Türkiye Ýþ Kurumu na baþvurularýn Ocak 2008 e göre Ocak 2009 da yapýlan baþvuranlarýn yüzde 94 oranýnda arttýðýný kaydeden Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, "E-Ýþkur Projesi ile kurum hizmetlerinden internet yolu ile ulaþýmýnýn saðlanmasý, kamuya ait açýk iþlerin artmasý, mevcut ekonomik nedenlerden dolayý iþsizlik sigortasýna baþvuranlarýn artmasý sebebi ile ocak ayýndaki baþvuru artýþý yüzde 94 olarak gerçekleþti" dedi. En çok baþvuru Ýstanbul'dan Ekonomik kriz iþsizliði týrmandýrýrken, çarpýcý rakamlar ortaya çýkýyor. Ýþsizlik ödeneðine yýlýn ilk 2 ayýnda yapýlan baþvurular, 2002 ve 2003teki yýllýk baþvuru sayýsýný geçti. Bu yýlýn ocak ve þubat aylarýnda iþsizlik ödeneði almak için Türkiye Ýþ Kurumu na 148 bin 383 kiþi baþvuruda bulundu. 2002 de yýl genelinde bu baþvuru sayýsý 93 bin, 2003 te ise 142 bin 4751 di. Ýþsizlik ödeneðine baþvurularda il bazýnda yapýlan baþvurular krizin merkezlerini de gösterir nitelikte. Þubat ayýnda iþsizlik ödeneðine en çok baþvuru 27 bin 177 kiþi ile Ýstanbul dan geldi. Bu toplam baþvurunun yüzde 36 sý. Ýþsizlik ödeneði baþvurularýnda Ýstanbul u 6 bin 388 baþvuruyla Ýzmir, 5 bin 527 baþvuruyla Bursa, 4 bin 89 baþvuruyla Ankara, 3 bin 254 baþvuruyla Kocaeli, 2 bin 603 baþvuruyla Tekirdað izledi. Ýþsizlik ödeneði için þubat ayýnda Hakkari den 3, Bayburt ve Ardahan dan 4, Aðrý dan 9 baþvuru geldi. Ekonomik kriz, 2008 sonbaharýnda etkisini derinleþtirmeye baþlarken, Kasým 2008 den bu yana 1501 firma 135 bin 23 iþçi için kýsa çalýþma talebinde bulundu. 131 firmanýn talebi kabul edildi, 49 firmanýn talebi reddedildi, 1245 firmanýn talebi ise inceleniyor. 2 DE AKP hükümetinin farklý seslere tahammülsüzlüðü bir kez daha ortaya çýktý. Baraj ve su þirketlerinin öncülüðünde düzenlenen Dünya Su Forumu nda halkýn ve sivil toplumun sesinin kýsýlmasý için verdikleri çabayý, bugün demokratik protesto hakkýný kullananlara biber gazý ve gözaltýlarla müdahale ederek sürdürdüler. Protesto gösterisi yapan Suyun Ticarileþtirilmesine Hayýr Platformu ndan, aralarýnda yýllardýr Munzur da barajlara karþý mücadele eden arkadaþlarýmýzýn da bulunduðu grubun polis þiddetiyle karþýlaþmasýný ve gözaltýna alýnmalarýný protesto ediyoruz. Suyun herkese ait temel bir insan hakký olduðunu, satýlamayacaðýný ve ticari bir mala dönüþtürülemeyeceðini söylemek, doðrularý ve halkýn ortak duyarlýðýný ifade etmektir. Çevresel, sosyal ve kültürel sonuçlarý yok sayýlarak yapýlmak istenen Munzur, Ilýsu gibi barajlar ekolojik birer cinayettir. 7 DE Bazýlarý da içki alýrken, mahallesindeki bakkal yerine kent merkezindeki büfeleri tercih ediyor. Ev tutmak da bir dert, kiracý adaylarý ev sahiplerinin içki sorularýna muhatap oluyor. Kiracýlar da yalan söylüyor... Trabzon da örnek teþkil etmesinden dolayý il merkezine yakýn olan Vakfýkebir, Tonya, Akçaabat ve Maçka ilçelerinde çalýþma yapýldý. Tüm veriler ýþýðýnda ifade edilmesi gereken en önemli unsur, bir dönem Fazilet Partisi ne mensup Asým Akyan (Halen AKP Trabzon milletvekili) baþkanlýðýndaki belediyenin CHP li Volkan Canalioðlu na geçmesiyle birlikte kentte belirgin bir normalleþmenin yaþanmasý Görüþülen kesimlerin ortak tespiti, ilde geleneksel bir mahalle baskýsýnýn var olduðu ancak bunun dinsel nedenlerden kaynaklanmadýðý yolunda. Karadeniz bölgesine özgü bir muhafazakârlýðýn kente damgasýný vurduðu belirtilirken, deðiþen siyasi iktidarlara göre bu muhafazakârlýðýn deðiþebildiði, görece Trabzon un gelenekselliðinden kaynaklanan unsurlarýn da göz ardý edilmemesi gerektiði vurgulandý. Kentte yerel yönetimin yarattýðý pozitif havaya raðmen, merkezi iktidarýn muhafazakâr olmasýnýn etkileri yadsýnamaz bir gerçek. Örnek olarak cuma namazlarý gösterildi. Cuma namazý saatlerinde camilerin avlularýndan sokaklara taþan manzaralarýn AKP hükümeti ile birlikte arttýðý, Cuma nýn önem kazandýðý belirtildi. Kentte Nakþiler, Nurcular ve Kadiri cemaatlerinin etkinliði hayli fazla. Bu cemaatlere mensup kiþilerin iletiþim yeteneðinin güçlü olduðu, halka inebildiði ifade edilirken, geleneksel yapýnýn muhafazakârlaþtýrýlmasýnda bu tutumun öneminin altý çizildi. Devamý 4 DE Köþe yazýsý 2 DE Köþe yazýsý 7 DE Tekirdað Valiliði Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý, yardýma muhtaç dar gelirli 3 bin aileye 50 lira para yardýmý ve 70 lira hediye çeki daðýtýlacaðýný duyurdu. 2 DE Issýz her anlamýyla özel bir albüm. Arþivlerinizde yer almasý gereken bir müzikal çalýþma. Albüm geçtiðimiz aylarda kaybettiðimiz müzisyen Tanju Duru nun imzasýný da taþýyor. Duru, bu albüme sanki ruhunu vermiþ. Sumru da öyle diyor: Tanju olmasaydý, albüm böyle olmazdý 5 DE Köþe yazýsý 8 DE AKP adayý YÖK Yürütme Kurulu nda Edinilen bilgiye göre, toplantýda, 1982 de çýkarýlan Yükseköðretim Kurumlarý Yönetici, Öðretim Elemaný ve Memurlarý Disiplin Yönetmeliði nin yeniden düzenlenmesiyle ilgili görüþme yapýldý. Bazý üyeler, yönetmelikte yapýlacak düzenlemenin Anayasa ya aykýrýlýk oluþturabileceðini kaydetti. 2 DE
2 18 Mart 2009 Çarþamba Celalettin Can celalettincan@gmail.com 16 Mart Bitmeyen dava!.. Bakan'dan itiraf: Ýþsiz patladý 1978 yýlýnýn 16 Mart günü: Ýstanbul Üniversitesi merkez binasýndan çýkan ilerici-devrimci öðrenciler her gün kendileriyle ülkücü/faþistler arasýnda barikat oluþturan polisleri bu kez göremedi. Okul çýkýþýnda her defasýnda 40 tan aþaðý polis bulunmazdý; bu kez 9 polis vardý, okulun önü boþtu ve Beyazýt Meydaný nda biriken faþistler slogan atýyordu. Her gün yaptýklarý gibi sað taraftaki Eczacýlýk Fakültesi nin önüne yönelmiþlerdi ki, içlerinden biri bomba! diye baðýrdý. Bir anda bomba ve silah sesleriyle birlikte çýðlýklar yükselmeye baþladý. Ortalýk durulduðunda, 60 a yakýn öðrenci yerlerde acý içinde kývranýyordu. Hatice Özen, Baki Ekiz, A.Turan Ören, Abdullah Þimþek, Hamit Akýl ve Murat Kurt olay yerinde, Cemil Sönmez kaldýrýldýðý hastanede yaþamýný yitirdi. Bomba atýlacaðý biliniyordu! Bu cümle 31 yýldýr karanlýkta tutulan 16 Mart katliamýný özetliyordu. Bütün bu dönem boyunca ne bir hukuksal aydýnlatma ne de toplumsal bir yüzleþme yaþandý. Katliamýn failleri yargýlanamadý. Bilinçli bir devlet/gladyo politikasýyla olayýn üstü örtüldü 19 Yýl sonra dava yeniden açýldý Katliamla ilgili 12 Eylül darbesinden sonra Ýstanbul Sýkýyönetim Mahkemesi nde açýlan dava 1982 de beraatle sonuçlandý. Kanlý olaylarýn üstüne gitmek için darbe yaptýklarýný iddia edenler, darbeye gerekçe olan en önemli katliamlardan birinin soruþturulmasýný engelledi. Ýlginç bir paradoks! Sanýklar aklanýnca dosya kapandý. Toplumsal vicdaný derinden yaralayan bazý olaylar hiç unutulmuyordu. Gün geliyor, devran dönüyor, toplumsal hatýrlama bilinci ve tarihi adalet hükmünü yürütüyor, hortlaklarýn yürüyüþü baþlýyordu. 1997 de Ýstanbul Barosu Susurluk Komisyonu 16 Mart davasýyla ilgili yeni belgeler bulunca, ölenlerin dönem arkadaþý avukatlar bir araya geldi. Dava dosyalarýný tozlu raflardan indirdiler. 1997 de dava yeniden açýldý. Saldýrýnýn olacaðýný bildikleri halde hiçbir güvenlik önlemi almadýklarý gibi gerçekleþmesini kolaylaþtýranlar, saldýrganlarýn yakalanmasýný engelleyenler, saldýrýyý gerçekleþtirenler ve türlü kirli baðlantý bir bir açýða çýkarýlýp mahkemeye çaðrýldý. Önemli bir kýsmý mahkemeye gelmedi. Mahkeme de bu konuda caydýrýcý davranmadý. Olayda kullanýlan ABD yapýmý TNT kalýplarýnýn kaynaðý Ýstanbul 3. Kolordu Komutanlýðý ydý. Patlayýcýlarý Abdullah Çatlý ya getiren Yüzbaþý Mehmet Ali Çeviker ayný komutanlýk bünyesinde görevliydi. Maraþ yolunda ayný seriden patlayýcý maddeler ve silahlarla yakalanacaktý. Katliamý gerçekleþtirenlerin anýnda yakalanmasýný engelleyen Komiser Reþat Altaylý, bütün 80 li, 90 lý yýllar boyunca yargýsýz infaz ve iþkence davalarýnýn vazgeçilmez aktörlerindendi. 1992 de Çiftehavuzlar operasyonunda Sabahat Karataþ ve arkadaþlarýný yargýsýz infaz yapan özel harpçý polis timinin baþýndaydý. Katlettikçe ve de kaybettikçe yükseldi. Hep Mehmet Aðar ýn, Mehmet Eymür ün, Mete Altan ýn, Hüseyin Kocadað ýn, Abdullah Çatlý nýn yakýn mesai arkadaþý oldu. En son Hrant Dink in katledilmesinin hazýrlandýðý ilin emniyet müdürüydü. Kimse kendisine bir þey sormadý. 16 Mart davasýnýn mahkeme süreci Denizler in kalem kýrýcýlarýndan Savcý Baki Tuð un ayný teþkilat yapýsý içinde olduðunu ortaya çýkardý. Olayýn dýþ baðlantýlarý da kýsmen ifþa oldu. Planlayýcýlardan Nasibullah Türker, olaydan sonra Almanya ya eski Nazi, yeni CIA ajaný Razi Nazer in yanýna döndü. Ýlginç olan onun güvenli dönmesi için Ecevit in uçaðýyla gönderilmesiydi Doðrudan gradyo davasýydý Mahkeme nasýl mý sonuçlandý? Bu doðrudan bir gladiyo davasýydý. Alanýnda açýlan tek davaydý. Devlet çekirdeðini yöneten güçler de buna uygun davrandý. Temel bilgi ve iliþkiler, MÝT e, Emniyet e ve Asker e uzanýyordu. Her üç kurum da bu konuda son derece fütursuz davrandý. Hiçbir bilgi vermedikleri gibi bu yolla en küçük çatlaðý süratle kapattýlar ve zamanaþýmý kararýyla sonuçlandý mahkeme. Soykýrým, katliam, iþkence gibi insanlýk suçlarýnda zamanaþýmý olamayacaðý biçimindeki insanlýðýn müktesep hakkýna raðmen sonuç böyle oldu. Kaldý ki avukatlarýnýn da açýkladýðý gibi bu tür belli bir süreklilik içinde devamý olan, tek bir neticeyle sýnýrlý olmayan olayýn gerçekleþtiði tarih baþlangýç noktasý olarak alýnamazdý. Alýndý! 