Hemflirelik Ö rencilerinde Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Bozuklu u Belirtilerinin Yayg nl

Benzer belgeler
Araflt rma Makalesi / Research Article 119

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

ÇOCUKLUKTA DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU TANISI ALMIŞ OLGULARIN ERGENLİK DÖNEMİNDEKİ PSİKİYATRİK DURUMLARININ İNCELENMESİ

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Burcu Çakaloz*, Aynur Pekcanlar Akay**, Türkan Günay**

Çocuk ve Ergen Ruh Sa l Klini ine Baflvuran Ergen Hastalar n Özellikleri

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Üniversite öğrencilerinde kendilerinin bildirdikleri dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu belirtilerinin değerlendirilmesi

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U TANISI KONULAN B R KL N K ÖRNEKLEMDE YIKICI DAVRANIfi BOZUKLUKLARI VE ÖZGÜL Ö RENME BOZUKLUKLARI

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

Sa l k Bilimleri Fakültesi Ö rencilerinin Benlik Sayg lar ve At lganl k Düzeylerinin Sosyodemografik Özellikleri Aç s ndan ncelenmesi

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Bir Çocuk Psikiyatrisi Poliklini inde Dikkat Eksikli i ve Afl r Hareketlilik Yak nmas le De erlendirilen Hastalar n Psikososyal Geliflim Özellikleri

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

lkö retim Okulu Ortaö retim Dönemindeki Çocuklarda Sosyal Fobinin Araflt r lmas

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

Bir Çocuk Psikiyatrisi Poliklini inde Ayaktan zlenen Olgulardan DEHB ve/veya ÖÖB Tan s Konan Çocuklar n WISC-R Testi Sonuçlar n n Karfl laflt r lmas

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

YIKICI DAVRANIfi BOZUKLUKLARINDA DSM-IV BEL RT LER AÇISINDAN ANNE VE Ö RETMEN VER LER N N UYUMU

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

K FARKLI KÜLTÜRDE D KKAT EKS KL AfiIRI HAREKETL L K BOZUKLU U VE KARfiI GELME BOZUKLU U BEL RT LER N N KARfiILAfiTIRILMASI

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

LKÖ RET M Ö RENC LER Ç N MATEMAT K VE B LG SAYAR ÖZ-YETERL K ALGISI ÖLÇEKLER

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Araştırma / Research. Şükriye Boşgelmez 1, Ali Evren Tufan 2

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

Madde Kötüye Kullanım Öyküsü Olan Bireylerde Erişkin Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtilerinin Yaygınlığı

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Öz: Bu araştırmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği (BESÖ) Bölümü

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Yetişkinlerde DEHB Değerlendirmesi 46. Ulusal Psikiyatri Kongresi 5 9 Ekim 2010, İzmir

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Yay n No : 1700 flletme-ekonomi Dizisi : Bask Ocak STANBUL

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Türkçe Ö retmeni Adaylar n n Görüfllerine Göre Türkçe E itimi Lisans Program

VERG NCELEMELER NDE MAL YET TESP T ED LEMEYEN GAYR MENKUL SATIfiLARININ, MAL YET N N TESP T NDE ZLEN LEN YÖNTEM

D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U OLAN ÇOCUKLARDA UYKU SORUNLARI VE KL N K DE fikenlerle L fik S

Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Bozuklu u Tan s Konan Çocuk ve Ergenlerde Efl Tan lar ve Sosyodemografik Özellikler

Bir Üniversite Hastânesinde Çal flan Asistan Doktorlar n Örgütsel Stres Düzeylerinin De erlendirilmesi

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) DEHB Tanılı Çocukların Ebeveynlerinde DEHB ile İlişkili Bazı Sorunlu Yaşam Olayları

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

KDU (Kazanım Değerlendirme Uygulaması) nedir?

Sivas l Merkezinde Sosyoekonomik Düzeyi Farkl Üç lkö retim Okulu Ö rencilerinin Depresyon Düzeyi

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Türk Psikiyatri Dergisi 2005; 16(1): Dr. Birim Günay KILIÇ 1, Dr. Şahnur ŞENER 2

MADDE 3 (1) Bu Yönetmelik, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 14 ve 49 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

KULLANILMIfi B NEK OTOMOB L TESL MLER N N KDV KANUNU KARfiISINDAK DURUMU

Ö renim Protokolü

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

T bbi At k Kontrolü P80-P Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Öğretim Tasarımında ASSURE Modeli The Heinich, Molenda, Russell and Smaldino Model

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Sa l k Çal flan Olmaya Aday Ö rencilerin Boyun E ici Davran fllar n n ncelenmesi

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

D KKATS ZL K YAKINMASIYLA BAfiVURAN ERGENLER N ALDIKLARI TANILAR

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

A.Evren Tufan, Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

Yönetici Hemflirelerin Çat flma Çözme E ilimleri Nurse Managers s Conflict Solving Tendencies

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

ARAfi TIRMA ABSTRACT ÖZET. SEM HA AKIN* LKAY GÜNGÖR** BAfiAK MEND * NURDAN fiah N*** ESRA B ZAT* ZEHRA DURNA*

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

L SE Ö RENC LER N N SA LI I GEL fit RME DAVRANIfiLARI

Sa l k Yüksekokulu Ö rencilerinin fiizofreni ile lgili Tutumlar

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

Zihin ve Hareket Engelli Çocuklar çin E itim Araflt rma ve Uygulama Merkezi nde zlenen Olgular n Demografik Özellikleri

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

KONVERS YON BOZUKLU U TANISI KONAN ÇOCUK VE ERGENLER N SOSYODEMOGRAF K, KL N K ÖZELL KLER VE Efi TANILARI

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Transkript:

