OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUĞUNUN GELİŞİMİNDE KRİTİK DÖNEMLER

Benzer belgeler
Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

GELİŞİM DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

O Dil; Çok geniş anlamıyla dil, düşünce, duygu ve güdüleri, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır.

Beynin Temelleri BEYNİN TEMELLERİ 1: BEYNİN İÇİNDE NE VAR?

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

CAN KARDEŞ KREŞİ REHBERLİK SERVİSİ

Yaşam Boyu Sosyalleşme

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

Birey ve Çevre (1-Genel)

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

DUYGUSAL GELİŞİME UYGUN ETKİNLİKLER

Yönetici tarafından yazıldı Pazartesi, 18 Mayıs :56 - Son Güncelleme Pazartesi, 18 Mayıs :58

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

Hizmetiçi Eğitimler.

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

BILISSEL GELISIMİ TANIMI ÖNEMİ

OYUNLARLA EBEVEYİNLİK

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

3. SINIFLAR BU AY NELER ÖĞRENECEĞİZ? OCAK

Dr. Halise Kader ZENGİN

KASIM AYINDA NELER YAPTIK?

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ

ÜNİTE-1 OKUL ÖNCESİ EĞİTİM

OKUL ÖNCESİNDE OYUN VE HAREKET ETKİNLİĞİ

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

T.C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANABİLİMDALI İLKÖĞRETİM PROGRAM SINIF ÖĞRETMENLİĞİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR

Psikomotor Gelişim ve Oyun

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma

ARALIK 2018 ÇOCUĞUNUZUN ZEKA TÜRÜNÜ VE ÖĞRENME STİLİNİ KEŞFEDİN

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ MONTESSORİ ANAOKULU

KARNE ALAN ÇOCUĞA NASIL DAVRANILMALI

ÖNSÖZ... IX III

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

TANITIM DOSYASI. 1. Bölüm: Dahi Merkezi nin Tarihçesi. 3. Bölüm: Franchise Şartları. 4. Bölüm: Franchisee ye Verilen Hizmetler

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

Ek 3. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI MAYIS AYI KAZANIM GÖSTERGELERİ : SELAHATTİN MÜZEYYEN KAÇAKER ANAOKULU

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

CİNSEL KİMLİK GELİŞİMİ

EĞİTİMİMİZ 4 ANA EĞİTİM PROGRAMI ÜZERİNE PLANLANMIŞTIR

ANAOKULU 4 YAŞ GRUBU 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

KEKEMELİK KEKEMELİK NEDİR?

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Fizyoloji ve Davranış

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

Bilişsel gelişim. Doç.Dr.Banu Yücel-Toy

ÖĞRENCİLERİMİZLE NELER YAPTIK?

sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz.

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

NEDEN OKUL ÖNCESİ EĞİTİM? OKUL ÖNCESİ EĞİTİM PROGRAMI PROGRAMIN TEMEL ÖZELLİKLERİ ÖĞRENME MERKEZLERİ AYLIK EĞİTİM PLANI GÜNLÜK EĞİTİM AKIŞI GÜNE

DAVRANIŞ BİLİMLERİ DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN İNCELENDİĞİ SİSTEMLER

BİLİŞSEL AÇIDAN ÇOCUK GELİŞİMİNİN BASAMAKLARI

DUYGUSAL GELİŞİM PDR BÜLTENİ SAYI:03

3-6 YAŞ ARASI ÇOCUKLARIN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

REHBERLİK VE İLETİŞİM 2

: Öğrenciye gelişimle ilgili kavramlar, gelişim dönemleri ve gelişime etki eden. 1. Gelişimle ilgili temel kavramları açıklar.

KORKU HAYAL GÜCÜNÜN MUHTEŞEM BİR HEDİYESİDİR

Alınan Tedbirlere Yönelik Açıklamalar

ATATÜRK ORTAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

ÖZEL BİLGE OKULLARI 3. SINIFLAR ŞUBAT AYI BÜLTENİ

Öğrenci velileriyle ne zaman kardeş kıskançlığı ya da kardeş kavgaları konusunda bir görüşme yapsam iki şey hayalimde canlanır.

Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında bilgilendirmek.

