KAMU PERSONEL SEÇME SINAVI ÖĞRETMENLİK ALAN BİLGİSİ TESTİ YABANCI DİL (İNGİLİZCE) ÖĞRETMENLİĞİ TG 14 ÖABT İNGİLİZCE Bu testlerin her hakkı saklıdır. Hangi amaçla olursa olsun, testlerin tamamının veya bir kısmının İhtiyaç Yayıncılık ın yazılı izni olmadan kopya edilmesi, fotoğrafının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması, yayımlanması ya da kullanılması yasaktır. Bu yasağa uymayanlar, gerekli cezai sorumluluğu ve testlerin hazırlanmasındaki mali külfeti peşinen kabullenmiş sayılır.
AÇIKLAMA DİKKAT! ÇÖZÜMLERLE İLGİLİ AŞAĞIDA VERİLEN UYARILARI MUTLAKA OKUYUNUZ. 1. Sınavınız bittiğinde her sorunun çözümünü tek tek okuyunuz. 2. Kendi cevaplarınız ile doğru cevapları karşılaştırınız. 3. Yanlış cevapladığınız soruların çözümlerini dikkatle okuyunuz.
2015 ÖABT / İNG İNGİLİZCE ÖĞRETMENLİĞİ TG 14 1. Bu soruda collective noun sorulmaktadır. Collective noun topluluk ismidir. Yapısal olarak tekil bir isim gibi kullanılsa da anlamsal olarak bir grubu ifade eder. A seçeneğindeki colony, B seçeneğindeki audience, C seçeneğindeki family, D seçeneğindeki Fenerbahçe bir grubu ifade eder ve collective noun dur, oysa E seçeneğindeki my dogs çoğul bir isimdir ve bir grubu işaret etmez. Bu nedenle doğru cevap E 4. İngilizcede sözcükler content word ve function word olarak ikiye ayrılır. İsim, fiil, zarf ve sıfat gibi yapım ekleri alarak yeni sözcükler üretebilen sözcükler content word dür. Function word ler ise bağlaç, zamir, preposition, quantifier gibi çekimlenemeyen kelimelerdir. B seçeneğindeki happy sıfattır ve çekimlenebilir. Bu nedenle doğru cevap B 7. impede: engellemek, geciktirmek overstrain: zorlamak conceal: saklamak pursue: devam ettirmek, sürdürmek suspend: muallakta bırakmak Because more and more books in the natural sciences are published in English, students have to reach a high level of competence in English to pursue their studies. (Doğa bilimleri konusunda İngilizce olarak gittikçe daha çok kitap basıldığı için, öğrenciler çalışmalarını sürdürmek için iyi derecede İngilizceye sahip olmak zorundadır.) 2. Bu soruda altı çizili olan hangi ifadenin yanlış olduğu sorulmaktadır. C seçeneğinde only if yanlış kullanılmıştır. Only if başa geldiğinde, arkasından gelen cümle inversion olmalıdır. Cümlenin doğrusu: Only if you speak English well, can you find a job easily. Bu nedenle doğru cevap C seçeneği olmalıdır. 3. Kelimenin anlamlı olan en küçük birimi free morphem dir. Prefix ve suffix ler bound morpheme oluşturur. Örneğin cat s de cat free morpheme, -s bound morphem dir. Bound morpheme tek başına anlam taşımaz. B seçeneğindeki driving kelimesinde ing bound morpheme dir. Bu nedenle doğru cevap B 5. Derivational suffix ler yapım ekleridir ve yeni bir sözcük türetilmesini sağlarlar. A, B, D ve E seçeneklerindeki sözcükler inflectional suffix tir. Yani anlam değişikliğine uğramamışlardır. C seçeneğindeki drinkable kelimesi fiilden sıfat türetmiştir. Bu nedenle doğru cevap C 6. Bu soruda hangi cümlede belirsizlik olduğu sorulmaktadır. C seçeneğinde Ahmet ve Suzan kendileri yaşlı olmalarına rağmen eşyalarını tutuyorlar. şeklinde anlaşılabilir ya da Eşyaları eski olmasına rağmen eşyalarını tutuyorlar. şeklinde anlaşılabilir. Bu nedenle doğru cevap C seçeneği olmalıdır. Ahmet and Suzan are keeping their belongings although they are old. 8. The area of