TÜRK SOSYOLOGLARI SOS312U KISA ÖZET

Benzer belgeler
ÜNİTE-1 TÜRK SOSYOLOGLARI Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin A) ZİYA GÖKALP

1

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEK OKULU SOSYAL HİZMETLER PROGRAMI 1. SINIF BAHAR DÖNEMİ DERS İZLENCESİ

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI VE KAZANIM TESTLERİ

İ Ç İ N D E K İ L E R

TOPLUMSAL KURUMLAR VE AİLE ÇIKMIŞ SINAV SORULARI MURAT YILMAZ EGE ANADOLU LİSESİ

ÜNİTE SOSYOLOJİYE GİRİŞ İÇİNDEKİLER HEDEFLER TÜRKİYE DE SOSYOLOJİ. Prof. Dr. H.BAYRAM KAÇMAZOĞLU

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKİYE CUMHURİYETİ İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Dersin içeriği:

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

1. ÜNİTE: HAKLARIMI ÖĞRENİYORUM

Eğitim Sosyolojisi. YAZAR Prof. Dr. Hikmet Yıldırım CELKAN

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

MEŞRUTİYET DÖNEMİNDE OSMANLI DEVLET TEŞKİLATI

Doç. Dr. Oğuz ARI Boğaziçi Üniversitesi

SOSYAL BİLGİLER DERSİ ( SINIFLAR) ÖĞRETİM PROGRAMI ÖMER MURAT PAMUK REHBER ÖĞRETMEN REHBER ÖĞRETMEN

HOCAİLYAS ORTAOKULU. ÜNİTE 1: Bir Kahraman Doğuyor T.C. İNKILÂP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK-8

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

Türk Sosyologları. Editörler Prof.Dr. Nazmi Avcı / Doç.Dr. Erdal Aksoy

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS LİSTESİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük ATATÜRK Ü ETKİLEYEN OLAYLAR VE FİKİRLER

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

SOSYOLOJİSİ (İLH2008)

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Derse kabul koşulları (Ön Koşul, Bağlantı Koşul) 2 4 SEÇMELİ YOK TÜRKÇE

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Türk Sosyoloji Tarihinde İstanbul Ekolü

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

Bu metin Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulunca 10 Mayıs 1933 tarih ve 101 sayılı karar ile öğrenci andı olarak uygulamaya başlanmıştır.

EĞİTİM ve KÜLTÜR ALANINDA DEVRİMLER Eğitim ve öğretimde ilk amaç; Bilgisizliğin giderilmesi olacaktır.

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

Eyicil: Kahramanmaraş ın Sevdalısıyım

İktisat Tarihi I. 27 Ekim 2017

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAHAR DÖNEMİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ 1. ÖĞRETİM FİNAL TARİHLERİ

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Şahin, Mustafa, Türk Düşüncesinde Nurettin Topçu nun Yeri ve Siyaset Sosyolojisi Açısından Devlet ve Demokrasi Anlayışı, Hacettepe Üniversitesi,1995.

DOĞAN GRUBU SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖĞRETİM YILI DERS İNTİBAKLARI. I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri 2+0 4,5 Z I.YY ARY 105 Tarih Araştırma Yöntemleri MS

SOSYOLOG TANIM A- GÖREVLER

Yani insanların yaşam tarzını belli davranış örnekleriyle planlayan sistemli bütün, sosyal kurum olarak adlandırılır.

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

Matematik Öğretimi. Ne? 1

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

ÜNİTE:1. Toplumsal Yapıyı Açıklayan Kavram ve Kuramlar ÜNİTE:2. Türkiye de Kültür ve Kültürel Değişim ÜNİTE:3

HUK Türk Hukuk Tarihi

Bülent Ecevit Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

HALKLA İLİŞKİLER (HİT102U)

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

Avrupa Birliği Yol Ayrımında B R E X I T

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

EĞİTİMİN TOPLUMSAL(SOSYAL) TEMELLERİ. 5. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

EĞİTİMİN TOPLUMSAL TEMELLERİ - 2 İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

I. KİTAP: BATI FELSEFE GELENEĞİ: ÖĞRETİ VE KAVRAMLAR AÇISINDAN YAKLAŞIM FELSEFEYE GİRİŞ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRK ANAYASA HUKUKU LAW

FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYOLOJİ LİSANS MÜFREDATI I. ÖĞRETİM (GÜNDÜZ) ZORUNLU DERSLER

Türkiye'de "Decentralization" Süreci

ENSTİTÜ/FAKÜLTE/YÜKSEKOKUL ve PROGRAM: MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ-ELEKTRIK-ELEKTRONIK MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DERS BİLGİLERİ. Adı Kodu Dili Türü Yarıyıl

ESKĠġEHĠR OSMANGAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ, TARĠH BÖLÜMÜ DERS ġablonu (ÖĞRETĠM PLANI / MÜFREDAT)

12.SINIF VELİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ÜNİVERSİTEYE HAZIRLIK ÇALIŞMALARI REHBER ÖĞRETMEN- SELMA ÖZER

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Transkript:

TÜRK SOSYOLOGLARI SOS312U KISA ÖZET

DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 1

1.ÜNİTE Ziya Gökalp ve Prens Sabahattin ZİYA GÖKALP Ziya Gökalp in Hayatı Ziya Gökalp 23 Mart 1876 yılında Diyarbakır da doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Diyarbakır da tamamladı.1900-1909 yılları arasında Diyarbakır da yaşadı ve kendisini sosyal bilimler alanında yetiştirdi. 1909 da Selanik te yapılan İttihat ve Terakki Partisi Kongresi ne Doğu illerini temsilen katıldı.1914 yılında Sosyoloji Kürsüsü nü kurarak üniversitede İçtimaiyat dersleri vermeye başladı. 1919 da tutuklanarak Malta ya gönderildi. Malta dönüşü Ankara yönetimine katıldı ve 1923 te yeniden milletvekili oldu. Türk sosyolojisinin Kurucusu Ziya Gökalp 25 Ekim 1924 te İstanbul da öldü. Görüşlerinin Biçimlenişi ve Sosyoloji Anlayışı Ziya Gökalp ilk düşünsel etkileri ve sosyolojik görüşlerinin alt yapısını babası Tevfik Bey, amcası Hasip Bey, fen bilgisi hocası Yorgi Bey ve daha sonra tanıştığı Naim Bey den almıştır. Babası Tevfik Bey, Batı tarzı bir eğitim almasını sağlayarak onun Batılı liberal görüşlerle vatanseverlik ve dini inançları uzlaştırmasında; amcası Hasip Bey, Arapça ve Farsça öğrenerek İslam felsefesi, İslam hukuku ve Doğu düşüncesiyle tanışmasında; Dr. Yorgi Bey, bir toplumda reform yapmadan, rejim değişikliğine gitmeden yapılanların kalıcı olması için o toplumun en iyi şekilde incelenmesi ve tanınması için bilgi sahibi olmanın gerekliliği konusunda Naim Bey de hangi ilkelerin, görüşlerin bir milleti uygarlığa