Myelin hastalıkları. Disorders of myelin. Elif Ülker Akyıldız 1 Aydın Murat Sav 2. Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi, İstanbul



Benzer belgeler
NÖROMETABOLİK BEYİN HASTALIKLARINDA GENEL RADYOLOJİK YAKLAŞIM

MS, gen yetişkinlerin en yaygın nörolojik hastalıklarından birisidir de Sir August D Este tarafından ilk kez tanımlanmıştır.

Çocukluk çağı santral sinir sistemi demiyelinizan hastalıkları. Prof.Dr. Sebahattin VURUCU

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

Demiyelizan nörolojik hastalıklar ve Nöroborelyoz: Dr.Meltem I ıkgöz TA BAKAN

Kan Kanserleri (Lösemiler)

Sinir Kılıfı Tümörleri. Doç. Dr. Halil KIYICI 2016

Progresif Multipl Skleroz. Ayşe Kocaman

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Motor Nöron ve Kas Hastalıkları. Uzm Dr Pınar Gelener

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

MS de YENİ TANI KRİTERLERİ

HOŞGELDİNİZ. Dr. Dilek İnce Günal Nöroloji AD Öğretim Üyesi

MULTİPL SKLEROZ (MS)

Görüntüleme Yöntemleri

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

SİNİR SİSTEMİ Sinir sistemi vücutta, kas kontraksiyonlarını, hızlı değişen viseral olayları ve bazı endokrin bezlerin sekresyon hızlarını kontrol eder

Demans ve Alzheimer Nedir?

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

Prof.Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman Acibadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

Prof. Dr. Ayşe Sağduyu Kocaman Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji AD

11. SINIF KONU ANLATIMI 25 İNSAN FİZYOLOJİSİ SİNİR SİSTEMİ-9 ÇEVRESEL (PERİFERİK) SİNİR SİSTEMİ SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

BOS DA PLEOSİTOZ. Dr. Bülent Güven SB Ankara Dışkapı Araştırma ve Eğitim Hastanesi Nöroloji Kliniği

Vestibüler Sistem ve Vertigo Prof. Dr. Onur Çelik

KEMOTERAPİNİN SİNİR SİSTEMİ VE PSİKOLOJİK GEÇ YAN ETKİLERİ DR. FİLİZ ÇAY ŞENLER A.Ü.T.F. TIBBİ ONKOLOJİ B.D.

*Periferik sinirlerde kayıt yöntemleri ve ileti hızı ölçümleri. *periferik sinir-kas patolojileri

SİNİR SİSTEMİ. Duyusal olarak elde edilen bilgiler beyne (yada tam tersi) nasıl gider?

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

Ses Kısıklığı Nedenleri:

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

İ. Ü İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı Prof. Dr. Filiz Aydın

Omurga-Omurilik Cerrahisi

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Temelde akılda tutulması gereken nöbetlerin iki çeşit olduğudur parsiyel (yani beyinde bir bölgeye sınırlı başlayan nöbetler jeneralize (beyinde

EMG nin Kullanım Alanları ve Uyarılmış Potansiyeller. Uzm Dr Pınar Gelener

Referans: e-tus İpucu Serisi K.Stajlar Ders Notları Sayfa:353

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Santral (merkezi) sinir sistemi

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

TC. SAĞLIK BAKANLIĞI SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ. SERVİKAL DAR KANAL ve MYELOPATİ HASTA BİLGİLENDİRME BROŞÜRÜ

MYELİT MYELOPATİ. Dr. Batuhan KARA TNRD NÖRORADYOLOJİ DİPLOMASI 2. DÖNEM 3.KURSU ANA KONU: TRAVMA VE DEJENERASYON

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 9 a

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Juvenil SPondiloArtrit/Entezit İle İlişkili Artrit (SPA-EİA)

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Fizyoloji PSİ 123 Hafta Haft 8 a

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

ADIM ADIM YGS-LYS 55. ADIM CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI-15 VİRÜSLER

Arş.Gör.Dr. Mert Şengün

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

YAVAŞ VİRUS ENFEKSİYONLARI ve PRİON HASTALIKLARI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

Dr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

Kan ve Ürünlerinin Transfüzyonu. Uz.Dr. Müge Gökçe Prof.Dr. Mualla Çetin

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

SSS Enfeksiyonlarının Radyolojik Tanısı. Dr. Ömer Kitiş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Nöroradyoji

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

BİR OTOPSİ OLGUSUNDA OTOSOMAL ÇEKİNİK LÖKODİSTROFİ: CANAVAN HASTALIĞI

KOLON VE İNCE BAĞIRSAĞIN NONTÜMÖRAL REZEKSİYON MATERYALLERİNDE TANIYA YAKLAŞIM. Dr. Armağan GÜNAL GATA Tıbbi Patoloji AD - Ankara

OSTEOARTRİT. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

NORMAL BEYİN GELİŞİMİ VE MYELİNİZASYONU

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Nöroloji alanında güncel gelişmelerin olduğu konularda seminer Nöroloji Uzmanlık Öğrencileri tarafından sunulur.

Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Acile Başvuru Şikayetleri ve Gözümüzden Kaçanlar. Doç. Dr. Evvah Karakılıç MD, PhD.

muayenesi 11 KASIM ÇARŞAMBA 09:30-10:20 Pratik: Konjuge göz hareketleri, pupil ve göz dibi Prof.Dr.Tülay Kurt İncesu

Otozomal Baskın Kalıtım (Autosomal Dominant Inheritance) nedir?

GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ TÜRKÇE TIP FAKÜLTESİ DÖNEM 3 DERSLERİ

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

FİBRİNOJEN DEPO HASTALIĞI. Yrd.Doç.Dr. Güldal YILMAZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı Ankara

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

Başarısız Bel Cerrahisi Sendromunda Nörofizyolojik Değerlendirme

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

HODGKIN DIŞI LENFOMA

DÖNEM II 4. DERS KURULU 10 Şubat 4 Nisan Prof.Dr. Mustafa SARSILMAZ

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

LİPİDLERİN GÖSTERİMİ

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Transkript:

Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 43-48 Myelin hastalıkları Disorders of myelin Elif Ülker Akyıldız 1 Aydın Murat Sav 2 1 Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi, İstanbul 2 Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Altunizade-İstanbul Özet Giriş ve amaç: Miyelin santral sinir siteminin ve periferik sinir sisteminin yaşamsal bir komponentidir. Miyelin hastalıklarının sınıflandırmasında genel bir görüş birliği yoktur. Çalışmamızın amacı bazı miyelin hastalıklarının nedenleri ve morfolojik özelliklerini gözden geçirmektir. Bulgular: Genetik, otoimmün ya da viral hastalıklar gibi pekçok faktörler miyelin hastalıklarına neden olabilir. Bu hastalıklar demiyelinizan (normal miyelin hasara uğrar) ve dismiyelinizan (hatalı myelin yapılır) olarak sınıflandırılabilir. Santral sinir sistemini tutan demiyelinizan hastalıklarının en sık görüleni multipl sklerozdur. Sonuç: Adli otopsi pratiğinde santral sinir sisteminin ayrıntılı makroskopik ve mikroskopik değerlendirilmesi önem taşımaktadır. Anahtar sözcükler: Miyelin, demiyelinizan hastalıklar, dismiyelinizan hastalıklar, multipl skleroz. M iyelin yitimi ya da miyelin bozuklukları ile giden pek çok hastalık grubu vardır. Bu hastalıkların sınıflandırılması oldukça karmaşık ve tartışmalıdır. Bu çalışmanın amacı, miyeline ilişkin bazı terimlerin anlamlarını açıklamak ve başta multipl skleroz olmak üzere miyelin hastalıklarının belli başlılarının morfolojik özelliklerini gözden geçirmektir. Miyelin nedir? Miyelin, aksonun çevresini saran ve onu koruyan bir kılıftır. Santral sinir sisteminde oligodendrositlerin membranından, periferik sinir sisteminde Schwann hücre membranından oluşur (1). İlk kez Rudolf Virchow tarafından 1854 te tanımlanan miyelin, aksonu korumanın Summary Introduction and aim: Myelin is a vital component of the central and peripheral nervous system. There is no universally agreed-upon system for classifying disorders of myelination. The aim of our study is to review the causes and morphological features of some disorders of myelin. Result: Disorders of myelin can be caused by a number of different factors including genetic, autoimmune or viral disease.these disorders may be classified as demyelinating (normal myelin is damaged) and dismyelinating (defective myelin is produced). Multiple sclerosis is the most common of the central nervous system demyelinating diseases Conclusion: In legal autopsy applications, detailed macroscopical and microscopical assessment of the brain remains very important. Keywords: Myelin, demyelinating disease, dismyelinoting disease, multiple sclerosis. yanısıra elektrik akımının iletimini hızlandırır ve kaybını önler. Miyeline bir zarar gelirse sinyal iletimi bozulur. Miyelin kılıf yağ ve protein içerir, yaklaşık % 75 i lipid, %25 i proteindir (2). Miyelinin protein komponentleri santral sinir sisteminde ve periferik sinir sisteminde birbirinden farklıdır. Santral sinir sistemi myelin proteinleri, miyelin bazik protein (MBP), miyelin associated glycoprotein (MAG), proteolipid proteindir. Periferik sinir sistemi myelin proteinleri ise, Po protein, miyelin bazik protein, P2 protein, myelin associated glycoprotein (MAG) dir. Miyelinin lipid içeriğini serebrosid, kolesterol, gliserofosfolipidler, lesitin ve sfingomyelin oluşturur (2). Miyelin kılıf akson boyunca segmentler biçiminde bulunur. Ranvier boğumu denen yerlerde miyelin kılıfı yoktur 43