decision-making, although very old, has attracted the interest of many researchers and practitioners and is still highly debated as there are many methods which may yield very different results. Bu cümlede in spite of, due to ve in addition to arkasından isim alır. Bu nedenle B, C ve E seçenekleri doğru cevap olamaz. Notwithstanding rağmen anlamına gelir ve anlam olarak cümleye uyum sağlamaz. Bu nedenle D seçeneği de doğru cevap olamaz. A seçeneğinde although + sıfat kısaltması vardır. Although it is very old, Although very old şeklinde kısaltılabilir. Burada in spite of kullanılmaz çünkü in spite of arkasından sıfat değil isim alır. Bu nedenle doğru cevap A 3
9. Of all students with specific learning disabilities, 70%-80% have deficits in reading. Of arasında anlamına gelmektedir. (Öğrenme zorluğu olan tüm öğrenciler arasında yüzde 70-80 i okumakta zorluk çeker.) Bu nedenle doğru cevap C seçeneği olmalıdır. 12. Bu soruda compound cümle sorulmaktadır. Compound sentence coordinating conjuction larla (FANBOYS) yapılır. A seçeneğinde relative clause kullanılmıştır. Relative clause complex sentence oluşturur. B seçeneğinde subordinate conjuction (when) kullanılmıştır. Subordinate conjuction complex cümle yapar, bu nedenle B seçeneği doğru cevap olamaz. C ve D seçenekleri simple sentence dır. D seçeneğinde and olmasına karşın and den sonra tekrar bir özne kullanılmamıştır. E seçeneğinde ise for coordinating conjunction dır ve compound sentence oluşturur. Bu nedenle doğru cevap E 14. D seçeneğinde, well-structured öğrenme ortamının deneyimsiz öğrenciler için işlevsel olduğu belirtilmektedir. (Jonassen (1997) suggests wellstructured learning environments are useful for novice learners ) Novice, deneyimsiz anlamına gelmektedir. Bu nedenle doğru cevap D 10. By the end of 17th century half, a million immigrants had spoken different languages and English became the official language in most countries in the 1800 s. By dan sonra geçmiş zaman olduğunda, past perfect tense kullanılır. İkinci boşlukta da 1800 lerde şeklinde zaman ifadesi kullanılmıştır. Geçmiş zaman ifadesi ile simple past tense kullanılmalıdır. Bu nedenle doğru cevap D 11. Bu soruda definite article the nın hangi cümlede yanlış kullanıldığı sorulmaktadır. B seçeneğinde relative clause nedeniyle the kullanılmıştır. C seçeneğinde the + sıfat bir grubu ifade eder. The rich = rich people. Gazete isimleri the ile kullanılır. Bu nedenle D seçeneği de doğrudur. Nehirler the ile kullanılır. Bu nedenle E seçeneği de doğrudur. A seçeneğinde ise the yanlış kullanılmıştır çünkü hastaneye gerçek amaçlı olarak gidiliyorsa yani tedavi olmaya gidiliyorsa the kullanılmaz. Başka bir nedenle örneğin arkadaşını ziyaret etmek için gidiliyorsa the kullanılır. Bu nedenle doğru cevap A 13. Bu soruda noktalama işaretinin hangi cümlede yanlış olduğu sorulmaktadır. A seçeneğinde past participle kullanılmıştır ve bu cümle yapılarında ikinci cümleye başlandığında virgül kullanılmalıdır. Bu nedenle A seçeneği doğrudur. therefore önüne noktalı virgül, arkasından virgül alır. Bu nedenle B seçeneği doğrudur. D seçeneğinde coordinating conjunction lar önüne virgül alır ancak bağlaç düşürülüp yerine noktalı virgül kullanılabilir. Yani bu cümle D seçeneğindeki gibi kullanılabilir ya da I lived in İzmir for years, so I know İzmir well. şeklinde kullanılabilir. Bu