GÜNEY KORE - ORTA ASYA İLİŞKİLERİ

Benzer belgeler
TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

Orta Asya daki satranç hamleleri

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

ÇOK TARAFLI İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELECEĞİ KONFERANSI. Ümit Özlale

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

İZMİR TİCARET ODASI VİETNAM ÜLKE PROFİLİ

TÜRKİYE - ÇİN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

İktisat Tarihi

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

ENDONEZYA ÜLKE RAPORU

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DIŞ PİYASALARDAKİ DURUMU

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

Trans-Pasifik Ortaklığı Anlaşmasının Türkiye Ekonomisine ve Dış Ticaretine Etkileri

6. Aile İşletmeleri Kongresi 10 Nisan Mustafa MENTE Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreter

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

GÜMÜŞHANE TİCARET VE SANAYİ ODASI

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Durum Analizi

2012 SINAVLARI İÇİN GÜNCEL EKONOMİ ÇALIŞMA SORULARI. (40 Test Sorusu)

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Bu yıl 2.si düzenlenen Euromoney Türkiye Finans ve Yatırım Forumu nda Akbank adına sizlerle bir arada olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.

Lojistik. Lojistik Sektörü

HOLLANDA ÜLKE PROFİLİ

Küresel Eğilimler ve Türkiye

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Kaynak : CIA World Factbook

Yakın n Gelecekte Enerji

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

Japonya LNG Pazarı İçin Küresel Stratejiler

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

Sayın Büyükelçi, Değerli Konuklar, Kıymetli Basın Mensupları,

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER

Sayın Kazakistan Uluslararası Ticaret Odası ve Türkiye Kazakistan İş Konseyi Kazak Tarafı Başkanı

European Gas Conference 2015 Viyana

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

ODA/BORSA BAŞKANLARI. 2 Temmuz 2009, Ankara

EKONOMİ BAKANLIĞI Türkiye Ekonomisi ve Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2006

FAO SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ FİYAT VE TİCARET GÜNCELLEME: KASIM 2014

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı


TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

KAYSERİ SANAYİ ODASI GÜNEY KORE ÜLKE RAPORU

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Döneminde Türk Bankacılık Sektörü


ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

10. ULUSLARARASI TÜRK - AFRİKA KONGRESİ

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Uluslar arası İlişkiler Bölümü

Enerji ve İklim Haritası

ÜLKE RAPORU. Mayıs Eylül 2013 Ç.Ö. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Amerikan Stratejik Yazımından...

Temmuz Ayı Tekstil Gündemi

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

KOSTA RİKA ÜLKE RAPORU

Eylül 2013 B.H. AB VE ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ ŞUBESİ

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

İZMİR TİCARET ODASI BANGLADEŞ HALK CUMHURİYETİ ÜLKE RAPORU

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

Dünya ekonomisinde kartlar yeniden karılıyor!

BATI AFRİKA ÜLKELERİ RAPORU

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt

8. ULUSLARARASI BALKAN FORUMU

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Dış Ticaret Müsteşarlığı nca ekonomik ve ticari ilişkilerimizin geliştirilmesi amacıyla çeşitli stratejiler uygulamaya konmuş bulunmaktadır.

ANALİZ TÜRKIYE DE ILERI TEKNOLOJIYI KIMLER GELIŞTIRIYOR?

Transkript:

GÜNEY KORE - ORTA ASYA İLİŞKİLERİ AAE Yayınları 5 Ekim 2013 Özlem TEZER, İnhan KANG ve Özge ÖZPOLAT

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Avrasya Araştırma Enstitüsü Elinizdeki çalışma telif yasaları gereği yazarların şahsi görüşleri olup Avrasya Araştırma Enstitüsünü bağlamamaktadır. 2

Özlem TEZER, İnhan KANG ve Özge ÖZPOLAT 3

İçindekiler...4 Özet... 5 Summary...7 Önsöz... 8 Giriş... 9 Kısaltmalar... 11 Sovyet Sonrası Orta Asya ve Koryo-in Saram... 12 Lee Myung-Bak ve Yeni Asya Girişimi... 17 Güney Kore- Orta Asya Ülkeleri İlişkileri... 21 Özbekistan... 21 Kazakistan... 26 Kırgızistan... 39 Tacikistan... 31 Türkmenistan... 31 Orta Asya ya Dair Diğer Stratejiler... 31 Sonuç... 33 Ek 1:Güney Kore- Orta Asya Ülkelerinin Ekonomik İlişkileri... 37 Kaynaklar... 41 Yazarlar Hakkında Bilgi... 44 TABLOLAR Tablo 1: Orta Asya nın Etnik Yapısı... 13 Tablo 2: Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan ın Doğal Kaynakları... 14 Tablo 3: Orta Asya Ülkelerinin Ekonomik Durumu... 14 Tablo 4: Orta Asya daki Devletlerin Ekonomik Bağımsızlık İndeksi... 15 Tablo 5: Güney Kore-Özbekistan Üst Düzey Ziyaretler Kronolojisi... 25 Tablo 6: Güney Kore-Kazakistan Üst Düzey Ziyaretler Kronolojisi... 27 4

