Türkiye 2. Tanın Ekonomisi Kongresi, -Adana ('ıll. 2 Say ÇUKUROVA BÖLGESİNDE KÖY ARAŞTIRMALARI (KADIKÖY/ADANA) D r. M u sta fa S () KS'/I /.' 1. G İR İŞ Monografık nitelikteki köy araştırmaları Türkiye kır sosyolojisinin en önemli kaynaklarından birini oluşturmaktadır(planck, 1972) Türkiye'de ilk bilimsel nitelikte (ampirik) köy araştırması 193 I yılında yapılmış ve 1950 den sonra araştırına konuları çeşitlilik kazanmıştır I960 lı yıllarda, planlı dönemle birlikte Türkiye kırsal kesimi ve nüfusunun çeşitli kaimi kuruluşlarınca incelenmesine başlanmıştır Gerçekten ülkemizde kırsal kalkındırma amaçlı yaklaşım ve düzenlemeleri daha etkili (köy toplum yapısına uygun) bir biçimde sürdürebilmek için, köylerdeki sosyal, ekonomik, kültürel yaşamın, köy ve köylü sorunlarının bilimsel olarak onaya konulması gerekir. 2. KÖY ÜZERİNE GENEL BİLG İLER Kadıköy Yüreğir ilçesine bağlı muhtarlık bir köydür. Köyün içinden Adana - Tuzla karayolu geçmekte olup, köy kente yaklaşık 30 kın. Tuzla bucağına da (Akdeniz'e) 15 km uzaklıktadır. Yaşlı köylülerin (70-80 yaşlarındaki üçüncü kuşağın) ifadelerine göre, Kadıköy'e ilk yerleşenler dedeleridir Bilindiği kadarı ile birinci kuşağı oluşturan bu kişiler de Elazığ (Harput), Urfa (Siverek. Bahçe), Adıyaman (Besni, Gerger) ve Kozan (Sis) gibi çeşitli bölgelerden göç etmişler ve 1820-1830 lu yıllardan itibaren Kadıköy'e yerleşmeye başlamışlardır Yüreğir ovasının 1850 li yıllarda meşe (Q infectoria) ormanları ile kaplı olduğu kimi gezginlerin seyahatnamelerinden anlaşılmaktadır (Kinneir, 1818;Kotschy, 1858). Ancak bu gezi izlenimlerinde sözü edilen güneş görmeyen meşe ormanları, 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren yerleşme alanı ve özellikle tarım arazisi açmak amacıyla yok edilmeye başlanmıştır. 20. yüzyılın başlarında ovayı gezen Schaffer (1903) eski orman varlığından tek bir ağaç kalmadığını belirtmektedir 3. NÜFUS VE NÜFUS HAREKETLERİ (GÖÇLER) Kadıköy ün 1935 yılı itibariyle nüfusu 748 kişidir 1955 sayım dönemine kadar geçen 20 yıllık süre içinde köyün nüfus miktarında (735 kişi) t Ç ukurova Ü niversitesi. Ziraat Fakültesi. Tarım Ekonom isi B ö liim ii. A D A N A
Türkiye 2. Torun l'konoınısı KongrI.yitil 1996 - Adana ( 'ili: 2 Say.109 pek fazla bir değişiklik olmamıştır Diğer taraftan köyde yoğun göç olayı ve dolayısıyla önemli nüfus kaybı 1955-1970 yılları arasında yaşanmıştır Bu dönemde köyün nüfusu 735 kişiden 556 kişiye düşmüştür Köyden kente kaçışla köy nüfusunda başlayan erozyon 1985 (366 kişi) ve 1990 (435 kişi) sayım yıllarında da tüm şiddetiyle devam etmiştir Bir başka deyişle köyün 1935 yılında 100 olan nüfus endeksi 1990 yılında 58,1 e kadar düşmüştür Köyden kente yönelik göçleri iki aşamada ele alıp incelemek gerekir: Göçün I aşaması 1940-1955 yılları arasını kapsamaktadır Bu dönemdeki göçün en belirgin özelliği, göçe katılanların orta ve büyük işletme sahibi olmaları ve bunların tüm aile üyeleri ile (aile göçü) köyü terk etmeleridir Bu dönemdeki göçler üzerine kentin çekici gücü, başka bir deyişle çocukların eğitimi, köy hayatının sönüklüğü gibi sosyal faktörler önemli rol oynamıştır Göçün 2, aşaması 1955 den günümüze kadar geçen zamanı kapsamı içine almaktadır Bu dönemde kente az topraklı ve topraksız aile üyelerinin bireysel göçler inin ağırlık kazandığı dikkati çekmektedir. Bu aşamadaki göçün temel nedeni kırın itici gücü, yani ekonomik sıkıntıdan ileri gelmektedir. 