AİLEDE ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ Fatma ÜNAL* Özet: Bu makalede, çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili temel kavramlar ile ihmal ve istismarın türleri açıklanmış, nedenleri ve önlenmesi üzerinde durulmuştur. Genel anlamda çocuğa fiziksel ve psikolojik olarak zarar verme olarak ifade edilen istismar ve ihmal, çocukta benlik kavramının gelişimini olumsuz etkilemekte, çocukların bedensel, cinsel, zihinsel ve psiko-sosyal yönden sağlıklı bireyler olarak gelişmelerini engellemektedir. Sonuç olarak bu çalışmada ailede çocuk istismarı ve ihmaline dikkat çekilmeye çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Çocuk İstismarı, Çocuk İhmali Child Abuse and Neglect Children in Family Abstract: In this article, the basic concepts and types of child abuse and neglect will be explained and also it will be emphasized on the causes and prevention of child abuse and neglect. In general we describe abuse and neglect as if physical and psychological damage on child development. It also effects the development of self-concept in a negative way and it prevents their healthy development as physically, sexually, mentally and psycho-socially. As a result, in this study the focus of the study is on child abuse and neglected child in the family. GİRİŞ Key Words: Child Abuse, Child Neglect Her şeyin hızla değişip geliştiği ve yaşam koşullarının gittikçe karmaşıklaştığı günümüzde, toplumların geleceği olan çocuk ve gençlerin her yönden sağlıklı olarak yetiştirilmelerinin önemi büyüktür. Çocukların yetiştiği aile ortamı, ana-baba-çocuk ilişkileri ve çocuk yetiştirme yöntemleri, onların ruh sağlığını ve kişilik gelişimini etkileyen etmenler arasında önemli bir yer tutmaktadır. Çocuk yetiştirme ve eğitiminde geçmişten bu yana çok katı görüş ve tutumların yanı sıra, aşırı hoşgörülü ve çocuk merkezli eğitim teknikleri ve disiplin yöntemleri uygulanmaktadır. Çocuk yetiştirmede hangi yöntem uygulanırsa uygulansın, zaman zaman çocukların fiziksel cezalara uğradıkları, beraberinde duygusal zedelenmelerin ortaya çıktığı, bazen de cinsel yönden örselendiklerinin gözlendiği belirtilmektedir (Bilir vd., 1991: 58). * Yard. Doç. Dr., Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi /ANTALYA
Fatma ÜNAL Ailede çocukların yetiştirilme sürecinde ana-babalar kimi zaman bilerek, kimi zaman da bilmeyerek çocuğun gelişimini engelleyecek ya da duraklatacak davranışlar gösterebilmektedir. Bunlar bazen çocuğa yönelmiş şiddet biçiminde, bazen de çocuğu dikkate almama, gerekli özeni göstermeme gibi ihmal şeklinde ortaya çıkabilmektedir. Literatürde çocuk istismarı, çocukların beden ve ruh sağlıklarına zarar veren ya da fiziksel, zihinsel, duyuşsal, sosyal ve ahlaki gelişimlerini engelleyen ve kaza sonucu olmayan eylemler olarak ifade edilmektedir (Gürkaynak ve Gözütok, 1998: 76; Lynch, 1991: 37; Kozcu, 1991: 379). İhmal ise, çocuğa bakmakla yükümlü ve/veya onu eğitmekle görevli kişilerin çocuğun bakım, beslenme, barınma, sevgi, güven, eğitim gibi temel gereksinimlerini karşılama konusunda görevlerini gerektiği gibi yapmamaları olarak belirtilmektedir (Gürkaynak ve Görmez, 1998: 76; Lynch, 1991: 37). Garborina ya (1980) göre ise, çocuk istismarı çocuğa kötü muamele probleminin büyük bir kısmını kapsamakta olup, fiziksel, ruhsal ve cinsel açıdan çocuğun kötü davranışlara maruz kalmasını içermektedir (Akt: Aral, 1997: 5). İhmal ise, çocuğun ihtiyaçlarının fiziksel ve duygusal boyutta karşılanmaması olarak ifade edilmektedir (Lynch, 1991:38). Çocuk istismarı ve ihmali, tanımlamalara göre farklılık göstermekle birlikte, genel anlamda çocuğa verilen fiziksel ve ruhsal zararı kapsamaktadır. İhmal ve istismarı birbirinden ayıran en temel noktanın, istismarın aktif, ihmalin ise pasif bir olgu olmasından kaynaklandığı belirtilmektedir (Aral, 1997:5). ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ Aile ilişkilerinin tabu olarak görüldüğü ülkemizde polise, adliyeye, hastaneye ve basına yansıyan vakalardan aile içi istismar ve ihmal ile bunların çeşitli türlerinin bir arada meydana geldiği dikkat çekmektedir. Örn.: Sık sık istismara maruz kalan çocukların duygusal yönden de zedelendiği ve yine birçok açıdan ihmal edildiği görülmektedir. Bununla birlikte literatürde istismar ve ihmal fiziksel, cinsel ve duygusal boyutta ele alınmaktadır (Şekil 1). 10 TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008
Ailede Çocuk İstismarı ve İhmali İstismar -İhmal (Aktif)-(Pasif) Fiziksel Duygusal Cinsel Şekil 1: İstismar ve İhmal Türleri Fiziksel İstismar ve İhmal Fiziksel istismar, belirlenmesi en kolay olanıdır. Çocuğun kaza dışı hasar görmesi ya da fiziksel olarak cezalandırılması olarak tanımlanmaktadır. Bu hasar durumu hafif, ağır ya da öldürücü olabilmektedir. Fiziksel ihmal ise, çocuğun başkaları tarafından yaşam için gerekli olan beslenme, tıbbi bakım, giyim ve korunma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılması ve bunların sağlanmaması durumu olarak ifade edilmektedir. Fiziksel ihmalin de fiziksel istismar gibi kolay belirlenebildiği belirtilmektedir (Aral, 1997: 5; Bilir vd., 1991: 58; Lynch, 1991: 38). Çocukların fiziksel yönden istismarı ve ihmalinin sonucunda, durumun şiddetine göre klinik teşhiste ekimozlar, yumuşak doku zedelenmeleri, ödemler ve yara izleri, yanıklar, kaynar su ile haşlanmalar, kemik, eklem, beyin ve göz hasarları, iç organlara ait hasarlar, zehirlenmeler, gelişme gerilikleri ve şiddetli durumlarda nedeni belli olmayan ölümler ortaya çıkmaktadır (Bilir vd., 1991:58). Son yıllarda çocuk ölümlerine neden olan farklı fiziksel istismar türleri üzerinde de durulmaktadır. Hamilelik sırasında annenin alkol, sigara ve uyuşturucu kullanması ve çocukların kasti olarak öldürülmelerinin de bu konu çevresinde ele alındığı belirtilmektedir (Kozcu, 1991: 382). Fiziksel olarak istismar edilen çocukların üçte ikisini 3 yaşından TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008 11
Fatma ÜNAL küçük çocukların oluşturduğu, ancak, fiziksel istismarın çocuğun yaşı büyüdükçe azaldığı buna karşılık 12-16 yaş arasında tekrar yükseldiği belirtilmektedir (Görmez, Bayat, Sezal vd., 1998: 28). Bilir ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada da (1991: 60), çocuklara fiziksel ceza uygulamasının bütün yaş gruplarında (4-12) yaygın olarak kullanıldığı ancak bunun çocuğun yaşının büyümesine paralel olarak bir azalma gösterdiği saptanmıştır. Çocuğa sık sık uygulanan güç gösterisi (dayak gibi) çocukta yetersiz iç denetim oluşmasına yol açmakta, onu dış denetime ihtiyaç duyar hale getirmektedir. Şiddetin günlük yaşantımızda her alanda yer alması şiddetin kanıksanmasına yol açmaktadır. Duygusal İstismar ve İhmal Literatürde duygusal istismar ve ihmal, çocuğun duygusal, sosyal ve kişilik gelişimini engelleyici tüm davranışları içermektedir. Duygusal istismarın diğer istismarlara göre daha karmaşık olduğu ifade edilmektedir (Kozcu, 1991: 363). Çocuğun fiziksel olarak cezalandırılması, korkutulması, tehdit edilmesi, aşağılanması, reddedilmesi, sevilmemesi, küçük yaşta çalıştırılması gibi faktörler duygusal istismara