Özet Yüzyıllar boyunca Orta Asya, büyük güçlerin ilgi odağı olurken Rusya, Çin, Hint, İran ve Osmanlı gibi büyük imparatorlukları ve medeniyetleri tarafından da her zaman göz önünde bulundurulmuştur. Yakın dönemde Soğuk Savaş döneminde oluşan mecburî- ilgisizlik, bölgedeki devletlerin bağımsızlıklarını kazanmalarıyla sona ererken bölge yeniden hak ettiği değere ve öneme kavuşmaya başlamıştır. Görünen XXI. yüzyılda da Orta Asya, yalnızca sahip olduğu doğal kaynaklarla değil aynı zamanda Batı ve Doğu arasındaki eksende sahip coğrafî konumu itibariyle de yükselen bir değer olarak büyük güçlerin odağında olmaya devam edecektir. Elbette Orta Asya yalnızca komşuları tarafından ilgi gösterilen bir bölge değildir. Bölgeyle Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeler, Çin, Rusya, Japonya, İran, Türkiye ve sahneye yeni dâhil olan Güney Kore yoğun biçimde yakından ilgilenmektedirler. Güney Kore nin bölgeye olan ilgisi sadece ekonomik de değildir. Aslında bölgede yaşayan ve Sovyet döneminde Orta Asya nın çeşitli bölgelerine dağılmış olan Koryoin Saramlar ile de Güney Kore ninbir ilişki ve işbirliği içerisinde olma çabası görülmektedir. Güney Kore nin ilk yatırımları ve temasları bağımsızlık süreci ile başlamış olsa da 1997 de baş gösteren Asya krizi nedeniyle dış yatırımları durma noktasına gelmiştir. 2000 lerin başında ekonomik açıdan ciddi bir toparlanma yaşayan Güney Kore, Orta Asya ile ilişkilerini güçlendirmek ve rakiplerini geçebilmek için aktif bir diplomasi ile girişken bir yardım ve yatırım politikası izlemiştir. Güney Kore nin bölgeye olan ilgisi özellikle Orta Doğu ya olan enerji bağımlılığını azaltma adına ve nükleer enerji konusundaki ihtiyaçlarını sağlamak için atılan adımlarla temellenmiş gibi görünmektedir. Oysa daha geniş bir perspektiften bakıldığında Güney Kore nin çabası, özellikle de 2009 da Global Korea (Küresel Kore) vizyonu ile benimsemiş olduğu Kore kültürünü bir yumuşak güç olarak kullandığıküresel bir güç olarak aktif bir dış politika izleme stratejisinin bir parçası olarak da görülmesi gerekmektedir. Güney Kore, Orta Asya da önemli bir ekonomik ortakhaline gelmiştir. Bunun bir başka nedeni de devlet destekli kalkınma modeli ve bu modelin kalbinde yer alan çok yönlü büyük holdinglerin (chaebol), Orta Asya ülkelerinin kendi kalkınmaları için çizecekleri rotada son derece elverişli bir rol model olarak görülmesidir.güney Kore diğer yandan bölgedeki ilişkilerinde yayılmacı ve hegemonik hırsları olmayıp ülkelerin içişlerine karışmama konusunda oldukça titiz bir tutum sergilediğinden, Orta Asya devletleri ile Çin ve Rusya ya nazaran daha kolay ve olumlu ilişkiler geliştirebildiği fark edilebilir.orta Asya ile ikili ilişkileri yükselen bir ivme izleyen Güney Kore nin bölgeye olan desteği, dış yatırımları ve teknoloji transferi ile bölgenin modernizasyonu ve teknolojik gelişmesine yaptığı katkı; diğer 5

yandan bu ülkelerdeki demokratikleşme konusunda istekli tarafların Güney Kore ye sıcak bakışı, taraflar arası ilişkileri derinleştirmektedir. Küresel Kore vizyonu çerçevesinde aslında kucaklayıcı bir Asya perspektifini yakalamaya çalışan ve bütün Asya ülkeleri gibi Orta Asya devletlerinin hemen hepsi ile diplomatik ilişkiler kurmaya çalışan Güney Kore nin bölgedeki başlıca ortağı Özbekistan olmakla birlikte Kazakistan ile de ikili ilişkiler bağlamında ciddi mesafe kat edilmiştir. Kırgızistan, Türkmenistan ya da Tacikistan ın gerek politik süreçleri gerekse de ekonomik yapıları itibariyle Güney Kore ile ilişkilerinde Özbekistan ve Kazakistan kadar ciddi bir bütünleşme görülmediyse de, global ölçekteki gelişmelerin de bir neticesi olarak ilerleyen dönemde bu ülkeler için Güney Kore ile ilişkilerin gelişme ihtimalinin olduğunu söylemek mümkündür. Bölge ile olan ilişkilerinde Güney Kore yi bekleyen birkaç ciddi handikap mevcuttur. Bunlardan ilki, bölgedeki stratejik çıkarları nedeniyle diğer büyük güçlerle çıkar çatışması yaşama ihtimalidir. Böyle bir senaryoda Güney Kore nin Rusya ya da Çin ile tam bir rekabeti sağlayabilecek finansal kapasitesi ya da iç talebi mevcut değildir. Diğer yandan bölgedeki politik risklerin ilerleyen dönemde Güney Kore nin yatırımlarını olumsuz etkilemesi de mümkündür. Hatta Kuzey Kore nin de dâhil olacağı bir ekonomik bütünleşme söz konusu olursa; böyle bir durumda Kuzey Kore nin ne denli güvenilir bir ekonomik partner olacağı konusunda Güney Kore açısından ciddi şüpheler de mevcuttur. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda, Güney Kore nin Orta Asya ile olan ilişkilerinde derinleşen ve genişleyen bir patikada olduğunu belirtmek gerekir. Uzun vadeli ve stratejik önemi haiz projeler her iki taraf için de karşılıklı bağımlılığın yükseleceğinin işaretidir. İşte bu şartlar altında Güney Kore ve Orta Asya, ekonomik ve diplomatik açıdan yeni bir döneme birlikte girmektedirler. Bu dönemde onların ilişkilerini etkileyecek birçok faktörün varlığından bahsetmek mümkün ancak kararlı adımlarla her iki tarafın da karlılık içinde olacağı bir süreçle ilişkilerini ilerletebilirler. 6

