MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TÜM DERSLER İÇİN AKILLI DEFTER



Benzer belgeler
SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Sağlıklı besleniyoruz Sağlıkla büyüyoruz. Diyetisyen Serap Orak Tufan

9. Sigarayı bırakma zamanı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

GEBELİKTE YETERLİ ve DENGELİ BESLENME

Adım Adım Başarıya...

ilkokul Yeşilcan la Temiz Hava

NASIL ÇALIŞILIR? NASIL BAŞARILI OLUNUR?

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

Su / Hasta Değil Susuzsunuz adlı kitapta suyun önemi anlatılıyor ve yazara göre vücudumuz tam 46 nedenle suya ihtiyaç duyuyor.

Yeşilcan la. Temiz Hava. İlkokul

Günde bir elma doktoru evden uzak tutar.

1 of 5 14/10/2010. Stresle Başa Çıkma

Kalp Hastalıklarından Korunma

GAZİANTEP LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

SAĞLIKLI BESLENME BİRECİK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ ZEYNEP ŞAHAN KARADERE

İngiliz doktorlar daha sağlıklı olmak isteyenler için 30 öneri getiriyor.

Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Daire Başkanlığı

SINAV ÖNCESİ SON 1 AY

KADIN VE AİLE SAĞLIĞI HİZMETLERİ İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ SAĞLIK VE SOSYAL HİZMETLER DAİRE BAŞKANLIĞI SAĞLIK VE HIFZISSIHHA MÜDÜRLÜĞÜ

Yeterli ve Dengeli Beslen!

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

Streslere karşı 7 etkin uygulama

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Prof. Dr. Lale TOKGÖZOĞLU

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

VÜCUDUNUZU KISA HAZIRLAYIN

HİPERTANSİYON VE İLAÇLAR

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ

Sağlıklı bir hamilelik için izlenmesi gereken 10 adım

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

neden az yağlı az kolesterollü diyet?

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

DENGELİ BESLENME NEDİR?

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

Besin Gidaların Yararı ve Zararı

YAŞLILIKTA BESLENME VE SAĞLIK. MERSİN SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ Züleyha KAPLAN Beslenme ve Diyet Uzmanı

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

1. Beslenmeniz Ne Durumda?

SINAV ÖNCESİ SON UYARILAR...

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

B2 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."


YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

KOAH VE EGZERSİZ KOAH TA EGZERSİZ TAVSİYELERİ

Yaşamımızı devam ettirebilmemiz için tuza ihtiyacımız var! NEDEN?

KALP KRİZİ UZ.DR.MUHAMMET HULUSİ SATILMIŞOĞLU

MENOPOZ DÖNEMİNİN ÖZELLİKLERİ

Sayın (ebeveyn / bakıcı)

Kilomdan ben mi memnun değilim çevremde ki kişiler mi?psikolojik olarak yaşam şeklimi değiştirmeye hazır mıyım?


Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

BUNAMA (DEMANS) NEDİR?

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

TEOG ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİMİZE VE VELİLERİMİZE KÜÇÜK TAVSİYELER

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

VERİMLİ DERS ÇALIŞMA TEKNİKLERİ. Verimli ders çalışmayı öğrenmek istiyor musunuz?

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

Sigaranın Vücudumuza Zararları

ALANYA BELEDİYESİ ÇEVRE KORUMA VE KONT.MD YETERLİ VE DOĞRU BESLENME KURALLARI

SAĞLIKLI KALP İÇİN AKTİF YAŞAM

Hayata dair küçük notlar

Kari m ve eşi Kelly alti sonra çocuk sahi bi olmak i sti yor

SAĞLIKLI YAŞAM VE BESLENME ALIŞKANLIKLARI BİLGİ FORMU

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

EKMEKSİZ DİYET OLUR MU? ŞİŞMANLIĞIN TEK SUÇLUSU EKMEK Mİ? Dilara Koçak Beslenme ve Diyet Uzmanı 8 Mart

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

Emzirme dönemindeki beslenmeniz en az hamilelikte beslenmenize dikkat etmeniz kadar önemlidir.

Devamı4. - portakal,mandalina vb.. narenciye çeşitlerinin gece

KALP KRİZİNDE İLK MÜDAHALE VE STENTLİ HASTANIN YAŞAMI. Uzm.Dr. Selahattin TÜREN Kardiyoloji Bölümü

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

Başarı Testi. Kazanan: Ağlamak yerine ÇALIŞIR. Kaybeden: Çalışmak yerine AĞLAR. Kazanan: KAFASINI çalıştırır. Kaybeden: ÇENESİNİ çalıştırır

ERGENLİKTE HİJYEN SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM. Hazırlayan Okul Rehber Öğretmeni İrem YILDIRIM

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Sınav Destek Semineri. Egzersiz. Rahatlama Çalışmaları-1. Engin KUYUCU. İnsan Kaynakları Uzmanı

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

Kalbinize İyi Bakmak. Kalp Damar Hastalıklarından Korunmada Etkili Yöntemler Fikret Mert Acar SMMMO Bodrum

LİSE REHBERLİK SERVİSİ

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Pazardan Sofraya:Pazarlama ve Tüketim Beslenmede Balığın Yeri ve Önemi

ZARARLI ALIŞKANLIKLAR

ÖZEL EFDAL ERENKÖY ANAOKULU PENGUEN GRUBU EKİM AYI BÜLTENİ

KURALLI VE DEVRİK CÜMLELER. --KURALLI CÜMLE: İş, hareket, oluş bildiren sözcükler cümlenin sonunda yer alıyorsa denir.

Bireyin bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal yönden tam bir iyilik ve uyum halidir. Sağlık nedir?

KOLOREKTAL KANSERE DUR DEMENİN 12 YOLU

Transkript:

... MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ TÜM DERSLER İÇİN AKILLI DEFTER DERS NOTLARI / DENEYLER / PERFORMANS ÖDEVLERİ / UYGULAMALAR / TEMRİNLER / PROJELER / GÖZLEMLER / SORULAR / CEVAPLAR / ÇİZİMLER Öğrencinin Adı-soyadı : Sınıfı ve numarası : Okulu : Alanı : Dalı : Telefon numarası : Ev adresi : Kan grubu : E-posta adresi : Sosyal kulübü : Sınıf rehber öğretmeni :................................. PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, yaptığımı anlarım. Çin atasözü Elleriyle çalışan insan işçidir. Elleri ve kafasıyla çalışan insan ustadır. Elleri, kafası ve yüreğiyle çalışan insan sanatkardır. Goethe 201... - 201... öğretim yılı

* Günde 7-8 saat uyuyunuz. * Kahvaltı yapmayı ihmal etmeyiniz. "Sabahları kıtlıktan çıkmış gibi ye. Öğle yemeğini arkadaşınla paylaş. Akşam yemeğini düşmanına ver" şeklindeki İngiliz atasözünde de vurgulandığı gibi sağlıklı yaşam için dengeli beslenmenin çok önemli olduğunu unutmayınız. * Derslere ön hazırlık yaparak giriniz. * Dersi derste öğrenmeye çalışınız. * Öğretmene soru sormaktan kaçınmayınız. * Öğrendiğiniz konuları aynı gün mutlaka tekrar ediniz. * Televizyonun zamanınızı çalmasına fırsat vermeyiniz. * Bünyenizin dinç olması için sportif çalışmalar (yürüme, koşma, yüzme) yapınız. * Yatarak, soğukta, sıcakta, kalabalıkta, yetersiz ya da fazla ışıkta Düşüncelerin neyse yaşantın da yaptığınız çalışmaların verimli olmayacağını biliniz. odur. Yaşantını değiştirmek istiyorsan * Yazarak çalışınız. "Âlem unutur kalem unutmaz" şeklindeki Türk düşüncelerini değiştir. W. Shakespeare atasözünde de vurgulandığı gibi, yazmanın beynin algılama derecesini artırdığını aklınızdan çıkarmayınız. Memleket İsterim Memleket isterim * 20-40 dakikalık çalışmalardan sonra 5-10 dakika ara veriniz. Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; * Konuları çalıştıktan sonra kendi kendinize sorular sorarak öğrenme Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. durumunuzu belirleyiniz. Memleket isterim * Kitaptan çalışırken önemli gördüğünüz kısımları işaretleyiniz ya da Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. satır altlarını çiziniz. isterim * Bünyenizde herhangi bir rahatsızlık varsa mutlaka hekime Memleket Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; görününüz. Kış günü herkesin evi barkı olsun. * Günde 2-4 saatinizi kendinizi geliştirmeye ayırınız. Yani, her gün Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; bilgi birikiminizi biraz daha artırmak için çalışma yapınız. Olursa bir şikâyet ölümden olsun. * Çinlilerin dediği gibi: "Duyduğumu unuturum, gördüğümü hatırlarım, Cahit Sıtkı Tarancı yaptığımı öğrenirim" BAK OĞUL sözünde vurgulanan Ulemanın yanında dilini koru. öğrenme modelini Evliyanın yanında gönlünü koru. Namazdayken kalbini koru. benimseyiniz. Yani, Yemekteyken mideni koru. teorisini öğrendiğiniz bir Başkasının evinde gözünü koru. Halkın arasında dilini koru. konunun uygulamasını İki şeyi unutma: Allah'ı ve ölümü. yapmaya çalışınız. İki şeyi unut: Başkasına yaptığın iyiliği, başkasının sana yaptığı kötülüğü. Lokman Hekim PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

