ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ



Benzer belgeler
TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER...XI KISALTMALAR...XXI

ULUSLARARASI ÇEVRE MEVZUATI

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

ÇAKÜ Orman Fakültesi Havza Yönetimi ABD 1

AB ÇEVRE POLİTİKALARI. Prof.Dr. Günay Erpul Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ABD Dışkapı - Ankara

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

AB Çevre Mevzuatı Rıfat Ünal Sayman REC Türkiye Direktör Yrd.

Güney Akım Açık Deniz Boru Hattı Türkiye Bölümü

YATAY (1) NO. MEVZUAT NO MEVZUAT ADI Aarhus Sözleşmesi Espoo Sözleşmesi

Türk Çevre Mevzuatı ve Çevre Politikaları ile Beton Sektörünün Etkileşimi. RMC and Environment Policies& Regulations

Tarımın Anayasası Çıktı

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

GLOBALLEŞMENİN ETKİLERİ GLOBALLEŞME. DTÖ nün Etkileri GLOBALLEŞMEYİ HIZLANDIRAN ETKENLER GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ TEKNİK MEVZUAT

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ve 2030 Sonrası Kalkınma Gündemi

Atık Yönetiminde Ulusal Mevzuat ve Avrupa Birliği Uyum Çalışmaları. Betül DOĞRU Şube Müdürü

AB Çevre Müktesebatı Semineri AB Çevre Politikaları ve Gelişmeler

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

ÇEVRE SEKTÖRÜ. Türkiye nin i Avrupa Birliği ne üyelik başvurusu. Katılım Ortaklığı Belgesi nin kabulü Yılı Ulusal Programı nın hazırlanması

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 25 Kasım 2014 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

SU ŞEBEKE VE ARITMA TESİSLERİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI GÖREV YETKİ VE SORUMLULUK YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Teşkilat

2872 Sayılı Çevre Kanunu

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

EK 4 AVRUPA BĐRLĐĞĐ MÜKTESEBATININ ÜSTLENĐLMESĐNE ĐLĐŞKĐN TÜRKĐYE ULUSAL PROGRAMI KAPSAMINDA TEMĐZ (SÜRDÜRÜLEBĐLĐR) ÜRETĐM ĐLE ĐLGĐLĐ UYUM ÇALIŞMALARI

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAİRESİ BAŞKANLIĞI ATIK YÖNETİMİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ TEŞKİLAT YAPISI VE ÇALIŞMA ESASLARINA DAİR YÖNERGE

AVRUPA BİRLİĞİ TARAFINDAN FİNANSE EDİLEN PROJE LİSTESİ

DIŞ KAYNAKLI DOKÜMAN LİSTESİ

Yıllar PROJE ADIMI - FAALİYET. Sorumlu Kurumlar. ÇOB, İÇOM, DSİ, TİM, Valilikler, Belediyeler ÇOB, İÇOM, Valilikler

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

ÇEVRE VE DOĞA KORUMAYLA İLGİLİ ULUSAL VE

ÇEVRE SORUNLARININ TOPLUMLARIN GÜNDEMİNE YERLEŞMESİ

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI

Avrupa Birliği Taşkın Direktifi ve Ülkemizde Taşkın Direktifi Hususunda Yapılan Çalışmalar

Resmî Gazete Sayı : 29361

AB Sürecinde Çevresel Yatırımları , Istanbul

6- REKABET POLİTİKASI

Gökmen ÖZER/Coğrafya Öğretmeni

HAVZA KORUMA EYLEM PLANLARI EYLEMLERİ

Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği 25 Kasım 2014 tarihli ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ TÜRKİYE KİMYA SANAYİ MECLİSİ 2015 YILI FAALİYET RAPORU

Ülkemizde 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu çerçevesinde birçok hüküm, ilgili AB Direktifi ile uyumludur.

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

CEV 314 Yağmursuyu ve Kanalizasyon. Türkiye deki Atıksu Altyapısı ve Atıksu Mevzuatı

T.C. Kalkınma Bakanlığı

DEFNE BELEDĠYESĠ ÇEVRE KORUMA VE KONTROL MÜDÜRLÜĞÜ KURULUġ, GÖREV VE ÇALIġMA ESASLARI YÖNETMELĠĞĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Dayanak

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları

MADRID DE STRATEJİK ÇEVRESEL DEĞERLENDİRME. Mariano Oliveros Şube Müdürü Çevresel Değerlendirme Genel Müdürlüğü.

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

ÇEVRE KORUMA VE KONTROL DAĠRESĠ BAġKANLIĞI ÇEVRE KĠRLĠLĠĞĠ KONTROL VE DENETĠM ġube MÜDÜRLÜĞÜ TEġKĠLAT YAPISI VE ÇALIġMA ESASLARINA DAĠR YÖNERGE

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI. AB nin Çevre Politikası ve ÇEVRE FASLI

Minamata Sözleşmesi Türkiye de Ön Değerlendirme Projesi. Bursev DOĞAN ARTUKOĞLU Ankara

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HİZMET BİRİMLERİ VE GÖREVLERİ HAKKINDA YÖNERGE. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

TABİAT VARLIKLARINI KORUMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ENERJİ VE ÇEVRE POLİTİKALARI AÇISINDAN RESLER VE KORUNAN ALANLAR. Osman İYİMAYA Genel Müdür

Hanife Kutlu ERDEMLĐ Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı Burdur

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI NIN TEŞKİLAT YAPISI

Türkiye de Ulusal Politikalar ve Endüstriyel Simbiyoz

Türkiye de Belediye Atıkları Yönetiminde Sorunlar ve Çözüm Önerileri

İKİLİ İŞBİRLİĞİ. çevre ve ormancılık alanında otuz üç (33) Ülke ile toplam otuz yedi (38) tane,

TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE ALANINDA MUTABAKAT ZAPTI

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

AKDENİZ'DE GEMİLERDEN VE UÇAKLARDAN BOŞALTMA VEYA DENİZDE YAKMADAN KAYNAKLANAN KİRLİLİĞİN ÖNLENMESİ VE ORTADAN KALDIRILMASI PROTOKOLÜ

İNSAN VE ÇEVRE A. DOĞADAN NASIL YARARLANIYORUZ? B. DOĞAYI KONTROL EDEBİLİYOR MUYUZ? C. İNSANIN DOĞAYA ETKİSİ

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

ORMANCILIK POLİTİKASI AMAÇ VE ARAÇLARI

ÇEVRE KORUMA DAİRESİ ÇEVRESEL ETKİ DEĞERLENDİRME VE İZLEME DENETLEME ŞUBE AMİRİ KADROSU HİZMET ŞEMASI

FASIL 5 KAMU ALIMLARI

D- NASIL YAZMALI? ÖRNEKLER

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

T.C ALANYA BELEDİYESİ KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİK

ULUSAL HAVZA YÖNETİM STRATEJİSİ

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

ÇEV 219 Biyoçeşitlilik. Sürdürülebilir Kalkınma & Çevre Yönetimi

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. Ülkesel Fizik Planı. Bölüm III. Vizyon, Amaç ve Hedefler (Tasarı)

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ BAŞKANLIĞI GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUKLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

DİASPORA - 13 Mayıs

YÜKSEKÖĞRETİM KALİTE KURULU BİLGİ NOTU

TSKB Sürdürülebilirlik Politikası & Klavuzu

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

Sürdürülebilir Kalkınma ve Tarım. DR. TAYLAN KıYMAZ KALKıNMA BAKANLıĞı

Ulusal KBRN Yönetmeliği ve Kurumlar Arası Organizasyon. Dr. Ayça ÇALBAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servis AD, ERZURUM

Atık Yönetimi Mevzuatı ve Yeni Uygulamalar. Oğuzhan AKINÇ Kimya Yüksek Mühendisi

İKLİM MÜCADELELERİ. bu küresel sorunlarla yüzleşmede kilit bir rol oynayacak, eğitme, tecrübeye ve uzmanlığa sahiptir.