EÜ Akyıldız ve ark. Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 43-48 ve bu akımın saltatory denen sıçrayıcı şekilde hızlı olmasına yol açar. Bir oligodendrosit bir çok aksonun çevresinde çok sayıda internodal miyelin segmenti oluşturur. Schwann hücresi ise bir aksonun çevresinde bir tek internodal miyelin segmenti oluşturur (2,3). Luxol Fast Blue, Heidenhein boyaları miyelini değerlendirmek, miyelin kaybını göstermek için kullanılan başlıca boyalardır. HE boyası ise miyelin konusunda pek fazla fikir vermez. Akson boyaları ise (silver) miyelin için değilse de sinir liflerinin o bölgedeki yoğunluğu konusunda bilgi verir (1-4). Sık kullanılan bazı terimlerin anlamları Demiyelinizan (miyelinoklastik) hastalıklar: Normal yapılmış olan miyelinin yıkımı sözkonusudur, akson korunur. Dismiyelinizan hastalıklar: Miyelinin hatalı yapımı ya da hatalı yıkımı sözkonusudur. Anormal miyelin yıkım ürünleri oluşur. Sekonder demiyelinizasyon (Wallerian dejenerasyon): Miyelin kılıfının normal yapısını koruması için sağlıklı bir aksonla ilişkisi gerekir. Aksonun yıkılması sonrasında bunun ilişkide olduğu miyelin ve distalindeki miyelinin dejenere olmasına Wallerian dejenerasyonu adı verilir. Bazı araştırmacılar, MS ile dismiyelinizan hastalıkların farklılığını vurgulamak için geleneksel bir terim olan demiyelinizasyon terimi yerine miyelin yıkımı anlamına gelen miyelinoklasis terimini yeğlerler (2). Grup 3: Edinsel toksik-metabolik miyelin hastalıkları Santral pontin miyelinolizis (CPM), Machiafava Bignami hastalığı, vitamin B12 eksikliği. Bu hastalıklar elektrolit dengesizliği ya da intrensek faktör eksikliği ile ilgilidir. Grup 4: Travmatik miyelin hastalıkları. Tümör çevresindeki basıya uğrayan ya da travma etkisine kalan alanlarda görülebilir (2,3). Edinsel demiyelinizan hastalıklar (Tablo I) Tablo I. Başlıca edinsel demiyelinizan hastalıklar. A) Santral sinir sistemi: 1. Kronik MS 2. MS varyantları - Akut MS (Marburg tipi) - Nöromiyelitis optika (Devic hastalığı) - Konsantrik sklerozis (Balo hastalığı) 3. Akut dissemine ensefalomiyelit (ADEM) - İnfeksiyon sonrası görülen ensefalomiyelitler - Aşı sonrası görülen ensefalomiyelit - İmmünizasyon sonrası görülen ensefalomiyelit 4. Akut hemorajik lökoensefalopati 5. Progresif multifokal lökoensefalopati (PML) B) Periferik sinir sistemi 6. İdiopatik polinörit 7. Difteri nöropatisi Miyelin hastalıklarının gruplandırılması Grup 1: Akkiz, inflamatuar ya da infeksiyöz demiyelinizan hastalıklar Kronik MS, MS varyantları, akut disemine ensefalomiyelitler, akut hemorajik lökoensefalopati, progresif multifokal lökoensefalopati, Guillain Barré Sendromu. Bu hastalıklarda primer demiyelinizasyon görülür. Grup 2: Herediter metabolik miyelin hastalıkları a) Metakromatik lökodistrofi, globoid lökodistrofi (Krabbe hastalığı), adrenolökodistrofi. Bu gruptaki hastalıklarda miyelin oluşumu tamamlandıktan sonra hem miyelin hem akson yitimi olur. b) Pelizaeus-Merzbacher hastalığı, Canavan hastalığı, Alexander hastalığı. Akson ve miyelinin birlikte etkilenirler. Otoimmün demiyelinizan hastalıklar Multipl skleroz (MS): En sık görülen, otoimmun demiyelinizan hastalıktır ve miyelin etkilenir. Hastalığın ilk klinik ve patolojik tanımını 1898 de bir nörolog olan Jean- Martin Charcot yapmıştır. MS sıklığı dünyanın değişik bölgelerinde belirgin farklılıklar göstermektedir. Örneğin MS sıklığı İngiltere de 100.000 de 99-175 bulunmasına karşın, Sicilya da 53, Malta da 4.2 olarak saptanmıştır. Hastalığın ortalama başlangıç yaşı 30 dur. Ama 15 yaşından önce ya da 50 yaşından sonra da başlayabilir. Beyaz ırkta daha çok görülmektedir. Kadınlarda erkeklerden 2 kat daha sıktır. Etiyolojisi tam olarak bilinmemekle birlikte çevre ve genetik olmak üzere 2 etkenin önemlidir. 44

