Önsöz. Dünyada taşımacılık, üretimi fazla olan malların,



Benzer belgeler
2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

BELEDİYELERCE BİLGİ SAĞLANACAK İDEP EYLEMLERİ

2001 yılında Marakeş te gerçekleştirilen 7.Taraflar Konferansında (COP.7),

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

Program Koordinatörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı

İL KOORDİNASYON VE İZLEME SİSTEMİ (İKİS)

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

SERA GAZLARININ İZLENMESİ ve EMİSYON TİCARETİ

İklim Değişikliği ve Hava Yönetimi Koordinasyon Kurulu Çalışma Grupları

Resmî Gazete Sayı : 29361

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

T.C. ULAŞTIRMA BAKANLIĞI ULAŞIMDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Yaşanabilir Bir Şehir için İzmir Bölge Planı Hedefleri. H.İ.Murat ÇELİK, PMP Birim Başkanı

TURKLAB Bülten Ocak-Şubat-Mart. Metot Validasyonu Eğitimi Şubat 2018

Türk Akreditasyon Kurumu -TÜRKAK

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü

Türkiye de Stratejik Çevresel Değerlendirme: İhtiyaçlar, Zorluklar ve Fırsatlar

TÜRKİYE CUMHURİYETİ NİYET EDİLEN ULUSAL OLARAK BELİRLENMİŞ KATKI

ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

TEKSTİL VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ TORBALI SONUÇ RAPORU

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

SAĞLIK TURİZMİNİN GELİŞTİRİLMESİ PROGRAMI VE POLİTİKALAR. Dr. H. Ömer Tontuş Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü

İş ve Yatırım Ortamının Geliştirilmesi Çalışmaları Ve Yatırıma Uygun Arazi Belirlenmesi İçin CBS Teknolojisinin Kullanılması

Altyapı Erişim, Şebeke Bildirim ve KHY Paydaş Toplantısı

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

3. HAFTA-Grup Çalışması

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ MENDERES SONUÇ RAPORU

ÖMER FARUK BACANLI. DTD Genel Sekreteri 10 Eylül 2015

ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME DAİRESİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN PİLOT SEÇİLEN BÖLGELERDE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

Karbon Piyasasına Hazırlık Teklifi Market Readiness Proposal (MRP)

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Maliye Bakanlığı Hazine Müsteşarlığı SGK KOSGEB. Maliye Bakanlığı SGK KOSGEB İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

SAVUNMA SANAYİİ MÜSTEŞARLIĞI ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ VE İHRACAT STRATEJİK PLANI

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

T. C. KAMU İHALE KURUMU

PROJE TEKLİF FORMU FİZİBİLİTE RAPORU HAZIRLANMASI GEREKMEYEN KAMU YATIRIM PROJESİ TEKLİFLERİ İÇİN

İZMİR BÖLGE PLANI İLÇE LANSMAN SÜRECİ ALİAĞA SONUÇ RAPORU

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

2. Hafta DEPOLAR VE DEPOLAMA 1. DEPO VE DEPOLAMA KAVRAMLARI. 2. Hafta

Proje Faaliyetleri ve Beklenen Çıktılar

TÜRKİYE DEMİRYOLU ULAŞTIRMASININ SERBESTLEŞTİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

2017 YILI ERCİYES ÜNİVERSİTESİ. Stratejik Plan. İzleme ve Değerlendirme. Raporu

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

T.C. İSTANBUL KALKINMA AJANSI

ÜLKEMİZDE SİBER GÜVENLİK

DEMİRYOLLARI DÜZENLEME GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANAN YASAL DÜZENLEMELER

Türkiye nin Sanayi Devrimi «Dijital Türkiye» Yol Haritası

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

e-dönüşüm Türkiye Projesi 2005 Eylem Planı İlerleme Raporu Sunuşu

Tüm Raylı Sistem İşletmecileri Derneği. Aysun DURNA TÜRSİD Genel Sekreteri Elektrikli Raylı Ulaşım Sistemleri Sempozyumu erusis 2015, Eskişehir

64. HÜKÜMET 2016 YILI EYLEM PLANININDA TÜRKİYE BELEDİYELER BİRLİĞİNİN KATKI SAĞLAYACAĞI KONULAR

SANAYİ SEKTÖRÜ DEĞERLENDİRMELER , Ankara Canan DERİNÖZ GENCEL ENVE 95-ENVE 98. Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Çevre Koordinatörü

DEMİRYOLU EMNİYET YÖNETİM SİSTEMİ EMNİYET ÇALIŞTAYI 2016

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KURUM/KURULUŞ. Hazine Müstaşarlığı Kalkınma Bakanlığı Maliye Bakanlığı Sosyal Taraflar

KONYA HAVA KARGO TERMİNALİ Ahmet ÇELİK

ISO 14001:2015 ÇEVRE YÖNETİM SİSTEMİ GEÇİŞ KILAVUZU

Vizyonumuz Ülkemizin, çevre ve iş güvenliği alanlarında ulusal ve uluslararası rekabet gücünü artıracak çalışmalarda öncü olmaktır.

Okullardaki Elektrik Sistemlerinde Enerji Verimliliği Sağlamanın Yolları

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İlaç Uygulama ve Araştırma Merkezi (ERFARMA) 2018 Yılı Stratejik Plan İzleme ve Değerlendirme Raporu

İKİNCİ KISIM. Amaç ve Hukuki Dayanak

BÖLGESEL YENİLİK ve KALKINMA AJANSI DESTEKLERİ

KONYA OTOMOTİV YAN SANAYİ İŞ KÜMESİ

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

Türkiye Denizcilik ve Lojistik

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI SERA GAZI EMİSYON AZALTIM PROJELERİ SİCİL İŞLEMLERİ

ANKARA KALKINMA AJANSI.

Tarımın Anayasası Çıktı

ÖNCELİKLİ TEKNOLOJİ ALANLARINDA TİCARİLEŞTİRME PROGRAMI EYLEM PLANI

Türkiye nin Tarım Vizyonu ve Geleceği

Liberalleşmenin Türkiye Enerji. 22 Şubat 2012

ULUSLARARASI KARBON PİYASALARI ARENASI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN AYAKİZİ DÜŞÜK KARBON EKONOMİSİNE GEÇİŞTE TÜRKİYE NİN ROTASI

MAYIS 2018 OLAĞAN MECLİS TOPLANTISI NA HOŞGELDİNİZ

Yeniden Yapılanma Süreci Dönüşüm Süreci

MONDİ TİRE KUTSAN KAĞIT VE AMBALAJ SANAYİİ A.Ş. ATIKSUDAN BİYOGAZ ELDESİ TESİSİ PROJE BİLGİ NOTU

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

DIŞ İLİŞKİLER VE AVRUPA BİRLİĞİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İZMİR DE (TEMİZ ÜRETİM)

1- Neden İç Kontrol? 2- İç Kontrol Nedir?

Türkiye nin Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Mekanizmasına Destek için Teknik Yardım Projesi Ankara, 15 Şubat 2017

Transkript:

