Psk. Dan. Sevda Beşer Cidal



Benzer belgeler
TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI

Çocuklarda gerek iştahsızlık, gerekse besini reddetme ya da seçici davranma gibi yeme sorunları, büyük ölçüde psikolojik nedenlerle ortaya çıkar.

ÇOCUKLARDA BESLENME PROBLEMLERİ

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME


BESLENME SORUNLARI VE İŞTAHSIZLIK

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

B1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

BEDEN ALGISININ GELİŞİMİ

ECZACI GÜZİN VELİTTİN BEKRİOĞLU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EKİM 2012 VELİ BÜLTENİ TEMEL ALIŞKANLIKLARIN KAZANDIRILMASI

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA ANAOKULLARI ÇOCUK BİLGİ FORMU. 2) Az sorunlu ya da çok sorunlu geçtiyse bu sorunların neler olduğunu kısaca yazınız:

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARI

NE YİYECEĞİNİZİ PLANLAYIN! YENİ BİR YAŞAM İÇİN

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

İyi bir anaokulu seçimi için nelere dikkat etmeli? Çocuk GelişimUzmanı. Nasrettin Hoca Anaokulu. nasrettinhocaanaokulu nasrettin hoca anaokulu

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı

SORUMLULUK Değerli Velilerimiz, Sorumluluk Nedir? Sorumluluk Sahibi Bireyler;

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

0 yaştan itibaren. Sıcak ve sakin bir ses ile konuşabilirsin ve şarkı söyleyebilirsin. "Bebek kelimeleri" yerine, gerçek kelimeleri kullanabilirsin

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROĞRAMI (48-60 AY) TAM GÜNLÜK AYLIK EĞİTİM PLANI ARALIK 2016 AYLIK PLAN

İLETİŞİM BECERİLERİ. DOÇ. Dr. Bahar Baştuğ

Kanser tedavisi sırasında sağlıklı bir diyet hemen hemen başka zamanlardakiyle aynıdır. Her gün çeşitli gıdalar yemeniz gerekir.

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Dil Öğrenme ve yazım dili öğrenme

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ

İkinci B ö l üm KİŞİLİK VE KARAKTER GELİŞİM SÜRECİ

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

Sağlıklı Büyüyelim! Sağlıklı olmak ve sağlıklı büyümek için yeterli ve dengeli beslenmeliyiz.

AYLIK BÜLTENLER SERİSİ EKİM, 2014

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

: Yemek Yemek İstemeyen Çocuklar İçin Neler Yapılabilir? İlk temel alışkanlıklardan biri olan beslenme çocuk için bir yaşam

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

Sağlıklı bir hamilelik için izlenmesi gereken 10 adım

Evlat Edinilen Çocuğa Multidisipliner Yaklaşım: Vaka Örnekleri Üzerinden Evlat Edinme. Psikolog Reyhan Bahçivan-Saydam

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

HAKİM ÖMER ONSUN İLKOKULU ERASMUS + KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNDE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR VE FARKINDALIK YARATILMASI VELİ SEMİNERİ MAYIS 2017

Obezite ve Yeme Alışkanlıklarının Psikolojik Temelleri

KENDİNİZE KARŞI BAHİS OYNAMAYINIZ!

Fark edilir bir kilo kaybı. Gün geçtikçe içe kapanma eğilimi. Aşırı derecede spor yapmak. Kilo almaktan şiddetle korkmak

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA YENİDEN KİLO ALMANIN TEDAVİSİ

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

MEB Okul Öncesi Yeni Programına Uygun MAYIS AYLIK PLAN. 11 Eylül eğiten kitap

MERHABA ARKADAŞLAR BEN YEŞİLCAN!

AİLE İÇİ ETKİLİ İLETİŞİM

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İngilizce de duygu anlamına gelen "emotion" kelimesinin üstünde biraz durursak, motivasyon kavramını daha iyi anlayabiliriz.

Mehmet Teber

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

Çocuğumun Obezite Sorununa Karşı Nasıl Önlem Alabilirim?