Summary For centuries Central Asia has remained within the focus of great powers strategic interests since the control of the region meant crucial access into and out of the surrounding empires and civilizations including those of Russian, Chinese, Indian, Persian and the Ottomans. Largely neglected during the Cold War, the region has reemerged in the 21 st century as an area of intense interest conflict primarily for its vast natural and mineral resources lying beneath the challenging terrain.yet one needs to mention the region s value as a crucial axis geographically connecting East and West is once again drawing acute attraction. This research examines South Korea s engagement in Central Asia as a case study of its broader efforts to establish itself as a more assertive regional and global economic and political player.the study also analyzes the logic driving the Korean engagement within the context of strategic dynamics of the region. Embedding the analysis in the account of the evolving nature of Korean-Central Asian relations over the past two decades, the research locates South Korea s policy towards the region within its attempts to tackle its energy vulnerability based on its dependence on Middle Eastern hydrocarbon resources. Without the political baggage that accompanies the presence of other major players, Korea s economically driven country-specific strategy is yielding significant results. Last but not least, our piece addresses the implications of growing South Korean influence for its own nation, for the region and its alliance with the global powers while taking the potential conflict scenarios into consideration. 7

Önsöz Güney Kore özellikle elektronik, bilişim ve beyaz eşyasektörlerinde ön plana geçen Samsung ve LG gibi dünya devi markalarının yanısıra Hyundai, Kia, Daewoo ve Hankookile de otomotiv endüstrisinde tüm dünyada haklı ve saygın bir yer elde etmiştir. Elbette popüler kültür alanındaki PSY ningangam Style parçası da Youtube da kırdığı izlenme rekoru bir yana artık Seul dikkate değer moda başkentlerinden biri olma yolundadır. Sovyetler Birliği nin dağılmasıyla bağımsızlığını kazanan Orta Asya devletleri zenginhidrokarbon enerji kaynaklarıyla dünyanın ilgisini çekmektedir. Elbette bölgesel ve küresel bir aktör olmaya çalışan Güney Kore nin göreceli yakın enerji kaynaklarına duyarsız olması beklenemez. Böylece Güney Kore, Orta Asya nın yeni devletleri ile diplomatik ilişkiler kurarken ekonomik anlamda etkinlik elde etme hedefinde olmuştur. 1997 Asya Krizi ile sendelemesi bir yana Güney Kore, yeni milenyumda Orta Asya daki varlığını başta ekonomi olmak üzere derinleştirme yolunda önemli adımlar atarken bölge ülkeleriyle karşılıklı yapılan üst düzey ziyaretler de bu bağlamda önemli bir işlev üstlendi. Güney Kore nin Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkilerinin ilk on yıllık dönemi düşük bir profil izlerken Özbekistan diğer bölge ülkeleriyle kıyaslandığında oldukça ön planda olmuştur. Kazakistan ise giderek Güney Kore nin ilgi alanına yerleşirken ilişkiler de hızlı bir ivme göstermiştir. 1937 de Sovyetlere göç ettirilen Korelilerin bugün Orta Asya da yaklaşık yarım milyonluk nüfusa ulaşması, Güney Kore nin bölgeyle ilgilenmesinde önemli bir işlev gördü. Güney Kore elbette Orta Asya da etkinlik kazanmaya çalışırken küresel ve bölgesel rakiplerinin farkındadır ve yayılmacılıktan uzak etkinlik anlayışını başarılı bir kalkınma modeli sunarak avantaja çevirme gayreti içindedir. Sonuç olarak, Güney Kore nin Orta Asya daki etkinliğini anlamaya çalışmak bölgenin küresel önemini anlamak açısından olduğu kadar bölgenin kabuğunu kırmak açısından da takip ettiği stratejiyi kavramak açısından da faydalı olacaktır. Öte yandan, bölgenin kaynaklarını açığa çıkarmak hem bölge ülkeleri hem de diğer ülkelerle Türkiye nin yapabileceği işbirliği imkanlarını değerlendirmek ve derinleştirmek açısından Güney Kore nin Orta Asya ülkeleri ile ilişkilerini incelemenin faydalı olacağından hareketle Enstitümüz bu alanda bir rapor çalışmasını desteklemiştir. Elinizdeki bu çalışma, başta Orta Asya ya yakın ve komşu ülkeler olmak üzere küresel güçlerin bölge politikasını inceleyen diğerleriyle devam edecektir. Doç.Dr. Murat ÇEMREK Avrasya Araştırma Enstitüsü Müdürü 8

