DENİZ İCRA HUKUKUNDA GEMİ ALACAKLISI HAKKI

Benzer belgeler
Dr. İbrahim AĞSAKAL YÜK ALACAKLISI HAKKI

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

Gemi Alacaklısı Hakkı ve Gemi İpoteği Hakkında 1993 Cenevre Sözleşmesi ve Yeni Türk Ticaret Kanunu

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

Prof. Dr. ALİ CEM BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflas Hukuku Anabilim Dalı İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİP

Deniz Ticareti Hukuku Cilt: II Gemilerin Eşya Hukuku

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM SİCİLE KAYITLI OLMAYAN GEMİLERİN REHNİ İKİNCİ BÖLÜM SİCİLE KAYITLI OLAN GEMİLERİN REHNİ BİRİNCİ KISIM

DENİZ TİCARETİ HUKUKU KARA TAŞIMA HUKUKU. -Deniz İcra Hukuku ile Birlikte- TİCARET HUKUKU - CİLT V. Tamer BOZKURT THEMIS

GEMİ ALACAKLISI HAKKI VEREN ALACAKLAR

Dr. Cengiz Serhat KONURALP İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi. İcra ve İflas Hukukunda İhtiyati Tedbirler

6183 SAYILI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUNUNDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER YÜRÜRLÜĞE GİRMİŞTİR

Dr. Aslı MAKARACI BAŞAK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Yardımcı Doçenti. Taşınır Rehni Sözleşmesi

Deniz Ticareti Hukuku - 6 -

Gülen Sinem TEK Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi. Ulaşım Araçlarının İpoteği

TAKİP HUKUKU EL KİTABI

Dr. ASLIHAN SEVİNÇ KUYUCU GEMİ FİNANSMANI SÖZLEŞMELERİ

Deniz Ticareti Hukuku

İsmail ERCAN THEMIS İCRA VE İFLAS HUKUKU TAKİP HUKUKU

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII İCRA HUKUKU

İsmail ERCAN THEMIS İCRA VE İFLAS HUKUKU TAKİP HUKUKU

İsmail ERCAN THEMIS İCRA VE İFLAS HUKUKU TAKİP HUKUKU

EŞYA HUKUKU. Cilt II REHİN HUKUKU. Prof. Dr. Haluk Nami NOMER. Doç. Dr. Mehmet Serkan ERGÜNE

İsmail ERCAN THEMIS İCRA VE İFLAS HUKUKU TAKİP HUKUKU

Doç. Dr. Didem ALGANTÜRK LIGHT DENİZDE ÇATMA HUKUKU

Tamer BOZKURT THEMIS TİCARET HUKUKU - CİLT V DENİZ TİCARETİ HUKUKU KARA TAŞIMA HUKUKU sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu na göre hazırlanmıştır.

DENİZ İCRA HUKUKUNDA KANUNİ REHİN HAKKINA SAHİP ALACAKLILARIN KANUNİ REHİN HAKKINDAN FERAGATI (TTK. m. 1379)

Kiralananın Devri ve Sınırlı Ayni Hakka Konu Olması

DENİZ TİCARETİ HUKUKU

Herkes İçin Hukuk: 15 İHTİYATİ HACİZ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM KAMU ALACAKLARININ TANIMI, TAŞIDIĞI ÖNEM VE TAHSİLİNİN ÖZEL HÜKÜMLER ÇERÇEVESİNDE GERÇEKLEŞTİRİLMESİ

Deniz Ticareti Hukuku / 1 -

REHİNLİ ALACAKLARDA EŞYA VE GAYRİMENKULÜN AYNINDAN DOĞAN VERGİLERİN TAHSİL SIRALAMASI DEĞİŞTİ

GÜNEŞ KAROL IŞIKLAR 2002 ATİNA SÖZLEŞMESİ ÇERÇEVESİNDE DENİZ YOLU İLE YOLCU TAŞIMALARINDA ZORUNLU SORUMLULUK SİGORTASI

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

Deniz Ticareti Hukuku

İçindekiler İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XIX. İcra ve İflâs Hukukunda; REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ

Yeni Deniz Ticareti Hukuku nun Kaynakları

HKZ 412 DENİZ TİCARETİ SİGORTA HUKUKU PROF. DR. KEMAL ŞENOCAK PROF. DR. HAKAN KARAN

ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR 15 GİRİŞ 17 I. KONUNUN TAKDİMİ 17 II. NAFAKA KAVRAMI 18 III. NAFAKANIN TARİHÇESİ 19 IV. NAFAKANIN HUKUKİ NİTELİĞİ

Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü. İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası

Dr. MERVE ACUN MEKENGEÇ AYNÎ HAKLARDAN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARDA UYGULANACAK HUKUK VE YETKILI MAHKEME

MAKALELERİM Cilt 1 ( ) Cilt 2 ( )

TASARRUFUN İPTALİ DAVALARI

TİCARİ İŞLEMLERDE TAŞINIR REHNİ

3. BİR FİNANSMAN YÖNTEMİ OLARAK KONUT FİNANSMANI KAVRAMI

SİGORTA HUKUKU. Genel Hükümler Bazı Sigorta Türleri

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

KANUNİ REHİN HAKKI SİGORTASI. 1.Deniz ticaretinde kanuni rehin hakları Gemi alacaklısı hakkı

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

Dr. Hediye BAHAR SAYIN. Pay Sahibi Haklarının Korunması Kapsamında Anonim Şirket Yönetim Kurulu Kararlarının Butlanı

HKZ 412 DENİZ TİCARETİ SİGORTA HUKUKU PROF. DR. KEMAL ŞENOCAK DOÇ. DR. İSMAİL DEMİR

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

TÜRK TİCARET KANUNU UYGULAMALARINDA GEMİ ALACAKLISI HAKKININ BİR UNSURU OLARAK HAKKIN SAHİBİ

Müşterek Avarya Hukuku

HUSUSİ SİGORTA HUKUKU

YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ NİN

Deniz Ticareti Hukuku - 4 -

İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE. Stj. Av. Belce BARIŞ ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

EŞYA HUKUKU ZİLYETLİK VE TAPU SİCİLİ

HUSUSİ SİGORTA HUKUKU

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX

HUSUSİ SİGORTA HUKUKU

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM ADİ VEDİA SÖZLEŞMESİ

Sirküler, 2013/15. Sayın MeslektaĢımız; KONU: Vadeli Çekler de reeskonta tabi tutulabilir.

İCRA ve İFLÂS KANUNU

Y. Doç. Dr. Vural SEVEN. İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı

TTK, Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunu, Yasası

ALACAKLILARA ZARAR VERME KASTIYLA YAPILAN TASARRUFLARIN İPTALİ

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI BİRİNCİ BÖLÜM

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

İcra Hukukunda Takip Arkadaşlığı

VERGİ İCRA HUKUKU KISA ÖZET KOLAYAOF

İFLAS HUKUKU (HUK206U)

BELİRSİZ ALACAK DAVASI

Dr. Ahmet NAR Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı TÜRK MİRAS HUKUKUNDA TENKİS

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Geçici Hukukî Korumanın Temelleri ve İhtiyatî Tedbir Türleri

ANONİM ORTAKLIKLARDA ÖZEL DENETÇİ TAYİNİ

Taşıyanın Zıya, Hasar ve Geç Teslimden Sorumluluğu

Deniz Ticareti Hukuku / 2 -

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XXI BİRİNCİ BÖLÜM YARGI HAKKI, ULUSLARARASI YETKİ VE TAHKİM

TİCARİ İŞLETME REHNİ

Dr. Sezer ÇABRİ Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı KONUT FİNANSMANI SÖZLEŞMELERİ

GEMİ VE UÇAK İPOTEĞİNİN HUKUKSAL TEMELLERİ

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

DAVA ŞARTI ARABULUCULUK KAPSAMINDAKİ TİCARİ UYUŞMAZLIKLAR

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...1 I. KONUNUN ÖNEMİ...1 II. KONUNUN SEÇİLİŞ AMACI...2 III. KONU SINIRLANDIRMASI VE İNCELEME PLANI...8

MUSTAFA GÖRMEZ KONUT VE ÇATILI İŞYERİ KİRA SÖZLEŞMELERİNDE KİRA BEDELİNİN BELİRLENMESİ VE UYARLANMASI

BAKIŞ MEVZUAT TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ SERİ: A SIRA NO: 1 DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (SERİ: A SIRA NO: 11) BAŞLIK.

Yurdal ÖZATLAN. Anonim Şirket Birleşmelerinde Ortaklık Paylarının ve Ortaklık Haklarının İncelenmesi Davası (Denkleştirme Davası)

Noktalama İşaretleri ve harf büyütme.

