KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİ TG 9 ÖABT EDEBİYAT Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının İhtiyaç Yayıncılık ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz.
2015 ÖABT / TDE 1. Soruda sözü edilen bilim adamı Ahmet Caferoğlu dur. Türk Dili Tarihi 1 adlı eseri önemlidir. Türkiye de Türk Dili tarihi konusunda ilk çalışmayı yapmıştır. Göktürk ve Uygur dönemlerini Eski Türkçe başlığı altında incelenmiştir. 2. Taryat Yazıtı, Moyun Çor tarafından diktirilmiştir. Moyun Çor ile babası Köl Bilge arasında yaşanan savaşlar anlatılır. Gürbelcin Yazıtı, üç satırdan oluşur, bulunduğu yerin adını almıştır, her satırda Tengri kulu bitidim yazmaktadır. Somon-Sevrey, bulunduğu yerin adını alır, Bögü Kağan ın 762 yılında Çin e yaptığı seferi anlatır. Tes Yazıtı, Moyun Çor tarafından diktirildiği tahmin edilmektedir, Uygurların atalarından bahsetmektedir. Şine-Usu (Moyun Çor) Yazıtı, Uygurların Göktürklerle savaşını ve onları nasıl yok ettiğini anlatır. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENLİĞİ 4. Ebulgazi Bahadır Han (17. Yüzyıl), Klasik Öncesi Devir Çağatay Türkçesinin bir sanatçısı sayılamaz. O, Klasik Sonrası Devir Çağatay Türkçesinin bir sanatçısıdır. Klasik Çağatay Devri nin başlangıcı: 14. yüzyıl sonlarından başlayıp 15. yüzyıl ortalarına kadar olan dönemdir. Klasik Sonrası Devir ise 16. yy-20. yy. başı arasındaki döneme verilen isimdir. Ebulgazi Bahadır Han ın ait Şecere-i Terâkime ve Şecere-i Türk adlı eserleri vardır. Birincisi Türkmen boyları arasında okunan bir Oğuznamedir. Diğeri ise Şeybanî Özbeklerinin şecereleri ile Türk ve Moğol tarihine dair bir eserdir. 5. Biri + gerü ersin + ke teg - me - di - m yön gösterme eki yönelme hâli eki 1. teklik kişi eki görülen geçmiş zaman eki olumsuzluk eki fiil kökü TG 9 6. Eski Türkçede kullanılan sıfat-fiil glı-gli Türk lehçelerinden Halaçcada kullanılmaktadır. 7. istemeyüben istemeyerek demektir. Eklerine ayırdığımızda: İste-me-y-üben: 1. olumsuzluk eki; 2. zarf-fiil ekidir. Arada kaynaştırma harfi kullanılmıştır. 8. Bayın Çokto Yazıtı Göktürk veziri Bilge Tonyukuk adına dikilmiştir. Altun Tamgan Tarkan adına dikilen yazıt ise İhe - Aşete Yazıtı dır. 3. Bunça yirke tegi yorıtdım ötüken yışda yig idi yok ermiş. (Bunca yere kadar sefer ettim (ordu yürüttüm), Ötüken Yaylası ndan daha iyisi yok imiş). bu + n + ça eşitlik eki zamir n si bu işaret zamiri sü - le - di - m 1. teklik kişi eki görülen geçmiş zaman eki isimden fiil yapma eki isim kökü Cümlede belirtme hâli eki yoktur. Cümle Güneyde Dokuz Ersin e kadar asker sevk ettim, Tibet e ulaşmama az kaldı. manasına gelmektedir. 9. Uygur metinlerinden olan Altun Yaruk ta Budizm in esasları, felsefesi ve Buda nın menkıbeleri anlatılır, Maitrsimit Türk edebiyatının ilk ilkel tiyatro örneğidir, Sekiz Yükmek te ise beş duyu organının anlamı ve görevleri Budist bir yaklaşımla verilmiş ve bazı manevi bilgiler anlatılmıştır. teg - i fiilden isim yapım eki fiil kökü yış + da ayrılma - çıkma hâli eki isim kökü 3