ve ihmale yol açmaktadır. Çocuğa gösterilen sevgi ve ilgideki tutarsızlığın, ihtiyacı olan duygusal ilgi ve yakınlığın gösterilmemesinin de duygusal ihmale ve istismara yol açtığı belirtilmektedir (Aral, 1997: 6; Yavuzer, 1992: 59; Gleason, 1991:287; Kozcu, 1991: 384). Duygusal istismar ve ihmale hem aile içinde hem de toplumsal ve kültürel boyutta rastlamak mümkündür. Çocuğun yaşı ve içinde bulunduğu gelişim dönemine göre, duygusal ihmal ve istismarın çocukta farklı sonuçların ortaya çıkmasına neden olabileceği belirtilmektedir (Yavuzer, 1992: 60). Garrison (1987), Hort ve Brassord (1987) yaptıkları literatür taraması sonucunda, doğrudan ve şiddetli duygusal istismarın, çocuklardaki birçok davranış problemleri ve öğrenme güçlükleriyle (yalancılık, hırsızlık, düşük benlik kavramı, aşırı bağımlılık, başarısızlık, depresyon, saldırganlık vb.) yakından ilişkili olduğunu belirtmişlerdir (Akt: Kozcu, 1991: 383). Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel 12 TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008
Ailede Çocuk İstismarı ve İhmali istismarla birlikte de görülmektedir. Hatta fiziksel ve cinsel istismarın somut hasarı, izleri yok olduktan sonra da duygusal istismarın devam ettiği belirtilmektedir (Erkman 1991: 163; Bilir vd., 1991: 58). Duygusal ihmal ve istismar çocuğun kişiliği ve başarısının yanı sıra fiziksel gelişimini de olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Cinsel İstismar ve İhmal Cinsel istismar, yetişkinlerin cinsel çıkarları doğrultusunda çocuğu kullanması olarak tanımlanmaktadır. Karmaşık bir olay olduğu, duruma hukuki, sosyal ya da psikolojik yönden bakıldığında farklı değerlendirmelerle karşılaşılmasının mümkün olabileceği vurgulanmaktadır (Günçe, 1991: 125; Aral, 1997: 6; Kutchinsky, 1991: 201). Çocukların cinsel sömürmeye karşı korunmaması ve ilgisiz kalınması, cinsel gelişimine gerekli önemin verilmemesi de cinsel ihmal olarak değerlendirilmektedir (Aral, 1997: 6). Çocuğa yöneltilen cinsel istismar, aile içi ve aile dışı olmak üzere iki boyutta ele alınmaktadır. Aile içi cinsel olayların % 80 inin çocuğun önceden tanıdığı kişiler tarafından (akraba, komşu, arkadaş) gerçekleştirildiği belirtilmektedir (Kozcu, 1991: 383). Cinsel istismarın çocukta dört önemli etkiyi aynı anda yarattığı belirtilmektedir. 1.Zedelenmiş cinsellik: Bu durumda hem cinsel duygular hem de cinsel tutumlar normal gelişimlerinden sapabilmektedir. 2.İhanet: Çocukları cinsel yönden istismar edenler genelde onların tanıdığı ve sevdiği kişilerdir. Bu durum çocukta şiddetli bir şekilde ihanete uğramışlık duygusunu ortaya çıkarmakta, çocukta korku, üzüntü, güven kaybı ile ruhsal çöküntü görülebilmektedir. 3.Acizlik: Çocuk isteği ve iradesi dışında cinsel istismara maruz kaldığı için kendisini aciz ve çaresiz hissedecektir. Bu da çocukta, öfke, endişe, korkulu rüyalara, bedensel şikayetlere, suça yönelmelere, öğrenme güçlüklerine ve intikama neden olabilmektedir. 4.Damgalanmak: Cinsel istismar olayına eşlik eden, kötülük, utanç ve suçluluk gibi kavramlar zamanla çocuğun benlik algısına karışarak onun kendisini böyle algılamasına neden olabilmektedir. Cinsel istismarın tüm etkilerinin damgalanma duygusuyla birleştiği durumlarda ise, çocukta büyük bir soyutlanma duygusu yaşanabileceği ifade edilmektedir (Roberts ve Infirmary 1999: 3; Günçe, 1991: 131-134). TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008 13
