GASTRO NTEST NAL KANAMALI HASTAYA YAKLAfiIM



Benzer belgeler
Gastrointestinal Sistem Kanamaları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Gastrointestinal Kanamalar. Doç. Dr. Mehtap Bulut UÜTF Acil Tıp AD Bursa

NTESTİNAL NAL KANAMALAR GASTROİNTEST GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ GİRİŞ

Treitz ligamanı altından köken alan akut veya kronik kanamalar. Tüm GIS kanamalarının %10-20 sini oluşturur.

GASTROİNTESTİNAL KANAMALARA YAKLAŞIM DR.EVREN EKİNGEN MART-2014 ELAZIĞ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ

GİS KANAMALARI. Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU

Gastrointestinal Sistem Kanamaları

Peptik Ülser Kanamasında Tedavi Yaklaşımı

Doç. Dr. Ali Tamer, 1 Dr. Esin Korkut, 2 Dr. U ur Korkmaz, 3 1

GIS KANAMALARINDA GÜNCEL TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ ETYOLOJİ TANI GİRİŞ. Üst GIS kanamaları. İnflamatuar barsak hastalıkları

Üst ve Alt Gastrointestinal Sistem Kanamaları. dr.bülent Güzel

AKUT ÜST GASTRO NTEST NAL KANAMA

GİS KANAMALAR. Prof. Dr. M. Murat Tuncer İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İçHastalıkları Anabilim Dalı Gastroenteroloji Bilim Dalı

Gastrointestinal sistem (G S) kanamaları hayati


ÜST GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI

Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı

ÇOCUKLARDA GİS KANAMALARINA YAKLAŞIM 5. Sınıf

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

AKUT ÜST GASTRO NTEST NAL KANAMA

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Akut Gastrointestinal Kanamalı Hastalarda Başlangıç Değerlendirmesi ve Tedavisi

AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Zülfü ARIKANOĞLU Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A.D.

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ


KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI

Gastrointestinal Sistem Kanamalar nda T bbi Tedavi

ÇOCUKLARDA GASTROİNTESTİNAL KANAMA. Yrd.Doç.Dr.Servet YEL

Gastrointestinal Sistem Kanamalar nda Cerrahi Tedavi

ACİL SERVİSTE ŞOK YÖNETİMİ

ERİŞKİNLERDE AKUT ÜST GİS KANAMASINA YAKLAŞIM. Dr.Servan KARA

GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARI

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara

Toraks Travmalarında Hasar Kontrol Cerrahisi Teknikleri

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Crohn Hastalığı. İnflamatuar Barsak Hastalıkları. Patofizyoloji. Klinik. Dr. Erkan GÖKSU Acil Tıp A.D.

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

Ripetizione del test di screening per i tumori intestinali

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Üst Gastrointestinal Sistem Kanamalı 99 Olgunun İncelenmesi

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

Deomed Medikal Yay nc l k

Pnömokokal hastal klar

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Abdominal Bilgisayarl Tomografi (BT) De erlendirmesi. erlendirmesi. Dr. SEM H AYTAÇLAR

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

Is Büzüflmeli Ürünler 3

Kanserde Erken Tan. Prof.Dr. Adnan Ayd ner. Yard.Doç.Dr. Gülbeyaz Can

RUTİN KOLONOSKOPİK İNCELEMEDE TERMİNAL İLEUM BULGULARI VE SIKLIĞI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

Özofagus varislerinde endoskopik tedavi. Dr. Ömer Topalak D.E.Ü.T.F Gastroenteroloji Kliniği İzmir

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

Ağrı Devlet Hastanesi Acil Servisi, Ağrı. Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı, Isparta

GENEL CERRAHİ MORTALİTE-MORBİDİTE Ş. ÖZER (MODERATÖR) Şok A. TEKİN Şok A. TEKİN

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Hemoroidal Hastalık, Anal Fissür, Kist Dermoid. Prof.Dr.Tayfun Karahasanoğlu

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

Türk Toraks Derneği. Akut Bronşiyolit Tanı, Tedavi ve Korunma Uzlaşı Raporu Cep Kitabı. Cep Kitapları Serisi.

Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir?

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

Alt gastrointestinal sistem kanamalarında tedavi yönetimi: Cerrahi ve minimal invaziv tedavi yöntemlerinin irdelenmesi

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları :30 Bilimsellik komitesi

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA AKUT KARIN DOÇ. DR. GONCA TEKANT CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK CERRAHİSİ ANABİLİMDALI

ÜST GASTROINTESTINAL SISTEM KANAMALARıNA YAKLAŞıM. UZM. DR. ŞEREF EMRE ATIŞ S.B.Ü. OKMEYDANı EĞITIM VE UYGULAMA HASTANESI

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

Üst Gastrointestinal Sistem Kanamaları

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

AKUT GASTROİNTESTİNAL SİSTEM KANAMALARINDA TANI VE TEDAVİ

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Ders ve Staj Tarihleri 1.Grup 3.Grup 2.Grup 4.Grup SINIF 4. İç Hastalıkları :30 Bilimsellik komitesi

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

KONGENİTAL KALP HASTALIKLARINDAN KORUNMA. Doç. Dr. Kemal Nişli İTF Pediatrik Kardiyoloji

