Prof. Ýlhan Baþgöz Ona 'Hacý Bektaþ Dede' diye sesleniyorlar * Hacý bektaþ veli, Anadolu coðrafyasýnda yaþamýþ, sonra çeþitli nedenlerle dünyanýn dört bir yanýna daðýlmýþ Aleviler de dahil olmak üzere bütün Alevilerin üzerinde birleþtikleri ve ana kaynak olarak gördükleri bir kutsal kiþiliktir. Hacý bektaþ veli'nin yaþadýðý Sulucakarahöyük'teki Hacýbektaþ Dergâhý ise bütün Alevilerin serçeþmesi "ana kaynaðý"dýr. Üstüne üstlük siyasal-sosyal konjektiviter, duruma bakýlarak her seferinde yeniden tanýmlanýyor. Böyle olunca da Aleviliðin tarihi her gün doðrusu bile Fotoðraf: Aydýn Þimþek bilinmeden yeniden bozuluyor, tahribata uðratýlýyor. Alevilik içinde yer alan Bektaþiliðin biraz ayrýma ihtiyacý var bu doðru. Bektaþilik Ýslami bir Heterodoksi (yani Ýslam içinden belirgin öðeler) içeriðine sahipken, Alevilik böyle deðil. Yani Ýslam la bir iliþkisi, açýk eklentiler dýþýnda ortak, benzeþir bir yönü bulunmamaktadýr. 5 DE Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu, Köydes (Köyleri Destekleme) Projesi kapsamýnda bazý köylerde yürütülen çalýþmalarý yerinde inceledi. Vali Hacýmustafaoðlu, köylerde okullarý da ziyaret ederek, öðrencilere ve okul kütüphanelerine çeþitli kitaplar hediye etti. Beraberinde Ýl Genel Meclisi Baþkaný Metin Kayaalp, >6 DA Hasan Harmancý Sosyal Antropolog Aleviler Yol Verin Vali Hacýmustafaoðlu KÖYDES çalýþmalarýný inceledi >8 DE Hacýbektaþ Kýz Meslek Lisesi Suavi Cesur Okulun pansiyonu Hacýbektaþ Kýz Meslek Lisesi Müdüresi Zeynep Ayvazoðlu Fotoðraf:: Suavi Cesur 1957 yýlýnda Hacýbektaþ'a okul yapmak isteyen halk, ilkokul yaptýrma derneði adý altýnda bir dernek kurar. Okulun yapýlacaðý arsa, ilçenin ileri gelenlerinden birisi tarafýndan baðýþlanýr. 1958 yýlýnda Ziraat Okulu olmasý isteðiyle okulun yapýmýna baþlanýr. 960 yýlýnda okul Milli Eðitim Bakanlýðý'na devredilir. Fotoðraf : Sertaç Danacý Ýbrahim Aydoðmuþ 1964 yýlýnda Türkiye de ilk kez uygulanacak bir eðitim sistemi baþlatýlýr. Gezici Kadýn Kursu Öðretmen Yetiþtirme Merkezi olur. 1971 yýlýnda Akþam Kýz Sanat Okulu ve Ana Okulu ile eðitim öðretime baþlar. 1973 yýlýnda Kýz Sanat Enstitüsü de bünyesine katýlýr. >7 DE Noter yok, Hacýbektaþlý vatandaþ periþan Hacýbektaþ a noter atamasý yapýlmadýðý için 1,5 aydýr noter iþlerinin yapýlamamsýna baðlý olarak noter önünde zaman zaman uzun kuyruklarýn oluþtuðu belirtildi. Bu durumdan Hacýbektaþlý vatandaþlar rahatsýz. Noter iþlerinin bir türlü düzelmediðinden þikayet eden vatandaþlar bu durumun bir an önce çözülmesini istediler. Yetkililere seslenen vatandaþlar sorunun bir an evvel çözülmesini istediler. 1,5 aydýr noterin olmamasýna baðlý olarak periþan olduklarýný söyleyen vatandaþlar Hacýbektaþta noter iþleriyle ilgilenen Adliye kurumu nun iþleri tam bilememsinden kaynaklý sýkýntý çektiklerini açýkladýlar. >8 DE Hacýbektaþ Lisesi Yapýmý 1971 de tamamlanan ve 1972-1973 Eðitim-Öðretim yýlýndan itibaren Eðitim Öðretime Okul Müdürü Olcay Salman baþlayan Okul; Tip Projeli 17 Derslik 3 Katlý betonarme binasý ve bahçesi ile hazineye ait olup Milli Eðitim Bakanlýðýna tahsillidir. Binanýn oturma alaný 7.988m2, Bahçesi 11. 975m2 olup toplam 19.973 m2 dir. 1972-1973 Öðretim yýlýnda 10 þubeli Lise 1. sýnýf olarak toplam 624 öðrenci ve14 kadrolu öðretmeni ile Eðitim- Öðretime baþladý. 7 DE Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor Ali Yýldýrým: "Seçmeli din dersi baský yaratýr" Alevilik Araþtýrmalarý Merkezi Baþkaný Avukat Ali Yýldýrým, din derslerinin seçmeli hale getirilmesinin mahalle baskýsýný" artýracaðýný öne sürerek, Yapýlmasý gereken þey din eðitimine iliþkin düzenlemelerin Anayasa dan çýkarýlmasýdýr" dedi. 1.) Giriþ: Genç Olmak Yukarýdaki ana baþlýkta, "yurt dýþýnda" deðil "Türkiye dýþýnda" dememin nedeni, "yurtdýþý" kavramýnýn gençliðin çoðunda sosyal yaþam, kültürel uyum ve gelecek kurma alaný bakýmýndan gerçeði yansýtmadýðýndan dolayýdýr. BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 31 39 Ev Tel: 441 30 39 >8 DE Ümit SARI TÜRKÝYE DIÞINDAKÝ ALEVÝ GENÇLÝÐÝN DURUMU KOÞULLAR, TEORÝK PERSPEKTÝFLER VE PRATÝK ÇÖZÜMLER (1) >4 DE
2 Hacýbektaþ Kýz Meslek Lisesi Okulun pansiyonu Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Aydýn Þimþek 1957 yýlýnda Hacýbektaþ'a okul yapmak isteyen halk, ilkokul yaptýrma derneði adý altýnda bir dernek kurar. Okulun yapýlacaðý arsa, ilçenin ileri gelenlerinden birisi tarafýndan baðýþlanýr. 1958 yýlýnda Ziraat Okulu olmasý isteðiyle okulun yapýmýna baþlanýr. 960 yýlýnda okul Milli Eðitim Bakanlýðý'na devredilir. 1964 yýlýnda Türkiye de ilk kez uygulanacak bir eðitim sistemi baþlatýlýr. Gezici Kadýn Kursu Öðretmen Yetiþtirme Merkezi olur. 1971 yýlýnda Akþam Kýz Sanat Okulu ve Ana Okulu ile eðitim öðretime baþlar. 1973 yýlýnda Kýz Sanat Enstitüsü de bünyesine katýlýr. 1977 yýlýnda Gezici Kadýn Kursu Öðretmen Yetiþtirme Merkezi kapatýlýr. O tarihten sonra okulumuz Kýz Meslek Lisesi adý altýnda Pratik Kýz Sanat Okulu ve Uygulamalý Ana Okulu ile öðretime devam etmeye baþlar. Bunun yanýnda 1985-1986 öðretim yýlýnda Kýz Sanat Okulu da öðretime baþlar. Daha sonra 8 yýllýk eðitime geçilince Kýz Meslek Lisesi olarak eðitime devam eder. Kýz Meslek Lisesi Okulu nda parasýz yatýlý, burslu, vakýflý, parallý yatýlý, gündüzlü olarak öðretim yapýlmaktadýr. Okulun tanýtýmý ve gecirdiði evreler: 1964 yýlýnda Gezici Kadýn Kursu Öðretmen Yetiþtirme Merkezi adý altýnda açýlýr. 