Ergen ve Erişkin Başlang çl Maninin Fenomenolojik Farkl l klar : Karş laşt rmal Bir Çal şma

Benzer belgeler
YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Young Mani Derecelendirme Ölçeğinin Türkiye de Geçerlik ve Güvenilirliği

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

BİPOLAR YAŞAM DERNEĞİ Bipolar II Bozukluk

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANLARININ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE İKİ AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖYS, ÖSS VE TEK AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖSS İLE İLİŞKİLERİ*

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

Bipolar bozuklukta cinsiyete göre klinik ve. ve sosyodemografik özelliklerin karşılaştırılması

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

TOTEK Beşinci Dönem UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü

KRON K fi ZOFREN, fi ZOAFFEKT F BOZUKLUK VE B POLAR AFFEKT F BOZUKLUKTA TANISAL STAB L TE

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Serhat Tunç 1, Yelda Yenilmez Bilgin 2, Kürşat Altınbaş 3, Hamit Serdar Başbuğ 4 1

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

ERKEN BAfiLANGIÇLI VE YET fik N T P fi ZOFREN DE KL N K BEL RT LER

Çocukluk Çağ Bipolar Bozukluk Fenotip Özellikleri Gösteren Bir Olgu Serisi

Depresyon Yayg nl ğ ve Risk Etkenleri: Huzurevinde ve Evde Yaşayan Yaşl larda Karş laşt rmal Bir Çal şma

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

VANGÖLÜ ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

Araştırma Notu 15/177

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

İZMİR METROPOL İLÇELERİNDE YAPILAN ASANSÖR DENETİMLERİ VE GÜVENLİK SEVİYESİNDEKİ GELİŞMELERİN İNCELENMESİ

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Doğum Ardı Psikoz Tanısı Konulan Hastaların Uzun Süreli İzlemi

BİPOLAR HASTALARDA DEPRESİF DÖNEM ÖYKÜSÜ VARLIĞINA GÖRE KLİNİK VE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

Lise Gençleri Aras nda Sigara, Alkol ve Madde Kullan m Yayg nl ğ *

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

READS. DSM-5 Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu Şiddet Ölçeği Çocuk Formunun(11-17 Yaş) Türkçe Güvenilirliği ve Geçerliliği View project

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Ergenlerde Kendilik Alg s İle Psikopatoloji Aras nda Bağ nt Var m?

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

4. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Üniversitesi Psikiyatri Hemşireliği Anabilim

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004)

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Bipolar Bozukluk Bir Y ll k İzlem Çal şmas

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Ailedeki Madde Bağ ml l ğ n n Ergenin Sapm ş Davran şlara Yönelmesindeki Etkisi: Lise Son S n f Gençliği Örneği

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Halk n Şizofreniye Bak ş ve Yaklaş m Üzerine Bir Epidemiyolojik Araşt rma *

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

AYDIN TİCARET BORSASI

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

Bipolar depresyonu ayırt etmek her zaman kolay mı?

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Siklotimik bozukluk, hipomani ve hafif þiddette

Depresif rahatsızlık nedir?

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Yetiyitimi Değerlendirme Çizelgesinin (WHO-DAS-II) Şizofreni Hastalar nda Geçerlilik ve Güvenilirliği

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

BÖLÜM 3 FREKANS DAĞILIMLARI VE FREKANS TABLOLARININ HAZIRLANMASI

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

fonksiyonu, her x 6= 1 reel say s için tan ml d r. (x 1)(x+1) = = x + 1 yaz labilir. Bu da; f (x) = L

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 2003; 14(1):21-30 Ergen ve Erişkin Başlang çl Maninin Fenomenolojik Farkl l klar : Karş laşt rmal Bir Çal şma Dr. Murat ERKIRAN 1, Dr. Nesrin KARAMUTAFALIOĞLU 2, Dr. Nesrin TOMRUK 1, Dr. Erdem KAHRAMAN 3, Dr. Nihat ALPAY 1 ÖZET Amaç: Bu çal flman n amac bipolar afektif bozuklu un (mani) fenomenolojisinin hastal n bafllad yaflla iliflkisini belirlemektir. Yöntem: Olgular n flimdiki ve geçmiflteki hastal k tan lar, DM-IV Bipolar Afektif Bozukluk (Mani) tan ölçütlerine göre belirlenmifltir. Hastal n bafllama yafl ve hastalar n bugünkü yafl dilimine göre oluflturulan, ergen bafllang çl halen ergen (EBEG) (n=60), ergen bafllang çl halen yetiflkin (EBYG) (n=60) ve yetiflkin bafllang çl yetiflkinlerden (YBYG) (n=60) oluflan üç grupta, sosyodemografik ve klinik özellikler incelenmifltir. Olgular, sosyodemografik ve klinik veri formu, DM-IV Eksen I Bozukluklar çin Yap - land r lm fl Klinik Görüflme (CID-I), Young Mani Derecelendirme Ölçe i (YMDÖ), Hamilton Depresyon Ölçe i (HAM-D) ve Pozitif Belirtileri De erlendirme Ölçe iyle (AP) de erlendirilmifltir. Bulgular: Gruplar eflit say da kad n ve erkekten oluflmaktayd. Ergen bafllag çl yetiflkin grupta bekar (%51.7) ve boflanm fl oran (%21.7) ve çal flmama oran (%70) yetiflkin bafllang çl lardan fazlayd. EBEG (%26.7) ve EBYG lar karma nöbet oran (%15) ve duygudurumla uyumsuz/uyumlu psikotik özellik görülme oran (%35/%50,%31.7/%66.7) ile yat fl süresi (23.9±4.8, 23.8±3.9) aç s ndan YBYG dan farkl bulundu. Tart flma: Ergenlik döneminde hastal n bafllamas, karma nöbet olas l n n, sanr ve varsan larla giden, duygudurumla uyumlu veya uyumsuz psikotik özelliklerin artmas na neden olmaktad r. Bu çal flma, ergen manisinin fenomenoloji, nöbet tipi ve baz klinik özellikler ile farkl bir alt tip olabilece i varsay m n desteklemektedir. Anahtar özcükler: Mani, fenomenoloji, ergen bafllang ç, yetiflkin bafllang ç UMMARY: Phenomenological Differences Between Adolescent and Adult Onset Mania: A Comparative tudy Objective: The aim of this study is to determine the relationship between age of onset and phenomenology of bipolar affective disorder (mania). Method: The current and retrospective diagnoses of the patients were made according to DM-IV Bipolar Affective Disorder (mania) criteria. ociodemographic features, clinical features, type of episode, number and length of hospitalizations were investigated in three groups which were consisted of adolescent-onset adolescents (n=60), adolescent-onset adults (n=60) and adult-onset adults (n=60). The groups were determined according to age of onset and current age categories. All patients have been assessed by tructured Clinical Interview for DM-IV- Clinical Version (CID-I), Young Mania Rating cale (YMR), Hamilton Depression Rating cale (HAM-D) and cale for the Assessment of Positive ymptoms (AP). Results: The groups were consisted of equal numbers of women and men. Rate of single (%51.7) and divorced patients (%21.7), rate of unemployment status (%70) were higher in adolescent-onset patients than adultonsets. Adolescent-onset adolescents and adolescentonset adults were different from adult-onset patients with respect to mixt episodes (%26.7, %15) and mood congruent or incongruent psychotic features (%35/%50, %31.7/%66.7) and length of hospitalization (23.9±4.8, 23.8±3.9). Conclusion: Adolescent-onset of illness causes higher probability of mixt episodes, psychotic features such as mood congruent or incongruent hallucinations and delusions. This study supports the hypothesis that adolescent-onset mania may be a different subtype than adult-onset mania with respect to type of episode, phenomenology, and clinical features. Key Words: Mania, phenomenology, adolescent onset, adult onset 1Uzm., 2 Doç., Bak rköy Prof. Mazhar Osman Ruh ağl ğ ve Hastal klar Eğitim ve Araşt rma Hastanesi, İstanbul, 3 Uzm., Osmaniye Devlet Hastanesi Psikiyatri Kl., Osmaniye. 21

