ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARIN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ



Benzer belgeler
hazırlamamda bana yardımcı olan ve okul hayatım boyunca hiçbir konuda desteğini esirgemeyen hocam Prof. Dr. Ertuğrul Sabah a

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ZİHİNSEL ENGELLİLERİN ÜLKEMİZDE VAR OLAN DİŞ HEKİMLİĞİ HİZMETLERİNE ERİŞİMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

YATILI OKULLARDA OKUYAN ÇOCUKLARIN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

BALIKESİR İVRİNDİ KORUCU YATILI İLKÖĞRETİM BÖLGE OKULU ÖĞRENCİLERİNİN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

2. 1. Engelin Tanımı Engellilerin Sınıflandırılması İşitme Engelliler Dil ve Konuşma Engelliler 4

Risk Altındaki Çocuklara Yaklaşım

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.

MARMARA BÖLGESİ NDE YATILI OKULLARDA OKUYAN ÇOCUKLARIN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

2014

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

Çocuğun konuşma becerilerinin akranlarına göre belirgin derecede geri kalmasıdır. Gelişimsel aşamalardan birisidir.

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

Yasemin ELİTOK. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi. Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD, Erzurum

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ÇOCUĞUNUZUN İŞİTMESİ NORMAL Mİ?

OKUL ÖNCESİ ve İLKOKUL ÖĞRENCİ ADAYLARI TANIMA, DEĞERLENDİRME ve SEÇME ÇALIŞMASI HİZMET TEKLİFİ

EĞİTSEL DEĞERLENDİRME SÜRECİ

Hata /Kaza. İstenen sonuca gidiş istenen performans

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

Epilepsi nedenlerine gelince üç ana başlıkta incelemek mümkün;

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

Demans ve Alzheimer Nedir?

YATAN HASTA DEĞERLENDİRME PROSEDÜRÜ

2.Cinsiyet 1.kız 2.erkek 3.Öğrenim 1.OYD 2.Oy 3.ilkokul 4.ortaokul 5.lise 6.YO 7. gereksiz (0-6

ZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ

Çevremizdeki Sağlık Kuruluşları VE Sağlık Hizmetleri

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR?

Türkiye Engelliler Araştırması Temel Göstergeleri İÇİNDEKİLER. Giriş

Periodontoloji nedir?

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

Okul Sağlığına Genel Bir Bakış ve Okul Sağlığında Ruh Sağlığının Yeri. Dr Hilal Tıpırdamaz Sipahi 22 Ekim 2003

ݤRehabilitasyon Fizyolojik yada anatomik yetersizliği ve çevreye uyumsuzluğu olan kişinin fiziksel, ruhsal, toplumsal, mesleki, özel uğraşı ve eğitsel

Resmî Gazete YÖNETMELİK. Sağlık Bakanlığından: HEMŞİRELİK YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

*Her aşamadaki tanılamada, bireyin eğitsel. *Ayrıca özel eğitim gerektiren öğrencilerin normal

Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu ve Doğum Mevsimi İlişkisi. Dr. Özlem HEKİM BOZKURT Dr. Koray KARA Dr. Genco Usta

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

Herkes için Kaliteli, Koruyucu, Eşit Sağlık Hizmeti

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 11 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER. Prof. Dr. Rüya Güzel Özmen

ENGELLİ HASTALARDA HEMŞİRELİK YAKLAŞIMLARI

BÜLTEN BEDENSEL ENGELLİ OLAN BİREYLERİN ÖZELLİKLERİ VE EĞTİMLERİ. Ayın Konusu

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

Engellilik ve Sosyal Hizmet

Amaç; SAĞLIK BİLİMLERİNDE ÖĞRENCİ OLMAK Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü. Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü

18.Esri Kullanıcıları Toplantısı 7-8 Ekim 2013 ODTÜ-ANKARA

ERGOTERAPİ. Dr. Alev Kılıçoğlu

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKTA TEMEL İHTİYAÇLAR KURS PROGRAMI

YENİDOĞANLARDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

Sağlıklı Hamilelik BR.HLİ.081

4+4+4 YAVRULARIMIZIN ÖZGÜVENSİZ, BAŞARISIZ VE MUTSUZ OLMASINI İSTER MİYİZ? Zeynep okula başlıyor. Canımdan çok sevdiğim kızım.

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

ÇOCUK VE AİLENİN SERVİSE KABULU

Çocuğunuz ne kadar zeki?

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ENGELLİLER ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ PROJESİ

Çocuğunuzun sizi duyduğundan emin misiniz?

GEBELİK VE LOHUSALIK

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

Tohum Türkiye Otizm Erken Tanı ve Eğitim Vakfı. Sayın Milletvekili, konusunda kamuoyunda bilinç oluşturmaya gayret etmekteyiz.

Histeri. Histeri, Konversiyonun kelime anlamı döndürmedir.

MESLEK SEÇİMİNDE ETKİLİ OLAN ÖZELLİKLER FEN VE MÜHENDİSLİK ALANI MESLEKLERİNDEN BAZILARI

14 Kasım Dünya Diyabet Günü. Kadınlar ve Diyabet: Sağlıklı bir gelecek hakkımız

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

DĠġ SAĞLIĞINDA DĠġ TEKNĠKERLERĠNĠN ROLÜ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ 0-36 AYLIK GELİŞİMSEL RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR AİLE DESTEK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

İÇİNDEKİLER TOPLANTIYA BAŞLARKEN.2 DEĞERLENDİRME HAKKINDA BİLGİLENDİRME..3 DEĞERLENDİRME SÜRECİNİN ADIMLARI..5 ÖĞRETMENLERE ÖNERİLER 6

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Amacı Nedir?

Hamileliğe başlangıç koşulları

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

TRSM de Rehabilitasyonun

Transkript:

T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARIN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ BİTİRME TEZİ Stj. Diş Hekimi Hüseyin Efe Savaş Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ertuğrul SABAH İZMİR - 2013 i

ÖNSÖZ Mezuniyet Tezimi hazırlamamda bana yardımcı olan ve klinik hayatım boyunca desteğini esirgemeyen hocam Prof. Dr. Ertuğrul Sabah a, özellikle bu tezi hazırlamamdaki çabalarından dolayı Dt. Sibel Acar a sonsuz teşekkürler. Zorlu okul hayatım boyunca, sabır ve gayretle yanımda olan anneme, babama ve ablama de en içten teşekkür ve minnetlerimi sunarım. İZMİR-2013 Stj. Diş Hekimi Hüseyin Efe SAVAŞ ii

İÇİNDEKİLER Sayfa No. ÖNSÖZ... ii 1. GİRİŞ... 1 2. GENEL BİLGİLER... 2 2.1. Engellin Tanımı... 2 2.2. Engellilerin Sınıflandırılması... 2 2.2.1. Ortopedik Engelliler... 2 2.2.2. Görme Engelliler... 3 2.2.3. İşitme Engelliler... 3 2.2.4. Dil ve Konuşma Engelliler... 3 2.2.5. Zihinsel Engelliler... 3 2.3. Zihinsel Engelin Tanısı ve Derecelendirilmesi... 5 2.4. Görülme Sıklığı... 6 2.5. Zihinsel Engellilik Önlenebilir mi... 7 2.6. Ne Yapılabilir?... 9 2.7. Zihinsel Engellilerin Sınıflandırılması... 11 2.8. Zihinsel Engelliliğin Nedenleri... 14 2.9. Zihinsel Engelli Çocukların Özellikleri... 16 2.10. Zihinsel Engellilerin Kişilik Özellikleri... 19 2.11. İş ve Çalışma Özellikleri... 19 2.12. Zihinsel Engellilerde Ağız ve Diş Sağlığı... 20 2.13. Engelli Hastaya Diş Hekiminin Yaklaşım Teknikleri... 21 2.14. Neden Zihinsel Engelli Çocuklar... 23 2.15. Türkiye de Zihinsel Engellilerde Diş Hekimliği Uygulamaları... 23 iii

2.16. Dünyada Zihinsel Engellilerde Diş Hekimliği Uygulamaları... 25 3. GEREÇ VE YÖNTEM... 28 4. BULGULAR... 31 5. TARTIŞMA... 44 6. ÖZET... 47 7. KAYNAKLAR... 50 8. ÖZGEÇMİŞ... 52 iv

1. GİRİŞ Engelli çocukların toplumdaki oranı % 12,29 dur (1). Engelli çocukların diş hekimine ulaşabilmelerinde zorluklar bulunmaktadır. Bunlar, diş hekimlerinin engelli çocuğa yaklaşımda deneyim eksiklikleri, ailelerin sosyoekonomik durumunun yetersizliği ve iletişim kurulamaması olarak sıralanabilir. Bu çalışma ; engelli çocukların da kolaylıkla tedavi edilebileceğini, edilemiyorsa da verilen ağız ve diş sağlığı eğitimi ile ağız hijyenlerinin sağlanıp, durumun daha kötüleşmesine engel olunabileceğini irdelemek amacıyla, Ege Ağız ve Diş Sağlığı ve Diş Hekimleri Derneği ile birlikte yapılmıştır. Çalışmanın amacı, engelli çocukların kendilerini güvende hissettikleri, kendi okul ortamlarındaki sınıflarında, anne, baba ve özellikle dünyaya açılan en önemli pencereleri olan öğretmenlerinin yanında, kolaylıkla ve yüksek oranda muayene ve tedavi olabileceklerini göstermektir (11). Anadolu topraklarında var olan imece ve salmanın diş hekimliği hizmetlerinde de kolaylıkla kullanılabileceğini, Selçuklu ve Osmanlı vakıf geleneğini de meslektaşlarımıza hatırlatacağımızı ümit ediyoruz. 1