nedenle D seçeneği doğrudur. E seçeneğinde, however önüne noktalı virgül, arkasından virgül alır ancak özneden sonra kullanıldığında iki virgül arasında kullanılır. Bu nedenle E seçeneği doğrudur. C seçeneğinde ise relative clause larda özel isimler söz konusu olduğunda arkasında iki virgül arasında açıklama yapılmalıdır. İstanbul, which is the largest city in Turkey, constitutes the country s economic, cultural, and historical heart. Aksi takdirde iki İstanbul var ve birini diğerinden ayırıyormuşuz gibi bir anlam çıkar. Bu nedenle doğru cevap C 15. C seçeneğinde constructivist öğrenme ortamlarında yeni şeyler öğrenirken öğrencilerden geçmiş bilgilerini kullanmalarının beklendiği belirtilmektedir. (Constructivist learning environments require students to use their prior knowledge and experiences to formulate new, related, and/or adaptive concepts in learning.) Bu nedenle doğru cevap C 16. E seçeneğinde, constructivist öğrenmede öğretmenlerin rolünün, öğrencilerin kendi bilgilerini oluşturabilmeleri için danışman olarak çalışmak olduğu belirtilmektedir. (Under this framework the role of the teacher becomes that of a facilitator, providing guidance so that learners can construct their own knowledge.) Bu nedenle doğru cevap E 4
17. Alex in İngilizce öğrenirken öğrencilerin çektiği zorluğun, öğrencilerin ana dilinin ne olduğuna bağlı olduğunu söylemesi üzerine Arthur, Haklısın. Eğer öğrenci aynı İngilizce ile aynı kökten olan bir dili biliyorsa, öğrencinin İngilizceyi öğrenmesi daha kolay olacaktır. şeklinde cevap vermiştir. Bunun üzerine Alex, Örneğin Almanca bilen öğrenciler İngilizceyi kolaylıkla öğreniyor. demiştir. Arthur da Çok normal, kendi ana dilleri ile yeni dillerini ilişkilendiriyorlar. şeklinde cevap vermiştir. Bu nedenle doğru cevap A 19. Serdar ın Neden İngilizce öğrenmek zorundayız? Hadi başka bir dil öğrenmeyi deneyelim. önerisi üzerine Büşra Fakat İngilizce bilmek, çok dilli bir şirkette iyi bir iş bulma şansını artırır. şeklinde cevap vermiştir. Serdar da Ben şu anda çalışmak istemiyorum. Kariyerime devam etmek istiyorum. demiştir. Büşra da O zaman İngilizce senin için en iyi dil. İngilizce birçok ülkede konuşulduğu için, tüm dünyada programlar önerebilecek binlerce okul var. şeklinde karşılık vermiştir. Bu nedenle doğru cevap E 21. Phrasal verbs in English will certainly cause difficulties for many learners, because they often have several meanings. (İngilizcede phrasal verb ler kesinlikle birçok öğrenci için zorluklara neden olmaktadır çünkü birçok anlamı vardır.) That phrasal verbs in English often have more than one meaning causes many learners to have difficulty in learning them is beyond doubt. (İngilizcede phrasal verb lerin birden çok anlamı olmasının birçok öğrencinin bunları öğrenmekte zorluk çekmesine neden olduğu şüphe götürmez.) Doğru cevap C 18. Oliver ın İngilizce dünyada nasıl en yaygın dil hâline geldi? sorusu üzerine James, İkinci Dünya Savaşı ndan sonra Amerika, Sovyetler Birliği ile birlikte, dünyanın en güçlü 2 ülkesinden biri hâline geldi. şeklinde cevap vermiştir. Bunun üzerine Oliver, O zaman Rusya da bu kadar güçlü ise neden Rusça global bir dil olmadı? şeklinde bir soru sormuştur. James de Rusya nın gücü sadece askerî güç fakat Amerikan bilim adamlarına, askerlerine ve filmlerine, TV showlarına, müziğine ve edebiyatına