İş Sağlığı ve Güvenliği Alanında Ulusal ve Uluslararası Kuruluşlar / Uluslararası Sözleşmeler

TR 2008 IB EN 04 MADEN ATIKLARININ YÖNETİMİ PROJESİ

Hedefler, Aktiviteler, Çıktılar

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Gürgün DERİLİOĞLU AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE MEVZUATI İLE TÜRKİYE DEKİ MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ADANA, 2007

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE MEVZUATI İLE TÜRKİYE DEKİ MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ Gürgün DERİLİOĞLU YÜKSEK LİSANS ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Bu tez 17/01/2007 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği İle Kabul Edilmiştir. İmza. Prof. Dr. Ahmet YÜCEER DANIŞMAN İmza. Doç. Dr. Fuat BUDAK Üye İmza.. Yrd. Doç. Dr. S. Noyan OĞULATA Üye Bu tez Enstitümüz Çevre Mühendisliği Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr Aziz ERTUNÇ Enstitü Müdürü İmza-Mühür Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE MEVZUATI İLE TÜRKİYE DEKİ MEVCUT DURUMUN DEĞERLENDİRİLMESİ Gürgün DERİLİOĞLU ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI Danışman: Prof. Dr. Ahmet YÜCEER Yıl : 2007 Sayfa : 102 Jüri : Prof. Dr. Ahmet YÜCEER Doç. Dr. Fuat BUDAK Yrd. Doç. Dr. Seyfi N. OĞULATA Topluluk çevre mevzuatının ulusal mevzuata aktarılması ve uygulanması, aday ülkelerin en temel yükümlülüğüdür. Müzakereler sürecinde, geçiş süreleri, mevzuat uyumu, çerçeve mevzuat, doğa koruma, iç pazar ile ilgili temel unsurlar (ürünlerle ilgili tüm mevzuat) için ve yeni tesislerle ilgili düzenlemelere ilişkin olarak verilmemektedir. Geçiş düzenlemeleri, ancak, uzun zamana yayılması gereken altyapı adaptasyonları gerektiğinde düşünülebilmektedir. Çevre mevzuatı uygulama maliyetlerinin yüksekliği nedeni ile çevre bölümü zor müzakere başlıklarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu çalışmada Türkiye'deki Çevre İle İlgili Mevzuatın, AB çevre mevzuatına uyumunda karşılaşılan problemler özelinde incelenecektir. Anahtar Kelimeler: AB, Çevre, Müzakere, Mevzuat, Uyum Karşılaştırmaları I

ABSTRACT M.Sc. THESIS EVALUATING THE LEGISTALITON ON ENVIRONMANTAL POLICY OF EUROPEAN UNION AND CURRENT LEGISLATION IN TURKEY Gürgün DERİLİOĞLU ÇUKUROVA UNIVERSITY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES DEPARTMENT OF ENVIRONMENTAL ENGINEERING Supervisor: Prof. Dr. Ahmet YÜCEER Year : 2007 Pages : 102 Jury : Prof. Dr. Ahmet YÜCEER Assoc. Prof. Dr. Fuat BUDAK Asst. Prof. Dr. Seyfi N. OĞULATA Transposition of the environmental acquis into national legislation is the main responsibility of candidate countries. Transitional measures will not be granted for transposition, framework legislation, nature protection, main issues in connection with the internal market (product related legislation) and for measures concerning new plants in the negotiations period. Transitional measures, however, can be considered where adaptation of infrastructure is required which needs to be spread over time. Environment chapter is accepted as one of the difficult negotiation chapters due to high implementation costs. Analysis of Environmental Legislation for Turkey Project showed that, especially for heavy investment directives, given the cost of compliance and early implementation is impossible in the pre-accession period. Keywords: EU, Environment, Negotiations, Legislation, Harmony Comparison. II

TEŞEKKÜR Bu çalışmanın yapılmış olduğu Çevre Mühendisliği Bölümü çalışanlarına teşekkür ederim. Bu çalışmada engin bilgilerinden ve desteklerinden yararlandığım Bölüm Başkanı ve sayın danışman hocam Prof. Dr. Ahmet YÜCEER e, teşekkür ederim. Bana bu çalışmamda yardımcı olan Arş. Gör. Seçil KEKEÇ e teşekkürü borç bilirim. Tezim boyunca her zaman yanımda olup hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan eşim Sevinç Derilioğlu na teşekkür ederim. III

İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ...I TEŞEKKÜR...III İÇİNDEKİLER...IV ÇİZELGELER DİZİNİ...VII 1. GİRİŞ...1 1.1. Çevre Politikası Kavramı...3 1.2. Türkiye de Çevre Mevzuatının Oluşum ve Gelişim Süreci...5 1.2.1. Türkiyede Çevresel Altyapı...5 1.2.2. Çevre ile İlgili Kurumsal Yapı...12 1.2.3. Türk Çevre Mevzuatı...15 1.3. Avrupa Birliği Çevre Mevzuatı Oluşum ve Gelişim Süreçleri...18 1.3.1. AB inde Çevresel Altyapı...22 1.3.2. AB Çevre Mevzuatı...27 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR...36 3. MATERYAL VE METOT...38 3.1. Materyal...38 3.2. Metot...39 4. BULGULAR ve TARTIŞMA...40 4.1. Hava Kalitesi ile İlgili Mevzuat Uyumu...40 4.1.1. Hava Kalitesi ile İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı...40 4.1.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durumu...42 4.1.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...43 4.2. Su Kalitesi ve Atıksu Yönetimi ile İlgili Mevzuat Uyumu...45 4.2.1. Su Kalitesi ve Atıksu Yönetimi ile İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı...47 4.2.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durumu...49 4.2.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...51 4.3. Atık Yönetimi ile İlgili Mevzuat Uyumu...52 4.3.1. Atık Yönetimi ile İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı...52 IV

4.3.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durumu...56 4.3.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...57 4.4. Doğanın Korunması ile İlgili Mevzuat Uyumu...59 4.4.1. Doğanın Korunması ile İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı...59 4.4.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durumu...61 4.4.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...63 4.5. Endüstriyel Kirlilik Kontrolü (IPPC) ve Risk Yönetimi İle İlgili Mevzuat Uyumu...64 4.5.1. Endüstriyel Kirlilik Kontrolü (IPPC) ve Risk Yönetimi İle İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı...64 4.5.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durumu...66 4.5.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...67 4.6. Kimyasallar ve Genetik Olarak Yapıları Değiştirilmiş Organizmalar(GDO) ile İlgili Mevzuat Uyumu...69 4.6.1. Kimyasallar ve GDO lar ile İlgili Mevzuat Avrupa Birliği Mevzuatı...69 4.6.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durumu...73 4.6.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...74 4.7. Gürültü Kontrolü ve Yönetimi İle İlgili Mevzuat Uyumu...77 4.7.1. Gürültü Kontrolü ve Yönetimi İle İlgili Avrupa Birliği Mevzuatı...79 4.7.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durum...80 4.7.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...80 4.8. Nükleer Güvenlik ve Radyasyon Korunması Yönetimi İle İlgili Mevzuat Uyumu...82 4.8.1. Nükleer Güvenlik ve Radyasyondan Korunması ile ilgili Avrupa Birliği Mevzuatı...82 4.8.2. Türkiye deki Mevcut Mevzuat Durumu...85 4.8.3. Türkiye-AB Mevzuat Uyumu ve Hedefler...85 4.9. Uyum Sürecinde Çevresel Bilgiye Erişimin Sağlanması...87 4.10. Çevre Yönetimi ve Denetimi Sistemi Oluşturulması...88 V

5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER...92 KAYNAKLAR...95 ÖZGEÇMİŞ...102 VI

ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 1. 1 Çevre İle İlgili Kanun ve Tebliğler...16 Çizelge 1. 2. 2003 Yılından Sonra Çıkarılan Yönetmelik ve Taslak Yönetmelikler.16 Çizelge 1. 3. AB Çevre Politikaları Gelişim Süreci...21 Çizelge 4. 1 Hava Kalitesi ve Kontrolü Uyum Çalışmaları...45 Çizelge 4. 2 Su Kirliliği ve Kontrolü Uyum Çalışmaları...52 Çizelge 4. 3 Atık Yönetimi ile ilgili Uyum Çalışmaları...59 Çizelge 4. 4 Doğanın Korunması ile ilgili Uyum Durumu...64 Çizelge 4. 5 Endüstriyel Kirlilik Kontrolü (IPPC)Uyum Durumu...68 Çizelge 4. 6 Kimyasallar ve GDO lar ile ilgili Uyum Durumu...77 Çizelge 4. 7 Gürültü ile İlgili Uyum Durumu...81 Çizelge 4. 8 Nükkler Güvenlik ve Radyasyondan Korunma Uyum Durumu...87 Çizelge 4. 9 Mevzuat Değişikliği için Gerekli Finansman Kaynakları...91 VII