Doç. Dr. İRFAN BARLASS KAMU ALACAKLARININ HACİZ YOLUYLA TAKİBİ

Tİ CARET HUKUKU SORU TAHMİ NLERİ

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE'DE DENİZCİLİK VE DENİZ TİCARETİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

HUSUSİ SİGORTA HUKUKU

Tahsilat Genel Tebliği Seri: A Sıra No: 1 de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri: A Sıra No: 11)

Transkript:

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZEL HUKUK (DENİZ HUKUKU) ANABİLİM DALI DENİZ İCRA HUKUKUNDA GEMİ ALACAKLISI HAKKI YÜKSEK LİSANS TEZİ BEGÜM CAN Ankara-2010

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZEL HUKUK (DENİZ HUKUKU) ANABİLİM DALI DENİZ İCRA HUKUKUNDA GEMİ ALACAKLISI HAKKI YÜKSEK LİSANS TEZİ BEGÜM CAN Tez Danışmanı Doç. Dr. Hakan KARAN Ankara-2010

İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... I KISALTMALAR... VIII ÖZET - ABSTRACT...1 GİRİŞ...2 I. KONU VE AMAÇ...2 II. KAPSAM VE PLAN...5 III. METOD VE YAKLAŞIM...6 BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK GEMİ ALACAKLISI HAKKI I. GEMİ ALACAKLISI HAKKI KAVRAMI, TANIMI VE İHDAS SEBEPLERİ...8 II. GEMİ ALACAKLISI HAKKININ DOĞUMU VE GEMİ ALACAKLARI...11 III. GEMİ ALACAKLISI HAKKININ HUKUKÎ NİTELİĞİ VE SAHİBİNE BAHŞETTİĞİ HUKUKÎ HİMAYELER...16 A) GENEL OLARAK...16 B) KANUNÎ REHİN HAKKI...21 C) RÜÇHAN HAKKI...23 D) REHİN HAKKININ GEMİYE ZİLYET OLAN HER ÜÇÜNCÜ KİŞİYE KARŞI İLERİ SÜRÜLEBİLMESİ...26 E) TÜRK DENİZ İCRA HUKUKUNDA İCRA VE İFLÂS KANUNUNUN 45. MADDESİNİN 1. FIKRASINA GETİRİLEN İSTİSNA...27 F) TÜRK DENİZ İCRA HUKUKUNDA İCRA VE İFLÂS KANUNUNUN 257. MADDESİNE GETİRİLEN İSTİSNA...27 IV. GEMİ ALACAKLISI HAKKININ SONA ERMESİ...29 I

A) GEMİNİN CEBRİ İCRA YOLU İLE SATIŞI...29 B) GEMİ ALACAKLISI HAKKININ İPTALİ...31 C) DİĞER SEBEPLER...32 İKİNCİ BÖLÜM DENİZ İCRA HUKUKUNDA GEMİ ALACAKLISI HAKKININ PARAYA ÇEVRİLMESİ I. GENEL OLARAK...34 II. GEMİ ALACAKLISI HAKKININ PARAYA ÇEVRİLMESİNDE BAŞVURULABİLECEK TAKİP YOLLARI...36 A) GENEL OLARAK...36 B) GENEL HACİZ YOLU İLE TAKİP VE KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS TAKİBİN GEMİ ALACAKLISI HAKKINA ETKİSİ...38 C) REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE TAKİP...41 1- Önce Rehne Başvurma Zorunluluğu İlkesi...41 a) Genel Olarak...41 b) İstisnaları...43 2- Rehnin Paraya Çevrilmesi Usulü...44 3- Rehnin Paraya Çevrilmesi Yoluna Müracaat Edildiğinde Uygulanacak Takibin Hukukî Niteliği...46 4- Cebri İcra Takibinin Tarafları...50 a) Takip Alacaklıları...50 b) Takip Borçluları...51 c) Taraf Ehliyeti, Takip Ehliyeti, Tarafların Temsili ve Takip Arkadaşlığı...54 5- Takipte Görev ve Yetki...59 6- İlâmlı Yahut İlâmsız Takip Yoluna Başvurulması...61 II

7- Gemi Alacalısı Hakkının Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlâmsız Takibi...65 a) Takipte Yetkili İcra Dairesi...65 b) Takip Talebi...70 aa) Gemi Alacağının Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takibinde...71 bb) Gemi Alacağının İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takibinde...72 c) Ödeme Emri...74 aa) Gemi Alacağının Taşınır Rehninin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takibinde...74 bb) Gemi Alacağının İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takibinde...75 d) Ödeme Emrine İtiraz ve Başvuru Yolları...76 aa) Maddi Hukuka Dayanan İtiraz Sebepleri...77 bb) Takip Hukukuna Dayanan İtiraz Sebepleri...77 cc) İmzaya İtiraz...78 dd) Borca İtiraz...79 ee) İtirazın Geçici Olarak Kaldırılması...83 ff) İtirazın Kesin Olarak Kaldırılması...83 gg) İtirazın İptali Davası...85 hh) Menfi Tespit Davası...88 ii) İstirdat Davası...89 8- Gemi Alacaklısı Hakkının Rehnin Paraya Çevrilmesi Yolu ile İlâmlı Takibi...90 a) Gemi Alacağına Yahut Gemi Alacaklısı Hakkına İlişkin İlâm Kesinleşmeden İlâmlı İcra Yolu ile Takip Yapılıp Yapılamayacağı Meselesi...93 III

b) Takipte Yetkili İcra Dairesi...95 c) Takip Talebi...95 d) İcra Emri...95 aa) Gemi Alacaklısı Hakkının Taşınır Rehninin İlâmlı İcra Yolu ile Takibinde...96 bb) Gemi Alacaklısı Hakkının İpoteğin İlâmlı İcra Yolu ile Takibinde...96 e) İcranın Durdurulması (Tehiri İcra)...97 f) İcranın İadesi...97 g) İcranın Geri Bırakılması...98 h) Yargılamanın Yenilenmesi...98 9- Gemi Alacaklısı Hakkının Paraya Çevrilmesi Usulü...99 a) Taşınırların Satışına İlişkin Hükümler Uyarınca Rehinli Geminin Paraya Çevrilmesi...101 aa) Satış Talebi ve Geminin Satışı için Yapılan Hazırlıklar...101 aaa) Açık Artırma Yolu ile Satış...103 bbb) Pazarlık Yolu ile Satış...106 b) Taşınmazların Satışına İlişkin Hükümler Uyarınca Geminin Paraya Çevrilmesi...108 aa) Satış Talebi ve Geminin Satışı için Yapılan Hazırlıklar...108 aaa) Yabancı Gemi Siciline Kayıtlı Gemiler...110 i) Açık Artırma Yolu ile Satış...110 ii) Pazarlık Yolu ile Satış...113 bbb) Türk Gemi Siciline Kayıtlı Gemiler...113 c) Geminin Satış Bedelinin Alacaklılar Arasında Paylaştırılması...113 d) Rehin Açığı Belgesi...114 IV

10- İstihkak Prosedüründe Gemi Alacaklısı Hakkı...116 D) İFLÂS YOLU İLE TAKİP...117 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM GEMİ ALACAKLISI HAKKININ CEBRİ İCRASINA İLİŞKİN OLARAK UYGULAMADA YER ALAN MUHTELİF MESELELER I. GEMİ ALACAKLISI HAKKI BAKIMINDAN GEMİLERİN İHTİYATÎ HACZİ...120 A) GENEL OLARAK...120 B) GEMİ ALACAKLARINDA İHTİYATÎ TEDBİRE Mİ YAHUT İHTİYATÎ HACZE Mİ MÜRACAAT EDİLECEĞİ MESELESİ...121 C) İHTİYATÎ HACİZ VE MENFAATLER DENGESİ...125 D) GÖREV VE YETKİ...126 E) UYGULANACAK HUKUK...130 F) İHTİYATÎ HACİZ TALEP EDEBİLME İMKÂNINI BAHŞEDEN ALACAKLAR VE İHTİYATÎ HACZİN ŞARTLARI...130 G) İHTİYATÎ HACZE KONU TEŞKİL EDEBİLEN GEMİLER...134 H) İHTİYATÎ HACZİ CAİZ OLMAYAN GEMİLER...136 1- Sefere Hazır Gemiler...136 2- Karasularından Zararsız Geçiş Halinde Bulunan Yabancı Gemiler...140 3- Devlet Gemileri...140 I) İHTİYATÎ HACZİN KAPSAMI...141 İ) YARGILAMA USULÜ...141 J) GEMİ ALACAKLISI HAKKI NEDENİYLE GEMİ ÜZERİNDE İHTİYATÎ HACİZ KARARININ UYGULANMASI VE KARARIN UYGULANMASI ESNASINDA YAPILACAK İŞLEMLER...142 1- Genel Olarak...142 V

2- Geminin Seferden Men Edilmesi ve Gemiye El Konulması...142 3- İhtiyatî Haciz Tutanağı Düzenlenmesi...146 4- Bildirimde Bulunma...147 5- Geminin Seferde Olması Halinde Yapılacak İşlemler...148 6- Geminin Yönetilmesi ve İşletilmesi...149 K) İHTİYATÎ HACZİ TAMAMLAYAN İŞLEMLER...150 L) İHTİYATÎ HACZİN ETKİSİ...151 M) İHTİYATÎ HACZE KARŞI BAŞVURU YOLLARI...152 N) GEMİNİN SERBEST BIRAKILMASI...154 II. KANUNÎ REHİN HAKKI TESİSİ UYGULAMASI...157 A) GENEL OLARAK...157 B) MAHKEMELERDE KANUNÎ REHİN HAKKI TESİSİ TALEBİNDE BULUNULMASININ NEDENLERİ...160 C) KANUNÎ REHİN HAKKI TESİSİNE İLİŞKİN AÇILAN DAVALARIN HUKUKÎ NİTELİĞİ...161 D) MAHKEMELERCE KANUNÎ REHİN HAKKI TESİSİ TALEPLERİNİN İNCELENMESİNDEKİ USUL...165 E) TÜRK TİCARET KANUNU TASARISINDAKİ DURUM...168 III. GEMİ ALACAKLARI ARASINDAKİ SIRA VE SIRA CETVELİNE KARŞI ŞİKÂYET VE İTİRAZ...170 A) GEMİ ALACAKLARININ SATIŞ BEDELİNİN PAYLAŞTIRILMASI ANINDA SIRA CETVELİNDEKİ YERİ VE KENDİ ARASINDAKİ SIRANIN TESPİTİ...170 1- Türk Ticaret Kanunu Bakımından...171 2- Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Bakımından...176 B) GEMİ ALACAKLARININ KAYDEDİLDİĞİ SIRA CETVELİNE KARŞI BAŞVURU YOLLARI...179 VI