HAFTALIK DERS PROGRAMI TEMEL OKUL KURALLARI * Derslik, laboratuvar ve atölyelerde gıda maddesi bulundurmak, yemek yasaktır. * İlk ders... dakika geç kalan öğrenci geç kağıdı ile derse kabul edilir. Diğer zamanlarda geç kağıdı verilmez. * İzinsiz olarak dersi terk eden, ders araç gereçlerini getirmeyen, okul kıyafet yönetmeliğine uymayan, sınavlarda kopya çeken, kopya veren, okul malına zarar veren, arkadaşlarına, okul personeline zarar verici tutumlar sergileyen, okulla ilgili video / resim / belge / bilgileri sosyal medya sitelerinde paylaşan, okula alkollü içki ve tütün ürünleri getiren, İstiklal marşı törenlerine katılmayan öğrenciler hakkında yönetmeliklere göre işlem yapılır. * Öğrencinin mazeretsiz olarak bir öğretim yılı boyunca 10 gün, mazeretleriyle birlikte 30 gün devamsızlık yapma hakkı vardır. * Uygulama / deney yapılan derslerde her öğrencinin iş önlüğü giymesi zorunludur. * Öğrencilerin ders saatleri arasında (teneffüslerde) okul bahçesinin dışına çıkması yasaktır. * Atölye ve laboratuvarların günlük temizliği, düzeni nöbetçi öğrenciler tarafından yürütülür. * Okul sınırları içinde hiç kimse tütün ürünleri kullanamaz. Sohbet etmek için ortak hatıran olanları, iş yapmak için ortak hayalin olanları seç. Prof. Dr. Necdet Ünüvar PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İnsanın önündeki en büyük engel düşlerini sınırlamasıdır. Uğur Koşar

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İnsan dışı ile karşılanır, içi ile uğurlanır. Moğolistan Atasözü

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Güzel bir dış görünüş sessiz bir tavsiye mektubudur. Publius Syrus

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA :

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Para herşeyi yapar diyen adam, para için herşeyi yapan adamdır. Benjamin Franklin

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Uzun bir tartışma her iki tarafın da haksız olduğunun delilidir. Voltaire

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Yarın bambaşka bir insan olacağım diyorsun. Niye bu günden başlamıyorsun? Epictetus

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim. Goethe

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin. Don Herold

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir. Tolstoy

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Hiç kimse yumrukları sıkılıyken net düşünemez. George Jean Nuthar

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Kaplumbağaya dikkat et. Ancak kafasını çıkarıp risk aldığında ilerleyebiliyor. James B. Conont

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Konuşma insanın aklını kullanma sanatıdır. Eflatun (Platon)

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Elinde çekiç olan kişi herşeyi çivi olarak görür. Abraham Harold Maslow

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Başarının dört koşulu; bilmek, istemek, cesaret etmek ve susmaktır. Axel Munthe

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Saygı olan yerde korku olur ama, korku olan yerde her zaman saygı olmaz. Eflatun

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazımdır. Necip Fazıl Kısakürek

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Akıllı olmak da bir şey değil, önemli olan o aklı yerinde kullanmaktır. Descartes

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Bir şey biliyorsam o da hiç bir şey bilmediğimdir. Sokrates

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil. Konfüçyüs

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Eğitim kafayı geliştirmek demektir. Belleği doldurmak değil. Mark Twain

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İnsanın değeri ömrünün uzunluğuyla değil, bıraktığı eserlerle ölçülür. Samuel Smiles

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgâr yardım edemez. Montaigne

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Öğrenmek, akıntıya karşı yüzmek gibidir. İlerleyemediğiniz taktirde gerilersiniz. Çin Atasözü

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, içleri doldukça eğilirler. Montaigne

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İnsan ne söylediğini bilmeli, ancak her bildiğini söylememelidir. Namık Kemal

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Hayatta insana en pahalıya mal olan bilgisizliktir. Bilgisizlikten kurtulmanın ilacı da okumaktır. Herbert Casson

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İyi kitaplar okumayan adamın okumuş olmasıyla cahil kalması arasında hiçbir fark yoktur. Mark Twain

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Okumak bir insanı doldurur, insanlarla konuşmaya hazırlar, yazmaksa olgunlaştırır. Francis Bacon

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Kurnaz insanlar okumayı küçümserler, basit insanlar ona hayran olur. Akıllı insanlarsa ondan yararlanırlar. Francis Bacon

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İnsan, en az bildiği şeye en çok inanır. Montaigne

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : İnsan öğrenmeyi bıraktığı gün yaşlanır. Henry Ford

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Sözcükleri ağzınızdayken yutmak, onları daha sonra yemekten daha iyidir. Franklin Roosevelt

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA : Kusursuz arkadaş aramak, dost edinmeyi istememek demektir. De Sacy

Akıllı olmak Her duyduğunuza, her gördüğünüze inanmayın. Görünenin ve duyulanın ardındakini araştırın. Kalbinizin söylediği yer, hiç bilmediğiniz, hiç uğramadığınız bir yer de olsa gidip bakın. Ne istediğiniz kadar ne istemediğinizi de bilin. Bu, karar verme aşamasında daha belirleyici bir kriterdir. Tecrübeli kişilerin önerilerini kulak arkası etmeyin. Onlardan daha zeki ve daha bilgili olduğunuzu düşünseniz bile. Burnunuzun dikine gitmeyin. İnat, kimi zaman engelsiz bir yolda bile önünüze engebeler çıkarabilir. Talihinize fazla güvenmeyin. Şimdiye kadar yüzüne gülmüş olması bundan sonra da öyle olacağı anlamına gelmez. Neyi bildiğiniz kadar neleri bilmediğinizin de farkında olun. Bilmedikleriniz bazen daha sadık yol göstericidir. Kendinize boy aynasından şöyle bir bakın. Başkalarının gözünde nasıl bir imaj yarattığınızı, söz ve davranışlarınızın nasıl etkiler bıraktığını keşfedin. Yaptıklarınızı, söylediklerinizi ve söylemediklerinizi sorgulayın. Bunlar sizi, kimliğinizi oluşturur. Bir insanı değerlendirirken onun hakkında diğerlerinin ne söylediğinden çok, onun diğerleri hakkında neler söylediğine bakın. Olayların görünen yüzü sizi kandırmasın, aklınızı çelmesin. Hakikat madalyonun görünmeyen yüzünde saklı olabilir. Özgür fikirli olun ama sabit fikirli olmayın. Her işi zamanında yapın. Vaktini aşan görevler hem kafanızı karıştırır hem huzurunuzu kaçırır. Güveneceğiniz insanları iyi seçin. Esnek olun. Şartlara, yere ve duruma göre pozisyon almayı bilin. Çok boyutlu düşünün. Duruma, hoşunuza gitmeyen pencerelerden de bakmaya cesaret edin. Olayları ve soruları sadece kendi istek ve ihtiyaçlarınız açısından değerlendirmeyin. Kusur bulmak yerine, tamir etmenin ve onarmanın yollarını arayın. Ne zaman konuşmanız, ne zaman sessiz kalmanız gerektiğini, bunların hangisinin ne zaman etkili olduğunu bilin. Paranoyak olmayın ama tedbiri de elden bırakmayın. Başkalarının hayal ve ideallerine saygı gösterin. Ağzınızdan çıkanlara dikkat edin, geriye dönüşü olmayan sözleri etmekten sakının. Toplumca genel kabul görmüş ve sorgulanmayan kurallara yeri geldiğinde şüpheyle bakmayı bilin. Sır vermekte cömert davranmayın. Her zaman kendinize sakladığınız bir sırrınız olsun. Başkalarının dürüst olmadığından şikayet etmeden önce kendi yalanlarınızı gözden geçirin. Vicdanınız rahat mı? Bunu kendisine sık sık sorun. İnsanları söyledikleri kadar söylemedikleriyle de değerlendirin. Peşin hükümlerden kaçının. Gerçek sanıların tam tersi olabilir. Öfkeli zamanlarınızda karar almaktan ve uygulamaya koymaktan kaçının. Eşref saatinizi bilin. Hangi durumlarda motivasyonunuzun azaldığını ve veriminizin düştüğünü bilin ve bu doğrultuda bir çalışma planı hazırlayın. Doğru şartların oluşmasını beklemek yerine doğru şartları yaratın. Üzülmek konusunda da sevilmek konusunda da acele etmeyin. Evet derken de hayır derken de iyi düşünün. Haksızlığa tepki göstermekten çekinmeyin. Unutmayın ki, bugün başkasının kapısını çalan adaletsiz bir el yarın sizinkine de dayanabilir. Hatanızı bilin, hatalarınızı bir öğretmen ve tecrübe kaynağı yapın. Başarısızlığınızın bahanelerini değil sebeplerini bulun. Bahaneler başarısızlığı haklı çıkarmaktan ve sizi çaresiz bırakmaktan başka bir işe yaramaz. Her rüzgara göre nasıl dümen kıracağınızı bilin. Ne emreden olun ne de kendisine emredilen. Bir şeyi kaybederken aslında bir çok şeyi kazanmış olabileceğinizi unutmayın. Hatırladığınızda canınızı yakan şeyleri unutun gitsin. Cesarete ve ümide ihtiyaç duyduğunuz zamanlarda, cesaretlendirecek ve ümitlendirecek birini bulun.