12 Eylül darbecileri, Erdal Eren i 17 sinde daraðacýna gönderirken, ardýllarý zamanaþýmý oyunuyla 16 Mart katliamcýlarýný sorgudan bile geçirmeden davayý toptan bitirdi. Davamýz bitmedi! Adalet ve hukuk duygusunun egemen olduðu aydýnlatýcý bir mahþerî/toplumsal iklimin doðmasýna kaldý sadece... YÖK Genel Kurulu nun önceki gün yapýlan toplantýsýnda, son genel seçimlerde Gaziantep ten AKP milletvekili adayý olan Prof. Dr. Muhittin Þimþek, YÖK Yürütme Kurulu üyeliðine seçildi. Þimþek ayný zamanda YÖK Genel Kurulu üyesi Edinilen bilgiye göre, toplantýda, 1982 de çýkarýlan Yükseköðretim Kurumlarý Yönetici, Öðretim Elemaný ve Memurlarý Disiplin Yönetmeliði nin yeniden düzenlenmesiyle ilgili görüþme yapýldý. Bazý üyeler, yönetmelikte yapýlacak düzenlemenin Anayasa ya aykýrýlýk oluþturabileceðini kaydetti. Görüþmede, yönetmelik yerine YÖK Kanunu nda disiplinle ilgili 53. maddenin yenilenmesi ve yeni maddeler eklenmesi görüþü aðýr bastý. Bu doðrultuda, intihal yapan öðretim üyesine verilecek ceza kanunda belirtilecek. 2547 Sayýlý Kanun da, öðretim elemanlarýna iliþkin disiplin cezalarý yeniden düzenlenecek. Kanundaki maddede, intihal yapan öðretim elemanlarýna kamu görevinden çýkarma þeklinde verilecek disiplin cezasý, kanuna yazýlacak. Milliyet Türkiye Ýþ Kurumu na baþvurularýn Ocak 2008 e göre Ocak 2009 da yapýlan baþvuranlarýn yüzde 94 oranýnda arttýðýný kaydeden Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, "E-Ýþkur Projesi ile kurum hizmetlerinden internet yolu ile ulaþýmýnýn saðlanmasý, kamuya ait açýk iþlerin artmasý, mevcut ekonomik nedenlerden dolayý iþsizlik sigortasýna baþvuranlarýn artmasý sebebi ile ocak ayýndaki baþvuru artýþý yüzde 94 olarak gerçekleþti" dedi. En çok baþvuru Ýstanbul'dan Ekonomik kriz iþsizliði týrmandýrýrken, çarpýcý rakamlar ortaya çýkýyor. Ýþsizlik ödeneðine yýlýn ilk 2 ayýnda yapýlan baþvurular, 2002 ve 2003teki yýllýk baþvuru sayýsýný geçti. Bu yýlýn ocak ve þubat aylarýnda iþsizlik ödeneði almak için Türkiye Ýþ Kurumu na 148 bin 383 kiþi baþvuruda bulundu. 2002 de yýl genelinde bu baþvuru sayýsý 93 bin, 2003 te ise 142 bin 4751 di. Ýþsizlik ödeneðine baþvurularda il bazýnda yapýlan baþvurular krizin merkezlerini de gösterir nitelikte. Þubat ayýnda iþsizlik ödeneðine en çok baþvuru 27 bin 177 kiþi ile Ýstanbul dan geldi. Bu toplam baþvurunun yüzde 36 sý. Ýþsizlik ödeneði baþvurularýnda Tekirdað Valiliði Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý tarafýndan dar gelirli 3 bin aileye nakit para ve hediye çeki daðýtýmda izdiham yaþandý. Yardým parasýný almak isteyen vatandaþlar birbirlerini ezdi Daðýtýmýn ise Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ýn Tekirdað da yapacaðý mitingden 1 gün önce yapýlmasý dikkat çekti. Tekirdað Valiliði Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý, yardýma muhtaç dar gelirli 3 bin aileye 50 lira para yardýmý ve 70 lira hediye çeki daðýtýlacaðýný duyurdu. Bunun üzerine yardýmlarýn daðýtýlacaðý Aydoðdu Ýstanbul u 6 bin 388 baþvuruyla Ýzmir, 5 bin 527 baþvuruyla Bursa, 4 bin 89 baþvuruyla Ankara, 3 bin 254 baþvuruyla Kocaeli, 2 bin 603 baþvuruyla Tekirdað izledi. Ýþsizlik ödeneði için þubat ayýnda Hakkari den 3, Bayburt ve Ardahan dan 4, Aðrý dan 9 baþvuru geldi. Ekonomik kriz, 2008 sonbaharýnda etkisini derinleþtirmeye baþlarken, Kasým 2008 den bu yana 1501 firma 135 bin 23 iþçi için kýsa çalýþma talebinde bulundu. 131 firmanýn talebi kabul edildi, 49 firmanýn talebi reddedildi, 1245 firmanýn talebi ise inceleniyor. *** Ýþverenin yükünü hafiflettik ÇALIÞMA ve Sosyal Güvenlik Bakaný Faruk Çelik, iþverenler üzerindeki idari ve mali birçok yükü kaldýrarak istihdamý teþvik ettiklerini belirtti. SSK iþveren prim oranýnda yüzde 25 lik bir indirime gittiklerini ve bunun parasal miktarýn 4,7 milyar TL olduðunu söyleyen Bakan Çelik, iþverenlerin prim borçlarýnýn faiz ve gecikme zamlarýný yüzde 85 oranýnda sildiklerini, 24 aylýk bir taksitlendirmeye gittiklerini vurguladý. Mahallesi ndeki Ýlköðretim Okulu'nda toplanan çok sayýda vatandaþ sabah saatlerinden itibaren uzun kuyruklar oluþturdu. Yardým daðýtýmý sýrasýnda ise bazý vatandaþlar ezilme tehlikesi geçirdi. Yaþanan izdihamý polis ekipleri güçlükle yatýþtýrdý. 3 bin kiþiye yapýlan yardýmlarýn Baþbakan Erdoðan ýn mitinginden bir gün önce daðýtýlmasý dikkat çekti. Bu zamana kadar yapýlan yardýmlarý mesai saatleri içinde yapan Tekirdað Valiliði nin bu kez yardýmlarý hafta sonu mesai saatleri dýþýnda yaptýðý görüldü. Her zaman valilik binasýnda günün belli bölümlerinde gruplara halinde verilen paralarýn bu kez toplu þekilde verildiði belirlendi. (dha)
18 Mart 2009 Çarþamba Basýn Açýklamasý Sulucakarahöyük-Yaþar ALKAN Hacýbektaþ Belediye Meclisi Üyeliði baðýmsýz adayý A.Yoldaþ ALTIOK UN Basýn açýklamasýný aynen yayýnlýyoruz. HACIBEKTAÞ KAMUOYUNA 29.Mart.2009 Yerel Seçimlerde Baðýmsýz Belediye Meclis üyeliði adaylýðým nedeni ile Hacýbektaþ Merkezinde, direklere yapýþtýrmýþ olduðum resimlerin; 14.Mart.2009 tarihinde kiþi veya kiþilerce yýrtýldýðýný tespit ettim.bu demokratik hakkýmýn gasp edilmesini þahsým adýna kýnýyorum, bu çirkin olayýn deðerlendirmesini siz deðerli Hacýbektaþ Halkýna býrakýyorum. (15.03.2009) Arif Yoldaþ ALTIOK Hacýbektaþ Baðýmsýz Belediye Meclis Üyesi Adayý. A.YOLDAÞ ALTIOK ÖZGEÇMÝÞ 1977 Hacýbektaþ doðumluyum. Ýlk, ortaokul ve lise tahsilimi Hacýbektaþ ta tamamladýktan sonra Ürgüp Turizm Eðitim Merkezini bitirerek þu anki mesleðim olan turizm iþletmeciliði iþine baþladým. Antalya,Marmaris ve Ankara da otellerde görev yaptým.daha sonra kendimize ait Fuat Baba Pansiyonu nu hizmete açarak iþletmeye baþladým,halen bu iþe devam etmekteyim. Bu süre zarfýnda dernek ve parti çalýþmalarýnda aktif olarak rol almaya baþladým.bunlar Hacýbektaþ Gücü SK yöneticiliði,hacýbektaþ Derneði üyeliði ve Hacýbektaþ CHP Gençlik kollarý baþkanlýðý görevleridir.bundan sonrada belediye meclis üyesi adaylýðýmla Hacýbektaþ için çalýþmalarýma devam etmek istiyorum. NEDEN ADAY OLDUM Hacýbektaþ siyaseti maalesef ki eskimiþ ve bitmeye yüz tutmuþ birkaç siyasetçinin eline kalmýþ durumdadýr..bu siyasetçiler kiþisel menfaatleri doðrultusunda halktan kopuk, gençleri yok sayan ve en önemlisi de bulunduðu örgütlerde kendisini herkesin ve her þeyin üzerinde görmektedirler.bu tip siyasetçiler aklý ve mantýðý kendilerinden biraz daha fazla çalýþan, kendilerine itaat etmeyen insanlardan hiç hoþlanmazlar.bu durumda da insanlarýn önüne iki seçenek çýkmaktadýr:ya bu durumu kabullenip böyle siyasetçilerin siyaseti hala yalanla dolanla yapýlmasýný izlemek ya da bu siyasetçilere halký yalanla dolanla kandýramayacaðýný göstermek olacaktýr. Ben de bu felsefeyle yaþamýþ ve vefat etmiþ bir babanýn oðlu olarak her ne pahasýna olursa olsun bu siyasette kimsenin emir eri olmadan temiz dürüst bir siyaset yapýlabileceðini göstermek için 29 Mart Yerel Seçimlerinde Hacýbektaþ Belediye Meclis Üyeliði seçimlerine BAÐIMSIZ olarak adayý oldum. YAPMAK ÝSTEDÝKLERÝM Gençleri topluma kazandýrmak ve yönetime dahil etmek Üniversite gençliði-belediye arasýnda köprü olmak Belediye aracýlýðý ile Hacýbektaþlý doktor hemþerilerimizin de katkýlarýyla her ay saðlýk taramasý yaptýrmak Hacýbektaþ ta uzun süredir eksikliðini hissettiðimiz sinema ve tiyatro faaliyetlerini çoðaltmak Birkaç kiþinin kiþisel çabalarýyla ayakta durmaya çalýþan Hacýbektaþ Gücü Spor Kulübünü belediye bünyesinde daha iyi bir yönetime kavuþturmak Hacýbektaþ Veli etkinliklerini internet ortamýnda daha fazla tanýtarak, daha fazla kiþiye ulaþmayý saðlamak. Sulucakarahöyük/KIRIKKALE Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), 29 Mart yerel seçimlerinde TC kimlik numarasý olmayanlarýn oy kullanamayacaðýnýn açýklamasýnýn ardýndan nüfus cüzdanýnda TC kimlik numarasý bulunmayanlar yenilemedikleri kimliklerini deðiþtirmek için Ýl Nüfus ve Vatandaþlýk müdürlüklerine akýn etti. YSK seçmenlerin oy kullanabilmeleri için kimlik numarasý taþýyan belge ibraz etmesinin zorunlu olduðu yolundaki açýklamasýnýn ardýndan birçok ilde olduðu gibi Kýrýkkale'de de vatandaþlar kimlik yenileme çalýþmalarýyla ilgili nüfus müdürlüklerine müracaat ediyor. Kýrýkkale Nüfus Müdürlüðü de TC kimlik numarasý almak isteyenlerle dolup taþarken zaman zaman tartýþmalar da meydana geldi. Ýl Nüfus ve Vatandaþlýk Müdürlüðü'ne TC kimlik numarasý almaya gelenler arasýnda yürümekte zorluk çeken yaþlýlar dikkat çekti. Bazý vatandaþlar