Wolf Parkinson White Sendromuna Sekonder Gelişen Bir Non İmmün Hidrops Vakası

Benzer belgeler
Yenidoğan Döneminde Farklı Klinik Sunumlarla Başvuran İki Wolff-Parkinson-White Sendromu Vakası

Nonimmun Hidrops Fetalis Tanı ve Yaklaşım. Prof. Dr. Acar Koç Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı

Antiaritmik ilaçlar. Prof. Dr. Öner Süzer Antiaritmik ilaç preparatları

FETAL DİSRİTMİLERDE TANI VE YÖNETİM. Rukiye Eker Ömeroğlu Prof. Dr

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

GELİŞEBİLECEK ARİTMİLERDE OLASI SORUNLAR VE TEDAVİSİ

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Disritmiler, Ölümcül Disritmiler ve Elektriksel Tedaviler

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Nabızsız Arrest. TYD Algoritması: Yardım çağır KPR başla O2 ver Monitöre veya defibrilatöre bağla. Ritim kontrolü

ÖLÜMCÜL EKG TANILARI VE ACİL YAKLAŞIMLAR. Uzm.Dr.Cesareddin DİKMETAŞ İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Aritmilerin elektrokardiyografik tanısı ve tedavileri. Dr Erdal YILMAZ

YOĞUN BAKIMDA KARDİYAK ARİTMİLERE YAKLAŞIM

Serpil ABALI Koç Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Semahat Arsel Hemşirelik Eğitim ve Araştırma Merkezi (SANERC), Okutman

TEMEL EKG. Prof.Dr.Hakan KültK. Kardiyoloji Anabilim Dalı

Temel Prensipler. Temel Prensipler. Temel Prensipler. Temel Prensipler. Hikaye

ASEMPTOMATİK PREEKSİTASYON VARLIĞINDA NE YAPALIM? Prof. Dr. Tevfik KARAGÖZ, HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ

TANIM ANİ KARDİYAK ÖLÜM ANİ KARDİYAK ÖLÜM (AKÖ) NEDİR? ŞU ANKİ RESÜTASYONDAKİ TANI ALMIŞ KARDİYAK HASTALIĞI OLAN VEYA OLMAYAN KİŞİLERDE KISA

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

WOLFF-PARKİNSON-WHİTE SENDROMLU GEBEDE SPİNAL ANESTEZİ DENEYİMİMİZ (Olgu Sunumu)

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Tanısı Zor Ölümcül Ritimler PLAN. Ölümcül ritimler. Disorganize Ritimler. Organize Ritimler 1) PSEUDO PEA

Yeni Tanı Atrial Fibrilasyona Yaklaşım

ATRİAL TAŞİARİTMİLER. Doç. Dr. Emine EMEKTAR

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

Bradikardinin neden olduğu hemodinamik bozukluk ve semptomları var mı? (Bilinç durumu,şok bulguları,göğüs ağrısı vs.)

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

BRADİARİTMİLER. Dr. Özlem M. Bostan Uludağ Üni.Tıp Fak. Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı


BRADİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

İmmün Olmayan Hidrops Fetalis Olgularının Değerlendirilmesi

İLERİ KARDİYAK YAŞAM DESTEĞİ KURSU (İKYD) Aritmiler, Ölümcül Aritmiler ve Elektriksel Medikal Tedaviler

DR. ERGÜN ÇİL.

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

Ventriküler takikardi EKG si. Dr.Ahmet Akyol Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji ABD 3.Atriyal Fibrillasyon Zirvesi, Antalya 2014

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

TAŞİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM

BRADİKARDİ Havayolu,oksijen 12-lead EKG Kan basıncı, oksimetri Sistolik kan basıncı<90mmhg Kalp hızı<40/dk Kalp yetmezliği Ventriküler aritmiler VAR Y

Sunumu Hazırlayan TAŞİKARDİK HASTAYA YAKLAŞIM. Olgu 1. Olgu Türkiye Acil Tıp Derneği Asistan Oryantasyon Eğitimi. Uzm. Dr.

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Enfeksiyonun Sonuçları

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015


DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

Gebelik ve Trombositopeni

ARİTMİ TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR. Öğr. Gör. Nurhan BİNGÖL

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Bebekte doğum öncesinde kromozomsal ve genetik anormalliklerin tespiti amacıyla yapılır.