Mavi Pupa Montessori Anaokulu nun Sevgili Anne ve Babaları,

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

İstek Özel Kemal Atatürk Anaokulu Eğitim Öğretim Yılı. Ocak Ayı Bülteni ÜNİTE BAŞLIĞI: Kendimizi İfade Etme Yollarımız (PYP) 4A 4B

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Transkript:

OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUĞUNUN GELİŞİMİNDE KRİTİK DÖNEMLER 0-6 yaş dönemini kapsayan okul öncesi dönem, insan gelişiminin kapsam, hız ve nitelik açısından en yoğun olduğu dönemdir. Doğumdan itibaren başlayan süreçte, bedensel, zihinsel, dil, sosyal ve duygusal gelişim açısından son derece önemli ve geleceği belirleyen özellikler kazanılmaktadır. Bu özellikler dikkate alındığında, çocuğun kapasitelerinin olabildiğince en üst seviyeye kadar açığa çıkarılması ve böylece yaşam süreci içerisinde kendini gerçekleştirme şansını bulabilmesi, ancak okul öncesi dönemin sağlıklı, bilinçli ve anlamlı bir şekilde geçirilmesine bağlıdır. Beyin Gelişimi Bedensel gelişim, merkezi sinir sistemi (beyin ve omurilik), fiziksel yapı, hareketler, duyu organları ve iç salgı bezlerinin gelişimini içerir. Bedensel gelişim açısından belki de en önemli olanı beyinde meydana gelen değişmelerdir. Dikkat, algılama, anlama, kavrama, düşünme, problem

çözme, hafıza, soyutlama, hayal etme vb. gibi bir çok zihinsel fonksiyon beyin tarafından üretildiğinden, bir anlamda insan demek beyin demektir ifadesi doğru olarak kabul edilebilir. Davranışların, sinir sisteminin kontrolü altında gerçekleştiği, beyin ve sinir sistemi bileşimindeki yapılarla açıklanabildiği düşünülerek, öğrenme ve hafızanın bu yapılardaki değişimlerle ortaya çıktığı kabul edilmektedir. İnsan sinir sistemi bedenin her yerine yayılmış olan ve her birimi birbiriyle ilişki halinde bulunan elektriksel ve kimyasal bir iletişim ağıdır. Sinir hücrelerinin birbirleriyle birleşerek, uyarı ve haberleri ilettikleri kontakt noktalarına da sinaps adı verilmektedir. Beyindeki sinaptik devrelerin kurulması tüm öğrenme süreçlerini etkilemektedir. Bu sinaptik bağlantıların kurulmasına bağlı olarak bazı yeteneklerimizde kritik dönemler olduğunu söyleyebiliriz. Söz konusu yetenek ve becerilerle ilgili bu kritik dönemler şunlardır: Anadil 1 yaşına kadar Duyular 2 yaşa kadar Matematik-mantık yeteneği 1-4 yaş arası Zeka ve akıl yürütme yeteneği doğumdan 5 yaşa kadar Yabancı dil 6 ay-10 yaş arası

Müzik yeteneği 3-10 yaş arası Hareket Gelişimi Okul öncesi dönemde en önemli gelişim alanlarından biri hareket gelişimidir. Hareket kapasitesindeki gelişme, çocuğun çevreyi tanıması, sosyal ilişkilerinin gelişmesi, isteklerini gerçekleştirmesi, yoğun öğrenme heyecanını duyması açısından da önemli sonuçlar doğurur. Buna paralel olarak, hareket kapasitesinin artması diğer gelişim alanlarındaki performansı da olumlu yönde etkiler. Yapılan bir araştırmada, özellikle 6 yaşında hareket gelişimi ile akıl yürütme yeteneği arasında oldukça güçlü bir ilişki olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca, çocukların hareketleriyle ilgili olarak vurgulanması önemli bir başka nokta da, biyolojik kaynaklı hareketliliktir. Okul öncesi dönemdeki çocuklarda hiç bitmek tükenmek bilmez bir enerji ile sürekli bir hareketlilik söz konusudur. Çocuğun bu davranışlarının temeli beyin gelişimi ile yakından ilgilidir. Beyin gelişimine bağlı olarak çocuğun davranışlarını kontrol edebilmesi, spontan isteklerini durdurabilmesi ve kendisinden istenenleri yapabilmesi daha çok okul öncesi dönemden sonraki süreçte gerçekleşebilir. Okul öncesi dönemdeki bu hareketlilik, ebeveynin hassas olmasını ve çocuğun güvenliği açısından dikkat edilmesini gerektirir. Zihin ve Dil Gelişimi

