5 Kasım 2008 2008 TÜRKİYE İLERLEME RAPORU NUN İSTİHDAM VE SOSYAL POLİTİKA BAŞLIKLI 19. FASLI İLE EKONOMİK VE SOSYAL HAKLAR BÖLÜMÜNÜN İLGİLİ KISIMLARININ MESS UZMANLARINCA YAPILAN GAYRIRESMİ TERCÜMESİDİR I. 19. Fasıl: İstihdam ve Sosyal Politika İş hukuku alanında kayda değer önemli bir ilerleme yoktur. Bir dizi direktifin iç hukuka aktarılması ile ilgili sıkıntılar devam etmektedir; bunların içinde İş Kanunu nun sınırlı uygulanma kapsamı da yer almaktadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile bağlı kurumların idari kapasiteleri henüz yeterli derecede geliştirilmemiştir. Sokaklarda çalışan çocuklar da dahil olmak üzere, çocuk işçiliği konusu hala sorun teşkil etmektedir. 2007 Türkiye İlerleme Raporu nda da belirtildiği üzere mevzuattaki çocuk işçiliği hususuna ilişkin eksiklikler hala devam etmektedir (Bkz. Ekonomik ve Sosyal Haklar bölümü). İş hukuku alanında Türkiye, henüz yeterli derecede hazırlıklı değildir. Türkiye de, iş sağlığı ve güvenliği alanında müktesebata uyum konusunda iyi bir aşama kaydedilmiştir. İş Kanunu nda, ilgili mesleki eğitimi almamış işçilerin ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılmasının yasaklanmasına ilişkin değişiklik yapılmıştır. Kimyasal ajanlarla ilgili önlemler hakkındaki yönetmelikte değişiklik yapılmış ve yönetmelik Mart 2008 de yürürlüğe girmiştir. İş Teftiş Kurulu tarafından, teftiş uygulamalarının uyumlaştırılmasına başlanmış ve kapasitesi geliştirilmiştir. Bununla birlikte, eksiklikler de vardır. Özellikle, Çerçeve Direktif in yerini alacak düzenleme henüz kabul edilmemiştir. Mevcut mevzuat, özel sektör çalışanlarının tamamını ve kamu çalışanlarını kapsamamaktadır. İstatistikler, özellikle de Tuzla tersanelerinde yaşanan ölümcül iş kazaları ve meslek hastalıklarında önemli artış olduğunu göstermektedir. Farkındalığın artırılması, eğitim ve teftiş organlarının kapasitelerinin güçlendirilmesi de dahil olmak üzere mevzuatın uygulanmasına yönelik daha fazla çaba gösterilmesi gerekmektedir. Buna ilişkin hazırlıklar başlamıştır. Sosyal diyalog konusunda, sınırlı bir ilerleme mevcuttur. Üçlü sosyal diyalog toplantıları, rapor döneminde daha sık gerçekleştirilmiştir. Ne var ki, Ekonomik ve Sosyal Konsey yasal düzenlemeye uygun olarak düzenli toplanmamaktadır. Bazı sektörlerde ikili sosyal diyaloga ilişkin ilerleme mevcut olmakla birlikte, her düzeyde özerk ve ikili sosyal diyalog yapısının kurulması önem taşımaktadır. Ayrıca toplu iş sözleşmesi kapsamındaki işçi sayısı halen
2 düşüktür. Türkiye de tüm sendikal haklar henüz yerleşmemiştir. Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu nun mevcut uygulanabilirliklerini ILO ve AB standartları seviyesine getirmeyi amaçlayan taslaklar halen bekletilmektedir (Bkz. Ekonomik ve Sosyal Haklar Bölümü). Türkiye sosyal diyalog alanında yeterli derecede hazır değildir. İstihdam politikası alanında ilerleme kaydedilmiştir. Mayıs 2008 tarihinde, özellikle kadın ve genç işçiler ile özürlüler için iş imkânlarının teşviki üzerinde yoğunlaşarak işsizlikle mücadele etmeyi amaçlayan bir İstihdam Paketi kabul edilmiştir. Pakette getirilen düzenlemeler uyarınca, diğer bazı hususlara ek olarak, yeni işe alınan kadın işçilerin sosyal sigorta primine ait işveren hissesinin beş yıllık bir süre için, birinci yıl %100 oranı ile başlayacak ve beşinci yıl için %20 oranına düşecek şekilde İşsizlik Sigortası Fonu ndan karşılanacağı öngörülmüştür. Türkiye İş Kurumu na kayıtlı işsizler, İşsizlik Sigortası Fonu tarafından karşılanacak işe yerleştirme, rehberlik ve mesleki eğitim hizmetlerinden yararlanabilecektir. İŞKUR, kurumsal kapasitesi ve iş arayanlara sunduğu hizmetleri iyileştirme yönündeki gayretlerini sürdürmüştür. Türkiye, ayrıca 2008 yılını kayıt dışı istihdamla mücadele yılı ilan etmiştir. Buna rağmen sorunlar devam etmektedir. 