Hemflirelik Ö rencilerinde Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Bozuklu u Belirtilerinin Yayg nl A. fiebnem Soysal*, Sat Ünal**, K zbes Meral K l ç***, Nermin Gürhan****, Azize A. Özbafl*****, Esra Saral***** * Psk. Dr., Gazi Üniversitesi T p Fakültesi Çocuk Sa l ve Hastal klar Anabilim Dal, Beflevler, ANKARA ** Dr. Hem., Gazi Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Ruh Sa l ve Hastal klar Hemflireli i, Etiler, ANKARA *** Uzm. Psk., Adalet Bakanl CTE Genel Müdürlü ü Ceza nfaz Kurumlar Araflt rma Merkezi, Beflevler, ANKARA **** Yrd. Doç. Dr. Hem., Gazi Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Ruh Sa l ve Hastal klar Hemflireli i, Etiler, ANKARA ***** Arfl. Gör. Hem., Gazi Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu Ruh Sa l ve Hastal klar Hemflireli i, Etiler, ANKARA Yaz flma Adresi: A. fiebnem Soysal, Tunal Hilmi Cad. 28/9 06660 Küçükesat - Çankaya ANKARA E-posta: assoysal@gazi.edu.tr, asebnemsoysal@yahoo.com Tel: +903124178698 ÖZET Amaç: Hemflirelik sürekli dikkat, ifl disiplini, tutarl l k, kararl l k ve sosyal iletiflim becerileri iyi olan bireylerin yapabilece i bir meslektir. DEHB (Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Bozuklu u), hemflirede aranan bu özellikleri bozucu nitelikte oldu u için belirtilerin belirlenmesi mesleki doyum, baflar ve kaliteli hasta bak m için önemlidir. Bu çal flma, hemflirelik ö rencilerinde DEHB nin yayg nl n, çocuklukta ve eriflkinlikte görülen DEHB nin, akademik baflar üzerindeki etkisini de erlendirmek amac yla yap lm flt r. Yöntem: Tan mlay c nitelikte olan çal flman n örneklemini bir hemflirelik yüksekokuluna devam eden ve araflt rmaya kat l mda gönüllü olan 196 ö renci oluflturmufltur. Veri toplama arac olarak Wender Utah Derecelendirme Ölçe i (WUDÖ) ve Eriflkin Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Ölçe i (DEH- BÖ) kullan lm flt r. Bulgular: Ö rencilerin yafl ortalamas 20.16±1.88 dir. Çal flmaya kat lan hemflirelik ö rencilerinde DEHB nin oran çocukluk dönemi için %7.7, eriflkinlik dönemi için %26.5 olarak belirlenmifltir. Hem çocukluk hem de eriflkinlik döneminde DEHB belirtilerini gösteren ö rencilerin oran ise %7.7 olarak tesbit edilmifltir. DEHB belirtilerini gösteren ö rencilerin akademik baflar lar n, sa l kl ö rencilere göre daha düflük olarak de erlendirdi i bulunmufltur (p<.05). Tart flma ve Sonuç: Literatürle uyumlu olarak çal flmada ö rencilerin en fazla yak nd belirti dikkat eksikli i olmufltur. Ölçeklerden yüksek puan alan kat l mc lar n literatürle uyumlu olan sosyal ve davran flsal özelliklere sâhip oldu u görülmüfltür. Çocukluk dönemi DEHB eriflkin dönemdeki baflar y, ifl performans n ve meslekî ilerlemeyi etkiliyor gibi görünmektedir. Bu nedenle DEHB tan s olan çocuklar n sâdece çocuklukta de il, eriflkin dönemde de takip ve tedavi edilmeleri gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: hemflirelik ö rencileri, dikkat eksikli i hiperaktivite bozuklu u, yetiflkin ABSTRACT The Prevalance of Attention Deficit Hyperactivity Disorder Symptoms Among Nursing Students Objectives: Nursing is a profession that can be carried out by individuals with constant attention, professional discipline, consistency, decisiveness and social communication skills. Since ADHD is disruptive of these characteristics required in nurses, determination of its symptoms is necessary for professional satisfaction, success and high quality patient care. This descriptive study was carried out with the aim of evaluating the prevalence of attention deficit/hyperactivity disorder (ADHD) New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 27

in nursing students, the relation between childhood and adult ADHD and its effect on academic success. Method: 196 students attending a nursing school in Ankara, Turkey comprised the sample of the study. As data collection tool, Wender Utah Rating Scale (WURS) and Adult ADHD Rating Scale were used. Findings: Mean age of the students was 20.16±1.88. Among nursing students participating in the study, the rate of ADHD was established to be 7.7% in childhood period and 26.5% in adulthood. The rate of students exhibiting ADHD both in childhood and adult period was established to be 7.7%. Academic success rate of students exhibiting ADHD was found to be lower than that of students without ADHD (p<0.05). Discussion and Conclusion: In line with the literature students have complains lack of attention chiefly. And also participants who have high scores from the scales have social and behavioral features in line with the literature. ADHD in childhood seems to influence the success, job performance and professional progress in adult period. Therefore, children diagnosed with ADHD should be followed and treated not only in childhood period but also in adulthood. Keywords: nursing students, attention deficit/hyperactivity disorder, adult G R fi Y k c Davran fl Bozuklu u, çocukluk ve ergenlik döneminde ortaya ç kan ve benzer klinik görünümleri olan bir grup bozuklu u tan mlamak için kullan lmaktad r. Bu bozukluklar n temelinde birbirinden ayr, ancak yak ndan ba lant l olan dikkat eksikli i/ö renme güçlü ü, afl r hareketlilik/atakl k ve sorunlu davran mlar yer almaktad r. Hiperkinetik ve Davran m Bozukluklar, Dünya Sa l k Örgütü nün, Ruhsal ve Davran flsal Bozukluklar n S n fland r lmas kitab - n n 10. Bask s nda (ICD 10) Genellikle Çocukluk Ergenlik Ça nda Bafllayan Davran flsal ve Duygusal Bozukluklar bölümünde yer al r (WHO 1994). Ayn bozukluklar, Amerikan Psikiyatri Birli i nin Mental Bozukluklar n Tan sal ve Say msal Elkitab n n dördüncü bask s nda (DSM IV) Y k c Davran fl Bozukluklar genel bafll alt nda verilmektedir. Bu grup içinde Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Bozuklu u (DEHB), Davran m Bozuklu u, Karfl t Olma-Karfl Gelme Bozuklu u ve Baflka Türlü adland r lamayan Y k c Davran fl Bozuklu u bulunmaktad r. Bu üç temel bozukluk D fla Vurum Bozukluklar olarak da tan mlanabilmektedir (APA 1994). DEHB s k karfl lafl lan bir bozukluktur ve tedavi edilmedi inde depresyon, kayg bozuklu u, madde kötüye kullan m gibi pek çok psikiyatrik ve sosyal soruna yol açmaktad r (Biederman 2005). Okul öncesi dönemden eriflkinli e dek geliflimsel farkl l klarla devam eder ve kal c d r. Buna karfl n, çocuk ve ergen psikiyatrisinin baflar ile tedavi edilebilen en önemli bozukluklar ndan birisidir. Son y llarda, bu alandaki çal flmalar hastal n eriflkinlik dönemindeki etkilerinin ortaya ç kar lmas yönündedir (Biederman 2005, Matsumo ve Imamura 2007, Spencer ve ark. 2007). Bozuklu un temel özelli i, dikkat süresinin k sal, engellemeye yönelik denetim eksikli i nedeniyle davran fllarda ya da biliflte ortaya ç kan atakl k ve huzursuzluktur. Bunun sonucu olarak çocukta geliflimsel olarak uygunsuz dikkatsizlik veya afl r hareketlilik ve atakl k vard r. Bafllang c genellikle üç yafl dolaylar nda olmakla birlikte, tan, düzenli ö renim için gerekli dikkat süresi ve yo unlaflman n geliflmesinin beklendi i ilkokul y llar nda konmal d r. Tan için belirtilerin yedi yafl ndan önce bafllamas ve en az iki farkl ortamda sürüyor olmas gerekmektedir. DSM-IV de hastal n dikkatsizli in bask n oldu u tip, hiperaktivite-dürtüselli in bask n oldu u tip ve bileflik tip olmak üzere üç alt tipi tan mlanm flt r (APA 1994). Araflt rmalar en yayg n tipin bileflik alt tip oldu unu göstermektedir (Biederman 2005, Polanczyk ve Rohde 2007). Günümüzde eriflkinler, çocuk ve ergenlerde bozuklu un teflhis ve tedavisi ile ilgili sonuçlar görmeye bafllad kça kitap, broflür, bas nda yer alan bilgiler ve e itimlerden yararlanarak bozukluk aç s ndan kendilerini de erlendirmeye bafllam fllard r. lk kez Wood ve arkadafllar (1976) çocuklardaki DEHB klini- ine benzeyen belirtileri olan bir grup eriflkinde merkezi sinir sistemi uyar c lar n n etkilerini göstererek, eriflkin DEHB kavram n ortaya ç karm fllard r. Yetiflkinlikte DEHB belirtilerine iliflkin araflt rmalar hala emekleme aflamas ndad r. Bu durumun nedeni DEHB ye iliflkin verilerin toplanmas nda görsel kan tlardan ziyâde, kiflisel geribildirimlere a rl k verilmesidir (Barkley 1997). Çocuklardaki kadar kapsaml araflt rmalar yap lmamakla birlikte, DEHB olan yetiflkinlerin ayn dikkat ve dürtüsellik sorunlar n n birço- unu yaflad düflünülmektedir (Weiss ve Murray 2003). Eriflkinlik döneminin son y llarda gündeme gelmesinin en önemli nedeni DEHB belirtilerinin zaman içinde azalarak ergenlik döneminde geçti ine New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 28

