Bu konuda hepimiz bilinçli ebeveynler olarak bu hizmeti çocuklarımız için, geleceğimiz için talep etmeliyiz.



Benzer belgeler
İLETİŞİM, EMPATİ, SEN VE BEN. Yard. Doç. Dr. İpek Sönmez Psikiyatri Anabilim Dalı

SORUN PENCERESİ (TEŞHİS) { KABUL EDİLİR DAVRANIŞLAR KABUL EDİLEMEZ DAVRANIŞLAR

İLETİŞİM ENGELLERİ İLETİŞİM ENGELLERİNE ÖRNEKLER:

ÇOCUĞUMLA NASIL İLETİŞİM KURMALIYIM? Gelincik Anaokulu Psikolojik DanıĢma ve Rehberlik Servisi Mayıs 2017 Belkıs BARLAS

ÇOCUKLARDA UYUM SORUNLARI ve TEMEL YAKLAŞIMLAR

Yaşam, İlişki ve Ebeveynlik Becerileri

İLETİŞİM ENGELLERİ. Olgunca düşünmüyorsun..., Sen zaten tembelsin...

AİLE İÇİ İLETİŞİM SEMİNERİNE HOŞGELDİNİZ HAZIRLIYAN:CENGİZKARAKUŞ REHBER ÖĞRETMEN

EBRU İNCE REHBER ÖĞRETMEN VE PSİKOLOJİK DANIŞMAN

2013 / 2014 SAYI: 15. Haftanın Bazı Başlıkları. IB Programı Tanıtıldı Yeni Yıla Reverans Zeka Oyunları Turnuvası Engelsiz İletişim

ERGENLİK DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE İLETİŞİM ENGELLERİ

PSK 271 Öfke Yönetimi ( Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

İLETİŞİM BECERİLERİ. *İş hayatında başarının %85 i doğru iletişime dayanır. *İş hayatında kusurların %75 i iletişim eksikliğinden kaynaklanır.

sıklıkla kullanırız. Ancak bunların farkına varırsak değiştirebiliriz.

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ. İLETİŞİM ve SÜRECİ

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

iletişimin kurulamaması

ANNE-BABA TUTUMLARI. Aşırı Koruyucu Tutum

OLUMLU/ ETKİLİ EBEVEYN TUTUMLARI. Meral ATEŞOĞLU.

EVLİLİK ÖNCESİ EĞİTİM

S I N I F T A İ L E T İ Ş İ M

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ

ÇOCUKLA İLETİŞİM ÖNSÖZ ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

İSTEK ÖZEL ATANUR OĞUZ İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR KASIM AYI E-BÜLTENİ

Ailenin çocuk yetiştirmedeki tutumunu ve çocuk yetiştirmeyle ilgili sorunlarını anlamak için aile tutum modeli ni bilmek yararlı bir yaklaşımdır.

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

NİLÜFER REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ. Sınav Kaygısı. Veli Kitapçığı

Zorbalık Türleri Nelerdir?

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

Bu yaklaşımlar anne babaların kafasını oldukça meşgul eden şu soruyu akla getiriyor:

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

Türk Toraks Derneği Kış Okulu 16 Şubat 2018, Antalya Sağlıklı İletişim

OLUMLU ANNE-BABA YAKLAŞIMLARI

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

ANNE BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

****Disiplin Yaklaşımları****

2. OTURUM İLETİŞİM KURMAK

Okulda Olumlu Kişilerarası İlişkiler Geliştirme. Ümraniye RAM

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU MART 2016

Özgüven Gelişiminde Anne Baba Rolü

İLETİŞİM. Prof.Dr. Aylin Ertekin Yazıcı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

AĐLE ĐÇĐ ETKĐLĐ ĐLETĐŞĐM

İletişimin Öğeleri SINIFTA İLETİŞİM SÜRECİ İletişim Kavramı Kişilerarası duygu, düşünce ve bilgi alışverişidir.

Etkin Dinleme. Yönetici tarafından yazıldı Salı, 03 Mart :38 - Son Güncelleme Çarşamba, 18 Mart :25. Etkin Dinleme

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ

İSTEK ÖZEL ACIBADEM İLKOKULU PDR BÖLÜMÜ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Bağımlılık kişinin kullandığı bir nesne veya yaptığı bir eylem üzerinde kontrolünü kaybetmesi ve onsuz bir yaşam sürememeye başlamasıdır.

Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman. Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi

ÖZGÜVEN. 6. Olumsuz ifadelerinizin, olumlu benlik konuşmalarıyla yer değiştirmesini sağlayın.

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

MASLOW İHTİYAÇLAR HİYERARŞİSİ. Dr.Abdullah Atli

Çağımızın en güçlü kitle iletişim kaynaklarından biri olan bilgisayarlar ve yaşamımıza birden bire giren internet, hayatımızın ayrılmaz bir parçası

Bir gün Pepe yi görmeye gittim ve ona : Anlayamıyorum her zaman bu kadar pozitif olmak mümkün değil, Bunu nasıl yapıyorsun? diye sordum.

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?

AİLE İÇİ İLETİŞİM ANNE-BABA TUTUMLARININ KİŞİLİK ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

BİR ÇOCUK NELERE İHTİYAÇ DUYAR?

Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ÖĞRETMEN OTURUMLARI

UTKU ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

İSTEK ÖZEL ACIBADEM ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

ANNE BABA VE ÇOCUKLAR ARASINDA İLETİŞİM

Bilgilendirme Toplantısı Boşanma ve Çocuk

ARALIK AYI VELİ BÜLTENİ 2013

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Bekar Evli Boşanmış Eşi ölmüş Diğer. İlkokul Ortaokul Lise Yüksekokul Fakülte Yüksek Lisans

ÖĞRENCİLERİMİZLE NELER YAPTIK?

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

EĞİTİMCİ - VELİ İLETİŞİMİ EĞİTİMDE İLETİŞİM VE GRUP YÖNETİMİ

HAKİM ÖMER ONSUN İLKOKULU ERASMUS + KAYNAŞTIRMA EĞİTİMİNDE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR VE FARKINDALIK YARATILMASI VELİ SEMİNERİ MAYIS 2017

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

ÇOCUKLARDA SINIRLAR & KURALLAR

BÜYÜYORUM, DEĞĠġĠYORUM, GELĠġĠYORUM

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

Tematik Yaklaşımla Çocuklarda Sosyal Becerilerin Kazandırılması

OKULÖNCESİNDE ETKİLİ İLETİŞİM

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

T.C ALİAĞA KAYMAKAMLIĞI REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Hizmetleri Bölümü BÜLTEN. Ayın Konusu

@BaltasBilgievi

Geri Bildirim. Prof.Dr.Güler Bahadır İ.Ü.İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ

Okuma- Yazmaya Hazırlık. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Müzik Ve Ritim. Fen Ve Doğa Etkinlikleri

Çocuklarla El Ele Ebeveynlik (Connection Parenting)

Dil Öğrenme ve yazım dili öğrenme

İŞVERENLERİN ÇALIŞANLARDAN BEKLENTİLERİ

Amt für Volksschule. Anaokulu ve ilkokul. temel ilkeleri

Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımının temeli bir konunun derinlemesine araştırılmasına odaklanmaktadır. Araştırmada genellikle sınıf içerisinde

ile yalnız kalma, içe kapanma, sürekli öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile kendini gösterir.

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

Kişilik İnanç Ölçeği -Kısa Form- V.1

Transkript:

