Ekonometri II

Benzer belgeler
Zaman Serisi Verileriyle Regresyon Analizi

Ch. 10: Zaman Serileri Verileriyle Regresyon Analizi

Zaman Serisi Verileriyle Regresyon Analizi. Zaman Serisi Verileriyle Regresyon Analizi. İşsizlik Oranlarına Dair Kısmi Zaman

Ch. 12: Zaman Serisi Regresyonlarında Ardışık Bağıntı (Serial Correlation) ve Değişen Varyans

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

Ch. 5: SEKK (OLS) nin Asimptotik Özellikleri

27 Mart Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (4th ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

Ekonometri I VARSAYIMLARI

3. TAHMİN En Küçük Kareler (EKK) Yöntemi 1

OLS Yönteminin Asimptotik (Büyük Örneklem) Özellikleri SIRADAN EN KÜÇÜK KARELER (OLS) Asimptotik Özellikler: Tutarlılık. Asimptotik Özellikler

Matris Cebiriyle Çoklu Regresyon Modeli

17 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

SIRADAN EN KÜÇÜK KARELER (OLS)

Ch. 11: Zaman Serileri Verileriyle Regresyon Analizinde Ek Konular

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

Appendix C: İstatistiksel Çıkarsama

14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

KONULAR. 14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

Appendix B: Olasılık ve Dağılım Teorisi

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım

Zaman Serileri Verileriyle Regresyon Analizinde Ek Konular. Durağan (Stationary) ve Durağan Olmayan (Nonstationary) Zaman Serileri

7.Ders Bazı Ekonometrik Modeller. Đktisat (ekonomi) biliminin bir kavramı: gayrisafi milli hasıla.

ZAMAN SERİSİ REGRESYONLARINDA ARDIŞIK

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

Ch. 1: Giriş, Temel Tanımlar ve Kavramlar

Zaman Serileri Verileriyle Regresyon Analizinde Ardışık ZAMAN SERİSİ REGRESYONLARINDA

9. ARDIŞIK BAĞIMLILIK SORUNU (AUTOCORRELATION) 9.1. Ardışık Bağımlılık Sorunu Nedir?

3 KESİKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER VE OLASILIK DAĞILIMLARI

BASİT REGRESYON MODELİ

Koşullu Öngörümleme. Bu nedenle koşullu öngörümleme gerçekleştirilmelidir.

İçindekiler. Ön Söz... xiii

ZAMAN SERİLERİNDE REGRESYON ANALİZİ

Regresyon Modelinin Uzantılar

İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ...

14 Ekim Ders Kitabı: Introductory Econometrics: A Modern Approach (2nd ed.) J. Wooldridge. 1 Yıldız Teknik Üniversitesi

Örneklemden elde edilen parametreler üzerinden kitle parametreleri tahmin edilmek istenmektedir.

ÜSTEL DÜZLEŞTİRME YÖNTEMİ

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

Zaman Serileri-1. If you have to forecast, forecast often. EDGAR R. FIEDLER, American economist. IENG 481 Tahmin Yöntemleri Dr.

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

Değişen Varyans (Heteroscedasticity) Sabit Varyans (Homoscedasticity) Varsayımı Altında Basit Regresyon Modeli

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 Değişkenler ve Grafikler 1. BÖLÜM 2 Frekans Dağılımları 37

EME 3117 SİSTEM SIMÜLASYONU. Girdi Analizi. Özet İstatistikler ve Histogram (Minitab)(1) Örnek: Eczane İçin Servis Süreleri

Çok Değişkenli Regresyon Analizi (Multiple Regression Analysis) Çoklu Regresyon Modeli Örnekler. Sınav başarı notu ve aile geliri

YTÜ İktisat Bölümü EKONOMETRİ I Ders Notları

YATIRIM. Ders 7: CAPM ve APT. Bölüm 2: Uygulamalar ve Sınamalar

Olasılık ve Normal Dağılım

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

Ch. 8: Değişen Varyans

Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi 6. Hafta

BİYOİSTATİSTİK Korelasyon Analizi Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

A EKONOMETRİ. n iken de aynı sonuç geçerliyse, β hangi. A) β nın sabit olması. D) Xβ nın normal dağılımlı olması. E) n olması. dur?

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ. Doç. Dr. Bahar TAŞDELEN

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

Yapılan alan araştırması sonucunda aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. ( ) ( ) ( ) ( )

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

Zaman Serileri. IENG 481 Tahmin Yöntemleri Dr. Hacer Güner Gören

Yrd. Doç. Dr. Fatih TOSUNOĞLU Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

Örnek 4.1: Tablo 2 de verilen ham verilerin aritmetik ortalamasını hesaplayınız.

DOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELLERİ. Durağan ARIMA Modelleri: Otoregresiv Modeller AR(p) Süreci

Doç. Dr. Dilek ALTAŞ İSTATİSTİKSEL ANALİZ

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )

Ch. 3: Çok Değişkenli Regresyon Analizi: Tahmin

Ekonometri II

Kukla Değişkenlerle Bağlanım. Ekonometri 1 Konu 30 Sürüm 2,0 (Ekim 2011)

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...