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

ikonu bir yeşilçam (ev dekorasyon)

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

Türkiye de obezite. (Kaynak: TÜİK)

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

02/17 Jelinek, Hauschildt, Moritz, Okyay, & Taş HOŞGELDİNİZ. Depresyon Tedavisinde Metakognisyon Eğitimi (D-MCT)

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

EVLİLİK ÇATIŞMASI VE ÇOCUK

Ailelerle bağlantılar kurmak. İlk Yıllar Öğrenim Çerçevesi ni toplumunuzda yaşama geçirmek

Deneyimli veliler arasında sofra adabı kazandırmak konusunda yapılan bir beyin fırtınasının sonunda ortaya çıkan önerilerden bazıları şunlar;

DENGELİ BESLENME NEDİR?

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

DÜŞÜK KAN ŞEKERİNİN BELİRTİLERİ VE TEDAVİSİ

OKUL FOBİSİ. Bir çocuğun okul deneyiminin beyin işlevi ve anatomisinde gerçek değişimler yarattığı biliniyor Mel Levine

BİREYSEL EĞİTİM PROGRAMI GÖRÜŞME FORMU

9. Sigarayı bırakma zamanı

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ KASIM 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA SORUMLULUK

Dr. Halise Kader ZENGİN

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Şimdi yukarıdaki karikatürden yola çıkarak küçük bir öykü yazın. Hayal gücünüzün derinliklerine inmeye hazır mısınız? Yalnız bazı kurallarımız var!

OLUMLU/ ETKİLİ EBEVEYN TUTUMLARI. Meral ATEŞOĞLU.

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

LanguageCert AÜ TÖMER A2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

Transkript:

SOFRA MÜCADELELERİ Anne-Baba ve Çocuk Arasıındakii Yemek Masasıı Çekiişmellerii Psk. Dan. Sevda Beşer Cidal Yemek hayatın ilk dönemlerinden bu yana yalnızca gereksinim gidermeye yönelik değil, duygularla da yoğun biçimde ilintilidir. Emzirilmek bebeğin herşeyden önce anneyle kurduğu çok yakın bir bağdır. İyi Anne, İyi Besleyen midir? Annelerin bebeğin yeterince yiyip yemediğine dair kaygıları, çoğunlukla iyi anne olabilmek le doğrudan ilişkilidir. Annelik ile beslenme fonksiyonu arasında toplumsal bakış açısının da desteklediği gizli bir anlam ilişkisi vardır. İyi anne bebeğini iyi besleyen anne olarak görülür. Annelerin bilinçli ya da bilinçsiz olarak bu yaklaşımla yönlenmeleri çocuğun diğer gereksinimlerinin göz ardı edilmesi tehlikesini yaratır. Anne kaygısıyla fazla meşgulken bebeğin başka gereksinimlerini de acıkma olarak yorumlama eğiliminde olabilir. Böylece bebek daha o ilk dönemlerden itibaren yiyerek gerilim, endişe, huzursuzluk gibi duyguları yatıştırmayı öğrenir. Annenin yemek yeme ihtiyacına çok büyük anlam ve beklentiler yükleme eğiliminde olması, çocukta yeme problemi yaşanma ihtimalini güçlendirebilir. İştah Kaçıran Eğitsel Deyişler Yemeğini güzelce yemezsen..., O tabaktaki bitmeden masadan kalkmak yok!, O tabaktaki bitecek! Yoksa baban gibi büyük ve güçlü olamazsın., Düzgün otur, yoksa... Ağzını şapırdatma!, Yemekte konuşulmaz!, Bir kere de etrafa dökmeden ye!, Kardeşin bile bitirdi tabağındakileri!, Senin yemeye yemeye miden küçülmüş., Pilavını bırak, köfteni ye!. Bu deyişlerdeki yıkıcılık, gücün ve terbiyenin lisanını temsil ediyor olmalarından gelir. Çocuğu değiştirmek, düzeltmek amacına hizmet etmektedirler. Her biri çocuğa aynı negatif mesajı iletir: Sende bir şeyler ters! Çocuklar kendilerini böyle ezici bir güç karşısında açık ve dolaysız sözcüklerle savunamazlar. Yani şunu diyemezler: Anne, baba beni bir dinleyin! Yemeyi seviyorum, sizinle de birlikte yiyebilmek istiyorum; fakat açık söylemek gerekirse ne hoş karşılandığımı, ne de bana değer biçildiğini hissediyorum. Arkadaşlarınızla ve sevdiğiniz başka insanlarla tamamen başka biçimde