olan inan flt. zlem çal flmalar nda bunun do ru olmad görülmüfltür (Barkley ve ark. 1990, Tannock 1998, Faraone ve Biederman 2005). Eriflkin döneminde DEHB tan s n n konulmas için mutlaka çocukluk döneminde DEHB tan s alm fl olmak ya da ilgili tan kriterleri sergilemifl olmak gereklidir. Eriflkin DEHB tan - s çocuk ve ergenlerde oldu u gibidir. Uzun süreli ve yayg n dikkati sürdürme zorlu u, dikkatin çabuk da- lmas, afl r hareketlilik ve dürtüsellik öyküsü aran r. Çocuk ve ergenlerde tan disiplin ve baflar ile ilgili beklentilerin artt okul döneminde konulmas na karfl n, tan için belirtilerin befl yafl ndan önce de bulunmas gerekmektedir. Eriflkinler için de hat rland ya da aktar ld kadar benzer sürecin sorgulanmas gerekecektir. Do al olarak eriflkin için art k yaflad ortam de iflmifltir. E itim beklentileri ve akran iliflkilerinde yafl ndan beklenen farkl l klara odaklanmak gerekecektir (Manuzza ve ark. 1993, Barkley 1997, Biederman 1998, Faraone ve Biederman 2005). Eriflkin DEHB ile ilgili bu bulgular, DEHB nin ifllevselli i azaltan bir durum oldu unu (Faraone ve Biderman 2005) ve komorbid psikiyatrik hastal klar n görülme olas l - n art rd n göstermektedir (Secnik ve ark. 2005). DEHB belirtileri devam eden bireylerin eriflkinlikte hareketli ifllerle ilgilenmeye e ilimli olduklar, bu flekilde bozuklu un neden oldu u problemlerle k smen bafla ç kabildikleri öne sürülmektedir (Adler 2004). Bu flekilde kiflinin, yaflam tarz n ve beklentilerini bu duruma göre ayarlamas ile hastal n olumsuz etkileri azalmakta ve DEHB nin eriflkinlikte fark edilir olmas zorlaflmaktad r (Weiss ve Hechtman 1993). Bu araflt rmada, sa l kl örneklemde DEHB belirtilerinin belirlenmesi ve hastal n yayg nl na iliflkin bilgi edinilmesi amaçlanm flt r. Ayr ca, hemflirelik ö rencilerinde çocukluk dönemindeki DEHB belirtilerinin yayg nl n ve çocukluk dönemindeki DEHB belirtilerinin ders baflar s üzerindeki olas etkilerinin belirlenmesi amaçlanm flt r. Hemflirelik ö rencilerinin seçilmesinin nedeni ise mesle in özellikleriyle do rudan ilintilidir. Hemflirelik sürekli dikkat, ifl disiplini, tutarl l k, kararl l k ve sosyal iletiflim becerileri iyi olan bireylerin yapabilece i bir meslektir. DEHB, hemflirede aranan bu özellikleri bozucu nitelikte oldu u için belirtilerinin belirlenmesi meslekî doyum, baflar ve kaliteli hasta bak m için önemlidir. YÖNTEM Kat l mc lar Çal flmada 2006 2007 e itim-ö retim y l nda Gazi Üniversitesi Hemflirelik Yüksekokulu nda ö renim gören toplam 260 ö rencinin kat lmas amaçlanm flt r. Okula devams zl k veya araflt rmaya kat lmaya gönüllü olmama nedenleriyle ö rencilerden 64 ü çal flma kapsam d fl nda kalm fl, 196 s ise araflt rman n örneklemini oluflturmufltur. Veri toplama araçlar Araflt rma verilerinin toplanmas nda afla daki formlar kullan lm flt r: a) Wender Utah Derecelendirme lei (WUD) Wender Utah Derecelendirme Ölçe i, eriflkin dönemde DEHB tan s n koymada yard mc olan ölçeklerden birisidir. Ölçek kullan l rken eriflkinlerin çocukluktaki durumlar n n de erlendirilmesi için gelifltirildi i ve ölçek puan na göre eriflkinlere tan konamayaca na dikkat etmek gerekmektedir. Ölçek 25 maddeden oluflan 5 basamakl likert tipi kendini de erlendirme ölçe idir. Ward ve arkadafllar (1993) taraf ndan gelifltirilen ölçe in Türkiye de geçerlilik ve güvenilirlik çal flmas Öncü ve arkadafllar (2005) taraf ndan yap lm flt r. Ölçe in Cronbach alfa katsay s 0.93, test tekrar test korelasyonu (toplam puan) 0.81, madde toplam puan korelasyonlar 0.31 0.75 aras nda bulunmufltur. Kesme noktas olarak 36 ve üzerindeki de- erler al nd nda DEHB olan eriflkinlerin %82.5 i (duyarl l k), kontrol grubunun %90.8 i (özgüllük), depresyon grubunun %66.7 sini ve iki uçlu bozukluk grubunun %64.3 ünü do ru olarak s n fland r labilmektedir. Bu çal flmada da kesme puan Türkçe uyarlamas ndaki gibi 36 olarak al nm flt r. b) Erikin Dikkat Eksiklii Hiperaktivite lei (Erikin DEHB) Eriflkin Dikkat Eksikli i Hiperaktivite Ölçe i, Turgay (1995) taraf ndan gelifltirilmifltir. Ölçe in Türkiye de geçerlilik ve güvenilirlik çal flmas Günay ve arkadafllar (2006) taraf ndan yap lm fl ve güvenirlilik katsay s 0,95, iç tutarl l k Cronbach Alfa de eri 0,96 olarak bulunmufltur. Ölçek, 5 li likert tipi derecelendirme ölçe i olup, üç alt bölümden oluflmaktad r: Dikkat Eksikli i Bölümü DSM-IV' teki Dikkat Eksikli i (DE) belirtileri al narak oluflturulmufltur ve toplam 9 soru vard r. Afl r Hareketlilik/Dürtüsellik olarak adland r - lan ikinci bölümü DSM-IV teki Afl r Hareketlilik belirtileri al narak oluflturulmufltur ve toplam 9 soru vard r. Son bölüm ise DEHB ile ilgili özellikler ile ilgilidir. Bu bölüm klinik deneyim ve gözlemlere göre oluflturulmufltur ve toplam 30 soru vard r. Puanlamada birinci bölümdeki toplam 9 sorudan en az alt tanesine 2 veya 3 cevab verilirse dikkat eksikli i tan s konur. kinci bölümde de toplam 9 sorudan en az alt s na 2 veya 3 New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 29