Giriş 1990 lara dek Güney Kore nin Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkisinde temel etken, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve o dönemde SSCB ile Kuzey Kore arasındaki gizli-açık ilişkilerdi. Güney Kore nin, SSCB nin parçaları olan Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkileri de bu nedenle oldukça kısıtlıydı. Bu durum, 1991 de bu ülkelerin bağımsızlıklarını kazanmalarıyla değişti ve Güney Kore bölge ülkeleriyle diplomatik köprüler inşa etmeye başlayarak Orta Asya ya ilgisini belli etti. Ancak açıkça söylemek gerekirse Güney Kore nin 1990 ların başından 2000 lerin ortasına dek Orta Asya odaklı bir diplomatik stratejisi mevcut değildi. Bu döneme dek ilişkiler eğitim değişim programları ve bölge ülkelerindeki Korelilerle destekle sınırlıydı denilebilir. Elbette bu durumun en temel nedenlerinden birisi de Güney Kore yi yoğun biçimde etkileyen 1997 Asya Krizi idi. Bu krizle devlet ve özel sektörün birçok denizaşırı projesi yarım kalmıştı. 2000 lerde Güney Kore ekonomisi denizaşırı yatırımlarını ve açılımlarını gerçekleştirebilecek ivmeyi yeniden kazandı. Bu nedenle Orta Asya ya gözünü tekrar çeviren Güney Kore, bölge ülkeleriyle işbirliği yapmak için ilgisini ortaya koydu. İlerleyen sayfalarda daha ayrıntılı ele alınacağı üzere bu ülkelerde Güney Kore devletinin kurumsal destek ve işbirliği çalışmalarının yıllar içerisinde gösterdiği çizgi de bu savı destekler niteliktedir. Diğer taraftan bu doğrultuda, çok taraflı ve iki taraflı ticaret anlaşmalarının giderek arttığı, özel sektörün de denizaşırı yatırımları için rotasını Orta Asya ülkelerine çevirdiği görülmektedir. Güney Kore nin Orta Asya ülkeleri ile olan ilişkilerini iki döneme ayırarak değerlendirmek faydalı olacaktır. Bağımsızlıklarını takiben ilk on yılda Güney Kore, bölge ülkeleriyle olan ilişkilerinde daha düşük bir profil izlemiştir. Bu dönemde kayda değer ilişkileri Özbekistan ile olmakla beraber 2000 sonrasında Güney Kore, bölgedeki diğer devletlerle de daha yakın bir ilişki kurma gayretine girmiştir. RohMoo-hyun (2003-2008) başkanlığı döneminde Güney Kore nin Orta Asya pazarlarına olan ilgisi başlarken Başkan Lee Myung-bak ın (2009-2013) döneminde ise daha etkin ve derin ilişkilerin kurulması için yoğun çaba harcandığını görebiliriz. 1 Bu dönemde Küresel Kore sloganı, Lee nin başkanlığında bir liderlik sloganı haline gelmeye başlamıştı. Aslında Kore 2000 lerin başından itibaren Hallyu olarak da nitelendirilen Kore popüler kültürü dalgasıyla Orta Asya yı etkisi altına almaya başlamıştı. Lee, bu bakış açısının bir uzantısı olarak Güney Kore nin küresel ve bölgesel bir oyuncu olarak daha etkin bir rol oynaması için G20 zirvesine 2010 Kasımında, Nükleer Enerji Zirvesine de 2012 Martında ev sahipliği yapılmasını sağladı. Bu bağlamda, Güney Kore nin ekonomik olarak gelişmekte 1 Güney Kore nin bölgesel ve küresel politikaları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Shim&Flam (2012) 9

olan ülkeler ve demokratikleşme konusunda çaba gösteren ülkelerle G20 ülkeleri arasında doğal köprü konumunu sağlamlaştırmaya çalıştığı görülüyordu. G20 tablosunda Güney Kore, 28,000$ kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) ile, kişi başına GSYH si 30,000$ ve üzerinde olan G-7 ülkeleri ile kişi başına GSYH si 20,000$ olan ülkelerin ortasında yer almaktaydı. Nitekim dönemin 2010 Haiti depreminde Güney Kore nin gösterdiği duyarlılık, Proliferation Security Initiative e (PSI) katılarak uluslararası alanda kitle imha silahları konusunda aktif bir politika izlemeye başlaması, Aden Körfezi ndeki korsan faaliyetlere karşı askerî güçlerini sevk etmiş olması ve barış koruma/barışı sağlama operasyonlarına giderek daha aktif katılımda bulunması gibi hamlelerle ülkenin global vizyonunu daha etkin bir politika ile pekiştirmeye başladığı görülür. Güney Kore nin bu faaliyetleri aynı zamanda tüm dünyaya, küresel güç olmasa dahi orta büyüklükteki ülkelerin de aktif dış politika izlemeleri yönünde teşvik edici bir örnek olmuştur. Güney Kore, bu yaklaşımı bölgesel güçlerle ve gelişmekte olan ekonomilerle iş birliğine yönelerek de pekiştirmiştir. Gerçekten de Çin ve Japonya ya nazaran daha küçük ölçekli Güney Kore ekonomisi, bölgesel kalkınma için dikkat çekici bir öneme sahipti. Orta ölçekli bir güç olan Güney Kore; Kore yarımadasının ötesine geçecek etkiye sahip olabilecek bir projeyi global ölçekte yürütecek kapasiteye tek başına sahip olmadığının da farkındaydı. Bu nedenle Başkan Lee, birçok stratejiyi aynı anda kapsayan aktif bir politika izleme yönünde adımlar atmaya karar vermişti. Bu vizyonun uzantısı olarak 2009 da Güney Kore nin duyurduğu The New AsiaInitative (NAI) (Yeni Asya Girişimi) projesi, ülkenin çehresini daha global hale getirme çabası içerisinde Orta Asya ya da daha ciddi bir önem verdiğini göstermekteydi. Güney Kore nin Avrupa ve dünya ile bütünleşmesinde Orta Asya hem politik hem de ekonomik bir öneme sahipti. Başkan Lee aynı zamanda enerji arzının çeşitlendirilmesi ve Ortadoğu enerjisine bağımlılıklarını azaltma konusunda da Orta Asya ya ayrı bir önem verdiğini vurguluyordu. Böylece Güney Kore, Orta Asya için sergilediği düşük profili kademeli olarak terk etti. Doğrudan politik bir hedefi ön plana koymaksızın öncelikle ülke odaklı bakış açısını geliştirdi. Bu stratejide ön plana aldığı Özbekistan ve Kazakistan ile ekonomik iş birliği çalışmaları kısa zamanda sonuç verdi. Sonuç olarak, Sovyet sonrası dönemde Asya ve Orta Asya yı şekillendirecek süreçte Güney Kore nin de önemli roller oynayacağını görebiliyoruz. Bu nedenle Lee Myung-bak döneminde başlatılan ve Küresel Kore şemsiyesi altında olan Yeni Asya Girişimi ve New AsiaCooperationDiplomacy (Yeni Asya İşbirliği Diplomasisi) politikalarını da içeren bir Güney Kore-Orta Asya ilişki ağını incelemenin daha analitik bir bakış açısı sunacağını düşünüyoruz. 10