1971 yýlýnda Akþam Kýz Sanat Okulu ve Ana Okulu bünyesine katýlýr. 1973 yýlýnda Kýz Sanat Enstitüsü açýlýr. 1977 yýlýnda Gezici Kadýn Kursu Öðretmen Yetiþtirme Merkezi kapatýlarak, Kýz Meslek Lisesi adý altýnda öðretime baþlar. Kýz Sanat Okulu ve Uygulamalý Anaokulu da bulunmaktadýr. 1985-1986 öðretim yýlýnda Kýz Sanat Ortaokulu öðretime açýlýr. 8 yýlýk eðitime geçiþte de kapatýlýr. 2003 de Okul Kýz Meslek Lisesi olarak öðretime devam eder. Okul binasý zemin katla birlikte 4kattan oluþmaktadýr. Katlarda bulunan bölümler aþaðýdaki þekildedir. 1. kat: Müdür Odasý, Müdür Yardýmcýsý Odasý,Rehber Öðretmen Odasý, Memur Odasý, Ev Yönetimi Atölyesi, Öðretmenler Odasý, Giyim Atölyesi.Kütüphane 2.kat: Sýnýflar ve Öðrenci WC, 3.kat: Tasarým Teknolojileri Atölyesi, Sýnýflar, Biliþim Teknoloji Laboratuvarý, Fen Laboratuvarý, Wc. Okulun 2004-2005 Öðretim yýlý öðrenci sayýsý ise ; 9/A= 20 Kiþi (4 gündüzlü) 9/B = 22 Kiþi (2 gündüzlü) 9/C= 18 Kiþi (1 gündüzlü) 9/D= 22 Kiþi (1 gündüzlü) Toplam, 82 kþi. 10/A= 26 Kiþi (5 gündüzlü) 10/B= 26 Kiþi (4 gündüzlü) 10/C= 26 Kiþi Toplam =72 11/A = 31 (4 gündüzlü-1 vakýflý ) 11/B = 21 (3 gündüzlü ) Toplam = 52. Toplam öðrenci sayýsý: 206 Yatýlý öðrenci sayýsý: 181 Gündüzlü öðrenci sayýsý: 24 Kýz Meslek Lisesi Vakýflý öðrenci sayýsý:1 Anaokulu öðrenci sayýsý: 15 (kapasitesi kadar) 2006-2007 eðitim öðretim yýlýnda 165 yatýlý 7 gündüzlü olmak üzere 172 öðrenci ile eðitim ve öðretime devam etti. 2007-2008 yýlý eðitim ve öðretim dönemi kapsamýnda 18 gündüzlü, 181 yatýlý olmak üzere toplam 199 öðrenci ile eðitim ve öðretime baþladý. 2006-2007 yýlýnda dört yýllýk statüye kavuþan okul bu dönem içinde mezuniyet vermedi. Okulun Personel durumu: Okulun 18 personeli var. 2 Bilgisayar öðretmeni. 2 Giyim Öðretmeni. 1 Resim Grafik Öðretmeni. 1 Çocuk Geliþimi Öðretmeni. 1 Ýngilizce Öðretmeni. 1 Matematik Öðretmeni. 3 Edebiyat Öðretmeni. 1 Biyoloji Öðretmeni. 1 Kimya Öðretmeni. 1 Fizik Öðretmeni. 1 Felsefe Öðretmeni. 2 Tarih Öðretmeni. 1 Okul Öncesi Anaokulu Öðretmeni (sözleþmeli) 1 Döner Sermaye Saymaný yaýnýsýra ayrýca Hacýbektaþ Kýz Meslek Lisesi Müdüresi Zeynep Ayvazoðlu Fotoðraf:: Suavi Cesur þirket adýna 6, vakýf adýna 2 olmak üzere toplam 8 de hizmetli görev yapmaktadýr. Okulun Müdüresi ise; Zeynep Ayvazoðlu dur. Okulun Eetkinlikleri: Nevruz kutlamalarý. Bilgi yarýþmasý. Dünya kadýnlar günü kutlamasý. Çanakkale þehitleri anma günü Reim Sergisi Her ay okul geceleri Resim branþý sergisi Çocuk Geliþimi branþý sergisi Sivil savunma kolu yangýn söndürme tatbikatý. Okul kermesi Giyim Üretim teknoloji Alaný Sergisi Öðrencilerine mezuniyet gecesi (Hacýbektaþta ilk yapan okul) Okul öncesi öðrencilere þenlikler NOT: Kýz meslek Lisesi nin tanýtýmýnda Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü nün Okullarýmýz adý altýnda vermiþ olduðu bilgilerin yaný sýra Okulun Müdüresi Zeynep Ayvazoðlu nun vermiþ olduðu bilgilerden yararlanýlmýþtýr. Yarýn: Hacýbektaþ Çok Proðramlý Lisesi Her çeþit baský iþlerinizde MATBAA Bilgisayar ortamýnda ve ofset ARTIK HACIBEKTAÞ TA ANTETLÝ / ZARF / KARTVÝZÝT / TAHSÝLAT MAKBUZU / SÝPARÝÞ FÝÞÝ / BROÞÜR / EL ÝLANI / AFÝÞ KATALOG / KÝTAP / DERGÝ / GAZETE / TAKVÝM / TOPLANTI DAVETÝYESÝ / DÜÐÜN DAVETÝYESÝ SÜNNET DAVETÝYESÝ / VE BASKIYA DAÝR HER ÞEY... Tel: 441 39 47 GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25
Noter yok, Hacýbektaþlý vatandaþ periþan ve önemli konularda eski noter katibimiz Nihat Özdil i Antalya dan arayarak bilgi alýyorlar. Bu durum hem zaman kaybý hemde iþlerin yürümemesine baðlý olarak kuyruklarýn oluþmasýna yol açýyor. Dedi. Suavi Cesur Fotoðraf : Sertaç Danacý Ýbrahim Aydoðmuþ Ýbrahim Aydoðmuþ isimli vatandaþ kendi maðduriyetini de anlatarak þunlarý söyledi: Salih Ýskit, Naki Gülcan ve ben noter iþlerimizi burada yaptýramadýðýmýz için araba tuttuk. Nevþehir e gittik. Tabi hemen iþimiz bitmediði için 2 gün Nevþehir e gidip gelmek zorunda kaldýk. Hem ekonomik hemde zaman olarak kaybýmýz oluyor. Bu yetmez gibi iþimiz için birde orada pazarlýk yapmak durumunda kalýyoruz. Sulucakarahöyük /Suavi Cesur HACIBEKTAÞ- Hacýbektaþ a noter atamasý yapýlmadýðý için 1,5 aydýr noter iþlerinin yapýlamamsýna baðlý olarak noter önünde zaman zaman uzun kuyruklarýn oluþtuðu belirtildi. Bu durumdan Hacýbektaþlý vatandaþlar rahatsýz. Noter iþlerinin bir türlü düzelmediðinden þikayet eden vatandaþlar bu durumun bir an önce çözülmesini istediler. Yetkililere seslenen vatandaþlar sorunun bir an evvel çözülmesini istediler. 1,5 aydýr noterin olmamasýna baðlý olarak periþan olduklarýný söyleyen vatandaþlar Hacýbektaþta noter iþleriyle ilgilenen Adliye kurumu nun iþleri tam bilememsinden kaynaklý sýkýntý çektiklerini açýkladýlar. Eski Noter Katibi Nihat Özdil in Antalya dan aranarak noter iþlerinin yapýlmaya çalýþýldýðýný söyleyen vatandaþlar bu durumun zaman kaybý olduðunu ve noter önünde yýðýlmalara yol açtýðýný belirttiler. Noter iþleri için Nevþehir e gitmek zorunda býrakýldýklarýný da ifade eden Hacýbektaþlý vatandaþlar hem ekonomik hemde zaman olarak zor durumda kaldýklarýný söylediler. Hacýbektaþ a noter iþlerini yaptýrmak için köyden gelen vatandaþlarýn da oldukça zor anlar yaþadýðýný bildiren vatandaþlar adeta isyan ettiler. Köyden noter iþleri için gelen vatandaþlar Hacýbektaþ ýn adeta bir mahrumiyet bölgesi haline getirildiðini söylediler. 