cevab verilirse afl r hareketlilik/dürtüsellik tan s konur. Üçüncü bölümdeki sorulara verilen cevaplar toplanarak DEB/DEHB ile iliflkili özellikler puan saptan r. Genel toplamda ise 20 nin alt nda alanlar düflük düzeyde DEHB, 20 ile 59 aras nda puan alanlar orta derecede DEHB, 59 un üstünde puan alanlar ise yüksek düzeyde DEHB belirtileri göstermektedir. Yukar da verilen ölçekler tan koymada yard mc olan ve DEHB belirtilerinin taranmas n sa layan ölçeklerdir. c) renci bilgi formu Ö rencilerin sosyodemografik özellikleri, geçmifl e itim yaflant lar, bir önceki y la iliflkin akademik not ortalamalar ve akademik baflar lar n nas l alg lad klar n belirlemeye yönelik olarak haz rlanm fl bir formdur. Uygulama Çal flman n yap labilmesi için kurumdan yaz l, ö rencilerden sözel onay al nm flt r. Araflt rman n uygulanmas aflamas nda s n fta bir araya gelen ö rencilere araflt rman n amac, içeri i, kimlik bilgilerinin gizli tutulaca na iliflkin bilgi verilmifltir. Kat l m için gönüllü olanlara formlar n kullan m aç klanm fl ve araflt rmac lar n gözetiminde uygulama gerçeklefltirilmifltir. Verilerin Analizi Derecelendirme ölçeklerine iliflkin puanlar n karfl - laflt r lmas nda Mann Whitney U testi kullan lm flt r. Kategorik de iflkenlerin karfl laflt r lmas nda Ki-kare testi kullan lm flt r. Tüm analizler SPSS 11.0 istatistik program kullan larak yap lm flt r. BULGULAR Bu çal flma 2006 2007 e itim ö retim y l nda Gazi Üniversitesi Hemflirelik Yüksek Okulu nda bulunan 196 ö renci üzerinde yürütülmüfltür. Ö rencilerin yafl ortalamas 20.16±1.88 dir. S n flara göre yafl ortalamas, 1. s n f 18.46±1.03 (17 23), 2. s n f 19.44±0.98 (18 21), 3. s n f 20.82±1.71 (19 30) ve 4. s n f 21.85±1.25 (20 26) olarak belirlenmifltir. Ö rencilerin %31.6 (n=62) s 1. s - n fa, %14.8 (n=29) i 2. s n fa, %25.5 (n=50) i 3. s n fa ve %28.1 (n=55) i 4. s n fa devam etmektedir. Ö rencilerin %95.9 u bekâr, %3.6 s evli, %0.5 i de boflanm fl olduklar n belirtmifllerdir. Ö rencilerin %2 si sa l k meslek lisesi, %46.9 u lise, %29.6 s yabanc dil a rl kl lise, %21.4 ü ise Anadolu Lisesi mezunu olduklar n belirtmifllerdir. Ö rencilerin %57.1 i flehir, %31.1 i ilçe, %11.7 si ise köyde yetifltiklerini, ö rencilerin %44.9 u ç Anadolu, %19.9 u Kuzey Anadolu, %18.9 u Bat Anadolu, %14.3 ü Güney Anadolu, %5.8 i ise Do u Anadolu dan devam ettikleri bölümü kazanarak Ankara ya geldiklerini belirtmifllerdir. Üniversite e itimlerini sürdürürken %52.0 si yurtta, %21.9 u âileleriyle, %13.8 i yak n akrabalar yla, %12.2 si kendi bafl na yaflad klar - n belirtmifllerdir. Ö rencilerin ekonomik durumlar n de erlendirmeleri istendi inde kat l mc lar n %11.2 si iyi, %69.4 ü orta, %19.4 ü kötü olarak bildirmifllerdir. Durumlar n kötü olarak bildiren ö rencilerin %6.1 i okuldan arta kalan zamanlarda çal flarak ekonomik destek sa lad klar n ifâde etmifllerdir. Ö rencilerin âile özellikleri incelendi inde genellikle iki (%32) ve üç (%29.6) çocuklu âilelerden geldikleri belirlenmifltir. Âile tipleri incelendi inde %82.1 inin çekirdek, %8.2 sinin genifl, %7.7 sinin tek ebeveynli olduklar, %2 sinin ise yak n akrabalar yla birlikte yaflad klar görülmüfltür. Ö rencilerin annelerinin %12.3 ü okuryazar, %74.0 ü ilkö retim, %11.7 si lise, %2 si üniversite mezunu olup, %92.3 ü ev han m, %3.6 s memure, %4.1 inin ise emekli oldu u belirlenmifltir. Ö rencilerin babalar n n %4 ü okuryazar, %44.9 u ilkö retim, %58.2 si lise, %17.3 ü üniversite mezunu olup, %35.7 si memur, %22.4 ü serbest meslek, %10.2 si çiftçi, %24.5 i emekli, %6.1 i iflsizdir. Ö rencilerin genel sa l k durumlar irdelendi inde; %3.6 s nda psikiyatrik hastal k öyküsü oldu u belirlenmifltir. ki ö rencinin majör depresyon, birinin trikotillomani, 4 ünün de anksiyete bozuklu u tedavisi gördü ü belirlenmifltir. Âilede psikiyatrik hastal k öyküsü ile ilgili olarak ö rencilerin annelerinde %2.6 (4 depresyon, 2 panik hecmesi), babalar nda ise %1.5 (2 flizofreni, 1 dipsomani) oran nda bozukluk oldu u tesbit edilmifltir. DEHB olan bireylerde nikotin al m n n, madde ve alkol kullan m n n yüksek oldu u bildirilmektedir (Bi- Tablo 1. Ö rencilerin WUDÖ ve DEHBÖ den Ald klar Puan Ortalamalar ve Standart Sapma De erleri Ölçek Puanlar Ortalama± Standart Sapma WUDÖ-toplam 14.33±11.29 WUDÖ-irritabilite 2.28±4.60 WUDÖ-depresyon 3.63±3.17 WUDÖ-okul sorunlar 0.59±1.29 WUDÖ-davran fl sorunlar 1.96±2.27 WUDÖ-dikkat sorunlar 4.48±3.16 DEHBÖ-toplam 49.26±27.87 DEHBÖ-dikkat eksikli i 7.34±4.04 DEHBÖ-afl r hareketlilik 5.65±4.56 DEHBÖ-sorunlar 22.91±19.90 New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 30

