir. Normal dağılıma uygun olmadığı belirlenen verilerin karşılaştırılmasında Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Yanılma düzeyi olarak α=0.05 seçilmiştir. Bu değere eşit veya küçük p değerleri için istatistiksel olarak anlamlı farklılığın olduğu yorumu yapılmıştır. BULGULAR Tek çocuk olması nedeniyle 21 erkek (%84) ve 4 kız (%16), toplam 25 çocuk çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışma 49 u erkek (%75.4), 16 sı kız (%24.6) olmak üzere toplam 65 çocuk ile tamamlanmıştır. Olguların cinsiyete göre dağılımı Tablo 1 de görülmektedir. Tablo 1. Olguların cinsiyete göre dağılımı Kız Erkek Toplam Sayı % Sayı % Sayı % Dahil 16 24.6 49 75.4 65 100 Hariç 4 16.0 21 84.0 25 100 Kız grubun yaş ortalaması 9.24±2.65, erkek grubun yaş ortalaması ise 9.65±1.89 olarak bulunmuştur. Altmış beş çocuğun ortalama doğum sırası Sİ=0.408±0.49 olarak bulunmuştur. Bu bulgunun, normal ortalama değer olan 0.500 den anlamlı derecede düşük olduğu saptanmıştır (z=-2.99, p=0.003). İncelenen çocukların doğum sıraları, kızlar ve erkekler için ayrı ayrı hesaplandığında, incelenen kız çocuğun kız kardeşleri arasındaki doğum sırası Sİ=0.262±0.43 olarak saptanmıştır. Dünya genelini yansıttığı kabul edilen 0.500 değeri ile kıyaslandığında, kız doğum sırası düzeyinin anlamlı derecede düşük olduğu görülmüştür (z=-7.78, p<0.001). İncelenen erkek çocuğun erkek kardeşleri arasındaki doğum sırası ise Sİ=0.146±0.35 olarak bulunmuştur. Erkek doğum sırası düzeyinin 0.500 değerine göre anlamlı derecede düşük olduğu saptanmıştır (z=11.51, p<0.001). Slater İndeksi ilk çocuk için hesaplandığında sıfır Tablo 2. Olguların Slater İndeksine göre hesaplanan doğum sıraları Olgu grubu (s=65) Kontrol grubu Doğum sırası Ort.±SS z p Kız doğum sırası 0.262±0.43 0.500-7.78 <0.001 Erkek doğum sırası 0.146±0.3505 0.500-11.51 <0.001 Toplam doğum sırası 0.408±0.4913 0.500-2.99 0.003

72 DEHB tanılı çocuklarda doğum sırası rakamı elde edilmektedir. Araştırma sonucuna göre sıfıra daha yakın rakamlar saptanmış olması DEHB nin ilk veya önce doğan çocuklarda (büyük kardeş) daha sık görüldüğüne işaret etmektedir. Olguların Slater İndeksine göre hesaplanan doğum sıraları Tablo 2 de görülmektedir. TARTIŞMA DEHB, erkek çocuklarda kızlara göre 3-5 kat daha fazla görülmektedir. 2 Bu farkı açıklamaya yönelik bazı varsayımlar öne sürülmüştür. Bunlar arasında erkeklerin kızlara göre davranışlarında daha yıkıcı olma eğiliminde olması, bu davranış sorunları nedeni ile çevresel örseleyicilerle (örneğin, kafa yaralanması) karşılaşma sıklığının daha fazla olması ve erkeklerde binişik bozuklukların daha sık görülmesi sayılmaktadır. 1 Çalışmaya ardışık olarak alınan olguların kız/erkek oranı (1/3.5), genel literatür bilgisi ile uyumlu bulunmuştur. Altmışbeş çocuğun Slater İndeksine göre genel doğum sıra ortalaması dünya ortalamasından anlamlı derecede düşük bulunmuştur. Bu sonuç, DEHB olgularının normal çocuklara göre ilk çocuklarda ve büyük kardeşlerde görülme olasılığının yüksek olduğu şeklinde yorumlanabilir. Bir başka anlatımla, DEHB görülme olasılığının ilk çocuklarda, daha sonra doğan çocuklara göre daha fazla olduğu izlenimi uyanmaktadır. Tek çocuk oldukları için 21 erkek, 4 kız, toplam 25 DEHB li çocuk çalışmaya alınmamıştır. Ancak tek çocuk olmaları ilk çocuk oldukları anlamına gelmemektedir. Bu 25 DEHB li çocuğun kendilerinden önce doğup yaşamayan veya ölü doğmuş