Türkiye Kadýnlar Basketbol 2. Ligi takýmlarýndan Nevþehir Üniversitesi, iki genç oyuncuyu kadrolarýna kattý.



Benzer belgeler
Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

ünite1 Sosyal Bilgiler

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?


T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden



SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3


Gelir Vergisi Kesintisi

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým



2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10


2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý


SENDÝKAMIZDAN HABERLER

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

01 Kasým 2018

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi



Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Simge Özer Pýnarbaþý

BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý

Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Hadler

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

Kamu Ýhalelerine Katýlacak Olan Mükelleflere Verilecek Vergi Borcu Olmadýðýna Dair Belge Ýle Ýlgili Cuma, 31 Aðustos 2007


ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER


01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

17 ÞUBAT kontrol


BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

www. adana.smmmo.org.tr

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

DOÐA KOLEJÝ 2019 BURSLULUK SINAVI VELÝ BÝLGÝLENDÝRME KÝTAPÇIÐI


Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

15 NİSAN 2010 PERŞEMBE ESNAF PAKETİ SAYI 8

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Transkript:

8 Agos Genel Yayýn Yönetmeni ve BirGün yazarý Hrant Dink'in öldürülmesine iliþkin davada verilen kararýn Yargýtay tarafýndan bozulmasýnýn ardýndan, 18 sanýðýn yeniden yargýlanmasýna baþlandý. Mahkeme Erhan Tuncel için yakalama kararý çýkarýlmasýna karar verdi. Ýstanbul 14. Aðýr Ceza Mahkemesi nde görülen davada tutuksuz sanýklardan Salih Hacý Salihoðlu ile tutuklu sanýklardan Yasin Hayal yer aldý. Ýstanbul 14. Aðýr Ceza Mahkemesi Baþkaný Halid Çaðdýr ýn izinli olmasý nedeniyle duruþmaya üye hakim Mustafa Baþer baþkanlýk etti. HAYAL: SUÇ ÖRÜGÜTÜ KURMADIM Yargýtay ýn bozma kararýnýn özetini okuyan mahkeme baþkaný Baþer sanýklara bozma kararýna karþý diyeceklerini sordu. Yasin Hayal karara iliþkin Ýtirafçý ortaya çýkmýþ, elinde kaset var. Örgün ve kamusal eðitim süreçlerinden zorunlu din derslerinin çýkarýlmasý ve herkesin anadilinde eðitim alma hakký baþlýðýyla toplanan imzalar, Kamu Emekçileri Sendikalarý Konfederasyonu (KESK) üyesi Eðitim ve Bilim Emekçileri Sendikasý (Eðitim Sen) tarafýndan 16 Eylül günü saat:16.00 da Milli Eðitim Bakanlýðýna (MEB) verildi. Ýmzalarýn teslimi öncesinde bakanlýk önünde, KAMUSAL, PARASIZ, LAÝK, BÝLÝMSEL VE ANADÝLDE EÐÝTÝM ÝSTÝYORUZ yazýlý pankart açýlarak yapýlan basýna açýklamasýnda, yeni eðitim yýlýnýn artan sorunlarla birlikte açýldýðýna dikkat çekildi. 17.000.000 öðrencinin, 1.002.000 eðitim emekçisinin, MEB e baðlý okullarda 820.000 öðretmenin bugün ders baþý yaptýðýna iþaret eden YILDIZ, bakanlýk resmi verilerine göre 128 bin öðretmen açýðýnýn bulunduðunu, ancak MEB sadece 40 bin öðretmenin atamasýný yaparak derslerin pek çok sýnýfta boþ geçmesine neden olduðunu bildirdi. Hacýbektaþ Kaymakamlýðýnca düzenlenen program kapsamýnda Gaziler Günü kutlandý. Gaziler Günü, 19 Eylül 2013 Perþembe günü Hacýbektaþ Cumhuriyet Meydanýnda saat 10 da Hacýbektaþ Kaymakamlýðý, Garnizon Komutanlýðý ve Belediye Baþkanlýðý çelenklerinin Atatürk Anýtýna sunum töreni ile baþladý. Ulu önder Mustafa kemal Atatürk ve silah arkadaþlarý anýsýna 1 dakikalýk saygý duruþu ve Ýstiklal Marþýmýzýn okunmasý devamýnda; günün anlam ve önemine yönelik konuþmayý Hacýbektaþ Kýz Teknik ve Meslek Lisesi tarih öðretmeni Ertuðrul Açýkgöz yaptý. Türkiye Kadýnlar Basketbol 2. Ligi takýmlarýndan Nevþehir Üniversitesi, iki genç oyuncuyu kadrolarýna kattý. Türk edebiyatýnýn önemli isimlerinden Orhan Kemal in 99. yaþýna girmesi nedeniyle Cihangir deki Orhan Kemal Müzesi nin yolunu tuttum. Iþýk Öðütçü her zamanki gibi hummalý bir çalýþma içerisindeydi. Babasý Orhan Kemal ile ilgili yeni keþiflerin peþindeydi. Iþýk Öðütçü babasýný, yazar Orhan Kemal i anlattý Bir sohbetimizde Orhan Kemal Türkiye dir demiþtiniz. Biraz iddialý bir söz deðil mi? Sizce de öyle deðil mi? Türkiye nin temel insanlýk sorunlarýný en tarafsýz þekilde yansýtan, sosyolojik... Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý tarafýndan toprak ve su kalitesinin korunmasý, doðal kaynaklarýn sürdürebilirliði, erozyonun önlenmesi ve tarýmýn olumsuz etkilerinin azaltýlmasý...