GİRİŞ Hastal ğ n başlad ğ yaş n fenomenoloji üzerine etkileri, şizofreni ve depresyonda geniş kapsaml araşt r lmas na karş n, bipolar afektif bozukluğun (mani) fenomenolojisi üzerinde yeterince durulmam şt r (Goodnick 1998). Bipolar afektif bozukluk (BAB) tan s alm ş yetişkin olgulardan elde edilen veriler, hastalar n %20--40 nda hastal k başlama yaş n n çocukluk çağ na uzand - ğ na dikkat çekmektedir (Joyce 1984, Lish ve ark. 1994). Epidemiyolojik çal şmalar n sonuçlar, BAB n cinsiyetlere göre başlang ç yaş n n farkl laşmad ğ n, (kad n ve erkeklerde) çoğunlukla 15-19 yaşlar aras nda başlad ğ n (Burke ve ark. 1990), ancak bu yaş grubunda hastal ğ n s kl kla fark edilemediğini veya yanl ş tan konduğunu belirtmektedir. Erken başlang çl BAB da, geç başlang çl lara oranla, psikotik özelliklerin daha s k görüldüğü ve bu olgular n yanl şl kla şizofreni (Hassanyeh ve Davison 1980) veya şizoafektif bozukluk (Rosen ve ark. 1983) tan s ald klar bidirilmektedir. Gerek şizofreni tan s konan 6 ergen olgunun geriye dönük yeniden değerlendirmelerini içeren çal şmadaki (Carlson ve trober 1978), gerekse erken başlang çl şizofreni tan s konan olgular n bir k sm n n izleme çal şmalar ndaki olgularda, BAB (manik atak) tan s n n daha uygun olduğu belirtilmektedir (Werry ve ark. 1991). Kesitsel olarak incelendiğinde psikotik özelliklerin varl - ğ n n BAB ile şizofreni ay r m nda güçlükler yaratt ğ (Taylor ve Abrams 1973) ve ay r c tan n n ancak izlemeyle yap labileceği de vurgulanmaktad r (Levitt ve Tsuang 1988). Ergen manisinde s kl kla garip sanr lar, chneider in birinci s ra belirtileri, büyüklük sanr lar, işitme veya görme varsan lar, al nma düşünceleri ve aş r hareketlilik belirtileri, bas nçl konuşma, uykusuzukluk, neşelilik ve sinirlilik gibi kar ş k klinik belirtilerden oluşan bir tablo görüldüğü saptanm şt r (Ballenger ve ark. 1982). Gözlenen atipik özellikler çoğunlukla yanl ş tan konmas na neden olmaktad r. Erken başlang çl manide yetişkin başlang çl lara göre paranoid ve büyüklük sanr lar n n daha s k görüldüğü (Carlson ve ark. 2000), erken başlang ç yaş n n, BAB da psikotik özelliklerin görülme olas l ğ n artt rabileceği, ancak bunun hastal ğ n kötü gidişine işaret etmediği vurgulanmaktad r (Y ld z ve Özerdem 2000). Bununla birlikte ergen manisinde yetişkinlere göre depresyon belirtilerinin daha fazla, psikotik belirtilerin ise daha seyrek görüldüğünü bildiren çal şmalar da mevcuttur (McElroy ve ark. 1997). Ergen hastalarda manik nöbetin yetişkin hastalara oranla daha s k psikotik özellikler gösterdiği eski çal şmalarda gösterilmiştir. Ancak, damgalamaktan kaç nma amac yla çok ağ r olgulara bu tan n n konulmas n n bulguda önemli rolü olduğu, bu nedenle, güncel ölçütlerle bu çal şmalar n yinelenmesi gerektiği belirtilmektedir (Y ld z ve Özerdem 2000). Bu çal şmada, hastal ğ n başlama yaş yla BAB (mani) fenonemolojisi aras ndaki ilişki, hastal ğ n başlama yaş na ve hastalar n bugünkü yaş dilimine göre belirlenmiş üç grubun karş laşt r lmas yla incelenmektedir. Çal şmadaki gruplar, ergen başlang çl halen ergenlik döneminde, ergen başlang çl halen yetişkinlik döneminde ve yetişkin başlang çl hastal ğ olan yetişkinlerden oluşmaktad r. Bu tipte grup ayr m daha önceki çal şmalarda rastlanmasa da, hem kesitsel hem de ergenlikten yetişkinliğe kadarki sürecin izleme verilerinin birlikte analizine olanak verdiği için yaş n hastal k üzerindeki rolünü daha aç k ve net anlamam z sağlamaktad r. Bu çal şmayla, ergen manisinin yetişkin dönemde başlayan maniden sosyodemografik özellikler, fenomenoloji, nöbet tipi ve klinik baz özellikler yönünden farkl l klar irdelenmiştir. YÖNTEM VE GEREÇLER Örneklem Çal şman n örneklemi, Bak rköy Prof. Mazhar Osman Ruh ağl ğ ve inir Hastal klar Eğitim ve Araşt rma Hastanesi genel psikiyatri kliniklerinde, Haziran 1999-Temmuz 2000 tarihleri aras nda, DM-IV tan ölçütlerine göre (Amerikan Psikiyatri Birliği, 1994) BAB (manik nöbet) tan - s konmuş, yatarak tedavi görmekte olan ard ş k 180 olgudan oluşmaktad r. Hastal ğ n başlama yaş na ve hastalar n bugünkü yaş dilimine göre örneklem üç gruba ayr lm şt r. Birinci grubu hastal ğ n başlad ğ yaş ve içinde bulunduğu yaş 18 yaş ve alt nda olan 60 ergen olgu, ikinci grubu halen yetişkin dönemde olup hastal ğ n n ergenlikte (18 yaş ve alt ) başlam ş olduğu saptanan 60 yetişkin olgu ve üçüncü grubu hastal ğ 19 yaş sonras yetişkin dönem başlang çl 60 yetişkin ol- 22