Non-İmmün Hidrops Fetalis Olgularının Değerlendirilmesi

Yirmi dört yaşındaki annenin G3P2Y2 38 haftalık sezaryanla 3270 g doğan bebeğinin, doğar doğmaz ağladığı, annesini aktif olarak emdiği, genel

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

YENİDOĞANLARDA EVDE SAĞLIK UYGULAMALARI

TIPTA UZMANLIK EĞİTİMİ GİRİŞ SINAVI (TUS) (Sonbahar Dönemi) KLİNİK TIP BİLİMLERİ TESTİ 25 EYLÜL 2016 PAZAR ÖĞLEDEN SONRA

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Ritim Bozuklukları. EKG Ritim Bozuklukları. DİSRİTMİ; kalbin normal elektriksel ritminden olan sapmalara denir

EPİLEPSİLİ HASTAYA GEBELİK DÖNEMİNDE OBSTETRİK YAKLAŞIM

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

BİRİNCİ BASAMAK İÇİN TEMEL EKG OKUMA BECERİSİ


Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

Multipl Organ Yetmezliği Sendromu (MODS) Yrd.Doç.Dr. Burak Veli ÜLGER

HUMAN ALBÜMİN Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Finansal Analiz Daire Başkanlığı Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı

International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock: Dr. Merve Gü eş Öza dı

AF ve kalp yetmezliğinde ablasyon mu, konvansiyonel tedavi mi? Prof. Dr. Fethi KILIÇASLAN Medipol Üniversitesi

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

Kalbin İleti Sistemi

ECMO TAKİP. Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Perfüzyonist Birol AK

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Pediatrik Disritmiler

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GRUP 4

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Afrika Seyahati Sonrası İmporte Bir Sıtma Olgusu. A Case Imported Malaria After a Travel to Africa

EBSTEİN ANOMALİSİ. Uzm. Dr. İhsan Alur

PRETERM-POSTTERM EYLEM

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Bradikardili Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Mustafa KARACA ĠKÇÜ KARDĠYOLOJĠ KLĠNĠĞĠ

EKG Ritim Bozuklukları

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Prof.Dr.Abdurrahman Oğuzhan. Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir.

Dar ve Geniş Kompleksli Taşikardiler. Dr. Cenker EKEN

Transkript:

doi:10.5222/j.child.2012.090 Vaka Sunumu Wolf Parkinson White Sendromuna Sekonder Gelişen Bir Non İmmün Hidrops Vakası Nuran Uzunalıç *, Ayşegül Zenciroğlu *, Dilek Dilli *, Nurullah Okumuş *, Utku Arman ÖRÜN **, Banu Aydın * Wolf Parkinson White Sendromuna Sekonder Gelişen Bir Non İmmün Hidrops Vakası Hidrops fetalis, en az iki fetal boşlukta sıvı toplanması veya ödem ile karakterize nonspesifik bir klinik tablodur. bağlı eritroblastozis fetalis iken, günümüzde hidrops vakalarının çoğunu non-immün hidrops oluşturmaktadır. Non-immün hidrops fetalis insidansı 1:830-1:4600/ canlı doğum arasındadır. Non-immün hidropsa sıklıkla kromozomal bozukluklar, kardiyak malformasyonlar, aritmiler, TORCH grubu infeksiyonlar ve talasemiler eşlik eder. Tıp alanındaki gelişmelere rağmen, non-immün hidrops fetalisin mortalitesi halen yüksektir. Bu makalede hidrops ve fetal distres nedeniyle 28. gebelik haftasında sezaryen ile doğan, hipoalbüminemi ve masif proteinüri nedeniyle nefrotik sendrom ön tanısı düşünülen, ancak izlemde Wolf Parkinson White Sendromu tanısı alan bir non-immün hidrops vakası literatür bilgileri ışığında sunuldu. Anahtar kelimeler: Non-immün, hidrops fetalis, Wolf Parkinson White sendromu Çocuk Dergisi 2012; 12(2):90-94 A Case of Non-Immune Hydrops Fetalis Caused by Wolf-Parkinson-White Syndrome Hydrops fetalis is a nonspecific clinical condition characterized by an accumulation of fluid in at least two fetal compartments or edema. In the past, most of the cases of hydrops were caused by erythroblastosis fetalis related to Rh alloimmunisation, while today most of them were induced by nonimmune conditions. The incidence of non-immune hydrops fetalis is 1:830-4600 per live births. Non-immune hydrops fetalis is mostly associated with chromosomal disorders, cardiac malformations, arrhythmias, and TORCH infections. Despite advances in medicine, the mortality of nonimmune hydrops fetalis is still high. In this report, an infant with non-immune hydrops fetalis born at 28th week of gestational age by caeseran section due to hydrops and fetal distress and previously considered to be congenital nephrotic syndrome because of hypoalbuminemia and massive proteinuria, but diagnosed to be Wolf-Parkinson-White Syndrome is presented with literature highlights. Key words: Non-immune, hydrops fetalis, Wolf-Parkinson- White syndrome J Child 2012; 12(2):90-94 GİRİŞ Alındığı tarih: 25.09.2011 Kabul tarihi: 19.01.2012 * Dr. Sami Ulus Kadın Sağlığı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Yenidoğan Kliniği ** Dr. Sami Ulus Kadın Sağlığı, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Pediyatrik Kardioloji Kliniği Yazışma adresi: Uzm. Dr. Dilek Dilli, Varlık Mah. Yüzücü Sok. No 27/6. Anadolu Apt. Yenimahalle 06070 Ankara e-posta: dilekdilli2@yahoo.com Hidrops fetalis, fetal dokularda ve vücut boşluklarında sıvı toplanması ile karakterize nonspesifik bir bulgu olup, farklı klinik tablolarla ortaya çıkabilir. bağlı eritroblastozis fetalis iken, günümüzde hidrops vakalarının yaklaşık % 90 ını non-immün hidrops oluşturmaktadır (1). Non-immün hidrops fetalis (NİHF) insidansı 1:830-1:4600/ canlı doğum arasındadır (2). Etiyolojide kromozom anomalileri, kardiyak patolojiler, metabolik hastalıklar, intrauterin infeksiyonlar, ikizden ikize transfüzyon sendromu, talasemiler ve arteriyo-venöz şantlar gibi birçok fetal ve maternal patoloji rol oynamaktadır. Bu makalede, hidropik doğan ve erken postnatal dönemde Wolf Parkinson White (WPW) Sendromu tanısı alan bir yenidoğan vaka literatür bilgileri ışığında sunuldu. Vaka Dış merkezde, otuz bir yaşındaki annenin 3. gebeliğinden 3. yaşayan olarak fetal ödem ve fetal distres nedeniyle 28. gebelik haftasında sezaryen ile 2230 g doğan kız bebek spontan solunumu olmaması üzerine entübe edilerek yenidoğan yoğun bakım ünitesinde mekanik ventilatörde izleme alındı. Vücut ısısı: 36 C, kalp tepe atımı (KTA): 134/dk, kan basıncı 90