Fatma ÜNAL Aile içi cinsel istismar, yapısı gereği aile içinde saklanmakta, toplumsal olarak kabul edilmemekte ve duygusal olarak da en yoğun etkiyi doğurabilmektedir. İSTİSMAR VE İHMALİN NEDENLERİ İstismar ve ihmalin biyolojik, psikolojik ve sosyolojik incelemelere göre farklı nedenleri bulunmaktadır. Tüm nedenler bir arada ele alındığında çocuk istismarı ve ihmalinin genellikle ailenin yaşam stresi ile ilgili olduğu görülmektedir. Ailedeki ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel stres kaynakları iç ve dış stres kaynakları olarak değerlendirilmektedir. Dış Stres Faktörleri Aile için ekonomik yetersizlik en önemli stres kaynaklarından biri olup, yoksulluk, işsizlik ve borçlanma şeklinde kendini gösterebilmektedir. Sosyal ve çevresel stres yapıcı faktörler de aile ilişkilerini olumsuz etkilemektedir. Anne-babaların kısıtlı bir sosyal çevreye sahip olmaları, arkadaşlarının olmaması ya da çevreleriyle uyumsuzluk içinde olmaları sorunlara neden olabilmektedir. Ayrıca aile çevresinde meydana gelen hastalık ve kazaların, diğer sosyal sorunların ailenin iç yapısını etkileyerek çocuk ihmal ve istismarına neden olabileceği belirtilmektedir (Görmez, Bayat, Sezal vd., 1998: 15; Hutter, 1998: 476; Aral, 1997: 7; Bulut, 1996: 16; Bilir vd., 1991: 59). İç Stres Faktörleri Çocuğun ihmal ve istismarına neden olan iç stres faktörleri çok yönlü olup, anne-babaların kişilik yapısı, çocuğun özellikleri ve çevreye bağlı olarak çocuktan çok şey beklenmesi şeklinde ifade edilmektedir (Cüceloğlu, 1998:376; Aral, 1997: 8; Bulut, 1996: 17). Çocuğunu istismar ve ihmal eden anne-babaların fiziksel ve ruhsal sağlıklarının bozuk olduğu, olumsuz bir benlik kavramına sahip oldukları, toplumsal açıdan dışlandıkları ve anti sosyal davranışlar içinde bulundukları belirtilmektedir. Ayrıca erken yaşta anne-baba olmak, alkol alışkanlığı, tek ebeveynlik, sık aralıklarla çocuk sahibi olma, eşler arası uyumsuzluk, sosyal destekten yoksun olma ile ebeveynlerin çocukluklarında şiddete maruz kalmış olmaları ve parçalanmış aile yapısı (ölüm, boşanma, hapis, iş nedeniyle ayrı yerde çalışma) çocukların ihmal ve istismarını artıran faktörler olarak görülmektedir (Aral, 1997: 8; Bulut, 14 TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008
Ailede Çocuk İstismarı ve İhmali 1996: 17; Kozcu, 1994: 83; Chadwick ve Heaton 1992: 240; Bilir vd., 1991:58). Çocuk istismar ve ihmalinde çocuğun kişilik yapısı ve bireysel özellikleri kadar anne babaların çocuklarını nasıl algıladıkları da önem taşımaktadır. Çocuğun yaşı, cinsiyeti, doğum ağırlığı, doğum sırası, bedensel bir engelinin olup olmaması, gayrı meşruluk gibi özellikleri istismar ve ihmalde etkili olabilmektedir. Ayrıca huysuz, sürekli ağlayan, yeme, uyuma sorunu olan ve anne-babalarıyla dostça ilişkiler kuramayan çocukların ihmal ve istismar edildiği belirtilmektedir (Cüceloğlu, 1998: 379; Aral, 1997: 9; Bulut, 1996: 18; Chadwick ve Heaton, 1992: 240). Araştırmalara göre, çocukları ihmal ve istismar etme ve saldırganlık ile empati kurma becerisi arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır. Aile içinde ebeveynlerin empati düzeylerinin düşük olmasıyla birlikte, 1. Düşmanca tavır ve saldırgan tutumları 2. Çocuklara gösterdikleri ilgi ve bakımın azlığı 3. Anne-baba olma isteklerinin yokluğu 4. Çocukla birlikte geçirdikleri zamanın niteliği 5. Duyarsız ebeveyn olmaları, çocuk istismarı ve ihmalini ortaya çıkarmaktadır. Bunun sonucunda uyumsuz çocuk davranışları artmakta, ebeveyn ile çocuk arasında güvenli sevgi bağı kurulamamaktadır (Feshbach, 1990:276-278). Bulut (1996:145-164), farklı eğitim düzeyindeki annelerle yaptığı çalışmada, anne ile çocuk istismarı ve ihmali arasındaki