1,5 ay noter Hizmeti verilmeyen Hacýbektaþ ta bu durumdan rahatsýz olduðunu ve zor anlar yaþadýklarýný belirten Ýbrahim Aydoðmuþ isimli vatandaþ gazetemize gelerek sýkýntýlarýný anlattý. Hacýbektaþta noterin olmamasýnýn çevre köylerden gelen vatandaþlarý da zor durumda býraktýðýný belirten Aydoðmuþ köylülerin adeta isyan ettiklerine tanýk olduðunu açýkladý. Aydoðmuþ Köylülerin tepkisine yönelik ise þu ifadeleri kullandý: Diðer yandan köyden gelen insanlar isyan ediyor bu duruma. Hacýbektaþ sanki mahrumiyetler ilçesi, gücümüz yetse kaydýmýzý Mucur a aldýrsak diyorlar. Koskoca 25 milyon insanýn inanç merkezi olan Serçeþme de bu tür sýkýntýlarýn bizlere yaþatýlmasýndan üzütü duyuyorum, utanýyorum Konuyla ilgili olarak Aydoðmuþ Hacýbektaþ a sahip çýkmasý gereken insanlar belediye baþkaný ve kaymakam neden sorunlarýmýza sahip çýkmýyor.? 1,5 aydýr Hacýbektaþ ta noter yok, bizler periþan durumdayýz. Noter iþini bugün vekaleten adliye kurumu, yazýiþleri müdürü yapýyor. Noter iþlerini tam detaylý olarak bilememelerinden kaynaklý olarak hem kendileri hemde bizler sýkýntý yaþýyoruz. Örneðin vekaleten bugün iþ yapan kurum ve kiþiler iþin içinden çýkamýyorlar SATILIK DAÝRE Zir Mahallesi Bengiler mevkiinde 120 m2 üzerine 3 katlý daire satýlýtýr. Müracaat: Mustafa Tiflis Karaburna Kasabasý Tel: 0384 453 52 48 ederi 55 bin euro
Ümit SARI TÜRKÝYE DIÞINDAKÝ ALEVÝ GENÇLÝÐÝN DURUMU KOÞULLAR, TEORÝK PERSPEKTÝFLER VE PRATÝK ÇÖZÜMLER (1) 1.) Giriþ: Genç Olmak Yukarýdaki ana baþlýkta, "yurt dýþýnda" deðil "Türkiye dýþýnda" dememin nedeni, "yurtdýþý" kavramýnýn gençliðin çoðunda sosyal yaþam, kültürel uyum ve gelecek kurma alaný bakýmýndan gerçeði yansýtmadýðýndan dolayýdýr. Çünkü, örnek aldýðýmýz toprak parçasý Avrupa olunca, burada doðmuþ veya büyümüþ gençlik açýsýndan Avrupa ülkeleri mi Türkiye mi, neresinin "yurt" neresinin "yurtdýþý" olduðuna eski ölçülerle bakýlamaz. Konuya giriþ yapmadan önce, alýþkanlýk kazanmýþ bu yanýlsamayý düzeltmek istedim. Alevi gençliði genel olarak gençlik içinde düþünmeden, yalnýzca Alevi olmak kategorisin de analiz etmek yanlýþtýr. Anlaþýlýr olduðu gibi, yanlýþ bir baþlangýçtan doðru sonuçlar eldeedilemez. Çünkü Alevi gençlik, kültürel açýdan karakteristik farký ne olursa olsun, sonuç itibariyle sosyolojik yapýsý bakýmýndan genç olmaktan kaynaklanan baþka her hangi bir gençlik gibi gençliktir. Alevi gençlik, yalnýzca Alevi gençliðin yaþadýðý bir dünyada ve toplumda yaþamýyor. Tersine, Aleviler'in de içinde olduðu bir dünyada ve toplumda çok çeþitli dil ve kültürden gelen gençlikle yaþýyor. Bu objektif durum, Alevi gençliði Alevi olmayan gençlikle pek çok ortak payda da buluþturuyor. Ayrýca, Alevi gençliðin Aleviliði kendi içiyle sýnýrlayarak yaþamasý olanaksýz olduðu kadar yanlýþ olacaðý düþünülürse, baþka gençliði- etkilemesi ve ondan etkilenmesi de kaçýnýl mazdýr. Ýnsanlýðýn bütün doðrularý yalnýzca Aleviler'de toplanmamýþ olduðundan dolayý baþka doðrulara da açýk olmak gerekir. 2.) Gençlik ve Toplum Alevi gençliðin de içinde olduðu genel olarak gençliðin sorunlarýný, doðal ve siyasal bakýmdan örgütlenmiþ bulunan kozmopolit toplumsal yapý ile birlikte düþünmek gerekir. En kaba tabiriyle toplum, ekonomik, siyasal, kültürel, eðitsel vb. alanlarda, üretimden tüketime kadar örgütlenmiþ sosyal bir yapýdýr. Gençlik, toplumun bu örgütlenmiþliðinin karakteristik biçimlenmesinde kuþak (generasyon) olarak hemen hiç bir rol almamýþ, kendisinden önce ve kendisi dýþýnda baba ve dedelerinin yaratýp biçimlendirdiði bu toplumsal örgütlenmiþliðin içinde istesin veya istemesin yer almak zorunda kalmýþtýr. Tercih ve temsil hakký esas anlamda yoktur. Önceki kuþaklar geliþmenin dinamiðini görmeden ayný þeyleri yaparak ve düþünerek tekrarlamýþ, tekrarlanan þeyleri zamanla alýþkanlýk ve gelenek haline getirmiþ, bunlardan deðer yargýlarýný ve kültürlerini oluþturmuþlardýr. Fakat toplum, sosyal kategori bakýmýndan tek bir sýnýf veya gruptan oluþmuyor; ana veya ara sýnýflar gibi pek çok alt gruplardan ve çevrelerden oluþuyor. Egemen ve sömüren sýnýflar ile egemen olmayan ve sömürülen sýnýflarýn ekonomiksosyal çýkarlarý doðal olarak toplumu iki ana kampa bölmektedir. Buna baðlý olarak düþünürken kurduklarý iki ayrý sistem ve metodlarýyla, alýþkanlýklarda, geleneklerde, deðer ölçülerinde ve kýsaca kültürde iki ana kategoriye bölünürler. Burada akýlda tutulmasý gereken þudur: Her toplumda egemen kültür, egemen sýnýfýn kültürüdür. Ara sýnýflar da bu iki sýnýf arasýnda gidip gelmekle birlikte, kendi sosyal durumlarýna uygun alýþkanlýklar, gelenekler, deðer ölçüleri ve bir kültür yaratýrlar. Bu sýnýfsal bölünmüþlükten kaynaklanan ayrý, farklý, olumlu ve olumsuz çeliþmeli düþünce ve yaþam biçimine din, töre, aile ve çok yönlü psikolojik farklýlýklardan doðan çeliþmeler de eklenince, dað kadar büyük fakat kum kadar küçük kümeleþmiþ, kalýplaþmýþ anlayýþlar ortaya çýkmaktadýr. Ayrýca, toplumun, beyaz ve kara gibi çok kolay birbirinden ayýrdedilebilen yalnýzca iki parçadan oluþmadýðýný ve sosyal durumu bakýmýndan ezilen-sömürülen herkesinayný zamanda doðru düþünüp doðru pratik sergileme yeceðini de akýldan çýkarmamak gerekir. Gençliðin, kendi dýþýnda yaratýlmýþ fakat kendisine dayatýlmýþ bu kadar çok seçenek içinde olumlu