Her yýl 586 bin anne ve anne adayý yaþamýný yitiriyor



Benzer belgeler
ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK


ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI



ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Gelir Vergisi Kesintisi

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Kanguru Matematik Türkiye 2015

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

mmo bülteni mart 2005/sayý

Kanguru Matematik Türkiye 2015


Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor


Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi


Simge Özer Pýnarbaþý

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ


Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI


ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006


Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi


STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý


BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.

ASÜD 06 Mart 2009'da 13 süt ve süt ürünleri üreticisi tarafýndan kuruldu. 110'a ulaþan üye sayýsý ile süt sektörünün en büyük ve en yetkili kuruluþudu

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154


DÜZENLEME KURULU YÜRÜTME KURULU. Sezai ONARAL Sami KAZICI Ünal AYDIN Tayfun BEÞE Nevzat BARAK Yaþar BASKIN Hasan AKTAÞ Abdi ÇALIÞIR

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER


01 Kasým 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2017

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

17 ÞUBAT kontrol

Toplantý - Seminer ORDU SERBEST MUHASEBECÝ MALÝ MÜÞAVÝRLER ODASI ve Döneminde Odamýzýn Katýldýðý Etkinlikler

Çevre Temizlik Vergisi Oranlarý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI


Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Kýsa Çalýþma ve Kýsa Çalýþma Ödeneði

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.


konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

Transkript:

Gökgürültülü Saðanak Yaðýþlý En Yüksek C o En Düþük C o 14 2 Her yýl 586 bin anne ve anne adayý yaþamýný yitiriyor Meral Salman meral_salman@hotmail.com Anne Katli Ankara da, üniversite öðrencisi bir genç kadýn, öðretim üyesi annesini boðazýný keserek öldürdü. Katilin evlat, maktulün anne oluþu ve cinayetin vahþiliði, cinayet haberini gazete manþetlerine taþýdý ve cinayetten bu vesileyle haberdar olan herkesi dehþete düþürdü. Cinayeti, iþleniþindeki vahþetin yaný sýra bu denli sarsýcý kýlan ve onu diðer ebeveyn cinayetlerinden ayýran baþka bir þey daha var. Çünkü bu cinayet, iþlenen ilk ebeveyn cinayeti deðil, hatta neredeyse her gün annesini, babasýný veya ikisini birden öldüren evlat haberleri gazetelerde yer alýyor. 6 DA Dünyada her yýl yüzde 99 u geliþmekte olan ülkelerde olmak üzere 586 bin kadýnýn, gebelik ve doðuma baðlý nedenlerden ötürü yaþamýný yitirdiði belirtildi. Dünyadaki tüm doðumlarýn yüzde 85 inin, tüm çocuk ve yeni doðan ölümlerinin yüzde 95 inin ve anne ölümlerinin yüzde 99 unun geliþmekte olan ve geri kalmýþ ülkelerde olduðu ifade edildi. Türkiye de de bebek ölüm hýzýnýn 1978 de binde 43, anne ölüm hýzýnýn 100 binde 150 dolaylarýndan, bugün bebek ölüm hýzýnýn binde 33 e ve anne ölüm hýzýnýn ise yüz binde 25-30 a düþtüðü kaydedildi. 8 DE Kaz Daðlarý'ný kurtarmak için 100 bin imza 2 DE Hacýbektaþlýlar projesi Radyo internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor AÇIK BÝR DEMOKRASÝ VE HOÞGÖRÜ PLATFORMU SULUCAKARAHÖYÜK GAZETESÝ NE ULAÞMAK ÝÇÝN: www.hacibektaslilar.com www.insan.eu www.alevihaber.de www.aleviyol.eu www.dogruhaber.eu www.hacibektas.eu www.haberciler.de www.hacibektasgazetesi.com www. hacibektaslilar.com www. hacibektasgazetesi.de GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN TEL: 0 384. 441 39 47 Abone bedelleri: Þehir dýþý için: 3 aylýk 35 YTL 6 aylýk 70 YTL Yýllýk 140 YTL Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çek Hacibektaþlýlar A.Þ adýna 5156763 Denizden her çýkaný yemeyin! Hasan Bayram kekohaso@mynet.com CHP-GÜL GÖRÜÞMESÝ Sayýn Baykal'ýn her ne sebeple olursa olsun Gül ile görüþmesi,iktidar ve yanlýlarý tarafýndan;gül'ün herkesin Cumhurbaþkaný olmadýðý bilincini ortadan kaldýrmaya yönelik,düþünülerek hazýrlanmýþ bir propaganda yöntemidir,sayýn Baykal bu tuzaða düþmemelidir,düþtüðü takdirde,partililer ve halk gözündeki deðeri,yeri bu gün olduðundan çok daha aþaðý bir konuma düþecek,gül'ün konumu istedikleri yere ulaþmýþ olacaktýr. 3 DE Tibet turistik eþyaya indirgenemez Ian Buruma Bir vakitlerin büyük kültürünün ucuz hediyeliklerini satan, turistik bir nesneye mi indirgenecekler? Tibet'e bakýnca, bu üzücü kaderin giderek daha da muhtemel hale geldiði görülüyor. Ve Çin hükümetinin direniþi bastýrma çabasýnýn aldýðý hal, Olimpiyatlar'ýn tadýný kaçýrdý bile. Çinlilerin sorumluluðu çok büyük, fakat Tibet'in tükeniþi yarý-sömürgeci bir baský meselesinden ibaret deðil. Birçok Tibetlinin, bilhassa da büyük kentlerde yaþayan eðitimli insanlarýn, 20. asrýn ortasýnda toplumlarýný modernleþtirmeye can attýðý ve keþiþlerle köle sahibi derebeylerinin tahakkümüne karþý Çinli komünistleri müttefik olarak gördüðü çoðunlukla unutuluyor. 4 DE Kýyýlarýmýzda her geçen yýl daha fazla görülen ve yýrtýcý özelliði nedeniyle balýk türlerine zarar verdiði belirtilen balon balýklarý, tezgahlarda satýþa sunulurken, uzmanlar yoðun toksin içeren bu türün kesinlikle yenilmemesi gerektiðini bildiriyor. 8 DE HACIBEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 35 62