ilişkinin sorumlu ebeveynlik geliştirmekle ve bu annelerin geçmişte ya da halen başkaları tarafından istismar edildiğiyle ilişkili olduğunu belirlemiştir. Dolayısıyla anne ve babaların çocuklarına yönelttikleri olumsuz davranış örneklerinin kısır bir döngü oluşturduğu, çocuklarına bilinçli ya da bilinçsiz olarak zarar verdikleri ve onları olumsuz etkileyerek sağlıksız bireyler yetiştirdikleri görülmektedir. Anne ve babaların çocuklarına gösterdikleri olumlu davranış örneklerinin, yeterli sevgi ve ilgilerinin ise, aile içindeki başarılı, duygusal ve toplumsal etkileşimi sağlamakta, çocuğun fiziksel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal yönden sağlıklı gelişiminde önemli katkıları olmaktadır. Çocuk ihmal ve istismarında etkili olan iç ve dış faktörleri birbirinden kesin olarak ayırmak zordur. Ancak hangi nedenlerden kaynaklanırsa kaynaklansın çocuğun istismar ve ihmal edilmesi onun kişilik TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008 15
Fatma ÜNAL gelişimini olumsuz etkilemekte, çocukların dolayısıyla toplumların geleceğini tehdit etmektedir. SONUÇ Şiddet olgusu günümüz toplumlarının temel sorunlarından birini oluşturmaktadır. Sosyal, kültürel ve ekonomik faktörler şiddet oluşumunda rol oynamaktadır. Şiddet, içgüdüsel olarak varolan ve çevresel etkenlerden kaynaklanan bir davranış olarak görülmektedir. Bu konunun bir boyutu olan aile içi şiddetin önemli bir öğesi de çocuklara yönelik şiddet davranışlarıdır. Ebeveynlerin çocukların gelişimini engelleyici aktif (istismar) eylemlerinin yanı sıra, pasif (ihmal) eylemleri de çocuğa zarar verici olabilmektedir. Kişilik kuramları, kişilik gelişiminde pek çok unsurun etkin olduğunu öne sürmektedir. Ancak, çoğunun birleştiği nokta anne-baba tutumlarının çocuğun kişilik gelişiminde önemli bir rol oynadığı doğrultusundadır. Anne-baba-çocuk üçgeninin etkileşimi sonucunda, çocuğun kişiliğinin temelleri atılmaktadır. Kusurlu aile davranışları sağlıksız bir gelişimin ve uyumsuzlukların temel kaynağını oluşturmaktadır. Annebabaların çok şey vererek veya hiçbir şey vermeyerek çocuğu ihmal ve istismar ettikleri görülmektedir. Bu nedenle anne-babaların çocuk yetiştirme ve insanlar arası ilişkiler konusunda eğitilmeleri önem kazanmaktadır. Çocuk istismarı ve ihmali evrensel bir sorundur. Yaygınlığı ve türleri farklı olsa da her toplumda çocuk istismarı ve ihmaline rastlanmaktadır. Türkiye de, çocuk istismarı ve ihmalini incelemeye yönelik araştırmalar yapılmakla birlikte, henüz yaygın bir sosyal sorun olarak kabul edilmediği için bu konuyu düzenleyen ayrı bir yasa bulunmamaktadır. Ancak, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu gibi çeşitli yasalarda çocukların ihmal ve istismarını önlemeye ve aile içinde korunmasına yönelik yükümler yer almaktadır (Konanç, 1991: 223-228; Gürkaynak ve Gözütok, 1998: 69-76). Onaylanarak Türk hukukunun bir parçası haline gelen Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi nin ilgili maddeleri de bu sözleşmeyi imzalayan devletlere, çocukların istismar ve ihmal edilmesini ön- 16 TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008
