KAMU YÖNETİMİ Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1
KAMU YÖNETİMİNE HAKİM OLAN İLKELER ANAYASAL İLKELER Merkezden Yönetim Yetki Genişliği Yerinden Yönetim Yönetimin (İdarenin) Bütünlüğü Yasal Yönetim (Kanuni İdare) 2
KAMU YÖNETİMİNE HAKİM OLAN İLKELER Kamu yönetiminde örgütlenme, kamu hizmetleri için gerekli olan araç ve kaynakları bir düzende toplamak, yetki, görev ve sorumlulukları belirleyerek bir yapı oluşturmak demektir. Bunun için önce amaçlar belirlenir. Daha sonra yetki ve görevler sayılır. Bunları yerine getirecek organlar, birimler, makamlar ve kaynaklar tanımlanır. Örgütlenme, kendi başına bir amaç değil, daha çok kamusal hedeflerin gerçekleştirilmesi için bir araçtır 3
KAMU YÖNETİMİNE HAKİM OLAN İLKELER Kamusal hedeflerin gerçekleştirilmesi için kamu yönetimine hakim olan bazı ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkeler, kamu yönetiminin örgütlenişine işleyişine ve sorumluluğuna ilişkin genel ilkeler ve prensiplerdir. Bu ilkelerden bir kısmı Anayasada yer aldığı için Anayasal İlkeler olarak nitelendirilirken diğer bir kısmı kamu yönetiminin işleyişine ilişkindir. 4
KAMU YÖNETİMİNE HAKİM OLAN İLKELER Anayasal İlkeler Merkezden Yönetim Yetki Genişliği Yerinden Yönetim Yönetimin Bütünlüğü Yasal Yönetim (Kanuni İdare) İşleyişe İlişkin İlkeler Saydamlık Hesap Verilebilirlik Katılımcılık Verimlilik ve Etkinlik Etik ve Dürüstlük 5
ANAYASAL İLKELER Anayasanın "İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği başlıklı" 123. maddesinde yer alan; İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur. Hükümleri merkezden-yerinden yönetim, yönetimin bütünlüğü ve yasal yönetim ilkelerini vurgulamaktadır. 6
ANAYASAL İLKELER Anayasanın "Merkezî idare" başlıklı 126. maddesi ise; İllerin idaresi yetki genişliği esasına dayanır. Hükmü ile il yönetiminin yetki genişliği ilkesine göre yürütüleceğini vurgulamaktadır. 7
ÖRGÜTLENME İLKELERİ MERKEZDEN-YERİNDEN YÖNETİM Devlet, ulusal sınırlar içinde yaşayan halkın ortak ihtiyaçlarını karşılamak ve genel yararlarını korumak için çalışır. Bu amaçla devlet, merkezden yönetim ve yerinden yönetim olmak üzere iki esasa bağlı olarak örgütlenmeye gider. Siyasi yapısı ne olursa olsun bütün ülkeler bu iki yönetim ilkesine göre idari birimlerini örgütlemektedir. 8
9
MERKEZDEN YÖNETİM Kamu hizmetleri, genel ve yerel nitelikte olmak üzere ikiye ayrılabilir. Faydası ülke geneline yayılmış ve bu ölçekte bölünemez olan hizmetlere genel kamu hizmetleri denilir. Ulusal güvenlik, diplomasi (Uluslararası ilişkiler), ekonomi ve mali politikalar, çevre, eğitim ve sağlık politikaları vb. hizmetler bu grupta yer alırlar. Bu tür hizmetler, merkezden yönetime göre örgütlenir. 10
MERKEZDEN YÖNETİM Merkezden yönetim, birlik ve bütünlüğü sağlamak amacıyla belirli bazı hizmetlere ilişkin karar ve faaliyetlerin merkezî hükûmet ve onun hiyerarşik yapısı içinde yer alan örgütlerce yürütülmesi demektir. Merkezden yönetim ilkesi, siyasi ve idari olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 11