konuşuyor olmanız dikkatimi çekiyor. Bu yüzden şaşkınım ve sarsılmış hissediyorum, iştahım kaçıyor. Bunun yerine kendilerini dolaylı bir biçimde ifade edebiliyorlar. Diğer tüm akla gelebilecek dolaylı yollarla, çeşitli gerilimler yaratarak huzurlu hissetmediklerini yetişkinlere açıklamaya çalışıyorlar. Bu eski ya da yeni eğitsel deyiş lerin daha çok öfkeden mi, kızgınlıktan mı, bıkkınlıktan mı söylendiği, yoksa tatlı dille mi ifade edildiğinin pek bir önemi yoktur. Çocuğun özsaygısını, ebeveynle çocuk arasındaki ilişkiyi ve sofradaki atmosferi yıkmaya yarar, yani anne-babanın ulaşmak istediğinin tersini. Yemek Masası, Stres Masası İyi bir beslenme ilişkisi nasıl olmalıdır? İyi bir beslenme ilişkisinde, ebeveynin ve çocuğun rolleri net bir biçimde belirlenmiş ve açıkça paylaşılmış olmalıdır. Ebeveyn çocuğa yemek olarak ne sunacağından sorumludur. Bunu yaparken sağlıklı beslenmeye dair bilgilerini ve çocuğun beğendiği yiyeceklere dair deneyimlerini kullanabilir. Ebeveyn yemeği ne zaman ve nasıl sunacağından yani yemek masasında hangi kuralların geçerli olacağından - da sorumludur. Bu kurallara riayet edilmesini sağlamalıdır. Tabii ki yemek ortamının atmosferini de ebeveyn belirler. Bu teklifi kabul edip etmeyeceğine çocuk kendi karar verir. Açlık hissine göre ne kadar yiyeceğine karar verir; ve doyduğunda bırakır. Doğumdan itibaren ebeveyn bu anlayışı gerçekleştirebilirse, çocuk yemek ve içmeyi sağlıklı bir biçimde kendisi düzenlemeyi başarır. En önemlisi de anne ve babaların kendi kendilerine soracağı bazı sorularla gerçekte ne istediklerini bulmaya gayret etmesidir. Örneğin: - Çocuğumuz birkça hafta daha bu şekilde devam ederse, yetersiz ya da yanlış beslenme tehlikesi doğar mı? - Çocuğumuzun sağlığıyla ilgili gerçekten ciddi endişeler mi taşıyoruz yoksa çocuk bizim hayallerimizden birini bir anda çiğneyip geçti mi? - Aslında en büyük endişemiz çevrenin tepkileri mi? Ve bu endişeyi ne kadar ciddiye almalıyız? - Sadece kötü bir alışkanlığa dönüştüğüne emin miyiz? Yoksa onu değiştirmeye çalışırken şu anda reddedilmiş olduğumuzun bir anlatımı mıdır? İçsel Denetim: Doğuştan Gelen Anahtar Çocuğun yeme - içme konusunda kendini düzenlemesini desteklemek annebabanın sorumluluğudur. Bu aslında çocuğun doğuştan sahip olduğu bir yeterliliktir; bebek ne zaman acıktığına, susadığına ve ne zaman doyduğuna dair ipuçlarını etrafındakilere verir. Bu ipuçlarına kulak vermek önemlidir. Yemek prensipleri aileden aileye göre çeşitlilik gösterebilir; daha katı ya da daha esnek olabilir. Sofra ve yemek düzenini kimi ailelerde daha keyfi bir biçimde iştah belirlerken, bazılarında daha sıkı