Hayat Boyu Gelişim Derneği çok önemli bir araştırma gerçekleştirmiş. Türkiye nin 60 ilinde orta öğretim kurumundaki 26 bin öğrenciye 'zor koşullarda sorunlarınızı kiminle paylaşıyorsunuz?'' sorusunu yöneltmişler. Öğrencilerin sadece yüzde 40'ı aile bireyleri ile paylaştıklarını ifade etmiş. Bu oran çok az. Dernek başkanı Adem Solak aynı zamanda TBMM Şiddeti Araştırma Komisyonu nda da görevli bir uzman, bu durumu anne ve babaların çocuklara yaklaşım konusundaki bilgi ve beceri eksikliğine bağlıyor: ''Aslında Milli Eğitim program ve mevzuatlarında anne-baba eğitimleri vardır. Ne yazık ki geçen yıllarda eğitim sisteminin içi bu yönde boş bırakılmıştır. Ülkemizde geç kalmadan anne-baba eğitimi seferberliği başlatılmalıdır. Tüm kurum ve kuruluşlar böyle bir harekete destek vermelidir. Bu toplumumuz için okuma yazma seferberliklerinden çok daha önemli ve acil bir ihtiyaçtır.'' Bu konuda hepimiz bilinçli ebeveynler olarak bu hizmeti çocuklarımız için, geleceğimiz için talep etmeliyiz. Nitekim bir başka araştırmada gençler anne ve babalarına ilişkin görüş ve yargılarını şu cümlelerde özetlemektedirler: En büyük sıkıntım anlaşılmamak, ne yapsam boş, beni hiç anlamıyorlar. Ben anne ve babama nasıl saygı duyuyorsam, aynı şeyi onlardan da bekliyorum. Çocuklarınıza karşı anne baba olmak yerine birazda arkadaş olabilirseniz çok iyi olur. Tembelliğin zararlarını anlatmak yerine çalışmanın yararlarını bize anlatın. Karşılıklı anlaşmak ve önemsemek yalnızca maddi isteklerin karşılanmasıyla bitmiyor. Sorumluluk duygusunu kazandırmak istiyorsanız bize kendiniz örnek olun. Başkalarıyla sürekli kıyaslanmaktan rahatsızız. Gençler en önemli sorunun, farklı değer inanç ve düşünce yapısına sahip olan bu kuşak tarafından anlaşılmamak ve onlarla sağlıklı bir iletişim kuramamak olduğunu belirtmektedirler. Güzel olan, ümit verici nokta ise gençlerin, bu iletişimin kurulması için çaba göstermeye hazır olmalarıdır. Önce çocuklarımızın bizlerle konuşmasını zorlaştıran bazı yaklaşım biçimlerine sonra da olumlu alternatiflerine bakalım: 1) Emretme, yönetme: Çok çalışıp bu notları düzelteceksin, okuldan eve evden okula artık. Korku ya da aktif direnç yaratabilir; söylenenin tersini denemeye davet edebilir; isyankar davranışa ya da misillemeye yol açabilir. 2) Uyarma, tehdit etme: Bu dersler düzelmezse tatil falan yok sana, Ya verirsin kendini derslerine, ya da bilgisayar gider.

Korku, boyun eğme yaratabilir;, söz konusu sonuçların gerçekten meydana gelip gelmeyeceğini denemeye yol açar; gücenme, kızgınlık, isyankarlığa neden olabilir. 3) Ahlak dersi, söylev çekme: Ben anlamıyorum nasıl bir çocuksun sen, okuldan gelince derslerini yapsan böyle olmazdı. Herşeyi son ana bırakırsan böyle olur işte Zorunluluk ya da suçluluk duyguları yaratır; çocuğun durumunu daha şiddetle savunmasına yol açabilir; çocuğun sorumluluk duygusuna güvenilmediği izlenimi verir. 4) Öğüt verme, çözüm getirme: Ben olsam bugünün işini yarına asla bırakmam, günü gününe çalışırım., Neden sende benim gibi yapmıyorsun?, Bence eve gelince okulda gördüğünüz dersleri tekrar etmelisin. Çocuğun kendi sorunlarını çözmekten aciz olduğunu ima eder; kendisinin sorunu bütünüyle düşünüp, değişik seçenekler getirip seçenekleri denemesine engel olur, bağımlılıkta da direnme yaratabilir. 5) Mantık yoluyla inandırma, tartışma: İşte şu nedenle hatalısın..., Olaylara bakarsak..., Evet ama..., Aslında... Savunucu tutumları ve karşı koymayı kışkırtır; çoğunlukla çocuğun aileyle iletişimi kesmesine ve dinlememesine yol açar; kendisini beceriksiz ve yetersiz hissetmesine yol açabilir. 6) Yargılama, eleştirme, suçlama: Olgunca düşünmüyorsun..., Sen zaten tembelsin... Yetersiz, aptallık, yanlış değerlendirme anlamı taşır; çocuğun olumsuz bir yargıya hedef olma ya da azarlanma korkusuyla iletişimi kesmesine yol açar; genellikle çocuk yargı ve eleştirileri gerçek olarak algılar (Ben kötüyüm!) yada karşılık verir. (Siz de daha mükemmel değilsiniz!). 7) Övme, görüşüne katılma, teşhis koyma: Çok güzel..., Haklısın, o öğretmen berbat birine benziyor, Bence harika bir iş yapıyorsun... Ailenin beklentilerinin çok yüksek olduğunu ima eder; istenilen davranışı yaptırabilmek için, söylenen içtenlikten yoksun bir manevra gibi algılanabilir. Çocuğun öz-imgesi (kendini algılayışı) ile övgü uygun değilse çocukta kaygı yaratabilir. 8) Ad takma, gülünç duruma düşürme: Koca bebek..., Hadi bakalım süpermen, Geri zekalı, Hadi sende sulu göz Çocuğun kendini değersiz hissetmesine, sevilmediği kanısına varmasına yol açabilir; öz-imgesi üzerinde çok olumsuzdur; genellikle karşılık vermeye iter.