SİYASİ MERKEZDEN YÖNETİM Siyasi bakımdan merkezden yönetim, bir ülkede yasama organının ve hükümetin tek olmasını ve dolayısıyla siyasi otoritenin tamamen merkezdeki iktidarda toplanmasını ve hukuki birliğin mevcut bulunmasını ifade eder. Böyle bir örgütlenme biçiminde kanun yapan ulusal meclisin dışında alt düzeyde, bölgesel ölçekte başka bir yasama organı bulunmaz. Ulusal egemenlik, merkezî düzeydeki parlamentoda toplanmıştır. Siyasi merkeziyetçiliğe göre örgütlenmiş devlete üniter devlet (tekçi devlet) denilir. Türkiye, Fransa vejaponya üniter devlet biçimine birer örnektir. 12
İDARİ MERKEZDEN YÖNETİM İdari bakımdan merkezden yönetim ise daha dar bir anlamı ifade eder. Kamu hizmetlerine ilişkin politikaların belirlenmesi ve kararların alınması yetkisi merkezî organlarda toplandığı gibi bunların yürütülmesine ilişkin inisiyatif de bu organların elindedir. Merkezî yönetimin hiyerarşik yapısı içinde yer alan alt birimlere, bölge ve il kuruluşlarına geniş takdir yetkisi tanınmaz. 13
SİYASİ-İDARİ MERKEZDEN YÖNETİM İdari merkeziyetçilik, siyasi merkeziyetçiliğin bir sonucudur. Çünkü siyasi bakımdan merkeziyetçiliğin olmadığı bir devlet yönetiminde idari merkeziyetçilik gerçekleşmez. Ancak, siyasi merkeziyetçiliğin varlığı, her zaman zorunlu olarak idari merkeziyetçiliği de ortaya çıkarmaz. Örneğin; siyasi merkeziyetçiliğe sahip çeşitli Avrupa ülkelerinde (İngiltere, İsveç, Danimarka, Hollanda, İtalya vb.) geniş bir idari yerinden yönetim uygulanmaktadır. Türkiye de hem siyasi merkeziyet hem de idari merkeziyet söz konusudur. 14
İdari Merkezden Yönetimin Özellikleri İdari merkezden yönetimin özellikleri şöyle özetlenebilir: 1. Kamu hizmetlerine ilişkin politika belirleme, karar alma ve yürütme yetkisi merkezî bir organın ya da organların elinde toplanmıştır. Böylece kamusal mal ve hizmetler, başkentteki bir organ tarafından planlanmakta ve yönetilmektedir. 2. Merkezî organ, söz konusu hizmetlere ilişkin faaliyetleri bölge veya il düzeyindeki kuruluşları aracılığıyla yürütür. Merkezî yönetimin kendi hiyerarşik yapısı içinde taşra kuruluşu/kuruluşları vardır. Bu kuruluşların görevleri, merkezden gelen emir ve talimatları uygulamaktır. 15
İdari Merkezden Yönetimin Özellikleri 3. Kamu hizmetlerinin finansmanı ve harcamaların yapılmasına ilişkin işler merkezden yönetilir. 4. Merkezî yönetim birimlerinde görev alacak personelin atanması işlemi, merkez tarafından yürütülür. 16
Merkezden Yönetimin Yararları Merkezden yönetim ilkesi, bütün ülkelerde çeşitli alanlarda uygulandığına göre bazı hizmetlerin yürütülmesinde önemli birtakım avantajlara sahiptir. 1. Güçlü bir devlet yönetimi sağlar. 2. Merkezi yönetim bölgeler arasında eşitliği sağlayıcı bir etkide bulunarak, hizmetlerin dengeli bir şekilde ülkeye yayılmasını sağlar. 3. Merkezden yönetim, ülke düzeyinde kaynakların daha rasyonel (akla uygun) ve planlı kullanılmasıyla hizmet maliyetlerinin düşmesini sağlayabilir. 17