2 Kaz Daðlarý'ný kurtarmak için 100 bin imza Sosyal Güvenlik bugün TBMM'de: Ýþçiler yeniden alanlara çýkýyor Kaz Daðlarý ile Madra Daðý'nda yürütülen altýn madeni arama çalýþmalarýnýn durdurulmasý için sivil toplum kuruluþlarýnca toplanan 100 bin imza, TBMM Baþkanvekili Güldal Mumcu'ya sunuldu. Güney Marmara Doðal ve Kültürel Çevreyi Koruma Derneði (GÜMÇED) Edremit Körfezi Þubesi Baþkaný Mehmet Akif Öznal ve beraberindeki heyet, Mumcu'yu makamýnda ziyaret etti. Öznal, Kaz Daðlarý ile Madra Daðý'ndaki baþta altýn olmak üzere maden arama faaliyetlerinin durdurulmasý amacýyla topladýklarý imzalarý, TBMM Baþkanlýðýna ulaþtýrýlmasý için Güldal Mumcu'ya sundu. Öznal, yaptýðý konuþmada, maden arama çalýþmalarý dolayýsýyla bölgenin tehdit altýnda olduðunu savunarak, Hayatýmýzý ve vatanýmýzý savunma mücadelesi yapýyoruz dedi. Öznal, bölgedeki yurttaþlarýn görüþlerini yansýtan dilekçelerin dikkate alýnmasýný istedi. TBMM Baþkanvekili Güldal Mumcu da dilekçeleri TBMM Baþkanlýðýna ileteceðini belirtti. Ýnsan olmazsa, yapýlan iþlerin hiçbir þeye yaramayacaðýný ifade eden Mumcu, bu nedenle yapýlan iþlerin insanýn hayatýný saðlýklý þekilde devam ettirmesine olanak saðlamasý gerektiðini söyledi. Kaz Daðlarýnda altýn madeni arandýðýna iþaret eden Mumcu, Ama en önemli þey insanýn altýn olduðunun unutulmamasý. Çevreyi kirleterek hiçbir sonuca ulaþamayacaðýz dedi. Mumcu, Kaz Daðlarýnýn bölge için oksijen deposu olduðuna iþaret ederek, Nefes almamýzý zorlaþtýracak, geliþmemizi ve saðlýðýmýzý etkileyecek, çevreye zarar verecek bir çalýþmanýn önlenmesi gerekir diye konuþtu. Bu arada, Kaz Daðlarý ve Madra Daðý Çevre Platformunca, Çanakkale'de 5 Nisan Cumartesi Günü, Kaz Daðlarý ve Madra Daðý'nda Altýna Hayýr mitingi yapýlacaðý belirtildi. (AA 27 Mart 2008) [Sesonline] ÝSTANBUL- Sosyal Sigortalar ve Genel Saðlýk Sigortasý Yasa Tasarýsý, bugün TBMM Genel Kurulu'nda görüþülmeye baþlanacak. DÝSK "Sosyal Güvenlik" Yasasý için bu gün çeþitli kentlerde sokaða çýkma kararý aldý. DÝSK; yaptýðý açýklamada "Hükümet, devam etmesi gereken bu görüþmeleri bitmiþ, tamamlanmýþ ve tüm maddelerde uzlaþmaya varýlmýþ gibi sunmaya çalýþmýþtýr. Bu da yetmemiþ, yasaya karþý itirazlarýmýz sürerken, AKP Hükümeti yasayý yangýndan mal kaçýrýr gibi Meclis e taþýmýþ ve Temel Yasa olarak görüþülmesini istemiþtir" dedi. Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (DÝSK)'in konu ile ilgili yaptýðý açýklama ve eylem programý þöyle: göstermektedir. Hükümetin emeklilik yaþ haddinin 65 olmasý, refah payý ve fiili hizmet zammý konularýnda yasa taslaðýnýn aynen kalmasýnda ýsrar etmesi sosyal güvenliðin ortadan kaldýrýlmasýdýr! Hükümeti bu yaklaþýmý konusunda uyarýyoruz: Halkýn geleceðiyle oynamayýn! Sosyal adaleti, milli gelirin adil paylaþýmýný, sosyal devleti ortadan kaldýran bu yasayý bir oldu bittiyle çýkarmaya kalkýþmayýn. DÝSK olarak önemli bulduðumuz bu taleplerimizin yerine getirilmesi için sonuna kadar mücadele edeceðimizi buradan bir kez daha yineliyoruz. Toplumu ve geleceðimizi ilgilendiren yaþamsal öneme sahip, geri adým atýlarak "Sosyal güvenlik sistemi ülkemizde ve iyileþtirildiði söylenen ancak yeterli dünyanýn pek çok ülkesinde, uluslararasý bulmadýðýmýz SSGSS Yasa Tasarýsý na karþý, sermayenin talepleri doðrultusunda IMF ve herkesi bu mücadeleye omuz vermeye ve Dünya Bankasý nýn politikalarýný bugünkü eylemlerimize katýlmaya oluþturduðu çerçevede yeniden çaðýrýyoruz..." þekillendirilmek isteniyor. AKP iktidarýnýn "EYLEMLERÝN YAPILACAÐI IMF ci ve sermaye yanlýsý olan bu ÝLLERDEN BAZILARI politikalarýna karþý yüzbinlerce iþçi, kamu çalýþaný, emekli, 14 Mart ta çalýþmama» Gaziantep 12:00 Hükümet Meydaný hakkýný kullandý, iþ býraktý, alanlara çýktý.» Ankara 12:15 Gima önü/kýzýlay Bu eylemler sonucunda da sosyal taraflarýn» Ýstanbul 12.30 Unkapaný Bölge görüþme süreci baþladý. Çalýþma Müd. önü Ancak hükümet, devam etmesi gereken» Ýzmir 12:30 Kemaraltý Giriþi Konak bu görüþmeleri bitmiþ, tamamlanmýþ ve tüm» Adana 12:30 Ýnönü Parký maddelerde uzlaþmaya varýlmýþ gibi» Eskiþehir 13:00 SSK Önü sunmaya çalýþmýþtýr. Bu da yetmemiþ,» Trakya (Edirne) 12:30 Ýlhan Koman yasaya karþý itirazlarýmýz sürerken, AKP Parký Hükümeti yasayý yangýndan mal kaçýrýr gibi» Bursa 18:00 Heykel MAFEL Meclis e taþýmýþ ve Temel Yasa olarak Orhangazi Parký görüþülmesini istemiþtir.» Antalya 13:00 Kýþlahan Oteli Önü, sosyal taraflarýn görüþlerini dikkate Havuzbaþý almadaki samimiyetsizliðini bir kez daha (Sesonline 2008-03-27)

Hasan Bayram kekohaso@mynet.com CHP-GÜL GÖRÜÞMESÝ Sayýn Baykal'ýn her ne sebeple olursa olsun Gül ile görüþmesi,iktidar ve yanlýlarý tarafýndan;gül'ün herkesin Cumhurbaþkaný olmadýðý bilincini ortadan kaldýrmaya yönelik,düþünülerek hazýrlanmýþ bir propaganda yöntemidir,sayýn Baykal bu tuzaða düþmemelidir,düþtüðü takdirde,partililer ve halk gözündeki deðeri,yeri bu gün olduðundan çok daha aþaðý bir konuma düþecek,gül'ün konumu istedikleri yere ulaþmýþ olacaktýr. Sayýn Baykal,CHP-Gül görüþmesinin tarihi sonuçlarýný göremeyecek kadar basiretsiz davranmamalýdýr,bu durum O'nun parti içerisindeki zaten tartýþmalý olan yerini,gül yanlýsý tavrýndan dolayý daha da sarsacaktýr,chp,halkýn partisidir,gül,halkýn cumhurbaþkaný deðildir.bunun aksini gösterecek bir davranýþýn sahibi olacaklar,sonuçlarýna da katlanmayý göze almalýdýrlar. BÝLÝMÝN IÞIÐI YOLUMUZU AYDINLATSIN Saygýlarýmla Nevþehirde Çevre Etkinlikleri Okul Çevresinde Çöp Topladýlar Zihinsel Engellilerden Çevre Duyarlýlýðý zihinsel engelli öðrenciler,nevþehir Belediyesi iþbirliði ile okul çevresinde çöp topladýlar.daha temiz bir çevrenin oluþumuna katký saðlanmasý amacýyla zihinsel engelliler,öðretmenlerinin gözetiminde yaklaþýk 1 saat içerisinde 10 da Afet Evler Mahallesi ndeki bazý sokaklarda çöp toplayan zihinsel engelli öðrencilerin bu davranýþý çevredeki vatandaþlar tarafýndan da ilgiyle izlendi. Yaklaþýk 1 saat süre ile devam eden çöp toplama kampanyasýnda öðrenciler topladýklarý 10 torba çöpü,daha sonra temizlik görevlilerine teslim ettiler. Çöp toplama kampanyasýna katýlan öðrencilere daha sonra Nevþehir Belediyesi ekipleri tarafýndan kek ve meyve suyu ikram edildi.. Sulucakarahöyük-NEVÞEHÝR Nevþehir Eðitim Uygulama Okulu ve Ýþ Eðitim Merkezi nde öðrenim gören Sulucakarahöyük- NEVÞEHÝR Nevþehir Belediyesi tarafýndan baþlatýlan çöp toplama kampanyasýna gönüllü olarak katýlan okullardan biri olan TOKÝ Ýlköðretim Okulu nda temiz bir çevre sloganý ile öðrenciler, okul çevresi ile bazý sokaklarda bulunan çöpleri temizlediler. Nevþehir Belediyesi Temizlik Ýþleri Müdürlüðü ekiplerinin temizlik araç ve torba çöp topladýlar. Nevþehir de Milli Eðitim Müdürlüðü ne baðlý Nevþehir Eðitim Uygulama Okulu ve Ýþ Eðitim Merkezi nde eðitilebilir 40 öðrencinin öðretmenleri ile birlikte katýldýðý çöp toplama çalýþmalarýna Nevþehir Belediyesi temizlik araç ve gereçleri ile katkýda bulundu.okul bahçesinde bir araya gelen öðrencilere önce eldivenleri daðýtýldý.önce okul bahçesi ve sonrasýnda Toki Ýlköðretim Okulu Öðrencileri Temiz Çevre Ýçin Çöp Topladý gereçleri temin ederek ortaya koyduðu kampanyaya gönüllü olarak katýlan TOKÝ Ýlköðretim Okulu öðrencileri yaklaþýk 2 saat süre ile öðrenim gördükleri okul bahçesi baþta olmak üzere okul çevresinde çöp topladýlar. Kendilerine saðlanan özel eldivenler kullanarak çöp toplayan öðrenciler,temiz bir çevre sloganý ile gerçekleþtirdikleri çöp toplama çalýþmalarýnda kýsa sürede 20 torbaya yakýn çöp topladýlar.toplanan çöplerin bir bölümü yakýlarak imha edilirken,bir bölümü de çöp toplama araçlarý ile çöp sahasýna gönderildi. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 07 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Kent -Göreme Turizm 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25

