Aile İçi Şiddet Olgusuna Poliklinikte Psikoterapötik Yaklaşım Bir yöntem olarak destekleyici psikoterapi Dr. Özge Doğanavşargil-Baysal
AÇIKLAMA 2015-2017 Araştırmacı: Yok Konuşmacı: Yok Danışman: Yok
Aile içi şiddet çok sık ve önemli bir sorun Çok sayıda farklı etkenin karmaşık iş birliği sonucunda karşımıza çıkar Ancak şiddet oluşumu ve şiddet döngüsünün çözümünde kamusal alanda psikiyatristten beklenti yüksek.
Akut şiddet durumlarında psikiyatri çoğu zaman ilk başvuru birimi değildir. Psikiyatri alanında çalışan bizler çoğu zaman şiddetin doğrudan ya da dolaylı sonuçlarıyla karşı karşıyayız.
Olgu- Ayşe Hanım 41 yaşında, otelde temizlik görevlisi, evli, 2 çocuk Yakınmaları (yıllardır devam ediyor) Karın şişliği, nefes alamama İrritabl barsak sendromu, fibromiyalji 2 ay önce megakolon nedeniyle kolektomi, subtotal ileoproktostomi. Operasyon sonrası düzelme Stres sonucu yakınmaları yinelemiş
Psikiyatrik bakısında Depresif dd, anhedoni, iştah azalması ve kilo kaybı (3 kg), yoğun kaygı, dikkat azalması, uykusuzluk Huzursuz bacak GİS yakınmaları
İki yıldır antidepresan tedaviler alıyor. Fluoksetin, sertralin, duloksetin.. Tedaviden yararlanmıyor Görüşmelerde çaresiz umutsuz
Özgeçmiş ve sosyal öykü 17 yaşında evlilik Eşi çalışmıyor 2 çocuğunu hasta okutuyor Hasta çok yorgun olduğunu, mali ve maddi açıdan eşi tarafından sömürüldüğünü ifade ediyor
süreç Antidepresan dozlarının arttırılması.. Belirtilerde ancak ufak tefek düzelmeler.. Sıradan poliklinik süresinde detaylandırılamayan sorunlar üzerine görüşme... Sorumluluk almayan, sevgi sözcükleriyle bağladığı karısının tüm maaşını elinden alan bir koca
Çalışmazsan paranı vermezsen çocukların çalışır!! Fiziksel şiddet (çok sık değilmiş!!!) Kıskançlık
Sorular 1. Bu kadın yalnızca fiziksel şiddet mi görüyor? 2. Psikiyatrist olarak bizler ne yapabiliriz? 3. Böyle bir olguda tedavi hedefi ne olabilir?
Bu kadın yalnızca fiziksel şiddet mi görüyor? Yanıt 1. Kadına yönelik şiddet; kadının fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel olan bu tip hareketlerin tehdidini, baskıyı veya özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren; ister toplum önünde ister özel hayatta meydana gelmiş olsun, cinsiyete dayalı her türlü şiddet olarak tanımlanır. Pekin Deklarasyonu nda (1995) Türkiye
Ev içi şiddet; mağdur faille aynı haneyi paylaşsa da paylaşmasa da, aile veya hanede, eski veya şimdiki eşler, partnerler ve/veya aynı çatı altında yaşayıp yaşamadığına bakılmaksızın aile mensubu sayılan diğer kişiler arasında meydana gelen her türlü fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddet anlamına gelir.
Psikiyatrist olarak bizler ne yapabiliriz? Yanıt 2 Türkiye geneli çalışmalarda oranlar: %39, %35. Psikiyatri polikliniğine kadın hastaların % 63 ünün çocukluğunda, % 62 sinin ise evliliğinde en az bir kez şiddet gördüğü bulunmuştur. Bu çalışmada kadınları % 83 ü çocuklukta ya da evliliğinde şiddet gördüğünü bildirmiştir4.
Oranlar çok yüksek Çalıştığımız grubun %83 ü şiddet görmüş bir grup. Bizler şiddet madurlarıyla çalışıyoruz fakat pek azı bize ifade ediyor. Biz şiddetin psikiyatrik sonuçlarıyla karşı karşıyayız
Aile içi şiddetin sonuçları Psikiyatri polikliniğinde fiziksel şiddet gördüğünü bildiren kadınlarda %47.6 depresyon, % 17.9 özkyım riski, % 63.8 inin TSSB % 18.5 inin alkolün kötüye kullanımı, %8.9 unun da maddenin kötüye kullanımı
Akut dönem şok ya da hissizlik şeklinde reaksiyonlar, korku. Şiddetin uzun süreli ise güven duygusunda sarsılmalar, çaresizlik ve umutsuzluk hisleri, kontrolün kaybedildiği duygusu, kendini suçlama ve özsaygıda düşüş. Kendi ailelerinde fiziksel ya da psikolojik şiddete tanıklık etmiş kadınların (babaları tarafından anneye) eşlerinden şiddet görme açısından daha fazla risk taşırlar.