Temel Kavramlar. Bağlanım Çözümlemesi. Temel Kavramlar. Ekonometri 1 Konu 6 Sürüm 2,0 (Ekim 2011)

YARI LOGARİTMİK MODELLERDE KUKLA DECİşKENLERİN KA TSA YıLARıNIN YORUMU

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

İstatistik ve Olasılık

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

4. TAHMİN SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Katsayıların Yorumu

2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

Tanımlayıcı İstatistikler. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

Ch. 9: Model Spesifikasyonu ve Veri Sorunları

Örnek. Aşağıdaki veri setlerindeki X ve Y veri çiftlerini kullanarak herbir durumda X=1,5 için Y nin hangi değerleri alacağını hesaplayınız.

Korelasyon ve Regresyon

4.2 Sayfa 159. Uygulama II Sayfa Sayfa 161

BÖLÜM 10 ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ

A. Regresyon Katsayılarında Yapısal Kırılma Testleri

Yatırım Analizi ve Portföy Yönetimi 5. Hafta

Korelasyon, Korelasyon Türleri ve Regresyon

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

FİYATLAR GENEL DÜZEYİ VE MİLLİ GELİR DENGESİ

ÇOKLU REGRESYON MODELİ. Bir bağımlı değişkene etki eden çok sayıda bağımsız değişkeni analize dahil ederek çoklu regresyon modeli uygulanabilir.

Ekonometri Nedir? Ekonometrinin Uğraşı Alanları. Ekonometrinin Bileşenleri

KARŞILAŞTIRMA İSTATİSTİĞİ, ANALİTİK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI, BİYOLOJİK DEĞİŞKENLİK. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005

Örneklem Dağılımları & Hipotez Testleri Örneklem Dağılımı

8.Hafta. Değişkenlik Ölçüleri. Öğr.Gör.Muhsin ÇELİK. Uygun değişkenlik ölçüsünü hesaplayıp yorumlayabilecek,

H 0 : θ = θ 0 Bu sıfır hipotezi şunu ifade eder: Anakütle parametresi θ belirli bir θ 0

IS-MP-PC: Kısa Dönem Makroekonomik Model

8.1 KLASİK (NEOKLASİK) MODEL Temel Varsayımlar: Rasyonellik; Para hayali yoktur; Piyasalar sürekli temizlenir.

ARALIK TAHMİNİ (INTERVAL ESTIMATION):

Hipotez Testlerine Giriş. Hipotez Testlerine Giriş

İki İlişkili Örneklem için t-testi. Tekrarlı ölçümler için t hipotez testine uygun araştırma çalışmalarının yapısını anlamak.

Kamu bütçesi, Millet Meclisi tarafından onaylanıp kanunlaşan ve devletin planlanan gelir ve harcamalarını gösteren yıllık bir programdır.

Transkript:

Yıldız Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü Ekonometri II Ders Notları Ders Kitabı: J.M. Wooldridge, Introductory Econometrics A Modern Approach, 2nd. ed., 2002, Thomson Learning. Ch. 10: Zaman Serileri Verileriyle Regresyon Analizi 4 CH 10 : ZAMAN SERİLERİ VERİLERİYLE REGRESYON Bu Bölüm de şu konuları ele alacağız : Zaman serilerinin kullanıldığı doğrusal regresyon modellerinde OLS tahmin edicilerin özellikleri. Section 10.1 : kesitler-arası (cross-section) ve zaman serileri (time series) verileri arasında kavramsal farklılıklar. Section 10.2 : En yaygın kullanılan zaman serileri modellerinden örnekler. Section 10.3 : Klasik varsayımlar altında OLS tahmin edicilerin sonlu (finite) örnek özellikleri. Hipotez testleri (inference) Veride trent ve mevsimsel (seasonal) hareket. Peki, zaman serilerinde rasgeleliği (randomness) nasıl yorumlayacağız? Zaman serisi değişkenlerin (GSMH, İMKB indeksi, vs) bir sonraki dönemde hangi değerleri alacaklarını öngöremediğimiz için bu değişkenleri rasgele değişken olarak görebiliriz. Zaman (t) indeksi taşıyan rasgele değişkenlerin oluşturduğu diziye (sequence) stokastik süreç (stochastic process) ya da zaman serisi süreci (time series process) diyeceğiz. Stokastik sözcüğü rasgele (random) ile aynı anlamda kullanılmaktadır. 5 ZAMAN SERİSİ VERİLERİNİN ÖZELLİKLERİ Kesitler-arası veriden farklı olarak burada veriler belli bir zaman sıralaması izlemektedir. Zaman serilerini analiz ederken geçmişin geleceği etkilediğini ama bunun tersinin doğru olmadığını unutmamalıyız. Kesitler-arası veride örnek uygun bir kitleden rasgele örnekleme (random sampling) ile çekiliyordu. Her bir ayrı örnekte farklı x ve y değerleri elde edildiği için bu örneklerde OLS tahmin edicileri (betahat ler) de farklı olabiliyordu. Bu nedenle OLS tahmin edicileri rasgele değişken (random variable) olarak ele alıyorduk. 3 Mevcut bir zaman serisi stokastik sürecin mümkün bir realizasyonu olarak görülebilir. Zamanda geriye gidip başka bir realizasyon elde edemeyeceğimiz için tüm zaman serileri tek bir realizasyonun (gerçekleşmenin) sonuçlarıdır. üphesiz elimizdeki zaman serisi farklı tarihsel koşullar olsaydı farklı olacaktı. Dolayısıyla, bir zaman serisi sürecinin tüm mümkün gerçekleşmelerinin (outcomes) oluşturacağı küme, burada, kesitler-arası veride kitlenin (population) oynadığı rolü oynayacaktır. 6 2nd ed. 1