Dalay Lama'nýn bir zamanlar modernleþme yolunda müttefik saydýðý Çinli komünistler, Tibet'i reformdan geçirmek yerine harap etti. Çin'deki kapitalist kalkýnmanýn sonucunda Han Çinlileri bölgeye yerleþirken, Tibetliler Çinlileþmeyi reddettiði için kültürleri turistik eþyaya indirgeniyor Tibet turistik eþyaya indirgenemez Ian Buruma peþinde olmadýðýný her fýrsatta tekrarlýyor. Ancak Tibet Çin'in parçasý olarak kaldýkça, farklý kültürel kimliðinin nasýl yaþayabileceðini anlamak zor. Bu kültürün aleyhindeki insani ve maddi güçler ezici nitelikte. Tibetlilerin sayýsý çok az, Çinlilerinse çok fazla. devlet destekli bir 'azýnlýk kültürünün' folklorik kimliklerinin yasýný tutabilirler. Tibetlilerin kaderi Amerikalý Kýzýlderililer gibi mi olacak? Bir vakitlerin büyük kültürünün ucuz hediyeliklerini satan, turistik bir nesneye mi indirgenecekler? Tibet'e bakýnca, bu üzücü kaderin giderek daha da muhtemel hale geldiði görülüyor. Ve Çin hükümetinin direniþi bastýrma çabasýnýn aldýðý hal, Olimpiyatlar'ýn tadýný kaçýrdý bile. Çinlilerin sorumluluðu çok büyük, fakat Tibet'in tükeniþi yarý-sömürgeci bir baský meselesinden ibaret deðil. Birçok Tibetlinin, bilhassa da büyük kentlerde yaþayan eðitimli insanlarýn, 20. asrýn ortasýnda toplumlarýný modernleþtirmeye can attýðý ve keþiþlerle köle sahibi derebeylerinin tahakkümüne karþý Çinli komünistleri müttefik olarak gördüðü çoðunlukla unutuluyor. Bizzat Dalay Lama 1950'lerin baþýnda Çin'deki reformlardan çok etkilenmiþ ve Baþkan Mao'yu öven þiirler yazmýþtý. Ýyi meslek için Çince þartý Ancak Çinli komünistler Tibet toplumunu ve kültürünü reformdan geçirmek yerine harap amblemlerine hapsedildi. Ve Dalay Lama'yla maiyeti Hindistan'a kaçmaya mecbur býrakýldý. Bu yýkým Tibet'e mahsus da deðildi. Geleneðin ezilmesi ve rejime zorla kültürel uyum Çin'in her yerinde yaþandý. Tibetliler bazý bakýmlardan çoðu Çinliden daha az acýmasýz muamele gördü. Kaldý ki Tibetlilerin özgünlüðüne saldýranlar komünistlerden ibaret deðildi. General Çan Kay Þek 1946'da Tibetlilerin Çinli olduðunu ilan etti ve iç savaþý ona baðlý milliyetçiler kazansaydý Tibetlilere baðýmsýzlýk falan vermeyecekti. Tibet Budizmine ciddi hasar verirken, Çin komünizmi de 20. asrýn yýkýmlarýndan güç bela kurtulup ayakta kaldý. Fakat Çin'deki kapitalist kalkýnma Tibet geleneði için daha da yýkýcý bir nitelik taþýyor. Birçok modern emperyalist güç gibi Çin de, politikalarýný maddi yararlarýný gerekçe göstererek meþrulaþtýrýyor. On Çinliler kendi modern kalkýnma versiyonlarýný Tibet'e, sadece tarýmsal ve altyapýsal anlamda deðil, insan anlamýnda da ihraç etti. Sichuan'dan iþadamlarý, Hunan'dan fahiþeler, Pekin'den teknokratlar, Þangay'dan parti yetkilileri, Yunnan'dan bakkallar akýn akýn Tibet'e gönderildi. Tibet baþkenti Lasa'da çoðunluðu artýk Tibetliler oluþturmuyor. Kýrsalda yaþayanlarýn çoðu Tibetli ama hayat tarzlarýnýn Çin modernleþmesi karþýsýnda ayakta kalma ihtimali, Apaçilerin ABD'de ayakta kalma ihtimalinden fazla deðil. Zira Tibet okullarý ve üniversitelerinde resmi dil Çince ve köylülük, dilencilik veya ývýr zývýr satýcýlýðýndan daha iyi bir meslek isteyenler buna uymak -yani daha açýkçasý, Çinlileþmek zorunda. Kendi klasik edebiyatlarý üzerine çalýþmak isteyen Tibetli entelektüeller bile bunu Çince tercümeler üzerinden yapmak zorunda. Bu arada Çinli ve diðer yabancý turistler, geleneksel Tibet giysileri giyip Dalay Lama'nýn eski sarayýnýn önünde hatýra fotoðraflarý çektirmekte. Bugün Tibet'te dine, Çin'in kalanýndaki gibi müsamaha gösteriliyor, fakat çok sýký kontrol Umut diasporanýn gücünde Bununla birlikte Tibet dýþýnda farklý bir hikâye var. Çinliler bir yandan Tibet içindeki eski hayat tarzýnýn tükeniþinden sorumlu, ancak diðer yandan istemeyerek de olsa dýþarda tam tersi bir durumun müsebbibi olabilirler. Dalay Lama'yý sürgüne gitmeye mecbur býrakmakla, geleneklerine son derece baðlý Tibetli bir diaspora topluluðunun oluþmasýna yol açtýlar. Belki baðýmsýz bir Tibet'te bile hayatta altýnda. Manastýrlar ve tapýnaklar turistik birer mekân olarak suiistimal edilirken, hükümet ajanlarý keþiþlerin uslu durmasýný garanti etmek yýllar süren yýkýmýn ve görmezden için mesai yapýyor. Son olaylardan da gelinmenin ardýndan Tibet, ülkeyi anladýðýmýz üzere, bu konuda tam baþarý modernleþtirmek için muazzam miktarda Çin kaydetmiþ deðiller. Tibetlilerin öfkesi çok parasý ve enerjisinden yararlanýyor. Tibetliler, derine uzanýyor. Son birkaç haftada bu öfke Çin'in bir Üçüncü Dünya enkazýndan aþýrý önce manastýrlarda, sonra da sokaklarda taþtý yüklü bir kentsel kalkýnma mucizesine dönüþme kalamayacak kadar koyu bir baðlýlýk bu. sürecinde dýþlandýklarýndan þikâyet edemez. Diaspora kültürleri nostaljik geri dönüþ etti. Din Marksist laiklik adýna ezildi. Kültür Devrimi sýrasýnda manastýrlar ve tapýnaklar yýkýldý (Tibetli Kýzýl Muhafýzlar da genellikle buna yardýmcý oldu). Göçebeler beton yýðýný apartmanlarda yaþamaya zorlandý. Tibet sanatý, Bu süreçte Çin'in dört köþesindeki dinsel kimlikler, kültürel çeþitlilik, geleneksel sanatlar ve adetler, beton, çelik ve camýn altýna gömülüyor. Ve bütün Çinliler ayný kirli havayý soluyor. Fakat en azýndan Han Çinlileri, ulusal hazinelerinin diriliþine bakýp gurur duyabilir. Çin gücünün ve maddi zenginliðinin dönüþü karþýsýnda göðüsleri kabarabilir. Tibetlilerse bu hissiyatý ancak tam olarak Çinlileþmeleri halinde paylaþabilirler. Aksi takdirde olsa olsa kaybettikleri ve hýzlý modernleþmesinin aracý ve baþlýca kazananý olan Çinli göçmenlere yöneldi. Dalay Lama anavataný için baðýmsýzlýk hayalleriyle yaþýyor. Gelenekler, atadan kalma eþsiz elmaslar misali, kýskançlýkla muhafaza ediliyor ve hayaller yerli yerinde kaldýkça bu gelenekler gelecek kuþaklara devredilecek. O hayallerin günün birinde gerçekleþmeyeceðini kim söyleyebilir? Hele hele hayallerini 2 bin yýl sonra gerçekleþtirmiþ bir Yahudi örneði varken ortada. (Amerika'daki Bard Üniversitesi'nde insan haklarý konusunda uzman profesör, 26 Mart 2008) Radikal