Tablo 2. Ö rencilerin WUDÖ ve DEHBÖ den Ald klar Puan Ortalamalar ve Standart Sapma De erlerinin S n flar na Göre Da l m S n f Ölçek Puanlar Ortalama± Standart Sapma 1.S n f WUDÖ-toplam WUDÖ-irritabilite WUDÖ-depresyon WUDÖ-okul sorunlar WUDÖ-davran fl sorunlar WUDÖ-dikkat sorunlar DEHBÖ-toplam DEHBÖ-dikkat eksikli i DEHBÖ-afl r hareketlilik DEHBÖ-sorunlar 17.14±9.00 5.41±4.41 4.38±3.02 0.69±1.27 2.19±2.02 4.93±3.20 54.16±23.26 7.87±4.93 6.77±4.93 23.75±15.26 2. S n f WUDÖ-toplam WUDÖ-irritabilite WUDÖ-depresyon WUDÖ-okul sorunlar WUDÖ-davran fl sorunlar WUDÖ-dikkat sorunlar DEHBÖ-toplam DEHBÖ-dikkat eksikli i DEHBÖ-afl r hareketlilik DEHBÖ-sorunlar 3. S n f WUDÖ-toplam WUDÖ-irritabilite WUDÖ-depresyon WUDÖ-okul sorunlar WUDÖ-davran fl sorunlar WUDÖ-dikkat sorunlar DEHBÖ-toplam DEHBÖ-dikkat eksikli i DEHBÖ-afl r hareketlilik DEHBÖ-sorunlar 4. S n f WUDÖ-toplam WUDÖ-irritabilite WUDÖ-depresyon WUDÖ-okul sorunlar WUDÖ-davran fl sorunlar WUDÖ-dikkat sorunlar DEHBÖ-toplam DEHBÖ-dikkat eksikli i DEHBÖ-afl r hareketlilik DEHBÖ-sorunlar 14.17±11.96 3.72±4.15 3.24±3.07 0.55±1.35 1.79±2.32 4.82±3.32 50.24±31.65 7.93±3.79 5.51±4.57 29.51±39.46 15.68±14.50 5.04±5.68 3.68±3.53 0.60±1.22 2.26±2.92 4.50±3.29 55.72±33.21 7.88±4.20 6.56±5.16 25.10±14.54 10.01±8.62 2.60±3.37 2.90±2.92 0.50±1.35 1.54±1.79 3.78±2.85 37.36±21.54 5.96±4.16 3.63±2.50 16.50±9.88 ederman 2005). Bu amaçla kat l mc lar n sigara ve alkol kullanma biçimleri de incelenmifltir. Ö rencilerin %15.3 ü sigara kullanmaktad r. çifl tarz olarak %10.2 si her gün bir paket, %3.6 s n n birkaç gün arayla veya sosyal ortamlarda sigara içtiklerini belirtilmifltir. Sigara içme yafl n n üniversiteye bafllama yafl yla örtüfltü ü ve içicilik süresinin 11.2±7.3 ay oldu u belirlenmifltir. Ö rencilerin %8.7 sinin alkol kulland, bunun da sosyal içicilik boyutunda oldu u belirlenmifltir. Sigara kullan m nda oldu u gibi, alkol kullanma yafl ile üniversite e itimine bafllama yafl örtüflmektedir. Wender Utah Derecelendirme Ölçe inden al nan puanlara göre 196 ö rencinin 15'inde (%7.7) DEHB kriterlerinin karfl land bulunmufltur. Eriflkin DEH- BÖ ne göre ise 52 ö renci (%26.5) DEHB aç s ndan yüksek risk grubuna girmektedir. Bu ö rencilerin 15 inin (%7.7) hem WUDÖ den hem de Eriflkin DEH- BÖ den kesim noktas n n üzerinde puanlar ald klar New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 31