Okul öncesi dönem zihinsel gelişim açısından genel olarak mantık öncesi (prelogic) dönem olarak tanımlanmaktadır. Çocuk mantık kurallarına uygun olarak düşünemez. Buna karşın bu dönemdeki çocukların düşünme şekillerinin karakteristik bazı ortak özellikleri de vardır. Karakteristik özelliklerden biri egosantrik düşüncedir. 2,5-3 yaşlarında görülen egosantrizm, çocuk düşüncesinde iki şekilde yansır. Bu yaşlardaki çocuklar kendilerini başkalarının yerine koyamazlar. Buna bağlı olarak, kendi zihinlerinden geçenlerle başkasının zihninden geçenlerin farklı olabileceğini ayırt edemez. Kendi düşündüğü, bildiği ve gördüğü şeylerin aynı anda herkes tarafından düşünüldüğünü, bilindiğini ve görüldüğünü zanneder. Bu nedenle çeşitli durumlarda çocuğa yapılan açıklamaların ve gösterilen tepkilerin çocuk tarafından anlaşılması ve yerine getirilmesi her zaman mümkün olmaz. Egosantrizmin ikinci yansıması da, çocuğun kendisini merkez olarak algılaması ile ilgilidir. Bu algılama nedeniyle, çocuğun çevresindeki bütün varlıklarla ilgili düşünceleri kendisiyle ilişkilendirilmiştir. Örneğin, güneşin varlığı kendini ısıtması, babanın varlığı akşam kendisine çukulata getirmesi ile açıklanır. Özellikle dört yaşlarından önceki dönemde gözlenen bir başka özellik animistik düşünmedir. Bu özellik, çocuğun

canlı-cansız ayırımını yapamamak şeklinde görülür. Cansız varlıklara canlıymış gibi davranılır. Örneğin oyuncak bebeği ile konuşma, kavga etme, ona yemek yedirip uyutma, oyuncak ayısıyla birlikte uyuma vb. davranışlar animistik düşüncenin bir yansıması olarak değerlendirilebilir. Bu düşünce, çocuğun hayal dünyasının zengin olması anlamına da gelir. Hayali oyunlar oynama, hayali arkadaşlar edinme, gördüğü rüyaları gerçek sanma gibi davranışlar da bu düşünce şekline bağlı olarak ortaya çıkar. Okul öncesi dönem çocuğunun akıl yürütme şekli kendine özgü bir yapıya sahiptir. Tümevarım ve tümdengelim gibi bilinen akıl yürütme formlarından farklı olan özelden özele akıl yürütmede (transductive reasoning), çocuk bazı ipuçlarından hareketle parçadan parçaya giden bir yargılamada bulunur. İki özel durum arasında bağlantı kuran çocuk, formasını giymediğinde öğlen olmadığını düşünebilir, kahvaltıda her zaman yediği yumurtayı bir sabah yemediğinde, kahvaltı yapmadığını düşünebilir. Çocuk yargılamasında belirleyici olan, nesnelerin görünmeyen içsel özellikleri değil, belirgin olarak algılanan görüntüsel özellikleridir. Renk, şekil, uzunluk gibi dışsal özellikler yargılamanın da temelini oluşturur. Bu yargılama mantığına göre, uzun olan çoktur, daha fazla yer kaplayan daha uzundur, kırmızı para daha büyüktür. Çocuk

yargılamasındaki özellikler nedeniyle ikna edilmeleri, ilgilerinin başka yöne çekilmesi kolay olur. Renkli ve sesli oyuncaklarla dikkatinin çekilebilmesi, iki demir parayla elindeki kağıt parayı değiştirmesi örnek olarak verilebilir. Çocuğa yetişkin birinin beş parmağı ile kendi beş parmağı gösterilip hangi eldeki parmakların daha çok olduğu sorulduğunda, yetişkinin parmak sayısının daha çok olduğu cevabı verilir. Okul öncesi dönemdeki çocuklar için daha çok şimdiki zaman algısı baskındır. Onlar için sadece içinde bulundukları an vardır. O an içlerinden geçen ne ise, davranışlarına yön veren şey de odur. Bu nedenle dürtüsel davranışlar sıklıkla görülür. Ayrıca çocuğun yapması istenmeyen davranışlarla ilgili sık sık uyarı yapılma zorunluluğu da bu nedenledir. Çünkü söylenenler çocuk için hep geçmişte kalır. Oysa çocuk şimdiki zamanı yaşadığı için söylenenlerin etkisi az olur. Genel olarak zaman kavramı 8-9 yaşlarında oturmaya başlar. Dil Kazanımı Dil becerilerinde bir yaşa kadar olan dönem çok önemlidir. Anadile ilişkin alt yapı bir yaşına kadar kurulur. Bu süreç, iki yaşlarında gramer kurallarına uygun ve iki sözcükten oluşan cümlelere doğru gelişim gösterir. İki yaşındaki konuşmalarda, bir çok dil özelliği görülür. Soru, emir,