Önsöz Yıl:49 Sayı:573 ŞUBAT 2010 Sahibi Türk Standardları Enstitüsü Adına Tahir BÜYÜKHELVACIGİL Genel Yayın Yönetmeni Ahmet PELİT Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Y. Selim ÇELEBİ Yayına Hazırlayanlar O. Murat PERÇİN A. Sabit YÖNEY Türkay BİRBEN Aslıhan KÖKER Canan DOĞAN Ebru CEM Yönetim Yeri TSE Pazarlama ve Tanıtım Dairesi Başkanlığı Necatibey Cad. No:112, 06100 Bakanlıklar / ANKARA Tel: 0.312. 416 63 12 416 63 25 Faks : 0.312. 416 65 84 e-mail: standarddergi@tse.org.tr Reklam ve Abone Ayşe Nedret GÜNEŞ Tel: 0.312. 416 63 17 e-mail: pazarlama@tse.org.tr 2010 Yılı Abone Bedeli Aylık : 7 TL (KDV dahil) Yıllık : 70 TL (KDV dahil) (Bir yıllık aboneliklerde Öğretim Görevlileri, Öğrenciler ve Enstitümüzden belgeli firma, kurum ve kuruluşlara % 50 indirim uygulanır.) 2010 Yılı Reklam Tarifesi Arka Kapak : 2000 TL + KDV Kapak İçleri : 1500 TL + KDV Son Sayfa : 1500 TL + KDV İç Tam Sayfa: 1300 TL + KDV Tasarım, Baskı, Dağıtım SARAY MATBAACILIK Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti. Merkez Mah. Polat Sok. No:2 Pursaklar Ankara 0.312 527 28 90 Yayın Türü: Yerel Süreli Basım Tarihi: 19.02.2010 Standard hakemli bir dergidir. Dergimize gönderilen makaleler ihtiyaç duyulduğunda uzmanlık alanına göre, konusunda uzmanlaşmış kişilere incelettirildikten sonra yayınlanır. Dergide yayınlanan yazılardaki görüşler yazarına ait olup Derginin ve yazarın adı alınarak iktibas edilebilir. Dergimize gönderilen yazılar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilmez. Dünyada taşımacılık, üretimi fazla olan malların, ihtiyacın bulunduğu bölgelere gönderilmesiyle başladı. Tarihsel gelişim içinde, sanayi devrimi lojistiğin evriminde bir dönüm noktası olarak karşımıza çıkmaktadır. Küreselleşmenin gündemi işgal etmesine kadar lojistik sadece askeri alanla sınırlı idi. Günümüzün iş dünyası, savaşın yerini uluslararası rekabetin, erzak ve mühimmatın yerini mal, teknoloji ve varlıkların aldığı bir arenaya dönüştürdü. Lojistik 21. yüzyılda amaca ulaşmak için tüm organizasyonu ve kaynaklarını en uyumlu şekilde hareket ettirebilme yeteneği olarak iş dünyasının gündemine girdi. Biz de bu önemli konuya dergimizde yer verdik. Bu ay Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ı ve Lojistik Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tanyaş ı konuk ettik. Kara, hava, deniz ve demir yolu ile ilgili merak ettiklerinizi bu sayfalarımızda bulabileceğinizi umuyoruz. Lojistik sektörünün ülke ekonomisine yön veren ve ekonomik olumsuzluklardan, doğal koşullardan, siyasi belirsizliklerden etkilenen bir sektör olduğunu söyleyen Lojistik Yönetimi Danışmanı Atilla Yıldıztekin, makalesinde ülkemizde yaşanan ekonomik krizlerin lojistik sektörüne etkilerini anlatıyor. Sivil Havacılık Genel Müdürü Dr. Ali Arıduru, Bölgesel Havacılık Politikası kapsamında hayata geçirdikleri projeleri ve geleceğe yönelik hedeflerini bizlerle paylaşıyor. Toplam Kalite Yönetiminin Türk Sivil Havacılığındaki uygulamalarını da Eğitim ve Kontrol Amiri Selçuk Kahraman özetliyor. Denizcilik Uzmanı H. İlyas Karabıyık ve Dnz. Trf. Başkılavuzu Melik Çağrı Küçükyıldız, lojistiği farklı aşamaların yan yana gelmesiyle oluşan bir zincir olarak değerlendirdiklerini, bu zincirin başarısının büyük ölçüde liman hizmetlerinin verimine bağlı olduğunu belirtiyor, liman operasyonlarındaki başarısızlıkların, gecikmelerin, işletmedeki zayıflıkların, lojistik zincirinin aksamasında önemli rol oynadığını vurguluyorlar. Kara, deniz, demir yolu ve yerine göre hava yolu erişimi ile kombine taşımacılık imkânlarının olduğu depolama ve ulaştırma hizmetlerinin birlikte sunulduğu lojistik merkezlerin öneminin anlaşılması üzerine Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) nın farklı ölçeklerde oniki noktada kurmayı planladığı tesisler ve bu konularda yapılan çalışmaların özetini TCDD nin; Gümrük Birliği ve Taşıma Kotalarını Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu AB Danışmanı Can Baydarol un, Basel-II nin Lojistik Sektörüne Olası Etkilerini Öğr. Gör. Selçuk Duranlar ın, Kruvaziyer Limanların Özelleştirilmesini Öğr. Gör. Savaş Artuğer ve Öğr. Gör. Fatih Türkmen in, Lojistik Sektöründe Yazılım ve İletişim Standardlarını Lojistik Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Osman Circi nin yazılarında bulabilirsiniz. Yard. Doç. Dr. Metin Çanci, enerji lojistiğinin yalnızca enerji kaynağı ürünlerinin taşınması ve depolanmasıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda enerjinin üretiminden tüketim yerlerine kadar enerji hatlarıyla iletimini de kapsadığını söylüyor. Yazısında stratejik açıdan enerji lojistiği konusunu bizlerle paylaşıyor. Adell Armatür ve Vana Fabrikaları AŞ Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ercan Topçu ile su, banyo ve mutfak ile ilgili etnografik eserlerden oluşan, özel kültür koleksiyonu ve su kültürü üzerine yaptığımız söyleşimizi zevkle okuyacağınızı umuyoruz. Birçok gelişmekte olan ülkede olduğu gibi, Türkiye de de kentsel lojistik planlamasının başlangıç aşamasında olduğunu söyleyen Yard. Doç. Dr. Birsen Koldemir, ülkemizde genel olarak terminallerin ve önemli yerlerin, kentsel lojistik planlaması bakış açısıyla seçilmediğini ve ulaştırma altyapısının yeterli olmadığını belirtiyor. Doç. Dr. Murat Erdal ise ülkemizde, sosyal bilimler alanında lojistik eğitiminin bugüne kadar en çok ihmal edilen konuların başında geldiğini vurguluyor. İstanbul Üsleri (Kapanları), Osmanlı İmparatorluğu döneminde 15. yy da oluşturulmuş, 16. yy da yaygınlaşmış ürün toplama ve dağıtım merkezleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Necmettin Akten, lojistik üslerin tarihi sürecini özetliyor. İhsan Bulut ve Güzin Kantürk, Denizli İli, Honaz ilçe sınırlarında yer alan Saklıgöl ve içindeki yüzen adayı anlatırken çalışmalarıyla, ülkemiz doğal zenginliği ve sulak alanlarının önemini ve tanıtımını sağlamayı amaçladıklarını belirtiyorlar. Dergimizde bilgi alabileceğiniz diğer makalelerimiz; Geleneksel Türk El Sanatları ve Geleneksel Meslekler, Çoruh Vadisi: Suya Gömülecek Miras, Hububat Tüketimi Çocukluk Döneminde Obeziteyi Azaltabilir, Üstün Yeteneklilik Kavramı. Saygılarımla. Ahmet PELİT Genel Yayın Yönetmeni

6 12 Türkiye Ýklim Deðiþikliðine Uyum Ýçin Stratejisini Ýlan Etti Haberler 40 16 46 Doküman Yönetimi 51 Ayýn Konuðu: Lojistik Derneði Baþkaný Prof. Dr. Mehmet TANYAÞ 72 76 Kriz Zamaný Lojistik 97 100 Türkiye'de Sivil Hava Taþýmacýlýðý Yapan Ýþletmeler Ýçin Müþteri Odaklý Bir Yönetim Modeli Olarak Toplam Kalite Yönetimi Lojistik Sektöründe Deniz Yolu Taþýmacýlýðý Gümrük Birliði ve Taþýma Kotalarý 80 Geleneksel Türk El Sanatlarý ve Geleneksel Meslekler Kentsel Lojistik ve Önemi 106 Çoruh Vadisi: Suya Gömülecek Miras Kruvaziyer Limanlarýnýn Özelleþtirilmesi: Kuþadasý Limaný Örneði

Ekonomik ve Teknik Dergi Yýl:49 Sayý:573 Þubat 2010 ISSN: 1300-8366 Ayýn Konuðu: Ulaþtýrma Bakaný Binali YILDIRIM 4 Lojistik Sektörü Gümrük Birliði ve Taþýma Kotalarý Ýstanbul Kapanlarý: Dünyanýn Ýlk Lojistik Üsleri Ýstanbul Sularý ve Su Kültürü Yüzen Adalar Içindekiler Baþkan'dan: Lojistikten Tedarik Zinciri Yönetimine 30 18 38 Ayýn Konuðu: Ýstanbul Kapanlarý: Dünyanýn Ýlk Lojistik Üsleri Ulaþtýrma Bakaný Binali YILDIRIM 54 Stratejik Açýdan Enerji Lojistiði 66 60 Söyleþi: Lojistik Sektöründe Demir Yollarýnýn Yeri ve Lojistik Merkezler Projesi 82 Adell Armatür ve Vana Fabrikalarý AÞ. Yönetim Kurulu Baþkan Yardýmcýsý Dr. Ercan TOPÇU 88 Türkiye'de Lojistik Eðitimi Sivil Havacýlýk Genel Müdürlüðünün 2009 Yýlý Deðerlendirmesi 93 Yukarý Daðdere Köyü Saklýgöl Yüzen Adasý Lojistik Sektöründe Yazýlým ve Ýletiþim Standartlarý