Merkezden Yönetimin Yararları 4. Merkezden yönetimde idarenin tarafsızlığı daha fazla temin edilebilir. Kamu görevlilerinin bölgesel etkiler altında kalmadan merkezin denetim ve gözetimi altında tarafsız hizmet yürütmeleri gerçekleştirilebilir. 5. Merkezden yönetimde mali denetim daha kolaydır. 6. Milli savunma ve diplomasi gibi hizmetler, yerinden yönetime göre örgütlenemez. Bunların faydası ülke geneline yayılmıştır ve bölünemez niteliktedir. Bu nedenle söz konusu hizmetlerin merkezî idare tarafından planlanması ve yürütülmesi zorunludur. 18
Merkezden Yönetimin Sakıncaları Kamu hizmetlerinin kararlaştırılması, planlanması ve yürütülmesi konularına ilişkin yetki ve sorumlulukların aşırı bir şekilde merkezileştirilmesi önemli bazı sorunları ve sakıncaları beraberinde getirir. Bu sakıncalar aşağıdaki gibi özetlenebilir: 1. Merkezden yönetim, kamu hizmetlerinde gecikmeye ve kırtasiyeciliğe neden olabilir. 2. Merkezden yönetim, hizmetlerin yerel ihtiyaçlara uygun olmaması sonucunu doğurabilir. 19
Merkezden Yönetimin Sakıncaları 3. Taşrada görev yapan memurlara kendi alanlarında fazla bir inisiyatif tanınmaz. Bu da memurların bilgi ve becerilerini değerlendirmeye, geliştirmeye engel olur ve hizmetler konusunda ilgisizlik ve isteksizlik ortaya çıkabilir. 4. Merkezî yönetimin hizmet yükü artacağı için temel fonksiyonların yürütülmesi zorlaşır, etkinlik azalabilir, hantallık artabilir. 5. Merkezden yönetim demokrasi ilkesine pek uygun değildir ve halkın yönetime katılımının sınırlarını daraltır. 20
YETKİ GENİŞLİĞİ Yetki Genişliği, merkezde toplanmış yetkilerin bir bölümünün, merkezin denetimi altında bulunan birimlerdeki üst yöneticilere aktarılmasıdır. Yetki genişliği, merkezden yönetimin yumuşatılmış bir biçimidir. Bu sistemde merkezî yönetimin, karar alma ve yürütmeye ilişkin bazı yetkileri, kendi hiyerarşik yapısı içinde yer alan taşra birimlerinin başındaki yöneticilere, kanunla aktarılmaktadır. 21
YETKİ GENİŞLİĞİ Yetki genişliği sayesinde merkezî örgütlerin iş yükünün bir kısmı alt birimlere ve başkent dışındaki kuruluşlara aktarılmaktadır. Yetki genişliği, merkezî yönetimin üstlendiği fonksiyonların daha verimli ve etkin bir şekilde yürütülmesi amacıyla geliştirilmiştir. Bu yetki sayesinde taşradaki yöneticiler, hizmetlerin verimli ve etkin yürütülmesi amacı çerçevesinde yerel sorunların çözümü konusunda mahalli şartları dikkate alarak esnek bir uygulama gerçekleştirir. 22
YETKİ GENİŞLİĞİ Ülkemizde yetki genişliğinin uygulandığı birimlerin başında il gelmektedir. Anayasa, illerin idaresinin, yetki genişliği esasına dayanacağını hükme bağlamıştır (md. 126). Vali, ilde devletin, hükümetin ve ayrı ayrı her bakanın temsilcisi olarak yürütme aracı sıfatıyla, yetki genişliği içinde, faaliyetlerini yürütmektedir. İllerin başında bulunan vali, merkeze danışmadan bazı konularda kendiliğinden karar alabilmekte ve bunları uygulayabilmektedir. Ancak yetki genişliği ilkesi, ilçelerde hükümetin temsilcisi olan kaymakamlara tanınmamıştır. 23
Yetki Devri İdare Hukuku nda yetkinin kaynağı yasalardır. Yetkinin kimin tarafından kullanılacağı da yine yasalarda belirtilir. Yöneticiler, ne türden ve hangi konuda bir yetkiyle donatılmışlarsa ancak onu kullanabilir. Bakan, müsteşar, genel müdür, vali ve belediye başkanı gibi yöneticiler, sınırlarını yazılı olarak açıkça belirlemek şartıyla yetkilerinden bir kısmını yardımcılarına yada diğer astlarına devredebilirler. 24