1- Sıra Cetveline Karşı Şikâyet...180 2- Sıra Cetveline Karşı İtiraz...182 IV. FİNANSAL KİRALAMA KONUSU GEMİLERİN GEMİ ALACAKLISI HAKKI NEDENİYLE CEBRİ İCRA TAKİBİNE KONU TEŞKİL EDİP EDEMEYECEĞİ MESELESİ...183 A) GENEL OLARAK...183 B) FİNANSAL KİRALAMA KONUSU GEMİLER ÜZERİNDE GEMİ ALACAKLISI HAKKININ DOĞUP DOĞMAYACAĞI MESELESİ...184 C) GEMİ ALACAKLISI HAKKI NEDENİYLE FİNANSAL KİRALAMA KONUSU GEMİLER ÜZERİNDE TAKİP YAPILIP YAPILAMAYACAĞI MESELESİ...188 D) MALİKİ OLDUĞU GEMİ ÜZERİNDE GEMİ ALACAKLISI HAKKININ DOĞMASI YAHUT DOĞMASI İHTİMALİ BULUNMASI HALİNDE FİNANSAL KİRALAMA ŞİRKETİNİN BAŞVURABİLECEĞİ YOLLAR...193 E) MESELEYE İLİŞKİN ÖNERİLER...194 SONUÇ...196 KAYNAKÇA...204 VII

KISALTMALAR aşa. : aşağıda AÜHF : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi b. : bend B. : Baskı Batider : Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi BK : Borçlar Kanunu bkz. : Bakınız C. : Cilt c. : cümle E. : Esas E/K. : Esas/Karar f. : fıkra FKK : Finansal Kiralama Kanunu HD : Hukuk Dairesi HGK : Hukuk Genel Kurulu HUMK : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu İİD : İcra ve İflas Dairesi İİK : İcra ve İflas Kanunu K. : Karar m. : madde MTV : Motorlu Taşıtlar Vergisi P&I : Protection and Indemnity S. : Sayı s. : sayfa TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi TTK : Türk Ticaret Kanunu vb. : ve bunun gibi vd. : ve devamı vs. : vesaire Y. : Yıl yuk. : yukarıda VIII

ÖZET Bu çalışma, deniz hukukunun nitelikleri ve ihtiyaçları gereği ortaya çıkan Gemi alacaklısı hakkı kavramının deniz hukukunda cebri icra başlığı çerçevesinde inceleme yapılarak değerlendirilmesi; bununla ilgili hukukî düzenlemelerin araştırılması, halen TBMM de görüşülmekte olan Türk Ticaret Kanunu tasarısı ile Türk deniz hukukuna getirilmesi düşünülen yeniliklerin yine bu bağlamda tespit edilip, hukukî sonuçlara ulaşılması, bu konuya dair uygulamada karşılaşılan somut sorunlar ve diğer uygulamalar ele alınmak suretiyle konunun gelişimine ışık tutulması amacını taşımaktadır. Anahtar Kelimeler: Gemi alacaklısı hakkı, deniz hukukunda cebri icra, gemi alacaklısı hakkının takibi. ABSTRACT The object of this study is to research and evaluate the maritime lien over the ship, incurred from a current qualification and need of maritime law, in the scope of compulsory execution in maritime law ; in this context, to research and to establish current regulations and recent regulations generated by the draft of the Turkish Code of Commerce currently discussed on the Turkish Grand National Assembly, to discuss other difficulties and problems incurred from the application of this lien. Keywords: The maritime lien, the compulsory execution in maritime law, the execution proceeding of the maritime lien. 1

GİRİŞ I. KONU VE AMAÇ Türk Deniz Hukukunda cebri icra, ayrı bir hukukî düzenleme ile kodifiye edilmemiş, temel kaynak olarak günümüzde İcra ve İflâs Kanunu hükümleri uygulana gelmiştir. 29.06.1956 tarih ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu içerisinde ise, bu alana ilişkin az sayıda hükmün yer aldığını belirtmek mümkündür. Getirilen söz konusu düzenlemelerin de sistematik bir biçimde ele alınmaması sonucunda, ilgili hükümler arasında uyumsuzluklar ve kopukluklar meydana gelmiştir. Gemi alacaklısı hakkı, Türk Ticaret Kanununun 1235-1257. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, deniz ticaretinin nitelikleri ve ihtiyaçları gereği doğmuştur. Öğretide, donatanın sınırlı aynî sorumluluğunun söz konusu olduğu hallerde 1, gemi alacaklısı hakkının, donatanın sadece deniz servetine başvurabilme imkânını haiz alacaklılara söz konusu deniz servetinden öncelikli olarak alacağını temin etme imkânı bahşetmek suretiyle menfaatlerin dengelenmiş olduğu savunulmuştur 2. Ancak belirtmek gerekir ki, donatanın sınırlı aynî sorumluluğu sisteminin terk edilmesi sonucunda, bu alacaklara söz konusu dengenin bozulduğu gerekçesiyle bazı imtiyazlar tanınması için neden kalmadığı görüşünden hareket edilerek, uluslararası anlaşmalarla, gemi alacaklısı hakkı 1 2 Türk Ticaret Kanununun 948. maddesi ve 1234. maddesinin 1. fıkrası, donatanın mesuliyetini deniz serveti ile sınırlamış ve borçlu donatanı, alacaklısına karşı tek taraflı olarak korumuştur. Çağa, T./ Kender, R.: Deniz Ticareti Hukuku, (Gemi ve Yük Alacaklısı Hakları, Zamanaşımı, Deniz Hukukunda Cebrî İcra), C. III, B. 4, İstanbul 2005, s. 1. Türk Ticaret Kanununun 949. maddesi hükmü uyarınca gemi adamlarının hizmet sözleşmelerinden kaynaklanan sınırsız şahsî sorumluluk halleri gibi istisnaî haller dışında (TTK. m. 1235. b. 1, 2, 3 kısmen b. 4, b.10), gemi alacaklısı hakkı veren alacaklar çoğunlukla sınırlı aynî sorumluluğa yol açan alacaklardır. Barlas, N.: Gemi Alacaklısı Hakkı Veren Alacaklar ve Gemi Alacaklısı Hakkının Hukukî Niteliği, İstanbul 2000, s. 26 (Gemi Alacaklısı Hakkı); Çağa/ Kender, s. 2, 43. Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 1, 7; Çağa/Kender, s. 1-2; Kender, R./Çetingil, E.: Deniz Ticareti Hukuku (Takip Hukuku ve Deniz Sigortaları ile Birlikte) Temel Bilgiler, B. 8, İstanbul 2007, s. 205; Çetingil, E. A.: Finansal Kiralama Konusu Gemiler Üzerinde Gemi Alacaklısı Hakkının Doğması ile İlgili Olarak Uygulamada Ortaya Çıkan Bazı Sorunlar, Deniz Hukuku Dergisi, Y. 4, S. 1-2, Mart-Haziran 1999, (Finansal Kiralama Konusu Gemiler Üzerinde Gemi Alacaklısı Hakkı) s. 10; Ülgener, F.: Gemi Üzerindeki Rehin Hakkı Gemi Alacaklısı Hakkı, Deniz Hukuku Dergisi, Y. 2, S. 4, Aralık 1997, s. 5 (Gemi Alacaklısı Hakkı); Atamer, K.: Gemi ve Yük Alacaklısı Haklarının Kullanılmasında Yargılama Usulü ve İcra, Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu XIV, Bildiriler-Tartışmalar, Ankara, 4-5 Nisan 1997, s. 220 (Gemi ve Yük Alacaklısı Hakları); Can, M.: Mülkiyeti Finansal Kiralama Şirketlerine Ait Gemiler Üzerinde Gemi Alacaklısı Hakkının Sahibine Bahşettiği Kanunî Rehin Hakkının Doğup Doğmayacağı Meselesi, XVI. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, Bildiriler-Tartışmalar, Ankara 14 Mayıs 1999, s. 200-201. 2

bahşeden haklar listesinde yeniden düzenleme yapılması yoluna gidilmiştir 3. Başka bir deyişle, donatanın sınırlı aynî sorumluluğu sistemi günümüzde terk edilmiş olmasına rağmen, gemi alacaklısı hakkı kavramı, alacaklısına önemli bir teminat işlevi sağlama bakımından geçerliliğini halen sürdürmektedir. O halde, söz konusu hakkın getirilme gerekçesini, yalnızca sınırlı aynî sorumluluk sistemi çerçevesinde değerlendirmemek gerekir. Gemi alacaklısı hakkı kavramının deniz ticareti hukukuna getirilmesindeki temel amaç, alacaklılarına kanunî ve rüçhanlı bir rehin hakkı bahşetmek suretiyle onları teşvik etmek ve böylece geminin işletilebilmesini ve deniz ticaretinin devamlılığını sağlamaktır. Nitekim örneğin, kredi alacaklılarına rehin hakkıyla güvence altına alınmış böyle bir teminat sağlanması donatanın, gemisinin deniz ticaretinde faaliyet gösterebilmesi bakımından ihtiyaç duyduğu borçlanmayı gerçekleştirmesine olanak sağlayacaktır. Aksi halde, özellikle deniz ticaretinin fiilî ve ekonomik riskleri dikkate alındığında böyle bir güvenceyi alacaklılara bahşetmemek, deniz ticaretinin gelişimini sekteye uğratacağı gibi, ticaretin pahalılaşmasına da sebebiyet verecektir. Gemi alacaklısı hakkı sahibinin alacağına kavuşabilmesi, borçlu rızası ile borcunu ifa etmediği sürece, ancak bu hakkın cebri icra yolu ile paraya çevrilmesi ile mümkündür. Yürürlükteki mevzuat açısından bakıldığında, deniz hukukunda cebri icraya ilişkin kapsamlı hükümlerin Türk Ticaret Kanununda yer almaması nedeniyle 09.06.1932 tarih ve 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununun genel hükümlerinin tatbik edildiği, ancak deniz hukukunun nitelikleri ve ihtiyaçları gözetildiğinde, uygulamada bu hükümlerin yetersiz kaldığı görülmektedir. Uygulamada yaşanan tereddüt ve sıkıntıları dikkate alan kanun koyucu tarafından, halen TBMM de görüşülmekte olan 1/324 esas sayılı Türk Ticaret Kanunu Tasarısında, deniz hukukunda cebri icraya ilişkin özel hükümler ihdas edilmiştir. Deniz hukukunun önemli konularından birini teşkil eden gemi alacaklısı hakkının, cebri icra hukukundaki uygulamasının tespiti, gerek mevcut hükümlerin, gerekse Tasarı ile getirilen özel hükümlerin incelenmesini zorunlu kılmaktadır. Söz konusu gerekçe dikkate alınarak çalışma konusu ve amacını, deniz ticareti hukukunun bir ihtiyacı olarak karşımıza çıkan gemi alacaklısı hakkı kavramı ile ilgili 3 Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 1; Türkel, D. T.: Gemi Alacaklısı Hakkının Paraya Çevrilmesi, İzmir 2008, s. 5. 3