N. Uzunalıç ve ark., Wolf Parkinson White Syndromuna Sekonder Gelişen Bir Non İmmün Hidrops Vakası Şekil 1. Vakanın atak sırasında çekilen EKG sinde supraventriküler taşikardi görülmektedir. 48/20 mmhg idi. Ödem dışında yüz görünümünde özellik olmayan hastada tüm vücutta yaygın ödem, hepatomegali ve asit dikkati çekti. Akciğer oskültasyonunda bilateral krepitan raller alınıyordu. Kardiyak muayenede üfürüm saptanmadı. Öyküden annenin düzenli takibe gitmediği, kronik hastalık, ilaç kullanımı ve ailede benzer hastalıklı bebek öyküsünün olmadığı, 28. gebelik haftasında yapılan fetal ultrasonografide polihidramniyos, plasentamegali, hidrops ve bradikardi saptandığı öğrenildi. Laboratuvar incelemelerinde kapiller kan gazında ph: 7.28, PaCO 2 : 45 mmhg, PaO 2 : 55 mmhg, SO 2 : 88 idi. Anne bebek arasında kan uyuşmazlığı yoktu; direkt ve indirekt coombs testleri negatifti. Hemoglobin: 11.4 gr/dl, hematokrit: % 35.5, trombosit sayısı: 122.000/mm 3, lökosit sayısı: 15.900/mm 3, C-reaktif protein: 3 mg/l, serum albumin: 1.2 g/dl, total protein: 2.1 g/dl, BUN: 25 mg/dl, kreatinin:1.2 mg/dl, sodyum: 134 meq/l, potasyum: 4.3 meq/l, total bilirubin: 2.3 mg/dll, direk bilirubin: 0.5 mg/dl, SGOT: 214 U/L, SGPT: 54 U/L saptanan hastanın koagülasyon testleri normal sınırlardaydı. İdrarda masif proteinüri saptandı. Akciğer grafisinde perivasküler ödem, fissürlerde kalınlaşma ve fissür içi sıvı gözlendi. Batın ultrasonografisinde serbest sıvı ve böbreklerde ekojenite artışı saptandı. Anazarka tarzında ödem, masif proteinüri ve böbrek ekojenitesinde artış saptanan hasta postnatal 3. günde nefrotik sendrom ön tanısı ile ileri tetkik ve tedavi için hastanemize sevk edildi. Kliniğimizde yapılan incelemelerde, kraniyel ultrasonografide bilateral kaudotalamik çentikte grade 1 subependimal kanama, ekokardiografide sekundum atrial septal defekt (ASD) ve septal anevrizma görüntülendi. TORCH ve Parvovirus testleri negatifti. İdrar ve kan aminoasit düzeyleri, idrar organik asit düzeyleri ve tandem mass normaldi. Klinik ve laboratuvar bulguları ile NİHF düşünülen hastaya kan kültürü alındıktan sonra ampirik antibiyotik tedavisi başlandı. Ödem ve oligüriye yönelik sıvı-elektrolit desteği yapıldı. İzlemde, solunum sıkıntısı giderek düzelen hasta postnatal 7. günde hasta ekstübe edildi. Enteral beslenme miktarı giderek artırıldı. İdrar çıkışından artma ve vücut ödeminde azalma gözlendi (vücut ağırlığı: 1580 g). Kontrol biyokimyasal incelemelerde serum BUN (12 mg/dl) ve kreatinin (0.47 mg/dl) düzeylerinin normal olduğu görüldü. Kontrol ultrasonografide batındaki sıvı miktarının azaldığı saptandı. Postnatal 8. günde, vital parametreleri stabil olan vakada taşikardi (KTA: 250-280/dk) atağı gözlendi. Atak sırasında çekilen EKG de SVT belirlendi (Şekil 1). Hemodinamik olarak stabil olan hastaya önce yüze soğuk uygulaması yapıldı, yanıt alınamayınca adenozin 50 mikrogram/kg IV puşe verildi ve KTA sayısı 140/dk. ya düştü. Taşikardi atağı sonrasında çekilen EKG de P-R kısalığı, geniş QRS ve delta dalgaları ile WPW tanısı konuldu (Şekil 2). Holter monitorizasyonu da WPW sendromu tanısıyla uyumlu bulundu. Pediyatrik kardiyoloji bölümü ile konsülte edilen hastaya propranolol (2 mg/kg/g) başlandı. Tedavinin ilk 48 saatinde dört kez ardarda SVT atakları gözlendi ve sotalol (2 mg/kg/g) tedavisine geçildi. Sotalol tedavisiyle 2 hafta boyunca stabil seyreden hastanın SVT atakları yineledi ve sotalol dozu 6 mg/kg a kadar artırıldı. Ancak, atakların aralıklı olarak yinelemesi nedeniyle amiodaron infüzyonu başlandı. Tedaviye rağmen, adenozine dirençli SVT atağı geçiren hastada 10 kez senkronize kardi- 91