10. Türkmen Türkçesi, Gagavuz Türkçesi, Azeri Türkçesi, Türkiye Türkçesi Batı dili grubunda yer almaktadır. Ancak Kazak Türkçesi Kıpçak dil gurubunda bulunmaktadır. 13. B, C ve E seçeneklerindeki cümleler girişik birleşik cümledir. Sıralı cümle olmadıklarına göre özne ortaklığı da söz konusu olamaz. C seçeneğinde iki yüklemin iki farklı öznesi var.1. cümlenin öznesi azınlık yurttaşlarımız, 2. cümlenin öznesi konak hayatı. A seçeneğinde Halaskârgazi Caddesi, İstanbul un en şık alışveriş yörelerinden biriydi ve yarışıyordu yüklemleri için ortak özne olarak kullanılmış. 16. Masallar, olağanüstü olay ve kişilere yer veren, çoğu kez bir eğitim amacı güden hayalî öykülerdir. Kafdağı gibi olağanüstü coğrafi unsurlar; dev, yedi başlı canavar, ev büyüklüğünde kuş gibi olağanüstü yaratıklar vardır. Söyleyeni bilinmeyen bu ürünlerde iyilik, doğruluk, yardımlaşma öğütlenir. Masalların anlatımında genellikle belirsiz geçmiş zaman kipi kullanılır. 11. Kutadgu Bilig didaktik bir mesnevidir. Bilimsel bir çalışma değildir. Bir siyasetnamedir. Kaşgarlı Mahmut un eseri Divan-ı Lügâti t- Türk te Karahanlı Türkçesi ile ilgili bilgiler vardır. 14. Nazım ve nesir olarak karışık bir yapı gösteren ve hacim bakımından uzun olan, konusu sevgi ve kahramanlık olan halk edebiyatı türü halk hikayesidir. Diğer türlerin hiçbirinde aşk konusu işlenmez. Bunlar ya nazım ya da nesirdir. Nazım nesir karışık olan tür yalnızca halk hikâyesidir. 17. Sazım-ın üstü, sözüm-ün üstü belirtili ad tamlamasıdır. Ölçü gereği tamlayan eki düşürülmüştür. Kaş hilale benzetilmiştir, teşbihibeliğ yapılmıştır. İlk üç dize 6+5, son dize 4+4+3 biçiminde duraklıdır. Güzelleme aşk, tabiat konulu halk şiirleridir. Bu, bir semai olamaz. Halk şiirinde 8 heceli şiirlere semai, 11 heceli şiirlere koşma denir. Bu bir koşmadır. 12. bitme-y-en sözcüğünde kaynaştırma ünsüzü, giden kelimesinde ünsüz yumuşaması, duyarım aşklardan sözlerinde ulama İki ünlü arasında kalan p, ç, t, k ünsüzlerinin yumuşaması gerekir. Yumuşamamışsa yumuşamaya aykırılık vardır. kopuş, uçup sözcükleri bu duruma örnektir. Parçada ünlü düşmesi yoktur. 15. A, B, C ve E seçeneklerinde Meddah hikâyesi ile halk hikâyesi doğru bir şekilde eşleştirilmiştir. Ancak D seçeneğindeki Ozanlar ve Kopuzcular dışında meddah, hekâtçı adı verilen kişiler tarafından anlatılır. ifadesi halk hikâyesine ait bir özelliktir. Anlatıcıların profesyonel birer sanatçı niteliğinde olması ise meddah hikâyesine ait bir özelliktir. 4
18. Makedonya İmparatoru İskender ile Saka Türkleri arasındaki savaşları konu alan Türk destanı Şu Destanı dır. 21. Tekke şiirinin ve kendi ismiyle anılan Yesevilik tarikatının kurucusu olan şair Ahmet Yesevi dir. Ünlü eseri Divan-ı Hikmet tir. 24. Bu tip sorularda cevap daima ölçüsü dür. Şiirin herhangi bir beyitindeki ölçü, aruz da olsa hece de olsa şiirin tümü için geçerlidir. Bu beyit mef ûli/ fâilâtü/ mefâîlü/ fâilün (fe ilün) kalıbıyla yazılmıştır. Ancak şiirin konusu, kafiye, nazım biçimi diğer beyitlere geçtiğinde değişiklik gösterebilir. Bir beyite bakarak şiirin yazıldığı dönemi de kesin olarak belirleyemeyiz. 