araştırma ve incelemelerin deniz hukukunda cebri icra başlığı altında değerlendirilmesi ve ilgili mevzuat ve hukukî düzenlemeler arasında gerektiğinde karşılaştırma yapmak ve özellikle uygulamada karşılaşılan muhtelif sorunlar nazara alınmak suretiyle hukukî tespitlerde bulunulması teşkil etmektedir. Türk Ticaret Kanunu Tasarısının deniz ticareti hukukuna ilişkin beşinci kitabı incelendiğinde, söz konusu kısmın uluslararası sözleşmelerle uyum sağlaması amacını taşıdığı görülmektedir 4. Bu bağlamda çalışma konumuza ilişkin 06.05.1993 tarihli Gemiler Üzerinde İmtiyazlar ve İpotekler Hakkında Milletlerarası Sözleşme (International Convention on Maritime Liens and Mortgages) (1993 tarihli Sözleşme olarak anılacaktır), 12.03.1999 tarihli Gemilerin İhtiyatî Haczine İlişkin Milletlerarası Sözleşme (International Convention on Arrest of Ships) (1999 tarihli Sözleşme olarak anılacaktır) ye ilişkin açıklamalara çalışmada yeri geldiğince değinilecektir. Çalışmada, deniz icra hukukunda gemi alacaklısı hakkı hususunda uygulanacak hükümler tartışılmış ve ayrıca aşağıdaki sorulara cevap aranmıştır: 1) Gemi alacaklısı hakkı nedir? Gemi alacaklısı hakkının özellikleri, hukukî niteliği ve sahibine bahşettiği hukukî himayeler nelerdir? Bu bağlamda deniz icra hukukunda ve takip hukukunda öncelikli olarak hangi himayeler bu hakkın sahiplerine bahşedilmiştir? 2) Gemi alacaklısı hakkının sona erme sebepleri nelerdir? Geminin yurtdışında cebri icra yolu ile satılması gemi alacaklısı hakkını nasıl etkiler? 3) Gemi alacaklısı hakkının cebri icra yolu ile takibinde başvurulabilecek takip yolları ve takibin hukukî niteliği nelerdir? 4) Gemi alacaklısı hakkı sahibi cebri icra takibini ilâmlı mı yahut ilâmsız mı gerçekleştirebilir? Takibin ilâmlı gerçekleştirilebilmesi halinde, ilâmın kesinleşmesi şartı gemi alacakları bakımından aranır mı? 5) Gemi alacaklısı hakkının hukukî niteliği ve özellikleri dikkate alındığında, cebri icra takibinin tarafları bakımından nasıl bir durum karşımıza çıkar? 4 Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Gerekçesi: http://www2.tbmm.gov.tr/d23/1/1-0324.pdf, s. 50 (Tasarı Gerekçe). 4

6) Gemi alacaklısı hakkının takibinin güvence altına alınması amacıyla müracaat edilebilecek hukuksal koruma tedbiri hangisidir? Söz konusu geçici hukukî himaye tedbirinin deniz hukukunda uygulaması hangi hükümler çerçevesinde gerçekleştirilir? 7) Uygulamada sıkça karşılaşılan, gemi alacaklısı hakkı sahiplerinin kanunî rehin haklarını mahkeme yoluyla tesisini talep etmeleri ve ilgili mahkeme kararlarının cebri icra hukuku bakımından etkisi ne şekilde olmaktadır? Bu mahkeme kararlarına dayanılarak ilâmlı icra takibine müracaat edilebilir mi? 8) Gemi alacakları arasındaki sıra hangi hükümler çerçevesinde tespit edilir? Deniz icra hukukunda buna ilişkin olarak düzenlenen sıra cetveline karşı başvuru yolları nelerdir? 9) Finansal kiralama konusu gemiler üzerinde, kiracının borcu nedeniyle gemi alacaklısı hakkı doğar mı? Doğduğu varsayımında, hakkın konusu gemi üzerinde gemi alacaklısı hakkına dayanılarak cebri icra takibi yapılabilir mi? II. KAPSAM VE PLAN Bu çalışmada, deniz icra hukukunda gemi alacaklısı hakkına ilişkin Türk hukukunda yer alan düzenlemeler ayrıntılı bir biçimde ele alınmıştır. Çalışma giriş ve sonuç bölümleri haricinde toplam üç bölüm olarak hazırlanmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde, gemi alacaklısı hakkı kavramı, tanımı, ihdas nedenleri, işbu kavramın hukukî niteliği ve sahibine bahşettiği haklar ile hakkın sona ermesine ilişkin açıklamalara, konuya giriş mahiyetinde kısaca yer verilmiştir. İkinci bölümde, gemi alacaklısı hakkının takibinde başvurulabilecek temel takip yolu olan, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe ilişkin usul hükümleri ve gemi alacaklısı hakkı bakımından doğan özel sonuçlar anlatılmaya çalışılmıştır. Üçüncü bölümde, gemi alacaklısı hakkının cebri icrasına ilişkin olarak uygulamada yer alan muhtelif meselelere yer verilmiş, bu doğrultuda, gemi alacaklısı hakkı nedeniyle gemilerin ihtiyatî haczine, mahkemelerce gerçekleştirilen kanunî rehin hakkı tesisi uygulamasına, gemi alacakları arasındaki sıra ve icra hukuku bakımından tanzim edilen sıra cetveline karşı başvuru yolları ile finansal kiralama konusu gemi üzerinde gemi alacaklısı hakkının takibi meselelerine değinilmiştir. 5

Çalışma konusunun usul hukukunu kapsayacak kadar geniş olması karşısında, anılan tüm konulara ayrıntılı olarak yer vermenin mümkün olmayacağı kuşkusuzdur. Bu nedenle çalışma kapsamına bazı sınırlamalar getirilmiş olup, ilgili bazı konularda doktrinde yer alan eserlere atıfta bulunulmakla yetinilmiştir. Örneğin; haciz yolu ile takip, kambiyo senetlerine mahsus özel takip yolu, takip borçlularının tespitinde perdeyi kaldırma teorisi, hacze iştirak, gemi alacağının temliki, yabancı para alacaklarının tahsili, gemi alacaklısı hakkında ve hakkın takibinde zamanaşımı ve hak düşürücü süre meselesi, deniz ödüncünden doğan gemi alacaklısı hakkı gibi konular çalışma kapsamının dışında bırakılmıştır. Gemi alacaklıları, mevzuatta öngörülen istisnai düzenlemeler sonucunda iflâs yolu ile takip gerçekleştirebilmektedirler. Ancak çalışmanın deniz icra hukuku kapsamında sınırlanması sonucunda, iflâs hukukunu ilgilendiren bu meseleye değinilmemiş, yalnızca gemi alacaklısı hakkına bahşedilen bir imkân olarak ele alınmıştır. Gemi alacaklısı hakkının rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibi incelenirken ise, takip yolunun aşamaları ve takibe karşı başvurulacak yollar kısaca ve genel olarak incelenmiş, şikâyet usulü ise ayrı başlık altında ele alınmamakla birlikte, ilgili yerlerde açıklamalarda bulunulmuştur. Genel olarak deniz hukukuna ve icra hukukuna ilişkin açıklamaların, yalnızca gemi alacaklısı hakkı kapsamında dikkate alınması gereklidir. Çalışma kapsamını aşmamak ve esas çalışma konusunu dağıtmamak gerekçeleriyle, söz konusu alanlara ilişkin detaylı açıklamalara yer verilmekten kaçınılmıştır. III. METOD VE YAKLAŞIM Çalışmada gemi alacaklısı hakkının deniz icra hukukundaki yeri açıklanırken, ilgili mevcut hükümler, tasarılarla öngörülen ilgili hükümler, uluslararası anlaşmalar, kanun ve madde gerekçeleri, yargı kararları, Yargıtay içtihatları, genel eserler, makaleler, monografiler, hukukun genel ilkeleri ışığında incelemede bulunulmuştur. Tez çalışması konusunu teşkil eden deniz icra hukukunda gemi alacaklısı hakkı hususunda yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu ve TBMM de halen görüşülmekte olan Türk Ticaret Kanunu tasarısındaki hükümler, İcra ve İflâs Kanunu hükümleri, Finansal 6

Kiralama Kanunu hükümleri ve söz konusu hükümlerin gerekçeleri ile yeri geldikçe konuya ilişkin muhtelif uluslararası anlaşma hükümleri dikkate alınmış, zaman zaman ilgili hükümler arasında karşılaştırmada bulunmak suretiyle konu irdelenmiş ve hukukî tespitlerde bulunulmuştur. Çalışma konusu ile doğrudan bağlantılı eserler, makaleler, monografiler, yargı kararları ve Yargıtay içtihatları öncelikli olarak irdelenmiş, çalışma konusu ile doğrudan bağlantılı olmayan kaynaklar ise ulaşılması hedeflenen hukukî tespitler nispetinde ve çoğu kez yalnızca atıfta bulunmak suretiyle çalışma kapsamına dâhil edilmiştir. Bu hususta amaçsal yorum yönteminden en temel metot olarak istifade edilmiştir. 7