SİMGELER VE KISALTMALAR AB ABGS AET AYB AT BAT BM CITES ÇED DTÖ EBRD EFTA EMAS GATT İLU IMPEL IPPC ISPA KOBİ MEDA OECD OTP PCB/PCT PEPA SAPARD TAEK UÇEP UKP GNO VOC Avrupa Birliği Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Avrupa Ekonomik Topluluğu (EEC) Avrupa Yatırım Bankası Avrupa Topluluğu Mevcut En İyi Teknolojiler Birleşmiş Milletler Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme Çevresel Etki Değerlendirmesi Dünya Ticaret Örgütü Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Avrupa Serbest Ticaret Alanı Topluluk Çevre Yönetimi ve Denetimi Sistemi Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması İyi Laboratuar Uygulamaları Üye devletleri ve Komisyonu birbirine bağlayan, çevre mevzuatı bilgi ağı Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrolü Yapısal Araçlara Yönelik Katılım Öncesi Program Küçük ve Orta Boy İşletmeler Avrupa-Akdeniz Ortaklığının temel finansman aracıdır Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü Ortak Tarım Politikası Poliklorlu bifenil ve poliklorlu terfenil Katılım için Çevre Öncelik Programı Tarım ve Kırsal Kalkınma Özel Katılım Programı Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Ulusal Çevre Eylem Planı Ulusal Kalkınma Planı Genetik Yapısı Değişmiş Organizmalar Uçucu organik bileşikler VIII

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU 1. GİRİŞ Çevre, insanların ortak varlığını oluşturan değerler bütünüdür. Çevre bileşenleri olarak adlandırılan bu değerlerin her biri yaşamsal yada toplumsal olarak vazgeçilmez niteliktedir. Bu nedenle hava, su, toprak gibi yaşam ortamları, bu yaşam ortamlarını insanlarla paylaşan bitki ve hayvan toplulukları, insanın tarih boyunca oluşturduğu uygarlık ve bunun örnekleri ayrı birer çevresel değerdir (Keleş ve Hamamcı, 2005). Çevre sorunları ise, insan aktiviteleri sonucu, çevrenin ve canlıların zarar görmesi olarak özetlenebilir. Hava kirlenmesi sonucunda artan kanser, alerji ve benzeri rahatsızlıklar, kaynakların aşırı kullanımı ve yer altı, yüzey sularının kirletilmesi, aşırı tarım ve zirai ilaç kullanımı sonucu toprağın niteliğinin bozulması, aşırı avlama ve doğal ortamlarını bozmak suretiyle nesli tükenmiş yada tükenmeye yüz tutmuş canlılar çevre sorunlarına örnek olarak gösterilebilir. Çevreye ilişkin düzenlemeler denince, insanın doğal yaşam alanının gelişimi, bakımı ve korunmasını sağlayacak kurallar ve düzenlemeler anlaşılmaktadır. Bu düzenlemeler temel olarak sürdürebilirlik ilkesi çerçevesinde yapılmaktadır. Şimdiki ve gelecek kuşaklar için, yerel, kısa dönemli ve büyük riskler taşıyan düzenlemeler yerine, uzun dönemli, global ve minimum düzeyde risk taşıyan düzenlemelere gitmek, dünyanın ve insanlığın geleceği için zorunludur. Hızla artan dünya nüfusu, plansız endüstrileşme ve sağlıksız kentleşme, nükleer denemeler, bölgesel savaşlar verimi arttırmak amacıyla kullanılan tarım ilaçları, yapay gübreler ve deterjan gibi kimyasal maddeler giderek çevreyi kirletmekte, bunun sonucu olarak, büyük oranda kirlenen hava, su, ve toprak, canlılar için zararlı olabilecek boyutlara ulaşmıştır. 20. yüzyılın ikinci yarısında hızla gelişen sanayileşme ve yaşam biçimlerindeki değişmeye paralel olarak ortaya çıkan atıklar, zaman içinde logaritmik bir artış göstermiş ve bu atıklardan kaynaklanan çevre sorunları küresel bir boyut kazanmıştır. Küreselleşme ve ortak geleceğe ilişkin kaygı kavramları, uluslararası düzeyde hukuki temellere dayanan çalışmaların doğrulandığı araçlar olarak düşünülmektedir. 1

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Bir yandan çok taraflı, ikili, bölgesel yada dünya geneline yönelik sözleşme, protokol ve deklarasyonlar hazırlanırken bir yandan da Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, OECD, AB, AGİK, Dünya Bankası, GATT gibi uluslararası kuruluşlar da bünyelerinde çevre konuları ile ilgili ayrı örgütler oluşturmuştur. Çevre ve buna bağlı olarak Sürdürülebilir Kalkınma konuları 20.yüzyılın sonunda dünya gündemine yoğun bir biçimde girmiştir. Bu noktada, 1972 yılında Stockholm Konferansı çevrenin ayrıntılı olarak işlendiği ilk önemli durak olarak kabul edilmektedir. Bu süreç içerisinde, çevre alanındaki uluslararası çabalar, çevrenin kalkınma ile ilişkisinin kurulduğu sürdürülebilir kalkınma arayışlarını ön plana çıkarmıştır. Sürdürülebilir kalkınmaya ilişkin ilk yorumlar ve tanımlamalar 1987 de hazırlanmış olan Bruntland Raporu nda ortaya konmuş olup, kırk başlıkta irdelendiği ayrıntılı tanımlamaları ve bağlantıları Rio Zirvesinde de benimsenmiştir. Son olarak Eylül 2002 de gerçekleştirilen Johannesburg Zirvesi nde ise Rio da kabul edilen ilkeler bütününün uygulamaya ne şekilde geçirildiği veya geçirilemediği görüşülmüştür. Çevre, günümüzde, siyasi gündemin parçası haline gelmiştir: Ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde müzakerelere konu olmakta ve Avrupa Birliğine (AB) katılım müzakereleri sürecinde ise ayrı bir müzakere başlığı olarak ele alınmaktadır. Topluluğun çevre politikası, yüzme ve içme sularının temizliğini, hava kalitesini, atık suların ve katı atıkların bertaraf edilmesini hedeflemektedir ve bu nedenle hayat kalitesi, güvenlik ve sağlık için vazgeçilmezdir. Çevre mevzuatında, yatay konular (çevresel etki değerlendirmesi, çevresel bilgiye erişim, iklim değişikliği) yanında, hava, su, atık, doğa koruma, endüstriyel kirliliğin kontrolü, kimyasallar, genetik olarak yapıları değiştirilmiş organizmalar, gürültü, nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma konularında kalite standartları ve ilgili prosedürlere dair düzenlemeler yer almaktadır. Bu çalışma kapsamında, günümüzde gittikçe önemi artan çevre politikaları kavramı incelenmiştir. Çevresel politikaların bir neticesi sonucu oluşturulan çevre mevzuatları avrupa birliği ve türkiye özelinde incelenmiş ve birbirlerine uyum durumu değerlendirilmiştir. Son yıllarda hızla artan AB ve türkiye arasındaki mevzuat uyumunda karşılaşılabilecek problemlere değinilmiştir. Çalışmada sayısı 2

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU oldukça geniş olan çevre alt başlıkları daraltılmış günümüz gündeminde önemli olarak görülen 9 alt başlık değerlendirmeye alınmıştır. Bunlar, 1. Hava kalitesi ve kontrolü 2. Su kirliliği ve kontrolü 3. Atık yönetimi 4. Doganın korunması 5. Endüstriyel kirlilik kontrolü ve risk yönetimi 6. Kimyasallar ve genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar 7. Gürültü kontrolü ve yönetimi 8. Nükleer güvenlik ve radyasyondan korunma olarak belirlenmiştir. Dokuz alt başlık olarak ortaya konulan AB çevre mevzuatının Türkiye için yürürlüğe konulma ve uygulanma olasılıkları zamansal ve karşılaşılabilecek sorunlar açısından incelenmiştir. Özetle bu çalışmanın amacı, AB özelinde çevre kirliliğinin azaltılması veya kontrol altına alınması için oluşturulan ilgili AB Çevre Mevzuatlarının, Türkiye için uygulanma olasılıklarının değerlendirilmesidir. 1.1. Çevre Politikası Kavramı Politika kavramının çok sayıda, değişik ve farklı anlamları vardır. Politika her şeyden önce bir yönetme bilimidir, yani siyaset bilimidir yani Hükümet/devlet icraatlarını etkileme, değiştirme veya yönlendirme işidir. En genel tanımıyla politika yaşanılan zaman veya gelecek için kararlar almak ve uygulamak için koşullar ve verilerin ışığında alternatifler arasından seçilen eylem veya eylemleri ortaya koymak, belirlenen yöntem veya biçimlerde uygulamaktır. Özellikle bir devlet organının uygulanabilir icraat ve genel amaçlarını ana hatlarıyla açıklayan yüksek düzeyli planlardır (MW, 2003). Verilen tanıma göre çevre politikası kavramı kaynakların korunması ve çevre kirliliğinin azaltılması için gerekli yöntem, araç ve uygulamalar şeklinde tanımlanabilir. Çevre konusuna ilişkin politikalarda temel amaç çevrenin korunması, iyileştirilmesi, kırsal ve kentsel alanda doğal kaynakların en uygun şekilde 3

