Jean-Paul Sartre felsefesinin kutsal kitabý Varlýk ve Hiçlik yazýlýþýndan 66 yýl sonra, nihayet Türkçede. Bu epeyce 4 DE 2 DE 7 DE 6 DA 3 DE 7 DE 5 DE



Benzer belgeler
Fiskomar. Baþarý Hikayesi

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83


1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Simge Özer Pýnarbaþý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve



Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Gelir Vergisi Kesintisi

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

ünite1 Sosyal Bilgiler

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK


ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)


Sýnav gerçeðiyle ve gerçeðine uygun sýnavlarla ne kadar sýk yüzleþirseniz onu o kadar iyi tanýrsýnýz. Sýnavý tüm ayrýntýlarýyla tanýmak, onu kolay aþm


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Hadler


Kanguru Matematik Türkiye 2017


BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

Motorlu Taþýtlar Vergisi Oranlarý

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

mmo bülteni mart 2005/sayý

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Kanguru Matematik Türkiye 2017

DOÐA KOLEJÝ 2019 BURSLULUK SINAVI VELÝ BÝLGÝLENDÝRME KÝTAPÇIÐI

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.


STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar


Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Kanguru Matematik Türkiye 2018

Kümeler II. KÜMELER. Çözüm A. TANIM. rnek Çözüm B. KÜMELERÝN GÖSTERÝLMESÝ. rnek rnek rnek Sýnýf / Sayý..

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

2007/82 Nolu SGK GENELGESÝ(Fatura Bedellerinin Ödenmesinde Karþýlaþýlan Sorunlar) Cuma, 26 Ekim 2007

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

www. adana.smmmo.org.tr

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

3. FASÝKÜL 1. FASÝKÜL 4. FASÝKÜL 2. FASÝKÜL 5. FASÝKÜL. 3. ÜNÝTE: ÇIKARMA ÝÞLEMÝ, AÇILAR VE ÞEKÝLLER Çýkarma Ýþlemi Zihinden Çýkarma

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz kasým 2005/sayý 90

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Sessizliktir Her Þeyin Ötesi. Hani, sýradan hayatlar vardýr; hüzünle astarlanmýþ ruhlarýn. sessizliðini akseder suretleri.

Genel Yetenek Testi Örnek Soru Çözümleri

Kamu Ýhalelerine Katýlacak Olan Mükelleflere Verilecek Vergi Borcu Olmadýðýna Dair Belge Ýle Ýlgili Cuma, 31 Aðustos 2007

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

ÖÐRENCÝNÝN ÖZGEÇMÝÞ FORMU

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý


Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

B. TABLO ÝLE ÝLGÝLÝ ÖNEMLÝ KURALLAR C. TABLODA KULLANILAN BAÞLICA KISALTMALAR D.TABLO-1 ÝLE ÝLGÝLÝ KOÞULLAR

İletişim ve İnsan İlişkileri Kitle İletişim Araçları Atatürk ve İletişim

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

Transkript:

Bakanlar Kurulu, "Özel Tüketim Vergisi" tutarýný benzinde 20, motorinde 15, LPG grubunda da 10 kuruþ artýrdý. Akaryakýt fiyatlarýnda yaþanan kuruþluk indirimler daha önce tüketicinin kafasýný karýþtýrmýþtý. EPDK nýn tavan fiyat uygulamasýyla günlerdir fiyatlar bir kuruþ indirilip iki kuruþ arttýrýlýyordu. Sadece göz boyama olsa da benzin fiyatlarýndaki indirimler tüketicinin yüzünü güldürmüþtü ama bu durum kýsa sürdü. Hükümet Kaþýkla Verdi Kepçeyle Aldý Hükümetin akaryakýt vergilerine yaptýðý zammýn ardýndan akaryakýt firmalarý da yeni fiyatlarýný açýkladý. Buna göre 2.92 liradan satýlan kurþunsuz benzinin litre fiyatý yüzde 7.87 artýþla 3.15 liraya yükseldi. Motorin fiyatý da 2.35 liradan 2.53 liraya çýktý. Böylece benzine 23 kuruþ, motorine de 18 kuruþ zam yapýldý. 6 DA 4 DE 2 DE 7 DE Þener Sümen'in sahibi olduðu alýþ veriþ merkezi ÞEMA Hacýbektaþ'ta okul sokak no:2 de 15 Temmuz 2009 Çarþamba günü saat 10.30 da ikinci þubesini açtý. 3 DE Belediye Baþkaný Sayýn A. Rýza Selmanpakoðlu'nun konuþma yapmasýnýn ardýndan açýlýþ gerçekleþti. Açýlýþa büyük bir katýlým olduðu gözlendi. Görüþ ve düþüncelerini aldýðýmýz Market sahibi Þener ve eþi Jale Sümen : amaçlarýnýn kaliteli, ucuz ürünlerle halkýmýza hizmet sunmak olduðunu, bunun yaný sýra ilk etapta Toki'den baþlamak üzere yakýn zamanda köylere de servis koyarak halkýn güvenini kazanmaya çalýþacaklarýný söylediler. 3 DE Açýklamalarda bulunan Nevþehir Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, son yýllarda kuraklýk nedeniyle ciddi oranda verim kayýplarý ile mücadele eden Nevþehir çiftçisinin, 2009 yýlýndaki yaðýþlarla kuraklýk korkusunu atlattýðýný belirtti. Jean-Paul Jean-Paul Sartre felsefesinin kutsal kitabý Varlýk ve Hiçlik yazýlýþýndan 66 yýl sonra, nihayet Türkçede. Bu epeyce gecikmiþ hoþ geliþ i her þeyden önce kitabý Fransýzcadan Türkçeye çeviren Turhan Ilgaz ýn kiþisel gayretine, sonra da kitaba en az Ilgaz kadar emeði geçen Gaye Çankaya Eksen ve Ahmet Öz e borçluyuz. Kitap biraz da, Ilgaz ýn yaklaþýk on yýl önce bitirdiði çeviriyi okuyacak, anlayacak, kavrayacak donaným ve sebattan yoksun editörlerin çeviri dosyasýný ellerinde evirip çevirmesi, bayatlatmasý yüzünden gecikmiþ. Baskýnýn, çevirinin güçlüðü yanýnda bir de ancak Türkiye ye özgü olabilecek bu türden sebepler yüzünden uzamasý ayrýca can sýkýcý ama nihayet dört baþý mamur bir Türkçe Varlýk ve Hiçlik var elimizde. 7 DE 6 DA 5 DE 8 DE