Başkan dan Tahir BÜYÜKHELVACIGİL / TSE Başkanı Lojistikten Tedarik Zinciri Yönetimine Lojistik, kelime kökeni itibarıyla Latin dilinde lojik (mantık) ve static (istatistik) kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmiştir ki sözlük anlamı olarak mantıki istatistik tir. Önemi 2. Dünya Savaşı nda anlaşılmış ve sonrasında lojistiğe bilimsel bir konu gözüyle bakılmaya başlanılmıştır. Günümüzün modern ordularında ve iş dünyasında lojistik hangi boyutta olursa olsun, herhangi bir operasyonun veya faaliyetin başarıya ulaşması için vazgeçilmez unsurlardan biridir. Lojistik; müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürünün, servis hizmetinin ve bilgi akışının, başlangıç noktasından (kaynağından) tüketildiği son noktaya (nihai tüketiciye) kadar olan tedarik zinciri içindeki hareketinin etkili ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması, dağıtımı ve tüm bu faaliyetlerin kontrol altında tutulmasıdır. Ülkemizde lojistik dendiğinde, en geniş anlamda kara, deniz ve hava taşımacılık sektörü akla gelmektedir. Ancak tanımından da anlaşılacağı üzere, lojistik, taşımacılığa ek olarak yukarıdaki tanımda sözü edilen diğer faaliyetleri de içermektedir. Lojistikte iki ana unsur bulunmaktadır; bunlar müşteri ve tedarik zinciridir. Lojistik yönetiminde, müşteri her türlü teslim noktasıdır. Tedarik zinciri; tedarikçilerden, üreticilerden, dağıtıcılardan, toptancılardan ve perakendecilerden oluşur. Yönetim sistemlerinde meydana gelen yeni değişiklikler sonucunda artık günümüzde lojistik yönetimi terimi yerine

tedarik zinciri yönetimi terimi kullanılmaya başlanmıştır. Nihaî müşterilere dağıtılmak üzere ham maddeleri tamamlanmış ürünlere dönüştüren tedarik zinciri, çok safhalı, kapsamında birden fazla görevi olan ve birçok işletmeyi içeren bir prosestir. Genel bir tanım olarak tedarik zinciri, ham maddelerin siparişi ve elde edilmesinden mamullerin üretilmesine ve müşteriye dağıtım ve ulaştırılmasına kadar olan kurumsal fonksiyonlarına uzanan bir faaliyetler dizisidir. Yukarıda bahsetttiğimiz tanımlardan da anlaşılacağı üzere, lojistik veya tedarik zinciri kalite sisteminin veya sistemlerinin kullanılmasına ihtiyaç duymaktadır. Tedarik Zinciri Yönetimi Profesyonelleri Konseyi (Council Supply Chain Management Professionals (CSCMP)) tarafından yapılmakta olan çalışmalar, sadece kalite yönetim sistemlerine değil, aynı zamanda; üretimden paketlemeye, taşıma paletlerinden konteynerlere, taşıma araçlarından yükleme ve boşaltma araçlarına, kullanılan depoların ve stoklama alanlarının inşasına kadar çok sayıda konuda standardlara ve standardizasyona ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Günümüzün iş dünyasında, ham maddeler dünyanın herhangi bir yerinden temin edilip tedarik zinciri içinde şekillenmekte ve nihai tüketiciye arz edilmektedir. Bu prosesin güvenli ve en düşük maliyetle yapılması, ekonominin temel kurallarının gereğidir. Bu nedenle, Tedarik Zinciri Yönetimi sadece ulusal değil aynı zamanda uluslararası bir boyuta sahiptir. Bu, güvenlikle ilgili çok sayıda konunun uluslararası boyutta mevzuat ve standardlarla düzenlenmesini gerektirmiştir. Bu nedenle de Tedarik Zinciri Yönetimi, aynı zamanda kalite altyapısından ve özellikle tesis edilmiş uygunluk değerlendirmesi hizmetlerinden yararlanılmasını gerektirmektedir. Kendi olanaklarından yararlanmayan ülkeler, yabancı uygunluk değerlendirme kuruluşlarının hizmetlerine muhtaç olmakta, bu durum ise lojistik maliyetlerini önemli ölçüde artırmaktadır. Ülkemiz için, bu konuda tehlikeli maddelerin taşınmasıyla ilgili uygulamaları örnek olarak verebiliriz. Türkiye AB arasında Gümrük Birliği nin tesisini takiben Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından Basınçlı Kaplar ve Bu Kapların Muayene Yöntemlerinin Ortak Hükümlerine Dair Yönetmelik 10/11/2000 tarih ve 24226 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kapsamda ihtiyaç duyulan standardların uyumu Enstitümüz tarafından yapılmıştır. Bunu takiben TSE Onaylanmış Kuruluş olmak üzere tüm gerekleri yerine getirmiştir. Ancak ülkemizin Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınmasına Dair Uluslararası Anlaşma (UNECE European Agreement Concerning the International Carriage of Dangerous Goods by Road (ADR)), kısaca ADR Anlaşmasına taraf olmasıyla ilgili işlemlerin henüz tamamlanmaması nedeniyle; AB Komisyonu TSE nin Basınçlı Kaplar ve Bu Kapların Muayene Yöntemlerinin Ortak Hükümlerine Dair Yönetmelik kapsamında Onaylanmış Kuruluş olarak atanmasıyla ilgili Türkiye tarafından yapılan bildirimi işleme koymamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak, tehlikeli maddelerin taşınması hususunda Türkiye de üretilen basınçlı kaplar, ADR Anlaşmasına taraf ülkelerin uygunluk değerlendirme kuruluşları tarafından onaylanmadan uluslararası taşımacılıkta kullanılamamaktadır. Bu konu, taşımacılık sektörü için standardlar ve konunun uluslararası boyutu hususunda var olan sorunlardan sadece bir tanesidir ve daha çok sayıda örnek bulmak mümkündür. Lojistik sektörümüz, ülkemiz için stratejik bir öneme sahiptir. Sektör içinde; Tedarik Zinciri Yönetimi ve Kalite Yönetim sistemlerinin uygulama payı ile ilgili tüm taraflar arasında iş birliği arttıkça sadece yurt içi uygulamalarda verimliliğin artırılmasıyla sınırlı kalınmayıp, uluslararası alanda da sektörün rekabet gücünün artırılacağı muhakkaktır. Enstitümün sektöre katkı ve destek sağlamaya her zaman hazır olduğunu belirtir, lojistik sektörünün tüm emektarlarına kalite yolculuğunda başarılar dilerim.

HABERLER Ürün Belgelendirme Faaliyetlerimiz TÜRKAK Tarafından Akredite Edildi 6 Kuruluşların belirlenmiş ulusal ve uluslararası standardlara göre faaliyetlerde bulunmaları ve bu suretle belgelerinin ulusal ve uluslararası kabulünün sağlanmasında önemli rol oynayan akreditasyon konusunda Türk Standardları Enstitüsü (TSE) yeni bir başarıya daha imza attı. TSE, 132 sayılı Türk Standardları Enstitüsü Kuruluş Kanunu ile belirlenen görevleri çerçevesinde Sistem Belgelendirme, Personel Belgelendirme, Deney Laboratuvarları ve Kalibrasyon faaliyetlerinden sonra Ürün Belgelendirme faaliyetlerinde de TS EN 45011 Ürün Belgelendirmesi Yapan Belgelendirme Kuruluşları için Genel Şartlar Standardına göre, Türk Akreditasyon Kurumu (TÜRKAK) tarafından AB-0009-U Akreditasyon Numarası ile akredite edildi. Hizmet çeşitliliği, kalitesi ve büyüklüğü ile takdir toplayan, hem ihtiyari, hem de mecburi alanda uygunluk değerlendirme hizmetleri sunan, gerek Avrupa gerekse dünya ölçeğinde önde gelen kuruluşlardan olan TSE, ülkemiz dışında da toplam 1000 den fazla ürün belgelendirmesi gerçekleştirdi. Birçok önemli uluslararası ürün belgelendirme sistemine de taraf olan TSE, akreditasyon ile bu alandaki ulusal ve uluslararası başarılarına bir yenisini ekledi. TSE nin sürekli iyileştirme yaklaşımı çerçevesinde bundan sonraki hedefi, her yıl düzenli olarak akreditasyon kapsamını genişletmek olacaktır.