Kısaltmalar AB ABD ASEAN GSYH DAC FIEZ KEPCO KDI KNOC KOGAS KOICA KRC MOFAT MOU NAI ODA OECD PSI SSCB ŞİÖ Avrupa Birliği Amerika Birleşik Devletleri Association of SoutheastAsian Nations Gayri Safi Yurtiçi Hasıla Development Co-OperationDirectorate FreeIndustrialEconomicZone KoreaElectricPower Korean Development Institute KoreaNationalOil Corporation KoreanGas Corporation Korean International CooperationAgency KoreaResources Corporation Ministry of ForeignAffairsandTrade Memorandum of Understanding New AsiaInitative Official Development Asisstant OrganisationforEconomicCo-Operationand Development Proliferation Security Initiative Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Şanghay İşbirliği Örgütü 11

Sovyet Sonrası Orta Asya ve Koryo-in Saram Orta Asya daki devletler, Sovyetlerden bağımsızlıklarını kazanma sürecine adeta fırlatıldılar ve kendi karar alma mekanizmalarını kurmalarını gerektiren devletleşmenin getirdiği birçok sorunla yüzleşmek zorunda kaldılar. Bu sorunlar dört temel alanda toplanabilir: Devlet inşası, ulus inşası, ekonomik dönüşüm ve dış politika. Bağımsızlık sonrasındaki fırsatlar ve bölgedeki yeni gelişmeler Güney Kore nin ilgisinin daha da artmasına neden oldu. Ancak Güney Kore, yukarıda bahsetmiş bulunduğumuz sorunlardan da haberdardı. Güney Kore, bölgeyi tanımlarken; yerleşik ve göçebe kültürlerin farklı derecelerde bir araya geldiği, İslam ın ve Rusya nın uzun yıllar devam etmiş olan kültürel etkisinin de katkıda bulunduğunun farkındaydı. Bir taraftan Orta Asya nın yeni devletlerinde doğal gaz ihracından faydalanmanın etrafında yoğunlaşan eşitsiz bir gelişme süreci, çevresel bozulma ve uluslararası alandan izole olma süreci de gözlemleniyordu. (Cummings 2012) İlk olarak, bağımsızlık kazanan her ülkede Sovyetlerin dağılışı benzer ve farklı etkiler yaratmıştır. En önemlisi, bölgedeki ülkelerin bağımsız bir modern ulus-devlet olma deneyimi olmadığından öncelikle bir ulusal kimlik inşa süreciyle ciddi biçimde karşı karşıya kaldılar. Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi ülkeler nispeten çok daha sorunsuz bir biçimde bağımsızlık sürecine geçerken Tacikistan bir iç savaşa sahne oldu ve Kırgızistan dakuzeygüney ikilemi tehlikeli bir fay hattını teşkil etti.öte yandan, bu beklenmedik bağımsızlık süreci çatışma ülkelerindeki çoğulculuk umutlarını da besliyordu. Bu bağlamda bölgede, Avrupa tarafından sürekli vurgulanan, bir otoriter yönetimin mevcudiyetinden bahsedilebilir. Nitekim hem ABD hem de Avrupa ülkelerigerek bireysel olarak gerekse de AB üzerinden bölgeye politik reformlar, insan hakları ve sivil toplum konusunda gelişme göstermeleri yönünde baskı yapmaktadırlar. İkincisi, bu yeni kurulan devletler; aşağıdaki tabloda da görülebileceği gibi, farklı boyutlarda bir etnik çeşitliliğe sahipti. Bu ülkeler kendilerini Sovyetler sonrası dönemde bir kimlik inşası için Sovyetler hatta modern öncesi geçmişlerine şiddetle referans yapma ihtiyacı duydular. 12