da saygı duyulmaktadır. şeklinde cevap vermiştir. Bu nedenle doğru cevap D 20. Although English is the principal language in both the US and the United Kingdom, it may differ between the two countries, in pronunciation and vocabulary. (İngilizce, hem Amerika da hem de İngiltere de temel dil olmasına rağmen telaffuz ve kelime iki ülkede farklılık göstermektedir.) US and the United Kingdom use English fundamentally, but even so it is possible that pronunciation and vocabulary are different in two countries. (Amerika ve İngiltere, temel olarak İngilizce kullanır fakat buna rağmen iki ülkede telaffuz ve kelime bilgisi farklıdır.) Doğru cevap D 22. A standard dialect is a dialect that is supported by institutions. Such institutional support may include government recognition or designation; presentation as being the correct form of a language in schools; published grammars, dictionaries, and textbooks that set forth a correct spoken and written form; and an extensive formal literature that employs that dialect (prose, poetry, non-fiction, etc.). Boşluktan sonraki cümlede, bu tip kurumsal desteğin hükûmet onayı ve belirlemesini içerebileceği belirtilmektedir. Boşluktan sonraki cümlede bu tip kurumsal destek ifade edildiği için, boşluktan önceki cümlede kuruluşlar ifadesi yer almalıdır. D seçeneğinde belirtilen standart bir dialect kuruluşlar tarafından desteklenen dialect tir ifadesi paragrafı en doğru şekilde tamamlamaktadır. Bu nedenle doğru cevap D 5
23. Many adjectives do not naturally lend themselves to comparison. For example, some English speakers would argue that it does not make sense to say that one thing is more ultimate than another, or that something is most ultimate, since the word ultimate is already absolute in its semantics. Such adjectives are called non-comparable or absolute. Boşluktan sonraki cümlede bir örnek verilmiştir ve örnekte bazı İngilizce konuşanların nihai (ultimate) kelimesinin bir şeyin başka bir şeyden daha nihai (more ultimate) ya da bir şeyin en nihai (most ultimate) denmesinin bir anlam ifade etmediği belirtilmektedir. Bu cümleyi en iyi tamamlayan cümle B seçeneğindeki birçok sıfatın karşılaştırma yapılmasına izin vermediğini ifade eden cümle paragrafı en iyi şekilde tamamlamıştır. Bu nedenle doğru cevap B 26. Romance, Orta Çağ da ortaya çıkmış ve şövalyelerin maceralarının konu edildiği şiirlerdir. Ballad, sözlü gelenekten gelen ve sade bir şekilde, genellikle trajik olayların işlendiği şiir türüdür. Pastoral, kırsal yaşamın ve çobanların aşk maceralarının ön planda bulunduğu bir şiir türüdür. Lyric, kısa ve kişisel olmasının yanı sıra konuşmacının duygu ve düşüncelerini de yansıtır. Sonnet, on dört dizeden oluşması ve aşk temasının sıkça işlenmesi ile ayırt edilen bir şiir türüdür. İtalya da ortaya çıkıp Rönesans Dönemi nin başlarında İngiltere ye getirilmiştir. Shakespeare in yanı sıra Edmund Spencer ve Sir Philip Sidney de İngiltere nin önemli sonnet yazarları arasındadır. Bu nedenle de cevap D seçeneğidir. 