olanlarý olumsuz olanlardan ayýrarak yolunu bulmasý olanaksýz deðilse de kolay da deðildir. "Hangi aile ve çevre eðitiminden beslenmiþtir, baðýmsýz karar verme yeteneði ne kadar geliþmiþtir?" gibi sorular, gençliðin kendi inisiyatifiyle kendisine yol çizmesinde önemli faktörler olmakla birlikte her þey deðildirler. Çünkü kendisi, ailesi ve çevresi dýþýnda, fakat tümünü her bakýmdan içerebilen çok çeþitli iliþki biçimleriyle bir toplum vardýr. Önceden yaratýlmýþ ve yerine oturarak biçim (form) haline gelmiþ karakteristik çok þey, pek çok yönüyle gençliðin dýþýndadýr. Buna karþý gençlik, bir Çin deyiminde de söylendiði gibi "üzerine yazý yazýlmamýþ beyaz bir kaðýt gibidir." Oturmuþ, kalýplaþmýþ ve sýnýrlarý çizilmiþ duraðan yargýlarý ve önyargýlarý ya yoktur, ya da son derece zayýftýr. Dolayýsýyla gençlik, toplumsal yaþama tümüyle olmasa da daha çok doðal gereksinimlerin ve doðal düþüncelerin gözüyle bakar. Bu durum gençliði, toplumun duraðan, sýnýrlarý çizilmiþ eski düþünce ve yaþam anlayýþý ve tarzýyla karþý karþýya getirir. Ki bunlar içinde insanlýk dýþý ve yanlýþ olanlar olabilir, veya sosyal koþullar ve zaman açýsýndan önceden doðru olsa da sonra eskimiþ olan, yerine yenilerinin koyulmasý gereken yaþam anlayýþý olabilir. Bu, gençlik (yeni) ile, yeniye karþý direnen korumacý (eski) toplum arasýnda sürekli bir çeliþme ve çatýþmaya yol açar. Gelenekçi kuþaklar arasýnda göreceli ve hatta köklü farklar da olabilir,akat toplumlarýn gençliðe bakýþ açýsýnda oluþmuþ þu yargý genelde ve her yerde vardýr: "Gençler bilmez!" Gençliðe "bilmez" gözüyle bakýldýðý için onlarýn düþündüklerini açýkla malarýna ya gerek duyulup fýrsat verilmez, ya da düþündükleri pek ciddiye alýnmaz. Gençliðin kendi dýþýndaki ve kendisinden önceki toplumun yapýsýndan kaynaklanan siyasal ve grupsal çeliþme ve çatýþmalardan doðan "siyasal oyunlar"dan pek "bilgisinin olmadýðý" doðrudur. Çünkü gençliðin kalýplaþmýþ kurgularý, yargý ve önyargýlarý yoktur. Gençliðin yabancýsý olduðu, çok kez hayal kýrýklýðýna uðrayýp þaþkýnlýk geçirdiði þey toplumun bu yüzüdür. Çok doðal olarak gençliðin yaþam tecrübesi toplumun bu yüzünü zorlanmadan görebilecek bilgiye sahip deðildir. Çünkü bilgi, okumakaraþtýrmak-düþünmekle de (teori) edinilebilse de, fakat esas anlamda pratik tecrübe ile, yani yaþayarak elde edilir. Çok yaþamak çok anlamak anlamýna gelmez, fakat bilmek için de yaþamak (zaman) gerekir. 3.) Gençlik, Genel Eðitim Ve Meslek Eðitimi Gençliðin pratik tecrübe kazanmasý ve teorik bilgi edinmesi için alanlarý ve araçlarý nelerdir? Bu alan ve araçlarý, genel eðitim ve meslek eðitimi olarak ikiye ayýrabiliriz. Her ikisini birbirinden koparmak, insanla üretimi birbirin-den koparmak gibi olanaksýzdýr. Her ikisi de insan için bir gereklilikten de öte zorunludur. Fakat burada dikkat çekilmesi gereken bir nokta var: Meslek sahibi olmak, en azýndan üretimin her hangi bir yerinde yer almak ve ustalaþmak yaþam için önemlidir. Ýçinde yaþadýðýmýz kapitalisat sistemin koþullarý insanýn (söz konumuz gençliðin) birden fazla alanda ustalýk kazanmasýna olanak tanýmadýðý gibi istemiyor ve bir tek mesleðe mahkum ediyor. Fakat meslek eðitimini insan yaþamýnýn temeline koymak, dünyaya ve toplumsal yaþama yalnýzca meslek gözünden bakmak, beyin ve ruh olarak insaný köleleþtir- mekle kalmaz, çok aðýr suçlar iþleyen bir araca da dönüþtüre- bilir. Savaþ için her türlü silahý yapanlarýn en yüksek meslek uzmanla-rý olduklarýný buna örnek gösterebiliriz. Ýnsaný mesleðe, "yaþamak için" çalýþtýðý iþe mahkum eden nedir? Bunun cevabý, kiþilik (karakter) ve kültürel bakýmdan geliþmemiþliktir. Kiþilikli ve kültürel geliþmemiþlik, genel eðitimden yoksun olmakla orantýlýdýr. Öyleyse, genel eðitimden ne anlaþýl malýdýr? Genel eðitime sýnýr çizmek olanaklý deðilse de, bazý temel noktalara dikkatleri çekmek yine de yararlýdýr. Öncelikle, þurdan bir giriþ yapýlabi lir: "Genel" sözcüðü bize neyi hatýrlatýr? "Genel bilgi" ya da "temel bilgi", tarihi ve bugünüyle bir tek insan-dan yer yüzündeki bütün insanlarý ve insanlýðý, bir tek nesneden bütün bir evreni hatýrlatýr. Soyut ve somut olsun, bize kadar gelmiþ bütün bilgisel tezler, anti-tezler ve sentezler þunu gösteriyor ki, doða ve toplumun iç hareketi ve hareket yasalarý üzerine bilgi edinmek için, insanlýk, basit ve küçük objelerden karmaþýk ve büyük (genel) objelere yönelmiþtir. Kavramlaþtýrýlmýþ düþünce duraklarý olan, fakat sonu olmayan (zahmetli güzellik de buradadýr) bu yaþamsal ilgi ve uðraþ, analizi ve kavramayý kolaylaþtýrmak amacýyla doðatoplum bütünü kendi özelliklerine göre iki ana kategoriye ayrýlmýþtýr: Doða ile ilgili olanlara Doða Bilimleri, toplum ile ilgili olanlara Toplum Bilimleri adý verilmiþtir. (Birinde yoðunlaþanýn diðerlerini unuttuðu veya ilgilenmediði yanlýþ örnekler burada da az deðildir). Her iki kategorik ana bilimler, kendi içinde alt kategorilere ayrýlmýþtýr: Fizik, astronomi kimya ve sosyoloji, antropoloji, psikoloji gibi... Bunlarýn geçmiþini incelemek için de, Tarih Bilimi doðmuþtur. Bütün ana ve alt bilimleri ve tarihi objektif analiz etmek ve objektif sonuçlar çýkarmak için, bütün parçalarý hem bütünlük içinde hem de ayrý yanlarýný, bunlarýn birbirleri üzerindeki etkilerini ve birbirleriyle olan iliþkilerini kavramak için, "evrensel bilgilerin bilimi" diyebileceðimiz