Myelin Hastalıkları Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 43-48 Hastalık Kuzey Avrupa, Kuzey Amerika, Yeni Zelanda da daha sık iken, Güney Avrupa da, Anadolu da, Hindistan da orta sıklıktadır. Japonya,Güney Amerika, Çin de görülme sıklığı düşüktür. Göç eden kişilerde 15 yaş öncesi göç etti ise, görülme olasılığı göç ettiği bölgedeki gibidir. Bu özellik, erken yaşta karşılaşılan enfektif bir etkeni düşündürmektedir. Birinci derece akrabalarda, tek yumurta ikizlerinde yapılan araştırmalar genetiğin de önemli olduğunu göstermektedir. Birinci derece akrabası MS tanısı alan kişide MS görülme sıklığı 15 kat artmaktadır. Tek yumurta ikizlerinde biri MS ise diğerinde MS görülme olasılığı % 30 dur. Araştırmalarda DNA nın 6. kromozomunun kısa kolunda HLA allelerinin önemli olduğu görülmüştür. Ancak genetik tek etken değildir, bunun kanıtı tek yumurta ikizlerinde bile diğer ikizde MS görülme sıklığının %30 olmasıdır. Nedeni tam olarak anlaşılamamıştır, günümüz bilgileri ile MS şöyle tanımlanır. Ayrıntıları tam olarak anlaşılamayan bir genetik alt yapısı olan bireylerde, çevresel etkenler ile (virüs?) başlayan otoimmün bir hastalıktır (1,2,4). Hastalığın patogenezi halen araştırılmaktadır. Patolojik olarak değişmiş beyin dokusu MHC moleküllerini belirginleştirmekte, lokal sitokinlerini üretmekte, aktive olmuş T hücreleri kan beyin engelini geçerek SSS ne girebilmektedir. Uyarılmış T lenfositleri antijen sunan hücrelerin yüzeyindeki MHC Class II molekülü ile bağlanır. Plak oluşumu periferal T-hücrelerinin SSS postkapiller venullerine yapışması ile başlar ve lezyonun oluşumunda monositler, makrofajlar, CD4+ lenfositler, sitokinler etken olur (2-6). MS çok farklı klinik tablolarla karşımıza çıkabilen bir hastalık olmakla birlikte genelde ataklar ve iyileşme dönemleri ile gider. % 10 hastada başlangıçtan itibaren ilerleyici şekilde seyreder. MS çok belirsiz başlayabilir. Klinik belirti ve bulgular, hastalığın belirli dönmelerinde hasara uğrayan sinir sistemi yapılarına bağlı olarak ortaya çıkar. Klinik belirtileri şunlardır: Kaslarda güçsüzlük, titreme, spastisite, hissizlik, ağrı, yanma gibi his değişiklikleri, görme kaybı, diplopi, ağrılı göz hareketleri, vertigo, ataksi, idrar gaita kaçırma, impotans, günde birkaç kez tekrarlayabilen kas spasmı, tat ve koku almada bozulma, yorgunluk hissi. Ataklar günler, haftalar sürebilir sonra belirtilerin azaldığı bir dönem olur ve iyileşme dönemi başlar,remisyon dönemi birkaç ay ya da yıl sürebilir. Hastalığın gidişi değişkendir, önceden bilinemez. Beklenen ömür süresi 25 yıldır ancak birkaç ayda ölüm meydana gelebileceği gibi, hastanın uzun yıllar yaşayıp tamamen başka bir hastalık ile ölmesi de sözkonusu olabilir (2-4). Makroskopik incelemede beyin ağırlığı genelde normal sınırlar içindedir. Ak maddede sınırları belirgin ancak düzensiz plaklar görülür. Aslında gri cevherde de plak olabilir, ancak makroskopik olarak seçilebilmesi daha zordur. Plakların en sık izlendiği bölgeler lateral ventrikülün çevresi, nükleus kaudatus ile korpus kallosum arası, optik sinir, pons, periventriküler beyin sapı ve medulla spinalistir (2-4). İnaktif plaklar gri renkli, düzensiz ancak iyi sınırlı, elastik kıvamlı, yuvarlak-oval, değişik büyüklüklerdedir. Aktif plaklar ise pembe esmer görünümde, yumuşak kıvamlıdır ve sınırları net değildir. Hastalığın ileri evrelerinde demiyelinizasyon venlerin çevresinde damarı manşon gibi sararak ilerler, bu görüntüye Dawson parmağı adı verilir (2). Mikroskopik incelemede görülen temel özellikler multifokal demiyelinizasyon, inflamasyon, gliozis, remiyelinizasyon ve aksonların yer yer korunmuş görünümüdür. Nedbe ve inflamatuar aktivite temel alınarak MS plakları 4 grupta incelenir: 1) Kronik plak, 2) Kronik, aktif plak, 3) Akut plak, 4) Gölge ( shadow ) plak. Kronik plaklar myelin boyaları ile miyelin kaybının görüldüğü keskin sınırlı alanlar şeklinde izlenir, lezyon sınırında reaktif astrositler görülür. Aktif plakta ise demiyelinizasyon henüz erken dönemdedir, mikroskopik incelemede perivasküler alanlarda ve parankimde makrofajlar, lenfositler, reaktif astrositler karışık olarak görülür. İnfiltrat özellikle plak sınırında belirgindir. Makrofajlar içinde miyelin artıkları vardır (TG, kolesterol esterleri). Bu yüzden Sudan Black ya da Oil Red O gibi yağ boyaları ile boyanırlar. Kronik aktif plakta demiyelinizasyon devam etmektedir. Makrofajlar içinde yağ boyaları ile boyanan miyelin artıkları görülür. Miyelin boyalarında plağın sınırlarının kronik plak kadar keskin olmamasına karşın, akut MS plağına göre daha belirgindir 45