2. GENEL BİLGİLER 2.1. Engelli Tanımı Doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu, bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yetilerini çeşitli derecelerde kaybetmiş, normal yaşamın gereklerine uyamayan kişilerdir. 2.2. Engellilerin Sınıflandırılması A. ORTOPEDİK ENGELLİLER B. GÖRME ENGELLİLER C. İŞİTME ENGELLİLER D. DİL VE KONUŞMA ENGELLİLER E. ZİHİNSEL ENGELLİLER 2.2.1. Ortopedik Engelliler Kas ve iskelet sisteminde, yetersizlik, eksiklik ve fonksiyon kaybı olan kişidir. El, kol, ayak, bacak, parmak ve omurgalarında, kısalık, eksiklik, fazlalık, yokluk, hareket kısıtlılığı, şekil bozukluğu, kas güçsüzlüğü, kemik hastalığı olanlar, felçliler, Serebral Palsi, spastikler ve spinabifida olanlar bu gruba girmektedir. 2

2.2.2. Görme Engelliler Tek veya iki gözünde tam veya kısmi görme kaybı veya bozukluğu olan kişidir. Görme kaybıyla birlikte göz protezi kullananlar, renk körlüğü, gece körlüğü (tavuk karası) olanlar bu gruba girer. 2.2.3. İşitme Engelliler Tek veya iki kulağında tam veya kısmi işitme kaybı olandır. İşitme cihazı kullananlar da bu gruba girmektedir. 2.2.4. Dil ve Konuşma Engelliler Herhangi bir nedenle konuşamayan veya konuşmanın, hızında, akıcılığında, ifadesinde bozukluk olan ve ses bozukluğu olan kişidir. İşittiği halde konuşamayan, gırtlağı alınanlar, konuşmak için alet kullananlar, kekemeler, afazi, dil-dudak-damak-çene yapısında bozukluk olanlar bu gruba girmektedir. 2.2.5 ZİHİNSEL ENGELLİLER Zeka ; doğuştan var olan ve hayat boyunca deneyimlerle gelişen sorun çözme gücüdür. Bu güçle, insan kendisini ve çevresini anlar, olayları değerlendirir, sonuçlar çıkarır ve hayatını uyumla devam ettirir. Zihinsel Engellilik, doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrasında çeşitli nedenlere bağlı, genel zihinsel işlevlerde önemli derecede yetersizlik ve bunun yanı sıra uyumsal davranışlarda da aksaklıkların görülmesi olarak tanımlanmaktadır. 3

Zihinsel engellilikte üç temel özellik vardır: 1) Genel zeka işlevinin belirgin derecede ortalamanın altında olması, 2) Yaşadığı toplumdaki kendi yaş grubu ile kıyaslandığında, toplumsal beceriler, sorumluluk, iletişim kurma, günlük beceriler ve kendi kendine yeterlilik gibi alanlarda yetersizlik, 3) 16 yaşından önce başlaması, konuşma, dikkat, bellek, düşünme gibi zihinsel işlevlerde belirgin bozukluk görülmekte olup, özellikte bellekte ve dikkatte görülen bozukluk belirgindir. Zihin engelliğinde, zihinsel işlevlerdeki bozukluğa eşlik eden bir durum da, uyumsal davranışlardaki yetersizliktir. Uyumsal davranışlardaki yetersizlik, bireyin kendi yaşından ve kültür grubundan beklenen kişisel bağımsızlık ve sosyal sorumluluklarını yerine getirememesi olarak ele alınmaktadır. Uyumsal davranışlara örnek olarak, insanlarla iletişim kurabilme (dili anlamak), günlük yaşam aktivitelerini yapabilme (yemek yiyebilme, banyo yapabilme vb), akademik becerilerde bulunma (okuma, yazma ve aritmetik işlemleri yapabilme) ve bir iş bulup çalışabilme olarak sıralanabilir. Zihinsel Engelliliği olan çocuklarda gelişmenin aşamaları, örneğin, konuşma, yürüme vb. yaşıtlarına göre belirgin derecede geç olmaktadır. Zihinsel engelliliğinin belirtileri doğumda ortaya çıkabileceği gibi, çocukluk döneminin sonunda da kendisini gösterebilmektedir. Belirtilerin başlama zamanı zihinsel engelliliğine neden olan hastalığa bağlı olarak değişir. Hafif derecedeki zihinsel engelliliğinin tanımlanması okul öncesi eğitim devresinde, sosyal, iletişim veya akademik becerilerdeki yetersizlikle açığa çıkabilir. 4

2.3. Zihinsel Engelliliğin Tanısı ve Derecelendirilmesi Zihinsel engelliliğin değişik belirtileri vardır. Örneğin; oturma, kalkma, emekleme ve yürümeyi diğer çocuklardan daha geç olarak yapar. Geç konuşur veya konuşmasında sıkıntılar görülür, Öğrendiklerini çabuk unutur. Hatırlamada zorlukları vardır, Alışverişte, para hesabında ve sosyal kurallara uymada sıkıntılıdır, Sorun çözmede ve/veya mantıklı düşünmede başarısız olur. Zihinsel engelliliğini tanımlamak üzere geliştirilmiş değişik testler bulunmaktadır. Zeka testi ile kişiden belli soruları yanıtlaması ve sorunları çözmesi istenir. Test, daha sonra değerlendirilerek, zeka derecesi ölçülür. Uygulanan testlerin güvenilirliği birbirlerinden farklıdır. Bu testler, doğuşta var olan zeka yetisini ölçmeyip, deneyim ve öğrenimle gelişen zeka düzeyini ölçer. Sonuçlarda hata payları vardır. Uygulanan testten veya çevresel koşullardan kaynaklanabilen bu hatalar, test sonucunu da etkiler. Zeka testleri kullanıldıkları toplumun kültürel yapısına uygun olmalıdır. Testi Yapan Kişi : Zeka testi deneyimli psikologlar tarafından yapılmalıdır. Çocuğun Yaşı: Yaş büyüdükçe zeka testinin güvenilirliği artar. 6 yaşın altında uygulanan testlerde hata oranı daha fazladır. Daha küçük çocuklara da, gelişim testleri uygulanır. Bu testlerle, çocuğun yaşına uygun, konuşma, sosyalleşme, hareket ve becerileri kazanıp kazanmadığına bakılır (8). Çocuğun test anındaki bio-psikolojik durumu: Teste, uykusuz, yorgun ve aç bir şekilde alınan çocuktan değerlendirmeye uygun yanıtlar alınamaz. Doğumdan itibaren, özellikle eğitimli ailelerde, merak uyandıran konulardan biri de çocuklarının zeka düzeyidir. Gelişim döneminde çocuğun 5

hareketleri ve tavırları çevresindekilerce izlenir. Ölçüm yaptırarak öğrenme isteği duyarlar (8). 2.4. Görülme Sıklığı Zihinsel engelliliğin toplumda sıklığını ve de her yıl topluma ne kadar zihinsel engelli kişinin katıldığını değerlendirmek, değişik zorluk ve sorunları içerir. Örneğin, hafif dereceli zihinsel engelliliğinin tanısı en zorlarından biridir. Genellikle kötü okul performansına dayanır. Bu nedenle, hafif zihinsel engelliliğinin sıklığı, yerleşim yerleri ve sosyal sınıflar arasında belirgin farklılıklar gösterir (4). Zihinsel engelliliğinin toplum içindeki sıklığının belirlenmesinde bir diğer sorun da, her geçen gün yeni olgu gruplarının tanımlanarak ekleniyor olmasıdır. Toplumlarda engellilerin onda birini zihinsel engellilerin oluşturduğu kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalar, toplumun % 1'inin, hafif olgularla beraber en az % 3' ünün zihinsel engelli olduğunu göstermektedir (6). Tüm dünya üzerinde, orta ve hafif dereceli zihinsel engellilerin alınması kaydıyla, en az 550 milyon zihinsel engelli insan olduğu kabul edilmektedir. 2025 yılına kadar bu engellilerin dörtte üçünün gelişmekte olan ülkelerde bulunacağı tahmin edilmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde nüfus artışı hızlıdır. Öte yandan, eskiden, erken yaşta ölen bu çocukların da yaşam süreleri uzayacak ve sonuçta sayı artacaktır. Yukarıda zihinsel engelliliğinin toplumdaki sıklığını belirlemede kullanılan teorik çan eğrisi hesaplamalarının aslında adaptif davranış becerilerin sıklığını ölçmekte yeterli olmadığını bildiren çalışmalar da vardır. Baroff,1991 yılında toplumun % 0.9' unun 6