imdi, sosyal bilimlerde en çok kullanılan modellerden örnekler görelim : Statik model : Eşanlı (contemporaneously) zaman endeksi taşıyan iki serimiz olsun : y ve z. y yi z ile ilişkilendiren statik bir model şöyle yazılabilir : Bu ikinci sıradan bir FDL modelidir. z de t döneminde bir kerelik bir birimlik bir değişme olsun : Tabii, statik model değişkenlerin birinci farkları (değişmeyi gösterir) arasında da formüle edilebilir : 7 Bu değişmenin y de yaratacağı ceteris paribus etkiye etki çarpanı (çoğaltanı) denir (impact multiplier or impact propensity) ve şöyle hesaplanır : 10 Statik Phillips eğrisini statik modele bir örnek olarak verebiliriz: Bu model, doğal işsizlik oranı (natural rate of unemployment) ve enflasyon beklentisinin sabit olduğunu varsayar. inf (t) ile unem (t) değişkenleri arasındaki eşanlı çatışmalı ilişkiyi (contemporaneous tradeoff) bu modelle inceleyebiliriz. 8 11 Sonlu Dağıtılmış Gecikme Modelleri (Finite distributed Lag Models, FDL models) Bu modellerde y yi belli bir gecikme (lag) ile etkileyen bir çok değişken olacaktır : Burada, gfr(t) : doğurganlık oranı (fertility rate), doğurganlık yaşındaki 1000 kadına düşen bebek sayısı; pe(t): doğumu teşvik için verilen reel vergi muafiyeti. (10.4) deki denklem şu modele bir örnek oluşturur: 9 Benzer şekilde y de geçici değişmenin olduğu t döneminden bir dönem sonraki değişme ye, iki dönem sonraki değişme de ye eşit olacaktır. t+3 döneminde y eski değerine geri dönecektir : y(t+3) = y(t-1). Bu, (10.5) de sadece iki dönem gecikme kullandığımız için böyle oldu. δ (j) lerin j endeksine göre grafiği gecikme dağılımını (lag distribution) verecektir. Bu grafik, z de meydana gelen geçici (temporary) bir artışın y üzerindeki dinamik etkiyi gösterecektir. 12 2nd ed. 2

FDL modelleri, bağımsız değişkenin (z) bağımlı değişken (y) üzerinde gecikmeli etkisinin (lagged effects) olup olmadığını görmemize yarar. Cari dönem değişkeni z(t) nin katsayısı, δ(o), etki çoğaltanı (impact multiplier or impact propensity) adını alır. Uzun dönem çoğaltanı (long-run propensity, LRP) tüm z(t-j) katsayılarının toplamıdır 13 16 z deki sürekli (permanent) artışların y üzerindeki etkisini de bilmek isteriz. z, t döneminden önce z=c (sabit), t döneminden itibaren ise z=c+1 olsun. Yani, 14 z nin çeşitli gecikmeli değerleri arasında çoğu kez yüksek korelasyon bulunur. Bu, (10.6) da çoklubağıntıya yol açar. Bu ise, δ(j) lerin ayrı ayrı kesin bir şekilde tahmin edilmelerini güçleştirir. FDL modellerinde birden fazla açıklayıcı değişken gecikmeli olarak bulunabilir. Yine, cari dönem (contemporaneous) değişkenleri, x(t), w(t) vb gibi, ekleyebiliriz. Örnek : Aşağıdaki yıllık verilerle tahmin edilmiş FDL modelinde etki (impact) ve uzun dönem çoğaltanları (LRP) neye eşittir? (int: interest rate, inf: inflation rate) 0.48 ve {0.48 + (-0.15) + 0.32}= 0.65 17 (10.4) de δ(o), pe de 1 $ lık artışın doğurganlıkta yaratacağı eşanlı değişmeyi ölçer. Bu etki ya sıfır ya da çok küçük olacaktır. δ(1) ve δ(2), sırasıyla, bir dönem ve iki dönem evvelki 1 dolarlık pe değişmelerinin etkilerini ölçmektedir. Bu katsayıların pozitif olmalarını bekleyebiliriz. Eğer pe, t döneminden itibaren her dönem sürekli olarak c+1 olursa, gfr, 2 dönem sonra δ(0)+ δ(1)+δ(2) kadar artacaktır. İki yıl sonra ise gfr de artık değişme olmayacaktır. q.cu sıradan sonlu bir dağıtılmış gecikme modeli (a finite distributed lag model of order q, FDL(q)) : 15 KLASİK VARSAYIMLAR ALTINDA OLS TAHMİN EDİCİLERİN SONLU (KÜÇÜK) ÖRNEK ÖZELLİKLERİ OLS nin sapmasızlığı (unbiasedness): Varsayımlar Bu varsayım kesitler-arası regresyondaki MLR.1 e denk gelmektedir. 18 2nd ed. 3