1. Yeþilçam Ödülleri Verildi Günay, Türkiye'de ilk kez, sinema alanýnda düþündüðünü ifade etti. bir ödüle "Yeþilçam" adýnýn verildiðine Her daldaki 5 aday içinden "Yeþilçam Ödülleri"nin birincilerini belirledi. Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfý (TÜRSAK) ile Beyoðlu Belediyesi'nce düzenlenen "1. Yeþilçam Ödülleri", Lütfi Kýrdar Uluslararasý Kongre ve Sergi Sarayý'nda gerçekleþtirilen törenle sahiplerine verildi. Ödüllerin ön seçimini sinemacýlarýn oluþturduðu "üretenler jürisi"nin yaptýðý yarýþmada, sinemacýlarýn yaný sýra, iþ, kültür ve medya dünyasý ve akademisyenlerin yer aldýðý jüri de, her daldaki 5 aday içinden "Yeþilçam Ödülleri"nin birincilerini belirledi. Törende konuþan Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, geçmiþ ile bugün arasýnda bað kurmanýn güzelliðini öðreten bir akþam yaþadýklarýný dile getirdi. dikkati çekerek, "Yeþilçam zaten Türk sinemasýyla özdeþleþmiþ bir isim. Dolayýsýyla bu çok doðru bir seçim" dedi. Yeþilçam Ödülleri sahiplerini buldu. "Mutluluk"; "En Ýyi Film", "En Ýyi Kadýn Oyuncu" ve "En Ýyi Müzik" ödüllerini kazandý. "En Ýyi Yönetmen", Fatih Akýn olurken; Þener Þen, "Kabadayý" filmindeki rolüyle "En Ýyi Erkek Oyuncu" seçildi. Yeþilçam'ýn bir zamanlar bir kuþaðýn neredeyse bütün duygusal dünyasýný kapladýðýný dile getiren Günay, "Son yýllarda yapabildiðimiz çok cüzi katkýlara raðmen çok ciddi baþarýlar elde ediyor Türk sinemasý. Bundan kývanç duyuyorum. Bundan sonra bu baþarýlarýn artarak devam edeceðine inanýyorum" diye konuþtu. Beyoðlu Belediye Baþkaný Ahmet Misbah Demircan da Yeþilçam'daki büyüklerinin kendisine zaman zaman "Beyoðlu'na sahip çýkýn" dediklerini, kendisinin de ancak böylesi bir organizasyonla ilçeye sahip çýkýlacaðýný Bu konuda deneyimi bulunan TÜRSAK Vakfý'nýn da buna destek olduðunu ifade eden Demircan, bu ödülün ayný zamanda Beyoðlu'nu kültür ve sanatla tanýtma vizyonunu da yerine getirmesini umduðunu sözlerine ekledi. Behzat Gerçeker ve Enbe Orkestrasý'nýn Türk filmlerinin müziklerinden örnekleri seslendirdiði gecenin sunuculuðunu Meltem Cumbul yaptý. ÖDÜLLER Konuþmalarýn ardýndan geçilen ödül töreninde, ödüller sahiplerine Kültür ve Turizm Bakaný Günay ile Hale Soygazi, Nebahat Çehre, Göksel Arsoy, Sevda Ferdað, Tamer Karadaðlý ve Mehmet Günsur'un de aralarýnda bulunduðu sinema oyuncularý tarafýndan sunuldu. Gecede, "En Ýyi Film" dalýnda ödüle deðer bulunan "Mutluluk" filminin yönetmeni Abdullah Oðuz'a ödülünü Bakan Ertuðrul Günay verdi. dalýnda "Yaþamýn Kýyýsýnda" filmiyle Fatih Akýn ödülün sahibi olurken, "En Ýyi Kadýn Oyuncu" dalýnda "Mutluluk" filmiyle Özgü Namal, "En Ýyi Erkek Oyuncu" dalýnda "Kabadayý" filmiyle Þener Þen ödül aldý. "En Ýyi Yardýmcý Kadýn Oyuncu" ödülü "Yaþamýn Kýyýsýnda" filmiyle Nursel Köse'ye verilirken, ayný film ile Tuncel Kurtiz "En Ýyi Yardýmcý Erkek Oyuncu", Fatih Akýn ise "En Ýyi Senaryo" ödülünü kazandý. "En Ýyi Müzik" ödülüne "Mutluluk" filminin müziðiyle Zülfü Livaneli, "En Ýyi Görüntü Yönetmeni" ödülüne ayný film ile Mirsad Heroviç deðer bulundu. ÖZEL ÖDÜLLER Gecede, "Digitürk Genç Yetenek Ödülü"nü "Yumurta" filmindeki rolüyle Saadet Iþýl Aksoy, "Turkcell Ýlk Film Ödülü"nü ise "Beyaz Melek" filminin yönetmeni Mahsun Kýrmýzýgül aldý. (Sesonline 26.03.2008) "Tiyatro Ümitsizliðin Reddidir Çünkü Oyun Daima Baþlar" "27 Mart Dünya Tiyatro Günü" 2008 Ulusal Bildirisi'ni, Muhsin Ertuðrul un Alkaya bildirgede þu ifadelere yer verdi: "Küçük bir köyde yaþýyoruz, ýsýnýyor yahut üþüyoruz, mutlaka seviniyor ve üzülüyoruz, farklý dillerde konuþuyoruz ve ötesi, daima hissediyoruz. Köyün bilgeleri ve onlarýn söylenceleri, uzun, duraðan hayat yazdýðý ilk Ulusal Bildiri nin 30 yýl önermelerini kýþkýrtýyor, hepimizi tekçi sonrasýnda Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi dayatmalardan koruyup sakýnýyor, yaþamak yaþayanýnýn þaþýrtýcý imgelemiyle gidip Þehir Tiyatrolarý Genel Sanat Yönetmeni, böyle anlam kazanýyor. Çünkü baþlangýçta gelelim ki sahici tekliði, bugünde var olan yazar, þair, yönetmen Orhan Alkaya kaleme hayat þekilsizdir. Ýnsan ý anlamlý kýlabilelim. Bütün Bu yýlki "Tiyatro Günü" bildirisini Orhan Alkaya kaleme aldý. Alkaya bildirgede Türkiye tiyatrosunun dar bir geçitte bulunmasýnýn hayal gücünü bunalttýðýný ancak geçen yýllara göre geliþme de olduðunu aktardý. aldý. Alkaya, bildirgede "Türkiye tiyatrosu hayli zamandýr bir uzun geçidin tam içerisinde duruyor ve geçidin darlýðý hayal gücünü bunaltýyor" dedi. Alkaya'ya göre "bu geçitten binlerce yýllýk ayrýþýk kültürel zenginliðimizle süzülmek, dünya köyüne, kendi oyun oynama birikimimizle akmak üzereyiz." "Tiyatro ümitsizliðin reddidir, çünkü oyun daima baþlar. Þimdi ve burada, yeniden, oyun baþlamak üzere. Baþlayalým öyleyse; hayatýn gözden geçirilmiþ yeni yorumlarýna her zaman ihtiyacýmýz oldu. Bu ihtiyaç olmasaydý tiyatro ne iþe yarardý ki?" "Tiyatro hayatý sýkýcý düzenekten korur" Öyleyse, oyun oynamaktan ne alýkoyabilir bizi? Pek az temel izlek var biliyoruz, ama yaratýcý insan kadar çok hikaye kurma ve anlatma biçimi de var. Tiyatro sanatý hayatý sýkýcý, ýsrarcý bir düzenekten koruyup kollarken, yaratýcý insandan beslenir, besleniyor. Çünkü insan eþsizdir. Olsa olsa henüz köyün sokaklarýnda saklý kalmýþ biçimler var ve yasak mahallelere ansýzýn girmek heyecan vericidir. Yeni biçimlere ihtiyaç duyuyoruz, çünkü týkanmak ölümdür. Biçim özün ta kendisidir ve en çok biçim yasaklanýr bilinebilen zamanda. Ayný anda ileriye ve geriye, yani hayatý anlamlý kýlacak kimyaya, yeryüzü zamanlarý kapsayan anda, bugünde! Bugün daima yakýcýdýr. Ýkaros un kanatlarý elbette acýyacaktýr ama kim güneþe o denli yaklaþmayý tasavvur edebilir ki? Çünkü ancak, yanmayý göze alan aydýnlatabilir." Orhan Alkaya'ya dair Alkaya 1958'de istanbul'da doðdu. Hukuk ve gazetecilik okudu. Günlük gazetelerde ve dergilerde deðiþik sanat disiplinleri üzerine eleþtiri yazýlarý, makale ve denemeler yazdý. Deðiþik gazetelerde köþe yazarlýðý ve dergilerde Genel Yayýn Yönetmenliði yaptý. (GG) (BÝA Haber 26 Mart 2008)

