2010 TOBB SEKTÖREL HABER BÜLTENİ Türkiye Hayvancılık Meclisi 20.11.2010-22.11.2010
HAYVANCILIK SEKTÖRÜ HABER BÜLTENİ ET-BALIK: VATANDAŞI FAHİŞ FİYATTAN KURTARDIK (HÜRRİYET) Et ve Balık Kurumu (EBK) Genel Müdürü Bekir Ulubaş, kurbanda gösterdikleri başarılı performans sayesinde besicinin kâr etmesini sağladıklarını, vatandaşın da fahiş fiyattan kurbanlık almasını önlediklerini söyledi. EBK'nın Kurban Bayramı için yurtdışından getirdiği ve satılamayan 6 bin civarındaki büyükbaş hayvan, Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesindeki çiftlikten kesim için Sakarya Kombinası'na getiriliyor. İthal hayvanların, birkaç gün dinlendirildikten sonra kesileceği belirtildi. Kurum Genel Müdürü Ulubaş, getirilen ithal büyükbaş hayvanlardan 11 bininin satıldığını açıkladı. 6 bin civarındaki hayvanın da elde kaldığını belirten Ulubaş, "Spekülasyonu önlemek ve kurbanda fiyatların yükselmemesi için fazla hayvan yığdık. Kurbanda hayvan getirmeseydik fiyatlar yüksek olurdu. Besicilerin kâr etmesini sağladık. Vatandaşın da fahiş fiyattan kurbanlık almasını önledik." dedi. Besicinin elinde kalan yerli koyun ve büyükbaş hayvanların, karkas ağırlığı 12 liradan alacaklarını dile getiren Ulubaş, parasının da peşin ödeneceğini kaydetti. Sakarya'yı, batının lojistik merkezi olarak gördüklerini belirten Ulubaş, "Sakarya Kombinası'nda 15 bin büyükbaş hayvan kesiyoruz. 250 kişi çalışıp ekmek yiyor. Zamanında özelleştirilmesi engellenen kombinanın bize, besiciye ve tüketiciye büyük katkısı var." ifadesini kullandı. Öte yandan bu yıl 5 milyar 869 [2] milyon lira olarak gerçekleşmesi öngörülen tarım destekleme bütçesi gelecek yıl 256 milyon lira artışla 6 milyar 125 milyon liraya yükselecek. 2011 programına göre, gelecek yıl alan bazlı zirai desteklemeödemelerine 2 milyar 213 milyon lira, fark ödemesi destekleme hizmetlerine 2 milyar 68 milyon lira, hayvancılık desteklerine 1 milyar 267 milyon lira ayrılacak. ET FİYATLARININ DÜŞECEĞİ BEKLENİYOR (DOKUZ SÜTUN) Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, "Bugün itibariyle, kasaplık canlı hayvan ithalatına karar verdiğimiz 26 Nisan'ı esas aldığımızda perakende fiyatlarında kıymada yüzde 15, kuşbaşında yüzde 16'lık düşüş var. Bu 9 tane Türkiye çapında şubeleri bulunan marketler zincirinin ortalama fiyatlarındaki düşüş" dedi. Et fiyatlarındaki gelişmeleri dakika dakika cep telefonundan izlediğini belirten Eker, "Domates fiyatları da dün ve önceki gün biraz yükseldi. 9 günlük tatil yüzünden alımın yükselmesi üzerine bir miktar yükseldi. 9 günlük tatilde birçok işletme ihtiyaçlarım 9 güne göre ayarladı. Bu yüzden hal fiyatlarında yükselme oldu" diye konuştu. Et fiyatları bayramdan sonra düşecek Tarım ve Köy işleri bakanı Mehdi Eker: "Kurban Bayramından sonra et fiyatları düşer" Türkiye içindeki fiyatlar maliyetine gelir, düşmesini bekliyorum Bugün