19. Toroslarda yaşayan göçebe Türkmenlerin yerleşik hayata geçişte zorlanmaları nedeniyle başlattıkları isyana önderlik eden halk şairi Dadaloğlu dur. 22. Hem aruz ölçüsü hem de hece ölçüsü ile şiirler yazmıştır. Mensur eserleri, mesnevileri ve ilahileri vardır. Nesri sade Türkçe iledir. Manzum eserleri: Gevhernâme, Minbernâme. Mensur eserleri: Budalanâme, Kitab-ı Miglate. Bütün bunlar Kaygusuz Abdal ın özellikleridir. 25. Divançe, küçük divan demektir. Seçenekte tanımı verilen mürettep divandır. Mürettep divan, şiirlerin belirli bir düzene uygun şekilde yerleştirildiği divanlardır. Birinci bölümde kasideler, ikinci bölümde tarihler, üçüncü bölümde musammatlar, dördüncü bölümde gazeller yer alır. 20. Şathiye bir tekke şiiridir. Anlamca kapalı, mecaz ve istiarelerin, tezat ve mübalağa sanatlarının bolca kullanıldığı alaycı, dinî şiirlerdir. Sorudaki dörtlük de bir şathiyedir. 7 li hece ölçüsüyle söylenmiş bu şiir Yunus Emre nindir. Yalınlık şiirde söz sanatlarına yer vermemek anlamına gelir. Bu şiirde mübalağa sanatının yanı sıra tasavvuf terimlerinden yararlanılarak bir anlam kapalılığı sağlanmıştır. Burada sinek insan, kartal da onun insani tutkularıdır. İnsan tutkularına hâkim olursa sineğin kartalı yenmesi gibi büyük bir iş başarmış olur. Yani yalın bir şiir değildir. Yalınlık sadelikten farklı bir kavramdır. Sadelik yabancı kelime kullanmamak anlamına gelir. 23. Garipname ile Aşık Paşa, Felekname ile Gülşehri, İskendername ile Ahmedi, Pendname ile Güvahi eşleşir. Fuzuli nin Şikâyetname si dışta kalır. 26. Soruda B, C, D ve E seçenekleri ile ilgili açıklamalara yer verilmiştir. Ancak motif ile ilgili herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir. İlk açıklama (Halk anlatmalarında bir parçanın... ) varyantla; ikinci açıklama (Destan, masal, hikâye gibi... ) epizotla; üçüncü açıklama (Halk hikâyelerinin son kısmında...) duvaggapma ile; son açıklama ise (Saz meclislerinde âşığın...) sersuhane ile ilgili açıklamalardır. 5
27. Bir olguyu gerçek nedeninin dışında hoşa giden bir nedene bağlama: Hüsnütâlil Bir gerçeği sezdirmek için bir sözü hem gerçek hem mecaz anlamıyla kullanma: Kinaye Benzetme amacı gütmeden bir sözcüğü ilgili olduğu bir başka sözcük yerine kullanma: Mecazımürsel Sözü benzetme ilgisi kurarak geçici olarak başka bir sözcük yerine kullanma: İstiare Bir anlam inceliği yaratmak için bildiği bir gerçeği bilmezlikten gelme: Tecahüli arif Nedim in beytinde tecahüliarif yapılmıştır. 29. İmale aruzda vezin gereği açık bir heceyi uzun okuyup kapama; med, uzun bir heceyi daha da uzatıp bir buçuk hece (bir kapalı bir açık) değerinde okuma; vasl, ulama demektir. Uzun, kapalı bir hecenin kısa okunup açılması zihaftır. Leylî sözcüğünün son hecesi kısa (şapkasız) okununca zihaf yapılmış olur. 31. Şevkengîz mesnevisi ve nasihatnâme türünde yazdığı Lutfiyye mesnevisiyle, münşeât ve hezeliyatlarıyla tanınan şair Sümbülzade Vehbi dir. 28. Hallacı Mansur, tasavvufun en önemli temsilcilerinden. Bu anlayışta tek gerçek aşk Allah a duyulan aşktır ve bizler Tanrı nın yansımaları olarak bu dünya üzerinde yaşamımızı sürdürürüz. Mansur Ene l Hak dediği için idam edilmiştir. Dara girmek sözü (darağacı) Hallacı Mansur u çağrıştırır. Seyyid Nesimi ise aynı sebeple derisi yüzülerek öldürülmüştür. 