felsefe elde edilmiþtir. Görüldüðü gibi, genel bilgi, felsefe ile birlikte bütün bilgileri kapsar. Bütün bunlarý en son noktasýna kadar bilmek, ne yazýk ki hiç kimse için olanaklý deðildir. Fakat "en son noktaya kadar bilmek" için öðrenme çabasý göstermek kadar güzel bir þey de yoktur. Bilimin geliþme dinamiðinin temeli budur. Sosyo-ekonomik yapýlarý ve siyasal sistemleri geliþmemiþ toplumlarda eðitim sisteminin çaðdýþý bozukluðundan söz etmeye gerek yok. Fakat þunu da bilmek gerekir ki, sömürü ve kâr amaçlý kapitalist sistemin denetim kurduðu toplumlarýn "eðitim kurumlarý"nda yalnýzca "ders" olarak verilenlerden hem teorik hem de uygulamalý genel bilgiyi en az düzeyde ve doðrularýyla öðrenmek de olanaklý deðildir. Özellikle Sosyal Bilimler alanýnda bu kesinlikle böyledir. Ýlkokuldan üniversitelere kadar verilen eðitimin içeriði, bilgi teorisi ve mantýk bilimi bakýmýndan toplumsal çeliþmeleri ve sosyalsiyasal problemlerin temel nedenlerini göstermekten ve çözüm metodlarý sunmaktan uzaktýr. Ýsimlerinin baþýnda Prof., Dr., ve benzeri baþka unvanlarý (titel) okunan her öðretmenin "genel bilgi" adýna doðrularý öðrettiðini sanmak yanýltýcýdýr. Sonuç olarak þu söylenebilir: Gençlerin bu okullardan geçmesi gerekir, bu güzel bir þeydir. Fakat okul bitirmek, genel bilgiye varmada ancak bir baþlangýç olabilir, o kadar. Okumayý, yazmayý ve saymayý bilen ve uzun bir çabayý gerektirdiðini bilerek bilginin peþinden koþan, fakat okul unvanlarý olmayan her insan, genel bilgide ileri aþamalara pekala varabilir. Genel bilgide derinleþmek ve olgunlaþmak, okul döneminde ve sonrasýnda gidilen yolun saðýna-soluna, önüne-arkasýna bakarak, tekrar tekrar düþünerek, öðrenilenleri o günkü ve geçmiþteki deneylerle karþýlaþtýrarak sistemli sonuçlar çýkarmak ve bunlarý kültürel düzeyde içselleþtirerek yaþamayý gerektirir. Bilgi edinme nin bu evrensel diyalektiði, her insanda, Alevi olsun veya olmasýn her gençte deðiþmeyen kuraldýr. Devam Edacek
Hasan Harmancý Sosyal Antropolog Üstüne üstlük siyasal-sosyal konjektiviter, duruma bakýlarak her seferinde yeniden tanýmlanýyor. Böyle olunca da Aleviliðin tarihi her gün doðrusu bile bilinmeden -yeniden- bozuluyor, tahribata uðratýlýyor. Alevilik içinde yer alan Bektaþiliðin biraz ayrýma ihtiyacý var bu doðru. Bektaþilik Ýslami bir Heterodoksi (yani Ýslam içinden belirgin öðeler) içeriðine sahipken, Alevilik böyle deðil. Yani Ýslam la bir iliþkisi, açýk eklentiler dýþýnda ortak, benzeþir bir yönü bulunmamaktadýr. Aleviliðin tarih içinde merkezi otoritelerle barýþýk olamadýðýna öncelikle buradan bakmak gerek. Hatta Camisi olmayan köy ve mahallelere cami yaptýrýlmasý politikasý, bu dönemde de yeniden gündeme getirilmiþ ve planlanarak uygulamaya sokulmuþtur. Bu Aleviliðin tarihle zorudur, sorunudur. Devlet, genel olarak Cumhuriyet, Koçgiri ayaklanmasýnda, Dersim ayaklanmasýnda Alevi topluluklara nasýl davranýlmasý gerektiðini göstermiþtir. Bu durum sonrasýnda lokal olarak en geliþmiþ haliyle Maraþ katliamý ile hýzýný alamayýp, belirgin diðer Alevi yerleþimlerde de kendini göstermiþtir. Sivas katliamý, Gazi olaylarý zaten herþeyin su yüzüne çýktýðý yakýn dönem durumlarýdýr. 80 lerde Alevi köylerine Askeri Konsey talimatlarýyla cami yapýlmaya baþlanmasý birçok þeyi açýklýyor. Bu sorunlarý yaþayan Aleviliðe Batýlýlarca gösterilen ilgi ve çözüm arayýþlarý yeni deðildir. Dergahlarý yýkýlmýþ, ocaklarý Ýslamlaþtýrýlmýþ, Bektaþiliði Kemalistleþtirilmiþ Alevilik için özel bir dönemdir. 1856 da Hattý Humayun a dayandýrýlarak Batýlý misyonerler tarafýndan Aleviliðe (Kýzýlbaþ topluluklara) özel bir statü için çaba harcanmýþ ancak baþarýlý olunamamýþtýr. II. Abdülhamit tarafýndan 1886 larda geliþtirilen ümmetçi politikalar çerçevesinde Sünnileþtirilmeye çalýþýlmýþtýr. Bu amaçla Alevi merkezlere camiler yapýlmaya baþlanmýþtýr. Þimdi ise AB tarafýndan bu yönde bir çaba oluþturulmaya çalýþýlmaktadýr. Ancak Aleviler Yol Verin Alevilik üzerine çok þey yazýlmýþtýr. Ancak bu yazýlanlarýn doðruluðu oldukça tartýþmalýdýr. Alevilik, yaþayan bir kültür olmasýna raðmen dinsel- etnik kimliði bir türlü yerli yerine oturtulamýyor. Aleviler-Bektaþiler o kadar merkezileþmiþ, yozlaþmýþ, kirlenmiþ, sindirilmiþ ve statükolaþtýrýlmýþlar ki deðiþim ve kendilerine yönelik yeniliklere direnmektedirler. Kaybedenler Oyunu, Oy Deðil Ýslamlýk Aleviliðe önem vermelidir. Çünkü Alevilik insanlýðýn kolektif belleðidir. Aleviliðin olmadýðý yerde kaybeden sadece Aleviler ve Alevilik olmayacaktýr. Aleviler bir de iktidar ve modern zamanlara uymak için þekilden þekle girmemelidirler. Dilini kaybetmemelidir. Türk-Ýslamcý politikalara heba edilmemelidir. Dünya deðiþirken Aleviliðe sardýrmaya devam etmek yerine, sarýlmaya muhtaç kalýnabilir. Aleviliðin bir inanç olduðuna dair kýsa, kolay tanýmlar iþin kolay yaný. Ancak Aleviliðin okunmasýnýn daha geniþ bir boyutu vardýr. Alevilik sadece Ýslam la uyumlu, Ýslam a hoþgörülü bir kültür deðildir. Hýristiyan bölgelerde de Hýristiyanlýkla uyumludur. Yahudi bölgelerde (örneðin Selanik) de Yahudilikle uyumludur. Bu Batýnî inançlarýn herþeyi dönüþtürür gücünden kaynaklanýyor. Bu özellik Aleviliðin toplumsal determinizmi(yararcýlýðý) öncelikli görmesiyle ilgilidir. Zerdüþtlükle, Budizmle, Þamanizmle de uyumludur. Hýristiyan Nasturilerle de Pavlikanizmle de, felsefi olarak