NATÜRALİZME KADAR İSPANYOL ROMANINDA GERÇEKÇİLİK. Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul ÖNALP



Benzer belgeler
TLL Uygulama. Aşağıdaki seçeneklerin hangisinde Hüseyin Rahmi Gürpınar a ilişkin bilgi doğru değildir?

İÇİNDEKİLER SÖZ BAŞI...5 MEHMET ÂKİF ERSOY UN HAYATI VE SAFAHAT...9 ÂSIM IN NESLİ MEHMET ÂKİF TE GENÇLİK... 17

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ BESYO TME-110 TEMEL MÜZİK EĞİTİMİ 1.HAFTA

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

İspanyol Edebiyatı. Orta Çağ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

DBY Ajans. This book has been supported by the Office of Scientific Research Projects of Istanbul Medeniyet University Istanbul, Turkey - March 2014.

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (07 Eylül-16 Ekim 2015 )

Hayatı ve Çalışmaları

HALİDE EDİB ADIVAR VURUN KAHPEYE ROMAN

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

Hazırlayan: «Benim ayrı odam olduğu gibi, yazı masam, kitap dolabım bile var idi.» Fatma ALİYE. Enes PALA

Yukarıdaki soru, bu yazının meselesini tüm boyutlarıyla içermese de konuyla ilgili karşılaştığım soruların özünü teşkil etmektedir.

Rut: Bir Aşk Hikayesi

MEHMET RAUF - Genç Gelişim Kişisel Gelişim ( )

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

17 Eylül 2016 Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca Özel Konseri. Hazırlayan ve Yöneten Halil İbrahim Yüksel. Sunum Metni Bilge Sumer

S C.F.

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

Haydi Deniz Kıyısına! Şimdi okuyacağınız hikâye Limonlu Bayır

İçindekiler Kısım 1 Sınıfta Yaratıcı Drama Yaratıcı Drama: Bir Sanat, Bir Sosyalleştirme Etkinliği ve Bir Öğrenme Yolu 3 2. Hayal Başlangıçtır 22

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (8 Eylül Ekim 2014 )

T.C. NEVŞEHİR HACI BEKTAŞ VELİ ÜNİVERSİTESİ. Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı İLGİLİ MAKAMA

2 Aile yapısı ve yaşam şekli, yaşam evresi merasimleri ve dini bayramlar. 5 Çocuk hakları ve aile rolü. 8 Demokrasi ve değerler

YAZI TÜRLERİ ŞENDA SOLMAZ KONUSUNU YAŞAMDAN ALAN YAZI TÜRLERİ OLAY YAZILARI

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Cümlede Anlam TEST 38

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim Aralık 2014 )

IX. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇE

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül - 19 Ekim 2018 )

DOSTLUK. yıllarında büyüyen iki çocuk Hayatın bütün zorluklarına karşı birlikte

Zürih Kantonunda İlköğretim Okulu

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Romancı Kimliğiyle Suat Derviş

1.Estetik Bakış, Sanat ve Görsel Sanatlar. 2.Sanat ve Teknoloji. 3.Fotoğraf, Gerçeklik ve Gerçeğin Temsili. 4.Görsel Algı ve Görsel Estetik Öğeler

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

İktisat Tarihi I. 8/9 Aralık 2016

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN

ALTIN BALIK. 1. Genç balıkçı neden altın balığı tekrar suya bırakmayı düşünmüş olabilir?

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (19 Aralık Şubat 2017)

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. İlk Kilisenin Doğuşu

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

MADAM CURIE VE 2011 KİMYA YILI

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

Hafta Sonu Ev Çalışması HAYAL VE GERÇEK


GÜNLÜK (GÜNCE)

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

FELSEFİ YAPIDA EĞİTİM MODELLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ / SİİRT ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

ALBERT EİNSTEİN HAYATI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

SATIŞ-PAZARLAMA KARŞILAŞTIRMASI. Yrd. Doç. Dr. Emin EMİRZA

Av. Soner ALPER. sayılacak nitelikteki Sadık Paşa Gazinosu nda garsondur. Gazinonun tiyatro sahnesi, balkonu, locaları

HAZIRLAYANLAR 4D SINIFINDAN DENİZ ARIKAN SELİN YAĞMUR ÇAKMAK DOĞA SU TOPRAK ASU LAL ÖCALAN ŞİMAL ÖZER. Danışman Öğretmen Aslı Çakır

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

Cümlede Anlam TEST 39. 1) Bu güzellikleri görmek için Uzungöl e gün doğarken gelmelisin. Bu cümlede aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı yoktur?