4. NÜFUSUN E Ğ İT İM DURUMU İncelenen ailelerde 6 ve daha yukarı yaş grubunda okuma-yazma bilenlerin oranı yüksek (%86,3) olup, okuryazar nüfus içinde ilkokul mezunu olanlar fazladır (%45,2). İlkokul mezunu ve ilkokula devam edenler arasında cinsiyete dayalı bir farklılık görülmemektedir Ancak kız çocukları arasında ilkokul sonrası kademelerde eğitimlerini sürdüren tek bir kişiye rastlanılmamıştır Diğer taraftan okur-yazar olmayan nüfus içinde kadınların payının (% 21,2) erkeklere kıyasla (%7,5) daha yüksek olduğu görülmektedir. 5. AİLE YAPISI Ülkemiz kırsal kesiminde anne, baba ve bekar çocukların meydana getirdiği çekirdek (modern) aile yapısı giderek yaygınlaşmaktadır (Timur, 1972 ;DPT, 1993). Benzeri sonuç Kadıköyde görüşülen ailelerde de elde edilmiştir (0/o75). Kadıköy de çekirdek aile tipinin ortaya çıkmasının temel nedeninin ardında kente göç olgusu yatmaktadır Kırsal alanda aynı çatı altında yaşayan aile üyeleri sayısının fazla olduğu bilinmektedir Ancak Kadıköy de göç nedeniyle aile genişliği (5 3) olup, Türkiye ortalamasının altındadır Kırsal Türkiye de ilk evlilik yaşı bazı araştırmalara göre kadınlar için 16-18, erkekler için de 19-22 yaş arasında değişmektedir (DPT, 1970 ve
Türkiye 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, 1996 - Adana ( 'ılt: 2 Sayfa:} () 1993; Saran, 1984). Kadıköy ünde ise ilk evlilik yaşı hem kadınlar (18,6) hem de erkekler için (22,1) yükselmiştir. Köyde köy içi evliliği yüksek (%32,2) olmasına karşın, yakın akraba evliliği düşük (%6,2) orandadır. 6. TA R IM S A L YA PID A K İ GELİŞM ELER Köyde ilk kez I920 li yıllarda toprak işlemede buharlı ınakinaların (çifte kazan) kullanılmasına başlanmıştır. Bunu 1930 lu yıllarda demir tekerlekli Fordson traktör(6 adet) ve bunlarla birlikte pulluk, kultüvator ve diskarov gibi tarım aletlerinin kullanımı izlemiştir. (Gohl, 1983) Diğer taraftan aynı yıllarda köyde hasat işinde traktörün çeki gücünden yararlanılarak çayır biçme (orak) makinası, biçer- bağlar ve sapdöğer harman makinası (batöz) gibi aletlerin de kullanılmaya başladığı görülmektedir 1945 yılında köye buğday mibzeri (sandıklı) ve daha sonra lastikli traktör girmiştir. 1948 Marshall yardım planı çerçevesinde köylüye sağlanan kolaylıklar nedeniyle tarımda alet-makina kullanımı yaygınlaşmıştır. Böylece 1953 yılına gelindiğinde köyde hayvan gücü ve karasaban kullanarak toprak işleyen tek bir çiftçi kalmamıştır. Tarımda makinalaşma olayı köyde tüm arazilerin işlenmesine ve pamuk ekili alanların önemli ölçüde genişlemesine neden olmuştur. 1950 yılında köyün pamuk ve buğday şeklindeki ürün deseni içinde pamuk ekili alanların %80 e ulaştığı görülmektedir (Soysal, 1976, Gohl, 1983). Tarım makina ve aletlerinde görülen teknolojik gelişmelere karşın, biyolojik konulardaki tarımsal yenilik tekniklerinin köye girmesi biraz daha gecikmiştir. Nitekim köyde kimyasal gübre 1965 yılında, sulama (yeraltı suyu) ve tarımsal savaş ilaçlarının kullanımı da 1970 yılında başlamıştır 1970 li yılların başına kadar köyün ürün deseni içinde pamuk ekim alanı önemini korumuş (%68,4) olmakla birlikte, köyde karpuz yetiştiriciliği de (% 11,1) önem kazanmaya başlanılmıştır. Buğday ekimi 1950 yıllarında olduğu gibi yine %20 dolayındadır (Hümmer ve ark., 1986).Köyde 1985 yılı itibariyle toplam 21140 dekarlık sulanabilir (DSİ) arazinin kullanımı şöyledir: Pamuk ekim alanı %26,4, buğday %35,4, karpuz %22,5, soya %8,0 turunçgil (%5,4), mısır %2,3 (1. ürün). Köyde ikinci ürün olarak soya ekimi yaygın olup, buğday ekili alanların yaklaşık %90,0 gibi bir kısmı ikinci ürün soya yetiştiriciliğine ayrılmaktadır (Hümmer ve ark., 1986). Diğer tarafatan köyde 1994 yılı itibariyle ekili-dikili alanların dağılımı şöyledir; Mısır %44,6, turunçgillerin kapladığı alan %9,3 e yükselmiştir. Buna karşın köyde karpuz
Tiirkive 2. Tarım Ekonomisi Kongresi, Eylül 1996 ( 'Ut: 2 Say3 11 (%6,0)r) ve pamuk (%7,8) yetiştiriciliğine ayrılan ekim alanlarında 1985 e göre önemli azalmalar olduğu, buğday ekim alanında ise pek önemli bir değişiklik olmadığı (%29,3) dikkati çekmektedir. Köyde soya yetiştiriciliği tamamen ortadan kalkmış bunun yanısıra az miktarda (%3,0) soğan ekimine başlanmıştır. Köyde 1985 yılından itibaren bitkisel üretimde verim düzeyi yüksek yeni tohum (hybrid) çeşitlerinin kullanımı yaygınlaşmaya başlamıştır. Örneğin buğdayda Orso tohum çeşiti yerini Panda, Gemini, Seri 82 gibi daha yüksek verimli çeşitlere terk etmiştir. Böylece buğday verimi 300-400 kg/da dan yeni çeşit tohumların kullanılmasıyla 600-700 kg/da a yükselmiştir* Köyde II. ürün soya yetiştiriciliği 1983, mısır 1986 yılından itibaren yaygınlaşmaya başlamıştır. Soya tohum çeşiti olarak A-3127,Sapeksa 88, Pioneer 9292 ve 9441 ekilmekte; I. ürün soya için verim 300-400 kg/da, ikinci ürün soya yetiştiriciliğinde ise 150-250 kg/da arasında değişmekte idi. Diğer taraftan köyde şu an I ürün mısır yetiştiriciliğinde en yaygın olarak kullanılan Pioneer 3163 ve Funks 46-62 tohum çeşitleridir. I. ürün mısır verimi 800-1200 kg/da, ikinci üründe ise verim 600-800 kg/da arasında değişmektedir. Kadıköy de 1970 li yılların sonundan 80 li yılların ortalarına kadar Sugar baby (Çukonam) karpuz tohum çeşiti kullanılmış ve açıkta karpuz yetiştirilmiştir. Ancak 1985 yılından itibaren hem hybrid tohum çeşiti ve hem de alçak tünel karpuz yetiştiriciliği önem kazanmıştır Açık karpuz yetiştiriciliğinde 3-5 ton/da olan verim, alçak tünel yetiştiriciliğinin başlaması ve yeni tohum çeşitlerinin (Paladin, Gloria, Grimson tide...vb.) kullanılmasıyla 5-8 ton /da kadar yükselmiştir. 1950-1970 li yıllar arasında bölgede önemli bir alanı kapsayan pamuk yetiştiriciliği, bugün giderek önemini yitirmeye başlamıştır. Köyde 1980 li yılladan itibaren Deltapine, C Queen ve Çukurova 1518 gibi tohum çeşitleri kullanılmaktadır. Ancak pamuk yetiştiriciliğinde önemli bir verim artışı sağlanıldığı pek söylenemez. Gerçekten köyde ilk sulu tarımın başladığı 1970 li yıllarda alınan kütlü pamuk verimi (300-450 kg/da), bugün de yaklaşık aynı düzeyde kalmıştır. Öte yandan, köyün 1970 li yıllarda 1000 dolayında olan büyükbaş hayvan varlığı önemli ölçüde gerilemiştir. Bugün köyde birkaç aile 100 e ' Köy dışından kiralanan arazilerde de karpuz yetiştirilm e kledir. ' 1Son iki yıldır aşırı yağışlar nedeniyle buğday verim i 200-400 kg /da inm iştir.