Sağlık için 10 temel kural Hastalıkların gelişini önleyebilmek en azından yavaşlatabilmek için uymanızda yarar gördüğümüz temel koşulları şöyle sıralayabiliriz: * Sağlığınızın sorumluluğunu başkalarına bırakmayın; düzenli olarak gereken kontrolleri yaptırın. * Günlük yaşantınızın iki anahtar sözcüğü "ölçü ve denge" olsun. * Besinlerinizin olabildiğince doğal, taze ve bitkisel kökenli olmasına özen gösterin. * Temiz ve içeriği zengin su vazgeçilmez içeceğiniz olsun. * Bedeninize zarar verebilecek, gereksiz, üstelik pahalı ve doğal olmayan maddelerden uzak durun. * Gündelik yaşam akışınızda mutlaka fiziksel aktivite ve egzersize zaman ayırın. * Gülümseme, gülme ve kahkaha atma yaşantınızda önemli bir yer tutsun. * Gününüzün bir bölümünü dinginlik verecek zihinsel uygulamalara (yoga, meditasyon, nefes egzersizi vb...) ayırın. * Televizyon, bilgisayar, akıllı (?!) telefon gibi cihazlarla daha az zaman geçirin. * Çevreniz kalabalık, maneviyatınız ve inancınız güçlü olsun. Prof. Dr. Osman Müftüğlu Ne ol, ne olma Verimli zamanlar Bedenin kendisini günün saatine göre düzenlemesi bilimi olan kronobiyolojiye göre her eylemin bir saati var. Hekimler bedenin hangi saate hangi tepkiyi verdiğini şöyle sıralamaktadır: 07.00: Kortizon salgılamasıyla organizma uyanır. Beden zayıf olduğu için ağır sporlar yapmaktan kaçınmakta yarar vardır. 08.00: Bedenin en dingin olduğu devredir. 09.00: Sindirim sisteminin en iyi çalıştığı saattir. 10.00: Organizma faaliyete hazırdır. İnsanın en yaratıcı ve dinamik olduğu saat-lerdir. 11.00: Bedenin en verimli olduğu saattir. 13.00: Beden verimi epey düşer. Verimlilik gün ortalamasının yüzde 20 altın-dadır. 15.00: Enerji geri gelmiştir. Bellek en üst noktasında çalışır. Ancak bu enerji sabahkinden daha azdır. 16.00: Tansiyon ve dolaşım en iyi durumdadır. 17.00: Organların faaliyeti en üst düzeydedir. Böbrekler ve mesane çok çalışır. 18.00: Bedenin kendini motive etmeye (güdülemeye) çalıştığı zamandır. 19.00: Tansiyon ve nabız tembelleştiği için tansiyon düşürücü ilaçlar tehlikeli olabilir. 20.00: Akşam yemeği için en uygun saattir. 22.00: Sindirim organlarının günlük görevi sona ermiştir. 23.00: Tam dinlenme saatidir. 24.00: Metabolizmanın faaliyeti giderek azalır. 01.00: Verimlilik en alt düzeydedir. 03.00: Bedensel ve ruhsal olarak en durgun saattir. Paranı ver, gönlünü ver, selam ver, canını ver ama; SIRRINI VERME! Günlerini say, servetini say, büyüklerini say ama; YERİNDE SAYMA! Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman; BOŞVERME! Satıcı ol, alıcı ol, kalıcı ol, bulucu ol ama; BÖLÜCÜ OLMA! Eşini beğen, işini beğen, aşını beğen ama; KENDİNİ BEĞENME! Fidan büyüt, garip doyur, çocuk besle ama; KİN BESLEME! Davet et, hayret et, affet, tövbe et ama; İHANET ETME! Hedefe koş, yardıma koş ama; ORTAK KOŞMA! Elini aç, gözünü aç, kapını aç ama; AĞZINI AÇMA! Okumaktan zarar gelmez, oku ama; LANET OKUMA! Rakibini geç, sınıfını geç ama; GÜLÜP GEÇME! Ev al, araba al, abdest al ama; BEDDUA ALMA! Zulmü devir, nefsi devir ama; ÇAM DEVİRME! Yaklaş, konuş, tanış ama; UŞAKLAŞMA! Doğrul, devril ama; EĞRİLME! Seslen, uslan ama; YASLANMA! İtil, atıl ama; SATILMA! Büyük başarılar kazanmış insanların üç özelliği: * Peşinden gidilecek bir hayale sahip olmak * İş disiplini * Başkalarını yanlarına çekebilme 05.00: Hormon salgılaması giderek yükselir. Kaybolan enerji geri gelir. Beden yeni bir gün için hazırlanmaya başlar. Bak oğul Ulemanın yanında dilini koru. Evliyanın yanında gönlünü koru. Namazdayken kalbini koru. Yemekteyken mideni koru. Başkasının evinde gözünü koru. Halkın arasında dilini koru. İki şeyi unutma: Allah'ı ve ölümü. İki şeyi unut: Başkasına yaptığın iyiliği, başkasının sana yaptığı kötülüğü. Lokman Hekim