TABLO 1. Üç Ölçekten Oluşturulmuş Toplam 36 Belirtiden Anlaml Farkl l k aptanan Maddelerinin Karş laşt r lmas. EBEG EBYG YBYG F* P Düşünce içeriği Depresif ruh hali Özk y m düşüncesi İşitme varsan lar Yorum yapan sesler Aralar nda konuşan sesler Görme varsan lar Varsan lar n bütünsel değ. Kötülük görme sanr lar Büyüklük sanr lar Al nma sanr lar Kontrol edilme sanr lar Düşünce okunmas sanr lar Düşünce yay nlanmas sanr s Düşünce sokulmas sanr s anr lar n bütünsel değ. 7.53 a 0.7 a 0.63 a 3.13 a 2.28 a 1.35 a 2.2 a 2.91 a 2.48 b 3.78 b 3.31 b 1.1 a 1.35 a 0.33 a 0.68 a 3.81 a 1.29 1.31 1.19 1.78 1.93 1.83 1.82 1.71 1.95 1.1 1.74 1.65 1.78 1.03 1.4 1.25 7.73 a 0.41 b 0.43 b 2.81 a 1.98 a 1.43 a 1.66 a 2.66 a 3.66 a 4.25 a 4.11 a 0.9 b 1.8 a 0.86 b 0.5 b 4.3 a 0.77 0.96 1.12 1.84 1.9 1.69 1.85 1.74 1.29 0.83 0.91 1.61 1.85 1.69 1.2 0.74 6.91 b 0.2 b 0.15 b 1.45 b 0.93 b 0.45 b 0.76 b 1.33 b 2.46 b 3.48 b 2.78 b 0.28 b 0.53 b 0.2 b 0.08 b 3.31 b 1.44 0.78 0.63 1.96 1.71 1.29 1.51 1.85 1.8 1.3 1.7 0.99 1.19 0.87 0.38 1.35 7.039 2.945 3.26 13.417 9.23 5.82 9.39 13.339 9.263 6.536 11.143 4.605 10.02 7.453 5.208 9.41 0.05 0.04 0.02 EBEG= Ergen başlang çl halen 18 yaş veya alt nda olan yetişkin grubu EBYG= Ergen başlang çl halen 19 yaş ve üstündeki yetişkin grubu YBYG= Hastal k başlang c 19 yaş ve üzeri olan yetişkin grubu *df= 2 a,b = Tukey post hoc testinde istatistiksel olarak anlaml farkl l k gösteren ortalamalar için a ile işaretlenenler b ile işaretlenenlerden anlaml olarak daha yüksektir. gu oluşturdu. Gruplarda kad n ve erkek eşit say - da bulunmaktad r. Cinsiyet etmeninin fenomenoloji üzerindeki olas etkisini en aza indirmek ve gruplar aras ndaki klinik farkl l klar daha etkin olarak saptayabilmek amac yla eşit say da kad n ve erkekten oluşan homojen gruplar oluşturmak amac yla denekler ard ş k olarak çal şmaya al nd. Birinci grubun yaş ortalamas 17.6 (ss=0.69), yaş aral ğ 15-18; ikinci grubun yaş ortalamas 27.46 (ss= 6.8), yaş aral ğ 19-44; üçüncü grubun yaş ortalamas 33.29 (ss= 5.71), yaş aral ğ ise 24-45 olarak bulundu. İşlem Belirtilen zaman aral ğ içinde, hastanede DM-IV tan ölçütlerine göre BAB (manik nöbet) tan s yla yatarak tedavi görmekte olan hastalar ve hastalar n en az bir yak n ile görüşülmüş, çal şman n amac ve şekli hakk nda bilgi verilmiş, hasta ve yak nlar ndan çal şmaya kat lmada sözlü onaylar al nm şt r. Olgular n şimdiki ve geçmişteki hastal k tan - lar, DM-IV Eksen I Bozukluklar İçin Yap land r lm ş Klinik Görüşme (CID-I) kullan larak kesinleştirilmiştir. Olgulara yat şlar ndan sonraki ilk üç gün içinde, araşt rmac lar taraf ndan haz rlanan sosyodemografik veri formu, Young Mani Derecelendirme Ölçeği, Pozitif Belirtileri Değerlendirme Ölçeği ve Hamilton Depresyon Ölçeği uygulanm ş, daha önce hastanede yatarak tedavi görenlerin eski kay tlar incelenmiş ve en az bir aile bireyi ile görüşülmüştür. Ölçekler, uygulama deneyimine sahip, dördüncü y l nda olan bir psikiyatri asistan taraf ndan uygulanm şt r. Çal şmaya dahil edilme koşullar olarak, hastalarda DM-IV tan ölçütlerine göre BAB-manik veya karma nöbet tan s n n olmas, zeka geriliği olmamas, genel t bbi duruma bağl duygudurum bozukluğu olmamas, alkol ya da madde kullan - m na bağl duygudurum bozukluğu olmamas belirlenmiştir. Ölçekler osyodemografik veri formu: Yazarlar taraf ndan haz rlanarak çal şmaya kat lan deneklerin 23