u(t) lerin, aynı zamanda t dönemine ait x lerle de ilişkisiz olması gerekmektedir : (10.10) sağlandığında, x(tj) lerin cari (t) dönem itibariyle dışsal (contemporaneously exogenous) olduklarını söyleriz. Bu koşul, u(t) ve açıklayıcı değişkenlerin cari dönem itibariyle de ilişkisiz olduğunu ifade eder : 19 22 Zaman serilerinde x(tj) değişkeninin iki endeksi vardır : t zaman endeksidir, j ise x in no sudur. FDL modellerinde her bir gecikmeli değişken ayrı bir x olarak da tanımlanabilir : Açıklayıcı değişkenlerin oluşturduğu kümeyi x(t) ile göstereceğiz. x lerden oluşan veri matrisi ise X olacaktır. X, nxk boyutludur. X matrisinin t.ci satırı t dönemine ait x değerlerinden oluşur. 20 TS.2 varsayımı cari dönem dışsallığından (contemporaneous exogeneity) öte koşullar getirmektedir: u(t), x(sj) ile, s t iken bile ilişkisiz olmalıdır. Yani, t dönemi artık terimi, u(t) nin ortalama değeri, x lerin tüm geçmiş, şimdiki (cari) ve gelecek değerleriyle ilişkisiz olmalıdır. TS.2 sağlandığında x lerin kesin olarak dışsal (strictly exogenous) olduğunu söyleriz. OLS nin tutarlılığı için (10.10) un sağlanması yeterlidir. Ancak, OLS nin sapmasızlığı için kesin dışsallık gerekmektedir( bkz. CH 11). Kesitler-arası regresyonda örneğin rasgele oluşu (MLR.2) kesin dışsallık varsayımını gereksiz kılıyordu. Zaman serilerinde rasgele örnekleme olmadığı için kesin dışsallık varsayımına ihtiyaç duyuyoruz. 23 Bu kritik bir varsayımdır. Bu varsayım şunu söylüyor : t dönemine ait hata terimi, u(t), her bir x ile tüm dönemler itibariyle ilişkisizdir. Bu varsayım koşullu beklenen değer cinsinden ifade edildiği için, y ile x lerin arasındaki ilişkinin biçiminin (form) doğru olarak belirlenmesi gerekmektedir. Yani, spesifikasyon hatası yapmamamız lazım. Eğer u(t), X den bağımsız ve E[u(t)] = 0 ise, varsayım TS.2 otomatik olarak sağlanır. 21 Varsayım TS.2, x lerin ve u nun kendi geçmişleri ile korelasyonlarına izin vermektedir. İzin verilmeyen, u(t) nin beklenen değerinin x lerle zaman içinde ileri ve geriye doğru ilişkili olmasıdır. TS.2 nin sağlanamamasına yol açan başlıca iki faktör ihmal edilmiş değişkenler ve ölçme hatalarıdır. Ancak başka nedenler de varsayımın ihlaline yol açabilmektedir. 24 2nd ed. 4

