Toplumsal Muhalefeti Görmezden Gelen Hükûmet Bunun Bedelini Ödeyecektir



Benzer belgeler
3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birli i. 3. Ödemeler Dengesi

TAR H PROJEN N. TANITIMI GERÇEKLEfiT R LD

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

TOPLUMSAL ETK NL KLER

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

YÖNET M KURULU RAPORU

Mustafa Kumlu: Do algaz Krizi Hatal Enerji Politikalar n n Sonucudur

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

Dr. Osman DEM RC * *Özellefltirme daresi Baflkan Yard mc s

Genel S ra No: /19 Cep Kitapl : XXV ISBN:

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

YATIRIM ND R M HAKKINDAK ANAYASA MAHKEMES KARARININ DE ERLEND R LMES

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

29 Ekim coflkusu Ekim Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

1 6/01/2004 tarihli say l Resmi Gazete de yay mlanan ve 01/05/2004

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

Büyükşehir Bodrum halkına yeni süreci anlattı

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

SOSYAL S GORTALAR VE GENEL SA LIK S GORTASI KANUNLARI VE GERÇEKLER SEMPOZYUMU

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

Bodrum da hafriyat atıkları geri kazanım tesisi hizmete başladı

AKLINIZI BAŞINIZA ALIN, KAMU ÇALIŞANLARINI SINAMAYIN! Yazar Editör Perşembe, 26 Haziran :58

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

ÖNSÖZ her üç kad ndan birinin fiziksel fliddet gördü ü, bir di eri de her on kad ndan dokuzunun daya hakl görmedi i

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

JOHN DEWEY DEN ATATÜRK E Ö RENC ANDI VE YURTTAfiLIK

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, A ustos 1964)

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

STRATEJ K V ZYON BELGES

TETAŞ TÜRKİYE ELEKTRİK TİCARET VE TAAHHÜT A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ KINIK SONUÇ RAPORU

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

Eylül 2010 k EKONOMİK FORUM 73

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

ORHAN YILMAZ (*) B SAYILI YASADA YAPILAN DE fi KL KLER:

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

RAN SLÂM CUMHUR YET ANKARA KÜLTÜR MÜSTEfiARLI I WEB S TES H ZMETE AÇILDI

Ekip Yönetimi çin Araçlar 85. Ekip olarak karfl laflt m z en büyük meydan okuma: Ekip olarak en büyük gücümüz:

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

YARGITAY 14. HUKUK DA RES

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

4 904 say l Türkiye fl Kurumu Kanunu (4904, 2003) ile istihdam n korunmas na,

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan

ÇANKAYA BELEDİYE BAŞKANLIĞI SOSYAL YARDIM İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ KURULUŞ, GÖREV, YETKİ, SORUMLULUK ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

Transkript:

TES- fi Baflkanlar Kurulu 3 Martta Topland. Genel Baflkan Mustafa Kumlu: Toplumsal Muhalefeti Görmezden Gelen Hükûmet Bunun Bedelini Ödeyecektir AKP Hükûmetinin t pk kendisinden öncekiler gibi toplumsal muhalefeti görmezden, duymazdan gelmekte, kendisini iktidara tafl yanlara s rt n dönmekte oldu unu, halk n yok sayarak onun üzerine tankla topla gitmeyi bile reva gördü ünü belirten Kumlu, Devletin gücünü halka karfl kullanan, halk n ve onun taleplerini yok sayan her hükûmet bunun bedelini bir biçimde öder. Bu Hükûmet de ödeyecektir diye konufltu. TES- fi Genel Baflkan ve TÜRK- fi Genel Sekreteri Mustafa Kumlu, Baflbakan Recep Tayyip Erdo an n SEKA da geri ad m atmam z mümkün de ildir sözlerini elefltirerek Devlet, koruyucu ve kollay c d r. Devlet halk n karfl s na almaz ve halk yla geri ad m, ileri ad m oyunu oynamaz. Devlet, olaylara yukardan bakmakla ve objektif olarak de erlendirerek do ru çözümü üretmekle mükelleftir dedi. AKP Hükûmetinin t pk kendisinden öncekiler gibi toplumsal muhalefeti görmezden, duymazdan gelmekte, kendisini iktidara tafl yanlara s rt n dönmekte oldu unu, halk n yok sayarak onun üzerine tankla topla gitmeyi bile reva gördü ünü belirten Kumlu, Devletin gücünü halka karfl kullanan, halk n ve onun taleplerini yok sayan her hükûmet bunun bedelini bir biçimde öder. Bu Hükûmet de ödeyecektir diye konufltu. Enerji sektörünün fiubat ay nda yine yolsuzluk, vurgun, operasyon konular ile gündeme geldi ini hat rlatan Mustafa Kumlu, son operasyonun zincirin son halkas oldu unu ama sonuncusu olmad n kaydetti. Kumlu, çünkü enerji sektöründe pasta çok büyüktür ve böylesine güçlü bir sektör, yerli ve yabanc flirketlerin ifltah n hep kabartm flt r ve kabartmaya da devam edecektir dedi. Mustafa Kumlu, enerji sektörünün yap sal, kökleflmifl ve acil çözüm bekleyen sorunlar n n çözümünün plânc ve kamucu bir zihniyet i gerektirdi ini vurgulad. TES- fi Baflkanlar Kurulu 3 Mart günü Ankara da, TES- fi Genel Merkezinde topland. TES- fi Genel Baflkan ve TÜRK- fi Genel Sekreteri Mustafa Kumlu nun aç fl konuflmas yla bafllayan Baflkanlar Kuruluna TÜRK- fi Genel Baflkan Salih K l ç da kat ld. Genel Baflkan Kumlu, konuflmas nda flu görüfllere yer verdi: Baflkanlar Kurulu toplant m z, çal flma hayat nda kritik günlerin yafland bir dönemde gerçekleflmektedir. Bildi iniz gibi, TÜRK- fi Baflkanlar Kurulu 1 Mart günü zmit te toplanm fl ve yaflan lan 12