GENEL CERRAHİ STAJI EĞİTİM PROGRAMI

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

Transkript:

GASTRO NTEST NAL KANAMALI HASTAYA YAKLAfiIM Özge ONUR* G R fi Gastrointestinal (GIS) kanama, acil servis baflvurular aras nda önemli bir yer tutmakta olup, hayat tehdit edici bir patolojidir. Her yaflta görülebilmelerine karfl n 50-80 yafllar nda (ortalama 59 yafl) daha s k olduklar gözlenmifltir (1). Genel olarak Üst GIS kanama ve Alt GIS kanama olarak iki grupta incelenir. Üst GIS kanama insidans 50-150 / 100.000 civar nda iken, alt GIS kanama insidans yaklafl k 20 /100.000 dir (1). Tüm üst GIS kanamalar içinde mortalite yaklafl k %14 iken alt GIS kanamalarda bu %5 civar ndad r. Yafl ilerledikçe hastan n akut kan kayb n hemodinamik olarak kompanse etme yetene i azalmaktad r. Kanamalar n ço u (%80) kendili inden durmaktad r. Fakat tekrarlayan ya da inatç kanamalara da s k rastlanmakta olup, mortalite oranlar bu hastalarda yüksek bulunmufltur. Yüksek morbidite ile iliflkili faktörler aras nda hemodinamik instabilite, tekrarlayan hematemez ya da hematokezya, gastrik lavaj s v s n n temizlenememesi, yafl n 60 dan büyük olmas ve efllik eden di er organ sistemi hastal klar (kardiyak hastal k, kronik karaci er hastal, solunum sistemi ya da merkezi sinir sistemi hastal, renal yetmezlik), özafagus varis kanamas bulunmaktad r (2). Gerek üst gerekse alt GIS kanamal hastalara multidisipliner bir yaklafl m gerekmektedir. Bu hastalar ile acil t p doktorlar, gastroenterologlar ve genel cerrahlar beraber ilgilenmektedir. Hatta 1960 lardan sonra bu ekibe selektif arteriyel embolizasyon aflamas nda radyologlar da kat lm flt r. Klinikte görülme flekli kanaman n oda ve süresine ba l - d r. Kronik kanama, rutin incelemeler s ras nda tespit edilebilir ve demir eksikli i anemisi fleklinde ya da gaytada gizli kan fleklinde ortaya ç kabilir. Akut G S kanamal hastalar hematemez veya kanl kusma gibi daha belirgin bulgularla baflvururlar. Melena genelde üst G S kanama iflareti olmas na ra men, sa kolondan kaynaklanan fliddetli kanamalarda da görülebilir. Hematokezya ise genelde alt G S kanamalar na ba l d r. E er üst G S kanamaya ba l ise masif kanaman n iflaretidir. 1. ÜST GASTRO NTEST NAL KANAMA Üst GIS kanama (ÜGK), Treitz ligamentine kadar olan proksimal duodenum ile üst özofagus sfinkteri aras nda lümen içine olan kanamay ifade eder. Amerika da y ll k 300.000 den fazla yat fl n sebebidir (2). Üst GIS kanamalar n yaklafl k %50 sinin nedeni peptik ülserdir. Di er sebepler aras nda; gastrit veya gastrik erozyona ba l kanamalar, özofagus veya gastrik varisler, Mallory-Weiss Sendromu, anjiodisplazi, maligniteler bulunmaktad r. 1.1. Peptik ülsere ba l kanamalar Üst G S kanamalar n %50 sini duodenal, gastrik ve stomal ülserler oluflturmaktad r. Anatomik olarak midenin küçük kurvatürü veya duodenum arka duvar nda lokalize olan ülserler, tekrarlayan kanamalara daha yatk nd r (3). Tüm ülserlerin %30 unu oluflturan duodenal ülserler, %10 vakada ilk 24-48 saatte tekrar kanar. Peptik ülser hastalar n n %30-50 sinde non-steroid ilaç (NSA ) kullan m hikayesi mevcuttur. Son 15 y l içerisinde peptik ülsere karfl etkin tedavilerin gelifltirilmifl olmas na ra men, bunun kanayan ülser vakalar n n hastaneye yat r lma oran üzerinde çok az olumlu etkiye sahip oldu u bilinmektedir. 1.2. Gastrit veya gastrik erozyona ba l kanamalar Gastritin patolojik ve endoskopik tan m aras nda farklar bulunmaktad r. Histolojik olarak gastrit, epitel harabiyeti ve inflamatuvar hücre infiltrasyonudur. Bu kronik ( plazma hücre hakimiyeti) ya da akut (polimorfonukleer hücre hakimiyeti) formda gözlenebilen bir patolojidir. Biyopside ciddi gastrit bulgusu olsa da endoskopide normal görüntü veren bu tip gastritlerin kanama ile ilgisi yoktur. Endoskopik olarak ise gastrit, mukozal kanama, eritem ve erozyonun belirgin olarak görülmesidir. Bu tip gastritler daha çok kanamaya neden olmaktad r. Aspirin veya di er NSA lar n neden oldu u gastritler çok s k karfl lafl lan bir durumdur. NSA gastropatilerde en önemli nokta profilaksidir. Prostoglandinlerin kullan m n n bu tip gastropatilerde etkili oldu u saptanm flt r. * Marmara Üniversitesi, T p Fakültesi, Acil T p Anabilim Dal