YSK'nýn bir süre önce internet sitesinde Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de gerçekleþtirilen Minik Kýzlar Voleybol Ýl Birincisi müsabakalarýnda rakibi Baþdere Ýlköðretim Okulu'nu 3-0 yenen Ürgüp Memiþ Aksoy Ýlköðretim Okulu, il birincisi oldu. Nevþehir Milli Eðitim Müdürlüðü Spor, Ýzcilik ve Beden Eðitimi Þube Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen Minik Kýzlar Voleybol Ýl Birinciliði, Anadolu Ticaret ve Ticaret Meslek duyurduðu karardan da habersiz olduklarýný öne sürdü. Sistem yoðunluðunun yaný sýra beklemekten sýkýlan yaþlý kadýnlar Valilik bahçesinde çimlere oturarak güneþli havanýn tadýný çýkarttý. Bu arada 2001 yýlýndan itibaren nüfus cüzdanlarýnda TC kimlik numaralarý yazýldýðý için çok sayýda insanýn kimliðinde numara olmadýðý ortaya çýktý. Kýrýkkale Nüfus Müdürlüðü önünde yaþanan sýkýntýlara açýklýk getiren Vali Mustafa Bahrettin Demirer, YSK'nýn 1 buçuk ay önce duyuru yaptýðýný söyledi. Vali Demirer, "Sýkýntý memurlarla alakalý deðil, insanlarýn belirli saatlerde nüfus idarelerini kullanmayý tercih etmelerinden kaynaklanýyor. Ayrýca, mademki adrese Lisesi spor salonun da gerçekleþtirildi. Müsabakalarýn finalinde rakibi Baþdere Ýlköðretim Okulu'nu 3-0 yenen Ürgüp Memiþ Aksoy Ýlköðretim Okulu il birincisi olurken, Ürgüp Baþdere Ýlköðretim Okulu ikinci ve Sulusaray YÝBO ise üçüncü oldu. Müsabakalarda dereceye giren takým ve sporculara ödülleri düzenlenen tören ile Nüfusta kimlik numarasý izdihamý dayalý nüfus kayýt sistemi bir yýlý aþkýn süredir uygulanýyor, insanlarýmýz bu iþlerde ihmalkar davranmamalýlardýr. Ýllaki insanlar birileri bir þeyler istedi diye bu iþlerle ilgilenmemeli. Eðer eski nüfus cüzdanýnýzda vatandaþlýk numaranýz yoksa bunu vaktinde deðiþtirmek lazým. Ama biz millet olarak bu hususlarda daha tertipli, dikkatli, düzenli davranmadýðýmýz için bu hadiseleri yaþýyoruz. Sonuçta, buralarda sizin söylediðiniz gibi izdihamlarda olsa benim söylemek istediðim bütün vatandaþlarýmýz kimlik numaralarýný öðrensinler ve sýhhatli bir seçim olsun diye 29 Mart günü sandýk baþýna geldikleri zaman oylarýný kullansýnlar" þeklinde konuþtu. Kent Haber verildi. Alýnan bu sonuçlarýn ardýndan Ürgüp Memiþ Aksoy Ýlköðretim Okulu, 5-8 Nisan 2009 tarihleri arasýnda Kýrýkkale de düzenlenecek olan Minik Kýzlar Voleybol Grup Müsabakalarý'nda Nevþehir'i temsil etmeye hak kazandý. Kent haber GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23
ARAÞTIRMA 18 Mart 2009 Çarþamba Hazýrlayan Mustafa Kirman Beþ yýldýr Trabzon da çalýþmakta olan bir ilaç mümessili; evinin kapýcýsý tarafýndan çöplerde çýkan içki þiþeleri nedeniyle Abi içmesen ne güzel olur, haramdýr diye zaman zaman uyarýldýðýný anlattý... Bu konuda görüþ bildiren kentin kanaat önderlerinden birisi, Trabzon da tarikatçýlarý cübbeli-sakallý-sarýklý düþünmeyin. Normal, hatta modern denilebilecek giysilerle halkýn arasýnda yer alýrlar. Bu insan karþýnýza, kimi zaman gittiðiniz bir berber olarak çýkabilir kimi zaman yemek yediðiniz lokantanýn sahibidir tesbitinde bulundu. Yapýlan görüþmelerde; yerel yönetimin CHP li olmasýnýn geleneksel davranýþlarýn yobazlýða da engel olduðu tesbiti çarpýcý biçimde dile getirildi. Bu deðerlendirmenin yanýnda, bazý davranýþ motiflerinin gözle görülür biçimde yaygýnlaþmasýna yine de vurgu yapýldý. Örneðin, Karadeniz bölgesinde görülmeyen kafa tokuþturarak selamlaþma biçiminin giderek yaygýnlaþtýðý, bunun artýk gündelik bir parça haline geldiði belirtildi. Bazý iþ görüþmelerinde Namaz kýlar mýsýn?, Oruç tutar mýsýn? sorularýna muhatap kalýndýðý da anlatýldý. Özellikle de kentte artan iþsizliðin cemaatlerin ekonomik yardýmlarýndan almak isteyen kesimleri oruç tutmaya, namaz kýlmaya, kadýnlarý da kapanmaya zorladýðý pek çok görüþmede dile getirildi. Ýl merkezindeki görüþmecilerden bir çoðu kendini modern tutucu diye ifade etti. Genele uyum gösterme gibi kaygýlar normal koþullarda yan yana gelmeyecek iki kavramý birlikte kullanýlýr duruma getirmiþ. Bir de kentin, Rahip Santoro Cinayeti, Hrant Dink Suikasti nedeniyle Türkiye nin gündemi haline gelen Trabzon da yaþanan mikro milliyetçilik eklendiðinde þu deðerlendirme yerli yerine oturmaktadýr: Trabzon da hakim hava mikro milliyetçilik; lümpenlik ve kýþkýrtýlmýþ milliyetçilik ile iç içedir Ramazan da oruç tutmayýp, sigara içene müdahele eden bir Trabzonlu nun da oruç tutmadýðýnýn ortaya çýkmasý bu durum için çarpýcý bir örnek. Trabzon da kente hâkim olan duygunun (özellikle gençlerde) en vatansever insanlar Trabzonludur, En cesur insanlar Trabzonludur, Trabzonsporluk bir onurdur sözleriyle ifade edilmesi yine bu lümpenlik ve kýþkýrtýlmýþ milliyetçilik ile açýklanabilir. Trabzon da yabancý olmak zor Görüþülen kesimlerin pek çoðunun tespit ettiði gibi, gerek öðrenciler için gerekse kente çeþitli nedenlerle gelenler için Trabzon da yabancý olmak gerçekten zor. Örneðin, Trabzonlu bir genç saçýný uzattýðýnda ya da küpe taktýðýnda tepki görmüyor ama dýþarýdan gelen bunlarý yaptýðýnda tepki görüyor. Kentte ne fiili Kýrmýzý Bölge durumu ne de alkol kullanýmý konusunda belediyenin CHP li olmasýndan dolayý belirgin bir sýkýntý yaþanýyor. Ancak ilçelere geçildiðinde bu konu önemli bir sorun olarak aktarýlýyor. Örneðin Sürmene ilçesinde bir tane bile içkili mekân bulunmadýðý aktarýldý. Verilen örnekler çerçevesinde Maçka- Zigana ve Tonya ilçelerinde alkol konusunda belirgin bir rahatlýk göze çarparken Vakfýkebir ilçesinde açýk içki gerekçesiyle büfecilere yönelik baskýlarýn arttýðý, Akçaabat ta ise sahil boyundaki restoranlarýn gelen türbanlý, muhafazakâr gruplar nedeniyle içki servisini tümden kaldýrdýðý vurgulandý. Ramazan ýn; diðer Anadolu kentlerinde olduðu gibi alkollü mekân ve açýk lokantalar açýsýndan Trabzon u da etkilediði sýklýkla ifade edildi Kentin eski içkili restoranlarý gelen Rus kafileleri gerekçe göstererek Ramazan da faaliyete devam ederken, sosyal demokrat mekân sahipleri nin CHP li belediye ile birlikte Ramazan da mekânlarýný açýk tutmaya özen gösterdiði anlatýldý. Ancak yine de Ramazan da kent merkezindeki çay bahçelerinde iftar saatinden önce herhangi bir þey yemek ve içmenin mümkün olmadýðý, kentteki öðrenci nüfusu nedeniyle kapanmayan lokantalarýn da camlarýný gazeteyle örttüðü bildirildi. Cuma namazý saatinde kentte Uzun Sokak olarak adlandýrýlan ve trafiðe kapalý olan alýþveriþ noktasýnda daha az olmakla beraber pek çok dükkânýn kapandýðý anlatýldý. Karadeniz e göre örtünme Kadýnlarýn giyim kuþam konusundaki ortak tespiti, diðer kentlerdeki gibi türbanýn giderek Trabzon da da yaygýnlaþtýðý yolunda. Ancak burada altý çizilen husus, bir kadýn görüþmecinin dediði gibi Baþýnda türban var, biçimi biraz Karadeniz kadýnýnýn baþýný örtmesine benziyor; Saçlar bone ile sýký sýkýya örtülü, ama altýnda Diesel marka kot var Bildiðimiz tesettür giyimi taþýyan kadýn sayýsý yaygýn deðil ama, baþý kapatmak genel durumu kabullenip ona uymakla açýklanabilecek bir yaygýnlýk taþýyor. CHP li olmasýna karþýn belediyede türbanla çalýþan kadýnlarýn varlýðý ise Trabzon un durumunu net biçimde ortaya koyuyor. Kamuda özellikle þef ve amirlerden destek gören kadýnlarýn türban takabildiði vurgulandý. Buna örnek olarak ise özellikle kamu hastaneleri ve saðlýk ocaklarý gösterildi. Bir de amirinden, þefinden destek alamayan hemþireler kliniklerde ameliyathane boneleriyle çalýþýyorlar. Kamudan verilen bir baþka örnek ise; bazý kesimlerin erkek nikah memuru deðil, kadýn nikah memuru istemesi Bazý nikah törenlerinde de Kuran-ý Kerim okunacaðý zaman kadýnlarýn dýþarý çýkarýldýðý anlatýldý. Ev toplantýlarýnda hedef kadýnlar Türban geleneksellik ve neredeyse Müslüman kadýnýn temel özelliði gibi sunulduðu için yaygýnlaþýyor diyen kadýnlar, kent merkezinde türbanlý ile normal giyinen kadýnýn birlikte dolaþabildiði ifade edildi. Kentte kara çarþaflý kadýnlara çok sýk olmasa da rastlandýðý bildirildi. Giyim kuþam konusundaki Trabzon da kadýnýn rahatlýðýnýn biraz da Karadeniz bölgesine özgü olduðu vurgulanýrken, ev toplantýlarý yoluyla belli çevrelerin kadýnlara örtünmeyi tavsiye ettiði de anlatýmlar arasýnda yerini aldý. Nakþiler, Nur ve Kadiri cemaatlerinin ev toplantýlarýnýn yaygýn olduðunu anlatan kadýnlardan bazýlarý mahallerinde bu toplantýlara davet aldýklarýný ifade ettiler. Özellikle kamuda çalýþan kadýnlar, birkaç ýsrardan sonra toplantýlara katýlmayý reddedince dýþlandýklarýný anlattýlar. Trabzon da aile ve çevrenin önemli bir unsur olduðunun altýný çizen kadýnlar, giyim kuþama yönelik aleni bir tepkinin yaþanmamasýný ise kentteki ailelerin geniþliðine baðladýlar. Burada altý çizilen husus, giyiminden dolayý bir kadýna sataþýldýðýnda, bunun karþýlýðýný göreceði endiþesi ile açýklanýyor. Ayný nedenle, Trabzonlu bir genç kýzýn daha rahat olduðu, ama dýþardan gelen bir üniversite öðrencisinin ayný rahatlýðý yaþayamadýðý