Diyonisosçu anlayýþlarla da, Yeni Eflatunculukla da, Hitit, Ýyon kültürleriyle de. Bu noktada bir gömlek sorunu yoktur. Aleviliði yakýn dönem iktidarlarý öncelikle yok saymayý tercih etmektedirler. Onlar için Hacý Bektaþ ýn felsefi olarak yozlaþtýrýlmasý ve tektipleþtirilmesi, bir anlamda kendisine benzetmesi önemlidir. Abdal Musa nýn Osmanlýya vermediði desteðin de öcünü alýrcasýna bu dönemde, iktidar düþüncesiyle uyumlu olduðuna dair safsatalarla boðmaya çalýþmaktadýrlar. Bir anlamda Balým Sultan la yeniden tasarlanan ancak tamamen deðiþtirilmeyen, II. Mahmut döneminde Nakþibendi imamlarla, þýhlarla kirletilen Alevilik ve Bektaþilik, Yunus Emre si Sünnileþtirilerek, Kaygusuz Abdal ý felsefi olarak boþa çýkartýlarak, Þeyh Bedrettin i yok sayýlarak, Pir Sultan ý kirletilerek, yeniden yakýlarak simgeselliði çözülmeye, Hatai si Ýslamlaþtýrýlarak yozlaþtýrýlmaya çalýþýlmaktadýr. Doðru Ayrýmcýlýk Aleviler için pozitif ayrýmcýlýk yapýlmadýkça bu ülkenin sosyal-etnik ve dinsel sorunlarý çözülemez halbuki. Alevi alt topluluklar olan Abdallar ýn, Alevi Romanlar ýn (Çingeneler) Poþalar ýn sorunlarý çözülmeden (ki bunlarýn çoðu artýk kentlerin merkezlerinde kalmýþ yerleþik topluluklardýr) Alevilik sorunlarý çözülemez. Diyanetin laðvý, dinsel söylemlerin laðvý, demokratik anlamda Kürt sorunu bu durumun zorlu diþleridir. Devlet ve iktidarlar Yavuzlar ýn Nesli olduklarýný bir tarafa býrakmalýdýrlar. Aleviler Alevilik ile ilgili sorunlarýný uluslar arasý hukukun baskýsý ve yaptýrýmlarý nedeniyle mahkeme kapýlarýnda çözebiliyorlar. Bazý Alevi gruplar Devletle barýþýk olma tutumundalar. Aleviler deðil Devlet barýþýk olmaya çabalamalý. Devlet bir defalýðýna Alevilere bir para verdi, bu, o yýlki Diyanet bütçesinin % 0.44 ü oranýndaydý. Þimdiki bütçenin %0.02-3 ü kadar. Aleviler, asimilasyona uðramýþ olanlarý katmazsak bu ülkenin %25-30 unu oluþturmaktadýr. Ne aþaðýlayýcý bir fiyatlandýrma bu oysa ki. Devlet Aleviliðin islamlýðýyla deðilliðiyle deðil, sosyal, kültürel sorunlarýyla ilgilenmelidir. Bunu da yaparken, sadece Alevileri deðil toplumun tüm kesimlerini gözönüne alarak gerçekleþtirmelidir....zýndýk, kafir, Rafizi demekten vazgeçmelidir. Ali yi yeniden keþfederek Sünniliðe geçirme çabasýndan vazgeçmelidir. Alevilerde bu güncel politikalara korku dan soyutlanarak karþýlýk vermek zorundadýrlar. Herkes kendi þarkýsýný dillendirebilmelidir. Ýnsanlýðýn tüm renkleri, kültürleri notalarýyla, sonatlarýyla, ezgileriyle kayýt altýna alýnýp, yenilenip yerleþikleþtirilirken Alevilik yabancý, yaban düþünce olarak kalmamalýdýr.
Ona 'Hacý Bektaþ Dede' diye sesleniyorlar * Prof. Ýlhan Baþgöz Hacý bektaþ veli, Anadolu coðrafyasýnda yaþamýþ, sonra çeþitli nedenlerle dünyanýn dört bir yanýna daðýlmýþ Aleviler de dahil olmak üzere bütün Alevilerin üzerinde birleþtikleri ve ana kaynak olarak gördükleri bir kutsal kiþiliktir. Hacý bektaþ veli'nin yaþadýðý Sulucakarahöyük'teki Hacýbektaþ Dergâhý ise bütün Alevilerin serçeþmesi "ana kaynaðý"dýr. Bir Müslüman için Mekke, bir Katolik için Vatikan ne ise, bir Alevi için de Hacýbektaþ da odur. Aleviler için Hacý bektaþ'ýn kutsallýðý yalnýzca onun inanç önderi olmasýndan kaynaklanmaz. Çünkü Aleviler için o yalnýzca ulaþýlamayan bir inanç önderi deðil, arkadaþtýr, dosttur, yoldaþtýr... Ona hitap biçimlerinde bu açýkça görülür. Türkiye'nin en önemli folklor araþtýrmacýlarýndan Prof. Ýlhan Baþgöz 2000 yýlýnda, Hacýbektaþ'ta Dergâh'ý ziyaret eden dört yüz kiþinin duygularýný ve düþüncelerini yazdýðý bir "imza def-teri"nden hareketle Alevilerin Hacý bektaþ Ve-li'yi nasýl algýladýklarýný, onlarýn hitap þekillerinden hareket ederek incelemiþ. Baþgöz diyor ki, insanlarýn birbirine hitap etme biçimi, toplumdaki sosyal iliþkilerin bir göstergesidir. 'Esselamünaleyküm, Ýyi günler, Merhaba' gibi... Alevilerin de, "Hacý bektaþ veli'ye hitaplarýnda geleneksel söz kalýplarý vardýr. Bu kalýplar 'Hünkar, Pir, Hazret' gibi sözlerini içine alýr. Bu hazýr formül bazan Allah, Muhammed, Ali üçlemesine baðlanarak da kullanýlýr. Þöyle: 'Ya Allah, Ya Muhammed, Ya Ali, Pirim Hacý bektaþ veli.' Bu geleneksel hitap biçimi dört yüz ziyaretçinin üç tanesinde 'Besmeleyi' de içine alarak geniþletilmiþ." Baþgöz, defterdeki hitap biçimlerinin deyim yerindeyse "klasik, geleneksel inanç" kalýplarýndan çýkarak günlük "Benim Pirim Hacý bektaþ veli, çok deðerli Hacý bektaþ veli, Sevgili Hacý bektaþ veli veya Pirim, caným, can dostum" konuþmalardaki gibi hitap biçimlerine dönüþtüðünü belirlemiþ. "Evliyayý bir efsaneler yumaðýndan çýkararak, çaðdaþ bir insan, bir önder ve düþünür olarak görüyor bu yeni hitaplar." Çünkü diyor Baþgöz, "Bugünün insaný ile din ve sihir dünyasý arasýnda yeni bir iliþki ile karþý karþýyayýz artýk. 