olumsuzluk, isimlendirme, niteleme, çoğul, olumsuzluk vb. ifadelendirmeler çocuk konuşmasında yer almaya başlar. Üç yaşlarından sonra ortaya çıkan kekemelik ise genellikle anlamadaki zenginliğe karşın ifade etmedeki sınırlılıktan kaynaklanan ve geçici olarak nitelendirilen bir sorundur. Dört yaşlarında ne, nerede, niçin, nasıl gibi sorular sorar ve kendisine yapılan açıklamaları ilgi ile dinler. Sorulara doğru ve gereksiz ayrıntıya inmeden cevap vermek, çocuğun dil gelişimini destekleyici bir davranıştır. Çocuk beş yaşlarına geldiğinde ise duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edebildiği, vurgu ve ses tonunu doğru kullanabildiği bir dil kazanmış olur. Dil kazanımında bireysel farklılıklar oldukça fazla gözlemlenir. Bazı çocuklar yaşıtlarına göre bir yaş hatta daha fazla geride kalabilirler. Daha sonraki yıllarda eksiklerini giderme şansları yüksektir. Sosyal ve Duygusal Gelişim Güven duygusu kişilik gelişimi açısından en temel kazanımlardan birisidir. 0-2 yaşlarında temeli atılan özgüven duygusu, ergenliğin bitimine kadarki süre içerisinde sürekli olarak gelişen bir duygudur. Güven ya da güvensizlik duygusundan hangisi baskın olursa, kişilik ona göre şekillenir. Güvensizliğin baskın olduğu kişilikler, strese karşı daha dayanıksız, ruhsal yönden risk altında ve sosyal ilişkilerinde de sorun yaşayabilecek bireyler olabilirler.

Sosyal gelişimde en kritik özelliklerden biri negativizmdir. 2-3 yaşlarında görülen ve anne-babaları en fazla zorlayan özellik negativizmdir. Çocuk söylenenin tersini yapar, istekleri söz konusu olduğunda tutturur ve inatlaşır. Bu davranışların psikolojik açıdan değeri, kişiliğin belirginleşmesi ve bireyleşmeye katkısından ileri gelir. Anne-baba için söz dinlememe, huysuzluk, yaramazlık olarak nitelense de, bu davranışlar aslında çocuğun çevresindekilere kendini ispatlaması ve bireysel varlığını kabul ettirmeye çalışması olarak görülmelidir. Yaş döneminin önemli bir sosyal gelişim özelliği de özerklikle ilgilidir. Okul öncesi dönemde çocuğun kendi yemeğini yemek istemesi, çantayı annesinin elinden alıp taşımak istemesi, kıyafetlerini giyip çıkarması, tabağını masaya koyup kaldırması, yere düştüğünde kendisinin kalkması, yatağını toplaması gibi pek çok yaşantı özerkliği pekiştirir. Özerkliğin pekiştirilmesi amacıyla, çocuğa sık sık sorumluluk verilmesi, özbakımına karışılmaması, bireysel etkinlikler yapmasına fırsat verilmesi gerekir. Okul öncesinde çocuklar birçok duyguyu da keşfeder ve yaşar. Korku ve kıskançlık duyguları bunlardandır. Çocukların korkuları özellikle 2-5 yaşları arasında çok çeşitlilik gösterir. En sık rastlanan korkular arasında hırsız, hayali yaratıklar, köpek, karanlık, motor gürültüsü, şimşek,

ani ses ve yalnız kalma sayılabilir. Kıskançlık duygusu ise ilk olarak anne-babayı, daha sonra kardeşi kapsar. Bir diğer olumsuz duygu da öfke duygusudur. İlk çocukluk yıllarında öfke sıklıkla yaşanan bir duygu olup, genellikle beş dakikadan daha uzun sürmez. Öfke duygusu engellenme, yetersizlik ve başarısızlık sonrasında ortaya çıkar ve çocuklar için bir çok yaşantı bu tür sonuçları doğurabilir. Anne-babalar çocuğun olumsuz duyguları karşısında, serinkanlı, tutarlı ve kararlı olmaları, bu duyguları tahrik edecek ortamların çok fazla oluşmasına fırsat vermemeleri gerekir. Ancak unutulmamalıdır ki, olumsuz duygular da olumlu duygular kadar insan hayatında vardır ve yaşanması son derece doğaldır. Önemli olan, olumsuz duyguları yaşama sıklığı ve şiddetinin çok fazla olmamasıdır. Aksi halde bu duyguların kişiliğin temel özellikleri haline gelmesi söz konusu olur ki, gelecekte ruhsal sağlık açısından riskli sonuçlar ortaya çıkabilir. RÜYA ANAOKULU REHBERLİK BİRİMİ