zihinsel engelli olduğunu bildirirken, McLaren ve Bryson değişik epidemiyolojik çalışmanın sonucuna dayanarak, tüm toplum tarandığında, % 1.25' inin zihinsel engelli olduğunu savunmuştur (13). Zihin engelliliğinin sıklığını ölçmek için kullanılan veri kaynağı, okul kayıtları olduğunda ve özel eğitim hizmetlerinin planlanması için gereken hesaplamalarda, hızlar, gelişme gerilikleri, öğrenme zorlukları, otizm ve/veya zihinsel engelliliği kapsadığında % 25' e kadar ulaşmaktadır. Zihin engelli bireylerin % 89' unun hafif, % 7' sinin orta ve % 4' ünün de ağır düzeyde oldukları kabul edilmektedir (13). Ülkemizde zihinsel engelli bireylerin sıklığını tam olarak bildiren veriler bulunmamaktadır. Genel bir değerlendirmeyle, eğer toplumumuz için % l ve % 3 oranları geçerliyse, bu rakamın alt sınır olarak geçerli olmaması için hiçbir neden yoktur, yetmiş milyon nüfus için zihinsel engelli kişi sayısı, 700.000; hafif ve bir kısım orta derecedeki (tanımlanma güçlüğü fazla olanlar) olgularla birlikte bu sayı, en az 1.450.000 civarında olmalıdır (13). 2.5. Zihinsel Engellilik Önlenebilir mi? 1) Zeka engelliliğinin özgün olmayan korunması, toplumun genel sağlığını ve yaşam standartlarını geliştirmekle sağlanır. Zeka engelliliği için oluşturulacak koruma programları, genel sağlık plan ve programlarına entegre edilmelidir (4). 2) Yakın akraba evlilikleri önlenmeli, anne ve çocukların beslenmesi üzerinde titizlikle durulmalıdır (4,11). 7

3) Gebelik, doğum ve doğum sonrası iyi bir bakım mental ve fiziksel sakatlığın görülme sıklığını azaltacağından, ana ve çocuk sağlığı çalışmalarında halka kaliteli bir hizmet sunulmalıdır (4). 4) İnfeksiyonların ve parazitik hastalıkların önlenmesi de zeka engelliliğini önemli derecede önlenmesine katkılarda bulunacaktır (4,5). 5) Kimyasal ve fiziksel zararlı etkenlerinden korunmada, çevreyi izlemek, koruma programlarının önemli bir bölümünü oluşturmalıdır (4,5). 6) Zeka engelliliğinin kaza nedenlerini azaltmada, küçük çocuklar için uygun çevre ve ilkyardım hizmetlerinin geliştirilmesi önemlidir (4). 7) Zeka gelişimini artırmada, sosyal ve çevresel eğitim stimülasyonu esastır. Bunu başaramayan ailelere uygun gözlemcilerin sağlanması gerekir. 8) Genetik danışma, prenatal teşhis, erken tanı ve uygun tedavi, genetik temelli zeka engelliğini önlemede önemlidir (4,5). 9) Yeni doğanda tarama testleri, yaşamın 3-5. günlerinde özel filtre kağıtlarına emdirilerek alınan ve belirli merkezlere gönderilen kapiller kan örneklerinde yapılmaktadır. Konjenital hipotiroidi ile fenilketonüri rutin olarak taranmalı ve test sonuçları pozitif olanlar kesin tanı için incelemeye alınmalıdır (9). 10) Koruma programları, ülkenin gerçekleri göz önüne alınarak planlanmalı, sık görülen hastalıklara ve kaynaklara göre ayarlamalar yapılmalıdır (4). 11) Zeka engelliliğinin nedenlerinin araştırılmasına destek olunmalıdır. Koruma programlarının etkisi ölçülmeli ve sürekli izlenmelidir (4,5). 8

2.6. Ne Yapılabilir? Zihinsel engelliliği teşhis edilir edilmez, engellinin tam bir tıbbi muayenesinin yanı sıra, aile, sosyal ve eğitim hayatıyla ilgili bilgiler aileden, okul ve hastane kayıtlarından elde edilmelidir. Çocuklara, günlük yaşam, kas kontrolü, iletişim ve sosyal yaşantı ile ilgili performanslarını ölçen testler uygulanmalıdır. Günümüzde normal gelişim gösteren bireylerin olduğu kadar, gelişim geriliği olan bireylerin de eğitimine ve toplumsal yaşama olan katkılarına verilen önem giderek artmaktadır (14). Önlemler alınarak engelliliğin oluşması engellenmekte veya en uygun şekilde tedavi edilmektedir. Önlemlerin başında, doğum öncesi dönemden başlayarak anne ve baba adaylarının bebeğin gelişimi ve eğitimi konusunda bilgilendirilmesi gelmektedir (14). Bilgilenme, olası sorunlar ve bebeğin gelişmesindeki herhangi bir gecikmenin erken fark edilmesini ve erken eğitime başlanılmasını sağlamaktadır. Engelliliğin fark edilmesinde, tedavisinde ve en uygun eğitim hizmetlerinin verilmesindeki gecikmeler, çocuğun eğitimden yeterince yararlanamamasına neden olmaktadır (14). Çocukların her birine, kendisine uygun, bireyselleştirilmiş eğitim, 3-21 yaş arasında okul sistemi içinde verilmelidir. Eğitime ne kadar erken başlanırsa, başarının o derece yüksek olacağı bilinmektedir (14). Bu çerçevede, 3 yaş öncesinde erken görüşme programları, öneriler ve erken tedavi programları verilebilir. Engelli çocuğa, okul eğitimleri sırasında, yemek yeme, tuvalet temizliği becerileri kazandırılmaktadır (14). 9

Konuşma eğitimi ve sosyal programların, spor aktivitelerin engelli çocuğa, yardımdaki etkinliği tartışılmazdır. Zihinsel engelliliğinin düzeyine bağlı olarak, çocuğa bağımsız yaşama becerisi ve iş eğitimi erken adolesan döneminde verilmelidir. Orta ve hafif zihinsel engelli olan bireylerin kendi kendilerine yetebilecekleri ve mutlu olabilmeleri mümkündür. Zihinsel engelli çocuklara verilecek eğitimin planı çocuğun kişisel becerilerini artırmayı hedeflemelidir. Bu plan içerisine, anne ve baba beraber alınmalıdır. Eğitim veren kurumların vazgeçilemeyecek elemanı da özel eğitimcidir. Bunun dışında, çocuğun gereksinimlerine göre, fizyoterapist, çocuk hekimi, çocuk diş hekimi, meslek terapisti, dil terapisti, psikolog, eğlence servisinin elemanları, taşımacılık eğitimi veren bireylerle, aile eğitimcileri bulunmalıdır (4,11). Çocuklara okul eğitimlerinin dışında, iki konuda da destek olunmalıdır. Bunlar sosyal aktiviteler ve ilaç tedavisi olmalıdır (4). Zihin engelli çocuklara sosyal yönden verilecek destek, çocuğu tedavi edici ve daha sonra oluşacak olumsuzlukları önleyecek özelliktedir. Sosyal aktiviteler çok çeşitli olup, eğlence programları düzenleme, spor aktivitelerine katılma, yaş günü partileri yapma, hayvanat bahçelerine ziyaretlerde bulunma vb. gibi sıralanabilir (4). İlaç tedavisi zihinsel engelliğe veya gelişme geriliğiyle birlikte bulunan psikiyatrik durumlarda gereklidir. Bu durumlar, şiddetli depresyon, obsesifkonvulsif hastalık, dikkat bozukluğu - hiperaktivite ya da psikiyatrik hastalıkların diğer formlarıdır. Özellikle, epileptik hastalarda tedavinin düzenli olması hayati önem taşır (5). 10

Zihinsel engelli bireylerin ailelerine yardım da, son derece önemlidir. Sıcak bir aile ortamının sağlanması, zihinsel engelli bireylerdeki tüm potansiyeli açığa çıkaracak tek yoldur. Bu hedeflere ulaşabilmelerinde zihinsel engellilerin, uygun ve yeterli eğitime, toplumsal, sosyal ve bireysel desteğe ihtiyaçları vardır. Zihinsel engelli bir çocukla birlikte olmak, aile için, belki bir ömür boyu, çok zorlu, sabırlı ve çoğu zaman tek başına mücadele etmek anlamına gelmektedir. Ailenin yaşadığı güçlüklerin en başında, konu hakkındaki bilgi eksikliği gelmektedir. Psikolojik nedenler, çevre ile ilgili sebepler, ekonomik sorunlar, eğitim ve sağlık kuruluşlarına ulaşabilme durumu, karşılanamayan giderler de, aileyi zaman zaman aşırı derecede sıkıntıya sokan toplumsal yalnızlık duygusuna kapılmasına neden olan belli başlı sorunlardır (4). Unutulmamalıdır ki ; ne yapılacağından veya tedavi kavramından anlaşılan, çocuğun yeterli zeka düzeyine erişmesini sağlamak değildir. Çocukta var olan potansiyelin en iyi şekilde kullanmasını sağlamaktır. Gerçekçi ve sabırlı olunması gereklidir. 2.7. Zihinsel Engellilerin Sınıflandırılması Zihinsel Engelli çocuklar homojen bir grup değildir. Bireysel farklılıklar gösterirler. Bu nedenle, zihinsel engellileri sınıflandırmaya gerek duyulmuştur. Bu konudaki çalışmalar, ilk olarak 1921 yılında AAMD nin çekirdeğini oluşturan American Association For The Geebleminded tarafından yapılmıştır (8). 11