sorunlar ile çözüm önerilerini tart flm flt r. TÜRK- fi Baflkanlar Kurulu, 40 günü aflk n bir süredir direnen SEKA iflçilerine destek için yar n (4 Mart) tüm Türkiye de ifl yerlerinin terk edilmemesi karar n alm flt r. Yapaca m z bu eylemle her yer SEKA olacak, ifl yerinde geceleyen her bir iflçimiz, SEKA iflçisinin kaderini bir günlü üne de olsa paylaflacakt r. Bu eylem elbette ki, SEKA y kapatmak isteyenlere ve ayn yöntemlerle di er ifl yerlerine de göz dikenlere bir uyar d r. Dile imiz, bu eylemin verdi i mesaj n en do ru flekilde al nmas ve Hükûmetin daha ciddî gerginlikler yaratmadan sorunu çözmesidir. Hakl mücadeleleriyle bilenen SEKA iflçilerinin ve bölge halk n n kararl l gün geçtikçe artmaktad r. Hükûmetin SEKA için olumlu bir çözüm üretmesi art k kaç n lmazd r. At lacak yanl fl bir ad m hepimiz için son derece üzücü sonuçlar yaratabilir. Art k sa duyu zaman d r. SEKA iflçileri ve bölge halk daha fazla ma dur edilmemeli, fabrikalar, iflleri, ekmekleri onlara iade edilmelidir. Say n Baflbakan n SEKA da geri ad m atmam z mümkün de ildir fleklindeki sözlerini anlamam z mümkün de ildir. Devlet, koruyucu ve kollay c d r. Devlet halk n karfl s na almaz ve halk yla geri ad m, ileri ad m oyunu oynamaz. Devlet, olaylara yukardan bakmakla ve objektif olarak de erlendirerek do ru çözümü üretmekle mükelleftir. Say n Baflbakan n SEKA da direnen iflçileri ve destekleyen halk onlar, kendilerini ise biz diye s n fland rmas son derece tehlikelidir. Toplumdaki gerginliklerin giderilmesi devlet ve vatandafllar ayr kefelere koyarak karfl karfl ya getirmekle de il, ancak devletin vatandafl yla kendisini bir bütün olarak görmesi ve vatandafl n s k nt s n yüre inde hissetmesiyle mümkündür. Ve unutulmamal d r ki, Baflbakan bugün onlar diye nitelendirdi i baflta SEKA iflçisi olmak üzere genifl halk kitleleri sayesinde baflbakand r. De erli arkadafllar m, bütün bunlar asl nda d fla ba ml ekonomik politikan n bir sonucu olarak yaflad m z olumsuzluklard r. Tarihin her döneminde, her ülke için, ekonomik ba ml l k siyasî ba ml l da beraberinde getirmifl ve ekonomik k skaç içinde bunalan ülkeler, siyaseten de rahat edemez hâle gelmifllerdir. Bu, Türkiye de bugünün, dünün sorunu de il, y llar n sorunudur. Hükûmet Bedel Ödeyecek Y llar boyunca giderek artan d fl kaynakl kredi muhtaçl, hükûmetleri ülkenin en güzide kurumlar n s rf IMF istedi diye, Dünya Bankas istedi diye elden ç kartma noktas na getirmifltir. Son 15 y ld r dillerden düflürülmeyen özellefltirme politikalar nedeniyle ülkeyi var eden tüm kurum ve kurulufllar yat r m ve yenileme kapsam ndan ç kar lm fl, her türlü toplumsal muhalefete ra men TEKEL, TÜPRAfi, SEKA, PETK M gibi kurulufllar ile enerji ifl kolundaki tesisler zarar ediyor söylemi ad alt nda bir yok edilme çark n n içine itilmifltir. Bu u urda Et-Bal k Kurumu, Sümerbank, fiifle-cam, Çimento, fieker Fabrikalar ve di erlerinin her türlü toplumsal muhalefete ra men arsa fiyat na nas l elden ç kar ld bugün gibi akl m zdad r. Ülkemizde tüten bacalar teker teker söndürülmekte, o ifl yerlerinde çal flan insanlar, kollar ndan tutulup soka a b rak lmak istenmektedir. Üstelik, söndürülen bu bacalar n yerine yeni ifl yerleri de aç lmamakta, iflinden, yerinden, yurdundan edilen vatandafl kelimenin tam anlam yla iflsizli e, sefalete terk edilmektedir. De erli arkadafllar m, yap lan tam anlam yla fludur: Ülkenin millî de erleri, ifl, ekmek, afl kap s olan ve t k r t k r iflleyen kurum ve kurulufllar IMF ve Dünya Bankas n n talimat yla önce özellefltirme kapsam na al nm flt r. Ard ndan özellefltirilecek diye y llarca yat r m yap lmam flt r. Ard ndan da bu kurulufllar n zarar etti i bahane edilmifl ve elden ç karma gayreti bafllam flt r. Tüm bunlar sendikalar ve iflçiler yok say larak yap lm flt r ve yap lmaktad r. Gelinen noktada, y llard r özellefltirme, kapat lma tehdidi ile kucak kuca a yaflayan iflçiler, t pk SEKA da, TEKEL de oldu u gibi ülkenin de erlerine sahip ç kmak, ifl yerlerine, ifllerine ve geleceklerine sahip ç kmak için çareyi fabrikalar na kendilerini kilitlemekte bulmufllard r. Hükûmet, t pk kendisinden öncekiler gibi toplumsal muhalefeti görmezden, duymazdan gelmekte, kendisini iktidara tafl yanlara s rt n dönmekte ve asl nda halk n yok sayarak onun üzerine tankla topla gitmeyi bile reva görmektedir. Devletin gücünü halka karfl kullanan, halk n ve onun taleplerini yok sayan her hükûmet bunun bedelini bir biçimde öder. Ve bu Hükûmet de ödeyecektir. Ama de erli Arkadafllar m, fatura sadece Hükûmete de il, toplum olarak hepimize ç kmaktad r. Uygulanan ekonomik politikalar iflsizli in, dolay s yla açl n, yoksullu un, dolay s yla h rs zl n, kapkaç 13