u basit statik (yani, açıklayıcı değişkenler arasında gecikmeli değişken yok) regresyonu ele alalım : TS.2 varsayımı, sadece u(t) ve z(t) nin ilişkisiz olmasını gerektirmiyor; u(t) nin, z(t) nin tüm geçmiş {z(t-1), z(t-2),...} ve gelecek {z(t+1), z(t+2),...} değerleri ile de ilişkisiz olmasını koşul olarak koyuyor. Bunun iki sonucu (implication) vardır : (1) z nin y üzerinde gecikmeli etkisi (lagged effect) yoktur. Eğer gecikmeli etkisi varsa, o zaman, DLM modeli tahmin etmemiz gerekmektedir. 25 Bu aynı zamanda şu anlama da gelir : gelecek yılların yağmur miktarı, {Y(t+1), Y(t+2),...} bu yılın ve geçen yılların buğday üretiminden, {Q(t), Q(t-1), Q(t-2),...}etkilenmez. Ancak, tüm tarım girdileri yağmur gibi değildir. Örneğin, işgücü girdisini çiftlik sahibi geçen yılın hasılasına bakarak belirleyebilir. Dolayısıyla, işgücü kesin dışsal değildir. Sosyal bilimlerde kullandığımız pek çok açıklayıcı değişken böyledir : para arzı artış hızı, sosyal refah harcamaları, yollardaki hız limitleri vs. Tüm bu değişkenler, çoğu zaman, kontrol değişkeni y nin geçmişte aldığı değerlere bakılarak belirlenmektedirler, dolayısıyla da kesin dışsallık varsayımının ihlali söz 28 konusudur. Kesin dışsallık (strict exogeneity) varsayımı, u da t anında oluşacak bir değişmenin z nin gelecek değerlerine, { z(t+1), z(t+2),...}, etki etmeyeceğini varsayar. Bu ise, y den z nin gelecek değerlerine bir etkinin (feedback) olmadığı anlamına gelir. ehirlerde işlenen cinayet sayılarını (nüfusa oran olarak), nüfus başına düşen polis sayısı ile açıklayalım : u(t) nin polpc(t) ile ilişkisiz olmasını varsaymamız makul bir varsayımdır. Hatta polpc nın geçmiş değerleri ile de ilişkisiz olduğunu varsaymamız çok 26 sakıncalı olmaz ve böyle olduğunu varsayalım. TS.2 varsayımı gerçekçi olmamasına rağmen OLS tahmin edicilerin sapmasız (Unbiased) olmasını sağlamak için kullanılmaktadır. Çoğu zaman TS.2 varsayımı ondan daha rijit olan şu varsayım ile değiştirilir: Açıklayıcı değişkenler (x ler) rassal (random) değildir ya da tekrarlanan örneklemlerde sabit (fixed) değerlerden ibarettirler. Bu varsayım, otomatik olarak TS.2 varsayımını sağlamaktadır. Ancak, rasgele-olmama (nonrandomness) varsayımının zaman serileri gözlemleri için doğru olamayacağı (yanlış olacağı) açıktır. Oysa TS.2 varsayımı x lerin rasgele niteliğine dayandığı için daha gerçekçidir. Ancak, sapmasızlığın sağlanması için x u ilişkilerinin nasıl olması gerektiği konusunda rijit koşullar getirmektedir. Diyelim ki, şehir yönetimi polis sayılarını geçmiş cinayet sayılarına bakarak değiştiriyor. Bu durumda, mrdrte(t) polpc(t+1) yönünde bir etkileşim olacak, bu ise, u(t) polpc(t+1) etkileşimi olduğu anlamına gelecektir. Bu durumda TS.2 varsayım ihlal edilmiş olacaktır. Distributed lag modellerinde (DLM) u(t) nin z nin geçmiş değerleriyle ilişkili olması sorun olmaz, zira, modelde z nin geçmiş değerlerini, z(t-1), z(t-2),...açıklayıcı değişken olarak zaten kullanıyoruz (kontrol ediyoruz). Ancak, u dan z nin gelecek değerlerine doğru bir etki (feedback), u(t) z(t+1), z(t+2),..., her zaman sorun yaratacaktır. Kesin dışsal (strict exogeneity) olan açıklayıcı değişkenler y nin geçmiş değerlerinden etkilenmez. Örneğin, t yılındaki yağmur miktarı, Y(t), bu yılın ve önceki yılların buğday üretiminden, {Q(t), Q(t-1), Q(t- 2),...}, etkilenmez. 27 OLS nin sapmasızlığı için gerekli son varsayım standart tam çoklu-bağıntı olmaması varsayımıdır. x ler arasında ilişki olabilir ancak tam (perfect) korelasyona izin verilmemektedir. Ayrıca, x lerde değişme olması, yani sabit olmamaları da bu varsayımın içinde yer almaktadır. 30 2nd ed. 5

Bu teoremin ispatı kesitler-arası regresyon için verilen Theorem 3.1 ile aynıdır. Ancak, oradaki rassal örnekleme (random sampling) varsayımının yerini burada açıklayıcı değişkenlerin tüm zamanlar için değerleri kontrol edilmişken, her bir t dönemi için u(t) sıfır ortalamaya sahiptir. varsayımı almıştır. Bu varsayım sağlanamazsa OLS nin sapmasız olduğu kanıtlanamaz. 31 (10.12) sağlanmadığında artıklar (u) ardışık korelasyon (serial correlation) ya da otokorelasyon (autocorrelation) içeriyor demektir. Yani, artıklar zaman dönemleri itibariyle (across time) ilişkilidirler. Otokorelasyon, ard arda gelen u ların tümünün birden pozitif ya da tümünün birden negatif olması şeklinde ortaya çıkar. Oysa, ideal durum bu artıkların tamamen birbirinden bağımsız olarak rasgele dağılmaları durumu idi. 34 İki varsayım daha ekleyerek zaman serileri için Gauss-Markov varsayımlarını tamamlayalım : Sabit varyans (Homoscedasticity) ve ardışık bağımlılık (serial correlation) olmaması varsayımları 32 Kesitler-arası regresyonda bu varsayımı yapmadık. Nedeni, oradaki rassal örnekleme varsayımıydı. Rassal örnekleme varsayımı altında herhangi iki i ve h gözlemlerine ait artıklar, u(i) ve u(h), birbirinden bağımsızdır. Bu, tüm açıklayıcı değişkenlere koşullu olarak da böyledir. Demek ki, otokorelasyon sadece zaman serileri regresyonlarına özgü bir sorundur. Ancak, örneğin rasgele olmadığı kesitler-arası verilerde de otokorelasyon sorunu çıkabilir. Artıkların şehirler itibariyle ilişkili olması gibi. 35 TS.5 varsayımı iki ayrı zaman dönemine (t ve s, diyelim) ait u ların x lere koşullu olarak ilişkisiz olması anlamına gelmektedir. x ler rasgele-olmayan (nonrandom) değişken ya da tekrarlanan örneklerde sabit değerler olarak ele alınırsa, bu halde x lere koşullu olma kaydını kaldırırız : 33 (10.13) den bulduğumuz varyans ile CH.3 de Gauss- Markov koşulları altında kesitler-arası regresyon için türettiğimiz varyans aynı şeydir. Çoklu-bağıntı gibi varyansın büyük çıkmasına sebep olan faktörler burada da aynı etkiyi göstermektedir. Hata terimleri varyansının OLS tahmin edicisi, TS.1 TS.5 varsayımları altında sapmasızdır ve yine bu varsayımlar altında Gauss-Markov teoremi sağlanmaktadır. 36 2nd ed. 6