belirlenmifltir. Ö rencilerin WUDÖ den ve Eriflkin DEHBÖ den ald klar puanlar n ortalama ve standart sapmalar Tablo 1 de verilmifltir. Her iki ölçekten yüksek puan alan ö rencilerin %3.2 sinde psikiyatrik hastal k öyküsü, %7 sinde sigara kullan m ve sosyal içicilik fleklinde alkol kullan m belirlenmifltir. Ölçeklerden yüksek puan alan ö rencilerin WU- DÖ ye göre %40 (n=6) 1. s n fa, %20 si (n=3) 2. s n fa, %33.3 ü (n=5) 3. s n fa ve %6.7 si (n=1) 4. s n fa devam etmektedir. Eriflkin DEHBÖ ne göre 1. s n f ö rencileri DEHB aç s ndan %1.6 s (n=1) düflük, %64.5 i (n=40) orta, %33.9 u (n=21) yüksek riske, 2. s n f ö rencileri %10.3 (n=3) düflük, %58.6 (n=17) orta, %31.0 (n=9) yüksek riske; 3. s n f ö rencileri %6 (n=3) düflük, %60 (n=30) orta, %34 (n= 17) yüksek riske, 4. s n f ö rencileri ise %23.6 (n=13) düflük, %67.3 (n=37) orta ve %9.1 (n=5) yüksek riske iflaret eden puanlar alm fllard r. Eriflkin DEHBÖ den DEHB aç s ndan 1. s n ftaki ö rencilerin daha yüksek puanlar ald klar görülmektedir (Tablo 2). Ö rencilerin WUDÖ ve Eriflkin DEHBÖ den ald klar puanlar geldikleri liseye (Düz Lise: n=96, %49; Yabanc Dil E itimi Veren Lise: n=100, %51) göre de erlendirilmifl, Mann Whitney U testi sonucunda istatistiksel olarak bir fark gözlenmemifltir (p>.05). Ö rencilerin akademik baflar ortalamalar s n f s ras na göre; 3.76±2.63, 3.92±2.80, 3.91±2.75 ve 3.94±2.89 (al nabilecek en yüksek baflar puan 4 tür) olarak bulunmufltur. Ö rencilerin alg lad klar akademik baflar düzeylerine göre ölçeklerden ald klar puanlar karfl laflt r ld - nda, kendilerini baflar s z olarak gören 33 ö rencinin WUDÖ ve Eriflkin DEHBÖ den daha yüksek puan ald klar görülmüfltür (p<.05). Lise türünün baflar alg - s üzerinde etkili olmad tesbit edilmifltir (p>.05). Ö rencilerin yaflad klar yere göre (âileleri ile yaflama veya yaflamama) WUDÖ ve baflar alg lar aç s ndan fark gözlenmemifltir. Ancak, Eriflkin DEHBÖ den ald klar puanlar Mann Whitney U testi ile karfl laflt - r ld nda dikkat eksikli i puan n n âilesiyle yaflamayanlarda daha yüksek oldu u tesbit edilmifltir (p<.01). TARTIfiMA Bu çal flmada hemflirelik ö rencilerinde DEHB belirtilerinin çocukluk döneminde %7.7, eriflkin döneminde ise %26.5 oldu u belirlenmifltir. Hem çocukluk hem de eriflkinlik döneminde DEHB belirtilerini gösteren ö rencilerin oran ise %7.7 olarak tesbit edilmifltir. Çocukluk ve eriflkinlik dönemine iliflkin bulgular aras nda belirgin bir fark görülmektedir. Ö rencilerin çocukluk ça na iliflkin sa l kl bilgi vermemeleri olas - d r. fiimdi durum de erlendirmesinde DEHB belirtilerinin özellikle dikkat eksikli inin vurgulanmas nda, akademik baflar s zl k de iflkeninin etkili oldu u düflünülmektedir. Eriflkin dönemde tan alabilmek için benzer belirtilerin çocukluk döneminde mutlaka görülmesi gerekmektedir. Çocuklu unda DEHB belirtileri göstermeyip, eriflkin dönemde kendilerinde DEHB tan mlayan %26.5 oran ndaki ö rencinin anksiyete bozuklu u, depresyon gibi dikkati olumsuz yönde etkileyen, iç huzursuzlu a neden olup hareketlili e yol açan hastal klar aç s ndan de erlendirilmesi gerekmektedir. S n f da l m na bak ld nda birinci s n fa devam eden ö rencilerde daha çok DEHB belirtisi oldu u, 4. s n fa do ru bu oran n azald görülmüfltür. Çocukluk dönemindeki DEHB görülme oran literatürle uyumludur (Ivanov ve Newcorn 2005). Bu ö rencilerin bulunduklar e itim düzeyi itibâriyle düflük düzeyde çocukluk DEHB na sâhip olmalar beklenebilir. Özellikle, kat l mc lar n %51 inin yabanc dil ile e itim yap lan bir liseden mezun olmalar akademik anlamda sorunlar n n olmad n vurgulamak aç s ndan önemlidir. DEHB belirtileri gösteren ö rencilerin baflar alg - lar n n DEHB belirtileri göstermeyen ö rencilerin baflar alg lar na göre daha düflük oldu u bulunmufltur (p<.05). Lise türünün baflar alg s üzerinde etkili bir de iflken olmad belirlenmifltir (p>.05). Bu çal flman n sonuçlar incelendi inde, çocuklukta DEHB belirtileri gösteren ö rencilerin kendilerini daha baflar s z alg lad sonucuna var labilir. Bu durum, çocukluk döneminde DEHB'nin eriflkin dönemde baflar lar n olumsuz etkiledi ini göstermektedir (Faraone ve ark. 1991, Mannuzza ve ark. 1993, Biederman 2004, Faraone ve ark. 2006). DEHB belirtileri yaflla birlikte azal rken, bâz lar - n n da de iflebildi i belirtilmektedir. Bu belirtiler dikkat eksikli i, da n kl k, çelinebilirlik, dürtüsellik, akademik ve meslekî baflar s zl k fleklinde olmaktad r. Bu belirtileri çocuklu unda gösteren ancak DEHB tan s almam fl olan kiflilerin eriflkinlik döneminde %90 ndan fazlas n n dikkat eksikli i nedeniyle psikiyatri kliniklerine baflvurdu u gösterilmifltir (Schmidt ve Freidson 1990, Wilens ve ark. 2003). Çal flmam zda da ö rencilerin en fazla yak nd belirti dikkat eksikli i olmufltur. Bâz araflt rmalara göre DEHB nin nedeni çocuklar n geliflme dönemlerinde karfl laflt klar zorluklard r (Hill ve ark. 2006, Spencer ve ark. 2007). DEHB ve majör depresyon olgular n n %20-30 unda birlikte görüldü ünü bildiren araflt rmalar vard r. Duygudurum bozukluklar n n, DEHB nin tedavi edilmemesi veya yetersiz tedavi edilmesi sonucu geliflen bir komplikasyon oldu u düflünülmektedir (Weiss ve New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 32