belirtiliyor. Rus ve gürcü kadýnlarýn etkisi Giyim kuþam açýsýndan Trabzon un kendine özgü yanlarýndan birisi olarak da; Ruslar gösterildi. Ruslar ýn ve son yýllarda sayýsý artan Gürcü kadýnlarýn modern giyimlerinin kentte bir özenti yarattýðý, türbanýn tesettüre dönüþmesini bu durumun engellediði ifade edildi. Tüm bunlara raðmen, açýk giyinen bir kadýnýn bakýþlarla baský altýna alýnmak istendiði özellikle vurgulandý. Genelde ifade edilen bu rahatlýðý karþýn Trabzon da kadýnlarýn gece sokaða çýkmasýnda kaygýlar bulunuyor. Yanýnda erkek olmadýðýnda kadýnlar gece dýþarý çýkmýyor. Trabzon da kadýn konusunda ilginç olaylardan birisi de, kentte toplu ulaþýmýn büyük kýsmýný yürüten minibüslerde erkeðin yanýna kadýn oturtulmamasý. Konuyla ilgili yaþadýklarýný anlatan kadýnlar, minibüs þoförünün bir kadýnýn bir erkeðin yanýna oturmak zorunda kalmasý durumunda, erkeðin yerini deðiþtirdiðini, þayet minibüste yer deðiþtirme imkaný yok ise erkek yolcuyu almadýðýný söylediler. Kadýnlarýn dikkat çektiði bir diðer nokta ise; fuhuþ. Ruslarýn gelmesi ile birlikte kentte fuhuþun yaygýnlaþtýðý genel kanaat. Örneðin kentte Ruslarýn kaldýðý otel ve eðlence mekânlarýnýn bulunduðu Çömlekçi semti, kadýnlarýn tepkisini çeken yerlerin baþýnda geliyor. Hiçbir kadýn bu semte girmek istemiyor. Dýþardan gelen genç olmak Hem Trabzonlu gençlerle hem de üniversite nedeniyle dýþarýdan gelen öðrencilerle görüþüldü. Kentteki en önemli sýkýntý olarak cemaat yurtlarý gösterildi. Görüþülen pek çok öðrenci cemaatlerden davet aldýklarýný vurguladý. Ev toplantýlarýna davet alanlarýn bu davete icabet etmemeleri durumunda dýþlandýðý anlatýldý. Benzer biçimde ev toplantýlarýna gelmeyenlerin ev sahiplerine ihbar edilerek, evlerinden çýkarýldýðý anlatýlan olaylar arasýnda. Öðrencilerin oturduðu Kalkýnma Mahallesi ile ilgili anlatýmlar, cemaatlerin yerel milliyetçi gençlerle ortak hareket ederek, uzun saçlý, küpeli, içki içen öðrencilere baský uyguladýðýný ortaya çýkardý. Kent merkezinde cafe ve barlara rahat girip çýkan öðrenciler, mahalle aralarýnda tekel büfesi bulunmadýðýný, tek tük de olsa görülen büfelerden ise alýþveriþ yapmadýklarýný, marketlerin büyük kýsmýnda içki bulunmadýðýný, alýþveriþlerini kent merkezinde büfelerden ya da bilinen zincir marketlerden yaptýklarýný dile getirdiler. Bazý Trabzonlularýn da anlattýðý çerçevede gençler büfelerden içki satýn alýrken bunun mutlaka gazeteye sarýldýðýnýn altýný çizdiler. Öðrenci evlerine kýz arkadaþlarýnýn gelmesi ya da içki içildiðinin anlaþýlmasý durumunda komþularýn polise ihbarda bulunduðunu anlatan öðrenciler, Kalkýnma Mahallesi dýþýnda öðrenciye pek ev verilmediðini, çoðu zaman da Trabzonlu kefil istendiðini anlattýlar. Kampusta giyim kuþam açýsýndan pek sorun yaþamayan öðrenciler özellikle Türk Dili öðretmenlerinin küpe ve uzun saç konusunda sorun yarattýðýný vurguluyorlar. Kampusta de giyim kuþam açýsýndan ortak alanlarda sorun çýkaranlarýn ülkücüler olduðunun altý çiziliyor. Ramazan da kampusta yemekhanelerin açýk olduðu belirtilirken Akçaabat ilçesindeki Eðitim Fakültesi nde yemekhanenin kapatýldýðý belirtildi. Türk Ýslam Sentezi ne yakýn kadrolarýn iþbaþýnda olduðu Eðitim Fakültesi ile kampus arasýnda önemli uçurumlar bulunduðunun altýný çizen öðrenciler, Eðitim dekilerin daha ciddi baskýlar yaþadýðýna dikkat çekiyor. Dördüncü Murat uylamalarý Trabzon da eðlence hayatýna iliþkin Fazilet Partisi ne mensup belediye döneminde içkili restoranlara yönelik adeta taciz politikasý izlendiði anlatýlýrken, ilginç bir olay aktarýldý. Buna göre, belediye baþkaný, yanýna kamera ve kameraman alarak içkili mekânlara gider, denetim yapar, daha sonra da bu görüntüleri belediyeye yakýn tv kanallarýnda yayýnlatýlýrmýþ. Ruhsat konusunda önemli sorunlar yaþanýrken, CHP li belediye ile birlikte ruhsat sorununun ortadan kalktýðý ifade edildi. Geçmiþe göre biraz daha rahat olduðunu vurgulayan içkili mekân sahipleri Rus turistler gerekçesiyle yapýlan polisin Huzur Operasyonlarý ndan yakýndý. Belediyenin CHP ye geçmesinden sonra bu baskýnlarýn artýðýna dikkat çekilirken, uygulamanýn taciz amaçlý olduðu vurgulandý. Sümela Manastýrý nýn olduðu bölgede sadece bir otelde içki servisi yapýldýðý, Akçaabat sahilinde, Seragölü denilen mesire yerinde içkili mekân bulunmadýðý belirtildi. Alkol içmek yasaktýr tabelasý Turistik Uzungöl de yakýn bir zaman içki mekân açýldýðý belirtilirken, Trabzon çevresindeki yaylalarda Alkol Ýçmek Yasaktýr tabelalarýnýn sýklýðýna dikkat çekildi. Tüm bu tabloya raðmen, yerel yönetimin CHP ye geçmesinin kentteki içkili mekânlara yönelik baskýlarý azalttýðý belirtildi. Trabzon da geçmiþte insanlarýn gerek mekânlarda, gerek evlerinin balkonlarýnda oturup rahat hareket edebildiði vurgulanýrken þimdi çevrenin etkisiyle gizliliðe özen göstermeye baþlandýðý kaydedildi. Bu konuyla ilgili görüþülen bir kiþi; mahallesindeki bakkaldan içki almak istemediðini eve gelirken kent merkezindeki büfeleri tercih ettiðini, teþhir olmak istemediðini söyledi. Benzer sýkýntýlarý yaþayan insanlarýn özellikle Trabzon ilçelerinde içkili mekân sorunu olmayan yerleri terci ettiði anlatýlýrken, yer yer apartmanlarda komþular arasýnda alkol konusunun gündeme geldiði anlatýldý. Beþ yýldýr kentte çalýþan bir ilaç mümessili; kapýcýsý tarafýndan çöplerde çýkan içki þiþeleri nedeniyle Abi içmesen ne güzel olur, haramdýr diye zaman zaman uyarýldýðýný anlattý. Bir baþka kiþi ise ev sahibinin içki içip içmediðini sorduðunu, evi tutmak için yalan söylediðini belirtti. *** Rumlar a hoþgörü, papaza kurþun Trabzon daki Rum azýnlýða iliþkin sorularda ise, Trabzon da yaþayan azýnlýklarýn-rumlarýn Rahip cinayeti dýþýnda kentle bütünleþtiðine vurgu yapýldý. Rahip cinayetinin ise karanlýk bir cinayet olduðu anlatýlýyor. Yörede herhangi bir kahvede yan masada Rumca konuþulmasý hoþgörü ile karþýlanýyor. Trabzon un Tonya ilçesinde Rumca konuþulmasý hayli yaygýn. Ýlçenin eðitim düzeyinin yüksekliði bu konuda herhangi bir sorun yaþanmasýný engelliyor. Karadeniz Bölgesi nde Oðuzlar ýn bir boyu olarak kabul edilen Çepniler yaygýn. Çepniler in de Alevi olduklarýna yönelik deðerlendirmeler bulunmakla birlikte bölgedeki Alevilerin var olan toplumla bütünleþtiði yapýlan tespitlerin baþýnda geliyor. Sistemli bir asimilasyondan söz edilmemekle birlikte; kentte bir Cemevi bulunmuyor. Alevi olanlarýn da bunu gizleme ihtiyacý duyduðu aktarýldý. Görüþülen kiþilere Alevilerle ilgili sorular sorulduðunda, kendisini doðrudan Alevi olarak ifade eden bir tanýdýðý olmadýðý cevaplarý alýndý. Bir görüþmede ise, görüþülen kiþi, 20 yýllýk arkadaþýnýn kendisine çekinerek Alevi olduðunu söylediðini anlattý. CHP li yerel yönetim ile birlikte kentte bir Cemevi giriþimi olmuþ ancak, yýllardýr Alevi kimliðini gizleyen bu kesimin deþifre olmamak için bundan vazgeçtiði anlatýldý. Devam Edecek
18 Mart 2009 Çarþamba Gülþen Ýþeri Issýz Kendinle olmak, kendine bakmak, biraz da hüzün. Kendi iç yolculuðundan bir parça. Kendi dehlizlerinde, sýrrýna eriþme, ya da sýrrýný sadece sulara fýsýldama Sumru Aðýryürüyen, Issýz lýkla, müzik yolculuðundan süzdüðü farklý ses renkleriyle içimize dokunuyor. Her þeyin metalaþtýðý günümüzde aidiyet duygusunu hatýrlatýyor ve Issýz albümüyle kendi yolculuðuna çýkartýyor dinleyiciyi Ruhun silkelenmesi, bir süre konuþmama hali gibi. Issýz her anlamýyla özel bir albüm. Arþivlerinizde yer almasý gereken bir müzikal çalýþma. Albüm geçtiðimiz aylarda kaybettiðimiz müzisyen Tanju Duru nun imzasýný da taþýyor. Duru, bu albüme sanki ruhunu vermiþ. Sumru da öyle diyor: Tanju olmasaydý, albüm böyle olmazdý Tanju Duru, duru bir müzikalle beslemiþti albümü ve öyle çýkmýþtý dönülmeyen yola. Kendi ýssýzlýðýna çekilmiþti Aladaðlar da. Hepimizin ýssýzlýðýna o daðlardan bakýyor olmalý Sumru ise sesiyle ruhunu katmýþtý albüme, o da kendi ýssýzlýðýný arýyordu bu albümde. Terk Edilmiþ Kent lerden geliyordu Toprak a tutunmuþ Gece Sefasý Güz Defteri ne yazýlmýþ Sappho ile Konuþma lar, ve Issýz lýkta bir çýðlýktý: Öyle Açtým ki diyordu Tanju Duru, Aladaðlar a çýkarken. Müzikal zenginliði ve derin dokunuþlarla ruhunu hissetmek isteyenlere, biraz Issýz diyorum Ama o ýssýzlýkta fazla kaybolmamak þartýyla. Bazen iyidir ýssýzlýk, her zaman deðil. Düzenlemeleri Tanju Duru ya ait olan Issýz da, Sumru Aðýryürüyen in kendi söz ve bestelerinin yaný sýra, Murathan Mungan, Meltem Ahýska ve Mehmet Güreli nin sözleri ve yine Tanju Duru, Ayþe Tütüncü, Serdar Ateþer, Özgür Salýcý ve Bülent Somay ýn besteleri yer alýyor. Sumru Aðýryürüyen le bir araya geldik, biraz Issýz lýk, biraz hayattan konuþtuk.» Balkan Yolculuðu ndan ýssýzlýða bir adým attýnýz. Ýlk soruyla baþlarsak; Issýz albümünü yapmaya nasýl karar verdiniz? Hayatýmýn farklý dönemlerinde müzik deðiþik yoðunluklarda, ama ýsrarla var oldu; yolumu biçimlendirdi. Bildiðiniz gibi, kendi gruplarýmla ya da farklý projelerle sahnede oldum. Yurtiçinde ve dýþýnda çok sayýda konser verdim. Dostlarýmýn albümlerine konuk oldum. Uzun zaman birlikte çalýþtýðým Bir Balkan Yolculuðu grubumuzla da 2 albüm çýkardýk: Ayde Mori ve Balkan Yolculuðu. Solo bir albüm yapma fikri ise epeyce eski. 20 yýl kadar önceydi, hem Boðaziçi Üniversitesi Oyuncularý nda hem Sumru Aðýryürüyen in beklenen solo albümü Issýz, Kalan Müzik etiketiyle müzik marketlerdeki yerini aldý. Albüm geçtiðimiz aylarda kaybettiðimiz Tanju Duru nun da imzasýný taþýyor de Mozaik te birlikte çalýþtýðým sevgili arkadaþým Ayþe Tütüncü öncülüðünde giriþtik bir solo projeye. Tanju Duru nun bestesi Beyaz Gece Mehmet Güreli nin sözleriyle ta o zaman buluþtu. Ben bir-iki söz yazmayý denedim. Ayþe nin bestesi Terk Edilmiþ Kent ve Tanju nun bestesi Öyle Açtým ki de o zamandan geliyor. Birkaç parça yaptýktan sonra projeyi rafa kaldýrdýk. 