DSİ Genel Müdürlüğü Tüm Teşkilatı Kalite Belgesi Çatısı Altında Topladı HABERLER Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistem Belgesi almaya hak kazandı. DSİ Genel Müdürü Haydar Koçaker, TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, TSE Genel Sekreter Yardımcısı Hakan Ergin, Personel ve Sistem Belgelendirme Merkezi Başkanı Aykut Kırbaş, Planlama ve Koordinasyon Müdürü Mesut Duru ve DSİ çalışanlarının hazır bulunduğu belge töreni, 19 Ocak 2010 tarihinde, DSİ Genel Müdürlüğü nde yapıldı. Kamu kurumları arasında ilk ve örnek olacak şekilde tüm teşkilatı tek bir kalite belgesi çatısı altında toplamış bulunan DSİ, böylece tüm işlerinde ve birimlerin alt faaliyetlerinde standard bir hizmet üretimi sunmayı, uygulamalarda ön plana çıkan eksiklikleri eş zamanlı olarak bertaraf etmeyi, iyi uygulama örneklerini aynı anda genele yayarak sürekli iyileştirmeyi sağlamayı amaçlamaktadır. DSİ nin ülke çapında hizmet veren 25 bölge müdürlüğünün video konferans sistemiyle katıldığı törende DSİ Genel Müdürü Haydar Koçaker yaptığı konuşmada 2007 yılında başlattığımız Genel Müdürlüğümüz merkez ve taşra teşkilatını tek bir çatı, tek bir kalite yönetim sistemi çatısı altında toplamak maksadıyla yapılan çalışmalar bitirilmiş ve uygulamaya konulmuştur. İç kontrol sistemine esas teşkil eden kalite yönetim sistemi uygulamalarının mevzuata ve sistem şartlarına uygunluğunun gerçekleştirilmesi ile birlikte kurumumuzda yeni bir dönem başlamıştır. Son üç yıldır birimler üzerinden yapılan iç ve dış tetkikler işin bütününü yönetmek ve performansları takip etmek maksadıyla süreçler üzerinden yapılmıştır. Bu itibarla tüm teşkilatımız yönetimde kalite anlayışına uygun bir yapının temellerini atmış bulunmaktadır. Ümit ediyorum ki TSE nin geçmişte olduğu gibi bundan sonra da kurduğumuz yönetim sistemini geliştirme aşamasında ve yeni yönetim sistemlerinin en- 7

8 tegre edilmesinde beklenen faydanın alınabilmesi adına önemli katkıları olacaktır. Bu manada 2010 yılı içerisinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sisteminin tesis edilmesi ve entegrasyonu hedeflenmiştir. Bunu ileriki yıllarda sürekli iyileştirme maksadına yönelik olarak ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi gibi yeni yönetim sistemlerinin eklenmesi izleyecektir. dedi. Koçaker, tüm kamu kurumlarına örnek teşkil edecek bu çalışmaların geliştirilerek devam ettirilmesi ve başlattıkları süreç yönetim sistemi çalışmalarının yaygınlaştırılması temennileri ile belgenin ülkemize, kurumlarına ve çalışanlarına hayırlı olması dileklerini iletti. Törende TSE Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil de bir konuşma yaparak yaşamın sürdürülmesinde suyun tuttuğu önemli yer kadar başarıda esas olanın, sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için kuruluşların kalite sistemlerini oluşturmaları, uygulamaları, yenilik ve değişiklik için gerekli adımları atmaları olduğunu vurguladı. Doğru tesis edilen bir yönetim sisteminin beraberinde verimliliği, faaliyetleri doğru, çabuk ve zamanında gerçekleştirmeyi, israfın önlenmesini, etkinliğin artırılmasını getireceğini açıkladı. Büyükhelvacıgil, DSİ nin tüm çalışanlarının özverili çalışmalarının sonucu olarak hak ettikleri ve hizmetlerinin kalitesinin bir göstergesi olan Kalite Yönetim Sistem Belgelerini takdim etmekten büyük onur duyduğunu belirtti ve DSİ Başkanı Koçaker e Kalite Belgesi ile Bayrağını takdim etti. Günün anlam ve önemine binaen DSİ bahçesine DSİ ve TSE iş birliğinin sembolü olarak gelişecek ve bu birlikteliği ileriki yıllara taşıyacak mavi ladin ağacı dikildi.

Bera Otelleri Kalitesini Yönetim Sistemleri iletescilledi Turizm sektörünün önemli aktörlerinden Bera Otelleri, hizmet kalitesini, çevreye duyarlılığını, çalışanlarına verdiği değeri ve gıda güvenliğini, TS EN ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi, TS EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi, TS EN ISO 22000 Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi ve TS 18001 İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi belgeleriyle tescilledi. Konya nın merkezindeki Bera Otelinde düzenlenen törene Türk Standardları Enstitüsü Başkanı ve Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Bera Otelleri Genel Müdürü Yücel Yavuz ve otel çalışanları, Konya Müftüsü Şükrü Özbuğday, TSE Genel Sekreter Yardımcısı Coşkun Şentürk, TSE Konya Ürün Belgelendirme Müdürü Ayşin Yılmaz, Konya Personel ve Sistem Belgelendirme Müdürü Fatih Sağdıç ve çok sayıda davetli katıldı. Törende, Bera Otelleri hakkında bilgi veren Genel Müdür Yücel Yavuz, 1999 yılında ilk oteli Konya merkezde açan şirketin otel sayısını yıllar içinde üçe çıkardığını söyledi. Yavuz, toplamda 524 oda ve 1493 yatak kapasitesiyle alternatif konaklama hizmeti sunan Bera Otellerinin hizmet kalitesiyle de en üst seviyeye ulaştığını belirtti. `Üstün hizmet kalitesi her otelde aynı olmalıdır` ilkesiyle turizm sektörüne hizmet vermeye devam ettiklerini söyleyen Yavuz, kalite belgelerinin yanına yenilerini de eklemek istediklerini, bu amaçla son olarak TS ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Belgesi almak için TSE ye başvurduklarını söyledi. TSE ve KSO Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil de, başarıda esas olan sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için kuruluşların kalite sistemlerini oluşturmaları, uygulamaları, yenilik ve değişim için gerekli adımları atmalarının artık bir zorunluluk olduğunu söyledi. Kalite geliştirmenin asla sona ermeyecek bir seyahat olduğunu belirten Büyükhelvacıgil, Kalitenin ve verimliliğin geliştirilmesi, üst yönetimin liderliğinde yıldan yıla öğrenilecek, sürekli düşünmeyle gelişecek bir süreçtir dedi. Teknolojide dünya standardlarını yakalayan firmalarıyla uluslararası rekabete hazır olan Konya ilimiz, hizmet sektöründe de aynı iddiasını sürdürmektedir diyen Büyükhelvacıgil, sınırları içerisinde bulunan verimli topraklar nedeniyle bir tarım kenti olarak bilinen ve gelişimine bu yönde ağırlık verilen Konya nın, günümüzde sanayisi, turizm yatırımları, eğitim kurumları ile de gurur verici bir tablo sergilediğini söyledi. Büyükhelvacıgil, Bera Otellerinin on yıllık özverili çalışmalarının sonucu olarak hizmetlerinin kalitesini nişanelendirdikleri TSE Kalite Yönetim Sistem Belgelerini kendilerine takdim etmekten büyük bir onur duyacağını belirtti. TSE ve KSO Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, konuşmaların tamamlanmasından sonra kalite sistem belgelerini ve bayraklarını, Bera Otelleri Genel Müdürü Yücel Yavuz a teslim etti. HABERLER 9

Muğla da TSE ve TÜKO-BİR Seminerleri HABERLER 10 Türk Standardları Enstitüsü (TSE) ve Tüketiciyi Koruma ve Dayanışma Derneği (TÜKO-BİR) tarafından, Standard- Standardizasyon- Kalite ve Tüketici Bilinçlenmesi konulu seminerler 18-22 Ocak 2009 tarihlerinde, Muğla ilinde gerçekleştirildi. TSE Tüketici Bilgi Edinme Müdürü Bünyamin Demirhan ve TÜKO-BİR Genel Sekreteri Mehmet Altıparmak tarafından ortaklaşa düzenlenen seminerlerin ilki, 19 Ocak 2009 tarihinde, Muğla Valiliği bünyesindeki ilgili personele verildi. 20 Ocak ta İl Milli Eğitim Müdürlüğü Halk Eğitim Merkezi yöneticileri, öğretmen, usta öğretici ve kursiyerlerine ve 21 Ocak tarihinde de İl Müftülüğüne bağlı görev yapan din görevlilerine seminerler verildi. Seminelerlerde standardlar, standardizasyon ve kalite konularının yanı sıra tüketici haklarının korunmasına yönelik bilgiler verilirken, katılanların merak ettiği konulara da açıklık getirildi. Valilik personeline verilen seminerin ardından, TSE Tüketici Bilgi Edinme Müdürü Bünyamin Demirhan ve TÜKOBİR Genel Sekreteri Mehmet Altıparmak, Muğla Valisi Dr. Ahmet Altıparmak ı makamında ziyaret ettiler. Destekleri nedeniyle, Vali Altıparmak a TSE nin üçlü bayrak seti ve Sultan II. Beyazıt Han ın plaketini sundular. TSE den Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi ne Kalite Belgesi Sağlık Bakanlığı Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi üç yıllık çalışmanın ardından törenle TS EN ISO 9001:2008 Kalite Yönetim Sistem Belgesini aldı. Törene Antalya Muratpaşa Kaymakamı Fatih Kocabaş, Antalya İl Sağlık Müdürü Dr. İbrahim Çetin, TSE Antalya Personel ve Sistem Belgelendirme Müdürü S. Kaya Kars, SGK Antalya İl Müdürü Selim Erol, Hastane Başhekimi Doç. Dr. Sadık Özmen, sağlık camiası ve hastane çalışanları katıldılar. Kalite çalışmaları öncesi ve sonrası birimlerin görüntülerini içeren video gösterisi törende izleyicilere sunuldu. Sunumda, kalite yolculuğunda yapılan çalışmalar konusunda bilgiler verildi. Sağlık İl Müdürü İbrahim Çetin ve Hastane Başhekimi Sadık Özmen in ardından bir konuşma yapan S. Kaya Kars, kalite yönetim sistemlerinin tarihçesine değinerek, ülkemizdeki belgeli firma sayısı hakkında da bilgi verdi. Kars, sağlıkta kalitenin önemine değinerek konuşmasını sonlandırdı. Törenin sonunda TSE Personel ve Sistem Belgelendirme Müdürü S. Kaya Kars, Hastane Başhekimi Sadık Özmen e Kalite Sistem Belgesini takdim etti. Belgeyi almanın mutluluğunu yaşayan Başhekim Doç. Dr. Sadık Özmen, zirveye çıkmak zordur, ancak orada kalmak daha da zordur diyerek bundan sonraki süreçte başarının ileriye taşınması için herkese büyük görevler düştüğünü belirterek tüm mesai arkadaşlarına teşekkürlerini iletti.