Ýstanbul da düzenlenen törenle 14 ilde kurulacak þehir hastanelerinin müjdesini veren RTE, 24 bini aþkýn yatak kapasiteli bu kampüslerin Kamu-Özel Ortaklýðý (KÖO) ile gerçekleþtirileceðini söylerken her zaman olduðu gibi yargýdan yakýnýyor, örtülü olarak davacý T.Tabipler Birliði nden yaka silkiyordu. Ama, özel bir yasa çýkarmýþ, engelleri aþmýþtý artýk. Kamu hastanesini devlet yapar, bunu böyle bilir halk. Ama Þehir hastanesi adý altýnda yapýlacaklarý devlet yapmýyor, saðlýk gibi kamunun temel iþi olmasý gereken bir alan, iyice özel firmalarýn sömürüsüne açýlýyor. TBB de bunun için dava açýyor ve AKP ile uðraþýyor (*). DÜNYA BANKASI ÝCADI Aslýnda, bu model AKP nin fikri deðil, Dünya Bankasý nýn icadý. Dünya Bankasý marifeti Public-Private Investment(PPI), neoliberal düstürlardan biri. Hatýrlayalým; yýllardýr ne diyor IMF-Dünya Bankasý: Devlet yatýrýmcý, iþletmeci olmasýn. Elindekileri özelleþtirsin, bundan sonra üretilmesi zorunlu kamusal mal ve hizmetleri, altyapýyý da kendisi yapmasýn, özel sektöre arsa versin, alým garantisi versin, kredi temininde yardýmcý olsun, hizmeti onlandan alsýn Türkiye benzeri ülkelerde PPI lar milyarlarca dolarý buluyor. Dünya Bankasý verilerine göre, Brezilya nýn bu kapsamda 402 milyar dolar ile baþý çektiði, Hindistan ýn 306 milyar dolarlýk kontrat yaptýðý, Rusya nýn 127, Çin in 119, Meksika nýn 115, Arjantin in 91 milyar dolarlýk PPP proje demetine sahip olduklarý anlaþýlýyor. Ya Türkiye de? Bizde bu iþin tam koordinasyonu saðlanmýþ deðil. 140 a yakýn projeden söz ediliyor. Bunun 42 sinin uygulama projesi imzalanmýþ. 42 projenin 29 u iþletmede ve kalan 13 ünün yapýmýna devam ediliyor. Uygulama sözleþmesi imzalanan projeler içerisinde sayý bakýmýndan yat limanlarý ilk sýrada. Havaalanlarý ve gümrük tesisleri de var. Son 3 yýllýk süreç içerisinde ise 19 projeyle entegre saðlýk kampüsleri en çok dikkat çekeni. Peki tutarý ne bu projelerin? Cevap sadece Dünya Bankasý nda var. 2012 sonu itibariyle 86 milyar dolarlýk bir proje demeti diyor DB.Bunun içinde 3. Havalimaný yok. HEP AYNI FÝRMALAR KÖO projelerine kimler talip olmuþ, kimlerle sözleþme imzalanmýþ ya da imzalanacak diye bakýldýðýnda hep belli þirketler ortaya çýkýyor. Ýçdaþ, Türkerler,Þentürkler, Sýla,YDA,Medikal Park. Bu þirketleri hep TOKÝ ihalelerinde de görüyoruz. Tezgah ayný. Bir de yabancý ortaklar var çoðunda. Onlar hem projeden paylarýný alýyorlar hem de dýþarýdan para bulmaya yardýmcý oluyorlar. Devlet, yatýrýmcý olarak güya para ayýrmýyor, hatta dýþarýdan borçlanmýyor ama onun yerine özel sektör borçlanýyor ve bu projeler hýzla Türkiye nin dýþ borç stokunu katlýyor. Tabii FED fýrtýnasýndan sonra para bulabilirlerse TEZGÂH NASIL ÝÞLÝYOR? Bu modelde devlet, özel firmalara arsa temin ederek en büyük jesti yapýyor. Sonra da hizmet alým garantisi veriyor. En az 25 yýl kiracýnýz olacaðým, diyor. Þirketlere ödenecek olan sadece kira deðil. Hastanelerde görüntüleme, laboratuar, bilgi iþlem, güvenlik, temizlik, yemekhane gibi tüm hizmetler þirketlere býrakýlmakta, bunlar için de bu þirketlere hizmet bedeli adý altýnda yüksek paralar ödenmesi sözleþmeyle saðlam kazýða baðlanmaktadýr. Þirketler ayrýca hastanelerin çevresine kurduklarý ÂVM leri iþleterek de para kazanacaklar, hem de KDV, Damga Vergisi ve harçlardan muaf!.. Bitmiyor; zamanýnda devletin kentin merkezinde kurduðu rantý müthiþ eski hastane binalarý da kampus dýþý ticari alan adý altýnda bu þirketlerin kullanýmýna verilebilmekte, bu alanlara otel, alýþveriþ merkezi gibi ticari yapýlarýn kurulmasýnýn önü açýlýyor. Böylece kentli için hastaneye gitmek, okulda öðrenci okutmak, bir anda bir kamu kurumundan hizmet almak deðil, otoparktan, kantine, basit hizmetlere kadar her þey için elini cebe atmak, para harcamak demek. Bu hizmet deðil, AKP denr beklendiði gibi yeni bir sömürü kapýsý, hem de saðlýk üstünden. Yakýnda bunu eðitimin izleyeceðini RTE açýkça belirtti.12 Eylül toplantýsýnda. müjde geliyordu zaten RTE den; Biz AK parti olarak ilkokul, orta, lise, üniversite..niçin bunlarda da kamu-özel iþbirliðini gerçekleþtirmeyelim. Müteahhitlere sesleniyorum; gelin bizlere okul yapýn Saðlýktan sonra eðitim de, hizmet adý altýnda sömürüye açýlacak, ilan edildi bu. (*)TTB nin bu soygun ile ilgili broþürü için; http://www.ttb.org.tr/kutuphane/sagliktak amuozel.pdf Kaynak:Yurt Gazetesi Elçin YILDIRAL Agos Genel Yayýn Yönetmeni ve BirGün yazarý Hrant Dink'in öldürülmesine iliþkin davada verilen kararýn Yargýtay tarafýndan bozulmasýnýn ardýndan, 18 sanýðýn yeniden yargýlanmasýna baþlandý. Mahkeme Erhan Tuncel için yakalama kararý çýkarýlmasýna karar verdi. Ýstanbul 14. Aðýr Ceza Mahkemesi nde görülen davada tutuksuz sanýklardan Salih Hacý Salihoðlu ile tutuklu sanýklardan Yasin Hayal yer aldý. Ýstanbul 14. Aðýr Ceza Mahkemesi Baþkaný Halid Çaðdýr ýn izinli olmasý nedeniyle duruþmaya üye hakim Mustafa Baþer baþkanlýk etti. HAYAL: SUÇ ÖRÜGÜTÜ KURMADIM Yargýtay ýn bozma kararýnýn özetini okuyan mahkeme baþkaný Baþer sanýklara bozma kararýna karþý diyeceklerini sordu. Yasin Hayal karara iliþkin Ýtirafçý ortaya çýkmýþ, elinde kaset var. Ýtiraflarý benim masum olduðumu ortaya koyuyor. Erhan Tuncel ile kendisinin cinayeti iþlediðini, ardýndan Erhan ile Rusya ya kaçaðýný itiraf etmiþ. Her þey ortada ama buna raðmen Yargýtay benim cezamý onuyor. Neye dayanarak oynuyor? Yargýtay ýn bozma kararýný kabul etmiyorum. Ben suç örgütü kurmadým, yönetmedim dedi. YARGITAY KARARI ÇELÝÞKÝLÝ Tutuksuz yargýlanan Erhan Tuncel in avukatý Erdoðan Soruklu ise, mahkemeleri ve Yargýtay ý baský altýna alabilme potansiyeli olan mercilerin açýk baskýsý altýnda temyiz incelenmesinin yapýldýðýný ve bozma kararýnýn alýndýðýný söyledi. BELEN: ÇETE DEÐÝL SÝLAHLI ÖRGÜT Örgüt ile ilgili bozma kararýna müdahillik taleplerini mahkeme heyetine sunan Dink ailesinin avukatlarýndan Bahri Belen, sanýklarýn 'silahlý örgüt kurmaktan tan cezalandýrýlmasý gerektiðini söyledi. Yargýtay ýn suç örgütü olduðu yönündeki tespitinin önemli olduðunu söyleyen Belen, ancak biz Yargýtay ýn söylediði gibi görünen veya bir kýsmý görünmeyen örgütün çek senet örgütü olmadýðýný düþünüyoruz. Burada Yargýtay'ýn çýkmaz sokaða girmesinin sebebi örgütü yanlýþ görmesidir. Yanýlgý içinde. Bu örgüt, hem 3713 sayýlý yasanýn 1. Maddesinde tarif edilen hem de TCK 314 TE tarif edilen bir örgüttür. Yargýtay bozma kararýna uyarsa bundan sonra mahkeme Yargýtay'ýn iþaret ettiði delilleri toplarsa bu örgütün söylediðimiz maddelerden yargýlanmasýna hüküm kurmasýnýn önünde engel yoktur dedi. Dink ailesinin müdahillik kararýný deðerlendiren mahkeme baþkaný, Dink ailesinin avukatlarýnýn davanýn sadece Dink in öldürülmesi ile ilgili bölümüne müdahil olabileceðini, Yargýtay ýn örgüt ile ilgili bozma kararýna müdahil olamayacaðýna karar verdi. AV. ÇETÝN: YARGITAY ÝTÝRAF ETTÝ Dink ailesinin avukatlarýndan Fethiye Çetin de ailenin mektubunu mahkemeye okudu. Dink ailesinin artýk duruþmalara katýlmayacaðýný açýkladýðýný ifade eden Çetin, Yargýtay 9. Ceza Mahkemesi nin Dink ile ilgili almýþ olduðu iki kararý karþýlaþtýrdý ve Dink, planýn bir parçasý olarak öldürüldü. Ýlk aþamasý, suçu olmayan bir cümlesinden dolayý Türklüðü aþaðýlamaktan yargýlanýp ceza almasýdýr. Ýkinci aþama ise Yargýtay ýn, mahkemenin kararýný onamasý oldu. Yargýtay ýn bu kararý ile Dink i hedef alanlar, bakýn Dink Türk düþmanýymýþ þeklinde açýklamalar yaptýlar. Dink cinayeti davasýnda ise ayný Yargýtay bozma ilamýnda, Dink in Türklüðü aþaðýlamaktan mahkemede ceza almasýyla, Yasin Hayal in Dink i cezalandýrmak için öldürebileceðini belirtiyor. Bu durum, Dink in öldürülmesinde Yargýtay kararýnýn kullanýldýðýnýn itirafýdýr dedi. TUNCEL E YAKALAMA KARARI Erhan Tuncel hakkýnda yakalama kararý çýkaran mahkeme heyeti, sanýðýn yakalanmasý durumunda 24 saat içerisinde mahkeme huzuruna çýkarýlmasýna, bu mümkün deðilse nöbetçi mahkemeye çýkarýlmasýna karar verdi. Mahkeme, sanýklar Ahmet Ýskender, Tuncay Uzundal, Zeynel Abidin Yavuz, Osman Hayal'in 3 Aralýk'taki duruþmaya zorla getirilmesini kararlaþtýrdý. Mahkeme, Yargýtay'ýn bozma ilamýna uyulup, uyulmayacaðý konusunda aleyhine bozma yapýlan sanýklarýn bozmaya karþý beyanlarýnýn alýnmasýnýn ardýndan karara varýlacaðýný belirterek duruþmayý 3 Aralýk'a erteledi. Kaynak:BirGün 18.9.2013 Kaynak: Saðlýk Bakanlýðý