olaylar n n artmas na neden olmaktad r. Ülkemizin en büyük kentinde, stanbul da vatandafllar soka a ç kamaz hâle gelmifltir. Fuhufl artmaktad r, intihar, cinayet, cinnet olaylar artmaktad r. Türk insan n var eden de erler içten içe çürümekte, yitirilmektedir. Ve maalesef de erli arkadafllar m, Hükûmet tüm bunlar görmekte ve çareyi halk n sorunlar na kulak vermekte ve bu sorunlara çözüm aramakta de il, polis gücünü art rmakta, soyguna, h rs zl a karfl kriz masalar kurmakta bulmaktad r. Oysa çözüm, polisiye önlemleri art rmakta de il, halka ifl, afl, iyi bir e itim ve sa l k imkân sunmaktad r. Hükûmet bu yapt klar n n bedelini elbette öder. Ama de erli arkadafllar m, bu toplumun maddî ve manevî olarak kaybettiklerinin telâfisi maalesef ve maalesef on y llar al r. Ve yaflanan o de er erozyonunun telâfisi ne IMF kredileriyle mümkündür ve ne Dünya Bankas buna bir çözüm bulabilir. SSK Hastanelerinin Devrinde Muhalefet Görmezden Gelindi Ben yapt m, oldu yaklafl m her hükûmet için sonun bafllang c d r asl nda. SSK hastanelerinin Sa l k Bakanl na devri bunun tipik bir örne idir. Hükûmet, bu konudaki muhalefetimizi görmezden gelmifl, yapt m z uyar eylemlerini dikkate almam fl, üstelik yapma, etme diyenler, baflbakan taraf ndan azarlanm flt r. Ve SSK lar Sa l k Bakanl na devredilmifl, vatandafl hiç derdi yokmufl gibi metrelerce uzayan kuyruklara mahkûm edilerek daha da a r bir sa l k kaosunun içine itilmifltir. Sabredin düzelecek diyorlar. Acaba Say n Baflbakan kuca nda çocu uyla SSK kuyruklar nda bekleyen çaresiz vatandafllar m zdan biri olsa... Evet... atefl düfltü ü yeri yakar... do rudur. Ama Hükûmet olman n gere i, vatandafla düflen atefli yüre inde hissetmektir. De erli arkadafllar m, felâket tellall yapmak istemiyorum. Ama SSK da bugün yaflananlar asl nda bir bafllang ç. Yar n birgün, bu hastaneler il özel idarelerine devredilecek ve özellefltirilecektir. O zaman her yüre e bir atefl düflecektir. Allah o yang ndan bizi korusun. Enerji Sektöründe Çözüm Plânc ve Kamucu Bir Zihniyet De erli Dinleyenler, enerji sektörü flubat ay nda yine yolsuzluk, vurgun, operasyon konular ile gündeme gelmifltir. Bu operasyonda baz enerji bürokratlar, ifl adamlar göz alt na al narak saatlerce süren sorgudan geçirilmifltir. Bu son operasyon son birkaç y lda Beyaz Enerji, Kas rga, Paraflüt, Buffalo, Balina, Matador, Birinci Perde, Hasat, Sis, Kartal gibi adlarla an lan ve art k ulus olarak kan ksad m z operasyonlar zincirinin son halkas d r, ama emin olun sonuncusu de ildir. Çünkü enerji sektöründe pasta çok büyüktür ve böylesine güçlü bir sektör, yerli ve yabanc flirketlerin ifltah n hep kabartm flt r ve kabartmaya da devam edecektir. Türkiye nin en büyük flirketlerinden tutun da piyasaya yeni girenlere kadar yüzlerce yerli ve yabanc flirket, enerji sektörünü stratejik bir sektör olarak de erlendirmektedir ve hepsi pastadan en büyük pay alma gayretindedir. Bu gayret, ihale süreçlerinde her türlü usulsüzlük ve yolsuzluk iddialar yla iç içe kendisini göstermektedir. Dolay s yla, sektörde bir operasyon bitecek, yerini bir yenisine b rakacak ve y llard r oldu u gibi bundan sonra da bakanlar, bürokratlar, milletvekilleri, ifl adamlar 12