'Evliyayý' candan bir dost gibi gören bu hitap biçimleri dinselle laikik arasýnda yeni bir iliþki kuruyorlar." Ýnancý da "dünyevileþtiren" bu yaklaþým, Hacý bektaþ veli'yi "dinsel" kimliðinden alýp, onu bir filozof, bir düþünür, bir dost olarak görüyor, ulaþýlýr, sohbet edilir, konuþulur kýlýyor ve "dünyevileþtiriyor"... Hatta "küçükler de Hacý bektaþ Veli'yi getirip aile çevresinin içine yerleþtiriyor ve ona 'Hacý bektaþ Dede' diye sesleniyorlar." Kutsalýn, ulaþýlmaz olanýn, belirsizin ordan alýnýp aile içine sokulmasý ve onlara 'baba', 'dede' gibi isimler takýlmasý da bu anlamýyla çok tesadüfi deðil. Týpký küçük bir çocuðun hissettiði gibi candan ve sýcak bir iliþki bu. "Ziyaretçilerin Hacý bektaþ veli'ye hitap etmelerindeki deðiþimin yönü gelenekseldinsel-den, çaðdaþ-laik hazýr söz kalýplarýný kýrmak cesaretini gösteren insanlar, artýk sürüye baðlý insanlar deðil. Kiþilikleri geliþmiþ, karar verirken baðýmsýz tek baþýna hareket edebilen insanlar bunlar. Artýk yeni bir kiþilikle karþý karþýyayýz. Buna demokrat bir kiþilik de diyebiliriz. Demokrasi böyle bireylerle kurulur ve ayakta durur. Çaðlarýn getirdiði büyük deðiþmeler, yeni kuþaklarýn yeni koþullar içindeki yorumlarý, Alevi inancýna 13. yüzyýlda hayal bile edilemiyen yeni boyutlar kazandýrýyor. Bugünün gençleri Alevilik yolunu, insanlýðýn ezeli özlemi olan evrensel bir barýþ ve kardeþliðe, insan haklarýna saygýya, saðlam ve eþitlikçi bir demokrasiye, kadýn erkek eþitliðine, eðitim hakkýna, sýnýf ayrýcalýklarýnýn ortadan kaldýrýlmasýna, iþe ve emeðe saygýya götüren bir yol olarak görüyorlar. Bu geliþme Türk toplumu için çok umutlu bir geliþmedir..." * Prof. Ýlhan Baþgöz, 1921 Sivas Gemerek doðumludur. 1944 yýlýnda Pertev Nail Boratav'ýn asistaný olan Baþgöz'ün 1949'daki doktora tezi "Türk Folkloru ve Halk Edebiyatrdýr. Ocak 1953'te 141. maddeye muhalefetten tutuklanýr, iki yýl hapis yatar. 1960'ta ABD'ye giden Baþgöz 37 yýl Indiana Üniversitesi'nde öðretim üyeliði yapar. Son olarak Van Yüzüncü Yýl Üniversitesi'nde de öðretim üyeliði yapan Baþgöz'ün birçok kitabý bulunmaktadýr Kayýp Ýlaný Bitlis Trafik Müdürlüðü nden almýþ olduðum Ehliyetimi ve Bitlis Nufus Müdürlüðü nden almýþ olduðum Nüfus Cüzdanýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Erhan Kardoðan KURBANLIK KURBANLIK SATIÞLARIMIZDA KREDÝ KARTI GEÇERLÝDÝR WORLD CARD INIZA ÖZEL PEÞÝN FÝYATINA + 5 WORLD TAKSÝT VE KUZU KESÝLMÝÞ BÜTÜN 1 KÝLOSU : 9 YTL KUZU CANLI PASKÜL 1 KÝLOSU : 4 YTL KOYUN KESÝLMÝÞ BÜTÜN 1 KÝLOSU : 7 YTL KOYUN CANLI PASKÜL 1 KÝLOSU : 3,5 YTL Kamil ÖNTAÞ CEP: 0536 599 84 40 Adres: ÝLÝCEK KÖYÜ HACIBEKTAÞ/NEVÞEHÝR
7 Hacýbektaþ Lisesi sýnavsýz geçiþten yararlandý. Okulun 2006-2007 personel durumu: Yapýmý 1971 de tamamlanan ve 1972-1973 Eðitim-Öðretim yýlýndan itibaren Eðitim Öðretime baþlayan Okul; Tip Projeli 17 Derslik 3 Katlý betonarme binasý ve bahçesi ile hazineye ait olup Milli Eðitim Bakanlýðýna tahsillidir. Binanýn oturma alaný 7.988m2, Bahçesi 11. 975m2 olup toplam 19.973 m2 dir. 1972-1973 Öðretim yýlýnda 10 þubeli Lise 1. sýnýf olarak toplam 624 öðrenci ve14 kadrolu öðretmeni ile Eðitim- Öðretime baþladý. 1994-1995 Öðretim yýlýna kadar ikili öðretim yapan okul 1997-1998 öðretim yýlýndan itibaren bünyesinden ortaokulun ayrýlmasýndan Lise olarak 1999-2000 Öðretim yýlýndan itibaren muhasebe bölümünün açýlmasý ile Çok Programlý Lise olarak Eðitim ve öðretimi sürdürüyor. 2001-2002 Eðitim-Öðretim yýlýnda Hacýbektaþ Endüstri Meslek Lisesi nin kapatýlmasý ile Elektrik bölümü de okulun bünyesine katýldý. Plana uygun olarak düzenlenen Müdür, Müdür Yardýmcýsý, Memur, Hizmetli Rehberlik servisi mevcuttur. 3 Labaratuar,1 Kütüphane,Okuma odasý,1 Resim Atölyesi,1 Spor Odasý,1 Arþiv Odasý, 1 Müzik Odasý,1 Daktilo Okul Müdürü Olcay Salman Odasý ve zemin katýnda çok amaçlý salon bulunmaktadýr. Okulun (Lise)ilk mezununu 1974-1975 öðretim yýlýnda verdi. (2003-2004 öðretim yýlý) sonu itibariyle 3147 öðrenciyi diploma sahibi yaptý. Mezun olan öðrenciler çeþitli Üniversite ve Fakülteleri kazandýktan sonra mezun olmuþlar, çoðunluðu Öðretmen olmak üzere Doktor, Mühendis, Avukat vs. çýkmýþlar hayata yönelmiþlerdir. 2003-2004 Öðretim yýlý itibariyle 1 Müdür Vekili,1 Müdür Yardýmcýsý,1 Rehber Öðretmen ve 24 Kadrolu öðretmeni ile 17 Þubede toplam 286 öðrenciye hizmet verilmektedir. 1 tane geçici görevle çalýþan memuru toplam 3 tane kadrolu hizmetlisi mevcuttur. 2006-2007 yýlýnda Ç.PL. bakanlýðýn yapmýþ olduðu çalýþmaya baðlý olarak tekrar genel liseye çevrildi. Okulun 2006-2007 eðim ve öðretim yýlýnda toplam öðrenci sayýsý 261 dir. Bu dönem okul 66 öðrenciyi mezun etti. Yine bu dönem okulun öðrencilerin-den 2 kiþi lisans öðrenimine yerleþti. 4 kiþi ise; Okulun 1 müdür, 2 müdür yardýmcýsý olmak üzere toplam 16 öðretmeni ile 1 kadrolu ve 1 de sözleþmeli hizmetli personeli mevcut. Görev yapan öðretmenler: 2 Edebiyat öðretmeni. 2 Matematik öðretmeni. 1 Felsefe 1 Çoðrafya 1 Tarih 1 Beden eðitimi 1 Müzik 1 Biyoloji 1 Kimya 2 Muhasebe 1 Müdür (Olcay Salman) 2 Müdür yardýmcýsý 2007-2008 eðitim ve öðretim yýlýnda okulun toplam öðrenci sayýsý 220 dir. Bu dönem 77 öðrenci yeni kayýt yaptýranlar statüsündedir. Tanýtým: 1972-1973 Eðitim-Öðretim yýlýnda Öðretime baþlayan okulumuz halen 15 þubede, 1 Resim Atölyesi,1 Müzik Sýnýfý, 2 Adet Fizik- Kimya- Biyoloji Laboratuarý, 2 Adet Elektrik Atölyesi, 1 Adet Bilgisayar Laboratuar, 2 Ýdareci odasý,1 adet öðretmen odasý,1 adet memur odasý,1 adet hizmetli odasý,1 adet kütüphane,1 adet çok amaçlý salon,1 adet arþiv odasý,1 adet rehberlik servisi,1 müdür vekili,1 müdür yardýmcýsý, 24 kadrolu öðretmen, 3 adet usta öðretici, 1 memur, 2 adet hizmetli, 286 öðrenci ve öðretmen ve öðrencilerin kullanýmýna açýk 1 adet kantin iþletmesi, Basketbol ve Voleybol sahasý, Futbol sahasý, aðaçlandýrýlmýþ alan mevcut olup, muhasebe, Elektrik, Fen Bilimleri ve Türkçe-Matematik bölümlerinde Eðitim-Öðretime devam etmektedir. Kayýp Ýlaný Nüfus Cüzdanýmý, Ehliyetimi,Garanti Bankasý, Ýþ Bankasý, Ziraat Bankasý, Þeker Bankasý kredi kartalarýmý kaybettim. Hükümsüzdür. Bayram Çalýþkan MUSTAFA SÜMEN SATILIK MANDIRA Kangallý Mevkii nde 19.000m2 üzerinde biriket yapýlý 150m2 kapalý alan 250m2 yarý açýk mandýra 2 dekar bað ve 150 adet meyve aðacý bulunan mandýra satýlýktýr. Müracat: Emin Türkmen Tel: 0 542 785 93 67