Yetki Devri Yetki devrinde yasalar, bazen hangi konuda ve ne tür yetkilerin hangi makamlara devredilebileceğini belirtir. Yetki devrinin yönetsel bir işlemle yapılması gerekir. Yetki devrinde esas yetkinin sahibi her zaman yetkisini geri alabilir. Yetki devri işlemi ile karar alma ve buna ilişkin sorumluluk, yetki devredilene geçmektedir. Bununla birlikte yetki devri, yetki devreden amirin yönetim sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. 25
Yetki Genişliği -Yetki Devri Yetki genişliği ile yetki devri bazı özellikleri itibarıyla birbirinden ayrılmaktadır. Yetki devri kanunda açıkça belirtilmek ve buna engel bir kural olmadıkça her kademedeki görevliye yapılabilirken, yetki genişliğinde söz konusu olan devir, hiyerarşi basamaklarında daha üst derecede yer alan bir görevliye yapılmaktadır. Sürekli bir nitelik taşıyan yetki genişliği daha geniş bir alanı kapsarken, geçici nitelikte olan yetki devrinde daha sınırlı bir alanda devir söz konusu olmaktadır. 26
YERİNDEN YÖNETİM Yerinden yönetim (ademi merkeziyet), kamu hizmetlerinin yerine getirilmesinde karar almak ve uygulamak yetkisinin merkezi idare teşkilatı dışında, merkezden bağımsız tüzel kişiliği olan idarelere verilmesidir. Yerinden yönetim, bir ülkede siyasi ve idari yetkilerin bir bölümünün, merkezî yönetimin dışındaki otoritelerce kullanılmasıdır. Yerinden yönetim, siyasi ve idari olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. 27
Siyasi Yerinden Yönetim Siyasi yerinden yönetim, siyasi gücün merkezî yönetim ile bölgesel yönetim üniteleri arasında bölüşümüdür. Bu sistemde siyasi otorite merkezde toplanmamış, çeşitli birimler arasında paylaşılmıştır. Siyasi yerinden yönetim ilkesiyle ortaya çıkan il, cumhuriyet, kanton ve eyalet gibi bölgesel yönetim üniteleri, egemenliğin bir parçasına sahiptir. Bölgesel yönetim ünitelerine yasama ve yürütme konularında bazı yetkiler verilmektedir. Bu bölgesel yönetim birimlerinin yetkileri federal anayasa tarafından düzenlenmektedir. 28
Siyasi Yerinden Yönetim Siyasi yerinden yönetim, federal devlet sistemini ortaya çıkarmıştır. Federalizm, üniter devlet sisteminden farklı ve onun zıddı bir siyasi sistemi temsil eder. Üniter devlet sisteminde vatandaşlarla ulusal parlamento arasına giren egemenlik gücüne sahip başka birimler bulunmamaktadır. Federalizmin örgütsel ifadesi çok merkezliliktir. Eyaletler de merkezî hükûmet gibi, anayasal çerçevede otoritesini doğrudan halktan alır. Eyaletler, yapısal olarak merkezî hükümetin müdahalesine karşı korunmuştur. 29
Siyasi Yerinden Yönetim Federal yapı, din, dil ve etnik bakımdan farklılık gösteren topluluklara belirli ölçüde siyasi özerklik tanınması anlayışına dayanır. Federal yönetim biçimi, büyük ölçüde geniş coğrafi alana sahip ülkelerde (ABD, Rusya, Almanya, Brezilya, Hindistan vb.) kültürel yönden homojen olmayan ve sosyoekonomik farklılıkları bulunan devletlerde uygulanmaktadır. 30