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU kullanılması, su, toprak ve hava kirlenmesinin önlenmesi, ülkenin bitki ve hayvan varlığı ile doğal ve tarihsel zenginliklerinin korunmasıdır. Çevre politikaları sürekli bir değişim ve gelişme kaydetmektedir anayasa ile belirli esaslara bağlanan çevre korumanın önemi gerek ulusal düzeyde gerekse uluslar arası düzeyde önemi gittikçe artan bir konu olarak her geçen gün kendini hissettirmeye devam etmektedir. Türkiye deki Çevre kanunu, bugünkü gelecek kuşakları sağlık, yaşam ve uygarlık düzeylerinin geliştirilmesi ve güvence altına alınması için yapılacak düzenlemelerin ve alınacak önlemlerin, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleriyle uyumlu olarak belli hukuki ve teknik esaslara göre gerçekleştirilmesini ön görmüştür. Çevrenin korunması ve kirliliğin önlenmesi konusunda alınacak tedbirlerin bir bütünlük içerisinde tespiti ve uygulanması gerekmektedir. Çevre sorunları son yılların en çok tartışılan konularından ve belki de günümüze kadar insanlığın karşılaştığı en büyük sorunlar dan birisidir. Özellikle son yıllarda boyutları giderek büyüyen ve bütün insanlığı tehdit eder hale gelen sorunun çözümü konusunda ülkeler çeşitli stratejiler geliştirmektedir. Bunun yadında uluslar arası boyuta da bazı adımlar atılmıştır. Çevre sorunları ekolojik, toplumsal, ekonomik, idari vb. öğelerin oluşturduğu bir bütün olarak nitelendirilmelidir. Yirminci yüzyılın son yirmi yılında dünya gündeminde ağırlıklı yer alan çevre sorunu, strateji ve temel politikaları uluslararası kuruluşlarca geliştirilen ve bunların ulusal hükümetler tarafından uygulanması yönünde kapsamlı çalışma ve baskılar yapılan temel konulardan biri olmuştur. Çevre sorununun tanımı ve çözümleri, "uluslararası standartlar" nitelendirmesi ile tüm ülkeler için geçerli durum ve hedefler olarak ortaya koyulmaktadır. Uluslararası standartlar, çevre sorunlarının büyük bölümünün kaynaklandığı gelişmiş ülkeler temel alınarak belirlenmektedir. Bu durum çevre sorunlarının çözümü için gerekli yaklaşım, teknoloji ve yatırım tekniğinin geliştirmesi açısından gelişmiş ülkelere birtakım görevler yüklemektedir. Sürdürülebilir kalkınma stratejisi kavramı ile, çevresel stratejiler kalkınma stratejisi kavramının içine yerleştirilmiştir. Bu yaklaşım, konunun teknik boyutları aşarak, başlıca politika alanı haline getirilmesine olanak vermiştir. Dünya ülkelerinin 4

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU büyük bölümünü oluşturan ve belirli ortak özelliklere göre sınıflandırılmaları gelişmişlik farklıkları nedeniyle son derece güç olan gelişmekte olan ülkelerin hareket alanları önemli ölçüde daraltılmıştır. Küreselleşme ve ortak geleceğe ilişkin kaygı kavramları, uluslararası düzeyde hukuki temellere dayanan çalışmaların meşrulaştırıcı araçları olarak düşünülmektedir. Bir yandan çok taraflı, ikili, bölgesel yada dünya geneline yönelik sözleşme, protokol ve deklarasyonlar hazırlanırken bir yandan da Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, OECD, Avrupa Birliği, AGİK, Dünya Bankası, GATT gibi uluslararası kuruluşlar da bünyelerinde çevre konuları ile ilgili ayrı örgütler oluşturmuşlardır. 1.2. Türkiye de Çevre Mevzuatının Oluşum ve Gelişim Süreci 1.2.1. Türkiyede Çevresel Altyapı Türkiye geç sanayileşen bir ülke olması dolayısıyla çevre sorunları ile de geç karşılaşmıştır. Dolayısıyla çevre anlayışı batıda olduğundan farklı şekillenmiştir. Sanayi devriminin geç etkilediği Türkiye de, çevre koruma zihniyetinin de geç gelişmeye başladığını söyleyebiliriz. Ancak Osmanlıdan günümüze kadarda olsa birtakım ilerlemeler sağlanmıştır. 1980 yılında alınan ekonomik istikrar tedbirleri ile Türkiye ekonomisi, liberalleşme ve piyasa güçlerine daha büyük rol vermeye başlanmıştır. Liberalleşme ekonomik ve çevresel politikaların entegrasyonunda dikkat çekmektedir. Özel sektör faaliyetlerinin büyümesiyle planlamada devletin rolü azalırken alt yapı planlamasında ve çevresel hizmetleri de içine alan kamu hizmetlerinin sağlanmasında devletin rolü artarak, politikalar ve işler arasında daha da büyük bir koordinasyonu gerektirmiştir (ÇOB, 1993). Türkiye de çevre konusunda ulusal politikalar geliştirilmesi gereği ilk defa 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından sonra ortaya çıkmıştır. Türkiye de çevre ve çevrenin korunması ile ilgili başta Anayasa olmak üzere, çok sayıda yasa tüzük ve yönetmelik yürürlükte bulunmaktadır (Çizelge 1.1) 5

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Ulusal ve uluslararası düzeyde genellikle çok taraflı veya ikili anlaşmalar şeklinde çevreye yönelik düzenlemeler mevcuttur. Bu düzenlemeler bütün dünyayı ilgilendiren, bölgesel veya birkaç ülkenin taraf olduğu kapsamda olabilmektedirler. 1982 Anayasasının kabulü ile çevre koruması kavramı ilk defa Anayasaya girmiştir. Genel olarak Türk Çevre Politikası nın temel ilkelerini belirleyen 1982 Anayasası nda çevrenin sağlıklı ve dengeli olmasından söz edilmekle beraber, ideal çevrenin nasıl olması gerektiği veya hangi unsurların çevreye dahil olduğuna ilişkin düzenlemede bulunulmamaktadır. Dolayısıyla, çevrenin hukuken korunan alanı anayasal olarak belirlenmediği gibi Sürdürülebilir Kalkınma ilkesinin de 1982 Anayasasında açıkça ifade edilmediği görülmektedir. Türkiye'de çevre politikaları ile ilgili olarak üzerinde durulması gereken ilk nokta, çevre konusuna anayasada özel bir yer verilmiş olmasıdır. T.C. Anayasası'nın 56. maddesinde "herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşamak hakkına sahiptir, çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşın ödevidir" ifadesi bulunmaktadır. Anayasadaki bu hükme bağlı olarak gelişen çevre mevzuatı, çevrenin korunması ve geliştirilmesi için hem devlete hem de bireylere aktif katılım görevi vererek, çevre olgusunun, gelişmiş birçok ülkede kabul edilen çağdaş bir yaklaşımla ele alınmasına imkan verecek yasal zemini hazırlamıştır. Ancak yasal zemindeki bu gelişmelere rağmen, sanayileşme atılımı yapan her toplum gibi, Türkiye'de de hava, su ve toprak gibi doğal kaynaklara sanki hiç tükenmeyecekmiş gibi davranılmış ve doğal çevre şartları hızla kötüleşmiştir. Türkiye'de çevrenin bir sektör olarak değerlendirilmesi, ilk kez 1973-1978 döneminde hazırlanan Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planında görülmektedir. Bu dönemde çevre sorunları kalkınma çabaları içinde ve kalkınmayı yavaşlatmayacak biçimde ele alınmış, plan çerçevesinde genel olarak kirliliğin engellenmesinin üzerinde durulmuştur. 1979'da hazırlanan dördüncü planda, kirliliğin engellenmesi konusundaki çalışmalar devam etmiş ve Çevre Müsteşarlığı kurulmuştur. Çevre sorunlarının toplumsal değişim süreci ile birlikte çözüme kavuşturulması planlanmış ve yerel yönetimlere karar hakkı tanınmıştır. 1980-1983 döneminde çeşitli uluslararası anlaşmalara imza atılmış ve Çevre Yasası çıkarılmıştır. Beşinci Plan döneminde ilk kez, doğal kaynakların korunması ve geliştirilmesi gerekliliğinin 6