Tiirkive 2. Tarım Ekonomisi kongresi, Ey/iil - Adana ( ili.2 Sa\foA \ yakın büyük baş hayvan varlığına sahiptir Bunlar Hollanda melezi süt sığırıdır ve bunlara sahip olanların çoğunluğu da topraksız ailelerdir 7. SONUÇ Özellikle 1950'li yıllardan itibaren yoğunlaşan Adana ya yönelik göçler. Kadıköy'ün yerleşme düzeni ve demografik yapısının yanı sı ra. köy dek i tarım dışı ekonomik faaliyetler ve mevsimlik işgücü arzı üzerinde de olumsuz yönde etkili olmaya başlamıştır 1970'li yıllarda pamuk yetiştiriciliğinin ağırlıklı olduğu Kadıköy'ünde. 1980'li yıllardan itibaren tarımsal yapıda önemli değişiklikler görülmeye başlamıştır Bu yapısal değişmede devletin teknik bilgi, ayni ve nakdi kredi desteğinin yanı sıra, devletin ürün atımlarını desteklemiş olmasının da payı büyüktür Boylece I980 li yıllarda üreticiler bir yandan yüksek verimli tohum (hybrid) çeşitleri kullanarak verim artışı sağlamış, diğer taraftan turunçgil. soya ( 1990 yılına kadar) ve mısır gibi yeni bahçe ve tarla bitkileri yetiştiriciliğine ağırlık \ererek ürün deseninin çeşitlenmesine neden olmuşlardır. Bugün çevrede pamuk ekimi riskli olması nedeniyle daralmış, buna karşın köy lü diğer tarla bitkileri arasında daha garantili (karlı) olan I. ve II. ürün mısır yetiştiriciliğine yönelmiştir Aynı şekilde köyde bahçe bitkileri (turunçgil) yetiştiriciliğinde de hızlı bir gelişme göze çarpmaktadır Buna karşın köyün büyiik baş hayvan varlığı önemli ölçüde gerilemiştir Köy halkının altyapı hizmetleri konusunda pek ciddi say ılabilecek sorunları olmamakla birlikte, köylü ürünün pazarlanmasında (karpuz, turunçgil. pamuk... gibi) önemli sorunlarla karşılaşmaktadır. K A Y N A K LA R D P T. 1970. T ü rk Köyünde Modernleşme E ğ ilim le ri. Rapor I. Ankara. D P T. 1993. T ü rk A ile Yapısı. Yayın No: DPT: 2313. Ankara. G o lıl. E.. 1983. Der E in flııb der T raktorisicnu ıg aııf dic bnııcrliclıcn Produktionsbezieluıngcn in der T ürkci. Füsscıı. Hüınmer. Pli.. K illisch. W.. Soysal M.. 1986. Jııııgc Anbauvcrandcmngen in der Be\\asscrungslaııd\virslchafl der Tiirkci-aııfgc/.cigt anı Bcispicl der Çukurova. D ic Erde. 117. s.2 17-235. K iıın c ir. J.M. 1818. Reise düreli Kleinasieıı. Loııdoıı. Kotschy. Th. 1858. Reise in den cilicisclıcıı Taımıs über Tarsus. Gotlıa Plaııck. U. 1972. Die Laııdlichc Soziologie in der Türkci. in: Sociologıa Rııalis. vol XII s. 181-196. Saran. N.. 1984. K ö yle rim iz. İ Ü. Ed. Fak. Yay. No: 3222. İstanbul. S chaficr. F.. 1903. C ilicia. Petcrnıanns Gcogr. M itt. Erg. H. 141. Gotlıa Soysal. M. 1976. Sicdlungs-und Landsclıaftscnlıvicklung der Çukurova (D iss.). Erlangcn. T im u r. S. 1972. T ü rkiye de Aile Yapısı. Ankara.