götürebileceğinin araştırılarak millete telkin edilmesinin gerekliği, açık bir program dâhilinde elde edilen kazanımların ve meşrutiyet değerlerinin halk desteği sağlanarak korunması gerektiği noktasında Gökalp in görüşlerinin oluşmasında, onun sosyolojiye, milliyetçi Doğu ve Batı düşüncesini birlikte değerlendirme anlayışına yönelmesine yol açmışlardır. Ziya Gökalp Diyarbakır ve Selanik te bulunduğu yıllarda pek çok Avrupalı sosyolog, felsefeci ve düşünürü okumasına karşın, Fransız sosyologu Emile Durkheim in görüşlerinin etkisinde kalmış ve onun görüşlerini Türkiye ye aktararak temsilciliğini yapmıştır. Türkiye ye aktarılan sosyoloji Batı da olduğu gibi düzen içerisinde ve ilerlemeci bir anlayışla, yani Avrupa daki eğilimleri temsil edecek ekoller şeklinde olmalıdır. Bu konuda en uygun ekol de Fransa da A. Comte - E. Durkheim önderliğinde geliştirilen Sosyolojizm ekolüdür. Ziya Gökalp de Türkiye ye Sosyolojizm ekolüne dayalı bir sosyoloji anlayışı, yani E. Durkheim in sosyoloji görüşlerini aktarır; toplumu, devlet kurumlarını bu görüşleri rehber alarak şekillendirmeye çalışır. Ziya Gökalp; toplumcu, dayanışmacı, ilerlemeci, milliyetçi, Batıcı ve laik bir sosyologtur. Bu özellikleri ile Batı tipi bir toplum modeli oluşturmaya çalışır. Ziya Gökalp sosyolojiyi evrensel ve milli sosyoloji olmak üzere iki kısma ayırır. Evrensel sosyoloji, pozitivist anlayış doğrultusunda, toplumların yapısını, işleyişini ortaya çıkaracak, toplumların ilerlemesinde etkili olan genel geçer yasalara ulaşmayı amaçlar. Ziya Gökalp Batıcılık, İslamcılık ve ulusçuluk görüşlerini sentezleyen ilk sosyologtur. Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak ve Türkçülüğün Esasları onun en bilinen eserleridir. Milliyetçilik Anlayışı Ziya Gökalp sosyoloji aracılığı ile Batıcı ve milliyetçi değerlerle biçimlenmiş bir toplum oluşturmayı amaçlar. Buna göre toplumların evrimsel ilerleme aşamasının son basamağı ulusal toplum ve devlet aşamasıdır. O nedenle tüm kurumlarının milliyetçi özelliklere sahip olduğu bir devlet oluşturmak gerekmektedir. Gökalp e göre, kültürü bir toplumdaki din, dil, ahlak, hukuk, siyaset, sanat, ekonomi, eğitim gibi kurumların toplamı olarak tanımlamak gerekir. Millet 2

