BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ NEDEN ZAYIFLAR? NASIL GÜÇLENDİRİRİZ? Okulların açılmasıyla birlikte özellikle okul çağındaki çocuklarda enfeksiyonlarda da artış yaşanıyor. Kışla mevsiminin çocuklar için pek çok hastalığın yaygınlaştığı bir dönem olduğunu söyleyen uzmanlar, çocukların bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi durumunda bu dönemi daha az hastalıkla atlatabileceğini belirtiyor. Çocukluk çağında enfeksiyon hastalıkları daha sık görülür. Zamanla gelişen bağışıklık sistemi sayesinde enfeksiyon hastalıkları azalır. Yaşlılık ile birlikte bağışıklık sistemi de yaşlandığından tekrar enfeksiyonlarda artış görülür. Bağışıklık sistemi; kötü beslenme, olumsuz çevre şartları, uykusuzluk, aşırı yorgunluk ve stresle beraber zayıflar. Yeni doğandan itibaren tüm aşılarını yaptırın. Ellerini düzenli ve sık yıkamasını sağlayın. Ellerin sık yıkanması birçok enfeksiyon hastalığından korunmada en önemli koruyucu mekanizmadır. El yıkamasının mümkün olmadığı durumlarda el dezenfektanı kullanın. Düzenli ve dengeli beslenmesini sağlayın. Protein, karbonhidrat ve yağ içeriği dengeli ayrıca vitaminden zengin meyve ve sebze tüketimine dikkat edin. Bol sıvı tüketmesini sağlayın. Yeterli ve düzenli uyumasını sağlayın. Sigara dumanından uzak tutun. Mecbur kalmadıkça kalabalık mekanlara sokmayın. Hasta kişi ve çocuklardan uzak tutun. Mevsimine uygun giydirin. Yaşına uygun ve düzenli spor yapmasını sağlayın. Aşırı hijyen çocukların bağışıklık sistemini olumsuz etkiler! Bağışıklık sisteminin çocukluk döneminde kuvvetlendirilmesi yetişkinlik döneminde sağlıklı bir yaşam sürdürülebilmesi açısından büyük önem taşır. Düzenli beslenmenin yanı sıra, çocukların sağlıklı ortamlarda büyümesi bağışıklık sisteminin gelişmesinde önemli bir rol oynar. Ancak sağlıklı ortam denildiğinde akla aşırı hijyen ortamlar gelmemeli. Çünkü çocuklar bağışıklık sisteminin gelişebilmesi için çevredeki mikrop ve bakterilere de ihtiyaç duyarlar. Bağışıklık sistemi vücudun savunma sistemidir. Öncelikle ağız burun deri yoluyla dışarıdan mikroorganizmaların vücuda girişini engellerken; aynı zamanda vücuda bir şekilde girmiş olan mikroorganizmaların hastalık yapmasını ve diğer organlara ilerlemesini de önlemektedir.
Çocuk ne kadar çok yaşadığı çevreyle ilişkide ise, yaşıtları ile oynuyor, toprakla oynuyor ise o kadar bağışıklık sistemi güçlenir. Ailenin tek çocuğu olup steril çevrede yaşayan çocuklarda bağışıklık sistemini gelişemez ve bunun sonucunda çocuk sık sık hasta olurlar. Çok kardeşli kalabalık evlerde büyüyen çocuklar ise daha güçlü bağışıklık sistemine sahiptirler. Toplumsal bir flora vardır ve çocuk bu flora ile iç içe yaşayarak bağışıklığını güçlendirir. Bu bağlamda kreşe giden çocuklar eğer evde çok korumacı ve steril ortamda büyütülmüşler ise kreşin ilk yıllarında birçok mikroorganizma ile karşılaştıkları için sık enfeksiyon geçireceklerdir. Bu enfeksiyonların %80 viral enfeksiyonlardır ve bu durumlarda gereksiz antibiyotik kullanımı ile çocuğun cilt bağırsak ve boğaz florası bozularak bakteri direnci artar ve çocukta alerji astım atopi riski artar. Yapılan en büyük hata çocukların sık geçirdikleri üst solunum yolları enfeksiyonlarından ötürü çocuğu kreşten alarak kişisel gelişimine engel olmaktır. Unutulmamalıdır ki eninde sonunda çocuk okula başlayınca yine aynı mikroorganizmaları içeren toplumsal floraya girecek ve yine bu enfeksiyonları ilk yıllarında geçirecektir. Çocuk bu florayla ne kadar erken karşılaşırsa o kadar güçlü bağışıklık sistemi olur. Peki çocuklarımızı nasıl koruruz; birkaç beslenme önerisi işinize yarayacaktır.