itibariyle, kasaplık canlı hayvan ithalatına karar verdiğimiz 26 Nisan'ı esas aldığımızda perakende fiyatlarında kıymada yüzde 15, kuşbaşında yüzde 16'lık düşüş var. Bu 9 tane Türkiye çapında şubeleri bulunan marketler zincirinin ortalama fiyatlarındaki düşüş " dedi. Et fiyatlarındaki gelişmeleri dakika dakika cep telefonundan izlediğini belirten Eker, " Domates fiyatları da dün ve önceki gün biraz yükseldi. 9 günlük tatil yüzünden alımın yükselmesi üzerine bir miktar yükseldi. 9 günlük tatilde birçok işletme, otel, turistik tesis ihtiyaçlarını 9 güne göre ayarladı. Bu yüzden hal fiyatlarında yükselme oldu 3-3,5 liraya kadar çıktı, mevsim normallerine düşer. Bu yıl anormal derecede rutubet ve sıcak tarla domatesine zarar verdi" diye konuştu. TÜRKİYE'DE TARIM SEKTÖRÜ İLERİ GİDİYOR Muhalefetin siyaset icabı Türkiye'de tarımın bittiğini söylediğini belirten Eker, şunları kaydetti:" Türkiye'de tarım sektörü, uluslararası göstergelere buradaki göstergelere bakıldığında kesinlikle ileri gidiyor. Bir ülkede tarımın geliştiğinin göstergesi o ülkede tarımsal üretim değeri, yani toplam ürettiğiniz tarımsal ürünün ekonomisidir. Türkiye 2009 yılında 51 milyar dolar tarımsal ürün üretti. 2008 yılında 56,7 milyar dolar tarımsal ürün üretti. Hükümet 2002 yılında bunu 23 milyar dolardan alarak, 51-56,7 milyar dolar seviyesine çıkardı. O gün dünyada 11'inci sırada bulunan Türkiye, bugün sekizinci sırada. "Türkiye'nin ilk beşe girmesini hedeflediklerini, bunun mümkün [3] ancak zor olması nedeniyle çok uğraşmak gerektiğini vurgulayan Eker, "Çünkü toprak bakımından çok büyük ülkeler var. İlk sekizde olanlardan ABD, Çin, Brezilya, Avustralya ve Hindistan'a baktığınızda bunlar devasa topraklara sahip ülkeler Avrupa'nın en önündeyiz zaman zaman Fransa ile yarışıyoruz" dedi. Eker, şöyle devam etti:" Türkiye'nin üretim değeri 23 milyar dolardan 51 milyar dolara çıktıysa ve Türkiye dünya sıralamasında 11'inci sıradan 8'inci sıraya çıktıysa tarım gelişiyor demektir. 2009 yılında 11 milyar 200 milyon dolar tarım ürünü ihraç ettik. İthalatımızın önemli kısmını işleyerek ihraç ediyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde her şeyi satan hiç kimseden almayan bir ülke yok. Hollanda yılda 40 milyar doların üzerinde tarım ürünü ithalatı yapıyor, ancak bunu alıyor işliyor ve ihraç ediyor. "Türkiye'nin dünyada buğday unu ihracatında şu anda bir numara olduğunu ifade eden Eker, "Türkiye buğday ürünü ihracatında 12'inci sıradan bir numaraya geldi. Türkiye üretim fazlası buğdayını işliyor; yani 1-1,5 milyon ton yıla göre2 milyon ton buğday işliyor. Türkiye'nin iç üretim fazlasını sanayicimiz aldıktan sonra işleyerek satıyor, yetmiyor, sanayi kapasitesi var, dünyadan ucuz buğday alıyor, bunu dahilde işleme rejimiyle içeride işliyor, unu yapıyor ve ihraç ediyor " diye konuştu. Eker, "Türkiye İsrail'e geçen yıl 142 milyon dolarlık tarım ürünü sattı,27 milyon dolar mal ithal etti. Sattığımızın içinde tohum dahil her türlü ürün var, aldığımız ürünlerin içinde bazı hibrid sebze tohumları var, diğer tarımsal ürünler var. Bu bir ticarettir" ifadesini kullandı.