2 Eski bir alýþkanlýk vardýr, kalkýnmanýn koþullarý olarak sermaye, doðal kaynaklar, pazarlarýn durumu ele alýnýrdý. Þimdilerde baþka faktörler de hesaba katýlýr oldu: Giriþimcilik, güven ortamý, yaratýcýlýk.. toplumsal yapýnýn ekonomik geliþmeyi saðlayan özellikleri olarak tanýnýyor artýk. Bunu da doðal kabul etmek lazým. Zira en üretken unsur insan zekâsýdýr, örgütlenme becerisidir, teknoloji geliþtirme yeteneðidir, bilgisidir. Toplumsal kültürdür. Onun için ekonomik kalkýnmayla toplumlarýn eðitim düzeyi arasýnda yakýn bir bað vardýr. Eðitime giden para boþa harcanmýþ deðildir. Ama korkarým bunun henüz farkýnda deðiliz. Son üniversiteye giriþ sýnavlarýnda alýnan sonuçlar bunu gösteriyor. 30 bin öðrenci 0 puan alýyor, lise birincileri üniversiteye giremiyor, 30 fen sorusunda Türkiye ortalamasý 4 te kalýyor. Ýstanbul gibi geliþmenin merkezi olan büyük kentler son derece baþarýsýz sonuçlar elde etti. Bu durumu sadece eðitime yapýlan bir yatýrým olarak görmemek gerekir. Eðitime yaptýðýmýz yatýrým ayný zamanda ekonomiye yaptýðýmýz yatýrýmdýr. Yalnýz ekonomiye deðil, ayný zamanda siyasal sisteme yapýlmýþ olan bir yatýrýmdýr. Zira yapýlan araþtýrmalarda demokratik sistemle eðitim düzeyi arasýnda çok yakýn bir bað olduðu görülmüþtür. Demokratik düzenin gerçekleþtirilmesinde genellikle ekonomik geliþmenin üzerinde durulur. Gerçekten de ekonomik kalkýnmayla demokratikleþme arasýnda doðrudan bir iliþki vardýr. Fakat yapýlan araþtýrmalarda bir ülkedeki ortalama eðitim düzeyinin demokrasiyi saðlamada ekonomik geliþmiþlikten çok daha etkili olduðu görülmüþtür. Bunun güzel bir örneði Arap ülkeleridir. Bu ülkelerde gelir düzeyi yüksek olduðu halde eðitim düzeyi genellikle düþüktür. Demokrasinin buralarda yeþermemesinin veya geç ve güç yeþermesinin nedeni eðitim düzeyindeki düþüklüktür deniyor. Türkiye de hemen herkes demokratikleþmede açýlým arayýþýnda. Fakat eðitimin bu süreçte oynadýðý rolü yeteri kadar kavrayabilmiþ deðiliz. Son Milli Eðitim Bakaný ezbere dayalý eðitimin deðiþtirileceðini, sorgulayan öðrencilerin yetiþtirileceðini müjdelemiþti. Fakat korkarým öyle olmadý. Eðitimin hem niceliði hem niteliði geliþtirilmelidir. Bu da demokrasi mücadelesinin bir parçasýdýr. Radikal Günay, Hedef Tahtasýnda Günay, Ýdil Biret konserini basmak isteyen saldýrganlar için söylediði Ýlkel yaratýklar, zavallýlar sözü nedeniyle, Ýslamcý basýnda hedef haline geldi. AKP, Günay a sahip çýkan herhangi bir açýklama yapmazken, Vakit, Bakan Günay hakkýnda þöyle yazdý: Milletin hassasiyetine saygý göstermeyi öðreneceksin! Kültür Bakaný olarak öðreneceksin! Alperenlerden özür dilemeli. Aksi halde, sözünün adresi ve muhatabý bizzat kendisi olacaktýr! BBP de Günay ý suçlarken, CHP Günay a Partinin görüþlerini mi savunuyorsun diye sordu. Sýk Sýk AKP Ýle Ters Düþtü Eski CHP Genel Sekreteri Ertuðrul Günay, AKP yönetimi ve tabanýyla sýk sýk ters düþtü:» Günay ýn Ermeni yazar Saroyan ýn ailesinin Bitlis teki evinin müzeye çevrileceði açýklamasý Bitlis Milletvekili Vahit Kiler in Þehitlerin kemiklerini sýzlatacaðý tepkisiyle karþýlanmýþtý.» Ergenekon soruþturmasýnýn çarptýrýlmamasý gerektiðini ifade eden Günay, Ergenekon un sulandýrýlmasýndan korkuyorum demiþti.» Hükümetin büyük önem verdiði Ilýsu Barajý na karþý çýkan Günay Hasankeyf, mutlaka kurtulacak demiþti. Selçuk Özbek Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, hükümete ve diðer gerici çevrelere yaranamýyor. Alperenlerin Topkapý Sarayý ný basma giriþimini aðýr bir dille eleþtiren Günay ýn ilkel yaratýklar, zavallýlar sözü, gerici basýnda hedef haline geldi. Gerici basýn Günay ý tehdit etti. Kültür ve Turizm Bakaný olan Günay ýn, önceki gün Üstün Hizmet Ödülleri töreninde yer bulamadýðý için törenden ayrýlmasý dikkat çekti. Genellikle hükümete tezat oluþturacak yönelimleri olan Günay ýn 29 Mart seçimlerinden sonra kabine dýþýnda býrakýlacaðýna yönelik söylentiler de vardý. Son yaþanan geliþmeler soru iþaretlerine sebep oluyor. Salonda Yer Bulamadý Yoðun bir katýlýmla gerçekleþtirilen Üstün Hizmet Ödülleri törenine katýlmak için TBMM ye, törenin yapýldýðý salona geldi. Ancak Bakan yer bulamayýnca bir süre ayakta bekledi. Genellikle protokol uygulanan bu tarz törenlerde Günay a yer ayrýlmamýþ olmasý dikkat çekti. Bir süre daha ayakta bekleyen Bakan sinirli bir þekilde salonu terk etti. Günay, salondan ayrýlýrken, koruma görevlisine, "Herkese yer var, bana yok. Gidiyoruz" dedi. Temsil Niteliði Zayýflýyor TBMM Baþkaný Köksal Toptan da Ertuðrul Günay'ýn Topkapý baskýnýna iliþkin görüþlerini pek yerinde bulmayanlardan. "Ýstanbul da Topkapý Sarayý ndaki konserde meydana gelen olaylarý nasýl deðerlendiriyorsunuz?" sorusuna Toptan'ýn yanýtý, Günay'ýn temsil niteliðini zayýflatýr nitelikteydi: "Rahmetli Muhsin Yazýcýoðlu olsaydý, zannediyorum hepimizin duygularýna tercüman olacak en büyük tepkiyi o gösterirdi." Kurban Kesmek Çaðdýþý Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, gerici camiadan bir çok sebeple tepki alýyor. Örneðin 12 Temmuz da Afyon'un Döðer Beldesi'ni ziyareti esnasýnda kendisi için bir dananýn kurban edileceðini görünce aracýndan inerek hayvaný kesmeye çalýþanlarý engellemiþ ve Hangi devirde yaþýyoruz? Ne var da bu hayvaný keseceksiniz? Kurban kesmenin de bir yeri ve zamaný vardýr. Yazýk deðil mi bu hayvana? diyerek kurban kesilmesini eleþtirmiþti. Günay, daha önce de Artýk bu çaðda kurban kesip daðýtmak çok acil bir ihtiyaç olmaktan çýktý. Ben, onu karþýlayan baþka türlü yardýmlar yapýlabilir inancýndayým Herkesin inancý kendine tabii demiþti. Saroyan ýn Evi Kütüphane Olsun Ertuðrul Günay daha önce Ermeni yazar William Saroyan'ýn ailesinin Bitlis'teki evinin müzeye çevrileceði yönünde açýklamada bulunmuþ bunun üzerine AKP Bitlis Milletvekili Vahit Kiler tepki göstermiþti. Kiler, Saroyan ailesinin Bitlis te birçok müslümaný öldürdüðünü belirterek, evin müzeye çevrilmesinin þehitlerin kemiklerini sýzlatacaðýný söylemiþti. Madýmak Alevilerin Olsun Ayrýca Sivas'ta 2 Temmuz 1993'te yakýlan ve 37 kiþinin yaþamýný yitirdiði Madýmak Oteli ile ilgili açýklama yapan Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay, söz konusu otelin altýnda yer alan ve tepkilere neden olan kebapçýnýn anýevi, kitapevi gibi projelerle kültürel deðer olarak yapýlandýrýlabileceðine iliþkin görüþlerini de dile getirmiþti. Ve konuyla ilgili giriþimde bulunmuþtu. AKP nin Ufku Dar Bakan Günay, 19 Kasým 2008 de kültür sanat alanýnda mekansal bir kýtlýk olduðunu söylemiþ ve hükümeti ufku dar þeklinde tanýmlamýþtý: Avrupa ya gidiyoruz, býrakýn Avrupa yý Türk Cumhuriyetleri ne gidiyoruz. Hiçbirinin kültür sanat mekanlarý ile kýyaslanacak mekanlarýmýz yok. Özellikle Ankara da. Bu olmaz. Cumhuriyetin baþkenti falan diyoruz. Kimse kimseyi suçlamasýn. Ben 1.5 yýllýk bakaným. Bu hükümet de 5.5-6 yýllýk bir hükümet. Oysa 85 yýlý geride býrakmýþýz. Her yerde söylüyorum; Türkiye Cumhuriyeti ne, özellikle Ankara ya Mustafa Kemal Atatürk ten sonra ufku olan bir siyaset adamý, bir devlet adamý, vali, belediye baþkaný, baþbakan gelmemiþ. Ne yazýk ki gelmemiþ, kimse alýnmasýn. BBP Günay la ilgili sordu: AKP de nasýl bakan oldu BBP Genel Baþkan Yardýmcýsý Metin Gündoðdu, Kültür ve Turizm Bakaný Ertuðrul Günay ýn Topkapý Sarayý ndaki Ýdil Biret konseri öncesi etkinliði protesto eden Alperen Ocaklarý üyelerini zavallý yaratýklar olarak nitelemesine tepki gösterdi. Gündoðdu, "Kültür ve Turizm Bakaný olan bir kiþinin aðzýndan 'zavallý yaratýklar' cümlesi nasýl çýkar anlamýþ deðiliz. Bakan, yangýna körükle mi gidiyor? Gençlerin demokratik tepkisini bu kadar büyüterek ne yapmaya çalýþýyor? Sayýn Bakaný BBP camiasýndan özür dilemeye davet ediyorum. Kültür Bakanýnýn CHP den neden kovulduðunu daha iyi anlýyoruz, fakat AKP de bakanlýk koltuðuna nasýl oturtulduðunu bir türlü anlayamýyoruz" açýklamasýný yaptý. *** Günay ýn kabine dýþý kalmasý söz konusuydu 29 Mart yerel seçimlerinden önce, Ertuðrul Günay'ýn seçim sonrasýnda kabine dýþýnda býrakýlacaðýna iliþkin görüþler vardý. Bu görüþlerin temel dayanaðý ise Günay'ýn söylediði bazý sözlerdi. Ýþte Ertuðrul Günay'ýn AKP'yi kýzdýran görüþleri:»günay Ergenekon ile ilgili bazý radikal fikirlere sahipti. Örneðin Türkan Saylan'ýn evinin aranmasýyla ilgili "Onu da görmezden gel" demiþti.»ergenekon soruþturmasunýn çarptýrýlmamasý gerektiðini ifade eden Günay ayrýca "Ergenekon'un sulandýrýlmasýndan korkuyorum" demiþti. Hasankeyf Kurtarýlmalý»Hükümetin büyük bir hevesle peþinden koþtuðu bir proje olan Ilýsu Barajýna karþý çýkan Günay þunlarý söylemiþti: "Hasankeyf, mutlaka kurtulacaktýr, bugün veya bir vadede... Ben buna inanýyorum. Türkiye de hiçbir tarihsel varlýðý, doðal zenginliði ziyan etme lüksümüz yok. Türkiye, bize insanlýðýn armaðaný, mirasý. Biz bunu geleceðe ayný zenginliði ve güzelliðiyle taþýmak zorundayýz." Gericilerin hedefinde hükümet sessiz Vakit gazetesi Alperen Ocaklarý nýn Ýdil Biret konserinde yaptýðý taþkýnlýðý savunmaya devam ederken Alperenler adýna Bakandan özür bekledi. Gazetenin tam sayfa yer verdiði yazýda bir çok çevreye yönelik eleþtiriler sunulduktan sonra, Eðer protesto lara tahammül edemeyeceksen, milletin hassasiyetine saygý göstermeyi öðreneceksin! Çünkü nüfusun yüzde 99 u Müslüman olan millet, hristiyanlarýn kutsallarýna gösterilen saygýyý, Müslümanlarýn kutsalýna da gösterilmesini istiyor. Bunu herkes öðrenmeli!.. Organizatör ler de öðrenmeli, Kültür Bakaný da öðrenmeli!... Alperenlerden özür dilemeli. Aksi halde; Zavallýlar! Ýlkel yaratýklar sözünün adresi ve muhatabý bizzat kendisi olacaktýr! Kemalist Reflesk Konserdeki saldýrýya tepki gösteren Günay a Özgür-Der den de cevap geldi: Daha önce de halkýn deðerlerini küçümseyen ve aþaðýlayan Kültür Bakaný Ertuðrul Günay, Topkapý Sarayý'ndaki konsere Alperenlerin verdiði tepki üzerinden "çaðdaþlýk" adýna klasik Kemalist refleksle yine halkýn duyarlýlýðýný ve deðerlerini aþaðýladý. BirGün