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU üzerinde durulmuştur. Altıncı Plan döneminde ise, Beşinci Kalkınma Planındaki kararları izleyen insan sağlığını ve doğal dengeyi koruyarak, kaynakların sürekli bir ekonomik kalkınmaya imkan verecek şekilde yönetimi ve geliştirilmesi öngörülmüştür (TC ve UNICEF, 1991). Ulusal bir toplum olarak kalkınma çabalarını ve politikalarını oluştururken nüfus ve çevre konularında da temel sorun seçenekler arasından tercih yapmaktır. Ancak, mevcut seçenekler her zaman beğenilir alternatifler olmamaktadır. Hızla artan nüfus ve buna bağlı olarak artan gereksinimler, kısa sürede ve kısa dönem için karar alınmasını zorunlu kılmakta, bu da, çevre dostu kararların alınmasını güçleştirmektedir. Ülkemizde de hızlı nüfus artışı ve bunun sonuçları, çevre ile ilgili seçenekleri kısıtlamaktadır. Şüphesiz 40-50 yıl gibi kısa bir dönemde büyük felaketler beklenmemektedir. Ancak, bugün gerekli çevre dostu kararların alınmaması demek politika ve planlama açısından bugün beğenmediğimiz çözüm yollarına ileriki günlerde de boyun eğmek demektir. Beğenmediğimiz bu tercihler son derece riskli de olabilir. Zira artan nüfusun baskısı üretim ve tüketim açısından yan etkilerini ve sonuçlarını iyi bilmediğimiz teknolojileri kabul etmemize yol açacaktır. Ulusal Kalkınma Planları Türkiye de sürdürülebilir kalkınma politikalarının zaman içindeki gelişimi Devlet Planlama Teşkilatı tarafından beş yılda bir hazırlanmakta olan Kalkınma Planlarından izlenebilmektedir. 1963-1967 yıllarını kapsayan Birinci Beş Yıllık Kalkınma Planında ve 1968-1972 yılları arasındaki İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planında çevreye ilişkin özel hükümlere rastlanmamaktadır. Kalkınma konusu; Birinci Beş Yıllık Planda Sosyal Kalkınma ve Gelişme ile Tarım ve Endüstriyel Üretim bölümlerinde bulunmaktadır.ikinci Beş Yıllık Planda ise Bölgesel Kalkınma; kentleşme sorunları, konut sorunları ve sağlık politikalarına uygun kentleşme stratejileri gibi bölümler de çevre ve sürdürülebilirlik değerlendirmesinden uzaktır. Çevre kavramının uluslararası çalışmalarla ve buna bağlı ulusal örgütlenmelerle birlikte kalkınma stratejilerine ancak 1970 li yıllarda yerleştiği 7

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU görülür. Gerçekten de küresel anlamdaki çevre koruma eğilimlerinin de yansıması olarak Türkiye de ilk defa 3. Beş Yıllık Kalkınma Planında ele alınmaktadır. 1973-1977 yıllarını içeren planda uluslararası 1972 Stockholm Konferansından sonra Türkiye de çevre bilincinin gelişmeye başlamasının bir göstergesi olarak, kalkınma planlarında ilk kez çevre sorunlarına ayrı bir yer verilmiştir. Çevre hakkı ve gelecek nesillerin yaşama haklarını kavrayan ve de çevre politikalarının sanayileşme ile kalkınma politikalarını engellememesi gereği üzerinde duran bütüncül politikalar 1973 yılından sonra geliştirilmeye çalışılmıştır. Bu döneme ait örgütsel değişimler çeşitli bakanlıklarda çevre ile ilgili birimlerin kurulması şeklinde belirlenmektedir. Öncelikle Devlet Planlama Teşkilatında bakanlıklar arası eşgüdüm sağlamak görevini ve Çevre Sorunları Daimi Danışma Kurulu kurma görevini üstlenen Çevre Sorunları Özel İhtisas Komisyonu oluşturulmuştur. Türkiye de üst düzeyde etkin ve yönetimsel bir oluşum sağlama çabaları neticesinde; 1978 de Başbakanlık Çevre Örgütü kurulmuştur. Daha sonra Müsteşarlık ve Yüksek Çevre Kurulundan oluşan örgüt Beşinci Beş Yıllık Kalkınma Programı döneminde Devlet Bakanlığına bağlı Mahalli Çevre Kurulları na doğrudan ilişkilendirilecek biçimde Çevre Genel Müdürlüğü olarak yeniden kurulmuştur. 2003 yılında ise Çevre bakanlığı, orman bakanlığı ile birliştirilerek Çevre ve Orman Bakanlığı olarak yeniden revize edilmiştir. 1979-1983 Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı dönemine ait uluslararası, bölgesel, yasal düzenlemeler için adımlar atılmaya başlanmıştır. Plan, çevre konusunda önleyici politikaların esas alınmasını kabul ederek, temel yaklaşım olarak sanayileşme, tarımda modernleşme ve şehirleşme sürecinde çevrenin de dikkate alınmasını öngörmektedir. 1985-1989 Beşinci Beş Yıllık Kalkınma programı dönemi yerleşme ve çevre bağlantılı İmar Kanunu, Kıyı Kanunu Uygulama Yönetmeliği gibi pek çok yasanın ve düzenlemenin gerçekleştiği ayrıca çevre kirliliği ile mücadelede uluslararası görüşmelerin de başlamış olduğu bir dönemdir Örneğin 1986 Çernobil Nükleer santral kazası erken uyarı sistemi projesinin başlamasına neden olmuştur. Amaç sadece kirliliğin ortadan kaldırılması değil, kaynakların gelecek kuşaklara aktarımının da sağlanmasıdır. Kuşkusuz bu gelişmeyi belirleyen en önemli 8

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU etken küresel olarak, sosyal ve ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesinde kullanılan kaynakların hızla ve geri dönülmez bir şekilde tahrip edildiğinin kavranması gerçeği bulunmaktadır. Dünyada yaşanan gelişmelere paralel olarak Türkiye de de 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlık aşamalarından başlayarak, bir anlayış değişikliği olmaya başladığı görülmektedir.1991 yılında çevrenin geliştirilmesi, korunması ve kirliliğin önlenmesi amacıyla 443 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname ile kurulan Çevre Bakanlığı, çevre politikaları ve stratejilerini belirlemek, çevresel faaliyetlerin yerel, ulusal, uluslararası düzeylerde koordinasyonunu sağlamak, çevreyle ilgili bilgi toplamak, izinleri ve eğitim faaliyetlerini düzenlemek görevlerini yerine getirmektedir. 1992 yılında gerçekleştirilen Rio zirvesinde ağırlıklı biçimde ele alınan sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen yaklaşım, ilk kez 1990-1994 dönemini kapsayan 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı nda benimsenmeye başlamıştır. Sürdürülebilir kalkınma kavramına dayanan, insan sağlığı ve doğal dengeyi koruyarak sürekli bir ekonomik kalkınmaya imkan verebilecek şekilde doğal kaynakların yönetimini sağlamak ve gelecek kuşaklara insana yakışır bir doğal, fiziki ve sosyal çevre bırakmak planın temel ilkelerini oluşturmaktadır. Çevre Bakanlığı 1991 yılında 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde kurulmuş ve Özel Çevre Koruma Müdürlükleri de altı ilde merkeze bağlı müdürlükler olarak yapılandırılmıştır. Türkiye, Rio zirvesinde benimsenen Gündem21 oluşumunu yine 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde benimsemektedir. 1996-2000 döneminde ise bu kez 7. Beş Yıllık Kalkınma Planı bulunmaktadır. Sadece çevre değil bütün sektörlerdeki ulusal politikaları içeren kalkınma planlarından da sorumlu olan bu plan sürdürülebilir kalkınma, ekonomik ve toplumsal politikalarla çevre politikalarını uyumlaştırarak uluslararası anlaşmalarla bağlılığı, toplumsal uzlaşma ve kitlesel katılımları desteklemeyi ilke edinmekte ve değerlerin ve eylemlerin rehabilitasyonu ile toplumsal, kurumsal ve hukuksal yapılarda reformu öngörmektedir. Ulusal Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonunun çalışmaları, nesli tehlikede olan türlerin envanterinin yapılması, tarife dışı engellerin aşılması için Türk Standartları Enstitüsü ile işbirliği yapılması, çevre istatistiklerinin derlenmesi, veri tabanlarının oluşturulması için kurumsal yapılanmaya gidilmesi ve 9