de bir kültür zümresidir. Kültürün en belirgin bileşenleri dil ve dindir. Gökalp e göre dil ve din Türk ulusunun ayrılmaz parçalarıdır. Gökalp bir kültür milliyetçisidir ve asla ırkçı değildir. O, ırk ve ırkçılığı bilimsel tezler kullanarak reddeden nadir sosyal bilimcilerden biridir. Irçılık karşıtı bir milliyetçilik anlayışı geliştiren Gökalp, Türkçülük ülküsünü yakından uzağa, gerçekten ideale doğru; Türkiyecilik, Oğuzculuk ve Turancılık şeklinde sıralar. Gökalp e göre millet; soyla, budunla, coğrafya ile siyasetle ilgili bir topluluk değildir. Millet; dil, din, ahlak ve estetik bakımdan ortak olan, yani ortak duygular taşıyan, aynı eğitimi almış bireylerden oluşan kültürel bir topluluktur. Kültür-Uygarlık Ayrımı Ziya Gökalp in Türk sosyolojisine kazandırdığı önemli görüşlerden biri de kültür uygarlık ayrımıdır. Ziya Gökalp kültür-uygarlık ayrımı Batılı sosyologların gelişmişgelişmemiş, az gelişmiş, Doğu-Batı toplum ayrımlarına karşılık ürettiği bir açıklama biçimidir. Kültür Doğu da, uygarlık Batı dadır. Kültür ulusal, uygarlık uluslararasıdır. Kültür; çevreye, yerele; uygarlık merkeze aittir. Hisler, değerler, ülküler, gelenekler, töreler, güzel sanatlar, ahlak, sözlü ve yazılı edebiyat, dil, din, hukuk, iktisat ulusun kültürünü oluşturur. Ziya Gökalp, kültürü oluşturan bileşenlerin aynı zamanda uygarlığı oluşturduğunu, kültürle uygarlığın ayrıştırılamayacağı gerçeğini de kabul eder. Akıl, bilgi, yöntem gibi unsurların kültürde olmadığını söylemek mümkün değildir. Diğer yandan, kültürü oluşturan unsurlar birkaç ulusun ortak paydasına dönüşmesi ile uygarlığın bileşenleri olabilir. Gökalp e göre kültür uygarlığa mal edilmedikçe, ulus tarafından benimsenemez. Halkçılık Anlayışı Gökalp sosyolojisinde halkçılık milliyetçiliğin ikiz kardeşi olarak yerini alır. Ziya Gökalp, milliyetçi ve halkçı görüşleri beraber değerlendirmiştir. Halkçılık, halka dayanmaktır. Halk, saşığını koruyan kesimdir. Bilim; ırklar, cinsler, uluslar, kastlar ve sınıflar arasında eşitsizliklerin yapay olduğunu göstermiştir. Ziya Gökalp e göre, her toplumun iki uygarlığı vardır: Resmi uygarlık ve halk uygarlığı. Milletin ruhunu halk, bedenini hükümet oluşturur. Hükümet; kabine, meclis, ordu, idare ve vilayet meclislerinden, mektepler gibi işlerin sıkı kurallara bağlandığı teşkilatlardan, divanlardan ibarettir. Dil ve Edebiyat Konusundaki Görüşleri 1911 den itibaren dil sorununu ciddiye alan Ziya Gökalp, ulusalcı bir dil ve edebiyat anlayışına sahiptir. Ona göre, dil ulusun temelidir. Sanat, kültür, düşünce, hukuk, din gibi toplumsal bileşenler dil aracılığı ile ifade edilir. Yeni Türk dili mutlaka sadeleştirilmelidir ki tüm yurttaşların anlayabileceği bir dil haline gelsin. Halkçılık ile dil arasında zorunlu bir etkileşim vardır. O nedenle dili yabancı dillerin işgalinden kurtarmak temel hedeflerden biri olmalıdır. Dilin sadeleştirilmesi ve ulusallaştırılması konusunda, Orta Asya Türk toplumlarını değil, İstanbul da konuşulan Türk ağzını esas alan Gökalp, İstanbul ağzının milli dil sayılmasının Avrupa uygarlığı içinde bir Türk kültürü yaratmaya çalışan Türk ulusu açısından yararlı olacağını belirtir. Ziya Gökalp e göre dil ve din ulusallığın en büyük ve en önemli bileşenleridir. Dil toplulukları aynı zamanda devlet ve yurt kavramlarını da kapsar. Dil, toplumsal yaşamın tabanı, maneviyatın dokusu, kültür ve uygarlığın temelidir. Ziya Gökalp, Türk diline giren Arapça ve Farsça kelimelerin Türkçeden çıkarılmasından yanadır. Ancak Türkçeleşmiş, Türkçenin malı olmuş yabancı kelimelerin dilden çıkarılmasına karşıdır. Ona göre dildeki aşırı sadeleştirme çabaları, Türkçeye arılık, açıklık ve sadelik getirmek yerine, karışıklığa, dilin canlılığının kaybolmasına yol açar. Din Sosyolojisi Üzerine Düşünceleri 3