TSE Tiyatro Grubu Bursalı Öğrencilerle Buluştu HABERLER Standard, kalite ve tüketici bilincini geleceğimizin teminatı çocuklarımıza yerleştirmek maksadıyla hazırlanan Önce Kalite adlı müzikli çocuk oyunu, Türk Standardları Enstitüsü Tiyatro Grubu tarafından Bursa da sahnelendi. Bursa Nilüfer İlçesi Fethiye Kültür Merkezinde beş gün boyunca sergilenen Önce Kalite adlı müzikli çocuk oyunu, öğrenciler tarafından büyük ilgi gördü. Oyun, öğrencilerin yanı sıra yerel yöneticiler ile öğretmen ve velilerin takdirlerini aldı. Ana teması, çocuklara TSE markasının önemi ile birlikte standard, tüketici, kalite bilincini vermek, eğlendirirken bilgilendirmek olan Önce Kalite adlı oyunu; Enstitümüz personeli Ziya İsmailoğlu, Hasan Liman, Doğan Ünal, Gülşen Tümay, Savaş Özaydın, Pelin Ünlü, Yeliz Acar, Bengü Arıduru sahneliyor. Binlerce öğrencinin izlediği TSE Tiyatro Grubu tarafından sergilenen tiyatro gösterilerinde öğrenciler, ellerindeki Türk bayraklarını sallayarak En büyük kalite sloganları attılar, oyun içinde söylenen şarkılara eşlik ederek oyuncularla birlikte 10. Yıl Marşını da söylediler. Oyun, turne programına göre diğer illerde de sahnelenmeye devam edecek. 11

EKO- ANALİZ Türkiye İklim Değişikliğine Uyum İçin Stratejisini İlan Etti 12

CAHİT UYANIK Referans Gazetesi Ankara Haber Müdürü Çevre koruma ve küresel ısınma ile mücadeleye ilişkin olarak 2009 yılının son birkaç ayında önemli adımlar atıldı. Bunlardan ilki Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi nin açıklanması oldu. İkinci olarak ise Avrupa Birliği (AB) tam üyelik müzakereleri kapsamında çevre başlığı için görüşmeler resmen başlatıldı. Üçüncü olarak ise Kopenhag taki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) konferansına geniş bir heyetle katılım sağlandı ve Türkiye nin görüşleri anlatıldı. Bu yazımızda üç önemli gelişmeden ilki üzerinde durmak istiyoruz. Çünkü iklim değişikliği konusu, önümüzdeki dönemde ekonomik aktörlerin yakından izlemesi, uyum göstermesi, cebinden para sarf etmesi gereken bir alan olarak çok dikkat çekecek. Bazılarımız için Bitti de kurtulduk dedirten 2009 yılı, Türkiye de çoğu zaman ihmal edilmiş bir alan olan çevre adına önemli bir yıl oldu. Özellikle çevre koruma ve küresel ısınma ile mücadeleye ilişkin olarak yılın son birkaç ayında önemli adımlar atıldı. Bunlardan ilki Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi nin açıklanması oldu. İkinci olarak ise Avrupa Birliği (AB) tam üyelik müzakereleri kapsamında çevre başlığı için görüşmeler resmen başlatıldı. Üçüncü olarak ise Kopenhag daki Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Konferansına geniş bir heyetle katılım sağlandı ve Türkiye nin görüşleri anlatıldı. Bu yazımızda üç önemli gelişmeden ilki üzerinde durmak istiyoruz. Çünkü iklim değişikliği konusu, önümüzdeki dönemde ekonomik aktörlerin yakından izlemesi, uyum göstermesi, cebinden para harcaması gereken bir alan olarak çok dikkat çekecek. Ulusal İklim Değişikliği Strateji Belgesi (İDES), iklim değişikliği ile mücadele kapsamında ilgili sektörlerde öncelikli olarak yapılması gereken çalışmaları ve Türkiye nin etkilenebilirliğine yönelik acil önlemleri tanımlıyor. İDES, 2009 yılında Çevre ve Orman Bakanlığı nın koordinasyonunda kamu kurumları, özel sektör temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin katılımı ve etkin bir çalışma süreci ile oluşturuldu. Bundan sonra ise İDES in paralelinde Ulusal İklim Değişikliği Eylem Planı hazırlanacak. İDES e göre Türkiye, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden en çok etkilenecek bölgeler arasında bulunan Akdeniz Havzası nda yer alıyor. Buna karşılık Türkiye, iklim değişikliğine etkisi çok az olan bir ülke. 2008 yılı enerji göstergelerine bakıldığında, kişi başı birincil enerji tüketimi dünya ortalaması değeri 1.80 ton eşdeğer petrol ve OECD ortalaması 4.70 ton eşdeğer petrol iken, bu değer Türkiye de 1.29 ton eşdeğer petrol. 2005 yılı verilerine göre, dünyada kişi başına enerji tüketimi 1.778 bin kcal/kgofoil, Avrupa da 3.773 bin kcal/ kgofoil iken; Türkiye de bu değer 1.185 bin kcal/kgofoil. Türkiye, İDES kapsamında kendisine 10 stratejik hedef belirledi. Buna göre Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum politikaları ile önlemlerini ulusal kalkınma programlarına dâhil edecek, kendi imkânları ölçüsünde sera gazı salım artış hızını sınırlayacak, mücadelesini sürdürürken elde edeceği tecrübe ve kazanımlarını uluslararası platformlarda paylaşacak. Azaltımı yaparken uyum, teknoloji transferi ve finansman ana başlıklarındaki küresel stratejik amaçların tasarlanması ve yürütülmesine uyum sağlayacak ve uluslararası faaliyetlerde etkin olacak; ihtiyaç duyulan mali kaynaklara erişimi artıracak. Temiz üretim teknolojisi Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini geliştirecek ulusal ve uluslararası finansman kaynakları ile teşvik mekanizmalarını oluşturacak. Yönetişim ilkesi doğrultusunda şeffaf, katılımcı ve bilimsel analitik çalışmalara dayanan karar mekanizmaları geliştirebilecek bir eşgüdüm mekanizmasını kurup sürekliliğini sağlayacak. İklim değişikliği alanındaki insan kaynakları kapasitesini ve kurumsal kapasiteyi artıracak. Kamu, özel sektör, üniversite, sivil toplum kuruluşları gibi tüm kesimlerin ortak çabaları ile tüketim kalıplarının düşük karbon izi bırakacak şekilde değiştirilebilmesi için kamuoyu bilinci artırılacak. Ulusal iklim değişikliği çalışmalarında bilgi akışını ve paylaşımını bütünsel bir sistemle sürdürmek üzere bilgi yönetimi ne geçecek. Türkiye İDES ile beş alanda ayrıntılı ve uzun soluklu bir çalışma dönemine adım atmış olacak. Bu alanlar sera gazı emisyonu kontrolü, iklim değişikliğine uyum, teknoloji geliştirme-teknoloji transferi, finansman, eğitim, kapasite artırımı ve kurumsal altyapı başlıkları ile izlenecek. Sera gazı emisyonu kontrolü başlığı sektörel analizleriyle dikkat çekiyor. Buna göre enerji sektöründe önümüzdeki üç yılda, binalarda enerji verimliliği potansiyeli tespit edilerek maksimum ölçüde gerçekleştirilecek. Yenilenebilir ve nükleer enerji olmak üzere düşük ve sıfır emisyon teknolojilerinin kullanımı teşvik edilecek, mevcut termik santrallerin iyileştirme çalışmalarını tamamlanacak. Önümüzdeki 10 yılı kapsayan uzun vadede ise toplam elektrik enerjisi üretiminde yenilenebilir 13