Şekil 2. Vakanın taşikardi atağı sonrasında çekilen EKG sinde P-R kısalığı, geniş QRS ve delta dalgaları görülmektedir. yoversiyon 0.5 j/kg gereksinimi oldu. Postnatal 2. aydan sonra SVT atağı gözlenmedi ve amiodaron infüzyonu sonlandırıldı. Hasta postnatal 3. ayında oral propranolol (2 mg/kg/g) ve sotalol (2 mg/kg/g) tedavisiyle taburcu edildi. Pediyatri ve pediyatrik kardiyoloji poliklinikleri tarafından izlenen hastanın postnatal 6. ayda yapılan muayenesinin kardiyak inceleme ve nöromotor gelişim yönünden normal olduğu öğrenildi. Anneye gebelik boyunca düzenli izleme gitmesinin önemi anlatıldı. TARTIŞMA NİHF, iki veya daha fazla fetal boşlukta asit, plevral efüzyon, perikardiyal efüzyon ve cilt ödemi gibi anormal sıvı birikimi ile karakterize ciddi bir klinik tablodur. Bazı hastalarda polihidramniyoz ve plasenta ödemi saptanabilir. Burada sunulan vaka, fetal ultrasonografide polihidramniyoz, plasentomegali ve yaygın ödem saptanmış olması nedeniyle hidrops fetalis ile uyumluydu. Non immün hidrops fetalis patogenezinde temel mekanizmalar kalp yetmezliğine ikincil hidrostatik basınç artışı, kapiller infeksiyon gibi nedenlerle geçirgenliğin artması fetal anemi, hipoproteinemiye sonucu onkotik basıncın düşmesi ve lenfatik obstruksiyon sonucu sıvı dengesinin bozulmasıdır (3). bağlı eritroblastozis fetalis iken günümüzde hidrops vakalarının yaklaşık % 90 ını non-immün hidrops oluşturmaktadır. Vakamızda, anne-bebek arasında kan uyuşmazlığı olmaması ve coombs testlerinin negatif olması nedeniyle NİHF düşünüldü. Vakamızda başlangıçta belirlenen hipoproteinemi ve proteinürinin izlemde düzelmesi nedeniyle konjenital nefrotik sendrom düşünülmedi. NİHF etiyolojisinde kromozom anomalileri, kardiyak patolojiler, metabolik hastalıklar, intrauterin infeksiyonlar, ikizden ikize transfüzyon sendromu, talasemiler ve arteriyo-venöz şantlar gibi birçok fetal ve maternal patoloji rol oynamaktadır (3,4). Vakamızda dismorfik bulguların olmaması ve kromozom analizinin normal olması nedeniyle genetik etiyolojik faktörlerden uzaklaşıldı. NİHF etiyolojisinde intrauterine infeksiyonların saptanma oranı % 8 olarak bildirilmektedir (4). Parvovirüs B19 hidropsa en sık neden olan infeksiyon ajanıdır. Vakamızda TORCH ve Parvovirüs B19 serolojisi testleri negatifti. Fetal anemi hidrops vakalarının % 10-27 sinde temel patolojidir (4). Vakamızda hafif düzeyde geçici bir anemi olması ve periferik yaymasının normal olması nedeniyle fetal anemiye yol açacak hematolojik nedenlerden uzaklaşıldı. Kardiyak nedenler NİHF vakalarının % 20-25 ini oluşturmaktadır (5). Yapısal kalp anomalileri, aritmiler ve vasküler anomaliler kalp yetmezliği sonucu hidropik değişikliklere yol açar. Yapısal kardiyak kompleks defektler ve genetik sendromlara eşlik eden kalp hastalıklarında mortalite daha yüksek iken, taşiaritmiler daha iyi prognozludur. En sık görülen fetal taşikardi SVT dir. Vakamızda fetal SVT sonucu hidrops gelişmişti. Fetal SVT ye en sık yol açan mekanizma da WPW sendromunda görüldüğü gibi aksesuar yoldan kaynaklanan re-entran taşikardidir. WPW sendromu, sinoatrial düğümden çıkan elektriksel uyarının aynı anda atriyo-ventriküler (AV) düğüm ve aksesuvar yollar üzerinden taşınmasına bağlı anormal QRS dal- 92