BESLENME ÖNERİLERİ Öünlerine dikkat edin : Beslenme bağışıklık sistemini en çok etkileyen çevresel faktörlerden biridir. Çocukların yaşlarına uygun kaloriyi sağlayan 5 6 öğünden oluşan dengeli beslenme bağışıklık sistemini olumlu yönde etkiler. Beslenme yetersizliği kadar obezite de kan yağları arttığı için bağışıklık sistemi negatif olarak etkileyen bir faktördür. Sebze ve meyveler içerdikleri vitaminler yoluyla özellikle de D ve C vitaminleri ile bağışıklığımızı güçlendiren besinlerden biridir. Sebzelerden brokoli lahana kereviz pazı turp ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzeler özellikle kış aylarında mutlaka tüketilmesi gereken bağışıklığı güçlendiren sebzelerdir. Çiğ ya da özellikle soğan ve sarımsağın da bağışıklığı güçlendirici ve antimikrobiyal etkileri olduğu için bunlarla birlikte pişirilerek tüketilmeleri önerilir. Balık içerdiği omega 3 yağları ile bağışıklığı destekler haftada en az 1 öğün balık tüketimi çok önemlidir. Meyvelere geçersek, öz turunçgiller portakal mandalina ve limon tüketilmelidir. Kışın çocuklarımıza hazırlayacağımız limonata hem çok sevecekleri bir içecek yerine geçecek hem de C vitamini içeriği ile çocuklarımızı enfeksiyonlara karşı koruyacaktır. Günde en az 1 portakal ya da 2 mandalina tüketilmesini çocuğa günlük ihtiyacı olan C vitaminini sağlar. Elma ve kivi de kışın bağışıklığımı güçlendirmede etkili bir meyvelerdir. Elma hem çiğ hem de zencefil ve zerdeçal ile haşlanarak kullanılabilir. Mayalı ürünler yoğurt kefir vb. içerdikleri probiyotikler ve prebiyotikler ile bağışıklık sistemimizi güçlendirirler. Yoğurt ayran kefir gibi besinlerde bulunan probiyotik ve prebiyotikler açısından mutlaka tüketilmesi gereken gıdalar içindedir. Unutulmamalıdır ki; çocukların
piyasada bulunan vitamin ve bağışıklık sistemi güçlendirici ürünleri almak yerine sağlıklı ve dengeli beslenerek bu vitaminleri doğal yoldan almaları en güzel yoldur. Selenyum ve demir çocuğunuza güç verir Çocuğunuzun güçlü bir savunma sisteminin olması için sağlıklı bir vücuda sahip olması gerekir. Bunun için öncelikli koşul, mümkün olduğunca rafine olmuş gıdalardan ve raf ömrü uzun gıda maddelerinden uzak kalmasıdır. İkincil olarak antioksidan olarak adlandırdığımız A,C,E,D vitaminleri, demir ve selenyumu yeterli miktarda olmasını sağlamak ve bunun için gerekli gıdaları uygun miktarda tüketmesidir. Selenyum; karides, mantar, dana ve kuzu ciğeri, somon ve ton balığında bulunur. Sarı ve koyu yeşil sebze meyveler A vitamini zengini A vitamini sarı renkli ve koyu yeşil sebze ve meyvelerden elde edilebilmektedir. Greyfurt, havuç, kuru kayısı, Trabzon hurması, kırmızılahana, pancar, kırmızı turp, yaban mersini ve böğürtlende bol miktarda karoten bulunmaktadır. Tüketilen sebze ve meyvelerin mevsimine uygun olarak alınması, vücudun ihtiyacının doğal yoldan karşılanmasını sağlayacak ve çocuğunuzun savunma sistemini güçlendirecektir. C vitamini