58 GASTRO NTEST NAL KANAMALI HASTAYA YAKLAfiIM Strese ba l gastritler, ciddi kanama nedeni olabilirler. Daha çok solunum yetmezli i, hipotansiyon, sepsis, böbrek yetmezli i, yan k, peritonit ve nörolojik travmaya maruz kalm fl yo un bak m ünitelerinde yatan vakalarda görülür. Bu tip vakalarda kanama meydana geldi i zaman, kontrolün çok güç oldu u tespit edilmifltir. Bunun nedeni, mukoza yüzeyinde birçok kanama odaklar n n bulunmas d r. Tedavi modalitelerinin ço unun bu vakalarda baflar s zl kla sonuçland ve endoskopik tedavinin ilk ve en güvenilir yöntem oldu unu kan tlanm flt r. Kanayan ülserlere nazaran gastrik mukozal kanamalarda, anjiografinin baflar oran daha yüksek bulunmufltur. Bu vakalarda cerrahi mortalite çok yüksek olup, operasyondan sonra tekrar kanama olas l da yüksek oldu- undan operasyon son seçenek olarak kullan lmal d r. En son üzerinde durulan nokta, yo un bak mda yatan tüm hastalarda profilaksi uygulanmas d r. 1.3. Özofagus varis kanamalar Üst gastrointestinal kanama nedeni olarak ilk baflvuruda özofagus varislerinden kanayan vakalar n mortalite oran %30-50 aras nda bulunmufl olup, bunlar n üçte ikisinin ilk y l içinde ölümle sonuçland bildirilmifltir. Yüksek mortalitenin nedeni akut kanayan varislerin tedavisinde karfl lafl lan zorluklar ve kanamalar n tekrarlama oran n yüksek olmas d r. Varis kanamalar tüm G S kanamalar aras nda en h zl ve en dramatik kanama olup erken resüsitasyon tedbirlerinin al nmas tedavide belirleyici rol oynamaktad r. Kanama epizodlar hematokritin %30 kadar düflmesine neden olup ço u zaman transfüzyona ihtiyaç duyulmaktad r. Di er tüm G S kanamalarda oldu u gibi %70-80 ni kendili inden durmaktad r. 1.4. Mallory-Weiss y rt Mallory-Weiss y rt afl r ö ürme sonucunda mide-özofagus birlefliminde mide ya da özofagial mukozada meydana gelmektedir. Üst G S kanamalar n %5-10 unun nedenidir (4). Bu hastalar genellikle hematemez ile baflvururlar ve öncesinde kans z kusma tarif ederler, ancak ilk kusma ata nda da hematemez oluflabilir. Mallory-Weiss y rt olan vakalar n ço unda alkol öyküsü bulunmaktad r. Kanama genelde konservatif yaklafl mla kendili inden durmaktad r. Fakat bazen endoskopik tedavi ve intra-arteriyel vazopressin kullan m gerekmektedir. 1.5. Anjiodisplaziler Mide ve duodenumdan daha çok kolonda karfl lafl lan bu lezyonlar, üst G S kanamalar n %5-7 sini oluflturmaktad r. Daha çok yafll larda karfl lafl lan bu lezyonlar, aort kapak hastal, kronik böbrek yetmezli i, herediter hemorajik telenjiektazi ( Osler-Weber-Rendu Sendromu) gibi hastal klar ile iliflkili bulunmufltur. Genelde endoskopi ile tan konulmaktad r. 1.6. Neoplazmlara ba l kanamalar Mide, özofagus, duodenum neoplazmlar üst G S kanamalar n %2-4 nu oluflturmaktad r. Genelde tedavi olarak primer hemostaz sa land ktan sonra cerrahi ya da onkoloji bölümüne b rak l r, çünkü bu lezyondan kaynaklanan kanamalar genelde kendili inden dururlar. E er cerrahi rezeksiyona uygun olmayan bir vakada devam eden ya da tekrarlayan kanama oluflursa endoskopik tedavi ya da anjiografik arteriyel embolizasyon yap labilir. 2. ALT GASTRO NTEST NAL KANAMA Alt GIS kanama (AGK), Treitz ligamentinin distalinde kalan bölgeden lümen içine kanamay ifade eder. En s k üst GIS kanama hastalar, alt GIS kanama gibi prezente olur (5). Akut alt GIS kanama hastalar ndaki en s k patoloji kolonik divertiküllerden kanamad r. Di er sebepler aras nda damarsal ektaziler, neoplazi, perianal hastal klar, Meckel divertikülü, inflamatuvar barsak hastal, iskemik kolit, radyasyon koliti gibi çok farkl patolojiler bulunmaktad r. 2.1. Divertikül kanamalar Divertikül kanamas, divertikulozisi olan hastalar n yaln zca yaklafl k %3 ünde görülür. Divertiküller genelde kolon duvar nda besin damarlar n n deldi i yerde bulunurlar. Kanaman n divertikülün tepesini delen bir kolon arterinden kaynakland düflünülmektedir. Arter divertikül kesesinin içine rüptüre olur ve ciddi kanamaya neden olur. Beraberinde divertikülit ya da enflamasyonun klinik bulgusu genelde bulunmaz. Anjiyografi çal flmalar nda divertiküllerin kolonun sol taraftaki yayg nl na karfl n divertikül kanamalar n n %70 inin kolonun sa taraf nda meydana geldi ini gösterilmifltir. Divertikül kanamas olan hasta, akut, a r s z, bordo parlak k rm z aras hematokezya ya da melena ile baflvurur. Kan kayb genelde önemli derecededir ve riskli yafll popülasyon taraf ndan tolere edilemeyebilir. E er ilk divertikül kanamas kendili inden durursa, hastalar n ço unda kanama tekrar etmedi inden daha ileri tedaviye gerek yoktur. 2.2. Vasküler ektazi Vasküler ektaziler ya da anjiodisplaziler, hem ciddi alt G S kanaman n hem de intermitant kan kayb n n yayg n nedenidir. Anjiodisplazi lezyonlar genelde ço ul, çaplar 5 mm - den küçük lezyonlard r ve en çok çekum ile sa kolonda görülürler. Bu vasküler ektazilerin ço unlu u yafllanmaya ba l dejeneratif lezyonlard r. Kolon anjiyodisplazili hastalar n üçte ikisi 70 yafl n n üzerindedir. Vasküler ektazilerinin tan s kolonoskopi ile ya da anjiyografi ile konabilir. Kolonoskopinin tan sal duyarl l %80 kadar olup spesifitesi %90 d r. Transfüzyon gerektiren ya da dikkate de er anemiye yol açan rekürren ya da persistan G S kanamal bir hastada baflka bir G S kanama kayna tan mlanam yorsa anjiyodisplazinin mevcudiyeti bir tedavi endikasyonudur.