Hıristiyan İnanç Esasları Teslis Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adı altında üç kişilikte tek tanrıyı kabul ederler. Hıristiyan inancına göre baba kainatı ya

Ramazan Alkış. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Öğrenciler gruplara ayrılır ve atasözü kartları bu gruplara eşit sayıda dağıtılır. Grup içinden bir öğrenci kartlardan birini çeker.

T.C. ANKARA ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ BATI DĠLLERĠ VE EDEBĠYATLARI (ĠSPANYOL DĠLĠ VE EDEBĠYATI) ANABĠLĠM DALI

Rollerimiz, toplumdaki sistemlerin işlemesini sağlar.

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

İÇİNDEKİLER. 1. BÖLÜM İSLÂMCILIK VE YENİ İSLÂMCI AKIM Yeni İslamcı Akımın Entelektüel Zemini Olarak İslâmcılık...17 Yeni İslâmcı Akım...

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

EYÜBOĞLU EĞİTİM KURUMLARI KOLEJ - FEN LİSESİ - ÇAMLICA ORTAOKULU 27. EDEBİYAT VE KİTAP GÜNLERİ EDEBİYATTA GENÇ OLMAK CAK 2018

Montessori Montessori Öğretmen Eğitimi. Başarılı Bir Ekol Başarılı İki Kurumun Çatısı Altında

Türk Dili ve Edebiyatı Kaynak Sitesi

Aşk Her Yerde mi? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Serbest Yazma Konuları. Yrd. Doç. Dr. Aysegul Bayraktar

Amaç, BİLİMSEL ARASTIRMA YAPABİLME, HAKİM OLDUĞU BİR KONUYU BELİRLİ BİR FORMATTA HAZIRLAYIP SUNABİLME

II. başarıya III. çalışmıyorsanız IV. ulaşmanız

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

Mercekler Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

Bahçe sanatındaki akım dönemleri Rönesans İtalyası ndan 17. yüzyılda Fransız Büyük Stil e, 18. yüzyılda ise Natüralizm ekolü ile İngiltere ye

E-KİTAP SATIŞLARINIZLA, SÜREKLİ BİR GELİRE NE DERSİNİZ? By Alia RİOR. Alia RİOR

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI KREŞ VE ANAOKULLARI ÖĞRENCİ TANIMA FORMU ÖĞRENCİNİN AİLE BİLGİLERİ

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

10. Sınıf. Soru Kitabı. Optik. Ünite. 5. Konu Mercekler. Test Çözümleri. Lazer Işınının Elde Edilmesi

Transkript:

NATÜRALİZME KADAR İSPANYOL ROMANINDA GERÇEKÇİLİK Yrd. Doç. Dr. Ertuğrul ÖNALP İspanya'da romanda gerçekçilik ilk defa XVI. yüzyılın ortalarında, yazarı belirsiz olarak yayımlanan El Lazarillo de Tormes adlı eserde görülmüştü. Modern gerçekçi romanın öncüsü olarak kabul edilen bu eserle edebiyat dünyasında sonradan Pikaresk roman adı verilen yeni bir anlatım türü doğmuş oldu. Çağın toplumunu olduğu gibi yansıtan, yani dilenciler, serseriler, dolandırıcılar, kimsesiz çocuklar ve aç gözlü din adamlarıyla dolu bir dünyanın gerçek yüzünü gösteren bu edebî türün örnekleri XVII. yüzyılın sonlarına kadar devam etti. 1 Son pikaresk romanlarla birlikte kaybolan gerçekçi eğilim XIX. yüzyılın ikinci yarısına kadar bir daha görülmedi. İspanya'da XIX. yüzyılın ortalarına doğru, Fransız edebiyatının etkisiyle romantik eğilim giderek zayıfladı. Romantik akımın gücünü kaybetmesiyle birlikte romancıların ilgisi, içinde yaşanılan çağ ve çevre üzerinde yoğunlaşmaya başladı. Bu yüzyılda uluslararası ün kazanmış romancılardan Fernan Caballero, Alarcon, Pereda, Galdos, Pardo Bazan ve Blasco Ibanez romanlarında zamanın gerçek görüntüsünü vermek için çaba sarf ettiler. Bu romancılardan her birinin üslûbu ve fikirleri diğerlerine göre farklı olmakla birlikte, hepsinin de iç dünyadan uzaklaşarak içinde yaşadıkları çağın ve toplumun gerçek görüntüsünü yansıtmış olmaları, onları aynı noktada birleştirmekteydi. Romancıların ilham aldıkları başlıca tarihî, siyasî ve sosyal olaylar göz önüne alınacak olursa XIX. yüzyılın ikinci yarısını, II. İsabel dönemi (1843-1868) ve Restorasyon dönemi (1875-1898) olmak üzere ikiye ayırmak gerekir. Siyasî istikrarsızlıklarla geçen II. İsabel'in dönemi gelir dağılımındaki eşitsizlik nedeniyle sınıflar arasındaki çatışmaların yoğun olduğu, çalkantılı bir zaman dilimidir. Bu dönemde yatırım ve sermaye s. 80-89. 1 Ertuğrul Önalp, İspanyol Edebiyatı Tarihi, Onur Yazın-Dil Merkezi, Ankara, 1988,

214 ERTUĞRUL ÖNALP eksikliği, yolsuzluklar gibi nedenlerle İspanya diğer Avrupa ülkelerine oranla oldukça geri kalmış bir durumdadır. Sanayinin çok sınırlı alanlarda toplanmış olmasından dolayı geniş halk kesimi açlık ve sefalet içinde yaşamaktadır. Giderek artan ekonomik sorunlara Restorasyon döneminde de bir çözüm bulmak mümkün olmayacaktır. Bu dönemde sanayinin giderek büyümesiyle burjuva sınıfı daha da zenginleşmiş, sosyal sınıflar arasındaki uçurum iyice açılmıştır. Nitekim, bir İngiliz gözlemci o dönemin Madrit'i için bize şunları yazmaktadır: "Burada birbirinden kesin bir çizgiyle ayrılmış iki sosyal sınıf göze çarpmaktadır: başörtülü ve şallı halk. Bunlar tamamen ayrı dünyaların insanları. Her kesimin kendine göre beklentileri, düşünceleri, kaygıları, gıdaları var; hatta inandıkları Bakireler ve İsa bile farklı." 2 XIX. yüzyılda İspanya'da romanda gerçekçiliğe doğru ilk adımı atan yazar, asıl adı Cecilia Boehl von Faber olan Fernan Caballero (1796-1877) oldu. Bu kadın yazar töre romancılığında (Costumbrismo) büyük başarı elde etti. En önemli eseri La Gaviota'd (Martı, 1856) Stein isimli bir Alman doktorun, bir balıkçının kızı "La Gaviota" ile yaptığı başarısız evliliği ele almıştır. Bir boğa güreşçisine aşık olan kadın, profesyonel bir şarkıcı olmak amacıyla kocasını terk eder. Doktor Stein Amerika'ya gider ve La Gaviota da sesini kaybetmiş olarak memleketine döner ve bir berberle evlenir. Fernan Caballero bu eserinde Endülüs'ün kırsal kesiminde yaşayan insanların yaşantılarından kesitler sunarak İspanyol millî özellikleri ve öz değerlerini bünyesinde bulunduran kırsal kesim halkının örf ve adetlerini, dilini, inançlarını kısacası yerel rengi büyük bir başarıyla yansıtmıştır. Fernan Caballero bir romancının hayal gücünü elinden geldiği kadar frenlemesi gerektiğini savunurken şunları söyler: "Roman yazmaya kalkışmıyorum, aksine gelenekler, olaylar, düşünceler ve tasvirlerden oluşan bir tablo sunuyorum. Romanlarımda olağan dışı ve hayalî unsurlardan oluşan renkli ve parlak taraflardan uzak duruyorum. İnsanın arzularını kabartan, insanı yüceltmeye yönelik yalancı eğilimler üzerine gölge düşürüyorum." 3 Fernan Caballero her ne kadar romanlarında, yaşanmış olayları ve gördüklerini anlatmaktaysa da tam anlamda tarafsız kalmayı başara- 2 Tristan de la Rosa, Espana Cnntemporanea-Siglo XIX, Ediciones Destin, Barcelona, 1972, s. 554. 3 D.L. Shaw, Historia de la literatura espanola-el siglo XIX, Ariel, Barcelona, 1983, s. 90.