BİRİNCİ BÖLÜM GENEL OLARAK GEMİ ALACAKLISI HAKKI I. GEMİ ALACAKLISI HAKKI KAVRAMI, TANIMI VE İHDAS SEBEPLERİ Yatırımların ve risklerin yüksek olduğu deniz ticareti işletmeciliğinde, işletmenin devamını güçleştirmemek amacıyla donatanın sorumluluğunun sınırlı aynî olarak sınırlandırılmış olması 5 nedeniyle, yalnızca donatanın deniz servetine 6 başvurabilen alacaklının alacağını elde etme imkânının azaldığı, alacaklı ile borçlu arasındaki dengenin alacaklı aleyhine bozulduğu, bu nedenle gemi alacaklısı hakkı müessesesinin 7 karşılıklılık düşüncesinden hareket ederek ve alacaklıya, alacağını deniz servetinden öncelikle elde etme imkânı bahşederek alacaklı aleyhine bozulan dengeyi yeniden kurduğu öğretide savunulmaktadır 8. Ancak belirtmek gerekir ki, bu hak, alacaklı ile 5 6 7 8 Sınırlı aynî sorumluluk sistemi, 1976 tarihli Deniz Alacaklarına Karşı Sorumluluğun Sınırlandırılmasına İlişkin Londra Konvansiyonu ile terk edilmiş, sorumluluğun alacaklılara karşı sınırlandırılması, ancak gemi maliki ile yardım ve kurtarma faaliyetlerini gerçekleştiren kişiler bakımından ve Sözleşmenin 2. maddesinde yer alan alacaklar ile sınırlı olmak üzere kabul edilmiştir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Ataol, H.: Deniz Alacaklarına Karşı Sorumluluğun Sınırlandırılmasına İlişkin 1976 Londra Konvansiyonu nda Öngörülen Sınırlı Sorumluluğun Kapsamı, Prof. Dr. Tahir ÇAĞA nın Anısına Armağan, İstanbul 2000, s. 57-85. Deniz serveti, gemi, navlun ve surrogatlardan oluşmaktadır. Deniz servetini teşkil eden bu unsurlardan gemi ve navlun, alacağın doğumuna sebebiyet veren gemi ve navlunu; surrogatlar ise, sınırlı aynî sorumluluğun konusu olan gemi ve navlunun yerine geçmek suretiyle deniz serveti kapsamında yer alan değerleri teşkil etmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Kender/Çetingil, s. 78. Gemi alacaklısı hakkının tarihsel çıkış noktasının Rodos Kanunları ve müteakiben Roma Hukuku olduğu ifade edilmektedir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Atamer, K.: Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Deniz Hukukunda Cebrî İcra, İstanbul 2006, s. 19 (Tasarı Cebrî İcra); Atamer, Gemi ve Yük Alacaklısı Hakları, s. 208-212, 218; Atamer, K.: Yargıtay Kararları Işığında Deniz Ticareti ve Deniz Sigortası Hukukunda Güncel Sorunlar ve Gelişmeler, XXIII. Ticaret Hukuku ve Yargıtay Kararları Sempozyumu, 12 Haziran 2009 Ankara, s. 239 vd. (Deniz Ticareti ve Deniz Sigortası Hukukunda Güncel Gelişmeler); Günay, M. B.: Türk, İngiliz ve Amerikan Hukukunda Gemi Alacaklısı Hakkı, Ankara 2009, s. 33-47 (Gemi Alacaklısı Hakkı); Günay, M. B.: Türk, İngiliz ve Amerikan Hukukunda Gemi Alacaklısı Hakkının Tarihçesi, Prof. Dr. Hüseyin ÜLGEN e Armağan, İstanbul 2007, s. 930 vd. (Gemi Alacaklısı Hakkı Tarihçesi); Hızır, S.: Gemi Alacaklısı Hakkının Bahşettiği Bir İmkân Olarak Rehnin Paraya Çevrilmesi Suretiyle Takip Usulü, Batider, Aralık 2006, C. XXIII, S. 4, s. 359. Atamer, K.: Gemilerin İhtiyatî Haczinde Seferden Men Önleminin Uygulanması (İİK. m. 23 f. 4 ve 92 nin tarihsel kökenleriyle Deniz Takip Hukuku ndaki anlamları üstüne), İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mecmuası, Prof. Dr. Türkan SADO ya Armağan Sayısı, C. LV, S. 3, İstanbul 1997, s. 279-337 (Seferden Men Önleminin Uygulanması). İstisnaen Türk Ticaret Kanunun 948. maddesinin 3. fıkrası hükmü uyarınca donatanın sözleşmenin ifasında bizzat kusurlu olması, yahut sözleşmenin ifasını ayrıca tekeffül etmiş bulunması halinde doğan gemi alacağı (TTK. m. 1235/7) ile Türk Ticaret Kanununun 949. maddesi hükmü uyarınca alacağın gemi adamlarının hizmet veya iş sözleşmelerinden doğması halinde oluşan gemi alacağında (TTK. m. 1235/3) donatan, sınırsız şahsî surette mesuldür. Kalpsüz, T.: Gemi Alacaklısı Hakkının Hukukî Mahiyeti, Prof. Dr. Yaşar Karayalçın a 65 nci Yaş Armağanı, s. 302 (Hukukî Mahiyeti). Buna ilâveten, sınırlı aynî sorumluluğa tâbi olan bir alacağın dava edilmesi halinde, dava tarihinden itibaren işleyen faizler ile 8

borçlu arasında bir denge kurmanın yanı sıra, geminin yolculuk sırasında ihtiyaç duyabileceği yakıt, kumanya, tamirat vb. gibi giderleri için kredi teminini kolaylaştırmakta, kılavuz, römorkaj, kurtarma hizmetleri gibi yardım faaliyetlerinden kolayca faydalanma imkânı getirmektedir 9. Zira, bu gibi hizmetlerde bulunanlar bakımından bir gemi alacaklısı hakkı söz konusu olacağından, geminin varlığını ve işletmesini korumaya yönelik hizmetler kolayca temin edilebilecektir. Şüphesiz ki, alacaklılar gibi borçlunun da menfaatine bir durum söz konusu olmaktadır. Tüm bu gerekçeler dikkate alındığında, gemi alacaklısı hakkını yalnızca sınırlı aynî sorumluluk sistemi ile bağdaştırmamak ve deniz ticaretinin devamlılığının sağlanmasına yönelik bir kavram olduğunu kabul etmek gerekir. Gemi alacaklısı hakkı müessesesinin getirilmesinde ayrıca, kamu alacaklarına getirilen imtiyaz bakımından Hazinenin menfaatinin; gemi adamlarının hizmet sözleşmelerinden doğan alacaklara getirilen imtiyaz bakımından ise, sosyal düşüncelerin rol oynadığını belirtmek mümkündür 10. Mehaz Alman Ticaret Kanunundan naklen alınarak sınırlı olarak on bent halinde Türk Ticaret Kanununun 1235. maddesinde, Türk Ticaret Kanunu Tasarısının ise 1320. maddesinde altı bent olarak 11 tanzim edilen gemi alacakları 12, sahiplerine gemi alacaklısı hakkı adı verilen imtiyazlı 13 bir rehin hakkı bahşetmektedir. Bütün rehin 9 10 11 12 13 muhakeme masraflarından da donatanın sınırsız suretle sorumlu olduğu kabul edilmektedir. Çetingil, Finansal Kiralama Konusu Gemiler Üzerinde Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 9. Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 301-302; Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 7; Çağa/Kender, s. 2; Kender/Çetingil, s. 205; Doğrucu, M.: Deniz Taşımacılığında Kanuni Rehin Hakkı, İstanbul 1997, s. 18 (Kanuni Rehin Hakkı); Ülgener, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 5; Arseven, H.: Deniz Ticareti Hukuku Dersleri, İstanbul 1961, s. 1 (Deniz Ticareti Hukuku); Atamer, Gemi ve Yük Alacaklısı Hakları, s. 221; Türkel, s. 3-4. Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 8; Çağa/Kender, s. 2; Kender/Çetingil, s. 205; Çetingil, Finansal Kiralama Konusu Gemiler Üzerinde Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 10. Sınırlı aynî sorumluluk sisteminin uluslararası sözleşmelerle terk edilmesi ve sınırlı şahsî sorumluluğun benimsenmesi sistemi Türk Hukukunda da etkisini göstermiş, hâlihazırdaki Türk Ticaret Kanununda on bent olarak yer alan gemi alacakları listesinin, yeni sistemi benimseyen Türk Ticaret Kanunu Tasarısında altı bende indirilmesine sebep olmuştur. Kender/Çetingil, s. 211. Gemi alacağı (maritime lien) terimi ilk kez 10.04.1926 tarihli Gemi Alacakları ve Rehinleri ile İlgili Bazı Kaidelerin Birleştirilmesi Hakkında Milletlerarası Sözleşme de (International Convention for the Unification of Certain Rules of Law Relating to the Maritime Liens and Mortgages) yer almaktadır. Gemi alacağını düzenleyen 10.04.1926 tarihli Brüksel Sözleşmesi ve 20.05.1967 tarihli Brüksel Sözleşmesi hakkında açıklamalar için bkz. Kalpsüz, T.: Milletlerarası Sözleşmelerde Kullanıldıkları Manada Gemi Alacağı ve Deniz Alacağı Kavramları, Prof. Dr. Tuğrul ANSAY a Armağan, Ankara 2006, s. 63-65 (Milletlerarası Sözleşmelerde Gemi Alacağı ve Deniz Alacağı). Hirsch, E. E.: Deniz Ticareti ve Sigorta Hukuku -Teksir Halinde- Ders Notları, Ankara 1945, s. 57; Çetingil, Finansal Kiralama Konusu Gemiler Üzerinde Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 9; Altop, A.: 9