KL N K GEL fi M 59 2.3. Neoplazilere ba l kanamalar Kolonun selim ya da habis neoplazileri, divertiküloz ve anjiodisplazi gibi ço unlukla yafll larda görülen yayg n lezyonlard r. Çok nadiren ciddi kanamalara yol açarlar, ancak hastalar genelde küçük intermitant kanamalarla ya da d flk da gizli kanla baflvururlar. Teflhis, kolonoskopi ya da baryum enemas ile yap l r ve tedavide cerrahi ya da kolonoskopik eksizyon uygulan r. nce barsak tümörleri nadirdir, ancak ince barsak röntgenogram ya da enterokliz ile teflhis edilebilirler. Kimi zaman teflhisin konabilmesi için anjiyografi yapmak gerekebilir. Alt G S kanama ile baflvuran bir hastada aral kl ince barsak obstrüksiyon öyküsü varsa, ince barsak tümörlerinin alt G S kanamas na neden olabilece i düflünülebilir. 2.4. Perianal hastal klar Hemoroid ve anal fissürler muhtemelen minör alt G S kanaman n en s k nedenleridir. Kanaman n miktar ancak çok nadiren demir eksikli i anemisi yapacak kadar fliddetlidir ve nadiren transfüzyon gerektirecek kadar akut ve fliddetli olabilmektedir. Basit hemoroidlerden masif kanama çok nadirdir ancak, portal hipertansiyonlu hastalarda rektal varisler nedeniyle oluflabilir. Kanama genelde internal hemoroidlerden kaynaklan r ve a r s zd r. Karakteristik klinik öykü, tuvalet ka d n n üzerinde ya da d flk n n üzerinde, ona kar flmam fl olarak görülen parlak k rm z renkli kan fleklindedir. Kanama s kl kla k nma ya da kat d flk n n ç k fl ile görülür. Benzer bir öykü anal fissür nedeniyle kanamas olan hastalarda da yayg nd r, ne var ki bunlar genelde a r l d r. Rektal polipler ya da karsinomlar da benzeri bir öyküyle baflvurabilirler. Eksternal anal kanal n da dikkatlice d flar dan muayenesi de gereklidir. Perianal hastal klar oturma banyolar, k nmadan kaç nma, fitiller ya da damlalar ile tedavi edilir. Bu hastalarda kanama ya da di er flikayetler problem oluflturdu unda cerrahi giriflim endikedir. 2.5. Meckel Divertikülü Meckel divertikülü intestinal traktusun en s k görülen konjenital anomalisidir. nsidans otopsi raporlar nda %0. 3 - %3. 0 aras nda bildirilmifltir. Hastalar, klasik olarak viflneçürü ü diye tan mland halde, melena ya da parlak k rm z olabilen a r s z kanamayla baflvururlar. Ço u Meckel divertikülü asemptomatik kal r ve tesadüfen bulunduklar nda cerrahi eksizyon gerekmez. En yayg n komplikasyon olan kanama genelde çocuklarda meydana gelir, baz eriflkinler de bu flikayetle baflvurabilirler. Cerrahi eksizyon tercih edilen tedavi fleklidir. 