yolsuzluk ve usulsüzlükle suçlanacak, yarg lanacaklard r. Oysa ülkemizin menfaati, ülkemiz aç s ndan stratejik bir öneme sahip olan enerjinin özellefltirilmesinde de ildir. Yaflanan onca deneyim göstermektedir ki, yolsuzluk ve suiistimal belâs n n kökünün kaz nmas, ancak sektörün kâr dürtüsünden ar nd r lmas na ba l d r. Zira geçmifl örneklerde görüldü ü gibi birkaç bürokrat n yarg lanmas ve ceza almas sektörün yap sal sorunlar n n çözümüne yetmemektedir. Enerji sektörünün, yap sal, kökleflmifl ve acil çözüm bekleyen sorunlar n n çözümü, plânc ve kamucu bir zihniyeti gerektirmektedir. Yap lmas gereken, Türkiye nin ihtiyaçlar n n ne oldu unun tam, do ru ve gerçekçi bir flekilde tespit edilip, yeni bir enerji politikas n n belirlenmesidir. Bu satyapt r-devret dönemi son bulmadan, ne bu operasyonlar n sonu gelecek, ne de ülkemiz ayd nl a kavuflacakt r. TES- fi Her Türlü Mücadelenin Temel Tafl d r Baflkanlar Kurulumuzun De erli Üyeleri, biz, TES- fi camias olarak 40 y l aflk n bir süredir ayn yolda yürümekteyiz. Sizler 40 y ld r teflkilât n za sahip ç kt n z, teflkilât n z omuzlad n z ve bugünlere getirdiniz. Bildi iniz gibi, teflkilât m z bugünlere kolay gelmemifltir. Do rular n yan s ra yanl fllar da yap lm flt r. Kimi zaman son derece zor ve çileli yollar kat edilmifltir. Ama flu gerçektir ki; yap lan yanl fllar da bize çok fley ö retmifltir. Kat edilen o yollarda yanl fll n gördü ümüz her ad m, bize do runun yolunu açm flt r. Öyle ki, bugün TES- fi, gücüyle ve bugüne kadar gösterdi i kararl l kla her türlü mücadelenin temel tafl d r, öncüsüdür. TES- fi in onurunu tafl yan sizlerin bu gücün hak etti i her tür duyarl l a sahip oldu unuzu biliyor, gelece in daha güçlü TES- fi i ad na sizlere teflekkürü flimdiden bir borç biliyorum. Bu duygu ve düflüncelerle, Baflkanlar Kurulu toplant m z n hay rl olmas n diliyor, hepinize sayg ve sevgilerimi sunuyorum. K l ç: Hükûmeti Uyar yoruz Türk- fl Genel Baflkan Salih K l ç da toplant da yapt konuflmada, 4 Marttaki eyleme iliflkin Eylem, SEKA n n kapat lmas n isteyenlere, rant ndan yararlanmak isteyenlere, baz iflletmeleri de ayn flekilde elden ç karmak isteyen Hükûmete uyar olacakt r dedi. flçi hareketi, Türkiye nin her köflesinde SEKA iflçileriyle bütünleflecektir. Bu karar, SEKA iflçilerine ve zmit halk na güç verecektir diyen K l ç, temel amaçlar n n, sorunun bar flç çözümü oldu unu vurgulad. K l ç, Hükûmetin SEKA sorununa ak lc bir çözüm bulmas n dilemekteyiz. Ak llar n bafllar na almalar nda yarar var diye konufltu. TÜRK- fi Genel Baflkan Salih K l ç, Baflbakanl k Yüksek Denetleme Kurulu nun raporunda, SEKA daki 8 No lu makinenin 10 milyon dolarl k yat r mla en son teknolojiyle üretim yapabilece inin belirtildi ine dikkat çekerek, TÜRK- fi Genel Baflkan Salih K l ç ifade ediyor, Selüloz- fl Genel Baflkan Ergin Alflan ifade ediyor denildi i zaman, yanl olabilir. Ama, devletin arflivlerinde olan raporlar bunu öngörmektedir dedi. ICEM Genel Sekreteri TES- fi te Uluslararas Kimya, Enerji, Maden ve Genel flçiler Sendikalar Federasyonu (ICEM) Genel Sekreteri Fred Higgs, 7 fiubatta TES- fi Genel Baflkan ve TÜRK- fi Genel Sekreteri Mustafa Kumlu yu ziyaret etti. ICEM Yönetim Kurulu Üyesi Jim Catterson ve TES- fi Genel Malî Sekreteri Hasan Tahsin Zengin, Genel Teflkilâtland rma Sekreteri Esat Durmufl ve Genel E itim Sekreteri Bayram Eren in de kat ld ziyarette çeflitli konularda görüfl al flveriflinde bulunuldu. TES- fi Genel Merkezinde gerçekleflen görüflmede, Fred Higgs, ICEM in faaliyetleri hakk nda bilgi verdi ve özellikle Ortado u ya yönelik plânlar n aktard. Higgs, Türkiye de ifl yasalar n n demokratikleflmesi konusunda her türlü iflbirli ine haz r olduklar n vurgulad. TES- fi Genel Baflkan ve TÜRK- fi Genel Sekreteri Mustafa Kumlu da TES- fi olarak ICEM in etkinliklerine her türlü deste i vereceklerini ve iflbirli ine haz r olduklar n dile getirdi. 15