Saygın insan olmak zor değil Özcan Köknel, Atalay Yörükoğlu, Acar Baltaş, Doğan Cüceloğlu, Leo Buscaglia, Erich Fromm, Sunay Akın, Nil Gün, Dale Carnegie, Ahmet Şerif İzgören, Anthony Robbins, Mümin Sekman, Alfred Adler, Erdal Demirkıran vb. gibi insanların kişisel gelişim, ilişkiler, iletişim, duygular üzerine fikirler serdeden yazılarını okuyoruz. Binlerce sayfanın ardından ulaşılan yargıları özet olarak iletelim: Kadın olsun, erkek olsun, çocuk olsun, yaşlı olsun aşağıdaki hususları önemseyen insanlarımız yaşamda daha başarılı olmaktadırlar. İnsanlar yaşına, mesleğine, statüsüne uygun giyinmelidir 50 yaşındaki bir hanımın 15 yaşındaki kız gibi giyinmesi, yetişkin bir erkeğin takım elbise altına spor ayakkabısı giymesi, cenaze merasimine pembe ceketle gitmek, düğüne soluk bir tişörtle katılmak, buruşuk (ütüsüz) giysilerle dolaşmak, içinde yaşanılan toplumun geleneklerine uygun düşmeyen kıyafetleri taşımak ülkemizde saygı görmüyor. Başarılı olmak isteyen insanların doğru giyinmeyi mutlaka öğrenmesi lazımdır. Bunun için kitaplar karıştırılabileceği gibi toplumda başarılı olmuş insanların tutumlarına da dikkat edilerek deneyim kazanılabilir. Ceket, gömlek, kravat, pantolon, ayakkabı gibi temel giysilerimiz doğru seçilmez ise karşımızdaki insanlara olumsuz mesajlar göndeririz. Her elbisenin belirli bir ömrü vardır. Çok ucuza alınmış gömlek, ceket, pantolon gibi elbiseler 12 yıl sonra üzerimizde eğreti durmaya başlar. İyi giyinmek için çok pahalı ya da markalı elbiseler almaya gerek yoktur. Bunu gerçekleştirmeye zaten bütçe yetmez. Öğretmen, avukat, bankacı, sigortacı, pazarlamacı, emlak komisyoncusu, hekim gibi meslekleri icra eden bireylerin giyimi çok önemlidir. Öğrencinin karşısına saçı sakalı karışmış, hırpani giysilerle çıkan bir öğretmen kötü bir izlenim bırakır. Ülkemizde yüz binlerce firma (işveren) mevcuttur. Her firmanın kurumsal bir imajı vardır. Çalışanların bu imaja uygun davranması doğru olacaktır. Şöyle ki, muhafazakar, dindar bir firmada çalışan kişinin mini etek ile işe gitmesi hoş olmayacaktır. Beden temizliği iyi yapılmalıdır Kulaklarında, burnunda, ensesinde, vücudunda yüzünde aşırı kıl bulunan, günlük banyo yapmayan, dişleri sararmış, cildi solmuş, gözleri çapaklı, eli sık sık burnuna giden, mendil kullanmayan insanlar çabuk dışlanıyor. Tek boyutlu kültüre sahip olunmamalıdır Sadece futboldan söz eden, toplum sorunlarına duyarsız, sabun köpüğü konulardan hoşlanan, kitap okumayan, gazeteye el sürmeyen, müzik kültürü olmayan, ortalama yemek bilgisi olmayan kişiler toplum içinde konuşacak konu sıkıntısı çektikleri için sevimsizleşiyor. İnançlara / felsefelere saygılı olunmalıdır Neye inanırsanız inanın başka inançlara hakaret etmeyiniz. Yadırgadığınız durumları dile getirebilirsiniz. Ama bunu kaba olmayan sözcüklerle anlatmalısınız. Örneğin eşine çarşaf giydiren bir insanı hemen gerici, yobaz, örümcek kafalı, kara cahil olarak nitelemek yerine doğru olanı anlatmayı ya da çekimser kalmayı deneyiniz. Yine, ineğe tapan bir Hindu yu sapık olarak nitelemeyiniz. İnanç kavramı kişiden kişiye değişen bir olgudur. Herkes kendi zekasına, eğitimine, göreneğine, çevresine göre bir inanç şemsiyesi oluşturur. Ateistim, inanmıyorum diyen insanlar bile aslında inanç sahibidir. Yani onlar inançsızlığa inanmaktadırlar. İnanç; kişi ile inanılan felsefe arasında yaşanan bir durumdur. Kimseye inançlarından ötürü hakaret etmek, baskı yapmak, terörize etmek doğru değildir. İnsanları Alevi, Sünni, Vahhabi, Şâfî, Zerdüşt, ateist vb. olarak kategorize etmek çoğumuzun inandığı İslâm dininin temel prensiplerine de uygun değildir. Ses tonunu çok iyi ayarlamalıdır Bir çok tartışma / kavga sert ya da bağırarak konuşmaktan kaynaklanmaktadır. Nerede nasıl bir ses tonu kullanacağını bilmek görgü meselesidir. Cenazede bağırarak konuşan biri asla sevilmez. Uygar insan nerede nasıl konuşacağını bilir. Bir çocukla konuşurken kullanılan sözcüklerle bir alimle konuşurken seçilen sözcükler aynı olmaz. İnsanların konuşurken kullandığı sözcüklere ve telaffuz şekline bakılarak bile düşünce dünyası / kişiliği hakkında yargılara varılabilmektedir. Beden kilosu normal olmalıdır Aşırı zayıf ya da şişman insanlar her zaman sorunla karşılaşırlar. Sıfır beden bir insan fiziksel bakımdan çok güçsüzdür. Çabuk yorulur. Hastalıklara kolay yakalanır. Şişman insanlar ise çok terler, aşırı yemek yer, elbiseleri üzerinde güzel durmaz. Plajda, havuzda, iş yerinde kötü bir görüntü sergiler. Uzmanlar tarafından vücut kitle indeksinin 25 in üzerine geçmemesi tavsiye edilmektedir. Yani, KİLO/BOYUN KARESİ = 25 dolayında seyretmelidir. Örneğin 75 kg, 1.80 metre insanın vücut kitle indeksini bulalım. 75/(1.8x1.8) = 75/3.24 = 23.14 Ayrıca yetişkin erkeklerde bel çevresinin 102 cm yi, kadınlarda ise 88 cm yi geçmemesi estetik / sağlıklı bir görünüm sağlar. Göbekli, yağlı bir insan toplumda pek kabul görmez. Aşırı kilolu olup da başarıya erişmiş kişiler (Turgut Özal, Rauf Denktaş, Süleyman Demirel, Hasan Celal Güzel) yok değildir. Ama normal kilolu insanlar daha sağlıklıdır. Gelişmiş Batı ülkelerinin liderlerinin hemen hemen tümü fit (formda) bir görünüme sahiptir. Tütün iticidir Tüm dünyada tütün toplum yaşamından çıkmaktadır. O nedenle çağdaş yaşam kalıplarının içinde tütüne yer kalmamıştır. Tütün içen bir insan ne yaparsa yapsın bedeninin kötü kokmasını, yüzünün görünümünün bozulmasını engelleyemez. Türkiye de 2022 milyon kadar tütün bağımlısı olduğu belirtilmektedir. Sigara tekellerinin bir paket sigaradan 1 dolar kazanç elde ettiğini göz önüne alırsak yılda 7.5 8 milyar dolar kadar bir parayı israf ettiğimiz ortaya çıkar. Sigardan kaynaklanan sağlık sorunları için harcanan paranın ve maddi kayıpların da 10 milyar dolar dolayında olduğu hesaplanmaktadır... Gösterişçilik antipati doğurur Arabasıyla, eviyle, saatiyle, telefonuyla, yazlığıyla vb. övünen kişiler yalnız kalmaya mahkumdur. Kıroyum ama para bende moduna girmek sizden nefret eden insan sayısını artırır. A.Ö.