2.6. nflamatuvar Barsak Hastal na ba l kanamalar nflamatuvar barsak hastal nedeniyle meydana gelen kanamalar genelde hafif ya da orta fliddettedir, nadiren de olsa masif olabilir. Transfüzyon s kl kla gerekmezse de hastalarda demir eksikli i anemisinin geliflmesi ender de ildir. Kan d flk n n içinde kar flm flt r ve hastal n diyare, tenesmus ve a r gibi di er semptomlar yla iliflkilidir. Bu kanaman n teflhis ve tedavisi altta yatan patolojinin düzeltilmesine ba l d r. 2.7. skemiye, Enfeksiyona ya da Radyasyona Ba l Kolit skemik kolit yafll popülasyonda s kça rastlanan bir durumdur. Genelde az ak ma ve küçük damar hastal na ba l d r. En s k splenik fleksura, inen ve sigmoid kolonlar olmakla birlikte kolonun her bölgesinde görülebilir. Tipik baflvuru flikayeti, sol alt tarafa lokalize olmufl hafif kramp tarz nda kar n a r s ve bunu 24 saat içinde izleyen rektal kanama ya da kanl diyaredir. Masif kanamalar da bildirilmifl olmakla birlikte kan kayb karakteristik olarak minimaldir. Düz kar n grafileri kolonun klasik parmak izi manzaras n gösterebilir. Vakalar n ço unlu u gözlem ve t bbi destek ile kendili inden düzelmektedir. Cerrahi nadiren endikedir. Enfeksiyöz kolit genelde kanl diyare ile kendini gösterir. Kan kayb n n derecesi nadiren dikkate de er düzeydedir. Teflhis biyopsili sigmoidoskopi ve d flk kültürü ile konur. Tedavi ya gereksizdir ya da spesifik patojene göre düzenlenir. Radyasyona ba l kolit radyasyonu hemen ya da birkaç y l içinde izleyebilen kronik rekürren bir sorundur. Yine, kan kayb nadiren masiftir ancak lezyonun kronikli i nedeniyle demir eksikli i anemisi geliflebilmektedir. Teflhis, radyasyon öyküsünün varl ve endoskopik biyopsi ile yap lan do rulamaya dayan r. G S Kanamalarda Morbidite ve Mortalitenin Ba ms z Belirleyicileri (6,7) Yafl: 60 yafl üzerindekilerin mortalite oran 60 yafl alt ndakiler ile k yasland nda daha yüksek bulunmufltur. Kanaman n bafllang c : Kanaman n bafllang c önemli bir faktördür. Hastanedeyken kanamaya bafllayan (sekonder kanama) vakalarda mortalite oran %32.7 iken, hastaneye gelmeden önce bafllayan kanamalarda (primer kanama) bu oran %14.7 olarak bulunmufltur. Bu fark n en önemli nedeni hastanedeyken kanayanlar n zaten hastaneye yat fllar n gerektiren altta yatan komorbid hastal klar n varl na ba lanm flt r. Komorbidite: Komorbid hastal klar n varl mortalitede en önemli faktördür. Fizik Muayene: lk vital bulgular fizik muayenedeki en önemli belirteçtir. Schiller, sistolik kan bas nc (KB) 100mmHg ya da daha yüksek olan hastalarda %7 lik bir mortaliteye k yasla 80 ile 99 mmhg aras sistolik KB li hastalarda %17 lik bir mortalite bildirilmifltir. KB daki veya nab zdaki ortostatik de ifliklikler daha fliddetli kanamay ve artm fl bir mortalite riskini göstermektedirler. Nazogastrik tüp aspirasyonu üst veya alt olarak G S kanaman n kayna n n ve kanama temposunun belirlenmesine yard mc olur. Rektal muayene ise G S kanama oda ve temposu hakk nda az da olsa ipucu vermesine ra men daha az güvenilir bilgi sa lamaktad r. Çeflitli araflt rmac lar nazogastrik aspirat n rengi ve gayta renginin G S kanamal hastalardaki sonucun, önemli belirteçleri olduklar n ortaya