OLS tahmin edicileri, TS.1-TS.5 varsayımları altında tıpkı MLR.1-MLR.5 varsayımları altında olduğu gibi arzu edilir küçük örnek özelliklerine sahip olmaktadırlar. 37 40 Zaman serileri regresyonlarında hipotez testleri yapabilmek ve güven aralıkları oluşturablmek için, başka bir deyişle, se, t ve F tahminlerini kullanabilmemiz için kesitler-arası regresyonda yaptığımız normallik varsayımının bir benzerini burada yapacağız : TS.6 varsayımı; TS.3, TS.4 ve TS.5 varsayımlarının geçerli olmalarını zorunlu kılar. Yani, TS.6 sağlanmışsa TS.3, TS.4 ve TS.5 de otomatik olarak sağlanmış olur. Ancak, bağımsızlık ve normallik varsayımları dolayısıyla TS.6 daha rijit bir varsayımdır. 38 β1hat beklenilenin aksine + işaretli çıkmıştır. Enflasyonla işsizlik arasında beklediğimiz zıt yönlü ilişki (tradeoff) gözükmemektedir. Bu, kısmen modelin yetersizliğinden ileri gelebilir. Beklentilerin (expectations) ilave edildiği genişletilmiş (augmented) Phillips eğrisi modeli daha başarılı sonuç vermektedir. İkincisi, modelin tatmin edici olmaması CLM varsayımlarının sağlanamamasından ileri gelebilir. CH-12 de böyle olduğunu 41 göreceğiz. ÖRNEK 10.2 Değişkenler : i3, üç aylık hazine bonosu faiz haddi; inf : yıllık tüketici enflasyonu, def : GSYIH ya oran olarak federal bütçe açıkları. Dönem : 1948-1996. Teorem 10.5, TS.1-TS.6 varsayımları sağlandığında kesitlerarası regresyonda tahmin (estimation) ve çıkarımla (inference) ilgili olarak elde edilen tüm sonuçların zaman serileri regresyonuna da uygulanabileceğini ifade ediyor. Zaman serileri için klasik doğrusal model (CLM) varsayımları (TS.1- TS.6) kesitler-arası regresyonu varsayımlarına kıyasla daha rijit koşullar getirmektedir. Özellikle kesin dışsallık ve otokorelasyon olmaması varsayımları çoğu kez gerçekçi olmaktan uzak olabilirler. 39 Diğer her şey sabitken, enflasyonda yüzde 1 puanlık (one percentage point) artış kısa vadeli faizlerde 0.613 puanlık artış yaratıyor. Katsayıların t değerleri oldukça yüksektir, dolayısıyla istatistiksel olarak anlamlıdırlar. Tabii, CLM varsayımları burada sağlanmışsa bu değerleri çıkarım (inference) amacıyla kullanabileceğiz. 42 2nd ed. 7

Kesitler-arası regresyonda gördüğümüz tüm fonksiyonel biçimleri zaman serilerinde de kullanabileceğiz. Özellikle doğal logaritma zaman serilerinde çok kullanılmaktadır. Böylece değişkenlerin y üzerindeki etkisi ölçü birimlerinden bağımsız olarak sabit % cinsinden elde edilebilmektedir. 43 Logaritmik fonksiyonel biçimi distributed lag modelleri (DLM) için de kullanabiliriz. Örneğin, para talebini (M) GDP nin bir fonksiyonu olarak çeyrek yıllık veriden şöyle tahmin edebiliriz : δ ların toplamına, δo+δ1+δ2+... + δ4, uzun-dönem esnekliği (long-run elasticity) denir. GDP de %1 lik sürekli (permanent) artışın para talebinde 4 çeyrek yıl sonra doğuracağı % artışı gösterir. Burada cari dönem (t) değişkeninin katsayısı δo, the impact propensity ya da kısa dönem esnekliği (short-run elasticity) adını alır. GDP de %1 lik bir artışın para talebinde doğuracağı ani etkiyi % olarak gösterir. 46 prepop : istihdam oranı (çalışan sayısı/nüfus), mincov =(ortalama asgari ücret / ortalama ücret)* (asgari ücretli sayısı / tüm çalışanlar). Böylece, mincov değişkeni asgari ücretin ortalama ücrete göre görece önemini ölçüyor. Dönem : 1950-1987. 44 Kukla değişkenler zaman serilerinde çok sıkça kullanılır ve çok yararlıdırlar. Örneğin, herhangi bir A partisinin iktidarda olduğu yıllarda 1, olmadığı yıllarda 0 değerini alan bir D kukla değişkeni tanımlayıp regresyonumuzda açıklayıcı değişken olarak kullanabiliriz. Savaş yılları, krizler, depremler vb. bazı özel dönemleri kukla değişken kullanarak izole edebiliriz. Örneğin, 2.Dünya Savaşı yıllarında 1, diğer yıllarda 0 değerini alan bir kukla değişkeni yaratarak savaş yıllarının bağımlı değişken (y) üzerindeki özel etkisini ölçebiliriz. Belli olayların kukla değişken kullanarak etkilerini ölçmeye event study denir. 47 Prepop un mincov a göre esnekliği -0.154 bulunmuştur ve anlamlıdır. Daha yüksek bir asgari ücret, istihdam oranını düşürmektedir. Bu, iktisat teorisinin öngörüsüne uygun bir sonuçtur. USGNP serisi anlamsız çıkmıştır. Ancak, aşağıda göreceğimiz gibi regresyona trend ekleyince bu sonuç değişecektir. 45 48 2nd ed. 8