Tablo 1: Orta Asya nın Etnik Yapısı ORTA ASYA NIN ETNİK YAPISI Güney Kore Kazakistan Kırgızistan Türkmenistan Tacikistan Özbekistan Yüzölçümü 99,720 2,724,900 199,951 488,100 143,100 447,400 Nüfus (1,000) 48,955 17,736 5,548 5,113 7,910 28,934 Etnik Gruplar (Toplam nüfusa oranı) Koreli (%99) Kazak (63,1%) Rus (23,7%) Özbek (2,8 %) Koreli(0,6%) (100,385) Kırgız (64,9%) Özbek(13,8%) Rus(12,5%) Koreli(0,3%) (19,000) Türkmen (85%) Özbek(5%) Koreli(0,05%) (3,000) Tacik (79,9%) Özbek(15,3%) Rus(1,1%) Koreli(0,07%) (6,000) Özbek (80%) Rus(5,5%) Tacik(5%) Koreli(0,69%) (198,000) Kaynak: CIA Factbook 2013(Güney Kore, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan başlıkları) Sovyet sonrası dönemde böyle bir kimlik inşası sürecinde; başlangıçta ilgisiz görülse de aslında iç içe geçmiş olan üç temel konu bulunmaktadır. İlki, devlet öncülüğünde bir milli kültür geliştirme süreci ve bu süreçte baskın olan etnik grubun üstlendiği ve oynadığı rol; ikincisi bu ülkede nispeten azınlıkta olan grupların duruşu ve üçüncüsü de Orta Asya da Sovyetler döneminde çizilen sınırlarla bölünmüş akraba toplulukların varlığı. Orta Asya da yeni kurulan devletlerdeki kimlik dönüşümü elbette bölgede yaşayan Koreli nüfusuda yakından ilgilendirmiştir. Orta Asya da 1937 de göç ettirilen Sovyet Koreliler (Korece Koryo-in Saram veya Koryo Saram) tüm Sovyetler Birliği ne dağılmış şekilde yaklaşık 700,000 kişi idiler ve bunların yaklaşık 500,000 kadarının Orta Asya da kaldığı tahmin edilmekteydi (Kim G. 1995&2000,Khan 1998, Kim&King2001). Daha evvel de üzerinde durulduğu gibigüney Kore, bölgedeki yerel Koreli nüfusu Sovyet döneminde tamamen unutmamış olsa da mecburî bir erişemezlik içerisindeydi.bu durum ortadan kalkınca Güney Kore, bölgedeki diaspora nüfusu ile 1990 ların başından itibaren iletişim kurmaya çalıştı. Güney Kore, hem diaspora nüfusuna ulaşabilmek hem de bölgenin yeni devletleriyle iletişime geçebilmek için ekonomik ilişkiler iyi bir platform işlevi sunuyordu. Doğu ve Uzakdoğu Asya ülkeleri devlet destekli bir kalkınma modeli ile ekonomik büyümeyi yakalamışlardı ve bu model çoğu ülke tarafından örnek alınmaya başlanılmıştı. Öte yandan, Orta Asya devletlerinin ekonomileri Sovyet dönemindeki merkezi kumanda sisteminden uzaklaşıyorlardı ama yeni dönemde devletin ekonomide oynayacağı rol belirsizdi. Orta Asya ülkelerinin profiline bakıldığında, doğal kaynaklar bakımından önemli ölçüde zengin olan Kazakistan (petrol ve doğal gaz), Özbekistan (doğal gaz) ve Türkmenistan (doğal gaz) vardı. Bu üç büyük ülkeye nazaran daha küçük ülkeler olan Tacikistan ve Kırgızistan ise mineral bakımından zengindi ve elektrik gücüne dönüştürülebilir su kaynaklarıyla enerji alanında dışa bağımlı bir portre çizmiyorlardı. Ama bölgeye bir bütün olarak bakıldığında Sovyet dönemindeki yapılanma bu ülkelerin birbirine bağımlı olmaları üzerine kuruluydu. 13

Tablo 2: Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan ın Doğal Kaynakları DOĞAL KAYNAKLAR Petrol Doğalgaz Ülke Üretim Rezerv Üretim Rezerv Kazakistan 1.635 m bbl/gün 30 bnbbl 20.2 bcm 2.407tcm Türkmenistan 220,200 bbl/gün 600m bbl 45.3bn 7.504tcm Özbekistan 104,400 bbl/gün 594m bbl 60.11bcm 1.841tcm Kaynak: CIA Factbook2013 Bağımsızlık sonrası endüstrinin çökmesi ve nüfusun yeniden kırsallaşması ile nüfusun yaşam şartları önce kötüye gitti. Başta petrol, sonrasında pamuk ve altın gibibazı hammaddelerin fiyatlarının yükselmesi, bölgede 2000 lerin başında bir enerji patlamasına neden oldu. Denilebilir ki, Orta Asya ekonomileri doğal kaynakların ihracı ve istismarı üzerinde çarpık bir büyüme yaşamaktadır. Ancak bu ülkeler sahip oldukları kaynakları küresel pazarlara sunmak için istedikleri piyasalara giriş ve bu piyasalara transfer rotaları açısından karasal ekonomiler nedeniyle bir sınırlandırma içerisindedir. Tablo 3 de ülkelerin GSYH larıile ihracat ve ithalat rakamları görülecektir. Tablo 3: Orta Asya Ülkelerinin Ekonomik Durumu ORTA ASYA ÜLKELERİNİN EKONOMİK DURUMU Reel GSYH Büyüme Hızı (%) 2008 2009 2010 2011 2002-2011 (Ortalama) Mal İhracı Büyüme Hızı (2002-2011 ort.) Mal İthali Büyüme Hızı (2002-2011 ort.) Kazakistan 3,2 1,2 7 6,3 7,57 26,29 18,07 Türkmenistan 10,5 6,1 9,2 14,7 8,52 18,56 20,07 Özbekistan 8,00 8,1 8,5 8,3 7,3 19,33 16,08 Kırgızistan 8,4 2,9-0,5 5,7 4,2 19,57 26,69 Tacikistan 7,9 3,9 6,5 7,4 7,71 9,61 18,39 Nüfus (milyon) Nominal GSYH (milyar$) Kişi başı GSYH ($) İhraç Mallarının Değeri (milyar$) İthal Mallarının Değeri (milyar$) Kazakistan 16,2 186,20 11,0300 70,3 36,0 Türkmenistan 5,1 22,00 4,3040 12,6 10,5 Özbekistan 27,8 43,00 1,5490 15,1 10,1 Kırgızistan 5,4 5,90 1,0980 2,5 4,0 Tacikistan 7,0 6,50 935 1,4 3,5 Kaynak: Global Insight 2012 Sovyet döneminin içe-dönük anlayışı, alt-yapının ve boru hatlarının Kuzey-Batı yönünde ve Rusya ile Sovyetlerin batı parçasını içerir şekilde olmasına neden olmuştu. 14