EÜ Akyıldız ve ark. Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 43-48 Shadow yani gölge plaklar, remiyelinasyona bağlı olarak görülen, tipik plak alanını saran, normalden daha ince myelin kılıflardan oluşmuş alanlardır. İnce myelin kılıfları nedeni ile myelin boyaları ile soluk boyanırlar (2-4). MS tanısını koymak kolay değildir. Kesin tanı koydurucu bir yöntem yoktur. Ayrıntılı öykü, ayrıntılı fizik bakı, Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), BOS incelemesi ve uyarılmış potansiyellerin incelenmesi ile tanı konulur. BOS ta hücre sayısı artar (miyeline reaktif T hücreleri anlamlı olarak artar), protein miktarı artar, Ig G indeksi yüksektir, yüksek rezolusyonlu jel elektroforezinde belirgin immunoglobulin bantları saptanır. Uyarılmış potansiyellerin incelemesinde kişiye görsel, işitsel uyarılar ve elektrik akımı verilir ve yanıtlar kafa üzerindeki elektrotlarla kaydedilerek iletimin hızı incelenir. MS de ileti miyelin yıkımı nedeni ile yavaşlamıştır. MRG, plakların saptanması için çok önemlidir. Bu amaçla ilk kez 1981 yılında Young tarafından kullanılmıştır. Miyelin kaybı varsa doku daha az hidrofobik duruma gelmektedir. MRG de T1 ağırlıklı imajda miyelin gri cevhere göre hiperintens iken, T2 ağırlıklı imajda hipointensdir. MS için tipik denebilecek lezyonlar T2 ağırlıklı görüntülerde yüksek sinyal intensitesi gösterir. Ancak MRG de plak görülse bile akut disemine ensefalitler, sarkoidoz ve vaskülitlerin ayırıcı tanıya gireceği unutulmamalıdır (2,3).MS sağaltımı henüz bulunamamıştır. Bugün uygulanan sağaltım 3 başlık altında incelenebilir. Atağın sağaltımı için kortikosteroid (metilprednizolon) kullanılır. Hastalığın gidişini değiştirmek için savunma sistemini baskılayan kanser ilaçları (metotreksat, siklofosfamid), kan değişimi, düzenli aralıklarla tek doz steroid kullanımı, tüm vücuda radyoterapi verilmesi, kemik iliği nakli gibi yöntemler öne sürülse de bugün ümit bağlanan sağaltım interferon verilmesidir. Bu, lenfositlerin ürettiği bir maddedir ve beta tipinin atakları % 30 oranında azalttığı ileri sürülmektedir. Ayrıca belirtilerin sağaltımı yani spastisiteler için kas gevşeticiler, idrar sorunları için bol sıvı alımı, sonda kullanımı, fizik tedavi önerilir (3). Özetleyecek olursak MS, hedefi miyelin olan, daha çok genç erişkinlerde görülen, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, klinik