Buna göre: Hafif Derecede Zihinsel Engel, Orta Derecede Zihinsel Engel, Ağır Derecede Zihinsel Engel, Çok Ağır Derecede Zihinsel Engel ( 8 ). Bu sınıflandırma, psikoloji alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde de eğitsel sınıflandırma yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sınıflandırmada ZB (zeka bölümü). Sınırları daha esnektir ve eğitim durumları göz önünde tutulmuştur. Eğitilebilirler, Öğretilebilirler, Öz bakım. Biz de eğitsel sınıflandırma üzerinde duracağız. Eğitilebilir zihinsel engelliler : Zeka bölümleri, 75 50 ZB arasında olan zihinsel engellilerdir. Zihinsel engellilerin % 85 ini oluşturur. Genellikle fiziksel bozukluk görülmez. Erken tanı, ana-baba yardımı, özel eğitim programları ile sosyal yönden uyum sağlayabilirler. Öz bakım davranışlarını kazanabilir, okuma yazma, matematik gibi becerileri öğrenebilirler. Yetişkinlikte kısmen ya da tamamı ile yaşamlarını sürdürebilecek iş becerisi edinebilirler. Ülkemizde, M.E.B. özel alt sınıflarında bu tür çocuklara eğitim verilmektedir. Çeşitli illerde, M.E.B. na bağlı iş okulları açılmıştır. Bu okullarda da çeşitli iş alanlarına ait bilgi ve beceriler kazanılmaktadır. 7 12 yaş zeka özelliklerini gösterirler (13). 12

Öğretilebilir Zihinsel Engelliler : Zeka bölümleri, 50 25 arasında olan zihinsel engellilerdir. Zihinsel engellilerin % 10 unu oluştururlar. Okul öncesi dönemde fark edilebilirler. Okul öncesinde, konuşma ve iletişim kurmayı öğrenebilirler. Sosyal kuralları algılamaları zayıftır (13). Okul döneminde, sosyal ve beceri yönünden özel eğitimden yararlanabilirler. 5-7 yaş zeka özelliklerini gösterirler. Yavaş öğrenirler, kavram oluşumu sınırlıdır. Ülkemizde bu tür çocuklara eğitim veren ilk resmi kurum 1987-1988 öğretim yıllarında Ankara da açılmıştır. Bazı illerde, özel okul veya kurumlarda eğitim verilmektedir (13). Genel olarak, erken tanı, ana-baba yardımı ve hazırlanacak eğitim ortamları ile, günlük öz bakımlarını gidermede kısmen bağımsız olabilirler. Aile içinde ya da denetim altında, kontrollü bir çevrede karmaşık olmayan, fazla beceri gerektirmeyen işleri yaparak geçimlerine katkıda bulunabilirler (13). Öz Bakım Zihinsel Engelliler: Zeka bölümleri, 25-0 arasında değişir. Zihinsel engellilerin % 5 ni oluşturur. Devamlı bakıma muhtaç çocuklardır. 2 3 yaş zeka özelliklerini gösterirler. Doğumda veya doğumdan sonra hemen teşhis edilebilirler (8). Meme emmeye alışmaları güç olur. Anne sütüne karşı, ilgisizlik, şiddetli ve sürekli ağlamalar, anlamsız bakışlar ve yüz mimikleri vardır (8). Basit birkaç kelime öğrenilirse de, çoğunluğu bitkisel yaşam sürdürür ve yabancı sesler çıkarır. Yürüme ve diş çıkarmaları da geç olur. Uzun zaman kendileri yemek yiyemezler, salyaları akar. Ağır zeka gerilikleri yanında, kafa dejenerasyonları (küçük, büyük, sivri). Çeşitli organlarda (el, yüz, kulak) 13

oransızlıklar, engeller vardır. Gece ve gündüz altlarını ıslatırlar, sindirim, boşaltım ve kalp rahatsızlıkları görülür. Yaşamları boyunca özel bakıma ihtiyaç duyarlar (13). 2.8. Zihinsel Engelliliğin Nedenleri Zihinsel engellilik bir hastalık değildir. Bir duruma neden olan bilinen veya bilinmeyen değişik etken vardır. Çocuklarda davranış gelişimi, kalıtım ve çevreden etkilenmektedir. Zekanın gelişiminde de kalıtımın etkisi büyüktür. Zihinsel engele neden olan etkenler aşağıdaki gibi sıralanabilir. 1) Gebelik Öncesi Nedenler, 2) Gebelik Dönemindeki Nedenler, 3) Doğum Sırasında Nedenler, 4) Doğumdan Sonraki Nedenler, 5) Diğer Nedenler ( 2 ). 1) Gebelik Öncesi Nedenler : Doğrudan anne ve babadan kaynaklanan nedenlerdir. A- Kalıtım, en önemlisidir, B- Annenin, vitamin noksanlığı ve şeker hastalığı yüzünden zayıf düşmesi gibi, C- Annede, verem, sıtma ve zehirlenmeler olması, D- Akraba evlilikleri, E- Anne ve baba arasında çok yaş farkı, annenin, çok genç olması, babanın yaşlı olması, F- Annenin menapoz dönemine yakın olması, 14

G- Anne-babanın alkol ve uyuşturucu madde bağımlısı olması. 2) Gebelik Dönemindeki Nedenler : A- Kızıl, kızamıkçık, verem, anemi gibi hastalıklar, B- Aşırı heyecanlar, ruhsal rahatsızlıklar, C- Aşırı yorgunluklar ve büyük kazalar, D- Çocuk düşürmeye çalışma ve hamilelikten nefret etme, E- Gıda ve oksijen yetersizlikleri, F- Hormonal bozukluklar, G- Uzun süre röntgen ışınları veya radyoterapi, H- Çocuğun anne karnında ateşli hastalıklar geçirmesi, I- Kan Uyuşmazlığı ( Rh faktörü ), İ- Çeşitli uyuşturucu madde, aşırı alkol ve sigara kullanması, olarak sıralanabilir. 3) Doğum Sırasındaki Nedenler : Doğum sırasındaki oluşabilecek aksaklıklardan kaynaklanan nedenlerdir. Bunlar : A- Çocuğun ters doğması ( Makattan, omuzla, yan geliş ), B- Hatalı forseps veya sezeryan yapılması, C- Geç ve güç doğum, D- Kordon dolanması ve asfiksi. 4) Doğumdan Sonrası Nedenler : A- Çocukluk çağında beyin ve beyin zarı iltihabı, kızamık, kızıl vb. ateşli hastalıklar, 15

B- Doğumdan kısa süre sonra mikrobik sarılık, C- Göbek kordonunun bağlanamaması sonucu kanama, D- Baş üzerine düşmeler, E- Geçirilen çeşitli kazalar, F- Bebeklikte uyuşturucu madde verilmesi ( sakinleşmesi için ). 5) Diğer Nedenler : A- Beden rahatsızlıkları, B- Kalıcı veya geçici bozukluklar ( görme, işitme, vb. ), C- Çeşitli ruh hastalıkları, D- Çevre. Zihinsel engellilik, hiçbir bozukluk, anormallik olmadan da çevre şartlarının yetersizliği ve olumsuzluğu nedeniyle ortaya çıkabilir. Evde zihinsel engelli bireyin olması, fiziksel şartların elverişsizliği, beslenme ve sağlık sorunları, anne çocuk arasında iletişim bozukluğu, ailenin ekonomik yetersizliği, sosyal yaşam eksikliği, çevrenin yetersizliğini gösterir. Çevre şartları da zihinsel gelişimi önemli derecede etkilemektedir. Zengin uyarıcılar ve motivasyon, zihin gelişimini ve başarıyı olumlu yönde etkiler (4). 2.9. Zihinsel Engelli Çocukların Özellikleri Zihinsel engelli çocukların gelişim özellikleri, yaşıtlarına göre farklılık göstermektedir. Temel ihtiyaçlar zihinsel engelli çocukların da yaşıtlarıyla aynıdır. Bu çocuklar da, sevmeye, sevilmeye, içmeye, yemeye, başarmaya kabul görmeye, toplumun üyesi gibi yaşamaya gereksinim duyarlar. Sosyal yaşama uyum sağlayabilmeleri bu gereksinimlerin giderilmesiyle gerçekleşir. Zihinsel engelli çocuklar da bireysel farklılıklar gösterir. Tümü için genel 16