Bölgenin dünya ile iletişiminin başka rotalarla sağlanmasının gündeme gelişi ise Orta Asya da doğal kaynaklar üzerinden yeni bir Büyük Oyun un da kurulmasına neden oldu. (Nguyen 2006, Cooley 2012) Başlangıçta da belirtildiği üzere; Orta Asya daki devletleri bağımsızlık sürecinde bekleyen önemli konulardan biri de dış politika meselesi idi. Bölgede Sovyet döneminin ciddi izolasyon politikasının yanı sıra bölge, dünyanın geri kalanıyla iletişimini de Moskova üzerinden şekilleniyordu. Sonuçta bu yeni devletler tecrübe, uzmanlık hatta bu alanda yetişmiş kişilerin Sovyet döneminde çok az Orta Asya kökenli Dışişleri Bakanlığı nda yüksek pozisyonlarda yer alabilmişti- eksikliği ile karşı karşıya kaldılar. Böylece, Orta Asya daki beş devletin her biri doğal olarak- dış politika bağlamında farklı patikalar izlemeye başladılar. Bağımsız dış politika kaçınılmaz olarak ekonomik bağımsızlıkla da ilintili olduğundan aşağıdaki Tablo 4 de de ülkelerin ekonomik bağımsızlık indekslerinin yıllar içerisindeki seyri izlenebilir. Tablo 4: Orta Asya daki Devletlerin Ekonomik Bağımsızlık İndeksi EKONOMİK BAĞIMSIZLIK İNDEKSİ 2000 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Kazakistan 50.4 51.8 52.4 52.3 49.7 53.9 60.2 59.6 61.1 60.1 61.0 62.1 63.6 Özbekistan 38.1 38.2 38.5 38.3 39.1 45.8 48.7 51.5 51.9 50.5 47.5 45.8 45.8 Kırgızistan 55.7 53.7 51.7 56.8 58.0 56.6 61.0 60.2 61.1 61.8 60.9 61.1 60.2 Tacikistan 44.8 46.8 47.3 46.5 48.7 50.4 52.6 53.6 54.4 54.6 53.0 53.5 53.4 Türkmenistan 37.6 41.8 43.2 51.3 50.7 47.6 43.8 43.0 43.3 44.2 42.5 43.6 43.8 Kaynak: Heritage Foundation 2012 Tacikistan bağımsızlığı sonrasında Moskova ya yakın bir dış politika izlemeye başlarken Türkmenistan tarafsızlığı dış politikasının ana eksenineyerleştirmeye gayret etti vebu çerçevedeki anlaşmaların ve organizasyonların bir parçası olma yönünde çaba harcadı. Kazakistan çok yönlü bir yaklaşımla Çin, Rusya ve ABD ile çok yönlü ilişkiler yürütmeye çalıştı. Kırgızistan da Kazakistan a benzer bir politika izlemeye gayret ediyordu ama sebepleri Kazakistan dan farklıydı. Kazakistan, büyük miktardaki doğal kaynak arzını akil bir stratejiyle dünyanın geri kalanının ilgisine sunmaya çalışırken; hidrokarbon enerji kaynakları açısından nispi fakirlik içerisindeki Kırgızistanise yabancı yatırımları çekmeye çalışıyordu.özbekistan a gelince uluslararası arenada egemenliğini ve otonomisini sağlamlaştırma çabası içerisindeydi. Bu nedenle hem Moskova hem Washington alternatiflerini değerlendiriyordu. Zayıf yönlerine rağmen güçlü kartlara da sahip Orta Asya ülkelerin dış dünyayla etkileşimini büyük ölçüde global oyuncular ve dış güçlerin şekillendirdiği söylenebilir. Güney Kore nin bölge ile olan ilişkilerine dönecek olursak; aslında Orta Asya devletlerinin Güney Kore ile temas etmek için ilk adımı atmadığı söylenebilir. Sovyetler ile 15