N. Uzunalıç ve ark., Wolf Parkinson White Syndromuna Sekonder Gelişen Bir Non İmmün Hidrops Vakası gası ile sonuçlanan iki depolarizasyon hattının füzyonu ile karakterize, kısa PR sendromu olarak da bilinen elektrokardiyografik bir tablodur (6). WPW, en sık görülen ventriküler pre-eksitasyon sendromu olup, ebstein anomalisi ve diğer konjenital kalp hastalıkları ile birlikte görülebilmekle beraber hastaların çoğu normal bir kalp yapısına sahiptir (6). WPW sendromuna AV blok, ektopik ritim, dal blokları, atrial fibrilasyon veya SVT gibi fatal komplikasyonlar eşlik edebilir. Prognoz taşikardi ataklarının sıklığına ve eşlik eden kardiyak patolojilere bağlıdır (7). Tipik EKG özellikleri genellikle hastada taşikardi atağı yokken gözlenir. Vakamızda olduğu gibi EKG de kısa P-R aralığı, QRS dalgasının yukarı doğru yavaş yükselmesi (delta dalgası) ve geniş QRS kompleksleri görülür. Ventriküller, aksesuvar yoldan erken uyarıldığı için P-R mesafesi kısadır ve füzyon nedeniyle de QRS kompleksi geniştir. Kent demeti nden anormal bir şekilde geçen uyarı normal AV ileti sisteminden geçen uyarıdan önce ventriküllere ulaşır ve ventrikülleri uyarır (ventriküler pre-eksitasyon). Ventrikül miyokardında ileti Purkinje liflerine göre 10 kat daha yavaş olduğu için QRS kompleksinin ilk kısmı deforme olup, delta dalgası nı oluşturur. QRS kompleksinin son kısmı, uyarının AV kavşaktan normal bir şekilde iletilmesi ve Purkinje lifleri ile ventriküllere hızlı şekilde yayılması sonucu deforme değildir ve normal özellik gösterir. Buna göre, WPW sendromunda gözlenen QRS kompleksleri aksesuar yoldan ve normal AV kavşaktan iletilen uyarıların elektrofizyolojik bir karışımıdır (füzyon kompleksi) (5). Benzer şekilde vakamızda da SVT atağı sırasında fark edilemeyen, ancak taşikardi atağı sonrası EKG lerde fark edilebilen WPW sendromu ile uyumlu bulgular vardı. Yenidoğanda SVT atağının tedavisi zordur. Akut atak tedavisinde seçilecek yöntem veya ilaçlarla ilgili henüz ortak bir yaklaşım yoktur. Akut atak tedavisinde hastanın hemodinamik durumunun değerlendirilmesi önemlidir. Eğer hastanın hemodinamik durumu stabilse taşikardi atağının durdurulması için yüze buz uygulaması gibi vagal manevralar kullanılabilir. Vagal manevralara yanıt vermeyen hastalara antiaritmik tedavi verilmelidir. Hemodinamik olarak stabil olmayan hastalarda direkt akım kardiyoversiyon uygulanır. Vakamızda adenozine yanıt vermeyen dirençli SVT atakları gözlendiği için senkronize kardiyoversiyon uygulandı. Kardiyoversiyona bağlı olası ciddi komplikasyonlar (ventriküler fibrilasyon, fonksiyonel veya morfolojik miyokard hasarı, sistemik veya pulmonar emboli gibi) hastamızda gözlenmedi. Adenozin, AV blok oluşturarak taşikardiyi sonlandıran çok hızlı etkili ve oldukça kısa yarılanma ömrüne sahip bir pürin nükleozid analoğudur (8). SVT ataklarının yinelenmesini önlemek için digital glukozitler, beta blokerler veya amiodaron gibi ajanlarla profilaksi önerilir. Ancak, yenidoğanda elektrofizyolojik çalışma yapılıp aksesuvar liflerin refraktör periyodunun ölçümleri yapılmadan digital glikozitlerin kullanılması sakıncalıdır. Yenidoğan döneminde WPW sendromuna bağlı SVT atakları tedaviye dirençli olabilir. Ancak, yenidoğanlar SVT ataklarını iyi tolere ederler. Vakamızda SVT ataklarının yinelenmesini önlemek amacıyla çoklu antiaritmik ajan kullanıldı. Sotalol ve propranolol birlikte kullanıldığında atak gözlenmedi. Konjenital nefrotik sendrom, konjenital infeksiyonlara sekonder olabilmekle birlikte Fin-tipi konjenital nefrotik sendrom sıklıkla otozomal resesif geçişlidir. Bu bebeklerde proteinüri hidropsa neden olacak kadar ağır olabilir. Vakamız da yaygın ödem ve masif proteinüri nedeniyle konjenital nefrotik sendrom ön tanısı ile hastanemize sevk edilmişti. Bununla birlikte, izlemde proteinürinin ve böbrek fonksiyonlarının giderek düzelmesi nedeniyle nefrotik sendrom tanısından uzaklaşıldı. NİHF vakalarının prognozunda nörolojik morbidite en önemli noktadır. Bir yaşına ulaşmış 19 hidropik vakanın nörogelişimsel sonuçlarının değerlendirildiği bir çalışmada 13 vakada normal gelişme, üç vakada ağır psikomotor gerilik, iki vakada hafif gelişme geriliği ve bir vakada mental retardasyon saptanmıştır (9). Vakamızın 6 aylık izleminde nöro-gelişimsel değerlendirme normaldi ve halen izlemi devam etmektedir. Sonuç olarak, NİHF perinatal mortalitesi yüksek ve birçok sistemi ilgilendiren etiyolojik nedenlere bağlı bir patolojidir. İyi bir ayırıcı tanı ve başarılı bir tedavi için multidisipliner yaklaşım zorunludur. NİHF tanısında fetal kalp yetmezliğine yol açan ritm bozuklukları ayırıcı tanıda göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca erken tanı için anne adaylarının gebelik döneminde düzenli takibe gitmeleri konusunda bilinçlendirilmeleri yararlı olacaktır. 93