60 GASTRO NTEST NAL KANAMALI HASTAYA YAKLAfiIM koymufllard r (6). Kahverengi gayta ve temiz nazogastrik aspiratl hastalar %8 lik mortaliteye sahipken rektumda koyu k rm z kan ile ve kanl veya kahve telvesi nazogastrik aspiratla prezente olan hastalar n mortalitesi ise %30 dur. 5. Laboratuvar Testleri: Afla daki laboratuvar anormalliklerinin morbidite ve mortaliteyi kötü yönde etkiledi i bildirilmifltir : - Anlaml derecede anormal bir elektrokardiyogram (EKG) - Yükselmifl serum alkalen fosfataz, bilirubin, üre, transaminazlar ve kreatinin seviyeleri - Uzam fl protrombin ve k sm tromboplastin zamanlar - Lökositoz - Trombositopeni - Hipoalbuminemi - Hemoglobin ve hematokrit seviyelerinin genellikle prognostik olarak anlaml olmad na inan lmaktad r. Örne in h zl ve fliddetli G S kanamas olan bir hasta bafllang çta normal hematokrit ile karfl m za gelebilmektedir, hematokrit azalmas kademeli bir dengeleme nedeniyle gecikmektedir. Hemoglobin seviyesinin özellikle zaman içinde izlenmesi kanama fliddetinin ve transfüzyonun gereksimi hakk nda faydal bir belirteçtir. 6. Paketlenmifl Eritrosit Transfüzyonlar : Befl üniteden fazla transfüzyon gerektiren hastalarda mortalite %26-70 artmaktad r. Birçok otorite befl üniteden fazla transfüzyonunun, koagülopati ve yayg n damar içi p ht laflma riski dolay s yla k smen bir cerrahi endikasyonu oldu una inanmaktad r. Bununla birlikte di er klinik belirtiler olmaks z n tek bafl na transfüze edilen ünite say s genellikle yan lt c olmaktad r. 7. Endoskopik Bulgular: Endoskopi genellikle tan koydurucudur ve prognozun belirlenmesini sa lar. Foster ve arkadafllar gastrik ve duodenal ülseri olan hastalarda son zamanlarda yap lan endoskopide iflaret olufltuysa (aktif kanama dahil), yap fl k p ht n n varl veya ülser taban nda visible vessel varsa önemli derecede rebleeding insidans nda art fl, acil cerrahi gereksiniminde art fl bildirmifllerdir. Endoskopide kanama belirtisi olan hastalar n yaklafl k %38 i 5 üniteden fazla eritrosit süspansiyonuna ihtiyaç duyarlar ve %25 i cerrahi gerektirmektedir. Endoskopide s - zan veya f flk r r tarzda kanayan bir lezyonu olan hastalar istatistiksel olarak anlaml derecede yüksek (%16. 1) bir mortalite oran na sahiptir. G S lezyonunun tipi ve yeri de sonucu belirlemekte etkilidir. Bu durum özellikle ülserden çok varisler için geçerlidir. Duodenal ülserli hastalardaki %8 e k yasla aktif olarak kanayan özofagus varisli hastalarda mortalite %26 dan %36 ya yükselmektedir. Posterior duodenal bulbus ve proksimal gastrik küçük kurvatürdeki kanayan peptik ülserler büyük arterlerin yan nda yerleflir ve tekrar kanamaya meyillidirler. Hastalar n yaklafl k %10 u endoskopi sonras yeniden kanarlar. Devaml ya da aral kl üst G S kanama belirgin ölçüde artm fl mortalite ile iliflkilidir. Endoskopi s ras nda yeniden kanama (rebleeding) riskinin tespit edilmesi gastroenterologa endoskopik terapiyi uygulamas, hemostaz sa lamas ve yeniden kanamay (rebleeding) engellemesi için f rsat tan - maktad r. Kanamaya devam edenler genellikle cerrahi giriflim gerektirmektedirler. TEfiH S (1) 1. Medikal hikaye: Kanaman n kayna n belirtmekte yard mc olmas na ra men bu durum s kl kla yan lt c d r. Bu nedenle klinisyenler genifl bir yaklafl mda bulunmak zorundad rlar. Hasta hematemez, melena ya da hematokezya gibi flikayetler ile baflvurabilece i gibi; hipotansiyon, taflikardi angina, senkop, konfüzyon veya kardiyak arrest fleklinde de gelebilir. Klasik olarak hematemez genellikle sa kolonun proksimalinde görülür. Hematokezya ise daha distal kolorektal lezyonlarda görülür. Kilo kayb ve d flk lama al flkanl klar ndaki de ifliklikler malignansinin klasik semptomlar d r. Bulant ve kusmay izleyen hematemez; Mallory-Weiss sendromunu düflündürür. Aortik greft öyküsü olanlarda aorto-enterik fistül düflünülmelidir. Antikoagülan kullan m, NSA, glukokortikoidler, alkol, salisilatlar n kullan l p kullan lmad da sorgulanmal - d r. Demir, bizmut gibi melena benzeri bulgu verecek ajanlarda sorgulanmal d r. 2. Fizik Muayene: G S kanamas ile gelen hastada ilk olarak yap lmas gereken durumun aciliyetini belirlemektir. Solukluk, hipotansiyon ve taflikardi acil hacim replasman gerektiren hipovolemik flokun belirtileri olabilir. Çok ciddi kan kayb olan hastalar taflikardi yerine, vagusun etkisine ba l olarak bradikardi ile baflvurabilirler. fiok, toplam kan hacminin %40 I kadar kaybedildi inde meydana gelmektedir. 10 mmhg veya daha fazla postural hipotansiyon, toplam kan hacminin %20 kadar kayb n n iflaretidir. Bu nedenle vital bulgular hemen bak lmal d r. Hipotansiyon, taflikardi, takipne, azalm fl nab z bas nc na dikkat edilmelidir. Yine de baz hastalar n önemli hacim kay plar n minimal veya vital bulgularda hiç de ifliklik olmadan tolere edebilece i ak lda tutulmal d r. Spider anjioma, palmar eritem, sar l k jinekomasti karaci er hastal varl n düflündürmelidir. Petefli, purpura koagülopatiyi akla getirmelidir. Dikkatli bir kulak, burun, bo az muayenesi yap lmal d r. Abdominal muayenede duyarl l k, kitle, asit, organomegali belirlenebilir. Rektal muayenede kitle ele gelebilir, parlak k rm z, koyu kahverengi veya melena görünümü tespit edilebilir. 3. Laboratuvar: Belirgin GIS kanamas olan hastalarda en önemli laboratuvar testi kan grubunu belirleyip, crossmatch çal flmakt r. Bu testlerden baflka tam kan say m,