İdari Yerinden Yönetim İdari yerinden yönetim, yerel nitelikteki kamu hizmetleriyle iktisadi, ticari, kültürel ve teknik bazı fonksiyonların merkezî yönetimin hiyerarşik yapısı dışındaki kamu tüzel kişiliklerince yürütülmesidir. Bu kamu tüzel kişileri ya belli bir coğrafi bölgede yaşayan halkı ya da eğitim, ticaret, sanayi, kültür gibi belirli bazı hizmetleri temsil ederler. 31
İdari Yerinden Yönetim İdari yerinden yönetim, bütün ülkelerde yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Bununla güdülen amaç, aşırı merkeziyetçiliğin sakıncalarını ortadan kaldırmak, halkın yönetime katılmasını sağlamak, yerel ihtiyaçlarla hizmetler arasında denge kurmak ve kamu hizmetlerindeki verimi ya da etkinliği artırmaktır. 32
Yerinden Yönetimin Temel Özellikleri 1. Yerinden yönetim ilkesiyle ortaya çıkan kuruluşlar, özerk bir statüye sahiptirler. Özerklik, ilgili kuruluşun yasalarla belirlenen çerçevede idari ve mali alanda serbest hareket edebilmesidir. Ancak özerklik, bağımsızlık ve dokunulmazlık anlamına gelmez. 2. Yerinden yönetim kuruluşlarının kendilerine ait bütçeleri vardır. Bütçe, mali özerkliğin bir sonucudur. Bu yönetim birimleri, harcamalarını, kendi gelir kaynaklarından karşılamakta ve yasaların belirlediği sınırlar içinde yeni kaynaklar oluşturabilmektedirler. 33
Yerinden Yönetimin Temel Özellikleri 3. Yerinden yönetimle halk, doğrudan ya da dolaylı yollarla hizmetlere katılmakta ve hizmetlere ilişkin politikaları etkilemektedir. 4. Yerinden yönetim kuruluşlarının tüzel kişilikleri bulunmaktadır. 5. Yerinden yönetim kuruluşları, kendi organları tarafından yönetilirler. Bu organlar genellikle seçimle belirlenir. 6. Merkezî yönetimle yerinden yönetim kuruluşları arasındaki ilişki idari vesayet ilişkisidir. Yani merkezi yönetimin yerinden yönetim kuruluşları üzerinde denetim yetkisi vardır. 34
Yerinden Yönetimin Yararları 1. Yerinden yönetim demokratik ilkelere daha uygundur. 2. Yerinden yönetim, hizmetlerin yerel ihtiyaçlara ve koşullara uygun olarak yürütülmesini sağlamaktadır. 3. Yerel hizmetlerde gecikme ortadan kalkar, kırtasiyecilik azalır ve dolayısıyla verimlilik veetkinlik artar. 4. merkezî yönetimin yükü hafiflemiş olur ve merkezî yönetimin asli görevlerinde daha başarılı olması olanağı ortaya çıkar. 35
Yerinden Yönetimin Sakıncaları 1. Yerinden yönetim bölgeler arası eşitsizlikleri artırabilir. 2. Yerel yönetimler partizanca uygulamalara yol açabilir. 3. Yerinden yönetim kuruluşları yeterli mali ve teknik imkanlara sahip değillerse, hizmetin yürütülmesinde aksaklıklar yaşanabilir. 4. Yerinden yönetim kuruluşlarının mali denetimleri güçtür. Bu nedenle bir takım usulsüzlükler ve hakkın kötüye kullanımı ortaya çıkabilir. 36
Yerinden Yönetimin Çeşitleri Fonksiyonel Yerinden Yönetim Fonksiyonel (hizmet) yerinden yönetim, belirli bazı işlevlerin merkezî yönetimden alınarak özerk kurumlara aktarılmasıdır. Burada, belirli bazı kamusal fonksiyonlar özerk bir statüye kavuşturulmakta ve bunları yürütecek örgütler oluşturulmaktadır. Ülkemizde fonksiyonel yerinden yönetim ilkesinin ortaya çıkardığı kuruluşların başında üniversiteler, kamu iktisadi teşebbüsleri, ticaret ve sanayi odaları, barolar, tabipler birliği, mimar ve mühendis odaları gibi kurumlar gelmektedir. 37