14 İDES e göre Türkiye, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden en çok etkilenecek bölgeler arasında bulunan Akdeniz Havzası nda yer alıyor. Buna karşılık Türkiye, iklim değişikliğine etkisi çok az olan bir ülke. 2008 yılı enerji göstergelerine bakıldığında, kişi başı birincil enerji tüketimi dünya ortalaması değeri 1.80 ton eşdeğer petrol ve OECD ortalaması 4.70 ton eşdeğer petrol iken, bu değer Türkiye de 1.29 ton eşdeğer petrol. 2005 yılı verilerine göre, dünyada kişi başına enerji tüketimi 1.778 bin kcal/kgofoil, Avrupa da 3.773 bin kcal/ kgofoil iken; Türkiye de bu değer 1.185 bin kcal/kgofoil. Türkiye, İDES kapsamında kendisine 10 stratejik hedef belirledi. Buna göre Türkiye, iklim değişikliğiyle mücadele ve uyum politikaları ile önlemlerini ulusal kalkınma programlarına dâhil edecek, kendi imkânları ölçüsünde sera gazı salım artış hızını sınırlayacak, mücadelesini sürdürürken elde edeceği tecrübe ve kazanımlarını uluslararası platformlarda paylaşacak. enerji payı yüzde 25 e çıkarılacak ve referans senaryoya göre yüzde 7 karbondioksit emisyon sınırlaması potansiyeli hedeflenecek. Ulaştırma sektöründe ise orta vadede yük ve yolcu taşımacılığında demir yolunun payı artırılırken, kısa mesafeli deniz yolu taşımacılığı teşvik edilecek, şehirlerde bisiklet gibi çevre dostu ulaşım araçlarının kullanımı yaygınlaştırılacak. Uzun vadede ise çevre dostu araçların kullanımını artırmaya yönelik araç parkının yenilemesini sağlayacak politikalar uygulanacak. İDES e göre sanayi sektöründe kısa vadede sanayiciler ve tüketicilerin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bilinçlendirilmesi yönünde yoğun çalışmalar yürütülecek. Orta vadede ise enerji denetim ve yönetim sistemleri, sera gazı envanter ve raporlama sistemleri, yönetim sistemleri (örneğin, ISO 14001 Standardı) ve karşılaştırma (benchmarking) gibi herhangi bir sermaye yatırımı ya da işletme maliyeti gerektirmeyen takibe yönelik yönetim araçları geliştirilecek. Sera gazı emisyonlarının ticari bir meta olarak değerlendirilmesine ve emisyon azaltımı yatırım giderlerinin belli bir ölçüde işletmelere gelir olarak dönmesine imkân veren gönüllü karbon piyasaları nın sanayi sektöründe yaygınlaşması sağlanacak. Uzun vadede ise temiz üretim teknolojilerinin, iklim dostu ve yenilikçi teknolojilerin tercih edilmesini sağlamak üzere özendirici mekanizmalar devreye sokulacak. Atık yönetimi sektöründe ise kısa vadede belediye atıkları ile ilgili mevzuat uyumlaştırma çalışmaları tamamlanacak. Orta vadede de, yeniden kullanım ve atık geri kazanım miktarının artırılmasına yönelik oluşturulan Atık Eylem Planı (2008-2012) uygulanacak. 2012 yılı itibarıyla üretilen belediye atıklarının yüzde 70 i, düzenli depolama tesislerinde bertaraf edilecek. Arazi kullanımı, tarım ve ormancılık sektörlerinde ise kısa vadede bilinçli gübre kullanımı, sulamada modern sistemlere geçiş gibi maddeler dikkati çekiyor. Orta vadede ise toprak ve arazilerin korunması, geliştirilmesi ve verimli kullanılması sağlanacak. 2012 yılına kadar 2.3 milyon hektar alan ağaçlandırılacak. Böylece 2020 yılına kadar 12 yılda toplam 181.4 milyon ton karbonun orman alanları tarafından tutulması sağlanacak. Uzun vadede ise Sera Gazı Envanteri ile Ulusal Envanter Raporu daha doğru ve güvenilir bir şekilde hazırlanacak. İklim değişikliğine uyum başlığında ise kısa vadede orman yangınlarını önlemeye ve ormansızlaşma yüzünden azalan yutak alanların korunmasına hız verilecek. İklim değişiminin

yaratacağı afet ve risk etkileri konusunda toplumsal bilinci ve katılımı yükseltecek eğitim çalışmaları planlanacak. Orta vadede ise yeraltı ve yerüstü tüm su kaynaklarının geliştirilmesi, çok amaçlı kullanılması ve korunması kapsamında 25 havzanın Havza Master Planları ve Nehir Havzası Yönetim Planları hazırlanacak. Uzun vadede ise artması muhtemel su baskını, çığ, heyelan ve benzeri doğal afetler tespit edilecek ve tesirlerini en aza indirmek için erken uyarı sistemleri kullanılacak. Suyun hacim esasına göre fiyatlandırılması çalışmaları yapılacak. Tahıllarda kuraklığa toleransı yüksek çeşitler bölgesel olarak tespit edilerek tohumlukların üretimleri sağlanacak. Yerleşmelerde ve binalarda yağmur suyunun birikmesi ve değerlendirilmesi ile geri dönüşümüne yönelik stratejiler belirlenecek. Kentsel atıksu ve yağmursuyu depolama alanlarının yapımı zorunluluk haline getirilecek ve yer seçimi kriterleri yenilenecek. Teknoloji geliştirme, teknoloji transferi başlığında ise orta vadede sektörel bazda Teknoloji İhtiyaç Değerlendirmesi yapılacak ve dünyada kabul görmüş en iyi uygulamalar ortaya konulacak. Karbon piyasasında teknoloji transferinin sağlanmasına yönelik çeşitli özendirici mekanizmalar oluşturulacak ve uygulanacak. İDES in Finansman başlığında ise orta vadede teknoloji yenileme, uyum ve emisyon kontrolü, iklim dostu teknoloji üretimi, temiz üretim teknolojileri, süreçleri, tasarım, yatırım, Ar-Ge ve diğer desteklerin sağlanması ile Sanayi sektöründe kısa vadede sanayiciler ve tüketicilerin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda bilinçlendirilmesi yönünde yoğun çalışmalar yürütülecek. Orta vadede ise enerji denetim ve yönetim sistemleri, sera gazı envanter ve raporlama sistemleri, yönetim sistemleri (örneğin, ISO 14001 Standardı) ve karşılaştırma (benchmarking) gibi herhangi bir sermaye yatırımı ya da işletme maliyeti gerektirmeyen takibe yönelik yönetim araçları geliştirilecek. Sera gazı emisyonlarının ticari bir meta olarak değerlendirilmesine ve emisyon azaltımı yatırım giderlerinin belli bir ölçüde işletmelere gelir olarak dönmesine imkân veren gönüllü karbon piyasaları nın sanayi sektöründe yaygınlaşması sağlanacak. Uzun vadede ise temiz üretim teknolojilerinin, iklim dostu ve yenilikçi teknolojilerin tercih edilmesini sağlamak üzere özendirici mekanizmalar devreye sokulacak. düşük karbonlu ekonomiye yönelim hızlandırılacak. Temiz ürün tasarımı, üretimi ve ilgili Ar-Ge çalışmalarına; mali araçlarla destek sağlanarak sanayinin düşük karbon ekonomisine geçişi desteklenecek. Uzun vadede ise yerel yönetimlerin emisyon kontrolü ve uyum tedbirlerini hayata geçirecek eylem planları için yapılandırılmış finansman yöntemlerini kullanmaya yönelik yasal düzenlemeler yapılacak. Eğitim kapasite artırımı ve kurumsal altyapı başlığında da orta vadede kamuoyu bilinç düzeyi ve iklim değişikliği alanındaki insan kaynakları kapasitesi ve kurumsal kapasite artırılacak. Bilgi Yönetimi anlayışı sürece dâhil edilecek. Yönetişim ilkesi doğrultusunda şeffaf, katılımcı ve bilimsel analitik çalışmalara dayanan bir eşgüdüm mekanizması kurulacak. Kamu, özel sektör, üniversite, sivil toplum kuruluşları gibi tüm kesimlerin ortak çabaları ile tüketim kalıplarının düşük karbon izi bırakacak şekilde değiştirilebilmesi için kamuoyu bilinci artırılacak. Araştırmacılar iklim değişikliği konusunda çalışmaları için teşvik edilecek. İklim Değişikliği Araştırma Enstitüsü kurulacak. 15