2000 lerin baþýnda bu kez Tanju teklif etti bir albüm yapmayý. Onun ve benim ortak zamanlarýmýzý, müzisyen dostlarýmýzýn uygun zamanlarýyla buluþturup gönül iþi bir çalýþmaya koyulduk. Tabii, baþlangýçta Issýz adýný koymamýþtýk. Albümün tamamlanmasý o kadar uzun sürdü ki, aramýzda Demli kod adýyla anýlmaya baþlamýþtý.»albüm çok dingin bir atmosferde ilerliyor. Bu dinginliðe doðru yola çýkýþýnýz neyin sonucuydu? Yaþamanýzdan izdüþüm diyebilir miyiz? Dingin mi gerçekten? Öyleyse, belki de hem Tanju nun hem de benim kiþiliklerimizle ilgili bir þeydir bu. Dingin insanlar mýyýz aslýnda, pek sanmýyorum. Ama, Tanju nun Duru Zamanlar ý da bu hissi veriyor aðýrlýklý olarak. Kendi adýma, zaman zaman dinginliði aradýðýmý söyleyebilirim. Bu albümde dert ettiðim ve Tanju ile iyi anlaþtýðýmýz konu, gereksiz taramalardan kaçýnmak oldu. Fazla olan hiçbir þey olmasýn istedik. Tabii, bu son derece öznel bir durum. Kimilerine göre gereksiz konuþmuþ olabiliriz. Ama, bir yalýnlýk, sadelik peþinde koþtuðumuz doðru. Kimi zaman bu dinginliðe itiraz eden bir solo ya da fokurdayan bir altyapý da yok deðil.»albümdeki besteler de çok güçlü iþlenmiþ. Issýz daki müziðin öncelikli olarak iki güçlü yönü var bence. Öncelikle çalan müzisyen dostlarýmýzýn ustalýklarýndan ve güzel ruhlarýndan kaynaklanýyor. Canlý kayýtlarda bunu bir baþka türlü hissediyorsunuz. Diðeri de, þarkýnýn derdine uygun bir atmosfer yaratmayý baþardýk galiba. Tabii, burada Tanju nun bir kimyager titizliðiyle sesleri iþlemesi söz konusu.»bu albümün sizin için özel bir yaný var. Yakýn tarihte kaybettiðimiz müzisyen Tanju Duru ya adamýþsýnýz Sözünü ettiniz. Peki, Tanju Duru nasýl dahil oldu bu sürece? Tanju Duru yu 1 Ekim de Aladaðlar da geçirdiði kazada kaybettik. Her ölüm erken ölüm elbet, ama gerçekten Tanju ya doyamamýþtýk. Hem bir dost olarak hem de müzisyen olarak. Bu albümde pek çok kiþinin emeði var. Ama en çok da Tanju nun O olmasaydý, bu albüm olmazdý ya da en azýndan albüm bu olmazdý. Hemen her þeyi bitirip çýkmýþtý Tanju yolculuða Titiz ve yorucu kayýtlardan nefes almaya Dönmedi iþte. Dönemedi. Tanju yu 80 lerden bu yana, Ezginin Günlüðü ne konuk olduðum zamanlardan tanýyorum. Birlikte ikili olarak ya da farklý projelerin içinde yer aldýk. Hem bir dost hem de kardeþ oldu benim için. O kadar yakýn. Bu albüm onunla en uzun yol arkadaþlýðýmýzdýr; birlikte deðiþtiðimiz, birbirimizden öðrendiðimiz, birbirimize emek verdiðimiz»aslýnda biz farklý bir tarzla karþýlaþtýk albümde. Farklý dillerden, öteki denilen dillerden þarkýlar söylediniz. Bu albümde bunlar yok. Belki bekledik dinleyici olarak, ne dersiniz? Þimdiye kadar birbirine pek benzemeyen projelerde yer aldým. Örneðin beni Mutlu Olmak Varken ya da Çocuðun Kurgularý ile tanýyanlar, Balkan þarkýlarý söylerken görünce þaþýrdýlar ya da tam tersi oldu. Serdar Ateþer in daha sert tonlar taþýyan müziðinin içinde görenler, Ýstanbul Sazendeleri nin bir projesinde ya da Tekfen Filarmoni konserinde Göksel Baktagir in Daðlara Yükseliþ iyle dinlediklerinde de þaþýrmýþ olmalýlar. Farklý türlerde ve Yunanca dan Ermenice ye, Gürcüce den Makedonca ya, Ýbranice den Yeni Zelanda diline kadar pek çok dilde þarkýlar söyledim. Bunlarýn hepsinde de kendi sesimi aradým, kendi sesimi buldum. Baþka seslere, sözlere, öteki ne kulak verdim, sýnýrlarýmý, önyargýlarýmý kýrmayý öðrendim. Bu albüm bu yolculuðun bir özeti aslýnda. Kendi dilimde, kah sözcüklerle, kah sözcükler olmadan seslerle Bundan sonra, bambaþka bir albüm çalýþmasýna baþlayabilirim. O da benim bir parçam olur. Þaþýrmak ve þaþýrtmak iyi bir þey bence. Asýl derdim bu deðil ama, bunu yapabiliyorsam ne mutlu bana.» Issýz þarkýnýz içimizi çizip geçiyor. Zamana, hayata baktýðýmýzda ýssýzlaþýyor muyuz? Issýz kelimesi bir hüznü çaðrýþtýrýyor hemen, deðil mi? Yalnýzlýðý Yalnýzlýk ürkütüyor çoðumuzu. Ama yaþayabilmek, yaþamý kavrayabilmek için, ýssýzlýða ihtiyacýmýz olduðunu hissediyorum. Ýnsan yalnýzlýðýn da hayatýn da gözlerinin içine bakabilmeli. Öyle kalabalýk ki yaþamlarýmýz. Bazý açýlardan ýssýzlaþtýðýmýzý deðil de yoksullaþtýðýmýzý düþünüyorum aslýnda. Ama bazý açýlardan da zenginleþiyoruz. Öyle olmalý.»siz de yalnýzlýða sýðýnmayý tercih edenlerden misiniz ya da yalnýzlýk sizin için nasýl bir anlam taþýyor? Müzikal anlamdaki yalnýzlýðýn neresinde görüyorsunuz kendinizi? Aslýnda yalnýzlýða sýðýnmayý pek tercih etmem. Özellikle son yýllarda fazlasýyla sosyal yaþýyorum. Ama sessiz, pek de kimselerin olmadýðý yerlerde, örneðin doðada olmayý seviyorum. Dönem dönem deðiþiyor ruh halim. Galiba, ýssýzlýk ta daha rahat, daha iyi düþünebiliyorum. Dolayýsýyla, müzikle iliþkim sosyal olmanýn yaný sýra yalnýzlýða da ihtiyaç yaratýyor. Müzik hayatýmda pratikte hiç de yalnýz deðilim elbet. Birçok dostumla müzik yapýyorum. Çok keyifli organizasyonlarýn içinde yer alýyorum. Ama zaman zaman müzikal açýdan yakýn çevremdekilerden farklý düþündüðümü, hissettiðimi biliyorum. O zaman insan bir pusulasýzlýk hissine kapýlabiliyor. Müzikal anlamda inat ettiðim konularýn þimdiye kadar büyük ölçüde beni hayalkýrýklýðýna uðratmamýþ olmasýna seviniyorum. Ama, bazen bu yalnýzlýkla da yüzleþmeniz gerekebiliyor.»peki yalnýzlýðýn avantajý ve dezavantajý var mý? Zira insan kendini kurcaladýkça keþfediyor bazý þeyleri deðil mi? Sizin keþfettikleriniz neler oldu? Bazen kalabalýkta, yoðun iliþkiler içinde biriktirdikleriniz yalnýzlýkta bambaþka bir þekilde parlayýveriyor. Tepenizde ampül yanmasý gibi bir þey... Bu benim için böyle. Ama tam tersi de olabiliyor. Yalnýzlýkta düþündüðünüz, hissettiðiniz bir þeyler yalnýz deðilken anlam kazanabiliyor. Yine kendimden söz ediyorum. Bu albüm, yazdýðým sözler ve müzikal düþünceler, bir bakýþa göre, bu iki yönlü iliþkinin ürünleri diyebiliriz.»grup çalýþmalarýnýz sürüyor mu? Evet. Tabii þu anda hýzla Issýz konser ekibi oluþturmaya çalýþýyoruz. Böyle bir projeyi sahnede var etmek çok keyifli olacak. Bunun yaný sýra, Göksel Baktagir, Yurdal Tokcan ve Ýstanbul Sazendeleri ile çeþitli ortak projelerde yer alýyorum. Yeryüzünün Nefesi, Yolu Ýstanbul dan Geçen Þarkýlar gibi Yirmi üç ülkeden sanatçýlarýn barýþ için bir araya geldikleri Tekfen Filarmoni Orkestrasý nýn konuk solistlerinden biriyim. Yinon Muallem Ensemble ve Klez-Mez ile de zaman zaman konserler veriyoruz. Ayrýca, Onok Bozkurt, Sayat Arslanlýoðlu ve Mikail Yakut ile Bi Dünya Müzik konserleri veriyoruz. Çok dilde þarkýlar Bu daha çok gezgin müzisyenler tarzý bir proje. Nisan da Gitarcafe de ve Esperanto Kongresi nde, yazýn da Kayaköy de çalýp söyleyeceðiz örneðin. Bir de Sonbahar filmine yaptýðýmýz müzik beðenilince, bir grup kurma fikri doðdu. Fransa dan ödül aldýktan sonra, ilgi iyice arttý tabii müziklere. Yukardaki ekibe Ayþenur Kolivar ve belki bir baþka arkadaþýn daha eklenmesiyle Türkçe-Gürcüce- Megrelce-Lazca-Hemþince-Ermenice vb. dillerden oluþan bir repertuarla Sonbahar Kumpanya gibi bir oluþum düþünüyoruz.»gitarcafe den de söz edelim biraz. Gitarcafe de farklý tarz müzik yapan gruplar sahne alýyor Sizin öncülüðünüzde mi gidiyor bu? Gitarcafe aslýnda gitarist arkadaþýmýz Onok Bozkurt un 10 yýl kadar önce kurduðu bir yer. Üç yýldýr da þimdiki formatýnda. Onok, üç yýl önce havlu atmak üzereyken, Ayþenur Kolivar ve Ender Abadoðlu ortaklýða el attýlar. Benden de müzik organizasyonlarýyla ilgilenmemi istediler. O zaman bu zamandýr oradayým. Ayþenur ile Ender þimdi ekipte deðiller. Onok, yeni iþletmeci arkadaþýmýz Eylem ve bize destek olan dostlarýmýzla devam ediyoruz. Tabii en büyük desteði burada neredeyse bizim gibi gönüllü olarak, gönülden var olan müzisyen dostlarýmýzdan alýyoruz. Gitarcafe, sanýrým Ýstanbul da, hatta Türkiye de pek benzeri olmayan bir yapý. Amatör-profesyonel her türden kaliteli müziðin peþinde koþuyor. Farklý disiplinlerle dirsek temasýný koruyor. Atölyelerle, amatör sanatçýlara da açýk sahnesiyle, yalnýzca bir konser mekaný da deðil. Kýsacasý, tam bir deli iþi Hiç akýl kârý deðil.