30. Beytin dil içi anlamı şöyledir: Ey ay yüzlü sevgili, ben gam meclisinin yanık sesli neyiyim. Ateşte kurutulmuş vücudumda havadan gayri ne varsa üfle gitsin Mâh, Farsça ay demektir, parlaklığından ve güzelliğinden dolayı istiareli olarak sevgili anlamına kullanılmıştır. Heva kelimesinin hava ve arzu, istek anlamlarını düşündürmesi tevriye sanatına örnek teşkil eder. Vahdetivücut bir tasavvuf terimidir. Hakkâ ulaşma, Allah la bütünleşme anlamı taşır. Fuzuli nin beyti daha çok aşk ızdırabını terennüm ediyor. 32. Bir şiirde her beytin son kelimesinin bir sonraki beytin ilk kelimesi olarak kullanılması demek olan iade sanatıyla yazılan gazallere gazel-i mu âd denilmektedir. Soruda verilen şiirde; masdarı Mastarı mahzarı Mahzarı şeklinde devam etmiştir. Bu biçimde oluşturulan gazellere gazel-i mu âd denilmiştir. 6
33. Tercüman-ı Hakikat, Ahmet Mithat Efendi nin gazetesidir. Ahmet Mithat servetifünuncuları toplumdan kopuk bir sanat anlayışına sahip olmaları nedeniyle Dekadanlar adlı yazısıyla eleştirmiş, daha sonra Teslim-i Hakikât adlı yazısıyla bu eleştirinin haksızlığını kabul etmiştir. 36. Sembolizmde anlam kapalılığı önemlidir. Şiir okuyucunun yorumuyla değer kazanır. Açıklıktan kaçınılır. Mecazlar, istiareler, alışılmamış bağdaştırmalar çokça kullanılır. D seçeneğindeki Attilâ İlhan a ait dizelerde haftalar kuru yaprağa benzetiliyor. kullanılmamış bir gök de alışılmamış bir bağdaştırmadır. 39. İkinci Yenici şairlerden Cemal Süreya, şiirin anayasaya aykırı olduğunu, doğanın ahlakı kovduğu yerde ve yasa dışı olduğunu savunur. Göçebe, Beni Öp Sonra Doğur Beni, Sevda Sözleri şiir kitaplarından bazılarıdır. Şapkam Dolu Çiçekle bir deneme kitabıdır. Seçeneklerde yer alan diğer isimlerden yalnızca İlhan Berk İkinci Yenicidir. 34. Parçada tanıtılan sanatçı Enis Behiç Koryürek tir. Şiirleri millî heyecanlarla yüklü, lirik ve epiktir. Şiire aruz ile başlamış ancak Ziya Gökalp in etkisiyle hece ölçüsüyle kaleme aldığı şiirleri ile adını duyurmuştur. Gemiciler şiirleriyle tanınan sanatçı Türk denizciliğinin şairi olarak anılır. 1946 dan sonra tasavvufi şiirler de yazmıştır. Güneşin Ölümü, Miras, Varidat-ı Süleyman sanatçının eserlerindendir. 37. Bir davayı savunmak, bir düşünceyi yaymak, bir sorunu doğrulamak için şiir yazmış olan sanatçılar toplumcu sanatçılardır. Tevfik Fikret, Ziya Paşa, Şinasi, Mehmet Emin sanatı toplumu eğitmek için araç olarak kullanmışlardır. Cenap Şahabettin ise Sanat güzellik içindir. anlayışına ömrü boyunca bağlı kalmıştır. 35. Milletim nev -i beşer, vatanım ruy-ı zemin! diyen, Rübab-ı Şikeste, Haluk un Defteri, Şermin gibi eserleri olan şair Tevfik Fikret tir. 38. Kır, tabiat şiirlerine pastoral şiir denir. Sorudaki söz pastoral bir şiirdir. Yalın, (süssüz, sanatsız) bir anlatımı vardır. Serbest şiir oluşu, ölçüsüz, kafiyesiz oluşu, büyük harf kullanımının dikkate alınmaması biçimsel ögelerin dikkate alınmadığını ve Cumhuriyet Dönemi ürünü olduğunu gösterir. Yalın anlatımı dikkate alınırsa bu şiir Garip akımının etkisindedir. II. Yeniciler yalın şiire karşıdır. Mecaz ve istiarelere, alışılmamış bağdaştırmalara, çağrışımlara çokça yer verirler. 40. Bir milletin tarihi boyunca ana diliyle oluşturduğu yazılı veya sözlü edebî eserleri tarih sırasına göre inceleyen, gün ışığına çıkaran, yazarları hakkında bilgi toplayan ilim dalı, edebiyat tarihidir. Türk Edebiyatı tarihini inceleyen ilk bilim adamımız da Fuat Köprülü dür. 7