haklarından önce gelen bu hak sayesinde, gemi alacaklısı, alacağını diğer rehin hakkı sahiplerine nazaran öncelikle elde etme imkânını haizdir. Yukarıdaki açıklamadan yola çıkarak, gemi alacaklısı hakkını, Türk Ticaret Kanununun 1235. maddesinde belirtilen gemi alacaklarından birinin doğması halinde, alacaklısına hiçbir işleme yahut tescile gerek kalmaksızın, kendiliğinden ve kanun gereği doğan bir kanunî rehin hakkı bahşeden; deniz servetinin her üçüncü kişi zilyedine karşı ileri sürülebilen ve sahibine, alacağını diğer bütün adî ve rehinli alacaklılardan öncelikli olarak temin edebilme imkânını veren imtiyazlı bir hak olarak tanımlamak mümkündür. Deniz ticareti hukukunda gemi alacaklısı hakkı kavramını, yük alacaklısı hakkı ve deniz alacaklısı hakkı kavramları ile karıştırmamak gerekir. Zira yük alacaklısı hakkı, Türk Ticaret Kanununun 1258. maddesi hükmü uyarınca genellikle yük sahibinin sınırlı sorumluluğunun söz konusu olduğu alacaklarda, sahibine yük üzerinde kanunî rehin hakkı ve öncelik hakkı bahşeden bir hak olup, gemi alacaklısı hakkından farklı olarak, bu hak sahiplerinin, yükü iyi niyetli olarak iktisap eden üçüncü kişilere karşı alacağını ileri sürülme imkânı bulunmamaktadır 14. Deniz alacaklısı hakkı ise, 12.03.1999 tarihli Gemilerin İhtiyatî Haczine İlişkin Milletlerarası Sözleşme nin (International Convention on Arrest of Ships) 1. maddesinde ve Türk Ticaret Kanunu Tasarısı nın 1352. maddesinde sayılan deniz alacaklarının 15 doğması ile sahiplerine, alacaklarına süratle kavuşabilmelerinin bir teminatı olmak üzere, gemi üzerinde ihtiyatî 14 15 Gemilere İlişkin Finansal Kiralama Sözleşmelerinin Ülkemizdeki Gelişimi ve Ortaya Çıkan Özellikli Durumlar, Deniz Hukuku Dergisi, Y. 3, S. 3-4, Eylül-Aralık 1998, s. 41 (Gemilere İlişkin Finansal Kiralama Sözleşmeleri); Arseven, Deniz Ticareti Hukuku, s. 9; Tekil, F.: Deniz Ticareti Hukuku, İstanbul 1973, s. 271 (Deniz Ticareti Hukuku); Tekil, F.: Deniz Hukuku, B. 4, İstanbul 1993, s. 310 (Deniz Hukuku) Eriş, G.: Açıklamalı-İçtihatlı Türk Ticaret Kanunu Deniz Ticareti ve Sigorta, Ankara 1990, s. 886 (Deniz Ticareti ve Sigorta); Başbuğoğlu, T.: Uygulamalı Türk Ticaret Kanunu Açıklamalar İçtihatlar, C. II, Ankara 1988, s. 1592. Yük alacaklısı hakkı sahibinin takip hakkı, yük ancak donatanın, kaptanın, gönderilen kişinin yahut rehin hakkının varlığı bilerek yükü iktisap eden üçüncü kişilere karşı söz konusudur. Ayrıntılı bilgi için bkz. Kender/Çetingil, s. 212 vd. Söz konusu kavram, ilk olarak 1952 tarihli Gemilerin İhtiyatî Haczi ile İlgili Bazı Kaidelerin Birleştirilmesi Hakkında Brüksel Sözleşmesinde (International Convention relating to the Arrest of Sea-Going Ships) yer almaktadır. Bu sözleşme ile ilgili açıklamalar için bkz. Kalpsüz, Milletlerarası Sözleşmelerde Gemi Alacağı ve Deniz Alacağı, s. 69-70; Ülgener, F.: Gemilerin İhtiyati Haczine İlişkin 1999 Tarihli Cenevre Konvansiyonuna Bir Bakış (International Convention on Arrest of Ships 1999), Deniz Hukuku Dergisi, Yıl: 3, S. 3-4, İstanbul, Eylül-Aralık 1998, (1999 Konvansiyonu), s. 7-16. 10

haciz konulmasını talep etme imkânını sağlayan bir haktır 16. Gemi alacaklısı hakkından farklı olarak ise, bu hakkın gemi alacaklısı hakkı ile bahşedilen kanunî rehin hakkı ve rüçhan hakkı ile herhangi bir ilgisi bulunmamaktadır 17. Ayrıca deniz alacaklısı hakkına ilişkin deniz alacaklarının sayısının, gemi alacaklarına nazaran çok daha fazla ve kapsamlarının çok daha geniş 18 olduğunu ifade etmek mümkündür. II. GEMİ ALACAKLISI HAKKININ DOĞUMU VE GEMİ ALACAKLARI Gemi alacaklısı hakkı, geminin işletilmesi sonucunda 19, Türk Ticaret Kanununun 1235. maddesinde sayılan gemi alacaklarından birinin meydana gelmesi ile kanundan doğar ve sicil dışında 20 mevcudiyet kazanır. Söz konusu hakkın doğabilmesi için, gemi üzerinde zilyet olma gerekliliği bulunmamaktadır. Şöyle ki, geminin, sahibinin rızası dışında kullanılmış olması ve çalınmış olması halinde dahi gemi alacaklısı hakkının doğduğu yahut varlığını sürdürdüğü kabul edilmektedir 21. Kanundan doğan bu hakkın sicile tescil edilmesi de mümkün olmamaktadır. Dolayısıyla bu hakkın aleniyet fonksiyonunu haiz olmadığını belirtmek mümkündür 22. 16 17 18 19 20 21 22 Deniz alacakları ve deniz alacaklısı hakkına ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Kalpsüz, Milletlerarası Sözleşmelerde Gemi Alacağı ve Deniz Alacağı, s. 59-104; Ülgener, 1999 Konvansiyonu, s. 7-16. Kalpsüz, Milletlerarası Sözleşmelerde Gemi Alacağı ve Deniz Alacağı, s. 99. Kuşkusuz alınacak bir ihtiyatî haciz kararı, kanunî rehin hakkı kuvvetinde olamayacak ve öncelik hakkından faydalanamayacaktır. Doğrucu, Kanuni Rehin Hakkı, s. 41. Kalpsüz, Milletlerarası Sözleşmelerde Gemi Alacağı ve Deniz Alacağı, s. 104; Atamer, Tasarı Cebrî İcra, s. 212; Tasarı Gerekçe, s. 388. Geminin denizde işletilmesi ile doğrudan bağlantısı olmayan, örneğin geminin satış bedeline, inşa bedeline, tamir bedeline, sigorta primlerine ilişkin alacaklar gemi alacaklısı hakkı kapsamına girmezler. Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 27; Çağa/Kender, s. 27; Doğrucu, Kanuni Rehin Hakkı, s. 19; Ülgener, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 6; Arseven, H.: Türk Ticaret Kanunu na Göre Gemi Alacaklısı Hakkının Doğurduğu Bazı Problemler, II. Ticaret ve Banka Hukuku Haftası (10-18 Mayıs 1961) Bildiriler-Tartışmalar, Ankara 1961, s. 545 (Gemi Alacaklısı Hakkı Problemleri); Çevik, O. N.: Türk Ticaret Kanunu, Ankara 1993, s. 984; Günay, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 66; Türkel, s. 5. Kender/Çetingil, s. 205. Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 303; Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 8; Arseven, Deniz Ticareti Hukuku, s. 3; Hızır, s. 360; Hirsch, s. 57; Türkel, s. 10. Nitekim TTK. m. 946 hükmü mucibince,...malik, geminin işletilmesinden dolayı gemi alacaklısı sıfatiyle bir talepte bulunan kimseyi, bu işletilme malike karşı haksız ve alacaklı da kötü niyet sahibi olmadıkça, hakkını istemekten menedemez. Söz konusu hükme ilişkin açıklama için bkz. Çağa/Kender, s. 7; Çetingil, Finansal Kiralama Konusu Gemiler Üzerinde Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 8. Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 9; Çağa/Kender, s. 5-6; Hirsch, s. 57. Bu niteliği ile gemi alacaklısı hakkının sahibine, doğrudan doğruya, tescilsiz, saklı ve dışarıdan görülmeyen bir rehin hakkı bahşettiği görüşü doktrinde yer almaktadır. Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 303; Kalpsüz, T.: Gemi Rehni, Genişletilmiş B. 5, Ankara 2004, s. 12-13 (Gemi Rehni); Atamer, Tasarı Cebrî İcra, s. 300; Atamer, Gemi ve Yük Alacaklısı Hakları, s. 221; Türkel, s. 10 11

Gemi alacaklısı hakkının doğumunda uygulanacak kanunlar ihtilâfı kurallarına ilişkin detaylı açıklama ve tartışmalara burada değinilmemiştir 23. Nitekim mesele, esas olarak milletlerarası özel hukukun çalışma kapsamında yer almakta olup, çalışma kapsamı dışında bırakılmıştır. Ancak özellikle Tasarıda gemi alacaklısı hakkının cebri icrasında uygulanacak özel kanunlar ihtilafı kuralları getirilmiş olduğundan, yalnızca bu kuralların incelenip değerlendirilmesinde fayda görülmüştür. Gemi alacakları, Türk Ticaret Kanununun 1235. maddesinde 10 bent halinde tahdidî olarak sayılmıştır 24 ; 1. Gemi cebri icra yolu ile satıldığı takdirde, geminin son limana girmesinden itibaren yapılan ve cebri icra masraflarından sayılmayan gemi ile teferruatının bekçilik ve muhafaza masrafları; 2. Gemi seyrüsefer ve liman resimleri ve hususiyle şamandıra, fener, karantina ve liman paraları; 3. Gemi adamlarının hizmet ve iş mukavelelerinden doğan alacakları; 4. Kılavuz ücretleriyle kurtarma, yardım, fidye ve itiraz ücret ve masrafları; 5. Geminin müşterek avarya garame borçları; 6. Deniz ödüncüne karşı kendilerine gemi rehnedilmiş olan deniz ödüncü alacaklılarının alacakları ve geminin tamamına veya bir kısmına sahip olsa bile kaptanın bu sıfatla ve gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde 988 ve 1001 inci 23 24 Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi için bkz. Tekinalp, G.: Türk Devletler Hususi Hukukunda Gemi Alacaklısı Hakkının Doğuşu ve Buna İlişkin Problemler, Batider, 1967, C. IV, S. 1-2, s. 230-254 (Gemi Alacaklısı Hakkının Doğuşu ve Buna İlişkin Problemler); Atamer, (Deniz Ticareti ve Deniz Sigortası Hukukunda Güncel Gelişmeler), s. 186-188. Her ne kadar burada tahdidî bir sayım söz konusu olsa da bazı hallerde söz konusu listenin genişletilmesi zarurî olabilir. Örneğin, Kaptan, hususî değil de kanunî temsil yetkisine dayanarak üçüncü şahsa karşı borç altına girerse, (örneğin kredi ile gemiye yakıt alması) Türk Ticaret Kanununun 948. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendi uyarınca donatan, sınırlı aynî olarak borçtan sorumlu olur; alacaklı da Kanunun 1235. maddesinin 6. bendi uyarınca gemi alacaklısı hakkını haiz olur. Eğer kaptan söz konusu işlemi, kanunî temsil yetkisi ile değil de kendi adına, kendi parası ile gerçekleştirirse, donatan, yaptığı sarfiyatı kaptana ödemekle mükelleftir. İşte burada dolambaçlı olarak donatanın sınırlı aynî sorumluluğunun önüne geçip onu sınırsız sorumlulukla karşı karşıya bırakmak isteyen kaptana karşı getirilen Kanunun 992. maddesi hükmü uyarınca kaptan, donatandan tazminat isterken üçüncü şahıs hükmündedir. Dolayısıyla burada donatan kaptana karşı tıpkı üçüncü şahısmış gibi sınırlı aynî olarak mesul olacaktır. Bu durumda kaptana da gemi alacaklısı hakkı tanınması gerekmektedir. Belirtmek gerekir ki, bu durum diğer alacaklıların durumunu ağırlaştırmaz, zira eğer kaptan söz konusu işlemi kanunî temsil yetkisine dayanarak yapsa idi, sorumlu olan donatana karşı üçüncü şahıs, aynı imtiyaza sahip olacak idi. Çağa/Kender, s. 26-27. 12