9) Teşhis edip tanı koyma: Senin derdin nedir biliyor musun?, Herhalde geceleri hep geç yattığın için verimsiz bir dönem geçirdin, Aslında sen öyle demek istemiyorsun Tehdit edici; tedirgin edici olabilir ve başarısızlık duygusu uyandırabilir; çocuk kendisini korumasız, kıstırılmış hisseder, kendisine inanılmadığı kanısına varabilir; yanlış anlaşılma endişesi ile iletişimi keser. 10) Güven verip teselli etme: Aldırma...boş ver, düzelir..., Hadi biraz neşelen... Zamanla kendini daha iyi hissedersin... Çocuğun kendini anlaşılmamış hissetmesine neden olur; kızgınlık duyguları uyandırır ( Size göre kolay tabii ), çocuk genellikle mesajı kendini kötü hissetmen doğru değil biçiminde algılar. 11) İncelemek, araştırıp soruşturmak: Neden?...Kim?...Sen ne yaptın?...nasıl?... Soruları cevaplama genellikle eleştiri veya zorunlu çözüm getirdiğinden çocuklar genellikle hayır demeye, yarı doğru cevap vermeye, kaçmaya yönelir veya yalan söyler; sorular genellikle soru soranın nereye varmak istediğini açıklamadığından, çocuk korku ve endişeye kapılabilir; ailenin endişelerinden doğan sorulara cevap vermeye çalışan çocuk kendi sorununu, gözden kaçırabilir. 12) Konu değiştirme, işi alaya vurma, şakacı davranma: Boşver şimdi bunları güzel şeylerden konuşalım, Sen çözmüşsün zaten oğlum ben ne diyeyim ki? Yaşamın güçlükleriyle savaşmak yerine, onlardan kaçınmak mesajını ima edebilir; çocuğa sorunların önemsiz, saçma ve geçersiz olduğu anlamını verebilir; bir güçlükle karşılaştığında açık davranmaktan çekinebilir. Yukarıdaki örneklerde hep biz konuşuyoruz; hem dinlemiyoruz hem de kendi duygularımızı, durumdan nasıl etkilendiğimizi ortaya koymuyoruz. Bu tür, odağın karşımızdaki kişi olduğu iletişim biçimine Sen dili diyoruz. Yeni bir başlangıç için hiçbir zaman geç değildir. Sözedeceğim yeni becerileri uyguladığımızda kimi zaman sonuçları hemen anında göreceğiz, kimi zaman zorlanacağız ama sabırlı olalım sonuçtan biz, çocuklarımız ve ailemizin diğer üyeleri memnun kalacak, emin olalım.