41. Kendini sözel olarak ifade etme davranışının kazanılıp kazanılmadığına bakılırken gözlem, sözlü anlatım, rol yapma ve ürün dosyası kullanılabilir. Fakat sözlü ifade becerisinin kazanılıp kazanılmadığının yazılı yoklama ile ölçülmesi zordur. 44. Bireyin ihtiyaçlarının önceden kestirilemeyeceği, programın uygulama sürecinde ve öğrencinin ilgi ve isteklerine göre öğretmenler tarafından hazırlanması gerektiği düşüncesini temel alan yaklaşım yaşantı merkezli yaklaşımdır. 48. Programlı öğrenme, konuların ünitelere ayrılmasını, ön koşul öğrenmeler dikkate alınarak belli bir sıra içinde işlenmesini ve öğretilecek konunun öğrenci düzeyinin üzerinde olması durumunda konunun aşamalılık ilkelerine uygun olarak parçalara bölünmesini (küçük adımlar), öğrencilerin başarılı olduğu öğrenme sürecinde pekiştireç kullanımını, öğretimin bireyselleştirilmesini, hatanın en aza indirilmesini (anında düzeltme) ve öğrencinin sürece dâhil edilmesi gerektiğini (etkin katılım) savunan yaklaşımdır. Öncülde belirtildiği gibi öğretmen küçük adımlar, etkin katılım, başarı ve bireysel hız ilkelerine uygun öğretim süreçlerini uygulamıştır. 42. Öğrencilerin hayal güçlerini ve yaratıcılıklarını geliştirmek isteyen bir öğretmen beyin fırtınası tekniğini çok kullanmalıdır. Sorudaki en önemli ipucu hayal gücü ve yaratıcılık ifadeleridir. Hayal gücü ve yaratıcılık deyince akla beyin fırtınası gelmelidir. 45. Verilen eserler Cahit Zarifoğlu na ait şiir türünde eserlerdir. 43. Destan, mesnevi halk hikâyesi, manzum hikâye, hikâye, roman, şiir metinleri edebî (sanatsal) metinlerdir. Yaseminler Tüter mi Hâlâ? Alev Alatlı ya, Deli Zamanlar Sevinç Çokum a, Kadın İsterse Mahmut Esat Karakurt a, Kitab-ül Hiyel İhsan Oktay Anar a ait roman türünde eserlerdir. Mor Mürekkep ise Nazan Bekiroğlu na ait deneme türünde yazılmış bir eserdir bu nedenle tür olarak öğretici metinler içerisinde yer almaktadır. 46. Öncülde hakkında bilgi verilen edebiyat akımı kübizmdir. 47. İçeriğin sunumunda önce gelen yapıların ortaya konulması, daha sonra ayrıntılara inilmesini ifade eden içerik düzenleme ilkesi tümdengelimdir. 49. Funda Öğretmen in komposizyon yazarken zorlanan ve bu konuda yardım isteyen öğrencisine yanlış yaptığı noktaları belirtip anlatması, ona yanlış veya eksiklerini giderici bilgiler vermesi bu bilgiler ışığında ona kompozisyonu bir daha yazdırması ve ona tekrar dönüt vermesi tutor destekli öğretim etkinliklerine örnek olur. 50. Bilginin daha önceki öğrenmelerle ilişkilendirilmesi yani öğrencinin bilgiyi özümsemesine önem veren öğrenme yaklaşımı anlamlı öğrenmedir. Anlamlı öğrenmede yeni bilgi özümsenir ise anlamlı öğrenme gerçekleşir. 8