Yaþanýlanlar þaþýrtýyor insaný. Niye böyleyiz. Ne oluyor bize öyle Sevgi, saygý, dostluk kardeþlik, barýþ ve hoþgörü gibi insaný yücelten deðerlerden ne deðiþti de her geçen gün biraz daha uzaklaþtýk... Bir arada olma, barýþ içinde birlikte yaþama çabalarý, farklý inançlar, farklý düþüncelerle bir arada olma projeleri niye korkutuyor bizleri Eleþtiri sýnýrýný zorlayan bu dil, bu hýrçýnlýk, bu kin, bu öfke niye? Ne oldu? Savaþ mý çýktý. Deprem mi oldu? Kayýp mý oldu gemiler denizlerde yoksa! Eleþtiri güzel bir þey, yapýlmalý, düþünceler tüm çýplaklýðý ile çýkmalý ortaya, gizli kapaklý bir þey kalmamalý orta yerde. Eleþtiri bir anlamda denetimdir. Demokratik bir mekanizmadýr. Hak dýr. Edep ve erkan içinde yapýlan eleþtiriye kim ne der, ne söyler ne diyebilir ki, o tür eleþtiri getiren kiþilere teþekkür edilir sadece... * Yedi yýlý aþan bir süredir Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði Baþkanlýðýný yapýyorum. Ýsteyerek gelmedim bu göreve. Beni baþkan yapýn demedim kimselere de. Öyle bir egom da yok. Koþullar öyle geliþti. Hayýr diyemedim ben de Nasýl bir ortamda çalýþmaya baþladýk bu dernekte herkes bilir. Bir iþe sýfýrdan baþlama öyle kolay deðil Görmezden gelinen, yok sayýlan, karalanan, kabullenilmeyen, bölücü olarak gammazlanan bir kuruluþ Neler söylenmedi ki hakkýmýzda. Elinden tutaný yok. Hakkýnda dedi kodu yapaný ise çok. Öylesi bir ortamda çýkýldý yola Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneðinin önü týkansýn, yola devam edemesin, iþ yapamasýn diye neler yapýlmadý, neler düþünülmedi, ne tuzaklar kurulmadý. Çakma þube bile açýldý. O kuruluþa destek verildi, o desteði vermeye devam edenler o çeliþkiyi niye görmüyor, o yanlýþtan niye dönmüyor ki Yaþamým boyunca sorumluluktan kaçmadým, risk alýnmasý gerektiðinde o riski hiç tereddüt etmeden aldým. Doðru bulmadýðým hiç bir davanýn içinde ise olmadým Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði çalýþmalarý içinde de bu tavrýmý aynen sürdürmeye çalýþtým. Yönetim kurulundaki arkadaþlar tanýktýr, onlarý hep uyardým, sizler daha gençsiniz, önünüzde uzun yýllar var, izlenen politikadan zarar görebilirsiniz, ben buyum, deðiþemem, bu duruþ tepki alabilir, riskleri var, zor durumda kalabilirsiniz, sizler bu görevi benden daha iyi yürütecek kiþilersiniz, o yetenek hepinizde var, bu iþi siz yürütün uyarýsýný hep yaptým. Her seferinde yola devam denildi O birliktelik içinde çalýþmalar sürdü. Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði kurulduðu günden bu yana önemli baþarýlara imza attý, her biri uluslar arasý nitelikte ve de ses getiren etkinlikler düzenledi. O etkinlikler kitaplaþtýrýldý. Etkinlikleri hayata geçirebilme kolay olmadý öyle, ayný zorluklar o süreç içinde de yaþandý Her etkinliðimiz sabote edildi. Ýlginç taktiklerle engellenmeye çalýþýldý. Engelle aþýldý. Tuzaklar kuruldu. O tuzaklar bozuldu. Çalýþmalarýn tümünden de yüz aký ile çýkýldý Alevi kuruluþlarý ile iyi iliþkiler içine girildi her kuruluþa eþit mesafede olunmaya çalýþýldý, sözü dinlenir bir kurum olma þansý yakalandý Az þeyler deðildi bunlar ** Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði, siyasi bir kuruluþ deðil. Siyaset yapmýyor. Siyasetin içinde olmuyor. Siyasi eylemlerde yer almýyor Alevi kuruluþu. Ýnanç örgütü. Böylesi kuruluþlarda çalýþabilme gönül iþi Özveri iþi. Sabýr ve de sevgi iþi. Adil ve yansýz olabilme, hýrsýna gem vurabilme, hoþgörü, sevgi ve saygý, gönül ve de ruh temizliði ile herkese eþit mesafede durabilme bu tür kuruluþlar için vazgeçilmez deðerler O deðerlere sahip çýkmaya çalýþtýk hep. 16. Aðustostaki saldýrý olayýna da bu gözle baktýk. Sayýn Bekir Bozdað Hacý Bektaþ Veli Etkinliklerine kendiliðinden gelmedi, davet edildiði için geldi O davet, belediye baþkaný aracýlýðý ile hepimiz adýna yapýldý. Evinize davet ettiðiniz kiþi bir saldýrýya uðrasa bana ne bundan, beni ilgilendirmez deme þansýnýz var mý? Sayýn Bozdað a yapýlan saldýrý da böyle bir þey iþte. Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði bu çirkin olaydan büyük üzüntü duydu. Böylesi bir olayýn Hacý Bektaþ Veli adýna düzenlenen bir etkinlikte meydana gelmiþ olmasý bu üzüntüsünü daha da artýrdý. 16.Aðustos günü, yani olayýn olduðu gün dernek baþkaný sýfatý ile sayýn bakanla görüþtüm. Geçmiþ olsun dileklerimi o gün kendisine sundum. Üzüntülerimi dile getirdim. Ýyi bir ev sahipliði yapamadýðýmýz için dernek adýna özür de diledim. Bu olayýn Ýlçemiz ve de ilçemiz insaný ile ilgisinin olmadýðýný anlatmaya çalýþtým. Bu saldýrý size deðil Hacýbektaþ a yapýlan bir saldýrýydý, biz bu olayý öyle görüyoruz diye sözlerimi tamamladým. Sayýn bakan teþekkür etti bu olayýn Hacýbektaþ la bir ilgisinin olmadýðýný kendisinin de bildiðini söyledi. Ayrýlmadan önce bazý sýkýntýlarýmýz olduðunu söyleyerek randevu talebinde bulundum, o da tamam dedi, yeni bir Alevi açýlým çalýþmalarý var, bu süreci ben götürüyorum, bu görev bana verildi, bu konularda sizin de görüþlerinizi almak isterim, geldiðinizde hem o sorunlarýnýzý anlatýrsýnýz hem de bu konuyu konuþuruz diye ekledi. 5.Eylül günü sayýn bakanla makamýnda görüþtük, iki saat bir arada olduk. Saat 10.00 da baþlayan görüþme saat 12.00 de son buldu. Bu görüþmede konuþulanlar basýn bildirisi ile kamuoyu ile paylaþýldý. Medya bu görüþmemizi Aleviler adýna özür dilemeye geldiler gibi aslý astarý olmayan çarpýcý baþlýklarla manþetlere taþýdý Günümüzdeki medya iþte bu! Ne yapalým O baþlýklarýn uyduruk baþlýklar olduðunu kanýtlayabilme öylesine zor ki Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði olayýn olduðu gün sayýn bakandan özür dilemiþ, yaptýðý bir basýn açýklamasý ile saldýrýyý kýnadýðýný duyurmuþtu O açýklama vep sitemizde günlerce asýlý kaldý. Bu gürültü niye o zaman koparýlmadý! þaþýyorum. Özür dileme öylesi kötü ve de utanýlacak bir þey mi ki? Özür dileme, incelik ve kibarlýk Özür dileme bir meziyet, büyüklük ve asalet. Özür dileme bir erdem. Ýnsani bir davranýþ özür dileme. Keþke bu görev Belediye Baþkanýmýz öncülüðünde yapýlabilseydi. Tüm kurum ve kuruluþ temsilcileri ile birlikte bu görev yerine getirilseydi, kötü mü olur, ilçe olarak, alevi olarak ne kaybedilirdi * Ben buyum. Düþüncelerim, olaylara bakýþým bu. Beðenirsiniz ya da beðenmezsiniz. Size kalmýþ. Eleþtiriye açýk. Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði çalýþmalarý süresince býkýp usanmadan hep ayný þeyleri söyledim ayný doðrultuda mesajlarý vermeye çalýþtým Yedi yýldýr ayný sazý çalýyor ayný türküyü söylüyorum ben. Hoþgörü dedim, bir ve beraber olma dedim, farklý görüþlerin bir arada birlikte barýþ içinde yaþamalarýndan söz ettim hep. Kavga ederek bir yerlere varýlamayacaðýný anlattým. Bu ilçenin sorunlarýný kavga ederek çözemeyiz dedim. Hacýbektaþ ýn büyüklüðünü dile getirip, bu büyüklüðü hala fark edemediðimizi söyledim. Ýnanç merkezi olmaya yakýþan bir Hacýbektaþ özlemimi anlattým. O güce sahibiz dedim. Baþbakan ile Ana muhalefet Partisi Genel Baþkaný, Ýzzettin Doðan ile Veliyettin Ulusoy un bu salonlarda birlikte izleyecekleri etkinlikleri hayal ettiðimi samimi bir biçimde ifade etmeye çalýþtým Dostluk, kardeþlik ve barýþ dedim. Hala da ayný þeyleri söylüyorum. Bu ilçe ancak, böyle bir anlayýþla düzlüðe çýkarýlýr diye düþünüyorum... Kim ne derse desin, ne söylerse söylesin, ne yazarsa yazsýn o düþüncenin doðru ve geçerli olduðuna yürekten inanýyorum ben Hiç kimseye kýrgýn ve kýzgýn deðilim, darýlmadým da, öyle bir þansým da yok. O eleþtirileri yapanlar kardeþim, kýzým ya da oðlum yerindeler, hepsi de iyi ve samimi duygular içinde, öyle görüyorlar, öyle inanýyorlar, olanlara o gözle bakýyorlar, ne denilebilir ki, hepsine de en içten sevgi dolu selamlar, ellerine dillerine saðlýk! Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Haber/Foto: Cuma Onur ÞAHÝN Hacýbektaþ Kaymakamlýðýnca düzenlenen program kapsamýnda Gaziler Günü kutlandý. Gaziler Günü, 19 Eylül 2013 Perþembe günü Hacýbektaþ Cumhuriyet Meydanýnda saat 10 da Hacýbektaþ Kaymakamlýðý, Garnizon Komutanlýðý ve Belediye Baþkanlýðý çelenklerinin Atatürk Anýtýna sunum töreni ile baþladý. Ulu önder Mustafa kemal Atatürk ve silah arkadaþlarý anýsýna 1 dakikalýk saygý duruþu ve Ýstiklal Marþýmýzýn okunmasý devamýnda; günün anlam ve önemine yönelik konuþmayý Hacýbektaþ Kýz Teknik ve Meslek Lisesi tarih öðretmeni Ertuðrul Açýkgöz yaptý. Hacýbektaþ Anadolu Lisesi öðrencilerinden Gamze Kýlýç, Bir Yolcuya adlý þiiri ile Hacýbektaþ Kýz Teknik ve Meslek Lisesi öðrencisi Melikenur Yýlmaz da Gazi adlý þiiri okumasý alanda programa katýlanlarca coþkuyla alkýþlandý. Gaziler Günü Kutlama Programý sunucusu Hacýbektaþ Anadolu Lisesi öðrencisi Ayþe Polat ýn Sayýn Kaymakamým programýmýz burada sona ermiþtir. Arz ederim. Sözleri ile Hacýbektaþ Cumhuriyet Meydanýnda ki Gaziler Günü Kutlama Programý sona ermiþtir.