TABLO 2. Gruplar n YMDÖ, HAM-D, AP Puanlar, Yat ş ve Geçmiş Nöbet Özelliklerinin Karş laşt r lmas. EBEG EBYG YBYG F P YMDÖ HAM-D AP Yat ş süresi (gün) Geçirilmiş manik nöbet say s Geçirilmiş karma nöbet say s Geçirilmiş depresyon nöbet say s Geçirilmiş hipomanik nöbet.say s Hastaneye toplam yat ş say s 34.9 11.1 59.5 a 23.9 a 0.25 b 0.1 0.56 b 0.3 0.3b 8.1 6.5 24.2 4.8 0.54 0.3 0.62 0.5 0.6 35.9 10.7 61.8 a 23.8 a 4.8 a 0.2 1.15 a 0.9 5.5 a 7.3 6.7 19.3 3.9 5.1 0.7 1.2 1.8 6.8 34 9 44.8 b 19.2 b 3b 0.2 0.45 b 0.6 2.8 b 8.3 5.2 19.8 4.5 2.5 0.9 1.7 1.8 3 0.871 1.903 11.248 22.661 28.52 1.08 5.31 2.15 21.4 0.42 0.152 0.34 0.12 EBEG= Ergen başlang çl halen 18 yaş veya alt nda olan ergen grubu YMDÖ: Young Mani Derecelendirme Ölçeği EBYG= Ergen başlang çl halen 19 yaş ve üstündeki yetişkin grubu HAM-D: Hamilton Depresyon Ölçeği YBYG= Hastal k başlang c 19 yaş ve üzeri olan yetişkin grubu AP: Pozitif Belirtileri Değerlendirme Ölçeği a,b = Tukey post hoc testinde istatistiksel olarak anlaml farkl l k gösteren ortalamalar için a ile işaretlenenler b ile işaretlenenlerden anlaml olarak daha yüksektir. kendileri ile ilgili çeşitli sosyodemografik bilgileri (yaş, cinsiyet, medeni durum gibi) ve klinik özellikleri (geçirilmiş nöbet say s, nöbet tipi, yat ş s ras nda hastanede yat ş süresi gibi) değerlendirmek için uygulanm şt r. DM-IV Eksen I Bozukluklar İçin Yap - land r lm ş Klinik Görüşme (CID-I): DM- IV Eksen I bozukluklar için yap land r lm ş klinik görüşme (CID-I), majör DM-IV Eksen I tan lar n n konmas için geliştirilmiş, yap land - r lm ş bir klinik görüşme ölçeğidir (First ve ark. 1997). Yap land r lm ş görüşme, tan sal değerlendirmenin standart bir biçimde uygulanmas n sağlayarak tan n n güvenilirliğinin ve DM-IV tan ölçütlerinin taranmas n kolaylaşt rarak tan lar n geçerliliğinin artt r lmas, belirtilerin sistematik olarak araşt r lmas için geliştirilmiştir. CID-I in Türkiye için uyarlama ve güvenirlik çal şmalar Çorapç oğlu ve arkadaşlar (1999) taraf ndan yap lm şt r. Young Mani Derecelendirme Ölçeği (Young Mania Rating cale) (YMDÖ): Bu ölçek, 11 maddeden oluşmakta ve her biri 5 aşamal belirti şiddeti ölçmektedir (Young ve ark. 1978). Ölçekteki maddeler, BAB manik nöbetteki tan mlanm ş çekirdek belirtileri (hafiften ağ ra doğru derecelendirecek biçimde) kapsamaktad r. Ölçeğin doldurulmas hastayla son 48 saatlik süre dilimi içindeki durumu esas al narak yap lan görüşmeye ve görüşme s ras ndaki gözlemlere dayanarak yap l r. İki bağ ms z görüşmecinin toplam puanlar aras ndaki doğrusal bağ nt katsay s 0.93 ve herbir madde puanlar aras ndaki doğrusal bağ nt katsay lar n n 0.66-0.92 aras nda değiştiği bulunmuştur. Ölçeğin Türkçe geçerlik ve güvenilirlik çal şmas nda (Karadağ ve ark. 2002) iç tutarl k katsay s %79 olarak bulunmuş, çal şmac lar n ölçek maddeleri aras ndaki fikir birliği %63.3-%95.5, kappa değerleri 0.114-0.849 aras nda bulunmuştur. Pozitif Belirtileri Değerlendirme Ölçeği (AP): Andreasen (1984) taraf ndan geliştirilen ve ülkemizde geçerlik, güvenilirliği yap lm ş (Erkoç ve ark. 1991) ölçek, şizofrenideki pozitif belirtileri değerlendirmektedir. Pozitif Belirtileri Değerlendirme Ölçeği (AP) beş alt ölçekte, toplam 35 belirtiyi değerlendirmektedir. Her madde 0 la 5 puan aral ğ nda s ras yla; yok, şüpheli, hafif, orta, belirgin ve şiddetli olarak derecelendirilmiştir. AP için toplam puan 175 dir. Hamilton Depresyon Ölçeği (HAM-D): Depresyon tan s konan hastalarda depresyon düzeyini derecelendirmek amac ile geliştirilmiş standart bir ölçektir (Hamilton 1960). Bu araşt rmada 17 soruluk versiyonu kullan lm şt r. Türkiye de geçerlik ve güvenilirlik çal şmalar (Akdemir ve ark. 1996, Rezaki ve ark. 1998) yap lm şt r. 24

TABLO 3. Gruplar n Nöbet Tipi ve Özk y m Girişimi Yönünden Karş laşt r lmas. EBEG EBYG YBYG X 2 P Nöbet tipi Mani Karma Psikotik özellik Yok Duygudurumla uyumlu Duygudurumla uyumsuz Özk y m girişimi Yok Var 44 16 9 30 21 57 3 (73.3) (26.7) (15) (50) (35) (95) (5) 51 9 1 40 19 54 6 (85) (15) (1.7) (66.7) (31.7) (90) (10) 56 4 17 38 5 59 1 (93.3) (6.7) (28.3) (63.3) (8.3) (98.3) (1.7) 8.961* 25.911** 4.024*** 0.134 EBEG= Ergen başlang çl halen 18 yaş veya alt nda olan ergen grubu EBYG= Ergen başlang çl halen 19 yaş ve üstündeki yetişkin grubu YBYG= Hastal k başlang c 19 yaş ve üzeri olan yetişkin grubu *df= 2, **df=4, ***df= 2 İstatistiksel işlemler Al nan sonuçlar P for Windows 7.5 istatistik program nda oluşturulan veri taban na aktar lm şt r. Ergen ve yetişkin başlang çl olgular n fenomenojik farkl l klar, manik, depresif ve psikotik belirtileri içeren YMDÖ, HAM-D ve AP ölçeklerinden elde edilen sonuçlar karş laşt r larak değerlendirilmiştir. Üç ölçekteki benzer maddeler değişkenlerin say s n azaltmak ve ayn özelliği birden fazla değerlendirmemek için ç - kart ld. Toplam olarak 36 klinik belirti değerlendirmeye al nd. Bu belirtiler şunlard : yükselmiş duygudurum, hareket ve enerji art ş, artm ş cinsel ilgi, azalm ş uyku, sinirlilik, konuşma miktar ve h z, düşünce yap bozukluğu, anormal düşünce içeriği, y k c veya sald rgan davran ş, d şgörünüm, yetersiz içgörü, depresif ruh hali, suçluluk duygusu, intihar düşüncesi, ajitasyon, psikomotor yavaşlama, psişik anksiyete, somatik belirtiler ve hipokondriyazis, işitme varsan s, yorumlay c sesler, aralar nda konuşan sesler, görme varsan lar, varsan lar n bütünsel derecelendirilmesi, perseküsyon sanr s, büyüklük sanr s, mistik sanr, al nma sanr s, kontrol edilme sanr s, düşünce okunmas sanr s, düşünce yay nlanmas sanr s, düşünce sokulmas sanr s, düşünce çekilmesi sanr s, sanr lar n bütünsel derecelendirilmesi, düşüncenin raydan ç kmas, pozitif formal düşünce bozukluğu. Bu çal şmada kullan lan veriler için frekans dökümleri yap lm ş, kategorik değişkenler aras ndaki ilişkileri değerlendirmek için ki-kare testi uygulanm şt r. Üç gruba ait belirlenmiş olan toplam 36 madde tek yönlü çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) ile karş laşt r lm şt r. MA- NOVA ikiden çok grupta birden çok değişkenin yer ald ğ durumlarda kullan lan ve toplam değişkenler (36 belirtinin olduğu gibi) aras ndaki farkl l ğ ortaya koyan bir testtir. Gruplararas değişimin hastaya göre önemliliğini test etmek için Wilks Lambda istatistiğinden yararlan lm şt r (Özdamar 1999). Bu yöntemde önce veri matriksleri hesaplanmakta ard ndan grup ortalama vektörleri hesaplanmaktad r. Wilks Lambda testiyle grup ortalama vektörleri aras nda farkl l k saptand ktan sonra her bir ölçek maddesi için tek yönlü F-testi yap lm ş, anlaml farkl l k saptanan maddelere grup içi karş laşt rmalar için Tukey post hoc testi uygulanm şt r. BULGULAR Çal şman n desenindeki yaş değişkenine göre oluşturulmuş üç gruba uygulanan ölçeklerden oluşturulan toplam 36 klinik belirtinin, Wilks Lambda testi kullan larak karş laşt rmas sonucunda gruplar aras nda anlaml farkl l k saptand (Wilks lambda= 0.403, F= 2.272, (hipotez) df= 72, (hata) df= 284, p<). MANOVA testinde farkl l ğ oluşturan maddelerin post hoc karş laşt rmalar na göre (Tablo 1) YMDÖ de düşünce 25