EBK: TRAKYA DA 16 BİN KURBANLIĞIN 12 BİNİ SATILDI (HABERTÜRK EKONOMİ) Et ve Balık Kurumu (EBK) Genel Müdürü Bekir Ulubaş, Trakya Bölgesi'ne sevk ettikleri 16 bin büyükbaş kurbanlık hayvandan 12 bininin, öngördükleri gibi satıldığını söyledi. Ulubaş, ithal edilen kurbanlıkların satılamaması gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığım, kurbanlık sıkıntısı olmaması için bilerek fazla sayıda hayvanı bölgeye sevk ettiklerini belirtti, ilk aşamada 20 bin olarak planlanan Trakya Bölgesi'ne verilecek kurbanlık büyükbaş hayvan sayısının, gelen talebe bağlı olarak daha sonra 16 bine düşürüldüğünü, hatırlatan Ulubaş, "12 bin hayvan satıldı. Kalan 4 bini de kasaplık olacak" diye konuştu. İTHAL HAYVANLARIN ANADOLU'YA GEÇİŞİNE İZİN VERİLDİ (HABERTÜRK EKONOMİ) Tekirdağ'da, Avustralya'dan getirilerek gemide bekletilen 20 bin küçükbaş hayvanın, Tuzla'ya şevkine izin verildiği belirtildi. Tekirdağ Tarım il Müdürü Erdem Karadağ, Tekirdağ Limanı'ndaki gemide bekletilen 20 bin küçükbaş hayvanın İstanbul Tuzla Ticaret Borsası'nın belirlediği çiftliğe şevkinin başladığını söyledi. Karadağ, Tuzla'ya sevkiyatın başladığını, 22 Kasım Pazartesi gününden itibaren Çorlu'nun Ulaş Beldesi'ndeki çiftlikte bekleyen yaklaşık 80 bin küçükbaş hayvanın da Anadolu'nun çeşitli yerlerine şevkinin yapılacağını bildirdi. Edinilen bilgiye göre, Tekirdağ il geneline getirilen 162 bin 378 küçükbaş kurbanlığın yaklaşık olarak 30 bini satıldı, İstanbul un Avrupa Yakası'na da 30 bin 354 ithal küçükbaş ve 4 bin 85 ithal büyükbaş kurbanlık sevk edildi. FAİZSİZ KREDİ TUTTU KOYUN SAYISI ARTIYOR (HÜRSES) Faizsiz kredi tuttu koyun sayısı artıyor Küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinde önde gelen illerden olan Balıkesir'de, 7 yıllık faizsiz kredi desteğinin de etkisiyle koyun sayısının geçen yıla göre 100 bine yakın arttığı bildirildi. Balıkesir Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülke koyunculuğunun 2007-2008 yıllarında büyük yara aldığını söyledi. Bu yıllarda koyun etinin kilosunun 7-8 lira olduğunu ifade eden Çakır, "Artan yem fiyatlarıyla birlikte girdi maliyetlerinin yükselmesine karşın eti ve sütünün para etmemesi, üreticiyi zor durumda bıraktı. Bu yüzden birçok üretici, elindeki damızlık koyunları bile kesime gönderdi" dedi. Çakır, bu sürecin sonunda ülkedeki küçükbaş hayvan sayısında önemli azalma yaşandığını belirterek, şöyle konuştu: "Balıkesir'de özellikle koyun sayısında önemli bir azalma oldu ve 700 binin üzerinden 600 bine kadar geriledi. Genel olarak küçükbaş sayısı ise 750 bin seviyelerine düştü. Sadece Balıkesir'de değil ülke genelinde yaşanan bu azalmanın etkisiyle kırmızı et ve koyun sütü fiyatları arttı. Perakende de 7-8 liraya satılan koyun etinin 20 liranın üzerine çıkması, elinde küçükbaş hayvan bulunan üreticinin işine yaradı ve yıllar sonra kar etmeye başladı." Koyunun etinden ve sütünden kazanan çiftçinin bu kez daha fazla damızlık [4]
ayırmaya ve satın almaya başladığını ifade eden Çakır, küçükbaşa yönelik hayata geçirilen 7 yıllık faizsiz krediye de üreticinin büyük ilgi gösterdiğini anlattı. Kırmızı etteki fiyat yüksekliği ve faizsiz kredi desteğiyle birlikte Balıkesir'de koyun sayısında 100 bine yakın bir artış yaşandığını dile getiren Çakır, "Küçükbaş hayvan sayısında da 850 binin üzerine çıkıldı. Dişi kuzu kesimi durdu. Üretici dişileri damızlık olarak ayırıyor. Damızlık koyun 600-800 lira arasında satılıyor. Krediye başvuran üretici sayısı giderek artıyor. Bu iyiye gidiş devam ederse kırmızı etteki pahalılık uzun sürmez" diye konuştu. Çakır, kurbanlık küçükbaş konusunda da bir sıkıntı yaşanmadığını belirterek, "Koyunlar, canlı ağırlık kilogramı 10-12 liradan satılıyor. 