Yerinden Yönetimin Çeşitleri CoğrafiYerinden Yönetim Coğrafi ya da mekân yerinden yönetim, idari bazı görevlerin yürütülmesi yetkisinin, merkezî yönetime bağlı olmayan ve karar organları seçmenlerin oylarıyla belirlenen bölge, il, belediye veya köy gibi faaliyetleri belirli bir coğrafi alanla sınırlı olan yönetimlere verilmesidir. Coğrafi yerinden yönetim, bir bölge, il, belediye ya da köy halkının yerel nitelikteki hizmetlerini, kendi organları vasıtasıyla kararlaştırmasını ve yürütmesini amaçlamaktadır. Yerel yönetimler bu ilkenin bir sonucudur. 38
Merkezden Yerinden Yönetim Ne bütünüyle merkezden yönetim, ne de sadece yerinden yönetim esasına göre örgütlenmiş bir devlet bulunmamaktadır. Her devlet, merkezden yönetim veyerinden yönetim ilkelerini sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi ve tarihi şartlara göre şekillendirmektedir. Bu sebeple bazı ülkeler, merkezden yönetime, bazıları yerinden yönetime ağırlık vermekte; diğer bazıları da bu ikisi arasında belirli bir denge kurmaya çalışmaktadır. 39
YÖNETİMİN BÜTÜNLÜĞÜ Anayasa nın kamu yönetiminin örgütlenmesi ve faaliyetleriyle ilgili ilkelerinden, yönetimin (idarenin) bütünlüğü ilkesi 1982 Anayasası nın 123. maddesinde İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir hükmü ile yer almaktadır. Yönetimin bütünlüğü ilkesi, çeşitli yönetim ilkeleriyle örgütlenen ve farklı statülere sahip olan kamu kurumları arasında birlik ve uyumu sağlamayı amaçlamaktadır. 40
YÖNETİMİN BÜTÜNLÜĞÜ Merkezden yönetim ve yerinden yönetim ilkeleri, değişik örgüt yapıları, farklı görev ve yetkiler itibarıyla ilk bakışta kamu yönetimi kurumları arasında parçalı bir görünüm varmış gibi bir manzara ortaya koyabilir. Onlar arasındaki farklılık, örgüt, görev ve yetki ayırımı bakımındandır. Aslında bunlar, sistem anlamında bir bütünün parçalarıdır. Her bir parçanın bütünle sistematik bir ilişkisi söz konusudur. 41
YASAL YÖNETİM Anayasada yer alan yönetim ilkelerinden bir diğeri, yasal yönetim ya da kanuni idare ilkesidir. Bu ilke, aynı zamanda hukuk devleti anlayışının bir gereğidir. Anayasada kamu yönetimi ya da idarenin, kuruluş ve görevlerinin kanunla düzenlenmesi öngörülmektedir (md.123). 42
YASAL YÖNETİM Yasal yönetim ilkesi, iki unsurdan meydana gelir. Birincisi, kamu yönetiminin kuruluş ve görevlerinin kanunlarca düzenlenmesi gereğidir. Anayasa ya göre hiçbir kamu kurumu kendiliğinden ortaya çıkamaz ve kendiliğinden görev ve roller üstlenemez, mutlaka bir yasal temelinin olması gerekir. Yasal yönetim ilkesinin ikincisi unsuru ise yönetim işlemlerinin ve faaliyetlerinin kanunlara aykırı olmamasıdır. 43
KAYNAKLAR Sözen, S. (Editör) (2013). Kamu Yönetimi. Anadolu Üniversitesi Açıköğretim FakültesiYayınları. Eskişehir. Yılmaz, D. (2007). Yetki Genişliği İlkesi Üzerine Bir İnceleme. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 11(1-2): 1245-1254. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası. https://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.pdf 44