özelliklerden bahsetmek mümkün değildir. Gelişim alanlarına göre sık rastlanan bulgulardan söz edilebilir. Fiziksel Özellikler : Hafif derecede zihinsel engelli çocuklar fiziksel görünüm yönünden yaşıtlarından pek farklı değildir. İleri derecede Z.E. bazı özel farklılıklar görülmektedir. Hidrosefali, mikrosefali, down sendromu gibi. Kısa boy, çekik göz, kalın ense, basık, büyük ve küçük baş, kısa ve küt parmaklar gözlenen ortak özelliklerdir (9). Bedensel ve Devrimsel Özellikler : Bu alanlardaki gerilikler, gelişim bozukluklarıyla birlikte gelişime olanak sağlamayan ortamdan da kaynaklanmaktadır (9). Görülen Belirgin Özellikler : 1- Tiroidin az salgılandığında beden gelişimi duraklamış veya tamamen durmuş olabilir, 2- Dişlerde çürükler ve deformasyonlar görülebilir, 3- Boy ve ağırlık gelişimleri yavaştır, 4- Sık hastalanırlar, dayanıksızdırlar, 5- Ek engellere rastlanır ( görme, işitme vb.), 6- Büyük ve küçük kaslarını yeterince kullanamazlar, 7- El ve göz koordinasyonunda güçlük çekerler ( 9 ). Zihinsel Gelişim Özellikleri : Zihinsel Engelli Çocuklar, zihinsel gelişimde belirgin gerilik gösterir. Bu çocuklarda görülen zihinsel özellikler aşağıdaki gibi sıralanabilir. 17

1- Yaşıtlarına göre geç ve güç öğrenirler, öğrendiklerini unutmamak için sık tekrar gerekmektedir, 2- Dikkat süreleri, kısa ve dağınıktır. Devamlı ilgi ve desteğe gereksinim duyarlar, 3- İlgi alanları sık sık değişir ve ilgileri kısa sürelidir, 4- Soyut kavramları çok geç ve güç anlarlar, ya da hiç anlayamazlar, Somut kavramları daha kolay öğrenirler, sık tekrar gerekir, (9) 5- Zaman ve uzaklık kavramını ileri yaşlarda güçlükle öğrenebilirler, 6- Konuşmaya geç başladıkları için ifade yetenekleri zayıftır, 7- Öğrendikleri bilgileri genelleyemezler, transfer edemezler, 8- Yeni durumlara uyum sağlamada zorluk çekerler, 9- Çabuk yoruldukları için çalışma veya uygulamayı bırakırlar, 10- Daha çok yaşıtlarından küçüklerle iletişim kurar ve oynarlar, 11- Belleklerinin zayıflığı nedeniyle çabuk unuturlar. Değişik zamanlarda tekrar gerekir, 12- Akıl yürütme ile sonuca uluşamazlar. Basit olayları kavrar ve algılarlar (9). Zihinsel gelişim özelliklerinin iyi bilinmesi eğitim açısından önemlidir. Sosyal Gelişim Özellikleri : Zeka geriliği olan çocuklar toplum kurallarını kavramada ve uymada zorluk çekerler. Bu alandaki özellikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: 1- Yaşıtlarından küçüklerle kolay iletişim kurabilirler, 2- Görülebilen bir menfaate dayalı dostlukları vardır, 3- Grup içinde sorumluluk almak istemezler ve bağımlıdırlar, 18

4- Toplum ve oyun kurallarına uymada zorlanırlar. Kurallar basitleştirilmelidir, 5- Sosyal etkinliklere çok az katılırlar, 6- Bencil ve çekingendirler. Paylaşma duyguları gelişmemiştir, 7- İnatçıdırlar (9). 2.10. KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ - Kendilerine güvenleri yoktur, bağımsız hareket etmekten çekinirler, - Cesaretleri çok kolay kırılır, - Amaca ulaşmak için fazla çaba harcamazlar, - Geç ve güç dostluk kurdukları gibi dostluk süreleri çok kısadır, - Sorumluluk almaktan kaçınırlar, - Kendi başlarına bir işe başlama arzuları yoktur, - Birlikte oldukları kişinin duygu ve düşüncelerini kabullenmeleri güçtür, - Duygularını ifadede güçlük çekerler. 2.11. İş ve Çalışma Özellikleri - Yaşıtları gibi bir iş sahibi olup, üretken olmaktan büyük zevk alırlar, - Kontrol altında, basit pek çok iş yapabilir ve meslek sahibi olabilirler, - Parçadan bütüne gidilerek iş öğretildiğinde başarılı olurlar, - Monoton işleri yapmada başarılıdırlar, - Belli bir bölümü mesleki eğitim alabilir, - Bedenen çalışmaktan zevk alırlar, - İşlerine bağlıdırlar, - Yavaş düşünür, yavaş kavrar ve işlerini yavaş yaparlar, 19

- Başarısızlığa uğradıklarında kendilerine olan güvenlerini yitirir ve bir daha o işe dönmeleri zor olur (9). 2.12. Zihinsel Engellilerde Ağız ve Diş Sağlığı Yaşam kalitesi, sağlıklı bireylerin bir başka insana ya da makineye gereksinme duymaksızın yaptıklarının tümüdür. Basit gibi görülen günlük yaşam aktiviteleri engellilerde bir başka İnsan yardımıyla karşılanmaktadır. Özellikle ağır engel gruplarında (örneğin zihinsel engelliler) kişisel bakımın başkaları tarafından üstlenilmesi gerekmektedir. Bu tip engellilerde, diş sağlığı sorunları yaşanmaktadır. Bu sorunların çözümleri, daha çok, bu konuda uzmanlaşan diş kliniklerinde yapılmaktadır. Engellilerde en önemli sorun olarak görülen kişisel öz bakım yetersizliği, eğitim sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Koruyucu hizmetler ve en azından bakımı üstlenen kişilerin bilinçlendirilmesi, özel önem taşımaktadır. Ağır bir zihinsel engeli olan ve kişisel bakımını üstlenemeyen bir birey düşünün, dişleri ağrıyor ve sorunun nereden kaynaklandığını anlamakta ve tanımlamakta zorlanıyor.ülkemizde, bu sorunları yaşayan 2.5 milyon insan olduğu bilinmektedir (3). Nüfusun % 10-12' si, 6.5-7 milyon engelli, ağız ve diş sağlığı sorunlarını yaşamaktadır, Bu konuda toplum olarak bilinçlenmek bize daha sağlıklı günler getirecektir. Sağlıklı bireylerde yüzde 85-90'ında ağız ve diş sağlığı sorunları yaşanırken, bu oranın engellilerde yüzde 100' e yakın olacağı var sayılmaktadır (13). Genel olarak zihinsel ve fiziksel engellilerde, sorunun kaynağının bulunması ancak hastalık oluştuktan ve ağrı verici duruma geldikten sonra 20

mümkün olmaktadır. Yutkunma güçlüğü olan engellilerde kötü beslenmeye bağlı olarak ek bir sorun da yaşanmaktadır. Ağız ve diş sağlığı sorunları genel sağlık sorunlarının yanı sıra, engel tipine göre değişen tıbbi rahatsızlıklara eşlik etmektedir (13). Engelli bireylerde ağız ve diş sağlığı sorunlarıyla uğraşımda, özel bilgi ve eğitim gerekmektedir. Engellilerde genel sağlık sorunları, yaşamı birincil olarak etkilediğinden, ağız ve diş sağlığı ikinci planda kalmakta ve kişinin yaşam şeklini olumsuz yönde etkilemektedir. Engellilerde olağan ağız bulgusu olarak, diş etlerinde kanama, çürük dişler, kötü ağız kokusu, yutma sorunları ve salya akması ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Tedavi karmaşık olmakta ve özre göre çeşitli zorluklar içermektedir (10). Farklı IQ seviyelerinin, mental engelli çocuklarda ağız ve diş sağlığını etkilediği düşünülmektedir. Bu amaçla yapılan bir çalışmada, aile ve öğretmenlere verilen ağız hijyeni eğitiminin, farklı IQ seviyelerine sahip çocukların ağız sağlığı durumu üzerindeki etkileri karşılaştırılmalı olarak değerlendirilmiştir (10). 2.13. Diş Hekiminin Engelli Hastaya Yaklaşımı Engellilerde sağlıklı bir ağız ortamının şekillendirilmesinde temel amaç, bireyin diş sağlığı hizmetinden yararlanmasını sağlamaktır. Sağlıklı bireylerde olduğu gibi engelli bireylerde de diş sağlığı sorunları kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Engelli bireyin kişiliğine, duygusal durumuna, hastalığın medikal durumuna ve engelinin durumuna göre uygulanacak tedavi ve psikolojik davranış seçenekleri de değişmektedir. Hafif sedasyon ya da genel anestezi gibi tedavi yöntemleri uygulanabilir. Engelli bireye psikolojik 21