29. Epistolary novel, hikâye içerisindeki karakterlerin birbirlerine yazdıkları mektuplar ile anlatılan bir roman türüdür. Picaresque novel, serseri bir karakterin seyahatlerini ve bu seyahatler sırasında başına gelen maceraların anlatıldığı romanlardır. Dystopian novel, insanlığın ulaşabileceği kötü bir gelecek üzerinden kurgulanan ve genellikle eleştiri içeren bir roman türüdür. Bildungsroman, bir karakterin kişilik gelişiminin anlatıldığı romanlara verilen isimdir. Gothic novel, İngiltere de özellikle Romantik Dönem de popüler olmuş ve doğaüstü olaylar, bu olayların çevresindeki gizemli durumların anlatıldığı roman türüdür. Frankenstein ve Dracula bu türün önemli özellikleri arasındadır. Bu nedenle de doğru cevap E seçeneğidir. 24. A, C, D ve E seçeneklerinde Direct Approach B seçeneğinde Reading Approach anlatılmıştır ve anlamı bozmaktadır. Bir paragrafta konunun tek bir özelliğinden bahsetmeliyiz. Bu nedenle doğru cevap B 27. Virginia Woolf ve James Joyce, 20.yüzyılın önde gelen roman yazarları arasındadır. Samuel Beckett, özellikle absürt tiyatro başta olmak üzere, 20.yüzyıl edebiyatına büyük katkılarda bulunmuştur. T.S. Elliot da aynı şekilde 20.yüzyılda modern şiire damgasını vurmuş bir şairdir. Ancak Charles Dickens Victorian Age e ait bir yazardır ve bu dönemde roman türünde önemli eserler vermiştir. Bu nedenle de cevap D seçeneğidir. 30. Exposition, hikâyenin giriş kısmıdır. Denouement, hikâyenin sonuçlandırılığı bölüme verilen isimdir. Conflict, hikâye içerisindeki çatışmalardır. Rising action, hikâyelerin gelişme kısmını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Climax, hikâyenin zirve noktasıdır. Hikâye içerisindeki gerilim en üst noktaya ulaşır ve bundan sonra hikâyenin sonuna doğru olan yolculuk başlar. Bu nedenle de doğru cevap B seçeneğidir. 25. D seçeneğinde belirtilen this teacher B seçeneğinde belirtilen öğretmeni kastetmektedir. Bu, anlamı bozan cümlede kabul edilemez. Bu isim bir önceki cümlede geçmiş olmalıdır. Bu nedenle doğru cevap C 28. Interlude, özellikle Rönesans Dönemi nde karşılaşılan ve büyük sahne prodüksiyonları sırasında oyunun iki bölümü arasında sahnelenen kısa oyunlardır. Comedy of manners, Restoration Period da ortaya çıkan ve aristokrat kesimin davranışlarının övülerek alt tabakanın sonradan görmeliği ile dalga geçilen komedilerdir. Farce, güldürünün tamamen fiziksel şeylere ve abartıya dayandığı bir komedi çeşididir. Masque, Elizabeth Dönemi nde popüler olmaya başlayan ve tamamen saray etrafında dönen bir eğlence çeşididir. Comedy of humours ise Elizabeth Dönemi nin sonlarına doğru ortaya çıkan ve insan vücudundaki sıvıların kişilerin davranışları üzerinde belirli bir etkisi olduğu teorisi üzerinden yola çıkan bir komedi türüdür. Bu nedenle de cevap A seçeneğidir. 31. Archaism, dili daha edebî yapabilmek için eser içerisinde eski kelimelerin kullanılmasıdır. Assonance, kelime içerisindeki sesli hecenin tekrarlanması sonucunda oluşur. Anaphora, vurgu amacı ile cümlenin başında yer alan kelimelerin tekrarlanmasıdır. Alliteration, kelimenin başındaki ilk sesin tekrarlanmasına verilen isimdir. Anachronism, eser içerisinde kullanılan herhangi bir ögenin, eserin içerisinde geçtiği zaman dilimine uymamasıdır. Bu nedenle de doğru cevap B seçeneğidir. 6