Geçtiðimiz yýl uygulamaya konan ve neredeyse toplumun her kesiminin muhalefet ettiði 4+4+4 eðitim yasasýnýn yarattýðý önemli maðduriyetlerden olan 5,5 yaþýnda okula baþlama zorunluluðu bu yýl yapýlan bir revizyonla 69 ay olarak deðiþtirildi. Erken yaþta okula baþlamanýn çocuklar üzerinde yarattýðý, yaratabileceði etkileri bir röportajla gündeme getirmek istedik. Ýstanbul da bir ilkokulda psikolojik danýþman olan Zeynep in düþüncelerini aldýk. 5,5 yaþýndaki çocuklarýn okula baþlamasýnýn zorunlu hale getirilmesine dair o dönem yoðun tartýþmalar olmuþtu. Hatta çocuklarýný okula göndermek istemeyen veliler çocuklarýna geliþimsel yetersizlik raporu almak zorunda býrakýlmýþtý o döneme dair düþünceleriniz neler? *4+4+4 sisteminden önce 1. sýnýflara ortalama 1 milyon 2 yüz bin civarýnda öðrenci kayýt olurdu. Geçtiðimiz yýlýn baþýnda okula baþlama yaþýnýn 60-66 aya çekilmesi ile bu sayý 2 milyon 3 yüz bin oldu. Böylece tartýþmanýn pedagojik boyutuna girmeden önce okula baþlama yaþýnýn erkene çekilmesi ciddi bir öðrenci artýþýna neden oldu. Ülke genelinde zaten sayý ve donaným açýsýndan yetersiz okullarýmýzýn da yaklaþýk 5 bin kadarý imam hatip okullarýna dönüþtürüldü. Her þeyden önce okullarýn donanýmsýzlýðýnýn bu kapasiteyi kaldýrmayacaðý açýktý. Peki bu durum çocuklarý nasýl etkiledi? Çocuklarýmýz çok kalabalýk sýnýflarda ve çeþitli yaþ gruplarýnda eðitim görmek durumunda kaldýlar. Çeþitli yaþ gruplarý derken? 60 aydan 80-82 aya kadar olan çocuklar ayný ve çok kalabalýk sýnýflarda eðitim görmek zorunda kaldýlar. Bu yaþ grubu çocuklarda geþim hýzý oldukça yüksektir. Ve 6 aylýk bir fark dahi çocuklarýn öðrenme süreçlerinde ciddi bir fark yaratýr. 5 yaþýndaki bir çocuðun öðrenme hýzý, algýlama kapasiteleri, motor geliþimi birbirinden farklýdýr. Yaþadýðýn deneyimler üzerinden devam edelim Örneðin, ben rehber öðretmenim. Özellikle sene baþýnda yeni baþlayan çocuklar için birtakým uyum çalýþmalarý yaparýz. Bu çalýþmalar sýrasýnda en sýk rastladýðýmýz sorunlar; okul korkusu, sýnýfý terk etme, iletiþim kurmayý reddetme gibi durumlardýr. Alta kaçýrma, hýrçýnlýk vs daha çok 4-6 yaþ (okul öncesi) çocuklarda sýklýkla görülür. Bu kadar çeþitli sýkýntýlarý yaþama potansiyeli olan çocuklarýn bir arada olmasý hem aile hem öðretmenlere oldukça sýkýntýlý bir durum yaratmýþtýr. Örneðin bir öðretmen ayný anda kaslarý henüz kalem tutacak kadar geliþmemiþ bir çocuða kalem tutmasýný öðretip ayný anda aðlayan çocuklarý teselli edip, baþka bir çocuðu tuvalete götürüp, altýný ýslatmýþ baþka bir çocuðun annesini arayýp, baþka bir çocuðun da meraklý sorularýný cevaplamak kýskacýnda bulmuþtur kendini. Peki zamanýnda okula baþlamýþ olan çocuklar açýsýndan yaþanýlanlar ne oldu? Zamanýnda okula baþlayan çocuklar için de maalesef ki birçok olumsuz etki söz konusu aslýnda. Örneðin sýnýfýn yarýsýnýn 60-66 ay arasý yarýsýnýn da üzeri olduðunu düþünelim. Aylarla ifade etsek de bu geliþimsel olarak büyük bir uçurum. Çocuklarýn geliþimsel ihtiyaçlarý birbirinden çok farklý. 7-7,5 yaþýndaki bir çocuk, 5 yaþýndaki bir çocuktan çok daha hýzlý öðrenir. Ve sýnýftaki kendinden daha küçük olan arkadaþlarýnýn kendisine yetiþmesini bekler. Bu da onun için okul zamanýnýn büyük bir kýsmýnýn sýkýcý geçmesi anlamýna gelir, okuldan soðuyabilir, arkadaþlarýyla uyumsuz iliþkiler geliþtirebilir. Öðrenme hýzlarýnýn farklýlýðý birbirlerini aþaðýlamalarýna yol açabilir. Ve bu sýkýntýlarýn tamamý geçtiðimiz yýl en çok yaþanýlanlarýn baþýndaydý. Rapor alýnarak okula gönderilmeyen çocuklar da oldu bu konuda ne düþünüyorsun? Bu, geçtiðimiz sene baþýnda oldukça tartýþmalý bir konuydu. Rapor almayý baþarabilen aileler bir anlamda þanslý diyebiliriz. Az önce sýraladýðýmýz bir dizi olumsuz etkiden çocuklarýný uzak tutmuþ oldular. Ancak burada rapor alýp okula baþlamayan ve yaþýtlarý okula baþlayan çocuklar kendilerini kötü hissetmiþ olabilirler. Bundan daha önemlisi de bu rapor toplumda yetersizlik raporu olarak algýlandý. Ve bu durum, geliþimine uygun becerileri yerine getirebilen bir çocuðun yetersiz olarak etiketlenmesine neden oldu. Peki pedagojik olarak çocuðun okula baþlama yaþý ne olmalýdýr? Geçtiðimiz sene baþýnda birçok üniversite okula baþlama yaþý ile ilgili pedagojik raporlar yayýnladý. Bu raporlarýn hemen hepsi ayný kanýdaydý. Kýsaca bahsedecek olursak, 2-6 yaþ arasý çocuklar biliþsel geliþim açýsýndan iþlem öncesi evrededir. Bu çocuðun zihinsel iþlemleri yapmaya hazýr olmadýðý ancak hazýrlanmaya baþladýðý evre demektir. Bu evrede özellikle 3-6 yaþ arasý okul öncesi eðitim oldukça önemli hatta olmazsa olmazdýr. Peki çocuða daha üst düzey beceriler gerektirecek bir eðitim uygulamak zihnini daha fazla zorlayýp geliþtirir mi? Kesinlikle hayýr. Bunun nedeni, geliþim psikolojisinin önemli kavramlarýndan olan olgunlaþmadýr. Eðer çocuk bir þeyleri yapabilecek fizyolojik ya da biliþsel yeterliliðe eriþmemiþ ise onu zorlamak anlamsýzdýr. Olgunlaþmasýný saðlayan þey ise deneyim deðil biyolojik saattir. Örneðin daha önce söylediðim gibi çocuklarýn yazý yazabilmesi için ince kaslarýnýn olgunlaþmasýný, tuvalet eðitimini vermek için anal kaslarýnýn geliþmesini beklemek zorunda yýz. Hatta çarpýcý bir örnek vereyim; geçtiðimiz yýl bir velim, okul açýldýktan üç ay sonra çocuðu henüz kalem tutmayý baþaramadýðý için çocuðu okuldan almak zorunda kalmýþtý. Peki bu evredeki çocuklar neleri yapabilir neleri yapamaz? Mesela akademik beceri gerektirecek birçok þeyi yapamaz. Örneðin herhangi bir iþlemi tersine çeviremez. Okula yürüyerek gitmeyi öðrense bile kendi kendine dönüþ yolunu zihninden tersine çeviremez. Bu çaðdaki çocuklar tüme varým ve tümden gelimden ziyade kendilerine özgü daha çok sezgilerine dayalý bir akýl yürütme sezgilerine sahiptirler. Bu en kaba haliyle bir olguyu kendi keyfine göre uygun gördüðü baþka bir olayla açýklama çabasýdýr. Buna özelden özele akýl yürütme diyoruz. Peki bunu bir örnekle açýklar mýsýn? Örneðin her yaz tatilinde köye gidiyorsanýz ve bir seferinde baþka bir nedenle ailenizle köye gitmek zorunda kalmýþsanýz büyük ihtimalle bahsi geçen çaðdaki çocuðunuz yaz tatilinin geldiðini düþünecek ve erken döndüðünüzü düþünerek huysuzlanacaktýr. Ýþlem öncesi evre olarak adlandýrdýðýmýz bu evrenin özelliði kýsaca gerçeðe karþý ilgisizliktir. Çocuk sizin için geçerli olan gerçekler dünyasýnda yaþamaz, cansýz nesnelerin canlý olduðuna inanabilmesinin altýnda da bu yatar. Animizm olarak adlandýrdýðýmýz bu özelliði çocuðun oynadýðý oyuncaða kýzdýðýnda da görebilirsiniz. Animizm 6 yaþýna kadar azalsa da ancak 7 yaþ ile birlikte sonlanmaya baþlar. Sonuç olarak çocuklarýn 6 yaþýný doldurmadan çocuklarýn okula baþlamasý eðitim bilimine aykýrý ve en önemlisi çocuklarýmýzýn geliþimine yönelik büyük bir saldýrýdýr. Peki 6 yaþýný doldurmuþ her çocuk okula gitmeye uygundur diyebilir miyiz? Her bireyin geliþimsel hýzý ve biyolojik saati birbirinden farklýdýr. Geliþim kuramlarýndan yola çýkarak dile getirdiðimiz tespitler elbette genellemelere dayanmaktadýr. Bu konu özelinde ise 6 yaþýný doldurmuþ olmak okula baþlamak için bir ön koþul olmalýdýr. Ancak ilk çocukluk döneminde okul öncesi eðitimin önemi çok büyüktür. Geliþimsel farklýlýklardan kaynaklanabilecek durumlar etkili bir okul öncesi eðimi ile rahatlýkla aþýlabilir. Bugüne gelirsek durum nedir? Biliyorsunuz AKP bu eðitim yýlýnýn baþýnda bir geri adým attý. Bu yýl artýk 69 aya kadar olan çocuklarýn okula baþlama zorunluluðu kaldýrýldý. Bu çocuklarýn kayýtlý e-okul sisteminde çýksa bile veliler bir dilekçe ile çocuklarýný okula göndermeyebilecekler. Bu geri adýmda kamuoyunda oluþan tepki, yaþanan maðduriyetler önemli bir etki yarattý. Zaten bu bilimdýþý uygulamanýn bir denemeden öteye geçemeyeceði biz eðitimciler için açýktý. Ancak bu hatanýn sonucunu geçtiðimiz yýl okula baþlayan binlerce çocuk çekiyor. Peki yaþanan maðduriyetlerle ilgili neler yapýlabilir? Öncelikle belirtmek gerekir ki Milli Eðitim Bakanlýðý bu maðduriyetin farkýnda ve çözüm üretmiyor, üretemiyor. Öðretmenlere ya da velilere hiçbir kolaylaþtýrýcý çözüm sunulmuyor. Bu anlamda yapýlabilecek birçok önlem çabasý geliþtirilebilir. Ancak bu yaþanan maðduriyet yetkililerin pek de umurunda deðil. Bu durumda veli ve öðretmenlere büyük iþ düþüyor. Bir yandan çocuklarýn bu maðduriyetini giderecek çocuklara yönelik destekleyici çalýþmalar yapýlabilir bir yandan yaþanan maðduriyete dair davalar açýlabilir, konunun takipçisi olunabilir. Kaynak (Çekirdek Çocuk)