TABLO 4. Gruplar n osyodemografik Özelliklerinin Karş laşt r lmas. EBEG EBYG YBYG X 2 P Medeni durum Bekar Evli Boşanm ş/ayr yaşama Eğitim durumu Okur yazar olmayan Okur yazar İlkokul Ortaokul Lise Yüksekokul Çal şma durumu Çal şm yor Çal ş yor 53 7 0 1 5 30 12 11 1 49 11 (88.3) (11.7) (1.7) (8.3) (50) (20) (18.3) (1.7) (81.7) (18.3) 31 16 13 0 1 27 11 15 6 42 18 (51.7) (26.7) (21.7) (1.7) (45) (18.3) (25) 3.3 (70) (30) 18 35 7 2 2 35 7 10 4 35 25 (30) (58.3) (11.7) (3.3) (3.3) (58.3) (11.7) (16.7) (6.7) (58.3) (41.7) 52.25* 12.336** 7.778*** 0.263 0.02 EBEG= Ergen başlang çl halen 18 yaş veya alt nda olan ergen grubu EBYG= Ergen başlang çl halen 19 yaş ve üstündeki yetişkin grubu YBYG= Hastal k başlang c 19 yaş ve üzeri olan yetişkin grubu *df= 4, **df= 10, ***df= 2 içeriği (p<0.05); AP da işitme varsan lar (p<), yorumlay c sesler (p<), aralar nda konuşan sesler (p<), görme varsan lar (p<0.05), varsan lar n bütünsel değerlendirilmesi (p<), düşünce okunmas sanr lar (p<0.05), sanr lar n bütünsel değerlendirilmesi (p<0.05) maddelerinden al nan puan ortalamalar EBEG ve EBYG lerde YBYG den anlaml olarak yüksek bulunmuştur. AP ta kontrol edilme sanr - lar (p<), düşünce yay nlanmas sanr lar (p<0.05), düşünce sokulmas sanr lar (p<), HAM-D de depresif ruh hali (p<0.05), özk y m düşüncesi (p<0.05) EBEG de, EBYG ve YBYG den anlaml olarak daha yüksek bulunmuştur. AP ta kötülük görme sanr lar (p<), büyüklük sanr lar (p<) ve al nma sanr lar (p<) EBYG de, EBEG ve YBYG den anlaml olarak daha yüksek bulundu. YMDÖ ve HAM-D puan ortalamalar nda, üç grup aras nda anlaml farkl l k bulunmad (Tablo 2). EBEG ile EBYG nin AP puanlar YBYG deki olgulardan anlaml derecede yüksek bulundu (p<). Hastanede yat ş süreleri aç - s ndan üç grup aras nda anlaml farkl l k bulundu. Bu anlaml farkl l k, yat ş süresi daha az olan YBYG ile ergen başlang çl diğer iki grup aras ndayd (p<). Geçirilmiş manik ve depresif nöbet say ortalamalar ve hastaneye toplam yat ş say ortalamalar aç s ndan 3 grup aras nda anlaml farkl l k saptand (Tablo 2). EBYG deki olgular n geçirilmiş manik nöbet say s (p<), geçirilmiş depresif nöbet say s (p<0.05; p<.001) ve toplam yat ş say s (p<), hem EBEG hem de YBYG deki olgulardan anlaml olarak daha fazla bulundu. EBEG ve EBYG de karma nöbet görülme oran ve duygudurumla uyumsuz psikotik özellik görülme oran, YBYG ye göre anlaml derecede yüksek bulundu (s ras yla x 2 = 8.961, x 2 = 25.911 ve p<) (Tablo 3). Özk y m girişimi gruplar aras nda farkl l k göstermemektedir. Çal şmaya eşit say da kad n ve erkek olgu al nd. osyodemografik bulgular (Tablo 4) gruplar n yaş ortalamas ndaki farkl l klara uyum gösterdi. Ergen başlang çl ergen grubunun (EBEG) %88 i bekard. Yaş ortalamalar birbirine yak n diğer iki grupta ise; ergen başlang çl yetişkin olgu grubundaki (EBYG) bekar ve 26