yaklaşımda, en önemli boyut, hastanın tedaviyi yapacak olan diş hekimiyle uyumunun sağlanmasıdır, Bu uyum, hastanın gelişmişlik düzeyi (zihinsel kapasitesi), kişiliği, o an yaşadığı duygu yoğunluğu, sağlık durumu ve kendine yetebilme düzeyi, hastalığın tedavi edilebilirlik olasılığına bağlı olarak farklılıklar gösterebilir. Hastanın rahat bir ortamda tedavi edilebilmesi için gerekli güven ortamının yaratılması sırasında hastanın diş hekimiyle iyi bir ilişki kurması, hastaya, muayene sırasında ve sonrasında hiçbir ağrı uyaranı verilmemesi ve ağrı duyumunun kontrol edilmesi koşullarının oluşturulması gerekir. Hastaya yapılacak, tedavi onun anlayacağı dilden anlatılmalıdır. Ağır zihinsel engellilerde bu mümkün olmadığından bu bilgilendirmenin bireyin yakınlarına yapılması gerekmektedir. Çok küçük çocuklarda, çocuğun anne ve babadan ayrılması, çocuğu hırçınlaştıracağından, anne ve babanın ortamda bulunmasına izin verilebilir. Diş hekimlerinin hastayla olumlu iletişim kurabilmek için, sakin bir ses tonu ve tane tane konuşarak ve emredici olmadan yaklaşmaları büyük yarar sağlamaktadır (7,11). Yapılacak işlem önemsiz de olsa ağrı oluşumuna izin verilmemelidir. Engelli bireyler, genelde uyaranlara toleranslı olmakla birlikte bir kısım bu uyaranlara olumsuz yanıtlar da verebilmektedir. Bu durum, daha çok yaşanmış olumsuz deneyimlerden kaynaklanmaktadır. Engelli bireyin yakınları, bir tedaviye başlamadan ve onu kliniğe getirmeden önce, o bireyi olumlu yönde hazırlamalıdır. Engelli bireyle, diş hekimleriyle önceden yaşanmış olumsuz deneyimler de, paylaşılmamalıdır. Önceden yapılacak olumlu yaklaşımlar, diş hekimlerinin tedavilerini kolaylaştıracaktır (3,11). 22

2.14. Neden Zihinsel Engelli Çocuklar? Hastalarla iletişim bizim için en önemli unsurdur. İletişimimizi genellikle karşılıklı konuşarak kurarız. Engelli çocuklarda iletişim kurmak için farklı yollar bulmak ve seçmek durumunda kalabiliriz. Engelli çocukların kullanabildikleri duyularına yönelmek, en etkin yoldur. Duyma engelli, dil ve konuşma engelli çocuklarda, vücut dilini kullanarak iletişim kurabiliriz. Görme engelli çocuklarda konuşarak ve dokunma duyusunu kullanabiliriz. Zihinsel engelli çocuklarda iletişim kurmak zordur. Asıl sorun, çocuğun kendisini anlatamamasıdır. Zihinsel engelli çocukların sosyo-ekonomik durumları da genellikle ortalamanın altındadır. 2.15. Türkiye de Zihinsel Engellilerde Diş Hekimliği Uygulamaları Ülkemizde zihinsel engelli çocuklarla yapılmış çalışmalar oldukça sınırlıdır. Örneğin ; Aşıcı N., Doğan C., Odabaş M. E. Ve Alaçam A. diş erozyonu ve DMFT değerlendirilmesini sağlıklı ve zihinsel engelli çocuklar üzerinde karşılaştırmalı olarak yapmıştır. Bu çalışma, 4-18 yaşları arasında 30 sağlıklı, 30 zihinsel engelli olmak üzere, toplam 60 çocuk üzerinde yürütülmüştür. Çocukların muayenesi, erozyon konusunda ön eğitim almış üç eğitimli diş hekimi tarafından yapılmıştır (7). Dental erozyon prevalansının değerlendirilmesi amacıyla, O Sullivan yeni dental erozyon indeksi kullanılmıştır. İndeks skorları, etkilenen diş yüzeyi, erozyonun derecesi ve etkilenen diş yüzey alanları ile tanımlanmıştır. Çalışma sonucunda, zihinsel engelli çocuklarda sağlıklı çocuklara oranla diş erozyon sıklığı ve ortalama DMFT değerleri belirgin olarak yüksek bulunmuştur (7). 23

Gülhane Askeri Tıp Akademisi bünyesinde bulunan, engelli çocuklar okuluna devam etmekte olan, 87 engelli çocuk üzerinde yapılan bir çalışmada, bu çocukların diş çürüğü yüzdeleri, dmf-t ve DMF-T indeksleri ve ağız sağlığı durumları saptanmıştır. Çalışma, gün ışığında ve ayna-sond yardımıyla gerçekleştirilmiştir. Ağız temizliği, dişler üzerinde bulunan plağın görsel tetkiki ile değerlendirilmiştir. dmf-t ve DMF-T indeksleri kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, engel türlerinin, oral hijyeni, istatistiksel olarak anlamlı şekilde etkilediği bulunmuştur. Otistik çocukların en iyi, serebralpalsili çocukların en kötü skorları verdikleri belirlenmiştir. Çocuklar, çürük taraması için, 0-6, 7-11 ve 12 yaş üzeri olmak üzere üç gruba ayrılmıştır. Dmf-t ve DMF-T indeksleri ortalamaları, 0-6 yaş için 2.55, 7-11 yaş için 1.63, 12 yaş üzeri için 1.63 olarak verilmiştir. Çocukların % 42 sinin çürüksüz olduğu görülmüştür. Engel türleri ve dmf-t ve DMF-T skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık bulunamamıştır (5). Özel bakım gereksinimi olan bireyler, oral hastalıklar açısından daha büyük risk altındadır. Oral hastalıkların, genel sağlığın ve özellikle sistemik hastalıklar üzerine doğrudan veya kötüleştirici etkisi olduğundan, bu bireylerin ağız ve diş sağlıklarının iyileştirilmesi ve var olan durumlarının korunması önemlidir. Toplumdaki özel sağlık hizmeti gereksinimi olan hastalara bu konudaki bilgiler, diş hekimleri tarafından, uygun fiziksel koşullar sağlanarak, bireylerin özel bozukluk ve engellerine göre hazırlanan özel ağız diş sağlığı programlarını uygulaması olarak amaçlanmalıdır (7). Engellilere özel okullarda, engellilerin ağız ve diş sağlığı durumlarıyla ilgili yapılan diğer bir çalışmada, dmft-dmft indeksleri ve oral hijyeni değerlendirilmiştir. Çalışmada, özel bir okula gitmekte olan 136 birey 24

irdelenmiştir. Engelliler, mentalretardeler (MR), serebralpalsy (CP), otistik düzensizlik (AD), down sendromu (DS) ve 2-6 yaş, 7-12 yaş ve 13 yaş üstü olmak üzere gruplandırılmıştır. Muayenesi WHO kurallarına göre ve oral hijyen de, dişler üzerindeki plağın varlığı, gözle bakılarak saptanmıştır. Hasta yaşları, 2 ile 26 arasında değişmektedir. Gruplara göre ortalama dmft ve DMFT değerleri ; 2-6 yaş dmft = 2.04±2.24 ; 7-12 yaş dmft = 2.24±2.60, DMFT = 0.98±2.58 ; 13 yaş üstü DMFT = 2.68±2.91 dir (7). Çocukların % 15,4 ünün hiç çürüğü ve dolgusu yoktur. dmft ve DMFT değerleri, engelin türüne göre değişiklik göstermese de, oral hijyen değişiklik göstermiştir (7). Oral hijyen, otistik çocuklarda en iyi ve mentalretardelerde en kötü bulunmuştur ( 11 ). 2.16. Dünyada Zihinsel Engellilerde Diş Hekimliği Uygulamaları Amerika Birleşik Devletleri nde, Dehaitem M.J, Ridley K., Kirschbaum W.E. ve Inglehart M.R. nin yaptığı bir çalışmada Amerika Birleşik Devletleri dental hijyen programlarının, özel bakıma gereksinimi olan kişilerin tedavisi konusunda öğrencilerini nasıl eğittiği araştırılmıştır. Veriler, 102 Amerikan dental hijyen programı değerlendirilmiştir. Tüm programlar (% 98) bu konuyu derslerde öğretmektedir. Öğretilerin % 48 i, öğrencilere özel bakıma gereksinimi olan kişilerle ilgili klinik deneyim sağlamaktadır. Çoğu program, duyma bozukluğu (% 93,1), psikopatolojiler (% 89,2) ve yetişkin nörolojik bozukluklar (% 89,2) gibi, fiziksel ve duyusal bozukluğu olan hastaların tedavisini içermektedir. Öğrencilerin değerlendirilmesi, genellikle yazılı bir sınav ile (% 97,1) yapılmaktadır. Objektif klinik sınavlar (% 9,8) ve 25

standardize hasta deneyimleri (% 4,9) daha az kullanılmaktadır. Çalışmaya katılanların % 29,4 ü okul öğrencilerinin özel bakıma gereksinimi olan hastalarla çalışma şansını arttırmaya çalıştıklarını ve bunu desteklediklerini belirtmiştir (8). Program yöneticilerinin yanıtları ele alındığında, öğrencilerin özel bakıma gereksinimi olan hastalarla daha fazla klinik deneyim elde edebilmeleri, bu hastaları daha iyi anlayabilmeleri ve gereksinimlerine yanıt verebilmeleri için öneriler sunulabileceği görülmüştür (8). Burtner A.P., Jones J.S., McNeal D.R., ve Low D.W., Kuzey Florida daki grup evlerindeki gelişimsel engelli kişilerin dental bakıma ulaşımlarını belirlemek için bir araştırma yapmıştır. Bu kişilere bakanlardan % 40 ı, tedavilerinde gönüllü diş hekimi bulmakta zorluk çekmiştir. Bakıcılara göre, engellilerden % 75 ile iletişim kurulmasına rağmen, diş hekimleri bir takım sebeplerle bu kişilere servis vermeye gönülsüz olmuşlardır. Finansal engeller, yetersiz bilgi, hazırlık ve bu hastaları tedavi etmek için yeterli ekipmanın olmaması gibi etkenler tanımlanabilir (8). Nijeryalı down sendromlularda, oral hijyen durumu ve tedavi gereksinimi ile ilgili bir çalışmada, oral hijyen, çürük, maloklüzyon, hipoplazi, eksik dişler ve çapraşıklık değerlendirilmiştir. Sonuçlar, yaş, cinsiyet ve ebeveynlerin eğitim seviyeleriyle ilgili kontrol gruplarıyla karşılaştırılmıştır. Down sendromlu bireylerin cinsiyette farklılık olmaksızın, kontrol gruplarından daha yetersiz oral hijyene sahip olduğu belirtilmiştir (8). Oral hijyen, küçük yaş gruplarında benzer bulunurken, Down sendromlu grupta, yaş arttıkça kötüleşmiştir. Downsendromlu bireylerin daha fazla tedavi gereksinimleri olduğu saptanmıştır (8). 26

