Sektörel Analiz Kat Karşılığı Sözleşmeler Farklı Vergisel Sonuçları Doğurabilir Mi? Ersun BAYRAKTAROĞLU* ÖZET Kat karşılığı sözleşmeler vergi mevzuatımızda sadece KDV açısından ele alınmakta ve bu sözleşmelerin vergisel etkileri konusunda yürürlükteki tek mevzuat KDV ile ilgili bulunmaktadır. KDV mevzuatında kat karşılığı sözleşmeler sadece tek bir sözleşme şekli olarak ele alınmakta ve vergisel etkileri bu çerçevede değerlendirilmektedir. Halbuki uygulamada vergi mevzuatında tanımlanan şeklinin dışında da kat karşılığı sözleşmeler bulunmaktadır. Aslında, uygulamada daha çok rastlanan; arsa sahibinin arsanın sadece müteahhide kalacak bölümlerini müteahhide devrettiği bu sözleşmelerin vergisel sonuçları ise halihazırda vergi mevzuatımızda işlenen sözleşme türünün sonuçlarından farklılık göstermektedir. Bu yazıda mevzuatımızda ele alınmayan bu tür sözleşmeler incelenecektir. Anahtar Sözcükler: Kat Karşılığı Sözleşmeler, Katma Değer Vergisi, Tapu Harcı CAN CONSTRUCTION AGREEMENTS IN RETURN FOR LAND SHARE LEAD TO DIFFERENT TAXATIO- NAL CONSEQUENCES ABSTRACT Flat for land agreements are commonly used between land owners and the contractors. Our tax legislation currently cover these agreements only from VAT point of view and despite different legal types of these agreements all explanations in our legislation focuses only one type of agreement. In this article, other and more frequently used types of these agreements and their different tax effects is discussed. Key Words: Flat for Land Agreements, Value Added Tax, Title Deed Charge JEL Classification: K11, K34 JEL Sınıflaması: K11, K34 * E. Gelirler Başkontrolörü, YMM www.vergisorunlari.com.tr 43
Sayı: 343 Nisan 2017 GİRİŞ Ülkemiz özellikle 1999 depreminden sonra çok hızlı bir kentsel yenilemenin ihtiyaçtan çok bir zorunluluk olduğunu anlayarak gayrimenkulde tüm ülke sathına yayılmış çok ciddi bir dönüşüm, yenileme ve inşa faaliyetine girişti. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Yasa ( 6306 sayılı yasa) ile de bu dönüşümün yasal çerçevesi çizildi. Bu acil durum olmadan önce de, acil durum sonrasında da zaten inşaat sektörü, özellikle vatandaşlarımızın çok önemli bir ihtiyacı hatta yatırım tercihi olarak, nitelikli konut talebi sebebiyle çok hızlı büyüyen, önemli istihdam sağlayan sektörlerin başında geliyor. Özellikle deprem gerçeği sonrası oluşturulan desteklerle mevcut yapı stoğunun acil yenilenme zorunluluğu inşaat sektörünün daha da hızlı ve yüksek kalitede çalışmasına yol açtı. Ülke genelinde yıllık konut satışlarının 1.200.000 adetleri aştığını ve bunun yaklaşık yarısının yeni üretilen konut olduğunu düşündüğümüzde talebi destekleyecek üretim hızının sağlanabilmesi için müteahhitlerin amansız bir arsa rekabetine giriştiği son derece açıktır. Yapı imalatının en önemli hammaddesi olan arsa maalesef ekonomik anlamda kıt bir ürün. Gayrimenkulcülerin söylemi ile gayrimenkuldeki en önemli üç unsurun lokasyon, lokasyon ve lokasyon olarak belirtilmesi boşuna değil. Artık teknoloji, yasal gereklilikler, tüketici tercihleri ve denetim standartlarının yüksekliği sebebi ile üretimde belli bir standart yakalandığına göre tüketiciyi yakalamada ana unsur olarak sadece lokasyon kalıyor geriye. Doğru lokasyondaki imalat için arsaya sahip olmak gerekiyor öncelikle. Arsa ya da mülk sahipleri de ekonomi biliminin gereğini yerine getirip ellerindeki bu çok önemli varlıktan azami faydayı sağlamak için gayrimenkullerini ( arsa ya da binalarını) bedeli