Kaynaklar 1. Sohan K, Carroll SG, De La Fuente S, et al. Analysis of outcome in hydrops fetalin in relation to gestasyonel age at diagnosis, cause and treatment. Acta Obstet Gynecol Scand 2001;80:726. http://dx.doi.org/10.1034/j.1600-0412.2001.080008726.x PMid:11531615 2. LM. Non-immune hydrops. Ultrasound Obstet Gynecol 2001; 1:248-55. 3. Anandakumar C, Biswas A, Wong YC, et al. Management of non-immune hydrops: 8 years experience. Ultrasound Obstet Gynecol 1996;8:196 http://dx.doi.org/10.1046/j.1469-0705.1996.08030196.x PMid:8915090 4. Xu J,Raff TC, Muallem NS, Neubert AG. Hydrops fetalis secondary to Parvovirus B19 infection. J Am Board Fam Pract 2003;16:63 http://dx.doi.org/10.3122/jabfm.16.1.63 5. Etches P, Demianczuk N, Chari R. Non-immune hydrops fetalis. In: Rennie JM, editor. Roberton s Textbook of Neonatology. 4th ed. Elsevier Churchill Livingstone, Philadelphia, 2005:773-84. 6. Forouzan I. Hydrops fetalis: recent advances. Obstet Gynecol Surv 1997;52:130 http://dx.doi.org/10.1097/00006254-199702000-00022 7. Gamella TL, Cunningham MD, Eyal FG. Neonatology management, procedures, on-call problems, disease and drugs. East Norwalk: Prentice-Hall International Inc, 1994. 5. Vaughan CJ, Hom Y, Okin DA, McDermott DA, Lerman BB, Basson CT. Molecular genetic analysis of PRKAG2 in sporadic Wolff-Parkinson-White syndrome. J Cardiovasc Electrophysiol 2003;14:263-8. http://dx.doi.org/10.1046/j.1540-8167.2003.02394.x PMid:12716108 6. Lee PC, Hwang B, Chen YJ, Tai CT, Chen SA, Chiang CE. The different electrophysiological characteristics in children with Wolff-Parkinson-White syndrome between those with and without atrial fibrillation. Pacing Clin Electrophysiol 2006;29:490-5. http://dx.doi.org/10.1111/j.1540-8159.2006.00381.x PMid:16689844 7. Keating L, Morris FP, Brady WJ, Keating L, Morris FP, Brady WJ. Electrocardiographic features of Wolff-Parkinson- White syndrome. Emerg Med J 2003;20:491-3. http://dx.doi.org/10.1136/emj.20.5.491 PMid:12954704 PMCid:1726185 8. Mallet ML. Proarrhythmic effects of adenosine: a review of the literature. Emerg Med J 2004;21:408-10. http://dx.doi.org/10.1136/emj.2004.016048 PMid:15208219 PMCid:1726363 9. Nakayama H, Kukita J, Hikino S, et al. Long term outcome of 51 liveborn neonates with non-immune hidrops fetalis. Acta Paediatr 1999;88:24. http://dx.doi.org/10.1111/j.1651-2227.1999.tb01262.x 94