18 Mart 2009 Çarþamba Ýzmir'de Muhittin S. isimli vatandaþ Telekom'a sabit ücret için açtýðý davayý kazandý. Mahkeme, 13,56TL'lik ücretin 1,27'ye düþürülmesine ve aradaki farkýn geri ödenmesine karar verdi. Ancak karar emsal teþkil etmiyor Ýzmir 1. Tüketici Mahkemesi, Muhittin S. adlý vatandaþýn açtýðý davayý karara baðladý. Hakim, Türk Telekom'un vergilerle birlikte faturaya yansýttýðý 13,56 liralýk sabit ücreti 1,27 liraya indirdi. Sabit ücretin düþürülmesi için her abonenin ayrý ayrý dava açmasý gerekiyor. Zaman gazetesinden Mustafa Yüksel'in haberine göre Mahkeme, temyiz yolu kapalý olan kararý, hukukçu ve elektronik uzmaný akademisyenlerden oluþan bilirkiþi raporuna göre verdi. Bornova'da oturan Muhittin S., Türk Telekom'un faturalara yansýttýðý sabit ücretin iptali için Tüketici Sorunlarý Hakem Heyeti'ne müracaat etti. Heyet 28 Nisan 2008'de verdiði kararýnda Muhittin S.'yi haklý buldu. Heyet, sabit ücretin iptal edilmesine ve 2 Eylül 1997 tarihinden bu yana alýnan bedellerin geri ödenmesine hükmetti. Bunun üzerine Türk Telekom, Ýzmir 1. Tüketici Mahkemesi'nde karara itiraz etti. Hakim Ahmet Yýldýrým, hakem heyeti ve bilirkiþi raporlarýný göz önünde bulundurarak Türk Telekom'un en çok 1,27 lira sabit ücret alabileceði kararýna vardý. Mahkeme ayrýca müþterinin geçmiþe dönük sabit ücretlerini geri almasýnýn önünü de açtý. Davayý kazanan Muhittin S., "Ben 12 yýllýk Türk Telekom müþterisiyim. Sabit ücretin alýnmasýný yadýrgýyordum. Hakkýmý aradým ve kazandým. Herkes kendi hakkýný alsýn." dedi. Mahkemenin bilirkiþilerin GSM operatörlerini göz önünde tutarak belirlediði 1,27, 1,50 ve 2 liralýk sabit ücretlerden birini seçtiðine dikkat çeken avukat Resul Tunçkýr, kararýn yalnýz bu davanýn taraflarýný baðladýðýna iþaret etti. Her Abone eyrý ayrý dava açmasý gerekiyor Ýzmir 1. Tüketici Mahkemesi'nin kararýnýn emsal teþkil etmeyeceðini vurgulayan Tunçkýr, "Bu kararla kimse Türk Telekom'a gidip sabit ücretini kaldýrmasýný veya 1,27 liraya indirmesini isteyemez. Baþka bir zamanda, baþka bir hakim farklý bir karar verebilir. Sadece Yargýtay'ýn vereceði karar emsal olabilir." þeklinde konuþtu. (aa) Radikal Krizi motosiklete binerek aþacaðýz Bakanlar Kurulu nun Resmi Gazete'te yayýmlanan Karari ile net alaný 150 metrekare ve üzeri konut teslimlerinde katma deðer vergisi (KDV) oraný yüzde 18'den yüzde 8'e indirildi. Mükelleflerin, indirimli orana tabi iþlemlerine ait iade hesabýna, bu Karar kapsamýnda teslim ettikleri konutlar nedeniyle yüklendikleri vergiler dahil edilmeyecek. Özel tüketim vergisi (ÖTV) oraný da, ticari araçlarda yüzde 10'dan yüzde 1'e, motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyen otomobillerde yüzde 37'den 18'e, 250 cm3'ü geçmeyen motosikletlerde yüzde 22'den 11'e, otobüslerde ise yüzde 1'den sýfýra çekildi. Söz konusu oran minibüslerde yüzde 9'dan yüzde 2'ye, eþya taþýmaya mahsus motorlu taþýtlardan motor silindir hacmi 3000 cm3'ü geçmeyenlerde yüzde 10'dan yüzde 1'e düþürüldü. Kararname ile elektronik ve beyaz eþyadan alýnan yüzde 6,7'lik özel tüketim vergisi de, yine 3 ay süreyle sýfýrlandý. 15 Haziran'a kadar ÖTV oranlarý sýfýrlanan ürünler arasýnda evlerde kullanýlan bulaþýk ve çamaþýr makinalarý ile buzdolaplarý, elektrik süpürgeleri, radyolar, traþ makinalarý ile video kayýt ve gösterme cihazlarý yer aldý. ÖTV pakedi resmen yürürlüðe girdi ÖTV indirimi öngören ekonomik paket Resmi Gazete de yayýnlanarak resmen yürürlüðe girdi. Baþbakan Recep Tayip Erdoðan'ýn açýkladýðý ekonomide dördüncü tedbir paketi, Resmi Gazete'nin dünkü mükerrer sayýsýnda yayýmlanarak yürürlüðe girdi. 15 Haziran 2009 tarihine kadar uygulanacak Bakanlar Kurulu kararýna göre, net alaný 150 metrekare ve üzeri konut teslimlerinde katma deðer vergisi (KDV) oraný yüzde 18'den yüzde 8'e indirildi. Mükelleflerin, indirimli orana tabi iþlemlerine ait iade hesabýna, bu Karar kapsamýnda teslim ettikleri konutlar nedeniyle yüklendikleri vergiler dahil edilmeyecek. Özel tüketim vergisi (ÖTV) oraný, 15 Haziran 2009'da kadar geçerli olmak üzere, ticari araçlarda yüzde 10'dan yüzde 1'e, motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçmeyen otomobillerde yüzde 37'den 18'e, 250 cm3'ü geçmeyen motosikletlerde yüzde 22'den 11'e çekildi. Özel Tüketim Vergisi Kanunu, yarý romörkler için çekiciler vergi oraný yüzde 1, 10 veya daha fazla kiþi taþýmaya mahsus (þoför dahil) motorlu taþýtlar, otobüslerde yüzde 0, midibüs yüzde 1, minibüs yüzde 2, istiap haddi 850 kilogramý geçmeyip motor silindir hacmi 2000 santimetreküpün (cm?) altýnda olanlarda yüzde 1, istiap haddi 850 kilogramý geçip motor silindir hacmi 2800 cm?'ün altýnda olanlar yüzde 1, motor silindir hacmi 3200 cm?'ü geçmeyen sürücü dahil 9 kiþilik oturma yeri olanlar yüzde 1, motor silindir hacmi 1600 cm3'ü Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Öðretmen Okullarý'nýn 161. kuruluþ yýldönümü Nevþehir'de düzenlenen programla kutlandý. Nevþehir Anadolu Öðretmen Lisesi'nde, öðretmen okullarýnýn 161. kuruluþ yýldönümü nedeniyle düzenlenen programa Nevþehir Belediye Baþkan Yardýmcýsý Yusuf Kaya, Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa, Milli Eðitim Müdür yardýmcýlarý, okul müdürleri, öðretmen Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Türkiye Ýþ Kurumu Nevþehir Ýl Müdürlüðü tarafýndan açýlmasý planlanan Ýþ Gücü Yetiþtirme Eðitim Kursu'na katýlmak için 122 kiþi baþvuruda bulundu. Adaylarýn fazla olmasý nedeniyle kursa katýlacaklar mülakatla belirlendi. Türkiye Ýþ Kurumu Nevþehir Ýl Müdürü Ýlhan Temel, kurumlarýna kayýtlý olup da geçerli bir mesleði olmayan iþsizlere yönelik olarak Ýþ Gücü Yetiþtirme Meslek Kurslarý düzenlediklerini kaydetti. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde baþlayacak olan ve 25 kiþinin katýlacaðý Bilgisayarlý Muhasebe Kursu için kurumlarýna 122 iþsizin baþvuruda bulunduðunu belirten Temel, kursa katýlacak olan adaylarýn belirlenmesi için bir komisyon kurarak mülakat yaptýklarýný açýkladý. Kurs sonrasýnda özel sektörde en az 10 geçmeyenlerde yüzde 18, motor silindir hacmi 1600 cm3'ü geçen fakat 2000 cm3'ü geçmeyenler yüzde 54, motor silindir hacmi 2000 cm3'ü geçenler yüzde 80 olacak. Eþya taþýmaya mahsus motorlu taþýtlarda yalnýz kayýt ve tescile tabi olanlar içinde azami yüklü kütlesi 4700 kilogramý geçmeyip sürücü sýrasýndan baþka oturma yeri veya sürücü sýrasý dýþýnda yanda pencereleri olanlarda (kapalý kasalý olmayanlardan motor silindir hacmi 3200 cm?'ü geçmeyenler hariç); motor silindir hacmi 3000 cm?'ü geçmeyenlerde yüzde 1, motor silindir hacmi 3000 cm?'ü geçip 4000 cm?'ü geçmeyenlerde yüzde 47, motor silindir hacmi 4000 cm?'ü geçenlerde yüzde 71, kapalý kasalý olup istiap haddi 620 kilogramýn altýnda olanlarda yüzde 1, diðerlerinde yüzde 1 olarak uygulanacak. Kaynak kullanýmý destekleme fonu kesitleri hakkýndaki kararda yapýlan deðiþikle de bankalar ve finansman þirketlerince kullandýrýlan finansman kredilerinde, ticari amaçla kullanýlmamak kaydýyla gerçek kiþilere kullandýrýlan krediler, fon kesintisi oraný yüzde 10 olarak tespit edildi. *** KESK: Özel tüketimi teþvik etmek skandal Kesk Genel Sekreteri Emirali Þimþek, hükümetin, yeni ekonomi paketiyle krize karþý lüks tüketimi teþvik ederek skandal bir uygulamaya imza attýðýný söyledi. KESK Genel Sekreteri Þimþek, emekçileri n görmezden gelindiðini savundu. Ýktidarýn sermaye kesiminin taleplerini gerçekleþtirmeye öncelik verdiðini iddia eden Þimþek, þu görüþleri savundu: ''Lüks tüketimde, özellikle konut ve otomotiv alanlarýnda üç ay süreyle gerçekleþtirilecek ÖTV ve KDV indirimlerinin emekçiler açýsýndan ve öðrenciler katýldý. Saygý duruþu ve Ýstiklal Marþý'nýn okunmasýnýn ardýndan Nevþehir Anadolu Öðretmen Lisesi ni tanýtan video gösterimi ile baþlayan programda konuþan Okul Müdürü Mehmet Bilgili, öðretmen liselerinin görevinin kendine güven duyan, milli ve manevi deðerlerine baðlý öðrenciler yetiþtirmek olduðunu söyledi. Bilgili, "16 Mart 1848 yýlýnda 'Darülmuallim' adýyla kurulan Öðretmen Liseleri gençlerimizi öðretmenlik mesleðine hazýrlamaktadýr. Bilim ve teknoloji dünyayý olabildiðince küçültürken denge unsurlarda deðiþmekte. Bu deðiþimlerde öz benliðini kaybetmeden öðrenciler yetiþtiren okullarýmýz, yönlendiren öðrenciler yetiþtirmektedir" dedi. Okul Müdürü Mehmet Bilgili'nin konuþmasýnýn ardýndan Milli Eðitim Bakaný Hüseyin Çelik in mesajý okundu. Program öðrenciler tarafýndan hazýrlanan 'Abbas' adlý tiyatro oyununun sahnelenmesi ile son buldu. Kent Haber kiþinin istihdam edileceði kursa beklenenden fazla bir sayýda baþvuru gerçekleþtiðini söyleyen Ýlhan Temel, kursa katýlan kiþilere kurs süresi olan 73 gün boyunca her gün 15 TL harçlýk ödeneceðini de sözlerine ekledi. Kent Haber krize karþý bir rahatlama saðlamayacaðý açýktýr. Bu konutlarý ve otomobilleri açlýða, iþsizliðe ve sefalete sürüklenmiþ emekçilerin alamayacaðý ortadadýr. Beyaz eþyada yapýlan vergi indirimleri ise düðün mevsiminin yaklaþmasýyla birlikte yoksul halkýn çeyiz düzmek adýna bankalara daha fazla borçlanmasýna neden olacaktýr. Önlemler, bizzat krizin en önemli aktörü olan bankacýlarý, sermaye kesimini krize karþý koruma amaçlýdýr. *** ÖTV indirimleri yetmez dar gelirli düþünülmeli Ýktisatçý Mustafa Sönmez, dýþ pazara baðýmlýlýðýn otomobilde yüzde 63, beyaz eþyada yaklaþýk yüzde 80 olduðunu belirterek, bu kaybý iç pazarla telafi etmeye ÖTV indirimlerinin yetmeyeceðinin, yeni bir bütçe hazýrlanarak dar gelirlilere kaynak aktaracak düzenlemelerin, krizdeki sanayi çarklarýný çevireceðini ve gerginlikleri de azaltacaðýný kaydetti. Ýktisatçý Mustafa Sönmez yaptýðý açýklamada, küresel krizin, Türkiye nin de aralarýnda olduðu çevre-baðýmlý ülkeleri sanayindeki yumuþak karnýndan vurduðunu ve vurmaya devam edeceðini belirterek, Sanayideki kan kaybýnýn önlemi alýnmaz ise eninde sonunda yangýn bankalara da sýçrayacak ve o zaman tüm Türkiye, tüm sektörler yangýn yerine dönecek. Sanayideki yangýnýn her geçen gün büyümesi, irili ufaklý bütün sektörleri içine çekecek. Özellikle dayanýklý tüketim mallarý ile ilgili sektördeki yangýn alarm verici boyutta. Otomotiv, beyaz eþya, ev elektroniði sektörlerindeki daralma, Erdemir baþta olmak üzere diðer sektörlere girdi diye konuþtu.
