KAMU GÖZETİMİ KURUMU İLE BAĞIMSIZ DENETİMDE YENİ DÖNEM KGK Daire Başkanı -Veysel PEKUZ KGK Uzman Yardımcısı - Hüseyin DEMİRBAŞ 1. Giriş Bağımsız denetim alanında, 2000 li yılların başından itibaren ABD de, daha sonra ise diğer gelişmiş ülke ekonomilerinde karşılaşılan büyük şirketlerin iflasları, finansal tabloları hazırlama ve denetleme sürecinde yer alanların güvenilirliklerini büyük ölçüde sekteye uğratmıştır. Bu süreçlerden etkilenenlerin başında sermaye piyasası yatırımcıları gelmektedir. Yatırımcıları korumak ve finansal tabloların güvenilirliğini sağlamak amacıyla bağımsız denetimin gözetimi önemli hale gelmiştir. 2. Dünyada Kamu Gözetiminin Gelişimi 2.1 Amerika Birleşik Devletleri Başta ABD olmak üzere birçok gelişmiş ülke, yatırımcıyı korumak ve finansal raporlama sürecinin güvenilirliğini tekrar sağlamak için daha sıkı tedbirler almak zorunda kalmıştır. Bu tedbirlerin en somut ve yaygın olanı, muhasebe ve denetim üzerindeki devlet kontrolünün sıkılaştırılması ve bu alanda kamu gözetimi sistemlerinin kurulmasıdır. Bu bağlamda, dünya örneklerine bakıldığında ABD de Enron gibi bağımsız denetçilerin de suçlu bulunduğu finansal skandallar, bağımsız denetimle ilgili kuralların değişmesine ve sıkı tedbirler alınmasına yol açmıştır. Söz konusu önlemlerden dünya çapında yankı uyandıranı 2002 yılında yasalaştırılan Sarbanes Oxley Yasası (SoA) dır. ABD de SOA ile oluşturulan Kamu Gözetim Kurulu (PCAOB), 1978 yılından beri Amerika Muhasebe Meslek Örgütü (AICPA) tarafından uygulanan meslektaş denetimi (Peer Review) programının yerini almıştır. PCAOB un kuruluş amacı; bağımsız denetim raporlarının doğru ve aydınlatıcı olmasını sağlayarak kamusal çıkarı ve tüm yatırımcıları korumaktır. Kurul, ayrıca yatırımcıları korumak için "broker ve dealer ların denetimlerini de gözetir. ABD de Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), PCAOB un kural ve standart yayınlaması ile bütçesinin onaylanmasından sorumludur. PCAOB nin başlıca sorumluluk alanları şöyledir; halka açık şirketlerin denetçilerini kaydetmek, söz konusu denetçilerin denetimlerini gerçekleştirmek, ilgili düzenlemelere aykırı davranan kayıtlı denetim kuruluşları ve denetçiler için yaptırım uygulamak, halka açık şirketlerin bağımsız denetim raporlarının hazırlanması ile ilgili olarak denetim, kalite kontrol, iş ahlakı, bağımsızlık ve diğer ilgili standartları oluşturmak ve/veya daha önce oluşturulmuş standartları kabul etmektir.