32. Realism, abartıdan ve aşırı duygusallıktan kaçınarak olayların eserlerde gerçek hayata uygun bir şekilde yansıtılmasıdır. Naturalism, realism in detaylandırılmış bir şeklidir. Symbolism, eserlerde anlam yüklü sembollerin kullanılmasıdır. Neoclassicism, Antik Çağlarda yazılan eserlerin incelenilerek taklit edildiği dönem içerisindeki edebî akıma verilen isimdir. Aestheticism, sanatın amacının sadece estetik olmak olduğu ve bu yüzden de herhangi başka bir amaca hizmet etmesine gerek olmadığını savunur. Bu yönü ile didacticism e karşı gelir. Bu nedenle de doğru cevap A seçeneğidir. 35. Derecelendirilebilir zıtlıkları (gradable antonyms) belirlemek için kullanılan en temel yöntemlerden biri karşılaştırma yapılarında (comparative superlative constructions) bu sözcükleri test etmektir. Bu çerçeveden bakıldığında eğer bir sözcüğün comparative ya da superlative yapıda uygulanması mümkünse bu tür sözcükler gradable antonym olarak işaretlenebilir. 38. Anlamı aşırı daraltmak olarak da bilinen underextension, bebeklerin sözcükleri öğrenme sıralarında gerçekleşen, sözcüğü daha dar alanda anlamlandırmak olarak da bilinen sürece dair bir kavramdır. Komşusunun köpeğini gören bir çocuğun sadece komşusunun köpeğini köpek olarak adlandırması ve diğerlerini köpek değil, başka bir şey, varlık olarak çağırmak istemesi örnek olarak verilebilir. 33. Soru kökünde verilen bilgi, bireylerin toplumdan uzak yaşamaları durumunda kalıtsal bir dil kullanımını gerçekleştiremeyeceğini belirtmektedir. Bu açıdan bakıldığında, dilin kültürel aktarım (cultural transmission) özelliği, dilsel üretimlerin gelecek nesillere kültür üzerinden aktarıldığını ifade eder. 36. Soruda, köke (root) dair verilen hangi bilginin doğru olduğu sorulmaktadır. A seçeneğinde verilen ve temel olarak kökün bir sözcükte her zaman bulunan birim olarak verilmesi, köklere dair verilebilecek en genel tanımsal özelliktir. 39. Spoonerism, iki sözcüğün ya da bir sözcük öbeğindeki sözcüklerin ilk seslerinin yer değiştirmesi sonucunda gerçekleşen anlık konuşma bozukluğudur. 40. Toplum dil biliminde (sociolinguistics), sosyoekonomik sınıf, etnik kimlik, yaş, cinsiyet vb. gibi toplumsal değişkenler çerçevesinde şekillenen dilsel üretimler toplumsal lehçe ya da sociolect olarak bilinir. 34. Ses düşmesi (elision), bir sözcükteki ya da söz öbeğindeki bir sesin, hecenin ya da sözcüğün konuşma sırasında düşmesi olarak tanımlanmaktadır. 37. A, B, C ve D seçeneğinde altı çizili olarak verilen sözcükler birer eylem-ad (verbnoun) birleşik sözcük gruplarıdır. Fakat E seçeneğinde sunulan lookout sözcüğü bir eylem-belirteç (verb-adverb) birleşik sözcük grubu olarak bilinmektedir. 41. Verilen tanım Chomsky tarafından ileri sürülen Generative Grammar konusuna aittir. Descriptive Grammar bir dilin sistematik incelenme ve açıklanmasıyla ilgilenmektedir. Competence edinilen bilgi seviyesini ifade etmek için kullanılan bir terimdir. Discourse analysis yazılı metinlerin yapısal olarak incelenmesidir. Language Analysis yazılı bir metinde yazar tarafından kullanılan söz sanatıyla ilgili ifadelerin incelendiği bir yazın türüdür. 7
42. Verilen ifadenin ilk bölümü B seçeneğinde verilen schemata ifadesinin anahtar kelimelerini içermektedir. Genel bir ifadeyle schemata bireylerin zihninde depolanmış her tür bilgi parçasıdır. Cohesion ise bir okuma parçasının anlam bakımından tutarlı olmasını sağlayan ögeler üzerinde duran bir kavramdır. Collocation belirli kelimelerin kalıp hâlinde bir arada kullanılabilmesi durumunu ifade eden bir terimdir. Yabancı dil öğretiminde script sözlü ifadelerin yazılı metinlere dökülmüş hâline verilen isimdir. Bunun yanı sıra belirli bir durumun kabul görmüş sıralı olgularını ifade etmek için de kullanılmaktadır. Reference ifadesi bir olgu ile başka bir olgu arasındaki ilişkiyi ifade etmektedir. Örneğin, bir okuma parçasında daha önceden tanıtılmış olan bir nesneye ilerleyen bölümde yeniden atıfta bulunulması reference olarak ifade edilmektedir. 