çocuğunuzun can simididir C vitamini hastalıklardan korunmada önemli rol oynar. Bu vitamin en çok çilek, kivi, kavun, portakal, mandalina ve greyfurt gibi meyvelerde bulunmaktadır. Ayrıca zerdeçal ve zencefil C vitamini kaynaklarıdır. Anneannelerimizin ballı zencefil karışımının faydası hepimiz tarafından bilinmektedir. Çocukların günlük ortalama 100 mg kadar C vitaminine ihtiyaçları vardır. C vitamini depolanan bir vitamin değildir. Fazlası vücuttan atılmaktadır. Bağışıklık sisteminin korunması için olmazsa olmazlardan olan E vitamini de; kuruyemiş, zeytin, zeytinyağı ve bazı yeşil sebzelerde bulunmaktadır. 1 köfte ile çinko ihtiyacı karşılanabilir Çinko elementinin de güçlü savunma mekanizmasında önemli rolü vardır. Bu nedenle son yıllarda çinko preparatları çok satanlar listesinde yer almaktadır. Oysaki çocuğunuz, her gün tükettiği gıdalardan kendisi için gerekli olan çinkoyu alabilir. Örneğin; 100 gr ette (3 köfte) 9 mg, pişmiş nohutun 100 gramında 1.4 mg çinko bulunmaktadır. 1-3 yaş arasındaki bir çocuğun 3 mg çinkoya ihtiyacı olduğuna göre, sadece 1 köfte tüketen bir çocuk bile çinko ihtiyacını rahatlıkla karşılamış olacaktır. Demir ve D vitamini alımına dikkat! Ülkemizde en yaygın sağlık sorunlarından biri de demir eksikliği anemisidir. Demir eksikliği anemisi hem demir alımının yetersiz kaldığı hem de demir kaybının olduğu durumlarda ortaya çıkabilir. Demir; et, pekmez, ciğer, yumurta, kuru üzüm, bakliyat ve bazı yeşil sebzelerde bulunur. D vitamini de savunma sistemi için gerekli vitaminlerdendir. Güneşin çok yakıcı olmadığı saatlerde güneşe çıkmak D vitamini seviyesini arttırır. Grip aşısı ve bağışıklık güçlendirici haplar işe yarıyor mu?
Günümüzde bağışıklığı güçlendirdiği iddia edilen bazı preparatların (ekinezya, mürver, beta glukan, propolis, C vitamini, çinko, arı sütü vb.) yararlılığının bilimsel çalışmalar ile kanıtlamadığı bilinmektedir. Adaçayı gibi masum görülen bir bitki çayının bile belli bir miktardan fazlası toksik etki yaparken, piyasada bulunan ve güçlü bir korunma sistemine sahip olunacağı vaadi ile sunulan bazı preparatların zararsız olup olmadığının iyi araştırılması gerekir. Gripten korunmak için aşı uygulaması konusunda da uzmanlar çocukların gelişigüzel aşılanmaması gerektiği konusunda birleşmektedir. Hastalıktan korkmayın önlem alın Çocukların 2-8 yaş arasında sosyalleşme süreçlerinde birçok mikropla karşılaşacakları ve sıklıkla hastalanabilecekleri unutulmamalıdır. Çocuğun dengeli beslenmesi sağlanmalı, yeterli sürede uyuması için gerekli düzenlemeler yapılmalı ve çocuklar düzenli bedensel aktivitelere yönlendirilmelidir. Kış sebzeleri ile bağışıklık sisteminizi güçlendirin C vitamini vücuttan zararlı maddelerin atılmasını sağlayarak savunma sistemini güçlendirmektedir. Yeşilbiber, maydanoz, tere, roka, karnabahar, ıspanak, kuşburnu gibi besinler bol miktarda C vitamini içermektedir. Ispanak, içerdiği C, E ve B