Ziya Gökalp düşünsel yaşamının tüm dönemlerinde, toplumsal bir kurum olarak dine büyük bir önem vermiş ve hiçbir zaman dini geri plana atmamış; dinin toplum üzerindeki etkilerini anlamaya ve açıklamaya çalışmıştır. O, dinin bir inanç işi olduğunu belirtmekle birlikte, sosyolojik özellikleri ve toplumsal yararları konusunda da araştırılmasının önemini ortaya koyarak dinin bilimsel açıdan araştırılmasının önünü açmıştır. Din, eğitim açısından da yararlı kurumlardan biridir. Eğitim Sosyolojisi Ziya Gökalp e göre, ilkel toplumlardaki eğitim millî olmakla birlikte kısmi; bugünün eğitimi aşırı ölçüde uluslararasıdır. Okullarda millî kültür değil, uluslararası uygarlık verilmektedir. Türkiye nin bir yanda kozmopolit, diğer yanda mektep ve medreseye dayalı eğitim sistemi, bireylerin ahlak ve özlerini bozmaktadır. Türkiye de üç tip okul bulunmaktadır: Batı tipi okullar, medreseler ve yabancı okullar. Oysa tek bir eğitim sistemi olmalıdır. Ziya Gökalp e göre eğitim, bir toplumda yetişmiş neslin henüz yetişmekte olan nesile fikirlerini ve hislerini vermesidir. Milliyetçi bir eğitim anlayışını esas alan Gökalp, bireyin kültüre uyumunun eğitim, teknolojiye uyumunun ise öğretimle olduğunu belirtir. Bu bağlamda kültür millî, teknoloji uluslararasıdır. Ekonomi Sosyolojisi Ziya Gökalp milliyetçi, korumacı, devletçi ve dayanışmacı bir ekonomi anlayışını 1910 lardan itibaren oluşturmaya başlamıştır. II. Meşrutiyet döneminde devletçi bir ekonomi anlayışı benimsemiş ve Batılı anlamda millî burjuva oluşturulması için çaba harcamıştır. Bu bağlamda, ulusal burjuva yaratma adına devletçiliği ve millî ekonomi anlayışını kabul eden Gökalp, sosyalizme, sınıfı toplum yapısına, sınıfsal bilincin gelişmesine karşı çıkmıştır. Sınıfsal dayanışma yerine mesleki dayanışmayı ve mesleki temsil sistemini esas almıştır. Ulusal bir burjuva sınıfı oluşturmak milliyetçiliğin temel söylemlerinden biridir. Ziya Gökalp de millî burjuva ziyi yaratacak olanakların oluşması için çalışır. Gökalp e göre hangi ulusta hükümet ekonomik sınıflara dayanırsa orada güçlü olur. Batılılaşma Açısından Eski Türklerin Önemi ve Kadın Hakları Günümüzde Batı toplumlarında yer alan çağdaş yaşam biçimine ait ne varsa bunların eski Türk toplumlarında da olduğu iddia edilir. Örneğin demokrasi, özgürlük ve eşitlikçi yaşam biçimi, kadın hakları ve benzeri alanlarda Batılı toplumlar ile eski Türk toplumları arasında paralellik kurulur. Bu konuların başında da kadının toplum içerisindeki eşitlikçi konumu gelmektedir. Ziya Gökalp, ulusal bir toplum oluşturma yolunda kadın haklarına büyük önem verir ve bu anlayışını yerleştirmek için de eski Türklerdeki kadınların sahip oldukları haklara dikkat çeker. Günümüzün ileri toplumlarında bulunan özelliklerinin eski Türklerde de bulunduğunu belirtir. Türk Sosyolojisine Katkıları Sonuç olarak; sosyolojinin bilim olarak ülkemize yerleşmesinde Ziya Gökalp in yeri ve çabaları tartışılmayacak kadar önemli ve nettir. Sosyoloji Gökalp aracılığı ile üniversiteye girmiş, üniversitede bir araştırma enstitüsüne ve süreli yayına kavuşarak kurumsallaşma yolunda önemli bir adım atmıştır. Yine Gökalp in yetiştirdiği ve teşvik ettiği bilim insanları onun bilimsel eğilimleri doğrultusunda birçok sosyal bilim alanını üniversitede faal hale getirmişlerdir. Gökalp sosyoloji dışında, diğer sosyal bilim alanlarının kuruluşunu teşvik etmekle kalmamış, sosyolojide de önemli isimler yetiştirmiş, onlar aracılığı ile Sosyolojizm ekolünü çok uzun yıllar ülkede egemen kılmıştır. PRENS SABAHATTİN İN SOSYOLOJİK GÖRÜŞLERİ Hayatı 4