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU ilgili mevzuatta düzeltmeler yapılması 1997 deki Yüksek Çevre Kurulu nda alınması öngörülen tedbirlerdir. (DPT, 1996) 2001-2005 dönemi 8. Beş Yıllık Kalkınma Planında, eylemde gerçekleştirme ve çevre sorunlarının çözümü için uygulanan politikalar ile stratejilerin ülke gerçekleri de dikkate alınarak AB normlarına, uluslararası standartlara paralel olmasının sağlanması ilkeleri bulunmaktadır. Bunun dışında, hukuki ve kurumsal düzenlemeler yapılarak Biyo-güvenlik Yasası çıkartılması, Ulusal Biyo-güvenlik Kurulu nun oluşturulması hedeflenmektedir. Çevre Kanunu nda ve Çevre Bakanlığının kuruluşu ve görevleri hakkında da düzenlemeler yapılarak Çevre ve kalkınma ile ilgili veri ve bilgi erişim sistemleri oluşturulması, çevre izleme ve ölçüm altyapısının geliştirilmesi, çevre envanterleri ve istatistiklerle standartlara yönelik düzenlemelerin yapılması amaçlanmaktadır. Doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı teşvik edilerek, çevresel riskler en aza indirilmesi öngörülmüştür. (DPT, 2000) Biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı amacıyla hazırlıkları tamamlanan Ulusal Biyolojik Çeşitlilik Stratejisi ve Eylem Planı yürürlüğe konulacak ve korunan alanlar için yönetim planları ve uygulanmasına yönelik eylem planlarını hazırlanması ilkelerini, ayrıca çölleşme ve erozyonla mücadele amacıyla ormancılığı, tarımı, hayvancılığı, yerleşmeyi, sanayi, su kaynakları ile ilgili faaliyetleri, alternatif geçim kaynaklarını ve kırsal altyapının geliştirilmesini bütünleşmiş biçimde ele alan Ulusal Çölleşme Eylem Planı nın hazırlanması amacını belirtmektedir. Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı (UÇEP) hazırlanmıştır. Ancak bu dönemde çevre yönetim sistemleri istenilen etkinlik düzeyinde olmayıp; eğitim, kararlara katılım süreçleri ve yerelleşme konusundaki eksiklikler, doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve çevre sorunlarının çözümünde önemli engeller oluşturmaktadır. Ulusal Çevre Eylem Planı 1998 de yayınlanmıştır. Çevre Bakanlığı ve Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı arasında imzalanan protokolle, UÇEP in uygulanması ve izlenmesinde iki kuruluş arasında işbirliği esasları 7. Beş Yıllık Kalkınma Planında benimsenmiştir. Ulusal Gündem21 için hazırlık çalışmaları sürdürülürken Yerel Gündem21 projesinin kapsamı genişletilerek belediye sayısı 9 dan 22 ye çıkartılmıştır. Bu dönemde, Uluslararası 10

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU taahhütlere uyulmasını sağlayacak hukuki, teknik, kurumsal düzenlemelerin yapılmasının önemi üzerinde durulmaktadır. Bu dönemde Ulusal Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu oluşturma çalışmalarının devamı sağlanmaya çalışılmaktadır. Ulusal Çevre Eylem Planı 1992 yılında gerçekleştirilen Rio Zirvesi nde kabul edilen Gündem21 uyarınca katılımcı ülkeler, sürdürülebilir kalkınmada dahil olmak üzere belirlenen hedeflere uyum sağlamak amacıyla bir ulusal çevre programı geliştirmeyi kabul etmişlerdir. Avrupa Birliği nin 5.Çevre Eylem Programı da bu dönemde Gündem21 de belirlenen öncelikler göz önünde bulundurularak hazırlanmıştır. Türkiye ise kendi ulusal çevre eylem planını hazırlama çalışmalarına 1995 yılında başlamış ve bu çalışmalar 1998 yılında tamamlanarak Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı ortaya konmuştur. Hazırlanma sürecinin çok katılımlı olması sağlanarak farklı meslek grupları, üniversitelerden gelen çalışma grupları Devlet Planlama Teşkilatının koordinatörlüğü, Çevre Bakanlığı nın teknik, Dünya Bankasının mali desteği ile gerçekleşmiştir. Çevre açısından öncelikli faaliyet alanlarını belirlemekte olan UÇEP insan ve çevre sağlığı açısından tehdit oluşturan kirlilik kaynaklarını tanımlamaktadır. Türkiye nin uzun dönemli çevresel hedeflere ulaşması için etkili bir çevre yönetimi sisteminin geliştirilmesi için bir dizi girişim önermekte; çevreyle ilgili enformasyonun ve duyarlılığın güçlendirilmesi gereği vurgulanmakta ve Avrupa Birliğinin çevre standartlarının ve düzenlemelerinin benimsenmesine yönelik adımlar atılmasını öngörmektedir. UÇEP in 5 ana hedefi vardır. 1. Kirliliğin önlenmesi ve azaltılması 2. Bütün yurttaşların çevre altyapı ve hizmetlerine erişiminin kolaylaştırılması, 3. Yenilenebilir kaynakların sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi, 4. Çevre ile ekonominin birlikte sürdürülebilir kılacak politika, proje ve program önerilerinin geliştirilmesi, 5. Gerek insanların gerek çevrenin doğal ve insanların sebep olduğu risklere maruz kalma oranının mümkün olduğu ölçüde azaltılması Enformasyon ve duyarlılık düzeyinin yükseltilmesi için öncelikli eylem grupları şöyledir: 11

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Çevre ile ilgili enformasyon üretiminde güvenilir ve güncelleştirilebilir bir sistemin geliştirilmesi ve etkin biçimde kullanılması, Konuyla ilgili bölümler arasında bilinç ve duyarlılık düzeyini yükseltecek eğitim programlarının uygulanması Ayrıca, çevre yönetiminin iyileştirilmesine yönelik yeni yatırımlara gerek bulunmaktadır. UÇEP in finansman stratejisinde aşağıdaki kaynaklardan yararlanılır: Yönetsel Kaynaklar: Bütçe kaynakları, yerel yönetim kaynakları, bazı kamu hizmetlerinden alınan ücretler, çevre ödentileri ve vergilerdir. Özel Sektör Desteği: Endüstri kuruluşlarının kendi kirlilik harcamalarını kendilerinin karşılaması, çevre altyapısı ve hizmetlerinde kamu-özel sektör ortaklığı bu grupta yer alır. Uluslararası Finansman: Dış bankalardan döviz borçlanma, uluslararası sivil toplum kuruluşlarından kredi ve hibelerdir. 1.2.2. Çevre ile İlgili Kurumsal Yapı Daha öncede belirtildiği gibi, ülkemizde çevre ile ilgili kurumsal yapı oluşturma çabaları 1970 li yıllarda başlamıştır. Çevre konusunda yetkili ilk kamu kuruluşu Çevre Sorunları Koordinasyon Kurulu dur. 1978 yılında ise çevrenin korunmasına yönelik temel politikaların belirlenmesi, konuyla ilgili plan ve projelerin hazırlanması, bunların uygulanmasında ilgili bakanlık ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanması amacıyla Başbakanlığa bağlı Çevre Müsteşarlığı kurulmuştur. 8 Haziran 1984 tarihli ve 222 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çevre Müsteşarlığı kaldırılarak Başbakanlığa bağlı, tüzel kişiliğe haiz, katma bütçeli bir kuruluş olarak Çevre Genel Müdürlüğü kurulmuştur. 29 Ekim 1989 tarihinde ise Çevre Genel Müdürlüğü tekrar Çevre Müsteşarlığı na dönüştürülmüştür. Bu Kanun Hükmünde Kararnamede Çevre Müsteşarlığı oldukça geniş yetkilerle donatılmıştır. 2003 yılında ise Çevre ve orman Bakanlığı kurulmuştur. 12