TES- fi Yönetim Kurulunun Kad nlar Günü Mesaj Emekçi Kad nlara fiükranlar m zla TES- fi Yönetim Kurulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kad nlar Günü dolay s yla yaz l bir aç klama yaparak TES- fi in kad n üyelerinin, yurdun ve dünyan n bütün emekçi kad nlar n n gününü kutlad. TES- fi Yönetim Kurulu nun aç klamas flöyle: 8 Mart Dünya Kad nlar Günü, yarad l flta erkeklerle eflit olan kad nlar n ezilen, sömürülen, hor görülen duruma getirilmesi sonucunda, tüm dünyada, kad n sorunlar n n daha yüksek sesle dile getirildi i ve kad n haklar çerçevesinde kad n-erkek herkesin kenetlendi i özel bir gündür. Kad na her fleyden önce insan olmaktan kaynaklanan de erin verilmemesi, 141 y l önce bir kad n dayan flmas n beraberinde getirmifl, kad nlar n a r çal flma koflullar na karfl bafllatt klar mücadele dalga dalga bu günlere dek ulaflm flt r. Dünya Kad nlar Günü, 141 y ld r kutlanmaktad r. Çünkü hâlâ dünyan n dört bir yan nda kad nlar ezilmekte, sömürülmekte, hor görülmektedir. Çünkü hâlâ, kad n erkek eflitli i anlafl lamam fl, dünyadaki dengelerin farkl özelliklere sahip, ancak birbirini tamamlayan bu iki ayr cinsin, birlikte, omuz omuza ve eflit haklarla yürünerek korunabilece i görülememifltir. Kad n ve erke in eflitli i, ça dafl dünyan n temel dayana d r. Ülkemizde, kad n zay f ve ikinci s n f sayan ça d fl anlay fl, karfl s nda Mustafa Kemal Atatürk ü görmüfltür. Kad nlar n erkeklerle eflit oldu unu ve onlar olmaks z n ça dafl bir Türkiye nin kurulamayaca n çok iyi bilen Atatürk, Türk kad n na ça dafl haklar n vermifltir. Türk kad n Atatürk sayesinde, bir çok Avrupal kad ndan önce seçme seçilme hakk na sahip olmufltur. Atatürk, toplumun her alan nda kad n ve erke in omuz omuza yürüdü ü bir Türkiye hedeflemifltir. Ancak Atatürk ün kad nlara bak fl aç s n n bugünün Türkiye sinde kendini bulamad da bir gerçektir. E itimsizlik nedeniyle hâlâ töre cinayetlerinin ifllenebildi i ve k z çocuklar n n okula gönderilmek istenmedi i ülkemizde, çal flan 8 Mart Dünya Kad nlar Günü, kad n haklar n n kazan lmas nda nerelerden baflland n ve bugünlere nas l gelindi inin hat rlanmas için özel bir gün. 1857 y l nda New York lu dokuma iflçisi kad nlar n daha insanca bir yaflam isteyerek, eflitsizliklere ve ayr mc l a karfl sürdürdü ü mücadele ile bafllayan süreçte 8 Mart, tüm dünya kad nlar n n, kutlad uluslar aras bir güne dönüfltü. Birleflmifl Milletler taraf ndan 1977 y l nda ilân edilen 8 Mart Dünya Kad nlar Gününün geçmifli çok eskilere dayan yor. Kad nlar n erkeklerle eflit haklara sahip olmak yolunda verdi i savafl n temsili bafllang c 8 Mart 1857 y l nda ABD nin New York kentinde bafllad. Konfeksiyon ve tekstil fabrikalar nda çal flan 40.000 iflçinin insanl k d fl çal flma koflullar na ve düflük ücrete karfl bafllatt grev, polisin sald r s yla kanl bitti. Sald r s ras nda ç kan yang nda ço u kad n 129 iflçi can verdi. flçilerin cenaze törenine 100 bini aflk n kifli kat ld. 1910 y l nda Danimarka n n Kopenhag kentinde toplanan 2. Enternasyonale ba l kad nlar toplant s nda, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yang nda yaflam n yitiren 129 kad n iflçi an s na 8 Mart gününün Dünya Emekçi Kad nlar Günü olarak kutlanmas n önerdi. Kad n haklar hareketini, özellikle oy hakk n onurland rmay amaçlayan Kad nlar Günü önerisi oy birli i ile kabul edildi. 