Hechtman 1993, Biederman 2005, Faraone ve Biederman 2005). Çal flmam zda, ilgili ölçeklerden yüksek puan alan kat l mc lar n efl-hastalanma (comorbidity) öyküsünün oldu u, sigara ve sosyal içici olarak alkol kulland klar görülmüfltür. Elde edilen bu bulgu literatürle uyumludur (Biederman 2005, Faraone ve Biederman 2005). Wender Utah Derecelendirme Ölçe i ve Eriflkin DEHBÖ den yüksek puan alan kat l mc lar n âile öykülerinde psikiyatrik hastal klara rastlanmaktad r. Âile, genetik ve uzun süreli izlem çal flmalar nda ve majör depresyonun ortak âilesel risk tafl d klar gösterilmifl, bu durumun genetik ortak bir yatk nl ktan kaynakland görülmüfltür (Biederman ve ark. 1998, Faraone ve ark. 2000). Ö rencilerin âile özellikleri incelendi inde %57.1 inin ilk çocuklu unu flehirde geçirdi i belirlenmifltir. Mevcut araflt rman n örnekleminde çekirdek aile yap s n n ve orta sosyoekonomik düzeyin hâkim oldu u görülmektedir. En fazla kardefl say s 4 olmakla birlikte, grubun daha çok 2 çocuklu âilelerden olufltu u saptanm flt r. Ö rencilerin anne ve babalar n n Türkiye ortalamas n n alt nda bir e itim seviyesinde olduklar görülmüfltür (Erol ve ark. 2001). Genifl ve/veya kalabal k olan, düflük e itim ve sosyoekonomik düzeye sâhip âilelerin çocuklar nda DEHB görülme oran n n yüksek oldu u bildirilmektedir (Biederman 1998). Çal flmam zda DEHB belirtileri gösteren ö rencilerin âile örüntüleri de bu bulguyla benzer özellikler göstermektedir. Fischer ve arkadafllar (1993), okul baflar s n n âile içi çat flmalarla orant l oldu unu göstermifllerdir. Buna karfl n, Lambert (1987) çocu un âilesi ile birlikte oturmas n n baflar üzerinde bir etkisi olmad n belirtmifltir. Çal flmam zda ise âilesiyle birlikte oturmayanlar n eriflkin DEHBÖ nin dikkat eksikli i alt testinden daha yüksek puan ald klar belirlenmifltir. Yaflam koflullar n n ve yeterli sosyal destek alamaman n dikkat veya konsantrasyonu bozdu unun düflünülmesine yol açt söylenebilir. Kat l mc lar n ilk defa âilelerinden ayr ld klar ve yar ya yak n bir k sm n n k rsal bölgelerden geldi i düflünülürse bu beklendik bir durumdur. Nitekim Eriflkin DEHBÖ den s n f büyüdükçe düflük puanlar al nmas da bunu do rulamaktad r. SONUÇ DEHB nun çocukluk dönemindeki belirtileri ve tedavisi hakk nda elimizde oldukça fazla say da çal flma varken ergenlik ve eriflkinlik döneminde bu bozuklu- un prognozu hakk nda veriler son derece k s tl d r. Sa l kl popülasyondan bilgi almak önemlidir ancak kiflilerin yak nlar ndan da bilgi almay sa layan standart görüflmelere ihtiyaç vard r. Ö renciler de erlendirilirken yap land r lm fl psikiyatrik görüflmelerin yap lmas ideâl bir durumdur. Bu gibi tarama çal flmalar nda depresyon ve anksiyete düzeylerini belirlemek için ölçekler kullan labilir. Hastal n genel özellikleri ö rencilere anlat ld ktan sonra ölçekler uygulanabilir. Böylece ö rencilerin bilgi ve tutumlar na göre kendilerine iliflkin daha sa l kl geri-bildirim vermeleri sa lanm fl olabilirdi. Bundan sonraki çal flmalarda bu plânlanabilir. Sonuç olarak, çocukluk dönemi DEHB, eriflkin dönemdeki baflar y, ifl performans n ve meslekî ilerlemeyi etkileyen bir hastal kt r. Hemflirelik sürekli dikkat, ifl disiplini, tutarl l k, kararl l k ve sosyal iletiflim becerileri iyi olan bireylerin yapabilece i bir meslektir. DEHB, hemflirede aranan bu özellikleri bozucu nitelikte oldu u için belirtilerinin belirlenmesi meslekî doyum, baflar ve kaliteli hasta bak m için önemlidir. Ö rencilerin kendilerini yetersiz hissetmelerine yol açabilir. Bu nedenle de tedavi edilmesi gereken bir durumdur. DEHB önemli bir halk sa l sorunudur. Sosyal ve ekonomik mâliyeti nedeniyle sadece çocukluk döneminde de il eriflkinlikte de ciddiyetle ele al nmal d r. Bu çal flma ön çal flma olmas nedeniyle k s tl l klar na karfl n önemli bilgiler içermektedir. Tarama ölçekleriyle 196 ö rencinin %7.7 sinde DEHB belirtilerinin tesbit edilmesi önemlidir. Bu ö rencilerin rehabilitasyona yönlendirilmesi gerek kiflisel gerekse toplumsal sa l k aç s ndan önemlidir. KAYNAKLAR Adler LA (2004) Clinical presentations of adult patients with ADHD. J Clin Psychiatry; 65 (Suppl. 3): 8 11. Amerikan Psikiyatri Birli i (1994) Mental Bozukluklar n Tan sal ve Say msal El Kitab, dördüncü bask (DSM-IV) Köro lu E, çeviri editörü. Ankara: Hekimler Yay n Birli i. Barkley RA (1997) Behavioural inhibition sustained attention, and executive functions: constructing a unifying theory of ADHD. Psycholog Bull; 121: 65-94. Barkley RA, Fischer M, Edelbrock CS (1990) The adolescent outcome of hyperactive children diagnosed by research criteria: I. an 8- year prospective follow up study. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 29: 546-557. Biederman J (1998) Attention-deficit/hyperactivity disorder: a lifespan perspective. J Clin Psychiatry; 59 (Suppl. 7): 4 16. Biederman J (2004) Impact of comorbidity in adults with attention deficit hyperactivity disorder. J Clini Psychiatry; 65 (Suppl 3): 3 7. Biederman J (2005) Attention-deficit/hyperactiviy disorder: A selective overview. Biol Psychiatry; 57: 1215-1220. Biederman J, Mick E, Faraone SV (1998) Depression in attention deficit hyperactivity disorder children: true depression or demoralization? J Affect Disord; 47: 113-122. New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 33