Doküman Yönetimi BİLİŞİM 16

Memet ÖZKAN Yönetim Danışmanı bilgi@danismend.com Eski Mısırlılar tarafından keşfedilen papirüs yazı yaprakları, Roma İmparatorluğu nun son dönemlerinden sonra yerini daha ucuz olan parşömene bırakmıştır. Bugün ise dijital karakterlerden oluşan sayısız metinler bazen bir yazıcı çıktısından, bazen de ekran piksellerinden süzülerek insanlara ulaşmaktadır. Sonuç: incelenmesi gereken daha çok doküman, işlenerek bir değere dönüştürülmesi gereken daha çok bilgi. Doküman yönetimi derken sadece yasal zorunluluklardan dolayı belgelerin saklanmasını kastetmiyoruz. Teknoloji her ne kadar gelişşe de basılı doküman kullanımı, her alanda hâlâ son derece yaygın durumda. Üretilen doküman ve bilgi sayısı arttıkça, yönetilmesi gereken bir bilgi trafiği de oluşuyor doğal olarak. Kısacası dijitalleşen bir dünyada, doküman yönetimi sorunu da giderek artıyor. Yaşanan Baskı ve Doküman Sorunları Günümüzde yapılan araştırmalara göre şirketler, BT (bilgi teknolojileri) harcamalarının neredeyse iki katını dokümana ayırıyor. Doküman tarafında çok ciddi bir maliyet olmasına rağmen çoğu kurum doküman maliyetini takip etmiyor. BT çalışanları vakitlerinin % 15 ini yazıcı sorunlarını çözmeye harcıyor. Kurumların çoğunda doküman işleri farklı farklı kişiler ya da kurumlar tarafından yapılıyor. BT çalışanları sadece networke bağlı cihazları kontrol ediyor, idari işler sadece fotokopi cihazlarını kontrol ediyor ve bir kısım da sadece faksı idare ediyor. Kurumlarda zaman içinde gelişen talepler sonucu çok sayıda farklı yazıcı markası ve bunların içinde daha da çok sayıda toner markası oluşmuş durumda. Çok baskı yapan bir departmana küçük bir yazıcı koyulmuş ve sürekli toner masrafı çıkıyor ya da daha az baskı işi olan bir departmana daha büyük bir yazıcı konulmuş durumda. Öte yandan çoğu firma yazdırmanın çevre kirliliğine olan etkisinin de farkında değil. Sorunlar bu çeşitlilikte devam ediyor. Ne Yapılmalı? Aslında birçok kurum yeni maliyetlere girişmeden, sadece mevcut altyapıyı doğru şekilde konumlandırarak dahi bir tasarruf yapabilecek durumda. Kurumların ilk önce kendi alt yapılarını anlamaları gerekiyor. Altyapılarını anlamak için de ilk önce çevrelerini analiz etmeleri lazım. Bunu yapabilmek için de bir baskı ve doküman politikası gerekiyor. Sorulması gereken sorular çok basit: Neyi basıyoruz? Niye basıyoruz? Ne zaman basıyoruz? Nerde hangi cihaz kullanılıyor? Kimin hangi cihaza ihtiyacı var? Baskı ve Doküman Politikası Baskı ve doküman politikası, kurum içinde baskı ve dokümanla ilgili hangi ürünlerin nerede kullanılacağı, bunları kimlerin kullanacağı, güvenliğin nasıl olacağı, yönetimin nasıl olacağı vb. tüm prosedür ve talimatları içerir. Doğru bilgiye, doğru zamanda ve yeterli yetkiler dahilinde ulaşıldığında, baskının sayısı ve içeriği kontrol edilerek yönetildiğinde, temel maliyet tasarrufları da yapılabilmektedir. Baskı ve Doküman Maliyetlerini Düşürmek için İpuçları *Mevcut sistemlerin durum ve envanter analizini yapın (konum, materyal, kapasite...). * Firma içerisinde kimin hangi kalitede, ne zaman ve ne kadar çıkış aldığını öğrenin (renkli / siyah & beyaz). * Kullandığınız marka çeşitlerinin sayısını azaltın. * Çok fonksiyonlu kompakt ürünlere geçiş yapın. * Dokümanlarda standardizasyona geçin. * İşletmenizde e-iş fonksiyonlarını daha çok kullanın, bunların baskı seçeneklerini azaltın. 17

ULAŞTIRMA BAKANI BİNALİ YILDIRIM AYIN KONUĞU Ulaştırma konusu, ülkelerin ekonomik gelişmesinde lokomotif sektördür. Aynı zamanda dünya ekonomisinin büyümesi ve daralmasıyla eş zamanlı olarak hemen etkilenir. Bu sayımızda Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım ı konuk ettik. Lojistik sektörü açısından Türkiye nin orta ve uzun vadede gelecek vaad ettiğini vurgulayan Yıldırım, bütün ulaşım modlarını dikkate alarak, denizle demir yolunu, denizle kara yolunu, hava yoluyla kara yolunu birlikte kullanacaklarını, lojistik köyleri, limanların yanında lojistik merkezleri kuracaklarını röportajımızda anlattı. Kara, Deniz, Hava ve Demir Yolu ile ilgili merak ettiklerinizi sayfalarımızda bulabileceğinizi umuyoruz. 18

KİMDİR? 1955 yılında Erzincan da doğdu. İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşa ve Deniz Bilimleri Fakültesi nden mezun oldu ve aynı bölümde yüksek lisans yaptı. 1978-1993 yılları arasında Türkiye Gemi Sanayi Genel Müdürlüğü ve Camialtı Tersanesinde çeşitli kademelerde yöneticilik yaptı. 1990-1991 yılları arasında İsveç te bulunan Birleşmiş Milletler Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ne ait Dünya Denizcilik Üniversitesinde (WMU) Denizde Can ve Mal Güvenliği Yönetimi konusunda ihtisas eğitimi aldı. Bu eğitim sırasında toplam 6 ay İskandinav ülkeleri ve Avrupa da çeşitli ülke limanlarında Denizcilik İdaresi Uzmanları ile birlikte kontrollerde bulundu. 1994-2000 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deniz Otobüsleri İşletmeleri (İDO) Genel Müdürlüğü görevinde bulundu. Bu görevi sırasında İstanbul da toplu taşımacılığın denize kaydırılması yönünde önemli projelere imza attı. Başta İstanbul-Yalova ve Bandırma hatlarının açılarak, Adnan Menderes ve Turgut Özal hızlı feribotlarının sefere konulması olmak üzere İstanbul a kazandırılan toplam 29 iskele/terminal, 22 deniz otobüsü ve 4 feribotla IDO yu alanında dünyanın en büyük şirketleri arasına soktu. 1999 yılında deniz toplu taşımacılığı ve turizme katkılarından dolayı uluslararası Skal Kulübü tarafından verilen kalite ödülüne layık görüldü. 2002-2007 yılları arasında İstanbul Milletvekilliği ve Ulaştırma Bakanı olarak görev yaptı. 22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan Genel Seçimlerde Erzincan Milletvekili seçildi. Halen 60. Hükümet in Ulaştırma Bakanı olarak görev yapmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır. İngilizce ve Fransızca bilmektedir STANDARD- İlk olarak, Avrupa Birliği (AB) ne uyum programları çerçevesinde ulaştırma alanında şu an ne durumda olduğumuzu öğrenebilir miyiz? Bakanlığınız, ülkemizin ulaşım ağını geliştirmek ve standardını yükseltmek için geleceğe yönelik projeleri nelerdir? B. YILDIRIM- AB Mevzuatına uyum sağlamak üzere demir yolu taşımacılığı alanında 2003 2008 yıllarını kapsayan eylem planı 01 Ağustos 2003 tarihinde Bakanlığımız tarafından onaylandı. Bu eylem planı doğrultusunda Türk Demiryolu Sektörünün Yeniden Yapılandırılması ve Güçlendirilmesi projesi hazırlandı. Projenin amacı, AB Mevzuatına uygun olarak demir yolu sektörünün yasal ve yapısal çerçevesi oluşturuldu. Proje kapsamında yer alan ve ülkemiz demir yolu sektörü için AB müktesebatı ile uyumlu yasal düzenlemelerin yapılmasını içeren Eşleştirme Projesi (Demir Yolu Sektörünün Organizasyonu) ile demir yolu sektörünü düzenleyen Genel Demiryolu Çerçeve Kanunu ve TCDD Kanunu taslakları ile bunları tamamlayıcı nitelikteki Demir Yolu Emniyeti, Demir Yolu İşletme Lisansı, Demir Yollarında Karşılıklı İşletilebilirlik ve Demir Yolu Altyapısına Erişim yönetmelik taslakları hazırlandı. Hazırlanan taslakların kanunlaştırılmasına yönelik olarak 16 Temmuz 2007 tarihinde Ulaştırma Bakanlığı ile birlikte bir Eylem Planı hazırlandı ve taslaklar ön görüş alınmak üzere Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve DPT Müsteşarlığına gönderildi. Gelen ön görüşler doğrultusunda taslakların revize edilmesini ve ilgili teknik çalışmaların tamamlanmasını sağlamak üzere 16 Ocak 2008 tarihinde TCDD bünyesinde bir Komisyon oluşturuldu. Özellikle eşleştirme taslakları hakkında ilgili kamu kurum ve kuruluşlardan alınan ön görüşler ile Türkiye deki kamu sektöründe yeniden yapılanma konusunda deneyime sahip, üst düzey görev yapmış veya yapan çeşitli uzmanların da tavsiyeleri dikkate alınarak Komisyon tarafından taslaklar yeniden düzenlendi. Söz konusu kanun taslakları, resmi olarak 15 Temmuz 2008 tarihinde Bakanlığımıza gönderildi. Genel Demiryolu Çerçeve Kanunu taslağının amacı; demir yolu sektörünün serbest ve adil şartlarda rekabete açılmasını, daha kaliteli ve emniyetli demir yolu hizmetinin daha uygun ücretle kullanıcılara sunulmasını sağlamaktır. Bu sistemim sürdürülebilir olması için de bağımsız ve şeffaf bir düzenleme ve denetim yapısı tasarlanmaktadır. Kanun da öngörülen şartları sağlayan kamu ve özel tüm demir yolu işletmelerine işletme lisansı ve emniyet sertifikası verilecektir. Böylece, bu işletmeler kendi personeliyle kendilerine ait lokomotif ve vagonlardan oluşan trenleri ile yük ve yolcu taşımacılığı yapabilecektir. Birden fazla demir yolu işletmesinin sektörde faaliyet göstermesine imkân verilerek öncelikle demir yolu sektörünün kendi içinde serbest ve adil şartlarda rekabet etmesi amaçlanmaktadır. Raylar üzerindeki rekabetçi taşımacılığın gelişmesiyle birlikte demir yollarının başta kara yolu olmak üzere diğer ulaşım türleri ile rekabet kabiliyetinin iyileşeceği ve güçleneceği öngörülmektedir. 19