Hukuk'un bu kadar sýk konuþulduðu bir ortamda Hukuk'a iliþkin bir metin oluþturmanýn hem zorluklarý, hem de doðurabileceði sonuçlarý açýsýndan sýkýntýlarý var. Ancak gündem neyse konu da o olmak durumunda, yine de gündemi elimden geldiðince özgünleþtirmeye çalýþacaðým ki bu da metni daha okunur kýlar kanýsýndayým. Herhangi bir davanýn, hele hele görüþülmekte olan bir davanýn peþinde deðilim, bu Hukuk'a müdahale anlamýna gelir ki zerre kadar hukuktan anlayan herkes bilir ki bunu yapmak suçtur. Zaman zaman ülkenin en ileride gelenleri, beklentilerine uygun düþmeyen hukuksal sonuçlara "Serbest atýþ" yapýyor olsalar da,bu durumu kýnayan birisi olarak böyle bir þey yapamam. Belki de bu nedenle baþlýkta kültürü öne alarak konuya girme isteði ile hareket ettim. Kültür; toplumun çaðlar boyunca oluþturduðu, yakýn çevre yaþantý ve kültürel dokularý ile kaynaþmýþ, tarihsel süreci sýnýrlanamayan, tüm insanlýk birikimlerinin de izlerini taþýyan bugün görebildiðimiz, yaþanmakta olan bilgi, sanat, yemek, folklor, edebiyat, ezgiler. gibi her türlü yaþam biçimlerinin belirli bir yörede ya da ülkede kanýksanmýþ halidir. Kimi toplumlarda hoþ karþýlanan hatta baþarý olarak görülen bir durum, diðer bir toplumda yanlýþ veya abes olarak tanýmlanabilir ki bu da kültürün toplumlara göre deðiþtiðini yerelleþtiðini gösterir. Bu tamamen doðal bir durumdur ve aslýnda kültürün baþta verdiðimiz tanýmýna da uygundur, yöresellik içeriðinde vardýr. Ýyi niyetli her kiþi, anlamak istediði kültürü çeþitli kaynaklara baþvurarak anlayýp, kavrama olanaðýna sahiptir. Bunun için yapmasý gerekenleri iyi niyetleri çerçevesinde, bulma þansý da vardýr.daha önceki bir yazýmda belirtmiþtim:özetle;"alevi- Bektaþi geleneðini,bu geleneðin zorunlu taþýyýcýsý olarak görülen kültürü tanýmak,bence diðer kültürleri tanýmaktan çok daha kolay,dinlersin türkülerini,deyiþlerini...en hasýndan bir Alevi-Bektaþi kültürünün içeriðini sunar sana bu türküler,deyiþler." Bu kültürün sahibi ve taþýyýcýsý olarak gördüðümüz kesim ne kadar bu kültüre sahip, ne kadar taþýyýcýlýk vasýflarý taþýyor, sizin sorumlu tuttuðunuz toplumsal kesit, gerçekte bu inancýn neresinde bunu da ilkin sorgulamak size düþer. Kendini bu kültürün sahibi veya taþýyýcý olarak görmeyen, doðduðu kentin adýný söylemekten kaçýnan birinden, o kültürün veya o þehrin sorumluluðunu taþýmasýný da bekleyemezsiniz. Özetle örnekleminiz doðru deðilse, doðru sonuç alamaz, doðru yargýya varamazsýnýz. Her Aðustos yaklaþtýðýnda bir telaþ ve endiþe yumaðý sarar beni, yöremizi ve kültürümüzü doðru tanýtamama, yanlýþ anlamalara meydan verme yönünde geliþecek her türlü davranýþýn kaygýsýdýr bu. Gerçekte de geçtiðimiz yýllarda endiþelerimi doðrulayacak olaylar meydana gelmiþtir, Anma Törenleri ve Kültür Sanat Etkinlikleri'ne katýlanlar tanýktýr bu türden olaylara. Kimi zaman yöremiz insanýnýn yanlýþ davranýþlarý, kimi zaman da hiç iliþkisi olamayan bir vatandaþýn davranýþý yanýlgý sonucunda kültürün tümünü karalamaya yönelik sonuçlar çýkarýlmasýný doðurmuþtur.ýþte bu nedenle her birey özellikle bu dönemde kendisini bir kültür elçisi olarak görmeli ve kültürümüze ziyan getirecek,yanlýþ anlamaya neden olacak davranýþlardan her zaman olduðundan bir kat daha fazla dikkatli davranarak,kaçýnmalýdýr. Ayrýca þurasý da dikkat çekicidir, belirtilen dönemde oluþan ve denetlenemeyen nüfus yoðunluðunda; bu kültürü taþýmayan, özellikle bu dönemde yöreye gelen ve sanýrsýnýz özellikle de bu kültürü kötülemek gayreti içerisinde olan kimileri,sizlerin de desteði ile dýþlanmalý ve çirkin emellerine ulaþamamalýdýr. Genel Hukuk'un giriþini kýyýsýndan kenarýndan okumuþ herkes, Hukuk'tan birazcýk anlayan her birey bilir ki; Hukuk'un oluþumunda, yasalarýn yapýlýþýnda, hatta Kanun'un cevap veremediði her durumda, gelenek, görenek (anane) kanun koyucuya, ya da karar makamýnda olana hakime, savcýya; uyulmasý gereken yol gösterici ve baþvurulmasý gereken kaynak olarak gösterilir. Bu Evrensel Hukuk'un da bir tavsiyesidir, kültürel dokunun "Evet"leyeceði karar, toplumsal vicdan tarafýndan anlayýþla karþýlanacaktýr. Buradan þu sonuca varmak olasýdýr:"kültürel yapýmýzýn tanýnmasý, Hukuksal beklentilerimizin de anlaþýlmasý anlamýna gelir,görülen davalarýn bizce beklenen sonucu:türkülerimizde,aðýtlarýmýzda,deyiþlerimizde...kendini göstermektedir. Hukuk sistemimizdeki yavaþ iþleyiþin cezalandýrdýðý insanlar, bizim vicdanýmýzda; davalarý sonuçlanýncaya kadar masumdurlar ve geciken adalet, bu sene yaðan gecikmiþ yaðmurlar kadar zarar vermiþtir etkilediði doðaya. Ayný kaderi sizin, benim yaþýyor olmamamýz durumdan memnun olmamýzý gerektirmediði gibi, acilen somutlaþmasý gereken bu davalar,madur olarak gördüðümüz insanlar adýna yaþadýðýmýz endiþeler, kültürümüzde insana duyulan saygýnýn bir gereði olarak görülmelidir. Yine bir Aðustos öncesi, ulusal ölçekte; Hukuk ve Asker (darbe), uluslararasý ölçekte Ekonomik Kriz (yaþayan her vatandaþ bizim bu krizden hiç etkilenmediðimizi Baþbakanýmýz kadar iyi hissetmektedir!!..) acil Dünya gündemindeyken, ben "Aðustos telaþýndayým" umulur ki bu dönemi yaþanan diðer Aðustoslardan daha baþarýlý, verimli geçirelim, bu konuda her birey üzerine düþeni yerine getirsin. Hedef alýnan demokrasi yanýnda, hedefe konulmuþ bir kültür ortada duruyor, bu demokrasiye ve onun aþýðý olan bu kültüre, sahip çýkma görevini üzerinde hisseden herkesi ödevini yerine getirmeye çaðýrýyorum. Bilimin ýþýðý yolumuzu aydýnlatsýn. Saygýlarýmla 16 TEMMUZ 2009 -HACIBEKTAÞ Sulucakarahöyük /Hacýbektaþ Haber / Foto: Hasan Kankal Þener Sümen'in sahibi olduðu alýþ veriþ merkezi ÞEMA Hacýbektaþ'ta okul sokak no:2 de 15 Temmuz 2009 Çarþamba günü saat 10.30 da ikinci þubesini açtý. Belediye Baþkaný Sayýn A. Rýza Selmanpakoðlu'nun konuþma yapmasýnýn ardýndan açýlýþ gerçekleþti. Açýlýþa büyük bir katýlým olduðu gözlendi. Görüþ ve düþüncelerini aldýðýmýz Market sahibi Þener ve eþi Jale Sümen : amaçlarýnýn kaliteli, ucuz ürünlerle halkýmýza hizmet sunmak olduðunu, bunun yaný sýra ilk etapta Toki'den baþlamak üzere yakýn zamanda köylere de servis koyarak halkýn güvenini kazanmaya çalýþacaklarýný söylediler. Þema alýþ veriþ merkezi yaklaþýk otuz kiþiye iþ olanaðý saðlamýþtýr. Bizlerde Suluca Karahöyük gazetesi olarak, Hacýbektaþ'ta gençlere iþ olanaðý saðlayan Market yöneticilerini kutlar, baþarýlar dileriz. Hacýbektaþ'ýn Hacýbektaþ'ta iþ alanlarý yaratacak böyle iþ adamlarýna ihtiyacý var. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 441 33 38 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38 Hacýbektaþ Noterliði 441 35 23