Türk edebiyatýnýn önemli isimlerinden Orhan Kemal in 99. yaþýna girmesi nedeniyle Cihangir deki Orhan Kemal Müzesi nin yolunu tuttum. Iþýk Öðütçü her zamanki gibi hummalý bir çalýþma içerisindeydi. Babasý Orhan Kemal ile ilgili yeni keþiflerin peþindeydi. Iþýk Öðütçü babasýný, yazar Orhan Kemal i anlattý Bir sohbetimizde Orhan Kemal Türkiye dir demiþtiniz. Biraz iddialý bir söz deðil mi? Sizce de öyle deðil mi? Türkiye nin temel insanlýk sorunlarýný en tarafsýz þekilde yansýtan, sosyolojik geliþmeleri çok net ifade eden ve halkýn en temel sýkýntýlarýný satýrlarýna gerçekçi þekilde yansýtan bir yazardan söz ediyoruz. Bu yazar sadece yerel olduðu için deðil, yerelden evrensele ulaþtýðý için de Türkiye nin sayýlý edebiyatçýlarýndan biridir. Tabii benim böyle bir þey dememem gerekiyor. Ama demesi gerekenler de Sezar ýn hakkýný Sezar a maalesef vermiyor. Orhan Kemal in eserlerine tarafsýz bir gözle bakabiliyor musunuz? Son kitabým olan Zamana Karþý Orhan Kemal de bunu yaptým. Bu kitapta sadece olumlu deðerlendirmeleri deðil, olumsuz görüþleri de yansýttým. Ýþte yukarýda sorduðunuz sorunun gereðidir ayný zamanda, ben olumlu olumsuz tüm görüþleri bir araþtýrmacý olarak tarafsýz yansýtýyorum. Bütün görüþleri okuyucu okuyor ve sonunda hepimizin kararý Orhan Kemal Türkiye dir oluyor. 1980 sonrasý ailenizin Orhan Kemal için yaptýklarýný sormak istiyorum. Aslýnda ölümünden 80 li yýllara kadar olan dönemi de es geçmeyelim 40 yýlda neler oldu? tarihte ben okuyordum. Ama ayný zamanda oyun sezonunda Kenter Tiyatrosu nda kitap satarak çalýþma hayatýnýn çilesini görüyordum. Kendi ayaklarýmýzýn üzerinde durma mücadelesi verirken, Orhan Kemal kitaplarýnda yaþýyordu. Fazla bir imkânýmýz olmadýðý için de Orhan Kemal Roman Armaðaný nýn dýþýnda baþka bir etkinlik yapamýyorduk. Ama yýllar içinde iþ sahibi olup, imkânlarý doðru kullanýnca 2000 yýlýnda onun adýný taþýyan müzesini kurdum. Gerçekten de benim hayatým da o günden sonra deðiþti. Toplumumuz böyle vefalý çalýþmalarý hep sevgiyle karþýlar. Bana da o ilgiyi, sevgiyi yansýttýlar. Ben de onlarý aldatmayarak, üstadý geleceðe taþýma iþinde bir nefer olarak, bir müze bekçisi olarak görevimi yapýyorum. Koca Orhan Kemal Müzesi nin bekçisi olmak, birçok þatafatlý unvana bedeldir. Tabii bu çalýþmalar babamý daha da çok görünür kýlýnca, yapýmcýlar eserlerini dizi yapmaya baþladý. Bundan sonra da Orhan Kemal eserleri dizilere, filmlere kaynaklýk etmeye devam edecektir. Babanýzýn kahramanlarý içerisinde kendinize en yakýn bulduðunuz hangisi oldu? Aslýnda bu kaleminin ne kadar güçlü olduðunu göstermesi açýsýndan da çok önemlidir. Bütün kahramanlarýný severim. Okuduðunuz zaman o kahraman olmamanýza imkân yoktur zaten. Ama Elli Kuruþ öyküsündeki gazeteci çocuðu kendime yakýn bulurdum herhalde. Ýnsan onurunun duruþunu göstermesi açýsýndan çok önemlidir. Peki babanýzý en çok hangi kahramanýyla özdeþleþtiriyorsunuz? Babam Eskici ve Oðullarý ný severdi. Sanýrým oradaki Topal Eskici onun favorisiydi. Ama kitabýndan bölümler okuduðu Murtaza da da bir bakarsýnýz Murtaza olurdu. O aslýnda kitaplarýný yazarken o kahramanlarýn ta kendisiydi. Cinsiyet ayýrmadan, çocuk büyük demeden tüm yansýttýðý kahramanlar hayatýn içinden süzülüp gelmiþ, ona hikâyelerini anlatmýþlar ve yollarýna devam etmiþler gibidir. Onun için Orhan Kemal ezilenlerin zabýt kâtibidir. Babanýzýn yeni yaþýnda okurlarý bekleyen yeni sürprizler var mý? Çok üretken bir yazar ile karþý karþýyayýz. Onun beþ yýlda on yýlda bir roman yazma lüksü hiçbir zaman olmamýþtý. Bir yazý iþçisidir. Dalga geçme, tatil yapma lüksü yoktu. Bu nedenle gazetelere, dergilere sürekli yazmýþtýr. Onun izini sürerken gerçekten baþým dönüyor, temposuna sadece hayranlýk duyuyorum. Þu sözleri söylerken bile tüylerimin diken diken olduðunu belirtmek isterim. Onun için abartmýyorum, yine bunu söylemek bana düþmez ama ölümsüz olduðunu görüyorum. Yüz Karasý adlý kayýp romanýný tam elli bir yýl sonra buldum. Sürpriz var mý diye sordunuz? Üstat sürpriz kaynaðý Bir kayýp romanýný daha buldum. O da 1961 de Büyük Gazete de yayýnlanmýþ Uçurum romaný. Ama sanýyorum dergi kapandýðý için sonu gelememiþ. Bunun sonunu da ben sürpriz þekilde birkaç cümleyle baðladým. Bunun dýþýnda hiç yayýnlanmamýþ öyküleri, kendi yaptýðý röportajlarý, fotoðraf albümü, mektuplarý yüzüncü yaþýnda göreceðiz. Bu arada biraz daha geriye giderek dedem Abdülkadir Kemali nin yayýnladýðý gazetesi Toksöz deki makalelerini Toksöz 1924 adýyla kitaplaþtýrdým. Yakýnda o da raflarda yerini alacak. Umarým oynanýr, benim oyunlaþtýrdýðým iki tiyatro eseri de mevcut, bunlar: Nazým Hikmet le 3,5 Yýl ve Arkadaþ Islýklarý dýr. Yani sözün kýsasý 2014 te onun 100. yaþýný bu kitaplarla kutlayacaðýmýzý müjdeleyebilirim. Babam kendi hayatýný yaþadý, mutlu yaþadý diyebiliyor musunuz? Sadece kendisinin mutluluðunu düþünmediði için, hayatta mutlu yaþadý diyemem. O bir düþünce adamý, ideallerini satýrlara yansýtan bir devrimci, bir mücadele insanýydý. Tabii ki hayat somurtmayla geçmez. Mutlu olduðu dönemler de olmuþtur. Ama fotoðraflarýna baktýðýnýzda hep bir hüzün, hep bir þeylerin en iyisi olmasýný isteyen bir profille karþýlaþýrsýnýz. Halký önemseyen, onlara deðer verilmediðini, onlarýn kandýrýldýðýný gördükçe üzülen hümanist bir insaný görürsünüz. Kitaplarýnda kurtuluþ yolunun yine kendilerinin ellerinde olduðunu yazarak çözümü de verir aslýnda. Ama kurtulmak istemediklerini gördükçe de yine de kýzamaz onlara. Ýçine atar, o zaman mutsuz olur. Ben bunlarý görüyorum. Hakkýnýn karþýlýðýný alamamak veya eserlerinin ucuza kapatýlmasýna ses çýkaramamak da dolu dolu mutlu olmasýna engel olmuþtur tabii. Üstüne üstlük bir de hapislik yaþamýna engel olmuþtur. Ama parasýný alamadýðý zaman kýzmýþ, hapise girdiði zaman bunu bir tecrübe olarak deðerlendirebilmiþ, halkýn çektiði sýkýntýlarýn yanýnda bunlarýn hepsinin boþ olduðunu da belirtebilmiþtir. Orhan Kemal in Yarýna birkaç kitabým kalýr mý, kalýrsa yeter diye bir cümlesi var. Kaldý mý gerçekten Orhan Kemal? Kalmaz olur mu? Orhan Kemal in aslýnda bize ihtiyacý yok. O, çok büyük bir güç. O hep kalacak. Iþýk, Nazým (Öðütçü) olsa da olmasa da hep kalacak. Ama daha güçlü kalmasý lazým... Biz, bu hayatý gerçekten her türlü sýkýntýsýyla çeken insanlar olarak, çok daha iyi yerlerde, zirvede, zirvelerde olmasýný hep arzuluyoruz. Bunu biz birinci kuþak olarak görmek istiyoruz. Eðer bunu görürsek, iþte o zaman doðru çalýþmalar yapmýþ olduðumuzu, babamýzý doðru bir zemine oturttuðumuzu görmüþ oluruz. Yoksa Orhan Kemal e hiçbir þey olmaz. Kaynak:BirGün Pazar Eki

Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hüseyin KAÝM Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Bakanlýðý tarafýndan toprak ve su kalitesinin korunmasý, doðal kaynaklarýn sürdürebilirliði, erozyonun önlenmesi ve tarýmýn olumsuz etkilerinin azaltýlmasý amacýyla baþlatýlan Çevre Amaçlý Tarým Arazilerini Koruma ATAK rogramý kapsamýnda Acýgöl Ýlçesi Çullar Köyünde taþ toplama etkinliði gerçekleþtirildi. Gýda Tarým ve Hayvancýlýk Ýl Müdürlüðü tarafýndan Resul Türk isimli çiftçinin tarlasýnda gerçekleþtirilen etkinliðe Vali Yardýmcýsý Hasan Kayhan, Acýgöl Kaymakamý Murat Demirci, TKDK Ýl Koordinatörü Murat Asýltürk, belediye baþkanlarý, þube müdürleri ve vatandaþlar katýldý. Buradaki törende konuþan tarla sahibi Resul Türk, eskiden arazilerinin çok taþlý olduðundan ekim yapamadýklarýný, maðdur olduklarýný ancak Çatak Projesi uygulamalarý ile taþlýk arazilerinin devlet desteði ile taþlardan arýndýrarak ekilebilir alanlara kavuþtuklarýný söyledi. Gýda Tarým ve Hayvancýlýk il Müdürü Okan Yýlmaz ise, ÇATAK Programýnýn Türkiye de 2006 yýlýndan beri uygulanmakta olduðunu ve ilk defa 9 ilde 50.000 dekar pilot alanda uygulanan projenin, Nevþehir in Kaymaklý beldesinde patates ekim alanlarýnda aþýrý gübreleme ve aþýrý sulamadan dolayý toprak PH `nýn düþmesiyle, zayýf fiziksel yapýya sahip topraklarýn ýslahý amaçlý 2009 yýlýndan itibaren uygulanmaya baþlandýðýný ifade etti. 2011 yýlýndan itibaren de Acýgöl Ýlçesinin köy ve kasabalarýnýn da söz konusu proje kapsamýna alýndýðýný söyleyen Yýlmaz, "Aþýrý taþlýlýktan verim alýnamayan tarlalardan yüzlerce ton taþ toplandý. Islah edilen tarým arazileri ahýr gübrelemeleri de yapýlarak verimli hale getirilmiþtir. Ayrýca 2012 yýlýnda Acýgöl Ýlçemiz köy ve kasabalarýndan 41 çiftçimiz, 733 dekar alandan taþ toplama ve gübreleme yaparak 43 bin 968 TL destek almýþlardýr" dedi. Açýlýþ konuþmalarýnýn ardýndan, arazide makine ile taþ toplama iþlemi gerçekleþtirildi. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir Gençlik Merkezi liderleri 2013-2014 Eðitim ve Öðretim yýlýnýn baþlamasýyla birlikte okul ziyaretlerine baþladýlar. Nevþehir Lisesi ve Nevþehir Saðlýk Meslek lisesini ziyarete giden gençlik liderleri burada öðrenci ve öðretmenlerin sýcak ilgisiyle karþýlandý.ziyarette liderler öðrencilere ve öðretmenlere gençlik merkezini tanýtarak öðrencilere okul dýþýnda katýlabilecekleri sosyal aktiviteler hakkýnda bilgiler verdi. Gençlerle yapýlan sohbetin ardýndan gençleri hem gençlik merkezine hem de spor kompleksine davet eden liderler kendilerine saðladýklarý imkanlardan dolayý Gençlik Hizmetleri ve Spor il Müdürü Mustafa Ünlüer e teþekkür etti. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Cuma Onur ÞAHÝN Türkiye Kadýnlar Basketbol 2. Ligi takýmlarýndan Nevþehir Üniversitesi, iki genç oyuncuyu kadrolarýna kattý. Türkiye Kadýnlar Basketbol 2. Ligi takýmlarýndan Nevþehir Üniversitesi (NEÜ) iki genç oyuncuyu renklerine baðladý. Kulüp yöneticisi Erdal Taþkýn, yaptýðý açýklamada, Beþiktaþ altyapýsýnda yetiþen Buse Semen (19) ve Ceyhan Belediyespor'da yetiþen Gökçe Melis Ilýk'ý (19) kadrolarýn kattýklarýný belirtti. Genç ve yetenekli bir kadro oluþturduklarýný, bu sayede gelecek sezonda baþarýlý sonuçlar alacaklarýna inandýklarýný dile getiren Taþkýn, amaçlarýnýn Türk sporuna yetenekli gençleri kazandýrmak olduðunu kaydetti. Yeni transferler Gökçe Melis Ilýk ve Buse Semen ise Nevþehir Üniversitesi'ne transfer olmaktan dolayý büyük bir gurur yaþadýklarýný ifade ederek, bu güvene layýk olabilmek için ellerinden gelen bütün çabayý sarf edeceklerini söylediler. Nevþehir'in Anadolu'nun en güzel þehirlerinden birisi olduðunu dile getiren genç sporcular, gösterilen ilgi ve yakýnlýktan dolayý Nevþehirlilere teþekkür ettiler.