İSPANYOL ROMANINDA GERÇEKÇİLİK 215 mamıştır. Onun eserlerinde Katolik akidesinin etkisiyle ahlâkî kaygının hakim olduğu hissedilmektedir. Öte yandan bazı romanlarına kendi duygu ve düşüncelerini katmak suretiyle de tarafsızlık ilkesine sadık kalmamış olduğunu görmekteyiz. Nitekim, okuyucuya boğa güreşini anlatırken bu eğlenceyi "zalimce" veya "insanlık dışı" olarak nitelendirmektedir. 4 Fernan Caballero'nun romanları II. İsabel döneminde töresel gerçekçiliğin gelişiminde önemli rol oynamışlarsa da, hiçbir zaman estetik bakımından yüksek bir değer taşımazlar. Başlıca kusurları daha önce belirtmiş olduğumuz gibi, şahsî düşüncesini yazılarında belirtmesinden, ahlak dersi vermesinden, konuyla ilgisi olmayan saptırmalardan ve psikolojik tahlil eksikliğinden doğmaktadır. Bununla birlikte, üslûbunun sadeliği ve tabiîliği, kadın olmanın verdiği ince duygusallığı ve iyimser bakış açısı hoş ve sevimli bir tesir yaratmaktadır okuyucu üzerinde. Bir diğer tanınmış romancı Pedro Antonio de Alarcon (1833-1891) Restorasyon döneminde yaşamış olmasına rağmen, romanlarının teknik ve ruh yapısı bakımından, romantik yönlere sahip Fernan Caballero ile gerçekçi akımın en tanınmış temsilcilerinden Pereda ve Galdos arasındaki geçiş döneminde bir yer işgal eder. Dev eseri El sombrero de tres picos (Üç Köşeli Şapka, 1874) Endülüs köylülerinin yaşantılarını sergileyen önemli bir sosyolojik belge niteliğindedir. Olaylar, bağımsızlık savaşı sırasında geçmektedir. Alarcon bu romanı yazarken bir halk hikâyesinden esinlenmiştir. Yaşlı bir icra memuru bir değirmencinin güzel karısına kur yapmaktadır; ama değirmencinin karısı "Frasquita" namuslu bir kadın olduğu için icra memuruna yüz vermez. Bununla birlikte Frasquita'nın kocası Lucas Amca, icra memurunun emeline ulaştığını sanarak ondan intikam almayı planlar. Bunun için o da aynı şekilde icra memurunun güzel karısını elde etmek ister ve icra memurunun kılığına girerek geceleyin onun evine gider. Ama o da isteğine kavuşamaz ve sonunda her şey açığa çıkar, yaşlı icra memuru gülünç bir duruma düşer. Alarcon'un üslûbu canlı, anlatımı son derece güzel ve sürükleyicidir. Eserlerini içinden geldiği gibi yazmıştır. Bununla birlikte, psikolojik tahlillerde zayıf kalmakta ve tasvirler ise bir iki cümleyle belirtilecek kadar az yer kaplamaktadır. Ayrıca Alarcon gözleme gereği 4 Jose Garcia Lopez, Historia de la literaturu espanola, Editorial Vicens-vives, Barcelona, 1978, s. 549.