karşılığı satmak yerine müteahhitlerle farklı şartlar içeren sözleşmeler yapma yoluna gidiyorlar yıllardır. Uygulamada kat karşılığı/arsa karşılığı inşaat sözleşmeleri ya da hasılat/gelir/kar paylaşımlı sözleşmeler olarak gördüğümüz bu sözleşmelerde arsa/gayrimenkul sahipleri müteahhitlerle akdettikleri sözleşmelerde arsa ya da mevcut gayrimenkulleri karşılığında üretilecek yeni bir gayrimenkulü ya da üretilecek yeni gayrimenkulün gelirinden önemli bir değeri sözleşme kapsamında garanti altına almayı bedeli karşılığı doğrudan satışa yeğliyorlar. İşte bu hukuki durum vergisel anlamda da ayrıca detayı ile analiz edilmeye, araştırılmaya, anlaşılmaya gerek doğuruyor. Bu yazıda temel olarak arsa sahibi ile müteahhit arasında yapılan bu sözleşmelerden Kat karşılığı/arsa karşılığı sözleşmelerin vergisel sonuçlarının, aslında vergi uygulamasında kabul edilegeldiği kadar tek tip ve kolay anlaşılır olmadığını, her bir sözleşme türüne ve içeriğine göre değerlendirilerek yorumlanması gerektiğini hukuki dayanakları ile anlatmaya çalışacağım. 1. VERGİ MEVZUATINDA KAT KARŞILIĞI SÖZ- LEŞMELER Vergi mevzuatımızda kat karşılığı sözleşmeler aracılığı ile elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin özel bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu tür sözleşmeler genel hükümler çerçevesinde vergilendirilmektedir. Mevcut mevzuatımız içinde özellikli olarak doğrudan sözleşme türü de belirtilerek yapılan tek açıklama Katma Değer Vergisi mevzuatı içinde yer almaktadır. Bu tür sözleşmelerin KDV açısından tartışılması yıllarca sürmüş konu ile ilgili tartışmalar 1988 yılı sonunda yayınlanan 30 Seri numaralı KDV Genel Tebliğinde yer alan açıklamalar çerçevesinde en azından idare tarafında- bir çözüme kavuşturulmuş; idarenin bu anlayışı önce 2011 yılında yayınlanan 60 numaralı KDV Sirkülerinde ve en son olarak da 26 Nisan 2014 tarihinde yayınlanan Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği nin I-B-8 numaralı bölümünde de aynen tekrarlanmıştır. İlgili mevzuatta yazdığı şekliyle İdare arsa karşılığı inşaat işinde biri arsa sahibi tarafından müteahhide arsa teslimi; ikincisi ise müteahhit tarafından arsaya karşılık olarak arsa sahibine verilen konut veya işyeri teslimi olmak üzere iki ayrı teslimin söz konusu olduğunu kabul etmektedir. Uygulama Genel Tebliği nin 1-B/8.1 ve 8.2 numaralı bölümlerinde de bu teslimlerin KDV uygulamasındaki durumları aşağıdaki şekilde açıklanmaktadır. 1 8.1 Arsa Sahibi Tarafından Müteahhide Arsa Teslimi Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutat ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide yapılan bu arsa teslimi KDV ye tabidir. 1 Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği, 26 Nisan 2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete 44 Vergi Sorunları Dergisi
Sektörel Analiz Ancak arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak arsasını daire veya işyeri karşılığında müteahhide tesliminde vergi uygulanmaz. 8.2 Müteahhit Tarafından Arsa Sahibine Konut veya İşyeri Teslimi Müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan teslimlerde, emsal bedel üzerinden KDV uygulanır. Yukarıda yer verilen Tebliğ açıklamalarında da yer aldığı gibi müteahhit ile arsa sahibi arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamındaki işlemin iki ayrı teslimle sonuçlanması aslında uygulamada karşılaştığımız pek çok kat karşılığı inşaat sözleşmesi türünden en azından biri açısından doğrudur. Ancak bize göre uygulamada karşılaşılan sözleşme türleri göz önüne alındığında sadece bir türe özgü olması nedeniyle eksiktir. Yazımızın aşağıdaki bölümlerinde kat karşılığı inşaat işlerinin değişik türlerine değinmeye çalışıp Maliye Bakanlığı uygulamasında yer almayan türlerin vergisel sonuçlarını analiz etmeye çalışacağız. 