18 Mart 2009 Çarþamba 7 Beyazýt ta düzenlenen gösterilerde, 1978 yýlýnda 7 öðrencinin ölümü, 41 öðrencinin yaralanmasýyla sonuçlanan bombalý ve silahlý saldýrý ile Halepçe katliamý protesto edildi Her ne kadar bu güne karþýda olsam bugün özelikle de bu gün bir takým düþüncelerimi sizinle paylaþmak istiyorum. Kadýn ya da erkek fark etmez insani birçok deðerlerimizi kaybettiðimiz þu dönemde, hepimizin þapkasýný önüne koyup düþünmesi gerekirken, biz hala bir takým hýrslarýn ve menfaatlerin peþinde, kimseyi görmeden fakir, yaþlý, düþkün, çocuk fark etmeden basýp ezip geçiyoruz. Siyaset de, ticaret de ve sosyal yaþantýmýzda da bu böyle. O kadar duyarsýzýz ki; Robot gibi hiçbir þeye tepki vermeden haksýzlýklarý hissetmeden yaþar hale geldik. Kadýnlarýn her konuda erkeklere nazaran daha hassas olduðu söylenir. Bu konuda nedense pek bir pasif kalýndýðýný düþünüyorum. Gereken hassasiyeti göstermemiz gerekmez mi? Bizimde erkeklerden bir farkýmýz kalmadý sanki. Bu dünyanýn bu hale gelmesinde bizinde bir payýmýz yok mu diye, kendimize hayati bir soru sormalýyýz. Ben bu soruyu kendime sordum. Korkunç bir cevapla karþýlaþtým. Her gün dünyanýn birçok yerinde, çýkar savaþlarý yüzünden yaþanan insanlýk dýþý vahþetle, açlýkla mücadele eden birçok ülke varken, kimi ülkeler refah ve zenginlik içinde yüzmekte. Bu kadar vicdandan yoksun nesilleri kimler yetiþtiriyor? Buna karar veren beyinleri kim büyütüyor? Ýþte korkunç sonuca bu sorularýn cevaplarýyla ulaþýyoruz. Bu cevapla da býrakýn kadýnlar gününü kutlamayý, kadýn olduðumdan bile utanýyorum. Bu katliam kararlarýný veren insanlarýn ANNELERÝ ne düþünüyor merak ediyorum. Farkýnda deðilsek lütfen fark edelim. Her þeyden önce vicdan sahibi nesiller yetiþtirmeli, acýmasýz gönüllerde sevgi çiçeðinin büyümeyeceði, gelecek nesillere mutlaka aþýlanmalý. Kendi gücünden bu kadar zarar gören bir cins daha var mý bilmiyorum. Evet; Kadýn hemcinslerimden bahsediyorum. Önce erkekleri birer maganda olarak yetiþtiriyoruz. Onlara sen erkeksin yaparsýn erkektir haklýdýr erkektir elinin kiridir diye sonsuz hak ve yetkileri elimizle verip, sonrada dayak yiyen, taciz ve tecavüze uðrayan, fuhþa zorlanan sadece kadýn olduðu için kariyeri verilmeyen, býrakýn bunlarý kimi yerde insanlýk vasfý bile elinden alýnýr hale geliyoruz. Öyle ki; Mor çatý, kadýn sýðýnma evleri gibi kurumlar kurup, yarattýðýmýz canavarlardan korunmaya çalýþýyoruz. Hâlbuki yetiþtirirken insani olgularý bir oya iþler gibi özenerek iþlesek, hakký hukuku ve vicdan duygusunun geliþmesini saðlasak, çocuklarýmýza geleceðin kötülüklerle deðil de iyiliklerle ayakta durulmasý gerektiðini anlatsak, savaþarak deðil de anlaþarak çözüme gidileceðini öðretsek, belki bir þeyler deðiþir. Ýþte o zaman kadýnlarýn özel bir günü hak ettiðini düþünürüm. Doðurmanýn ya da doyurmanýn da iþe yaramadýðýný görüyorum. Bu günü hak ettiðini düþünen kadýnlarýn KADINLAR GÜNÜNÜ KUTLUYORUM. Küresel ekonomik kriz, vergi ödemelerini de olumsuz etkiledi. Türkiye'de faal mükellef sayýsý, krizle birlikte son 5 ayda 89 bin 186 azaldý. durumuyla karþý karþýya kaldý. Krizin baþlarýnda vergi borçlularýný rahatlatmak amacýyla uygulamaya konan tecil taksitlendirmede de baþvuru sahipleri, taksitleri ödeyememe Küresel ekonomik krizin Türkiye'yi de etkilemeye baþladýðý 2008 yýlýnýn son çeyreðine girerken gelir, kurumlar, katma deðer vergisi ve basit usulde 5 milyon 403 bin 633 faal mükellef bulunuyordu. Bu yýlýn Mart ayýna girerken bu sayý 5 milyon 314 bin 447'ye geriledi. Ýstanbul Üniversitesi (ÝÜ) Eczacýlýk Fakültesi önünde 16 Mart 1978 tarihinde meydana gelen bombalý ve silahlý saldýrýyý protesto eden Çaðdaþ Hukukçular Derneði (ÇHD) Ýstanbul Þubesi üyesi bir grup avukat, "16 Mart katliamýný unutmadýk, unutmayacaðýz" yazýlý bir pankart açarak slogan attý. Halepçe katliamýný da kýnadýklarýný belirten grup adýna basýn açýklamasý yapan ÇHD Ýstanbul Þubesi üyesi ÝSTANBUL- Sütlüce Adliyesi önünde gösteri yapanlara polis müdahale etti. Demokratik hakkýn kullanýlmasýna ve yurttaþlarýn alternatif fikirlere eriþmesine engel olunmak istendi. "Suyun Ticarileþtirilmesine Hayýr Platformu", Adliye nin önünde kýsa bir bekleyiþin ardýndan Dünya Su Forumu nun yapýldýðý alana doðru yürüyüþe geçti. Yolun karþý tarafýna geçildikten kýsa bir süre sonra polis suyun satýlmasýný hayýr þeklinde slogan atanlarýn önünü kesti. Görüþmelerin ardýndan "Suyun Ticarileþtirilmesine Hayýr Platformu" burada bir basýn açýklamasý yaptý. Açýklamada, "Suyun en temel insan hakký olduðu ve suyun ticarileþtirilmesine karþý mücadele edileceði" vurdulandý. Açýklamanýn ardýndan suyun ticarileþtirilmesine engel olmak için yürüyoruz diyerek forum alanýna yürüyüþe geçen topluluða polis biber gazlý su, gaz bombasý, plastik mermi ve coplarla saldýrdý. 26 kiþinin gözaltýna alýndýðý saldýrýda yaralananlar da oldu. Yeþiller: Dünya Su Forumu ndaki protestolara tahammülsüzlüðü, polis þiddetini ve gözaltýlarý kýnýyoruz dedi. Yeþiller Partisi eþ sözcüsü Ümit Þahin'in açýklamasý þöyle: "Ýstanbul da bugün baþlayan Dünya Su Forumu nun açýlýþý sýrasýnda önce salonda Uluslararasý Nehirler (International Rivers) aylemcilerinden Ann Katherine Schneider ve Payal Parikh Daha fazla çevreye zarar veren barajlar istemiyoruz pankartý açtýklarý için, ardýndan Forum un yapýldýðý Sütlüce Kongre Merkezi nin önünde avukat Ferhan Erkanoðlu, dernek olarak, yapýlan katliamlarla halka karþý iþlenmiþ tüm suçlarýn sorumlularýndan hesap soruluncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini bildirdi. Erkanoðlu, olayýn olduðu gün öðrenci olanlarýn bugün bu davayý hala sürdürdüklerini vurgulayarak "Umuyoruz ki er geç katiller bulunup cezalandýrýlacaktýr" dedi. Grup, basýn açýklamasýnýn ardýndan öðrencilerin yaklaþýk 200 kiþilik gruptan 17 kiþi Su Haktýr Satýlamaz pankartlarýyla protesto gösterisi yaptýklarý için polisin biber gazlý müdahalesinden sonra gözaltýna alýndýlar. AKP hükümetinin farklý seslere tahammülsüzlüðü bir kez daha ortaya çýktý. Baraj ve su þirketlerinin öncülüðünde düzenlenen Dünya Su Forumu nda halkýn ve sivil toplumun sesinin kýsýlmasý için verdikleri çabayý, bugün demokratik protesto hakkýný kullananlara biber gazý ve gözaltýlarla müdahale ederek sürdürdüler. Protesto gösterisi yapan Suyun Ticarileþtirilmesine Hayýr Platformu ndan, aralarýnda yýllardýr Munzur da barajlara karþý mücadele eden arkadaþlarýmýzýn da bulunduðu grubun polis þiddetiyle karþýlaþmasýný ve gözaltýna alýnmalarýný protesto ediyoruz. Suyun herkese ait temel bir insan hakký olduðunu, satýlamayacaðýný öldüðü yere karanfil býraktý. Avukatlarýn ardýndan Beyazýt ta toplanan bir grup öðrenci de pankart açýp, "16 Mart þehitleri ölümsüzdür" þeklinde slogan atarak, üniversitenin merkez binasýnýn önüne geldi. Okulun bahçesinde toplanan baþka bir grup öðrenciyle birlikte slogan atýldý. Daha sonra içerideki grup, demir kapýyý zorlayarak bahçeden çýktý ve dýþarýdaki grupla birleþti. Eczacýlýk Fakültesi önüne gelen 2 grup, bombalý ve silahlý saldýrýda ölenler anýsýna saygý duruþundu bulundu. Ardýndan gitar ve baðlama eþliðinde þarkýlar söyledi. Grup, daha sonra ölen öðrencilerin resimlerini ve ellerindeki karanfilleri fakülte önüne býraktýktan sonra daðýldý.eczacýlýk Fakültesi önünde bir baþka grubun yaptýðý eylemde Halepçe katliamý ve 16 Mart olaylarý protesto edildi. Slogan atan grup, fakülte önüne karanfil býraktýktan sonra buradan ayrýldý. Eylemler sýrasýnda Beyazýt Meydaný ve çevresinde polis ekiplerince yoðun güvenlik önlemi alýndýðý görüldü. Radikal ve ticari bir mala dönüþtürülemeyeceðini söylemek, doðrularý ve halkýn ortak duyarlýðýný ifade etmektir. Çevresel, sosyal ve kültürel sonuçlarý yok sayýlarak yapýlmak istenen Munzur, Ilýsu gibi barajlar ekolojik birer cinayettir. Bu gerçeklerin dile getirilmesine bile tahammül edemeyen AKP hükümeti, antidemokratik, düþünce özgürlüðüne tahammülsüz bir yönetim anlayýþýna sahip olduðunu bir kez daha göstermiþtir. Herkesi, bu antidemokratik uygulamalarý protesto etmeye, Dünya Su Forumu na deðil, Alternatif su forumlarýna katýlmaya ve kulak vermeye çaðýrýyoruz. Gözaltýna alýnan bütün protestocularýn derhal serbest býrakýlmasýný istiyoruz. Sesonline