216 ERTUĞRUL ÖNALP kadar önem vermemiştir, yaratıcılığının yani hayal gücünün eksik olduğu eserlerini genellikle tarihî olaylara veya geleneğe dayandırmıştır. Bu dönemin tanınmış diğer bir romancısı Juan Valera y Alcala Galiano (1824-1905) "Sanat sanat içindir" prensibini benimseyerek yazdığı eserleriyle gerçekçi çizgiden ayrılır. Valera gerçeğin olduğu gibi verilmesinden yana değildir, ama aşırı duygusallık ve hayal gücünden de nefret eden bir yazardır, hayal gücünü gerektiğinden fazla serbest bırakmadığı gibi, gerçeğin fotoğraf makinesi doğrultusunda verilmesini kabul etmez. Bu nedenle romanlarını genellikle kendi tecrübelerine veya başkalarının hatıralarına dayandırmıştır. Valera sanatla ilgili olarak görüşünü şu şekilde açıklıyor: "Sanat doğada sadece çirkin ve iğrenç olanı değil, aynı zamanda güzel, temiz ve sağlıklı şeyleri de yansıtmalıdır; sadece mevcut olanı değil, aksine olabileceği de içermelidir; yalnızca maddî dünyaya değil, bunun yanında insan aklına, fikirlerine, düşüncelerine, ihtiraslarına, inançlarına ve hülyalarına da yer vermelidir." 5 Roman yazmaya oldukça ileri bir yaşta başlayan Valera elli yaşındayken yazdığı Pepita Jimenez (1874) adlı romanıyla büyük başarı elde etmiştir. Romanın teması, ilahiyat öğrencisi Luis de Vargas'ın dinî görevi ile bir kadına karşı duyduğu aşkı arasında bocalamasıdır. Luis de Vargas yirmi iki yaşında bir toprak sahibidir ve din adamı olmak üzere eğitim görmektedir. Eğitimini tamamlar tamamlamaz denizaşırı ülkelere misyoner olarak gidecektir. Tatilini babası Pedro' nun yanında geçirdiği sırada babasının Pepita adında, yirmi yaşında, son derece güzel bir dulla evlenmek istediğini öğrenir. Luis ile Pepita birbirlerini gördüklerinde delicesine aşık olurlar. Luis kendi duygularına karşı uzun süre direnirse de, sonunda Pepita ile evlenerek din adamı olmaktan vazgeçer. Valera bu romanda yöresel rengi vermede oldukça başarılı olmuştur. Aynı başarıyı şahısların psikolojilerine inebilmede de göstermiştir. Roman, tabiî içgüdülerine karşı koyamayan bir kimsenin hayatını canlandırmakta olduğu için gerçekçi eserler arasında yer almakta, hatta bu yönüyle bir bakıma natüralist özellik taşımaktadır. Gözleme verdiği önemle gerçekçi tasvirlerde büyük başarı kazanan Jose Maria de Pereda (1833-1906) gerçekçi akımın ustalarındandır. Pereda özellikle taşra yaşantısını vermekle ün yapmıştır. Sotileza 5 Emilia de Zuleta, Historia de la critica espanola contemporanea, Editorial Gredos, Madrid, 1974, s. 62.