2007 yılında, işsizlik oranı %9.9 oranında sabit kalmıştır, ancak %43.1 seviyelerinde olan genel istihdam oranı 2006 yılına kıyasla bir miktar düşüş göstermiştir. İşgücü piyasasının temel sorunları, işgücüne düşük oranda katılım (2007 yılında %47.8) ve özellikle kadınlar (2007 yılında %22.2) ile genç işsizlerin (2007 yılında %19.6) düşük istihdam oranları olarak ortaya çıkmaktadır. Kayıt dışı ekonominin büyüklüğü (istihdamda olanların yarısına yakın bir kısmı herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı değildir) ile işgücü piyasasındaki kentsel/kırsal bölge farklılığı en önemli sorunlar olmaya devam etmektedir. İstihdam Politikası Önceliklerine İlişkin Ortak Katılım Belgesi nin (JAP) tamamlanmasında bir ilerleme kaydedilmemiştir. Korunmaya muhtaç grupların istihdam sorunlarına yönelik herhangi bir anlaşma yapılamamıştır. Türkiye, istihdam alanında henüz yeterli derecede hazırlıklı değildir. Avrupa Sosyal Fonu için (ESF) hazırlıklar çerçevesinde; Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) nın İnsan Kaynaklarını Geliştirme bileşeninin uygulamalarında ilerleme kaydedilmiştir. Aralık 2007 de Komisyon İnsan Kaynakları Operasyonel Programı nı kabul etmiştir. Programın amacı; istihdam, eğitim, mesleki eğitim ve sosyal içerme alanlarındaki faaliyetleri desteklemektir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Operasyonel Program ın yönetimini sağlayacak gerekli kurumsal yapılanmayı oluşturmuş, personel tahsis edilmiş, personelin
3 eğitimi sağlanmıştır. Türk yetkililer IPA nın dağınık olarak uygulanması için çok yönlü bir yapılanmayı akredite etmişler ve yönetim yetkilerinin verilmesini talep etmişlerdir. Sosyal paydaşları harekete geçirmek için farkındalığı artıran faaliyetler düzenlenmiştir. Ancak; gelecekteki yönetim, uygulama, izleme, denetleme ve ESF nin önlem tiplerinin kontrolü ile ilgili gereksinimleri karşılayacak kurumsal kapasitenin kurulmasına yönelik yasal yapı ve düzenlemeler henüz adapte edilmemiştir. Bu alanda hazırlıklara başlanılmıştır. Sosyal içerme alanında, sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Söz konusu kanun, 18 yaşın altındaki herkesi genel sağlık sigortası kapsamına almaktadır. Genel sağlık sigortası Türkiye de bir yıldan uzun süredir ikâmet eden ve kendi ülkelerinde sigortalı olmayan yabancıları da kapsamaktadır. Kanuna göre, genel sağlık sigortası primini karşılayamayacak durumda olanların primleri Hazine tarafından karşılanacaktır. Mayıs ayında çıkarılan İstihdam Paketi nin bir parçası olarak; özürlülerin istihdamının teşvik edilmesi için bu kişilerin sosyal güvenlik primleri Hazine tarafından karşılanacaktır. Bununla birlikte, çalışan kesim (çalışan yoksullar) ve çocuklar arasındaki yoksulluk düzeyi de kırsal kesimdeki yoksulluk düzeyi kadar yüksektir. Sosyal İçerme Belgesi (JIM) nin sonuca ulaştırılması konusunda herhangi bir ilerleme sağlanamamıştır, sosyal açıdan korunmaya muhtaç gruplara nasıl yaklaşılacağı konusunda bir anlaşmaya varılamamıştır. Sosyal içermenin ve yoksulluğun, sosyal içerme politikalarının yürütülmesinin ve kaydedilen