2. KAT KARŞILIĞI İNŞAAT İŞLERİNİN HUKUKİ DEĞERLENDİRMESİ Prof. Dr. Gürsel Öngören, İnşaat Hukuku isimli kitabında İnşaat sözleşmelerini; - Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, - Hasılat Paylaşımı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, - Bedel ( ücret ) Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, - Kamu İhalesi İnşaat Sözleşmeleri olmak üzere 4 başlık altında incelemektedir. 2 Her ne kadar toplum kesimlerinde ve zaman zaman uygulamada bu sistem kat karşılığı diye ifade edilmekte ise de, yapı, doğrusu bina bütünlüğü içinde kat kavramının, bir veya birden fazla bağımsız bölüm ile ortak yerleri de içerdiği göz önüne alınacak olursa bu deyimin yasal anlamda yanlış kullanıldığı ifade edilebilir. İş sahibinin arsası üzerine yapılacak inşaattan yükleniciye bedel yerine arsadan pay ( ya da verilecek bağımsız bölümlere karşılık olan arsa payı) verildiğine göre, sistemin hukuksal adının da arsa payı karşılığı bina yapımı olması gerekir. 3 Bu sözleşmelerden makalemize konu olan Arsa Payı İnşaat Sözleşmeleri yüklenicinin finansı kendi tarafından sağlanarak, başkasının malik olduğu arsa üzerine bina yapım işini üstlendiği, arsa malikinin ise bedel olarak binadaki bir kısım bağımsız bölüme karşılık gelecek arsa payını yükleniciye geçirmeyi vaat ettiği sözleşmelerdir. Görülüyor ki, bu sözleşmelerde ücret ( bedel), arsa sahibi tarafından, bir miktar para olarak değil, ayın olarak ödenmektedir. Genel olarak eser sözleşmelerinde olduğu gibi arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde de bedel bir diğer unsurdur. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi burada arsa sahibi inşaat yapımına karşılık yükleniciye bedeli bir miktar para olarak değil, kararlaştırılan arsa payının devri suretiyle öder. 4 Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri ile müteahhide verilecek arsa payları temel olarak üç yöntemle devredilmektedir: Arsa payı devri konusunda ilk örnek şöyledir: Sözleşmenin yapılmasından sonra taraflar tapuya gitmekte ve arsa sahibi arsanın müteahhide düşecek dairelere yetecek kadar bir miktarını ( hisseyi ) müteahhide devretmektedir. 5 Arsa payı devrinde ikinci örnekte, sözleşmenin yapılmasından sonra müteahhit inşaat ruhsatı almakta ve inşaata başlamakta, taraflar birlikte tapuya giderek veya müteahhide verilen vekaletname ile yani yapılacak daireler için kat irtifak tapuları çıkarılmaktadır. Arsa sahibi yeni dairelerin kat irtifak tapularının kendine düşenlerini, müteahhit de kendisine düşenlerini almaktadır. 6 Arsa payı devrinde üçüncü örnek Ankara usulü de denilen inşaat yapıldıkça, müteahhide düşecek dairelerin verilmesidir inşaat ruhsatı alınıp inşaat başladıktan sonra dairelerin kat irtifak tapuları arsa sahibi adına çıkarılır. Müteahhit kaba inşaatı bitirince bir dairenin, kapılar takılıp, sıva ve çatı kapama işi bitince bir dairenin daha tapusu- 2 Gürsel Öngören,İnşaat Hukuku,Öngören Hukuk Yayınları, İstanbul, 2016, Syf:28 3 Efrail Aydemir, Eser Sözleşmesi ve İnşaat Hukuku, Ankara, 2012, Syf:40 4 İzzet Karadaş, Eser ( İnşaat ) Sözleşmeleri, Ankara, 2013, Syf:39 5 Öngören, age. Syf: 30 6 Öngören, age. Syf: 31 www.vergisorunlari.com.tr 45