boşanm ş olanlar n oran, yetişkin başlang çl olgu grubuna (YBYG) oranla belirgin olarak fazla bulundu (x 2 = 52.25, p<). Ergen başlang çl olup çal şman n yap ld ğ s rada 18 yaş ndan küçük olan ergen grubu ile EBYG deki olgular aras nda çal şmayanlar n oran YBYG e göre anlaml olarak daha yüksek bulundu (x 2 = 7.78, p<0.05). Üç grubun eğitim düzeylerine dağ l mlar hemen hemen ayn olup, ilkokul mezunlar en büyük oran oluşturmaktad r. TARTIŞMA Birçok yazar ergen başlang çl maninin tan nmas nda güçlük yaratarak yanl ş tan konmas na sebep olan en önemli etkenlerden birinin psikotik özelliklerin görülmesi olduğunu bildirmektedir (Carlson ve trober 1978, Joyce 1984, Carlson 1990). Araşt rmam za kat lan olgular aras nda ergen başlang çl olanlar n AP puan ortalamalar n n yetişkin başlang çl olgulardan yüksek bulunmas bu görüşü desteklemektedir. Güldoğan ve arkadaşlar (1994) yatarak tedavi gören manili olgularda kötülük görme sanr s n n en s k görülen psikotik özellik olduğunu göstermişler, kontrol edilme ve düşünce yay nlanmas gibi chneider in birinci s ra belirtilerinin manik olgularda oldukça yüksek oranlarda görüldüğünü vurgulam şlard r. Ögel ve arkadaşlar (1994) şizofreni ve duygudurum bozukluklar n n karş laşt r ld ğ çal şmalar nda her iki tan grubunda da benzer tipte sanr lar n görülebildiğini ve garip sanr lar n şizofreniye özgü olmayabileceğinin alt n çizmişlerdir. Ancak her iki çal şmada da psikotik özellik eşlik etmesiyle hastal ğ n başlang ç yaş n n ilişkisi üzerinde durulmam şt r. Çal şmam zda ergen başlang çl BAB l olgularda daha yüksek oranda psikotik özellikler saptanmas hastal ğ n başlang ç yaş n n önemini gösterebilir. Çal şmam z n sonuçlar n yorumlarken üzerinde durulmas gereken önemli bir nokta farkl ölçeklerden ay klanarak oluşturulmuş belirtilerden baz lar nda (özellikle AP tan al nan maddelerde) standart sapma değerlerinin ortalamalardan daha yüksek olmas d r. Bu k s tl l ğa araşt - r lmak istenen bulgular sağl kl olarak ölçebilecek bir ölçekten henüz yoksun olmam z yol açm ş olabilir. Zira BAB manik nöbette, depresif ve psikotik belirtiler s kl kla eşlik edebilmekte ve her üç belirti kümesini de değerlendirmeye yönelik bir ölçeğe gereksinim olduğu düşünülmektedir. Ayr ca örneklem grubumuzun araşt rman n deseni gereği yatarak tedavi gören olgular aras ndan seçilmiş olmas, daha ağ r bir hasta grubunun çal şmaya dahil edilmesine neden olmuş olabilir. Ancak karş laşt rmal bir çal şma olduğu için ve tüm gruplar yatan hastalardan seçilen deneklerle oluşturulduğu için sak nca yaratmam ş olabileceği düşünüldü. Ergen başlang çl manili olgularla yetişkin başlang çl manili olgular n fenomenolojik olarak karş laşt r ld ğ çeşitli çal şmalarda, McGlashan (1988) ergenlerde daha s kl kla sanr ve varsan - lar n görüldüğünü; McElroy ve arkadaşlar (1997) ergenlerde depresif belirtilerin yetişkinlerden daha fazla görüldüğünü, ancak psikotik özellikler yönünden iki grup aras nda farkl l k bulunmad ğ n ; buna karş l k Carlson ve arkadaşlar (2000), ergen başlang çl olgularda paranoid ve büyüklük sanr lar n n daha s k görüldüğünü bildirmişlerdir. Psikotik özelliklerin ergen başlang çl manide yüksek oranda bulunduğunu bildiren diğer çal şmalarda (Krasa ve Tolbert 1994) genç yaşta hastal ğ n daha şiddetli olmas n n bu sonuca yol açm ş olabileceği ileri sürülmüştür. Ancak bizim çal şmam zdaki olgu gruplar aras nda YMDÖ puanlar aras nda farkl l k saptanmam ş olmas bu görüşü desteklememektedir. Psikotik özelliklerin, henüz merkezi sinir sistemi gelişimsel yönden olgunlaşmam ş olan ergenlerde daha seyrek görülebileceği ileri sürülmüştür (McElroy ve ark. 1997). Bu görüşe göre şizofrenlerde psikotik belirtilerin ortaya ç kmas için öncelikle ergenlik veya erken yetişkinlik döneminde sinaptik yoğunlukta azalma olmas n n gerektiğinden söz edilmektedir. Ayn şekilde klasik maninin ortaya ç kmas için de benzer bir sürecin söz konusu olabileceği ileri sürülmektedir (McElroy ve ark. 1997). Ancak ergenlik döneminde görülen psikopatolojilerin araşt r ld ğ diğer çal şmalarda (Apter ve ark. 1988, Carlson ve ark. 2000) bu yaş grubunda psikotik belirtilerin yayg n olarak bulunduğu bildirilmiştir. Ayr ca ergen manisinin atipik özellikler göstermesinin o yaşa özgü savunma düzenekleri ve başa ç kma becerilerinin yetersiz olmas yla ilgili olabileceği ileri sürülmektedir (McGlashan 1988). Bir diğer olas l k BAB ile ilgili genetik mekanizmalardan biri olan antisipasyon fenomeniyle ilişkili olabilir (Petronis ve Kennedy 1995). Bu görüşe göre BAB veya şizofrenide yayg n olarak gözlendiği gibi sonraki kuşaklarda hastal k şiddetinin gide- 27