KL N K GEL fi M 61 kan üre nitrojeni (BUN), kreatinin, elektrolitler, glukoz, koagülasyon faktörleri (PT, PTZ), KC fonksiyon testleri istenmelidir. lk olarak hematokrit düzeyi gerçek kan kayb n göstermez. Üst traktus hemorajilerinde BUN, hemoglobinin sindirim ve absorpsiyonu sonucunda yükselir. PT, PTT ve trombosit say m antikoagülan alan ve KC hastal bulunanlarda bak lmal d r. Koroner arter hastal riski olabilecek yafll larda EKG çekilmelidir. 4. Diyagnostik Testler: Üst GIS kanamal hastalarda endoskopi primer tan ve tedavi metotlar ndand r. Anjiyografi, bazen yeri belirlenemeyen alt GIS kanamalarda kanaman n yerini belirlemede faydal olabilir. Terapötik yarar da vard r. Ama diyagnostik olabilmesi için dakikada 0.5-2 ml kanama h z gerekmektedir. Teknesyum iflaretli taramalar da kanaman n yerini belirlemek için kullan lmaktad r. Sintigrafi, anjiyografiden daha hassas görünmektedir ve 0.1 ml/ dakika olan kanama h z nda kanaman n yerini tespit edebilir. Alt GIS kanamalarda bir baflka lokalizasyon belirleme yaklafl m da kolonoskopidir. Bu metodun da terapötik yarar da vard r. Ço u durumda anjiyografi ve sintigrafiden daha kullan fll ve faydal d r. Literatürde alt GIS kanama lokalizasyonu için hangi metodun öncelikli kullan m ile ilgili tart flmal yay nlar vard r. Karar ilgili merkezin koflullar na göre belirlenmelidir. TEDAV PR MER Geliflmifl tan sal yöntemlerine ra men G S kanamalar na yaklafl mda en önemli noktan n hastan n h zl de erlendirilmesi ve do ru resüsitasyonun uygulanmas oldu u unutulmamal d r. Tan ve tedavide ilk önce hastan n hemodinamik olarak stabil hale getirilmesi flartt r(1). G S kanamas ile gelen hastada ilk olarak yap lmas gereken, durumun aciliyetini belirlemektir. Masif üst GIS kanamas olan hastalarda kan aspirasyonunu önlemek için havayolu koruma metotlar na ihtiyaç olabilir. Oksijen her hastaya bafllanmal d r, kardiyak monitörizasyon da endikedir. Solukluk, hipotansiyon ve taflikardi acil hacim replasman gerektiren hipovolemik flokun belirtileri olabilir. Çok ciddi kan kayb olan hastalar taflikardi yerine, vagusun etkisine ba l olarak bradikardi ile baflvurabilirler. fiok, toplam kan hacminin %40 i kadar kaybedildi inde meydana gelmektedir. 10 mmhg veya daha fazla postural hipotansiyon, toplam kan hacminin %20 kadar kayb n n iflaretidir. Ciddi kan kayb ile baflvuran hastalarda, genifl en az iki adet damar yolu aç l p gerekli tahliller (tam kan say m, PT, PTT, kan grubu ) istendikten sonra replasman tedavisine bafllanmal d r. Cross-match sonucu ç kana kadar izotonik s v lar ilk olarak tercih edilebilir. Oksijen tedavisi, vital bulgular n yak n takibi, saatlik idrar takibi ve santral venöz bas nc n n takibi bu hastalarda önemlidir. Transfüzyon karar hastan n yafl, komorbid kardiyovasküler hastal n varl ve devam eden kanaman n varl ile de iflkenlik göstermektedir. Bu karar n verilmesinde ilk ç kan hematokrit de erinden çok klinik bulgular göz önüne al nmal - d r. Genel olarak hematokritin, yafll larda %30, sa l kl gençlerde %20 civar nda tutulmas gerekmektedir. Genellikle eritrosit süspansiyonlar tercih edilir. Tam kan ise koagülasyon faktörlerin gerekti i masif kanamalar için tercih edilmelidir. Hematemez ile gelen hastada nazogastrik tüpün tak lmas - n n as l amac kanaman n h z n belirlemektir. Nazogastrik tüp tak lmas n n varisi olan hastalarda kanamay tetikleyece ine dair olan iddialar as ls zd r. Epigastrik yak nmalar olan veya rektal tuflesinde melena tespit edilen hastalarda tak lan nazogastrik tüpten kan gelmesi durumunda kanaman n üst G S kaynakl oldu u kesinleflmektedir. E er nazogastrik tüpten taze k rm z kanama geliyorsa nazik bir flekilde gastrik lavaj yap lmal d r. rrigasyonda oda s cakl nda su kullan lmas idealidir. Buzlu ya da so uk su ile y kama gereksizdir. Baz duodenum kaynakl kanamalarda negatif nazogastrik aspirat n elde edilebilece i unutulmamal d r. Hematokezya genelde alt G S kanaman n iflaretidir. Fakat vakalar n %11 inde gastrointestinal geçiflin h zl olmas na ba l olarak, hematokezya üst G S kaynakl olabilmektedir. Endoskopi, kanama yerinin kesin olarak belirlenmesinde en etkili yöntemdir. SEKONDER ENDOSKOP Üst GI endoskopi, üst GI sistem kanamalar n n yerini belirlemede en do ru metottur (8). Gerek özofagus mukozas ndaki gerekse midedeki lezyonlar n tan mlanmas nda etkilidir. Hem morbiditeyi belirler, hem de terapötik uygulama imkan sa lar. Kanamal hastalarda erken endoskopi için konsültasyon istemekten kaç n lmamal d r. Özofagus varisleri, endoskopik olarak band ligasyonu ya da enjeksiyon skleroterapi ile endoskopik olarak tedavi edilebilir. Skleroterapi, akut kanama kontrolünde etkindir; ama perforasyon, sepsis, striktür oluflumu gibi komplikasyonlar vard r. Endoskopik band ligasyonu da skleroterapi kadar etkindir, daha az komplikasyon oran mevcuttur, uzun dönemde de daha etkili görünmektedir. Üst GIS kanaman n varis d fl sebeplerinin endoskopik hemostaz (enjeksiyon skleroterapisi, elektrokoagülasyon, lazer, s t c prob) baflar l d r. Alt GIS kanamada, proktoskopi genelde anorektal kaynakl kanamalar n belirlenmesinde diyagnostiktir. Di er durumlarda kolonoskopi ile tan konabilir. LAÇ TEDAV S Somatostatin ve senteti i oktreotid infüzyonunun varis ve