Psikiyatristler Çaresizlik, sadece hekim müdahalesinin yetersiz olduğu fikrindedir. Konunun multidisipliner bir konu olması yanında dinamik ve toplumsal olarak çok karmaşık bir etiyolojisinin olması bu talihsiz durumun nedenidir. Reçete yazıp göndermek, yapılacak bir şey olmadığı için sorgulamamak en sık yapılan uygulamalardır. Şiddet görmeye devam eden bir bireyin depresyonu ilaçlarla ne kadar düzelebilir? Tüm bunlar aile içi şiddetin psikiyatri pratiğinde ihmal edilmesine yol açan sebeplerdir.
Aile içi şiddet olgularının terapisinde destekleyici psikoterapi tekniği kullanımı hekimler veya terapistler için çaresizlik duygusunu azaltabilir.
Destekleyici Psikoterapi Destekleyici psikoterapi (DP) 20. Yy başlarında analize uygun olmayan hastalar için psikanalizin hedeflerinden daha sınırlı bir psikoterapi yaklaşımını tanımlamak için geliştirilmiştir. Modern psikodinamik yönelimli destekleyici psikoterapinin başlangıcı, psikanalitik yapısal kuramın destekleyici tedavilere uygulanmasıyla oldu. Ruhsal bozukluğun yinelemesini önlemek, hastanın belirtilerle baş etmesine veya sağlıklı bir bireyin güncel bir sorunla baş etmesine yardım etmek hedeflenir.
Destekleyici Psikoterapi DP belirtileri iyileştirmek, benlik değeri ben (ego) işlevi, uyum becerilerini onarmak, sürdürmek ve geliştirmek amacıyla doğrudan müdahalelerde bulunan ikili bir tedavidir. Ben işlevi gerçeklikle ilişki, düşünme, savunmaların biçimlenişi, duygulanımın düzenlenmesi, sentez işlevi vs. kapsar. Uyum becerisi etkin işlevsellikle ilgili davranışlar olarak tanımlanabilir. Hastanın olayları değerlendirmesi ben işlevi; bu değerlendirmeye dayanarak sergilediği davranış bir uyum becerisidir.
Destekleyici psikoterapiyi açıklayıcı terapiden ayıran özellikler: DP doğrudan etki ilkesine dayalıdır. Psikanalitik psikoterapiden farklı olarak bilinçli sorun ve çatışmalar ele alınır. Bunun altında yatan bilinçdışı çatışmalar ve kişilik özelliklerine yönelik girişimde bulunulmaz. Tedavi birincil olarak açıklayıcı ise savunmalar tanımlanır ve savunmaları gerekli kılan bilinçdışı çatışmalar çalışılır. Daha destekleyici uçta ise hastanın uyumunu arttıran savunmalar desteklenir. DP de terapist ve hasta ilişkisi gerçek ilişkidir. Terapist daha aktiftir. Aktarım üzerine odaklanmaz. Aktarım ortaya çıkar ancak terapist olumlu duyguların gelişimini teşvik eder. Buna karşın terapist aktarımın farkında olmalıdır
Doyumla kombine adaptif savunmaların yer aldığı ego aktivitelerini desteklenir, aksine uyum bozucu savunmaları kullanan davranışlar baltalanır Hastanın doğal savunmaları ve karakter yapısı doğrultusunda kısmi dürtüsel boşalım için yapay nevroz oluşturulur. Selim yansıtmalar ve içe atmalar stabilitenin artması, anksiyetenin azalması ve belirtilerin hafiflemesi işlevi görür. Tam doğru olmayan yorum, hastanın çatışma ve belirtilerinin altında yatan bilinçdışı çekirdek fanteziyi hedeflemeyen yorum olarak tanımlandı. Hastanın (veya ego nun) dikkatini, anksiyetenin gerçek kaynağından başka yöne çevirip, bastırmaya, anksiyetenin hafiflemesine yardım ederek belirtilerde düzelme sağlar.
Övgü, güvence verme, cesaretlendirme, akla uydurma ve bakış açısını değiştirme, tavsiye ve öğretme, önsel rehberlik, anksiyeteyi azaltmak ve önlemek, sorunun adını koymak, açığa kavuşturma ve yüzleştirme yoluyla hastanın farkındalığını arttırmak ve yorum kullanılabilecek saf destekleyici tekniklerdir.
Böyle bir olguda tedavi hedefi ne olabilir? Yanıt 3 Hastanın psikoloji zihinliliğinin düzeyine göre; şiddet döngüsünden kurtulma veya açıklayıcı tekniklerin kullanılacağı daha ileri hedefler
Sonuç olarak Destekleyici psikoterapi hastanın özgüveninin sağlanmasına ve şiddet ilişkisinden kurtulmasına ve işlevselliğini kazandırmaya yardımcı olabilir. Destekleyici Psikoterapi aile içi şiddet madurlarına yaklaşımda günlük psikiyatri pratiğinde kullanılabilecek bir yöntemdir. Burada tartışılanların ayrıntıları ile tartışılmayan sorular ve yanıtları için Psikiyatride Güncel Dergisine başvurmanızı öneririm.