Prens Sabahattin 1879 da İstanbul da doğdu. Özel bir eğitim aldı. Osmanlı aydınlarının çoğunluğunu etkileyen materyalizm, sosyal Darwinizm ve pozitivizmden o da etkilendi. Düşüncelerinin şekillenmesinde babasının etkisi önemlidir. Fransa da sosyoloji ve Science Sociale ekolü ve onun temsilcileri ile tanıştı. Bu ekolün önde gelen isimlerinden Frederic Le Play, Henri de Tourville ve Edmond Demolins in görüşlerini benimsedi. 1924 yılında, Osmanlı hanedanlık mensuplarının yurt dışına çıkarılmasına ilişkin yasa gereği ülkeden çıkarılan Prens Sabahattin, ölüm tarihi olan 1948 e kadar çalışmalarını Avrupa da sürdürdü. Prens Sabahattin in en önemli eserinin adı Türkiye Nasıl Kurtarılabilir? dir. Science Sociale Ekolü Bugünkü bilimler deney ve gözlem yönteminden doğmaktadır. Bu bilimlerden bir kısmı yalnız gözleme, bir kısmı da her ikisine birden dayanmaktadır. Science Socialeyı yaratan gözlem yöntemidir. Ancak bilimsel gözlem, sıradan gözlemlerle karıştırılmamalıdır. Belirli bir konuyla ilgili gözlemlerin bilimsel olabilmesi için, o konuyu meydana getiren olayları ortalama olarak değil, kökten kavrayacak bir çözümleme yöntemi edinmek gerekir. Bu tür bir yönteme sahip olmaktan doğacak buluşlar, aynı yönde yürüyerek çoğalmakla bir sınışama, bir bileşim yaratır. Toplumsal Değişme Anlayışı Prens Sabahattin e göre Türkiye nin eğitim ve yönetim gibi iki temel sorunu bulunmaktadır. Türkiye nin yönetim sorununun çözümü, ülkenin idari yapısının merkeziyetçi yapıdan âdemi merkeziyetçi yapıya doğru değiştirilmesiyle çözülebilir. Türkiye nin yönetim yapısı ile birlikte eğitim anlayışının da değişmesi gerekmektedir. Kamucu toplumsal yapının bireycilik lehinde değiştirilmesi, mevcut tüm sorunların çözümü anlamına gelmektedir. Toplumsal yapı değiştirilmeden yönetim biçiminin değiştirilmesi bir işe yaramayacak, mevcut sorunları çözemeyecektir. Meşrutiyet yönetim biçimi İspanya da da var, İngiltere de de Amerika Birleşik Devletleri nde de Amerika kıtasının Orta ve Güney indeki devletler de cumhuriyetle yönetiliyor. Oysa bu devletlerarasında korkunç derecede farklılıklar bulunmakta. Bu korkunç farklılıklar hükümet biçiminin aynı olmasından değil, sosyal yapılarındaki ayrılıktan ileri gelmektedir. Âdemimerkeziyetçi Yönetim Anlayışı Prens Sabahattin toplumsal sorunların çözümünü yapı değişimine bağlar ve bu değişimin iki kaynağından birinin âdemimerkeziyetçi yönetim biçimi olduğunu belirtir. Bireyci toplumlarda ihtiyaçtan doğan ve halkın kendi kendini idare etmesi sonucuna ulaşan idare tarzına, âdemimerkeziyetçi yönetim denilmektedir. Âdemimerkeziyetçi bir yönetimde merkez, ülkenin her tarafına birden aynı emri vermez. Bütün işler, türüne, genişlik ve karmaşıklığına göre ayrılır. Bu işlerin yönetimi, yetkili kurullar tarafından, yerinde ve zamanında ayrı ayrı yüklenilerek yürütülür. Âdemimerkeziyetçi anlayışın siyasi alanı kapsamadığını belirten Prens Sabahattin bu görüşü ile çelişecek şekilde idari yerinden yönetimin işleyebilmesi adına, bu yönetimlere ayrı bir hukuk, ayrı bir ekonomik özerklik, hatta yerel kolluk güçleri talep etmektedir. Eğitim Konusundaki Görüşleri Prens Sabahattin in görüşleri çerçevesinde istenilen toplumsal değişmenin merkezinde eğitim bulunmaktadır. Onun toplumsal kurtuluş reçetesi, sosyal yapıyı bir bütün olarak, alt yapı kurumlarını yeniden biçimlendirmektir. Bunun yolu da eğitimden geçmektedir. Prens Sabahattin e göre, bireyci-girişimci toplumsal yapıya geçmek için değiştirilmesi gereken alanlardan biri de eğitimdir. Eğitim sisteminin şimdiye kadarki amacı, devlete memur yetiştirmek olmuştur. Eğitim sistemi ile hiçbir yeteneği ortaya çıkarılamayan gençlerimiz, zenginliğin kaynağı olan tarım, sanayi ve ticarete yöneltmek yerine geçimlerini memuriyette aramaktadırlar. Ekonomik Konulara İlişkin Görüşleri 5