İSPANYOL ROMANINDA GERÇEKÇİLİK 217 (Mesina, 1885) adlı eserinde Santanderli balıkçıların yaşantısını ustalıkla yansıtmıştır. Roman üç gencin öksüz bir kız olan Sotileza'ya duydukları aşkı ele almaktadır. Genç kız bu üç delikanlı arasından bir balıkçının oğlu olan çekingen Cleto'ya ilgi duymaktadır. Pereda, romanında fırtınalı deniz tasvirinde büyük bir ustalık göstermiştir. Özellikle balıkçıların fırtınalı bir havada denizde verdikleri mücadele oldukça sürükleyici olup okuyucunun gerilimini yükseltmektedir. Pereda 1895 yılında yazdığı Penas arriba (Kayalıkların Yukarısında) adlı romanıyla taşra töre romancılığında zirveye ulaşmıştır. Pereda bu romanında mekân olarak deniz yerine Santander dağlarını seçmiştir. Tema kırsal kesimin karşı konulmaz cazibesidir. Yaşlı bir asilzade olan don Celso, Santander'in bir köyünde yaşamaktadır. Madrit'te gayesiz bir yaşam süren yeğeni Marcelo'yu yanına çağırır. Madrit'in hareketli yaşantısına alışmış olan delikanlıyı köydeki yaşantı sıkmaktadır. Bununla birlikte dağların muhteşem görüntüsü, temiz kır havası ve köylülerin samimî davranışları, gelenekleri kendisini yavaş yavaş cezb eder. Sonunda don Celso'nun ölümü üzerine duygusal bir yaklaşımla Marcelo köye yerleşmeye karar verir. Pereda gerçeğin olduğu gibi verilmesinden yana olan bir yazardır. Bir romanına karşı yapılan eleştiriye şöyle karşılık vermektedir; "Gerçeğin sadık kölesi olarak dağlık bölgelerin törelerini doğadan olduğu gibi kopya ettim, tabiî ki hiçbir şey mükemmel olmadığı için aslındaki kusurlar da kopyasına olduğu gibi çıktı." 6 Pereda'nın üslûbunun belirgin özelliklerinden biri de konuşmalarda bölgesel halk dilini kullanmasıdır. Gerçekten de olayların geçtiği yörelerin konuşmaları, tabirleri ve kelimeler onun romanlarında sıkça görülmektedir. Bu özellik onu bir ölçüde natüralist yazarlara, yaklaştırmaktadır. 1880 yılında yazdığı De tal palo tal astilla adlı romanında tabiî içgüdülerine karşı koyamayıp bunalıma düşen ve çareyi intihar etmekte bulan bir rahibenin acıklı hikâyesini anlatmaktadır. Eserdeki içgüdüsel eğilim, kötümserlik ve trajik son, yazara İspanya'da natüralizmin öncüsü gözüyle bakılmasına neden olacaktır. Bununla birlikte, Pereda bu yakıştırmayı hiçbir zaman kabul etmemiştir. Benito Perez Galdos (1843-1920) ile romanda gerçeklik zirveye ulaştı. Yüzden fazla eser bırakmış olan Galdos bunların yarısını oluşturan Los episodios nacionales'te kırkaltı roman halinde, Bağımsızlık savaşın- 6 Shaw, s. 190.