1) Dinleme Becerileri Bu beceriler o kadar önemlidir ki yararlarını saymakla bitiremeyiz. Bizim çocuklarımızı dinleyebilmemiz sayesinde: Derdini davranışla göstermek yerine (saldırganlık, hırçınlık, ağlama, içe kapanma gibi) sözle ifade eder ve rahatlarlar. Derslerine ve sosyal hayatına zarar vermezler. Huzurlu rahat olurlar, kendilerine güvenli çocuklardırlar, kişisel ve sosyal gelişimleri sağlıklı ilerler. Söz dinlerler. Çocuklar yakın hisseder, danışırlar, ebeveynleriyle diayalog içinde olurlar. Kendilerini daha çok ifade eder, konuşma becerileri, kelime hazneleri gelişir. 1) Bedensel olarak dikkatimizi verelim, gözlerine bakalım, oturalım aynı hizada olalım, sessizleşelim. Seni dinlemeye hazırım. 2) Hmm evet gibi sözcüklerle destekleyelim. Söyleneni tekrar edip anladığımızı hissettirelim. Hmmm, demek bugün okulda arkadaşın yıldız aldı sen almadın. 3) Çocuğumuzun duygularına isim vererek netleşmesine yardımcı olalım. Sen de yıldız almak isterdin. 4) İlk çözümü çocuğumuzun üretmesini bekleyelim. Ne yapmalısın sence? 2) Ben Dili Karşılaştığımız durum veya davranış karşısında kendi duygu ve düşüncelerimizi açıklayan bir ifade tarzıdır. Böylece suçlayıcı olmadan karşımızdaki kişinin kendini bizim yerimize koymasına yardımcı olmuş oluruz. Çatışma yerine işbirliği sağlarız. Örneğin Ali tencere kapaklarını vurarak gürültü yapıyor kes şunu, öldüreceksin beni bir gün sus, geri zekalı... Ama ben oynamak istiyorum Davranışa yargı koymadan tanımlıyoruz Kapakları birbirine vuruyorsun Üzerimizdeki etkisini açıklıyoruz: Sen böyle yapınca başım ağrıyor Duygularımızı açıklıyoruz: Çok da sinirleniyorum Gün içinde derslerini geç saatlere bırakıyorsun, ben yorgun oluyorum, sana yardım ederken sinirli hissediyorum. Söylediğin saatte eve dönmediğinde senin için kaygılanıyorum, beni saymadığın duygusuna kapılıyorum, geldiğinde öfkeli oluyorum. 3) Özdenetim Kuralları benimseyip, ne yapıp yapmaması gerektiğini bilerek, dış uyaranlara gerek duymaksızın görevlerini yerine getirme becerisidir.

Kural ve beklentiler netleştirilir: Eve geldiğinde eşyalarını odana götürmeni istiyorum Kuralların nedenleri açıklanır: Ortada bırakınca dağınık oluyor, ayağımız takılıp düşebiliyoruz, Sen yapınca çok hoşuma gidiyor, benim üzerimden yük almış oluyorsun. Hangi davranış ne zaman bekleniyor açıkça öğretilir. Okuldan eve geldiğinde hemen götürürsen ayak altında kalmazlar uzun süre. Kuralların uygulamasında çocuğa aktif rol ve sorumluluk verilir: Eve gelince eşyalarını odana götürmeyi nasıl hatırlamayı düşünüyorsun? Çabası takdir edilir: Eşyalarını hemen odana götürmüşsün çok sevindim, ortalık gerçekten toplu kaldı sayende. 4) Özgüven Çocuklarımızın kendine güvenen sosyal ve sağlıklı kişilikler geliştirebilmeleri için dikkat etmemiz gereken konular var. 1. Kendini ifade etmesine izin vermek, söylediklerini dinlemek ve değer vermek 2. Yaş ve kapasitesi dışında davranışlar beklememek 3. Yüklenmek isteyeceği küçük sorumlulukları başarmasına fırsat vermek 4. Çabasını överek yüreklendirmek 5. Başarısızlıklarını kişiliğinden ayrı, öğrenme süreci olarak görmesine yardımcı olmak Yapılması gerekeni olumlu bir dille ifade edelim: Hadi gel seni seviyorum çünkü.. oyununu oynayalım, ben başlıyorum, seni seviyorum çünkü gülünce gözlerininin içi gülüyor. Yapması gerekeni açıklayıp başarılı olmasına yardım edelim: Şimdi senin sıran, beni niye sevdiğini söyleyeceksin sonra ben sana başka bir nedenle seni sevdiğimi söyleyeceğim. Yüreklendirici olumlu ifadeler kullanalım: Beni sevdiğini söyleyince çok mutlu oluyorum Disipline Yaklaşım Çeşitleri Amacı Disiplin kaynağı Eğitimin rolü Otoriter İzin Verici Demokratik Çocuktan sorgusuz itaat beklenir Dışarıdan bir yetişkin Açıklama yok, sebebini bilmeden kurallara Çocuk tamamen özgür bırakılır Disiplin çocukta, kontrol ve otorite yok Kural, yönlendirme ve açıklama çok az Çocuğun kendi kendini kontrol etmesi beklenir Yetişkin veya çocuğun içinden gelen disiplin Kuralların anlamı çocuk öğrenene kadar tekrar edilir