maddeler hükümleri gereğince yaptığı diğer kredi muamelelerinden doğan alacaklar. Bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde ve ihtiyaçla mahdut olarak geminin bakımı veya yolculuğun başarılması için bir kredi açmaksızın, kaptana bu sıfatla verilmiş levazımdan veya yapılmış hizmetlerden doğan alacaklar da bu hükümdedir; 7. Taşıyan aynı zamanda donatan olmasa bile, yük ile 1128 inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı bagajın teslim edilmemesinden veya hasara uğramasından doğan alacaklar ile yolcu veya mal taşıma akitlerinin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş olmasından doğan peşin ödenmiş navlunun geri alınması dâhil diğer bütün alacaklar; 8. Kaptanın hususî bir vekâletle değil, sırf kaptan sıfatıyla haiz bulunduğu kanunî salahiyetine (Madde 948, fıkra 1, bent 1) dayanarak yaptığı hukukî muamelelerden ve donatan tarafından akdedilmiş olup, ifası kaptana düşen bir mukavelenin yerine getirilmemesinden yahut noksan veya fena ifasından doğan (Madde 948, fıkra 1, bent 2) ve yukarıdaki bentlere girmeyen alacaklar; 9. Geminin tamamına veya bir kısmına sahip olsa bile gemi adamlarından birinin kusurundan doğan (Madde 947, 948, fıkra 1, bent 3) alacaklar; 10. İşçi Sigortaları Kurumunun iş hayatına ait sigorta kanunları hükmünce donatanlardan isteyebileceği bütün alacaklar. Şu kadar ki; sigorta veya iş kanunları gereğince donatanların Sigorta Kurumuna karşı şahsen mesul tutulmasına ait hükümler mahfuzdur. Gemi alacakları bakımından gelişmekte olan ülkelerde gemi finansmanı imkânlarının artırılması, gemi ipoteğinin bahşettiği teminatın güçlendirilmesi ve yabancı ülkelerde doğmuş veya yabancı bayraklı gemilere ilişkin olarak gemi alacaklısı hakkı tanınmasının müşterek kaidelere bağlanması amacıyla 25 19 Nisan 6 Mayıs 1993 tarihleri arasında Cenevre de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Diplomatik Konferansında kabul edilen 06.05.1993 tarihli Gemiler Üzerinde İmtiyazlar ve İpotekler Hakkında Milletlerarası Sözleşme deki temel prensip, gemi alacaklısı hakkı 25 Kalpsüz, Milletlerarası Sözleşmelerde Gemi Alacağı ve Deniz Alacağı, s. 65-66; Ülgener, 1999 Konvansiyonu, s. 7. 13

veren alacakların sayısının azaltılmasıdır 26. Türk Ticaret Kanunu Tasarısında yer alan gemi alacaklarının sayısı da, işbu Sözleşme hükümlerine uyum sağlamak suretiyle azaltılmış ve Tasarının 1320. maddesinin 1. fıkrası hükmü ile aşağıda belirtilen alacaklar gemi alacağı olarak kabul edilmiştir: a) Ülkelerine getirilme giderleri ve onlar adına ödenmesi gereken sosyal sigorta katılma payları da içinde olmak üzere, gemi adamlarına, gemide çalıştırılmakta olmaları dolayısıyla ödenecek ücretlere ve diğer tutarlara ilişkin istem hakları; b) Geminin işletilmesi ile doğrudan doğruya ilgili olarak karada veya suda meydana gelen can kaybı veya diğer bedensel zararlardan doğan alacaklar; c) Kurtarma ücreti; d) Liman, kanal, diğer su yolları, karantina ve kılavuzluk için ödenecek resimler; e) Gemide taşınan eşya, konteynerler ve yolcuların eşyalarına gelecek olan zıya veya hasar dışında, geminin işletilmesinin sebep olduğu maddî zıya veya hasardan doğan ve haksız fiile dayanan alacaklar; f) Müşterek avarya garame payı alacakları 27. Gemi alacaklısı hakkı kapsam itibariyle, Türk Ticaret Kanununun 1236. ve 1237. maddeleri uyarınca işletilmesi sonucu alacağın doğumuna sebebiyet veren gemi ve teferruatı 28 ; alacağın doğduğu seferin 29 henüz donatanın eline geçmemiş gayrisâfi 26 27 28 Çağa/Kender, s. 50. İlgili Sözleşme metninin Türkçe çevirisi için bkz. Algantürk, D.: 1993 Deniz İmtiyazları ve İpotekleri ile İlgili Milletlerarası Sözleşme, Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, 2002 C.VI, AÜHF nin 15. Kuruluş Yılına Armağan, s. 391-399. Belirtmek gerekir ki, 1993 tarihli Sözleşmenin 4. maddesinde müşterek avarya garame payı alacaklarına doğrudan gemi alacaklısı niteliği bahşedilmemiş, Sözleşmenin 6. maddesi ile sözleşmeye taraf olan devletlere bu hususta bir serbesti tanınmıştır. Türk Ticaret Kanunu Tasarında da bu serbestiden hareket edilerek kanun koyucu tarafından müşterek avarya garame alacaklarına gemi alacağı niteliği verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 944. maddesinin 2. fıkrası uyarınca taşınır rehinlerinde egemen olan bölünmezlik ilkesi uyarınca, gemi ve eklentisi, bir bütün olarak gemi alacağının tamamı için ve geminin bütünü üzerinde rehinlidir. Uyar, T.: İcra Hukukunda Rehnin Paraya Çevrilmesi, Manisa 1984, s. 25 (Rehnin Paraya Çevrilmesi); Hızır, s. 401. Donatma iştirakinde de rehin, iştirak payı üzerinde değil ve fakat geminin tamamı üzerinde doğar. Atamer, Tasarı Cebrî İcra, s. 201. Gemi malikine ait olmayan, üçünü kişilere ait teferruat da rehnin kapsamına girer. Ancak belirtmek gerekir ki, Türk Ticaret Kanunu Tasarısının 1321. maddesinin 2. fıkrası uyarınca gemi malikine ait olmayan teferruat, gemi alacaklısı hakkının konusu olmaktan çıkarılmış ve kanunî rehin hakkının kapsamı dışında tutulmuştur. Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 13. 14