ARAÞTIRMA Her yýl olduðu gibi bu yýl da ÖSS sonuçlarý çeþitli þekillerde Türkiye'de eðitim sisteminin vahim durumunu gözler önüne serdi. Bu vahim durum eðitim sisteminin hem adaletsizliðini hem de verimsizliðini yansýtýyor. 2009 ÖSS sýnavýnda 30 bin öðrenci sýnavda 'sýfýr' puan aldý; öðrencilerin yüzde 60'ý fen sorularýndan, 251'i ise matematikten tek bir soru çözmedi. ÖSS'ye baþvuran ve sýnavý geçerli sayýlan adaylardan yüzde 44.89'unun kýz, yüzde 55.11'inin erkek olduðu, kýz öðrencilerin yüzde 95.20'sinin, erkek öðrencilerin de yüzde 91.0'ýnýn 145 ve üstünde puan alarak tercih yapma hakký kazandý. Kýz öðrencilerin yüzde 85.93'ünün, erkek öðrencilerin yüzde 79.4'ünün 165 ve üstünde puan aldýðý belirlendi. Sýnavda genel olarak kýzlarýn daha baþarýlý olmasýna raðmen dereceye giren 17 öðrenci arasýndan sadece üç tanesinin kýz olmasý da dikkat çekici. Ayrýca illerin baþarý düzeyleri ölçüldüðünde Ardahan, Hakkari ve Þýrnak illerinin bu sene de en baþarýsýz iller olduðu ortaya çýktý. Sayýsal-1 puan türü ortalamasýna göre, Ardahan (157.166) olarak saptandý. ÖSS'de Ardahan'dan sonra Hakkari (158.403), Þýrnak (159.722), Aðrý (164.420), Artvin (164.496), Bingöl (165.591), Mardin (165.850), Bitlis (165.983), Düzce (166.422) ve Tunceli (166.916) geldi. Ayrýca, 145 ve üstünde puan alan adaylara göre yapýlan deðerlendirmede de sýrasýyla Aydýn, Nevþehir, Kayseri, Karaman, Konya, Yalova, Mersin, Sivas, Malatya ve Hatay en baþarýlý iller olarak belirlendi. Türk Eðitim Derneði Baþkaný Selçuk Pehlivanoðlu bu adaletsizliði büyük bir makas açýklýðý þeklinde deðerlendirerek: "Parasý olmayanýn okumaya hakký olmadýðý bir sistem yaratýldý. Buradaki bir çocukla Aðrý'daki çocuðu ayný eðitimi vermeden, nasýl ayný sýnava sokarsýnýz. Aðrý'da yaþayan çocuk açýsýndan büyük bir adaletsizliktir. Ayrýca dünyanýn hiçbir yerinde olmayan Açýk Öðretim Baþarýsýnýn ardýndan sevincini bile özgürce yaþayamayan bir gençlikten söz ediyoruz... Sürekli kendisine biçilen görevleri yerine getiren, kendi inisiyatifi ve isteðiyle bir þeyler yapmaya alýþýk olmayan, sonuç odaklý, sürecin deðerini bilmeyen, sonuca ulaþýnca da bir þey hissetmeyen mutsuz bir gençlik. Fakültesi'ne giren öðrencileri de sayarak "Þu kadar öðrenciyi üniversiteye soktuk" denilemez." dedi. Ardahan Milli Eðitim Müdürü Þemsettin Görgülü: "Ardahan sekiz yýldýr ÖSS'de hep en sonlarda. Baþarýsýzlýðýn velinin ilgisizliðinden, öðretmenin Ardahan'da kalmak istememesine kadar birçok nedeni var. Ne yazýk ki, ilköðretimden mezun olup okuma yazma bilmeyen öðrencilerimiz var. Ardahan'da temel çok zayýf. Bu geçmiþe dayanan büyük bir sorun. Çözmek için öncelikli olarak altyapýya yatýrým yapmaya baþladýk." dedi. Sevinememek Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Sayýsal-2 puan türünde Türkiye ikincisi olan Anýl Akyel, en büyük korkusunun iþsiz kalmak olduðunu söyledi. Akyel, ÖSS'de dereceye girmesine raðmen iþsiz kalmaktan korktuðunu belirterek, "Sýnavda derece elde eden biri olmama raðmen benim bile iþ kaygým var. Çünkü daha önceki sýnavlarda derece elde edip iþ bulamayan birçok kiþiyi görüyoruz. Bu olaylar bizi de etkileyebilir. Umarým böyle bir durumla karþýlaþmam" dedi. Sonuçtan çok mutlu olduðunu dile getiren Akyel, bu baþarýya planlý çalýþarak ulaþtýðýný ve ÖSS hazýrlýk döneminde en fazla bilgisayar oyunu oynamayý ve yürüyüþ yapmayý özlediðini söyledi Henüz 18 yaþýndayken yürüyüþ yapmaya özlem duyacak kadar yoðun bir tempo içine girerek hayattan soyutlanmak ve hayata dair heyecan ve isteklerden vazgeçmek ÖSS eziyeti baþýndan geçmiþ kiþilere yabancý gelmeyecektir. Pehlivanoðlu öðrencilerin sýnava endekslenerek muhakeme yeteneðini yitirdiðini ve ÖSS'nin eðitim sistemini esir alarak iflasýna neden olduðunu belirterek eðitim sistemini "hayata çocuk hazýrlayacaðýna sýnava çocuk hazýrlayan bir sistem" olarak deðerlendirdi. Bu durum, ilkokuldan beri çocuðun içine düþtüðü, kurallara uymak, fikir yürütmemek ve bireysel eðilim ve becerileri törpülemek üzerine kurulu eðitim sistemi düþünüldüðünde olaðan bir sonuç olarak deðerlendirilebilir. ÖSS süreci neredeyse tamamen öðrencinin kendisi dýþýnda geliþiyor. Aile, arkadaþ çevresi ve en tehlikeli olarak da kendisi hakkýnda hiçbir fikri olmayan ve fikir edinme gibi bir derdi de olmayan dershane eþrafý ve bilhassa da dershanedeki rehberlik öðretmenleri tarafýndan üniversite adayýna gerekli dal ve bölüm seçimleri yaptýrýlýr. Kiþinin sözel mi, sayýsal mý yoksa eþit aðýrlýk bölümüne mi yetenekli ve istekli olduðu bu 'rehberlik' öðretmenleri tarafýndan bir deneme sýnavýna bakýlarak "þýp" diye söylenir. Ýlgi alanlarý konuþulmaz, düþünülmez, önemli de deðildir. Eðitim sisteminin kendisine verdiði temel dersi en iyi þekilde alarak düþünmemeyi ve yorumlamamayý öðrenmiþ kiþiler için de bu durum ciddi bir rahatsýzlýk yaratmaz. Rehberlik hocalarý ayrýca benimsenmesi gereken hayat tarzýný da uygularlar gençler üzerinde, ki bu hayat tarzýnda býrakýn sosyal aktivite için ayrýlan zamaný uyku bile minimuma indirilmiþtir, hýrslý olmak ve sýnýf arkadaþlarýyla 'kapýþmak' da iyidir. ÖSS maðduru genç insan, ne olmak için, hangi amaç uðruna böylesi "hummalý" bir tempo içine girdiðini düþünmez. ÖSS sýnavý Sözel ve Eþit Aðýrlýk bölümlerinde ayrý ayrý Türkiye birincisi olan Mustafa Öztürk'ün annesi Firdevs Öztürk'ün oðlunun çalýþma tarzý hakkýnda anlattýklarý üniversite adaylarýnýn çalýþma temposu hakkýnda ipucu veriyor. Oðluna aþýrý ders çalýþtýðý ve biraz ara vermesi için birçok kez uyarý yaptýklarýný anlatan anne, Mustafa'nýn, 'Ben kendime göre program yaptým. Siz korkmayýn' ifadeleri kullanarak kendilerini rahatlattýðýný belirterek, 'Okuldan gelir yemeðini yer ve dinlenirdi. Uyurdu. Gece kalkar ve sabaha kadar ders çalýþýrdý. Ben sürekli yanýna gider ona bir þeyler hazýrlardým. Sabaha kadar ders çalýþtýðýný ve hiç taviz vermediðini gördüm. Tabi hem seviniyor hem de üzülüyordum" dedi. Aslýnda bu düzen sadece sýnavda baþarýlý olanlar için geçerli deðil, verimli veya verimsiz bir çalýþmayla sonuçta baþarýlý olan veya olamayan pek çok üniversite adayý yaþamlarýnda en az bir yýlý böylesi bir hayat tarzý içinde geçiriyor. Baþarýsýz olan adaylar için durum elbette ki çok daha can sýkýcý. Benimsenen 'çileci' hayat tarzý, üniversiteyi kazanmakla da bitmiyor. ÖSS Sayýsal-2 puan türünde Türkiye ikincisi Anýl Akyel, Türkiye þartlarý düþünüldüðünde iþ bulma konusunda söylediklerinde haklý, ancak elde ettiði baþarýdan hemen sonra böyle bir endiþesini dile getirmesi üzerinde durulmasý gereken bir konu olabilir. Baþarýsýnýn ardýndan sevincini bile özgürce yaþayamayan bir gençlikten söz ediyoruz... Sürekli kendisine biçilen görevleri yerine getiren, kendi inisiyatifi ve isteðiyle bir þeyler yapmaya alýþýk olmayan, sonuç odaklý, sürecin deðerini bilmeyen, sonuca ulaþýnca da bir þey hissetmeyen mutsuz bir gençlik. Bu eðitim sistemin büyük problemlerini halletmeyecek elbette ama sondan baþa doðru bir deðiþim dileðiyle: ÖSS çilesi bitsin! En azýndan gençlere yaþam alaný tanýyan, içeriði ve uygulanmasýyla daha anlamlý bir sýnavla deðiþsin... (EG/EZÖ) Bia