rek artmas ve hastal ğ n giderek daha erken başlamas söz konusudur. Yap lan çal şmalar n sonuçlar nda, ergen başlang çl BAB da daha s k olarak karma nöbet görüldüğü (Krasa ve Tolbert 1994), daha yüksek oranda psikotik belirtilerin eşlik ettiği (Rosen ve ark. 1983), garip sanr lar ve chneider in birinci s ra belirtilerine benzer psikotik belirtilerin az msanamayacak düzeyde olduğu (Ballenger ve ark. 1982) bildirilmektedir. Çal şmam zda ergen başlang çl olgularda karma nöbet ve psikotik özellik görülme oran n n, yetişkin başlang çl olgulardan anlaml düzeyde yüksek bulunmas literatürdeki sonuçlarla uyum göstermektedir. Ergenlerde daha yüksek oranda karma nöbet görülmesi, hastal ğ n erken tan nmas n güçleştirdiği (Carlson ve ark. 2000) ve daha kötü bir gidişe yol açt ğ (Lish ve ark. 1994) ve tedaviye direnç oluşumuna neden olduğu (Geller ve ark. 1995) bildirilmektedir. Ergenlerde görülen karma nöbetleri özk y m riskini yükselttiği ve özellikle elektrokonvülsif tedavi gereksinimine yol açt ğ bildirilmiştir (Himmelhoch ve Garfinkel 1986). Bizim örneklemimizde karma nöbet görülme oran n n yüksek olmas, gruplar aras ndaki özk y m girişim s kl - ğ n etkilememiş görünmektedir. Üç grubun HAM-D puan ortalamalar aras nda önceki baz çal şmalara benzer olarak (Krasa ve Tolbert 1994, McElroy ve ark. 1997) anlaml farkl l k saptanmamas n n bu durumu aç klayabileceği düşünüldü. Zira BAB da görülen yüksek özk y m oranlar n n doğrudan karma nöbetle ilişkili olmad ğ, depresyon belirtilerinin şiddet derecesiyle (trakowski ve ark. 1996) ve eşlik eden madde kötüye kullan m ile ilişkili olduğu (Lopez ve ark. 2001) öne sürülmüştür. Ergen başlang çl manide gidişin daha olumsuz olduğu (Geller ve Luby 1997) ve daha s k nöbet geçirdikleri (trober ve ark. 1995) gösterilmiş, buna göre ergen başlang çl maninin daha ağ r bir alt tip olabileceğine işaret edilmiştir. Öte yandan psikotik özelliklerinin varl ğ n n hastal - ğ n uzun süre içindeki gidişini olumsuz yönde etkilemediği doğrultusunda bulgular n yan s ra (Y ld z ve Özerdem 2000), duygudurumla uyumsuz psikotik belirtilerin varl ğ n n gidişi olumsuz yönde etkileyebileceği belirtilmektedir (Toni ve ark. 2001). Çal şmam zda ergen başlang çl halen erişkin olan hastalarda manik ve depresif nöbet say ortalamas ile toplam hastaneye yat ş say ortalamas ve hastanede yat ş süresi yetişkin başlang çl hastalardan daha fazla bulunmuş; ergen başlang c n gidiş üzerine olumsuz etkisi olabileceği düşünülmüştür. Bununla birlikte gruplar - m zda hastal k sürelerinin eşit olmamas ve izlem yap lmam ş olmas yorum yaparken dikkat edilmesi gereken bir noktad r. Çünkü hastal k sürelerinin farkl olmas, iki grupta (EBYG ve YBYG) klinik değişkenler bak m ndan saptanan farka yol açm ş olabilir. Yani başlang ç yaşlar benzer olsa da hastal k süreleri bak m ndan farkl olan iki grupta da ayn klinik farklar bulunabileceği gözönünde bulundurulmal d r. Ergen başlang çl yetişkin hasta grubunda, yetişkin başlang çl hastalara göre daha yüksek boşanma ve çal şmama oranlar bulunmas, erken yaşta başlayan hastal ğ n sosyal ve mesleksel işlevsellikte daha fazla bozulmaya yol açt ğ n düşündürmektedir. Çal şman n bulgular, literatürdeki ergen başlang çl BAB l hastalarda bildirilen bekar ve boşanm ş olma oran n n yüksek, çal şma oran n n düşük oluşu ile koşutluk göstermektedir (Carlson ve trober 1978, Akiskal 1995, McElroy ve ark. 1997, Kupfer ve ark. 2002). Bu çal şmada ve literatürde görüldüğü gibi, nöroendokrin ve psikososyal gelişme sürecindeyken hastal ğ başlayanlar n büyük bir k sm - n n bekar veya boşanm ş olmas, çal şma oran - n n ise düşük olmas, BAB n özellikle henüz gelişmesini tamamlamam ş kişilik üzerine örseleyici bir etkisinin olabileceği ve bu nedenle de erken tedavi girişiminin önemini göstermektedir. Özellikle ergen başlang çl duygudurum bozukluklar na daha s k oranda nöro-gelişimsel bozukluklar n (geç konuşma ve toplumsal ya da motor gelişimde geri kalma gibi) eşlik ettiği (Y ld z ve Özerdem 2000); nöro-gelişimsel bozukluklar n akademik başar y düşürebileceği belirtilmektedir (Carlson ve ark. 2000). Çal şmam zda ergenlik dönemi öncesinde eğitim sürecini tamamlam ş olanlar %50 civar nda olsa da, ergen ve geç başlang çl gruplar n eğitim düzeyleri aras nda anlaml farkl l k saptanmam ş olmas, literatür sonuçlar yla uyum göstermemektedir. Çal şmam z n sonuçlar ndaki bu farkl l k konusunda, olgular n nöro-gelişimsel düzeylerinin ölçümü çal şmam zda yer almad ğ ndan daha ileri bir yorum getirmek mümkün değildir. 28