Prens Sabahattin, sınıfı toplumsal yapı, özel yatırımların ve burjuva sınıfının teşviki, ademi merkeziyetçi bir ekonomi anlayışı yanında özel mülkiyete dayalı çiftliklere ve malikânelere dayalı büyük tarım işletmelerini esas alan liberal bir ekonomi anlayışının öncü savunucularından biridir. Yine Prens Sabahattin, ülkenin kalkınması için kızların da bireyci eğitimden geçirilerek üretim hayatına katılmalarını kalkınma açısından zorunlu görmektedir. Türkiye nin toplumsal geleceği, memur adayı olan aydınların çoğalması ile değil, bireysel girişkenliği ile tarım alanında güçlü bir üretim artışı gerçekleştirecek ve sosyal çevrenin gelişmesini sağlayacak aktif ve azimli aydınların yetiştirilmesine bağlıdır. Din Sosyolojisi Üzerine Görüşleri Dinsel alanı da bireyci ve bütüncü yapıya göre değerlendiren Prens Sabahattin, dinin de topluma olumlu veya olumsuz yansımalarının toplumsal özelliklere bağlı olduğunu iddia eder. Prens Sabahattin e göre dinin toplumsal yapı ile bağıntısını görmek için aynı dinin farklı toplumlardaki uygulamalarına bakmak gerekir. Örneğin, Protestanlık bütüncü toplumlarda baskıcı, bireyci toplumlarda özgürlükçüdür. Bütüncü yapılarda kötüye kullanıldığı için bir baskı aracı olma derecesine düşen ve zamanla aynı oranda güçlü tepkiler doğuran dinler, bireyci yapılarda kişisel bağımsızlığa saygı gösterdiği ve bu yapıyla birlikte geliştiği için büyük bir sosyal ihtiyacı karşılamakta, kamuoyunun saygısını kazanmaktadır. Türk Sosyolojisine Katkıları Prens Sabahattin in temsil ettiği Science Sociale ekolü, yöntem anlayışı ve özellikle siyasal görüşleriyle etkili olmuştur. Prens Sabahattin in Science Sociale ekolü adına savunduğu fikirler, Ziya Gökalp in toplumsal değişme adına önerdiği ara aşamalara gerek duymadan, ülkenin siyasal-toplumsal düzenini toptan Anglo-Sakson Batı dünyasına benzetmeye çalışan düşünceleri içerir. Prens Sabahattin in sosyolojik görüşleri de Türkiye de birçok devamcı bulmuştur. Ekolün ve Prens Sabahattin in görüşlerini sosyolojide izleyenler arasında Mehmet Ali fievki Sevündük, Selahattin Demirkan, Tahsin Demiray, Nezahat Nurettin Ege yer almaktadır. Nurettin fiazi Kösemihal, Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Cahit Tanyol, Cavit Orhan Tütengil, Hilmi Ziya Ülken ve Ankara ekolü sosyologları da Science Sociale den ve dolayısı ile Prens Sabahattin in özellikle yöntem anlayışından etkilenmişlerdir. 2.ÜNİTE Mehmet İzzet ve Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu MEHMET İZZET Bu ünitede, Türk sosyoloji tarihi içinde sosyolojinin toplumsal yaşamda yerini ve önemini ortaya çıkaran ve bağımsız bir disiplin olmasına katkıda bulunan düşünürlerin temel düşünce ve yaklaşımları ele alınmaktadır. Bu düşünürlerden biri olan Mehmet İzzet, Türk düşün hayatında sosyolojinin sivil alanın bilimi olması gerekliliğine inanan pozitivist idealist bir düşünce adamıdır. Mehmet İzzet in Hayatı (1891-1930) Mehmet İzzet, 1891 yılında İstanbul da doğmuştur. Babası kaymakamlıktan emekli Nazmi Bey dir. Çocukluğuna dair fazla bilgi yoktur. İlköğrenimini İstanbul da çeşitli mekteplerde yaptıktan sonra Galatasaray Lisesine girmiştir. 1919 yılında Avrupa ya gönderilecek öğrenciler için açılan bir sınavı kazanan Mehmet İzzet, yirmi sekiz arkadaşıyla birlikte Fransa ya gider. Cumhuriyet in ilanından sonra 1924 te profesörlüğe yükseltilir. 1926 yılında da felsefe muallimliğine ilaveten Mehmet Emin den boşalan Felsefe Tarihi ve İçtimaiyat derslerini okutmaya başlar. 1929 yılında yurda döner. Darülfünunda yine sosyoloji dersleri verir. Üç ay sonra tekrar Berlin e döner ve Berlin de 8 Aralık 1930 tarihinde ölür. Mehmet İzzet in Düşünce Yapısı 6