Erol N, K l ç C, Ulusoy M, Keçeci M, fiimflek Z (2001) Türkiye ruh sa l profili raporu. T.C. Sa l k Bakanl Temel Sa l k Hizmetleri Genel Müdürlü ü. Faraone SV, Biederman J (2005) What is the prevalence of adult ADHD? Results of a population screen of 966 adults. J Attent Disord; 9: 384-391. Faraone SV, Biederman J, Keenan K, Tsuang MT (1991) Separation of DSM III attention deficit disorder and conduct disorder: Evidence from a family-genetic study of American child psychiatric patients. Psychol Medicine; 21: 109-121. Faraone SV, Biederman J, Spencer T, Wilens T, Seidman LJ, Mick E, Doyle A (2000) Attention deficit hyperactivity disorder in adults: an overview. Biol Psychiatry; 48: 9-20. Faraone SV, Biederman J, Spencer T, Mick E, Murray K, Petty C, et al (2006) Diagnosing adult attention deficit hyperactivity disorder: are late onset and subthreshold diagnoses valid? Am J Psychiatry; 163: 1720-1729. Fischer M, Barkley R, Fletcher K, Smallish L (1993) The adolescents outcome of hyperactive children: predictors of psychiatric, academic, social and emotional adjustment. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 32: 324-332. Günay S, Savran C, Aksoy UM, Maner F, Turgay A, Yarg ç I (2006) Eriflkin Dikkat Eksikli i Hiperaktivite ölçe inin dilsel eflde erlilik, geçerlik güvenirlik ve norm çal flmas. Türkiye'de Psikiyatri; 8: 98 107. Hill AL, Degnan KA, Calkins SD, Keane SP (2006) Profiles of externalizing behavior problems for boys and girls across preschool: the roles of emotion regulation and inattention. Develop Psychol; 42: 913-928. Ivanov I, Newcorn J (2005) Attention Deficit/Hyperactivity Disorders. SB Sexson, editor. Child and Adolescent Psychiatry. Massachusetts: Blackwell Publishing, 91-104. Lambert NM, Hartsuogh CS, Sassone D, Sandoval J (1987) Persistence of hyperactivity symptoms from childhood to adolescence and associated outcomes. Am J Orthopsychiatry; 57: 22-32. Mannuzza S, Klein RG, Besler A, Malloy P, LaPadula M (1993) Adult outcome of hyperactive boys. Educational achievement, occupational rank and psychiatric status. Arch Gen Psychiatry; 50: 565-576. Matsumoto T, Imamura F (2007) Association between childhood attention-deficit-hyperactivity symptoms and adulthood dissociation in male inmates: preliminary report. Psychiatry Clin Neurosciences; 61: 444-446. Öncü B, Ölmez S, fienturk V (2005) Wender-Utah derecelendirme ölçe i Türkçe Formu nun eriflkin dikkat eksikli i ve hiperaktivite bozuklu unda geçerlik ve güvenilirlik çal flmas. Türk Psikiyatri Dergisi; 16: 252-259. Polanczyk G, Rohde LA (2007) Epidemiology of attentiondeficit/hyperactivity disorder across the lifespan. Current Opinion in Psychiatry; 20: 386-392. Schmidt K, Freidson S (1990) Atypical outcome in attention deficit hyperactivity disorder. Journal of the American Academy of Child and Adolescent Psychiatry; 29: 566-570. Secnik K, Swensen A, Lage MJ (2005) Comorbidities and costs of adult patients diagnosed with attention-deficit hyperactivity disorder. PharmacoEconomics; 23: 93-102. Spencer TJ, Biederman J, Mick E (2007) Attentiondeficit/hyperactivity disorder: diagnosis, lifespan, comorbidities, and neurobiology. Journal of Pediatric Psychology; 32: 631-642. Tannock R (1998) Attention Deficit Hyperactivity Disorder: Advances in cognitive neurobiological and genetic research. Journal of Child Psychology and Psychiatry, and Allied Disciplines; 34: 65-99. Turgay A (1995) Adult ADHD Screening and Rating Scale and Structured Interview Guidelines. Toronto, Ontario: Integrative Therapy Institute Publication. Ward MF, Wende PH, Reimherr FW (1993) The wender utah rating scale: An aid in the retrospective diagnosis of childhood. Attention deficit hyperactivity disorder. The American Journal of Psychology; 150: 885-890. Weis G, Hechtman L (1993) Hyperactivite Children Grown Up. 2. Edition. New York: Guilford Press. Weiss M, Murray C (2003) Assessment and management of attention-deficit hyperactivity disorder in adults. Canadian Medical Association Journal; 168: 715-722. Wilens TE, Biederman J, Wozniak J, Gunawardene S, Wong J, Monuteaux M (2003) Can adults with attentiondeficit/hyperactivity disorder be distinguished from those with comorbid bipolar disorder? Findings from a sample of clinically referred adults. Biological Psychiatry; 54: 1-8. World Health Organisation (1994) The ICD 10 Classification of Mental and Behavioural Disorders: Clinical Descriptions and Diagnosis Guidelines 1992: Diagnosis criteria for research 1993. Geneva: WHO. Wood DR, Reimherr FW, Wender PH, Johnson GE (1976) Diagnosis and treatment of minimal brain dysfunction in adults: a preliminary report. Archives of General Psychiatry; 33: 1453-1460. New/Yeni Symposium Journal www.yenisymposium.net 34