Tüm katsayılar çift taraflı bir alternatif hipoteze (H1: β(j) 0 )karşı %1 düzeyinde anlamlıdırlar. 2. Dünya savaşı yıllarında, ceteris paribus, doğurganlık çağındaki 1000 kadın başına düşen doğum sayısı 24 azalmıştır. gfr değişkeninin 65-127 arasında değiştiğini düşünürsek bu sayı oldukça önemlidir. Yine her şey aynı iken, doğum kontrol haplarının piyasaya çıktığı yıldan sonraki doğum sayılarında ciddi azalma olmuştur. Doğumları teşvik için getirilen vergi muafiyeti değişkeni pe nin örnek ortalaması $100.4 olup alt ve üst limitleri 0 ve $243.8 dir. Bu muafiyette yapılan $12 lık bir artış 1000 kadın başına düşen doğum sayısını 1 adet artıracaktır (12 x 0.083 = 1). 49 (10.19) dan uzun-dönem esnekliğini (long-run propensity) : 0.073-0.0058+0.034 = 0.101 olarak buluyoruz. Bu tahminin anlamlılık testini yapabilmemiz için onun se ini bilmemiz gerek. Bunun için Section 4.4 deki yola başvuruyoruz. : 52 Doğurganlık, pe deki değişmelere belli bir gecikme ile tepki (response) verebilir. Dolayısıyla, 2 yıl gecikmenin (lag) kullanıldığı bir DLM tahmin edelim : se(θohat) = 0.030 ve böylece t istatistiğini 3.37 buluyoruz. θohat anlamlıdır. Her üç δ da tek tek anlamsız çıktığı halde onların toplamı olan uzun-dönem esnekliği kuvvetli bir şekilde sıfıra karşı testi geçmektedir. θohat için %95 lik bir güven aralığı oluşturursak, bu aralığın 0.041 ile 0.16 olduğunu görürüz. 50 53 Örnek hacmi gecikme sayısı (2) kadar azaldı. Yani gecikme sayısı kadar gözlem kaybediyoruz. pe(t), pe(t-1) ve pe(t-2) arasında çok yüksek çoklubağıntı olduğu için katsayılarının se leri çok yüksek çıktı ve ayrı ayrı hiçbirisi anlamlı değildir. Ancak, üçü birden (jointly) anlamlıdır (F istatiğinin p-değeri 0.012). pe katsayılarının üçü de anlamsız çıktığı için pe nin gfr üzerindeki etkisinin cari dönem itibariyle mi (contemporaneous effect) yoksa gecikmeli mi olduğunu bilemiyoruz. Bunun için pe(t-1) ve pe(t-2) nin katsayılarının birlikte anlamlı olup olmadığını yine F testi ile test ediyoruz. Testin p- değeri 0.95 çıktığı için gecikmeli değişkenlerin etkisi yoktur diyoruz ve statik modeli (10.18) tercih ediyoruz. 51 Pek çok ekonomik değişken zaman içinde artma eğilimi gösterir. Yani zaman içinde trent gösterir (time trend). İki değişkenin aynı ya da zıt yönde trent göstermesi onların mutlaka birbirleri üzerinde etkiye sahip oldukları anlamına gelmez. Herhangi iki seri çoğu kez diğer başka gözlenemeyen faktörlerin etkisiyle zaman içinde trent gösterdikleri için ilişkili çıkmaktadır. Değişkenlerdeki trendi hangi istatistiksel modellerle ifade edebiliriz? En yaygın model doğrusal zaman trendi (linear time trend) modelidir : 54 2nd ed. 9