Sağlıklı kalmak için Beyaz (kepeksiz) un ve rafine şekerden kaçınarak insülin direncini yenin. Hiçbir şekilde tatlandırıcı ve tatlandırıcı içeren 'light' hafif yiyecek ve içecek tüketmeyin. Katkı maddesi ilave edilmiş, paketlenmiş gıdaları yemeyin. Bol taze sebze ve meyve yiyin. Yeterli omega - 3 alın; ayçiçeği, mısır, soya, pamuk ve margarin gibi yağları diyetinizden çıkartın. Bunların yerine sızma zeytinyağı ve doğal hayvani yağları (tereyağı, iç yağı) yiyin. Kefir, yoğurt, turşu (tuzu az), sirke, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden (faydalı mikroplar) zengin gıdalarla beslenin. Doğada özgür dolaşan (koyun, keçi, sığır, tavuk, hindi) hayvanların etini ve yumurtasını yiyin. Pastörize (UHT, kutu) sütlerden mümkün olduğunca kaçının. Yani kutu sütü tüketmeyin. Mümkünse mandıra sütü kullanın. Süt yerine süt ürünlerini (yoğurt, peynir) tercih edin. Günde iki diş sarımsak ya da 1 baş kuru soğan tüketin. Günde 1-2 tatlı kaşığı zerdeçal tozu tüketin. Yeşil ve siyah çay tüketin (şekersiz). Stresten uzak durun. İyi uyuyun. Çevresel toksinlerden ve sigaradan uzak durun. D vitamini düzeylerinizi yükseltmek için dengeli bir şekilde güneşlenin ya da D vitamini takviyesi alın. Yeteri derecede egzersiz yapın. Alkollü içkilerden uzak durun. Bu tür içkileri tüketmek istiyorsanız günde yarım çay bardağından fazla içmeyin. Alkol derecesi çok yüksek olan rakı, viski, votka, cin gibi içkilerden uzak durun. Kırmızı şarabı bir bardaktan fazla içmeyin. Biradan da uzak durun. İşlenmiş soya ürünü yemeyin. Yemekleri geleneksel yöntemlerle (buğulama, buharda pişirme) pişirin. Hızlı pişirme yöntemleri (mikrodalga gibi) besin kayıplarına yol açar; ayrıca kanserojen olabilirler. Daha çok toprak (güveç), cam ya da kalaylı bakır kapları tercih edin. Emaye ve çelik tencere daha sonraki tercihlerdir. Teflon ve alüminyumu ise kesinlikle kullanmayın. Prof. Dr. Ahmet AYDIN Öğrenilmiş çaresizlik Yapılan bir araştırmaya göre toplumumuzda bir çocuk doğumundan 10 yaşına gelene değin yaklaşık 7 bin kez olumsuz sözcük (aptal, salak, beceriksiz, tembel, geri zekalı, sakar, çirkin, uyuşuk, konuşma, sus, karışma vb.) duyuyormuş. Bu kadar olumsuz çeldiriciye maruz kalan bir insanın yetenekli olması, kendini ifade etmesi, proje üretmesi de oldukça güç oluyormuş. Kültürel dokumuz yenilik peşinde koşanları pek kabul etmiyor. Yenilikçiler aykırı, deli, uçuk olarak damgalanıyor. Alaya maruz kalıyor. İcat çıkarma, eski köye yeni adet getirme, her işe burnunu sokma sözleriyle dışlanıyor. İşte bu nedenle 1.5 milyarlık bir kitleye sahip olan Müslüman ülkelerin yıllık üretimi 60 milyonluk İtalya kadar. Yine 57 Müslüman ülkenin yıllık bilimsel makale sayısı 7 milyonluk İsrail in yayınladığı bilimsel makale sayısından daha az. Dünya tarihi boyunca yapılmış olan en önemli 148 buluşun (icadın) 132 tanesinin sahipleri de beğenmediğimiz, küçümsediğimiz Musevi kökenli bilginler. İnsanlar sürekli olarak alaya, küçümsemeye maruz kaldıklarında artık yeni bir şey söylemekten vazgeçiyorlar. Buna ruhbiliminde (psikolojide) öğrenilmiş çaresizlik adı verilmiş. Bu olguyu hayvanlar üzerinde de denemişler. İşte size birkaç örnek: BALIKLAR Bir akvaryuma yırtıcı piranha balıkları ve yırtıcı olmayan balıklar konulmuş. Araya da cam yerleştirilmiş. Piranhalar diğer tarafa geçip balıkları parçalamak istediklerinde tanımlayamadıkları cama çarpmışlar. Bir süre sonra cam kaldırılmış. Ancak piranhalar diğer bölgeye geçmemişler. FİLLER Filler yavruyken kalın halatlarla kazığa bağlanmış. Yavru fil kalın halat nedeniyle bulunduğu yerden ayrılamamış. Yıllar sonra büyüyen fil ince bir iple bağlanmış ama yine kaçmamış. PİRELER Kavanoza konulan pireler sıçradıkça üstteki kapağa çarpmışlar. Bir süre sonra kapak alınmış ama pireler yine kapak seviyesine kadar sıçramaya başlamışlar. MAYMUNLAR Bir odaya iki maymun, ortaya bir sehpa, tavana muz ve basınçlı su püskürtme sistemi yerleştirilmiş. Sehpanın üzerine çıkarak muzu almaya çalışan iki maymuna tavandan basınçlı su püskürtülmüş. Bir süre sonra odadan bir maymun çıkarılmış ve yeni bir maymun konulmuş. Yeni gelen, muza uzanınca diğer maymun yeni geleni döverek engellemiş. Daha sonra tavandan su püskürtüldüğünü bilen ikinci maymun da odadan alınıp yeni bir maymun içeri sokulmuş. En son gelen maymun muza uzanınca üçüncü sırada odaya sokulan hayvan dördüncü olarak gelen maymunu döverek engellemiş. Ama neden dövdüğünü bilmeden... Atalarımız marifet iltifata tabidir diyerek çok güzel ifade etmişler. Çalışana destek olunmayan bir toplumda üretim, yenileştirme (inovasyon) olmuyor ne yazık ki... A.Ö. Huzurlu yaşayabilmek için Küçük şeyleri dert etmeyin. Kusursuz olamayacağınızı kabullenin. Rahat ve ılımlı insanların çok başarılı olamayacakları düşüncesini bir yana bırakın. Olumlu ve olumsuz düşünce kartopunun çığ gibi büyüme etkisini göz önüne alın. Sevgi kapasitenizi geliştirin. Unutmayın: Öldüğünüz zaman yapılacak işler listeniz hâlâ dolu olacaktır. Kimsenin sözünü kesmeyin, cümlesini siz bitirmeyin. Birisine bir iyilik yapın ve kimseye bundan bahsetmeyin. Bırakın ilgiyi başkaları toplasın. İçinde bulunduğunuz ânı yaşamayı öğrenin. Sizden başka herkesin bilgili olduğunu düşünün. Sabır geliştirme egzersizleri yapın. Sevgi elini önce siz uzatın. Kendinize sorun: Bir yıl sonra bunun bir önemi olacak mı? Gerçeği kabul edin: Hayat âdil değildir. Arada sırada canınızın sıkılması yararlıdır: Bırakın canınız sıkılsın. Her gün kendinize biraz sessiz zaman ayırın. Tanımadığınız insanların gözlerine bakın ve gülümseyerek merhaba deyin. Önce karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin. Daha iyi bir dinleyici olun. Eleştirme isteğinizi bastırın. Unutmayın: İnsanı, edindiği huylar oluşturur. İpin ucunu biraz bırakın. Bir bitki yetiştirin. Yürümeye, koşmaya, spor yapmaya başlayın. Erken kalkmaya alışın. En inatla savunduğunuz beş iddianızı sıralayın ve bu konularda yumuşamaya çalışın. Konuşmadan önce derin bir soluk alın. Kendi görüşlerinizden tamamen farklı makaleler ve kitaplar okuyun ve bir şeyler öğrenmeye çalışın. Öfkeniz kabarmaya başladığı zaman 10 a kadar sayın. Bugününüzü son gününüzmüş gibi yaşayın. Öyle olabilir. Yaşamı olduğu gibi kabul edin. Bırakın çoğu zaman başkaları haklı olsun. Önce karşınızdaki kişiyi anlamayı hedefleyin. Ruh durumunuzu dikkate alın. Moralinizin bozuk olduğu zamanlar sizi ya-nıltmasın. Herkesin onayını alamayacağınızı unutmayın. Övgü ve yergi aynı şeydir. Rasgele iyilikler yapın. Bugün 3 kişiye onları ne çok sevdiğinizi söyleyin. Herkesin farklı olabileceği gerçeğini anlayın ve saygı gösterin. Sınırlarınızı öne sürmeyin, yoksa sınırlı olursunuz. Başkalarının fikirlerinde biraz olsun doğruluk payı arayın. Kendinizi iyi hissettiğiniz zaman şükredin. Kötü hissettiğiniz zaman ılımlı olun. Aynı anda birkaç şey yapmaya kalkmayın. Sahip olmak istediğiniz şeyleri değil, elde etmiş olduklarınızı düşünün. Dostlarınızdan ve ailenizden bir şeyler öğrenmeye açık olun. Bulunduğunuz konumdan mutlu olmaya bakın. Hizmet vermeyi yaşamınızın değişmez bir parçası hâline getirin. Başkalarını suçlamayı bırakın. Yardım etmeye çalışırken önceliğinizi küçük şeylere verin. Bir tartışmaya girecek olursanız, kendi görüşünüzü savunmadan önce karşı tarafın savını anlamaya çalışın. Duygularınıza kulak verin; size bir şey söylemeye çalışıyorlar.