Güney Kore arasında Birliğin dağılmasından önce, son dönemde bir resmi yakınlaşmadan söz edilebilirse de Koryo-in Saram (Sovyet Koreliler) meselesi bir iç mesele olarak görülmekteydi. Güney Kore nin yarım milyona yakın bu topluluğu bir diaspora nüfusu gibi görmesi nispeten yeni bir durumdur. Gerek 1992 de Güney Kore nin bağımsızlığını kazanan Orta Asya devletleriyle resmî ilişkilerinin başlaması gerekse de 1990 larda seyahat ve iletişim imkanlarının artması ile Koryo-in Saram topluluğu başka yerlere göç olanağı bulduysa da doğrudan Güney Kore ye gitmediler. Bunun en temel nedenlerinden birisi, aslında Koryo-in Saramların atayurtlarının Kore yarımadasının güneyi olmamasıydı. Öte yandan Koryo-in Saramların Güney Kore ile Orta Asya arasında bir köprü oluşturabileceği tezi, bölge ile diplomatik ilişkilerin ilk yıllarında sıkça gündeme geldi. Ancak bu teori üç temel sebepten dolayı umulduğu kadar işlerlik kazanamadı. Birincisi, Sovyet Koreliler hiçbir zaman 1948 de kurulan Güney Kore de yaşamamışlardı. İkincisi, Güney KoreKoryo-in Saramlarındaha evvel yaşadıkları Vladivostok, Khaborovsk vemançurya yı da içermediği gibi zaten bu topluluk başta dil olmak üzere kültürel bakımdan Sovyet vatandaşı olma sürecine adapte olmuşlardı. Üçüncü ve son olarak, Sovyet Korelilere Güney Kore nin ilgisi görece yeni bir gelişme idi. Yine de Güney Kore nin hâlâ bu toplulukla iletişimde olduğunu ve işbirliği kanallarını açık tuttuklarını söylemekte fayda var. Sadece yeni dönem stratejisinde Güney Kore artık daha bütüncül ve farklı yollardan da ilerlemeyi tercih ediyor.bir diğer önemli husus, Orta Asya devletleri Kuzey Kore ile diplomatik bağlarını da Sovyet döneminden miras almışlardır. Ancak ilişkiler bağımsızlık döneminin başlangıcındaki bazı yüzeysel ziyaretlerle sınırlı kalmıştır. Nitekim beş devletten yalnızca Özbekistan da Kuzey Kore nin diplomatik misyonu bulunmaktadır. Güney Kore nin bir kalkınma modeli ve potansiyel bir yatırımcı figürü olması, bölge devletlerinin Kuzey Kore ile mesafeli tavrının en önemli nedenlerinden birisi olmuştur. Güney Kore de iç ve dış politika geleneksel biçimde iç içe geçmiş durumdadır. Uzun süredir devam eden Kuzey Kore ile çetrefilli sorunu ve onunla son derece ilgili olan Kore yarımadası ve Doğu Asya sınırı için Washington un rolü; Güney Kore nin gelenekselleşmiş politik bakış açısının temel taşlarını oluştururlar. Diğer taraftan tarihsel olarak Güney Kore nin Çin ve Japonya ile olan ilişkisi de dış politikada önemli nirengi noktalarıdır. Bu dönemde enerji güvenliği bir güvenlik meselesi olarak son 10-15 yıldır Güney Kore nin politik gündemindedir. Dolayısıyla Güney Kore nin Orta Asya ile olan bağlarının derinleşmesi, dış politika ve küresel arenadaki pozisyonunda bir değişikliğe işaret etmektedir. Nitekim daha evvel bahsetmiş olduğumuz Küresel Kore bakış açısı da bunu yansıtmaktadır.bu yaklaşımı Orta Asya ve Güney Kore nin ekonomik olarak birbirini tamamlaması beslemekte ve oluşan karşılıklı bağımlılıklar Orta Asya ile Güney Kore 16

ortaklığında yapıştırıcı işlev görmektedir. Bu bağlamda, Güney Kore yi Orta Asya ya yatırım yapmaya ve işbirliğine iten üç temel saik vardır:birincisi, yerel enerji kaynaklarından yoksunluktur. Güney Kore enerji ihtiyacının yaklaşık %84 ünü ithal etmekte ve ilerleyen dönemde bu ihtiyacın artacağı düşünülmektedir. İkincisi, petrol ihtiyacının %50 sini ithal Güney Kore nin bu alandaki dikkate değer bağımlılığıdır.son olarak da Güney Kore nin ithal ettiği hidrokarbon enerji kaynaklarının %75 ini Ortadoğu dan edinmektedir (Caldor&Kim 2008). Sonuç olarak bu çerçeve, Güney Kore nin enerji stratejisinde Orta Asya ya önem vermesine ve yeni dönemdeki dış politikasında ciddi bir dönüşüm yaşanmasına da neden olmuştur. Lee Myung-Bak ve Yeni Asya Girişimi Lee Myung-bak göreve geldiği 2009 dan itibaren Orta Asya ya yönelik daha sonuç odaklı ve iddialı bir stratejiyi benimsedi. Güney Kore nin stratejisi aslında özenle harmanlanmış birkaç bileşenden oluşuyordu: Yüksek düzeyli diplomasi; özellikle Devlet Başkanları düzeyinde ziyaretler, karşılıklı anlaşmalar ve forumlar. Bu stratejide bağımsız devletlerin karakterine göre Güney Kore firmalarının işbirliği geliştirmeleri için gerekli adımlar da bulunuyordu. Bu adımlar elbette izole değildi. Lee Myung-bak ın daha geniş kapsamlı bir stratejisinin uzantısı olarak Güney Kore nin Orta Asya ya yönelişi, küresel arenadaki rolünün yeniden tayin edilmesi gibi daha kuşatıcı ve hırslı bir hedefin bir parçasıydı (Shim&Flam, 2012, s.10). Güney Kore dış politikası geleneksel olarak Doğu Asya bölgesine odaklı olup özellikle de Kuzeydoğu Asya bağlamında ABD ile yakından ilgilidir ve Kuzey Kore ile sorunları merkezi konum işgal etmektedir. Diğer yandan Çin ve Japonya ile olan ilişkiler de Güney Kore nin dış politikasında son derece baskın etkenlerdir. Kuzeydoğu Asya sadece Başkan Lee nin döneminde değil, selefleri Başkan RohMoo-hyun (2003-2008) ve Başkan Kim Dae-jung(1997-2002) döneminde de önemini sürdürmüştür. Ancak Başkan Lee döneminde dış politikada iki önemli değişim görüldü. Birincisi, yeni girişimlerin Küresel Kore stratejisi çerçevesinde bölgesel ve küresel rolünü yeniden tanımlamaya yönelik bir amaçla şekillendirilmesiydi. Bu çıkışla Güney Kore, artık Kuzeydoğu Asya daki büyük güçlerin gölgesinden çıkan bir role büründüğünü beyan ediyor ve Genişleyen Global Ortaklık 2 dokümanı da nihayetinde bu amacı gösteriyordu. İkincisi, Yeni Asya Girişimi (New AsiaInitiative) yoluyla Güney Kore, Doğu ve Batı daki komşularıyla tarihsel bağlarını 2 Broadening Global Partnership hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. http://csis.org/files/publication/120727_kimsunghan_globalkorea.pdf 17