Ailede Çocuk İstismarı ve İhmali leme ve bu çocuklar ile ailelerinin sağaltımını sağlama görevi vermiştir (Polat, 2000: 15-36). Çocuk Hakları Sözleşmesi ne uygun olarak, gerek ailenin gerekse toplumların en değerli kaynağı olan çocukların her yönden sağlıklı yetiştirilmeleri, çocuk istismarı ve ihmali konusunun bireysel ve toplumsal boyutta ciddi bir şekilde ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Aile içi çocuk istismarı ve ihmali konusunda aile sorunlarının ortaya çıkmasında etkili olan toplumsal stres faktörleri ile, aile içi stres faktörlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik önlemlerin yanı sıra önleyici ve tedavi edici müdahalelere de ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için aile dinamikleri saptanmalı, yüksek risk grupları belirlenerek yardım ve müdahale amacıyla aile ortamındaki olumsuzluklar belirlenmeli ve önleyici stratejiler hedeflenmelidir. Bu çerçevede, farklı boyutlarda nedenleri ve sonuçları bulunan ihmal ve istismarın önlenmesinde, konu ile ilgili yasalara işlerlik kazandırmak, sosyal kurumları iyileştirmek, aileleri ve kamu oyunu bilinçlendirmek, çocukların ve ana-babaların yaşam düzeylerini iyileştirmek ve disiplinler arası işbirliğinin sağlanması önem kazanmaktadır. KAYNAKÇA Aral, N. (1997), Fiziksel İstismar ve Çocuk, Tekışık Veb Ofset, Ankara. Bilir, Ş., Arı, M., B. Dönmez, N., Atik, B., San, P. (1991), Türkiye nin 16 İlinde 4-12 Yaşlar Arasındaki 50473 Çocuğa Fiziksel Ceza Verme Sıklığı ve Buna İlişkin Problem Durumlarının İncelenmesi, Aile ve Toplum, C.1, No.1, 57-70. Bulut, I. (1996), Genç Anne ve Çocuk İstismarı, Bizim Büro, Ankara. Chadwick, B.; Heaton, T.B. (1992), Statistical Handbook On the American Family, Oryx Press. Cüceloğlu, D. (1998), İnsan ve Davranışı, Remzi Kitabevi, İstanbul. Erkman, F.(1991), Çocukların Duygusal Ezimi, Çocukların Kötü Muameleden Korunması 1. Ulusal Kongresi, Gözde Repro Ofset, Ankara. 163-170. Feshbach, N. D. (1990), Parental Empathy and Child Adjustment/ Maladjustment, Nancy Eisenberg ve Janet. Stayer (Ed.), Empathy and Its Development, Cambridge University Press, New York. TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008 17
Fatma ÜNAL Gleason, G. (1991), Sevgi ve İlgiyi İhmal ve İstismar, Çocukların Kötü Muameleden Korunması 1. Ulusal Kongresi, Gözde Repro Ofset, Ankara. 287-291. Görmez, K.; Bayat, B.; Sezal, İ. ve Diğerleri. (1998), Aile İçinde ve Toplumsal Alanda Şiddet, Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Bilim Serisi 113, Ankara. Günçe, G. (1991), Çocuğun Cinsel İstismarı, Çocukların Kötü Muameleden Korunması 1. Ulusal Kongresi, Gözde Repro Ofset, 125-135. Gürkaynak, İ.; Gözütok, D. (1998), Yurttaş Olmak İçin, Umut Vakfı, İstanbul. Hutter, M. (1998), The Changing Family Comparative Perspective, Macmillan Publishing Company, Newyork. Konanç, E. (1991), Türk Hukuk Sisteminde Çocuk İstismarı ve İhmali, Çocukların Kötü Muameleden Korunması 1. Ulusal Kongresi, Gözde Repro Ofset, 223-232. Kozcu, Ş. (1991), Çocuk İstismarı ve İhmali Aile Yazıları 3.,Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Bilim Serisi, 5/3, 379-390.... (1994), Aile İçi Şiddet ve Kişilik Gelişimine Etkisi, Aile ve Eğitim, Türk Eğitim Derneği Yayınları, 75-88. Kutchinsyk, B. (1991), Çocuğun Cinsel İstismarı; Yaygınlık, Müdahale ve Önleme Çocukların Kötü Muameleden Korunması 1. Ulusal Kongresi, Gözde Repro Ofset, 201-213. Lynch, M. (1991), Çocuk İstismarı ve İhmali, Çocukların Kötü Muameleden Korunması 1. Ulusal Kongresi, Gözde Repro Ofset, 37-44. Polat, O. (2000) İstanbul ve Türkiye Genelinde Güç Koşullardaki Çocuklar Açısından Çocuk Haklarının Durumu, 1. İstanbul Çocuk Kurultayı Bildiriler Kitabı, Umut Matbaası, İstanbul. 15-36. Roberts, J., Infirmary, R. D. (1999), Çocuğunuz Cinsel İstismara Maruz Kaldığı Zaman Ne Yapılabilir?, Çev. Zuhal Orhun Çocuk İstismarını Önleme Derneği, Ankara. Yavuzer, H. (1992), Ana- Baba ve Çocuk,Remzi Kitabevi, İstanbul. 18 TSA / Yıl: 12, S: 1, Nisan 2008