62 GASTRO NTEST NAL KANAMALI HASTAYA YAKLAfiIM Resim 1. Sangstaken Blakemore tüpü BALON TAMPONAD (1) Sangstaken Blakemore tüpü (Resim 1) ya da benzerleri ile balon tamponad, terapötik bir yarar sa layabilir. Dökümente varis kanamas n %40-80 hastada kontrol edebilir. Cihaz n iki ayr balonu vard r, türüne göre 2 ayr aspirat bölümü de olabilir. Gastrik balon öncelikle 200-250 cc ile fliflirilmelidir. E er kanama durmuyorsa, özofagus balonu bir manometre yard m ile uygulanan bas nç 40-50 mmhg yi geçmeyecek flekilde fliflirilmelidir. Yerinde oldu una dair radyolojik do rulama önerilir. Kanama durduktan sonra 24 saat cihaz yerinde tutulmal d r. Baz otörler özofagus balonunun her 8 saatte bir 30-60 dakika indirilmesini mukozal ülserleri önlemek için tavsiye eder. Balon tedavisinin olas komplikasyonlar aras nda mukozal ülserler, özofagus ya da mide rüptürü, asfiksi, trakeal bas, aspirasyon pnömonisi bulunmaktad r. Bu nedenle ço u otör, öncesinde endotrakeal entübasyonu önerir. Günümüzde endoskopik tedaviler daha ön plana geçmifltir. CERRAH (1) Tüm medikal tedavilere ra men 24 saatten fazla devam eden kanamalar, 6-8 üniteden fazla transfüzyona ihtiyaç duyanlar ve endoskopi sonras tekrarlayan kanamalarda cerrahi giriflimler düflünülmektedir. peptik ülser kanamas n azaltmada etkin oldu u saptanm flt r. Her iki ajan n tek bafl na kullan lmas ile skleroterapi ile kombine kullan lmas k yaslanm fl ve beraber kullan m n n daha etkin oldu u saptanm flt r. Oktreotid dozu, 50 μg v bolus, ard ndan 50 μg 8-24 saat; somatostatin dozu ise 250-500 μ v bolus, ard ndan 250-500 μg/ saat fleklindedir (1). Vazopressin de GIS kanama kontrolü için kullan lmaktayd, yaln z yan etkilerinin fazla olmas (hipertansiyon, disritmi, miyokardiyal ya da splenik iskemi) sebebi ile kullan m azalmaktad r. Çal flmalar proton pompa inhibitörü, omeprazolün de kanamay, transfüzyon ihtiyac n ve cerrahi oran n azaltt n göstermifltir (1,9). H2 antagonistlerinin üst GIS kanamada kullan m n n tam olarak etkinli i gösterilememifltir. KAYNAKLAR 1. Tintinalli JE, eds. Emergency Medicine. McGraw-Hill; 2004. 2. Okutur SK, Alk m C, Bes C ve ark. Akut gastrointestinal sistem kanamalar : 230 olgunun analizi. Akademik Gastroenteroloji Dergisi, 2007;6(1): 30-36. 3. Swain CP, Salmon PR. Gastrointestinal bleeding--upper gastrointestinal tract. Scand J Gastroenterol Suppl. 1984;102:53-60. Review. 4. Sugawa C, Benishek D, Walt AJ. Mallory-Weiss syndrome. A study of 224 patients. Am J Surg 1983; 145: 30-33. 5. ASGE Guideline: the role of endoscopy in the patient with lower GI bleeding. Gastrointes Endosc 2005; 62(5): 656-660. 6. Elmunzer BJ, Inadomi JM, Elta GH. Risk stratification in upper gastrointestinal bleeding. J Clin Gastroenterol 2007; 41(6): 559-563. 7. Das A, Wong R. Prediction of outcome of acute GI hemrrhage: a review of risk scores and predictive models. Gastrointest Endos 2004; 60(1): 85-93. 8. Charbonnet P, Toman J, Bühler L ve ark. Treatment of gastrointestinal hemorrhage. Abdom Imaging 2005; 30(7): 719-726. 9. Blocksom JM, Tokioka S, Sugawa C. Current therapy for nonvariceal upper gastrointestinal bleeding. Surg Endosc 2004; 18: 186-192.