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Çevre Müsteşarlığı nın diğer kurum ve kuruluşları bu konuda koordine edebilecek yapıda bir üst birim konumunda bulunduğu bu dönemde, çevre ile ilgili diğer bir kurum olarak 19 Ekim 1989 tarihli ve 383 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlığa bağlı, tüzel kişiliğe haiz Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı kurulmuştur. Çevre Kanunu nun 9. Maddesine göre Bakanlar Kurulu nca Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen ve edilecek yerlerde çevre değerlerini korumak ve mevcut çevre sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma ve kullanım esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan ve plan kararlarını revize etmek ve re sen onaylamak, kurumun kuruluş amaçları arasında yer almıştır. 21 Ağustos 1991 tarihli ve 443 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çevre Müsteşarlığı daha etkili bir kurumsal yapı oluşturmak isteğiyle Çevre Bakanlığına dönüştürülmüştür. Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı ve Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Çevre Bakanlığına bağlanmıştır. Ancak Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Çevre Bakanlığından ayrılarak yeniden Başbakanlığa bağlanmıştır. 443 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çevrenin korunması, çevre kirliliğinin önlenmesi, ve çevrenin iyileştirilmesi için prensip ve politikalar belirlemek, arazi kullanım kararlarına uygun olarak tespit edilen alanlarda; koruma ve kullanım esaslarını saptamak, ekonomik kararlarla ekolojik kararların bir arada düşünülmesine imkan veren rasyonel doğal kaynak kullanımı sağlamak üzere çevre düzeni planlarını hazırlamak; ülke şartlarına uygun olan teknolojiyi ve çevre standartlarını belirlemek; çevresel etki değerlendirmesi çalışmasını yürütmek; çevre konusunda görev verilmiş özel ve kamu kuruluşları arasında işbirliği ve koordinasyon sağlamak; çevre uygulamalarına etkinlik kazandırmak için sürekli bir eğitim programı uygulamak, Çevre Bakanlığının başlıca görevleri arasında sayılmıştır. Bu görevleri yerine getirmek üzere; 1. Çevre Kirliliğini Önleme ve Kontrol Genel Müdürlüğü, 2. Çevre Koruma Genel Müdürlüğü, 3. Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü, 4. Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, 5. Finansman Dairesi Başkanlığı, 13

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU 6. Çevre Eğitimi ve Yayın Dairesi Başkanlığı, Bakanlığın ana hizmet birimleri olarak teşkil edilmiştir. 443 Sayılı Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Yüksek Çevre Kurulu, Çevre Şurası ve Mahalli Çevre Kurulları, Bakanlığın sürekli kurulları olarak düzenlemiştir. Bunlardan Yüksek Çevre Kurulu; Çevre Bakanının Başkanlığında ilgili Bakanlıkların Müsteşarları, Yükseköğretim Kurulu Başkanı, Diyanet İşleri, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanları, Üniversitelerin çevre ile ilgili çeşitli dallarından Yükseköğretim Kurulunca seçilecek iki öğretim üyesi ve Meslek Odaları Başkanlarından oluşmuştur. Yüksek Çevre Kurulu nun görevleri; uluslararası anlaşmalar dikkate alınmak suretiyle çevrenin korunmasını ve kirlenmesinin önlenmesini sağlayıcı hedefleri belirlemek, gereken tedbirleri araştırmak, Özel Çevre Koruma Bölgelerinde uygulanacak ilkeleri tespit etmek ve çevre konuları ile ilgili diğer ilkeleri belirlemektedir. Çevre Şurası; Bakanlığın görevleri arasında bulunan konularda kamu ve özel kurum ve kuruluşlar ile ilim ve ihtisas sahiplerinin fikir, bilgi ve tecrübelerinden faydalanmak üzere oluşturulmuştur. Mahalli Çevre Kurulları; her ilde Valinin Başkanlığında, Bakanlıkların İl Temsilcileri, Büyükşehir Belediye Başkanı, Belediye Başkanı, Meslek Odaları Başkanları ve Çevre Bakanlığı temsilcilerinden oluşmaktadır. Kurulun, Bakanlığın kararları çerçevesinde çevre kirliliğinin önlenmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için il düzeyinde kararlar almak ve uygulamak; ildeki tesis ve işletmelerin çevre kirliliği açısından denetlemelerine ait raporları incelemek ve gerekli önlemleri almak; Bakanlık ve Kuruluşların il düzeyindeki faaliyetlerini izlemek, yönlendirmek ve gerekli koordinasyonu sağlamak; çevre konusunda eğitici faaliyetler düzenlemek; Bakanlar Kurulunca Çevre Kirliliğine yol açan ve faaliyet kolları itibarı ile gruplandırılan işletmelerin derecelerini belirlemek gibi görevleri bulunmaktadır. Çevre Bakanlığı kuruluşunu müteakiben öncelikle 30 ilde İl Çevre Müdürlüğü nü kurmuş, aynı zamanda merkez teşkilatının güçlendirilmesini sürdürürken, 2001 yılı başlarında ise, 81 ilde İl Çevre Müdürlüklerinin kurulmasını tamamlamıştır. 4856 Sayılı Çevre ve Orman Bakanlığı nın Teşkilat ve Görevleri 14

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Hakkındaki Kanun ile Çevre ve Orman Bakanlığı birleştirilmiş ve birleşme ile ilgili bu kanun 08.05.2003 tarih ve 25102 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. Bu kanuna dayanılarak Çevre ve Orman Bakanlığı Merkez Teşkilatının Görevleri Çalışma Esas ve Usulleri Hakkında Yönetmelik 16.01.2004 tarih ve 25348 Sayılı Resmi Gazete de yayımlanmıştır. 1.2.3. Türk Çevre Mevzuatı Türk çevre mevzauatı AB uyum sürecinde olduğumuz bu süreç içerisinde sürekli bir değişime maruz kalmaktadır. Bütün çevre mevzuatının tez içinde verilmesi anlamlı bir çalışma yaklaşımı sağlamadığından 2003 yılı ve sonraki dönemde yapılan değişiklikler Çizelge 1.2 de özetlenmeye çalışılmıştır. Bahsedilen yönetmeliklerin bir kısmı resmi gazetede yayınlanak yürürlüğe girmiş olmakla bereber bir kısmı taslak olarak hazırlanmış ve yürürlüğe girmemiştir. Taslak yönetmeliklerin yürürlüğe girmesi için geçiş süreleri vardır. Diğer mevcut türk çevre mevzuatında yeralan diğer yönetmeliklerin AB çevre mevzuatındaki direktiflere uyum için revizyon çalışmaları hızla devam etmektedir. Bu yönetmeliklerin tam metnine Çevre ve Orman Bakanlığının internet sitesinden ulaşılabilmektedir. Yönetmelikler kapsamı dışında çevre ile ilgili kanun hükümleri ve tüzükler Çizelge 1.1 den görülebilmektedir. 15

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Çizelge 1. 1 Çevre İle İlgili Kanun ve Tebliğler Kanunlar Tebliğler -TC Anayasası -Çevre Kanunu(2872) ve 5491 sayılı kanun değişikliği -Milli Parklar Kanunu(2873) -Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Kanunu (4856) -Belediye Kanunu(5272) -Köy Kanunu -Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu (5403) -Yer altı Suları Hakkında Kanun(167) -Kıyı Kanunu(3621) -Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği İdari Usuller Tebliği -Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Teknik Usuller Tebliği -Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği Uyarınca Rapor Hazırlayacak Olanlara Yeterlik Belgesi Verilmesine İlişkin Tebliğ -Ozon Tabakasını İncelten Maddelerin İthaline İlişkin Tebliğ -Çevrenin Korunması Yönünden Kontrol Altında Tutulan Madde ve Atıklara İlişkin Tebliğ -Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği Çerçevesinde İzin Almaya Esas Teşkil Edecek Dokümanlarla İlgili Yönerge -Radyoaktif Maddeler ile Bunların Kullanıldığı Cihazların İthaline İlişkin Tebliğ Çizelge 1. 2. 2003 Yılından Sonra Çıkarılan Yönetmelik ve Taslak Yönetmelikler Yönetmelik Adı Yayın Tarihi ÇED Yönetmeliği 16/12/2003-25318 Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği 21/01/2004-25353 Tarımsal kaynaklı nitrat kirliliğine karşı suların korunması yönetmeliği 18/02/2004-25377 Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği 18/03/2004-25406 Benzin ve Motorin Kalitesi Yönetmeliği (2003/17/AT ile değişik 98/70/AT) 11/06/2004-25489 Ağaçlandırma Yönetmeliği (Revize) 07/07/2004-25515 Ambalaj ve Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği 30/07/2004-25538 Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası 06/08/2004-25545 Ticaretine İlişkin Sözleşmenin Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği 31/08/2004-25569 Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 29/09/2004-25598 Yönetmelik Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına 05/10/2004-25604 Dair Yönetmelik Endüstriye Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolu Yönetmeliği 07/10/2004-25606 Yaban Hayatı Koruma ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahaları İle İlgili 08/11/2004-25637 Yönetmelik Av ve Yaban Hayvanı Üretme Yeri ve İstasyonları İle Kurtarma Merkezlerinin 30/11/2004-25656 Kuruluşu, Yönetimi ve Denetimi Hakkında Yönetmelik Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılması 16/12/2004-25672 Hakkında Yönetmelik Endüstri Bölgeleri Yönetmeliği 16/12/2004-25672 16