50 kiloluk bir küçükbaş, 500-600 liradan gider. Bunun da 25 kilogram eti gelir. Bizim üreticimiz kurbana hazırlığını yapmıştı" dedi. SATILAMAYANLARI DEVLET ALACAK (YENİ ÇAĞ) Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğlu. Kurban Bayramı'na kadar iddia edildiği gibi hayvan arz yetersizliğinin söz konusu olmadığını belirterek, "Hayvan fazlalığından dolayı vatandaşlarımızın mağdur olmaması için Et Balık Kurumu tesislerine getirmeleri durumunda o günkü carı fiyattan ellerinde ne kadar hayvan varsa alınacaktır" dedi. Tüm Türkiye'nin verilerini ekibiyle bitlikte takıp ettiğini belirten Mirmahmutoğlu, kurbanlık fiyatlarının Türkiye ortalamasına bakıldığında, geçen yılkı fiyatların yüzde 10 altında bulunduğunu söyledi. KIRSAL KALKINMA DESTEK BAŞVURULARI 30 KASIM'DA SONA ERECEK (YENİ ASYA) TARIM ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) tarafından Kırsal Kalkınma Programı kapsamında tarım ve hayvancılık alanında yatırım yapmak isteyen işletmelere yönelik sağlanan desteklemelerle ilgili başvurular 30 Kasım'da sona erecek. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Kurumu olan TKDK'nın Kırsal Kalkınma Programı kapsamında sağladığı desteklemeler sona eriyor. Desteklemelerden faydalanmak isteyenler için 1 Eylül'de başlayan başvurular 30 Kasım 'da sonlanıyor. Tarımsal işletmelerin yeniden yapılandırılması, süt üreten tarımsal işletmelere yatırım, et üreten tarımsal işletmelere yatırım, üretici gruplarının kurulmasına destek, tarım ve balıkçılık ürünlerinin işlenmesi, süt ve süt ürünlerinin işlenmesi-pazarlaması, et ve et ürünlerinin işlenmesi-pazarlaması, meyve ve sebzelerin işlenmesi-pazarlaması, su ürünlerinin işlenmesi-pazarlaması, kırsal turizm ve kültür balıkçılığı geliştirilmesine yönelik alanlarda karşılıksız destekler sağlanıyor. TKDK destekleri kapsamında yılda en fazla 50 ton üretim kapasitesine sahip bir tesise sahip olanlar kültür balıkçılığının geliştirilmesine yönelik ıs bin- 200 bin Euro arasında desteklemeden faydalanabiliyor. Yine süt üreten tarımsal işletmelere yatırım projelerinde en az 15 bin euro, en fazla ise 1 milyon euro destek sağlanıyor. [5]
TARIM POTANSİYELİNİ SANAYİYLE BULUŞTURARAK GÜÇLENDİRMEK GEREKİR' (GÜNBOYU) Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "En önemli tarım potansiyelimiz Kandıra'da, demek ki Kandıra'daki tarım potansiyeli ni sanayiyle buluşturarak güçlendirmek gerekir" dedi. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile birlikte Kocaeli Valisi Ercan Topaca'yı ziyaret eden Bakan Ergün, ziyaretin ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Kandıra'da 29 Ekimde etkili olan sel felaketinde sanayi çarşısı başta olmak üzere bir çok iş yerinin hasar gördüğünü anımsatan Ergün, Kocaeli programında sanayi çarşısı esnafını ziyaret etmek istediğini bildirdi. "Sanayi çarşısındaki esnafı ziyaret edeceğiz ve son durumları hakkında bilgi alacağız" diyen Ergün, "İlk günlerde kendilerine hayli yardım yapıldı, ama bir de ben görmek istedim. Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımızla beraber göreceğiz" diye konuştu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ergün, bazı köylülerin Kandıra'da kurulacak olan Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'ne (GIOSB) karşı olduğunun hatırlatılması üzerine şöyle konuştu: "Kandıra GIOSB ile ilgili tartışmalar, bazı farklı değerlendirmeler var. Şunu herkesin bilmesi lazım, o bölgede yapılacak çalışma her hangi bir köylünün mağduriyetine yol açmayacaktır. Vatandaşların arazilerini değerinin çok altında kamulaştırma gibi bir durum söz konusu değil. Kanunun belirlediği sınırlarda mümkün olan en üst değerden kamulaştırma yapılacak. Mümkün olduğu kadar, arazisi