43. Verilen seçenekler extensive listening ile ilişkili olmasına karşın E seçeneğinde verilen ifade genelde sınıfta yapılan ve bir şeyler öğretme amacına sahip olan Intensive Listening ile ilişkilidir. 45. Discrete point testleri belirli dil birimlerini ölçmeyi hedeflemektedir. Integrative testler dilin farklı unsurlarını bir test içerisinde beraber kullanır ve konuşma, yazma, anlama ve dinleme becerilerini eş zamanlı ölçmeyi hedefler. Diagnostic testler, bir öğrencinin kuvvetli ve zayıf yanlarını öğretme süreci başlamadan belirlemeyi hedeflemektedir. Direct testler, adayın ölçülen belirli bir becerideki yeteneğini göstermesi üzerinde durmaktadır. Indirect testler, bir test içerisinde ölçülen becerinin altında yatan yetenek ve bilgiyi ölçmeyi hedeflemektedir. 46. Verilen seçenekler English language portfolios konusunun amaçlarını ifade ediyor. Buna rağmen B seçeneğinde verilen ifade amaçlardan birini değil, sonuçlardan birini ifade etmektedir. 48. Verilen ifadeler küçük yaştaki çocuklar için doğrudur. Buna karşın E seçeneğinde verilen ifade küçük yaştaki öğrencilerin bir özelliği değildir. Bu yaştaki çocukların güven veya öz güven anlayışları yoktur. 49. Verilen ifade Early Production evresinin tanımıdır. Bu dönemde öğrenciler daha karmaşık soru yapılarına tepki verebilmektedir. Reproduction evresinde çocuklar dili minimum düzeyde anlamakta, gerek anlama gerekse konuşma açısından kelimeleri anlamlandıramamaktadır. One-Word evresi ile Holophrastic evresi aynı evreleri ifade etmektedir. Bu dönemde çocuklar belirli kelimeleri veya basit kalıplara benzeyen sesleri ifade edebilmektedir. Two-word evresinde çocuklar muhtelif sayıda kelimeden oluşan daha karmaşık kalıpları üretebilmekte ve bir evvelki evreye göre bunu daha mantıklı bir şekilde yapabilmektedir. 44. Verilen ifadeler multiple Intelligences konusunun tanımıdır. Multiple Intelligences belirli bir yetenek yerine genele yoğunlaşmaktadır. Linguistic Intelligence bireyin yazılı ve sözlü dili anlayabilme yeteneğiyle ilgilidir. Social Intelligence ise karmaşık sosyal ilişki ve çevrelerde etkili bir şekilde ortak paydalarda buluşabilme yeteneğidir. Emotional Intelligence bireyin kendi duygularının yanı sıra diğer insanların duygularını fark edebilme yeteneğidir. Multiple Intelligence teorisinde Intellectual Intelligence diye bir zekâ/ yetenek eğilim alanı bulunmamaktadır. 47. Verilen seçeneklerdeki ifadeler küçük yaştaki öğrencilere İngilizce öğretimi konusuyla ilgili doğru ifadelerdir. Buna karşın E seçeneğinde verilen ifade hatalıdır. Küçük yaştaki öğrenciler için önemli olan arkadaşlarının onayı değil, öğretmenin onayıdır. 50. Curran, bir şeyleri hatırlama hareketi veya gücünü, retention olarak ifade etmiştir. Security, öğrencinin girdiği öğrenme ortamında kendini güvende hissetmesidir. Aggression ise öğrencilerin öğrenme sürecinde daha etkin olması ve sürece doğrudan katılması gerektiğini ifade eden bir terimdir. Attention terimi öğrencinin her seferinde bir göreve yoğunlaşmasını ifade etmektedir. Discrimination terimi ise hedef diller arasındaki farklılıkları ortaya koymayı hedeflemektedir. 8