Yaşamı çaresizliklerle dolu bir insanın öyküsü 7 yaşındayken babasını kaybetti ve yetim kaldı. Yalnız ve içine kapanık biri olarak yaşamaya, oradan oraya sürüklenmeye başladı. 8 yaşında okuldan alındı ve köyde yaşadı. Zamanını tarlalarda kargaları kovalamakla geçirdi. 10 yaşında yüzü kanlar içinde kalacak şekilde, yeni okulundaki hocasından dayak yedi. Ailesi onu okuldan aldı. Sinirden ve korkudan üç gün evinden çıkamadı. 17 yaşında hayalindeki okulun istediği bölümü için gerekli not ortalamasını tutturamadı. 24 yaşında tutuklandı, günlerce sorguya çekildi ve 2 ay tek başına bir hücrede hapis yattı. 25 yaşında sürgüne gönderildi. 27 yaşında kendisinden bir yaş büyük meslektaşı, kendisinin de üyesi olduğu derneğin çalışmalarıyla kahraman ilan edilirken, kendisi hiç önemsenmiyordu. Doğduğu şehrin merkezinde rakibi törenlerle karşılanırken, o kalabalık arasında yalnız başına olanları izliyordu. 30 yaşında kendisi başka şehirleri düşman elinden kurtarmaya çalışırken, doğduğu şehir düşmanların eline geçti. 30 yaşında amiri, onu kendisinden uzaklaştırmak için başka göreve atanmasını sağladı. Yeni görevinde fiilen işsiz bırakıldı. Aylarca boş kaldı. 37 yaşında böbrek hastalığından Viyana'da iki ay hasta ve yalnız hâlde yattı. 37 yaşında komutan olarak yeni atandığı ordu dağıtıldı. 38 yaşında Savunma Bakanı tarafından görevinden atıldı. 38 yaşında bir toplantıda giyebileceği bir tek sivil giysisi bile yoktu ve başkasından bir redingot ödünç aldı. Ayrıca cebinde yalnızca 80 Lirası vardı. 38 yaşında kendisi için tutuklama kararı çıkarıldı. 38 yaşında en yakın beş arkadaşından üçü, onun kongre temsil heyetine üye olmaması için oy kullandı. 39 yaşında idam cezasına çarptırıldı. 42 yaşında Türkiye Cumhuriyeti nin Cumhurbaşkanı oldu. Şimdi düşünün, sizin başarılı olmanızı engelleyen Atatürk'ün karşısına çıkmamış bir engel var mı? Sağlığınız mı bozuk? Atatürk'ün de bozuktu! Paranız mı yok? Atatürk'ün de yoktu! Çevrenizde sizi çekemeyenler mi var? Atatürk'ün de vardı! Aileniz çok varsıl değil mi? Atatürk'ün ailesi de çok varlıklı değildi! Bazı yakın arkadaşlarınız sizi arkadan mı vurdu? Atatürk'e de vurdular! Yöneticileriniz hakkınızı mı yiyor? Atatürk'ün de hakkını yemişlerdi! Sizden daha beceriksiz ama hırslı insanlar, sizden daha hızlı yükselip, size amirlik mi yapıyor? Atatürk'ün de başına gelmişti! Geçmişte bazı denemelerinizde başarısız mı oldunuz? Atatürk de olmuştu! Hakkınızda idam fermanı çıktığı için mi başarılı olamıyorsunuz? Atatürk'ün de başına gelmişti! Her şey seninle başlar... Mümin Sekman Şekerli yiyeceklerin zararları Uzmanların, 66 maddede topladıkları şekerin zararları listesi, şu şekilde sıralanıyor: 1. Kanser hücrelerinin en çok sevdiği şeydir. 2. Bağışıklık sistemimizi zayıflatıyor. 3. Vücudunuzun mineral dengesini bozuyor. 4. Çocuklarda hiperaktivite, endişe, dikkat bozukluğu ve huysuzluğa neden oluyor. 5. Çocuklarda uyuşukluğa neden oluyor. 6. Çocukların okul başarısını olumsuz etkiliyor. 7. Trigliserit seviyesinde belirgin bir artışa neden olabiliyor. 8. Bakteri enfeksiyonlarına karşı savunma sistemini zayıflatıyor. 9. Böbreklere hasar veriyor. 10. Krom eksikliğine yol açabiliyor. 11. Bakır eksikliğine yol açabiliyor. 12. Şeker, kalsiyum ve bakır emilimini engelliyor. 13. Meme, yumurtalık, prostat ve rektum kanserine yol açabiliyor. 14. Kadınlarda daha büyük risk oluşturmak üzere, kolon kanserine neden olabiliyor. 15. Şeker, safra kesesi kanseri için risk faktörü olabiliyor. 16. Gözleri bozuyor. 17. Seretonin seviyesini yükseltiyor; bu da kan damarlarını daraltıyor. 18. Hipoglisemi ye (kan şekerinin herhangi bir nedenle aşırı derecede düşmesi) neden olabiliyor. 19. Midenin asidik olmasına yol açabiliyor. 20. Çocuklarda adrenalin seviyesini artırıyor. 21. Koroner kalp hastalığı riskini artırabiliyor. 22. Ciltte kuruma ve saç beyazlamasına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırıyor. 23. Alkol bağımlılığına yol açabiliyor. 24. Diş çürüklerini artırıyor. 25. Kilo alımı ve aşırı şişmanlığa katkıda bulunuyor. 26. Yüksek miktarda şeker yemek, Crohn s hastalığı (sindirim kanalının iltihaplanma ve ülserler yaralar ile karakterize kronik bir hastalığı) ve ülseratif kolit riskini artırıyor. 27. Kireçlenmeye neden oluyor. 28. Astıma neden olabiliyor. 29. Mantar enfeksiyonlarına yol açıyor. 30. Safra taşı oluşmasını hızlandırıyor. 31. Böbrek taşı oluşmasına yol açabiliyor. 32. İstemik kalp hastalığına yol açabiliyor. 33. Apandisite yol açabiliyor. 34. Multiplsklerozis (MS) hastalığının belirtilerini şiddetlendiriyor. 35. Dolaylı olarak hemoroide yol açabiliyor. 36. Damarlarda varise yol açıyor. 37. Osteoporoz (kemik erimesi) oluşumuna katkıda bulunuyor. 38. Salya asiditesini artırıyor. 39. İnsülin sensitivitesinde düşüşe neden oluyor. 40. Glikoz toleransının düşmesine yol açıyor. 41. Büyüme hormonunu azaltıyor. 42. Toplam kolesterolü artırıyor. 43. Sistolik kan basıncını artırıyor. 44. Gıda alerjilerine neden oluyor. 45. Diyabet oluşumunu körüklüyor. 46. Hamilelikte kan zehirlenmesine yol açabiliyor. 47. Çocuklarda egzama oluşuma katkıda bulunuyor. 48. Kardiyovasküler hastalığa neden olabiliyor. 49. DNA yapısını bozabiliyor. 50. Katarakta neden olabiliyor. 51. Amfizeme (ciğer dokularının fazla gerilmeden dolayı elastikiyetlerini kaybetmesi) neden olabiliyor. 52. Ateroskleroz a (damar sertliği) yol açabiliyor. 53. Serbest radikal oluşumuna neden olabiliyor. 54. Enzimlerin işlevselliğini düşürüyor. 55. Karaciğer hücrelerinin bölünmesine neden olabiliyor; bu da karaciğerin boyutlarını büyütüyor. 56. Karaciğerdeki yağ miktarını artırıyor. 57. Karaciğerde patolojik değişimlere yol açabiliyor. 58. Pankreasa zarar verebiliyor. 59. Kabızlığa neden oluyor. 60. Miyopluğa neden oluyor. 61. Hipertansiyona neden oluyor. 62. Migren dahil olmak üzere baş ağrılarına yol açıyor. 63. Beyin dalgalarını artırabiliyor; bu da beynin düşünme yeteneğini zayıflatıyor. 64. Depresyona neden olabiliyor. 65. Hormonal dengesizliğe neden olabiliyor. 66. Alzheimer hastalığı riskini artırıyor. Temel görgü kuralları Terbiye ve saygı dost kazandırır. Karşınızdakilere sürekli olarak kendinizden söz etmeyiniz. Başkalarına meydan okumayınız. Hoşgörülü ve iyimser olunuz. Değerleri takdir edici olunuz. Karşınızdakinin inançlarına saygı gösteriniz. Bağırıp çağırarak karşınızdakilerin inançlarını değiştiremeyeceğinizi biliniz. Uygun giyimin, terbiyenin önemli bir koşulu olduğunu unutmayınız. Başkalarını rahatsız etmeyen görgülü kişi olunuz. Sözünüzde durunuz. Borçlarınızı zamanında ödeyiniz. Unutmayın, herkesin zamanı değerlidir. Bu nedenle ziyaretlerinizi uzatmayınız. Kişisel özellikleri ve sırları dedikodu konusu yapmayınız. Dedikodudan uzak durunuz. Başkalarına ölçülü öğütler veriniz ve yargılayıcı olmayınız. Sinirli değil, soğukkanlı olunuz. Birbirinize karşı nazik davranınız. İsteklerinizi rica ederek belirtiniz. Kırıcı konuşmayınız. Özür dilemek gerektiğinde bunu ihmal etmeyiniz. Alıngan değil, anlayışlı olunuz. Saygınızın yapmacık değil, içten olmasını sağlayınız. Argo sözcüklerle konuşmaktan kaçınınız. Hatasız kul olmadığını aklınızdan çıkarmayınız. Uygun olmayan el şakalarından uzak durunuz. Oturuş ve kalkışlarda dikkatli olunuz. Başkalarının kusurlarıyla (şişmanlık, zayıflık, kısalık, uzunluk, kellik vb.) alay etmeyiniz. Dinlemek, kulaklarınızın söylenenleri işitmesinden çok güven, saygı, ilgi ve bilgi paylaşımı demektir. Beverley Briggs Beyninizi doğru besleyin İnsan beyninin ayaktayken yaklaşık yüzde 10 daha fazla çalıştığı düşünülmektedir. Önemli kararlarınızı alırken kapalı alandaysanız, volta atmayı deneyebilirsiniz. Yürürken kolları sallamak, beynin performansını olumlu etkiler... Yabancı bir dil öğrenme beyni güçlendiriyor. Her gün birkaç yabancı ya da yerli yeni sözcükler öğrenip kullanabilirsiniz. Zihinsel jimnastik yapın. Bunun için başta Sudoku olmak üzere çeşitli bulmacalar çözün. Satranç gibi akıl oyunları oynayın. Zihinsel rutinlerinizi kırın. Bazen telefonu sol elinizle tutun, çantanızı diğer elinizle taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin. Her gün güzel bir resme, manzaraya ya da fotoğrafa bakmaya çalışın... Her gün sevdiğiniz bir müziği bir süre gözünüz kapalı dinleyin. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceler ne hakkındaysa, yaşamımız da ona göre şekillenir. Unutmayın aklınızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda onu çoğaltırsınız. İyi bir uyku kaliteli bir beyin için şarttır. Çok uyuyorum diye üzülmeyin. Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha çok vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun. Sürekli TV seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın. Beyninizin sınırlarını zorlamayan etkinlikler beyninizi geliştirmez... Beyni yoran en önemli şey monotonluktur (tekdüzeliktir). Yaşantınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz... Beyin kısa süreli hafızada 5 ile 7 arasındaki bilgiyi işleyebilir. Yaşamınızın en büyük kararlarını alırken kafadan değil, tıpkı beş hâneli iki rakam grubunu çarparken yaptığınız gibi, bir kâğıt üzerine yazarak ne yapacağınızı hesaplayın. Beyin tıkandığında varsayımlarla akıl yürütür. Kendinize bir kanaat önderi seçin ve onun zihnini kafanızın içindeymiş gibi düşünün. Mümin Sekman