2.2 Avrupa Birliği ABD den sonra AB Komisyonu ile IFAC ve IOSCO gibi uluslararası nitelikli kuruluşlar da PCAOB benzeri bir modeli benimsemişler ve üyelerine tavsiye etmişlerdir. AB 8 nolu direktifi ile 2006 yılında, etkili bir kamu gözetim sisteminin oluşturulması öngörülmüştür. AB Komisyonu, Avrupa genelinde yasal denetçilerin ve denetim şirketlerinin eş güdümünü sağlamak amacıyla Avrupa Denetçi Gözetim Kurumları Grubu (European Group of Auditors Oversight Bodies - EGAOB-) oluşturmuş 2014 yılında da bu grup kurumsal bir yapı kazandırılarak Avrupa Denetçi Gözetim Kurumları Komitesi (Committee of European Auditing Oversight Bodies - CEAOB) adını almış ve ulusal gözetim sistemleri kurulması üye devletlere zorunlu tutulmuştur. Buna ilave olarak AB de denetim firmalarının denetimi için söz konusu sistemler arasında yakın işbirliğine dayanan oldukça bütünleşmiş bir yapı mevcuttur 2.3 Diğer Dünya Örnekleri ABD ve AB ülkeleri dışında diğer bazı ülkelerdeki durum ise şu şekildedir; Japonya da Sertifikalı Kamu Muhasebecileri ve Denetim Gözetim Kurulu 2004 yılında kurulmuştur. Kanada Serbest Muhasebecileri ile birlikte Kanada Kamu Gözetim Kurulu (The Canadian Public Accountability Board - CPAB) 2003 yılında kurulmuştur. Avustralya da ise ayrı bir gözetim sistemi kurmaksızın mevcut kurumlara denetçilerin ve denetim firmalarının gözetimi sorumluluğu yüklenmiştir. 3. Türkiye de Kamu Gözetiminin Gelişimi Türkiye deki düzenlemelere genel olarak baktığımızda çok parçalı bir yapı göze çarpmaktaydı. Bu çok parçalı yapı, hem işletmeler açısından yarattığı sıkıntılar hem de uluslararası düzenlemelere uyum açısından uzun yıllar eleştiri konusu olmuş ve bu durum gerek Dünya Bankası gerekse Avrupa Birliği tarafından yayımlanan raporlarda eleştiri konusu olmuştur. Bu eleştirileri ortadan kaldırarak etkin bir kamu gözetimi sistemi kurmak amacıyla ilk olarak Türk Ticaret Kanunu nda çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. TTK şirketlerin denetiminde yeni bir anlayış ve çağdaş bir yaklaşım getirmekte ve kamu gözetimi sisteminin çatısını oluşturmaktadır. TTK da öngörülen çağdaş denetim sistemini hayata geçirerek ilgili AB müktesebatına (Avrupa Birliği 8 nolu direktifi) uyum sağlamak ve ülkemizde bağımsız denetim alanında uygulama birliğini sağlayarak etkin bir kamu gözetimi sistemi oluşturmak amacıyla Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kurulması gereklilik olmuştur. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kurulması ile AB ye uyum sürecindeki ülkemiz direktif kapsamında TTK nın muhasebe ve bağımsız denetim açısından öngördüğü sisteme paralel olarak, 660 sayılı KHK çerçevesinde uluslararası standartlara uygun finansal raporlama ve denetim standartlarını oluşturmayı, bağımsız denetçiler ve denetim kuruluşlarını yetkilendirerek bağımsız denetimde uygulamada birlik sağlamayı ve kamu gözetimi yapmak suretiyle denetim hizmetinin uluslararası kalite standartlarında verilmesini sağlamayı amaçlamıştır.
Kurumun kurulmasıyla birlikte denetim standartları ve kurallarının belirlenmesinde, kamusal gözetim altında bağımsız denetçilerin ve denetim şirketlerinin yetkilendirilmesinde yetkili tek üst organın kurulmasını öngören Şirketler Hukuku Faslının 4 no lu teknik kapanış kriteri yerine getirilmiş bulunmaktadır. Bununla birlikte Kurumun kuruluşuna 2012 yılı İlerleme Raporunda da yer verilmiş ve Şirketler Hukuku alanında, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunun kurulmasıyla önemli düzeyde ilerleme sağlandığı ifade edilmiştir. 4. Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu 4.1 Kurum Teşkilat Yapısı Kurum teşkilatı; kurul, başkanlık ve hizmet birimlerinden oluşmaktadır. Kurul; biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere toplam 9 üyeden teşekkül etmektedir. Kurul üyeleri, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı tarafından önerilecek dörder aday arasından ikişer kişi, Hazine Müsteşarlığı, Sermaye Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun bağlı olduğu Bakanlıklar ile Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği tarafından önerilecek ikişer aday arasından birer kişi olmak üzere, Bakanlar Kurulu tarafından atanır. Bakanlar Kurulu, kurul üyeleri arasından başkanı atar. Hizmet birimleri, daire başkanlıkları şeklinde teşkilatlanmış ana hizmet birimleri, danışma birimleri ve yardımcı hizmet birimlerinden oluşmaktadır.