uyması beklenir Ödüllerin rolü Çocuk şımarır diye ödül verilmez Cezanın rolü Olumsuz davranışlara fiziksel ceza ile yaklaşma eğilimi vardır; davranışın nedeni veya bilerek yapılıp yapılmadığı sorgulanmaz İyi davranışın getirdiği sosyal onaydan tatmin olması beklenir Yanlış yaptığını davranışlarının sonuçlarından öğrenir Doğru davranış veya beklenileni yerine getirme çabası cömertçe övülür Sadece bilerek yapılan yanlış davranışlara uygulanır. Davranışın nedenini açıklama fırsatı verilir. Fiziksel ceza pek kullanılmaz Yukarıdaki tabloyu ebeveynler olarak çocuklarımıza karşı nasıl davrandığımızla ilgili farkındalığımızı arttırmamıza yardımcı olduğuna inandığım için bir başka yazımdan alıntı yaparak tekrar kullanıyorum. Gerçek disiplinin amacı istenilen davranışları ve alışkanlıkları öğretmek ve iç denetimi yani içselleştirilmiş sorumluluk duygusunu sağlamaktır, bu da zorlama ile olabilecek bir şey değildir. Tabloda gördüğümüz gibi sadece demokratik yaklaşım gerçek disiplin tanımına uyuyor. Üstelik uzmanlar sözel ve fiziksel ceza içeren diğer yaklaşımları çocuk istismarı olarak kabul ediyorlar. Bunun nedenini yukarıdaki yaklaşımların çocuğa ne öğrettiğine ve nasıl kişilik özellikleri geliştirmelerine yol açtığına bakarak anlayabiliriz: Evinizde otoriter bir yaklaşım uyguluyorsanız: 1. Çocuğunuz korunmayı ve karar vermeyi tamamen yetişkinlerden beklemeyi öğrenir. 2. Anlamadan, korku ve alışkanlıktan itaat eder. 3. İsyankar olabildiği gibi başkalarına bağımlı ve boyun eğici eğilimleri olabilir 4. Sorunları çözmede şiddet kullanma eğilimi gösterebilir. Dayak ve zor kullanarak davranışı yönlendirmeyi amaçlayan anne baba: Çocuğun kendilerine karşı korku, öfke ve kızgınlık içinde olmasına sebep olur. Çocuğa saldırgan olmayı ve sorunlarını şiddet yoluyla çözmeyi öğretir.

Zayıf vicdan ve ahlak gelişimine yol açar. İzin Verici bir yaklaşım uyguluyorsanız: Çocuğunuz sadece kendini düşünür başkalarına önem vermez. Çocuğunuzun diğer insanlara ve nesnelere şiddet kullanma eğilimi vardır. Kafası karışık, kanun tanımayan, bağımsız özellikler geliştirebilir. Demokratik yaklaşım gerçek disiplindir: Çocuğunuz kendisi için düşünmeyi Başkaları ile işbirliği içinde çalışmayı Diğerlerinin hak ve fikirlerine saygılı olmayı öğrenir. Bu tür bir disiplin almış çocuklar kendileri için doğru kararlar alabiliyorlar Başkalarının haklarına saygılı oluyorlar Ben çocuğuma sınır koymuyorum, şiddet göstermiyorum, dolayısı ile istismar etmiyorum diye düşünemeyiz. İzin verici yaklaşım da otoriter yaklaşım gibi uç noktalarda çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkilediği ve toplum içinde sevilen uyumlu bir birey olmasını enegellediği için istismar sayılır. Değişim bazen çok kolay olur, birgün yataktan kalkarsınız ve farklı davranmaya karar verirsiniz, bazen de ne kadar isteseniz bir türlü kararlarınızı uygulayamazsınız, eski kalıplar size ve ailenize hükmeder. Böyle durumlarda yardım istemekten çekinmeyin. Kaynaklar: 1. Leyla Navaro, 1987, Beni Duyuyor musun? Ya-Pa Yayınları. 2. Vildan Özbaş, Elif Yazıcı ve Seher Deniz Acar, 2001 Mayıs, Aile İçi İletişim, On Dokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Bilimleri Bölümü. 3. Adem Solak, 2008, Çocuklarda ve Gençlerde Şiddet, Saldırganlık ve Suçluluk Duyguları Açısından Anne-Baba Eğitimi, Hayat Boyu Eğitim Gelişim Derneği yayını (www.61hegem.com) 4. İrem Bray, Kasım 2008, Siz Bilmeden Çocuğunu İstismar Eden bir Ebeveyn misiniz