Meral Salman NEVÞEHÝR BELEDÝYESÝ VE AA ÝÞBÝRLÝÐÝ ÝLE ATATÜRK FOTOÐRAFLARI SERGÝSÝ Ankara da, üniversite öðrencisi bir genç kadýn, öðretim üyesi annesini boðazýný keserek öldürdü. Katilin evlat, maktulün anne oluþu ve cinayetin vahþiliði, cinayet haberini gazete manþetlerine taþýdý ve cinayetten bu vesileyle haberdar olan herkesi dehþete düþürdü. Cinayeti, iþleniþindeki vahþetin yaný sýra bu denli sarsýcý kýlan ve onu diðer ebeveyn cinayetlerinden ayýran baþka bir þey daha var. Çünkü bu cinayet, iþlenen ilk ebeveyn cinayeti deðil, hatta neredeyse her gün annesini, babasýný veya ikisini birden öldüren evlat haberleri gazetelerde yer alýyor. Bu cinayetler elbette ürküntü yaratýyor ama bunlarýn üzerinde durulmadan geçiliveriyor. Ne de olsa söz konusu olan yýllarýn ve hayatýn yorgunu, umarsýz anne babalar ve onlarýn yorgunluðunu, umarsýzlýðýný cinnetle harmanlayarak devralmýþ çocuklarý oluyor. Yaþamýn zaten pek bir þey vaat etmediði bu insanlarýn üzerinde öldürülmek de, öldürmek de aykýrý durmuyor. *** Oysa gazetelere manþet olan bu cinayette durum farklý, anne baþarýlý bir bilim kadýný ve kýzý bir vakýf üniversitesinde okuyan ve gazetelerde büyük bir iþtahla verilen boy boy fotoðraflarýndan çýkarabileceðimiz üzere güzel, baþarýlý, burjuva kategorisine gönül rahatlýðýyla sokulabilecek gencecik bir insan. Sarsýcý olan da bu zaten, ideal kabul edilebilecek, akademisyen anne babanýn üniversite öðrencisi kýzýnýn, bu burjuva ve medeni tabloya temelden saldýran, yani medeni olma prensibine saldýran cinayeti, yani anne katli! *** Annesini, kýz kardeþini ve erkek kardeþini öldüren 20 yaþýndaki bir Normandiya köylüsünün cinayetlerinden yola çýkarak, delilik, akýl saðlýðý, suç ve ceza kavramlarýný sorgulayan XIX. Yüzyýlda Bir Aile Cinayeti isimli kitapta ( ed. Foucault, M., 2007, Ayrýntý Yayýnlarý), Peter ve Favret, ebeveyn katlinin uygar olma prensibine saldýrdýðýný vurguluyorlar. 19. yüzyýl Fransa sýnda Cumhuriyetçiler ve kralcýlar arasýndaki kanlý bir iktidar mücadelesi verilirken, ayný dönemde köylüler arasýnda da vahþi cinayetler iþleniyor. Bu cinayetleri iþleyenler arasýnda meral_salman@hotmail.com Anne Katli çocuðunu öldürüp yiyen anne ve küçük bir kýzýn kanýný içen köylü de var: Bu radikal cinayetler tam da uygar olma prensibine saldýrýrlar. Bu prensip yasada ikili bir sýnýr içinde tanýmlanýr: Biri açýkça belirtilen ebeveyn katli (bu suçu iþleyen doða dýþýdýr); zýmni olan diðeriyse yamyamlýktýr (yasada bile bunu dile getirecek kelime yoktur) (sf.234). *** Söz konusu olan 19. yüzyýl Fransa sýnýn köylüleri olduðunda veya günümüz alt sýnýflarý, yoksullarý olduðunda, bu cinayetler, bu uygar olma prensiplerine saldýrýlar, bir þekilde kanýksanabiliyor. Üzerinde hâkimiyet kurulmuþ olanlarýn neden kendilerine karþý kanun-yalan- gücünü uygulayanlarý deðil de, kendilerinden olanlarý, en yakýnlarýný öldürdükleri sorusunu ise, Peter ve Favret katillerin, kendilerine karþý kanun gücü uygulayanlarý deðil en yakýnlarýný öldürürken, öldürdüklerinin aslýnda kendileri olduðunu söyleyerek yanýtlýyorlar. *** Öyleyse, hayatýný yoksulluk, umutsuzluk içinde geçirmiþ ebeveynlerin geleceksiz çocuklarý anne babalarýný katlederken, öldürdükleri biraz da kendileri ve belki de bu yüzden, yani zaten geleceksiz olduklarý için olanca vahþetine ve akýl almazlýðýna raðmen bu cinayetler gazete sayfalarýnda kaybolup gidiyor. Söz konusu olan genç, zengin, güzel, baþarýlý ve geleceði parlak bir insan olduðunda ise, bu insanýn annesini öldürürken öldürdüðünün biraz da kendisi olduðu gerçeði, hayatý ve hayattaki idealleri sadece baþarý, güzellik, zenginlik gibi kategoriler üzerinden kuran ve yüceltenler açýsýndan göz ardý edilemeyecek kadar dehþet verici oluyor. Ne de olsa cinayeti iþleyen, sadece annesini ve annesini öldürürken kendini öldürmüþ deðil, ayný zamanda sahip olduðu ve ona sunulan veya ona yakýþtýrýlan tüm idealize edilmiþ deðer ve konumlarýn makbullüðünü de tehlikeye düþürüyor. Böylesi bir cinayette burjuva ve medeni dünyaya, bu dünyanýn prensiplerine saldýrý içeriden geliyor ve bu nedenle cinayetin vahþeti kadar, saldýrýnýn þiddeti de cinayetten haberdar olanlarda hayret ve ürküntü yaratýyor. Sulucakarahöyük- NEVÞEHÝR Nevþehir Belediyesi kültürel etkinlikler serisini sürdürüyor.türkiye nin çeþitli kentlerinde açýlan ve büyük bir ilgi gören Anadolu Ajansý Genel Müdürlüðü ile Basýn Yayýn Genel Müdürlüðü nün ortak çalýþmalarý ile ortaya konan Atatürk fotoðraflarý, Nevþehir Belediyesi nin organizasyonu ile vatandaþlarýn ziyaretine açýldý. Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi sergi salonundaki sergi açýlýþýna Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu,Nevþehir Vali Yardýmcýlarý Hüseyin Ergi, Mustafa Kemal Keskin,Avanos Kaymakamý Mehmet Ünlü, Nevþehir Belediye Baþkan Yardýmcýlarý Yusuf Kaya ve Atilla Seçen,Anadolu Ajansý Yönetim Kurulu Baþkaný ve Anadolu Ajansý Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi,AA Genel Müdür Yardýmcýsý Tahsin Aktý, Nevþehir Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Dekaný Prof. Dr. M.Þükrü Akdoðan Nevþehir Milli Eðitim Müdürü Harun Fatsa nýn yaný sýra bazý öðretim kurumlarýnýn yöneticileri katýldý. Serginin açýlýþýnda konuþan Anadolu Ajansý Yönetim Kurulu Baþkaný ve Anadolu Ajansý Genel Müdürü Dr. Hilmi Bengi,Türkiye Cumhuriyeti nin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ün büyük devlet adamlýðý,siyasetçiliði ve liderliðinin dýþýnda sosyal hayatta var olan ulu önderin bu yönlerini ortaya koyan bir fotoðraf sergisini ilk olarak Samsun da açtýklarýný belirterek,sergiye gösterilen ilgi nedeniyle Atatürk Fotoðraflarý sergisinin farklý kentlerde vatandaþlarýn beðenisine sunulduðunu söyledi. Nevþehir Valisi M. Asým Hacýmustafaoðlu da, ilkeleri ile bugünlere ýþýk olan ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ün hayatýnýn çeþitli dönemlerinde çekilmiþ fotoðraflarýn Nevþehir de de sergilenmesinden büyük bir mutluluk duyduðunu belirtti. Atatürk Fotoðraflarý sergisi daha sonra AA Genel Müdürü Bengi ve Vali Hacýmustafaoðlu tarafýndan açýldý. Nevþehir Belediyesi nin organizasyonu ile AA Genel Müdürlüðü iþbirliði ile düzenlenen Atatürk Fotoðraflarý Sergisi ne tüm Nevþehir lileri beklediklerini söyleyen Nevþehir Belediye Baþkan Yardýmcýsý Atilla Seçen, 3 gün süre ile açýk kalacak sergide bir çoðu gazete,kitap ve dergide henüz yayýnlanmayan 100 e yakýn Atatürk fotoðrafýnýn sergilendiðini söyledi.