Fransa daki özel okullarda yapılan bir çalışmada, engelli çocukların ağız sağlığı, 24 objektif ve subjektifkriter (beslenme, otonomi, dental bakıma ulaşım, oral hijyen, oral hastalık, genel sağlık durumu gibi) ve gözlemsel crosssectional olarak incelenmiştir (8). Çalışmada karşılaştırma yapabilmek için, 2487 engelli çocuk (DC), 1641 engelsiz çocuk (NDC) ve 4772 engelli adolesan (DA) değerlendirilmiştir. Çalışmada üç adet indeks kullanılmıştır. Bunlar, Klinik Oral Sağlık İndeksi (COHI), Klinik Oral Bakım İhtiyacı İndeksi (COCNI) ve Klinik Oral Koruma İndeksidir (COPI). Sonuç olarak DC grubu, NDC grubundan daha kötü oral sağlık özellikleri ve daha fazla tedavi ve koruyucu uygulama gereksinimi göstermiştir. DA grubundakiler DC grubuna göre daha kötüdür (8). Hindistan da, mental engelli çocukların oral sağlığını belirlemek amaçlı yapılan bir çalışmada, yaşları 12-30 arasında değişen ve Udaipur daki özel bir okula gitmekte olan, 225 mentalretarde kişinin bulguları irdelenmiştir. Çürük, oral hijyen ve periodontal durum ve sırasıyla, DMFT indeksi, Grene ve Vermillion un basitleştirilmiş oral hijyen indeksi (OHİS) ve toplum periodontal indeksi kullanılmıştır (8). En yaşlı hasta grubu, ölçülen tüm indekslerde en yüksek değerleri almıştır. Downsendromu, düşük eğitim seviyeli ebeveynlere ve düşük IQ ya sahip olmak, kötü oral sağlığın en önemli habercileridir (8). 27

3. GEREÇ VE YÖNTEM Değerlendirilen hastalar, illerin kırsal kesimlerindeki zihinsel engelli çocuklardır. Bu çocuklar, genellikle diş hekimi olarak ilk kez bizi görmüşlerdi. Engelli çocukların aileleri de ağız ve diş sağlığı konusunda eğitim ve bilgi almamışlardı. Ege Ağız Diş Sağlığı ve Diş Hekimleri Derneği ile Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi stajyer diş hekimlerinin engelli çocuklara yönelik ortak çalışmalarında, Balıkesir in Bandırma ilçesinde 100 engelli çocuğun, muayenesi, ağız ve diş sağlığı eğitimi ve acil diş tedavileri yapılmıştır. Çalışmamızın temel amacı, engelli çocukların her gün gittikleri ve yabancı olmadıkları kendi ortamları olan okullarında, ailelerinin ve öğretmenlerinin yanında, sağlam bir güven ortamında, tanılarını koyup, ağız hijyeni eğitimlerini verip, acil diş tedavilerini gerçekleştirmektir. 18-20 kişilik bir ekiple çocuklarımıza hizmet vermeye çalışılır. 500 km.lik uzaklığa kadar, derneğin İzmir Valiliği ve İzmir İl Özel İdaresi tarafından tahsis edilen otobüsüyle ulaşılır. Daha uzun mesafelerde hava yolu yeğlenir. 18-20 kişilik grup tamamen gönüllü, yardımcı personel, teknisyen, hemşire, stajyer diş hekimleri ve dernek üyesi serbest diş hekimlerinden oluşmaktadır (11). 1) Oral Diagnoz : Beşer ya da altışar kişilik gruplar halinde alınan çocukların muayeneleri, led ışıklı kafa lambaları, ayna, sond yardımıyla, 28

sıralara oturtularak yapılmaktadır. Çocukların verileri örnekte görülen ilgili forma (Ek.1) yazılır. Form, anne, baba ve öğretmenlerinin yardımıyla doldurulur. Çocuğun muayenesi yapıldıktan sonra formdaki acil tedavi kısmına yapılması gereken tedavisi yazılarak, öncelikle, ağız ve diş sağlığı eğitimi verilmek üzere bu eğitimin verildiği birime yönlendirilir. 2) Ağız ve diş sağlığı eğitimi birimi : Muayenesi yapılmış bütün çocuklara ağız diş sağlığı eğitimi verilmeye çalışılmaktadır. Bu bölümde ilk olarak okul aile birlikleri, okul müdürlükleri ya da yerel idarecilerin temin ettikleri diş fırçası ve diş macunları çocuklara dağıtılır. Muayenesi bitmiş çocuklar altışarlı gruplar halinde alınıp, sökülüp takılabilen altı birimli kreşuarların arkasına oturtulur. İçlerinden biri seçilip dişlerini fırçalaması söylenir. Kendi bildiği gibi fırçaladıktan sonra, el aynası yardımıyla dişlerinin temiz olup olmadığı sorulur. Alınan yanıt, genelde temiz olduğudur. Diğer çocuklara da arkadaşlarının dişlerinin temiz olup olmadığı sorulduğunda, onlar da temiz olduğunu belirtir. Çocuğun dişleri, bazik füksin ile boyanır ve bunun dişlerin temiz olmayan kısımlarını boyadığı, temiz kısımları boyamadığı söylenir. Çocuğun dişleri boyandıktan sonra ağzı su çalkalatılıp tükürmesi tembihlenir. Dişleri daha sonra tekrar el aynası yardımıyla gösterilir. Bu aşamadan sonra, etkin ve doğru fırçalama, dişli çene modeli üzerinde diş hekimi arkadaşlar ve stajyerler tarafından gösterilir. Son olarak, dişleri boyanan çocuktan, bizim gösterdiğimiz şekilde fırçalaması istenir. El aynası yardımıyla boyanan kısımların da temizlendiğini göstererek, eğitim sonlandırılır. Eğitimi bitmiş çocuklar, formların acil uygulama kısmında yazan tedaviye göre yönlendirilir. Çekim yapılacak çocuklar cerrahi (diş uçurma) 29

bölümüne, dolgu yapılacak ya da periodontoloji tedavisi yapılacak çocuklar konservatif tedavi ve periodontoloji birimine gönderilir. 3) Konservatif tedavi ve periodontoloji : Bu birim aynı anda üç çocuğa tedavi verebilmek amacıyla 3 tane taşınabilir dental koltuk, 3 adet taşınabilir mikromotor, aeratör, kompresörü üzerinde taşıyan sistemden oluşmaktadır. Ayrıca bu birimde çocukların çürüklerini rahat bir şekilde temizleyip uygun bir dolgu yapabilmek için çeşitli şekil ve büyüklükte mikromotor ve aeratörfrezleri, el aletleri, amalgamatör, kompozit dolgu sistemleri, cam iyonomer siman, kompomer dolgu sistemleri, çinko oksit öjenol siman, çeşitli ebatlarda matris bantları ve kamalar, matris sistemleri, kanal aletleri bulunmaktadır. Çürük riski yüksek çocuklara uygulanmak üzere topikal flor da bu bölümdedir. Diş eti hastalıkları tedavisi için gerekli olan graceyküretler ve scalerlar da bu birimdedir. Tedaviyi uygulayan hekim, aydınlatma için kafa lambalarından faydalanır. 4) Cerrahi tedavi (diş uçurma) birimi : Bu birimde, diğer tedavi yöntemleriyle tedavi edilemeyen, çekim endikasyonu konan, kalıcı ve süt dişlerinin çekimleri yapılır. Bu bölümde iki taşınabilir dental koltuk, iki kreşuar, adrenalinli ve adrenalinsiz lokal anestezi solüsyonları, davyeler, çeşitli ebatlardaelavatörler, cerrahi küretler, bisturi ve dikiş materyalleri bulunmaktadır. 30