grubu vitaminler ve demir, magnezyum, fosfor, iyot mineralleri sayesinde bağışıklığı kuvvetlendirmekte ve soğuk algınlığına karşı korumaktadır. Kışlık sebzelerden pırasa C, K, B vitaminlerini, potasyum, kalsiyum, manganez, kükürt, bakır, iyot minerallerini içermektedir. Bağırsakları yumuşatmakta ve kabızlığı gidermektedir. Aynı zamanda vücut direncini artıran pırasanın, böbrek taşlarının oluşumunu engelleyici ve kanserden koruyucu özellikleri vardır. Maydanoz bir provitamin A (Beta karoten) kaynağıdır. Bu özelliği ile görme gücü, kılcal damar sisteminin, adrenal bezin ve tiroid bezinin fonksiyonları üzerinde etkilidir. Yapraklarında uçucu yağlar, flavonoidler, protein, klorofil ve glikozit, köklerinde ise uçucu yağ, şeker, müsilaj ve glikozit vardır. Yapraklar vitamin( A,C,K ), demir, potasyum, kükürt, kalsiyum, magnezyum yönünden zengindir. Bir tutam maydanoz günlük C vitamini ihtiyacının çoğunu karşılamaktadır. Kereviz hipertansiyon ve kolesterol düzenlenmesinde önemli A, B, C vitaminlerinden zengin, fosfor, çinko, bakır, selenyum minerallerini içeren kereviz, bağışıklığı kuvvetlendirmekte ve gaz gidermede etkili olmaktadır. Böbrek kumunun ve taşlarının düşmesine yardımcı olmaktadır. Antioksidan etkisi olan kerevizin içerisindeki fitalid adlı madde, kandaki stres hormonunu azaltıcı etkisi ile hipertansiyonu ve kolesterolü dengelemektedir. Lahana vücut direncini artırıyor B, C, E vitaminlerinden ve potasyum, kalsiyum, kükürt, demir, bakır, magnezyum gibi minerallerden zengin bir besin olan lahana vücut direncini artırır. İdrar söktürücü ve içerdiği yüksek posa sayesinde kabızlığı giderici etkisi vardır. Antioksidan özelliği sayesinde bağırsak kanserine karşı koruyucu etkisi olmaktadır.
Karnabahar enfeksiyonlardan koruyor C vitamini ve manganez kaynağı olan karnabahar ise bu etkisinden dolayı iyi bir antioksidandır. Kanser ve kalp hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olan karnabahar antibakteriyel özelliğinden ve enfeksiyonlara karşı etkin olmasından dolayı idrar yolu enfeksiyonlarına iyi gelmektedir. Brokoli kansere karşı koruyucu özelliğe sahip Beta karoten içeriği yüksek olan brokoli, bu etkisinden dolayı yemek borusu, mide ve bağırsak kanseri tehlikesini azatlığı bilinmektedir. B1, C vitaminlerinden zengin ve kalsiyum, kükürt, potasyum, selenyum minerallerini içermektedir. Kansere karşı koruyucu etkisi bulunmaktadır. Brokoli lif oranı yüksek bir besindir. Sarımsağın kokusunu değil faydasını düşünün Sebze yemeklerine tat veren sarımsak sağlıklı beslenmede önemli bir yere sahiptir. Sarımsağın yapısında bol miktarda su, kükürt bileşikleri, protein, lif ve serbest amino asitler bulunmaktadır. Sarımsak ayrıca yüksek miktarda saponin, fosfor, potasyum, kükürt, çinko, orta miktarda selenyum, A ve C vitaminleri ile az miktarda da kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, manganez ve B kompleks vitaminlerini içermektedir.