218 ERTUĞRUL ÖNALP 3 dan 1875 Restorasyon başlangıcına kadarki zamanın önemli olaylarını anlatmaktadır. Galdos bu eserleri yazmadan önce sürekli seyahatler etmiş, bilgiler toplamış ve elde ettiği bilgileri başka verilerle karşılaştırmıştır. Emin olmadığı durumlarda ise bunu dipnotlarla belirtmiştir. Galdos ilk romanlarında genellikle Katolik dininin bağnazlığını, din adamlarının sosyal hayattaki aşırılığa varan nüfuzlarını eleştirmiştir. Dona Perfecta (1876) adlı romanı aşırı bağnaz Katolik akideye karşı mücadele eden genç bir mühendisin trajik hikâyesidir. Romanın kahramanı mühendis Pepe Rey babasının tavsiyesine uyarak kuzeni Rosario ile evlenmek için Orbajosa kasabasına gider. Rosario'nun annesi Dona Perfecta, aşırı dindar, varlıklı bir kadındır, günah çıkarttığı din adamı Inocencio'nun etkisinde kalmaktadır. Bu din adamı Rosario'yu yeğeni Maria Remedios'un oğlu Jacintillo ile evlendirmek istediğinden liberal düşünceli Pepe'nin dinsiz ve ahlâksız olduğunu Perfecta'ya telkin etmeye çalışır. Aslında Pepe müsamahalı, samimî ve hassas bir gençtir ve üstelik kuzeni Rosario da onu sevmektedir. Dona Perfecta ve Inocencio, Pepe Rey'e karşı düşmanca bir tutum takınırlar; kiliseye adım atması yasak edilir, eve hapsedilen Rosario ile görüşmesine izin verilmez. Fakat Pepe annesinin izni olmasa da Rosario ile mutlaka evleneceğini bildirir ve gece onunla evinin bahçesinde buluşmak için bir fırsat yaratır. Maria Remedios bu planı Perfecta'ya duyurur, durumu öğrenen Perfecta Pepe'yi öldürmesi için Caballuca adındaki haydutla anlaşır. Haydut, Pepe'yi tuzağa düşürerek öldürür. İntihar süsü verilerek öldürülen delikanlının cesedini bulduklarında intihar etmiş olduğunu ileri sürerek Hıristiyan dininin kurallarına göre defnedilmesine karşı çıkarlar. Pepe'nin ölümünü öğrenen Rosario aklını kaçırır ve bir tımarhaneye gönderilir. Eserin sonunda Perfecta da çıldırır, Inocencio ise yaptığı kötülüklerden pişmanlık duyarak dinî amaçla Roma'yı ziyaret etmek üzere kasabadan ayrılır. Galdos, Marianela (1878) adlı romanında ise kılavuzluk kör bir delikanlıya aşık olan bir genç kızın hazin hikâyesini anlatmaktadır. Marianela (Nela), Pablo adında doğuştan kör ve zengin bir delikanlının bakıcısıdır. Genç kız delikanlıyı hem gezdirmekte, hem de göremediği cisimlerin şekillerini ve renklerini ona anlatmaktadır. Pablo kızın çirkin olduğunu bilmemektedir, ona karşı duyduğu aşkı kimseden gizlememektedir. Kendisini hayal kırıklığına uğratmak istemeyen tanıdıkları Marianela'nm çok çirkin olduğunu ondan gizlerler. Günün birinde kasabaya bir doktorun gelmesiyle Pablo'nun yeniden görebilme umudu doğar. Pablo'yu muayene eden doktor Golfin, gözlerinin görebileceğini

İSPANYOL ROMANINDA GERÇEKÇİLİK 219 söyler. Yapılan ameliyat sonunda delikanlı görmeye başlar. Marianela çirkinliği sebebiyle delikanlının kendisinden uzaklaşacağı endişesine kapılarak gözleri açılmadan önce evden kaçar. Onun yokluğunda Pablo, kuzeni Florentina'ya aşık olur. Florentina bir gün Nela'yı açlığa ve soğuğa maruz kalmış olduğu için ağır hasta durumda bulur ve eve getirir. Ama Nela bir süre sonra çektiği acılara dayanamayarak ölür. Galdos 1881 yılından sonra yazmış olduğu Novelas espanolas contemporaneas grubuna dahil olan orta dönem romanlarında ideolojik tez savunmasından vazgeçerek yaşadığı dönemin gerçek görüntüsünü aksettirmeye çalışmıştır. Bu romanlardan La desheredada (1881), El amigo Manso (1882), El doctor Centeno (1883), La de Bringas (1884), Tormento (1884), Lo prohibido (1885), Fortunata y Jacinta (1887), Miau (1888) ve Incognita (1889) taşıdıkları natüralist unsurlar yönünden natülizme zemin hazırlamışlardır. Galdos olgunluğa ulaştığı bir dönemde yazdığı bu romanlarda genellikle zamanın Madrit'inde toplumun alt kesimine mensup insanların yaşantısını sergilemiştir. Gerçekçi bir yazar olarak Galdos en büyük başarıyı tip yaratmada göstermiştir, gerçek hayattan aldığı şahısları eserlerinde ölümsüzleştirmiştir. Öte yandan ilk defa La desheredada'da yaşamın iğrenç taraflarını ve anormal ruh yapılarını derinlemesine incelemiş ve bu tutumuyla bir ölçüde İspanyol natüralizminin kapısını aralamıştır.