gidişi öngörülemeyen, sağaltım bilinmeyen otoimmün bir hastalıktır. MS in bazı özel tipleri vardır: Marburg tipi (Akut MS): Beyin, beyin sapı, medulla spinalis, optik siniri tutabilen ve birkaç ayda ölümle sonuçlanan bir tipidir.yoğun lenfositik ve monositik inflamasyonla beraber geniş demiyelinizan alanları mevcuttur. Birkaç ayda ölümle sonuçlanabilir Balo tipi (Konsantrik Skleroz): Miyelinize ve demiyelinize alanlar konsantrik şekilde yerleşmiştir.yoğun inflamasyon izlenir. 2 yılda ölüm meydana gelir Devic tipi (Nöromyelitis optika): Optik sinir ve torasik medulla spinalis tutulumu ile gider. Körlüğe kadar varabilen görsel belirtiler ile paraplejiye kadar varabilen medulla spinalis semptomları görülür (2-4,7,8). Akut Disemine Ensefalomyelit (ADEM) Enfeksiyon ya da aşı sonrası gelişen akut demiyelinizan bir hastalıktır. Kabakulak, çiçek, kızamık, suçiçeği, kızamıkçık gibi hastalıklarda viral döküntünün ortaya çıkışından 2-6 gün sonra ya da seyrek olarak döküntülerden önce, başağrısı, ateş, bilinç bulanıklığı, serebellar ataksi, kuadripleji, koma gelişir. Hasta tamamen iyileşebilir, bazan iyileşme sekelli olur, olguların yarısında ölümle sonuçlanır. Kuduz ve çiçek aşısından sonra ADEM görülebilir. Özellikle beyin dokusunda elde edilen kuduz aşısında, tavşan beyin dokusunda bulunan nöral antijenler yüzünden (miyelin) otoimmün demyelinizasyon görülebilir. ADEM de makroskopik incelemede bir lezyon seçilemeyebilir ya da ak madde de gri renkli küçük alanlar görülebilir. Mikroskopik incelemede aksonlar göreceli olarak korunmuştur, ak maddede de küçük venlerin çevresinde demiyelinizasyon, lipit yüklü makrofajlar ve lenfositlerin oluşturduğu yoğun bir perivenöz inflamasyon görülür. Miyelin boyası ile bu alanlarda miyelin yitimi izlenir. ADEM de viral antijen gösterilememiştir. Miyeline karşı bir otoimmun reaksiyon olduğu düşünülmektedir. Sağaltımda steroid kullanılır (2,4). Akut Nekrotizan Hemorajik Ensefalomyelit (ANHL) ADEM in hiperakut formudur. Birkaç günde komaya ilerleyerek ölümle sonuçlanır. Makroskopik incelemede beyinde peteşial hemorajiler ve beyaz maddeyi tutan geniş hemorajik nekroz alanları izlenir. Mikroskopik incelemede venüllerin duvarında fibrinoid nekroz, ring tarzı kanama, damar duvarında ve çevresinde polimorf nüveli lökositler, makrofajlar görülür. Perivasküler miyelin kaybı vardır (2,4). 46