kamulaştırılacak köylülerimiz [6] her hangi bir mağduriyete uğratılmadan bu mesele halledilecektir." İSTİHDAMDA BÖLGE HALKINA ÖNCELİK Yerleri kamulaştırılan ailelerin istihdamda da önceliği olacağını dile getiren Ergün, şunları kaydetti: "Arazisi kamulaştırılan vatandaşlarımızın ailelerinde işsiz olanlar OSB'de öncelikle istihdam edilecek. İstihdam, bölgenin altyapı çalışmalarından başlayacak. Altyapıda, üst yapıda, fabrikalar kurulduktan sonra da o bölgede arazisi kamulaştırılan insanlarımıza öncelik verilecek. Bunun da ötesinde OSB'de yaklaşık 10 bin kişi istihdam edilecek. Oradaki üretim, Kandıra'daki tüm köylülerle entegre olacak. Hayvancılık yapanlar ürünlerini, sütlerini OSB'deki tesislerde işleyecek. Sebze ve meyve üretimi yapanların ürünleri oradaki tesislerde işlenecek. Bölgeye önemli bir katkı sağlayacağını düşündüğümüz için bakanlık olarak bu projeyi destekliyoruz. Bu projeler yapılırken bizim de hassasiyetimiz, her hangi bir vatandaşımızın mağdur olmamasıdır." Arazilerin mutlaka değerinde kamulaştırılacağını ifade eden Ergün, kamulaştırma değerini beğenmeyenlerin bedel artırma davası açabileceğine işaret etti. Bakan Ergün, şöyle devam etti: "Kamulaştırma değerini beğenmeyenler olabilir, o zaman biz de yargının vereceği karara uyacağız. Belki tezyidi bedel davası açanlar olacak, 'Benim yerim daha yüksek değerde' diyenler olabilir. Yargı daha yüksek bir değer takdir ederse onu ödeyeceğiz. Ama sonuç itibariyle her hangi bir kimsenin mağduriyetine neden
olmadan o meseleyi halletmek istiyoruz. Keşke arazinin tamamı hazine arazisi olsaydı, herhangi bir vatandaşımızın yeri kamulaştırılmak zorunda kalmasaydı." Ergün, mevcut OSB'lerin boş olduğuna ilişkin eleştiriler olabildiğine değinerek, "Kocaeli'deki OSB'ler boş değil. Hepsi belirli bir alana odaklanmış durumda, boş olanlarda da fabrikalar yükselmeye başladı" dedi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, şunları söyledi: "Burası tamamen tarıma, gıdaya dayalı bir ihtisas OSB olacak. En önemli tarım potansiyelimiz Kandıra'da, demek ki Kandıra'daki tarım potansiyelini sanayiyle buluşturarak güçlendirmek gerekir. Geçen hafta Aksaray'da Sütaş'ın süt fabrikası açılışını yaptık. Sütaş'ın fabrikasının Aksaray'da kurulmuş olması bölge hayvancılığına müthiş bir katkı sağladı. On binlerce hayvan yeniden beslenmeye başlandı. Herkesin sütünün değeri, hayvanlarının kalitesi arttı ve daha iyi çiftçilik yapılmaya başlandı." Ergün, yapılan eylemlerin de bilgi eksikliğinden olabileceğini, doğru bilgilerin köylülere ulaşmasıyla sorunun ortadan kalkacağına inandığını sözlerine ekledi. Ergün, açıklamaların ardından Kocaeli Valisi Ercan Topaca ve Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ile birlikte sel felaketinde zarar gören sanayi esnafını ziyaret etmek üzere Kandıra'ya gitti. EĞİTİMLE SÜTUN KALİTESİ ARTACAK (YENİ ŞAFAK) Adana Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği'ne üye çiftçilere teknik destek sağlamak amacıyla Çukurova Zootekni Derneği tarafından hazırlanan "Adana Çukurova'nın süt pınarı" projesi ile süt sığırcılığı yapan bin 300 üreticiye verilecek eğilimlerle üretimin yanı sıra, süt kalitesinin de artırılması hedefleniyor. Proje Koordinatörü ve Çukurova Zootekni Derneği Başkanı Prof. Dr. Hasan Rüştü Kullu, süt sığırcılığı yapan çiftçilere destek sağlamak amacıyla Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) işbirliğinde, Adana Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği iştirakinde hazırlanan projenin Çukurova Kalkınma Ajansı tarafından 2010 yılı Sosyal Kalkınma Mali Destek Programı kapsamında desteklendiğini söyledi. Kutlu, amaçlarının çiftçilerin rekabetçi bir ekonomi ve bilgi toplumunun