gelişmelerin izlenebilmesi için kapsamlı mekanizmaların oluşturulması ihtiyacı halen devam etmektedir. Bu alanda yapılan çalışmalar halen başlangıç aşamasındadır. Sosyal güvenlik alanında bir miktar ilerleme sağlanmıştır. Sosyal güvenlik reformunun en önemli ayağı olan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası Ekim 2008 de yürürlüğe girmiştir. Yasanın diğer amaçlarının yanında önemli bir başka amacı, emeklilik parametrelerinin ve genel sağlık sigortası sisteminin yeterli ve sürdürülebilir emeklilik geliri sağlamak üzere yeniden düzenlenmesidir. Sosyal Güvenlik Kurumu dezavantajlı bireylere tek durak hizmet sağlamak üzere yerelleştirilmiş hizmet kapasitesini güçlendirmektedir. Bununla birlikte, sosyal yardım ve hizmetler konusunda yeni mevzuata yönelik bir ilerleme olmamıştır. Bu alandaki hazırlıklar başlamıştır. Ayrımcılık yasağı ve fırsat eşitliği alanında kısıtlı bir ilerleme sağlanmıştır. AB üyesi ülkeleri ve OECD ülkeleri arasında kadın istihdamı eğitime erişebilirlik oranlarının en düşük olduğu ülke Türkiye dir. Doğrudan ve dolaylı ayrımcılık gibi genel ilke ve tanımlar ulusal
4 mevzuatta yer almamaktadır. Irk veya etnik köken, din veya inanç, özürlülük, yaş ve cinsel eğilim konularındaki ayrımcılığı yasaklayan AB direktiflerinin iç hukuka aktarılması hususundaki çalışmalar henüz tamamlanmamıştır. Ayrımcılıkla mücadele ve eşit muamele konularında gelişme sağlamak için etkin ve bağımsız bir Eşitlik Kurulu nun kurulması gereklidir (Aynı zamanda bkz. Ekonomik ve Sosyal Haklar bölümü). Ayrımcılık yasağı alanındaki hazırlıklar henüz başlangıç aşamasındandır. Sonuç Sonuç olarak sosyal politika ve istihdam alanında Türkiye, İstihdam Paketi ve Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu nun kabulü ile, bazı ilerlemeler sağlamıştır. Ancak, sendikal hakların tam olarak sağlanması ve kayıt dışı istihdamla mücadele konuları özel ilgi gösterilmesi gereken alanlardır. Çocuk işçiliği ile mücadele ve Ortak Katılım Belgesi (JAP) ve Sosyal İçerme Belgesi (JIM) nin güncellenmesi ve sonuca ulaştırılması için çaba gösterilmeye devam edilmelidir. Sosyal içerme konusundaki çalışmaların desteklenmesi için kadın ve erkek için fırsat eşitliğinin gerek ekonomik ve sosyal yaşamda, gerekse oluşturulacak politikalarla geliştirilmesi gereklidir. Avrupa Sosyal Fonu ile ilgili hazırlıklara ilişkin olarak ise; Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) nın İnsan Kaynakları Gelişimine yönelik bileşeninin etkin olarak yürütülebilmesi için konuyla ilgili çalışmaların bir adım öteye götürülmesi ihtiyacı bulunmaktadır. Genel olarak, müktesebatın etkin yürütülmesi için idari kapasitenin artırılması gerekmektedir. II. Ekonomik ve Sosyal Haklar bölümünün çalışma hayatına ilişkin kısımları Kadın hakları alanında, Türk toplumunda iş dünyası, devlet hizmeti ve politika alanında yüksek düzeyli varlığı hakkında dikkate değer örnekler vardır. Kadınların istihdamını artırmak için Parlamento, İş Kanunu nda ve diğer bazı kanunlarda değişiklik yapan İstihdam Paketi ni kabul etmiştir (bkz. 19. Fasıl-Sosyal Politika ve İstihdam-). İlköğretimdeki cinsiyet ayrımı %2.3 e inmiştir (Bkz. Çocuk hakları). Buna rağmen, Türkiye de cinsiyet eşitliği temel bir sorun olmaya devam etmektedir. Resmi istatistiklere göre, bir önceki yıl %24.9 olan kadınların işgücüne katılım oranı, 2007 de %24.8 e düşmüştür. AB ye üye ülkeler ve OECD ülkeleri arasında kadın istihdamı oranı en düşük olan ülke Türkiye dir.