Üssel (exponential) trend : Çoğu ekonomik seri zaman içinde sabit bir ortalama hızla artarlar. Bu durumda trendi üssel olarak modellemek doğru olur. Eğer seri hep pozitif değerler alıyorsa üssel trendi doğal logaritma kullanarak ifade edebiliriz : β1, büyüme oranıdır. İki tarafın logaritmasını alırsak: 55 58 Burada, {e(t)}, bağımsız, özdeş dağılmış (independent, identically distributed, iid) bir silsiledir (sequence). α1, diğer faktörler (e(t) de içerilen) sabit iken, zaman endeksinde 1 dönemlik (period) bir değişme olduğunda y de meydana gelecek değişmedir. Karesel trent (quadratic trend) : serinin eğimi zaman içinde artıyorsa, yani büyüme giderek hızlanıyorsa (hiper enflasyonda olduğu gibi) kareli t terimi de ekleriz: Diğer bir zaman trendi gösteren silsile, ortalaması zamanın bir fonksiyonu olan süreçlerdir : Eğer α 1 >0 ve α 2 <0 ise trent kambur şeklinde olacaktır :eğim t ile birlikte azalacaktır. 56 59 (10.25) de α1>0 iken y(t) zamanla artacak, α1<0 ise azalacaktır. Ancak burada doğrusal bir şekilde (bir çizgi üzerinde) artan ya da azalan y(t) değil onun ortalamasıdır. Rasgele değerler alan e(t) dolayısıyla y(t) zig zaglar izleyecektir. (10.25) de ortalamanın aksine varyans zaman içinde sabittir : Eğer e(t), i.i.d. silsilesi ise, {y(t)}, bağımsız bir silsile olacak ancak özdeş (identical) olmayacaktır. e(t) de zaman içinde kendi geçmişi ile ilişkili olabilir. Bu durum daha gerçekçidir. 57 Trende sahip değişkenlerin regresyonda kullanımı : Değişkenlerin trent ihtiva etmesi TS.1 T.S.6 varsayımlarımızı bozmaz. Ancak, eğer y ye trent kazandıran gözlenemeyen faktörler x lerle de ilişkili ise, bu durumda sahte (spurious) bir ilişki bulmuş oluruz. Buna sahte(spurious) regresyon denir. Regresyona bir zaman trendi ekleyerek bu sorunu aşabiliriz. Eklenen zaman endeksi t nin katsayısı (β3) y deki x lerle ilişkili olmayan artışı ya da azalışı verecektir.t nin eklenmemesi ihmal edilmiş değişken sapması na yol açar. 60 2nd ed. 10

ÖRNEK 1.7 : Ev yatırımları ve ev fiyatları ilişkisi, 1947-88, ABD verileri. İnvpc : adam başına reel ev yatırımları (bin $), price : ev fiyatları endeksi (1982=1).(10.32) deki sahte regresyondur. Trent alınınca ilişki kayboldu. R 2, hata terimi varyansının y nin varyansına göre görece büyüklüğünün bir ölçüsü idi. Bunu Rbarkare formülünden görebiliyoruz : 61 64 Regresyona trent eklemek, y ve x değişkenlerinin önce trentlerini bertaraf etmek (detrending), sonra bu trendi alınmış değişkenler arasında regresyon tahmin etmek ile aynı şeydir : y t = α o + α 1t + e t ; x 1t = δ 0 + δ 1t +v t ; x 2t = δ 0 + δ 1t +v t y nin artıklarının (e), x lerin artıkları (v ve v ) üzerine regresyonu bize (10.31) den elde ettiğimiz β 1 ve β 2 yi verecektir (değişkenlerin ortalamaları alındığı için sabit koymaya gerek yoktur): e t = β 1 x 1 + β 2 x 2 + ε t 62 65 y trende sahipken R 2 nin hesaplanması Çoğu kez zaman serisi regresyonlarının R leri kesitler-arası veriye kıyasla çok daha yüksektir. Bunun bir nedeni zaman serilerinde verilerin genellikle toplulaştırılmış (aggregated) nitelikte olmasıdır.toplu verileri açıklamak bireysel verilere göre daha kolaydır. Ancak R 2 yi zaman serisi regresyonlarında asıl yükselten faktör y nin trende sahip olmasıdır. y trende sahipken SST / (n-1), artık Var (y(t)) nin sapmasız ve tutarlı bir tahmin edicisi değildir. 63 Mevsimsellik (Seasonality) Belli bir zaman aralığında (çeyrek yıl, aylık, haftalık vb) gözlenmiş ekonomik veriler genellikle mevsimsellik (seasonality) izler. Örneğin,ayların iklim koşulları, tatillerin belli aylara toplanması (örnek, Aralık ayı için Christmas etkisi) vs. değişkenlerde sistematik mevsimsel kalıplar yaratır. Önemli ölçüde mevsimsel yapı (pattern) gösteren seriler düzeltmeye (seasonal adjustment) tabi tutulur. Mevsimsel düzeltme yapılmamış ham verilerle çalışıyorsak regresyona mevsimsel kukla değişkenler (seasonal dummy) eklemeliyiz. 66 2nd ed. 11

Aylık verilerin kullanıldığı bir regresyonda 11 aya ait aylık kukla değişkenler kullanırız, 12.ci ay (genellikle Ocak) baz ayımız olur. F testi ile tüm 11 kuklanın katsayılarının aynı anda sıfır olup olmadığını test ederiz. Yeterince büyük bir cal F söz konusu seride mevsimsellik olduğunu gösterir. Çeyrek yıllık veriler kullanılıyorsa 3 adet mevsimsel kukla kullanacağız. Nasıl regresyona trent (t) eklemek değişkenlerin trentten arındırılması (detrending) anlamına geliyorsa mevsim kuklalarının eklenmesi de mevsimsellikten arındırma (deseasonalizing) demek olacaktır. 67 2nd ed. 12