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Gemilerden Atık Alınması ve Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 26/12/2004-25682 Bitki Sağlığı Önlemlerine Yönelik Ahşap Ambalaj Malzemelerinin 30/12/2004-25686 İşaretlenmesi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Avcı Eğitimi ve Avcılık Belgesi Verilmesi Usul ve Esasları Hakkında 31/12/2004-25687 Yönetmelik Su Kirliliği Kontrolu Yönetmeliği 31/12/2004-25687 Yerli ve Yabancı Avcıların Av Turizmi Kapsamında Avlanmalarına İlişkin 08/01/2005-25694 Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği Yönetmeliği 13/01/2005-25699 Çevre ve Orman Bakanlığı Mahalli Çevre Kurulları Çalışma Usul ve Esasları 16/02/2005-25729 Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Zararlı Kimyasal Madde ve Ürünlerinin Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik 17/02/2005-25730 Yapılmasına Dair Yönetmelik Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına 03/03/2005-25744 Dair Yönetmelik Toprak Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği 31/05/2005-25831 Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği 01/07/2005-25862 (2002/49/EC) Trafikte Seyreden Motorlu Kara Taşıtlarından Kaynaklanan Egzoz Gazı 08/07/2005-25869 Emisyonlarının Kontrolüne Dair Yönetmelik Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği Çevre ve Orman Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 21/07/2005-25882 21/07/2005-25882 Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 22/07/2005-25883 Özel Ormanlarda ve Hükmi Şahsiyeti Haiz Amme Müesseselerine Ait Ormanlarda Yapılacak İş ve İşlemler Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Av ve Yaban Hayvanlarının ve Yaşam Alanlarının Korunması, Zararlılarıyla Mücadele Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik 26/07/2005-25887 10/09/2005-25932 24/10/2005-25976 Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü 26/11/2005-26005 Yönetmeliği (76/464/ AB) Av ve Yaban Hayvanları ile Bunlardan Elde Edilen Ürünlerin Bulundurulması, 31/12/2005-26040 Üretimi ve Ticareti Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Tehlikeli Maddelerin Su ve Çevresinde Neden Olduğu Kirliliğin Kontrolü 31/12/2005-26040 Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik (76/464/AB) Kentsel Atıksu Arıtımı Yönetmeliği 08/01/2006-26047 Yüzme Suyu Kalitesi Yönetmeliği (76/160/AB) 09/01/2006-26048 İçmesuyu Elde Edilen veya Elde Edilmesi Planlanan Yüzeysel Suların Kalitesine Dair Yönetmelik (79/869/AB ile değişik 75/440/AB) TASLAK YÖNTMELİKLER Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği Taslağı Endüstri Tesislerinden Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Büyük Endüstriyel Kaza Tehlikelerinin Kontrolü Yönetmeliği Büyük Yakma Tesisleri Yönetmeliği Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Taslak Taslak Taslak Taslak Taslak 17

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği Taslağı Regulation on Ambient Air Quality Assessment and Management-Draft Stratejik çevresel değerlendirme yönetmeliği İiyonlaştırıcı olmayan radyasyondan kaynaklanan elektromanyetik alanlardan halkın korunmasına yönelik yönetmelik Çevresel gürültünün değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliği Toprak kirliliğinin kontrolü yönetmeliği Motorlu kara taşıtlarından kaynaklanan egzoz emisyonlarının azaltılmasına ilişkin yönetmelik Bitkisel ve hayvansal atık yağların kontrolu yönetmelik Tehlikeli atıkların kontrolü yönetmeliği Tehlikeli atıkların kontrolü yönetmeliği Taslak Taslak Taslak Taslak Taslak Taslak Taslak Taslak Taslak Taslak 1.3. Avrupa Birliği Çevre Mevzuatı Oluşum ve Gelişim Süreçleri Genel olarak çevre politikası, bir ülkenin çevre konusundaki tercih ve hedeflerinin belirlenmesi olarak tanımlanmaktadır. Çevre politikası geniş anlamıyla çevre sorunlarının çözümü için geleceğe yönelik olarak alınması gereken tedbirlerin ve benimsenen ilkelerin bütününü oluşturur (Budak, 2000). Topluluğun çevre politikasının hedefleri, kısaca, kirliliği ortadan kaldırmak, azaltmak ve önlemek, doğanın ve doğal kaynakların, ekolojik dengeye zarar verecek şekilde işletilmesini önlemek ve rasyonel bir şekilde yönetilmelerini temin etmek, kalkınmaya, kalite gereksinimleriyle uyum içerisinde, özellikle de çalışma şartlarının ve çevrenin iyileştirilmesiyle yön vermek, kent planlaması ve toprak kullanımında çevresel etkilerin daha fazla hesaba katılmasını sağlamak, üye devletler dışındaki devletler, özellikle de uluslar arası örgütlerle çevresel problemlere ortak çözüm aramak şeklinde sıralanabilir (Durmaz, 2004). Avrupa Topluluğu çevre politikasının kökeni olarak 1972 yılında Paris te yapılan Avrupa Zirvesi görülmektedir (McCarty, 1989). AB'nin 1972' yılından sonraki çevre hukuku düzenlemeleri, daha çok hava ve su kirliliği konularını içermektedir. Değinilen başlıca hususlar, su kaynaklarının korunması, su ve hava kirliliğinin, özellikle de enerji santrallerinden ve motorlu araçlardan kaynaklanan hava emisyonlarının kontrol edilmesi, tehlikeli maddeler ile ilgili bir takım düzenlemeler olarak sayılabilir. 1980 yılına kadarki olan düzenlemeler, genelde üye ülke vatandaşlarının çalışma ve yaşam şartlarının iyileştirilmesi üzerinedir. Bu 18

1. GİRİŞ Gürgün DERİLİOĞLU nedenledir ki, bu konu Çevre Mevzuatının genel hükümleri arasında yer almıştır. Avrupa birliğinin ilk Çevre Eylem Planı 1973 yılında kabul edilmiş ve mevcut mevzuattaki boşluklar Çevre Eylem Planları ile kapatılmaya çalışılmıştır. İleriki yıllarda 5 çevre eylem planı yayınlanmıştır. AB nin son olarak 2000 yılında benimsemiş olduğu altıncı çevre eylem planında dört ana konu öncelikli hedefler olarak benimsenmiştir. Bu hedefler; değişikliği, doğa ve biyolojik çeşitlilik, çevre ve sağlık ile doğal kaynaklar ve atıklardır. 1987 de çevre ile ilgili hedefler belirleyen "Tek Avrupa Senedi (yasası)", benimsenmiştir bu yasanın başlıca hedefleri (Madde 130 R) ; çevrenin korunması, insan sağlığının korunması, doğal kaynakların akılcı kullanımı Tek Senet in çevre konusundaki düzenlemeleri ile, çevre konusundaki yetkinin sadece üyelerin ulusal hukukuna ait olması durumu, 1987 yılından itibaren sona ermiştir. Bunun sonucu olarak yukarıdaki hedefler, hem ulusal hukukların, hem de Topluluk hukukunun yetki alanı içine girmiştir. 1993 yılı Kasım ayında yürürlüğe giren, 1992 Maastricht Antlaşması, AET Kurucu Antlaşması'nın adını değiştirerek, AT Kurucu Antlaşması haline dönüştürmüş, çevre politikası ile ilgili olarak, AB Hukukunda, 5. Çevre Eylem Planı'ndaki "sürdürülebilirliğe doğru" kavramını resmen kabul etmiştir (European Commission, 1998). Daha sonra, 1997 Amsterdam Anlaşması, AB'nin gelecekteki gelişmesinin, sürdürülebilir gelişme ve çevrenin korunması ilkelerine dayanacağını kabul etmiştir. Buna göre, çevre, AB'nin bütün ekonomik ve sosyal politikalarına, özellikle de ticaret, sanayi, enerji, tarım, turizm ve ulaşım politikalarına ve kavramlarına entegre edilecektir. Bunun sonucu olarak, bazı şartlar altında, bazı üye ülkeler, AB çevre standartlarından daha sıkı standartları kendi ülkelerinde uygulamaya koyabileceklerdir. AB Hukukunun, üye ülkelere standart ve uygulama getirme açısından 30 yıllık bir geçmişi vardır. AB Çevre Hukuku, tehlikeli kimyasalların ölçümü ve etiketlenmesi, biyoteknoloji araştırmaları ve ürünlerinin kontrolü, önemli endüstriyel 19