4. BULGULAR Hastaların Yaşları N % 3 2 2 4 2 2 5 2 2 6 7 7 7 7 7 8 6 6 9 13 13 10 9 9 11 25 25 12 18 18 13 4 4 14 1 1 15 1 1 16 1 1 17 1 1 18 1 1 TOPLAM 100 100 TABLO:1 Hastaların Yaş Dağılımla Yüz hastada yapılan değerlendirme sonuçlarına göre (Tablo 1) hastaların yaş aralığı 3 ile 18 arasında değişmektedir. Yaşların ortalaması 10 dur. 31

Hastaların Cinsiyet Dağılımı % Kız 59 Erkek 41 TABLO:2 Hastaların Cinsiyet Dağılımı. Araştırma grubumuz 59 kız 41 erkekten oluşmaktadır. İkamet Dağılımı N % Köy 25 25 İlçe 71 71 İl 4 4 TABLO:3 İkamet Dağlımı Çocukların ikamet dağılımına baktığımızda ise (Tablo 3) %71'lik kısmı ilçeler oluşturmaktadır. Bunu takiben %25'lik il ve %4 'lük köy değeri gelmektedir. Annenin Eğitimi N % İlk 75 75 Orta 24 24 Yüksek 1 1 TABLO:4 Annenin Eğitimi Yüksek bir oranla ilkokul başta gelmektedir. Bu %75 lik bir kısmı oluşturmaktadır. Ortaokul seviyesi ise %24 ve yüksek eğitim %1 dir 32

Babanın Eğitimi N % İlk 58 58 Orta 38 38 Yüksek 4 4 TABLO:5 Babanın Durumu İlkokul mezunu yüzdesi 58 dir. %38'lik kısmı ortaokul mezunu ve %4 'lük kısmı da yüksek eğitim almış bireyler oluşturmaktadır. Sosyoekonomik Durum N % Düşük 44 44 Orta 50 50 İyi 6 6 TABLO:6 Sosyoekonomik Durum Ailelerin sosyoekonomik durumlarının da (Tablo 6), %50 lik bir kısmın orta düzeyde yer aldığını görmekteyiz. %44'lük bir oranda ise sosyoekonomik durumu düşük aileler bulunmaktadır. İyi bir sosyoekonomik duruma sahip olan aileler de %6lık kısmı oluşturmaktadır. Bulgular ailelerin kendi beyanlarına dayandırılmaktadır. Ağız Hijyeni N % İyi 13 13 Orta 66 66 Kötü 21 21 TABLO:7 Ağız Hijyeni 33

Fırçalama Sıklığı N % Ara Sıra 30 30 Üç Kez 6 6 İki Kez 24 24 Bir Kez 28 28 Hiç 9 9 Fırçasız 3 3 TABLO:8 Fırçalama Sıklığı Fırçalama sıklığı da (Tablo 8) %82'lik bir kısmın günde bir kez, iki kez ve ara sıra dişlerini fırçaladığını görülmektedir. %3'lük kısmında diş fırçası bulunmamaktadır. Ayrıca fırçalamayı %75 oranında sağ el %14 oranında ise sol el gerçekleştirmektedir.(tablo 9) Fırçalama N % Sağ El 75 75 Sol El 14 14 Ailesi 11 11 TABLO:9 Fırçalama Ziyaret Sıklığı N % 1/6 Ay 6 6 Ara Sıra 54 54 Hiç 40 40 TABLO:10 Ziyaret Sıklığı %54 diş hekimine ara sıra gitmekte ve %40'lık bir bölümün ise hiç gitmediğini görülmüştür. 34

Ortodontik Tedavi N % Endikasyonu Var 10 10 Yok 90 90 TABLO:11 Ortodontik Tedavi Endikasyonu Ortodontik Tedavide mi N % Evet 4 4 Hayır 96 96 TABLO:12 Ortodontik Tedavide Mi DMFT N % 1 7 7 2 28 28 3 25 25 4 23 23 Bilinmiyor 17 17 TABLO:13 DMFT Çalışmamızda hastalarımızın ortalama DMFT değeri 2,77 olarak bulunmuştur.7-12 yaş arası değerlendirildiğinde bu değerin 3,23 çıktığını görmekteyiz.13-18 yaş aralığını incelediğimizde 2,37lik bir sonuç elde edilmiştir. DMFS değerlerine bakıldığında sonucun 2,11 olduğunu görülmüştür. (Tablo 17) 35

DMFS N % 1 22 22 2 37 37 3 20 20 4 6 6 Bilinmiyor 15 15 TABLO:14 DMFS Dft N % 1 18 18 2 26 26 3 16 16 4 13 13 TABLO:15dft Dfs N % 1 17 17 2 29 29 3 17 17 4 10 10 TABLO:16dfs DMFT DMFS dft dfs En Az 1 1 1 1 En Çok 8 4 4 4 Ortalama 2,77 2,11 2,32 2,27 TABLO:17 36

Yapılan Tedavi N % Dolgu 35 35 Çekim 29 29 Diğer 36 36 TABLO:18 Yapılan Tedavi Çocuklara yapılan tedaviler (Tablo 18) sayısal verilerle belirtilmek istenirse toplam 35 dolgu, 29 diş çekimi yapılmıştır. Ağız Sağlığı Eğitimi Almış Mı N % Almış 43 43 Almamış 57 57 TABLO:19 Ağız Sağlığı Eğitimi Almış Mı? Eğitimi Veren Kuruluş N % Diş Hekimi 17 17 Dernek 35 35 Resmi Kurum 30 30 Bilinmiyor 18 18 TABLO:20 Eğitimi Veren Kuruluş 37

Engelin Tanımı N % Zihinsel Engelli 63 63 Epilepsi 11 11 Hipotiroid 2 2 Astım 3 3 Down Sendromu 2 2 Diğer 19 19 TABLO:21 Engelin Tanımı Çocuklarımızın engel tanımlarını yapmak gerekirse (Tablo 21) %63lük bir oranla zihinsel engelliler çoğunluğu oluşturmaktadır. Bu çoğunluğu %11 ile epilepsi izlemektedir. Bunu %2 ile hipotiroid,%3 ile astım,%2 ile de down sendromu sıralanmaktadır. Akraba Evliliği N % Var 15 15 Yok 79 79 Bilinmiyor 6 6 TABLO:22 Akraba Evliliği Çocuklarımızın ailesinde akraba evliliği olup olmadığına baktığımızda da (Tablo 22) %79 luk bir yüzdeyle herhangi bir akraba evliliğinin olmadığını görülmüştür. 38

Engel N % Mental 22 22 Fiziksel 19 19 Mental/Fiziksel 23 23 Otistik 19 19 Bilinmiyor 17 17 TABLO:23 Engel Engel durumları mental, fiziksek, mental/fiziksel ve otistik şeklinde sınıflandırılırsa (Tablo 23) %69 bilinmemekle birlikte; %12 lik yüzdenin mental,%3 lük fiziksel,%13 mental/fiziksel ve %3lük yüzdenin de otistik olduğunu görmekteyiz. İletişim N % Var 35 35 Az Çok 28 28 Yok 31 31 Bilinmiyor 6 6 TABLO: 24 İletişim Zeka Bölümü N % Eğitilebilir 37 37 Öğretilebilir 20 20 Özel Bakım 38 38 Bilinmiyor 5 5 TABLO:25 Zeka Bölümü Çocukların zeka bölümü değerlendirildiğinde (Tablo 25) %37 lük bölümün eğitilebilir olduğu görülmektedir.%20lik bölümün de öğretilebilir ve %38luk bölümü de öz bakım grubu oluşturmaktadır. 39

Engelli Kardeş N % Var 15 15 Yok 78 78 Bilinmiyor 7 7 TABLO:26 Engelli Kardeş Aile içinde başka engelli kardeşin varlığı (Tablo 26) 15 olguda belirlenmiştir. Anne Çalışma N % Ev Hanımı 78 78 Çalışıyor 19 19 Bilinmiyor 3 3 TABLO:27 Anne Çalışma Baba Çalışma N % Çalışıyor 59 59 İşsiz 30 30 Emekli 8 8 Bilinmiyor 3 3 TABLO:28 Baba Çalışma Muayenede Direnç N % Var 38 38 Yok 60 60 Bilinmiyor 2 2 TABLO:29 Muayenede Direnç 40

Direnç N % Aktif 31 31 Pasif 67 67 Bilinmiyor 2 2 TABLO:30 Direnç Tedavide Direnç N % Var 57 57 Yok 41 41 Bilinmiyor 2 2 TABLO:31 Tedavide Direnç Varsa Direnç N % Aktif 43 43 Pasif 55 55 Bilinmiyor 2 2 TABLO:32 Varsa Direnç Genel Anestezi Endikasyonu N % Var 15 15 Yok 80 80 Bilinmiyor 5 5 TABLO:33 Genel Anestezi Endikasyonu 15 çocuğun genel anestezi endikasyonuna gereksinimi olduğu belirlenmiştir. Yapılan başka bir çalışmada göre Türkiye nin beş farklı ilinden 354 engelli çocuk değerlendirilmiştir. Değerlendirmelerin sonuçlarına göre genel anestezi endikasyonu %9 dur. 31 çocuğun genel anestezi endikasyonuna gereksinimi olduğu belirlenmiştir. (15) 41