Ýtidal günlerinde sömürü ve þiddet 7 Baþkanlarý Ýstanbul da Çýraðan Sarayý ndan, yerel sözcüleri ayný anda diðer illerden Türkiye ye saðduyu çaðrýsý yapan patron kulüpleri ve iþçi örgütleri, AKP yi kurtarýp iþlerine bakmak istiyor... SERMAYENÝN ÝSTÝKRAR ARZUSU TOBB, TZOB, TESK, Türk-Ýþ, Hak- Ýþ, TÝSK, Kamu-Sen gibi iþveren, tacir ve iþçi örgütleri, TÜSÝAD Baþkaný Arzuhan Yalçýndað ve TOBB Baþkaný Rýfat Hisarcýklýoðlu nun önceki günkü buluþmalarýndan çýkan karar doðrultusunda dün Türkiye nin 81 ilinde saðduyu çaðrýsý yaptý. Bugün tarihi bir gün yaþýyoruz diye baþlayan bildiriden çýkan sonuç, bir yandan AKP nin neoliberal programý için uygun bir istikrar ortamýnýn istendiði, diðer taraftan da AKP ye sükûnet telkin edildiðiydi. ÝTÝDAL KÝMÝN ÝÞÝNE YARAYACAK? Ýþçi kýyýmý ve insan hakký ihlallerinin ivme kazandýðý AKP iktidarýna karþý iþçilerin, sosyalistlerin ve Kürtler in direniþini engellemek için egemenlere ortak davranma ve itidal çaðrýsý anlamý da taþýyan bildiriyi DÝSK ve KESK protesto etti. KESK Baþkaný Ýsmail Hakký Tombul, Biz de halký solduyuya davet ediyoruz derken, ÖDP Genel Baþkan Yardýmcýsý Alper Taþ, Emek güçlerine düþen, yoksulluðu, iþsizliði ve sömürüyü büyüten ve derinleþtiren istikrarý bozmaktýr dedi. En dakik uzlaþýn bildirisi Ýktidar yanlýsý bazý iþveren, iþçi, çiftçi ve esnaf kuruluþlarý 81 ilde saðduyu çaðrýsý yaparak, herkesi, itidalli davranmaya, gerilimi artýrýcý davranýþlardan kaçýnmaya davet etti. Parlak cümlelerle süslü açýklama ilk bakýþta, herkesin altýna imzasýný atacaðý bir metin gibi görünse de, perde arkasýnda yaþanlarý bilenler bu çaðrýya ihtiyatla yaklaþtý. AKP iktidarýndan nemalananlar, yaþanan gerginliklerin dünya kriziyle birleþip ekonomiyi sarsmaya baþlamasý üzerine böyle bir açýklama yapmayý zorunlu gördüler. Böylece eþ-dost ihaleleri, kamu mallarýnýn yok pahasýna özelleþtirilmesi, devletteki büyük kadrolaþma, kültürel ve sosyal haklar isteyenlerin üstüne acýmasýzca gidilmesi uygulamalarý aynen sürecek. Memur, iþçi, iþveren, çiftçi, esnaf, tüccar ve sanayicileri temsil ettiðini öne süren 7 sivil toplum örgütü, Türkiye nin son günlerde yaþadýðý siyasi gerilim dolayýsýyla 81 ilde ayný anda Türkiye Ýçin Saðduyu çaðrýsý yaptý. TOBB, TZOB, TESK, Türk- Ýþ, Hak-Ýþ, TÝSK ve Kamu-Sen baþkanlarý, Ýstanbul Çýraðan Sarayý nda bir araya gelirken, diðer illerde de bu kuruluþlarýn yerel yöneticileri saðduyu çaðrýsýnda bulundu. Ortaklaþa hazýrlanan Türkiye Ýçin Saðduyu çaðrýsý metni TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu tarafýndan okundu. Bugün tarihi bir gün yaþýyoruz cümlesiyle baþlayan ortak açýklamada, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB), Türkiye Kamu Çalýþanlarý Sendikalarý Konfederasyonu (Türkiye Kamu-Sen), Türkiye Ýþveren Sendikalarý Konfederasyonu (TÝSK), Türkiye Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (Türk-Ýþ), Türkiye Esnaf ve Sanatkarlarý Konfederasyonu (TESK), Türkiye Ziraat Odalarý Birliði (TZOB) ve Hak-Ýþ in, 81 ilde ayný anda baþlayýp bitecek bir toplantý düzenlendiði anýmsatýldý. Ortak metinin baþlangýç bölümünde, Türkiye bugünlerde zor bir demokrasi ve hukuk sýnavýndan geçmektedir. Ülkemizin bu kritik dönemden hiçbir yara almadan çýkmasý hepimizin ortak dileðidir ifadesi yer aldý. AB SÜRECÝ HIZLANDIRILMALI Uluslar arasý finansal krizin dalgalanmalarýný hissetmeye baþladýðýmýz bugünlerde iktisadi tedbir arayacaðýmýza hala saðduyu arýyor olmamýz bir talihsizliktir görüþüne yer verilen bildiri þöyle devam etti: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasý nýn baþlangýç ilkelerine dayalý demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Vazgeçilmez olan bu ülkeler bütünü bizi bir arada tutmaktadýr. Bu ilkelerin varlýðý dýþýnda her mesele siyasetin konusu olabilir ve özgürce tartýþýlabilir. Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarýdýr. Siyasi partilerin kolaylýkla kapatýlabilmesi ayný kolaycý yaklaþýmla kurum ve bireylerin özgürlüklerinin kýsýtlanmasý, demokratik süreç ve kurumlarýn güçlenmesine hizmet etmek yerine zarar vermektedir. Kuvvetler ayrýlýðý ilkesi demokrasimizin iþleyiþi için son derece önemlidir. Kuvvetler ayrýlýðý ilkesinin kuvvetler arasýnda uyum saðlamasý çatýþmaya neden olmamasý toplumda yaratýlmak istenen kamplaþmayý beþlememesi ve kuvvetlerin baðýmsýzlýðýný temin etmesi de esastýr. Ülkemiz Anayasayý ve siyasi partiler kanunu ilgilendiren çeþitli sorunlar etrafýnda gergin bir süreç içerisindedir. Halbuki yapmamýz gereken ekonomik, siyasi ve sosyal standartlarýmýzý geliþmiþ ülkelere ulaþtýrmak ve AB sürecini hýzlandýrmak olmalýdýr. HEPSÝ ÝKTÝDAR YANLISI KURULUÞ Bildiride Türkiye nin geliþen dünya þartlarýna uygun, toplumun beklentilerini karþýlayan, her ferdini kucaklayan, evrensel deðerler ile Türkiye nin deðerlerini bütünleþtirecek bir Anayasaya, siyasi partiler kanununa ve hukukun üstünlüðü ilkesini güçlendirmeye ihtiyacý olduðu da vurgulandý. Metni imzalayan iþveren, iþçi, memur, çiftçi ve esnaf kuruluþlarýnýn ortak özellikleri þimdiye kadar iktidar yanlýsý bir tavýr içinde olmalarý. Ortak metne imza atanlarýn asgari ücret net 481 YTL iken açlýk sýnýrýnýn 696 YTL ye, yoksulluk sýnýrýnýn 2 bin 269 YTL ye yükseldiðini görmedikleri anlaþýlýyor. Metni büyük bir coþkuyla açýklayanlarýn, özelleþtirmeler yoluyla ülkenin en stratejik kurumlarýnýn, fabrikalarýnýn, bankalarýnýn, limanlarýnýn, sigorta þirketlerinin, medya kuruluþlarýnýn yabancýlara satýlmasý konularýný da dikkate almadýklarý görülüyor. Saðduyu çaðrýsý yapanlarýn bugün Meclis Genel Kurulu nda görüþülmeye baþlanacak sosyal güvenlik ve genel saðlýk sigortasý yasa tasarýsýyla ilgili Hükümete herhangi bir tavsiyede bulunmayýþý da dikkat çekiyor. Ortak metinde Türkiye nin daðlarýnýn, ovalarýnýn yabancý altýn arayýcýlarý tarafýndan yaðma edilmesi, nükleer santrallerin kurulmasý konusunda ýsrar edilmesine iliþkin herhangi bir eleþtiride bulunulmayýþý da gözlerden kaçmýyor. Birgün Ankara * * * ÖDP: Egemenlerin istikrarý tehlikede Özgürlük ve Dayanýþma Partisi (ÖDP) Genel Baþkan Yardýmcýsý Alper Taþ, dün çeþitli kuruluþlarýn saðduyu çaðrýsý adý altýnda yaptýðý açýklamayý þöyle deðerlendirdi: Egemen sýnýflar ve güçler ve onlarýn siyasi aktörleri arasýnda süren it dalaþý sömürüye ve yoksul karþýtý büyümeye dayalý istikrarý tehdit ediyor. Bu istikrarýn bozulmasý egemen sýnýflarýn bütün kesimlerini huzursuz ediyor. Saðduyu çaðrýsýnýn altýndaki neden budur. Emek güçlerine düþen, yoksulluðu, iþsizliði ve sömürüyü büyüten ve derinleþtiren bu istikrarý bozmaktýr. * * * Ýþçiler için þimdiye kadar çaðrý yapýlmadý Aðýrlýklý kesimi iþverenlerden oluþan saðduyu ekibinin þimdiye kadar iþçi haklarý alanýnda yaþanan ihlaller konusunda ciddi bir müdahalesi ve ya çaðrýsýnýn olmadýðý biliniyor. Hak arama mücadelesi veren emekçilerin yakýn zamandaki direniþlerinden bazý örnekler þöyle:»kühne+negal: Carrefour da faaliyet gösteren firmadan atýlan ve yerlerine taþeron iþçiler alýnan emekçiler direniyor.»yörsan: Sendikal faaliyetleri nedenyile iþten atýlan iþçilerin direniþi 111 nci gününde.»acarer Döküm: Ýþçiler 25 Aralýk 2007 de greve baþladýlar.»tega Mühendislik: Sincan daki iþçilerin mücadelesi grev kýrýcýlarýn bütün çabalarýna raðmen sürüyor.»tekel: Özelleþtirmeye karþý iþçilerin ülke çapýndaki direniþ ve iþgalleri sürüyor.»tersane iþçileri: Tersanelerdeki art arda gelen ölüm ve iþ kazalarýna karþý direniþteler.»emekli-sen: Kapatýlmaya karþý direniþ eylemleri sürüyor.»sct: Grev üçüncü yýlýnda.»kocaeli Üniversitesi: Oleyis e baðlý iþçilerin grevi iki ayý aþtý.»fontana Pietro Kalýp Sanayi: Çelik- Ýþ e üye iþçiler 14 Mart ta grecve çýktý.»arçelik: Nakliyat-Ýþ iþçilerinin grevi sürüyor. Ýþçiler önceki gün Koç Holding in Nakkaþtepe binasý önünde eyleme baþladýlar.»art Gýda: Tek Gýda-Ýþ e üye 204 iþçi Fora Zeytin Fabrikasý nda toplu sözleþmede anlaþma saðlanamamasý üzerine greve çýktý.»ýlbey Tekstil: Ýþçiler ücret politikasýna karþý grevdeler. * * * Saðduyulular arasýnda KESK ve DÝSK yok! SAÐDUYU çaðrýsý yapýlan toplantýda DÝSK ve KESK yer almadý. KESK Genel Baþkaný Ýsmail Hakký Tombul Birgün e yaptýðý açýklamada, toplantýda yer almama nedenlerine dair Biz KESK olarak herhangi bir davet almadýk ancak zaten Türkiye de yaþanan toplumsal gerilimin nedeni olan sað duyulu politikalar içinde yer almamýz da mümkün deðil. Biz toplumun ihtiyacýnýn sol duyulu politikalar olduðuna inanýyoruz. Emekçileri ve halký sol duyuya davet ediyoruz dedi. KONU MANKENÝ OLMAK ÝSTEMÝYORUZ DÝSK Genel Baþkaný Süleyman Çelebi ise toplantýya katýlmama nedenlerini konu mankeni olmak istemiyoruz sözleriyle açýkladý. Çelebi, Hükümet alýnan kararlarý ciddiye almýyor. Tam tersine, göstermelik bir birliktelik olarak görüyor. Kendisi ise ihtiyaç duyduðu zaman gelip bizden oksijen almaya çalýþýyor. Bizler oksijen örgütleri olmamalýyýz. Konu mankeni olmamak için çaðrý almamýza raðmen toplantýya katýlmadýk dedi. Özlem Zorcan (BÝRGÜN 27/03/2008)