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA: Sakıp Sabancı nın başarı ilkeleri Hedefiniz nedir? Onu bilin, dağılmayın. Başarının havada uçan bir talih kuşu olmadığını, bunun için hazırlık yapılması gerektiğini unutmayın. Para kazanmak için yaşanmaz, yaşamak için para kazanılır. Lüzumsuz şeylerle uğraşmayın. Sağlık her şeyin başıdır. Düzenli bir hayatınız olsun. Başarıya ulaştığınızda bunun zevkini alın. Güçlükle başarısızlığı birbirinden ayırın. Başarıya ulaşanları iyi inceleyin. Hangi işi yapacaksanız, o işi en iyi bilenlerle işbirliği yapın. İzzet Baysal dan öğütler Düşünmeye vakit ayır; düşünce güç için kaynaktır. Eğlenmeye vakit ayır; eğlence gençliğin sırrıdır. Okumaya vakit ayır; okuma bilginin pınarıdır. Duaya vakit ayır; dua güç anlarda direnmenin desteğidir. Sevmeye vakit ayır; sevme yaşamı tatlı kılan şeydir. Anlaşmaya vakit ayır; anlaşma yaşama güzel bir tat verir. Gülmeye vakit ayır; gülme ruhun güzelliğidir. Vermeye vakit ayır; verme günün aydınlığıdır. İşini yapmaya vakit ayır; iyi iş kişiyi kendine saygın yapar. Teşekküre vakit ayır; teşekkür yaşam pastasının kremasıdır. İnsan ilişkilerinde 10 temel kural 1- İnsanlarla konuşunuz, 2- İnsanlara gülümseyiniz, 3- İnsanlara adları ile hitap ediniz, 4- Dost ve yardımsever olunuz, 5- Nazik olunuz, 6- İnsanlarla gerçekten ilgileniniz, 7- Övme konusunda cömert olunuz, 8- Başkalarının duygularını anlayışla karşılayınız, 9- Hizmet etmek için hazır olunuz, 10-Esprili olunuz. Bu öğütlerin en önemlisi güleryüzlü olmaktır. Bir insana merhaba demek, gülümsemek ilişkinin sağlıklı başlamasında en önemli etkendir. Kaşları çatmak için 72, gülümsemek için ise 14 kas gerekir... İki Kurbağa İki kurbağa süt dolu bir kazana düşmüşler. Kurbağalardan biri bakmış ki çırpınmak, çabalamak nafile; ölüm kaçınılmaz. Nasıl olsa kurtulmak mümkün değil diye düşünmüş ve kendini bırakıvermiş. Arkadaşının boğulduğunu gören ikinci kurbağa ise çırpınmaya devam etmiş. Bacaklarını vuruyor, oradan oraya yüzüyor ve var gücüyle kurtulmaya çabalıyormuş. Bizim kurbağa o kadar çok çırpınmış, o kadar çok dövünmüş ki bir süre sonra sütün yüzeyinde bir yağ tabakası oluşmaya başlamış. Çünkü kurbağanın bacakları bir yayık görevi görüyormuş. Yağ tabakası giderek kalınlaşmış ve kurbağanın hayatı kurtulmuş. Üstün Dökmen den nasihatler Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme. Güvenmediğin kimseye aleyhine kullanabilecek hiçbir koz verme. İnsanlara doğru değer ver, hak etmeyenleri sil. Kimseye yalvarma. Asla dönüp arkana bakma. Sır tutmasını bil. Dostlarının yeri ayrı, sevgilinin yeri ayrı. Sevgilin için dostlarını, dostların için sevgilini satma. Kimsenin lafıyla dolduruşa gelme, ama aklının bir köşesinde de tut. Bir ilişkiyi kafanda bitirdikten sonra iki çift tatlı söz, iki damla gözyaşı için asla yumuşama. Seni sevenlerle kullananları iyi ayırt et. Seni dinleyip anlamaya niyetli olmayanlarla tartışma. Emrivakiyle oluşturulan dostlukları kabul etme. Eğer verdiğin o kişide kalmıyorsa ikinci bir sır şansı verme. Kendini öven insanlardan kaç. Karşındakinin doğruyu söylediğini varsayma. Kendine saygını yitirmene neden olacak hiçbir şey yapma. Sorunun olduğunda insanlar zaman ayırıp seni dinliyorsa onların öğütleri gözardı etme. Göz göre göre su birikintilerine taş atma, mutlaka üzerine sıçrar. Gözyaşlarının değerini bil. Onları hak etmeyenler için harcama. Senin zekana inanan insanları hayal kırıklığına uğratma. Kendini sev. Dışarıdaki güneşe bakıp gülümse ve önünde koskocaman bir gelecek olduğunu unutma. Dostluğunla yetinmeyenler için hiçbir fedakarlık yapma. İnsanları kaybediyorsun diye ağlayıp sızlama, ama kazandığın insanların değerini bil. Kimseye taşıyabileceğinden fazla değer verip bununla övünmesine fırsat verme. İstediğini almak için asla duygu sömürüsü yapma. Sana duyulan sevgiyi ve güveni istismar etme. Prof. Dr. Üstün Dökmen PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com Su Vücudumuz susuz kaldığında beyin hücrelerini susuz bırakmamak ve beynimize az kan gitmesini önlemek için başta kol ve bacak damarlarını, böbrek damarlarını ve akciğer damarlarını büzüştürüyor. Böylece o bölgelerden kan çekiliyor ve çekilen kan ile beynimizin su ihtiyacı karşılanıyor. Ancak bu bölgelerden çekilen kan da yeterli olmazsa, beynimizi susuz bırakmamak adına vücudumuz histamin salgısını artırıyor. Histamin akciğer damarlarını ve uzuvlarımızdaki damarlarını büzerek sıvı kaybını önlüyor ve böylece beynimize daha fazla kan gitmesi sağlanmış oluyor. Damarlarımızın büzüşmesi ile beynimiz susuz kalmıyor belki ama bunun karşılığında kollar, bacaklar ve diğer organlarımızdaki damarların büzüşerek daralması ile yüksek tansiyon, romatizma, uyuşukluk, halsizlik, bel ağrısı gibi en temel rahatsızlıkların yanı sıra, histamin salgısı mide asit salgısını artırıyor, bu da gastrit, ülser, reflü, mide ağrısı ve sonunda kanser hastalığına neden oluyor. Akciğerler damarlarının büzüşmesi nefes darlığı ve astım gibi hastalıkların en temel nedeni oluyor. Böbreklerden suyun çekilmesi böbrek taşlarına neden oluyor. böbrek damarları iyice büzüşerek ve işememizi azaltarak su kaybını önlemeye çalışıyor. Bu da yalnız böbrek değil, safra taşı oluşumuna da sebep oluyor. İdrarın sürekli böbreklerde tutulması böbrek hasarı ve böbrek yetersizliğine neden oluyor. Su içilmediği sürece tansiyonumuzun yüksek kalması damarlarımıza ciddi zararla verince öncelikle nefes darlığı, astım, epilepsi ve kalp hastalıkları ve hatta kalp krizi riski başlıyor. kan şekerimiz yükseliyor ve şeker hastalığına yakalanıyoruz. Peki ne kadar su içelim. İnsan ne kadar susuyorsa o kadar su içmeli' önermesi çok yanlış. Yalnızca hayatı sürdürebilecek kadar su içmek sağlıklı bir yaşam için yeterli değil. Birçok insan yeterli sıvı aldığını düşünüyor, Çünkü alkol, gazoz, kola, şekerli meyve suları gibi meşrubatlarla sıvı alınca vücudunun su ihtiyacını karşıladığını sanıyor, ama bu doğru değil. Özellikle kolalı içecekler bırakın faydayı sağlığımız için çok zararlı sıvılardır. Bu tip içecekler dudak kuruluğunuzu geçirdiği için susuzluğu hissedemiyorsunuz. Aşırı meşguliyet sırasında da insan susuzluğunu unutabiliyor. Ayrıca insanlar yaşlandıkça susuzluk merkezleri duyarlılığını kaybedip, susuzluk hisleri önemli ölçüde köreldiğinden, yaşlıların farkına varmadan susuz kalması yüzünden her türlü hastalık özellikle yaşlılarda hızla gelişiyor. Dikkat edin birçok yaşlının, yüksek olan tansiyonu yeterli su içtikten sonra hemen düşmekte. Su içince pek çok hastalığı ortadan kalkmaktadır. Yapılan araştırma sonuçlarına göre şiddetli ve kıvrandırıcı ülser ağrısı olan hastaya hiç ilaç vermeden sadece iki su bardağı su verilince ağrıları 8 dakika içinde geçtiği görülmüş, bu hastalara hastanede kaldıkları sürece sadece içtikleri suyu artırınca, mide ağrıları ve tansiyon problemlerinin tamamen yok olduğu gözlenmiştir. Suyu az içtiğinizin tek göstergesi idrarınızdır. İdrarınızın berrak ve kokusuz olması gereklidir. İçtiğiniz su aşırı soğuk olmamalı ve suyu yemekten en geç yarım saat önce içmelisiniz. Yemekle alınan su midemizdeki asiti seyreltir ve bu da yemeklerin sindirilmesini azaltır. Yatmadan evvel mutlaka bir ya da iki bardak su içmeye özen gösterin ve suyu oturarak için. Ayakta su içildiğinde doğrudan doğruya onikiparmak bağırsağına geçer. Oturarak içince su önce midede birikerek, içinde mikrop varsa ölür ve daha sonra 12 parmak bağırsağına geçer. Oturarak su içme usulüne uymakla insan kolera da dâhil, birçok bulaşıcı hastalıklarından korunmuş olur. Prof. Dr. İbrahim USLU