Myelin Hastalıkları Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 43-48 Progresif Multifokal Lökoensefalopati (PML) İmmünsüpresif kişilerde (lenfoma, lösemi, AIDS, immünsüpresif tedavi gören) papova virusunun meydana getirdiği bir ensefalittir. Hastada hızla gelişen demans, ataksi, görme alanı bozuklukları, spastisite, yutma ve konuşma güçlükleri, koma görülür. Başlangıçdan itibaren 6 ay içinde hasta yitirilir. Makroskopide beyin, beyincik, beyin sapında, ak madde de gri renk değişikliği vardır. Özellikle pariyetal ve oksipital loblarda subkortikal bölgedeki oligodendrositler etkilenir. Mikroskopide miyelinden yoksun alanlar izlenir, bu alanlarda köpüklü histiyositler, bazıları bizarre nükleuslu reaktif astrositler görülür. Lezyonun kenarlarında oligodendrositlerin çekirdekleri büyüktür ve viral partiküllerden oluşan intranükleer eosinofilik inkluzyon izlenir (3). Guillain Barre Sendromu (İnflamatuar poliradikülopati) Periferik sinirlerde miyelin yitimi ile giden bir hastalıktır. Bir viral hastalığı, cerrahi girişimi ya da immünizasyonu izleyen ilerleyici, simetrik, flaksid ve arefleksik bir motor güçsüzlük görülür. BOS ta hücre sayısı az, protein miktarı yüksektir ve buna albüminositolojik dissosiasyon denir. Mikroskopik incelemede makrofajların miyelin lifi arasına girdiği ve miyelini fagosite ettiği görülür. Aksonlarda segmental demiyelinizasyon, perivasküler lenfositler ve makrofajlar izlenir. İyileşme ile birlikte demiyelinize alanlarda remiyelinizasyon oluşur (9,10). Toksometabolik demiyelinizan hastalıklar Santral Pontin Miyelinolizis (CPM): Pons santralini etkileyen konuşma, yutma güçlüğü, hipotansiyon, ekstremitelerde güçsüzlük, koma ile giden bir hastalıktır. Bu durum alkolik ya da nonalkolik karaciğer hastalıklarında, yanıklarda, malnutrisyonda, hızlı düzeltilen hiponatremilerde meydana gelir. Bazis pontisde ortası kaviteleşen, üçgen ya da baklava biçiminde şeklinde demyelinizan alan görülür. Şiddetine bağlı olarak orta ponsdaki lezyon genişleyerek pontin, tegmentum, serebellar ak madde, mezensefalon, talamus, kapsüla interna ve eksterna, nükleus kaudatus ve putamen gibi bazı yapıları da içine alabilir. Mikroskopik incelemede miyelin yitimi ve lipit yüklü makrofajlar görülür. Mikroskopik olarak, CPM lezyonları myelin boyalı kesitlerde kolayca tanınabilir. Bu kesitlerde bazis pontiste iyi sınırlı solukluk alanı şeklinde görülür (11,12) Spinal kordun subakut kombine dejenerasyonu (SCD): Vit B 12 eksikliğinde torakal spinal kordda demiyelinizasyon oluşur. Bu vitaminin eksikliği, otoimmun atrofik gastrit (intrensik faktör eksikliği ile B 12 vitamini emilemediği için), gastrointestinal cerrahi ya da aşırı diet uygulanması gibi durumlarda görülebilir. Titreşim ve pozisyon duyularını oluşturan proprioresepsiyon iletiminden sorumlu posterior kolon duyusunda yitim olduğundan, hasta ayakta dururken gözlerini kapadığında yere düşer (Pozitif Ramberg testi). Medulla spinalisin lateral kolonunun tutulumuna bağlı spastisite,tendon reflekslerinde yitim ya da azalma, bilateral ekstensöz plantar yanıtlar (Babinski refleksi) ortaya çıkar. Hastada depresyon, hafıza bozuklukları, demans görülebilir. Önce akson korunur ancak myelin kılıflarındaki vakuollenme ve parçalanmayı izleyen bu alanın üst ve alt bölgesinde aksonda Wallerian dejenerasyonu meydana gelir (13). Marchiafava - Bignami Hastalığı: Orta yaşlı ya da ileri yaşlı erkeklerde korpus kallozumda, bazen ortasında kavite olan demyelinize alan biçiminde görülür. Hastalık ilk kez ucuz kırmızı şarap içen İtalyanlarda tanımlanmıştır. En yaygın patoloji hastalığın akut formunda görülür. Makroskopik olarak, korpus kallozumun anterior orta hat santral kısmında, sıklıkla ortasında kavite bulunan demyelinize bir nekrotik alan şeklinde görülür. Bazen lezyonlar optik kiazma, ön kommisür, sentrum semiovalede de saptanabilir (11). Dismiyelinizan Hastalıklar Miyelin yapımı bozuktur. Miyelin bozuk olduğu için yıkım ürünleri de normal değildir.bu nedenle makrofajlar Sudan Black ile boyanmayabilir. Miyelin yitimi geniş ve simetrikdir. Metakromatik lökodistrofi, Krabbe's hastalığı, Adrenolökodistrofi, Alexander's hastalığı, Canavan hastalığı, Pelizaeus-Merzbacher hastalığı, Fenilketonuri bu grupta incelenen hastalıklardır. Metakromatik lökodistrofi: Lizozomal enzim olan Aril sülfataz A enziminin genetik kodunda mutasyon vardır, o nedenle enzim aktif değildir. 2 yaşından önce başlar. Bu döneme kadar kazanılan yetenekler kaybedilir, güç- 47