gerektirdiği doğrultuda nitelikli iş gücünü artırmaları, sosyoekonomik düzeylerinin geliştirilmesi için müşterek önemi olan küçük ölçekli faaliyetlerine teknik destek sağlamak olduğunu ifade etli. Kullu, Süt sığırcılığı yapan üreticilere eğitim vererek onları bilinçlendirmeyi amaçlayan projenin hedef grubunun Adana İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği üyesi bin 300 çiftçi olduğunu belirtti. GENİŞ KAPSAMLI EĞİTİM VERİLECEK Proje kapsamında süt sığırcılığı yapan çiftçilere çeşitli eğitimler verileceğini anlatan Kutlu, şunları kaydetti: "Süt sağlığımız açısından son derece önemli bir besin kaynağı. Bu kapsamda süt üretimi yapan çiftçilerimize süt sığırcılığında yetiştirme teknikleri, sağlık koruma, meme hastalıkları erken teşhis ve korunma yöntemleri, yem, yem teknolojisi, süt ineklerinin beslenmesi, süt sağım ve süt [7]
muhafaza teknikleri konusunda eğitimler verilecek. Üreticilere ayrıca gıda güvenliği ile hayvancılığın çevreye yaptığı baskıyı azaltmaya yönelik gübre yönetimi ve metan üretiminin kontrolü için iyi tarım ve iyi hayvan besleme uygulamaları konusunda da eğitimler verilerek bilinçlendirilecek. Bu eğitimlerle kırsaldaki üreticilerimiz daha da verimli üretim gerçekleştirecek." Kutlu, projenin Adana ve ilçeleri Ceyhan, İmamoğlu, Karaisalı, Karataş, Kozan, Sarıçam, Yumurtalık, Yüreğir'i ve bunlara bağlı köy ve beldelerde yürütüleceğini belirterek, saha çalışmalarına 24 Kasım'da başlayacaklarını kaydetti. YUMURTA ÜRETİMİ KONTROLSÜZ BÜYÜYÜNCE ÜRETİCİ İHRACATA YÖNELDİ (DOKUZ SÜTUN) Yumurta üretiminin kontrolsüz büyümesi üreticiyi, düşük kur ve azalan teşviklere rağmen ihracata yöneltti. Eylül ayı sonu itibarıyla yumurta ihracatı, geçen senenin aynı dönemine oranla yüzde 71 artarak 87,9 milyon tona ulaştı. Geçen yıl 11 milyar 500 milyon adet olan yumurta üretiminin bu yılsonunda 14 milyara yükselmesi bekleniyor. Türkiye Yumurta Üreticileri Merkez Birliği (YUM-BİR) Başkanı Derya Pala, 2008 ve 2009 yıllarının yumurta sektörü için istikrarlı ve karlı geçmesiyle hem mevcut üreticilerin kapasitelerini artırdığını, hem de farklı yatırımcıların yumurta üretimine girdiğini belirtti. Buna bağlı olara yumurta üretiminin kontrolsüz bir biçimde artmaya başladığına dikkati çeken Pala, geçen yıl 11,5 milyar adet olan yumurta üretiminin, bu yıl sonunda 14 milyar adete ulaşmasının beklendiğini kaydetti. Üretimdeki kontrolsüz büyümenin Ağustos ayından bu yana kendisini hissettirdiğini ifade eden Pala, fiyatlar en hareketli olması gereken şu günlerde bile zaman zaman maliyetlerin altında seyrediyor. Sektör, üretim fazlasını düşük ihracat fiyatlarına, düşük kura ve azalan Destekleme ve istikrar Fonu desteğine rağmen, ihracata hız vererek bertaraf etmeye çalışıyor " diye konuştu. Eylül itibarıyla 87,9 milyon tonluk yumurta ihracatı yapıldığım ve 98,7milyon dolar döviz elde edildiğini belirten Pala, geçen sene aynı dönemde yapılan yumurta ihracatının 51,5 milyon ton, elde edilen dövizin de 72,3 milyon dolar olduğunu ifade etti. Pala, ihracat miktarının geçen seneye oranla yüzde 71 artmasma karşın, elde edilen dövizde aynı artışın olmadığını kaydetti. Geçen senenin ihracat rakamlarına göre, ihraç edilen yumurtanın bir kilogramı 1,41 dolar iken, bu sene bu rakamın 1,12 dolara gerilediğine dikkati çeken Pala, şöyle konuştu: "Fiyat düşüklüğüne rağmen ihracatımız yüzde 71 arttı. Ülkemiz adına ihracatın artmış olması olumlu bir gösterge olsa da sektör adına düşük fiyat ve kurla dahi ihracat yapma zorunluluğu sektörün kontrolsüz büyümesinin yarattığı sorunun ciddiyetini gezler önüne sermektedir. Bu tabloya bakarak 2011 yılının yumurta sektörü açısından iyi geçmeyeceğini söylemek yanlış olmaz." [8]