ONUÇ Ergen ve erişkin başlang çl BAB l hastalar n karş laşt r ld ğ çal şmam zda, ergen başlang çl olgu grubunda s kl kla karma nöbet görüldüğü, daha yüksek oranda psikotik özellikler sergiledikleri, daha uzun süre hastanede yatt klar, daha s k manik ve depresif nöbet geçirdikleri ve toplam hastaneye yat ş s kl ğ n n daha yüksek olduğu; ayr ca ergen başlang çl olgularda bekar veya boşanm ş olma ile çal şmama oranlar n n daha yüksek olduğu bulunmuştur. Ergen başlang çl iki grupta da yetişkin başlang çl lara göre psikotik özellikler bulunmas, manideki fenomenolojik farkl l klar n yaş dönemine özgü olmaktan çok hastal ğ n ileri yaşlardaki dönemlerinde de söz konusu olabileceğini göstermektedir. Bu bulgular, BAB n ergen yaş grubunda başlamas n n hastal ğ n daha şiddetli bir alt tipini oluşturabileceğini düşündürmekte ancak bununla ilgili daha fazla kontrollü ve ileriye dönük izleme çal şmas - na gerek vard r. KAYNAKLAR Akdemir A, Örsel, Dağ İ ve ark. (1996) Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği (HDDÖ) nin geçerliği, güvenirliği ve klinikte kullan m. 3P Dergisi, 4: 251-259. Akiskal H (1995) Developmental pathways to bipolarity: are juvenile-onset depressions pre-bipolar? J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 34:754-763. Amerikan Psikiyatri Birliği (1994) Mental Bozukluklar n Tan sal ve ay msal Elkitab, Dördüncü Bask (DM-IV) (Çev. Ed: E Köroğlu) Ankara, Hekimler Yay n Birliği, 1995. Andreasen NC (1984) The cale for the Assessment of Positive ymptoms (AP) Iowa City, Iowa, University of Iowa. Apter A, Bleich A, Tyano (1988) Affective and psychotic psychopathology in hospitalized adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 27:116-120. Ballenger JC, Reus VI, Post RM ve ark. (1982) The atypical clinical picture of adolescent mania. Am J Psychiatry, 139:602-606. Burke KC, Burke JD Jr, Regier A ve ark. (1990) Age at onset selected mental disorders in five community populations. Arch Gen Psychiatry, 47:511-518. Carlson GA (1990) Annotation: Child and adolescent maniadiagnostic considerations. J Child Psychol Psychiatry, 31: 331-341. Carlson GA, Bromet EJ, ievers (2000) Phenomenology and outcome of subjects with early and adult-onset psychotic mania. Am J Psychiatry, 157:213-219. Carlson GA, trober M (1978) Manic depressive illness in early adolescence: a study of clinical and diagnostic charasteristics in six cases. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 17:138-153. Çorapç oğlu A, Aydemir Ö, Y ld z M ve ark. (1999) DM-IV Eksen I Bozukluklar (CID-I) İçin Yap land r lm ş Klinik Görüşme, Klinik Versiyon. Ankara, Hekimler Yay n Birliği. Erkoç Ş, Arkonaç O, Atakl C ve ark. (1991) Pozitif emptomlar Değerlendirme Ölçeği nin güvenilirliği ve geçerliliği. Düşünen Adam, 4:20-24. First MB, pitzer RL, Gibbon M ve ark. (1997) tructured Clinical Interview for DM-IV Axis I Disorders (CID-I), Clinical Version. Washington D. C., American Psychiatric Press, Inc. Geller B, Luby J (1997) Child and adolescent bipolar disorder: a review of the past 10 years. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 36:1168-1176. Geller B, un K, Zimerman B ve ark. (1995) Complex and rapid-cycling in bipolar children and adolescents: a preliminary study. J Affect Disord, 34:259-268. Goodnick PJ (1998) Mania: Clinical and research perspectives. Child and Adolescent Mania. achs G, Later B Eds, American Psychiatric Press, Inc. Washington DC. p37-61. Güldoğan H, Öğel K, Çakmak D (1994) Manik atakta psikotik belirti dağ l m. 30. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Poster Bildirileri, Kayseri. Hassanyeh F, Davison K (1980) Bipolar affective psychosis with onset before age 16. Report of 10 cases. Br J Psychiatry, 137: 530-539. Hamilton M (1960) A rating scale for depression. J Neurol Neurosurg Psychiatry, 23:56-62. Himmelhoch JM, Garfinkel ME (1986) ources of lithium resistance in mixed mania. Psychopharmacol Bull, 22:613-620. Joyce PR (1984) Age of onset in bipolar affective disorder and misdiagnosis as schizophrenia. Psychol Med, 14:145-149. Karadağ F, Oral ET, Yalç n FA ve ark. (2002) Young Mani Derecelendirme Ölçeğinin Türkiye de geçerlik ve güvenirliği. Türk Psikiyatri Dergisi, 13: 107-114. Krasa NR, Tolbert HA (1994) Adolescent bipolar disorder: a nine-year experience. J Affect Disord, 30:175-184. Kupfer DJ, Frank E, Grochocinski VJ ve ark. (2002) Demographic and clinical characteristics of individuals in a bipolar disorder case registry. J Clin Psychiatry, 63:120-125. Levitt JJ, Tsuang MT (1988) The heterogeneity of schizoaffective disorder: implications for treatment, Am J Psychiatry, 145:926-936. Lish DJ, Meenan D, Whybrow PC ve ark. (1994) The national depressive and manic-depressive association (DMDA) survey of bipolar members. J Affect Disord, 31:281-294. Lopez P, Mosquera F, de Leon J ve ark. (2001) uicide attempts in bipolar patients. J Clin Psychiatry, 62:963-966. McElroy L, trakowski M, West A ve ark. (1997) Phenomenology of adolescent and adult mania in hospitalized patients with bipolar disorder. Am J Psychiatry, 154:44-49. McGlashan TH (1988) Adolescent versus adult onset of mania. Am J Psychiatry, 145:221-223. Ögel K, Demirarslan P, Güldoğan H ve ark. (1994) Hezeyan fenomenolojisi üzerine karş laşt rmal bir çal şma. 30. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Poster Bildirileri, Kayseri. Özdamar K (1999) Paket Programlar ile İstatistiksel Veri Analizi (Çok Değişkenli Analizler). Cilt 2. Eskişehir, Kaan Kitapevi, s. 127. Petronis A, Kennedy JL (1995) Unstable genes-unstable mind? Am J Psychiatry, 152:164-172. Rezaki M, Rezaki B, Tek C ve ark. (1998) Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçeği: baz psikometrik özellikleri ve ICD-10 depresyon tan s ile karş laşt rmas. 2. Bahar empozyumu, Poster Bildiri. 29

Rosen LN, Rosenthal NE, Van Dusen PH (1983) Age at onset and number of psychotic symptoms in bipolar I and schizoaffective disorder. Am J Psychiatry, 140:1523-1524. trakowski M, McElroy L, Keck PE (1996) uicidality among patients with mixed and manic bipolar disorder. Am J Psychiatry, 153:674-676. trober M, Lackner, Freeman R ve ark. (1995) Recovery and relapse in adolescents with bipolar affective illness: a five-year naturalistic, prospective follow-up. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 34:724-731. Taylor MA, Abrams R (1973) The phenomenology of mania. Arch Gen Psychiatry, 29:520-522. Toni C, Perugi G, Mata B ve ark. (2001) Is mood-incongruent manic psychosis a distinct subtype? Eur Arch Psychiatry Clin Neurosci, 251:12-17. Werry J, McClellan JM, Chard L ve ark. (1991) Childhood and adolescent schizophrenic, bipolar, and schizoaffective disorders: a clinical and outcome study. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 30:457-465. Y ld z A, Özerdem A (2000) Psikotik mani. Türk Psikiyatri Dergisi, 11:228-236. Young RC, Biggs JT, Ziegler VE ve ark. (1978) A rating scale for mania. reliability, validity and sensitivity. Br J Psychiatry, 133:429-435. fiizofreni Dernekleri ruh hekimlerinin ilgi ve deste ini bekliyor fiizofreni Dostlar Derne i Lamartin Cad., 23/4, Talimhane, Taksim, TANBUL Tel. 0212 256 36 61 Faks. 0212 256 53 91 fiizofreni Dayan flma Derne i 370. ok 44A, Bahçelievler, Hatay, ZM R Tel. 0232 261 80 83 fiizofreni Hastalar ve Yak nlar Dayan flma Derne i Kuveyt Cad. (Güven okak) 7/18, Afla ayranc, ANKARA Tel. 0312 466 43 66 fiizofreni ile Yaflam Derne i Tunca Mah. zmir Cad. No: 172/2 Karaköy, Manisa Tel: 0 236 239 64 71 30