1975 y l nda Dünya Kad nlar Y l n ilan eden Birleflmifl Milletler Örgütü, 16 Aral k 1977 tarihinde 8 Mart n tüm kad nlar için Dünya Kad nlar Günü olarak kutlanmas n kararlaflt rd. Kad nlara eflit haklar n verilmesinin Dünya bar fl n güçlendirece i kabul edildi. Böylece 8 Mart, dünyada kad nlar n yüzy ld r yürüttü ü özgürleflme mücadelesinin kutland ve kad nlar n güncel taleplerinin ifade edildi i bir gün hâline geldi. Dünden Bugüne Türk Kad n Türk kad n, ilk kez 1843 de T bbiye mektebi bünyesinde ald ebelik e itimiyle sosyal yaflamda yerini almaya bafllad. fl yaflam na ilk kez 1897 de ücretli iflçi olarak giren kad nlara, 1913 y l nda da devlet memuru olma hakk verildi. lk kad n belediye baflkan Müfide lhan 1950 de Mersin den seçilirken, ilk kad n bakan Türkan Akyol 1971 de, ilk kad n vali Lale kad nlar n yaflad klar zorluklar da ortadad r. Kad nlar n, siyasette ve yönetici kadrolarda yeteri kadar yer almas n n engellenmesi ise bir baflka toplumsal yarad r. Oysa kad nlar n yarat c gücünü ve 8 Mart ve Aytaman 1991 de atand. lk kad n siyasî parti genel baflkan Türkiye flçi Partisi Genel Baflkan Behice Boran idi. lk kad n baflbakan Tansu Çiller, 1993 te hükûmet kurdu. Türk kad n, Osmanl dan günümüze çeflitli zorluklar ve engellerle dolu bir seyir izleyerek geldi. D E nin internet sitesindeki Türkiye de Kad n Bilgi A bölümünde, Türk kad n n n geçen yüzy l n ortalar ndan bugüne sosyal ve siyasal yaflamdaki kazan mlar na yer verildi. Buna göre, Türk kad nlar ilk kez, 1843 tarihinde T bbiye mektebi bünyesinde ald klar ebelik e itimi ile sosyal yaflamda yerlerini almaya bafllad. 1847 y l nda k z ve erkek çocuklara eflit miras hakk tan yan rade-i Seniye nin yay mlanmas n n ard ndan 1856 y l nda Osmanl topraklar nda kad nlar n köle ve cariye olarak al n p sat lmalar yasakland. 1858 y l nda yay nlanan Arazi Kanunnamesi nde miras n k z ve erkekler aras nda eflit olarak paylaflt r laca hükmü yer al rken, kad nlar miras yoluyla mülkiyet hakk n kazand. Ayn y l K z Rüfltiyeleri aç ld. Kad nlar ilk dergilerine 1869 y l nda kavufltu. Kad nlar için ilk sürekli yay n olarak nitelenen haftal k Terakk-i Muhadderat dergisi yay mlanmaya baflland. K zlar n e itimine ilk kez yasal zorunluluk getiren Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ise 1869 y l nda yay mland. Bundan bir y l sonra da k z ö retmen okulu Dar-ül Muallimat aç ld. Evlilik sözleflmesinin resmî memur önünde yap lmas, evlenme yafl n n erkeklerde 18, kad nlarda 17 olmas ve zorla evlendirmelerin geçersiz say lmas n düzenleyen Hukuk- Aile Kararnamesi 1871 de ç kar ld. 1876 da ise ilk anayasa olan Kanun-i Esasî ile k z ve erkekler için ilkö retim zorunlu hâle getirildi. Giderek sosyal yaflamda daha çok yer almaya bafllayan kad nlar, ifl hayat na ilk olarak 1897 y l nda ücretli iflçi olarak at ld. Kad nlar n devlet memuru olmak içinse bu tarihten itibaren 16 y l beklemeleri gerekti. Kad nlar ilk kez 1913 y l nda devlet memuru olarak çal flmaya bafllad. Bunun ard ndan bir y l sonra kad nlar, tüccar ve esnaf olarak da ifl hayat na giriflti. K zlar için ilk yüksek ö retim kurumu, 1914 y l nda nas Darülfünunu ad alt nda aç ld. Kad nlar bilim dünyas yla ilk kez 1922 y l nda tan flt. Bu tarihte7 cesur k z ö renci, T p Fakültesine kay t yapt rarak e itime 16