Elif Türkölmez Jean-Paul Sartre felsefesinin kutsal kitabý Varlýk ve Hiçlik yazýlýþýndan 66 yýl sonra, nihayet Türkçede. Bu epeyce gecikmiþ hoþ geliþ i her þeyden önce kitabý Fransýzcadan Türkçeye çeviren Turhan Ilgaz ýn kiþisel gayretine, sonra da kitaba en az Ilgaz kadar emeði geçen Gaye Çankaya Eksen ve Ahmet Öz e borçluyuz. Kitap biraz da, Ilgaz ýn yaklaþýk on yýl önce bitirdiði çeviriyi okuyacak, anlayacak, kavrayacak donaným ve sebattan yoksun editörlerin çeviri dosyasýný ellerinde evirip çevirmesi, bayatlatmasý yüzünden gecikmiþ. Baskýnýn, çevirinin güçlüðü yanýnda bir de ancak Türkiye ye özgü olabilecek bu türden sebepler yüzünden uzamasý ayrýca can sýkýcý ama nihayet dört baþý mamur bir Türkçe Varlýk ve Hiçlik var elimizde. Sartre ýn baþyapýtýyla ilgili konuþulmasý gereken çok þey varken benim çevirenler, emek verenler kýsmýnda fazlaca oyalanmamý yadýrgayanlara, çevirmen ve yayýmlayanýn notlarýný dikkatle okumalarýný, varlýk üzerine kafa patlatmaya baþlamadan hemen önce, Türkiye de çevirmen ve yayýmcý editörlerle ilgili varolagelen büyük sýkýntý üzerine düþünmelerini öneriyorum. Ilgaz, 1965 yýlýndan beri neredeyse kafayý takmýþ bu çeviriye. Bir gün De Yayýnevi ne gidip, Memet Fuat ýn kapýsýný çalmýþ ve arkadaþý Niyazi Öktem le birlikte, Biz bu kitabý çevireceðiz, basar mýsýnýz? demiþ. Memet Fuat sa bu cesur gençlere bakýp, tek bir soru sormuþ, Kitabýn adýný nasýl çevirmeyi düþünüyorsunuz? Ilgaz, kitabýn isminin bugünkü çevirisinin, yani Varlýk ve Hiçlik in içine sindiðini ama tüm kitap boyunca çeviriye imkân vermeyen çok büyük zorluklarla da karþýlaþtýðýný, çoðu kez günler boyunca metne gömüldüðünü anlatýyor. Hatta Güney Fransa da bulunan Arles deki 16. yüzyýldan kalma bir hastane/imarethane binasýndan bir kültür merkezine çevrilmiþ olan olaðanüstü dingin çalýþma ortamýnda Jean-Paul neredeyse kendini kaybetmiþ ken, önündeki tuðlayý gören kültür merkezi müdürünün Encore un fou (Al bir deli daha!) diye iltifat ettiðini yani bu kitabý Türkçeye çevirmek için uzun zamandýr, çok çalýþtýðýný anlatýyor. Hatta ona kalsa, bu çeviri hiç bitmezmiþ, caný sýkýldýkça üzerinde deðiþiklikler yapmak isteyeceði, her zaman sürprizli bir metinmiþ. Simone de Beauvoir ýn anýlarýndan öðrendiðimize göre Sartre, felsefe tarihinin bu en önemli metinlerinden birini sadece ikiüç ay içinde kaleme almýþ. Böyle aðýr bir düþünsel ürünün, bu kadar kýsa süre içinde yazýlmýþ olmasý, Sarte ýn dehasýný bir kez daha gösteriyor. Ilgaz a göre, bu ivecen mesainin arkasýnda gerçek bir deha, çok küçük yaþlardan itibaren alýþkanlýk haline gelmiþ bir sorgulama ve düþünme tutkusu, devasa bir felsefi müktesebat var. Emmanuel Mounier, Les Existentialismes (Varoluþçuluklar) adlý kitabýnda, Onun dehasý, henüz reçele ilgi duyduðu zamanlarda da mevcuttu diyerek açýklýyor bu durumu. Belki de Varlýk ve Hiçlik bugüne kadar Türkçeye çevrilmediði için Sartre, Türkiye de daha çok edebiyatçý yönüyle tanýnýyordu. Gizli Oturum un meþhur cümlesi cehennem baþkalarýdýr, Sartre okumamýþ olanlar için bile epey bildikti. Sartre ýn en çok okunan romaný Bulantý nýn anti-kahramaný Antoine Requentin in varoluþuyla ve özgürlüðüyle yüzleþme sancýlarý, Sartre ýn karamsar ve karanlýk olduðu fikri uyandýrsa da o çoðu kez, köþesinden kalkýp, cehenneme karýþmasýný bilen ve hatta bunu seven bir adamdý. Varlýk ve Hiçlik i Türkçe okuyabilmenin heyecanýný paylaþan herkese... Varlýk Ve Hiçlik Fenomenolojik Ontoloji Denemesi Jean-Paul Sartre Çeviren: Gaye Çankaya Eksen, Turhan Ilgaz Ýthaki Yayýnlarý, 2009 783 sayfa, 49 TL. Radikal Bir zamanlar Orta Çað da Avrupa da inançlarý yüzünden Engizisyonca yargýlanýp yakýlanlarla ilgili filmlere kitaplara bakýp, Bunca eleþtirdiðimiz Osmanlý nýn geçmiþinde böyle bir suç yok, diye sevinirdim. Yanýldýðýmý 15. yüzyýlla ilgili araþtýrmalara baþlayýnca anladým. Osmanlý tarihçileri, Edirne nin ortasýnda yakýlan Hurufileri de, göçebe yaþamlarý haydutluða yol açtýðý iddiasýyla Kýzýlcakocaoðullarý adlý Türkmen obasýnýn 400 delikanlýsýnýn Amasya da diri diri maðaraya kapatýlýp dumanla boðulmalarýný da ayrýntýlarýyla kaydediyor. II. Bayezid e hançerle saldýran derviþ hemen öldürüldüðünden kimliði belli deðilken, Kalenderi olduðu iddiasýnýn yol açtýðý toplu Kalenderi kýyýmlarý ayrý. Ortaçað neyse ne de, 20. Yüzyýlýn ortasýnda benzer olaylarý yaþamak açýklanýr gibi deðil. 15-16 Þubat 1975 te o dönemin öðretmen sendikasý TÖB-DER Malatya Þubesi nin düzenlediði kapalý salon toplantýsý sonradan Malatyalýlarýn çoðunun sabahýn erken saatlerinde Malatya dýþýndan getirildiðini söylediði kiþilerce basýldý. Saldýrganlarýn toplandýðý yer þehrin ana caddesinin üzerindedir. 100 metre uzaðýnda Merkez Polis Karakolu, 50 metre doðusunda toplum polisinin binasý, 30 metre güneyinde Hükümet binasý vardýr. Saldýrganlar Alevilerin iþ yerlerine, gazete satýþ bayilerine, sinemalara ve vali konaðýna saldýrýrlar. Vali ve eþi dýþarý çýkarak Biz de Müslümanýz diye kelime-i þahadet getirerek kurtulurlar. Ýki gün süren saldýrýnýn bilançosu, 60 iþyerinin tahrip edilmesi, yüzlerce insanýn yaralanmasý, bir ölü ve yakýlan Malatya dýr. Bu olaydan yaklaþýk yirmi yýl sonra 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas ta Pir Sultan Abdal Þenlikleri sýrasýnda Madýmak Oteli kuþatýlýp yakýldý. Olaylarda aralarýnda Asým Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altýok ve Hasret Gültekin in de bulunduðu 35 kiþi yanarak, dumandan boðularak yaþamýný yitirdi. Aralarýnda Aziz Nesin in de bulunduðu 51 kiþi de olaylardan kendi Adil okay Son çýkan kitabým 12 Eylül ve Filistin Günlüðü geniþletilmiþ 2. Baskýyý bulamayan arkadaþlar varmýþ. Hemen yol göstereyim. Kitap daðýtýma verileli üç hafta oldu. Kitabý alýp okuyan arkadaþlardan çok sayýda mesaj aldým. Ancak buna raðmen birçok arkadaþ kitabý bulamadýklarýndan þikayetçi. Kitapçýlara soruyorlarmýþ. Yok yanýtý alýyorlarmýþ. Yapmalarý gereken sipariþ vermek. Yani yok diyen kitapçýya ben bu kitabý almak istiyorum lütfen getirtir misiniz diyecekler. Kitapçý da getirtmek zorunda. En geç bir haftada kitap orada olur. Neden böyle. Zira yayýnevleri kitapevleriyle çalýþmýyor. Daðýtým þirketlerine veriyorlar. Daðýtým þirketleri de isteyen olmazsa yollamýyorlar. olanaklarýyla, aðýr yaralarla kurtuldu. Bu kýyýmdan kurtulanlar gövdelerinde ve ruhlarýndaki yanýklarý yazarak hafifletmeye çalýþtýlar: Edebiyatçýlar Derneði Sivas Kitabý, Lütfi Kaleli Sivas Katliamý ve Þeriat, Lütfiye Aydýn Kül Tablet, Gri Gül ; Zerrin Taþpýnar Tavra, Anýlarda, Berrin Taþ Bir Kenti Aðlýyorum, Zeki Büyüktanýr Madýmak Çýðlýðý, Hikmet Çetinkaya Zambak Sana da Bulaþtý Kan, Soner Doðan Sivas: 2 Temmuz 1993, Ahmet Koçak Onlar Iþýk Oldular, Aziz Nesin Sivas Acýsý, Öner Yaðcý Sivas ý Unutmak, Ali Yýldýrým Ateþte Semaha Durmak, Refika Bezirci Yalnýz Ben miyim Unutmayan, Hidayet Karakuþ Þeytan Minareleri. Sivas için yazýlan onlarca ezgi yanýnda Genco Erkal ýn belgelerden yararlanarak yazýp yönettiði Sivas 93 adlý tiyatro oyunu da var. Oyunun müziðini Fazýl Say besteledi. Kemal Özer, Sivas ý kaybettiði arkadaþlarýyla yaþadý ve yaþattý: Temmuz Ýçin Yaralý Semah. Edebiyatýn Sivas belgesellerine Burhan Günel in Cumhuriyet Kitaplarý arasýnda yayýmlanan romaný Ateþ ve Kuðu katýldý. Bir yazarýn Sivas sonrasý yaþadýklarýný kabus simgeleri eþliðinde anlatan roman, yalnýz 1993 ü deðil günümüzü de tek cümleyle bile anlatmayý baþarýyor: Ateþin içinde kuðular yüzüyordu. Edebiyat sürekli sanýk olsa da tanýklýk görevini aksatmýyor. Evrensel Hayat Malum ben de yayýnevim de çok tanýnmýþ-popüler deðiliz. Ancak kitabý almak isteyenler bulunduklarý kasabadakentte en büyük kitap evlerine gidip kitabý adýný ve yayýnevini vererek sipariþ verebilirler. Bir diðer yöntem de internet daðýtým þirketlerinden sipariþ vermek. Veya yayýnevine telefon etmek. 2. Baskýnýn önsözünde de yazmýþtým. Yapýcý eleþtirilere açýðým. Kitabýn olasý üçüncü baskýsý için yararlý olacaktýr. Filistinlilerle dayanýþma sürecinde öldürülen arkadaþlarýmýzýn toplu olarak anýldýðý, bir dönemin aydýnlatýldýðý ilk kitap olma özelliðini taþýyan bu çalýþmaya destek olan arkadaþlara teþekkür ediyorum. Kitabýn künyesini yeniden yazayým: Adil Okay. 12 Eylül ve Filistin Günlüðü. Geniþletilmiþ 2. Baský. Ütopya yayýnevi. Ankara. Tel: 0312. 4338828

Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir'de son günlerde etkili olan saðanak yaðýþ ve beraberinde zaman zaman yaþanan sel olaylarý nedeniyle 30 bin dönüm tarým arazisinin zarar gördüðü bildirildi. Açýklamalarda bulunan Nevþehir Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, son yýllarda kuraklýk nedeniyle ciddi oranda verim kayýplarý ile mücadele eden Nevþehir çiftçisinin, 2009 yýlýndaki yaðýþlarla kuraklýk korkusunu atlattýðýný belirtti. Yaðýþlarýn tarým arazileri ve ürün için büyük faydasýnýn yanýnda sel nedeniyle de zaman zaman zarara yol açabildiðini ifade eden Tunç, özellikle haziran ve temmuz aylarýndaki aþýrý yaðýþlardan tarým arazilerinin olumsuz etkilenebildiðini vurguladý. Nevþehir'de son bir haftadýr etkili olan saðanak yaðýþlarýn bazý ilçe merkezi ve merkeze baðlý beldelerde sel yataklarý oluþturduðunu vurgulayan Tunç, "Özellikle bölgemizde kuru tarým alanlarýnýn oldukça fazla olmasýndan dolayý yaðýþlardan çok memnunuz. Üzüm, kabak çekirdeði, patates ile birlikte sebze ve meyve bahçeleri Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Erciyes Daðý'nýn 2 bin 900 metreden yaðmur nedeniyle oldukça iyi bir dönem geçiriyor. Bu aylarda yaðan yaðmurlar faydasýnýn yanýnda sel felaketlerine de yol açabiliyor. Bunun son örneðini geçtiðimiz gün yaþadýk. Merkez ilçeye baðlý Alacaþar, Balcýn ve Boðaz köyleri ile birlikte Çat beldesinde 30 bin dönüm alanda zarar meydana geldi. Bu felaketten 50'ye yakýn çiftçimiz etkilendi. Konuyla ilgili olarak odamýz ve Tarým Ýl Müdürlüðü gerekli çalýþmalarý baþlattý" dedi. 5254 Sayýlý Doðal Afet Kanunu'nun kaldýrýlmasý ile birlikte çiftçilerin afetlerde mal varlýklarýnýn yüzde 40'ýndan fazlasý zarar görmediði sürece herhangi bir borcunun ertelemesi ve destekten faydalanamadýðýný hatýrlatan Ziraat Odasý Baþkaný Recep Tunç, buna karþýn halen bölgede ürün sigortasý yaptýrmayan çiftçilerin çoðunlukta bulunduðuna dikkat çekti. Çiftçilerin bir an önce ürünleri için sigorta yaptýrmalarýný isteyen Tunç, "Eskiden afetlerde çiftçi mal varlýðýnýn yüzde 10 kadarý bile zarar görse devlet tarafýndan destekleniyor, bazen de borçlarý erteleniyordu. Artýk bu böyle deðil. Afetlerde çiftçinin mal varlýðýnýn yüzde 40'ýndan fazlasý zarar görmediði sürece herhangi bir destek söz konusu deðil. Buna karþý çiftçilerimiz sigorta yaptýrarak bu zararlarýný kapatabilirler. Bu konuda geçmiþ yýllarda sürekli olarak çiftçilerimizi uyarmamýza karþýn halen sigorta yaptýrmayanlar çoðunlukta. Bununla ilgili bilgilendirme çalýþmalarýmýz sürüyor" diye konuþtu. Kent Haber yüksek kesimlerinde bulunan Þeytanderesi, Hörgüçkayasý, Kuzeybuzulu ve zirvesine 3 santimetre kalýnlýðýnda kar yaðdý. Bölgede 2 günden beri devam eden yaðmurun zirveye yakýn bölgelerde kara dönüþtüðünü belirten Gençlik ve Spor Ýl Müdürlüðü Erciyes Tesisleri yetkilileri, 2 günden beri aralýksýz yaðmur yaðdýðýný ve yüksek kesimlere Temmuz ayýnda kar yaðdýðýna ilk defa þahit olduklarýný söyledi. Kar yaðýþý nedeniyle hava sýcaklýðý Erciyes Kayak Merkezi'nde 2 dereceye kadar düþtü. Kent Haber Sedat Demir Bakanlar Kurulu, "Özel Tüketim Vergisi" tutarýný benzinde 20, motorinde 15, LPG grubunda da 10 kuruþ artýrdý. Akaryakýt fiyatlarýnda yaþanan kuruþluk indirimler daha önce tüketicinin kafasýný karýþtýrmýþtý. EPDK nýn tavan fiyat uygulamasýyla günlerdir fiyatlar bir kuruþ indirilip iki kuruþ arttýrýlýyordu. Sadece göz boyama olsa da benzin fiyatlarýndaki indirimler tüketicinin yüzünü güldürmüþtü ama bu durum kýsa sürdü. Hükümet Kaþýkla Verdi Kepçeyle Aldý Hükümetin akaryakýt vergilerine yaptýðý zammýn ardýndan akaryakýt firmalarý da yeni fiyatlarýný açýkladý. Buna göre 2.92 liradan satýlan kurþunsuz benzinin litre fiyatý yüzde 7.87 artýþla 3.15 liraya yükseldi. Motorin fiyatý da 2.35 liradan 2.53 liraya çýktý. Böylece benzine 23 kuruþ, motorine de 18 kuruþ zam yapýldý. Resmi Gazete nin bugünkü sayýsýnda yayýnlanan kararnameye göre benzin, motorin ve fuel oil de maktu özel tüketim vergisi (ÖTV) tutarlarý artýrýldý. Buna göre maktu ÖTV tutarlarý 95 oktan benzinde 1,4500 TL ve 1,4915 TL den 1,6500 TL ve 1,6915 TL ye, 98 oktan benzinde 1,6135 TL den 1,8135 TL ye, motorinde ise 0,9354 TL den 1,0845 TL ye çýkarýldý. Böylece tavan fiyat uygulamasý ile tüketicilerin biraz olsun nefes almasýný saðlayan hükümet vergi zammýyla birlikte fiyatlarý tekrar eski seviyesine yükseltmiþ oldu. Bir Depo Benzin 140 Lira Hükümet, benzindeki ÖTV miktarýný 20 kuruþ artýrmasýna karþýn gelen zam 23 kuruþ oldu. Çünkü bu ÖTV artýþýnýn üzerine bir de KDV ekleniyor, yani verginin de vergisi alýnýyor. Böylece ÖTV+KDV artýþý 23.6 kuruþa denk geliyor.akaryakýta gelen zammýn ardýndan depo doldurma maliyetleri de yükseldi. Henüz dün 45 litrelik deposu 131 liraya dolan bir aracýn deposunu bugün doldurmak için 140 lira gerekiyor. Benzinin Yüzde 67 si Vergi Benzinin ÖTV sine yapýlan artýþýn ardýndan hükümet vergi ve zam konusundaki tutumunu devam ettirdi. Son gelinen noktada 3.12 litrelik benzin fiyatýnýn 2.12 lirasýný ÖTV ve KDV oluþturuyor. Bir baþka ifade ile bir litre benzin için ödenen paranýn yüzde 67 si vergi olarak devlete gidiyor. Bu oran zamlardan önce yüzde 65 seviyesindeydi. Bütçe Açýðý Zamlarla Kapatýlýyor Akaryakýta yapýlan zamla beraber bütçede ortaya çýkan açýklarýn giderilmesi amaçlanýyor. Uygulamaya giren kararla bu yýlýn kalan bölümünde iki, 2010 ve 2011 de de üçer milyar lira ek gelir bekleniyor. BirGün

Devleti yönetenler Alevi açýlýmý adý altýnda bir çalýþma baþlattý ama tutturamadýlar. Durdular düþündüler akýllarýna koyduklarýný hayata geçirmek için yeni bir formül buldular ve bunun adýna da Alevi çalýþtayý dediler. Mevcut iktidarýn Alevilerle ilgili düþüncelerini yýllar öncesinden bildiðimizden fazla itibar edilmedi ama hiç olmazsa bugüne kadar resmi sýfatla aðýzlarýna almadýklarý Alevilik ve Alevileri resmen de olsa dillendirmeye baþladýlar denildi. Birçok Alevi örgüt yöneticisi ve aydýn, bu çalýþtayýn sonuç vermeyeceðini,olsa olsa devlet eliyle Aleviliði yok etme çalýþmalarýný resmen yürüteceklerini görmeye baþladýlar. Çalýþtayýn ilk toplantýsýna farklý isimlerin çaðýrýlýp görüþ alýnmasý baþlayýnca gördük ki mevcut iktidar Alevilerle ilgili her türlü çalýþmayý çoktan tamamlamýþ ve sadece kamuoyunu farklý þekilde yönlendirerek amacýna ulaþacak. Ýnsanlar baþlangýçta hiç de iyimser olmamasýna raðmen yine de belki sözünü kullanýyorlardý. Neydi bu beklenti? Konu Alevilik olduðuna göre, alevi kurum yöneticileri,alevi dedeleri,alevi bilim adamlarý ve ciddi ciddi Alevilik konusunda çalýþma yapan konunun uzmanlarýný çaðýrýrlar ve çözüm yollarýný araralardý. Bu konuda farklý örnekler vardýr. Týpla ilgili konulara edebiyatçýlar çaðýrýlmaz, Ýþçi sendikalarýnýn hükümetle olan sorununun çözümüne Makine Mühendisleri çaðýrýlmaz. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn sorunlarýnýn çözümüne Aleviler,Ermeniler,Yahudiler,Ateistler çaðýrýlmaz. Memur sendikalarýnýn hükümetle olan sorunlarýnda çözüm yollarý aranýrken çiftçi temsilcileri çaðýrýlmaz. Örnekler istediðiniz kadar çoðaltýlabilir. Çoðaltýlabilir çünkü bu güne kadar ki uygulamalar böyleydi. Peki ne oldu da diðer konularda herkes çaðýrýlmazken Alevilik konusu gündeme geldiðinde Alevilikle uzaktan yakýndan ilgisi olmayan insanlar bu konunun çözümüne çaðýrýlýyorlar. Sadece yukarýda verdiðim örnekte olduðu gibide deðil tam tersine bir uygulamadýr. Saydýðým Demokratik Kitle Örgütleri yeri geldikçe kendiliklerinden yan yana gelmektedirler ama Alevilik konusunda çaðýrdýklarý insanlarýn yada kurumlarýn birçoðu zaten Aleviliðe karþý olan kurum yada þahýslardýr. Ýktidar bu uygulamayý özellikle yapýyor. Aslýnda kafalarýndaki programý kaðýda dahi dökmüþler ama yinede olsun bunlarý da çaðýralým ve görüþlerini almýþ olalým. Sonuçta bu uygulamanýn tarafý olanlar çaðýrdýklarýmýzdýr. Onarlýn görüþleri bu yöndeydi,bize sadece uygulama kalmýþtý diyecekler. Çalýþtayýn ikinci oturumuna çaðýrdýklarý insanlar sokakta yada gazete köþelerinde istedikleri kadar konuþsalar,yazsalar kimse ciddiye almaz yada en azýndan konuyu bilenler ciddiye almazlar ama Alevi çalýþtayý adý altýnda çaðrýlanlarýn söyleyeceklerinin önemli bir kýsmý ileride belge niteliði taþýyacaðýndan söylenmesi önemlidir. Onalar da bunu yaptýlar,alevilik konusunda görüþleri alýnanlar içerisinde Alevilere hakaret edenlerde çýktý. Bundan þu sonucu çýkartanlar olacaktýr. Bunu fýrsat bilerek Alevilere hakaret ettirdiler. Hem de Devlet destekli. Elbette bizler buna itibar etmiyoruz. Bugüne kadar Alevilere yapýlan hakaretin sayýsýný kimse bilemez ama bu hakaretleri ciddiye almadýlar. Hatta hakaret edenleri adam yerine dahi koymadýlar. Býrakýnýz bunlarý söylemek isteyenler istedikleri kadar söylesinler. Eskiden kalem tutan ellerimiz azdý ve bunlarý yeterince kayýt altýna alamýyorduk ama artýk kalemimiz de var,kalem tutan ellerimizde var,kaðýt da var.beyin de var,yürekte var. Aleviler ve bu ülkenin aydýnlarý bu çalýþtayla ilgili kanaat oluþturdular. Bu Hükümet yada iktidar partisi devletin olanaklarýndan yararlanarak Aleviliði yok etmeye çalýþýyorlar. Ama buna deðiþik isimler koyuyorlar,deðiþik profiller çiziyorlar. Bunlarýn adlarý da alevi açýlýmý,alevi çalýþtayý oluyor. Atatürk Havaalanýný ve çeþitli zamanlarda deðiþik yerlerde boy gösteren cübbeli sarýklýlarýn sorunlarý ile ilgili bir toplantý yapsýnlar ve alevi temsilcilerini çaðýrsýnlar görelim ve o zaman diyelim ki herkesi her konuda çaðýrýp görüþ alýyorlar. Alevilikle ilgili adýna çalýþtaymý dersiniz ne derseniz deyin bu toplantýya da Alevi olmayanlarý hatta alevi düþmanlýðý yapanlarý da çaðýrabilirler denebilir. Ama iþin aslý ortada. Bütün bu geliþmelere seyirci kalanlar yada bundan ileriki dönemlerde çýkar bekleyenler vardýr. bunlar sadece Alevilerle iktidarýn bu sürtüþmesinde yeri gelecek örgütlü Alevileri devre dýþý býrakarak devletin bir numaralý muhatabý olmaya çalýþacaklar,yada kendilerini öyle teselli ediyorlar ama unutmasýnlar ki Demokratik Alevi Hareketinin bu çabalarý sonuç verecek ve iktidarlar da bu tip uygulamalardan vaz geçecekler. Alevi çalýþtayý adý altýnda çalýþma yapanlar yada onlara destek verenler artýk kafalarýný sakladýklarý kumdan kafalarýný dýþarý çýksýnlar ve geliþmeleri yakýndan görsünler. Alevilerin sorunlarýný ancak ve ancak Alevilerle çözebilirler,onlarýnda talepleri yýllardýr deðiþmedi, deðiþmeyecekte. Birileri çýkýp Alevilerin talepleri net deðil diyorsa,bir baþkalarý aleviler her gün deðiþik taleplerle geliyor derlerse kimse buna itibar etmemeli. Alevilerin açýlýmsýz,çalýþtaysýz talepleri bellidir. Bu talepleri en doðal haklarýdýr. Bu haklar öyle çalýþtaylarla alýnacak verilecek haklar deðildir. Yasal haklardýr. Gün gelecek Parlamento ve siyasi partiler Alevilerin taleplerinin yerinde bir talep olduðunu ve bu konuda geç kalýndýðýný anlayacaklar,alevilerden özür dileyecekler ve tek tek bu taleplerini yerine getireceklerdir. Bir kez siyasilere ve alevi dostlarýna hatýrlatmada fayda vardýr. Aleviler eþit yurttaþ olma talepleriyle yola çýktýlar. Haklý taleplerini haykýrmaya devam edecekler. Ruhi Su dostlarý anýt mezarda buluþuyor Ruhi Su dostlarý, ozanýn ve eþinin anýt mezarýna yapýlan çirkin saldýrýyý protesto etmek için Cumartesi günü Zincirlikuyu'da toplanýyor. Ruhi Su'nun mezarýndaki 40 cm'lik cam anýtý kýramayan saldýrganlar silahla ateþ ederek tahrip edip kaçmýþtý. Büyük halk ozaný Ruhi Su ve yoldaþý, hayat arkadaþý Sýdýka Su nun mezarýna yapýlan çirkin saldýrýyý kýnamak için Ruhi Su nun dostlarý ve sevenleri, 18 Temmuz Cumartesi saat 14.00 de Zincirlikuyu daki anýt mezar baþýnda toplanýyor. Ruhi su dostlarý adýna yapýlan çaðrýda "Cehalet ve bu cehaleti besleyen sistemin yarattýðý þiddetin dozajý her geçen gün artmaktayken, sanatçýlara, sanat eserlerine, bu ülkenin vicdanýna hatta mezar taþlarýna saldýranlarýn beslendiði karanlýða karþý bir kez daha türkülerimizle, þiirlerimizle Ruhi Su ve Sýdýka Su nun yanýndayýz" denildi. Duyarlý bütün Ruhi Su ve sanat dostlarý etkinliðe davet edildi. Anýtý kýramadýlar, silahla ateþ ettiler... 12 Eylül darbecilerinin engellemesiyle hastalýðýný tedavi ettiremeyen ve 1985'te 73 yaþýnda ölen çaðdaþ halk ozaný Ruhi Su'nun Ýstanbul Zincirlikuyu'daki mezarý geçtiðimiz hafta zorbalar tarafýndan tahrip edildi. Ruhi Su'nun Zincirlikuyu'daki mezarýnýn baþýna 1988'de 2 metre yüksekliðinde anýt dikilmiþ ve anýtýn orta kýsmýna ise 30 kat ve yaklaþýk 40 santimetre kalýnlýðýnda yeþil bir cam levha konulmuþtu. Mezara saldýrýp Ruhi Su'nun isminin yazýlý olduðu levhayý kýrmaya çalýþan saldýrganlar, bunu baþaramayýnca silahla ateþ ettiler. Uzmanlar, cam levha üzerindeki izlerin mermi darbesi olabileceði yönünde görüþ bildirdi. Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi (ÝBB) Mezarlýklar Müdürlüðü yetkilileri, "Biz de olayý yeni öðrendik. Camdaki izler saldýrý olduðunu gösteriyor. Güvenlik görevlileriyle görüþüp, deðerlendireceðiz" dedi. Ruhi Su'nun oðlu Ilgýn Su ise "Daha önce de maalesef böyle þeyler olmuþtu. 1990'lý yýllarda babamýn kabrine yine saldýrýp dümdüz ettiler. O dönemde mezarýný E adasýndan A adasýna taþýmýþtýk. Bu ikinci oldu. Bunu yapanlarýn tespit edilip toplum önüne çýkarýlmasý lazým. Hangi ideoloji mezara saldýr der ki?" diye konuþtu. Onlar çatlasalar da Ruhi Su türküleriyle yaþýyor... 1912 Van doðumlu olan Ruhi Su, öðretmen okulu ve konservatuvar mezunuydu. Türkiye Komünist Partisi (TKP) üyesi olduðu gerekçesiyle 1951 operasyonunda tutuklandý, operadaki görevine son verildi. 1952-57 yýllarý arasýnda 5 yýl cezaevinde yattý. 20 ay Konya Çumra'da polis gözetiminde kaldý. 1975'te Sümeyra Çakýr'la birlikte Dostlar Korosu nu kurdu. Bu koro bugün de faaliyetini sürdürüyor. Ruhi Su, Sanat yaþamý boyunca 16 tane 45'lik plak, 12 tane uzunçalar (LP) plak doldurdu. Sesi ve eserleri ile unutulmaz oldu. Yetiþtirdiði sanatçýlar ise sahnelerde onun adýný yaþatýyor. 12 Eylül döneminde kanser hastasý olan Ruhi Su, tedavi için yurtdýþýna gitmek istedi ve müracaat etti ama 12 Eylül paþalarý buna izin vermediði için çýkamadý. Ruhi Su, yurt dýþýna çýkýþ vizesi beklerken son nefesini verdi. Ruhi Su, 20 Eylül 1985'te Ýstanbul'da, 12 Eylül döneminin ilk büyük kitle gösterisi olan bir cenaze töreniyle topraða verildi. Dönemin askeri cezaevlerini dolduran siyasi tutuklular gece sabaha kadar onun türkülerini söylediler. Ruhi Su'nun ölümünden sonra eþi Sýdýka Su tarafýndan kurulan Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfý, oðlu Ilgýn Su'nun çalýþmalarýyla özel arþivlerdeki ses kayýtlarýndan yararlanarak yeni plak, kaset ve CD üretimini sürdürdü. Ruhi Su'nun eþi, hayat ve mücadele arkadaþý Sýdýka Su ise 18 Ekim 2006'da vefat etti ve Ruhi Su'nun yanýna gömüldü. Turnusol 7