prensipler geçerlidir. Ancak yemekte hedef, kendini düzenleme olmalıdır. Bu da içsel denetimle dışsal denetimin iç içe geçmesiyle oluşur. İçsel denetim açlık ve tokluk duygusu gibi bebeğin doğuştan getirdiği vücut sinyalleri yoluyla ortaya çıkar ve anne babanın bu sinyalleri fark etmesi ve desteklemesiyle gelişir. Dışsal denetim ise anne babanın model tutumları, ritüel ve sofra adabı yoluyla şekillenir. Toplumsal çerçeveden baktığımızda yeme bozukluklarının tüketim toplumunun tipik bir ürünü olduğunu söyleyebiliriz. Bu, beraberinde hastalıklı biçimde abur cubur atıştırma bağımlılığından toplumsal diyet takıntısına doğru uzanan yeni problemler doğurur. Ebeveynin ve çocukların bu güçlü toplumsal baskıya karşı koyabilmeleri için özel bir donanıma sahip olmaları, istikrarlı ve psişik bir kontrol kazanabilmeleri gereklidir. Yemek Baskısı ve Kontrol Ebeveynin bilinçli ya da bilinçsiz yaptığı yemek baskısı çocuğun organizmasının doğuştan sahip olduğu bu doğal düzenleme yetisini kısa sürede yitirmesine neden olur. Açık yemek baskısı: Daha çok yemelisin, iyice bir deri bir kemik kaldın!, Bu kadar çok yememelisin, artık giysilerine sığmıyorsun. Gizli yemek baskısı: Ama bunu senin için pişirdim, yemeyecek misin?! Her yemek baskısıyla beslenme ilişkisi dengesini biraz daha yitirir. Kimi zaman anne-babalar çocuğun öğretmeninden talep ettikleri günlük yemek raporları ( Bugün ne yedi? Kaç kaşık yedi? Bitirdi mi?) yoluyla kontrolü çok yönlü sürdürürler. Çocuğun bedenine kabul ettiği yiyecekler anne için çocuğunun o günü nasıl geçirdiğinden daha önemlidir. Bu durumda çocuk için yeme artık apayrı anlamlarla yüklüdür ve temel bir tepki gösterme şekli haline gelmiştir. Çocuklar kimi zaman yemeği reddederek bir şeylere sessizce karşı koyabilirler (Örneğin çevrelerinden geldiğini hissettikleri aşırı taleplere), kaygılandıklarında kendilerini yemekle sakinleştirebilirler. Mesela, tatlı yiyeceklerle kendilerini hayal kırıklığı ve bir şeyi yitirmiş olma duygusundan uzaklaştırıp, teselli ederler. Hatta bu tutum, çocuğun tatlı şeyler yediğinde hemen sakinleştiğini bildiklerinden çoğu kez anne-babalar tarafından teşvik edilmektedir. Yemek bir eğitim aracı değildir ve bu biçimde kullanılmamalıdır. Yeme problemi diye bir problem yoktur aslında, yani asıl problem yemek değildir. Yemek, özellikle anne - babanın duyarlı ve hassas olduğu özel bir alan olduğundan çocuk için uygun ve etkili bir ifade şeklidir. Yeme problemi olarak adlandırılan durum, kimi zaman anne-baba çocuk ilişkisinde bozulan dengeden dolayı, kimi zaman da başka nedenlerle yolunda gitmeyenin kimi şeylerin çocuk tarafından yiyerek ya da yemeyerek ifade edilmesidir. Çocuklar Bir Yiyeceğin Sağlıklı Olmasını Neden Umursamaz? Beslenmede sağlık faktörü çocuklar için belirleyici değildir. Bir anne 5 yaşındaki kızına : Süt içmelisin ki, babaannenin yaşına geldiğine