5 Kadınların eğitime erişimi AB Üye Devletleri ve OECD ülkeleri arasında en düşük düzeydedir. İlköğretimde cinsiyet eşitsizliğini azaltmada elde edilen iyi sonuçların devam ettirilmesi ve güçlendirilmesi ve özellikle de kızların okula devamlılığının sağlanması, aynı zamanda okuldan ayrılma nedenlerinin tespit edilerek ele alınması gereklidir (bkz. Çocuk hakları). Cinsiyet Eşitliği Kurumu ve Cinsiyet Eşitliği konusunda bir Parlamento Komisyonu nun kurulması gerekmektedir. Kadın konusunda çalışan sivil toplum örgütleri, böyle bir komitenin tüm politika alanlarında kadın konusunun dikkate alınmasının sağlanmasında çok önemli bir rol oynayacağını düşünmektedirler. Sosyal açıdan korunmaya muhtaç olanlar ve/veya özürlülere ilişkin olarak; hükümet özürlülerin istihdamını teşvik etmek amacıyla sosyal güvenlik primi ödeyecektir. Özürlü kişilerin bakım hizmetleri için tahsis edilen kaynaklarda artış kaydedilmiştir. Ayrıca; özürlüler kamu hizmetlerine erişememektedir. Bu durum temelde; hizmetler konusunda farkındalık eksikliğinden ve özellikle fiziksel engeller başta olmak üzere hizmetlere erişimde yaşanan sorunlardan kaynaklanmaktadır. Bu alandaki veri ve araştırma eksikliği ile akıl hastalarının bakımına ilişkin koşullar, kapsamlı politikaların üretilmesini engellemektedir. Toplum temelli hizmetler kurumsallaşmaya başarılı bir alternatif oluşturmamıştır ve kaynaklar ihtiyaçlar ile ilişkilendirildiğinde sınırlı kalmaktadır. Sendikalar haklar alanında, Sendikalar Kanunu ile Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu nda değişiklik yapan taslaklar konusunda kayda değer bir ilerleme olmamıştır. Türkiye, özellikle örgütlenme hakkı, grev hakkı ve toplu pazarlık hakları konularında olmak üzere tüm sendikal hakları, Avrupa Birliği standartları ile ilgili Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmelerine uygun bir şekilde bütünüyle sağlamalıdır. Bu husus, Katılım Ortaklığı nın önceliğidir. Mevcut sendikal hakların kullanılmasının kısıtlanması ve sendika üyeliğinden dolayı işten çıkarmalara ilişkin raporlar mevcuttur. Üçlü düzey de dahil olmak üzere sosyal diyalog mekanizmaları zayıftır (Ayrıca bkz. 19. Fasıl-Sosyal Politika ve İstihdam). 2008 Türkiye İlerleme Raporu nun tamamına ulaşmak için lütfen tıklayınız http://ec.europa.eu/enlargement/pdf/press_corner/key-documents/reports_nov_2008/turkey_progress_report_en.pdf