Sayı: 343 Nisan 2017 nu almaktadır. 7 3. KAT KARŞILIĞI SÖZLEŞMELERİN VERGİSEL DEĞERLENDİRMESİ Yukarıdaki açıklamalardan da görüleceği üzere hukuken kat karşılığı sözleşmelerde arsa sahibi ile müteahhit arasındaki ilişkide arsanın tümden müteahhide devri neredeyse hiç karşılaşılmayan bir durumdur. Sınırlı olarak görüldüğü kabul edildiğinde bu sözleşmelerin arsa devir şekline göre en azından iki şekilde olduğunu kabul etmek mümkündür: 1) Arsa sahibinin arsasının tümünü, inşaatın başında, inşaat süresince ya da sonunda ama mutlaka tümden müteahhide devrettiği sözleşmeler 2) Arsa sahibinin arsanın sadece müteahhide kalacak olan dairelere ilişkin kısmını inşaatın başında, inşaat süresince ya da sonunda müteahhide devrettiği sözleşmeler 3.1. Arsanın Tümünün Müteahhide Devredildiği Sözleşmeler Yukarıda yer alan iki tür sözleşmeden ilk türü uygulamada çok fazla olarak görülmese de vergi uygulamamız bu hukuki durum üzerine kurulduğu için kısaca tekrar hatırlamak çok önemlidir. Hukuken arsanın mülkiyetine sahip olan kural olarak onun üzerine inşa edilen gayrimenkulün de sahibi olacağından kat karşılığı sözleşme kapsamında müteahhide tapuda devrolunan arsanın üzerine yapılan inşaat sonucu vücuda getirilen bağımsız bölümlerin mülkiyeti de arsa ile birlikte müteahhide ait olacaktır. Bu durumda yukarıda yer verdiğimiz uygulama genel tebliğinde de açıklandığı gibi arsa sahibinin müteahhide arsa devri bir teslim; inşaat tamamlandıktan sonra müteahhidin arsa sahibine arsa payı karşılığında bağımsız bölüm devri de ayrı bir teslim sayılacaktır. Bu içerikteki bir sözleşme sonucu karşılaşılacak vergiler kısaca aşağıdaki gibi olacaktır: - Her iki teslim de tapu kayıtlarında devir gerektireceğinden ayrı ayrı tapu harcına tabi olacaktır: Hem arsa sahibinin arsa devri hem de müteahhidin bağımsız bölüm devri - Arsanın bir iktisadi işletmeye dahil olması veya arsa sahibinin arsa alım satımını mutat ve sürekli bir faaliyet olarak sürdürmesi halinde, konut veya işyeri karşılığı müteahhide yapılan bu arsa teslimi KDV ye tabidir. Ancak arsa sahibinin, gerçek usulde mükellefiyetini gerektirmeyecek şekilde, arızi bir faaliyet olarak arsasını daire veya işyeri karşılığında müteahhide tesliminde vergi uygulanmaz. -Müteahhidin arsa payı karşılığında arsa sahibine bağımsız bölüm teslimi KDV ne tabi olacaktır. 8 Uygulanacak olan KDV oranı arsa sahibine teslim edilen bağımsız bölümün tabi olduğu oran ( %1, %8 ya da %18 ) olacaktır. -Arsa sahibinin müteahhide arsa satışı, satış fiyatı ( müteahhidin arsa sahibine terk ettiği bağımsız bölümlerin müteahhit defterinde oluşan ve arsa sahibine faturalanan tutar ) ile maliyet ( ya da net defter ) değeri arasındaki fark sebebiyle yine arsa sahibinin vergi pozisyonuna göre gelir ya da Kurumlar vergisine tabi olabilecektir. 3.2. Arsanın Sadece Müteahhide Kalacak Bağımsız Bölümlere İsabet Eden Kısmının Devredildiği Sözleşmeler Yazımızın hukuki değerlendirmeye ilişkin yukarıdaki bölümünde de belirttiğimiz gibi uygulamada kat karşılığı sözleşmelerde arsanın sadece müteahhide kalacak kısımları arsa sahibi tarafından müteahhide devredilmektedir. Başka bir deyişle arsa sahibi hiç bir zaman sözleşme gereği kendisinde kalacak olan bağımsız bölümlere ilişkin arsa payını müteahhide devretmemektedir. Arsa üzerine yapılacak olan her türlü inşaat 7 Öngören, age. Syf:31 8 Yazımızın konusu aslında bu işlemde uygulanacak KDV nin matrahının tartışılması olmamakla birlikte