Parçalý Bulutlu En Yüksek 0 C En Düþük 0 C 26 9 Ali Yýldýrým: "Seçmeli din dersi baský yaratýr" öne çýkan din eðitim" konusunda ANKA ya deðerlendirmelerde bulundu. Zorunlu din eðitimine iliþkin þikayetlerin Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi nde (AÝHM) görüþüldüðüne dikkat çeken Yýldýrým, Sýzan bilgilere göre kararlar Türkiye nin aleyhine çýkacak" yorumunu yaptý. Alevilik Araþtýrmalarý Merkezi Baþkaný Avukat Ali Yýldýrým, din derslerinin seçmeli hale getirilmesinin mahalle baskýsýný" artýracaðýný öne sürerek, Yapýlmasý gereken þey din eðitimine iliþkin düzenlemelerin Anayasa dan çýkarýlmasýdýr" dedi. Alevi Araþtýrmalarý Merkezi: Din dersi düzenlemeleri Anayasa'dan çýkarýlmalýdýr Alevilik Araþtýrmalarý Merkezi Baþkaný Avukat Ali Yýldýrým, din derslerinin seçmeli hale getirilmesinin mahalle baskýsýný" artýracaðýný öne sürerek, Yapýlmasý gereken þey din eðitimine iliþkin düzenlemelerin Anayasa dan çýkarýlmasýdýr" dedi. Ali Yýldýrým yeni Anayasa çalýþmalarýnda Söz konusu anlaþmalara göre, din eðitimi ve öðretiminin verilmesinin yanlýþ olduðuna iþaret eden Ali Yýldýrým, Her ne kadar bunlar Din Kültürü dersidir deseler de bu tamamen Sünni Ýslam inancýna dönük bir öðretime dönüþmüþ durumda pratikte. Bunu biz 25 yýldýr bizzat yaþýyoruz diye konuþtu. Zorunlu din derslerinin AÝHM de iptalinin söz konusu olduðu bir dönemde AKP nin yeni Anayasa çalýþmalarýnda din eðitimi ile din öðretimini ayýracaðýný söylediðine dikkat çeken Yýldýrým, þunlarý söyledi: Bu yaklaþýmla bu kez çifte din eðitim getirilecek. Bu daha da yanlýþ bir yaklaþým. Din eðitimi ile öðretimini ayýracaðýz, birini zorunlu tutacaðýz, diðerini seçmeli yapacaðýz yaklaþýmý pratikte fiili ikili din eðitimine dönüþecektir. Bunun kabul edilmesi mümkün deðil. Seçmeli hale getirilmesi dahi mahalle baskýsýný artýrarak pratikte seçmeliyi zorunluya dönüþtürecektir. Bunun iþaretini Diyanet Ýþleri Baþkaný Ali Bardakoðlu nun yaptýðý Din dersi almayanlar baskýya maruz kalacaklardýr, ayrýmcýlýða tutulacaklardýr açýklamalarý gösteriyor. Olmasý gereken Din eðitimi Anayasa da düzenlenemez. Anayasa ile din öðretimi zorunlu hale getirilmemelidir." (ANKA) Cumhuriyet Vali Hacýmustafaoðlu KÖYDES çalýþmalarýný inceledi Sulucakarahöyük /HACIBEKTAÞ Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu, Köydes (Köyleri Destekleme) Projesi kapsamýnda bazý köylerde yürütülen çalýþmalarý yerinde inceledi. Vali Hacýmustafaoðlu, köylerde okullarý da ziyaret ederek, öðrencilere ve okul kütüphanelerine çeþitli kitaplar hediye etti. Beraberinde Ýl Genel Meclisi Baþkaný Metin Kayaalp, Ýl Özel Ýdare Genel Sekreteri Ahmet Belada, Ýl Genel Meclisi Üyeleri ve bazý muhtarlar ile birlikte köyleri ziyaret eden Vali Hacýmustafaoðlu, Köydes kapsamýnda yapýlan çalýþmalarý inceledi, yapýmý devam eden çalýþmalar hakkýnda bilgiler aldý. Sýrasýyla Nevþehir merkeze baðlý Alacaþar, Basansarnýç, Çiftlik ve Çat beldelerini gezen Vali Hacýmustafaoðlu, Alacaþar, Basansarnýþ ve Çiftlik Ýlköðretim okullarýný da ziyaret edip, Köydes kapsamýnda okulda yapýlan çalýþmalar hakkýnda bilgi edindi.vali Hacýmustafaoðlu köy okullarýnda hem öðretmenlerin sorunlarýný dinledi, hem de okul kütüphaneleri ve öðrencilere, çeþitli kitaplar hediye etti. Vali Hacýmustafaoðlu, 2006 yýlý Köydes Projesi kapsamýnda Amacaþar, Karacaþar, Basansarnýç, Çiftlik, Tatlarin, beldeleri ve köylerinin daha çok faydalanacaðýný ifade etti. Alacaþar Karacaþar arasý 3 kilometrelik birinci kat asfalt kaplama çalýþmasýnýn 169 bin 329 YTL lik bölümünün tamamlandýðýný kaydeden Vali Hacýmustafaoðlu, Alacaþar Basansarnýç Çiftlik arasý 10 kilometrelik ikinci kat asfalt kaplama çalýþmasýnýn 155 bin 256 YTL lik, Alacaþar köyü içinden geçen 1 kilometrelik birinci kat asfalt kaplamasý ve Alacaþar Çiftlik köyü arasýndaki 5,9 kilometrelik ikinci kat asfalt kaplama çalýþmasýnýn da 68 bin 891 YTL lik bölümlerinin tamamlandýðýný bildirdi. Öte yandan 2007 yýlý Köydes Projesi kapsamýnda ise Nevþehir merkezden Alacaþar köyü arasý 8.4 kilometrelik ikinci kat asfalt kaplama çalýþmasýnýn 209 bin 602 YTL harcama ile tamamlandýðý, Çiftlik - Tatlarin arasý 0,5 kilometre birinci kat asfalt kaplama çalýþmasýnýn da 29 bin 751 YTL bedel ile tamamlandýðý bildirildi. Çiftlik Tatlarin arasý 4 kilometre ikinci kat asfalt kaplamasýnýn 73 bin 816 YTL bedel ile Çardak- Uçhisar yolunun 150 bin YTL bedel ile tamamlandýðý kaydedildi. Beton kilitli taþ uygulamasý çalýþmalarýnda ise Alacaþar köyü için yaklaþýk 7 bin metrekare alana 72 bin 800 YTL bedelli iþin devam etmekte olduðu, Basansarnýç köyü içine yaklaþýk 2 bin metrekare alanda yapýlmakta olan beton kilitli taþ uygulamasý çalýþmasýnýn 23 bin 200 YTL lik bölümünün bitirildiði belirtildi. Çiftlik köyü içi yaklaþýk 6 bin metrekare alanda gerçekleþtirilecek olan beton 62 bin YTL bedelli çalýþmasýna ise köydeki devam etmekte olan kanalizasyon çalýþmasýnýn tamamlanmasýndan sonra baþlanacaðý ifade edildi.