Salar de Uyuni, 12.000 km2 alanýyla Dünya nýn en büyük tuz gölü. Bu alan, býrakýn bizim yalnýzca 1500 km2 olan Tuz Gölü nü, Marmara Denizi nden bile daha geniþ bir alaný kaplýyor. Ancak kuraklýktan dolayý buharlaþan sularýn yerinde beyaz bir örtü bulunuyor Atakama Çölü nün Þili ayaðýný geride býrakýp Bolivya nýn küçük bir barakadan oluþan mütevazi sýnýr kapýsý Avarao ya geldiðimizde, hava gecenin soðuðuna inat çoktan ýsýnmýþtý. Yerlilerin üzerlerindeki kýyafetler ve özellikle üç bin metreyi aþan yükseltinin keskin güneþinden üçüncü derece yanýk tenli bu insanlar bana Tibet Platosu nda karþýlaþtýðým insan manzaralarýný hatýrlattý. Aralarýndaki en büyük fark ise buradaki kadýnlarýn hepsinin baþýnda siyah fötr þapkalarýydý. Sýcak bir yüzle bizi karþýlayan sýnýr görevlisi sýra bana geldiðinde sanki buralardan sürekli Türkler geçiyormuþ gibi pasaportumu gördüðünde hiç þaþýrmada Avrupalýlara uyguladýðý prosedürün aynýsýný bana da uygulayýp, vize istemeden sade bir damga ile Buenos dias diyerek ülkelerine buyur etti. Uzun süre sýnýr kasabasýnda bekledikten sonra bu kez öðle sýcaðýnda iyice piþen demir yýðýný içinde rotamýzý hafif kuzey doðuya çevirdik. Dümdüz bir hat boyunca ilerlerken, bir süre sonra bembeyaz bir örtüyle karþýlaþtýk. Hem de ucu bucaðý olmayan bir örtü. Salar de Uyuni üzerinden geçiyoruz. Tuz çölü mü tuz gölü mü? Salar de Uyuni, 12.000 km2 alanýyla Dünya'nýn en büyük tuz gölü. Bu alan, býrakýn bizim yalnýzca 1500 km kare olan Tuz Gölü nü, Marmara Denizi nden bile daha geniþ bir alaný kaplýyor. Ancak kuraklýktan dolayý buharlaþan sularýn yerinde beyaz bir örtü bulunuyor. Ülkenin tüm Güney Batýsý ný kaplayan bu tuz gölünün denizden yüksekliði ise 3.653 metre. Yani kuzeyde bulunan 3810 metre yüksekliðindeki Titikaka Gölü ile beraber ülkenin yaþam alanýnýn doruk noktalarýný oluþturuyor. Gündüz bembeyaz ýþýk saçan tuz örtüsü akþam olunca havanýnda soðumasýyla daha ziyade bir buz örtüsünü andýrýyor. Bu tuz gölü, ya da tuz çölü, Haziran ile Aralýk ayý arasýndaki kurak dönemde tuz çölü, Aralýk ile Haziran arasýnda ise hafif yaðmurdan dolayý bir kaç cm de olsa yüzeyi su kaplamasýyla tuz gölü haline dönüþüyor. Üzerinden geçtiðimiz tren yolunun altýda dahil olmak üzere her yanýmýz tuz tabakasý. Bazý bölümlerde saf tuz tortusunun seksen metreyi bulduðu söyleniyor. Saatler süren yolculuðumuzdan sonra tuz kütleleri yerini otsu bitkilere býrakmaya baþlayýnca o anda bu coðrafyalara özgü lamalar için bir kez daha kýrýk pencere camlarýndan dýþarýya sarkmaya baþladýk. Hava kararmak üzereyken çölün uç noktasýndaki tek katlý evlerin bulunduðu Uyuni kentine ulaþtýðýmýzda San Pedro dan bu yana taþýdýðýmýz tozlardan dolayý hepimiz tanýnmayacak haldeydik. Bir avuç gezginle birlikte Uyuni de istasyondan çýkýp tek katlý evlerin arasýndan geçerek Kentin en güzel görünümlü otelinde yerimizi aldýk. 3500 metrenin üzerinde olduðumuzdan, baþ aðrýsý ve mide bulantýsý da baþ göstermeye baþladý. Þakaklarýmýn zonklamasý ile yüksek irtifa, akut hastalýðý olan aklimatize sorunumun olduðunu gördüm. Aslýnda bu yükseltiye yavaþ yavaþ geldik ama son iki üç günde gereðinden fazla sývý tüketmem gerekirken normali kadar bile almadýðým için vücut direnemedi. Bu durumda yapýlacak þey yavaþ hareket etmek ve bol sývý tüketmek. Geceyi, aldýðým her türlü tedbire raðmen üþüyerek ve baþ aðrýsý ile geçirdim. Uyuni; Ününü yakýnlarýnda bulunan tuz gölü Salar de Uyuni'ye borçlu. Bu nedenle gezginlerin uðrak yerlerinden biri. Gezgin deyince aklýnýza sakýn ola ki tatile giden þýk giyimli, tok cüzdanlý, koca bavullu insanlar gelmesin. Bu gençlerin çoðu Avrupa nýn deðiþik ülkelerinde üniversiteyi yeni bitirmiþ, hayata henüz atýlmadan önce dünyanýn her coðrafyasýný kendi gözleriyle ve kýt kanat bir bütçeyle keþfetme amacý taþýyan gerçek gezginler. Kentin gezginleri kendine çekmesinin bir diðer nedeni de buradan hem Þili ye, hem de Arjantin e geçiliyor olmasý. Yani benim gibi Güney Amerika yý karayoluyla gezenler için mutlak uðranmasý gereken noktalardan biri. 3670 metre yükseklikte ve çöl ortasýnda bir kent kuruyorsanýz iki kere düþünmeniz gerekiyor. Tarýmsal üretim yapma imkanýnýzýn hemen hemen olmadýðý, suyun çok nadir bulunduðu, üstelik rüzgar ve soðuðun hiç bitmediði bu yerde insan niye yaþar? Çoðu zaman bu tür sorularýn cevabý yer altý kaynaðýdýr. Ancak Uyuni için bu sorunun cevabý bir yer üstü kaynaðý. Buna uygun olarak, günümüzde þehir büyük oranda turizm acentalarýndan oluþuyor. Her acentanýn önünde ya çöle gitmeye hazýrlanan, ya da çölden geldiði her halinden belli olan jipler bulunuyor. Endonezya nýn Java Adasý nda bulunan Bromo Yanardaðý na gitmek için gece vakti arka arkaya dizilen ve yahut Tibet in Tingri kentinden Everest Ana Kampý na doðru sýralanan jiplerden çok daha fazlasý var burada. Bu jiplerden birine binip iyotun merkezine doðru yol aldýðýnýzda bakýn sizleri neler bekliyor: Ýlk olarak karþýnýza Bolivya tren yolu tarihinin etkileyici bir þahidi olan, þehrin 3km güneyindeki Cementerio de los Trenes çýkar. Bu tren mezarlýðýnda güherçile taþýmak için 1860 yýlýnda kurulduðundan bu yana birikmiþ sayýsýz buharlý lokomotif ve vagon paslanmýþ bir halde duruyor. Ýki saat daha gidip bembeyaz örtülerle karþýlaþtýðýnýzda, uzaktan buz olarak algýladýðýnýz ve üzerinde yürürken gýrç gýrç ses çýkararak gerçektende buzda yürüyor izlenimi edindiðiniz tuz dolu zeminde ilerlersiniz. Bu sýrada etrafta taþýnmaya hazýr öbek öbek tuz tepeciklerini görebilirsiniz. Bunlarýn içinde en önemli tuz çýkarma havzasý Colchani'deki tuz istasyonu. Söylenene göre kýþ mevsiminde buraya gelmiþ olsaydýk yüzey ince bir su örtüsüyle kaplanýr ve göl üzerinde bazý küçük adacýklar oluþurmuþ. Buz otelden tuz otele Son yýllarda tüm dünyada turizm iþiyle meþgul olan insanlarýn baþ döndürücü alternatifler hazýrlayarak bu sektörün pastasýnýn en kremalý kýsmýný kapma mücadelelerini görüyoruz. Daha bir kaç yýl önce Avrupa daki hava trafiðini kontrol etmek isteyen bir Londralý þirket, Madrid e uçuþu sadece bir pound yapýnca, gökyüzü trafiði birden þenlenmiþti. Þimdilerde bizim sadece günü kurtarma refleksiyle pek mantýklý olmasa da, her þey dahil yöntemiyle bir kaç Euro ya güzelim sahillerimizi doldurmaya çalýþýrken, kýþýn kayak yapma olanaðý sunamayan zengin çöl ülkeleri, kumlarýnda kayak turlarýný özendirmeye çalýþýyorlar. Hatta iþi biraz daha abartan Ortadoðu nun zengin þeyhlerinin, kapalý mekanlarda suni kýþ ortamý yaratarak kayak pistleri oluþturmasý artýk þaþýrmadýðýmýz turizm çýlgýnlýklarýnýn sadece bir kýsmýný ifade ediyor. Bunlar içinde en dahiyane olaný ise hiç kuþkusuz tamamen buzdan yapýlmýþ oteller. Soðuk dönemde donmuþ sulardan kesilen kalýp kalýp buzla sadece altý ay ömrü olsa da yapýlan buz oteller, yenilik isteyen þiþkin cüzdanlý turistlerin ilgisini çekmekte hiç zorlanmýyor. Neyse ki, bizim gibi az parayla çok coðrafya görme amacýnda olanlar içinde çok çok ilginç turizm olanaklarý da yok deðil hani. Avuç dolusu para verip buz otelde kalamýyorum diye sakýn üzülmeyin, avucunuzun içine bir kaç bozuk Bolivyanos koyarsanýz iþte size tuz oteli. Aradaki küçük bir harf deðiþikliði o kadar fiyat farkýný nasýl yaratýyor? Buyurun siz bunu düþünedurun, ben bu sýrada Uyuni Tuz Gölü nün ortasýnda tamamen tuz kalýplarýndan yapýlmýþ dünyada bu türün tek örneði olan otelimi gezeyim. Eski bir çöl gezgininin yaratýcý fikriyle bir kaç yýl önce tüm duvarlarý, sedirleri, çatýsý, masalarý, sandalyeleri, tabureleri hatta kapýsý dahil tüm eþyalarý, týpký buzdan yapýlmýþ Kuzey Kutbu nun kýsa ömürlü otelleri gibi tamamen tuzdan yapýlmýþ. Yani bu otelde kaldýðýnýzda çorbanýzýn tuzu eksik ise masanýzýn ya da taburenizin bir ucunu koparýp çorbanýza katabilirsiniz. Burada aramayacaðýnýz tek þey tuzluk. Fakat bu masalsý otelde takdir edersiniz ki beþ yýldýzlý otellerdeki konforu ya da kuzeyin buz otelinin imkanlarýný bulmak zor. Bir kere odanýz öðle vakti sýcaktan kavrulurken, geceleri kutup kadar soðuyor. Diðer tüm otellerden önemli bir farký daha var, o da suyunun (banyosunun) olamamsý. Caným bu kadar seçkin bir otelde kalýyorsanýz varsýn suyu da olmasýn. Onca parayý bayýlýp buz otelde kalsanýz da sanki duþ alabiliyormusunuz ki? Ne yapýp edip geceyi bir tuz otelinde geçirmek istiyorum diye diretirseniz, tedbirinizi çok iyi almanýz gerekiyor. Son bir kaç gün geceleri çok üþüdüðüm için oteli gezip tekrar Uyuni ye dönmeye karar veriyorum. Commegena kralý I. Antiokos Hazretleri nin tahtý olan Nemrut Daðý na haksýzlýk etmiþ olmayalým ama üç bin metrenin üzerinde ve böyle bir zeminde gün batýmý manzarasý dünyanýn baþka hangi coðrafyalarýnda bu kadar güzel görünür bilemiyorum.