yetene ini hayat n her alan nda hissetmeyen toplumlar n geliflemedi i ve kalk namad art k görülmelidir. Çünkü bir toplumun yönünü bulabilmesi için kad n sezgisi ve sa duyusu flartt r. Çünkü kad nlar yarat c ve yetenekli olduklar kadar anaçt r, flefkatlidir, sevgi doludur. Sevgi, flefkat, merhamet dolu kad n yüre i, ac mas z olamaz. Çünkü ne olursa olsun bir kad n, yüre ini bir kenara b rakamaz. Yönetim mekanizmalar nda, siyasette ve toplumun her biriminde sevgi ve flefkatin kol gezdi i, yani kad nlar n bulundu u bir Türkiye için elbette ki sosyal bar fl uzak olmayacakt r. Çünkü, bu evrende konuflmadan al n p verilebilen ve dalga dalga yay l p huzura dönüflebilen tek enerji, sevgi enerjisidir. Türkiye bu enerjiye muhtaçt r. Bu nedenle Dünya Kad nlar Günü, Atatürk ün yakt meflalenin fl nda daha da kararl yürüyece imizi ifade etti imiz bir gün olmal d r. Bu anlay fl ve umutla TES- fi olarak baflta kad n üyelerimiz olmak üzere, dünyadaki ve Türkiye deki tüm kad nlar n Dünya Kad nlar Günü nü kutluyor, onlara flükranlar m z, sayg lar m z, sevgilerimizi sunuyoruz. Dünden Bugüne Türk Kad nlar bafllad. Kad nlar siyasî hayatta da var olma mücadelesine ilk kez 1923 y l nda bafllad. Kad nlar ilk kad n partisi Kad nlar Halk F rkas n, Nezihe Muhittin in baflkanl nda 1923 y l nda kurmak istedi. Ancak partinin kurulufluna, kad nlara oy hakk tan mayan 1909 tarihli Seçim Kanunu gere ince valilikçe izin verilmedi i için parti giriflimi dernekleflme ile sonuçland. 29 Ekim 1923 te Cumhuriyet in ilân yla birlikte kad nlar n kamusal alana girmesini sa layan yasal ve yap sal reformlar h zland. Tevhid-i Tedrisat Kanunu nun 3 Mart 1924 te ç kar lmas yla tüm e itim kurumlar Milli E itim Bakanl na ba lan rken, k zlar da erkeklerle eflit haklarla e itim görmeye bafllad. Erke in çok efllili i ve tek tarafl boflanmas na iliflkin düzenlemelerin kald r ld, kad nlara boflanma hakk, velayet hakk ve mallar üzerinde tasarruf hakk tan yan Türk Medeni Kanunu, 17 fiubat 1926 da kabul edildi. Kad nlara siyasetin kap s n aralayan Belediye Yasas, 1930 y l nda ç kar ld. Böylece art k kad nlar belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakk kazand. Kad nlar n en önemli sorunlar ndan olan do um izni, ilk kez 1930 y l nda düzenlendi. K z çocuklar na meslekî e itim vermek amac yla K z Teknik Ö retim Müdürlü ü 1933 y l nda kuruldu. Kad nlara köylerde muhtar olma ve ihtiyaç meclisine seçilme haklar ise 1933 y l nda Köy Kanunu nda de ifliklik yap larak verildi. Kad nlara siyasetin kap s 1934 te yap lan Anayasa de iflikli i ile seçme ve seçilme hakk tan nmas yla tam olarak aç ld ve ilk kad n milletvekilleri TBMM de yerlerini ald. 8 fiubat 1935 de TBMM 5. Dönem seçimleri sonucunda 17 kad n milletvekili, ilk kez Meclis e girdi. 1936 da yürürlü e giren fl Kanunu ile kad nlar n çal flma hayat na düzenleme getirildi. Bir y l sonra da kad nlar n yeralt nda a r ve tehlikeli ifllerde çal flt r lmas, ILO sözleflmesi ile yasakland. Kad nlara do um yard m (anal k yard m ) ilk kez 1945 y l nda 4772 say l yasa ile düzenlendi. Yafll l k sigortas n n kad n ve erkekler için eflit esaslara göre düzenlenmesi ise 1949 y l nda ç kar lan yasa ile gerçekleflti. 1950 y l nda ilk kad n belediye baflkan Müfide lhan Mersin den seçildi. Sa l k Bakanl bünyesinde ana çocuk sa l hizmetleri verilmesine 1952 y l nda bafllan rken, gebeli i önleyici araçlar n sat fl ve da t m n n serbest b rak lmas n ve t bbi zorunluluk halinde kürtaj hakk tan nmas n düzenleyen Nüfus Plânlamas Hakk nda Kanun 1965 y l nda ç kar ld. Eflit de erde ifl için kad n ve erkek iflçiler aras nda ücret eflitli ini sa layan ILO sözleflmesi 1966 y l nda onayland. Behice Boran, 1970 y l nda Türkiye flçi Partisi genel baflkanl na seçilerek ilk kad n siyasî parti genel baflkan oldu. lk kad n bakan Türkan Akyol, 1971 y l nda göreve atand. Yasal de ifliklikle, 10 haftaya kadar olan gebeliklerin kürtajla sona erdirilmesi ve gönüllü cerrahî sterilizasyon yöntemlerine izin verilirken, kürtaj için evli kad nlara kocadan izin alma koflulu getirildi. Türkiye, Birleflmifl Milletler Kad nlara Karfl Her Türlü Ayr mc l n Önlenmesi Sözleflmesini 1985 y l nda imzalad. Sözleflme bir y l sonra yürürlü e girdi. 