kardeşlerinin olup olmadığı sorgulanmamıştır. Bu nedenle çalışma dışı bırakılan DEHB tanılı tek çocuklarda DEHB gelişiminin ilk doğum olmayla ilişkili olabileceği yorumu yapılamamaktadır. Slater İndeksi cinsiyetlere göre ayrı ayrı hesaplandığında ise şu sonuçlar elde edilmiştir. DEHB tanılı erkek çocukların erkek kardeşleri içinde daha öncelikli sırada (örneğin ilk çocuk, ikinci çocuk) oldukları saptanmıştır (Sİ=0.146±0.35). Bu durumun kız çocuklar için de söz konusu olduğu belirlenmiştir (Sİ=0.262±0.43). Kızlara ait değerin erkeklere ait değerden, yaklaşık olarak iki kat fazla olduğu görülmektedir. Slater indeks değerinin sıfıra yakın olması incelenen bireyin ilk çocuk olma eğilimini yansıtmaktadır. Bu sonuçlar ışığında ilk çocuklarda erkek cinsiyetin görülme olasılığının kız cinsiyetten fazla olduğu düşünülmüştür. Anatolian Journal of Psychiatry 2015; 16:69-73 Slater indeksi hesaplanamayan tek çocuklar arasındaki kız/erkek oranı da (1/5.25) dikkat çekicidir. DEHB erkek çocuklarda kız çocuklardan 3-5 kat fazla görülmektedir. Tek çocuk olduğu için çalışmaya alınmayan 25 çocuk içinde de erkek çocuk sayısı kız çocuk sayısından 5 kat fazla bulunmuştur. Bu bulgu da genel yazın bilgisi ile uyumludur. Önceki bazı çalışmalarda kontrol grubu kullanılmamıştır. 9-11,13 Örneklem büyük olsa bile, DEHB olan çocuklar kendi içinde analiz edilmiştir. Ghanizadeh ve arkadaşlarının çalışmasında ise olgu grubu ile 43 kişilik küçük bir kontrol grubu arasında karşılaştırma yapılmıştır. 12 Örneklem grubu büyüdükçe doğum sırası ile DEHB arasında güçlü bir ilişkinin ortaya çıkabildiği görülmektedir. 14 Doğum sırasının saptanmasına yönelik aritmetiksel bir formül olan Slater indeksi önceki çalışmalarda kullanılmamıştır. Sunulan çalışmada kontrol grubu olarak Slater İndeksine göre 0.500 olan tüm dünya popülasyonu temel alınmıştır. Her ne kadar bu çalışmada olgu grubu önceki çalışmalardakinden küçük olsa da, karşılaştırıldığı kontrol grubunun büyüklüğü, çıkan sonuçları istatistiksel açıdan daha anlamlı kılabilir. Annenin ilk gebeliğinde doğum kanalı, sonraki gebeliklere göre daha dardır. Doğum sayısı arttıkça, doğum kanalının esnekliği ve genişliği artmakta, bununla birlikte doğum eylemi süresi de kısalmaktadır. Bu nedenle, normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerde, ilk doğum sırasında komplikasyonla karşılaşma ve asfiksi olasılığı sonraki doğumlara göre daha yüksek olmaktadır. Doğum komplikasyonları ve asfiksi, minimal beyin hasarına neden olarak DEHB gelişimine katkı sağlıyor olabilir. 1,2 Örneklem küçüklüğü, kontrol grubunun darlığı veya yokluğu ve verilerin değerlendirilme farklılıkları gibi yöntemle ilgili bazı sorunlar nedeniyle önceki çalışmalarda çelişkili sonuçlar ortaya çıkmakta ve elde edilen sonuçları tartışılır kılmaktadır. Az sayıda araştırmanın bulunduğu bu alana katkı sağlamak amacıyla DEHB olan çocuklarda doğum sıra özelliklerinin araştırılması amaçlanmıştır. Sunulan çalışmada, DEHB nin ilk çocuklarda daha sık görüldüğü yönünde bulgular saptanması, bu çocuklarda DEHB nin minimal beyin hasarı temelinde gelişmiş olabileceğini düşündürmüştür. SONUÇ DEHB olan kız ve erkek çocukların doğum sırası indeksleri kontrol grubuna göre istatistiksel ola-