20 Genel Demiryolu Çerçeve Kanununa uygun olarak TCDD nin yeniden organizasyonu için hazırlanan TCDD Kanunu taslağı ile idari ve mali açıdan birbirinden bağımsız, ayrı tüzel kişiliklere sahip Altyapı Yönetimi ile Tren İşletmesi (yük ve yolcu taşımacılığı için) birimlerinin kurulması ve bu birimlerin rekabetçi ortamda faaliyetlerini sürdürmesi hedeflenmektedir. Hâlihazırda TCDD tarafından tekel olarak yürütülen demir yolu ile yük ve yolcu taşımacılığı faaliyetleri tasarılarının kanunlaşması ile rekabet ortamında yapılmaya başlanacaktır. Mevcut durumda özel sektöre ait vagonlar TCDD ye ait personel ve trenler ile taşınmaktadır. Yapılanma sonrasında ise özel sektör kendi trenleri ve kendi personeli ile demir yolu taşımacılığı yapma imkânına kavuşacak, böylece taşımacılık maliyetlerini ve zamanını kendisi daha fazla kontrol edebilir hale gelecektir. STANDARD- Ulaştırma Bakanlığı Ekim ayı başında 1O uncu Ulaştırma Şûrası düzenledi. Bu şûrada lojistik sektörü ne çerçevede ele alındı, nasıl sonuçlara ulaşıldı, gelecek için hangi hedefler ortaya konuldu? B. YILDIRIM- 27 Eylül 2009 01 Ekim 2009 tarihinde, Bakanlığımızca düzenlenen 10. Uluslararası Ulaştırma Şûrasında; lojistik sektörünün dünü, bugünü ve geleceğinin konuşulduğu, tartışıldığı Lojistik Paneli, kamu, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının yoğun katılımı ile gerçekleşti. Yerli ve yabancı panelistlerin sektör hakkındaki konuşmaları ile bir sonuç ortaya çıktı. Bu raporda, ülkemizde lojistik sektörü ile ilgili kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler belirtildi. Söz konusu raporda; Kısa Vadede (2010 2013) 1. Acilen Türkiye nin intermodal master planının hazırlanması, bu planlamada; Uluslararası ve bölge ülkeleri ölçeğine göre lojistik ihtiyaçların değerlendirilmesi, Avrupa Birliği nde serbest dolaşım; AB ye yönelik taşımalarda gümrük geçişlerinin hızlandırılmasına yönelik serbest dolaşımın sağlanması, Gümrük işlemlerinin basitleştirilerek, AB de olduğu gibi Ortak Transit rejime geçilmesi, AB de cazibesini kaybeden TIR Sözleşmesi nin Uzak Asya ülkelerine taşımacılık için kolaylaştırıcı bir unsur olarak ön plana çıkartılması, Kafkasya, Orta Asya ve Orta Doğu yu Avrupa ile birleştirecek lojistik alt yapı politikalarıyla Bakü Tiflis Demir Yolu, Marmaray Boğaz Geçişi, TRACECA gibi projelerle Orta Doğu ya yönelik tarihi ipek yolunun canlandırılması, Ulusal ve bölgesel lojistik ihtiyaçların ortaya konulması ve çözüm yaklaşımlarının belirlenmesi, Ulusal lojistik fonksiyonların fiziki alan kullanımı, istihdam, ekonomi büyüklük ve yük akışlarının belirlenmesi, Ulusal yük envanterinin çıkartılması, Yük hinterlandının belirlenmesi (Bölgesel yük akımlarının çıkartılması, Türkiye merkezli bölgesel ulaşım ve lojistik haritası), Pazarda faaliyet gösteren oyuncuların genel profilinin çıkartılması, yerli/yabancı pazar payları/firma yapıları, süreçlerin ortak paydalarının saptanması, Lojistik sektörünün tüm unsurlarını kapsayan istatistik veri tabanının oluşturulması (ve sürekli güncelleneceği bir yapının oluşturulması), Lojistik ve taşıma alt yapı sistemlerinin geliştirilmesi, Lojistik üs hedefine yönelik olarak bölge ülkeleri başta olmak üzere küresel yüklere hitap eden (deniz/hava) bölge limancılığının geliştirilmesi, Taşıma sistemlerin arasında denge sağlanması, Yük talebine özgü uzmanlaşmış liman ve terminallerin oluşturulması, Kara yolu taşımacılığına alternatif olarak kısa mesafe deniz yolu taşımacılığının ve Deniz Yolları nın geliştirilmesi, Kombine taşımacılığının yaygınlaştırılması, Demir yolunda esnek hizmet verebilecek Ro-La sistemlerinin oluşturulması, Hava yolunda kargo terminallerinin geliştirilmesi, Akıllı sistemlerin ve uygulamaların her alanda yaygınlaştırılması (Güvenlik ve risk mekanizmalarının oluşturulması, bu bağlamda ülkemizce henüz taraf olunmamış BM sözleşmelerine taraf olunması ve yürürlüğe girmelerinin sağlanması), Bürokratik altyapının basitleştirilmesi (İş yapış sistemlerinin modernize edilmesi ve ayrıca lojistik işlemlerin elektronik ortama taşınması), hususlarına dikkat edilmesinin daha faydalı olacağı değerlendirilmektedir. 2. Mevcut hava, kara, demir ve deniz yolu liman ve istasyonlarının tek bir ortak haritası ve nicel, nitel özeliklerinin birlikte yer aldığı bir veri havuzu hazırlanmalıdır. Mevcut yatırım planlarındaki benzeri planların da burada gelecek durum olarak eklenmesi önemli olacaktır. Proje aşamasında ya da inşa aşamasındaki liman, istasyon vb. yatırımlarında mevcutlar ile kombine edilebilmesi için bu harita ve veri tabanında yer alması gerekmektedir. Bu şekli ile mevcutlar ve yapılan yeni yatırım ve harcamalar intermodal taşımacılık için uyumlu hale gelecektir. Bunun için tüm taşıma modlarında hizmet üreten devlet kurumlarının ortak belirleyeceği bir üst merci oluştu-