1985 y l nda 5. Befl Y ll k Kalk nma Plân nda kad n konusu, ilk kez bir sektör olarak yer ald ve bu konuda politikalar belirlendi. lk Kad n Sorunlar Araflt rma ve Uygulama Merkezi, 1989 y l nda stanbul Üniversitesi nde kuruldu. Bugün üniversiteler bünyesinde kurulan bu merkezlerin say s 13 e ulaflt. 1989 y l nda kad nlara da kaymakaml k yolu aç ld. çiflleri Bakanl, kaymakaml k s navlar na kad nlar n da al naca n aç klad. Kad n n çal flmas n kocan n iznine ba layan Medeni Kanun un 159. maddesi, Anayasa Mahkemesi nce 1990 tarihinde iptal edildi. Tecavüz ma durunun hayat kad n olmas halinde cezan n indirilmesini öngören Türk Ceza Kanunu nun 438. maddesi, TBMM taraf ndan 1990 y l nda yürürlükten kald r ld. lk Kad n Eserleri Kütüphanesi ve Bilgi Merkezi, 14 Nisan 1990 y l nda aç ld. fiiddete u rayan kad nlara ve çocuklara destek hizmeti vermek üzere ilk kad n konukevleri, SHÇEK Genel Müdürlü ü bünyesinde 1990 y l nda aç lmaya baflland. 2000 y l itibariyle bu say, yediye yükselirken kapasiteleri 170 e ulaflt. 1990 y l nda KHK ile Kad n n Statüsü ve Sorunlar Baflkanl kuruldu. Yerel yönetimler özellikle fliddete u rayan kad nlara yönelik hizmet vermeye bafllarken, Türkiye de ilk kad n s nma evi, Bak rköy Belediyesi taraf ndan 1990 y l nda aç ld. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kad n vali Lale Aytaman, 1991 y l nda Mu la ya atand. 1993 te stanbul Üniversitesi nde ilk Kad n Araflt rmalar Ana Bilim Dal aç ld ve yüksek lisans program vermeye bafllad. Ayn y l Kad n Dayan flma Vakf, Alt nda Belediyesinin deste iyle kad n dan flma merkezi ve kad n s nma evini açt. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde Baflbakan koltu una ilk kez bir kad n oturdu. Türkiye nin ilk kad n baflbakan Tansu Çiller, 25 Haziran 1993 tarihinde hükûmeti kurdu. Ayn y l, Halk Bankas, kad nlar giriflimcili e özendirmek amac yla kad nlara özel, düflük faizli kredi uygulamas bafllatt. 1994 y l nda, Kad n n Statüsü ve Sorunlar Genel Müdürlü ü bünyesinde, fliddete u rayan kad nlara hukukî ve psikolojik dan flmanl k, giriflimcilik ve el eme inin de erlendirilmesi konular nda hizmet vermek amac yla Bilgi Baflvuru Bankas (3B) kuruldu. Açt kad n dan flma merkezi ile fliddete u rayan kad nlara dan flmanl k hizmeti veren Mor Çat Kad n S na Vakf, 1995 y l nda kad n s na n açt. Türkiye, 1995 y l nda Türkiye Pekin de yap lan ve 189 ülkenin kat ld 4. Dünya Kad n Konferans na kat larak taahhütleri çekincesiz olarak kabul etti. 1996 y l nda Kad n n Statüsü ve Sorunlar Genel Müdürlü ü nce, 4. Dünya Kad n Konferans nda kabul edilen eylem plân ve taahhütler çerçevesinde kamu kurum ve kurulufllar, üniversiteler, gönüllü kad n kurulufllar, siyasal partiler, sendikalar, meslek örgütleri ve bas n n kat l m sa lanarak ulusal eylem plân haz rland. 1997 y l nda Kad n n Statüsü ve Sorunlar Genel Müdürlü ü koordinasyonunda 13 il valili i bünyesinde Kad n n Statüsü Birimleri kuruldu. Kad n n evlendikten sonra kocas n n soyad n almakla birlikte, kendi soyad n da kullanabilmesi, 1997 y l nda Medenî Kanunda yap lan de ifliklikle sa land. Zorunlu temel e itimi befl y ldan sekiz y la ç karan kanun, 1997 y l nda yürürlü e girdi. Aile içi fliddete u rayan kiflilerin korunmas için gerekli tedbirlerin al nmas n düzenleyen Ailenin Korunmas na Dair Kanun, 1998 de yürürlü e girdi. Ankara Barosu Kad n Hukuku Komisyonu taraf ndan Ankara Adliyesi içinde fliddete u rayan kad nlara hukukî dan flmanl k ve psikolojik destek hizmetleri vermek üzere 1998 y l nda Kad n Dan flma Merkezi kuruldu. Barolar bünyesindeki Kad n Haklar /Hukuku Komisyonlar aras nda koordinasyonu sa lamak amac yla Türkiye Barolar Birli i Kad n Haklar Komisyonlar A (TÜBAKKOM) kuruldu. 17