Denizden her çýkaný yemeyin! Kýyýlarýmýzda her geçen yýl daha fazla görülen ve yýrtýcý özelliði nedeniyle balýk türlerine zarar verdiði belirtilen balon balýklarý, tezgahlarda satýþa sunulurken, uzmanlar yoðun toksin içeren bu türün kesinlikle yenilmemesi gerektiðini bildiriyor. Akdeniz de su sýcaklýðýndaki artýþla beraber Kýzýldeniz den Süveyþ Kanalý yoluyla göç eden ve ekonomik deðeri yüksek balýklarý yiyerek beslenen Ýndo- Pasifik kökenli bir tür olan balon balýðýnýn (Lagocephalus sceleratus), Türkiye kýyýlarýnda da giderek çoðalmasý balýkçýlarý endiþelendirirken, bilinçsiz bazý satýcýlarýn bu türü tezgahlarýna taþýmasý tehlikeyi de beraberinde getiriyor. Tatrodotoksin (TTX) ihtiva ettiðinden kas felci yaparak nefes darlýðýna sebep olduðu, dolaþým yetmezliðine baðlý ölümle sonuçlanabilen zehirlenme yaratabildiði bilinen balon balýðý, bu tehlikesine karþýn Mersin de balýk tezgahlarýnda yerini buluyor. Kilosu 8.5 YTL den satýlan ve kurbaða balýðý olarak da bilinen bu türün, Kýzýldeniz ve Japonya daki benzerlerine oranla daha az toksit taþýmasýna karþýn uzmanlar, tüketilmesinin tehlikeli olacaðý konusunda uyarýlarda bulunuyor. Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi öðretim üyesi Doç. Dr. Cem Çevik, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, Kýzýldeniz ve Hint Okyanusu na özgü türlerin Akdeniz e girmesi ve koloni oluþturup yerli türlerle alan rekabetine girmesinin ana nedenlerinden birinin Akdeniz deki su sýcaklýðýnýn artýþý olduðunu belirtti. Akdeniz de artýk tropikalleþme yaþandýðýný, bunun tüm havzayý etkilediðini ifade eden Çevik, þimdiden, tropikal türlerden olan ve tehlike yaratan yosunlar ile balon balýðý gibi balýk türlerinin havzada geliþtiðini vurguladý. Çevik, balon balýðýnýn birkaç yýl önce Akdeniz de görülmeye baþlandýðýný, ancak bu dönemde sayý bakýmýndan dikkat çekici olmadýðý için çok fazla üstünde durulmadýðýný kaydetti. Hýzla üreyen ve yeni göçlerle sayýlarý artan balon balýðýnýn sýkýntý yaratmaya baþladýðýný ifade eden Çevik, "Bu türün kýyýlarýmýzdaki etkileri üzerinde araþtýrmalar yapýlýyor. Ülkemize giren balon balýklarýnýn çok zehirli olmadýðýný biliyoruz. Uzakdoðuda bu türün toksit etkisi çok daha fazla bulunuyor. Ancak yine de bu balýk güvenle tüketilemez" dedi. Çevik, küresel ýsýnmayla birlikte balon balýðýnýn yaný sýra ekonomik türlerin de kýyýlarýmýza girdiðini belirterek, "Balýkçýlarýn en çok yakaladýðý ekonomik tür gümüþ balýðý, paþa barbunu, nil barbunu, býldýrcýn kefal, deniz turnasý ve ceylan balýðýdýr. Bu türler tüketim açýsýndan bir sýkýntý yaratmaz. Türkiye kýyýlarýnda 45, Akdeniz in tamamýnda 60 a yakýn balýk türü bulunuyor" diye konuþtu. -BALON BALIÐI- Akdeniz sahillerinde iki çeþidi sýklýkla görülen ve iki ayrý yan çizgiye sahip, kuyruk sapý dar, kuyruk yüzgeci hilal þeklinde, burnun her iki tarafýnda az geliþmiþ bir papilla ile birlikte iki adet burun deliði bulunan ve vücudun gerisinde pul bulunmayan balon balýklarý, taþlýk ve yosunlu bölgelerde yaþýyor. Vücutlarý grimsi kahverengi, düzensiz açýk renkli benekleri bulunan ve sýrt yüzgeci siyah olan balon balýklarý, kafalarýnýn da diðer balýklara göre daha büyük oluþuyla dikkati çekiyor. Þiþkin olmadýðý hallerde uzun ince bir vücut yapýsýna sahip olan balon balýðýnda, baþýn arkasýnda ve vücudun gerisinde kuyruða kadar dikenler bulunuyor. Dipte yatarak baþýnýn üstündeki gözleri ile küçük canlýlarý veya balýklarý görüp avlayan bu balýklar, nisan ve mayýs aylarýnda kýþladýklarý derin sulardan sahillere, bazen de acý su bölgelerine sokulup, temmuz ve eylül aylarý arasýnda ürüyorlar. (Milliyet 27.3.2008) Kuraklýk bitkisel üretimi vurdu Geçen yýl, tahýl, sebze ve meyve ürünlerinin üretiminde düþüþ yaþandý. Tahýl ürünleri üretimi yüzde 15.5, meyve üretimi yüzde 4.3, sebze üretimi de yüzde 0.7 oranýnda azaldý. Buðday üretimindeki azalma üç milyon tona yaklaþtý. ANKARA - Türkiye Ýstatistik Kurumu (TÜÝK), 2007 yýlý bitkisel üretim rakamlarýný açýkladý. Kuraklýk ve küresel ýsýnmanýn etkisiyle geçen yýl ciddi ölçüde küçülen tarým sektöründeki olumsuz tablo, üretim rakamlarýna da yansýdý. Tarýmdaki küçülmeye iliþkin kesin rakamlar, 31 Mart ta açýklanacak. Ancak tahminler, yüzde 5.5 ile 7 arasýnda bir küçülme olacaðý yönünde. Üretim rakamlarý ise ölçümü yapýlan tüm ürün gruplarýnda azalma olduðunu gösteriyor. 2007 de tahýl ürünleri üretimi, 2006 ya göre yüzde 15.5, meyve üretimi yüzde 4.3 ve sebze üretimi de yüzde 0.7 oranýnda azaldý. Toplam tahýl ürünleri üretimi, 29 milyon ton oldu. Buðday üretimi, yüzde 13.9 azalarak 2006 daki 20 milyon tondan 17.2 milyon tona geriledi. Dane mýsýrda kayýp yüzde 7.2, üretim miktarý ise toplam 3.5 milyon ton oldu. Arpa, yüzde 23.5 azalmayla 7.3 milyon ton, çeltik de yüzde 6.9 azalmayla 648 bin ton üretildi. Toplam 14.4 milyon tonu bulan meyve üretiminde ise elmada yüzde 22.8, kayýsý da yüzde 21.2, armutta yüzde 12.1, viþnede yüzde 48.9 ve kirazda da yüzde 28.3 lük kayýplar dikkat çekti. Türkiye nin, dünyanýn önde gelen üreticilerinden olduðu fýndýktaki azalma yüzde 19.8 oldu. Sebze üretiminde toplam 25.6 milyon tona ulaþýlýrken, kuru soðan ve havuç dýþýndaki ürünlerdeki azalýþ dikkat çekti. (NTV-MSNBC 27 Mart 2008) Her yýl 586 bin anne ve anne adayý yaþamýný yitiriyor Dünyada her yýl yüzde 99 u geliþmekte olan ülkelerde olmak üzere 586 bin kadýnýn, gebelik ve doðuma baðlý nedenlerden ötürü yaþamýný yitirdiði belirtildi. Dünyadaki tüm doðumlarýn yüzde 85 inin, tüm çocuk ve yeni doðan ölümlerinin yüzde 95 inin ve anne ölümlerinin yüzde 99 unun geliþmekte olan ve geri kalmýþ ülkelerde olduðu ifade edildi. Türkiye de de bebek ölüm hýzýnýn 1978 de binde 43, anne ölüm hýzýnýn 100 binde 150 dolaylarýndan, bugün bebek ölüm hýzýnýn binde 33 e ve anne ölüm hýzýnýn ise yüz binde 25-30 a düþtüðü kaydedildi. Kavaklýdere Bayýndýr Hastanesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum uzmaný Doç. Dr. Kemal Göl ün açýklamalarýna göre kadýnlarýn, gebelik döneminde ve gebelikten sonra týbbi açýdan özel bakýma gereksinimi var. Týbbi kontrollerinin ise ihmal edilmemesi gerekiyor. Bu dönemlerde meydana gelen hastalýklarýn, geri dönüþü mümkün olmayan sonuçlar doðurabileceðini, hatta anne ve bebek ölümüyle sonuçlanabileceðini ifade eden Göl, Ne yazýk ki anne ölümlerinin tamamýna yakýný uygun týbbi bakým ile önlenebilir ölümlerdir dedi. Dr. Göl, Türkiye de dahil olmak üzere geliþmekte olan ülkelerde en önemli anne ölüm nedeninin, doðum sonu kanamalar, gebelikte yüksek tansiyon ve doðum sonu veya gebelik döneminde görülen enfeksiyonlar olduðuna dikkati çekti. Her yýl yüzde 99 u geliþmekte olan ülkelerde olmak üzere dünyada toplam 586 bin kadýnýn, gebelik ve doðuma baðlý nedenlerden ötürü yaþamýný yitirdiðini belirten Göl, Dünyadaki tüm doðumlarýn yüzde 85 i, tüm çocuk ve yeni doðan ölümlerinin yüzde 95 i ve anne ölümlerinin yüzde 99 u geliþmekte olan ve geri kalmýþ ülkelerde olmaktadýr diye konuþtu. TÜRKÝYE DE ÖLÜM ORANLARI DÜÞÜYOR Göl, Türkiye de doðumlarýn yaklaþýk yüzde 15-20 sinin, gebenin baþýnda hiçbir saðlýk personeli olmadan uygunsuz koþullarda, evde geleneksel ebeler yardýmýyla veya kendi baþýna yapýldýðýný, kayýtlara bile iþlenemediðini dile getirerek, Türkiye de bebek ölüm hýzý binde 33 ve anne ölüm hýzý ise yüz binde 25-30 dolaylarýnda olduðunu, hedefin bu deðerlerin 10 un altýna düþürülmesi olduðunu ifade etti. * * * Rakamlar ve önlemler Anne ölüm hýzýnýn en yüksek olduðu bölge 100 binde 68.3 ile Kuzeydoðu Anadolu ve Doðu Karadeniz. Anne ölüm hýzýnýn en düþük olduðu bölge ise 100 binde 12.4 ile Batý Anadolu. Bu oran kentlerde 100 binde 28.2 iken kýrsal bölgelerde 100 binde 53.7. Türkiye de 15 yaþýnda anne olanlarýn tüm evli ve anne olan kadýnlara oraný yüzde 1.8, 17 yaþ için yüzde 8.8 ve 19 yaþ için yüzde 23. Yaklaþýk 1 yýl gibi sýk aralýklarla doðum yapmak, 1-5 yaþ arasý çocuklarda ölüm riskini yüzde 70-80 oranýnda artýrýyor. Ýlk doðum yaþý 18 e ertelendiðine, bebek ölüm riski yüzde 20-30 azalabiliyor. (Birgün 27/03/2008)