4.2 Kurumun Görev ve Yetkileri Kurum, finansal raporların uluslararası standartlarla uyumlu olarak düzenlenmesini ve denetlenmesini sağlayacak standartlar oluşturarak, etkin bir kamu gözetimi gerçekleştirmek misyonundan hareketle ülke genelinde yüksek kalitede ve güvenilir bir finansal raporlama ve bağımsız denetim ortamı oluşturmayı hedeflemektedir. Bu durum Kanun Hükmünde Kararnamenin Amaç başlıklı 1 inci maddesinde de ifade edilmiştir. Kurum, uluslararası standartlarla uyumlu Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak ve yayınlamak, bağımsız denetimde uygulama birliğini, gerekli güveni ve kaliteyi sağlamak, denetim standartlarını belirlemek, bağımsız denetçi ve bağımsız denetim kuruluşlarını yetkilendirerek bunların faaliyetlerini denetlemek ve bağımsız denetim alanında kamu gözetimi yapmak yetkilerine haizdir. 4.3 Kurum Faaliyetleri 4.3.1 Muhasebe Standartları Dairesi Dünya uygulamalarına uyum sağlamak için Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarına (IFRS) uyumlu standartlar üretmeyi hedef olarak belirleyen Muhasebe Standartları Daire Başkanlığı, Uluslararası Muhasebe Standartları Vakfı (IFRS Foundation) ile akdedilen telif anlaşması çerçevesinde Türkçeye çevrilen IFRS leri, "TMS/TFRS ve Yorumları adı altında Resmi Gazete de yayımlamış bulunmaktadır. IFRS lerde meydana gelen değişiklikler Muhasebe Standartları Daire Başkanlığı tarafından sürekli olarak izlenmekte ve bu değişiklikler eş zamanlı olarak TMS/TFRS lere yansıtılarak güncelliği sağlanmaktadır. Mevcut standartların gözden geçirilerek revize edilmesi ve bu kapsamda dillerinin sadeleştirilip standartlar arasında terim ve ifade birliğinin sağlanması amacıyla kurumumuz tarafından kabul edilen Çalışma ve Danışma Komisyonlarına İlişkin Usul ve Esaslar çerçevesinde muhasebe standartlarının gözden geçirilmesine yönelik 16 komisyon oluşturulmuştur. Söz konusu komisyonlar çalışmalarını tamamlamış olup sonuç raporlarını kuruma iletmiştir. Hâlihazırda kurum bünyesinde yapılan çalışmalar neticesinde tüm standartların belirlenen amaç doğrultusunda revize edilerek Türkiye Muhasebe / Finansal Raporlama Standartlarının Resmi Gazetede tekrar yayımlanması planlanmaktadır. Diğer yandan, 2013 yılı içerisinde kurum bünyesinde "Genişletilebilir İşletme Raporlama Dili olarak Türkçe ye çevrilebilecek XBRL (extensible Business Reporting Language) konusunda çalışmalara başlanılmıştır. 4.3.2 Denetim Standartları Dairesi Denetim Standartları Daire Başkanlığı, günümüze kadar TDS leri oluşturmak amacıyla çeşitli kurumlardan talep edilen katılımcılardan oluşan komisyonlardan faydalanarak TDS çatısı altında bulunan bir adet Kalite Kontrol Standardı (KKS) ile otuz altı adet Bağımsız Denetim Standardını (BDS leri) Kurul onayına sunmuş ve bu standartlar Resmî Gazete de yayımlanmak suretiyle mevzuatımıza kazandırılmış böylece Bağımsız Denetim Standartlarının tamamı yayınlanarak yürürlüğe sokulmuştur. Bu çerçevede, SPK tarafından önceki dönemlerde yürürlüğe sokulan düzenlemelerin geçerliliği kalmamıştır. Ayrıca; yayımlanmak üzere Resmi Gazete ye gönderilen bir, kamuoyu görüşüne açılan üç standart mevcuttur. 4.3.3 Gözetim ve Denetim Daireleri Gözetim ve Denetim Daire Başkanlıklarında; bağımsız denetime tabi olacak şirketlerin belirlenmesine dair çalışmayı yürütmüş ve bunun sonucunda bağımsız denetimin kapsamı Bakanlar Kurulu nca belirlenmiştir. Bunun yanında Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 29. Maddesine uygunluğu açısından bağımsız denetim kuruluşları ve bağımsız denetçilerin müşterileriyle yaptıkları sözleşmeler incelenmiş ve çeşitli kriterler açısından analize tabi tutulmuş, 660 sayılı KHK nın 25. Maddesi üçüncü fıkrası uyarınca Kurumun "2014 yılı