kemiklerin erimesin., diyor. Bu sevecen tavsiye iyi niyetli, doğru, ancak tamamen etkisizdir. Bu anne kızından ödülünü yaklaşık 50 yıl sonraya ertelemesini istiyor. Ancak bırakın çocukları, bunu çoğu yetişkin dahi beceremiyor. Doğrudan yaşantılar tutum üzerinde uzak beklentilerden daha etkilidir. Çocuklara gelince, onların gelecek kavramı bizimkinden farklıdır. Onlarda şu anda bir yiyeceğin tadının hoş oluşu veya olmayışı gelecekteki olası sonuçlardan daha belirleyicidir. Almanya da Beslenme eğitiminin çocuklar üzerindeki etkisini değerlendirmek üzere yapılan bir araştırmada çocukların hangi yiyeceklerin sağlıklı, şişmanlatıcı, enerji veren olduğunu öğrendiğini ancak bu bilgilerin çocukların tercihlerini belirlemede etkili olmadığı ortaya konmuştur. Beslenme eğitimi bilişsel mesajların zihne ulaşmasını sağlar; oysa yeme tutumu bu mesajlardan çok duygusal etkilerle yönetilir. Beslenme eğitiminin bir davranış değişimine neredeyse hiç etkisi olmadığı belirtilmiştir. Israr ve yasaklar çocuksu tutumda arzu edilenin zıddı sonuçlar yaratmaktadır. Kısıtlamanın bazı besin maddelerinin cazibesini arttırdığı bilinmektedir. (Kola içmeleri yasaklanan çocukların bu içeceğe özel bir eğilim göstermeleri gibi). Sağlıklı vurgusu, sağlık henüz çocuklar için bir yaşam teması olmadığından onlar tarafından hoş karşılanmamaktadır. Demir bakımından zengin olduğu gerekçesiyle çocuklara dayatılan ıspanak, Yemek zorundasın! baskıları nedeniyle nesillerdir birçok çocuğun nefret ettiği bir sebze haline gelmiştir. Çocuklar Farklı Beslenirler Besleneme psikoloğu Volker Pudel çocukların olması gerektiğinden farklı beslendiklerini belirtiyor. Çocuklar yemekte daha çok deneyime bağlı alışkanlıklar geliştirirler. Bu durum mere exposure effect (Diel 1991) kavramıyla ifade edilir. Bu, çocukların bir yemeği sevdikleri için değil, yedikleri için seçtiğini gösteriyor. Yani bir şeyi ne kadar yerlerse ondan o kadar hoşlanır hale gelmektedirler. Makarna yiyen bir çocuk - tadı da ona fena gelmediyse - makarnaya ilişkin öncelikli bir tercih geliştirir. (Öncelikli bir sinyal: Makarna güvenilirdir.) Bir süre sonra devreye giren spesifik-duyusal doygunluk hali, bir gıda çok sevilse dahi, aynı tadın tekrarlanmasında kısa süreli bir isteksizlik yaratır. Yani çocuk nerdeyse her gün ısrarla yediği makarnaya doyar. Bu spesifik-duyusal doygunluk hissi çocuklarda yetişkinlere oranla daha yavaş gelişir. Bu nedenle çocuklar sevdikleri bir yiyeceği günlerce bıkmadan yiyebilirler. Oysa yetişkinler favori yemeklerinin gözdeliğini koruyabilmesi için onları her gün aynı biçimde tüketmemeleri gerektiğini bilirler. Çocuklardaki bu doygunluk seviyesinin gelişmesi için onlara zaman tanınmalıdır. Yeme davranışı duygusal içeriklidir ve akılcı-bilişsel argümanlara direnir. Beraber alışveriş yapmak, pişirmek, birlikte yemek, damak tadı dedektifliği gibi duyusal denemeler yeme davranışı üzerinde etkilidir. Çocuklar hoşlarına gideni yerler ve bu hoşlarına giden yiyecekleri ise zamanla keşfeder ve öğrenirler. Yetişkinin rolü ise

onlara bu keşif serüveni sırasında zorlayıcı olmadan, samimi bir biçimde eşlik etmek olmalıdır. Çocuğumun Bir Yeme Bozukluğuna Eğilim Gösterdiğini Nasıl Anlayabilirim? Çoğu çocuk bir zaman, yemekte anne babanın yeme problemi olarak tanımladıkları bir evreden geçebilirler. Mızmızlanırlar, yemek istemezler, sebze gibi belli yiyecekleri reddederler. Bunlar yemek bozuklukları değil, son derece doğal gelişim evreleridir. Bu mızıldanmalar, anne-babalar yemek sırasında soğukkanlılıklarını koruyup, onlara belli anlamlar yüklememeyi başarabildikleri oranda çabuk unutulur. Elbette yeme bozukluklarının tek nedeni aile içindeki yaklaşımlar değildir. Yemek düşkünlüğü ya da reddi süregelen bir hal almaya başladığında bu bir tehlike durumu olarak değerlendirilmelidir ve ilerlemeden profesyonel bir destek almayı gerektirir. Kaynaklar Juul, Jesper, Was gibt s Heute?, Beltz, 2000. Volker Pudel, So Macht Essen Spass, Beltz 2002 Volker Pudel, Mythen in der Kinderernährung, Georg-August-Universität, Göttingen. Dr. Gabriele Haug-Schnabel, Normen, Rituale und Gewohnheiten bei Tisch, SWR2 Aula Manuskriptdienst, Nisan 2003. www.erziehungsberatung-fulda.de/downloads/essstoerungen.doc www.anad-pathways.de/de/10/ess-stoerungen-bei-kindern.html