navlunu ve bunların yerine geçen surrogatlar 30 üzerinde doğar 31. Türk Ticaret Kanunu Tasarısında ise 1321. maddenin 1. fıkrası gereğince, gemi alacaklısı hakkının yalnızca gemi ve eklentisi üzerinde doğacağı öngörülmüş; deniz serveti ile sınırlı sorumluluk sisteminin terk edildiği gerekçesiyle 32 navlun, gemi alacaklısı hakkının konusu olmaktan çıkartılmıştır. Gemi alacaklısı hakkının gemi üzerinde doğacağı açıkça hükme bağlanmış olmasına rağmen, bu hakkın hangi gemiler üzerinde doğacağı, örneğin; gezinti teknelerinde istihdam edilen gemi adamlarının hizmet sözleşmelerinden doğan gemi alacaklarına istinaden tekne üzerinde kanunî rehin hakkına sahip olup olamayacağı 29 30 31 32 Buradaki sefer den kasıt, yük tamamen boşaltıldıktan sonra başlanan veya geminin yeni baştan donatılmasını gerektiren yolculuktur. Çağa/Kender, s. 17; Hirsch, s. 58; Tekil, Deniz Hukuku, s. 311; Eriş, Deniz Ticareti ve Sigorta, s. 898. Sigorta tazminatı, gemi alacakları yönünden surrogat sayılmamaktadır ve üzerinde gemi alacaklısı hakkı doğmaz. Çağa/Kender, s. 22; Hirsch, s. 58; Arseven, Deniz Ticareti Hukuku, s. 17; Arseven, Gemi Alacaklısı Hakkı Problemleri, s. 550; Ülgener, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 6. Ayrıca bkz. Yargıtay 11 HD. 23.02.1999 tarih ve E.1999/702, K. 1999/1455 sayılı kararı (Günay, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 65); Yargıtay ın 14.05.1953 tarih ve E. 874, K. 2570 sayılı kararı (Doğanay, İ.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, C.III, Ankara 1990, s. 3143). Arseven, sigorta bedeli üzerinde kanunî rehin hakkı doğmayacağının iki gerekçesi olduğunu ifade etmiştir. Birincisi, sigortanın donatanın ihtiyarî olarak akdettiği bir akit olması; ikincisi ise gemi ipoteğini korumaktır. Arseven, Gemi Alacaklısı Hakkı Problemleri, s. 551. Algantürk, deniz serveti ile sınırlı sorumluluk terk edildiği gerekçesiyle gemi alacaklısı hakkının bahşettiği kanunî rehin hakkının, navluna ve gemi için ödenecek sigorta tazminatına şamil olmadığı ifade etmiştir. Algantürk Light, S. D.: TTK Tasarısı nın Deniz Ticareti Başlıklı Beşinci Kitabı ile Getirilen Düzenlemeler ve Değerlendirmeler, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Y. 5, S. 10, Güz 2006/2, s. 143. Ancak belirtmek gerekir ki, sigorta tazminatının rehin kapsamında olmaması, Tasarı ile getirilen bir yenilik olmayıp, yukarıda da görüldüğü üzere, evvelden de rehin kapsamında olmamıştır. Çağa/Kalpsüz/Kender tarafından 1978 yılında hazırlanan Türk Ticaret Kanununun 4. kitabında değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun Tasarısının 1237. maddesi incelendiğinde de, geminin sigorta tazminatının kanunî rehin hakkının kapsamına dâhil edilmemiş olduğu açıkça görülmektedir. İlgili Tasarı metni için bkz. Çağa, T./Kalpsüz, T./Kender, R.: Donatanın Sorumluluğu ile İlgili Olarak Türk Ticaret Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı, Batider, Aralık 1978, C. IX, S. 4, s. 1077-1144. Ancak gemi alacaklıları bakımından sakıncaları gidermek için, söz konusu sigorta tazminatlarına imtiyaz tanınması gerekmekte olup; örneğin geminin batması halinde, gemi üzerinde doğması gereken gemi alacaklısı hakkının, donatan tarafından alınacak geminin sigorta tazminatı üzerinde devam ettiği de öğretide savunulmaktadır. Tekil, Deniz Hukuku, s. 311-312. Tasarının 1321. maddesinin 2. fıkrasına göre de, bir sigorta sözleşmesi uyarınca donatana ödenecek sigorta tazminatı kanuni rehin kapsamında değildir. Buna karşın, çatma halinde geminin sorumluluk sigortacısı (P&I Kulüp) tarafından ödenmesi gerekebilecek sigorta tazminatları aynı hükmün 3. fıkrası uyarınca kanuni rehin kapsamına alınmıştır. Atamer, Tasarı Cebrî İcra, s. 200-201. Gemi alacaklısı hakkının konusu bakımından ayrıntılı bilgi için bkz. Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 11 vd.; Atamer, Tasarı Cebrî İcra, s. 200-201; Çağa/Kender, s. 8-23; Doğrucu, Kanuni Rehin Hakkı, s. 29-35; Tekil, Deniz Ticareti Hukuku, s. 272-273; Türkel, s. 15-18. Tasarı Gerekçe, s. 362. Çağa/Kalpsüz/Kender tarafından 1978 yılında hazırlanan Türk Ticaret Kanununun 4. kitabında değişiklik yapılmasına ilişkin Kanun Tasarısında da, sınırlı aynî sorumluluğun artık geçerli olmadığı gerekçesiyle ve 1967 tarihli Brüksel Konvansiyonuna uygun olarak, navlunun kanunî rehnin kapsamından çıkartıldığı görülmektedir. Çağa/Kalpsüz/Kender, s. 1129 vd. 15

tartışma konusu yapılabilir. Her ne kadar Türk Ticaret Kanununun 822. maddesinin 1. fıkrasında, bu kanunun hükümlerinin ticaret gemileri hakkında tatbik olunacağı öngörülmüş olsa da, aynı maddenin 1. bendinde yer alan,...bu kitabın gemi, kaptan ve gemi alacaklıları hakkındaki fasılları ile deniz ödüncü, çatma, kurtarma ve yardım hakkındaki kısımları; yatlar, denizci yetiştirme gemileri gibi münhasıran gezinti, spor, eğitim, öğretim ve ilim gayelerine tahsis edilmiş gemilere...dahi tatbik olunur hükmü dikkate alındığında, yatlar, gezinti tekneleri, denizci yetiştirme gemileri gibi muhtelif amaçlara tahsis edilmiş gemiler üzerinde de gemi alacaklısı hakkının doğacağı sonucuna ulaşılacaktır. Örnekte konu edilen gemi adamı ise, gemi alacağının doğması ile birlikte gezinti teknesi üzerinde kanunî rehin hakkına sahip olacaktır. Gemi alacaklısı hakkının teminat teşkil ettiği alacaklar ise Türk Ticaret Kanununun 1241. maddesinde Temin Edilen Alacak başlığı altında düzenlenmiş ve ana para, faiz, deniz ödüncü primi ve masrafların gemi alacaklısı hakkı tarafından aynı surette temin edildiği hükme bağlanmıştır. Türk Ticaret Kanunu Tasarısında ise bu husus Temin Ettiği Alacaklar başlıklı 1322. maddenin 1. fıkrasında düzenlenmiş ve gemi alacaklılarının rehin hakkının anaparayı, faizi, takip ve yargılama giderlerini aynı surette temin ettiği öngörülmüştür. III. GEMİ ALACAKLISI HAKKININ HUKUKÎ NİTELİĞİ VE SAHİBİNE BAHŞETTİĞİ HUKUKÎ HİMAYELER A) GENEL OLARAK Gemi alacaklısının hakkının hukukî niteliği hususunda doktrinde uzun süre tartışmalar vuku bulmuş, buna ilişkin olarak Roma hukukundan, müşterek hukuktan ve Germen hukukundan muhtelif görüşler ileri sürülmüştür 33. Bu görüşleri kısaca açıklamak gerekirse 34 ; Gemi alacaklısı hakkının sadece bir alacak hakkı-şahsî haktan ibaret olduğu görüşü kendi arasında gemi alacaklısı hakkının münhasıran donatanın deniz servetine veya kaptana yönelik bir alacak hakkı olduğu görüşü ve gemi alacaklısı hakkının 33 34 Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 304. Gemi alacaklısı hakkının hukukî mahiyetine ilişkin görüşler hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 304-313; Çağa/Kender, s. 2-5; Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 82-127. 16

münhasıran actio in rem scripta karakterinde bir alacak hakkı (şahsî hak) olduğu görüşü olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Gemi alacaklısı hakkının münhasıran donatanın deniz servetine veya kaptana yönelik bir alacak hakkı olduğu görüşü 35, geminin veya donatanın deniz servetinin hükmî şahsiyetinin bulunduğu fikrine dayanır. Bu görüş taraftarları, hakkın konusu ile hakkın süjesinin birbirine karıştırılmış olması nedeniyle eleştirilmiştir. Zira gerek donatanın deniz serveti, gerekse onun cüz ünü teşkil eden gemi, hakkın süjesi değil, ancak hakkın konusunu teşkil edebilir. Gemi alacaklısı hakkının münhasıran actio in rem scripta karakterinde bir alacak hakkı (şahsî hak) olduğu görüşü ise 36, gemi alacaklısı hakkı sahiplerine gemi ve teferruatı üzerinde kanunî rehin hakkı bahşedilmiş olması nedeniyle, deniz servetine zilyet olan her üçüncü kişiye karşı actio in rem scripta 37 (alacak hakkına dayanan şahsî dava) açılabileceği fikrine dayanır. Bu görüş de, gemi alacaklısı hakkının açıklanmasında yetersiz kaldığı, zira actio in rem scripta niteliğindeki bir alacak hakkının, akdî veya kanunî diğer bütün haklardan önde gelemeyeceği, hâlbuki gemi alacaklısı hakkının diğer bütün rehinli alacaklara karşı öncelikli olduğu, actio in rem scripta da borçlunun başlangıçta belirsiz olduğu, hâlbuki gemi alacaklısı hakkında borçlunun alacağın doğumu anında ve alacağın doğumuna sebep olan donatan olması nedeniyle belirli olduğu gerekçeleri ile eleştirilmiştir. Gemi alacaklısı hakkının niteliği hususundaki bir diğer görüş ise gemi alacaklısı hakkının münhasıran bir aynî hak olduğu görüşü 38 dür. Bu görüş uyarınca, gemi alacaklısı hakkı, şahsî alacağın yanında yer alan aynî bir hak olmayıp, burada şahsî hak, aynî hak içerisinde eritilmiş ve deniz servetinin her defasındaki malikine karşı ileri sürülebilen bir münhasır aynî hak haline gelmiştir. Burada belirtmek gerekir ki, gemi alacaklısı hakkı eğer yalnızca bir aynî haktan ibaret olsa idi, donatanın, deniz servetinin paraya çevrilmesi sonucunda eline geçen meblağı gemi alacaklısı hakkı sahibine ödemesi ile yetinebilmesi gerekirdi. Ancak donatan, borçlanılan meblağı ödemekle 35 36 37 38 Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 305; Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 83-87. Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 306-307; Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 88-95. Actio in rem scripta ile actio in rem kavramları birbirinden farklıdır. Nitekim actio in rem Roma Hukukunda iddianın aynî bir hakka dayandığı davaları ifade etmekte olup; actio in rem scripta ise alacak hakkına dayanan şahsî davaları teşkil eder. Her ne kadar şahsî bir dava olsa da, actio in rem scripta davalarında borçlu şahsen tespit edilmiş olmayıp, aynî davalar gibi, malın her defasındaki malikine, zilyedine vs. karşı açılabilen davalardır. Bu görüşü savunanlara göre, gemi alacaklısı hakkı sahibinin, gemi ve teferruatına zilyet olan her üçüncü kişiye karşı dava açma hakkı mevcuttur. Ayrıntılı bilgi için bkz. Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 306. Kalpsüz, Hukukî Mahiyeti, s. 307-308; Barlas, Gemi Alacaklısı Hakkı, s. 95-103. 17