EÜ Akyıldız ve ark. Türkiye Ekopatoloji Dergisi 2004; 10 (1-2): 43-48 süzlük, görme bozukluğu, körlük meydana gelebilir. 3-5 yılda ölümle sonuçlanır. 22. kromozomun uzun kolunun 22q13 bölgesinde yerleşmiş bir efektif gene bağlı otozomal resesif kalıtımla geçer. Bu hastalıkta miyelin yıkılır ve sülfatidden zengin lipit birikir. Mikroskopta beyaz cevherde oligodendrosit kaybı, gliozis, makrofajlar (hafif sudanofilik) izlenir. Krezil viole ile ya da Toluidin mavisi ile boyanınca makrofajlar boyanır ancak serbest sülfatid granülleri kahverengi kalır. Periferik sinirlerde Schwann hücrelerinde sülfatid birikir, miyelin kılıf yıkım olur ve sonuçta periferal nöropati meydana gelir. Enzim eksikliği başka hücrelerde de olabileceği için metakromatik granüller böbrek tubuluslarında ve başka organlarda da görülür. Globoid hücre distrofisi (Krabbe hastalığı): Galaktoserebrozid beta galaktozidaz denen lizozomal enzim eksiktir ve buna bağlı galaktoserebrozid, pyschosine birikir. Otozomal resesif geçen bu hastalıkta defektif gen 14. kromozomda yerleşmiştir. Yaşamın ilk aylarında ortaya çıkan ve birkaç yılda ölüme neden olan otozomal resesif Kaynaklar 1. Esiri MM, Oppenheimer DR. A Practical Manual Diagnostic Neuro-pathology. Oxford: Blackwell Scientific Publiciations 1989: 225-234. 2. Raine CS. Demyelinating Diseases. In: Davis R, Robertson DM, eds. Textbook of Neuropathology. Second edition, Baltimore: Williams &Wilkins 1991: 535-620. 3. Ellison D, Love S, Chimelli L, Harding BN, Lowe J, et al. Multiple Sclerosis. In: Neuropathology. A reference text of CNS Pathology. Second edition, Ebinburgh: Mosby 2004: 389-406. 4. Prineas JW, McDonald WI, Franklin RJM. Demyelinating Diseases. In: Graham DI, Lantos PL, eds. Greenfield s Neuropathology. Seventh edition. Londan: Arnold 2002; 471-550. 5. Lucchinetti C, Bruck W, Parisi J, Scheithauer B, Rodriguez M, Lassmann H. Heterogeneity of multiple sclerosis lesions: implications for the pathogenesis of demyelination. Ann Neurol 2000; 47: 691-3. 6. Minagar A, Alexander JS. Blood-brain barrier disruption in multiple sclerosis.mult Scler. 2003; 9: 540-9. 7. Raine CS, McFarland HF, Tourtellotte WW. Multipl Sclerosis: Clinical and Pathogenetic Basis. First edition. London: Chapman & Hall Medical 1997; 151-171. 8. Öztürk MS,Yeni SN,Karaarslan E,Karaağaç N. Balo'nun konsantrik sklerozu: Bir olgu sunumu. Cerrahpaşa Tıp Derg 2002, 34: 65-68. bir hastalıktır. Mikroskopda agregatlar halinde makrofajlar vardır ve bunların bazıları multinükleerdir (globoid hücre). Sudanofilik ya da metakromatik değillerdir. Adrenolökodistrofi: X kromozomu üzerindeki ALD geninde mutasyon olduğu için defektif protein yapımı vardır. Okul çağındaki çocukda görme, işitme bozukluğuna sebep olur. Geniş miyelin kaybı yapan bu hastalıkta kuadripleji gelişir. Alexander Hastalığı: Bebekte, beyinde yaygın deymelinizasyon, pia altında ve kan damarları çevresinde Rosenthal fibril birikimi izlenir. Bilinen bir enzim defekti yoktur. Canavan Hastalığı: Otozomal resesif geçen bu hastalıkta aspartoasilaz enzimi eksiktir. BeAk madde de N- asetil-l-aspartik asit birikir. Üç yaşından sonra belirginleşen bir gelişme gecikmesi, hipotoni, makrosefali, optik atrofi ve spatisite izlenir. Ak madde de sayısız vakuoller izlenir, bu görüntü süngerimsi dejenerasyon olarak adlandırılır, ayrıca Alzheimer tip II astrositlerinden oluşan bir astrosit artışı görülür (1-3). 9. Nalçacı M, Dinçol G, Yavuz S, Akpınar D, Ümit H. Akut Lösemili Bir Hastada Guillain Barre Sendromu. İst Tıp Fak Mec 1998; 61: 4. 10. Johnson PC (ed). Peripheral Nerves. In: Textbook of Neuropathology. Third edition. Baltimore, Maryland: Williams& Wilkins 1997; 1233-1325. 11. Harper C, Butterworth R. Nutritional and Metabolic Disorders. In: Graham DT, Lantos PL, eds. Greenfield's Neuropathology. Seventh edition. London: Arnold 2002; 607-641. 12. Okzaki H. Metabolic and Toxic Diseases. In: Fundamentals of Neuropathology. Morphologic Basis of Neurology. Second edition, Tokyo: Ikogi-Shoin 1998; 190-203. 13. Schochet S.S, Nelson J. Exogenous Toxic-Metabolic Diseases Including Vitamin Deficiency. In: Davis RL, Robertson DM, eds. Textbook of Neuropathology. Third edition, Baltimore, Maryland: Williams&Wilkins 1997; 511-546. Yazışma adresi: Dr. Elif Ülker AKYILDIZ Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi Patoloji uzmanı Tel : 0212 653 94 33 Cep Tel : 0532 468 07 58 e-mail : ulker33@yahoo.com 48