AKP Eline Yüzüne Bulaþtýrdý Hükümet fýndýk konusunda üretim ve alým stratejisini yine deðiþtirdi. Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) artýk fýndýk alýmý yapmayacak. Oysa AKP, sýrf Fiskobirlik i etkisiz hale getirmek için TMO yu fýndýk piyasasýna sokmuþtu. AKP politikalarý nedeniyle Fiskobirlik zaten artýk fýndýk alamaz hale getirilmiþti. Aðustos ayýnda yeni fýndýk hasadýna baþlanacak ve bundan böyle hangi kurumun fýndýk alacaðýna iliþkin tam bir kargaþa hâkim durumda. Üretici Birlikleri Tepkili Fýndýk-Sen Baþkaný Kutsi Yaþar, Hükümet köylüyü ve üreticiyi deðil, üreticinin sýrtýndan para kazanmak isteyen tefecileri korumaktadýr dedi. Yaþar, hükümet politikalarýyla fýndýk üreticileri, uluslararasý sermayenin ýrgatý haline getiriliyor diye konuþtu. Fiskobirlik Yönetim Kurulu Baþkaný Lütfi Bayraktar ise, TMO'nun fýndýk almayacaðýnýn sezona az bir süre kala açýklanmasý izah edilebilecek bir durum deðil dedi. Fýndýk-Sen Genel Baþkaný Kutsi Yaþar, Hükümet üreticiyi deðil, üreticinin sýrtýndan para kazanmak isteyen tefecileri korumaktadýr dedi. Yaþar, hükümet politikalarýyla fýndýk üreticileri uluslararasý sermayenin ýrgatý haline getiriliyor" diye konuþtu Fýndýk Sen Genel Baþkaný Yaþar, Ordu da yaptýðý yazýlý açýklamada, Tarým Bakaný Mehdi Eker in hükümetin yeni fýndýk politikasýyla ilgili yaptýðý açýklamaya sert yanýt verdi. Yaþar, hükümetin bütçesinde bu yýl fýndýða para ayrýlmadýðýnýn belli olduðunu söyledi. Yaþar, yaptýðý yazýlý açýklamada, Fýndýkta dekar baþýna verilecek 150 TL ödemelerinin 2010 yýlýnda baþlayacak olmasý 2009 yýlý bütçesinde fýndýk için para bulunamadýðýnýn da bir göstergesidir dedi. Yaþar, AKP Hükümetinin alýþkanlýk haline getirdiði bu erteleme ve öteleme yaklaþýmlarý tüccarlara yapýlmýþ bir kýyak mýdýr? diye sordu. Yaþar, hükümetin dekar baþýna vereceði 150 liralýk destekleme parasýnýn da üreticilerin ihtiyacýný karþýlayamayacaðýný belirtti. Yaþar þunlarý söyledi: Dekara verilecek 150 TL destek, kilo baþýna 1 ila 1,5 TL olarak yansýyacaktýr. Her ne kadar Tarým Bakaný TMO'nin fýndýk stoklarý yaðlýða ayrýlacak dese de bu durum özel bir kanunla desteklenmediði takdirde uygulamada sorunlar yaþanabilir. Ýhracatçý ve tüccarlar grubunun olasý baskýlarý ile stoklarýn tacirler grubunun çýkarlarýna uygun servis edilmesi de mümkün olabilir. Geçmiþ de benzer süreçler yaþanmýþtýr. Böylelikle de fýndýk fiyatlarý Eylül döneminde dip fiyatlardan üreticilerin aleyhine oluþabilir. Fýndik Üretim Alaný Sýnýrlansýn Kutsi Yaþar, hükümete çaðrý yaparak fýndýk üretimin Ordu, Giresun ve Trabzon la sýnýrlandýrýlmasýný istedi. Yaþar konuyla ilgili olarak þunlarý söyledi: Fýndýk üretim alanlarýnýn sýnýrlandýrýlmasýna iliþkin hiçbir yasayý ve yönetmeliði bu güne kadar AKP dahil hiçbir iktidar uygulayamamýþ fýndýk üretimi 3 ilden 39 ile kadar yayýlmýþtýr. AKP hükümeti üretim alanlarýna iliþkin kýsýtlamalarýnda Giresun, Ordu ve Trabzon illerinden oluþan birinci standart bölgede revizyona gitmeli, fýndýðýn anayurdunda daha esnek hükümler koymalýdýr. Aksi taktirde fýndýðýn anayurdunda 750 m rakýmýn üzerinde 70-80 yýllýk fýndýk bahçeleri söküm kaderi ile baþ baþa kalacaktýr. Yok olacak olan Karadeniz in yüksek yamaçlarýnda tüten bacalar ve fýndýkla özdeþleþmiþ yüz binlerce yaþam olacaktýr. Üretici, Gýda Þirketlerine Çalýþacak Fýndýk Sen, AKP hükümetinin Fiskobirlik'in ardýndan Toprak Mahsulleri Ofisi nin de (TMO) artýk fýndýk alýmý yapmayacaðýný duyurmasýný da Hükümetin üreticiyi þirketlere karþý tamamen örgütsüz ve kalkansýz býrakmasý olarak deðerlendirdi. Genel Baþkan Kutsi Yaþar, Böylelikle kamusal yararý gözeten lisanslý depoculuðun yaþama geçirilmesi mümkün olmayarak fýndýk üreticilerinin çok uluslu tarým ve gýda þirketlerinin sözleþmeli ýrgatlarý olmasýnýn yolu açýldý dedi. AKP nin hazýrladýðý fýndýk planý ne getiriyor? Hükümetin, fýndýk üretimi ve alým-satýmýna iliþkin düzenlemesi Resmi Gazete'de yayýmlandý. Devlet artýk fýndýk alýmý yapmayacak ve fýndýk ekimi yapýlan araziler sýnýrlandýrýlacak. Buna göre: -TMO fýndýk alýmý yapmayacak. Stoklarýndaki 535 bin ton fýndýðý ise satmayacak. -290 bin üreticiye 2.6 milyar lira destekleme ödemesi yapýlacak. Bunun 1.8 milyar lirasý, 406 bin hektar alanda üretim yapan 209 bin üreticiye dekar baþýna 3 yýl süreyle 150 lira olarak ödenecek. -Ruhsatsýz 176 bin hektar alanda üretim yapan 81 bin üreticiye ise alternatif ürün ve söküm desteði olarak, 3 yýlda dekar baþýna toplam 600 lira olmak üzere 753 milyon lira ödeme yapýlmýþ olacak. -3 yýlýn sonunda ruhsatsýz alanlarda fýndýk üretimine izin verilmeyecek. Destek ödemeleri 2010 yýlý baþýnda yapýlacak. Dünyada geçen yýl toplam 1.1 milyon ton fýndýk üretilmesine karþýn yýllýk tüketimin 750-800 bin ton olduðunu belirten Eker, fýndýk üretiminin yüzde 75 ini, ticaretinin ise yüzde 85 ini Türkiye nin gerçekleþtirdiðini hatýrlattý. Türkiye de 322 bin üreticinin toplam 642 bin hektar alanda fýndýk ürettiðini ve 2 milyon kiþinin geçimini fýndýktan saðladýðýný anlatan Eker, 2844 sayýlý fýndýk ekim alanlarýnýn sýnýrlandýrýlmasýna iliþkin yasa uyarýnca, yüksekliði 750 metreden daha düþük ve eðimi yüzde 6 dan daha az yerlerde fýndýk yetiþtirilmesi öngörülmesine karþýn, halen ekolojinin dýþýnda, dikilmemesi gereken yerlerde, alternatif ürünlerin olduðu yerlerde fýndýk üretildiðine dikkati çekti. 'Borsa sistemi baþarý getirmez' Ordu Ziraat Odasý Baþkaný Nejat Avcý, Spekülatif söylemlerin fýndýk piyasasýný tedirgin etmeye baþladýðýný, fýndýðýn borsada iþlem görmesinin de doðru olmadýðýný ifade etti. Avcý; Yaklaþan 2008-2009 sezonunda, fýndýk üzerinden rant elde eden, sürekli üreticinin emeðini, alýn terini hiçe sayarak sürekli onlardan geçinen, onlarý sömürenler, yine son dönemlerde olduðu gibi spekülatif söylemlerle fýndýk piyasasýný tedirgin etmeye baþladýlar ifadesini kullandý. Avcý; Bu son derece yanlýþ ve tehlikeli bir oyundur. Hem temsil ettikleri kuruma, hem bölgeye, hem insanýmýza ihanettir` dedi Necat Avcý geçen hafta, fýndýðýn Toprak Mahsulleri Ofisi'nden (TMO) ve FÝSKOBÝRLÝK'ten alýnarak Vadeli Ýþlem ve Opsiyon Borsasý'nda (VOB) iþlem görmesini saðlayacak sistemi eleþtirerek, "Güçlü bir üretici tablosu oluþturmadan borsa sistemine geçerek fýndýðý serbest piyasaya býrakmak doðru deðildir" demiþti. Avcý, "Alýcý kesim çok kýsa sürede organize olup blok haline gelebiliyor ve fýndýða istediði fiyatý veriyor. Bu durumda sýcak paraya ihtiyaç duyan, geçim sýkýntýsý çeken üretici ürününü ucuz fiyata satmak zorunda býrakýlýyor. Batýlý ülkelerdeki gibi arazi toplulaþtýrýlmasý, güçlü üreticiler, güçlü üretici birlikleri oluþturamazsanýz, siz istediðiniz kadar fýndýðý serbest piyasaya, borsaya býrakýn baþarýlý olmanýz mümkün deðil. Üretici Güçsüz, Borsa Güçlü Bizim üreticilerimiz 10 ya da 15 dekar arazide üretimini yapýp, sadece geçimini temin eden insanlar. Bu insanlar hangi güçle, hangi kaynaktan desteklenerek ürününü borsaya götürecek, kaðýt karþýlýðýnda satacak ondan sonra ihtiyacý olduðu zaman kaðýdýný bozduracak? Böyle güçlü üreticimiz yok ki. 50, 100, 200 dekar arazide üretim yapan üretici profilini oluþturursunuz, ondan sonra bu sisteme geçersiniz. Ama güçsüz milyonlarca üretici profiliyle siz üreticiyi borsaya, serbest piyasaya mahkum ederseniz üreticiler oralarda heba olup giderler. Bu durumda o insanlarý köyden kente gelmeye zorlarsýnýz. O insanlarý kentlerde istihdam etmek devlete daha büyük yük getirir. Dolayýsýyla fýndýðýn serbest piyasaya býrakýlmasý, ürün borsalarýnýn kurulmasý ancak güçlü üreticilerin oluþturulmasýndan sonra oluþur" þeklinde konuþmuþtu. Bu alan ihracatýmýzý bile karþýlamaz FÝSKOBÝRLÝK Yönetim Kurulu Baþkaný Lütfi Bayraktar: FÝSKOBÝRLÝK Yönetim Kurulu Baþkaný Lütfi Bayraktar, hükümet tarafýndan açýklanan yeni fýndýk stratejisine iliþkin olarak, "Anladýðýmýz kadarýyla, ruhsatlý fýndýk alaný 406 bin hektara indirilmeye çalýþýlýyor. Bu çok faydalý olmaz. Çünkü bu alan Türkiye'nin ihraç ettiði fýndýðý bile karþýlamaz" dedi. Bayraktar, hükümetin yeni fýndýk stratejisinin sezona çok az bir süre kala kamuoyu ile paylaþmasýnýn çok olumlu bir geliþme olmadýðýný savundu. Stratejiyi tam olarak deðerlendirmek için ana hatlarýný tam olarak bilmek gerektiðini ifade eden Bayraktar, "Açýklamadan ilk etapta anladýðýmýz kadarýyla, ruhsatlý fýndýk alaný 406 bin hektara indirilmeye çalýþýlýyor. Bu çok faydalý olabilir deðil. Çünkü bu alan Türkiye'nin ihraç ettiði fýndýðý bile karþýlamaz. Sezona bir ay kaldý. Böyle bir uygulama, 2009 için olabilir deðil" diye konuþtu. Bayraktar, TMO'nun fýndýk almayacaðýnýn ise sezona az bir süre kala izah edilebilecek bir durum olmadýðýný savunarak, "TMO'nun fýndýk almamasý üreticiye nasýl yansýyacak, bu durumun sonuçlarýný iyi deðerlendirmek gerekir. Devlet kurumu fýndýk alýmýný durduracak olursa fýndýk fiyatý aþaðýya düþer. Bu da üreticiye kötü yansýr. FÝSKOBÝRLÝK ayakta durma savaþý veriyor. TMO piyasada olmazsa ve birlik finansal olarak desteklenirse bu geliþme birlik ve üretici için olumlu olur" dedi. *** Yasaya karþý ortak tepki Saliha Yayla Giresun CHP MÝLLETVEKÝLÝ Karaibrahim: ''Özellikle bu kararla taban arazi üzerinde kaçak fýndýk yapýmýnýn engellenmesinin önüne geçilmiþ olunacak ama alýnan bu kararda süreç çok erken oldu. Biz fýndýðý topladýk kime vereceðiz, kime satacaðýz? Serbest piyasaya getireceðiz, fýndýk bir anda pazara inecek, fiyatý da bir anda düþecek, yevmiye paralarýný dahi veremeyecek duruma gelebiliriz. Fiskobirlik de devrede olmalýydý. Çünkü serbest piyasanýn belirleyicisi olmak zorunda kalmalýydý." GÝresunlu üreticiler: Giresunlu üreticiler açýklanan fýndýk stratejisine büyük tepki göstererek,toprak Mahsulleri Ofisi nin (TMO) devreden çekilmesine sevindiklerini ancak yerine FKB nin devreye sokulmadýðýna üzüldüklerini belirttiler. Fýndýðýn pazara inmesine 1 ay gibi kýsa bir zaman kaldýðýný da hatýrlatan üreticiler, belirsizliðin kendilerini tedirgin ettiðini söyledi. Üreticinin tüccarýn eline býrakýlmamasýný isteyen üreticiler ve Fiskobirlik in desteklenerek devreye sokulmasý da isteyerek, bu gidiþle üreticini çok maðdur olacaðýný ifade etti. GZO Baþkaný Akbaþlý: Giresun Ziraat Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Özer Akbaþlý, serbest piyasa þartlarý oluþmadan fýndýðýn serbest piyasaya býrakýlmamasý gerektiðini söyledi. Türkiye`de 700 bin hektar alanda fýndýk tarýmý yapýldýðýný vurgulayan Akbaþlý, Fýndýklýðý ruhsatlý olan çiftçiler desteklemeden yararlanacak. Peki, bu süre içerisinde ruhsatý olmayan fýndýk çiftçileri bu yýl ne yapacak. Bunlarýn tam olarak açýklanmasý gerekir dedi. Fýndýk ve serbest piyasa iliþkisinin saðlam zeminlere oturmasý gerektiðini de ifade eden Akbaþlý, Serbest piyasa þartlarý yerine getirilmeden fýndýk kaderine terk edilmemeli. Öncelikle fýndýk konusunda serbest piyasa þartlarý oluþturulmalý. Bunu yerine getirmeden fýndýðýn serbest piyasaya býrakýlmamasý gerekiyor diye konuþtu. BirGün