Sulucakarahöyük/ANKARA Yýlmaz KIZILIRMAK Örgün ve kamusal eðitim süreçlerinden zorunlu din derslerinin çýkarýlmasý ve herkesin anadilinde eðitim alma hakký baþlýðýyla toplanan imzalar, Kamu Emekçileri Sendikalarý Konfederasyonu (KESK) üyesi Eðitim ve Bilim Emekçileri Sendikasý (Eðitim Sen) tarafýndan 16 Eylül günü saat:16.00 da Milli Eðitim Bakanlýðýna (MEB) verildi. Ýmzalarýn teslimi öncesinde bakanlýk önünde, KAMUSAL, PARASIZ, LAÝK, BÝLÝMSEL VE ANADÝLDE EÐÝTÝM ÝSTÝYORUZ yazýlý pankart açýlarak yapýlan basýna açýklamasýnda, yeni eðitim yýlýnýn artan sorunlarla birlikte açýldýðýna dikkat çekildi. 17.000.000 öðrencinin, 1.002.000 eðitim emekçisinin, MEB e baðlý okullarda 820.000 öðretmenin bugün ders baþý yaptýðýna iþaret eden YILDIZ, bakanlýk resmi verilerine göre 128 bin öðretmen açýðýnýn bulunduðunu, ancak MEB sadece 40 bin öðretmenin atamasýný yaparak derslerin pek çok sýnýfta boþ geçmesine neden olduðunu bildirdi. Öðretmen sürgünlerinin, öðrenci servislerinin, okula baþlama yaþýnýn ciddi bir sorun teþkil ettiðini belirten YILDIZ, öðretmen açýðýna raðmen sayýlarý 300 bini aþan eðitim emekçisinin atamasýnýn yapýlmamýþ olmasýnýn da önemli olduðunu kaydetti. Okullarýn öðretmensizliðine, eðitimcilerin iþsizliðine ve çalýþanlarýn güvencesizliðine vurgu yapan YILDIZ, daraltýlan eðitim bütçesiyle birlikte öðrenci velilerinin yüklerinin arttýðýna da iþaret etti. 4+ 4+ 4 ün gizli yüzünün liselere giriþ sisteminde yattýðýný belirten YILDIZ, veli ve öðrenci isteðinin dikkate alýnmadýðýný, esnek eðitim sistemine karþý çýkýldýðýný, oysa bu konuda herkesin özgürce karar vermesi gerektiðini söyledi. Uzun bir süredir dersaneler sorununun tartýþýldýðýný kaydeden YILDIZ, AKP iktidarýnýn bu sorunu da dersaneleri okula çevirerek çözme niyetinde olduðunu vurguladý. Zorunlu - Seçmeli tüm Din Dersleri Kaldýrýlsýn, müfredatlarýn ve bir çok uygulamanýn dinselleþtirilmesine son verilsin diyen YILDIZ, Türk Ýslam felsefesi, tek tipçilik, Tek Din, Tek Ýnanç dayatmasýnýn son bulmasýný istedi. Dindar nesiller yetiþtirme çerçevesinde Sünni Hanefi mezhebinin topluma dayatýldýðýný, yargý kararlarýna raðmen okullarda dinsel uygulamalarýn sürdüðünü ifade eden YILDIZ, bunlara örnek olarak; üniversite sýnavlarýnda sorulan sorularý, Liseye Geçiþ Sistemindeki 6 Temel dersten birisi haline getirilmesini gösterdi. Laiklik, inanç özgürlüðü ve vicdan özgürlüðüne deðinen YILDIZ, Anadilinde Öðrenim hakkýnýn Evrensel ve temel bir insan hakký olduðuna iþaret ederek, toplumsal bir talep olarak da dikkate alýnmasýný; Türkiye nin çok renkli, çok kimlikli ve çok dilli yapýsýnýn ileri sürüldüðü gibi toplumu bölmeyeceðini, tam tersi herkesi deðerli kýlmasý ve eþitlemesi açýsýndan önemli bir tutkal olarak görülmesi gerektiðini bildirdi. Eðitim Sen Genel Baþkaný Ünsal YILDIZ ýn, yazýlý olarak okuduðu metinde ise þunlarý dile getirdi; Yeni Eðitim Öðretim Yýlýný Acil Çözüm Bekleyen Sorunlarla Karþýlýyoruz! Zorunlu Din Derslerinin Kaldýrýlmasý ve Herkesin Anadilinde Eðitim Alma Hakký Ýçin Hükümeti Somut Adýmlar Atmaya Çaðýrýyoruz! 2013-2014 eðitim öðretim yýlý, yýllardýr acil çözüm bekleyen, özellikle geçtiðimiz yýl baþlayan eðitimde 4+4+4 dayatmasýnýn daha da derinleþtirdiði yeni sorunlarla birlikte bugün resmen baþlamýþtýr. Eðitim sistemi okul öncesinden yükseköðretime kadar, iktidar partisinin siyasal-ideolojik çizgisine uygun olarak biçimlendirildiði bir dönemde eðitimde yaþanan ve giderek artan sorunlara kalýcý çözümler üretilememiþtir. 2013-2014 eðitim öðretim yýlý baþýnda okullarda en çok gözlenen sorunlar, 4+4+4 sonrasý okullarýn dönüþtürülmesi kararlarý ile baþlayan ve halen devam eden sorunlardýr. Karþý karþýya olduðumuz sorunlarý maddeler halinde sýralamak gerekirse; Eðitimde 4+4+4 dayatmasý ile birlikte yaþanan okul dönüþümleri sonucunda öðretmenler ve öðrenciler resmen sürgün edilmiþtir. Okul deðiþiklikleri ile öðrenciler arkadaþlarýndan, norm fazlasý durumuna düþürülen öðretmenler okullarýndan ve öðrencilerinden koparýlmýþtýr. Okul öncesi eðitimde olmasý gereken 72 ay öncesi çocuklarýn hala ilkokula kayýtlarýnýn yapýlmasý, bu durumdaki öðrencilerin tüm eðitim yaþantýsýný olumsuz etkileyecektir. Okullarda fiziki altyapý ve donaným eksiklikleri sürmekte, bu durum baþta kalabalýk sýnýflar olmak üzere çeþitli sorunlarý beraberinde getirmektedir. Okul dönüþümleri sýrasýnda fiziki olarak en donanýmlý okullar Ýmam Hatip e dönüþtürülmüþ, binlerce öðrenci maðdur edilmiþtir. Yeni ortaöðretime geçiþ modeli ile 8. sýnýfta 12 merkezi yazýlý sýnav getirilerek öðrencilerin yaþadýðý stres daha da arttýrýlmýþtýr. Sistem deðiþikliðinden en olumsuz etkilenecek olanlar kesimler yine ekonomik durumu iyi olmayan öðrenciler olacak, ekonomik durumu iyi olanlar dershaneler ve özel derslerle avantajlý hale gelirken, yoksul ailelerin çocuklarý meslek liseleri ve imam hatiplerin yolunu tutmak zorunda kalacaktýr. Yýllardýr eðitime yeterli bütçe, okullara ihtiyacý kadar ödenek ayrýlmamasý nedeniyle, her eðitim öðretim yýlý baþýndan itibaren velilerin cebinden yaptýklarý eðitim harcamalarý katlanýlamaz hale gelmiþtir. Bu yýl çocuðunu ilkokulda okutacak olan bir öðrenci velisi yýl boyunca ortalama 3 bin 602 TL eðitim harcamasý yapacaktýr. Eðitim sistemini adým adým ticarileþtiren, Anayasada ilköðretimin devlet okullarýnda parasýz olduðu yazarken yoksul halkýn cebinden yaptýðý eðitim harcamalarýnýn son 11 yýl içinde 5 kat artmýþ olmasý düþündürücüdür. Eðitimde 4+4+4 dayatmasý ile birlikte, zorunlu din derslerine ek olarak, din içerikli seçmeli derslerin fiilen zorunlu seçmeli hale getirilmesi, anadilinde eðitim hakký taleplerinin görmezden gelinmesi gibi sorunlar, geçtiðimiz yýllarda olduðu gibi, 2013-2014 eðitim öðretim yýlýnda da öne çýkan temel sorunlar olarak dikkat çekmektedir. 4+4+4 sonrasýnda taþýmalý eðitim ve ikili eðitim sorunu artarak devam etmektedir. Yönetici atamalarýnda yeniden getirilen sözlü sýnav üzerinden belirlenen eðitim yöneticilerinin yandaþ sendika üyelerine verilen sözlü notlar üzerinden siyasi atama yoluyla belirlenmesi, eðitimde siyasi kadrolaþma giriþimlerinin arttýðýný göstermektedir. Öðretmen açýklarý sorunu devam etmekte, acil ihtiyaç olmasýna raðmen 300 bini aþkýn atamasý yapýlmayan öðretmen iþsizliðe mahkum edilmektedir. AKP hükümetinin dayatmasýyla uygulanan 4+4+4 modeli, eðitimde sadece biçimsel anlamda yaþanan deðiþikliklerle deðil, genç kuþaklarýn daha yoðun sömürüye hazýrlanmasý, muhafazakâr ve dini deðerlerin yönlendirici olduðu bir toplum oluþturmanýn eðitim programýnýn temelini oluþturmasý açýsýndan bu yýl da eðitimde temel tartýþma baþlýklarýndan birisi olacaktýr. Tüm inançlar karþýsýnda tarafsýz olunmalý, zorunlu ve seçmeli din dersi kaldýrýlmalýdýr Türkiye de bütün itirazlara ve yargý kararlarýna raðmen ýsrarla uygulanan zorunlu din eðitimi politikalarý, 4+4+4 ile birlikte daha da derinleþtirilerek, dinin bireylerin günlük yaþantýsýnda oynadýðý rolü ve eðitim sürecindeki aðýrlýðýný arttýrmayý, hatta belirleyici olmasýný öngören bir yapýda örgütlenmesi hedeflenmiþtir. Bütün içeriði devlet tarafýndan belirlenen zorunlu din dersi uygulamasý, dininin öðrenciler arasýnda bir ayrým ve eþitsizlik unsuru olarak kullanýlmasýna neden olmakta, devletin aðýrlýklý olarak tek bir dinin tek mezhebini öðreterek, diðer dinsel inançlara karþý açýk bir adaletsizlik yaratýlmasýna yol açmaktadýr. Bu durum, Türkiye gibi çok kültürlü, çok dinli ve çok mezhepli toplumlarda, birçok sýkýntýnýn doðmasýna yol açmaktadýr. Türkiye de dinin siyasallaþmasý ve siyasal çýkarlara alet edilmesinin engellenmesi, ancak devletin dinden elini tamamen çekmesiyle olanaklýdýr. Hiçbir toplum tamamen ayný inancý paylaþan insanlardan oluþmadýðýna göre, tüm inançlara ayný mesafede bulunmasý gereken devletin aðýrlýklý olarak bir dinin ya da mezhebin eðitimini zorunlu ya da seçmeli olarak vermemesi gerekmektedir. Devlet sosyal yaþamý örgütlerken bunu asla dini referanslara göre yapmamalý, hiç kimseyi çoðunluk da olsa, belli bir inanç grubunun eðitimini almaya zorlamamalýdýr. Sýrf bu durumun kendisi bile Dinde zorlama yoktur anlayýþýyla çeliþmektedir. Eðitimin temel bir insan hakký olmasý, kamusal sorumluluðu, yani devletin herhangi bir ayrým gözetmeden herkese eþit koþullarda, nitelikli eðitimi parasýz olarak sunmasýný gerektirmektedir. Her türde ve düzeyde eðitim; sýnýf, cinsiyet, dil, din, politik görüþ, etnik köken gibi ayrýmlar yapýlmadan saðlanmalýdýr. Temel bir insan hakký olan anadilinde eðitim hakký önündeki bütün engeller kaldýrýlmalýdýr Demokratik, laik ve bilimsel bir eðitim sisteminin oluþturulmasýnýn öncelikli koþulu, eðitim bilimlerinin temel ilkesi olan her çocuðun kendi anadilinde eðitim almasýdýr. Anadilinde eðitim, çocuklarýn zihinsel geliþimlerinin, öðrenme yeteneklerinin ve saðlýklý bir kimlik edinmelerinin en temel koþuludur. Bireylerin kendi anadillerinde eðitim hakkýndan yoksun býrakýlmasý, çocukluktan itibaren zihinsel geliþimi ve kimlik edinme sürecini olumsuz etkilemektedir. Anadilini okul yaþamýna katmamak demek; tüm bu çabalarýn, çocuklarýn saðlýklý düþünmesinin ve yetiþmesinin okul dýþýnda býrakýlmasý demek, okul çaðýna kadar yaþadýklarý, yaptýklarý dilsel faaliyetin aþaðýlanmasý yok sayýlmasý demektir. Herkese eþit, parasýz ve nitelikli eðitim hakkýnýn gerçekleþebilmesinin temel koþullarýndan olan her çocuðun kendi anadilinde eðitim almasý saðlanmalýdýr. Eðitimde ayrýmcýlýða ve dayatmalara son verilmeli, evrensel bir hak olan herkesin anadilinde eðitim alma hakkýna saygý gösterilmelidir. Eðitim Sen olarak, yýllardýr çeþitli platformlarda sýk sýk dile getirdiðimiz, zorunlu din dersleri uygulamasýna son verilmesi ve herkesin anadilinde eðitim hakkýnýn somut olarak hayata geçirilmesi konusundaki ýsrarýmýz, bu konularda somut adýmlar atýlýncaya kadar mücadelemizi sürdürmeye kararlýyýz. Eðitim sistemi içindeki tüm ayrýmcý, dýþlayýcý, cinsiyetçi ve farklýlýklarý yok sayan tek tip birey yaratma çabalarýnýn asla baþarýlý olamayacaðýnýn bilinmesini istiyoruz. 2013-2014 eðitim öðretim yýlýnýn baþladýðý bugün, örgün ve kamusal eðitim süreçlerinden zorunlu din derslerinin çýkarýlmasý ve herkesin anadilinde eðitim alma hakký talepleri etrafýnda, toplamýþ olduðumuz imzalarý, milli eðitim müdürlüklerine teslim ediyor, eðitimde her türlü dayatmanýn ve ayrýmcý uygulamanýn tamamen ortadan kaldýrýlmasýný talep ediyoruz. Basýn açýklamasýndan sonra toplanan imzalarý vermek için Eðitim Sen Genel Baþkaný baþkanlýðýndaki heyet içeri girdi.

Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ KESK-AR, AKP iktidarýnýn 11 yýllýk döneminde 45 milyar dolar kayýtsýz dýþ kaynak giriþi yaptýðýný bildirdi. AKP Hükümeti toplumun kaderini dýþ kaynak giriþlerine teslim etmeye son vermeli, TÜÝK ve Merkez Bankasý kayýt dýþý para giriþlerinin kaynaklarýný açýklamalýdýr! Artýk neredeyse tamamýyla dýþ kaynak hareketlerine baðýmlý hale gelen Türkiye ekonomisinde þu ana kadar aylýk bazda giriþ yapan en büyük kayýt-dýþý para Temmuz ayýnda geldi. Kamusuyla-özeliyle boðazýna kadar dýþ borç bataðýna batmýþ olan Türkiye de uzun bir dönem kamudan özele kadar her alan kredilerle ihya edildi. Kamu beþiði altýnda yer alan merkezi yönetim, aldýðý borçlarla devlet çarkýný döndürdü. Merkez Bankasý borçlanmayla rezerv biriktirdi. Özetle ülke üretim veya hizmet üretme yoluyla net döviz geliri elde edemedi, borçlanarak el parasýyla geçindi. Özel sektörde yer alan bankacýlýk sektörü dýþarýdan temin ettiði ucuz kaynaðý aðýrlýklý olarak tüketicilere ve KOBÝ lere kredi olarak kullandýrdý-muazzam karlar elde etti. Ülkenin en öne çýkartýlan sektörlerinden Ýnþaat ve gayrimenkul sektörü temin ettiði bu kaynakla gökdelenler, konut siteleri, AVM ler ve oteller yaptý, enerji sektörü ise bu kaynaðý özelleþtirmelere akýttý. Bu tür yatýrýmlar nedeniyle dýþ borç yükü altýna girmiþ olan þirketler veya onlara aracýlýk etmiþ olan bankalar, döviz fiyatlarýndaki ani, hýzlý artýþlara karþý uzun bir süredir aðýr risk altýndaydý. Nitekim bu risk dolar kurunun 2TL nin üzerine çýkmasýyla gerçekleþmiþ oldu. Daha önce birçok kez görülen senaryo yeniden gerçekleþti, nereden geldiði açýklanmayan, kaynaðý belirsiz tam 4,8 milyar dolar para ülkeye bir anda girdi. Þaibeli Paralar AKP Ýktidarýnýn Ritüeli Haline Geldi! Merkez Bankasý nýn kaynaðýný ve ne karþýlýðýnda geldiðini açýklamadýðý kaynaklar AKP döneminin ritüeli olmuþ durumda. AKP nin on bir yýllýk iktidarý boyunca 2006 hariç her yýl yüksek düzeyde kayýt dýþý sermaye giriþleri gerçekleþmiþ; 2003 ile Kasým 2012 arasýndaki net toplam giriþ 42 milyar dolarý aþmýþtýr. 2009 yýlýnda da döviz giriþlerinin sekteye uðradýðý benzer koþullarda da Ekim 2008 den Mayýs 2009 a kadar olan bir dönemde 18.3 milyar dolara ulaþmýþtý. Türkiye ekonomisini ayakta tutan bu belirsiz dýþ kaynaðýn açýklanmasý gerekiyor. Olay, artýk ekonomik bir boyutu aþmýþ; bir vatandaþlýk sorunu haline gelmiþtir. Ýktidarý hangi esrarengiz, karanlýk kaynaklar destekliyor? Halkýn öðrenme, hesap sorma hakkýný dikkate alarak, karþýlýksýz veya bedelsiz olmasý düþünülemez olan bu paranýn bir an önce kamuoyuna kaynaðýnýn açýklanmasý gerekmektedir! Türkiye Ýstatistik Kurumu ve Merkez Bankasý na çaðrýmýzdýr! On yýl boyunca, 45 milyar dolarý aþkýn kayýt dýþý para giriþlerinin kaynaklarýný araþtýrýnýz; açýklayýnýz! *** AKP Hükümetinin Bir Gözü De Yurtdýþýnda Tutulan Paralarda! Mehmet Þimþek "Bir süre önce Sayýn Baþbakanýmýzýn bu yönde bir talimatý oldu. Dolayýsýyla konuyu biz Maliye Bakanlýðý olarak þu anda çalýyoruz" diyerek Varlýk Barýþýnýn önceden sinyallerini yakmýþtý. Varlýk barýþý adý altýnda yapýlan düzenleme yurtdýþýnda parasý olanlarýn belli bir zaman içinde Türkiye getirdikleri paranýn ister þirketlere, ister bankaya konulsun herhangi bir sorgulama yapmadan, kaynaðý araþtýrýlmadan sisteme sokulmasý anlamýný taþýyor. Özetle varlýk barýþýný kayýt-dýþý sermaye giriþinin yanýnda banka transferi gerektirdiði için kayýt-içi ama bol ayrýcalýk sahibi para giriþi olarak tanýmlamak mümkün. Ve iþin sermaye açýsýndan en cazip koþullarýndan biri de meblaðdan baðýmsýz gelen bu þaibeli paradan sadece %2 vergi kesiliyor! Hedefte 135 Milyar dolar var! Peki, Neye Karþýlýk Gelecek? Mehmet Þimþek Varlýk Barýþý na dair açýklamada bulunurken Türkiye vatandaþlarýnýn yurtdýþýnda tutuklarý paranýn toplamda 130 milyar dolar civarýnda olduðunu söylemiþti. Vatandaþ parasýný daha az risk taþýyan bir ülkede tutmak yerine her an patlamaya hazýr bir balon misali risk taþýyan Türkiye ye neden getirsin? Karþýlýðýnda ne alacak? Yanýt basit. Türkiye de faizlerin yükselmesiyle birlikte bankalar mevduata, devlet de tahvil ve Hazine Bonosu gibi borçlanma senetlerine yüksek faiz verebiliyor. Ülkede evini, arabasýný krediyle alanlarýn yanýnda günlük harcamalarý için de kredi kullanan 41 milyon kiþi var. Bunlardan 1,6 milyon kiþi kredi kartý borcunu ödeyemediði için hacizle burun buruna. Faizlerin yükselmesi ülkede geniþ halk yýðýnlarýný oluþturan emekçiler için daha fazla borç yükü anlamýna gelirken, paradan para kazanan sermaye sahipleri için daha bol kazanç anlamýný taþýmakta. Görece diðer ülkelere göre reel faizler yukarý çýkarken yurtdýþý bankalarýnda veya yastýk altýnda paralarýný tutanlar için bol kazanç vaad ediliyor. Bunun yanýnda yüzde 2 vergi oraný ile (bugün bankada faizde bulunan mevduattan alýnan vergi oraný yüzde 15) bu kesim için Türkiye bir vergi cenneti konumuna getiriliyor. KESK ARAÞTIRMA BÝRÝMÝ