uygulama genel tebliğinin 1/B-8.2 bölümünde yer alan Müteahhit tarafından arsa sahibine arsanın karşılığı olarak yapılan teslimlerde, emsal bedel üzerinden KDV uygulanır ifadesinde geçen emsal bedeli üzerinden KDV uygulanması görüşüne katılmadığımızı da belirtmek isteriz. Emsal bedeli KDV Kanunu nun 27. Maddesinde Bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat, hizmet gibi paradan başka değerler olması halinde kullanılacak bir bedel belirleme yöntemidir. Kat karşılığı sözleşmelerde müteahhidin amacı arsayı satın almak, arsa sahibininki ise satmaktır. Ancak burada bedel söz konusu arsa üzerine yapılacak bağımsız bölüm olarak belirlenmiştir. Kat karşılığı sözleşmede arsa payına karşılık verilecek bağımsız bölümün değeri bellidir. Söz konusu bağımsız bölüm için arsa sahibinin yüklendiği maliyet bağımsız bölümün değeridir.dolayısı ile sadece KDV açısından olsa bile emsal bedel üzerinden KDV hesaplamak yanlıştır. Arsa sahibinin arsa payına karşılık arsa sahibine vermeyi taahhüt ettiği bağımsız bölümler için emsal bedel üzerinden fatura düzenleyip KDV hesaplaması durumunda kendisinde kalacak arsa maliyetini de gerçeğe aykırı olarak yükseltmiş olacaktır. Halbuki tüm bağımsız bölümlerin inşaatı için yüklendiği toplam maliyetin, arsa sahibine terk edilen bağımsız bölümlere ilişkin kısmı arsa payı olarak elinde kalan dairelerin maliyeti olarak dikkate alındığında işlemde herhangi bir sorun olmayacaktır. Zaten TBMM nde yer alan yeni Gelir Vergisi Tasarısı nda da bu tür sözleşmelerde devrolunan bağımsız bölümün maliyeti aynen bu şekilde tanımlanmaktadır. 46 Vergi Sorunları Dergisi
Sektörel Analiz arsanın mütemmim cüzüdür. Yani arsanın mülkiyetine sahip olan kişiye aittir. Dolayısı ile bu tür kat karşılığı sözleşmelerde müteahhit tarafından arsa sahibine hukuki anlamda bir bağımsız bölüm teslimi söz konusu olamayacaktır. Burada müteahhit tarafından arsa sahibinin arsası üzerine bir imalat, inşaat işi yapılmaktadır. Başka bir ifade ile müteahhit arsa payını alabilmek için arsa sahibinin arsası üzerine aralarında mutabık kaldıkları şartlarda bir inşaat yapıp teslim etmektedir. Yapılan işlem bir mal ( bağımsız bölüm ) teslimi değil, inşaat hizmetidir. Bu hukuki durumun vergisel sonuçları da uygulamada İdarenin belirttiği ve önceki kısımda yer verdiğimiz durumdan farklı olacaktır doğal olarak. Arsanın sadece müteahhide kalacak bağımsız bölümlerine isabet eden kısımlarının devredildiği sözleşmelerde; - Arsa sahibinin arsa satış bedeli, müteahhit tarafından kendisi için imal edilen bağımsız bölümlerin maliyeti olacaktır. Bize göre müteahhidin burada söz konusu maliyetler üzerine bir kar marjı koyması da anlamlı değildir. Çünkü müteahhidin bu inşaata girişmesinin sebebi arsa sahibini bağımsız bölüm sahibi yapmak değil kendisine kalacak arsa payını alabilmektedir. Verilen inşaat hizmeti sadece kendisine kalacak arsa payının alınması için verilen bir hizmettir. Yoksa müteahhit bu tür sözleşme kapsamında bir inşaat hizmeti karı peşinde değildir. Kaldı ki karla fatura etmesi durumunda kendisine kalan arsa payının maliyetini artıracağından gerçek durumdan da uzaklaşacaktır. - Müteahhit inşa ettiği bağımsız bölümlerden arsa sahibine bırakacağı kısmı, inşaatın tamamlanması tarihinde arsa sahibine faturalarken uygulaması gereken KDV oranı, inşaat hizmetinin tabi olduğu %18 oranı olmalıdır. Arsa sahibi de ( arsanın iktisadi işletmeye dahil olması ya da arsa sahibinin devamlı surette gayrimenkul ticareti