KONU / DENEY / TEMRİN / ÇİZİM / GÖZLEM / UYGULAMA: Bir Cam Kırılsa Zürafanın verdiği ders Bir zürafa nasıl dünyaya geliyor biliyor musunuz? Bebek zürafa, annesinin karnından çıktığı ilk anda, 3 metre yükseklikten yere düşer. Saniyeler içinde yüz üstü döner ve bacaklarını karnının altında toplar. Ardından başını hızla iki yana doğru silkelemek ve yüzünde birikmiş doğum sıvılarından kurtulmak zorundadır. Anne zürafa, birden bire en umulmadık şeyi yapar; uzun bacağıyla yavrusuna tekme atar. Eğer yavru ayağa kalkmazsa bir tekme daha atar, sonra bir tekme daha, bir daha... Ayağa kalkmadıkça tekmeler sertleşir. Ayağa kalkınca da anne zürafadan yeniden bir tekme yer. Neden? Nasıl ayağa kalktığını unutmaması için. Vahşi doğada bebek zürafalar sürüde kalabilmek için hemen ayağa kalkmak zorundadır. Çünkü onları ancak sürü koruyabilir. Yazar Irving Stone, zürafalarla, başarılı insanlar arasında benzerlik olduğunu söyler. Biyografisini yazdığı kişiler arasında Van Gogh, Darwin, Freud, Michelangelo gibi isimler bulunuyor. Stone şöyle diyor: Hikâyesini kaleme aldığım şahıslar büyük işler başaracaklarına dair hayaller kurmuşlar ve bir önseziyle buna inanarak işe koyulmuşlar. Büyük darbeler almışlar, yere devrilmişler, iftiraya uğramışlar, ancak her düşürüldükleri zaman yeniden ayağa kalkmaya muvaffak olmuşlar. Eninde sonunda hayallerine kavuşmuşlar. Böyle insanlar asla yıkılmazlar. 1993-2001 yılları arasında New York ta belediye başkanlığını yapan, özellikle suçları önlemesiyle ünlenen Rudy Giuliani bu başarısını şöyle anlatıyor: Bir sokağın suç bölgesine dönüşme süreci önce tek bir pencere camının kırılmasıyla başlıyor. Çevreden tepki gelmez ve cam hemen onarılmazsa, oradan geçenler o bölgede düzeni sağlayan bir otorite olmadığını düşünüyor, diğer camları da kırıyor. Ardından daha büyük suçlar geliyor. Bir elektrik direğinin dibine biri, bir torba çöp bıraksın. O çöpü hemen oradan kaldırmazsanız, her geçen çöpünü oraya bırakır ve çok kısa bir sürede dağlar gibi çöp birikir. Ben ilk konan çöp torbasını kaldırttım. Kırık Cam Teorisi ABD li suç psikologu Philip Zimbardo nun 1969 da yaptığı bir deneyle ortaya atıldı. Zimbardo, suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx ve daha yüksek yaşam koşullarına sahip Palo Alto bölgelerine 1959 model birer Oldsmobile bıraktı. Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı. Bronx taki otomobil üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandı. Diğerineyse bir hafta boyunca kimse dokunmadı. Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi sağlam kalan otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdı. Daha ilk darbe indirilmişti ki çevredeki insanlar (zengin beyazlar) da olaya dahil oldu. Birkaç dakika sonra o otomobil de kullanılmaz hale gelmişti. Demek ki diyordu Zimbardo, ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerek. Başarı öğretmen kalitesiyle yükselir Öğrenci başarısı, hem ulusal hem uluslararası sınav sonuçları da örneklenerek en çok tartıştığımız konulardan birini oluşturuyor. Düzenli spor yapmanın faydaları 1. Kendinizi daha iyi hisseder, olumsuz ruh durumlarına çok daha az girersiniz. 2. Öğrenme kabiliyetini artırır. 3. Özgüveninizi artırır. Başarıda öğretmenin katkısının ne 4. Beyninizi zinde tutar. 5. Vücudunuzu zinde ve hazır kadar büyük olduğu tartışılmaz. tutar. McKinsey tarafından yapılan 6. Duygu-durum (ya da akıl araştırma bu katkıyı da ölçüyor. sağlığı) yönünden sizi Bu çalışma okul ortamının ve güçlendirir. öğretmenin niteliğinin öğrencinin 7. Bağışıklık sisteminizi yüzde 50'lik başarı dilimine girmesi üzerindeki etkisini ölçmek güçlendirir. 8. Stresi azaltır ve strese karşı için yapılıyor. korur. 9. Daha mutlu olmanızı sağlar. Sonuçlar şöyle: 10. Yaşlanma karşıtı etkileri vardır. Eğer okul da öğretmen de 11. Cilt sağlığı ve rengine ortalama ise öğrencinin başarısı yüzde 50'lerde kalıyor. Öğretmenin olumlu katkısı vardır. 12. Uyku düzeni düzeltir. de okulun da niteliği kötüyse 13. Felci önlemeye yardımcıdır. başarı yüzde 3'e düşüyor. 14. Eklem fonksiyonlarını geliştirir. Okul çok başarılı öğretmen 15. Kas gücünü artırır. niteliksizse bu kez öğrenci 16. Anksiyeteyi azaltır. başarısı yüzde 37'lerde kalıyor. 17. Hafızayı keskinleştirir. 18. Bağımlılıkların kontrol Eğer okul ortamı çok başarılı edilmesini kolaylaştırır. öğretmen de çok nitelikliyse bu 19. Üretkenliği artırır. kez çocuğun başarısı yüzde 20. Yaratıcı düşünce yeteneğini 96'lara çıkıyor. artırır. 21. Vücut görüntüsünü Okulun imkânları kötü ama iyileştirir. öğretmenler başarılıysa çocuğun 22. Özsaygınızı artırır. başarısı yüzde 63 oluyor. 23. Hayata bağlı kalmanıza yardım eder. Başta bu çalışma olmak üzere 24. Yeme bozukluklarını eğitimin kalitesini artırmak için iyileştirir. yapılan araştırmalar öğretmenin 25. Yaşam süresini uzatır. öğrenci başarısında büyük etkisi 26. Kemiklerinizi sağlamlaştırır. olduğunu gösteriyor. 27. Kalbinizi güçlendirir. 28. Duruşunuzu (postür) Uluslararası verilere göre düzeltip geliştirir. Türkiye'deki öğrencilerin yüzde 29. Soğuk algınlığına karşı 69'u alt sosyoekonomik gruptan güçlü bir önleyicidir. geliyor. Başarıyla çocuğun içinde 30. İştahı kontrol altına alır. bulunduğu aile ve okul iklimi gibi koşullar arasında paralellik olduğu 31. Kolesterol düzeylerini bir gerçek. Ancak tüm bu olumsuz sağlıklı değerlere tutar. koşulları telafi edebilecek tek şey 32. Birçok kanser türüne yakalanma riskini azaltır. nitelikli öğretmen. 33. Yüksek kan basıncını düşürür. Yukarıdaki araştırma okul ortamı ne kadar kötü olursa olsun, nitelikli 34. Şeker hastalıklarına bir öğretmenin çocuğun başarısını yakalanma riskini azaltır. yüzde 63'lere kadar çıkarabildiğini 35. Bunaklığı önlemede güçlü bir önleyicidir. gösteriyor. 36. Sırt, bel ve boyun ağrılarını önler ve azaltır. Türkiye de sorunların en 37. Kemik erimesi riskini büyüklerinden birini öğretmenin azaltır. niteliği oluşturuyor. Açığın olduğu 38. Depresyonu azaltır ve yerlerde boşluk ücretli depresyondan çıkarma öğretmenlerle dolduruluyor. olasılığı yüksektir. 39. Kas kaybını önler. Şırnak'taki öğretmenlerin ancak 40. Enerji ve dayanıklılığı yüzde 16'sının kendi yükseltir. branşlarındaki derslere girdikleri 41. Sportif performansı artırır. biliniyor. Geri kalan yüzde 84'ü 42. Ağrıya dayanıklılığı artırır. branşı olmadığı halde başta 43. Denge ve koordinasyonu İngilizce, matematik, fen olmak üzere çeşitli dersleri veriyor ya da geliştirir. 44. Hücrelere yeterli ve daha dersler boş geçiyor. bol oksijen taşınmasını sağlar. 45. Konsantrasyon yeteneğini Böyle bir ortamda yetişen artırır. öğrenciden başarı beklemek de 46. Kendini kontrol etme hayal oluyor. gücünü artırır. 47. Yorgunluğu ve kronik Başarı yükselsin istiyorsak yorgunluğu azaltır. öğretmenlerin niteliğini artıracak 48. Gücü artırır. ve onların iyi yetişmesini 49. Hayatı daha heyecanlı sağlayacak yatırım yapmak yapar. zorundayız. 50. Yaşam kalitenizi artırır. Pervin Kaplan PDF created with pdffactory trial version www.pdffactory.com