İnceleme Planı hazırlanmış, 660 sayılı KHK nın 25. Maddesi ikinci fıkrası ve Bağımsız Denetim Yönetmeliği 38 inci maddesi uyarınca incelemelere ilişkin usul ve esaslar belirlenmiş, Kalite Kontrol Standardı 1 kapsamında hazırlanan Bağımsız Denetim Kalite Güvence Sistemi İnceleme Raporu ve kontrol listeleri çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 33. Maddesi, 6362 sayılı SPK Kanunun 62. maddesi, 660 sayılı KHK nın Geçici 1. Maddesi dördüncü fıkrası uyarınca SPK, BDDK ve EPDK tarafından yapılan denetimlerin takipleri yapılmıştır. KAYİK denetimi yapan Bağımsız Denetim kuruluşları için hazırlanması zorunlu olan şeffaflık raporlarına ilişkin çalışmalar tamamlanmış ve bu raporlarda yer alan eksiklikler ilgili denetim kuruluşlarına tamamlatılmıştır. Bunlara ilave olarak, diğer ülkelerde faaliyet gösteren kamu gözetim kuruluşları ile işbirliği yapılmasına yönelik çalışmalar yapılmış ve bağımsız denetçiler ile müşterileri arasında ortaya çıkan olaylara ilişkin olarak talep edilen görüşler hazırlanarak ilgililerine verilmiştir. 4.3.4 Eğitim ve Yetkilendirme Dairesi Eğitim ve Yetkilendirme Daire Başkanlığı; Bağımsız Denetim Resmi Sicil Tebliği, Bağımsız Denetçilik Sınav Tebliği, Bağımsız Denetçilik Uygulamalı Mesleki Eğitim Tebliği, Bağımsız Denetim Yetkilendirme Tebliği olmak üzere dört tebliğ çalışması yapmıştır. 2014 sonuna kadar devam edecek Geçiş Dönemi Eğitimi çalışmalarına ilişkin olarak 25 üniversiteye yetki verilmiş ve bunların çalışmaları izlenmiştir. Diğer taraftan yetkilendirme faaliyetlerine ilişkin olarak; 9000 denetçi yetkilendirilmiş ve bunların 8000 i resmi sicile kayıt edilmiştir. Bunun yanında 110 u aşkın bağımsız denetim kuruluşuna yetki verilmiştir. Son olarak Eğitim Yetkilendirme Bilgi Sistemi (EYBİS) ve Bağımsız Denetim Resmi Sicil Paneli ne ilişkin çalışmalar yürütülmüştür. 4.3.5 Bilgi Sistemleri Yönetimi Daire Başkanlığı Bilgi Sistemleri Yönetimi Daire Başkanlığı, kurum hizmetlerinin sürekliliğini ve kalitesini arttırmak amacıyla yazılım, sistem, network, veri tabanı alanlarında çalışmalar yapmış ve diğer hizmet birimlerinden gelen talepleri karşılamıştır. Aynı zamanda bilgi sistemleri denetimi hususunda uluslararası standartlara uyumlu denetim standardını oluşturup mevzuata kazandırmak için gerekli hazırlık çalışmalarına başlamıştır. Bu kapsamda; yazılım faaliyetleri, ağ ve sistem yönetim faaliyetleri, birimlere yönelik faaliyetler, bilgi sistemleri denetimi faaliyetleri yürütülmektedir. 5. Sonuç Bütün bu bilgiler ışığında, bağımsız denetimde dünya uygulamalarını örnek alarak ülkemizdeki bağımsız denetimin kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalar yapan, bağımsız denetimin gözetimi alanında tek otorite olan bir Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu nun varlığı sermaye piyasası yatırımcıları, global piyasaya entegre olmaya çalışan firmalarımız ve hatta ülke ekonomisinin tümü için son derece faydalı ve elzemdir. Bu sebeple, yapılacak düzenlemelerle KGK nın özerkliği güçlendirilmeli ve bağımsız denetim alanında tek otorite kalması sağlanmalıdır. Yalnızca bu yolla yatırımcılara güven duygusu yerleştirilip, bağımsız denetim alanında istenilen hedefe daha kolay ulaşılacaktır.