Evrensel ve ark. 73 rak anlamlı düzeyde düşük bulunmuştur. Bu sonuçlar, DEHB tanılı çocukların kardeşleri arasında ilk veya önce doğmuş çocuk (büyük kardeş) olma oranının yüksek olduğunu göstermektedir. Araştırma sonuçları, ilk veya önce doğmuş çocukların perinatal örselenmelere daha çok maruz kaldığı, bu nedenle DEHB etiyopatogenezinde minimal beyin hasarının önemli rol oynadığı yönünde yorumlanmıştır. Çalışmanın sınırlılıkları Çalışma küçük bir örneklem grubunda gerçekleştirilmiştir. Ayrıca çalışmaya alınan çocukların doğum yöntemleri sorgulanmamıştır. Normal doğum ve sezaryen doğum açısından ayrı ayrı değerlendirme yapıldığında farklı sonuçlar ortaya çıkabilir. Doğum şekli karıştırıcı bir etken olabilir. Normal doğumda uzun doğum eylemi süresi, sezaryen doğumda ise genel anestezik etkisine bağlı olarak minimal beyin hasarı oluşma riski vardır. Bu olasılıklar açısından edinilecek ek bilgiler çalışmanın varsayımı doğrultusunda daha fazla yorum yapabilme olanağı sağlayacaktır. Bu çalışmanın daha geniş örneklem gruplarında ve doğum şekli açısından ayrıştırılmış alt gruplar üzerinde yapılan araştırmalarla desteklenmeye gereksinmesi vardır. KAYNAKLAR 1. Biederman J, Faraone SV. Attention-deficit hyperactivity disorder, Lancet 2005; 366: 237 248. 2. Biederman J. Attention-deficit/hyperactivity disorder: a selective overview. Biol Psychiatry 2005; 57:1215-1220. 3. McCracken JT. Attention-deficit disorders. Sadock BJ, Sadock VA (Eds.), Comprehensive Textbook of Psychiatry, seventh ed., Philadelphia: Lippincott Williams and Wilkins, 2000, p.2679-2682. 4. Slater, E. Birth order and maternal age of homosexuals. Lancet 1962; 279:69-71. 5. Purcell DW, Blanchard R, Zucker KJ. Birth order in a contemporary sample of gay men, Arch Sex Behav 2000; 29:349-356. 6. Jones, MB, Blanchard, R. Birth order and male homosexuality: Extension of Slater s Index. Hum Biol 1998; 70:775-787. 7. Blanchard R. A possible second type of maternalfetal immune interaction involved in both male and female homosexuality. Arch Sex Behav 2012; 41:1507-1511. 8. Schmidt K, Zimmerman A, Bauman M, Ferrone C, Venter J, Spybrook J, et al. Brief report: Asperger's syndrome and sibling birth order. J Autism Dev Disord 2013; 43:973-977. 9. Berger I, Felsenthal-Berger N. Attention-deficit hyperactivity disorder (ADHD) and birth order. J Child Neurol 2009; 24:692-696. 10. Masana Marin A, Lopez Seco F, Marti Serrano S, Acosta Garcia S. Correspondence on 'Attentiondeficit hyperactivity disorder (ADHD) and birth order. J Child Neurol 2011; 26:395-396. 11. Amiri S, Fakhari A, Maheri M, Mohammadpoor Asl A. Attention deficit/hyperactivity disorder in primary school children of Tabriz, North-West Iran. Paediatr Perinat Epidemiol 2010; 24:597-601. 12. Ghanizadeh A, Abotorami-Zarchi M, Mohammadi MR, Firoozabadi A. Birth order and sibling gender ratio of a clinical sample of children and adolescents diagnosed with attention deficit hyperactivity disorder. Iran J Psychiatry 2012; 7:109-113. 13. Jahangard L, Haghighi M, Bajoghli H, Holsboer- Trachsler E, Brand S. Among a sample of Iranian students, adult attention deficit hyperactivity disorder is related to childhood ADHD, but not to age, gender, socioeconomic status, or birth order- -an exploratory study. Int J Psychiatry Clin Pract 2013; 17:273-278. 14. Carballo JJ, Garcia-Nieto R, Alvarez-Garcia R, Caro-Canizares I, Lopez-Castroman J, Munoz- Lorenzo L, et al. Sibship size, birth order, family structure and childhood mental disorders. Soc Psychiatry Psychiatr Epidemiol 2013; 48:1327-1333.