ile uğraşması durumunda ) yukarıda belirtildiği gibi aynı tutarı arsa satış bedeli olarak müteahhide arsa satışının tabi olduğu %18 oranından faturalayacaktır. -İşlemde sadece bir kez, o da müteahhide devredilecek arsa payı sebebi ile tapu harcı doğacaktır. SONUÇ Vergi mevzuatında sadece KDV yönünden düzenlemesi bulunan kat karşılığı sözleşmeler hukuken müteahhidin eser sözleşmesi olarak tanımlanmakta, uygulamada da vergi mevzuatımızda yer aldığı gibi tek türde değil belki de daha fazla olarak farklı bir türde düzenlenmektedir. Mevzuatımızda kat karşılığı sözleşmeler bir tarafta arsa sahibinin arsa teslimi diğer tarafta da müteahhidin bağımsız bölüm teslimi yaptığı iki taraflı sözleşmeler olarak tanımlanmaktadır. Yazımızın yukarıdaki bölümlerinde detaylı olarak açıklandığı üzere uygulamada söz konusu sonucun doğabilmesi için kural olarak arsa sahibinin arsanın tümünü müteahhide devretmesi, bu şekilde arsa mülkiyetine sahip olan müteahhidin imal ettiği bağımsız bölümlerden anlaştıkları kadarını arsa sahibine devretmesi gerekmektedir. Halbuki uygulamada arsanın tümü neredeyse hiçbir zaman müteahhide devredilmemekte; arsa sahibi sadece müteahhide devretmeyi kabul ettiği arsa payını müteahhide devretmekte; kendisine kalacak bağımsız bölümlere isabet eden arsa payı arsa sahibinde kalmakta, hiç devredilmemektedir. Arsa üzerine inşa edilen bağımsız bölümler arsanın mütemmim cüzüdür. Mülkiyeti de arsa sahibine aittir. Dolayısı ile arsanın sadece müteahhide kalacak bölümlerinin devredildiği kat karşılığı sözleşmelerde, müteahhidin arsa sahibine bağımsız bölüm teslimi hukuken söz konusu olmayacaktır. Bu tür sözleşmelerde müteahhit inşaat hizmeti sunmaktadır. Arsa payı karşılığı arsa sahibine bağımsız bölüm devredilmesi ya da inşaat hizmeti verilmesi uygulanacak KDV oranının farklılaşmasına sebep olmaktadır. Bağımsız bölüm devredilmesi ile sonuçlanacak kat karşılığı sözleşmelerde müteahhidin uygulayacağı KDV oranı devredilecek bağımsız bölümün tabi olduğu oranda, yani %1, %8 ya da %18 oranlarında olurken; inşaat hizmeti sunulması ile sonuçlanacak hukuki anlaşmalarda uygulanacak olan KDV oranı hizmet işleminin tabi olduğu oran ( %18 ) olacaktır. Vergi uygulamasında ( KDV Uygulama Genel Tebliği ve 60 nolu KDV Sirkülerinde ve idare tarafından zaman zaman verilen sözlü ve yazılı görüşlerde ) bu iki tür sözleşme sadece tek bir kısımda incelenmiş ve Arsa Karşılığı İnşaat İşleri başlığı altında, herhangi bir farlılık yaratmadan vergisel yorum yapılmıştır. Bu hali ile aslında İdare tarafından yapılan söz konusu açıklamalar yanlış değil, eksiktir. Sadece tek tip ( arsanın tümden müteahhide devredildiği ve müteahhidin arsa ile birlikte üzerine inşa edilen bağımsız bölümlerin de maliki www.vergisorunlari.com.tr 47
Sayı: 343 Nisan 2017 olduğu ) bir arsa karşılığı sözleşme varmışçasına yapılmış yorumlardır ve baktığı tür itibariyle tabii ki doğrudur. Bu yazımızda detaylı olarak anlattığımız türdeki sözleşmelerin de bu kapsamda değerlendirmeye alınması uygulamadaki hukuki durumun vergi yasaları tarafından da kavranmasına yol açacaktır diye düşünüyoruz. VSD KAYNAKÇA - Katma Değer Vergisi Kanunu - Katma değer Vergisi Kanunu Uygulama Genel Tebliği - Katma Değer Vergisi Kanunu 60 Numaralı Sirküleri - Efrail Aydemir, Eser Sözleşmesi ve İnşaat Hukuku, Ankara, 2012 - İzzet Karadaş, Eser ( inşaat ) Sözleşmeleri, Ankara, 2013 - Gürsel Öngören, İnşaat Hukuku,Öngören Hukuk Yayınları, İstanbul, 2016 48 Vergi Sorunları Dergisi